Pub Date : 2024-02-29DOI: 10.5824/ajite.2024.01.002.x
Yıldırım Güneş, Murathan Arıkan
Twitter gibi sosyal medya platformlarından çekilen veri setlerinin analiz sonuçlarının, yönlendirici etkilerden arındırılarak doğru şekilde yorumlanabilmesi, sosyal medya platformlarında marka görünürlüğünün artırılabilmesi maksadıyla platformlardaki etkili aktörlerin tespit edilmesi gerekir. Bunun için kullanılabilecek en uygun araçlardan biri ağ analizidir. Bu çalışmada çevrimiçi yemek siparişi konusunda Twitter’dan toplanan veri setinin ağ analiz yöntem ve teknikleri ile analizi yapılmış, kullanılan farklı ölçüm araçları ve algoritmaların sonuçları karşılaştırılmıştır. Ağ yapısı içindeki etkili kullanıcıların yerel ve küresel merkezilik değerleri hibrit bir yaklaşımla belirlenmiştir. Kullanıcılar için, altı merkezilik değerine dayalı ağırlıklı ortalama hesaplaması yapılmış, buna bağlı sıralamanın ortalama ve medyan değerlerine bağlı sıralamalarla benzerlik analizi yapılmıştır. Çalışmayla, anahtar kelimelerle oluşturulmuş bir veri setinin, ilişkisel bir yöntem olan ağ analiz yöntemi ile nasıl analiz edilebileceği gösterilmiştir. Veri seti olarak 1 Ocak-31 Aralık 2020 tarih aralığında paylaşılmış toplam 35 428 adet tweet, Python programlama dili ve NetwokX kütüphanesi kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonunda, çevrimiçi yemek siparişine ilişkin Twitter’daki paylaşımların gerçek kullanıcılara ait olup olmadığı, Twitter gündemini sektörel olarak etkileyebilme gücüne sahip merkezi konumdaki aktör ve topluluklar, paylaşımlardaki bilgi dağılımının etkinlik ve iletişimin gücü tespit edilmiştir. Yapılan tespitler, işletme kaynaklarının doğru hedef kitlelere yönlendirilmesini sağlayarak karar vericiler için etkili bir araç olarak kullanılabilecektir. Çalışmanın literatürde bu alandaki boşluğun kapatılmasına katkı sağlayacağı, benzer çalışmaların başka alanlardan elde edilmiş veri setleri üzerinde de yapılması konusunda motivasyon sağlayabileceği, sosyal medya analizlerinde ihmal edilen ve sosyal ağlarda gözle görülmeyen yönlendirici paylaşımların tespit edilmesi konusunda ağ analizinin gerekliliğine dikkat çekilebileceği düşünülmektedir.
{"title":"Çevrimiçi Yemek Siparişine İlişkin Paylaşım Yapan Twitter Kullanıcılarının Ağ Yapısının Analizi","authors":"Yıldırım Güneş, Murathan Arıkan","doi":"10.5824/ajite.2024.01.002.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2024.01.002.x","url":null,"abstract":"Twitter gibi sosyal medya platformlarından çekilen veri setlerinin analiz sonuçlarının, yönlendirici etkilerden arındırılarak doğru şekilde yorumlanabilmesi, sosyal medya platformlarında marka görünürlüğünün artırılabilmesi maksadıyla platformlardaki etkili aktörlerin tespit edilmesi gerekir. Bunun için kullanılabilecek en uygun araçlardan biri ağ analizidir. Bu çalışmada çevrimiçi yemek siparişi konusunda Twitter’dan toplanan veri setinin ağ analiz yöntem ve teknikleri ile analizi yapılmış, kullanılan farklı ölçüm araçları ve algoritmaların sonuçları karşılaştırılmıştır. Ağ yapısı içindeki etkili kullanıcıların yerel ve küresel merkezilik değerleri hibrit bir yaklaşımla belirlenmiştir. Kullanıcılar için, altı merkezilik değerine dayalı ağırlıklı ortalama hesaplaması yapılmış, buna bağlı sıralamanın ortalama ve medyan değerlerine bağlı sıralamalarla benzerlik analizi yapılmıştır. Çalışmayla, anahtar kelimelerle oluşturulmuş bir veri setinin, ilişkisel bir yöntem olan ağ analiz yöntemi ile nasıl analiz edilebileceği gösterilmiştir. Veri seti olarak 1 Ocak-31 Aralık 2020 tarih aralığında paylaşılmış toplam 35 428 adet tweet, Python programlama dili ve NetwokX kütüphanesi kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonunda, çevrimiçi yemek siparişine ilişkin Twitter’daki paylaşımların gerçek kullanıcılara ait olup olmadığı, Twitter gündemini sektörel olarak etkileyebilme gücüne sahip merkezi konumdaki aktör ve topluluklar, paylaşımlardaki bilgi dağılımının etkinlik ve iletişimin gücü tespit edilmiştir. Yapılan tespitler, işletme kaynaklarının doğru hedef kitlelere yönlendirilmesini sağlayarak karar vericiler için etkili bir araç olarak kullanılabilecektir. Çalışmanın literatürde bu alandaki boşluğun kapatılmasına katkı sağlayacağı, benzer çalışmaların başka alanlardan elde edilmiş veri setleri üzerinde de yapılması konusunda motivasyon sağlayabileceği, sosyal medya analizlerinde ihmal edilen ve sosyal ağlarda gözle görülmeyen yönlendirici paylaşımların tespit edilmesi konusunda ağ analizinin gerekliliğine dikkat çekilebileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"674 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140417046","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-02-29DOI: 10.5824/ajite.2024.01.003.x
Ömer Faruk Özgür
