Çevresel inovasyonlar, sürdürülebilirlik ve doğal çevrenin korunmasına katkı sunan yeni süreçler, yönetim yaklaşımları ya da ürünler olarak ifade edilmektedir. Çalışmanın amacı, üç tür çevresel yenilik (yönetim, süreç ve ürün) arasındaki karşılıklı ilişkileri incelemek ve Türk firmaları için çevresel yeniliklerin ana belirleyicilerini göstermektir. Verilerin toplama CATI yöntemi (bilgisayar destekli telefon görüşmesi) ile alanında uzman bir ekip yardımıyla toplanmıştır. Marmara bölgesinde farklı endüstrilerde faaliyet gösteren 41 şirketin katılımıylaçalışma yapılmıştır. Araştırma sorularını araştırmak için tanımlayıcı istatistikler ve regresyon analizi kullanılmıştır.Sonuçlar, çevresel yönetim yeniliklerinin çevresel süreç ve çevresel ürün yenilikleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu, çevresel süreç yeniliklerinin de çevresel ürün yenilikleri üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu desteklemektedir. Ek olarak, çevresel uygulamalar için ana belirleyiciler mevcut düzenlemelere yanıt olarak görünmektedir ve küresel ısınma da kurumsal düzeyde önemli bir endişe kaynağıdır. Bulgular, farklı çevreselinovasyon türleri arasındaki etkileşimin birbirini güçlendirdiği için çevresel inovasyon uygulamalarının tümorganizasyon içinde benimsenmesi gerektiğini göstermektedir.
{"title":"Çevresel İnovasyon türlerinin etkileşimi","authors":"Esra Bal Külahi, Halim Kazan","doi":"10.55094/hoec.1.2.02","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.2.02","url":null,"abstract":"Çevresel inovasyonlar, sürdürülebilirlik ve doğal çevrenin korunmasına katkı sunan yeni süreçler, yönetim yaklaşımları ya da ürünler olarak ifade edilmektedir. Çalışmanın amacı, üç tür çevresel yenilik (yönetim, süreç ve ürün) arasındaki karşılıklı ilişkileri incelemek ve Türk firmaları için çevresel yeniliklerin ana belirleyicilerini göstermektir. Verilerin toplama CATI yöntemi (bilgisayar destekli telefon görüşmesi) ile alanında uzman bir ekip yardımıyla toplanmıştır. Marmara bölgesinde farklı endüstrilerde faaliyet gösteren 41 şirketin katılımıylaçalışma yapılmıştır. Araştırma sorularını araştırmak için tanımlayıcı istatistikler ve regresyon analizi kullanılmıştır.Sonuçlar, çevresel yönetim yeniliklerinin çevresel süreç ve çevresel ürün yenilikleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu, çevresel süreç yeniliklerinin de çevresel ürün yenilikleri üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu desteklemektedir. Ek olarak, çevresel uygulamalar için ana belirleyiciler mevcut düzenlemelere yanıt olarak görünmektedir ve küresel ısınma da kurumsal düzeyde önemli bir endişe kaynağıdır. Bulgular, farklı çevreselinovasyon türleri arasındaki etkileşimin birbirini güçlendirdiği için çevresel inovasyon uygulamalarının tümorganizasyon içinde benimsenmesi gerektiğini göstermektedir.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124187819","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aile işletmesi, çoğu zaman ailenin geçimini sağladığı bir oluşum olarak karşımıza çıkmaktadır. Aile şirketlerinde, aile üyelerinin beceri ve yetenekleri ne olursa olsun kendilerinden yüksek beklentileri vardır. Bu hem şirket hem de aile için tehlikeli bir adımdır. Bu nedenle şirketin ihtiyaç duyduğu işgücünün niteliğinin ve aile bireylerinin niteliklerinin uygun olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Aile üyeleri hırs, iş hedefleri, beklentileri, planlama, bütçe yönetimi gibi konularda kendilerini eğitmelidirler.Aile şirketinde ekonomik ihtiyaçlara öz kaynaklarla katılmak, hızlı kararlar almak ve aileyi tanımak, aile şirketinin sosyal desteğe sahip olmasına sebep olmaktadır. Yönetimde seyrek değişiklikler, istikrarlı politikalar, yönetimde aile üyelerinin uyum ve desteği, tüm ailenin işe odaklanması, amaç ve hedeflerin birbirine bağlanması, kültürel değerler ve ahlakın uyumu güçlü noktalar olarak kabul edilebilir. Bir aile şirketinin açık kültürel altyapısı, işi bir nesilden diğerine aktarmada büyük bir avantaj olarak görülebilir.Aile şirketinde tüm yetki ve sorumlulukların tek bir kişide toplanmasının dezavantajları da vardır. Bu durumda yöneticiler, muhasebe, satış, personel yöneticiliği, finans, üretim teknisyenleri vb. rolleri üstlenmeye çalışır. Birçok yönetici bu rollerin hepsi için gerekli bilgi ve becerilere sahip olamaz. Kurumsal işlevler daha çeşitli ve karmaşık hale geldiğinden mevcut yöneticinin yetersizliği ve eksiklikleri bulunur.
