Her meslek gibi öğretmenlik mesleğinde de “idealist öğretmen” kavramı sıkça kullanılmaktadır. İdealist öğretmenler hem mesleğine dair hem de çocukların gelişimine dair kendilerine hedefler belirleyen ve bu hedefler çerçevesinde ilerleyen, kendini sürekli geliştiren, sorumluluk bilincine sahip kişilerdir. Bu nedenle topluma faydalı bireyler yetiştirmek konusunda eğitimin ve kişiliğin temelinin atıldığı okul öncesi dönem kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda öğretmen adaylarının idealist bir öğretmene dair algılarını ölçmek, kendilerini ve meslektaşlarını mesleki anlamda nasıl gördüklerini, mesleki ve kişisel özellikler bağlamında nasıl sınıflandırdıklarını analiz etmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Çalışma, İstanbul`da bulunan orta ölçekli bir vakıf üniversitesi Eğitim Fakültesi`nin Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü 4. sınıf öğrencilerinden 49 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “İdealist okul öncesi öğretmeni nasıldır?” başlıklı öğrenci dokümanları, yarı yapılandırılmış görüşme formu ve kayıt altına alınan odak grup görüşmesi ile toplanmıştır. Veriler, MaxQda karma yöntemler veri analizi yazılımına aktarılarak açık kodlama yoluyla betimsel olarak analiz edilmiştir. Kodlama yapılırken öncelikle öğrenci ürünü olan yazılı dokümanlar birincil veri kaynağı olarak kodlanmış, bireysel görüşmeler ve odak grup görüşmesi bu kodlama üzerine inşa edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kimi öğretmen adaylarının genel olarak idealist öğretmeni çocuklara ve aileye yaklaşım, mesleki bilgi ve beceri, mesleki tutum ve değerler, bilişsel/sosyal/duyuşsal özellikler çerçevesinde nitelendirdikleri kimilerinin ise daha dar kapsamda ve özelliklerle değerlendirdiği görülürken, çalışma grubunun idealist okul öncesi öğretmenine yönelik görüşlerinin çocuk sevgisi ve mesleki donanım alanında yoğunlaştığı görülmüştür.
{"title":"Okul Öncesi Öğretmen Adaylarına Göre İdealist Öğretmen Özellikleri","authors":"Ebru Can, İrem Karaca, Rümeysa Aklan, Tuerxun Maıkeya, Esra Macaroğlu Akgül","doi":"10.47156/jide.1431968","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1431968","url":null,"abstract":"Her meslek gibi öğretmenlik mesleğinde de “idealist öğretmen” kavramı sıkça kullanılmaktadır. İdealist öğretmenler hem mesleğine dair hem de çocukların gelişimine dair kendilerine hedefler belirleyen ve bu hedefler çerçevesinde ilerleyen, kendini sürekli geliştiren, sorumluluk bilincine sahip kişilerdir. Bu nedenle topluma faydalı bireyler yetiştirmek konusunda eğitimin ve kişiliğin temelinin atıldığı okul öncesi dönem kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda öğretmen adaylarının idealist bir öğretmene dair algılarını ölçmek, kendilerini ve meslektaşlarını mesleki anlamda nasıl gördüklerini, mesleki ve kişisel özellikler bağlamında nasıl sınıflandırdıklarını analiz etmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Çalışma, İstanbul`da bulunan orta ölçekli bir vakıf üniversitesi Eğitim Fakültesi`nin Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü 4. sınıf öğrencilerinden 49 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “İdealist okul öncesi öğretmeni nasıldır?” başlıklı öğrenci dokümanları, yarı yapılandırılmış görüşme formu ve kayıt altına alınan odak grup görüşmesi ile toplanmıştır. Veriler, MaxQda karma yöntemler veri analizi yazılımına aktarılarak açık kodlama yoluyla betimsel olarak analiz edilmiştir. Kodlama yapılırken öncelikle öğrenci ürünü olan yazılı dokümanlar birincil veri kaynağı olarak kodlanmış, bireysel görüşmeler ve odak grup görüşmesi bu kodlama üzerine inşa edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kimi öğretmen adaylarının genel olarak idealist öğretmeni çocuklara ve aileye yaklaşım, mesleki bilgi ve beceri, mesleki tutum ve değerler, bilişsel/sosyal/duyuşsal özellikler çerçevesinde nitelendirdikleri kimilerinin ise daha dar kapsamda ve özelliklerle değerlendirdiği görülürken, çalışma grubunun idealist okul öncesi öğretmenine yönelik görüşlerinin çocuk sevgisi ve mesleki donanım alanında yoğunlaştığı görülmüştür.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"135 28","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141351190","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ülkemizde eğitim sisteminde bireysel farklılıklar dikkate alınmakta ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda kaynaştırma öğrencilerinin yaşıtları ile en az kısıtlayıcı şekilde eğitim alabilmesi için çalışılmaktadır. Bu konudaki farkındalığın artmasıyla birlikte ilköğretimde 2013 yılında 29.684 olan kaynaştırma öğrencisi sayısı 2020’de 262.766’ye yükselmiştir. Öğrenci sayısındaki artış beraberinde bu öğrencilerin dersine girecek ya da destek eğitimi verecek öğretmenlerin artmasına neden olmuş ve sürece uyum sağlamaları gerekmiştir. Bu durum kaynaştırma eğitimine