首页 > 最新文献

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi最新文献

英文 中文
Alarm Fatigue of Intensive Care Nurses and Affecting Factors 重症监护护士报警疲劳及其影响因素
Pub Date : 2023-07-05 DOI: 10.32708/uutfd.1265678
Zeynep Kızılcık Özkan, Figen Dığın, Gökben OSMANLI KARBUZ
Yoğun bakım hemşirelerinin alarm yorgunluğu ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Tanımlayıcı tipte olan araştırma bir üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 73 hemşirenin katılımıyla gerçekleştirildi. Veri toplamada Hemşire Tanıtım Formu, Alarm Yorgunluğu Anketi kullanıldı. Araştırma verileri yazılı olarak hastane ortamında toplandı. İstatiksel değerlendirmeler için IBM SPSS’den (V.22) yararlanıldı. İstatistiksel anlamlılık sınırı p
这项描述性研究旨在确定重症监护护士的警报疲劳及其影响因素。73 名在大学医院重症监护室工作的护士自愿参与了这项描述性研究。数据收集使用了护士介绍表和警报疲劳问卷。研究数据在医院环境中以书面形式收集。使用 IBM SPSS (V.22) 进行统计分析。统计显著性限值 p
{"title":"Alarm Fatigue of Intensive Care Nurses and Affecting Factors","authors":"Zeynep Kızılcık Özkan, Figen Dığın, Gökben OSMANLI KARBUZ","doi":"10.32708/uutfd.1265678","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1265678","url":null,"abstract":"Yoğun bakım hemşirelerinin alarm yorgunluğu ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Tanımlayıcı tipte olan araştırma bir üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 73 hemşirenin katılımıyla gerçekleştirildi. Veri toplamada Hemşire Tanıtım Formu, Alarm Yorgunluğu Anketi kullanıldı. Araştırma verileri yazılı olarak hastane ortamında toplandı. İstatiksel değerlendirmeler için IBM SPSS’den (V.22) yararlanıldı. İstatistiksel anlamlılık sınırı p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129884282","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığında Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı
Pub Date : 2023-07-05 DOI: 10.32708/uutfd.1271352
Bulent Gul, M. Çi̇çek
Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığı (ODPBH), kalıtsal böbrek hastalıkları arasında en yaygın görülendir. Böbreklerde çok sayıda kist oluşumu ve gelişimi ile karakterize sistemik ve ilerleyici bir hastalıktır. ODPBH prognozunu belirlemede yaygın olarak Mayo sınıflandırması kullanılmaktadır. Bu sınıflamada kullanılan bilgisayarlı tomografi (BT), ODPBH’da sık görülen taş hastalığını ortaya çıkarmada da faydalı olabilir. Nefroloji polikliniğinde takip edilen 69 ODPBH’lı hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların Mayo evrelemesi yapılırken çekilen BT’leri incelendi. BT bazlı volüm böbrek hacimleri hesaplandı, kistik yapılar ve nefrolityasis açısından değerlendirildi. CKD-EPI formülüne göre glomerular filtrasyon hızları hesaplandı (eGFR), hastalar ODPBH’nın ekstra-renal bulguları açısından tarandı. Hastaların yaş ortalaması 4713 yıl saptandı, %45’i (n=31) kadın cinsiyetindeydi. Hastaların %34.8’inde (n=24) böbrek taşı saptandı, taş olanların %25’i bilateral nefrolityazisdi. Total böbrek hacmi ile eGFR arasında anlamlı negatif korelasyon saptandı (r=-0.6, p
{"title":"Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığında Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı","authors":"Bulent Gul, M. Çi̇çek","doi":"10.32708/uutfd.1271352","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1271352","url":null,"abstract":"Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığı (ODPBH), kalıtsal böbrek hastalıkları arasında en yaygın görülendir. Böbreklerde çok sayıda kist oluşumu ve gelişimi ile karakterize sistemik ve ilerleyici bir hastalıktır. ODPBH prognozunu belirlemede yaygın olarak Mayo sınıflandırması kullanılmaktadır. Bu sınıflamada kullanılan bilgisayarlı tomografi (BT), ODPBH’da sık görülen taş hastalığını ortaya çıkarmada da faydalı olabilir. Nefroloji polikliniğinde takip edilen 69 ODPBH’lı hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların Mayo evrelemesi yapılırken çekilen BT’leri incelendi. BT bazlı volüm böbrek hacimleri hesaplandı, kistik yapılar ve nefrolityasis açısından değerlendirildi. CKD-EPI formülüne göre glomerular filtrasyon hızları hesaplandı (eGFR), hastalar ODPBH’nın ekstra-renal bulguları açısından tarandı. Hastaların yaş ortalaması 4713 yıl saptandı, %45’i (n=31) kadın cinsiyetindeydi. Hastaların %34.8’inde (n=24) böbrek taşı saptandı, taş olanların %25’i bilateral nefrolityazisdi. Total böbrek hacmi ile eGFR arasında anlamlı negatif korelasyon saptandı (r=-0.6, p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"18 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124146462","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
FARKLI EPON SOLVENTLERİNİN YARI İNCE KESİTLERDE BOYANMA ÜZERİNE ETKİSİ
Pub Date : 2023-05-29 DOI: 10.32708/uutfd.1258274
Ayşen Akbaş, Senem Esin Yavaş, Semiha Ersoy, Çiğdem Usta
Yarı ince kesitlerin kullanımı histolojik ve klinik tanı çalışmalarında önemli bir yere sahiptir. Fakat bu amaçla kullanılan plastik gömme ortamları hidrofobik oldukları için boyaların dokulara girişini sınırlandırmaktadırlar. Bu çalışmada; yarı ince epon kesitlerin boyanmasında daha çok detay sağlamak üzere bilinen epon solventleri ile asetonun karşılaştırılması ve daha önce denenmemiş toluidine blue-eozin ikili boyamasının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada sıçan beyin, ince bağırsak ve pankreas doku örneklerine ait epon bloklardan ultramikrotom ile 1µm kalınlığında yarı ince kesitler alındı. Boyama öncesi epon kesitlere boyaların penetrasyonunu kolaylaştırmak amacı ile sodyum hidroksit, periyodik asit ve aseton ile üç ayrı etching uygulandı. Bir grup kesitte epon uzaklaştırılmadı. Toluidine blue ve toluidine blu-eozin ikili boyaması uygulanan kesitler ışık mikroskobunda değerlendirildi. Aseton ile etching sonrası üç dokuya ait toluidine blue boyama sonuçları, alkali ve asit etchingi sonrası boyamalara ve etching uygulanmadan yapılan boyamalara göre çok daha başarılı olarak değerlendirildi. Özellikle pankreasta daha berrak görüntüler sayesinde daha iyi detay sağladığı görüldü. Toluidine blue-eozin boyaması ile beyin ve pankreas dokularında olumlu sonuçlar elde edildi. Eponun uzaklaştırılması amacıyla ilk kez denenen aseton ile başarılı sonuçlar elde edildiği için diğer solventlere alternatif olarak asetonun rutinde kullanılabileceği düşünüldü. Yine ilk kez denenen toluidine blue-eozin ikili boyamasından epon kesitlerin değerlendirilmesinde yararlanılabileceği sonucuna varıldı.