{"title":"Danışmanlık işletmelerinin işlevleri ve aile işletmelerine katkıları","authors":"Haldun Turan","doi":"10.55094/hoec.1.2.01","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.2.01","url":null,"abstract":"Aile işletmesi, çoğu zaman ailenin geçimini sağladığı bir oluşum olarak karşımıza çıkmaktadır. Aile şirketlerinde, aile üyelerinin beceri ve yetenekleri ne olursa olsun kendilerinden yüksek beklentileri vardır. Bu hem şirket hem de aile için tehlikeli bir adımdır. Bu nedenle şirketin ihtiyaç duyduğu işgücünün niteliğinin ve aile bireylerinin niteliklerinin uygun olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Aile üyeleri hırs, iş hedefleri, beklentileri, planlama, bütçe yönetimi gibi konularda kendilerini eğitmelidirler.Aile şirketinde ekonomik ihtiyaçlara öz kaynaklarla katılmak, hızlı kararlar almak ve aileyi tanımak, aile şirketinin sosyal desteğe sahip olmasına sebep olmaktadır. Yönetimde seyrek değişiklikler, istikrarlı politikalar, yönetimde aile üyelerinin uyum ve desteği, tüm ailenin işe odaklanması, amaç ve hedeflerin birbirine bağlanması, kültürel değerler ve ahlakın uyumu güçlü noktalar olarak kabul edilebilir. Bir aile şirketinin açık kültürel altyapısı, işi bir nesilden diğerine aktarmada büyük bir avantaj olarak görülebilir.Aile şirketinde tüm yetki ve sorumlulukların tek bir kişide toplanmasının dezavantajları da vardır. Bu durumda yöneticiler, muhasebe, satış, personel yöneticiliği, finans, üretim teknisyenleri vb. rolleri üstlenmeye çalışır. Birçok yönetici bu rollerin hepsi için gerekli bilgi ve becerilere sahip olamaz. Kurumsal işlevler daha çeşitli ve karmaşık hale geldiğinden mevcut yöneticinin yetersizliği ve eksiklikleri bulunur.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"70 10","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131451436","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The various countries try to provide the food security by means of agricultural policies for their peoples. The followed policies vary depending upon the level of economic development and the resources the states owned. The study focuses on the common agricultural policies of the European Union (EU), how they be formulated, the aimed and reached targets, the comprehension of the backbone of these policies, and the different proposals offered for the farmers of the EU. In addition, the ways of arriving the sustainable development and food, the achievements of these policies and their specific signs as well as the reflections of the most important demographic factors for the regional developments, and the gains of the EU in respect of the common agricultural policies have been elaborated in this study. Because the agricultural sectors have a vitally important strategical parameter for all states, these policies have been supported by different perspectives. Despite the fact that the common agricultural policies (CAP) have been reformed many times, the nearly half of the common budget has been expended for the sake of this sector. The CAP expenditures of the EU have been financed by the European Agricultural Guidance and Guarantee Fund established in 1962 and this fund has been replaced by the European Agricultural Guarantee Fund and the European Agricultural Fund for the Rural Development in 2007 and financed from the general budget of the EU. The most important recommendations put forwarded in this article is to deepen the primary role of the EU in this policy in accordance and proportional with the needs and provide the preservation of the rural areas and keep the quality and the quantity of the agricultural products within the high level. The agricultural sector must be transformed into the backbone of the CAP with its vital, sustainable, competitive and economic character.
