Pub Date : 2023-11-30DOI: 10.30783/nevsosbilen.1289830
Mehtap Kuş
This study explored pre-service middle school mathematics teachers’ perspectives on teaching mathematics in out-of-school learning environments. The current study designed an online course on out-of-school mathematics education and investigated participants’ perspectives before and after the class. The phenomenology method, one of the qualitative methods, was employed. Participants of the study were 36 2nd and 3rd-year pre-service middle school teachers who enrolled in the course. The data sources of the study were participants’ open-ended responses to questionnaires. Open coding was used to analyze the data. The data analysis was carried out under four dimensions: (1) Identification of out-of-school mathematics education environments, (2) teaching contexts for teaching mathematics in out-of-school learning environments, (3) teaching purposes for teaching mathematics in out-of-school learning environments, and (4) frequency for using out-of-school education and their reasons. The findings of the study pointed to important changes in the participants' perspectives on teaching mathematics in out-of- school learning environments after taking the course. The findings of the study would shed light into studies on teacher education in the emerging field of out-of-school mathematics education.
{"title":"MATEMATİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUL DIŞI ÖĞRENME ORTAMLARINDA MATEMATİK ÖĞRETİMİNE YÖNELİK BAKIŞ AÇILARI","authors":"Mehtap Kuş","doi":"10.30783/nevsosbilen.1289830","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1289830","url":null,"abstract":"This study explored pre-service middle school mathematics teachers’ perspectives on teaching mathematics in out-of-school learning environments. The current study designed an online course on out-of-school mathematics education and investigated participants’ perspectives before and after the class. The phenomenology method, one of the qualitative methods, was employed. Participants of the study were 36 2nd and 3rd-year pre-service middle school teachers who enrolled in the course. The data sources of the study were participants’ open-ended responses to questionnaires. Open coding was used to analyze the data. The data analysis was carried out under four dimensions: (1) Identification of out-of-school mathematics education environments, (2) teaching contexts for teaching mathematics in out-of-school learning environments, (3) teaching purposes for teaching mathematics in out-of-school learning environments, and (4) frequency for using out-of-school education and their reasons. The findings of the study pointed to important changes in the participants' perspectives on teaching mathematics in out-of- school learning environments after taking the course. The findings of the study would shed light into studies on teacher education in the emerging field of out-of-school mathematics education.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"47 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139207856","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-30DOI: 10.30783/nevsosbilen.1282133
Mehmet Yavuz Furkan Solak, Gazanfer Anli
İyimserlik, gelecek zamanın getirilerine yönelik beslenen olumlu genel beklentilerdir. Herkesin yaşamında yakından tanıdığı kavramlardan birisi olan stres ise, birçok tanımı olmasına rağmen, kişide önemli derecede zorluk deneyimi oluşturan durumlar veya çevreyle, kişi arasındaki etkileşimleri anlatır. Başa çıkma, stresörün veya stresin bir şekilde üstesinden gelmek için, durumun kaynağını veya sonuçlarını hedef alarak onları ortadan kaldırmak ya da yatıştırmak amacıyla sergilenen tepkilerdir. Başa çıkmanın temel düzeyde problem-duygu odaklı veya yaklaşma-kaçınma odaklı olarak sınıflandırıldığı görülmektedir. Yaşamdaki zorlu durumlarla başa çıkabilme ve bu doğrultuda izlenen stratejiler açısından iyimserliğin etken bir kavram olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Ancak araştırmaların birçoğunun yabancı literatürde gerçekleştirildiği ve iyimserlik bağlamında başa çıkmanın incelendiği araştırmalar bakımından Türkçe literatürün oldukça sınırlı olduğu dikkate alınarak, konuya dair Türkçe derleme çalışması yapılması amaçlanmıştır. Araştırmaya dahil edilen çalışmaların genel bulguları, iyimserliğin başa çıkma stratejilerinden işlevsel olanların seçilmesinde ve diğerlerinin seçilmemesinde etkili olduğunu veya bu doğrultuda ilişkiler gösterdiğini işaret etmektedir. İyimserlik problem veya yaklaşım odaklı stratejilerle pozitif ilişkili olsa da, ilişkiler basit, düz ilişkiden ibaret değildir. İyimserlerin duygusal başa çıkma bağlamında da yaklaşma temelini benimsedikleri görülmektedir. Başa çıkma bağlamında iyimserleri kötümserlerden ayırt eden esas konu, problemler veya onun duygusal doğurgularıyla başa çıkma bağlamında, uzaklaşmanın aksine yaklaşma tarzını seçmeleri ve aktif kişiler olmalarıdır.
