Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-97357
Muhammet FİDAN, İbrahim Elgin OLGAR
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2021 yılına ait diş hekimliği ile ilgili terimlerin Google Trends (GT) verilerini, (diş çürüğü, diş ağrısı, diş hekimi, diş macunu ve diş fırçası), şehirlerin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) miktarlarını ve nüfus değerleri arasındaki ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: 2021 yılına ait Türkiye için ''tüm kategoriler ve arama kaynakları'' dâhil edilerek ''diş çürüğü, diş ağrısı, diş hekimi, diş macunu ve diş fırçası'' terimlerine ait GT değerleri, GT uygulaması aracılığıyla elde edildi. Arama sonuçları Türkiye'de 75 il için yeterli sayıdaki veri ile kaydedildi. İncelenen şehirlerin 2021 yılına ait GSYH ve nüfus değerleri kullanıldı. Diş hekimliği ile ilgili GT verileri, şehirlerin GSYH ve nüfus değerleri arasındaki korelasyon değerleri için Spearman korelasyon analizi kullanıldı (p<0,05). Bulgular: GSYH ve diş macunu değerleri (r=0,335; p=0,003), GSYH ve diş fırçası değerleri (r=0,406; p<0,001), GSYH ve diş hekimi değerleri (r=0,564; p<0,001), GSYH ve diş çürüğü değerleri (r=-0,350; p=0,002), GS ve diş ağrısı değerleri (r=-0,477; p<0,001), diş fırçası değerleri ve diş ağrısı değerleri (r=-0,443; p<0,001), diş hekimi değerleri ve diş ağrısı değerleri (r=-0,464; p<0,001) arasında korelasyon değerleri bulundu. Sonuç: Ağız sağlığına önem veren bireylerin, diş fırçası ve diş macunu terimlerini daha fazla araştırdığı, diş çürüğü ve diş ağrısı terimlerini ise daha az araştırdığı bulundu. Bununla birlikte yüksek GSYH'ye sahip şehirlerdeki bireyler, diş ağrısı ve diş çürüğü gibi sorunları daha az araştırmakta ancak ağız ve diş sağlığı bakım ürünlerini (diş fırçası ve diş macunu) daha çok araştırmaktadır.
研究目的本研究旨在研究 2021 年土耳其牙科相关术语（蛀牙、牙痛、牙医、牙膏和牙刷）的谷歌趋势（GT）数据、城市国内生产总值（GDP）金额和人口值之间的关系。材料与方法：通过 GT 应用程序，包括土耳其的 "所有类别和搜索来源"，获得了 2021 年 "蛀牙、牙痛、牙医、牙医、牙膏和牙刷 "等术语的 GT 值。搜索结果记录了土耳其 75 个城市的充足数据。使用了所分析城市 2021 年的 GDP 和人口值。采用斯皮尔曼相关分析法计算牙科相关 GT 数据、城市 GDP 和人口值之间的相关值（P<0.05）。结果如下GDP与牙膏值（r=0.335；p=0.003）、GDP与牙刷值（r=0.406；p<0.001）、GDP与牙医值（r=0.564；p<0.001）、GDP与龋齿值（r=-0.350；p=0,002）、GS 和牙痛值（r=-0,477；p<0,001）、牙刷值和牙痛值（r=-0,443；p<0,001）、牙医值和牙痛值（r=-0,464；p<0,001）。结论研究发现，重视口腔健康的人搜索牙刷和牙膏的次数较多，而搜索蛀牙和牙痛的次数较少。然而，在 GDP 较高的城市，个人搜索牙痛和蛀牙等问题的次数较少，但搜索口腔和牙齿保健产品（牙刷和牙膏）的次数较多。
{"title":"Evaluation of Internet Data on Dentistry in Türkiye Using Google Trends: A Methodological Study","authors":"Muhammet FİDAN, İbrahim Elgin OLGAR","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97357","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97357","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2021 yılına ait diş hekimliği ile ilgili terimlerin Google Trends (GT) verilerini, (diş çürüğü, diş ağrısı, diş hekimi, diş macunu ve diş fırçası), şehirlerin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) miktarlarını ve nüfus değerleri arasındaki ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: 2021 yılına ait Türkiye için ''tüm kategoriler ve arama kaynakları'' dâhil edilerek ''diş çürüğü, diş ağrısı, diş hekimi, diş macunu ve diş fırçası'' terimlerine