Pub Date : 2023-04-05DOI: 10.37669/milliegitim.1131011
Cansel YÖNET DEMİRHAN, Osman Circir, M. Aydemi̇r, Handan Balci, Hatice Rana Can, Zekeriya Gökce
Bu araştırmanın amacı ergenlerin dijital oyun bağımlılıkları ile bilinçli farkındalıkları arasındaki ilişkide duygu düzenleme becerilerinin aracı rolünün olup olmadığının belirlenmesidir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Bu araştırmada yordayıcıilişkisel araştırma deseni kullanılarak değişkenlerin tümü bütünsel bir yaklaşımla analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Konya ilinde liselerde öğrenim gören 470 lise öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği, Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği ve Bilinçli Farkındalık Ölçeği Ergen Formu aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizi aşamasında öncelikle toplanan verilerle, uç değer incelemesi, tek değişkenli ve çok değişkenli normallik analizleri ve homojenlik testleri yapılmıştır. Sonrasında, SPSS-20 paket programı ile değişkenler arasındaki ilişkinin saptanması için Pearson Momentler korelasyon katsayısı ve SPSS için Hayes Process Makrosu ile aracılık analizi yapılmıştır. Yapılan analizlerden elde edilen bulgularda, dijital oyun bağımlılığının bilinçli farkındalığı, negatif yönde ve anlamlı düzeyde yordadığı belirlenmiştir. Aynı zamanda, dijital oyun bağımlılığı ile bilinçli farkındalık arasındaki ilişkide duygu düzenlemenin alt boyutlarından içsel işlevsel duygu düzenleme, içsel işlevsiz duygu düzenleme ve dışsal işlevsiz duygu düzenlemenin aracı bir rol oynadığı, dışsal işlevsel duygu düzenlemenin ise aracılık etmediği tespit edilmiştir. Elde edilen bu bulgular alanyazın bilgisiyle tartışılmış, araştırmacı ve uygulayıcılara yönelik öneriler sunulmuştur.
这项研究的目的是确定青少年是否是管理数字游戏依赖性和认知意识之间情绪的工具的一部分。研究已经在相关的扫描模型中进行。在这项研究中,所有的变化都采用互动研究的全球方法进行了分析。2021-2022研究小组是在刚果学校学习的470名高中生之一。研究数据采用埃尔根的《数字游戏独立度大小》、《精神编辑大小》和《知识维度表》进行收集。数据分析采用了预先收集的数据、飞行值分析、单变量和多变量正态分析以及均质试验。随后,对SPSS-20软件包的Pearson Momentler相关乘数和Hayes过程宏进行了分析,以证明SPSS-20程序包之间的关系。分析结果表明,数字游戏成瘾意识以消极的方式和有意义的水平耗竭。与此同时,数字游戏独立性和意识之间的关系已被确定为情绪调节、内部失业和外部情绪管理工具等较低维度内的情绪内部处理,但这并不奏效。Elde edilen bu bulgular alanyazın bilgisiyle tartışılmış,araştırmacıve vigulayıcılara yöneliköneriler sunulmuştur。
{"title":"Ergenlerde Dijital Oyun Bağımlılığı ile Bilinçli Farkındalık Arasındaki İlişkide Duygu Düzenlemenin Aracı Rolünün İncelenmesi","authors":"Cansel YÖNET DEMİRHAN, Osman Circir, M. Aydemi̇r, Handan Balci, Hatice Rana Can, Zekeriya Gökce","doi":"10.37669/milliegitim.1131011","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1131011","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı ergenlerin dijital oyun bağımlılıkları ile bilinçli farkındalıkları arasındaki ilişkide duygu düzenleme becerilerinin aracı rolünün olup olmadığının belirlenmesidir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Bu araştırmada yordayıcıilişkisel araştırma deseni kullanılarak değişkenlerin tümü bütünsel bir yaklaşımla analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Konya ilinde liselerde öğrenim gören 470 lise öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği, Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği ve Bilinçli Farkındalık Ölçeği Ergen Formu aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizi aşamasında öncelikle toplanan verilerle, uç değer incelemesi, tek değişkenli ve çok değişkenli normallik analizleri ve homojenlik testleri yapılmıştır. Sonrasında, SPSS-20 