Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1288488
Aziz COŞKUN
Dijital iletişim dünyasında bilgi akışının hızlanmasına bağlı olarak yalan haberle mücadele önemli bir gereksinimdir. Yalan haber, izleyici/okuyucu kitlesinin gerçek olaylar ve ifadeler hakkındaki düşüncelerini manipüle etmek amacıyla kasıtlı olarak hazırlanmış haber metinleri olarak tanımlanabilir. Yalan haberle mücadele edilmesinde doğruluk kontrolünü yapan sitelere büyük bir görev düşmektedir. Doğruluk kontrolü, doğruluğundan şüphe edilen bilgilerin açık kaynaklar ve sistematik bir yöntem ile kanıtlanması ya da çürütülmesidir. Teyit.org da doğruluk kontrolü yapan web sitelerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında sosyal medyada dolaşıma giren yalan ve uydurma haberlerin neler olduğunu tespit etmektir. Bu amaçla teyit.org web sitesinde deprem konulu yalan ve uydurma içerikli haberler, 06.02.023-06.04.2023 tarihleri arasında iki ay boyunca incelenmiştir. İncelemeler, elde edilen verilerin daha önceden belirlenmiş temalar altında özetlenmesi ve yorumlanması mantığına dayanan betimsel içerik analizi ile gerçekleştirilmiştir. Analizlerden elde edilen bulgular, Claire Wardle tarafından oluşturulan kategorilere uygun olarak yorumlanmıştır. Sonuç olarak depremin ilk gününden itibaren birbirinden farklı amaçlarla sosyal medyada birçok yalan ve uydurma haberin bilerek ya da bilmeyerek dolaşıma sokulduğu tespit edilmiştir.
{"title":"SOSYAL MEDYADA YALAN HABERLE MÜCADELE: KAHRAMANMARAŞ DEPREM HABERLERİNİN TEYİT.ORG ÜZERİNDEN İNCELENMESİ","authors":"Aziz COŞKUN","doi":"10.19145/e-gifder.1288488","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1288488","url":null,"abstract":"Dijital iletişim dünyasında bilgi akışının hızlanmasına bağlı olarak yalan haberle mücadele önemli bir gereksinimdir. Yalan haber, izleyici/okuyucu kitlesinin gerçek olaylar ve ifadeler hakkındaki düşüncelerini manipüle etmek amacıyla kasıtlı olarak hazırlanmış haber metinleri olarak tanımlanabilir. Yalan haberle mücadele edilmesinde doğruluk kontrolünü yapan sitelere büyük bir görev düşmektedir. Doğruluk kontrolü, doğruluğundan şüphe edilen bilgilerin açık kaynaklar ve sistematik bir yöntem ile kanıtlanması ya da çürütülmesidir. Teyit.org da doğruluk kontrolü yapan web sitelerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında sosyal medyada dolaşıma giren yalan ve uydurma haberlerin neler olduğunu tespit etmektir. Bu amaçla teyit.org web sitesinde deprem konulu yalan ve uydurma içerikli haberler, 06.02.023-06.04.2023 tarihleri arasında iki ay boyunca incelenmiştir. İncelemeler, elde edilen verilerin daha önceden belirlenmiş temalar altında özetlenmesi ve yorumlanması mantığına dayanan betimsel içerik analizi ile gerçekleştirilmiştir. Analizlerden elde edilen bulgular, Claire Wardle tarafından oluşturulan kategorilere uygun olarak yorumlanmıştır. Sonuç olarak depremin ilk gününden itibaren birbirinden farklı amaçlarla sosyal medyada birçok yalan ve uydurma haberin bilerek ya da bilmeyerek dolaşıma sokulduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278876","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1283669
Ali YILDIRIM
tratejik iletişim, günümüzde her kurum ve kuruluş için hedef kitlelerle iletişime geçmek ve onlarla stratejik düzeyde ilişki kurmak için önemli bir enstrümandır. Kamu kurumlarının da iletişimi bir amaç olarak benimseyip paydaşlarıyla stratejik ilişki kurmak için kullanması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı Bakanlıkların stratejik planlarında iletişimin bir amaç, hedef veya strateji olarak nasıl ele alındığını tespit etmek ve iletişimin önemini ortaya koymaktır. Araştırmada içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu doğrultuda, Bakanlıkların stratejik planları resmi örün sayfaları aracılığıyla toplanmıştır. Toplanan iletişim planları Microsoft Office Excel yardımıyla kategori haline getirilmiştir. Her bir bakanlığın stratejik amacı, hedefi ve hedef doğrultusunda belirlediği stratejileri kategorilere ayrılarak tanımlanmıştır. Tanımlanan amaç ve hedefler, iletişim çerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen bulgularda, bakanlıkların stratejik planlarında iletişime amaç, hedef ve stratejiler düzeyinde yer verdiği; fakat sadece 4 bakanlığın iletişimi amaç düzeyinde belirlediği tespit edilmiştir. Bakanlıkların iletişimi çoğunlukla teknik düzeyde bir araç olarak tercih ettiği ortaya çıkmıştır. Elde edilen bulgulara bakıldığında, bir bakanlığın stratejik planına ulaşılamamış, bir bakanlık da iletişime hiç yer vermemiştir. Her bir bakanlığın iletişimi stratejik düzeyde benimsemesi gerektiği, stratejik planlarına amaç ve hedef düzeyinde dahil etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