ait GT değerleri, GT uygulaması aracılığıyla elde edildi. Arama sonuçları Türkiye'de 75 il için yeterli sayıdaki veri ile kaydedildi. İncelenen şehirlerin 2021 yılına ait GSYH ve nüfus değerleri kullanıldı. Diş hekimliği ile ilgili GT verileri, şehirlerin GSYH ve nüfus değerleri arasındaki korelasyon değerleri için Spearman korelasyon analizi kullanıldı (p<0,05). Bulgular: GSYH ve diş macunu değerleri (r=0,335; p=0,003), GSYH ve diş fırçası değerleri (r=0,406; p<0,001), GSYH ve diş hekimi değerleri (r=0,564; p<0,001), GSYH ve diş çürüğü değerleri (r=-0,350; p=0,002), GS ve diş ağrısı değerleri (r=-0,477; p<0,001), diş fırçası değerleri ve diş ağrısı değerleri (r=-0,443; p<0,001), diş hekimi değerleri ve diş ağrısı değerleri (r=-0,464; p<0,001) arasında korelasyon değerleri bulundu. Sonuç: Ağız sağlığına önem veren bireylerin, diş fırçası ve diş macunu terimlerini daha fazla araştırdığı, diş çürüğü ve diş ağrısı terimlerini ise daha az araştırdığı bulundu. Bununla birlikte yüksek GSYH'ye sahip şehirlerdeki bireyler, diş ağrısı ve diş çürüğü gibi sorunları daha az araştırmakta ancak ağız ve diş sağlığı bakım ürünlerini (diş fırçası ve diş macunu) daha çok araştırmaktadır.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"282 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887919","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-96970
Fatih YAKIN, Aylin KALAYCI, Ece YAKIN
Amaç: Simüle edilmiş rezin kanallar üzerinde yapılan bu deneysel çalışmada, TruNatomy (TN) ve Reciproc Blue (RB) döner alet sistemlerinin şekillendirme etkinlikleri kapsamında gözlenen merkezde kalma ve kanal transportasyonu oranları incelendi. Gereç ve Yöntemler: Otuz iki adet J-şekilli rezin blok (Endo Training Bloc; Dentsply, Maillefer, Tulsa, ABD) rastgele iki eşit gruba (Grup 1: TN, n=16; Grup 2: RB, n=16) ayrıldı. Preparasyon öncesi kanallar siyah mürekkeple boyanarak stereo mikroskopla görüntüleri kaydedildi. İlk grupta Reciproc Blue R25; ikinci grup TruNatomy Glider'ın ardından TruNatomy Prime kullanılarak kanal preparasyonu tamamlandı. Şekillendirmenin ardından kanallar kırmızı mürekkeple boyanarak stereo mikroskopla ikinci görüntüler alındı. Şekillendirme öncesi ve sonrası görüntüler çakıştırılarak değişimler kaydedildi. Kruskal-Wallis varyans analiziyle veriler değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık sınırı <0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Apikalde bölgede TN merkezde kalma konusunda daha iyi sonuçlar gösterdi (p<0,01). Orta üçlü ve koronalde ise RB ve TN grupları arasında merkezde kalma açısından anlamlı bir fark bulunamadı. Toplam kanal uzunluğu değerlendirildiğinde merkezde kalma özelliğinde TN grubu daha iyi sonuçlar elde etti (p<0,01). Apikal ve orta üçlüde RB grubunun kanal transportasyonu oluşturmaya daha meyilli olduğu görüldü (p<0,01). Toplam kanal uzunluğu değerlendirildiğinde RB grubunda daha yüksek kanal transportasyon oranları tespit edildi (p<0,01). Sonuç: TN sisteminde daha az kanal transportasyonu ve merkezden sapma görüldü. TN sisteminin daha düşük koniklik açısına sahip olması ve farklı tasarım özelliklerinin bu sonucu açıklayabileceği düşünüldü.