半薄切片在组织学和临床诊断研究中占有重要地位。然而,用于此目的的塑料包埋介质由于具有疏水性,限制了染料对组织的渗透。本研究旨在比较已知的 EPON 溶剂和丙酮,以便为半薄 EPON 切片染色提供更多细节,并评估之前未测试过的甲苯胺蓝-伊红双重染色。在这项研究中,使用超微切片机从大鼠大脑、小肠和胰腺组织样本的 epon 块中提取了 1 微米厚的半薄切片。染色前,分别用氢氧化钠、定期酸和丙酮对 Epon 切片进行三次腐蚀,以促进染料的渗透。其中一组切片未去除 Epon。甲苯胺蓝和甲苯胺蓝-伊红双重染色切片在光学显微镜下进行评估。三种组织经丙酮浸蚀后的甲苯胺蓝染色结果比碱浸蚀、酸浸蚀和不浸蚀的染色结果要好得多。特别是在胰腺组织中,甲苯胺蓝染色能提供更好的细节和更清晰的图像。甲苯胺蓝-伊红染色在脑组织和胰腺组织中显示出良好的效果。由于首次尝试用丙酮去除表酮就取得了成功的结果,因此认为丙酮可作为其他溶剂的常规替代品。最后得出的结论是,甲苯胺蓝-伊红双染色法也是首次尝试,可用于对表酮切片进行评估。
{"title":"FARKLI EPON SOLVENTLERİNİN YARI İNCE KESİTLERDE BOYANMA ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Ayşen Akbaş, Senem Esin Yavaş, Semiha Ersoy, Çiğdem Usta","doi":"10.32708/uutfd.1258274","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1258274","url":null,"abstract":"Yarı ince kesitlerin kullanımı histolojik ve klinik tanı çalışmalarında önemli bir yere sahiptir. Fakat bu amaçla kullanılan plastik gömme ortamları hidrofobik oldukları için boyaların dokulara girişini sınırlandırmaktadırlar. Bu çalışmada; yarı ince epon kesitlerin boyanmasında daha çok detay sağlamak üzere bilinen epon solventleri ile asetonun karşılaştırılması ve daha önce denenmemiş toluidine blue-eozin ikili boyamasının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada sıçan beyin, ince bağırsak ve pankreas doku örneklerine ait epon bloklardan ultramikrotom ile 1µm kalınlığında yarı ince kesitler alındı. Boyama öncesi epon kesitlere boyaların penetrasyonunu kolaylaştırmak amacı ile sodyum hidroksit, periyodik asit ve aseton ile üç ayrı etching uygulandı. Bir grup kesitte epon uzaklaştırılmadı. Toluidine blue ve toluidine blu-eozin ikili boyaması uygulanan kesitler ışık mikroskobunda değerlendirildi. Aseton ile etching sonrası üç dokuya ait toluidine blue boyama sonuçları, alkali ve asit etchingi sonrası boyamalara ve etching uygulanmadan yapılan boyamalara göre çok daha başarılı olarak değerlendirildi. Özellikle pankreasta daha berrak görüntüler sayesinde daha iyi detay sağladığı görüldü. Toluidine blue-eozin boyaması ile beyin ve pankreas dokularında olumlu sonuçlar elde edildi. Eponun uzaklaştırılması amacıyla ilk kez denenen aseton ile başarılı sonuçlar elde edildiği için diğer solventlere alternatif olarak asetonun rutinde kullanılabileceği düşünüldü. Yine ilk kez denenen toluidine blue-eozin ikili boyamasından epon kesitlerin değerlendirilmesinde yararlanılabileceği sonucuna varıldı.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125608773","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Functions of Reactive Astrocytes in Ischemic Brain Injury 反应性星形胶质细胞在缺血性脑损伤中的作用
Pub Date : 2023-05-25 DOI: 10.32708/uutfd.1261257
Nursel HASANOĞLU AKBULUT, Gonca Topal, Özhan Eyi̇gör
İnme, dünya çapında ikinci önde gelen ölüm nedenidir. Memeli merkezi sinir sistemindeki (MSS) en yaygın glial hücre grubunu oluşturan astrositlerin inmenin akut ve kronik evresindeki patofizyolojilerinin araştırılması önemlidir. Hastalık ve beyin hasarlarını takiben görülen patolojik durumlarda astrositler reaktif forma dönüşürler. İskemik hasar sonrası Glutatyon (GSH) salgılayarak oksidatif stres hasarını hafiflettikleri, nörotrofik faktörler salgılayarak nöron gelişimi ve sağ kalımına katkıda bulundukları, serebral ödemin düzenlenmesinde rolleri olduğu ve eritropoietin salgılayarak anjiyogeneze katkı sağladığı ve nöronal apaptozu inhibe ettiği yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ancak tüm bunların yanı sıra, iskemi sonrası eksitotoksisisteyi indükleyerek ve iflamatuar faktörlerin aşırı salınımına yol açarak nöronal ölüme yol açtığı ve kan-beyin bariyeri (KBB)’nin geçirgenliğini attırdığı gösterilmiştir. İskemik hasar sonrası oluşan glial skarın akut dönemde doku hasarının yayılmasını önleyerek sağlıklı dokudaki homeostazı sağladığı ancak kronik dönemde akson büyümesine engel olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu yüzden reaktif astrositlerin işlevleri tartışmalıdır. Genetik olarak reaktif astrositlerin nörotoksik (A1) ve nöroprotektif (A2) iki polarizasyon durumuna dönüşüm geçirebileceği bulunmuştur. Farklı astrosit tipleri nörolojik hastalıklar için etkili tedavi yaklaşımlarının keşfedilmesine yardımcı olacaktır. Bu derlemede; iskemik beyin hasarına bağlı olarak oluşan inmede reaktif astrositlerin fonksiyonlarına ve bu süreçte astrositlerin fizyolojik ve histomorfolojik değişimlerine yer verilmiştir.
