Asırlar boyunca pek çok millete ve devlete ev sahipliği yapan Giresun’un bir kent olarak oluşumunun temelleri, sahip olduğu liman ile yakından bağlantılıdır. Kaynaklardaki ilk bilgilere göre kentin ilkel limanı Asurluların ticari takas merkezlerinden biridir. Kolonizasyon döneminde ise kent yerleşiminin ilkel liman ve kale etrafında geliştiği tahmin edilmektedir. Giresun Limanı, Aksu Vadisi ile Kelkit Havzası’na ve daha geniş alanda Uzak Doğu’ya ve Hind diyarına kadar ulaşan hinterlandı sayesinde ticari, askeri ve nakliye açısından stratejik bir lokasyon olmuştur. Liman, İpek yolu ticaret mallarının kuzeye ve batıya ulaştığı tali güzergâhlardan birinin üzerinde olması sebebiyle Roma döneminde de gelişimini sürdürmüştür. Bizans döneminde ticari hareketliliği önemli bir seviyeye ulaşan liman, Haçlıların Akdeniz’deki ticaretin önemli bir kısmını Karadeniz’e yönlendirmesine yol açan uygulamalarıyla önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Giresun Limanı, Orta Çağ boyunca Bizans’ın doğu sınırındaki devletlerle rekabeti, Haçlı Seferleri, Türkiye Selçuklularının Karadeniz ticaretinde söz sahibi olma girişimleri, Moğol İstilası, Trabzon Rum Devleti’nin Türklerle mücadelesi ve Venedikliler ile Cenevizlilerin Karadeniz ticaretine hâkim olma çabaları gibi bölgede yaşanan pek çok olaydan önemli ölçüde etkilenmiştir.
{"title":"Orta Çağ’da Giresun Limanı’nın Tarihsel Gelişimi (IX.-XIV. YY.)","authors":"Bekir Sariyildiz","doi":"10.38155/ksbd.1108942","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1108942","url":null,"abstract":"Asırlar boyunca pek çok millete ve devlete ev sahipliği yapan Giresun’un bir kent olarak oluşumunun temelleri, sahip olduğu liman ile yakından bağlantılıdır. Kaynaklardaki ilk bilgilere göre kentin ilkel limanı Asurluların ticari takas merkezlerinden biridir. Kolonizasyon döneminde ise kent yerleşiminin ilkel liman ve kale etrafında geliştiği tahmin edilmektedir. Giresun Limanı, Aksu Vadisi ile Kelkit Havzası’na ve daha geniş alanda Uzak Doğu’ya ve Hind diyarına kadar ulaşan hinterlandı sayesinde ticari, askeri ve nakliye açısından stratejik bir lokasyon olmuştur. Liman, İpek yolu ticaret mallarının kuzeye ve batıya ulaştığı tali güzergâhlardan birinin üzerinde olması sebebiyle Roma döneminde de gelişimini sürdürmüştür. Bizans döneminde ticari hareketliliği önemli bir seviyeye ulaşan liman, Haçlıların Akdeniz’deki ticaretin önemli bir kısmını Karadeniz’e yönlendirmesine yol açan uygulamalarıyla önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Giresun Limanı, Orta Çağ boyunca Bizans’ın doğu sınırındaki devletlerle rekabeti, Haçlı Seferleri, Türkiye Selçuklularının Karadeniz ticaretinde söz sahibi olma girişimleri, Moğol İstilası, Trabzon Rum Devleti’nin Türklerle mücadelesi ve Venedikliler ile Cenevizlilerin Karadeniz ticaretine hâkim olma çabaları gibi bölgede yaşanan pek çok olaydan önemli ölçüde etkilenmiştir.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126932237","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Enflasyon muhasebesi yüksek ya da hiperenflasyon yaşayan ülkeler tarafından uzunca bir süredir kullanılmaktadır Türkiye 21. yüzyılın başlarında enflasyon muhasebesi ya da enflasyon düzeltmesi konusunda önemli denilebilecek yasal çerçeve geliştirmiştir. Fakat son yirmi yılda Türkiye’de enflasyon oranları yasayla belirlenen kriterlerin altında seyrettiği için ülkemizde, 2004 yılı hariç, genel nitelikli bir enflasyon muhasebesi uygulaması yapılmamıştır. Günümüzde ise enflasyonun tekrardan yüksek rakamlara ulaşması enflasyon muhasebesi tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Bununla birlikte enflasyonun Türkiye açısından yapısal bir problem olduğu ve her an tekrar yükselebileceği dikkate alınırsa enflasyon muhasebesinin önemi anlaşılacaktır. Enflasyon muhasebesi literatürde ve uygulamada “kısmi (geleneksel) yöntemler” ve “genel nitelikli yöntemler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Genel nitelikli yöntemler içerisinde ise “genel fiyat yüzdesi yöntemi” en sık kullanılandır. Bu çalışmada muhasebe bilgi kalitesini arttıran ve finansal tabloların güvenilirliğini sağlayan bir yöntem olarak enflasyon muhasebesi konusu genel hatlarıyla ele alınmış ve bir uygulama örneği geliştirilmiştir. Çalışmada, enflasyon muhasebesinin muhasebe meslek mensupları açısından daha iyi anlaşılmasının sağlanması gerektiği ve enflasyon muhasebesinin olağan iş akışı içerisinde sürekli uygulanmasının faydalı olacağı sonucuna varılmıştır.
