Pub Date : 2023-07-10DOI: 10.23834/isrjournal.1292294
Barış Ağir
The female gothic reinterprets works by female authors by fusing feminism and the study of gothic literature. In actuality, it represents a significant advancement in the study of gender in Gothic literature. In works written in the gothic style by women, the oppression of women in patriarchal society is reflected, and the destruction of women at the hands of patriarchy is emphasized throughout gothic art; in this sense, the resilience of the female gothic protagonists in the face of adversity symbolizes their maturation as women. Based on this context, this research attempts to compare "The Bloody Chamber" by Angela Carter with "The Yellow Wallpaper" by Charlotte Perkins Gilman from the standpoint of the feminine Gothic fiction. The dark tragedies that await women in patriarchal culture are explored by Carter and Gilman in ways that transcend beyond the normal boundaries of the gothic genre. By contrasting the narratives, this study aims to show how women begin to question and even demolish patriarchal chauvinism and move away from their subservient position in patriarchal society.
{"title":"Toplumsal Cinsiyet, Anlatı Türü ve Kadın Gotiği: Angela Carter’ın “Kanlı Oda” ve Charlotte Perkins Gilman’ın “Sarı Duvar Kağıdı” Öykülerinde Ataerkil Normlara Direniş","authors":"Barış Ağir","doi":"10.23834/isrjournal.1292294","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1292294","url":null,"abstract":"The female gothic reinterprets works by female authors by fusing feminism and the study of gothic literature. In actuality, it represents a significant advancement in the study of gender in Gothic literature. In works written in the gothic style by women, the oppression of women in patriarchal society is reflected, and the destruction of women at the hands of patriarchy is emphasized throughout gothic art; in this sense, the resilience of the female gothic protagonists in the face of adversity symbolizes their maturation as women. Based on this context, this research attempts to compare \"The Bloody Chamber\" by Angela Carter with \"The Yellow Wallpaper\" by Charlotte Perkins Gilman from the standpoint of the feminine Gothic fiction. The dark tragedies that await women in patriarchal culture are explored by Carter and Gilman in ways that transcend beyond the normal boundaries of the gothic genre. By contrasting the narratives, this study aims to show how women begin to question and even demolish patriarchal chauvinism and move away from their subservient position in patriarchal society.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"373 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139361077","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1225734
Fatmanur AKÇAY KAYA, A. Akyüz
Türkiye’deki çeşitli destinasyonlarda hizmet işletmelerinin uygulamakta oldukları pazarlama karması değişkenlerinin engelli müşterilerin memnuniyetleri ve destinasyona olan sadakatleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmamızın hedef evrenini, araştırmacının imkânları ve kısıtları çerçevesinde Trabzon ili ve yakın ilçelerinde, çeşitli türde ve farklı düzeylerde engelleri olan yetişkin 154 birey oluşturmaktadır. Geliştirilen araştırma modeli ile pazarlama bileşenleri (5 değişken), müşteri memnuniyeti ve destinasyon sadakati değişkenleri arasındaki ilişki ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışma yapılırken toplanan verilerin analizi noktasında istatistik paket programları olan SPSS ve AMOS programlarından faydalanılmıştır. Yapılan yapısal eşitlik analizi sonucunda araştırma modeli test edilmiş olup, pazarlama karması bileşenleri olan “Fiyat değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,099; p<0,012), “Hizmet değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,102; p<0,018), “İnsan değişkeni” (Kuvvetli Etki, r= 0,415; p<0,000) ve “Yer değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,214; p<0,000) ile “Engelli müşteri memnuniyeti değişkeni” arasında pozitif yönde anlamlı, “Tutundurma değişkeni” (p<0,609) ile “Engelli müşteri memnuniyeti değişkeni” arasında ise anlamsız bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca “İnsan değişkeni”, “Hizmet değişkenini” de pozitif yönde etkilemektedir (Kuvvetli Etki, r= 0,618; p<0,000). Ayrıca “Engelli müşterilerin memnuniyetleri değişkeni”, “Destinasyon sadakati değişkenini” pozitif yönde etkilemektedir (Zayıf Etki, r= 0,063; p<0,000).