{"title":"Functions of Reactive Astrocytes in Ischemic Brain Injury","authors":"Nursel HASANOĞLU AKBULUT, Gonca Topal, Özhan Eyi̇gör","doi":"10.32708/uutfd.1261257","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1261257","url":null,"abstract":"İnme, dünya çapında ikinci önde gelen ölüm nedenidir. Memeli merkezi sinir sistemindeki (MSS) en yaygın glial hücre grubunu oluşturan astrositlerin inmenin akut ve kronik evresindeki patofizyolojilerinin araştırılması önemlidir. Hastalık ve beyin hasarlarını takiben görülen patolojik durumlarda astrositler reaktif forma dönüşürler. İskemik hasar sonrası Glutatyon (GSH) salgılayarak oksidatif stres hasarını hafiflettikleri, nörotrofik faktörler salgılayarak nöron gelişimi ve sağ kalımına katkıda bulundukları, serebral ödemin düzenlenmesinde rolleri olduğu ve eritropoietin salgılayarak anjiyogeneze katkı sağladığı ve nöronal apaptozu inhibe ettiği yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ancak tüm bunların yanı sıra, iskemi sonrası eksitotoksisisteyi indükleyerek ve iflamatuar faktörlerin aşırı salınımına yol açarak nöronal ölüme yol açtığı ve kan-beyin bariyeri (KBB)’nin geçirgenliğini attırdığı gösterilmiştir. İskemik hasar sonrası oluşan glial skarın akut dönemde doku hasarının yayılmasını önleyerek sağlıklı dokudaki homeostazı sağladığı ancak kronik dönemde akson büyümesine engel olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu yüzden reaktif astrositlerin işlevleri tartışmalıdır. Genetik olarak reaktif astrositlerin nörotoksik (A1) ve nöroprotektif (A2) iki polarizasyon durumuna dönüşüm geçirebileceği bulunmuştur. Farklı astrosit tipleri nörolojik hastalıklar için etkili tedavi yaklaşımlarının keşfedilmesine yardımcı olacaktır. Bu derlemede; iskemik beyin hasarına bağlı olarak oluşan inmede reaktif astrositlerin fonksiyonlarına ve bu süreçte astrositlerin fizyolojik ve histomorfolojik değişimlerine yer verilmiştir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116517486","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
NEUROLEPTIC MALIGNANT SYNDROME DEVELOPED IN A CASE WITH INVASIVE DUCTAL CARCINOMA OF THE BREAST DIAGNOSED WITH SCHIZOPHRENIA 神经阻滞剂恶性综合征发展的情况下,浸润性导管癌的乳腺诊断为精神分裂症
Pub Date : 2023-04-20 DOI: 10.32708/uutfd.1228946
Sare Aydın, S. Batmaz, Esma Akpınar Aslan, Ahmet Ekrem Savaş
Nöroleptik malign sendrom (NMS) hipertermi, müsküler rijidite, bilinç değişikliği, otonomik disfonksiyon, serum kreatin fosfokinaz (CPK) düzeyinde yükselme ve lökositoz ile karakterize olan, nadir görülen ancak mortal seyreden bir sendromdur. Yorgunluk, dehidrasyon ve yetersiz beslenme NMS için risk faktörleri olarak kabul edilir ve kanser hastaları NMS için yüksek risk grubunu temsil etmektedir. Bu yazıda yetmiş üç yaşında şizofreni tanısıyla takipli bir hastada psikotik ajitasyonu kontrol altına almak amacıyla haloperidol 5 mg/gün intramüsküler olarak uygulanmasından iki gün sonra gelişen yüksek ateş, müsküler rijidite , otonomik instabilite, CPK ve C-reaktif protein (CRP) düzeylerinde yükselme , lökositoz saptanması NMS düşündürmüştür. Takip sırasında istenen beyin bilgisayarlı tomografisinde (BT) metastatik kanamadan şüphelenilen hastanın, biyopsi sonucu memenin invaziv duktal karsinomu olarak raporlanmıştır. Bilgilerimize göre literatürdeki, meme kanseri olan şizofreni hastasında antipsikotik kullanımım sonucu gelişen ilk NMS olgusudur.