{"title":"Enflasyonun Finansal Tablolara Etkisi ve Enflasyon Muhasebesi","authors":"Ersin Yeni̇su","doi":"10.38155/ksbd.1165484","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1165484","url":null,"abstract":"Enflasyon muhasebesi yüksek ya da hiperenflasyon yaşayan ülkeler tarafından uzunca bir süredir kullanılmaktadır Türkiye 21. yüzyılın başlarında enflasyon muhasebesi ya da enflasyon düzeltmesi konusunda önemli denilebilecek yasal çerçeve geliştirmiştir. Fakat son yirmi yılda Türkiye’de enflasyon oranları yasayla belirlenen kriterlerin altında seyrettiği için ülkemizde, 2004 yılı hariç, genel nitelikli bir enflasyon muhasebesi uygulaması yapılmamıştır. Günümüzde ise enflasyonun tekrardan yüksek rakamlara ulaşması enflasyon muhasebesi tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Bununla birlikte enflasyonun Türkiye açısından yapısal bir problem olduğu ve her an tekrar yükselebileceği dikkate alınırsa enflasyon muhasebesinin önemi anlaşılacaktır. Enflasyon muhasebesi literatürde ve uygulamada “kısmi (geleneksel) yöntemler” ve “genel nitelikli yöntemler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Genel nitelikli yöntemler içerisinde ise “genel fiyat yüzdesi yöntemi” en sık kullanılandır. Bu çalışmada muhasebe bilgi kalitesini arttıran ve finansal tabloların güvenilirliğini sağlayan bir yöntem olarak enflasyon muhasebesi konusu genel hatlarıyla ele alınmış ve bir uygulama örneği geliştirilmiştir. Çalışmada, enflasyon muhasebesinin muhasebe meslek mensupları açısından daha iyi anlaşılmasının sağlanması gerektiği ve enflasyon muhasebesinin olağan iş akışı içerisinde sürekli uygulanmasının faydalı olacağı sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133646005","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışmanın amacı, Türkiye’de mevcut olan Mevduat bankalarının etkinlik düzeyinin belirlenip, hangilerinin daha etkin çalıştığının tespit edilmesidir. Araştırmada 2012-2021 yılları arasını kapsayan veriler, Türkiye Bankaları Birliği (TBB) veri setinden elde edilmiştir. Türkiye’de faaliyet gösteren kamu sermayeli, özel sermayeli ve yabancı sermayeli mevduat bankaları araştırmadaki analizlerde kullanılmıştır. Çalışmada etkinlik yöntemi olarak değerlendirilen; BCC-O (ölçeğe göre değişken getiri altında çıktı yönelimli), VZA (Veri Zarflama Analizi) analizi kullanılmıştır. Çalışmada girdi değişkenler olarak (Özkaynaklar/Toplam Aktifler, Faiz giderleri/Toplam Varlıklar), çıktı değişkenler olarak (Faiz gelirleri/ Toplam Varlıklar, Toplam Krediler/ Toplam Varlıklar, Net dönem Karı-Zararı/ Ödenmiş Sermaye) seçilmiştir. Analize dâhil edilen Mevduat bankalarının BCC-O etkinlik sonuçlarına bakıldığında incelenen yıllarda, Mevduat bankalarının etkinlik skoruna ulaştıkları yıl sayısının, etkinlik skoruna ulaşamadıkları yıl sayısından daha fazla olduğu görülmüştür.