ilgiyi artırmış ve alandaki akademik çalışmaları da etkilemiştir. Çalışmalar incelendiğinde genelde öğretmenlerin sadece tutum, yeterlilik algısı veya görüşlerinin incelendiği ve belli demografik özelliklerine göre karşılaştırıldığı görülmüştür. Bu çalışmanın amacı Fen Bilimleri öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutum ve yeterlilik algıları ile bu alandaki bilgi yeterliliklerini karşılaştırarak çeşitli demografik özelliklere göre incelemektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama yöntemi kullanılmış, rastgele örneklem yöntemiyle ülkemizde görev yapmakta olan fen bilimleri öğretmelerine uygulanan ölçek ve testlerle veriler elde edilmiştir. SPSS programı ile analiz edilen verilerin sonuçlarına göre fen bilimleri öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutum ve yeterlilik algılarının bu alandaki bilgi yeterlilikleri arasında düşük düzey pozitif ilişkili olduğu görülmüştür. Bu durum dikkate alındığında öğretmenlerin bilgi yeterliliklerinin artırılmasının tutum ve yeterlilik algılarını olumlu etkileyerek kaynaştırma eğitimine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
{"title":"FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN KAYNAŞTIRMA ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK TUTUM VE YETERLİLİK ALGILARI İLE BU ALANDAKİ BİLGİ YETERLİLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI","authors":"Fatma Bal, Şenol Beşoluk","doi":"10.47156/jide.1482389","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1482389","url":null,"abstract":"Ülkemizde eğitim sisteminde bireysel farklılıklar dikkate alınmakta ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda kaynaştırma öğrencilerinin yaşıtları ile en az kısıtlayıcı şekilde eğitim alabilmesi için çalışılmaktadır. Bu konudaki farkındalığın artmasıyla birlikte ilköğretimde 2013 yılında 29.684 olan kaynaştırma öğrencisi sayısı 2020’de 262.766’ye yükselmiştir. Öğrenci sayısındaki artış beraberinde bu öğrencilerin dersine girecek ya da destek eğitimi verecek öğretmenlerin artmasına neden olmuş ve sürece uyum sağlamaları gerekmiştir. Bu durum kaynaştırma eğitimine ilgiyi artırmış ve alandaki akademik çalışmaları da etkilemiştir. Çalışmalar incelendiğinde genelde öğretmenlerin sadece tutum, yeterlilik algısı veya görüşlerinin incelendiği ve belli demografik özelliklerine göre karşılaştırıldığı görülmüştür. Bu çalışmanın amacı Fen Bilimleri öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutum ve yeterlilik algıları ile bu alandaki bilgi yeterliliklerini karşılaştırarak çeşitli demografik özelliklere göre incelemektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama yöntemi kullanılmış, rastgele örneklem yöntemiyle ülkemizde görev yapmakta olan fen bilimleri öğretmelerine uygulanan ölçek ve testlerle veriler elde edilmiştir. SPSS programı ile analiz edilen verilerin sonuçlarına göre fen bilimleri öğretmenlerinin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutum ve yeterlilik algılarının bu alandaki bilgi yeterlilikleri arasında düşük düzey pozitif ilişkili olduğu görülmüştür. Bu durum dikkate alındığında öğretmenlerin bilgi yeterliliklerinin artırılmasının tutum ve yeterlilik algılarını olumlu etkileyerek kaynaştırma eğitimine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"7 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141350356","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarının duyusal özelliklerinin farklı sosyodemografik değişkenlere göre incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama deseni kullanılmıştır. Çalışmada basit tesadüfi yöntem kullanılarak örneklem belirlenmiştir. Bu doğrultuda 2022-2023 eğitim öğretim yılında Kütahya ilinde bulunan ve okul öncesi eğitime devam eden 121 çocuk bu çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Duyusal Değerlendirme Formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırma kapsamında toplanan veriler analiz edildiğinde, örnekleme dahil olan çocukların Duyusal Değerlendirme Formundan aldıkları puanların ortalamanın üstünde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çocukların duyusal değerlendirme formu puanları, yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, doğum sırası, anne meslek ve öğrenim durumu, baba meslek ve öğrenim durumu değişkenlerine göre incelenmiştir. Sonuç olarak örneklem grubunda yer alan çocukların gelişimsel olarak benzer özellik gösterdikleri ve herhangi bir duyusal probleme sahip olmadıkları belirlenmiştir. Erken çocukluk döneminde duyusal özelliklerin bilinmesi çocukların öğrenme ve gelişimlerini destekleyecek önemli bir farkındalık olmaktadır. Bu konudaki çalışmaların hem tipik hem atipik gelişim gösteren çocukları kapsayacak şekilde multidisipliner zeminde gerçekleştirilmesi önerilmektedir