{"title":"Engelli Bireylerin Müşteri Memnuniyeti ve Destinasyon Sadakatlerine Etki Eden Pazarlama Faktörlerinin İncelenmesi Üzerine Bir Çalışma","authors":"Fatmanur AKÇAY KAYA, A. Akyüz","doi":"10.23834/isrjournal.1225734","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1225734","url":null,"abstract":"Türkiye’deki çeşitli destinasyonlarda hizmet işletmelerinin uygulamakta oldukları pazarlama karması değişkenlerinin engelli müşterilerin memnuniyetleri ve destinasyona olan sadakatleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmamızın hedef evrenini, araştırmacının imkânları ve kısıtları çerçevesinde Trabzon ili ve yakın ilçelerinde, çeşitli türde ve farklı düzeylerde engelleri olan yetişkin 154 birey oluşturmaktadır. \u0000Geliştirilen araştırma modeli ile pazarlama bileşenleri (5 değişken), müşteri memnuniyeti ve destinasyon sadakati değişkenleri arasındaki ilişki ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışma yapılırken toplanan verilerin analizi noktasında istatistik paket programları olan SPSS ve AMOS programlarından faydalanılmıştır. Yapılan yapısal eşitlik analizi sonucunda araştırma modeli test edilmiş olup, pazarlama karması bileşenleri olan “Fiyat değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,099; p<0,012), “Hizmet değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,102; p<0,018), “İnsan değişkeni” (Kuvvetli Etki, r= 0,415; p<0,000) ve “Yer değişkeni” (Zayıf Etki, r= 0,214; p<0,000) ile “Engelli müşteri memnuniyeti değişkeni” arasında pozitif yönde anlamlı, “Tutundurma değişkeni” (p<0,609) ile “Engelli müşteri memnuniyeti değişkeni” arasında ise anlamsız bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca “İnsan değişkeni”, “Hizmet değişkenini” de pozitif yönde etkilemektedir (Kuvvetli Etki, r= 0,618; p<0,000). Ayrıca “Engelli müşterilerin memnuniyetleri değişkeni”, “Destinasyon sadakati değişkenini” pozitif yönde etkilemektedir (Zayıf Etki, r= 0,063; p<0,000).","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122653043","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1200236
A. Gökçe
Toplumsal hayatta olduğu gibi çalışma hayatında da kadınlar sadece cinsiyetlerinden dolayı çeşitli şekillerde şiddet ve taciz davranışlarına maruz kalabilmektedirler. Kayıt dışı, yani bir başka söylemle güvencesiz olarak çalışmak ise kadınlar üzerine yönelen şiddet davranışlarının daha fütursuz bir şekilde gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada, farklı alanlarda kayıt dışı çalışan kadınların şiddeti algılayışları ve bu şiddetin kadınlar üzerindeki yansımalarının tespiti amaçlanmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu farklı sektörlerde kayıt dışı olarak çalışan 11 kadın oluşturmaktadır. Yarı-yapılandırılmış görüşme yönteminin kullanıldığı araştırma sonucunda katılımcıların tamamının şiddetin farklı türlerine maruz kaldığı tespit edilmiştir. Maruz kalınan şiddetin aile içinde eş tarafından, işyerinde ise işveren, iş arkadaşları ve bazı durumlarda müşteriler tarafından gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Ayrıca şiddete maruz kalan kadınların benlik saygılarında düşüşün meydana geldiği tespit edilirken kaygı ve stres düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Çalışma Hayatında Şiddet: Kayıt Dışı Çalışan Kadınlar Üzerine Bir Araştırma","authors":"A. Gökçe","doi":"10.23834/isrjournal.1200236","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1200236","url":null,"abstract":"Toplumsal hayatta olduğu gibi çalışma hayatında da kadınlar sadece cinsiyetlerinden dolayı çeşitli şekillerde şiddet ve taciz davranışlarına maruz kalabilmektedirler. Kayıt dışı, yani bir başka söylemle güvencesiz olarak çalışmak ise kadınlar üzerine yönelen şiddet davranışlarının daha fütursuz bir şekilde gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada, farklı alanlarda kayıt dışı çalışan kadınların şiddeti algılayışları ve bu şiddetin kadınlar üzerindeki yansımalarının tespiti amaçlanmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu farklı sektörlerde kayıt dışı olarak çalışan 11 kadın oluşturmaktadır. Yarı-yapılandırılmış görüşme yönteminin kullanıldığı araştırma sonucunda katılımcıların tamamının şiddetin farklı türlerine maruz kaldığı tespit edilmiştir. Maruz kalınan şiddetin aile içinde eş tarafından, işyerinde ise işveren, iş arkadaşları ve bazı durumlarda müşteriler tarafından gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Ayrıca şiddete maruz kalan kadınların benlik saygılarında düşüşün meydana geldiği tespit edilirken kaygı ve stres düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129954919","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1191334
Resül Yazici
İşletmelerin doğrusal ekonomi esaslı iş yapma modellerinin, üretim faktörlerinin bitmeyecek gibi kullanımına dolayısıyla çevre ve iklim krizine, gelir dağılımı adaletsizliklerine sebep olmasıyla sürdürülemez hale geldiği görülmüştür. Bu yüzden küresel ısınma veya iklim değişikliğinin önlenebilmesine çare olarak gündeme gelen döngüsel ekonomi modelinin önemi artmaya başlamıştır. Doğal olarak bu trendin dışa açık olan Türkiye ekonomisini de etkilememesi imkânsızdır. Eğer yaşanan küresel değişimler ve oluşumlar karşısında mikro ve makro ölçekte duyarsız davranılır, bu yeni ekosistem dışında kalınır ise dış piyasalarda rekabet gücünün azalması, kayıplarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Bu kapsamda çalışmada, küresel ölçekteki ve yereldeki ilgili tarafların standart ve mevzuat oluşturma; bilgilendirme çalışmaları; uygulamaları ve literatürde konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelenmektedir. Bu niteliksel incelemeler aracılığıyla döngüsel ekonomi kavramı açıklanarak Türkiye’deki işletmelerin döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde bankacılık sektörünün rolü değerlendirilecektir. Çünkü iş yapma modeli olarak döngüsel ekonomiye dönüşümün başarılabilmesi için fiziksel sermaye yatırımları gerekmektedir. Fakat üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılabilmesine, oluşan atıkların geri dönüşümüyle hammadde maliyetlerinde minimizasyonun sağlanabilmesine, böylece bu girdilerle yeniden üretimin gerçekleştirilebilmesi sayesinde ürünlerin ekonomik ömürlerinin uzatılabilmesine imkân verecek teknolojik altyapı yatırımlarında iç finansman olanakları yeterli olmayan işletmeler için dış finansman çok önemlidir.