{"title":"The sociopolitical analysis of the common agricultural policies of the european union","authors":"Husamettin Inac, Noureddine Rashid","doi":"10.55094/hoec.1.2.03","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.2.03","url":null,"abstract":"The various countries try to provide the food security by means of agricultural policies for their peoples. The followed policies vary depending upon the level of economic development and the resources the states owned. The study focuses on the common agricultural policies of the European Union (EU), how they be formulated, the aimed and reached targets, the comprehension of the backbone of these policies, and the different proposals offered for the farmers of the EU. In addition, the ways of arriving the sustainable development and food, the achievements of these policies and their specific signs as well as the reflections of the most important demographic factors for the regional developments, and the gains of the EU in respect of the common agricultural policies have been elaborated in this study. Because the agricultural sectors have a vitally important strategical parameter for all states, these policies have been supported by different perspectives. Despite the fact that the common agricultural policies (CAP) have been reformed many times, the nearly half of the common budget has been expended for the sake of this sector. The CAP expenditures of the EU have been financed by the European Agricultural Guidance and Guarantee Fund established in 1962 and this fund has been replaced by the European Agricultural Guarantee Fund and the European Agricultural Fund for the Rural Development in 2007 and financed from the general budget of the EU. The most important recommendations put forwarded in this article is to deepen the primary role of the EU in this policy in accordance and proportional with the needs and provide the preservation of the rural areas and keep the quality and the quantity of the agricultural products within the high level. The agricultural sector must be transformed into the backbone of the CAP with its vital, sustainable, competitive and economic character.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124817414","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Satoshi Nakamoto tarafından 2008 yılında kaleme alınan “A Peer-to-Peer Electronic Cash System” makale ile hayatımıza giriş yapan sanal para (kripto para) konusu son yıllarda hem yatırımcıların hem de hükümetlerin dikkatini çekmektedir. Dağıtılmış ağlar aracılığıyla merkezileşmeyi yok eden ve herhangi bir otoriteye bağlı kalmadan işlem yapabilmeyi sağlayan kripto paralar, geleneksel para sistemlerinde bulunan aracı gibi dezavantajlı oluşumları aradan kaldıran, maliyetleri düşüren, daha hızlı ve güvenilir ödeme yöntemleri olarak ortaya çıkmaktadır. Finans ve girişimcilik başta olmak üzere paranın kullanım alanı ve kullanım yöntemlerinde çeşitli yenilikler ve kolaylıklar sunan kripto paralar, beraberinde getirmiş olduğu avantaj ve dezavantajları nedeniyle günümüzde anlaşılmaya çalışılan en önemli konu başlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle son dönemde Çin’in kripto para borsasına işlem yasağı getirmesiyle beraber kripto paraların mevcut durumu, hükümetlerin kripto paralara bakış açılarının neler olacağı ve değişen dünya düzeninde kripto paraların nasıl bir yer tutacağı merak konusu olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı kripto paralar üzerine literatürde yer alan mevcut çalışmaların incelenmesi sonucunda kripto para teknolojisinin hem yatırımcılar ve hükümetler için sağlayacağı avantaj ve dezavantajlarının neler olduğunun belirlenmesi hem de gelecek araştırmalar için araştırmacılara yol gösterilmesi hedeflenmiştir.