Krizler işletmelerin varlığını tehdit eden ve işletmelerin itibarını olumsuz etkileyen olaylardır. İşletmelerin krizlere karşı hazırlıklı olmaları krizlerin öncesinde kriz planı yapmaları, krizle karşılaştıkları anda ise krizleri yönetmeleri işletmeler için hayati öneme sahiptir. Krizlerin yönetilmesi işletme disiplininin olduğu kadar halkla ilişkiler disiplininin de çalışma sahasına girmektedir. Krizlerin yönetilmesinde halkla ilişkiler açısından önemli faaliyetlerden biri de kriz iletişimidir. İnternet teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle beraber yapay zekâ teknolojileri ve uygulamaları sayesinde kriz süreçlerinin yönetiminde insanların yanı sıra makinelerin de önemi artmıştır. Bu çalışmada kriz ile yapay zekâ konusunu beraber ele alan makalelere bakılarak bu konudaki literatürün hangi konular çerçevesinde ele alındığı ve makalelerde hangi sonuçlara varıldığını analiz etmek hedeflenmiştir. Bunun için DergiPark Sistemi üzerindeki yapay zekâ ile alakalı 1648 makalenin içinden iletişim bilimleri ile alakalı olanlar filtrelenmiş olup bu makalelerin içinde de yapay zekâ ve kriz konulu 12 makale bibliyometrik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde Türkiye’de yapay zekâ ve kriz konulu makalelerin konuları bağlamında yurtdışı literatür ile paralellik arz ettiği görülmüştür. Yapılan çalışmaların daha çok Covid 19 Pandemisi ve afet yönetimi konuları bağlamında ele alındığı tespit edilmiştir. Çalışmaların büyük bölümünde yapay zekâ teknolojilerinin krizlerin yönetiminde ve iletişiminde insanların yardımcısı olabileceği kanaatine varıldığı vurgulanmıştır.
{"title":"Türkiye’de DergiPark Sistemindeki Yapay Zekâ ve Kriz Konulu Akademik Çalışmalar Üzerine Bir Değerlendirme","authors":"Ömer Faruk Özgür","doi":"10.5824/ajite.2024.01.003.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2024.01.003.x","url":null,"abstract":"Krizler işletmelerin varlığını tehdit eden ve işletmelerin itibarını olumsuz etkileyen olaylardır. İşletmelerin krizlere karşı hazırlıklı olmaları krizlerin öncesinde kriz planı yapmaları, krizle karşılaştıkları anda ise krizleri yönetmeleri işletmeler için hayati öneme sahiptir. Krizlerin yönetilmesi işletme disiplininin olduğu kadar halkla ilişkiler disiplininin de çalışma sahasına girmektedir. Krizlerin yönetilmesinde halkla ilişkiler açısından önemli faaliyetlerden biri de kriz iletişimidir. İnternet teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle beraber yapay zekâ teknolojileri ve uygulamaları sayesinde kriz süreçlerinin yönetiminde insanların yanı sıra makinelerin de önemi artmıştır. Bu çalışmada kriz ile yapay zekâ konusunu beraber ele alan makalelere bakılarak bu konudaki literatürün hangi konular çerçevesinde ele alındığı ve makalelerde hangi sonuçlara varıldığını analiz etmek hedeflenmiştir. Bunun için DergiPark Sistemi üzerindeki yapay zekâ ile alakalı 1648 makalenin içinden iletişim bilimleri ile alakalı olanlar filtrelenmiş olup bu makalelerin içinde de yapay zekâ ve kriz konulu 12 makale bibliyometrik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde Türkiye’de yapay zekâ ve kriz konulu makalelerin konuları bağlamında yurtdışı literatür ile paralellik arz ettiği görülmüştür. Yapılan çalışmaların daha çok Covid 19 Pandemisi ve afet yönetimi konuları bağlamında ele alındığı tespit edilmiştir. Çalışmaların büyük bölümünde yapay zekâ teknolojilerinin krizlerin yönetiminde ve iletişiminde insanların yardımcısı olabileceği kanaatine varıldığı vurgulanmıştır.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"2015 33","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140416199","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-02-29DOI: 10.5824/ajite.2024.01.001.x
Cihan Şahi̇n
Middle-high level managers of operators of telecommunications have to follow many key parameters to increase the profitability along with strategy of company. Therefore, easily readable data are being provided to managers by experts. With large screens in rooms, these data are monitored momentarily and ensured to take necessary actions without creating customer dissatisfaction. Especially for operators, it is one of the key parameters to manage the network in a quality and healthy way without creating complaints. It is important to monitor network health with appointed criteria and methods. In this context, there have been weights of province-based network health by processing geolocation-based big data and using the VIKOR method. Thus, there will have been presented the network monitoring opportunity from instant real user information to managers. Although there is a lot of criteria and methods for network monitoring, it will have been one of the priority studies that will enable the analysis of geo location data with a MCDM method in this area.