{"title":"Mevduat Bankalarının Finansal Etkinliklerinin Karşılaştırılması: Türkiye İçin Bir Araştırma","authors":"İsmet Bolat, Gülferah Ertürkmen","doi":"10.38155/ksbd.1196002","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1196002","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı, Türkiye’de mevcut olan Mevduat bankalarının etkinlik düzeyinin belirlenip, hangilerinin daha etkin çalıştığının tespit edilmesidir. Araştırmada 2012-2021 yılları arasını kapsayan veriler, Türkiye Bankaları Birliği (TBB) veri setinden elde edilmiştir. Türkiye’de faaliyet gösteren kamu sermayeli, özel sermayeli ve yabancı sermayeli mevduat bankaları araştırmadaki analizlerde kullanılmıştır. \u0000 \u0000Çalışmada etkinlik yöntemi olarak değerlendirilen; BCC-O (ölçeğe göre değişken getiri altında çıktı yönelimli), VZA (Veri Zarflama Analizi) analizi kullanılmıştır. Çalışmada girdi değişkenler olarak (Özkaynaklar/Toplam Aktifler, Faiz giderleri/Toplam Varlıklar), çıktı değişkenler olarak (Faiz gelirleri/ Toplam Varlıklar, Toplam Krediler/ Toplam Varlıklar, Net dönem Karı-Zararı/ Ödenmiş Sermaye) seçilmiştir. \u0000 \u0000Analize dâhil edilen Mevduat bankalarının BCC-O etkinlik sonuçlarına bakıldığında incelenen yıllarda, Mevduat bankalarının etkinlik skoruna ulaştıkları yıl sayısının, etkinlik skoruna ulaşamadıkları yıl sayısından daha fazla olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130799987","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, duygu düzenleme (bastırma ve yeniden değerlendirme) değişkeninin ergenlerin yaşam doyumu düzeylerini ne kadar yordadığı incelenmiştir. Çalışmanın araştırma grubunu 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Ege Bölgesinde bir lisede öğrenim gören 129 (%51.1) erkek, 135 (%48.9) kız olmak üzere toplam 264 lise öğrencisi oluşturmuştur. Araştırma grubuna ilişkin yaş ortalaması 16.09 olarak belirlenmiştir. Veri toplama araçları olarak “Yaşam Doyumu Ölçeği”, “Duygu Düzenleme Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırmada veriler çoklu doğrusal regresyon analiz (adımsal) yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, ergenlerde yaşam doyumunu birinci sırada duygu düzenleme ölçeğinin “yeniden değerlendirme” alt boyutunun ve ikinci sırada ise duygu düzenleme ölçeğinin “bastırma” alt boyutunun anlamlı düzeyde yordadığı belirlenmiştir.
{"title":"Ergenlerde Yaşam Doyumunun Yordayıcısı Olarak Duygu Düzenleme","authors":"Mehmet Enes Sağar","doi":"10.38155/ksbd.1093469","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1093469","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, duygu düzenleme (bastırma ve yeniden değerlendirme) değişkeninin ergenlerin yaşam doyumu düzeylerini ne kadar yordadığı incelenmiştir. Çalışmanın araştırma grubunu 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Ege Bölgesinde bir lisede öğrenim gören 129 (%51.1) erkek, 135 (%48.9) kız olmak üzere toplam 264 lise öğrencisi oluşturmuştur. Araştırma grubuna ilişkin yaş ortalaması 16.09 olarak belirlenmiştir. Veri toplama araçları olarak “Yaşam Doyumu Ölçeği”, “Duygu Düzenleme Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırmada veriler çoklu doğrusal regresyon analiz (adımsal) yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, ergenlerde yaşam doyumunu birinci sırada duygu düzenleme ölçeğinin “yeniden değerlendirme” alt boyutunun ve ikinci sırada ise duygu düzenleme ölçeğinin “bastırma” alt boyutunun anlamlı düzeyde yordadığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115818345","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Araştırmada okul öncesi öğretmenlerin hazırladıkları etkinliklerde geri dönüşüme yer verme durumlarına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla tasarlanan çalışma nitel desenlidir. Amaçlı örnekleme kullanılan araştırmaya çevre ile ilgili herhangi bir hizmet içi eğitim alan ya da herhangi bir çevre projesine katılan (N=5) ve almayan (N=5) okul öncesi öğretmenler dahil edilmiştir. Katılımcılara 2021-2022 eğitim öğretim yılının ocak ayında görüşme tekniği kullanılarak ulaşılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda ölçme aracı olarak araştırmacının geliştirdiği yarı yapılandırılmış