{"title":"İYİMSERLİK, STRES İÇEREN DURUMLAR VE BAŞA ÇIKMA: BİR DERLEME ÇALIŞMASI","authors":"Mehmet Yavuz Furkan Solak, Gazanfer Anli","doi":"10.30783/nevsosbilen.1282133","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1282133","url":null,"abstract":"İyimserlik, gelecek zamanın getirilerine yönelik beslenen olumlu genel beklentilerdir. Herkesin yaşamında yakından tanıdığı kavramlardan birisi olan stres ise, birçok tanımı olmasına rağmen, kişide önemli derecede zorluk deneyimi oluşturan durumlar veya çevreyle, kişi arasındaki etkileşimleri anlatır. Başa çıkma, stresörün veya stresin bir şekilde üstesinden gelmek için, durumun kaynağını veya sonuçlarını hedef alarak onları ortadan kaldırmak ya da yatıştırmak amacıyla sergilenen tepkilerdir. Başa çıkmanın temel düzeyde problem-duygu odaklı veya yaklaşma-kaçınma odaklı olarak sınıflandırıldığı görülmektedir. Yaşamdaki zorlu durumlarla başa çıkabilme ve bu doğrultuda izlenen stratejiler açısından iyimserliğin etken bir kavram olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Ancak araştırmaların birçoğunun yabancı literatürde gerçekleştirildiği ve iyimserlik bağlamında başa çıkmanın incelendiği araştırmalar bakımından Türkçe literatürün oldukça sınırlı olduğu dikkate alınarak, konuya dair Türkçe derleme çalışması yapılması amaçlanmıştır. Araştırmaya dahil edilen çalışmaların genel bulguları, iyimserliğin başa çıkma stratejilerinden işlevsel olanların seçilmesinde ve diğerlerinin seçilmemesinde etkili olduğunu veya bu doğrultuda ilişkiler gösterdiğini işaret etmektedir. İyimserlik problem veya yaklaşım odaklı stratejilerle pozitif ilişkili olsa da, ilişkiler basit, düz ilişkiden ibaret değildir. İyimserlerin duygusal başa çıkma bağlamında da yaklaşma temelini benimsedikleri görülmektedir. Başa çıkma bağlamında iyimserleri kötümserlerden ayırt eden esas konu, problemler veya onun duygusal doğurgularıyla başa çıkma bağlamında, uzaklaşmanın aksine yaklaşma tarzını seçmeleri ve aktif kişiler olmalarıdır.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"107 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139199191","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-29DOI: 10.30783/nevsosbilen.1308035
Mehmet Ali Canbolat
İş stresinin işgören performansına etkisinde kurumsal aidiyetin düzenleyicilik rolünün test edildiği araştırma 387 lojistik sektörü çalışanı ile yürütülmüştür. Araştırma deseni niceldir. Veriler demografik bilgiler, iş stresi ölçeği, işgören performansı ölçeği ve kurumsal aidiyet bilinci ölçeğinin yer aldığı veri toplama formu aracılığı ile toplanmıştır. Elde edilen veriler; geçerlik, güvenirlik ve korelasyon analizlerine tabi tutulmuştur. Düzenleyici etki rolünün test edilmesi için Hayes Process Makro 1’den yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre iş stresi ile işgören performansı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı, iş stresi ile kurumsal aidiyet bilinci arasında düşük düzeyde negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu, iş performansı ile kurumsal aidiyet bilinci arasında ise orta düzeyde, pozitif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca işgören performansına iş stresinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Kurumsal aidiyet bilincinin düşük ve orta olduğu durumlarda ise iş stresinin işgören performansını artırdığı tespit edilmiştir. Kurumsal aidiyet bilincinin düşük olduğu durumda bu ilişki daha da kuvvetlidir. Bu durumda iş stresinin