{"title":"Geo-localized Network Data Analysis Using VIKOR: Application of Network Health Monitoring in Turkey","authors":"Cihan Şahi̇n","doi":"10.5824/ajite.2024.01.001.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2024.01.001.x","url":null,"abstract":"Middle-high level managers of operators of telecommunications have to follow many key parameters to increase the profitability along with strategy of company. Therefore, easily readable data are being provided to managers by experts. With large screens in rooms, these data are monitored momentarily and ensured to take necessary actions without creating customer dissatisfaction. Especially for operators, it is one of the key parameters to manage the network in a quality and healthy way without creating complaints. It is important to monitor network health with appointed criteria and methods. In this context, there have been weights of province-based network health by processing geolocation-based big data and using the VIKOR method. Thus, there will have been presented the network monitoring opportunity from instant real user information to managers. Although there is a lot of criteria and methods for network monitoring, it will have been one of the priority studies that will enable the analysis of geo location data with a MCDM method in this area.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"19 14","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140413249","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-02-29DOI: 10.5824/ajite.2024.01.004.x
Bülent İstanbullu
Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler tüketim kültürünün yaygınlaşmasına, bireylerin belirli kalıplarda düşünme ve hareket etmesine neden olmuştur. Sürekli büyüyen ve gelişen yeni iletişim teknolojileri Metaverse ve bileşenlerini ortaya çıkarmış ve pratik hayatta bireylerin kullanımına sunulmuştur. Metaverse teknolojisini oluşturan ve birçok alanda kullanılmaya başlayan sanal gerçeklik, hiper gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler bireylerin gerçeklik algısını şekillendirerek yapay gerçeklik ve gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmıştır. Böylece gerçek ile simülasyon arasındaki farkın, belirginliğin ortadan kalkmasıyla ya da minimize olmasıyla Metaverse evreninin sunduğu sanal dünya ilgi görmeye başlamıştır. Üç boyutlu ve bir çok sanal evrenden oluşan Metaverse olgusu; bireylere oyun iş, ticaret, eğitim, sanat, eğlence, pazarlama gibi yeni deneyimler sunmakla birlikte iletişim paradigmasına da yeni bir boyut kazandırmıştır. Metaverse’te gerçekleştirilen aktivitelerin mevcut iletişim teknolojileri ve sosyal medya platformlarıyla da entegre olarak gelişme gösterdiği görülmekte ve gelecekte bireylerin yaşam pratiklerinde önemli değişimlere neden olacağı değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Metaverse ile hayatımıza giren yeni iletişim kurma biçimleri, bu evrenin bireyleri nasıl etkilediği, Metavere’ün dijital dünyadaki yeri değerlendirilecektir. Bu bağlamda Metaverse olgusu iletişim kuramları bağlamında felsefi açıdan tartışılacak olup ekosistemi oluşturan bileşenlere kavramsal, tarihsel ve teknik açıdan açıklamalar getirilecektir.
{"title":"Metaverse’ün Dijital Ekosistem İçerisindeki Yerinin Tarihsel, Kuramsal ve Teknolojik Açıdan İncelenmesi","authors":"Bülent İstanbullu","doi":"10.5824/ajite.2024.01.004.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2024.01.004.x","url":null,"abstract":"Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler tüketim kültürünün yaygınlaşmasına, bireylerin belirli kalıplarda düşünme ve hareket etmesine neden olmuştur. Sürekli büyüyen ve gelişen yeni iletişim teknolojileri Metaverse ve bileşenlerini ortaya çıkarmış ve pratik hayatta bireylerin kullanımına sunulmuştur.\u0000Metaverse teknolojisini oluşturan ve birçok alanda kullanılmaya başlayan sanal gerçeklik, hiper gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler bireylerin gerçeklik algısını şekillendirerek yapay gerçeklik ve gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmıştır. Böylece gerçek ile simülasyon arasındaki farkın, belirginliğin ortadan kalkmasıyla ya da minimize olmasıyla Metaverse evreninin sunduğu sanal dünya ilgi görmeye başlamıştır.\u0000Üç boyutlu ve bir çok sanal evrenden oluşan Metaverse olgusu; bireylere oyun iş, ticaret, eğitim, sanat, eğlence, pazarlama gibi yeni deneyimler sunmakla birlikte iletişim paradigmasına da yeni bir boyut kazandırmıştır. Metaverse’te gerçekleştirilen aktivitelerin mevcut iletişim teknolojileri ve sosyal medya platformlarıyla da entegre olarak gelişme gösterdiği görülmekte ve gelecekte bireylerin yaşam pratiklerinde önemli değişimlere neden olacağı değerlendirilmektedir.\u0000Bu çalışmanın amacı; Metaverse ile hayatımıza giren yeni iletişim kurma biçimleri, bu evrenin bireyleri nasıl etkilediği, Metavere’ün dijital dünyadaki yeri değerlendirilecektir. Bu bağlamda Metaverse olgusu iletişim kuramları bağlamında felsefi açıdan tartışılacak olup ekosistemi oluşturan bileşenlere kavramsal, tarihsel ve teknik açıdan açıklamalar getirilecektir.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"44 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140415217","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-02-29DOI: 10.5824/ajite.2024.01.005.x