神经性恶性综合征(NMS)是一种罕见但致命的综合征,其特征是高热、肌肉僵硬、意识改变、自主神经功能障碍、血清肌酸磷酸激酶(CPK)水平升高和白细胞增多。疲劳、脱水和营养不良被认为是 NMS 的危险因素,而癌症患者则是 NMS 的高危人群。在本报告中,一名 73 岁的精神分裂症患者在肌肉注射氟哌啶醇 5 毫克/天以控制精神躁动两天后出现高烧、肌肉僵硬、自主神经不稳定、CPK 和 C 反应蛋白(CRP)水平升高以及白细胞增多,这表明患者患有 NMS。在随访期间,脑部计算机断层扫描(CT)结果显示疑似转移性出血,活检结果显示为乳腺浸润性导管癌。据我们所知,这是文献中首例因服用抗精神病药物而导致乳腺癌的精神分裂症患者出现 NMS 的病例。
{"title":"NEUROLEPTIC MALIGNANT SYNDROME DEVELOPED IN A CASE WITH INVASIVE DUCTAL CARCINOMA OF THE BREAST DIAGNOSED WITH SCHIZOPHRENIA","authors":"Sare Aydın, S. Batmaz, Esma Akpınar Aslan, Ahmet Ekrem Savaş","doi":"10.32708/uutfd.1228946","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1228946","url":null,"abstract":"Nöroleptik malign sendrom (NMS) hipertermi, müsküler rijidite, bilinç değişikliği, otonomik disfonksiyon, serum kreatin fosfokinaz (CPK) düzeyinde yükselme ve lökositoz ile karakterize olan, nadir görülen ancak mortal seyreden bir sendromdur. Yorgunluk, dehidrasyon ve yetersiz beslenme NMS için risk faktörleri olarak kabul edilir ve kanser hastaları NMS için yüksek risk grubunu temsil etmektedir. Bu yazıda yetmiş üç yaşında şizofreni tanısıyla takipli bir hastada psikotik ajitasyonu kontrol altına almak amacıyla haloperidol 5 mg/gün intramüsküler olarak uygulanmasından iki gün sonra gelişen yüksek ateş, müsküler rijidite , otonomik instabilite, CPK ve C-reaktif protein (CRP) düzeylerinde yükselme , lökositoz saptanması NMS düşündürmüştür. Takip sırasında istenen beyin bilgisayarlı tomografisinde (BT) metastatik kanamadan şüphelenilen hastanın, biyopsi sonucu memenin invaziv duktal karsinomu olarak raporlanmıştır. Bilgilerimize göre literatürdeki, meme kanseri olan şizofreni hastasında antipsikotik kullanımım sonucu gelişen ilk NMS olgusudur.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126798604","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Relaps Refrakter Multiple Myelomda Iksazomib, Lenalidomid, Deksametazon Kombinasyonu Deneyimi: Gerçek Yaşam Verisi
Pub Date : 2023-04-20 DOI: 10.32708/uutfd.1249696
Tuba Ersal, Vildan Ozkocaman, Cumali Yalçin, Bedrettin Orhan, Ömer Candar, Sinem Çubukçu, Tuba GÜLLÜ KOCA, Fazıl Cagrı Hunutlu, Şeyma Yavuz, İbrahim Ethem Pinar, Rıdvan Ali, Fahir Özkalemkaş
İlk oral proteazom inhibitörü (PI) olan iksazomib, lenalidomid ve deksametazon (IRd) ile kombinasyon halinde relaps refrakter multipl miyelomun (RRMM) tedavisi için onaylanmıştır. Bununla birlikte, klinik çalışma sonuçları her zaman gerçek dünyadaki sonuçlarla örtüşmez. Bu çalışmanın amacı, gerçek yaşamda RRMM'li hastaların tedavisi için iksazomib bazlı kombinasyon tedavisinin sonuçlarını değerlendirmektir. Çalışmaya ** Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı’ndan toplam 45 RRMM tanılı hasta retrospektif olarak dahil edildi. Medyan takip süresi 15.9 ay (0.3-53.8) ve medyan yaş 66 (40-84) idi. Hastaların %8.8’i 2. sırada, % 15.5’i 3. sırada, %35.5’i 4. sırada ve %40’ı da ≥5. sırada iksazomib aldı. Genel olarak, IRd’den önce hastaların %100’ü PI'lere (bortezomib %100, karfilzomib %31.1), %88.8’i immünomodülatör ilaçlara (IMID) (lenalidomid %86.6, pomalidomid %33.3, talidomid %4.4) ve %55.5’i de otolog kök hücre nakline maruz kalmıştır. Hastaların hepsi lenalidomid ve deksametazon ile kombinasyon halinde iksazomib almıştır. Tedavi, yan etki nedenli düşük bir kesilme oranıyla (%6.6) iyi tolere edilmiştir. En sık görülen yan etkiler sitopeni (%50) ve enfeksiyon (%25) olmuştur. Genel yanıt oranı %77.7, çok iyi kısmi yanıt oranı %20, tam yanıt oranı % 28, kısmi yanıt oranı %11.4, minimal yanıt oranı %5.7, stabil hastalık oranı %5.7, progresif hastalık oranı %28.5 saptandı. İksazomib tedavisinde medyan progresyonsuz sağkalım (PFS) 29.1 aydı (%95 GA 17.2–40.9). PFS 12 ve 24 ayda sırasıyla %75 ve %59 idi. Medyan genel sağkalım (OS) 22.6ay (%95 GA 18.8–40.9) idi; OS 12 ve 24 ayda sırasıyla %73 ve %49 idi. Gerçek yaşamda RRMM hastalarında IRd etkili, güvenli ve oral verilebilmesi nedeniyle kolay uygulanabilir bir rejimdir.