{"title":"Türkiye’deki İşletmelerin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Sürecinde Bankacılık Sektörünün Rolü","authors":"Resül Yazici","doi":"10.23834/isrjournal.1191334","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1191334","url":null,"abstract":"İşletmelerin doğrusal ekonomi esaslı iş yapma modellerinin, üretim faktörlerinin bitmeyecek gibi kullanımına dolayısıyla çevre ve iklim krizine, gelir dağılımı adaletsizliklerine sebep olmasıyla sürdürülemez hale geldiği görülmüştür. Bu yüzden küresel ısınma veya iklim değişikliğinin önlenebilmesine çare olarak gündeme gelen döngüsel ekonomi modelinin önemi artmaya başlamıştır. Doğal olarak bu trendin dışa açık olan Türkiye ekonomisini de etkilememesi imkânsızdır. Eğer yaşanan küresel değişimler ve oluşumlar karşısında mikro ve makro ölçekte duyarsız davranılır, bu yeni ekosistem dışında kalınır ise dış piyasalarda rekabet gücünün azalması, kayıplarla karşılaşılması kaçınılmazdır. \u0000Bu kapsamda çalışmada, küresel ölçekteki ve yereldeki ilgili tarafların standart ve mevzuat oluşturma; bilgilendirme çalışmaları; uygulamaları ve literatürde konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelenmektedir. Bu niteliksel incelemeler aracılığıyla döngüsel ekonomi kavramı açıklanarak Türkiye’deki işletmelerin döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde bankacılık sektörünün rolü değerlendirilecektir. Çünkü iş yapma modeli olarak döngüsel ekonomiye dönüşümün başarılabilmesi için fiziksel sermaye yatırımları gerekmektedir. Fakat üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılabilmesine, oluşan atıkların geri dönüşümüyle hammadde maliyetlerinde minimizasyonun sağlanabilmesine, böylece bu girdilerle yeniden üretimin gerçekleştirilebilmesi sayesinde ürünlerin ekonomik ömürlerinin uzatılabilmesine imkân verecek teknolojik altyapı yatırımlarında iç finansman olanakları yeterli olmayan işletmeler için dış finansman çok önemlidir.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114834580","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1187979
Hüseyin Önder, Senem YILMAZ DENİZBİLEN
Ekonomik gelişmişliğin en önemli göstergesi üretimdir. Ülkeler için büyük önem taşıyan üretimin en önemli girdisi ise, enerjidir. Türkiye gibi enerji kaynakları bakımından yetersiz olan ülkeler, enerji ihtiyaçlarının büyük bir kısmını ithal ederek karşılamaktadırlar. Enerjide dış bağımlığı yüksek olan bu ülkelerin enerji ithalatının artması, cari açık vermesine neden olmaktadır. Çalışmada, Türkiye’nin enerji ithalatı ile ödemeler bilançosu dengesi arasındaki ilişki, zaman serisi analiz yöntemleriyle incelenmiştir. Analizlerde, cari işlemler dengesi bağımlı değişkeni, petrol ve doğalgaz ithalat miktarı, sanayi üretim endeksi, GSYH ve reel efektif döviz kuru bağımsız değişkenleri oluşturmaktadır. Çalışmada 2007Q1-2021Q3 dönemi çeyreklik veriler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, doğalgaz ve petrol ithalat miktarı ile sanayi üretim endeksi değişkenlerinin cari işlemler dengesini olumsuz etkilediği saptanmıştır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımını arttırması, mevcut enerji üretim tesisleri ile dağıtım kanallarını iyileştirmesi ve geliştirilmesinin cari açığı azaltacağı düşünülmektedir.
{"title":"Türkiye’de Enerji İthalatının Ödemeler Bilançosuna Etkisinin İncelenmesi","authors":"Hüseyin Önder, Senem YILMAZ DENİZBİLEN","doi":"10.23834/isrjournal.1187979","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1187979","url":null,"abstract":"Ekonomik gelişmişliğin en önemli göstergesi üretimdir. Ülkeler için büyük önem taşıyan üretimin en önemli girdisi ise, enerjidir. Türkiye gibi enerji kaynakları bakımından yetersiz olan ülkeler, enerji ihtiyaçlarının büyük bir kısmını ithal ederek karşılamaktadırlar. Enerjide dış bağımlığı yüksek olan bu ülkelerin enerji ithalatının artması, cari açık vermesine neden olmaktadır. Çalışmada, Türkiye’nin enerji ithalatı ile ödemeler bilançosu dengesi arasındaki ilişki, zaman serisi analiz yöntemleriyle incelenmiştir. Analizlerde, cari işlemler dengesi bağımlı değişkeni, petrol ve doğalgaz ithalat miktarı, sanayi üretim endeksi, GSYH ve reel efektif döviz kuru bağımsız değişkenleri oluşturmaktadır. Çalışmada 2007Q1-2021Q3 dönemi çeyreklik veriler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, doğalgaz ve petrol ithalat miktarı ile sanayi üretim endeksi değişkenlerinin cari işlemler dengesini olumsuz etkilediği saptanmıştır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımını arttırması, mevcut enerji üretim tesisleri ile dağıtım kanallarını iyileştirmesi ve geliştirilmesinin cari açığı azaltacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134104319","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1186953
S.süreyya Bengül
The aim of this study is to examine the relationship between the personality traits of customers and hedonic consumption behaviors by using canonical correlation analysis. For this purpose, the relationship between the personality traits of female academics and hedonic consumption behavior was examined in the context of clothing shopping. Due to the time and cost constraints of the study, the entire population could not be reached, and using the terrestrial sampling method, female academicians working at Kütahya Dumlupınar University and Kütahya Health Sciences University were determined as the sample population. From this sample, 408 data were collected by questionnaire method. Reliability, validity, exploratory factor analysis, confirmatory factor analysis and canonical correlation analysis were performed on the collected data. As a result of the statistical analysis, a significant relationship was determined between the set of personality traits and the set of hedonic consumption behavior. It has been determined that the Sensitivity-Emotionality personality trait in the HEXACO personality model is both the personality trait that contributes the most to the set of personality traits and the personality trait most associated with the hedonic consumption behavior set. At the same time, it has been determined that the Role Shopping-Shopping to Make Others Happy sub-dimension of hedonic consumption behavior is both the sub-dimension that contributes the most to the hedonic consumption set and the most associated with the personality traits set.