{"title":"Evaluation of TruNatomy and Reciproc Blue Rotary Systems's Shaping Effectiveness on Simulated Root Canals: Methodological Study","authors":"Fatih YAKIN, Aylin KALAYCI, Ece YAKIN","doi":"10.5336/dentalsci.2023-96970","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-96970","url":null,"abstract":"Amaç: Simüle edilmiş rezin kanallar üzerinde yapılan bu deneysel çalışmada, TruNatomy (TN) ve Reciproc Blue (RB) döner alet sistemlerinin şekillendirme etkinlikleri kapsamında gözlenen merkezde kalma ve kanal transportasyonu oranları incelendi. Gereç ve Yöntemler: Otuz iki adet J-şekilli rezin blok (Endo Training Bloc; Dentsply, Maillefer, Tulsa, ABD) rastgele iki eşit gruba (Grup 1: TN, n=16; Grup 2: RB, n=16) ayrıldı. Preparasyon öncesi kanallar siyah mürekkeple boyanarak stereo mikroskopla görüntüleri kaydedildi. İlk grupta Reciproc Blue R25; ikinci grup TruNatomy Glider'ın ardından TruNatomy Prime kullanılarak kanal preparasyonu tamamlandı. Şekillendirmenin ardından kanallar kırmızı mürekkeple boyanarak stereo mikroskopla ikinci görüntüler alındı. Şekillendirme öncesi ve sonrası görüntüler çakıştırılarak değişimler kaydedildi. Kruskal-Wallis varyans analiziyle veriler değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık sınırı <0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Apikalde bölgede TN merkezde kalma konusunda daha iyi sonuçlar gösterdi (p<0,01). Orta üçlü ve koronalde ise RB ve TN grupları arasında merkezde kalma açısından anlamlı bir fark bulunamadı. Toplam kanal uzunluğu değerlendirildiğinde merkezde kalma özelliğinde TN grubu daha iyi sonuçlar elde etti (p<0,01). Apikal ve orta üçlüde RB grubunun kanal transportasyonu oluşturmaya daha meyilli olduğu görüldü (p<0,01). Toplam kanal uzunluğu değerlendirildiğinde RB grubunda daha yüksek kanal transportasyon oranları tespit edildi (p<0,01). Sonuç: TN sisteminde daha az kanal transportasyonu ve merkezden sapma görüldü. TN sisteminin daha düşük koniklik açısına sahip olması ve farklı tasarım özelliklerinin bu sonucu açıklayabileceği düşünüldü.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887928","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-97595
Ezgi MERİÇ
Amaç: YouTubeTM en bilinen video paylaşım platformudur; ayrıca diş hekimliği ile ilgili pek çok video bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, fissür örtücülerle ilgili videoları yararlılıkları bakımından YouTubeTMda değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Fissür örtücüler ile ilgili ''fissür örtücü'' anahtar kelimesi ile YouTubeTMda arama yapılmıştır. En çok izlenen ilk 150 video görüntülenmiş ve değerlendirilmiştir. Çalışma dışı bıraktığımız kriterler şöyle tanımlanmıştır: Türkçe olmayan videolar, konu ile ilgisi olmayan videolar, sadece ses/görüntü içeren animasyonlu videolar, tekrarlayan videolar. Genel video özellikleri, amaç, bilgi içeriği, görsel işitsel kalite ve ayrıca izleyicilerin etkileşim endeksi için en çok izlenen 150 video içerik ve yararlılıkları açısından incelenmiştir. Değerlendirilen videoların URL linki, yüklenme tarihi, süresi, yükleyici kaynağın tipi, beğenme, beğenmeme ve görüntülenme sayıları ile alakalı bilgiler video demografisini belirlemek için bağımsız olarak incelenmiş ve kaydedilmiştir. Önceden yapılmış benzer araştırmalar dikkate alınarak, videoları ayrı ayrı değerlendirmek amacıyla bir puanlama geliştirilmiştir. Analizler SPSS® Software versiyon 26.0 yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 46 video dahil edilmiştir. Videoların büyük kısmı sağlık profesyonelleri tarafından yüklenmiştir (n=35; %73,9). Video içeriğinin değerlendirilmesi sonrasında; 1 (%2,17) videonun çok yararlı, 5 (%10,86) videonun yararlı, 39 (%84,78) videonun az yararlı ve 1 (%2,17) videonun ise yararsız olduğu görülmüştür. Görüntülenme sayısı, görüntülenme oranı, etkileşim puanı ile yararlılık puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p=0,580; p=0,592; p=0,458). Ayrıca video yükleme kaynaklarının videoların yararlık düzeyi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuştur (p=0,823). Sonuç: Fissür örtücüler ile ilgili YouTubeTM videoları genellikle ''az yararlı'' bulunmuştur. Diş hekimliğindeki fissür örtücüler hakkında daha kapsamlı ve bilgilendirici videolar diş hekimleri tarafından YouTubeTMa yüklenmelidir.