{"title":"Relaps Refrakter Multiple Myelomda Iksazomib, Lenalidomid, Deksametazon Kombinasyonu Deneyimi: Gerçek Yaşam Verisi","authors":"Tuba Ersal, Vildan Ozkocaman, Cumali Yalçin, Bedrettin Orhan, Ömer Candar, Sinem Çubukçu, Tuba GÜLLÜ KOCA, Fazıl Cagrı Hunutlu, Şeyma Yavuz, İbrahim Ethem Pinar, Rıdvan Ali, Fahir Özkalemkaş","doi":"10.32708/uutfd.1249696","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1249696","url":null,"abstract":"İlk oral proteazom inhibitörü (PI) olan iksazomib, lenalidomid ve deksametazon (IRd) ile kombinasyon halinde relaps refrakter multipl miyelomun (RRMM) tedavisi için onaylanmıştır. Bununla birlikte, klinik çalışma sonuçları her zaman gerçek dünyadaki sonuçlarla örtüşmez. Bu çalışmanın amacı, gerçek yaşamda RRMM'li hastaların tedavisi için iksazomib bazlı kombinasyon tedavisinin sonuçlarını değerlendirmektir. Çalışmaya ** Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı’ndan toplam 45 RRMM tanılı hasta retrospektif olarak dahil edildi. Medyan takip süresi 15.9 ay (0.3-53.8) ve medyan yaş 66 (40-84) idi. Hastaların %8.8’i 2. sırada, % 15.5’i 3. sırada, %35.5’i 4. sırada ve %40’ı da ≥5. sırada iksazomib aldı. Genel olarak, IRd’den önce hastaların %100’ü PI'lere (bortezomib %100, karfilzomib %31.1), %88.8’i immünomodülatör ilaçlara (IMID) (lenalidomid %86.6, pomalidomid %33.3, talidomid %4.4) ve %55.5’i de otolog kök hücre nakline maruz kalmıştır. Hastaların hepsi lenalidomid ve deksametazon ile kombinasyon halinde iksazomib almıştır. Tedavi, yan etki nedenli düşük bir kesilme oranıyla (%6.6) iyi tolere edilmiştir. En sık görülen yan etkiler sitopeni (%50) ve enfeksiyon (%25) olmuştur. Genel yanıt oranı %77.7, çok iyi kısmi yanıt oranı %20, tam yanıt oranı % 28, kısmi yanıt oranı %11.4, minimal yanıt oranı %5.7, stabil hastalık oranı %5.7, progresif hastalık oranı %28.5 saptandı. İksazomib tedavisinde medyan progresyonsuz sağkalım (PFS) 29.1 aydı (%95 GA 17.2–40.9). PFS 12 ve 24 ayda sırasıyla %75 ve %59 idi. Medyan genel sağkalım (OS) 22.6ay (%95 GA 18.8–40.9) idi; OS 12 ve 24 ayda sırasıyla %73 ve %49 idi. Gerçek yaşamda RRMM hastalarında IRd etkili, güvenli ve oral verilebilmesi nedeniyle kolay uygulanabilir bir rejimdir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115453472","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Comparison of MR-TRUS Fusion Biopsy and Cognitive Fusion Biopsy Techniques in Patients with Suspected Prostate Cancer with Mp-MRI Mp-MRI诊断疑似前列腺癌的MR-TRUS融合活检与认知融合活检技术的比较
Pub Date : 2023-04-05 DOI: 10.32708/uutfd.1208001
Başak Erdemli Gürsel, Gökhan Öngen, N. Topal, Levent Turan, İ. Yavaşcaoğlu, G. Savci
Bu çalışmada, Multiparametrik Manyetik Rezonans (mp-MR) tetkikinde PIRADS 3 (Prostat Görüntüleme Raporlama ve Bilgi Sistemi) ve üzeri lezyonu bulunan hastalarda MR- Transrektal Ultrasonografi (MR-TRUS) eşliğinde füzyon biyopsi ve kognitif Füzyon (KF) biyopsi tekniklerinin prostat kanseri saptamadaki etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Retrospektif olarak seçilen 96 hastanın 48’inde MR-TRUS, 48’inde KF ile füzyon biyopsisi yapıldı. Hasta yaşı, PSA değeri, prostat volümü, lezyonların boyutu ve PIRADS skoru gibi parametreler değerlendirildi. Gruplar arasında demografik verilerde, PSA değerleri, prostat volümleri ve lezyonların boyut ve PIRADS skorlarında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Kognitif füzyon yapılan grupta herhangi bir lokalizasyonda kanser yakalama oranı %41,7 (20/48 hasta), MR-TRUS füzyon biyopsi yapılan grupta %39,6 (19/48 hasta) bulundu. İki grup arasında farklılık anlamlılık seviyesine ulaşmadı (p=0,835). Hedefli biyopsi sonuçlarında ise kanser saptama oranları KF grubunda %85 (17/20 hasta), MR-TRUS grubunda %73,7 (14/19 hasta) bulundu. Bu iki grup arasında da anlamlı farklılık izlenmedi (p=0,518). Sonuç olarak, kanser yakalama başarısının benzer olması, uygulamasının daha kolay ve maliyetinin daha düşük olması nedeniyle KF biyopsi tekniği MR-füzyon biyopsisine tercih edilebilir.