在当今时代,战略传播是每个机构和组织与目标受众沟通并建立战略关系的重要手段。公共机构也应将传播作为一个目标,并利用传播与其利益相关者建立战略关系。本研究旨在确定土耳其共和国总统下属各部委的战略计划是如何将沟通作为目标、目的或战略的,并揭示沟通的重要性。研究采用了内容分析法。为此,通过各部委的官方网页收集了各部委的战略计划。在 Microsoft Office Excel 的帮助下,对收集到的传播计划进行了分类。对各部委的战略宗旨、目标和根据目标确定的战略进行了分类和定义。在传播框架内对确定的目的和目标进行了分析。研究结果表明,各部委在其战略计划中纳入了目标、目的和战略层面的传播内容;但只有 4 个部委在目标层面确定了传播内容。调查发现,各部委大多倾向于将传播作为一种技术手段。根据调查结果,有一个部委的战略计划无法实现,还有一个部委根本没有将传播纳入其 中。结论是,每个部委都应在战略层面采用传播,并将其纳入目标和指标层面的战略计划。
{"title":"STRATEJİK İLETİŞİM YÖNETİMİ KAPSAMINDA KAMU KURUMLARININ STRATEJİK PLANLARINDA İLETİŞİM: BAKANLIKLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME","authors":"Ali YILDIRIM","doi":"10.19145/e-gifder.1283669","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283669","url":null,"abstract":"tratejik iletişim, günümüzde her kurum ve kuruluş için hedef kitlelerle iletişime geçmek ve onlarla stratejik düzeyde ilişki kurmak için önemli bir enstrümandır. Kamu kurumlarının da iletişimi bir amaç olarak benimseyip paydaşlarıyla stratejik ilişki kurmak için kullanması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı Bakanlıkların stratejik planlarında iletişimin bir amaç, hedef veya strateji olarak nasıl ele alındığını tespit etmek ve iletişimin önemini ortaya koymaktır. Araştırmada içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu doğrultuda, Bakanlıkların stratejik planları resmi örün sayfaları aracılığıyla toplanmıştır. Toplanan iletişim planları Microsoft Office Excel yardımıyla kategori haline getirilmiştir. Her bir bakanlığın stratejik amacı, hedefi ve hedef doğrultusunda belirlediği stratejileri kategorilere ayrılarak tanımlanmıştır. Tanımlanan amaç ve hedefler, iletişim çerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen bulgularda, bakanlıkların stratejik planlarında iletişime amaç, hedef ve stratejiler düzeyinde yer verdiği; fakat sadece 4 bakanlığın iletişimi amaç düzeyinde belirlediği tespit edilmiştir. Bakanlıkların iletişimi çoğunlukla teknik düzeyde bir araç olarak tercih ettiği ortaya çıkmıştır. Elde edilen bulgulara bakıldığında, bir bakanlığın stratejik planına ulaşılamamış, bir bakanlık da iletişime hiç yer vermemiştir. Her bir bakanlığın iletişimi stratejik düzeyde benimsemesi gerektiği, stratejik planlarına amaç ve hedef düzeyinde dahil etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278882","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1284332
Fatma AKAR, Ahmet Tuncay ERDEM
Sosyal zekâ ve duygusal zekâ gibi yeteneklerin iletişim becerisi, yaşam tatmini gibi olumlu bireysel algıları güçlendireceği düşünülmektedir. Bu kapsamda araştırmanın temel amacı, sosyal zekâ ile iletişim becerileri etkileşiminde “cinsiyetin” düzenleyici bir işlev görüp görmediğini belirlemektir. Araştırmada “iletişim becerileri ile sosyal zekâ arasındaki ilişkide cinsiyet düzenleyici bir değişken olarak işlev görmekte midir” sorusunun cevaplandırılmasına çalışılmıştır. Araştırma kesitsel bir araştırma yöntemi olup nicel araştırma desenine göre kurgulanmıştır. Araştırma kapsamında veriler basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde AMOS ve SPSS programları kullanılmış, ilişki ve fark testleri yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre sosyal zekâ ile iletişim becerisi arasında pozitif yönlü etkiler belirlenmiş ve sosyal zekâ ile iletişim becerileri ilişkisinde cinsiyetin düzenleyici bir rolü olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak sosyal zekâ algısı bireylerde olumlu gelişmelere sebep olurken iletişim becerisini de güçlendirerek olumlu davranışları güçlendirmektedir. Buna ek olarak sosyal zekâ ile iletişim becerisi etkileşiminde erkeklerin kadınlara yönelik algılarının daha yüksek olduğu da belirlenmiştir.