{"title":"Evaluation of the Content of Turkish YouTube Videos on Fissure Sealants: Methodological Study","authors":"Ezgi MERİÇ","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97595","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97595","url":null,"abstract":"Amaç: YouTubeTM en bilinen video paylaşım platformudur; ayrıca diş hekimliği ile ilgili pek çok video bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, fissür örtücülerle ilgili videoları yararlılıkları bakımından YouTubeTMda değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Fissür örtücüler ile ilgili ''fissür örtücü'' anahtar kelimesi ile YouTubeTMda arama yapılmıştır. En çok izlenen ilk 150 video görüntülenmiş ve değerlendirilmiştir. Çalışma dışı bıraktığımız kriterler şöyle tanımlanmıştır: Türkçe olmayan videolar, konu ile ilgisi olmayan videolar, sadece ses/görüntü içeren animasyonlu videolar, tekrarlayan videolar. Genel video özellikleri, amaç, bilgi içeriği, görsel işitsel kalite ve ayrıca izleyicilerin etkileşim endeksi için en çok izlenen 150 video içerik ve yararlılıkları açısından incelenmiştir. Değerlendirilen videoların URL linki, yüklenme tarihi, süresi, yükleyici kaynağın tipi, beğenme, beğenmeme ve görüntülenme sayıları ile alakalı bilgiler video demografisini belirlemek için bağımsız olarak incelenmiş ve kaydedilmiştir. Önceden yapılmış benzer araştırmalar dikkate alınarak, videoları ayrı ayrı değerlendirmek amacıyla bir puanlama geliştirilmiştir. Analizler SPSS® Software versiyon 26.0 yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 46 video dahil edilmiştir. Videoların büyük kısmı sağlık profesyonelleri tarafından yüklenmiştir (n=35; %73,9). Video içeriğinin değerlendirilmesi sonrasında; 1 (%2,17) videonun çok yararlı, 5 (%10,86) videonun yararlı, 39 (%84,78) videonun az yararlı ve 1 (%2,17) videonun ise yararsız olduğu görülmüştür. Görüntülenme sayısı, görüntülenme oranı, etkileşim puanı ile yararlılık puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p=0,580; p=0,592; p=0,458). Ayrıca video yükleme kaynaklarının videoların yararlık düzeyi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuştur (p=0,823). Sonuç: Fissür örtücüler ile ilgili YouTubeTM videoları genellikle ''az yararlı'' bulunmuştur. Diş hekimliğindeki fissür örtücüler hakkında daha kapsamlı ve bilgilendirici videolar diş hekimleri tarafından YouTubeTMa yüklenmelidir.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887917","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-95487
Hazal KARSLIOĞLU, Reşat Batuhan ÇETİNER, Mehmet Özgür ÖZEMRE, Kağan DENİZ, Kaan ORHAN
Objective: The purpose of this study is to examine the effect of the pandemic and the control measures implemented to contain it on the dentistry. The study also aims to identify the changes that have occurred in the field of dentistry and to compare the initial period of the coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic in Türkiye with the present situation. Material and Methods: The study assessed a total of 424 patients, with the first group being evaluated in May 2020 and the second group being evaluated in November 2022. A record was taken of the patients, detailing when they were admitted, the reason for admission, their history of systemic disease, the number of people accompanying them, and whether they had any symptoms such as cough, respiratory distress, or nasal discharge. The information from both batches was then compared. Results: During the early stages of the COVID-19 pandemic, endodontic pain was the most prevalent complaint, followed by restorative issues such as tooth decay or tooth fracture. However, in the final stages of the pandemic, the most common complaint was about restorative issues. Temporomandibular joint disease was the second most frequent condition among the patients. Conclusion: While the number of patients who applied for dental care was low in the first period of the pandemic, the number started to increase again in the last period. It is thought that the COVID-19 pandemic may have caused an increase in temporomandibular joint disorders in individuals.