işgören performansına etkisinde kurumsal aidiyetin düzenleyici rol üstlendiği sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"İŞ STRESİNİN İŞGÖREN PERFORMANSINA ETKİSİNDE KURUMSAL AİDİYETİN DÜZENLEYİCİ ROLÜ","authors":"Mehmet Ali Canbolat","doi":"10.30783/nevsosbilen.1308035","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1308035","url":null,"abstract":"İş stresinin işgören performansına etkisinde kurumsal aidiyetin düzenleyicilik rolünün test edildiği araştırma 387 lojistik sektörü çalışanı ile yürütülmüştür. Araştırma deseni niceldir. Veriler demografik bilgiler, iş stresi ölçeği, işgören performansı ölçeği ve kurumsal aidiyet bilinci ölçeğinin yer aldığı veri toplama formu aracılığı ile toplanmıştır. Elde edilen veriler; geçerlik, güvenirlik ve korelasyon analizlerine tabi tutulmuştur. Düzenleyici etki rolünün test edilmesi için Hayes Process Makro 1’den yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre iş stresi ile işgören performansı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı, iş stresi ile kurumsal aidiyet bilinci arasında düşük düzeyde negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu, iş performansı ile kurumsal aidiyet bilinci arasında ise orta düzeyde, pozitif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca işgören performansına iş stresinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Kurumsal aidiyet bilincinin düşük ve orta olduğu durumlarda ise iş stresinin işgören performansını artırdığı tespit edilmiştir. Kurumsal aidiyet bilincinin düşük olduğu durumda bu ilişki daha da kuvvetlidir. Bu durumda iş stresinin işgören performansına etkisinde kurumsal aidiyetin düzenleyici rol üstlendiği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139211086","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-28DOI: 10.30783/nevsosbilen.1284874
Havva DEĞİRMENCİ TARAKCI
Çalışmada pozitif psikolojinin temelini oluşturan akış deneyiminin iş akış boyutu ele alınmıştır. Çalışanların duygu durumları ile iş akış deneyimlerinin ilişkisini incelemek amacıyla; kırgınlık, kızgınlık, öfke gibi olumsuz çıktıları olan gelişmeleri kaçırma korkusunun akış deneyimi üzerinde meydana getirebileceği olumsuz etki duygusal olaylar kuramı çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı; gelişmeleri kaçırma korkusunun iş akış deneyiminin olumsuz yönde etkileyip etkilemediğinin analiz edilmesidir. Çalışmanın alt amacı ise, akış deneyimi ve gelişmeleri kaçırma korkusunun demografik özellikler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesidir. Yapılan regresyon ve korelasyon analizleri sonucu gelişmeleri kaçırma korkusunun iş akış deneyimini düşük düzeyli ve negatif yönlü etkilediği görülmüştür. Gelişmeleri kaçırma korkusunun içsel motivasyona herhangi bir etkisi belirlenemezken, işi sevme ve işe dalma alt boyutlarını düşük düzeyli ve negatif yönlü etkilediği belirlenmiştir. Bu çalışma ile iş akış deneyimi ve gelişmeleri kaçırma korkusu kavramlarının. işletme disiplini altında yönetim literatüründe yapılacak olan çalışmalara faydalı bir kaynak olması amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışanların içinde bulunduğu duygu durumlarının pozitif yönlü olmasının örgüte getireceği katkılar sebebiyle yaşanılması muhtemelen iş akış deneyiminin artması ve çalışanda olumsuz duygulara sebep olan gelişmeleri kaçırma korkusu seviyesinin ise azaltılmasının önemine dikkat çekmesi açısından örgütsel çalışmalara fikir vermesi bakımından önemlidir.