{"title":"Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Duyusal Özelliklerinin İncelenmesi","authors":"Saadet Bartan, F. Alisinanoğlu","doi":"10.47156/jide.1444525","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1444525","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarının duyusal özelliklerinin farklı sosyodemografik değişkenlere göre incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama deseni kullanılmıştır. Çalışmada basit tesadüfi yöntem kullanılarak örneklem belirlenmiştir. Bu doğrultuda 2022-2023 eğitim öğretim yılında Kütahya ilinde bulunan ve okul öncesi eğitime devam eden 121 çocuk bu çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Duyusal Değerlendirme Formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırma kapsamında toplanan veriler analiz edildiğinde, örnekleme dahil olan çocukların Duyusal Değerlendirme Formundan aldıkları puanların ortalamanın üstünde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çocukların duyusal değerlendirme formu puanları, yaş, cinsiyet, kardeş sayısı, doğum sırası, anne meslek ve öğrenim durumu, baba meslek ve öğrenim durumu değişkenlerine göre incelenmiştir. Sonuç olarak örneklem grubunda yer alan çocukların gelişimsel olarak benzer özellik gösterdikleri ve herhangi bir duyusal probleme sahip olmadıkları belirlenmiştir. Erken çocukluk döneminde duyusal özelliklerin bilinmesi çocukların öğrenme ve gelişimlerini destekleyecek önemli bir farkındalık olmaktadır. Bu konudaki çalışmaların hem tipik hem atipik gelişim gösteren çocukları kapsayacak şekilde multidisipliner zeminde gerçekleştirilmesi önerilmektedir","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"115 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141363041","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Araştırma sınıf öğretmenlerinin ve sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 2021-2022 Eğitim öğretim yılında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde görev yapan 212 sınıf öğretmeni ile İç Anadolu bölgesinde yer alan bir üniversite ve Akdeniz bölgesinde yer alan iki üniversitede sınıf öğretmenliği 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören 295 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmanın örneklem seçiminde zaman, emek ve ulaşılabilirlik açısından kolaylık sağladığı için amaçlı örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri kişisel bilgiler formu ve epistemolojik inanç ölçeği ile toplanmıştır. Veriler Jamovi 2.3.28 programı ile analiz edilmiştir. Analizde normallik testi ile çarpıklık basıklık katsayılarına bakılmış, normal dağılım gösterdiği belirlendiğinden iki değişkenli durumlarda bağımsız t-testi, Üç ve daha fazla değişkenli durumlarda one-way anova testi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda sınıf öğretmenleri ve öğretmen adaylarının epistemolojik inanç boyutları arasında bilginin kesinliği boyutunda anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Doğuştan/sabit yetenek, öğrenme çabası ve otorite uzman bilgisine şüphe alt boyutlarında anlamlı farklılıklar belirlenmemiştir. Sınıf öğretmenleri öğretmen adaylarına göre bilginin kesinliğine daha fazla inanmaktadır. Sınıf öğretmenlerinin epistemolojik inançları cinsiyet ve mesleki deneyim değişkenlerine göre farklılık göstermemiştir. Öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılığın ortaya çıkmadığı belirlenmiştir. Sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançları akademik ortalama değişkenine göre bilginin kesinliği ve doğuştan/sabit yetenek alt boyutlarında akademik ortalaması 3.00-4.00 olan öğretmen adayları yönünde anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının epistemolojik inançları sınıf düzeyi değişkenine göre anlamlı bir farklılık ortaya çıkmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
本研究旨在从各种变量方面考察班主任和准班主任的认识论信念。2021-2022学年,212名在土耳其各城市工作的班主任和295名在安纳托利亚中部地区一所大学和地中海地区两所大学就读三、四年级班主任专业的职前教师参与了研究。方便抽样法是有目的的抽样方法之一,被用于研究样本的选择,因为它在时间、劳动力和可及性方面提供了便利。研究数据通过个人信息表和认识论信念量表收集。数据使用 Jamovi 2.3.28 软件进行分析。在分析过程中,对数据进行了正态性检验和偏度峰度系数检验,由于确定数据呈正态分布,因此在有两个变量的情况下使用了独立 t 检验,在有三个或更多变量的情况下使用了单向 anova 检验。数据分析结果表明,在知识的确定性维度上,任课教师和职前教师在认识论信念维度上存在显著差异。在先天/固定能力、努力学习和怀疑权威/专家知识这三个子维度上没有发现明显差异。与职前教师相比,任课教师更相信知识的确定性。任课教师的认识论信念在性别和专业经验变量上没有差异。根据性别变量,职前教师的认识论信念没有显著差异。根据学业平均值变量,职前小学教师的认识论信念在知识确定性和先天/固定能力这两个子维度上存在明显差异,学业平均值为 3.00-4.00。结论是,根据年级变量,职前教师的认识论信念没有显著差异。