{"title":"THE MODERATOR ROLE OF GENDER IN THE EFFECT OF SOCIAL INTELLIGENCE ON COMMUNICATION SKILLS: A RESEARCH ON COMMUNICATION FACULTY STUDENTS","authors":"Fatma AKAR, Ahmet Tuncay ERDEM","doi":"10.19145/e-gifder.1284332","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1284332","url":null,"abstract":"Sosyal zekâ ve duygusal zekâ gibi yeteneklerin iletişim becerisi, yaşam tatmini gibi olumlu bireysel algıları güçlendireceği düşünülmektedir. Bu kapsamda araştırmanın temel amacı, sosyal zekâ ile iletişim becerileri etkileşiminde “cinsiyetin” düzenleyici bir işlev görüp görmediğini belirlemektir. Araştırmada “iletişim becerileri ile sosyal zekâ arasındaki ilişkide cinsiyet düzenleyici bir değişken olarak işlev görmekte midir” sorusunun cevaplandırılmasına çalışılmıştır. Araştırma kesitsel bir araştırma yöntemi olup nicel araştırma desenine göre kurgulanmıştır. Araştırma kapsamında veriler basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde AMOS ve SPSS programları kullanılmış, ilişki ve fark testleri yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre sosyal zekâ ile iletişim becerisi arasında pozitif yönlü etkiler belirlenmiş ve sosyal zekâ ile iletişim becerileri ilişkisinde cinsiyetin düzenleyici bir rolü olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak sosyal zekâ algısı bireylerde olumlu gelişmelere sebep olurken iletişim becerisini de güçlendirerek olumlu davranışları güçlendirmektedir. Buna ek olarak sosyal zekâ ile iletişim becerisi etkileşiminde erkeklerin kadınlara yönelik algılarının daha yüksek olduğu da belirlenmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1342230
Şadiye KOTANLI KIZILOĞLU
Bu çalışmanın amacı, çağrı merkezi çalışanlarının mesajlaşma uygulamalarından biri olan WhatsApp uygulamasını neden ve hangi gereksinimler doğrultusunda tercih ettiklerini ortaya koymak, örgütsel iletişim bağlamında çerçevesinde bu tercihlerin neler olduğunu incelemektir. Bu çalışmada WhatsApp uygulamasının örgüt içi iletişim çerçevesinde kullanım pratikleri sorgulanmakta, bir iletişim kanalı olan WhatsApp’ın çağrı merkezi çalışanları için önemi ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Çalışmada Erzurum ilinde iki farklı çağrı merkezinde çalışan 53 çağrı merkezi çalışanı ile yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiş, elde edilen veriler Maxoda 2022 programı ile kodlanarak betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Analiz sonucunda WhatsApp’ın iletişimsel açıdan değeri, iş ile ilgili süreçler açısından değeri ve iş ortamında sosyalleşme açısından değeri şeklinde 3 ana tema ortaya çıkmıştır. Çalışmanın sonucunda anlık ve hızlı iletişim, organizasyon ve planlama, bilgi ve haberleşme, sohbet ve eğlence, veri paylaşımı gibi gereksinimlerin karşılanmasında WhatsApp’ın önemli bir iletişim aracı olarak kullanıldığına yönelik bulgular elde edilmiştir. Çalışmada bu bulgular örgütsel iletişim bağlamında ele alınarak, WhatsApp’ın çalışanlar arasında kullanım amacı tartışmaya açılmıştır.
{"title":"ÖRGÜTSEL İLETİŞİMDE WHATSAPP KULLANIMI: ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA","authors":"Şadiye KOTANLI KIZILOĞLU","doi":"10.19145/e-gifder.1342230","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1342230","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, çağrı merkezi çalışanlarının mesajlaşma uygulamalarından biri olan WhatsApp uygulamasını neden ve hangi gereksinimler doğrultusunda tercih ettiklerini ortaya koymak, örgütsel iletişim bağlamında çerçevesinde bu tercihlerin neler olduğunu incelemektir. Bu çalışmada WhatsApp uygulamasının örgüt içi iletişim çerçevesinde kullanım pratikleri sorgulanmakta, bir iletişim kanalı olan WhatsApp’ın çağrı merkezi çalışanları için önemi ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Çalışmada Erzurum ilinde iki farklı çağrı merkezinde çalışan 53 çağrı merkezi çalışanı ile yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiş, elde edilen veriler Maxoda 2022 programı ile kodlanarak betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Analiz sonucunda WhatsApp’ın iletişimsel açıdan değeri, iş ile ilgili süreçler açısından değeri ve iş ortamında sosyalleşme açısından değeri şeklinde 3 ana tema ortaya çıkmıştır. Çalışmanın sonucunda anlık ve hızlı iletişim, organizasyon ve planlama, bilgi ve haberleşme, sohbet ve eğlence, veri paylaşımı gibi gereksinimlerin karşılanmasında WhatsApp’ın önemli bir iletişim aracı olarak kullanıldığına yönelik bulgular elde edilmiştir. Çalışmada bu bulgular örgütsel iletişim bağlamında ele alınarak, WhatsApp’ın çalışanlar arasında kullanım amacı tartışmaya açılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280097","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1307168
Bilal USTA, Onur TAYDAŞ
Bu araştırma Şems-i Sivasî İl Halk Kütüphanesi kullanıcılarının, serbest zamanlarında kütüphaneyi kullanım oranlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Bunun yanında kütüphanenin, kullanıcıların sosyalleşme oranlarını etkileyip etkilemediği de ortaya koyulmak istenmiştir. Araştırmanın örneklemini, 2020 yılı içerisinde ŞSİHK’ni kullanan kullanıcılar arasından seçilen 536 kullanıcı oluşturmaktadır. Kullanıcılara, “Üniversiteli Gençlerin Serbest Zaman Faaliyetlerinin Sıralama Yargılarına Göre Ölçeklenmesi”, “Kütüphaneye Yönelik Tutum Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışmasıdır” ölçeği ve kişisel bilgi formunun yer aldığı anket uygulanmıştır. Anket sonucunda elde edilen veriler sosyal bilimler alanında sıkça kullanılan istatistik programı ile analiz edilmiş, ulaşılan sonuçlara çalışmada yer verilmiştir. Günümüzde kütüphaneler sadece kitap ödünç alınan ve ders çalışılan bir mekân olmanın ötesinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Kullanıcılar kimi zaman ders çalışmak, kimi zaman kitap ödünç almak, kimi zamanda arkadaşlarıyla buluşup zaman geçirmek için kütüphaneyi tercih etmektedirler. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular, kullanıcıların serbest zamanlarında kütüphaneyi tercih ettiğini ve kullanıcıların sosyalleşmelerine katkıda bulunduğunu göstermiştir.