{"title":"DİJİTAL ORTAMLARDA GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSUNUN İŞ AKIŞ DENEYİMİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ","authors":"Havva DEĞİRMENCİ TARAKCI","doi":"10.30783/nevsosbilen.1284874","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1284874","url":null,"abstract":"Çalışmada pozitif psikolojinin temelini oluşturan akış deneyiminin iş akış boyutu ele alınmıştır. Çalışanların duygu durumları ile iş akış deneyimlerinin ilişkisini incelemek amacıyla; kırgınlık, kızgınlık, öfke gibi olumsuz çıktıları olan gelişmeleri kaçırma korkusunun akış deneyimi üzerinde meydana getirebileceği olumsuz etki duygusal olaylar kuramı çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı; gelişmeleri kaçırma korkusunun iş akış deneyiminin olumsuz yönde etkileyip etkilemediğinin analiz edilmesidir. Çalışmanın alt amacı ise, akış deneyimi ve gelişmeleri kaçırma korkusunun demografik özellikler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesidir. Yapılan regresyon ve korelasyon analizleri sonucu gelişmeleri kaçırma korkusunun iş akış deneyimini düşük düzeyli ve negatif yönlü etkilediği görülmüştür. Gelişmeleri kaçırma korkusunun içsel motivasyona herhangi bir etkisi belirlenemezken, işi sevme ve işe dalma alt boyutlarını düşük düzeyli ve negatif yönlü etkilediği belirlenmiştir. Bu çalışma ile iş akış deneyimi ve gelişmeleri kaçırma korkusu kavramlarının. işletme disiplini altında yönetim literatüründe yapılacak olan çalışmalara faydalı bir kaynak olması amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışanların içinde bulunduğu duygu durumlarının pozitif yönlü olmasının örgüte getireceği katkılar sebebiyle yaşanılması muhtemelen iş akış deneyiminin artması ve çalışanda olumsuz duygulara sebep olan gelişmeleri kaçırma korkusu seviyesinin ise azaltılmasının önemine dikkat çekmesi açısından örgütsel çalışmalara fikir vermesi bakımından önemlidir.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"47 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139219632","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-28DOI: 10.30783/nevsosbilen.1300726
Ozan Arslan Aytan
MÖ 3. binyılın ortalarında, Yukarı Fırat bölgesinde kurulan Ebla ve Mari, bölgelerinin en güçlü iki krallığı olarak öne çıkmışlardır. Ebla, günümüz Suriye sınırlı içerisindeki Tell Mardikh'te bulunan bir antik kenttir. Kentin kuruluşu yaklaşık MÖ 2550'lere dayanmaktadır. Ebla'nın keşfi, Mezopotamya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Ebla kraliyet sarayı G’nin arşiv odasında bulunan yaklaşık 17.000 tablet, Ebla Krallığı’nın iktisadi, sosyal ve siyasi yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Ayrıca bu tabletler, Ebla’nın yakından ilişki içerisinde olduğu Mari hakkında bilgiler sağlamaktadır. Mari, günümüz Suriye topraklarında, Fırat Nehri'nin kuzeydoğusunda kurulan bir diğer krallıktır. MÖ 2900'lü yıllarda kurulan Mari Krallığı, Sumer kent devletlerinden biridir. Sumer kral listelerinde Mari kralların isimlerine yer verilmiştir. Hem Ebla hem de Mari ticarete dayalı geçim biçimine sahip krallıklardır. Her iki krallık da konum itibariyle Güney Mezopotamya, Mısır, Elam ve Anadolu coğrafyalarının kesişim noktası üzerinde kurulmuşlardır. Böylelikle bölgedeki krallıklar ve kentlerle sürekli etkileşim halinde olmuşlardır. Ebla ve Mari, bulundukları bölgenin ticaret yollarını kontrol altına alabilmek için birbirleriyle siyasi olarak mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler zaman zaman yerini diplomatik ilişkilere bırakmıştır. Akadlı Sargon ve Naram-Sin’in fetihlerine kadar bu iki krallık arasındaki güç mücadelesi devam etmiştir. MÖ 24. veya 23. yüzyılda hem Ebla hem de Mari, Akadlar tarafından yıkılmıştır. Bu çalışmada, Ebla kraliyet arşivlerindeki çivi yazılı tabletlere dayanarak Ebla ve Mari arasındaki siyasi ilişkiler incelenmiştir.