{"title":"Sınıf Öğretmenlerinin ve Öğretmen Adaylarının Epistemolojik İnançlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi","authors":"Ahmet Seydi Açikgöz, Mücahit Köse","doi":"10.47156/jide.1388017","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1388017","url":null,"abstract":"Araştırma sınıf öğretmenlerinin ve sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 2021-2022 Eğitim öğretim yılında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde görev yapan 212 sınıf öğretmeni ile İç Anadolu bölgesinde yer alan bir üniversite ve Akdeniz bölgesinde yer alan iki üniversitede sınıf öğretmenliği 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören 295 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmanın örneklem seçiminde zaman, emek ve ulaşılabilirlik açısından kolaylık sağladığı için amaçlı örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri kişisel bilgiler formu ve epistemolojik inanç ölçeği ile toplanmıştır. Veriler Jamovi 2.3.28 programı ile analiz edilmiştir. Analizde normallik testi ile çarpıklık basıklık katsayılarına bakılmış, normal dağılım gösterdiği belirlendiğinden iki değişkenli durumlarda bağımsız t-testi, Üç ve daha fazla değişkenli durumlarda one-way anova testi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda sınıf öğretmenleri ve öğretmen adaylarının epistemolojik inanç boyutları arasında bilginin kesinliği boyutunda anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Doğuştan/sabit yetenek, öğrenme çabası ve otorite uzman bilgisine şüphe alt boyutlarında anlamlı farklılıklar belirlenmemiştir. Sınıf öğretmenleri öğretmen adaylarına göre bilginin kesinliğine daha fazla inanmaktadır. Sınıf öğretmenlerinin epistemolojik inançları cinsiyet ve mesleki deneyim değişkenlerine göre farklılık göstermemiştir. Öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılığın ortaya çıkmadığı belirlenmiştir. Sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançları akademik ortalama değişkenine göre bilginin kesinliği ve doğuştan/sabit yetenek alt boyutlarında akademik ortalaması 3.00-4.00 olan öğretmen adayları yönünde anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının epistemolojik inançları sınıf düzeyi değişkenine göre anlamlı bir farklılık ortaya çıkmadığı sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":" 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139141854","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, dijital öyküleme uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgileri üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma nicel araştırma yöntemi kapsamında yürütülmüştür. Nicel araştırmanın deneysel modellerinden zaman serisi modeli araştırmanın deseni olarak benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini Ege Bölgesi’nde yer alan bir Yükseköğretim Kurumunun eğitim fakültesi matematik ve fen bilimleri bölümü fen bilgisi eğitimi anabilim dalında öğrenim gören 35 fen bilgisi öğretmenliği lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri TPAB ölçeği ile toplanmıştır. Dijital öyküleme uygulamalarının TPAB üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla çok değişkenli varyans analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular neticesinde; dijital öyküleme uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgileri üzerinde istatiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturduğu ve dijital öyküleme uygulamalarının öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerini geliştirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda fen bilgisi öğretmen adaylarının TPAB konusundaki gelişimleri için dijital öyküleme uygulamalarının kullanılması önerilmektedir.
{"title":"Dijital Öyküleme Uygulamalarının Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Teknolojik Pedagojik Alan Bilgilerine Etkisi","authors":"Fatih Dereli̇, Fatma TASKIN EKICI","doi":"10.47156/jide.1231688","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1231688","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, dijital öyküleme uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgileri üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma nicel araştırma yöntemi kapsamında yürütülmüştür. Nicel araştırmanın deneysel modellerinden zaman serisi modeli araştırmanın deseni olarak benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini Ege Bölgesi’nde yer alan bir Yükseköğretim Kurumunun eğitim fakültesi matematik ve fen bilimleri bölümü fen bilgisi eğitimi anabilim dalında öğrenim gören 35 fen bilgisi öğretmenliği lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri TPAB ölçeği ile toplanmıştır. Dijital öyküleme uygulamalarının TPAB üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla çok değişkenli varyans analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular neticesinde; dijital öyküleme uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgileri üzerinde istatiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturduğu ve dijital öyküleme uygulamalarının öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerini geliştirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda fen bilgisi öğretmen adaylarının TPAB konusundaki gelişimleri için dijital öyküleme uygulamalarının kullanılması önerilmektedir.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":" 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139142293","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ömer Cem Karacaoğlu, Abdulkadir Özkaya, A. Töre, Demet Karacaoğlu