{"title":"SERBEST ZAMAN DEĞERLENDİRME VE SOSYALLEŞME MEKÂNI OLARAK KÜTÜPHANELER: ŞEMS-İ SİVASÎ İL HALK KÜTÜPHANESİ","authors":"Bilal USTA, Onur TAYDAŞ","doi":"10.19145/e-gifder.1307168","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1307168","url":null,"abstract":"Bu araştırma Şems-i Sivasî İl Halk Kütüphanesi kullanıcılarının, serbest zamanlarında kütüphaneyi kullanım oranlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Bunun yanında kütüphanenin, kullanıcıların sosyalleşme oranlarını etkileyip etkilemediği de ortaya koyulmak istenmiştir. Araştırmanın örneklemini, 2020 yılı içerisinde ŞSİHK’ni kullanan kullanıcılar arasından seçilen 536 kullanıcı oluşturmaktadır. Kullanıcılara, “Üniversiteli Gençlerin Serbest Zaman Faaliyetlerinin Sıralama Yargılarına Göre Ölçeklenmesi”, “Kütüphaneye Yönelik Tutum Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışmasıdır” ölçeği ve kişisel bilgi formunun yer aldığı anket uygulanmıştır. Anket sonucunda elde edilen veriler sosyal bilimler alanında sıkça kullanılan istatistik programı ile analiz edilmiş, ulaşılan sonuçlara çalışmada yer verilmiştir. Günümüzde kütüphaneler sadece kitap ödünç alınan ve ders çalışılan bir mekân olmanın ötesinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Kullanıcılar kimi zaman ders çalışmak, kimi zaman kitap ödünç almak, kimi zamanda arkadaşlarıyla buluşup zaman geçirmek için kütüphaneyi tercih etmektedirler. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular, kullanıcıların serbest zamanlarında kütüphaneyi tercih ettiğini ve kullanıcıların sosyalleşmelerine katkıda bulunduğunu göstermiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280268","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1334327
Celil ÜNAL
ÖZ
Meslek olarak halkla ilişkiler, modern anlamda bir asrı aşkın süredir icra edilmektedir. Gerek teknisyenlik gerekse stratejik boyutuyla halkla ilişkiler mesleğini icra edenler, kurumların hedef kitleleriyle olan iletişim ve etkileşimlerini koordine etmeye odaklanmakta; bu uğurda birçok faaliyeti yerine getirmek için çaba sarf etmektedir. Ancak halkla ilişkiler alanında çalışan kişilerin diğer meslek alanlarıyla (eczacılık, tıp, hukuk, mühendislik vb.) karşılaştırıldığında mesleki bir standardının olduğunu söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla halkla ilişkiler eğitimi almış kişilerden ne beklendiğini net bir biçimde görmek de zorlaşmaktadır. Bu nedenle halkla ilişkiler alanındaki mesleki beklentileri anlayabilmek adına halkla ilişkilerin pratikteki karşılığına bakmak gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda bu çalışma, halkla ilişkiler mesleğini icra edenlerden ve halkla ilişkiler alanından mezun olanlardan sektörün neler beklediğini ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu kapsamda halkla ilişkiler alanına ilişkin iş ilanları 1 Haziran 2023 – 15 Temmuz 2023 tarihleri arasında inceleme altına alınmış olup, incelemeler en fazla görüntülenme sayısına sahip olan üç iş ilan sitesi (kariyer.net, yenibiris.com, secretcv.com) ve iş dünyasının bir tür sosyal ağı olma özelliği gösteren Linkedin uygulaması üzerinden gerçekleştirilmiştir. İlgili kanallardaki iş ilanları (n=371) MAXQDA 2022 programına aktarılarak, kodlanmıştır. Yapılan analizler sonrasında halkla ilişkiler alanında mesleğini icra eden ya da edecek kişilerin en çok dil (n=213), Microsoft Office kullanım (n=150) ve iletişim (n=97) becerilerine sahip olması gerektiği; sektörlerin halkla ilişkiler mesleğini icra edenleri daha çok teknisyen rolüyle istihdam etmek istediği (n=228), stratejik halkla ilişkiler ilanlarının (n=143) daha az çıktığı; sektörün halkla ilişkiler mesleğini icra edenlerden daha çok kuruma ait dijital iletişim kanallarını yönetmesini (n=181) beklediği anlaşılmıştır.