bir form kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler her öğretmen için ayrı ayrı kodlanarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar incelendiğinde; okul öncesi öğretmenlerin geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerden en fazla sanat ve Türkçe etkinliklerini kullandıkları ve en sık bu iki etkinliği bütünleştirdikleri, kavram olarak en sık zıt kavramları tercih ettikleri ve en sık zıt kavramları kullanmakta zorlandıkları belirlenmiştir. Okul öncesi öğretmenler geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerde en sık kullandıkları yöntem ve teknikleri kitap okuma/dijital öykü ve deney olarak ifade etmişlerdir. Ayrıca, geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerde en sık alan gezisi ve veli desteği gibi durumlarda zorlandıklarını, bu etkinliklerde en sık kâğıt ruloları, şişeler ve kapakları kullandıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerin tamamı geri dönüşüme ilişkin hazırlanan etkinliklerin en kolay 5-6 yaş grubunda uygulanabildiğini belirtmişlerdir.
{"title":"Okul Öncesi Öğretmenlerinin Geri Dönüşüme İlişkin Görüşleri","authors":"Bilge KOÇAK TUMER","doi":"10.38155/ksbd.1149719","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1149719","url":null,"abstract":"Araştırmada okul öncesi öğretmenlerin hazırladıkları etkinliklerde geri dönüşüme yer verme durumlarına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla tasarlanan çalışma nitel desenlidir. Amaçlı örnekleme kullanılan araştırmaya çevre ile ilgili herhangi bir hizmet içi eğitim alan ya da herhangi bir çevre projesine katılan (N=5) ve almayan (N=5) okul öncesi öğretmenler dahil edilmiştir. Katılımcılara 2021-2022 eğitim öğretim yılının ocak ayında görüşme tekniği kullanılarak ulaşılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda ölçme aracı olarak araştırmacının geliştirdiği yarı yapılandırılmış bir form kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler her öğretmen için ayrı ayrı kodlanarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar incelendiğinde; okul öncesi öğretmenlerin geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerden en fazla sanat ve Türkçe etkinliklerini kullandıkları ve en sık bu iki etkinliği bütünleştirdikleri, kavram olarak en sık zıt kavramları tercih ettikleri ve en sık zıt kavramları kullanmakta zorlandıkları belirlenmiştir. Okul öncesi öğretmenler geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerde en sık kullandıkları yöntem ve teknikleri kitap okuma/dijital öykü ve deney olarak ifade etmişlerdir. Ayrıca, geri dönüşüme ilişkin hazırladıkları etkinliklerde en sık alan gezisi ve veli desteği gibi durumlarda zorlandıklarını, bu etkinliklerde en sık kâğıt ruloları, şişeler ve kapakları kullandıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerin tamamı geri dönüşüme ilişkin hazırlanan etkinliklerin en kolay 5-6 yaş grubunda uygulanabildiğini belirtmişlerdir.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134538102","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
2019'da Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve süregelen zamanla birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sağlıktan ekonomiye, turizmden tarıma, mühendislikten eğitime birçok alanı etkilemiştir. Bu süreçte eğitim-öğretim faaliyetlerinde öne çıkan değişiklik yüz yüze eğitim modeline ara verilerek bütün öğretim faaliyetlerinin çevrimiçi ortamlarda yürütülmeye başlanması olmuştur. Bu araştırmada pandemiyle birlikte hayatımızda önemli hale gelen çevrimiçi eğitim faaliyetlerine yönelik sosyal bilgiler öğretmen adaylarının görüşlerinin ortaya konması amaçlanmaktadır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışmada veriler pandemi sürecindeki bulaş riski ve sosyal mesafe uygulaması dikkate alınarak hazırlanan yapılandırılmış çevrimiçi görüşme formuyla elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmen adayları çevrimiçi öğrenmenin hem avantajları hem dezavantajları olduğunu belirtmektedirler. Mevcut çevrimiçi eğitim faaliyetlerinin yetersiz olduğunu düşünmektedirler. Çevrimiçi eğitim uygulamaları sırasında çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını ifade etmektedirler.