Araştırmanın amacı fen lisesi öğrencilerinin çevre duyarlılıklarının belirlenmesidir. Öğrencilerinin çevre duyarlılıkları ile yaşları ve cinsiyetleri arasında bir ilişki olup olmadığı incelenmiştir. İncelemeler tarama modeli kullanılarak Çiğli Fen Lisesindeki 199 öğrencileri ile yürütülmüştür. Araştırmada Çabuk ve Karacaoğlu (2003) tarafından geliştirilen “Çevre Duyarlılığı Anketi” kullanılmıştır. Çevre duyarlılığı anketi ile elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular frekans, aritmetik ortalama ve yüzdeliklerden faydalanılarak yorumlanmıştır. Fen lisesi öğrencilerinin yaşları ve cinsiyetleri ile çevre duyarlılıkları arasındaki ilişkiyi belirlemek için Kruskal-Wallis H ve Mann-Whitney U testleri yapılarak elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Bulguların analiziyle fen lisesi öğrencilerinin kısmen çevreye duyarlı oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin ekolojik dengeye ilişkin yüksek düzeyde duyarlı oldukları; hava, su ve toprak kirliliğine ilişkin orta düzeyde çevreye duyarlı oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin en çok ekolojik denge konularında duyarlı oldukları, en az çevre çalışmalarına katılma ilişkin konularda duyarlı oldukları belirlenmiştir. Fen lisesi öğrencileri en çok atıkların çöp kutusuna ulaşmasına dikkat etme konusunda duyarlıdır. Öğrencilerin çevre konusunda çalışan gönüllü kuruluşların çalışmalarına katılma konusunda diğer çevre konularına göre daha az duyarlı oldukları belirlenmiştir. Ayrıca fen lisesi öğrencileri orta düzeyde çevre eğitimi aldıklarına inanmaktadır. Fen lisesi öğrencilerinin yaşları ile çevreye duyarlılıklarının yaşa göre fark etmediği buna karşın fen lisesindeki kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre çevreye daha duyarlı oldukları belirlenmiştir.
本研究旨在确定理科高中学生的环境敏感性。研究还探讨了学生的环境敏感性与其年龄和性别之间是否存在关系。研究采用调查模式,对 199 名 Çiğli 理科高中学生进行了调查。研究采用了 Çabuk 和 Karacaoğlu(2003 年)编制的 "环境敏感性问卷"。在计算机环境中使用 SPSS 软件对环境敏感性问卷获得的数据进行分析。研究结果使用频率、算术平均数和百分比进行解释。为确定理科高中生的年龄和性别与环境意识之间的关系,进行了 Kruskal-Wallis H 和 Mann-Whitney U 检验。分析结果显示,理科高中生对环境有部分敏感性。学生对生态平衡高度敏感,对空气、水和土壤污染中度敏感。学生对生态平衡的敏感度最高,对参与环境研究的敏感度最低。理科高中学生对注意垃圾进入垃圾桶最为敏感。与其他环境问题相比,理科高中生对参与环保志愿组织活动的敏感度较低。此外,理科高中生认为他们接受的环境教育一般。研究发现,理科高中生的年龄和他们对环境的敏感度并不因年龄而异,但理科高中女生比男生对环境更敏感。
{"title":"Fen Lisesi Öğrencilerinin Çevre Duyarlılıklarının Değerlendirilmesi","authors":"Ömer Cem Karacaoğlu, Abdulkadir Özkaya, A. Töre, Demet Karacaoğlu","doi":"10.47156/jide.1377541","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1377541","url":null,"abstract":"Araştırmanın amacı fen lisesi öğrencilerinin çevre duyarlılıklarının belirlenmesidir. Öğrencilerinin çevre duyarlılıkları ile yaşları ve cinsiyetleri arasında bir ilişki olup olmadığı incelenmiştir. İncelemeler tarama modeli kullanılarak Çiğli Fen Lisesindeki 199 öğrencileri ile yürütülmüştür. Araştırmada Çabuk ve Karacaoğlu (2003) tarafından geliştirilen “Çevre Duyarlılığı Anketi” kullanılmıştır. Çevre duyarlılığı anketi ile elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular frekans, aritmetik ortalama ve yüzdeliklerden faydalanılarak yorumlanmıştır. Fen lisesi öğrencilerinin yaşları ve cinsiyetleri ile çevre duyarlılıkları arasındaki ilişkiyi belirlemek için Kruskal-Wallis H ve Mann-Whitney U testleri yapılarak elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Bulguların analiziyle fen lisesi öğrencilerinin kısmen çevreye duyarlı oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin ekolojik dengeye ilişkin yüksek düzeyde duyarlı oldukları; hava, su ve toprak kirliliğine ilişkin orta düzeyde çevreye duyarlı oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin en çok ekolojik denge konularında duyarlı oldukları, en az çevre çalışmalarına katılma ilişkin konularda duyarlı oldukları belirlenmiştir. Fen lisesi öğrencileri en çok atıkların çöp kutusuna ulaşmasına dikkat etme konusunda duyarlıdır. Öğrencilerin çevre konusunda çalışan gönüllü kuruluşların çalışmalarına katılma konusunda diğer çevre konularına göre daha az duyarlı oldukları belirlenmiştir. Ayrıca fen lisesi öğrencileri orta düzeyde çevre eğitimi aldıklarına inanmaktadır. Fen lisesi öğrencilerinin yaşları ile çevreye duyarlılıklarının yaşa göre fark etmediği buna karşın fen lisesindeki kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre çevreye daha duyarlı oldukları belirlenmiştir.