{"title":"Comparison of the First Period of the COVID-19 Pandemic and the Current Situation in Ankara and İstanbul inTerms of Dentistry: Descriptive Research","authors":"Hazal KARSLIOĞLU, Reşat Batuhan ÇETİNER, Mehmet Özgür ÖZEMRE, Kağan DENİZ, Kaan ORHAN","doi":"10.5336/dentalsci.2023-95487","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-95487","url":null,"abstract":"Objective: The purpose of this study is to examine the effect of the pandemic and the control measures implemented to contain it on the dentistry. The study also aims to identify the changes that have occurred in the field of dentistry and to compare the initial period of the coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic in Türkiye with the present situation. Material and Methods: The study assessed a total of 424 patients, with the first group being evaluated in May 2020 and the second group being evaluated in November 2022. A record was taken of the patients, detailing when they were admitted, the reason for admission, their history of systemic disease, the number of people accompanying them, and whether they had any symptoms such as cough, respiratory distress, or nasal discharge. The information from both batches was then compared. Results: During the early stages of the COVID-19 pandemic, endodontic pain was the most prevalent complaint, followed by restorative issues such as tooth decay or tooth fracture. However, in the final stages of the pandemic, the most common complaint was about restorative issues. Temporomandibular joint disease was the second most frequent condition among the patients. Conclusion: While the number of patients who applied for dental care was low in the first period of the pandemic, the number started to increase again in the last period. It is thought that the COVID-19 pandemic may have caused an increase in temporomandibular joint disorders in individuals.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"265 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887925","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-99167
Kevser SANCAK, Halil ANLAR, Güzin Neda HASANOĞLU ERBAŞAR
Objective: Different mucoperiosteal flap designs are suggested throughout the extraction of the impacted lower third molar to decrease postoperative complications. The aim of the current study compare triangular flap and the envelope flap related to pain, trismus and edema on mandibular third molar extraction. Material and Methods: The present prospective split mouth study included 24 patients. Impacted third molar on one side of jaw was be extracted with a triangular flap, other side was be extracted with an envelope flap. In order to evaluate the edema and trismus, measurements were be made on the operation day, day 1, day 3 and day 7 with caliper. Patients marked on a 100 mm scale on the 1st, 3rd and 7th days after the operation to evaluate the pain and difficulty chewing in the postoperative period. Results: One of 24 patients were excluded from the study because vasovagal syncope developed during the procedure, and the study was completed with 23 patients. There was no statistically significant difference between the triangular and envelope flap groups in terms of edema and pain (p>0.05) (p>0.05). No statistically significant difference was found between 2 groups in terms of pain measurements and difficulty chewing on the 1st day, 3rd day, 7th days (p>0.05) (p>0.05). Conclusion: In conclusion, the current study observed that flap design had no effect on postoperative complications. According to the results of this study, flap design in the extraction of impacted wisdom teeth should be determined with the surgeon's preference.
{"title":"Comparison of Two Different Flap Design on Impacted Mandibular Third Molar Surgery: A Split Mouth Randomized Clinical Study","authors":"Kevser SANCAK, Halil ANLAR, Güzin Neda HASANOĞLU ERBAŞAR","doi":"10.5336/dentalsci.2023-99167","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-99167","url":null,"abstract":"Objective: Different mucoperiosteal flap designs are suggested throughout the extraction of the impacted lower third molar to decrease postoperative complications. The aim of the current study compare triangular flap and the envelope flap related to pain, trismus and edema on mandibular third molar extraction. Material and Methods: The present prospective split mouth study included 24 patients. Impacted third molar on one side of jaw was be extracted with a triangular flap, other side was be extracted with an envelope flap. In order to evaluate the edema and trismus, measurements were be made on the operation day, day 1, day 3 and day 7 with caliper. Patients marked on a 100 mm scale on the 1st, 3rd and 7th days after the operation to evaluate the pain and difficulty chewing in the postoperative period. Results: One of 24 patients were excluded from the study because vasovagal syncope developed during the procedure, and the study was completed with 23 patients. There was no statistically significant difference between the triangular and envelope flap groups in terms of edema and pain (p>0.05) (p>0.05). No statistically significant difference was found between 2 groups in terms of pain measurements and difficulty chewing on the 1st day, 3rd day, 7th days (p>0.05) (p>0.05). Conclusion: In conclusion, the current study observed that flap design had no effect on postoperative complications. According to the results of this study, flap design in the extraction of impacted wisdom teeth should be determined with the surgeon's preference.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"282 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888163","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-98532
Nuray BAĞCI, Cemile Özlem ÜÇOK
The case report aims to present a clinical and radiographic feature of osteomyelitis developing in a fracture line after tooth extraction in the mandible of a patient with osteopetrosis. A 49-year-old female patient was admitted to our clinic with complaint a pain and swelling in the right side of the face. It was learned that tooth extraction was performed about 3-year ago, then two fracture lines developed in the relevant region. During medical anamnesis, it was learned that the patient had osteopetrosis. Extraoral examination revealed a wide-diffuse swelling and an extraoral fistula in the right mandibular/submandibular region. Intraoral examination was shown a red and inflamed area. Radiographic examination was showed mostly a well-defined osteolytic lesion involving bone-sequestrum. The patient was consulted to the otolaryngology clinic for treatment and diagnosed with chronic osteomyelitis. Tooth extraction should be avoided in patients with osteopetrosis because of the risk of jaw fracture and osteomyelitis.