{"title":"HALKLA İLİŞKİLER ALANINDAKİ MESLEKİ BEKLENTİLER: İŞ İLANLARI ÜZERİNDEN BİR ANALİZ","authors":"Celil ÜNAL","doi":"10.19145/e-gifder.1334327","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1334327","url":null,"abstract":"ÖZ
 Meslek olarak halkla ilişkiler, modern anlamda bir asrı aşkın süredir icra edilmektedir. Gerek teknisyenlik gerekse stratejik boyutuyla halkla ilişkiler mesleğini icra edenler, kurumların hedef kitleleriyle olan iletişim ve etkileşimlerini koordine etmeye odaklanmakta; bu uğurda birçok faaliyeti yerine getirmek için çaba sarf etmektedir. Ancak halkla ilişkiler alanında çalışan kişilerin diğer meslek alanlarıyla (eczacılık, tıp, hukuk, mühendislik vb.) karşılaştırıldığında mesleki bir standardının olduğunu söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla halkla ilişkiler eğitimi almış kişilerden ne beklendiğini net bir biçimde görmek de zorlaşmaktadır. Bu nedenle halkla ilişkiler alanındaki mesleki beklentileri anlayabilmek adına halkla ilişkilerin pratikteki karşılığına bakmak gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda bu çalışma, halkla ilişkiler mesleğini icra edenlerden ve halkla ilişkiler alanından mezun olanlardan sektörün neler beklediğini ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu kapsamda halkla ilişkiler alanına ilişkin iş ilanları 1 Haziran 2023 – 15 Temmuz 2023 tarihleri arasında inceleme altına alınmış olup, incelemeler en fazla görüntülenme sayısına sahip olan üç iş ilan sitesi (kariyer.net, yenibiris.com, secretcv.com) ve iş dünyasının bir tür sosyal ağı olma özelliği gösteren Linkedin uygulaması üzerinden gerçekleştirilmiştir. İlgili kanallardaki iş ilanları (n=371) MAXQDA 2022 programına aktarılarak, kodlanmıştır. Yapılan analizler sonrasında halkla ilişkiler alanında mesleğini icra eden ya da edecek kişilerin en çok dil (n=213), Microsoft Office kullanım (n=150) ve iletişim (n=97) becerilerine sahip olması gerektiği; sektörlerin halkla ilişkiler mesleğini icra edenleri daha çok teknisyen rolüyle istihdam etmek istediği (n=228), stratejik halkla ilişkiler ilanlarının (n=143) daha az çıktığı; sektörün halkla ilişkiler mesleğini icra edenlerden daha çok kuruma ait dijital iletişim kanallarını yönetmesini (n=181) beklediği anlaşılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280422","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1352826
İhsan TÜRKAL
Teknolojik gelişmelerin hız kazandığı günümüzde, kuruluşlar da bu değişimden etkilenmekte ve dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmaktadır. Bu açıdan örgütlerin dijital evrimin hangi aşamasında bulunduğunu tespit etmek günümüzdeki teknoloji merkezli hızlı değişimleri anlamak bakımından büyük önem taşımaktadır. Vakıf üniversitelerinin kamu üniversitelerinden farklı olarak yoğun rekabet koşullarına sahip olmaları, örgütsel amaçlarına ulaşmada paydaşlarıyla etkili bir iletişim geliştirmelerini gerekmektedir. Bu anlamda, vakıf üniversiteleri eğitim kalitelerini artırma, öğrencilere daha iyi olanaklar sunma gibi becelerin yanısıra dijital iletişim dönüşümünü de amaçlamaktadırlar. Vakıf üniversitelerinin sosyal medya kullanım düzeylerinin incelenmesi ve ne ölçüde bir performans gösterdiklerinin belirlenmesi bu bağlamda çalışmanın amacını oluşturmaktadır. 2023 yılı verilerine göre 600 binin üzerinde öğrenciye lisans eğitim hizmeti sunan vakıf üniversiteleri, Türk yüksöğretiminde önemli bir konuma gelmiştir. Buradan hareketle, araştırmada Türkiye’de eğitim çalışmalarını sürdüren 78 vakıf üniversitesinin en çok kullandığı sosyal medya araçları (Facebook, Instagram, Twittwer ve Youtube), içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Elde edilen sayısal veriler çok kriterli karar verme tekniklerinden biri olan TOPSIS yardımıyla istatistiki işlemlere (normalizasyon, ağırlıklandırma, ideal değerler oluşturma, pozitif ve negatif uzaklıklık değerleri oluşturma, ideal çözümü tespit etme vb.) tabi tutulmuş ve gerek her bir sosyal medya aracı için gerekse genel toplam için vakıf üniversitelerinin sosyal medya performans sıralamaları oluşturulmuştur. Araştırma bulguları, vakıf yükseköğretim kurumlarının büyük bir çoğunluğunun 4 sosyal medya aracını da kullandığını göstermiştir. Bununla birlikte her bir sosyal medya aracındaki performans sıralamaları farklılıklar göstermektedir. Genel performans sıralamasında İhsan Doğramacı Bilkent, İstanbul Medipol ve Üsküdar üniversiteleri ilk üç sırayı almıştır. Yapılan korelasyon analizleri ile sosyal medya performansı ve vakıf yükseköğretim kurumlarının yapısal özellikleri arasında bazı anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