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"248 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139152707","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı çevre eğitimi alanında yapılan yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çalışmaların bibliyometrik profilini çıkartmaktır. Bu araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Web of Science (WoS) veri tabanından elde edilmiştir. Tarama yapılırken tüm alanlarda “renewable energy resources” and “environment education” anahtar sözcükleri kullanılmıştır. Buna göre 2000 ile 2023 yılları arasında 171 kaynaktan 352 adet çalışmaya ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri bibliyometrik analize sokulmuştur. Verilerin analizinde R programı kullanılmıştır. Bu programda bibliyometrik analiz gerçekleştiren “bibliometrix” paketi içerisindeki “biblioshiny” yazılımı kullanılmıştır. Buna göre 1299 yazar bu alanda yayın üretmiştir. Yayınların üretimi özellikle 2010 yılından itibaren hızla yükselişe geçmiştir. En fazla yayının 2022 yılında yapıldığı görülmüştür. Bu alanda en fazla makale üreten yazarın Pavlovic, S. olduğu, en çok atıf alan yazarın ise yine Pavlovic, S. ile Bellos, E. olduğu görülmüştür. Çalışmaların ağırlıklı olarak 2018 yılında üretildiği belirlenmiştir. Bu konuda en çok yayın yapan derginin Renewable Energy; en çok atıf alan derginin Renewable and Sustainable Energy Reviews olduğu görülmüştür. Çalışmalarda anahtar sözcük olarak en çok “optimizasyon” sözcüğünün kullanıldığı belirtilmiştir. “Opitimizasyon” sözcüğünün, “performans”, “üretim”, “enerji” ve “yönetim” gibi sözcüklerle birlikte sıklıkla kullanıldığı belirlenmiştir. En fazla yayın üreten yazarların King Abdülaziz Üniversitesinde çalıştığı, en fazla yayının ise Çin’den çıktığı görülmüştür.
{"title":"Çevre Eğitiminde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarıyla İlgili Yapılan Araştırmaların Bibliyometrik Analizi","authors":"Mecit Yi̇ği̇t, Çiğdem Alev Özel","doi":"10.47156/jide.1405928","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1405928","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı çevre eğitimi alanında yapılan yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çalışmaların bibliyometrik profilini çıkartmaktır. Bu araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Web of Science (WoS) veri tabanından elde edilmiştir. Tarama yapılırken tüm alanlarda “renewable energy resources” and “environment education” anahtar sözcükleri kullanılmıştır. Buna göre 2000 ile 2023 yılları arasında 171 kaynaktan 352 adet çalışmaya ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri bibliyometrik analize sokulmuştur. Verilerin analizinde R programı kullanılmıştır. Bu programda bibliyometrik analiz gerçekleştiren “bibliometrix” paketi içerisindeki “biblioshiny” yazılımı kullanılmıştır. Buna göre 1299 yazar bu alanda yayın üretmiştir. Yayınların üretimi özellikle 2010 yılından itibaren hızla yükselişe geçmiştir. En fazla yayının 2022 yılında yapıldığı görülmüştür. Bu alanda en fazla makale üreten yazarın Pavlovic, S. olduğu, en çok atıf alan yazarın ise yine Pavlovic, S. ile Bellos, E. olduğu görülmüştür. Çalışmaların ağırlıklı olarak 2018 yılında üretildiği belirlenmiştir. Bu konuda en çok yayın yapan derginin Renewable Energy; en çok atıf alan derginin Renewable and Sustainable Energy Reviews olduğu görülmüştür. Çalışmalarda anahtar sözcük olarak en çok “optimizasyon” sözcüğünün kullanıldığı belirtilmiştir. “Opitimizasyon” sözcüğünün, “performans”, “üretim”, “enerji” ve “yönetim” gibi sözcüklerle birlikte sıklıkla kullanıldığı belirlenmiştir. En fazla yayın üreten yazarların King Abdülaziz Üniversitesinde çalıştığı, en fazla yayının ise Çin’den çıktığı görülmüştür.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"8 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139152070","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, ilköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf düzeyinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin elektrik devreleri konusuna yönelik tutumlarını sınıf düzeyi ve cinsiyet değişkenleri açısından incelemektir. Kesitsel tarama modelindeki bu araştırma 2022-2023 öğretim yılı ikinci yarıyılında Ankara ili Altındağ ilçesinde bir devlet ortaokulunda öğrenim görmekte olan 271 (143 kız, 128 erkek) öğrenci ile yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak alanyazında yer alan beşli Likert tipi bir ölçme aracı kullanılmıştır. Ölçek 20 maddeden oluşmaktadır ve Cronbach Alpha Güvenirlik Katsayısı 0,867’dir. Ölçek; İlgi, Önem, İlgi Bağlantılı Davranış, Başarı-Motivasyon ve Özyeterlilik olmak üzere beş faktörden oluşmaktadır. Veri analizinde betimsel istatistiklerle birlikte çıkarımsal analiz olarak sınıf düzeyleri arasındaki farkı analiz etmek için MANOVA ve cinsiyetler arasındaki farkı analiz etmek için bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin Önem, İlgi ve Başarı Motivasyon faktörlerinde yüksek; diğer faktörlerde ise orta düzeyde tutuma sahip olduğunu göstermektedir. Sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ancak cinsiyetler arasında, erkeklerin lehine olmak üzere İlgi, İlgi Bağlantılı Davranış ve Özyeterlilik faktörlerinde anlamlı fark bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında öğrencilerin tutumlarını artırmaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın ileride benzer çalışmalara destek olması temenni edilmektedir.