{"title":"Examining The Relationship between Customers' Personal Characteristics and Hedonic Consumption Behavior with Canonic Correlation Analysis, An Application on Women Academicians","authors":"S.süreyya Bengül","doi":"10.23834/isrjournal.1186953","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1186953","url":null,"abstract":"The aim of this study is to examine the relationship between the personality traits of customers and hedonic consumption behaviors by using canonical correlation analysis. For this purpose, the relationship between the personality traits of female academics and hedonic consumption behavior was examined in the context of clothing shopping. Due to the time and cost constraints of the study, the entire population could not be reached, and using the terrestrial sampling method, female academicians working at Kütahya Dumlupınar University and Kütahya Health Sciences University were determined as the sample population. From this sample, 408 data were collected by questionnaire method. Reliability, validity, exploratory factor analysis, confirmatory factor analysis and canonical correlation analysis were performed on the collected data. As a result of the statistical analysis, a significant relationship was determined between the set of personality traits and the set of hedonic consumption behavior. It has been determined that the Sensitivity-Emotionality personality trait in the HEXACO personality model is both the personality trait that contributes the most to the set of personality traits and the personality trait most associated with the hedonic consumption behavior set. At the same time, it has been determined that the Role Shopping-Shopping to Make Others Happy sub-dimension of hedonic consumption behavior is both the sub-dimension that contributes the most to the hedonic consumption set and the most associated with the personality traits set.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"92 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123439295","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1202692
Seçil Şener, Seda Fandakli, Mustafa Yağimli, Tarik Aslan
Eğitim sektörü, örgün ve yaygın eğitim olarak iş sağlığı ve güvenliği açısından incelendiğinde risklerden etkilenen en yüksek insan popülasyonuna sahip sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan sayısının fazla olması yanında İşyeri büyüklüğü incelendiğinde de bina ve eklentileri fazla olan sektördür. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) verilerine göre eğitim kurumları az tehlikeli olarak karşımıza çıksa da çalışanların ve öğrencilerin güvenli ve sağlıklı olmaları için iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları oldukça önemlidir. Böyle olmasına rağmen öğrenciler eğitim kurumu çalışanı olarak görülmemiş ve 20 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında kalmıştır. Bu anlamda literatüre katkı vermesi ve eğitim sektöründe iş sağlığı ve güvenliği bilincinin yaygınlaşması için bu çalışmada okul öncesinden doktora eğitimine kadar eğitim sektöründe iş sağlığı ve güvenliği analizi yapılmıştır. Ayrıca eğitim kurumları iş sağlığı ve güvenliği açısından incelenmiş ve öneriler sunulmuştur.