{"title":"VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN SOSYAL MEDYA KULLANIMLARININ TOPSİS YÖNTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"İhsan TÜRKAL","doi":"10.19145/e-gifder.1352826","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1352826","url":null,"abstract":"Teknolojik gelişmelerin hız kazandığı günümüzde, kuruluşlar da bu değişimden etkilenmekte ve dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmaktadır. Bu açıdan örgütlerin dijital evrimin hangi aşamasında bulunduğunu tespit etmek günümüzdeki teknoloji merkezli hızlı değişimleri anlamak bakımından büyük önem taşımaktadır. Vakıf üniversitelerinin kamu üniversitelerinden farklı olarak yoğun rekabet koşullarına sahip olmaları, örgütsel amaçlarına ulaşmada paydaşlarıyla etkili bir iletişim geliştirmelerini gerekmektedir. Bu anlamda, vakıf üniversiteleri eğitim kalitelerini artırma, öğrencilere daha iyi olanaklar sunma gibi becelerin yanısıra dijital iletişim dönüşümünü de amaçlamaktadırlar. Vakıf üniversitelerinin sosyal medya kullanım düzeylerinin incelenmesi ve ne ölçüde bir performans gösterdiklerinin belirlenmesi bu bağlamda çalışmanın amacını oluşturmaktadır. 2023 yılı verilerine göre 600 binin üzerinde öğrenciye lisans eğitim hizmeti sunan vakıf üniversiteleri, Türk yüksöğretiminde önemli bir konuma gelmiştir. Buradan hareketle, araştırmada Türkiye’de eğitim çalışmalarını sürdüren 78 vakıf üniversitesinin en çok kullandığı sosyal medya araçları (Facebook, Instagram, Twittwer ve Youtube), içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Elde edilen sayısal veriler çok kriterli karar verme tekniklerinden biri olan TOPSIS yardımıyla istatistiki işlemlere (normalizasyon, ağırlıklandırma, ideal değerler oluşturma, pozitif ve negatif uzaklıklık değerleri oluşturma, ideal çözümü tespit etme vb.) tabi tutulmuş ve gerek her bir sosyal medya aracı için gerekse genel toplam için vakıf üniversitelerinin sosyal medya performans sıralamaları oluşturulmuştur. Araştırma bulguları, vakıf yükseköğretim kurumlarının büyük bir çoğunluğunun 4 sosyal medya aracını da kullandığını göstermiştir. Bununla birlikte her bir sosyal medya aracındaki performans sıralamaları farklılıklar göstermektedir. Genel performans sıralamasında İhsan Doğramacı Bilkent, İstanbul Medipol ve Üsküdar üniversiteleri ilk üç sırayı almıştır. Yapılan korelasyon analizleri ile sosyal medya performansı ve vakıf yükseköğretim kurumlarının yapısal özellikleri arasında bazı anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136342343","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1336974
Ayşe Gül SONCU, Şeyma ALTIKARDEŞ
Dijital medyanın hayatı renklendiren tavrı onun “sosyal medya” adıyla anılmasına vesile olsa da aslında bireyi sosyalleştiren bir unsur olarak değerlendirilememektedir. Bu durumda araştırmanın temel problemi, sosyal medya adıyla anılan bu mecraların kullanıcıları üzerinde gerçek bir sosyalleşme etkisi oluşturup oluşturmadığı üzerine odaklanmaktadır. Dijital medyadaki sosyalleşme kavramı Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı üzerinden irdelenirken aynı zamandan Cengiz Anık’ın Birey, Toplum ve Bilgi Üçgenindeki Epistemik Modelle de bilginin bireylere sirayeti aktarılmaya çalışılmaktadır. Araştırmanın amacı, bu mecralardaki sosyalleşmenin gerçek bir sosyalleşme olmadığı yalnızca simülasyon olduğunu göstermektedir. Simülasyonun en bariz örneklerini içermesi sebebiyle çalışma alanı olarak Instagram seçilmiştir. Bireylerin bu mecralarda sosyalleşmemesi herhangi bir etki altında kalmadıkları anlamına gelmemektedir. Kullanıcıların bu alanda maruz kaldıkları etki “sihirli ayna” kavramı ile açıklığa kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Bireylerin, Instagram gibi enformasyon paylaşım platformlarında sosyalleşmediği yalnızca kendilerine iyi gelen ve duymak istediklerini duymalarını sağlayan bir sihirli aynaya da vakit geçirdikleri yaklaşımı dijital etnografi yöntemi ile ortaya konmaktadır.