{"title":"Attitudes of Secondary School Students towards Electric Circuits","authors":"Nevra SEZEN CANTAŞ, Hasan Şahin Kizilcik","doi":"10.47156/jide.1386143","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1386143","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, ilköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf düzeyinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin elektrik devreleri konusuna yönelik tutumlarını sınıf düzeyi ve cinsiyet değişkenleri açısından incelemektir. Kesitsel tarama modelindeki bu araştırma 2022-2023 öğretim yılı ikinci yarıyılında Ankara ili Altındağ ilçesinde bir devlet ortaokulunda öğrenim görmekte olan 271 (143 kız, 128 erkek) öğrenci ile yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak alanyazında yer alan beşli Likert tipi bir ölçme aracı kullanılmıştır. Ölçek 20 maddeden oluşmaktadır ve Cronbach Alpha Güvenirlik Katsayısı 0,867’dir. Ölçek; İlgi, Önem, İlgi Bağlantılı Davranış, Başarı-Motivasyon ve Özyeterlilik olmak üzere beş faktörden oluşmaktadır. Veri analizinde betimsel istatistiklerle birlikte çıkarımsal analiz olarak sınıf düzeyleri arasındaki farkı analiz etmek için MANOVA ve cinsiyetler arasındaki farkı analiz etmek için bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin Önem, İlgi ve Başarı Motivasyon faktörlerinde yüksek; diğer faktörlerde ise orta düzeyde tutuma sahip olduğunu göstermektedir. Sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ancak cinsiyetler arasında, erkeklerin lehine olmak üzere İlgi, İlgi Bağlantılı Davranış ve Özyeterlilik faktörlerinde anlamlı fark bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında öğrencilerin tutumlarını artırmaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın ileride benzer çalışmalara destek olması temenni edilmektedir.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"45 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139151249","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastik konularına ilişkin bilişsel yapılarını karşılaştırmalı olarak incelemektir. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu uygun örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup, bir devlet üniversitesinde eğitimlerine devam eden 60 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen kelime ilişkilendirme testi kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiş ve öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastiklere ilişkin bilişsel yapıları ortaya koyulmuştur. Analizler sonucunda öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastiklere ilgili bilişsel yapılarının "kullanım alanları," "fiziksel-kimyasal yapıları," "çevre üzerindeki etkileri" ve "sağlık üzerindeki etkileri" olmak üzere dört ana temada toplandığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adaylarının genel olarak plastiklerin negatif, biyoplastiklerin ise pozitif yönlerine odaklandıkları, plastikleri çoğunlukla sağlığa zararlı ve çevreyi kirletici, biyoplastikleri ise çevre dostu ve sağlık açısından zararsız olarak algıladıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının konuya ilişkin bilgi eksiklikleri ve bazı alternatif kavramlarının varlığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda elde edilen sonuçlara dayalı olarak öneriler sunularak araştırma tamamlanmıştır.