{"title":"Eğitim Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği","authors":"Seçil Şener, Seda Fandakli, Mustafa Yağimli, Tarik Aslan","doi":"10.23834/isrjournal.1202692","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1202692","url":null,"abstract":"Eğitim sektörü, örgün ve yaygın eğitim olarak iş sağlığı ve güvenliği açısından incelendiğinde risklerden etkilenen en yüksek insan popülasyonuna sahip sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan sayısının fazla olması yanında İşyeri büyüklüğü incelendiğinde de bina ve eklentileri fazla olan sektördür. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) verilerine göre eğitim kurumları az tehlikeli olarak karşımıza çıksa da çalışanların ve öğrencilerin güvenli ve sağlıklı olmaları için iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları oldukça önemlidir. Böyle olmasına rağmen öğrenciler eğitim kurumu çalışanı olarak görülmemiş ve 20 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında kalmıştır. Bu anlamda literatüre katkı vermesi ve eğitim sektöründe iş sağlığı ve güvenliği bilincinin yaygınlaşması için bu çalışmada okul öncesinden doktora eğitimine kadar eğitim sektöründe iş sağlığı ve güvenliği analizi yapılmıştır. Ayrıca eğitim kurumları iş sağlığı ve güvenliği açısından incelenmiş ve öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"27 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133701221","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1199344
Samaruddin Mosmer, Çağatay Başarır
Son dönemlerde hızla gelişen blockchain teknolojisinin bir ürünü olarak bilinen kripto paralar, resmi bir şekilde bir varlık veya değişim aracı olarak merkezi otoriteler tarafından kabul edilmiş olmamasına rağmen yatırımcılar tarafından yoğun talep görmektedir. Kripto para ekonomisi her geçen gün hızla büyümektedir. Herhangi bir fiziksel karşılığı olmayan, tamamen sanal ortamda kullanılan, aracılara ihtiyaç duymadan kişiler arası işlemlere imkan veren ve şifreli bir sisteme sahip olan kripto paraların bir değişim veya yatırım aracı olduğuna dair farklı görüşler bulunmaktadır. Ama son dönemlerde popülaritesinin giderek artmasıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yatırımcıların yöneldiği araçlardan biri haline gelmiş bulunmaktadır. Bu sebeple bu araştırmada, Türkiye’deki bireysel kripto para yatırımcılarının kripto paralara yaklaşımları açıklanmaya çalışılmaktadır. Çalışmaya esas oluşturacak veriler sosyal medya platformları (Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp v.b) üzerinden Türkiye’deki 440 bireysel kripto para yatırımcılarına anket uygulanarak toplanmıştır. Uygun görülen 396 anket paket program yardımıyla yorumlanmıştır. Uygulanan çoklu regresyon analizi sonucunda ekonomiyle ilgili risk faktörüyle birlikte fayda faktörünün yatırımcıların kripto paralara yatırım yapma eğilimini önemli düzeyde etkilediği, kripto para yatırımcılarına güven faktörüyle birlikte ekonomi ve kripto paralarla ilgili endişe faktörünün kripto paralara yatırım yapma eğilimini önemli düzeyde etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır
{"title":"Türkiye’deki Bireysel Kripto Para Yatırımcılarının Kripto Paralara Yaklaşımları","authors":"Samaruddin Mosmer, Çağatay Başarır","doi":"10.23834/isrjournal.1199344","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1199344","url":null,"abstract":"Son dönemlerde hızla gelişen blockchain teknolojisinin bir ürünü olarak bilinen kripto paralar, resmi bir şekilde bir varlık veya değişim aracı olarak merkezi otoriteler tarafından kabul edilmiş olmamasına rağmen yatırımcılar tarafından yoğun talep görmektedir. Kripto para ekonomisi her geçen gün hızla büyümektedir. Herhangi bir fiziksel karşılığı olmayan, tamamen sanal ortamda kullanılan, aracılara ihtiyaç duymadan kişiler arası işlemlere imkan veren ve şifreli bir sisteme sahip olan kripto paraların bir değişim veya yatırım aracı