{"title":"EBLA ARŞİVLERİNE GÖRE MÖ 3. BİNYILDA EBLA-MARİ İLİŞKİLERİ","authors":"Ozan Arslan Aytan","doi":"10.30783/nevsosbilen.1300726","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1300726","url":null,"abstract":"MÖ 3. binyılın ortalarında, Yukarı Fırat bölgesinde kurulan Ebla ve Mari, bölgelerinin en güçlü iki krallığı olarak öne çıkmışlardır. Ebla, günümüz Suriye sınırlı içerisindeki Tell Mardikh'te bulunan bir antik kenttir. Kentin kuruluşu yaklaşık MÖ 2550'lere dayanmaktadır. Ebla'nın keşfi, Mezopotamya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Ebla kraliyet sarayı G’nin arşiv odasında bulunan yaklaşık 17.000 tablet, Ebla Krallığı’nın iktisadi, sosyal ve siyasi yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Ayrıca bu tabletler, Ebla’nın yakından ilişki içerisinde olduğu Mari hakkında bilgiler sağlamaktadır. Mari, günümüz Suriye topraklarında, Fırat Nehri'nin kuzeydoğusunda kurulan bir diğer krallıktır. MÖ 2900'lü yıllarda kurulan Mari Krallığı, Sumer kent devletlerinden biridir. Sumer kral listelerinde Mari kralların isimlerine yer verilmiştir. Hem Ebla hem de Mari ticarete dayalı geçim biçimine sahip krallıklardır. Her iki krallık da konum itibariyle Güney Mezopotamya, Mısır, Elam ve Anadolu coğrafyalarının kesişim noktası üzerinde kurulmuşlardır. Böylelikle bölgedeki krallıklar ve kentlerle sürekli etkileşim halinde olmuşlardır. Ebla ve Mari, bulundukları bölgenin ticaret yollarını kontrol altına alabilmek için birbirleriyle siyasi olarak mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler zaman zaman yerini diplomatik ilişkilere bırakmıştır. Akadlı Sargon ve Naram-Sin’in fetihlerine kadar bu iki krallık arasındaki güç mücadelesi devam etmiştir. MÖ 24. veya 23. yüzyılda hem Ebla hem de Mari, Akadlar tarafından yıkılmıştır. Bu çalışmada, Ebla kraliyet arşivlerindeki çivi yazılı tabletlere dayanarak Ebla ve Mari arasındaki siyasi ilişkiler incelenmiştir.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139224210","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-27DOI: 10.30783/nevsosbilen.1376177
Ebru Demi̇rel
Örgütler performanslarını iyileştirmek için birtakım stratejik unsurları takip edip yapılarında uygulamaktadır. Örgütlerin firma performanslarını iyileştirmek için kullandığı stratejik araçlardan birisi de hiç şüphesiz kurumsallaşmadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki çalışmaları bütüncül bir yaklaşımla değerlendirebilmek için meta analiz yöntemiyle incelemektir. Bu kapsamda Ocak 2012-Aralık 2022 tarihleri arasında yayınlanan ve korelasyon değerine sahip 11 çalışma analize tabi tutulmuştur. Dahil etme kriterlerine uygun kurumsallaşma ve firma performansını inceleyen çalışmaların meta analizinde CMA V4.0 (Comprehensive Meta Analysis 4.0) yazılım programı kullanılmıştır. Yapılan meta analiz sonucunda kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki rastgele etkiler modelinde ortalama etki büyüklüğü (r=0,642) yüksek düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki ilişkide örneklem grubunun moderatör rol oynadığı tespit edilmiştir.