{"title":"Öğretmen Adaylarının Plastik ve Biyoplastik Konularına İlişkin Bilişsel Yapılarının İncelenmesi","authors":"Mehmet Furkan Çelebi̇, Ahmet Gökmen","doi":"10.47156/jide.1398270","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1398270","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastik konularına ilişkin bilişsel yapılarını karşılaştırmalı olarak incelemektir. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu uygun örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup, bir devlet üniversitesinde eğitimlerine devam eden 60 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen kelime ilişkilendirme testi kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiş ve öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastiklere ilişkin bilişsel yapıları ortaya koyulmuştur. Analizler sonucunda öğretmen adaylarının plastik ve biyoplastiklere ilgili bilişsel yapılarının \"kullanım alanları,\" \"fiziksel-kimyasal yapıları,\" \"çevre üzerindeki etkileri\" ve \"sağlık üzerindeki etkileri\" olmak üzere dört ana temada toplandığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adaylarının genel olarak plastiklerin negatif, biyoplastiklerin ise pozitif yönlerine odaklandıkları, plastikleri çoğunlukla sağlığa zararlı ve çevreyi kirletici, biyoplastikleri ise çevre dostu ve sağlık açısından zararsız olarak algıladıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının konuya ilişkin bilgi eksiklikleri ve bazı alternatif kavramlarının varlığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda elde edilen sonuçlara dayalı olarak öneriler sunularak araştırma tamamlanmıştır.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"43 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139176424","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İçinde bulunduğumuz 21. yy’da sürekli artan bir oranda yeni bilgiye maruz kalıyoruz. Bu durum toplumun her alanında değişim ve gelişimi büyük ölçüde etkilemektedir. Çağın bize sunduğu gerekliliklere uyum sağlamak için yeri ve şekli değişse de bireylerin eğitime ihtiyaç duydukları gerçekliğini korumaktadır. Eğitim kurumlarının asli unsurlarından birisi olan öğretmenler de çağın gereklerine uygun öğretim hizmetini sağlamak için yeterliklerini arttırmaya ihtiyaç duyarlar. Bu bağlamda öğretmenler hizmet verdikleri sistem içerisinde kendilerine sunulan hizmet içi eğitimler yoluyla kendilerini geliştirecek fırsatlar edinirler. Bu araştırmada yapılan ihtiyaç analizi çalışmasının bulgularına göre öğretmenlerin eğitim teknolojilerini sınıf ortamında kullanmak konusunda daha öncelikli eğitim ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı ihtiyaç analizi sonuçlarına dayalı olarak sınıf öğretmenlerinin eğitim teknolojilerini öğrenme ortamında kullanılması konusunda hizmet içi eğitim etkinliği programının geliştirilmesi, uygulanması ve uygulama sonuçlarının değerlendirilmesidir. Çalışma grubunda Amasya ili Merzifon ilçesinde görev yapan 20 sınıf öğretmeni yer almaktadır. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analizlerden yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmenler kendilerine sunulan hizmet içi eğitimin etkili olduğunu ve eğitim durumları sürecinde katkı sağlayacak nitelikte olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca hizmet içi eğitim etkinliğinin kuramsal bilgilerin uygulama düzeyindeki hedeflerin kazandırılması için ayrılan sürenin bir ders saati daha arttırılabileceği önerilmiştir.
{"title":"Öğretmenlerin Eğitim Teknolojilerini Kullanma Yeterliklerinin Arttırılması: Hizmet İçi Eğitim Etkinlik Programının Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesi","authors":"Reyhan Yüksel, İlker Kösterelioğlu","doi":"10.47156/jide.1351138","DOIUrl":"https://doi.org/10.47156/jide.1351138","url":null,"abstract":"İçinde bulunduğumuz 21. yy’da sürekli artan bir oranda yeni bilgiye maruz kalıyoruz. Bu durum toplumun her alanında değişim ve gelişimi büyük ölçüde etkilemektedir. Çağın bize sunduğu gerekliliklere uyum sağlamak için yeri ve şekli değişse de bireylerin eğitime ihtiyaç duydukları gerçekliğini korumaktadır. Eğitim kurumlarının asli unsurlarından birisi olan öğretmenler de çağın gereklerine uygun öğretim hizmetini sağlamak için yeterliklerini arttırmaya ihtiyaç duyarlar. Bu bağlamda öğretmenler hizmet verdikleri sistem içerisinde kendilerine sunulan hizmet içi eğitimler yoluyla kendilerini geliştirecek fırsatlar edinirler. Bu araştırmada yapılan ihtiyaç analizi çalışmasının bulgularına göre öğretmenlerin eğitim teknolojilerini sınıf ortamında kullanmak konusunda daha öncelikli eğitim ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı ihtiyaç analizi sonuçlarına dayalı olarak sınıf öğretmenlerinin eğitim teknolojilerini öğrenme ortamında kullanılması konusunda hizmet içi eğitim etkinliği programının geliştirilmesi, uygulanması ve uygulama sonuçlarının değerlendirilmesidir. Çalışma grubunda Amasya ili Merzifon ilçesinde görev yapan 20 sınıf öğretmeni yer almaktadır. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analizlerden yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmenler kendilerine sunulan hizmet içi eğitimin etkili olduğunu ve eğitim durumları sürecinde katkı sağlayacak nitelikte olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca hizmet içi eğitim etkinliğinin kuramsal bilgilerin uygulama düzeyindeki hedeflerin kazandırılması için ayrılan sürenin bir ders saati daha arttırılabileceği önerilmiştir.","PeriodicalId":345195,"journal":{"name":"Journal of Individual Differences in Education","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139296540","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}