本研究旨在比较磁共振-经直肠超声(MR-TRUS)引导的融合活检和认知融合(CF)活检技术在多参数磁共振(mp-MR)检查发现 PIRADS 3(前列腺成像报告和信息系统)或更高病变的患者中检测前列腺癌的疗效。在回顾性筛选出的 96 名患者中,分别有 48 人和 48 人进行了 MR-TRUS 和 CF 融合活检。对患者年龄、PSA值、前列腺体积、病变大小和PIRADS评分等参数进行了评估。两组患者在人口统计学数据、PSA 值、前列腺体积、病变大小和 PIRADS 评分方面均无明显差异(P>0.05)。认知融合组任何定位的癌症检出率为 41.7%(20/48 名患者),MR-TRUS 融合活检组为 39.6%(19/48 名患者)。两组之间的差异未达到显著性水平(P=0.835)。在靶向活检结果中,CF 组的癌症检出率为 85%(17/20 例患者),MR-TRUS 组为 73.7%(14/19 例患者)。两组之间无明显差异(P=0.518)。总之,CF活检技术可能比磁共振融合活检技术更受欢迎,因为两者的癌症检测成功率相似,且应用更简便、成本更低。
{"title":"Comparison of MR-TRUS Fusion Biopsy and Cognitive Fusion Biopsy Techniques in Patients with Suspected Prostate Cancer with Mp-MRI","authors":"Başak Erdemli Gürsel, Gökhan Öngen, N. Topal, Levent Turan, İ. Yavaşcaoğlu, G. Savci","doi":"10.32708/uutfd.1208001","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1208001","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Multiparametrik Manyetik Rezonans (mp-MR) tetkikinde PIRADS 3 (Prostat Görüntüleme Raporlama ve Bilgi Sistemi) ve üzeri lezyonu bulunan hastalarda MR- Transrektal Ultrasonografi (MR-TRUS) eşliğinde füzyon biyopsi ve kognitif Füzyon (KF) biyopsi tekniklerinin prostat kanseri saptamadaki etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Retrospektif olarak seçilen 96 hastanın 48’inde MR-TRUS, 48’inde KF ile füzyon biyopsisi yapıldı. Hasta yaşı, PSA değeri, prostat volümü, lezyonların boyutu ve PIRADS skoru gibi parametreler değerlendirildi. Gruplar arasında demografik verilerde, PSA değerleri, prostat volümleri ve lezyonların boyut ve PIRADS skorlarında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Kognitif füzyon yapılan grupta herhangi bir lokalizasyonda kanser yakalama oranı %41,7 (20/48 hasta), MR-TRUS füzyon biyopsi yapılan grupta %39,6 (19/48 hasta) bulundu. İki grup arasında farklılık anlamlılık seviyesine ulaşmadı (p=0,835). Hedefli biyopsi sonuçlarında ise kanser saptama oranları KF grubunda %85 (17/20 hasta), MR-TRUS grubunda %73,7 (14/19 hasta) bulundu. Bu iki grup arasında da anlamlı farklılık izlenmedi (p=0,518). Sonuç olarak, kanser yakalama başarısının benzer olması, uygulamasının daha kolay ve maliyetinin daha düşük olması nedeniyle KF biyopsi tekniği MR-füzyon biyopsisine tercih edilebilir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"141 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133015498","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Role and Importance of Standardization in Experiment Animals Research: Traditional Review 标准化在实验动物研究中的作用和重要性:传统综述
Pub Date : 2023-04-05 DOI: 10.32708/uutfd.1216412
Aslı Çeli̇k, Nazan Baksi, Mehmet Ensari Güneli
Preklinik çalışmalar, tıp bilimlerinin farklı disiplinlerdeki birçok araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmaların önemli bir bölümünde yer alan deney hayvanları; biyolojik, fizyolojik ve patolojik mekanizmaları anlamak, sistem yanıtlarını incelemek ve türler arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak için kullanılan canlı organizmalardır. Deney hayvanları araştırmalarında standardizasyon, deneysel bulgulara etki eden biyolojik ve çevresel faktörlerin benzer olmasını ifade eder. Böylece, benzer araştırma prosedürleri sabit koşullarda bir başka laboratuvarda uygulandığında, eşdeğer ve birbiri ile karşılaştırılabilir sonuçların alınması sağlanır. Standardizasyonu etkileyen öncelikli faktörler, deney içi ve deneyler arası varyasyonların bütünü olarak değerlendirilmektedir. Bu varyasyon kaynakları ile deneyler etkilenir ve farklı bulguların ortaya çıkmasına sebep olur. Standardizasyonun asıl amacı, deneydeki varyasyonları azaltmaktır. Varyasyonların azaltılması istatistiksel olarak çalışmalarda kullanılan hayvan sayısının azaltılmasını ve hayvan refahının artmasını sağlar. Ayrıca, varyasyonların azaltılması zaman ve para israfını da önler. Standardize deneyler; tekrar edilebilirliğe, laboratuvarlar arası karşılaştırılabilirliğe ve bilimsel güvenilirliğe olanak sağlar. Araştırmanın hipotezine uygun deneysel süreç yönetiminin planlanması, prosedürlerdeki yanlılığın en aza indirilmesi, eğer varsa araştırmaya uygulanan iyileştirme tekniklerinin belirtilmesi bilimsel araştırmaların kalitesini artırır. Deney hayvanları araştırmalarında deneysel tasarımdan itibaren uygulanan standardizasyon ile nitelikli araştırmalar artar, bilimsel ilerlemeye katkı sağlar. Dolayısıyla bu derlemenin amacı, güncel paradigmalar ışığında hayvan deneylerinin standartlaştırılmasında, kullanılan deney hayvanlarının çevre, barınma, beslenme koşullarının ve uygulanan deneysel yöntemlerin sabit tutulması ile kontrol altına alınmasının önemini vurgulamak, bu konuda farkındalık yaratmak ve standardize olan ya da olmayan deneylerin hayvan refahı ve araştırma sonuçları üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır.