{"title":"Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Çevrimiçi Eğitim Faaliyetlerine Yönelik Görüşleri","authors":"Saim Turan, Emine Karasu Avcı","doi":"10.38155/ksbd.1126398","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1126398","url":null,"abstract":"2019'da Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve süregelen zamanla birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sağlıktan ekonomiye, turizmden tarıma, mühendislikten eğitime birçok alanı etkilemiştir. Bu süreçte eğitim-öğretim faaliyetlerinde öne çıkan değişiklik yüz yüze eğitim modeline ara verilerek bütün öğretim faaliyetlerinin çevrimiçi ortamlarda yürütülmeye başlanması olmuştur. Bu araştırmada pandemiyle birlikte hayatımızda önemli hale gelen çevrimiçi eğitim faaliyetlerine yönelik sosyal bilgiler öğretmen adaylarının görüşlerinin ortaya konması amaçlanmaktadır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışmada veriler pandemi sürecindeki bulaş riski ve sosyal mesafe uygulaması dikkate alınarak hazırlanan yapılandırılmış çevrimiçi görüşme formuyla elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmen adayları çevrimiçi öğrenmenin hem avantajları hem dezavantajları olduğunu belirtmektedirler. Mevcut çevrimiçi eğitim faaliyetlerinin yetersiz olduğunu düşünmektedirler. Çevrimiçi eğitim uygulamaları sırasında çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını ifade etmektedirler.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116045473","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mustafa Fi̇li̇z, Mustafa Burak Karagöz, N. Karagöz
Bu çalışmada amaç, tıp fakültesinde okuyan öğrencilerin beyin göçüne yönelik tutumlarını belirlemek ve bir takım demografik değişkenlere göre farklılıkları incelemektir. Beyin göçü veren ülkeler, birçok yönden zarar görmektedir. Özellikle hızla gelişen teknoloji, bilginin hızı, nitelikli personele olan ihtiyaç gibi faktörlerde göz önünde bulundurulduğunda ülkelerin bu konuya daha fazla önem vermeleri gerekmektedir. Çalışmanın evrenini 2021-2022 bahar dönemi Cumhuriyet Üniversitesi tıp fakültesinde eğitim gören 1504 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise gönüllü olarak katılım sağlayan 206 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler online olarak toplanmış ve kolayda örneklem yöntemi kullanılmıştır. Demografik değişkenler arasındaki farklılıkları ortaya koymak için ikili karşılaştırmalarda t-testi, üç ve daha fazla değişkenin karşılaştırılması için ise ANOVA testi uygulanmıştır. Tıp öğrencilerinin beyin göçüne eğilimlerinde itici faktörlerin, çekici faktörlere göre daha etkili olduğu görülmüştür. Cinsiyet, yaş, ailenin gelir düzeyi ve ailenin yaşadığı bölgeye göre tıp öğrencilerinin beyin göçüne yönelik algılarının değişmediği görülmüştür. Öğrencilerin sınıfı, yabancı dil düzeyi, kırsal alanda çalışma isteği, sağlık sistemine bakış açısı ve toplumun hekimlere bakış açısı gibi faktörlere göre beyin göçü algısının değiştiği görülmüştür. Çalışmada temel sonuç olarak tıp öğrencilere beyin göçüne ciddi şekilde eğilimliler ve bunun temelinde ülkedeki sorunlar, yetersizlikler vb. onları hoşnut etmeyen hallerin mevcut olmasından dolayı kaynaklandığı görülmüştür. Beyin göçüne neden olan faktörlerin genel itibariyle itici faktörler olduğu görülmüştür.