olduğuna dair farklı görüşler bulunmaktadır. Ama son dönemlerde popülaritesinin giderek artmasıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yatırımcıların yöneldiği araçlardan biri haline gelmiş bulunmaktadır. Bu sebeple bu araştırmada, Türkiye’deki bireysel kripto para yatırımcılarının kripto paralara yaklaşımları açıklanmaya çalışılmaktadır. Çalışmaya esas oluşturacak veriler sosyal medya platformları (Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp v.b) üzerinden Türkiye’deki 440 bireysel kripto para yatırımcılarına anket uygulanarak toplanmıştır. Uygun görülen 396 anket paket program yardımıyla yorumlanmıştır. Uygulanan çoklu regresyon analizi sonucunda ekonomiyle ilgili risk faktörüyle birlikte fayda faktörünün yatırımcıların kripto paralara yatırım yapma eğilimini önemli düzeyde etkilediği, kripto para yatırımcılarına güven faktörüyle birlikte ekonomi ve kripto paralarla ilgili endişe faktörünün kripto paralara yatırım yapma eğilimini önemli düzeyde etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123430484","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.23834/isrjournal.1213566
Emin Zeytinoğlu, Şerife Önder
2019 yılının son günlerinde Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19, hayatın her alanını olduğu gibi ekonomik hayatı da derinden etkilemiştir. Çalışmada bu doğrultuda Covid 19 öncesi ve sonrasında finansal performans ve kurumsal yönetim yapılarındaki değişim incelenmiştir. Çalışmada Covid öncesi dönem için 2019, Covid sonrası dönem içinde 2020 yıllarına ilişkin veriler kullanılmıştır. BİST 100 Endeksinde işlem gören ve Mali Endeks’te yer almayan 54 şirket, örneklem olarak kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan veri setinin parametrik testlere ilişkin en temel varsayımlardan biri olan normallik dağılımını ihlal etmesi nedeniyle parametrik olmayan testlerden Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi tercih edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda kurumsal yönetime ilişkin değişkenlerden sadece yönetim kurulu bağımsız üye sayısı değişkeninin, Covid öncesi ve sonrası dönemde istatistiki açıdan anlamlı bir fark ortaya koyduğu tespit edilmiştir. Yönetim kurulunda yer alan bağımsız üye oranının Covid 19 öncesi döneme göre Covid 19 sonrası dönemde artış gösterdiği tespit edilmiştir. Finansal performans açısından analiz sonuçları değerlendirildiğinde ise kullanılan tüm değişkenlerin, istatistiki açıdan anlamlı bir farklılığa işaret ettiği belirlenmiştir. Aktif karlılık oranı ve özkaynak karlılık oranları korona virüs sonrası dönemde artmış, cari oran ve hisse başına kar ise Covid sonrası dönemde azalmıştır.
{"title":"Covid-19 Pandemisinin Kurumsal Yönetim ve Finansal Performans Üzerindeki Etkisi: BIST 100 Endeksinde Bir Uygulama","authors":"Emin Zeytinoğlu, Şerife Önder","doi":"10.23834/isrjournal.1213566","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1213566","url":null,"abstract":"2019 yılının son günlerinde Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19, hayatın her alanını olduğu gibi ekonomik hayatı da derinden etkilemiştir. Çalışmada bu doğrultuda Covid 19 öncesi ve sonrasında finansal performans ve kurumsal yönetim yapılarındaki değişim incelenmiştir. \u0000Çalışmada Covid öncesi dönem için 2019, Covid sonrası dönem içinde 2020 yıllarına ilişkin veriler kullanılmıştır. BİST 100 Endeksinde işlem gören ve Mali Endeks’te yer almayan 54 şirket, örneklem olarak kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan veri setinin parametrik testlere ilişkin en temel varsayımlardan biri olan normallik dağılımını ihlal etmesi nedeniyle parametrik olmayan testlerden Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi tercih edilmiştir. \u0000 Yapılan analiz sonucunda kurumsal yönetime ilişkin değişkenlerden sadece yönetim kurulu bağımsız üye sayısı değişkeninin, Covid öncesi ve sonrası dönemde istatistiki açıdan anlamlı bir fark ortaya koyduğu tespit edilmiştir. Yönetim kurulunda yer alan bağımsız üye oranının Covid 19 öncesi döneme göre Covid 19 sonrası dönemde artış gösterdiği tespit edilmiştir. Finansal performans açısından analiz sonuçları değerlendirildiğinde ise kullanılan tüm değişkenlerin, istatistiki açıdan anlamlı bir farklılığa işaret ettiği belirlenmiştir. Aktif karlılık oranı ve özkaynak karlılık oranları korona virüs sonrası dönemde artmış, cari oran ve hisse başına kar ise Covid sonrası dönemde azalmıştır.