paket programı ile değişkenler arasındaki ilişkinin saptanması için Pearson Momentler korelasyon katsayısı ve SPSS için Hayes Process Makrosu ile aracılık analizi yapılmıştır. Yapılan analizlerden elde edilen bulgularda, dijital oyun bağımlılığının bilinçli farkındalığı, negatif yönde ve anlamlı düzeyde yordadığı belirlenmiştir. Aynı zamanda, dijital oyun bağımlılığı ile bilinçli farkındalık arasındaki ilişkide duygu düzenlemenin alt boyutlarından içsel işlevsel duygu düzenleme, içsel işlevsiz duygu düzenleme ve dışsal işlevsiz duygu düzenlemenin aracı bir rol oynadığı, dışsal işlevsel duygu düzenlemenin ise aracılık etmediği tespit edilmiştir. Elde edilen bu bulgular alanyazın bilgisiyle tartışılmış, araştırmacı ve uygulayıcılara yönelik öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69971182","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.37669/milliegitim.1131311
Yalın Kılıç, E. Yilmaz, Osman Vai̇z
Bütün örgütlerde olduğu gibi eğitim örgütlerinde de denetimin gerekliliği kaçınılamazdır. Pandemi döneminde öğretmenlerimiz online (uzaktan) eğitime geçmiş ve bu anlamda eğitimde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada, öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde neler yaşadıkları, yöneticilerin denetleme anlamında neler yaptıkları ve öğretmenlerin online eğitimde denetlenmesi konuları araştırılmıştır. Bu araştırma nitel araştırmanın yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) ile çalışılmış ve amaçlı örneklem kullanılmıştır. Araştırmadaki veriler yarı yapılandırılmış 17 sorudan oluşmuştur ve içerik analizi yöntemi ile çalışılmıştır. Katılımcılar ile birebir görüşmeler yapılarak görüşmeler aslına sadık kalınarak yazıya geçirilmiştir. Araştırmadaki çalışma grubunu 2019-2020 yıllarının ikinci döneminde ve 2020-2021 eğitim döneminde uzaktan eğitim yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Öğretmenlere göre bu dönemde denetim gereklidir ancak kişinin öz denetimi de büyük önem taşımaktadır. Yöneticiler bu dönemde, öğretmenlerin ders işleyip işlemediklerini kontrol etmiş, dersini yapmayan öğretmenleri uyarmış ve yapılmayan derslerin telafisini istemişlerdir. Yöneticiler genel anlamda derslere müdahale etmemiş ancak bazı öğretmenlerin derslerine haber vermeden girmişlerdir ve bu da öğretmenlerin gerilmesine neden olmuştur. Yöneticilerin denetim yapması gerekli bir olgudur ve öğretmenlerin de denetlenme stresi yaşamaları, onların işlerini daha da istekli yapmasını sağlamaktadır.
与所有组织一样,不能忽视监督的必要性。我们的老师在疫情期间上网,在教育方面存在差异。在这项研究中,教师们被调查了他们在远程教育中做了什么,他们在监控环境中做了哪些,以及教师们在做什么在线培训。这项研究使用了一个新陈代谢(现象学)在科学研究领域如何运作的例子。研究数据由17个半配置问题组成,并以内部分析的方式运行。已经以书面形式提交了一系列与与会者的会议,使会议真正可靠。该研究小组是2019-2020年的第二次,也是2020-2021年的第三次教师。老师们说,这个时候有必要进行监控,但进行自我控制很重要。Yöneticiler bu dönemde,rğretmenlerin ders işleyip işlemediklerini kontrol etmiş,dersini yapmayan rğrepmenleri uyarmışve yapılmayan derslerin telafisini istemişlerdir。校长一般不上课,但他们在没有通知一些老师上课的情况下就去了学校,这就是为什么老师们被吸收了。管理人员需要受到监督,教师需要受到压力,以使他们的工作更受欢迎。