{"title":"Değişim çağında yeni nesil para: Kripto paraların avantaj ve dezavantajlarına yönelik inceleme","authors":"Tuğkan Arıcı, Hakan Kitapçı, Eray Fidan","doi":"10.55094/hoec.1.1.02","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.1.02","url":null,"abstract":"Satoshi Nakamoto tarafından 2008 yılında kaleme alınan “A Peer-to-Peer Electronic Cash System” makale ile hayatımıza giriş yapan sanal para (kripto para) konusu son yıllarda hem yatırımcıların hem de hükümetlerin dikkatini çekmektedir. Dağıtılmış ağlar aracılığıyla merkezileşmeyi yok eden ve herhangi bir otoriteye bağlı kalmadan işlem yapabilmeyi sağlayan kripto paralar, geleneksel para sistemlerinde bulunan aracı gibi dezavantajlı oluşumları aradan kaldıran, maliyetleri düşüren, daha hızlı ve güvenilir ödeme yöntemleri olarak ortaya çıkmaktadır. Finans ve girişimcilik başta olmak üzere paranın kullanım alanı ve kullanım yöntemlerinde çeşitli yenilikler ve kolaylıklar sunan kripto paralar, beraberinde getirmiş olduğu avantaj ve dezavantajları nedeniyle günümüzde anlaşılmaya çalışılan en önemli konu başlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle son dönemde Çin’in kripto para borsasına işlem yasağı getirmesiyle beraber kripto paraların mevcut durumu, hükümetlerin kripto paralara bakış açılarının neler olacağı ve değişen dünya düzeninde kripto paraların nasıl bir yer tutacağı merak konusu olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı kripto paralar üzerine literatürde yer alan mevcut çalışmaların incelenmesi sonucunda kripto para teknolojisinin hem yatırımcılar ve hükümetler için sağlayacağı avantaj ve dezavantajlarının neler olduğunun belirlenmesi hem de gelecek araştırmalar için araştırmacılara yol gösterilmesi hedeflenmiştir.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114149913","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Malezya son dönemde sergilediği ekonomik performansla dikkatleri üzerine çekmektedir. Ne var ki söz konusu ekonomik başarının nedenleri konusunda çok fazla çalışma yapılmamıştır. Bu çalışma 1981-2020 döneminde Malezya siyasi dinamikleriyle ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi açıklamayı hedeflemektedir. Çalışmada siyasi tecrübe ve birikimin ekonomik kalkınmaya sağladığı katkı somut örnek ve analizlerle çarpıcı bir biçimde oryaya konulmaktadır. Bu hedefe yönelik olarak tanımlayıcı ve analitik yöntem kullanılmıştır. Buna ilaveten Malezya’da gelişen ekonomik kalkınmayla birlikte bu olguyu etkileyen siyasi sistemin yapısı, özellikleri ve ekonomik kalkınma araçları ana başlıklar halinde ele alınmıştır. Malezya’da siyasi olarak lider olanların Malezya ekonomisine katkıları ve yapmış oldukları köklü değişiklik önem arz etmektedir. Bu yüzden Malezya’da değişen siyasi liderlerin ekonomik gelişmeler üzerindeki etkileri çalışmada yer bulmuştur. Siyasi liderliğin Malezya ekonomisi üzerindeki etkileri ile ilgili yapılan çalışmaların azlığı çalışmanın önemli olduğunu göstermektedir. Çünkü üzerinde yeteri kadar çalışılmamış bu kabil bir konuda ortaya konulan bir araştırmanın literatüre katkı sağlayacağı ve konu hakkında çalışmak isteyenlere fayda sağlayacağı bir gerçektir. Özellikle Türkiye’ de Malezya ekonomik deneyimi üzerine araştırma yapacak olanlara ışık tutacaktır. Belirlenen hedeflerden aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: Dr. Mahathir Muhammed, uzun vadeli ekonomik kalkınma planları hazırlayarak ekonomik kalkınmada başarı göstermiştir. Malezya Hükümeti, Mahathir Muhammedin başkanlık yaptığı süre boyunca eğitim ve teknoloji programlarına büyük önem vererek söz konusu alanda ilerleme kaydetmiştir. Mahathir Muhammed’in liderliği başarılı bir liderlik olarak görüldüğünden gelişmekte olan bazı ülkeler tarafından ilgi odağı olmuş ve dikkatle incelenmiştir.