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"35 4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117278601","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.23834/isrjournal.1209001
Serkan Varsak, Ibrahim Özkan
Yapay sinir ağı modeli, yapay zekâ ve makine öğrenmesi modellerinin temelini oluşturmaktadır. Yapay sinir ağı modelinden yola çıkılarak evrişimli sinir ağları, destek vektör makine ve genetik algoritmalar gibi pek çok farklı model türetilmiştir. Bu çalışma yapay zekâ teknolojilerinin temelini oluşturan, yapay sinir ağı modelinin Covid-19 döneminde, bankaların finansal verilerine dayanarak modelin tahmin gücünü test etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada Borsa İstanbul (BİST)’e kote olan 10 adet bankanın 2005-2021 yılları arasındaki finansal verileri kullanılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde yapay sinir ağı modelinin tanımı ve genel gösterimi verilmiştir. İkinci bölümde ekonomi literatüründe daha önce çeşitli yapay zekâ yöntemleri ile yapılmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise yapay sinir ağı modeli ile elde edilen analiz sonuçları özetlenmiştir. Verilerin analizi noktasında toplamda 17 yıllık veriden oluşan veri setinden Covid-19 dönemine ait olan 2020-2021 dönemine ait 2 yıllık veri test verisi olarak kullanılmıştır. Geriye kalan 15 yıllık verinin içerisinden 13 yıllık kısmı modelin eğitimi için geriye kalan rastgele seçilmiş 2 yıllık kısmı ise modelin Covid-19 dönemi dışındaki başarısını ölçmek üzere test verisi olarak kullanılmıştır.
{"title":"Yapay Sinir Ağı Modeli ile BİST'e Kote 10 Bankanın Covid-19 Dönemindeki Finansal Verilerinin Tahminlenme Başarısı Üzerine Bir Araştırma","authors":"Serkan Varsak, Ibrahim Özkan","doi":"10.23834/isrjournal.1209001","DOIUrl":"https://doi.org/10.23834/isrjournal.1209001","url":null,"abstract":"Yapay sinir ağı modeli, yapay zekâ ve makine öğrenmesi modellerinin temelini oluşturmaktadır. Yapay sinir ağı modelinden yola çıkılarak evrişimli sinir ağları, destek vektör makine ve genetik algoritmalar gibi pek çok farklı model türetilmiştir. Bu çalışma yapay zekâ teknolojilerinin temelini oluşturan, yapay sinir ağı modelinin Covid-19 döneminde, bankaların finansal verilerine dayanarak modelin tahmin gücünü test etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada Borsa İstanbul (BİST)’e kote olan 10 adet bankanın 2005-2021 yılları arasındaki finansal verileri kullanılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde yapay sinir ağı modelinin tanımı ve genel gösterimi verilmiştir. İkinci bölümde ekonomi literatüründe daha önce çeşitli yapay zekâ yöntemleri ile yapılmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise yapay sinir ağı modeli ile elde edilen analiz sonuçları özetlenmiştir. Verilerin analizi noktasında toplamda 17 yıllık veriden oluşan veri setinden Covid-19 dönemine ait olan 2020-2021 dönemine ait 2 yıllık veri test verisi olarak kullanılmıştır. Geriye kalan 15 yıllık verinin içerisinden 13 yıllık kısmı modelin eğitimi için geriye kalan rastgele seçilmiş 2 yıllık kısmı ise modelin Covid-19 dönemi dışındaki başarısını ölçmek üzere test verisi olarak kullanılmıştır.","PeriodicalId":274866,"journal":{"name":"The Journal of International Scientific Researches","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122324021","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}