{"title":"KURUMSALLAŞMA VE FİRMA PERFORMANSI ARASINDAKİ İLİŞKİ: BİR META ANALİZ ÇALIŞMASI","authors":"Ebru Demi̇rel","doi":"10.30783/nevsosbilen.1376177","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1376177","url":null,"abstract":"Örgütler performanslarını iyileştirmek için birtakım stratejik unsurları takip edip yapılarında uygulamaktadır. Örgütlerin firma performanslarını iyileştirmek için kullandığı stratejik araçlardan birisi de hiç şüphesiz kurumsallaşmadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki çalışmaları bütüncül bir yaklaşımla değerlendirebilmek için meta analiz yöntemiyle incelemektir. Bu kapsamda Ocak 2012-Aralık 2022 tarihleri arasında yayınlanan ve korelasyon değerine sahip 11 çalışma analize tabi tutulmuştur. Dahil etme kriterlerine uygun kurumsallaşma ve firma performansını inceleyen çalışmaların meta analizinde CMA V4.0 (Comprehensive Meta Analysis 4.0) yazılım programı kullanılmıştır. Yapılan meta analiz sonucunda kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki rastgele etkiler modelinde ortalama etki büyüklüğü (r=0,642) yüksek düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca kurumsallaşma ve firma performansı arasındaki ilişkide örneklem grubunun moderatör rol oynadığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"361 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139231639","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-23DOI: 10.30783/nevsosbilen.1304364
Abdulkadir Karabulut
Toplumda var olan şiddet olguları gerek medyadaki olumsuz örnekler gerekse anne babanın olumsuz tutum ve davranışları neticesinde çocukları da etkilemeye başlamıştır. Bu noktada okullarda çocuk-aile-okul üçgeninde birincil önleme düzeyinde yapılacak olan çalışmalar şiddet ve kontrolsüz öfkeyi en aza indirme noktasında önemlidir. Bu çalışmanın amacı da çocukları okula devam eden bireylerin, öfke kontrol düzeylerini artırmaya yönelik grup çalışması uygulamak ve bu çalışmanın etkililiğini değerlendirmektir. Araştırmada bir okulda ailelere yönelik öfke kontrol yöntemleri hakkında seminer verilmiş, seminer sonrasında da katılımcılara ölçek uygulanmıştır. Yapılan değerlendirme neticesinde en yüksek puandan en düşük puana doğru sıralama yapılarak 30 kişi belirlenmiş, bu 30 kişi, 10’ar kişilik 3 farklı gruba ayrılarak grup çalışmasına dâhil edilmişlerdir. Grup çalışması süreci tamamlandıktan sonra kadınlara ölçek tekrar uygulanarak son test ölçümleri alınmıştır. Araştırmanın bulguları, grup çalışması sonrasında kadınların sürekli öfke alt ölçeğinden aldıkları puanların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldığı, öfke kontrolü alt ölçeğinden aldıkları puanların ise istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı sonucuna ulaştırmıştır.
{"title":"ÖFKE KONTROL YÖNTEMLERİNDE GRUP ÇALIŞMASININ ETKİLİĞİ","authors":"Abdulkadir Karabulut","doi":"10.30783/nevsosbilen.1304364","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1304364","url":null,"abstract":"Toplumda var olan şiddet olguları gerek medyadaki olumsuz örnekler gerekse anne babanın olumsuz tutum ve davranışları neticesinde çocukları da etkilemeye başlamıştır. Bu noktada okullarda çocuk-aile-okul üçgeninde birincil önleme düzeyinde yapılacak olan çalışmalar şiddet ve kontrolsüz öfkeyi en aza indirme noktasında önemlidir. Bu çalışmanın amacı da çocukları okula devam eden bireylerin, öfke kontrol düzeylerini artırmaya yönelik grup çalışması uygulamak ve bu çalışmanın etkililiğini değerlendirmektir. Araştırmada bir okulda ailelere yönelik öfke kontrol yöntemleri hakkında seminer verilmiş, seminer sonrasında da katılımcılara ölçek uygulanmıştır. Yapılan değerlendirme neticesinde en yüksek puandan en düşük puana doğru sıralama yapılarak 30 kişi belirlenmiş, bu 30 kişi, 10’ar kişilik 3 farklı gruba ayrılarak grup çalışmasına dâhil edilmişlerdir. Grup çalışması süreci tamamlandıktan sonra kadınlara ölçek tekrar uygulanarak son test ölçümleri alınmıştır. Araştırmanın bulguları, grup çalışması sonrasında kadınların sürekli öfke alt ölçeğinden aldıkları puanların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldığı, öfke kontrolü alt ölçeğinden aldıkları puanların ise istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı sonucuna ulaştırmıştır.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"214 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139245444","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-21DOI: 10.30783/nevsosbilen.1341553
Erkan Hi̇ri̇k
Dünyada bilinen her dil kendi özgün iç yapısına sahiptir. Diller, bu özgün özellikleri bağlamında yapısal olarak birbirlerinden ayrıştıkları gibi yine bu özellikleri vasıtasıyla değişen ve gelişen dünyada adlandırılması gereken kavramları türettikleri yeni sözcükler vasıtasıyla karşılarlar. Yapı bakımından dünyada dillerin genelde eklemeli, çekimli ve tek heceli diller olarak sınıflandırıldığı ve bir üst çatı oluşturulduğu görülür. Oluşturulan bu çatı sınıflandırma esasen o dillerin sözcük türetme ve işletme mekanizmasıyla ilgilidir. Bazı diller her ne kadar bu sınıflandırma içerisinde aynı çatı altında yer alsa da yine bu dillerin birbirlerinden ayrılan sözcük türetim süreçleri de mevcuttur. Söz gelimi eklemeli dillerin hepsinin aynı eklemleyiş sistemine sahip olmadığı, bu sistemin de dilden dile farklılık arz ettiği söylenebilir.