{"title":"Osteomyelitis Developing in Fracture After Tooth Extraction in the Mandible of Patient with Osteopetrosis","authors":"Nuray BAĞCI, Cemile Özlem ÜÇOK","doi":"10.5336/dentalsci.2023-98532","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-98532","url":null,"abstract":"The case report aims to present a clinical and radiographic feature of osteomyelitis developing in a fracture line after tooth extraction in the mandible of a patient with osteopetrosis. A 49-year-old female patient was admitted to our clinic with complaint a pain and swelling in the right side of the face. It was learned that tooth extraction was performed about 3-year ago, then two fracture lines developed in the relevant region. During medical anamnesis, it was learned that the patient had osteopetrosis. Extraoral examination revealed a wide-diffuse swelling and an extraoral fistula in the right mandibular/submandibular region. Intraoral examination was shown a red and inflamed area. Radiographic examination was showed mostly a well-defined osteolytic lesion involving bone-sequestrum. The patient was consulted to the otolaryngology clinic for treatment and diagnosed with chronic osteomyelitis. Tooth extraction should be avoided in patients with osteopetrosis because of the risk of jaw fracture and osteomyelitis.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"264 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888507","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-98446
Günseli KATIRCI, Esin BOZDEMİR, Huriye GÜN GÜLER
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine başvuran erişkin bireylerdeki koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] korkusunun, diş çürüğü görülme sıklığı ve ağız sağlığı ile ilgili yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada 300 kişi yer aldı. Hastalara ait COVID-19 korku düzeyi, COVID-19 Korku Ölçeği kullanılarak tespit edildi. Ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesi düzeyi, Ağız Sağlığı Etki Profili-14 [Oral Health Impact Profile-14 (OHIP-14)] Ölçeği ile belirlendi. Hastalara ait sosyodemografik bilgiler kaydedildi. Hastaların ağız içi muayenesi, bir diş hekimi tarafından yapıldı. Kişilerin çürük prevalansı; çürük, kayıp, dolgulu dişlerin [decayed, missing, filled teeth (DMFT)] indeksi ile tespit edildi. İstatistiksel analizler, Spearman korelasyon analizi, ki-kare testi, bağımsız grup t-testi ve varyans analizi ile yapıldı. Bulgular: Çalışmada, yaşları 18-77 arasında değişen, 167 kadın ve 133 erkek gönüllü yer aldı. Çalışmada yer alan katılımcıların, COVID-19 Korku Ölçeği'nden ve OHIP-14 Ölçeği'nden aldıkları puan ortalaması sırasıyla 14,79 ve 11,6 idi. Kadınların COVID-19 korku puanı ortalamasının ve OHIP-14 değeri ortalamasının, erkeklerden yüksek olduğu tespit edildi (bağımsız grup t-testi; p<0,005). Katılımcıların, COVID-19 korku puanı ile OHIP14 değeri arasında anlamlı ve çok zayıf pozitif ilişki olduğu belirlendi (Spearman korelasyon analizi; p<0,05). COVID-19 korku puanı ile DMFT değeri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0,05). Sonuç: COVID-19 korkusundaki artış ile OHIP-14 ortalamasının arttığı gözlenmiştir. Bu çalışmanın bulgularından, COVID-19 pandemisinin, ülkemizde yaşayan bireylerin ağız sağlığını ve ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılabilir.