{"title":"Pandemi Sürecinde Online Eğitimde Denetim","authors":"Yalın Kılıç, E. Yilmaz, Osman Vai̇z","doi":"10.37669/milliegitim.1131311","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1131311","url":null,"abstract":"Bütün örgütlerde olduğu gibi eğitim örgütlerinde de denetimin gerekliliği kaçınılamazdır. Pandemi döneminde öğretmenlerimiz online (uzaktan) eğitime geçmiş ve bu anlamda eğitimde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada, öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde neler yaşadıkları, yöneticilerin denetleme anlamında neler yaptıkları ve öğretmenlerin online eğitimde denetlenmesi konuları araştırılmıştır. \u0000Bu araştırma nitel araştırmanın yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) ile çalışılmış ve amaçlı örneklem kullanılmıştır. Araştırmadaki veriler yarı yapılandırılmış 17 sorudan oluşmuştur ve içerik analizi yöntemi ile çalışılmıştır. Katılımcılar ile birebir görüşmeler yapılarak görüşmeler aslına sadık kalınarak yazıya geçirilmiştir. \u0000Araştırmadaki çalışma grubunu 2019-2020 yıllarının ikinci döneminde ve 2020-2021 eğitim döneminde uzaktan eğitim yapan öğretmenler oluşturmaktadır. \u0000Öğretmenlere göre bu dönemde denetim gereklidir ancak kişinin öz denetimi de büyük önem taşımaktadır. Yöneticiler bu dönemde, öğretmenlerin ders işleyip işlemediklerini kontrol etmiş, dersini yapmayan öğretmenleri uyarmış ve yapılmayan derslerin telafisini istemişlerdir. \u0000Yöneticiler genel anlamda derslere müdahale etmemiş ancak bazı öğretmenlerin derslerine haber vermeden girmişlerdir ve bu da öğretmenlerin gerilmesine neden olmuştur. \u0000Yöneticilerin denetim yapması gerekli bir olgudur ve öğretmenlerin de denetlenme stresi yaşamaları, onların işlerini daha da istekli yapmasını sağlamaktadır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69971258","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-30DOI: 10.37669/milliegitim.1236608
Şerife Akpınar, Aliye Nur Ercan Güven, Z. Yiğit
Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin günlük tutma alışkanları ile yazma tutumu ve yazma kaygıları arasındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır. Nicel araştırma deseninde gerçekleştirilen çalışmada, tarama modeli ve ilişkisel model bir arada kullanılmıştır. Veriler, 2021-2022 eğitim öğretim yılı içerisinde Konya’da öğrenim gören ortaokul düzeyindeki öğrencilerden elde edilmiştir. Verilerin toplandığı Konya’nın merkez ilçeleri olan Meram, Selçuklu ve Karatay’da öğrenim gören toplam 492 ortaokul öğrencisi çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Öğrencilerin 107’si 5. sınıf, 129’u 6. sınıf, 153’ü 7. sınıf ve 103’ü 8. sınıf düzeyindedir. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu, Can ve Topçuoğlu-Ünal (2017) tarafından hazırlanan “Ortaokul Öğrencilerine Yönelik Yazma Tutum Ölçeği” ile Karakuş-Tayşi ve Taşkın (2018) tarafından hazırlanmış olan “Ortaokul Öğrencileri için Yazma Kaygısı Ölçeği” kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS 22.0 programı yardımıyla analiz edilmiştir. Ulaşılan bulgular, sadece %10 gibi düşük bir oranda da olsa ortaokullarda düzenli olarak günlük tutan öğrencilerin varlığını göstermektedir. Ortaokul öğrencilerinin günlük tutma alışkanlıklarının cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve okunan kitap sayısına göre anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin yazma tutumları genellikle olumlu olmasına rağmen kaygının bazı alt boyutlarında kaygılandıkları görülmüştür. Günlük tutma alışkanlığının yazmaya karşı tutumla ilişkisi pozitif yönlüyken günlük tutma alışkanlığı ile yazma kaygıları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Öğrencilerin yazmaya karşı tutumları ile yazma kaygıları arasında zayıf bir ilişki vardır. Çalışma sonunda ortaokul öğrencilerinin günlük yazmanın getireceği faydalar hakkında bilgilendirilmesi ve öğrencilerin günlük tutmaya teşvik edilmesi önerilmektedir.