本研究的目的是确定医科学生对人才外流的态度,并根据一些人口统计学变量研究其差异。人才流失的国家在很多方面都会受到影响。特别是在考虑到技术迅速发展、信息速度加快以及对合格人才的需求等因素时,各国应更加重视这一问题。研究对象包括 2021-2022 年春季学期在库姆胡里耶特大学医学院就读的 1504 名学生。研究样本包括 206 名自愿参与的学生。数据通过网络收集,采用方便抽样法。为了揭示人口统计学变量之间的差异,采用 t 检验进行配对比较,采用方差分析检验进行三个或更多变量的比较。研究发现,在医学生人才流失倾向方面,推动因素比拉动因素更有效。研究发现,医科学生对人才流失的看法并不因性别、年龄、家庭收入水平和家庭所在地区而改变。研究发现,医学生对人才流失的看法随学生的班级、外语水平、到农村工作的愿望、对卫生系统的看法和社会对医生的看法等因素而变化。研究的主要结果表明,医学生有严重的人才流失倾向,这是由于国家存在的问题和不足等造成的。据观察,造成人才流失的因素一般都是推动因素。
{"title":"Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Beyin Göçüne Yönelik Tutumlarının Değerlendirilmesi","authors":"Mustafa Fi̇li̇z, Mustafa Burak Karagöz, N. Karagöz","doi":"10.38155/ksbd.1171838","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1171838","url":null,"abstract":"Bu çalışmada amaç, tıp fakültesinde okuyan öğrencilerin beyin göçüne yönelik tutumlarını belirlemek ve bir takım demografik değişkenlere göre farklılıkları incelemektir. Beyin göçü veren ülkeler, birçok yönden zarar görmektedir. Özellikle hızla gelişen teknoloji, bilginin hızı, nitelikli personele olan ihtiyaç gibi faktörlerde göz önünde bulundurulduğunda ülkelerin bu konuya daha fazla önem vermeleri gerekmektedir. Çalışmanın evrenini 2021-2022 bahar dönemi Cumhuriyet Üniversitesi tıp fakültesinde eğitim gören 1504 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise gönüllü olarak katılım sağlayan 206 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler online olarak toplanmış ve kolayda örneklem yöntemi kullanılmıştır. Demografik değişkenler arasındaki farklılıkları ortaya koymak için ikili karşılaştırmalarda t-testi, üç ve daha fazla değişkenin karşılaştırılması için ise ANOVA testi uygulanmıştır. Tıp öğrencilerinin beyin göçüne eğilimlerinde itici faktörlerin, çekici faktörlere göre daha etkili olduğu görülmüştür. Cinsiyet, yaş, ailenin gelir düzeyi ve ailenin yaşadığı bölgeye göre tıp öğrencilerinin beyin göçüne yönelik algılarının değişmediği görülmüştür. Öğrencilerin sınıfı, yabancı dil düzeyi, kırsal alanda çalışma isteği, sağlık sistemine bakış açısı ve toplumun hekimlere bakış açısı gibi faktörlere göre beyin göçü algısının değiştiği görülmüştür. Çalışmada temel sonuç olarak tıp öğrencilere beyin göçüne ciddi şekilde eğilimliler ve bunun temelinde ülkedeki sorunlar, yetersizlikler vb. onları hoşnut etmeyen hallerin mevcut olmasından dolayı kaynaklandığı görülmüştür. Beyin göçüne neden olan faktörlerin genel itibariyle itici faktörler olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133255229","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makale, engelli insanlara yönelik damgalama ile ilgili teorik bilgiler ve bunlarla ilgili terimler hakkında tanıtım bilgisi sunmayı amaçlamaktadır. Tutumlar, insanların tutum nesnesi hakkında ne düşündüklerini ve hissettiklerini etkileyen davranışsal, bilişsel ve duygusal bileşenlerden oluşur (Lee ve Rodda, 1994). Livneh, Chan ve Kaya (2012), engelli kişilerin olumsuz tutumlara maruz kaldığını belirtmiştir. Terim olarak damgalanma, olumsuz tutum ve algılarla eşitlenmiştir. Bu çalışma, literatür taraması yaparak, köken ve doğa, yapı (boyutlar ve bileşenler) itibariyle engellilere yönelik damgalanmayı etkileyen faktörler hakkında giriş niteliğinde bilgiler sağlamaktadır. Ayrıca engelli insanlara yönelik tutumların ölçülmesi ile ilgili olarak göze çarpmayan davranışsal ölçümler, projektif teknikler, gizleme kullanılan teknikler ve fizyolojik yöntemler açıklanmıştır. Son olarak engellilere insanlara yönelik damgalanmayla ilgili olarak potansiyel araştırma konuları tartışılmıştır. Türkiye’de engellilerle yönelik olarak yürütülmüş , rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı ile ilgili teorik ve araştırma çalışmaları azdır. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu makalenin amacı, Türkiye’de rehabilitasyon psikolojik danışmanlık literatürüne engelli insanlara yönelik damgalama ile ilgili katkıda bulunmaktır.