{"title":"COVID-19 Korkusunun Diş Çürüğü Görülme Sıklığı ve Ağız Sağlığı ile İlgili Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi: Bir Kesitsel Çalışma","authors":"Günseli KATIRCI, Esin BOZDEMİR, Huriye GÜN GÜLER","doi":"10.5336/dentalsci.2023-98446","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-98446","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine başvuran erişkin bireylerdeki koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] korkusunun, diş çürüğü görülme sıklığı ve ağız sağlığı ile ilgili yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada 300 kişi yer aldı. Hastalara ait COVID-19 korku düzeyi, COVID-19 Korku Ölçeği kullanılarak tespit edildi. Ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesi düzeyi, Ağız Sağlığı Etki Profili-14 [Oral Health Impact Profile-14 (OHIP-14)] Ölçeği ile belirlendi. Hastalara ait sosyodemografik bilgiler kaydedildi. Hastaların ağız içi muayenesi, bir diş hekimi tarafından yapıldı. Kişilerin çürük prevalansı; çürük, kayıp, dolgulu dişlerin [decayed, missing, filled teeth (DMFT)] indeksi ile tespit edildi. İstatistiksel analizler, Spearman korelasyon analizi, ki-kare testi, bağımsız grup t-testi ve varyans analizi ile yapıldı. Bulgular: Çalışmada, yaşları 18-77 arasında değişen, 167 kadın ve 133 erkek gönüllü yer aldı. Çalışmada yer alan katılımcıların, COVID-19 Korku Ölçeği'nden ve OHIP-14 Ölçeği'nden aldıkları puan ortalaması sırasıyla 14,79 ve 11,6 idi. Kadınların COVID-19 korku puanı ortalamasının ve OHIP-14 değeri ortalamasının, erkeklerden yüksek olduğu tespit edildi (bağımsız grup t-testi; p<0,005). Katılımcıların, COVID-19 korku puanı ile OHIP14 değeri arasında anlamlı ve çok zayıf pozitif ilişki olduğu belirlendi (Spearman korelasyon analizi; p<0,05). COVID-19 korku puanı ile DMFT değeri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0,05). Sonuç: COVID-19 korkusundaki artış ile OHIP-14 ortalamasının arttığı gözlenmiştir. Bu çalışmanın bulgularından, COVID-19 pandemisinin, ülkemizde yaşayan bireylerin ağız sağlığını ve ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılabilir.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888508","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-98359
İlke GEZER, Elif Bahar TUNA İNCE
Minenin hipomineralizasyon defektleri, süt ve sürekli dişlenme döneminde sıklıkla görülebilen bozukluklar olup, sürekli dişlerde sıklıkla molar insizör hipomineralizasyonu [molar incisor hypomineralization (MIH)], dental florozis ve amelogenesis imperfekta olgularında gözlenmektedir. En az bir sürekli birinci molar dişin ve bazı durumlarda sürekli kesici dişlerin de etkilendiği; okluzal ve insizal yüzeylerde belirgin sınırlı; rengi sarı, kahverengi ve beyaz olarak değişebilen opasitelerle karakterize, sistemik kökenli minenin kalitatif defektleri ''MIH'' olarak adlandırılmaktadır. Süt dentisyonda MIH benzeri defektlere süt ikinci azı dişlerinde de rastlanmaktadır ve bu durum süt ikinci azı hipomineralizasyonu [hypomineralized second primary molar (HSPM)] olarak adlandırılmaktadır. Bu olgularda tek bir süt ikinci azı dişi etkilenebileceği gibi tüm süt ikinci azı dişlerinde de mine hipomineralizasyonu gözlenebilmektedir. Birden fazla dişin etkilendiği durumlarda, çocuklarda diş tedavilerinin süresi ve seans sayısı artığından kooperasyon problemleri yaşanabilmektedir. Olguların şiddeti ve defektin büyüklüğüne göre farklı tedavi yaklaşımları planlanması gerekmektedir. HSPM, MIH ile ilişkili bulunmuş olup, MIH oluşumunun erken dönemdeki işareti olarak görülmektedir. HSPM'nin erken teşhisi, koruyucu ve restoratif tedavi planlaması; daimî birinci molar dişlerin ve etkilenen dişlerin prognozu ve dolayısıyla çocuğun ileri dönemdeki ağız diş sağlığı bakımından önem taşımaktadır. Bu derlemede, HSPM olgularının klinik özellikleri ve şiddetine göre güncel tedavi yöntemleri incelenmiş ve tartışılmıştır.