{"title":"Malezya’nın ekonomik kalkınmasının temel parametreleri","authors":"Hüsamettin İnaç, Noureddine Rashid","doi":"10.55094/hoec.1.1.04","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.1.04","url":null,"abstract":"Malezya son dönemde sergilediği ekonomik performansla dikkatleri üzerine çekmektedir. Ne var ki söz konusu ekonomik başarının nedenleri konusunda çok fazla çalışma yapılmamıştır. Bu çalışma 1981-2020 döneminde Malezya siyasi dinamikleriyle ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi açıklamayı hedeflemektedir. Çalışmada siyasi tecrübe ve birikimin ekonomik kalkınmaya sağladığı katkı somut örnek ve analizlerle çarpıcı bir biçimde oryaya konulmaktadır. Bu hedefe yönelik olarak tanımlayıcı ve analitik yöntem kullanılmıştır. Buna ilaveten Malezya’da gelişen ekonomik kalkınmayla birlikte bu olguyu etkileyen siyasi sistemin yapısı, özellikleri ve ekonomik kalkınma araçları ana başlıklar halinde ele alınmıştır. Malezya’da siyasi olarak lider olanların Malezya ekonomisine katkıları ve yapmış oldukları köklü değişiklik önem arz etmektedir. Bu yüzden Malezya’da değişen siyasi liderlerin ekonomik gelişmeler üzerindeki etkileri çalışmada yer bulmuştur. Siyasi liderliğin Malezya ekonomisi üzerindeki etkileri ile ilgili yapılan çalışmaların azlığı çalışmanın önemli olduğunu göstermektedir. Çünkü üzerinde yeteri kadar çalışılmamış bu kabil bir konuda ortaya konulan bir araştırmanın literatüre katkı sağlayacağı ve konu hakkında çalışmak isteyenlere fayda sağlayacağı bir gerçektir. Özellikle Türkiye’ de Malezya ekonomik deneyimi üzerine araştırma yapacak olanlara ışık tutacaktır. Belirlenen hedeflerden aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: Dr. Mahathir Muhammed, uzun vadeli ekonomik kalkınma planları hazırlayarak ekonomik kalkınmada başarı göstermiştir. Malezya Hükümeti, Mahathir Muhammedin başkanlık yaptığı süre boyunca eğitim ve teknoloji programlarına büyük önem vererek söz konusu alanda ilerleme kaydetmiştir. Mahathir Muhammed’in liderliği başarılı bir liderlik olarak görüldüğünden gelişmekte olan bazı ülkeler tarafından ilgi odağı olmuş ve dikkatle incelenmiştir.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129514611","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In today’s constantly developing and changing world, businesses strive for superiority in various areas to survive and create competitive advantage. Businesses that can integrate sustainability into their activities can be more successful in this sense and take a step ahead of their competitors. The supply chain, which covers all the activities carried out in the process starting with the supply of materials until they are delivered to the end consumer, is another area where competition has been intense recently. To adapt to the order in the global environment, businesses need to adopt a different cost management approach while building their supply chains. While the cost management approach in earlier times only dealt with the management of costs arising within the enterprise, cost reduction processes in the modern age not only include the internal costs but also all the costs incurred throughout the supply chain outside the enterprise. Therefore, to achieve success and create a competitive advantage, the need to manage costs in an integrated manner arises. In this context, this study tackles the issue of sustainable cost in the retailing sector, which is an important element of the supply chain and has special importance in economic crises, with particular focus on Migros Trading Joint Stock Company (Migros Co.), one of the forty largest retail companies in the World. By analyzing the sustainability reports published by the company between 2016-2020, the factors affecting sustainability in retailing, sustainable value networks, and their sub-titles are examined in detail. According to the results obtained, in the specific case of Migros T.A.Ş., continuously developing the awareness of sustainability in the retail sector and particularly adopting sustainable cost management are very important factors for business success.