Hatice Havva Yazici
Bu çalışma, elektronik ve dijital devrimlerin ardından toplumun yapısal dönüşümünü ve bu dönüşümün reklamcılık pratiğine etkilerini derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Toplum 5.0 paradigması, insan merkezli teknolojinin, sosyo-ekonomik yapıları dönüştüren yeni bir dönemi ifade etmektedir. Makale, bu paradigmanın reklamcılık üzerindeki tezahürünü, teorik ve tarihsel bir çerçeve çizdikten sonra, Pazarlama 5.0 kavramıyla ilişkilendirerek, bir reklam örneği üzerinden ele alır. Yapay zeka tarafından geliştirilen Aptamil Devam Sütü reklamı “2020 Yılının En İyi Performans Gösteren Reklamı” ödülünü almıştır. Bu örnek, teknolonin reklamcılık üzerindeki somut pozitif etkisini yansıtmasının yanısıra, reklamda sunulan mesajların insan merkezli bir üslupta olması, teknolojinin yakınsamasına spesifik bir örnektir ve Toplum 5.0 vizyonunun reklamcılık sektöründeki olumlu etkilerini ortaya koymak için vaka çalışması olarak seçilmiştir. Göstergebilimsel metodoloji kullanılarak yürütülen analiz, reklamın hem Toplum 5.0'ın dinamikleriyle uyumunu hem de teknoloji ile toplumsal normlar arasındaki sinerjiyi nasıl meydana getirdiğini aydınlatmaktadır. Makalenin ortaya koyduğu bulgular, semiyotik unsurların çağımızın toplumsal değişimine nasıl anlam yüklediğini ve tüketici zihniyetini şekillendirme gücünü detaylandırmaktadır. Araştırmada elde edilen sonuçlar, Pazarlama 5.0'ın insan merkezli ve teknolojik olarak gelişmiş bir yaklaşımın nasıl somutlaştığını ve pandemi gibi kritik bir dönemde tüketiciye sağladığı duyarlı ve odaklanmış mesajların nasıl bir etki yaratabileceğini göstermektedir. Bu çalışma, Pazarlama 5.0'ın süper akıllı toplum içerisindeki reklamcılığın yörüngesini ve evrimini ileriye taşıyan bilimsel bir katkı niteliğindedir.
{"title":"Toplum 5.0 Evresinde Reklam: Göstergebilimsel Bir Analiz","authors":"Hatice Havva Yazici","doi":"10.5824/ajite.2024.01.005.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2024.01.005.x","url":null,"abstract":"Bu çalışma, elektronik ve dijital devrimlerin ardından toplumun yapısal dönüşümünü ve bu dönüşümün reklamcılık pratiğine etkilerini derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Toplum 5.0 paradigması, insan merkezli teknolojinin, sosyo-ekonomik yapıları dönüştüren yeni bir dönemi ifade etmektedir. Makale, bu paradigmanın reklamcılık üzerindeki tezahürünü, teorik ve tarihsel bir çerçeve çizdikten sonra, Pazarlama 5.0 kavramıyla ilişkilendirerek, bir reklam örneği üzerinden ele alır. Yapay zeka tarafından geliştirilen Aptamil Devam Sütü reklamı “2020 Yılının En İyi Performans Gösteren Reklamı” ödülünü almıştır. Bu örnek, teknolonin reklamcılık üzerindeki somut pozitif etkisini yansıtmasının yanısıra, reklamda sunulan mesajların insan merkezli bir üslupta olması, teknolojinin yakınsamasına spesifik bir örnektir ve Toplum 5.0 vizyonunun reklamcılık sektöründeki olumlu etkilerini ortaya koymak için vaka çalışması olarak seçilmiştir. Göstergebilimsel metodoloji kullanılarak yürütülen analiz, reklamın hem Toplum 5.0'ın dinamikleriyle uyumunu hem de teknoloji ile toplumsal normlar arasındaki sinerjiyi nasıl meydana getirdiğini aydınlatmaktadır. Makalenin ortaya koyduğu bulgular, semiyotik unsurların çağımızın toplumsal değişimine nasıl anlam yüklediğini ve tüketici zihniyetini şekillendirme gücünü detaylandırmaktadır. Araştırmada elde edilen sonuçlar, Pazarlama 5.0'ın insan merkezli ve teknolojik olarak gelişmiş bir yaklaşımın nasıl somutlaştığını ve pandemi gibi kritik bir dönemde tüketiciye sağladığı duyarlı ve odaklanmış mesajların nasıl bir etki yaratabileceğini göstermektedir. Bu çalışma, Pazarlama 5.0'ın süper akıllı toplum içerisindeki reklamcılığın yörüngesini ve evrimini ileriye taşıyan bilimsel bir katkı niteliğindedir.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"1977 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140416864","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-22DOI: 10.5824/ajite.2023.04.004.x
Ahmet İyici̇, Ülfet Kutoğlu Kuruç
Digital natives born with advanced digital media technologies are acknowledged as the first generation of the 21st century. This quantitative study seeks to explore digital natives’ stimuli and perceptions towards technology-oriented academician-student interactions at a major university in North Cyprus amid the COVID-19 pandemic. Participants (N=259 Gen Z learners) in a developing country seem to value the virtualization of academician-student interactions in higher education because digital technologies eliminate the existing and possible communication obstacles between educators and learners especially during the crisis situations. It was underlined that digital natives mostly prefer mobile communication in their lives with the belief that technology facilitates, enhances, enriches and triggers interactions between educators and learners. Hence, digital learners mostly prefer blended education and digital communication because participants claim that digitalization escalates the effectiveness of teaching and communication. Digital-assisted education ascends learners’ self-confidence and desire towards initiating interactions and comprehending the course contents.