{"title":"Rehabilitasyon Psikolojik Danışmanlığı: Türkiye Uygulamalarının Temelleri: Engellilere Yönelik Damgalanmanın Açıklanması ve Ölçülmesi","authors":"Cahit Kaya","doi":"10.38155/ksbd.1051505","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1051505","url":null,"abstract":"Bu makale, engelli insanlara yönelik damgalama ile ilgili teorik bilgiler ve bunlarla ilgili terimler hakkında tanıtım bilgisi sunmayı amaçlamaktadır. Tutumlar, insanların tutum nesnesi hakkında ne düşündüklerini ve hissettiklerini etkileyen davranışsal, bilişsel ve duygusal bileşenlerden oluşur (Lee ve Rodda, 1994). Livneh, Chan ve Kaya (2012), engelli kişilerin olumsuz tutumlara maruz kaldığını belirtmiştir. Terim olarak damgalanma, olumsuz tutum ve algılarla eşitlenmiştir. Bu çalışma, literatür taraması yaparak, köken ve doğa, yapı (boyutlar ve bileşenler) itibariyle engellilere yönelik damgalanmayı etkileyen faktörler hakkında giriş niteliğinde bilgiler sağlamaktadır. Ayrıca engelli insanlara yönelik tutumların ölçülmesi ile ilgili olarak göze çarpmayan davranışsal ölçümler, projektif teknikler, gizleme kullanılan teknikler ve fizyolojik yöntemler açıklanmıştır. Son olarak engellilere insanlara yönelik damgalanmayla ilgili olarak potansiyel araştırma konuları tartışılmıştır. Türkiye’de engellilerle yönelik olarak yürütülmüş , rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı ile ilgili teorik ve araştırma çalışmaları azdır. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu makalenin amacı, Türkiye’de rehabilitasyon psikolojik danışmanlık literatürüne engelli insanlara yönelik damgalama ile ilgili katkıda bulunmaktır.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116161208","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını nedeniyle uzaktan eğitim yoluyla öğrenimlerine devam eden öğrencilerin deneyimlerini yakından gözlemleme şansı bulan ebeveynlerin okula ilişkin minnettarlık algılarını araştırmaktır. Çalışmada, ebeveynlerin uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının okullarına minnettarlık duygularını yazarak keşfetmelerine odaklandığından nitel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın katılımcıları uzaktan eğitim sürecinde, eğitim öğretim kurumlarının farklı kademelerinde öğrencileri bulunan 24 veliden oluşmaktadır. Online (çevirimiçi) mektup formu aracılığıyla toplanan veriler içerik analizi tekniği ile beş aşamada çözümlenmiştir. Uzaktan eğitim sürecinde öğrenci velilerinin okula ilişkin yazdıkları minnettarlık mektup çözümlemelerinden “çocuk eğitiminde ortaklık, eğitimde sürekliliği sağlayan kurum, yüksek akademik fayda sağlayan yer, ait hissedilen yer ve karakter güçlendiren mekân” olmak üzere beş temaya ve bu temalara ait on bir koda ulaşılmıştır. Mevcut çalışmanın sonuçlarına göre veliler okulun çocuklarının yaşamındaki katkıları için şükranlarını tanımlayabildiklerini ve ifade edebildiklerini göstermektedir. Bulgular, velilerin yaşamında okulun yeri ve katkılarına ilişkin önemli çıkarımları içerir.