{"title":"TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE KAVRAMSAL ALANI VE ANLAMSAL-İŞLEVSEL KÜMELERİ BAKIMINDAN +lA-","authors":"Erkan Hi̇ri̇k","doi":"10.30783/nevsosbilen.1341553","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1341553","url":null,"abstract":"Dünyada bilinen her dil kendi özgün iç yapısına sahiptir. Diller, bu özgün özellikleri bağlamında yapısal olarak birbirlerinden ayrıştıkları gibi yine bu özellikleri vasıtasıyla değişen ve gelişen dünyada adlandırılması gereken kavramları türettikleri yeni sözcükler vasıtasıyla karşılarlar. Yapı bakımından dünyada dillerin genelde eklemeli, çekimli ve tek heceli diller olarak sınıflandırıldığı ve bir üst çatı oluşturulduğu görülür. Oluşturulan bu çatı sınıflandırma esasen o dillerin sözcük türetme ve işletme mekanizmasıyla ilgilidir. Bazı diller her ne kadar bu sınıflandırma içerisinde aynı çatı altında yer alsa da yine bu dillerin birbirlerinden ayrılan sözcük türetim süreçleri de mevcuttur. Söz gelimi eklemeli dillerin hepsinin aynı eklemleyiş sistemine sahip olmadığı, bu sistemin de dilden dile farklılık arz ettiği söylenebilir.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"29 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139252787","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-21DOI: 10.30783/nevsosbilen.1308672
Ahmet Erdem
Tüketici istek, ihtiyaç ve eğilimleri son dönemde oldukça değişim göstermiştir. Özellikle 2019 yılı itibariyle tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi tüketicilerin satın alma davranışlarını değiştirmiştir. Bu dönemde gıda sektörü ön plana çıkmış ve tüketiciler mobil uygulamaları daha fazla kullanmaya başlamıştır. Çalışmada mobil yemek siparişi uygulamalarının kullanıcılar tarafından tercih edilmesine ilişkin aracılık eden kriterlerin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada 4 ana kriter ve 16 alt kriter belirlenmiştir. Verilerin analizinde çok kriterli karar verme tekniklerinden Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) kullanılmıştır. Katılımcılar tarafından önem derecesi bakımından ana kriterlere ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda hizmet kalitesi, fırsatlar, yönetişim ve olanaklar şeklinde sıralama ortaya çıkmıştır. Alt kriterler olarak ise servis hızı, indirim, güvenlik ve geri bildirim imkanlarının katılımcılar tarafından en çok önemsenen kriterler olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"MOBİL YEMEK SİPARİŞİ UYGULAMALARININ TERCİH EDİLME KRİTERLERİNİN ANALİZİ","authors":"Ahmet Erdem","doi":"10.30783/nevsosbilen.1308672","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1308672","url":null,"abstract":"Tüketici istek, ihtiyaç ve eğilimleri son dönemde oldukça değişim göstermiştir. Özellikle 2019 yılı itibariyle tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi tüketicilerin satın alma davranışlarını değiştirmiştir. Bu dönemde gıda sektörü ön plana çıkmış ve tüketiciler mobil uygulamaları daha fazla kullanmaya başlamıştır. Çalışmada mobil yemek siparişi uygulamalarının kullanıcılar tarafından tercih edilmesine ilişkin aracılık eden kriterlerin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada 4 ana kriter ve 16 alt kriter belirlenmiştir. Verilerin analizinde çok kriterli karar verme tekniklerinden Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) kullanılmıştır. Katılımcılar tarafından önem derecesi bakımından ana kriterlere ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda hizmet kalitesi, fırsatlar, yönetişim ve olanaklar şeklinde sıralama ortaya çıkmıştır. Alt kriterler olarak ise servis hızı, indirim, güvenlik ve geri bildirim imkanlarının katılımcılar tarafından en çok önemsenen kriterler olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"124 15","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139251411","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-21DOI: 10.30783/nevsosbilen.1294246