临床前研究是医学科学不同学科中许多研究的基础。实验动物是这些研究的重要组成部分,是用于了解生物、生理和病理机制、检查系统反应和揭示物种间关系的活体生物。实验动物研究的标准化是指影响实验结果的生物和环境因素的相似性。因此,当类似的研究程序在恒定条件下应用于另一个实验室时,就能获得等效和可比的结果。影响标准化的主要因素被认为是实验内部和实验之间的总体差异。这些差异来源会影响实验并导致不同的结果。标准化的主要目的是减少实验中的差异。从统计学上讲,减少差异可以减少研究中使用的动物数量,提高动物福利。此外,减少差异还能防止时间和金钱的浪费。标准化实验可实现重复性、实验室间可比性和科学可靠性。根据研究假设规划实验过程管理,尽量减少程序中的偏差,明确研究中应用的改进技术(如有),可提高科学研究的质量。从实验设计开始的动物实验研究标准化可提高研究质量,促进科学进步。因此,本综述旨在强调根据现有范例实现动物实验标准化的重要性,保持实验动物的环境、饲养、营养条件和实验方法的恒定性和可控性,提高人们对这一问题的认识,并揭示标准化或非标准化实验对动物福利和研究成果的影响。
{"title":"The Role and Importance of Standardization in Experiment Animals Research: Traditional Review","authors":"Aslı Çeli̇k, Nazan Baksi, Mehmet Ensari Güneli","doi":"10.32708/uutfd.1216412","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1216412","url":null,"abstract":"Preklinik çalışmalar, tıp bilimlerinin farklı disiplinlerdeki birçok araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmaların önemli bir bölümünde yer alan deney hayvanları; biyolojik, fizyolojik ve patolojik mekanizmaları anlamak, sistem yanıtlarını incelemek ve türler arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak için kullanılan canlı organizmalardır. Deney hayvanları araştırmalarında standardizasyon, deneysel bulgulara etki eden biyolojik ve çevresel faktörlerin benzer olmasını ifade eder. Böylece, benzer araştırma prosedürleri sabit koşullarda bir başka laboratuvarda uygulandığında, eşdeğer ve birbiri ile karşılaştırılabilir sonuçların alınması sağlanır. Standardizasyonu etkileyen öncelikli faktörler, deney içi ve deneyler arası varyasyonların bütünü olarak değerlendirilmektedir. Bu varyasyon kaynakları ile deneyler etkilenir ve farklı bulguların ortaya çıkmasına sebep olur. Standardizasyonun asıl amacı, deneydeki varyasyonları azaltmaktır. Varyasyonların azaltılması istatistiksel olarak çalışmalarda kullanılan hayvan sayısının azaltılmasını ve hayvan refahının artmasını sağlar. Ayrıca, varyasyonların azaltılması zaman ve para israfını da önler. Standardize deneyler; tekrar edilebilirliğe, laboratuvarlar arası karşılaştırılabilirliğe ve bilimsel güvenilirliğe olanak sağlar. Araştırmanın hipotezine uygun deneysel süreç yönetiminin planlanması, prosedürlerdeki yanlılığın en aza indirilmesi, eğer varsa araştırmaya uygulanan iyileştirme tekniklerinin belirtilmesi bilimsel araştırmaların kalitesini artırır. Deney hayvanları araştırmalarında deneysel tasarımdan itibaren uygulanan standardizasyon ile nitelikli araştırmalar artar, bilimsel ilerlemeye katkı sağlar. Dolayısıyla bu derlemenin amacı, güncel paradigmalar ışığında hayvan deneylerinin standartlaştırılmasında, kullanılan deney hayvanlarının çevre, barınma, beslenme koşullarının ve uygulanan deneysel yöntemlerin sabit tutulması ile kontrol altına alınmasının önemini vurgulamak, bu konuda farkındalık yaratmak ve standardize olan ya da olmayan deneylerin hayvan refahı ve araştırma sonuçları üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125476950","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Corpus Callosum İndeksinin Pediatrik Yaş Grubundaki Normatif Verilerinin Atrofi ve Hidrosefali Hastalarını Ayırt Edebilirliğinin Araştırılması: Retrospektif MRG Çalışması
Pub Date : 2023-03-24 DOI: 10.32708/uutfd.1253773
Sefa Işiklar, Rifat Özpar
Beyin gelişimi ve çeşitli patolojik durumlar corpus callosum (CC) morfolojisini etkiler. Son çalışmalar, CC indeksini (CCİ) yetişkin multipl skleroz hastalarında beyin atrofisi için bir belirteç olarak önermişti. Ancak pediatrik dönemde beyin atrofisi ve hidrosefali durumunda CC’deki kantitatif veriler bildirilmemişti. Bu çalışmada CC’nin doğrusal ölçümlerinin, bölgesel oranlarının ve CCİ’nin normatif verilerinin atrofi ve hidrosefali hastalarını ayırt edebilirliğini araştırdık. Bu retrospektif çalışmaya CC’nin normatif verileri için, 2012 ve 2020 yılları arasında beyin manyetik rezonans görüntülemesi yapılan 0-18 yaş arası hastalardan üç boyutlu T1 ağırlıklı sekansı olup normal radyolojik anatomiye sahip 722 hastayı (340 [%47,09] kadın) seçtik. Patolojik CC değerlendirmesi için 30 atrofi ve 25 hidrosefali hastasını dahil ettik. CC’nin antero-posterior (AP) uzunluğunu, genu, truncus ve splenium kalınlıklarını 3D Slicer’la ölçtük. Bölgesel CC oranlarını ve CCİ’yi, CC kalınlıklarını AP uzunluğuna oranlayarak hesapladık ve sonuçları SPSS (ver.28) ile analiz ettik. 0-18 yaş grubunda normal CCİ ortalaması 0,40’dı. Ancak beyin gelişiminin hassas olduğu yaşamın ilk 30 ayında CCİ 0,29-0,39 arasındaydı. Pediatrik dönemde CCİ’nin beyin atrofisi için eşik değeri 0,37 iken, hidrosefali durumunda ise 0,29’du (p
{"title":"Corpus Callosum İndeksinin Pediatrik Yaş Grubundaki Normatif Verilerinin Atrofi ve Hidrosefali Hastalarını Ayırt Edebilirliğinin Araştırılması: Retrospektif MRG Çalışması","authors":"Sefa Işiklar, Rifat Özpar","doi":"10.32708/uutfd.1253773","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1253773","url":null,"abstract":"Beyin gelişimi ve çeşitli patolojik durumlar corpus callosum (CC) morfolojisini etkiler. Son çalışmalar, CC indeksini (CCİ) yetişkin multipl skleroz hastalarında beyin atrofisi için bir belirteç olarak önermişti. Ancak pediatrik dönemde beyin atrofisi ve hidrosefali durumunda CC’deki kantitatif veriler bildirilmemişti. Bu çalışmada CC’nin doğrusal ölçümlerinin, bölgesel oranlarının ve CCİ’nin normatif verilerinin atrofi ve hidrosefali hastalarını ayırt edebilirliğini araştırdık. Bu retrospektif çalışmaya CC’nin normatif verileri için, 2012 ve 2020 yılları arasında beyin manyetik rezonans görüntülemesi yapılan 0-18 yaş arası hastalardan üç boyutlu T1 ağırlıklı sekansı olup normal radyolojik anatomiye sahip 722 hastayı (340 [%47,09] kadın) seçtik. Patolojik CC değerlendirmesi için 30 atrofi ve 25 hidrosefali hastasını dahil ettik. CC’nin antero-posterior (AP) uzunluğunu, genu, truncus ve splenium kalınlıklarını 3D Slicer’la ölçtük. Bölgesel CC oranlarını ve CCİ’yi, CC kalınlıklarını AP uzunluğuna oranlayarak hesapladık ve sonuçları SPSS (ver.28) ile analiz ettik. 0-18 yaş grubunda normal CCİ ortalaması 0,40’dı. Ancak beyin gelişiminin hassas olduğu yaşamın ilk 30 ayında CCİ 0,29-0,39 arasındaydı. Pediatrik dönemde CCİ’nin beyin atrofisi için eşik değeri 0,37 iken, hidrosefali durumunda ise 0,29’du (p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114170037","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kritik Hastalarda Sürekli Renal Replasman Tedavisinde Kullanılan Rejyonel Sitrat ve Sistemik Heparin Antikoagülasyonunun Etkinliği ve Güvenliğinin Karşılaştırılması: retrospektif çalışma.