尽管数字媒体为生活增添色彩的态度使其被称为 "社交媒体",但它并不能被视为使个人社会化的因素。在这种情况下,研究的主要问题就集中在这些被称为社交媒体的渠道是否对其用户产生了真正的社交效果。在通过鲍德里亚的 "模拟理论"(Simulation Theory)研究数字媒体中的 "社会化 "概念的同时,Cengiz Anık 的 "个人、社会和知识三角中的认识论模型"(Epistemic Model in the Triangle of Individual, Society and Knowledge)试图向个人传达知识的流通。本研究的目的在于说明这些渠道中的社交并非真正的社交,而是一种模拟。之所以选择 Instagram 作为研究领域,是因为它包含了最明显的模拟实例。个人不在这些渠道上社交并不意味着他们没有受到任何影响。我们试图用 "魔镜 "的概念来澄清用户在这一领域受到的影响。数字人种学方法揭示了一种方法,即个人不在 Instagram 等信息共享平台上社交,而是在一面魔镜中消磨时间,这面魔镜对他们有好处,能让他们听到自己想听的话。
{"title":"DİJİTAL MEDYADA SOSYALLEŞME ÜZERİNE BİR ANALIZ VE BİR KAVRAM DENEMESİ OLARAK SİHİRLİ AYNA YAKLAŞIMI","authors":"Ayşe Gül SONCU, Şeyma ALTIKARDEŞ","doi":"10.19145/e-gifder.1336974","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1336974","url":null,"abstract":"Dijital medyanın hayatı renklendiren tavrı onun “sosyal medya” adıyla anılmasına vesile olsa da aslında bireyi sosyalleştiren bir unsur olarak değerlendirilememektedir. Bu durumda araştırmanın temel problemi, sosyal medya adıyla anılan bu mecraların kullanıcıları üzerinde gerçek bir sosyalleşme etkisi oluşturup oluşturmadığı üzerine odaklanmaktadır. Dijital medyadaki sosyalleşme kavramı Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı üzerinden irdelenirken aynı zamandan Cengiz Anık’ın Birey, Toplum ve Bilgi Üçgenindeki Epistemik Modelle de bilginin bireylere sirayeti aktarılmaya çalışılmaktadır. Araştırmanın amacı, bu mecralardaki sosyalleşmenin gerçek bir sosyalleşme olmadığı yalnızca simülasyon olduğunu göstermektedir. Simülasyonun en bariz örneklerini içermesi sebebiyle çalışma alanı olarak Instagram seçilmiştir. Bireylerin bu mecralarda sosyalleşmemesi herhangi bir etki altında kalmadıkları anlamına gelmemektedir. Kullanıcıların bu alanda maruz kaldıkları etki “sihirli ayna” kavramı ile açıklığa kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Bireylerin, Instagram gibi enformasyon paylaşım platformlarında sosyalleşmediği yalnızca kendilerine iyi gelen ve duymak istediklerini duymalarını sağlayan bir sihirli aynaya da vakit geçirdikleri yaklaşımı dijital etnografi yöntemi ile ortaya konmaktadır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136342377","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1283787
Burak MEDİN, Aşkın YILDIZ
Kabaca yüz yirmi yıllık bir geçmişi olan sinema, çok kısa bir süre içinde hareketli görüntüler sunan bir icattan, kitleleri etkisi altına alan büyük bir sanata dönmüştür. Geleneksel ve modern birçok sanatla ilişki kuran ve teknolojik gelişmelere açık olan sinema, şüphesiz insanın kendini anlama ve anlatma yollarından birisi olmuştur. Felsefe, insanlığın anlam arayışına sorular sorarak katkıda bulunan biteviye bir yol gibidir. Belki felsefenin insanlık adına derin ve yakıcı soruları gündem edişi ve sinemanın bu soruları da kapsayan geniş spektrumlu anlatısal dünyası sebebiyle bu iki disiplin arasındaki mesafe yakınlaşmaktadır.
Hakikati kavrama ve ortaya çıkarma anlamında sinema ve felsefe alanlarındaki kesişim dolayısıyla ortaya araçsal bir sorun çıkmaktadır. Bu sorunsal filmin felsefe yapması ya da felsefenin sorularına filmler üzerinden yanıtlar arayabilmesi şeklinde iki uçlu olarak ifade edilebilir. Konu biraz daha derinleştirildiğinde görülmektedir ki felsefe ve sinemanın bir konuda birlikte hareket etmesinin doğallığı, sinemanın özgül ağırlığının kaybolmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla sinema felsefe ilişkisi üzerine yapılan çalışmalarda sinemanın varlığının korunması ve altının çizilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda sinema ve felsefe arasındaki ilişkinin belirlenmesi, bu ilişkiyle ortaya çıkan melez kavramların içeriklerinin eleştirel bir bakışla yeniden ele alınması ve iki alanın kendine has yapısal özelliklerinin vurgulanması gerekmektedir. Çalışma bu minvalde iki alanın düşünce üretme biçimlerini, benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymaya çalışmış ve sinema-felsefe ilişkisinde ortaya çıkan anlatı başarısının felsefeden ziyade, sinemanın ontolojik yapısıyla ilgili olduğu belirtilmiştir.
{"title":"Sinema ve Felsefe İlişkisi Üzerine Eleştirel Bir Okuma","authors":"Burak MEDİN, Aşkın YILDIZ","doi":"10.19145/e-gifder.1283787","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283787","url":null,"abstract":"Kabaca yüz yirmi yıllık bir geçmişi olan sinema, çok kısa bir süre içinde hareketli görüntüler sunan bir icattan, kitleleri etkisi altına alan büyük bir sanata dönmüştür. Geleneksel ve modern birçok sanatla ilişki kuran ve teknolojik gelişmelere açık olan sinema, şüphesiz insanın kendini anlama ve anlatma yollarından birisi olmuştur. Felsefe, insanlığın anlam arayışına sorular sorarak katkıda bulunan biteviye bir yol gibidir. Belki felsefenin insanlık adına derin ve yakıcı soruları gündem edişi ve sinemanın bu soruları da kapsayan geniş spektrumlu anlatısal dünyası sebebiyle bu iki disiplin arasındaki mesafe yakınlaşmaktadır. 