Hafijur Rahman, Aslıhan Çi̇çek
ÖZ 21. yüzyılın küresel siyasetinde, özellikle Avrupa’da en çok tartışma konusu olan mesele zenofobi, islamofobi, göçmen karşıtlığı gibi kavramları da içine alacak şekilde güçlenen popülist karakterli aşırı sağ partilerin söylem ve politikalarının görünürlüğündeki artıştır. Popülist aşırış sağ, özellikle 2000’li yıllardan itibaren demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin kalesi olarak görülen Avrupa’da kendine bir seçmen tabanı bulmuştur. Bu seçmenler, aşırı sağ partilerin popülist söylemlerinden etkilenerek onları muhalefet ve iktidar konumuna yükseltmişlerdir. Neredeyse bütün Avrupa ülkelerindeki siyasal alanda en önemli aktörler haline gelen ve kamuoyu oluşturabilecek kadar etkili söylemlerle seçmen kitlesini günden güne genişleten aşırı sağ partiler, Avrupa medeniyeti için önemli bir tehdide dönüşmüştür. Bu çalışmada, Avrupa medeniyeti açısından en önemli tehdit olarak görülen aşırı sağ partilerin Almanya ve Macaristan’da gelişim süreçleri ve mevcut durumdaki siyasal alanda etkileri ele alınmıştır. Çalışmada Almanya ve Macaristan’daki aşırı sağ siyasi partilerin söylem ve politikaları karşılaştırılarak ideolojik benzerlikleri ve farklılıklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmanın hipotezi, hepsi aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olan Almanya ve Macaristan’daki aşırı sağ siyasal partilerin benzer siyasal söylem ve politikaları savundukları ve ideolojik bakımdan birbirine benzer özellikler taşıdığıdır.
{"title":"POLITICAL DISCOURSE AND POLICIES OF FAR-RIGHT PARTIES IN GERMANY AND HUNGARY","authors":"Hafijur Rahman, Aslıhan Çi̇çek","doi":"10.30783/nevsosbilen.1294246","DOIUrl":"https://doi.org/10.30783/nevsosbilen.1294246","url":null,"abstract":"ÖZ 21. yüzyılın küresel siyasetinde, özellikle Avrupa’da en çok tartışma konusu olan mesele zenofobi, islamofobi, göçmen karşıtlığı gibi kavramları da içine alacak şekilde güçlenen popülist karakterli aşırı sağ partilerin söylem ve politikalarının görünürlüğündeki artıştır. Popülist aşırış sağ, özellikle 2000’li yıllardan itibaren demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin kalesi olarak görülen Avrupa’da kendine bir seçmen tabanı bulmuştur. Bu seçmenler, aşırı sağ partilerin popülist söylemlerinden etkilenerek onları muhalefet ve iktidar konumuna yükseltmişlerdir. Neredeyse bütün Avrupa ülkelerindeki siyasal alanda en önemli aktörler haline gelen ve kamuoyu oluşturabilecek kadar etkili söylemlerle seçmen kitlesini günden güne genişleten aşırı sağ partiler, Avrupa medeniyeti için önemli bir tehdide dönüşmüştür. Bu çalışmada, Avrupa medeniyeti açısından en önemli tehdit olarak görülen aşırı sağ partilerin Almanya ve Macaristan’da gelişim süreçleri ve mevcut durumdaki siyasal alanda etkileri ele alınmıştır. Çalışmada Almanya ve Macaristan’daki aşırı sağ siyasi partilerin söylem ve politikaları karşılaştırılarak ideolojik benzerlikleri ve farklılıklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmanın hipotezi, hepsi aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olan Almanya ve Macaristan’daki aşırı sağ siyasal partilerin benzer siyasal söylem ve politikaları savundukları ve ideolojik bakımdan birbirine benzer özellikler taşıdığıdır.","PeriodicalId":508828,"journal":{"name":"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi","volume":"6 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139250878","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}