使用先进数字媒体技术出生的 "数字原住民 "被认为是 21 世纪的第一代人。本定量研究旨在探讨在 COVID-19 大流行的情况下,北塞浦路斯一所重点大学的数字原住民对以技术为导向的师生互动的刺激和看法。发展中国家的参与者(259 名 Z 世代学习者)似乎重视高等教育中的虚拟化师生互动,因为数字技术消除了教育者与学习者之间现有的和可能存在的沟通障碍,尤其是在危机情况下。研究强调,数字原住民在生活中大多喜欢移动通信,认为技术可以促进、增强、丰富和引发教育者与学习者之间的互动。因此,数字学习者大多喜欢混合教育和数字通信,因为参与者认为数字化提高了教学和通信的效率。数字化辅助教育提高了学习者的自信心和主动参与互动、理解课程内容的愿望。
{"title":"Digital Natives’ Academician-Student Relationships","authors":"Ahmet İyici̇, Ülfet Kutoğlu Kuruç","doi":"10.5824/ajite.2023.04.004.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2023.04.004.x","url":null,"abstract":"Digital natives born with advanced digital media technologies are acknowledged as the first generation of the 21st century. This quantitative study seeks to explore digital natives’ stimuli and perceptions towards technology-oriented academician-student interactions at a major university in North Cyprus amid the COVID-19 pandemic. Participants (N=259 Gen Z learners) in a developing country seem to value the virtualization of academician-student interactions in higher education because digital technologies eliminate the existing and possible communication obstacles between educators and learners especially during the crisis situations. It was underlined that digital natives mostly prefer mobile communication in their lives with the belief that technology facilitates, enhances, enriches and triggers interactions between educators and learners. Hence, digital learners mostly prefer blended education and digital communication because participants claim that digitalization escalates the effectiveness of teaching and communication. Digital-assisted education ascends learners’ self-confidence and desire towards initiating interactions and comprehending the course contents.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"16 12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139247509","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-22DOI: 10.5824/ajite.2023.04.001.x
Hayrünnisa Ergi̇n, Y. D. Arikan
The aim of this study is to reveal the effect of project use on students' self-efficacy beliefs towards programming and their computational thinking skills. A one-group pretest-posttest experimental design was used in the study. The research was conducted in 2018 with 14 12th-grade students in a Vocational and Technical High School in Izmir. In the research, the application of project use in programming teaching lasted 18 weeks. The research data were collected with the Self-Efficacy Scale for Programming (SESP) developed by Altun and Mazman (2012) and the Computer Thinking Skill Levels Scale (CTSLS) developed by Korkmaz, Çakır, Özden, Oluk, Sarıoğlu (2015). Wilcoxon Signed Ranks Test, one of the nonparametric tests, was used to analyze the research data. As a result of the study, it was observed that the use of projects in programming instruction had a positive effect on students' self-efficacy in programming, while it did not have a significant effect on their computational thinking skills. Based on the results of the research, it is recommended to teach block-based programming before text-based programming, to include game-themed activities, to ensure active participation of students, and to use multidimensional and alternative measurement tools to measure computational thinking skills to comprehend algorithm stages in programming instruction.