Pub Date : 2023-03-24 DOI: 10.32708/uutfd.1245243
Pınar KÜÇÜKDEMİRCİ KAYA, Ferda Ş. Kahveci, Nermin KELEBEK GİRGİN, Remzi Isci̇men
Sürekli renal replasman tedavisinin (SRRT) etkinliği ekstrakorporeal devrenin sürdürülebilmesi için etkin bir antikoagülasyona bağlıdır. Çoklu organ yetmezliği olan kritik hastalarda SRRT hayat kurtarıcıdır. SRRT’de antikoagülasyon olarak kullanılan rejyonel sitrat antikoagülasyonu (RSA) ve sistemik heparin antikoagülasyonu (SHA) tercihi sitratın akümülasyonunun tehlikeleri in-vivo etkinliğinin öngörülememesi ve SHA’nın kanama komplikasyonları nedeniyle halen tartışmalıdır. Bağımsız değişkenleri en aza indirerek RCA'ya karşı SHA'nın SRRT üzerindeki etkisini ve güvenliğini değerlendirmek için yapılan bu çalışmada; aynı hastaların her iki yöntemin farklı zamanlarda kullanıldığı ilk diyalizlerine ait parametreler karşılaştırarak gerçekleştirildi. SRRT uygulanan 102 hasta incelenmiş çeşitli nedenlerden dolayı antikoagülasyon yöntemi değiştirilen 11 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmamızda RSA yöntemi SRRT’ de kullanıldığına SHA yöntemi kullanılmasına göre filtre ömrünün (%95 CI: [1.25-53.29]; p: .042) ve ultrafiltrasyon hızının (%95 CI: [9.43-64.20]; p: .013) istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı gözlendi. Bununla birlikte metabolik ve üremik kontrol açısından bir fark tespit edilemedi. RSA özellikle kanama komplikasyonu olabilecek SRRT yapılacak kritik hastalarda SHA yerine kullanılabilecek güvenli ve etkili antikoagülasyon yöntemidir.
{"title":"Kritik Hastalarda Sürekli Renal Replasman Tedavisinde Kullanılan Rejyonel Sitrat ve Sistemik Heparin Antikoagülasyonunun Etkinliği ve Güvenliğinin Karşılaştırılması: retrospektif çalışma.","authors":"Pınar KÜÇÜKDEMİRCİ KAYA, Ferda Ş. Kahveci, Nermin KELEBEK GİRGİN, Remzi Isci̇men","doi":"10.32708/uutfd.1245243","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1245243","url":null,"abstract":"Sürekli renal replasman tedavisinin (SRRT) etkinliği ekstrakorporeal devrenin sürdürülebilmesi için etkin bir antikoagülasyona bağlıdır. Çoklu organ yetmezliği olan kritik hastalarda SRRT hayat kurtarıcıdır. SRRT’de antikoagülasyon olarak kullanılan rejyonel sitrat antikoagülasyonu (RSA) ve sistemik heparin antikoagülasyonu (SHA) tercihi sitratın akümülasyonunun tehlikeleri in-vivo etkinliğinin öngörülememesi ve SHA’nın kanama komplikasyonları nedeniyle halen tartışmalıdır. Bağımsız değişkenleri en aza indirerek RCA'ya karşı SHA'nın SRRT üzerindeki etkisini ve güvenliğini değerlendirmek için yapılan bu çalışmada; aynı hastaların her iki yöntemin farklı zamanlarda kullanıldığı ilk diyalizlerine ait parametreler karşılaştırarak gerçekleştirildi. SRRT uygulanan 102 hasta incelenmiş çeşitli nedenlerden dolayı antikoagülasyon yöntemi değiştirilen 11 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmamızda RSA yöntemi SRRT’ de kullanıldığına SHA yöntemi kullanılmasına göre filtre ömrünün (%95 CI: [1.25-53.29]; p: .042) ve ultrafiltrasyon hızının (%95 CI: [9.43-64.20]; p: .013) istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı gözlendi. Bununla birlikte metabolik ve üremik kontrol açısından bir fark tespit edilemedi. RSA özellikle kanama komplikasyonu olabilecek SRRT yapılacak kritik hastalarda SHA yerine kullanılabilecek güvenli ve etkili antikoagülasyon yöntemidir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125587080","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1