{"title":"Sustainable cost management in the supply chain: A case analysis","authors":"R. Karcıoğlu, Seyhan Öztürk","doi":"10.55094/hoec.1.1.05","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.1.05","url":null,"abstract":"In today’s constantly developing and changing world, businesses strive for superiority in various areas to survive and create competitive advantage. Businesses that can integrate sustainability into their activities can be more successful in this sense and take a step ahead of their competitors. The supply chain, which covers all the activities carried out in the process starting with the supply of materials until they are delivered to the end consumer, is another area where competition has been intense recently. To adapt to the order in the global environment, businesses need to adopt a different cost management approach while building their supply chains. While the cost management approach in earlier times only dealt with the management of costs arising within the enterprise, cost reduction processes in the modern age not only include the internal costs but also all the costs incurred throughout the supply chain outside the enterprise. Therefore, to achieve success and create a competitive advantage, the need to manage costs in an integrated manner arises. In this context, this study tackles the issue of sustainable cost in the retailing sector, which is an important element of the supply chain and has special importance in economic crises, with particular focus on Migros Trading Joint Stock Company (Migros Co.), one of the forty largest retail companies in the World. By analyzing the sustainability reports published by the company between 2016-2020, the factors affecting sustainability in retailing, sustainable value networks, and their sub-titles are examined in detail. According to the results obtained, in the specific case of Migros T.A.Ş., continuously developing the awareness of sustainability in the retail sector and particularly adopting sustainable cost management are very important factors for business success.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129281146","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
18. yüzyılda başlayarak devam eden sanayi devrimleri üretimlerin yapısını, ülke ekonomilerini ve toplumları etkilemiştir. Henüz hayatımıza yeni girmiş olmasına rağmen Endüstri 4.0, bilginin hızla yayıldığı günümüz ortamında ülkelerin rekabet edilebilirliği için oldukça önem arz etmektedir. Ancak yapılan literatür incelemesinde ülkelerin rekabetinde bu denli önemli rol oynayan Endüstri 4.0’ın kritik başarı faktörlerinin neler olabileceğine dair yapılan çalışmaların sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma kapsamında Endüstri 4.0 sürecinde kritik başarı faktörlerine yönelik odak grup çalışması yöntemi ile GOSB Teknopark Firmaları üzerinde araştırma gerçekleştirilmiş ve gerek işletmeler gerekse de devletler düzeyinde atılması gereken adımlar belirtilerek yol haritası sunulmuştur.
{"title":"Endüstri 4.0 kritik başarı faktörlerinin belirlenmesi: GOSB Teknopark firmaları üzerine uygulama","authors":"Başak Ocak, M. Gök","doi":"10.55094/hoec.1.1.03","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.1.03","url":null,"abstract":"18. yüzyılda başlayarak devam eden sanayi devrimleri üretimlerin yapısını, ülke ekonomilerini ve toplumları etkilemiştir. Henüz hayatımıza yeni girmiş olmasına rağmen Endüstri 4.0, bilginin hızla yayıldığı günümüz ortamında ülkelerin rekabet edilebilirliği için oldukça önem arz etmektedir. Ancak yapılan literatür incelemesinde ülkelerin rekabetinde bu denli önemli rol oynayan Endüstri 4.0’ın kritik başarı faktörlerinin neler olabileceğine dair yapılan çalışmaların sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma kapsamında Endüstri 4.0 sürecinde kritik başarı faktörlerine yönelik odak grup çalışması yöntemi ile GOSB Teknopark Firmaları üzerinde araştırma gerçekleştirilmiş ve gerek işletmeler gerekse de devletler düzeyinde atılması gereken adımlar belirtilerek yol haritası sunulmuştur.","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"327 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123935840","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Purpose: The purpose of this study is to investigate about legal regulations on internal audit function in Uganda public enterprises. Findings: we analysed the association between legal regulations and internal audit function in Ugandan public enterprises, in line with corruption, objectivity and use of technology. However, there is still insufficient literature to support this relationship because the study found that objectivity and corruption were insignificant predictors of legal relgulations and internal audit function, nevertheless, technology had a positive relationship between legal regulations and internal audit function. Method: quantitative research method was employed and data was analysed using a Multiple regression model, and it was obtained from a sample of 49 audit managers, audit seniors, audit staff,and CAEs of selected public sectors in Uganda. using the 5-point Likert scale( Ankur J. (2015), Recommendation: the study recommend that further study should focus on government anti- corruption interventions through ICT improvement in both public and private enterprises. Significance: This paper is significant to internal audit policy-makers in Uganda such as, the ministry of finance, planning and economic development (MoFPED), that will continue to ensure promotion of ethics and professional conduct among internal auditors. This will help achieve effective internal audit function. Originality: As far as the authors of this study are concerned, there is no other research that has been undertaken to investigate about ‘’ Legal regulations and internal audit function in Uganda public enterprises’’