 Hakikati kavrama ve ortaya çıkarma anlamında sinema ve felsefe alanlarındaki kesişim dolayısıyla ortaya araçsal bir sorun çıkmaktadır. Bu sorunsal filmin felsefe yapması ya da felsefenin sorularına filmler üzerinden yanıtlar arayabilmesi şeklinde iki uçlu olarak ifade edilebilir. Konu biraz daha derinleştirildiğinde görülmektedir ki felsefe ve sinemanın bir konuda birlikte hareket etmesinin doğallığı, sinemanın özgül ağırlığının kaybolmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla sinema felsefe ilişkisi üzerine yapılan çalışmalarda sinemanın varlığının korunması ve altının çizilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda sinema ve felsefe arasındaki ilişkinin belirlenmesi, bu ilişkiyle ortaya çıkan melez kavramların içeriklerinin eleştirel bir bakışla yeniden ele alınması ve iki alanın kendine has yapısal özelliklerinin vurgulanması gerekmektedir. Çalışma bu minvalde iki alanın düşünce üretme biçimlerini, benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymaya çalışmış ve sinema-felsefe ilişkisinde ortaya çıkan anlatı başarısının felsefeden ziyade, sinemanın ontolojik yapısıyla ilgili olduğu belirtilmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279142","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.19145/e-gifder.1297604
Mert SEVEN, Simge UĞURLUER, Kardelen AYSEL
Bu çalışmada, Türkiye'deki kültürel küreselleşmenin etkisini gösteren, Ankara, İstanbul ve İzmir'de bilet satış sayfalarında duyurumu yapılmış 82 Cadılar Bayramı etkinliği afişi analiz edilmektedir. Bulgular, geleneksel Cadılar Bayramı sembollerinin yaygınlığını ortaya koyarak, küresel kitle iletişim araçlarının ve internetin bu sembolleri Batılı olmayan bir bağlamda normalleştirme gücüne işaret etmektedir. İngilizce’nin tutarlı kullanımı, onun küresel hakimiyetinin ve kültürel pratiklerin aktarımında oynadığı rolün altını çizmektedir. Cadılar Bayramı'nın bu kültürel ithalatı, yalnızca yabancı bir geleneğin benimsenmesi değil, aynı zamanda tüketicilikten büyük ölçüde etkilenen ticari bir küresel olaya dönüştüğünü göstermektedir. Popüler kültür sembolleri, güçlü pazarlama stratejileri olarak kullanılırken, sanatçı tanıtımları sıradan hale geliyor ve etkinliği kültürel kutlamanın ötesinde çekici kılmaktadır. Ticari mekân çıkarları, kültürel etkinliklerin ticarileştirilmesini ve eğlence sektörünün rolünü vurgulayarak, veri setinde önemli ölçüde ağır basmaktadır. Posterler, Cadılar Bayramı'nın kültürel olarak özel bir kutlamadan, orijinal dini ve kültürel köklerinden büyük ölçüde kopmuş, küresel bir sosyal ve eğlence etkinliğine dönüşümünü ortaya koymaktadır. Bu bulgular, küreselleşen dünyada kültürel alışverişin karmaşıklığının ve kültürel küreselleşmenin dinamik süreçlerinin altını çizmekte, çağdaş kültürel pratikleri şekillendirmede kültür ve ticaret arasındaki etkileşimi vurgulamaktadır. Çalışma, küreselleşme çağında kültürel pratikleri şekillendirmede ticari çıkarların gücünü örneklemektedir.
{"title":"KÜRESEL BİR HAYALETİN YEREL GÖLGELERİ: TÜRKİYE’DE CADILAR BAYRAMI ÜZERİNE BİR ANALİZ","authors":"Mert SEVEN, Simge UĞURLUER, Kardelen AYSEL","doi":"10.19145/e-gifder.1297604","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1297604","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Türkiye'deki kültürel küreselleşmenin etkisini gösteren, Ankara, İstanbul ve İzmir'de bilet satış sayfalarında duyurumu yapılmış 82 Cadılar Bayramı etkinliği afişi analiz edilmektedir. Bulgular, geleneksel Cadılar Bayramı sembollerinin yaygınlığını ortaya koyarak, küresel kitle iletişim araçlarının ve internetin bu sembolleri Batılı olmayan bir bağlamda normalleştirme gücüne işaret etmektedir. İngilizce’nin tutarlı kullanımı, onun küresel hakimiyetinin ve kültürel pratiklerin aktarımında oynadığı rolün altını çizmektedir. Cadılar Bayramı'nın bu kültürel ithalatı, yalnızca yabancı bir geleneğin benimsenmesi değil, aynı zamanda tüketicilikten büyük ölçüde etkilenen ticari bir küresel olaya dönüştüğünü göstermektedir. Popüler kültür sembolleri, güçlü pazarlama stratejileri olarak kullanılırken, sanatçı tanıtımları sıradan hale geliyor ve etkinliği kültürel kutlamanın ötesinde çekici kılmaktadır. Ticari mekân çıkarları, kültürel etkinliklerin ticarileştirilmesini ve eğlence sektörünün rolünü vurgulayarak, veri setinde önemli ölçüde ağır basmaktadır. Posterler, Cadılar Bayramı'nın kültürel olarak özel bir kutlamadan, orijinal dini ve kültürel köklerinden büyük ölçüde kopmuş, küresel bir sosyal ve eğlence etkinliğine dönüşümünü ortaya koymaktadır. Bu bulgular, küreselleşen dünyada kültürel alışverişin karmaşıklığının ve kültürel küreselleşmenin dinamik süreçlerinin altını çizmekte, çağdaş kültürel pratikleri şekillendirmede kültür ve ticaret arasındaki etkileşimi vurgulamaktadır. Çalışma, küreselleşme çağında kültürel pratikleri şekillendirmede ticari çıkarların gücünü örneklemektedir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279461","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}