本研究旨在揭示项目使用对学生编程自我效能信念和计算思维能力的影响。研究采用了单组前测-后测实验设计。研究于2018年在伊兹密尔一所职业技术高中的14名12年级学生中进行。在研究中,项目在编程教学中的应用持续了18周。研究数据采用 Altun 和 Mazman(2012 年)编制的编程自我效能感量表(SESP)和 Korkmaz、Çakır、Özden、Oluk、Sarıoğlu(2015 年)编制的计算机思维技能水平量表(CTSLS)进行收集。Wilcoxon Signed Ranks Test(非参数检验之一)用于分析研究数据。研究结果表明,在编程教学中使用项目对学生的编程自我效能感有积极影响,而对他们的计算思维能力没有显著影响。根据研究结果,建议在进行基于文本的编程教学之前,先进行基于块的编程教学,在编程教学中加入游戏主题活动,确保学生的积极参与,并使用多维度和替代性测量工具来测量计算思维能力,以理解编程教学中的算法阶段。
{"title":"The Effect of Project Based Learning Approach on Computational Thinking Skills and Programming Self-Efficacy Beliefs","authors":"Hayrünnisa Ergi̇n, Y. D. Arikan","doi":"10.5824/ajite.2023.04.001.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2023.04.001.x","url":null,"abstract":"The aim of this study is to reveal the effect of project use on students' self-efficacy beliefs towards programming and their computational thinking skills. A one-group pretest-posttest experimental design was used in the study. The research was conducted in 2018 with 14 12th-grade students in a Vocational and Technical High School in Izmir. In the research, the application of project use in programming teaching lasted 18 weeks. The research data were collected with the Self-Efficacy Scale for Programming (SESP) developed by Altun and Mazman (2012) and the Computer Thinking Skill Levels Scale (CTSLS) developed by Korkmaz, Çakır, Özden, Oluk, Sarıoğlu (2015). Wilcoxon Signed Ranks Test, one of the nonparametric tests, was used to analyze the research data. As a result of the study, it was observed that the use of projects in programming instruction had a positive effect on students' self-efficacy in programming, while it did not have a significant effect on their computational thinking skills. Based on the results of the research, it is recommended to teach block-based programming before text-based programming, to include game-themed activities, to ensure active participation of students, and to use multidimensional and alternative measurement tools to measure computational thinking skills to comprehend algorithm stages in programming instruction.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"274 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139249605","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-22DOI: 10.5824/ajite.2023.04.003.x
Süleyman Bayram, Esma ERGÜNER ÖZKOÇ
Fraud has been a persistent issue throughout human history. As technology continues to advance in various fields, fraudulent activities adapt and evolve accordingly. The telecommunication industry, in particular, has undergone significant transformations since the early 2000s with the advent of mobile technologies. It is evident that telecommunication fraud has seen a substantial increase during this time, leading to serious financial and reputational damage. Therefore, combating and preventing fraud has become a crucial task in the telecommunication sector, as it is in all industries. This study delves into the topic of fraud, with a particular emphasis on telecommunication fraud. It investigates the experiences and efforts made to minimize and prevent fraud globally. Additionally, the study includes a focus group analysis involving two mobile operators in Turkey, aiming to understand the current situation and industry expectations concerning telecommunication fraud within the country. After evaluating the information gathered and examining the existing efforts, the study offers a series of regulatory recommendations for reducing and preventing fraud in the Turkish telecommunication sector.
{"title":"Regulatory Recommendations for Fraud Problem in The Turkish Telecommunication Sector","authors":"Süleyman Bayram, Esma ERGÜNER ÖZKOÇ","doi":"10.5824/ajite.2023.04.003.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2023.04.003.x","url":null,"abstract":"Fraud has been a persistent issue throughout human history. As technology continues to advance in various fields, fraudulent activities adapt and evolve accordingly. The telecommunication industry, in particular, has undergone significant transformations since the early 2000s with the advent of mobile technologies. It is evident that telecommunication fraud has seen a substantial increase during this time, leading to serious financial and reputational damage. Therefore, combating and preventing fraud has become a crucial task in the telecommunication sector, as it is in all industries. This study delves into the topic of fraud, with a particular emphasis on telecommunication fraud. It investigates the experiences and efforts made to minimize and prevent fraud globally. Additionally, the study includes a focus group analysis involving two mobile operators in Turkey, aiming to understand the current situation and industry expectations concerning telecommunication fraud within the country. After evaluating the information gathered and examining the existing efforts, the study offers a series of regulatory recommendations for reducing and preventing fraud in the Turkish telecommunication sector.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"68 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139248444","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-31DOI: 10.5824/ajite.2023.03.001.x
A. Kurşun
Journal of Telemedicine and Telecare (JTT) is one of the leading journals in the world of telemedicine and has a strong influence on research in this field. This study aims to understand the change of the journal over the years and to present a summary about the emerging issues in the field of telemedicine. The analysis used a bibliometric method. JTT has published 1489 articles, 68 reviews, 30 letters, 17 editorials, 6 Erratum and 5 notes until August 2022. All these studies yielded a rate of approximately 19 citations per study, and the journal received a total of 29,423 citations, excluding self citations of all authors. Although the most significant year in terms of publications is 2021 (176), it is 2007 (2948) in terms of the number of cited publications. Moreover, the research by Smith et al.(2020) has been the most cited article (727) in JTT. America (the US) is the leading country in the categories of total publications (495) and the total citations (9625). Australia and the United Kingdom (the UK) are ranked second and third, respectively. European countries are mostly in the top 10. Additionally, JTT has received a significant attention from authors in Europe, America and Australian. Telemedicine is an evolving field and has provided an opportunity to follow the issues of journals in this field and to examine developments in telemedicine. This study presents a telemedicine framework by examining the process of JTT.