{"title":"Legal regulations and internal audit function in ugandan public enterprises","authors":"Seval Kardes Selimoglu, Y. Swabra","doi":"10.55094/hoec.1.1.01","DOIUrl":"https://doi.org/10.55094/hoec.1.1.01","url":null,"abstract":"Purpose: The purpose of this study is to investigate about legal regulations on internal audit function in Uganda public enterprises.\u0000\u0000Findings: we analysed the association between legal regulations and internal audit function in Ugandan public enterprises, in line with corruption, objectivity and use of technology. However, there is still insufficient literature to support this relationship because the study found that objectivity and corruption were insignificant predictors of legal relgulations and internal audit function, nevertheless, technology had a positive relationship between legal regulations and internal audit function.\u0000\u0000Method: quantitative research method was employed and data was analysed using a Multiple regression model, and it was obtained from a sample of 49 audit managers, audit seniors, audit staff,and CAEs of selected public sectors in Uganda. using the 5-point Likert scale( Ankur J. (2015),\u0000\u0000Recommendation: the study recommend that further study should focus on government anti- corruption interventions through ICT improvement in both public and private enterprises.\u0000\u0000Significance: This paper is significant to internal audit policy-makers in Uganda such as, the ministry of finance, planning and economic development (MoFPED), that will continue to ensure promotion of ethics and professional conduct among internal auditors. This will help achieve effective internal audit function.\u0000\u0000Originality: As far as the authors of this study are concerned, there is no other research that has been undertaken to investigate about ‘’ Legal regulations and internal audit function in Uganda public enterprises’’","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129896780","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This paper summarizes recent evidence on the trends in contingency in higher education. Contingent faculty employment, defined as the sum of full-time non-tenure track faculty employment and part-time faculty employment, increased both absolutely and relative to all faculty positions between 2002 and 2015, despite a modest downturn after 2011. The long-term growth of contingency since 2002 has primarily occurred in doctoral degree universities. The short-term decline in contingency since 2011 has primarily occurred in public associates’ degree colleges and in private for-profit colleges. This short-term decline is due to the contraction of the for-profit sector combined with a one-time drop in public associates’ degree colleges. The explanation of the long-term growth of contingency as an inevitable response to financial exigency is rejected. Contingency has increased due to the priorities of higher education administrators, not state budget cuts or other drops in revenue. *The author is grateful to Adrianna Kezar, Joe Berry, Sue Doe and Maria Maisto for their very helpful comments and conversations. ontingency has reached astonishingly high levels across higher education. Faculty members off the tenure-track teach most undergraduate classes at most colleges and universities. The tenure system and the protections it provides for academic freedom have been significantly weakened. These trends are one of the major forces C 9 : Volume 1, Issue 1 Published by Digital Commons @ Humboldt State University, 2017
{"title":"Volume 1, Issue 1","authors":"C. Issue","doi":"10.33697/ajur.2002.001","DOIUrl":"https://doi.org/10.33697/ajur.2002.001","url":null,"abstract":"This paper summarizes recent evidence on the trends in contingency in higher education. Contingent faculty employment, defined as the sum of full-time non-tenure track faculty employment and part-time faculty employment, increased both absolutely and relative to all faculty positions between 2002 and 2015, despite a modest downturn after 2011. The long-term growth of contingency since 2002 has primarily occurred in doctoral degree universities. The short-term decline in contingency since 2011 has primarily occurred in public associates’ degree colleges and in private for-profit colleges. This short-term decline is due to the contraction of the for-profit sector combined with a one-time drop in public associates’ degree colleges. The explanation of the long-term growth of contingency as an inevitable response to financial exigency is rejected. Contingency has increased due to the priorities of higher education administrators, not state budget cuts or other drops in revenue. *The author is grateful to Adrianna Kezar, Joe Berry, Sue Doe and Maria Maisto for their very helpful comments and conversations. ontingency has reached astonishingly high levels across higher education. Faculty members off the tenure-track teach most undergraduate classes at most colleges and universities. The tenure system and the protections it provides for academic freedom have been significantly weakened. These trends are one of the major forces C 9 : Volume 1, Issue 1 Published by Digital Commons @ Humboldt State University, 2017","PeriodicalId":406395,"journal":{"name":"HOLISTIC ECONOMICS","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121348817","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：