{"title":"Hypomineralized Second Primary Molars and Current Treatment Approach: A Traditional Review","authors":"İlke GEZER, Elif Bahar TUNA İNCE","doi":"10.5336/dentalsci.2023-98359","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-98359","url":null,"abstract":"Minenin hipomineralizasyon defektleri, süt ve sürekli dişlenme döneminde sıklıkla görülebilen bozukluklar olup, sürekli dişlerde sıklıkla molar insizör hipomineralizasyonu [molar incisor hypomineralization (MIH)], dental florozis ve amelogenesis imperfekta olgularında gözlenmektedir. En az bir sürekli birinci molar dişin ve bazı durumlarda sürekli kesici dişlerin de etkilendiği; okluzal ve insizal yüzeylerde belirgin sınırlı; rengi sarı, kahverengi ve beyaz olarak değişebilen opasitelerle karakterize, sistemik kökenli minenin kalitatif defektleri ''MIH'' olarak adlandırılmaktadır. Süt dentisyonda MIH benzeri defektlere süt ikinci azı dişlerinde de rastlanmaktadır ve bu durum süt ikinci azı hipomineralizasyonu [hypomineralized second primary molar (HSPM)] olarak adlandırılmaktadır. Bu olgularda tek bir süt ikinci azı dişi etkilenebileceği gibi tüm süt ikinci azı dişlerinde de mine hipomineralizasyonu gözlenebilmektedir. Birden fazla dişin etkilendiği durumlarda, çocuklarda diş tedavilerinin süresi ve seans sayısı artığından kooperasyon problemleri yaşanabilmektedir. Olguların şiddeti ve defektin büyüklüğüne göre farklı tedavi yaklaşımları planlanması gerekmektedir. HSPM, MIH ile ilişkili bulunmuş olup, MIH oluşumunun erken dönemdeki işareti olarak görülmektedir. HSPM'nin erken teşhisi, koruyucu ve restoratif tedavi planlaması; daimî birinci molar dişlerin ve etkilenen dişlerin prognozu ve dolayısıyla çocuğun ileri dönemdeki ağız diş sağlığı bakımından önem taşımaktadır. Bu derlemede, HSPM olgularının klinik özellikleri ve şiddetine göre güncel tedavi yöntemleri incelenmiş ve tartışılmıştır.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888515","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-01DOI: 10.5336/dentalsci.2023-95821
Natália Saud Junqueira FRANCO, Aline Evangelista de Souza de GABRIEL, Giulia Battistini CONTI, Letícia GAMBARINI, Wellington Francisco RODRIGUES, Silmara Aparecida Milori CORONA
Objective: To assess the knowledge, attitudes and perspectives of patients about the pandemic coronavirus disease-2019 (COVID-19) and the prevention measures taken in dental offices and analyze what they expect from dentists considering the pandemic and post-pandemic scenarios. Material and Methods: To collect the information, an online questionnaire was sent to patients from all over Brazil, including men and women, older than 18, who have already undergone dental treatment and who were not dentists or dental students. Data were analyzed using chi-square, Fisher's exact or chi-square with Yates' correction tests (α=0.05). Results: There was a total of 2,557 volunteers patients, of whom 2,065 (80.8%) were female and 1,326 (51.9%) of them were aged 20-29 years. A total of 2,338 (91.4%) patients reported feeling more secure when the dentist uses personal protective equipment. Men (p<0.0001) and those over 50 years of age (p=0.01) have propensity to attend dental offices than woman, even if COVID-19 was suspected. Men were less afraid of visiting dental clinics (p<0.0001). Conclusion: Patients were aware of the preventive measures taken in dental offices and were able to request that dentists follow these measures and expect changes in dental care, even after the pandemic and with vaccination. Therefore, COVID-19 protection protocols should be carefully followed by professionals to increase patients' confidence.
{"title":"The Legacy of COVID-19 in Dentistry: Patient's Perception of Biosafety in Dental Offices: Cross-sectional Research","authors":"Natália Saud Junqueira FRANCO, Aline Evangelista de Souza de GABRIEL, Giulia Battistini CONTI, Letícia GAMBARINI, Wellington Francisco RODRIGUES, Silmara Aparecida Milori CORONA","doi":"10.5336/dentalsci.2023-95821","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-95821","url":null,"abstract":"Objective: To assess the knowledge, attitudes and perspectives of patients about the pandemic coronavirus disease-2019 (COVID-19) and the prevention measures taken in dental offices and analyze what they expect from dentists considering the pandemic and post-pandemic scenarios. Material and Methods: To collect the information, an online questionnaire was sent to patients from all over Brazil, including men and women, older than 18, who have already undergone dental treatment and who were not dentists or dental students. Data were analyzed using chi-square, Fisher's exact or chi-square with Yates' correction tests (α=0.05). Results: There was a total of 2,557 volunteers patients, of whom 2,065 (80.8%) were female and 1,326 (51.9%) of them were aged 20-29 years. A total of 2,338 (91.4%) patients reported feeling more secure when the dentist uses personal protective equipment. Men (p<0.0001) and those over 50 years of age (p=0.01) have propensity to attend dental offices than woman, even if COVID-19 was suspected. Men were less afraid of visiting dental clinics (p<0.0001). Conclusion: Patients were aware of the preventive measures taken in dental offices and were able to request that dentists follow these measures and expect changes in dental care, even after the pandemic and with vaccination. Therefore, COVID-19 protection protocols should be carefully followed by professionals to increase patients' confidence.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888162","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：