《远程医疗与远程医疗杂志》(JTT)是世界远程医疗领域的主要期刊之一,在该领域的研究中具有很强的影响力。本研究旨在了解该杂志多年来的变化,并对远程医疗领域的新问题进行总结。分析采用文献计量学方法。截至2022年8月,JTT共发表文章1489篇,评论68篇,来信30封,社论17篇,勘误6篇,注释5篇。所有这些研究的引用率约为每项研究19次,该杂志共收到29,423次引用,不包括所有作者的自我引用。虽然从出版物数量来看,最重要的年份是2021年(176),但从被引出版物数量来看,最重要的年份是2007年(2948)。此外,Smith et al.(2020)的研究在JTT上被引用最多(727篇)。在总出版物(495)和总引用(9625)类别中,美国(US)是领先的国家。澳大利亚和英国分别排名第二和第三。欧洲国家大多位列前十。此外,JTT还受到了欧洲、美国和澳大利亚作者的广泛关注。远程医疗是一个不断发展的领域,它提供了一个机会来关注该领域的期刊问题,并研究远程医疗的发展。本研究透过检视JTT的过程,提出一个远程医疗架构。
{"title":"A Bibliometric Analysis of the Journal of Telemedicine and Telecare: 2007-2022","authors":"A. Kurşun","doi":"10.5824/ajite.2023.03.001.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2023.03.001.x","url":null,"abstract":"Journal of Telemedicine and Telecare (JTT) is one of the leading journals in the world of telemedicine and has a strong influence on research in this field. This study aims to understand the change of the journal over the years and to present a summary about the emerging issues in the field of telemedicine. The analysis used a bibliometric method. JTT has published 1489 articles, 68 reviews, 30 letters, 17 editorials, 6 Erratum and 5 notes until August 2022. All these studies yielded a rate of approximately 19 citations per study, and the journal received a total of 29,423 citations, excluding self citations of all authors. Although the most significant year in terms of publications is 2021 (176), it is 2007 (2948) in terms of the number of cited publications. Moreover, the research by Smith et al.(2020) has been the most cited article (727) in JTT. America (the US) is the leading country in the categories of total publications (495) and the total citations (9625). Australia and the United Kingdom (the UK) are ranked second and third, respectively. European countries are mostly in the top 10. Additionally, JTT has received a significant attention from authors in Europe, America and Australian. Telemedicine is an evolving field and has provided an opportunity to follow the issues of journals in this field and to examine developments in telemedicine. This study presents a telemedicine framework by examining the process of JTT.","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"2012 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127384575","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-31DOI: 10.5824/ajite.2023.03.005.x
Şevki Işikli, Benian Üzer
Yasanın kendilerini muhayyer bıraktığı durumlarda gazeteciler, bir olay haberleştirirken kişisel çıkarlar ile toplumun çıkarı, evrensel ahlaki prensipler ile kişisel ahlaki kanaatler arasında bir seçim yapmak zorunda kalabilirler. Her iki seçeneğin de almaşık biçimde dezavantajlar yarattığı bu tür durumlara etik ikilemler denir. Aslında gazetecilik etik sorunları, her zaman vicdanen mutmain bir karar verebilmek için derin ve dikkatli uslamlamalar gerektiren ikilemler şeklinde karşımıza çıkmaz. Bazen de duyarsızlık, özensizlik, eski yazma alışkanlıkları hatta bencillik, korkaklık, kayırmacılık gibi sosyo-psikolojik etkiler altında etik uslamlamaya gerek duymaksızın ahlaken kötü tercihler yapılabilir. Ahlaken kötü tercihler, kişinin kendi vicdanı ya da kamu vicdanı tarafından suçlanacağı anlamına gelir. Cinsiyetçi dil ve nefret söylemi, haberden kişisel çıkar sağlama, bir ürünün reklamını yapma, özel yaşamı ihlal etme, güçlüyü savunma gibi durumlar da etik tartışmalara yol açar. Gazetecilik etiği, en nihayetinde bir meslek etiğidir ve habercilik yaparken muhabirin özgür iradesini ne yönde kullanacağına dair yönergelerle doludur. Evrensel etik ilkelere karşı yerel etik prensipler, mutlakçılığa karşı rölativist tutumlar, her seferinde basın çalışanını en doğru eylemin ne olduğuna dair kişisel ve vicdani bir sorgulama yükü altına sokar. Bu sorgulama öylesine evrenseldir ki onun izini en başında tanıklık, anlatıcılık, ulaklık, postacılık gibi olgularda, en nihayetinde ise basın-yayın faaliyetlerinde takip etmek mümkündür. Yine bu sorgulama öylesine karmaşıktır ki belli koşullar altında deontolojik davranan bir gazeteci, başka koşullar altında utilitarist davranabilir. Bu değişken tercihlerin altında yatan zihinsel mekanizmaların sorgulanması gerekir. Gazetecilik meslek etiği sorgulamalarını daha görünür kılan, bir anlamda eşsiz bir simülasyon sunan sinema filmleri çekilmiştir. The Post Filmi, Washington Post gazetesinin, bir ordu analisti tarafından basına sızdırılan, Vietnam Savaşı hakkındaki gizli gerçekleri açıklayan Pentagon Belgelerini ele