{"title":"Ebeveynlerin Uzaktan Eğitim Sürecinde Okula İlişkin Algılarının İncelenmesi: Minnettarlık Mektubu Çalışması","authors":"Fatma Altinsoy, Çiğdem KEVEN AKLİMAN","doi":"10.38155/ksbd.1128074","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1128074","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını nedeniyle uzaktan eğitim yoluyla öğrenimlerine devam eden öğrencilerin deneyimlerini yakından gözlemleme şansı bulan ebeveynlerin okula ilişkin minnettarlık algılarını araştırmaktır. Çalışmada, ebeveynlerin uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının okullarına minnettarlık duygularını yazarak keşfetmelerine odaklandığından nitel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın katılımcıları uzaktan eğitim sürecinde, eğitim öğretim kurumlarının farklı kademelerinde öğrencileri bulunan 24 veliden oluşmaktadır. Online (çevirimiçi) mektup formu aracılığıyla toplanan veriler içerik analizi tekniği ile beş aşamada çözümlenmiştir. Uzaktan eğitim sürecinde öğrenci velilerinin okula ilişkin yazdıkları minnettarlık mektup çözümlemelerinden “çocuk eğitiminde ortaklık, eğitimde sürekliliği sağlayan kurum, yüksek akademik fayda sağlayan yer, ait hissedilen yer ve karakter güçlendiren mekân” olmak üzere beş temaya ve bu temalara ait on bir koda ulaşılmıştır. Mevcut çalışmanın sonuçlarına göre veliler okulun çocuklarının yaşamındaki katkıları için şükranlarını tanımlayabildiklerini ve ifade edebildiklerini göstermektedir. Bulgular, velilerin yaşamında okulun yeri ve katkılarına ilişkin önemli çıkarımları içerir.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125567466","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Son on yıl içinde Avrupa Birliği (AB)’nin yakın çevresinde ortaya çıkan siyasi-askeri tehditler, krizler ve çatışmalar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin güvenlik ile ilgili tehdit algılamalarını değiştirmiştir. Dolayısıyla AB, farklılaşan tehditlere ve artan çatışmalara cevap verebilmek için 2016 yılında AB Küresel Stratejisini duyurmuştur. Küresel Strateji, AB’nin ilk stratejisi olarak benimsenen ve 2003 yılında açıklanan Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin yerine geçmiştir. Bu çalışma, AB Küresel Stratejisi’nin son beş yıllık dönem içinde ne kadar başarılı olduğunu araştırmaktadır. Nitel araştırma metotlarından veri/belge analizi yöntemini kullanan bu çalışma, Küresel Strateji tarafından ortaya koyulan bakış açısını, AB’nin dış ve güvenlik politikasına ait çıkarları, ilkeleri ve öncelikleri çerçevesinde açıklamaktadır. Çalışma, son beş yılda elde edilen bulgular çerçevesinde AB’nin özellikle güvenlik ve savunma konularında askeri tedbirleri ve araçları öne çıkaran bir yaklaşımla, önceliklerini hayata geçirme konusunda oldukça başarılı olduğu ve yeni duyurulan Stratejik Pusula gibi girişimlere askeri bir temel hazırladığı sonuca varmaktadır.
{"title":"AB Küresel Stratejisinin Başarısı Hakkında Bir Değerlendirme","authors":"Gökhan Akşemsettinoğlu","doi":"10.38155/ksbd.1139224","DOIUrl":"https://doi.org/10.38155/ksbd.1139224","url":null,"abstract":"Son on yıl içinde Avrupa Birliği (AB)’nin yakın çevresinde ortaya çıkan siyasi-askeri tehditler, krizler ve çatışmalar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin güvenlik ile ilgili tehdit algılamalarını değiştirmiştir. Dolayısıyla AB, farklılaşan tehditlere ve artan çatışmalara cevap verebilmek için 2016 yılında AB Küresel Stratejisini duyurmuştur. Küresel Strateji, AB’nin ilk stratejisi olarak benimsenen ve 2003 yılında açıklanan Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin yerine geçmiştir. Bu çalışma, AB Küresel Stratejisi’nin son beş yıllık dönem içinde ne kadar başarılı olduğunu araştırmaktadır. Nitel araştırma metotlarından veri/belge analizi yöntemini kullanan bu çalışma, Küresel Strateji tarafından ortaya koyulan bakış açısını, AB’nin dış ve güvenlik politikasına ait çıkarları, ilkeleri ve öncelikleri çerçevesinde açıklamaktadır. Çalışma, son beş yılda elde edilen bulgular çerçevesinde AB’nin özellikle güvenlik ve savunma konularında askeri tedbirleri ve araçları öne çıkaran bir yaklaşımla, önceliklerini hayata geçirme konusunda oldukça başarılı olduğu ve yeni duyurulan Stratejik Pusula gibi girişimlere askeri bir temel hazırladığı sonuca varmaktadır.","PeriodicalId":211424,"journal":{"name":"Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120885195","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}