alır. Filmde Washington Post Gazetesinin Sahibi Bayan Meyer Kay Graham ve Editör Ben Bradlee arasında geçen diyaloglara, hükümetin gerçekleri gizleme çabasına ve bunlarla ilgili çıkarımlara odaklanılmaktadır. Gerçek olayların anlatıldığı, basın özgürlüğü kavramının sıkça kullanıldığı bu filmde, basın etiğiyle ilgili bazı sorulara cevap aranmaktadır. Gazetecilerin Basın Meslek İlkeleri’ne bağlı kalmaları mümkün müdür? Gazeteciler mesleklerini icra ederken onların tercihlerini hangi ilkeler yönlendiriyor? Gazetecilerin genel tutumu deontolojik mi yoksa teleolojik midir? Özgür basın, yoğun politik ve ekonomik baskı altında varlığını nasıl sürdürebilir? Bu metinde, bu tür sorulara cevap bulabilmek için The Post filmi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (2019) Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi’nden türetilen Medya Etiği Analiz Kriterleri ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz, filmin büyük oranda bas
{"title":"Medya Etiğine Dair Tartışmalar: The Post Filminin Medya Etiği Kriterleri Açısından Analizi","authors":"Şevki Işikli, Benian Üzer","doi":"10.5824/ajite.2023.03.005.x","DOIUrl":"https://doi.org/10.5824/ajite.2023.03.005.x","url":null,"abstract":"Yasanın kendilerini muhayyer bıraktığı durumlarda gazeteciler, bir olay haberleştirirken kişisel çıkarlar ile toplumun çıkarı, evrensel ahlaki prensipler ile kişisel ahlaki kanaatler arasında bir seçim yapmak zorunda kalabilirler. Her iki seçeneğin de almaşık biçimde dezavantajlar yarattığı bu tür durumlara etik ikilemler denir. Aslında gazetecilik etik sorunları, her zaman vicdanen mutmain bir karar verebilmek için derin ve dikkatli uslamlamalar gerektiren ikilemler şeklinde karşımıza çıkmaz. Bazen de duyarsızlık, özensizlik, eski yazma alışkanlıkları hatta bencillik, korkaklık, kayırmacılık gibi sosyo-psikolojik etkiler altında etik uslamlamaya gerek duymaksızın ahlaken kötü tercihler yapılabilir. Ahlaken kötü tercihler, kişinin kendi vicdanı ya da kamu vicdanı tarafından suçlanacağı anlamına gelir. Cinsiyetçi dil ve nefret söylemi, haberden kişisel çıkar sağlama, bir ürünün reklamını yapma, özel yaşamı ihlal etme, güçlüyü savunma gibi durumlar da etik tartışmalara yol açar. Gazetecilik etiği, en nihayetinde bir meslek etiğidir ve habercilik yaparken muhabirin özgür iradesini ne yönde kullanacağına dair yönergelerle doludur. Evrensel etik ilkelere karşı yerel etik prensipler, mutlakçılığa karşı rölativist tutumlar, her seferinde basın çalışanını en doğru eylemin ne olduğuna dair kişisel ve vicdani bir sorgulama yükü altına sokar. Bu sorgulama öylesine evrenseldir ki onun izini en başında tanıklık, anlatıcılık, ulaklık, postacılık gibi olgularda, en nihayetinde ise basın-yayın faaliyetlerinde takip etmek mümkündür. Yine bu sorgulama öylesine karmaşıktır ki belli koşullar altında deontolojik davranan bir gazeteci, başka koşullar altında utilitarist davranabilir. Bu değişken tercihlerin altında yatan zihinsel mekanizmaların sorgulanması gerekir. Gazetecilik meslek etiği sorgulamalarını daha görünür kılan, bir anlamda eşsiz bir simülasyon sunan sinema filmleri çekilmiştir. The Post Filmi, Washington Post gazetesinin, bir ordu analisti tarafından basına sızdırılan, Vietnam Savaşı hakkındaki gizli gerçekleri açıklayan Pentagon Belgelerini ele alır. Filmde Washington Post Gazetesinin Sahibi Bayan Meyer Kay Graham ve Editör Ben Bradlee arasında geçen diyaloglara, hükümetin gerçekleri gizleme çabasına ve bunlarla ilgili çıkarımlara odaklanılmaktadır. Gerçek olayların anlatıldığı, basın özgürlüğü kavramının sıkça kullanıldığı bu filmde, basın etiğiyle ilgili bazı sorulara cevap aranmaktadır. Gazetecilerin Basın Meslek İlkeleri’ne bağlı kalmaları mümkün müdür? Gazeteciler mesleklerini icra ederken onların tercihlerini hangi ilkeler yönlendiriyor? Gazetecilerin genel tutumu deontolojik mi yoksa teleolojik midir? Özgür basın, yoğun politik ve ekonomik baskı altında varlığını nasıl sürdürebilir? Bu metinde, bu tür sorulara cevap bulabilmek için The Post filmi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (2019) Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi’nden türetilen Medya Etiği Analiz Kriterleri ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz, filmin büyük oranda bas","PeriodicalId":180292,"journal":{"name":"AJIT-e: Academic Journal of Information Technology","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132494754","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}