本研究建立了中学生日常维护习惯与写作关注之间的关系。Nicel araştırma deseninde gerçekleştirilençalışmada,tarama modeli ve ilişkisel model bir arada kullanılmı。数据来自2021-2022学年刚果中学生。在Meram、Selçuklu和Karataya,共有492名高中生,收集数据的刚果中部国家就是对492名中学生进行研究的一个例子。107名学生(共5名)129'u 6级。153级,7。103级和8级。在教室里。在数据收集中,Can和Topchoğl u-Ünal(2017)编制的个人信息形式与Karakuş-Taj和Taj(2018)编制的“东正教学生写作强度大小”一起使用。使用SPSS 22.0程序对收集的数据进行分析。Ulaşılan bulgular,各占10%。研究表明,普通学生的日常习惯因性别、年级和阅读书籍数量而异。研究还表明,学生们对焦虑的一些较低维度感到担忧,尽管他们的写作条件通常是积极的。就写作习惯而言,日常维护的习惯与日常维护的写作习惯之间没有显著关系。学生对写作的关注与写作的关系较弱。在工作结束时,建议学生了解写作日常活动的好处,并鼓励他们坚持这一天。
{"title":"Ortaokul Öğrencilerinin Günlük Tutma Alışkanlıkları ile Yazmaya Karşı Tutum ve Yazma Kaygıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Şerife Akpınar, Aliye Nur Ercan Güven, Z. Yiğit","doi":"10.37669/milliegitim.1236608","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1236608","url":null,"abstract":"Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin günlük tutma alışkanları ile yazma tutumu ve yazma kaygıları arasındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır. Nicel araştırma deseninde gerçekleştirilen çalışmada, tarama modeli ve ilişkisel model bir arada kullanılmıştır. Veriler, 2021-2022 eğitim öğretim yılı içerisinde Konya’da öğrenim gören ortaokul düzeyindeki öğrencilerden elde edilmiştir. Verilerin toplandığı Konya’nın merkez ilçeleri olan Meram, Selçuklu ve Karatay’da öğrenim gören toplam 492 ortaokul öğrencisi çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Öğrencilerin 107’si 5. sınıf, 129’u 6. sınıf, 153’ü 7. sınıf ve 103’ü 8. sınıf düzeyindedir. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu, Can ve Topçuoğlu-Ünal (2017) tarafından hazırlanan “Ortaokul Öğrencilerine Yönelik Yazma Tutum Ölçeği” ile Karakuş-Tayşi ve Taşkın (2018) tarafından hazırlanmış olan “Ortaokul Öğrencileri için Yazma Kaygısı Ölçeği” kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS 22.0 programı yardımıyla analiz edilmiştir. Ulaşılan bulgular, sadece %10 gibi düşük bir oranda da olsa ortaokullarda düzenli olarak günlük tutan öğrencilerin varlığını göstermektedir. Ortaokul öğrencilerinin günlük tutma alışkanlıklarının cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve okunan kitap sayısına göre anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin yazma tutumları genellikle olumlu olmasına rağmen kaygının bazı alt boyutlarında kaygılandıkları görülmüştür. Günlük tutma alışkanlığının yazmaya karşı tutumla ilişkisi pozitif yönlüyken günlük tutma alışkanlığı ile yazma kaygıları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Öğrencilerin yazmaya karşı tutumları ile yazma kaygıları arasında zayıf bir ilişki vardır. Çalışma sonunda ortaokul öğrencilerinin günlük yazmanın getireceği faydalar hakkında bilgilendirilmesi ve öğrencilerin günlük tutmaya teşvik edilmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69971687","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-27DOI: 10.37669/milliegitim.1130974
Birsen KARAKUŞ YILDIZ, A. Taş
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunuyla örgün ve yaygın eğitim şeklinde teşkilatlanan Türk eğitim sisteminde, örgün eğitim dışında kalan ve eğitime erişemeyen bireylere fırsat eşitliği temelinde çağın gerektirdiği yaşam becerilerini kazandırmak amacıyla çok sayıda yaygın eğitim faaliyeti düzenlenmektedir. Özellikle hızlı bir küresel değişim gösteren 21.yüzyıl bilgi çağında, hızla değişen bilgiye ve bu bilgileri beceri haline getiren bireylere duyulan ihtiyaç, örgün eğitimin belli bir mekâna, zamana ve yaşa sınırladığı eğitimin, yaygın eğitim aracılığıyla tüm yaşam boyu devam eden sürekli eğitime dönüştürülmesini daha da önemli hale getirmiştir. Bu doğrultuda dünyadaki gelişmelere paralel şekilde Türkiye’de de hayat boyu öğrenme çatısı altında yaygın eğitim faaliyetlerinin artması ve ilgili faaliyetlere katılımın azami seviyeye çıkarılması yönünde politikalar geliştirilmektedir. İlgili politikalar ve gelişmeler çerçevesinde bu çalışmada, yaygın eğitime yönelik açılan kursların; kurs ve kursiyer sayıları ile kurs türü değişkenleri açısından incelenmesi, bu kapsamda kurslara ve dolayısıyla hayat boyu öğrenmeye katılımın arttırılmasına yönelik önerilerde bulunulması amaçlanmaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır ve 2016-2020 yılları arasında yayınlanan Hayat Boyu Öğrenme İzleme ve Değerlendirme Raporundaki veriler değerlendirmeye alınmıştır. Araştırma sonucunda yaygın eğitim kurs ve kursiyer sayılarının artış gösterdiği ancak hayat boyu öğrenmeye katılım oranında henüz istenilen seviyeye ulaşılmadığı belirlenmiştir. Bu doğrultuda yaygın eğitim kurslarının zaman açısından daha esnek hale getirilmesi, bazı yaş gruplarına yönelik farklı kurslar açılması, kursiyerlerin maddi (materyal desteği sağlanması vs) ve manevi açıdan (psikolojik rahatlama vs ) desteklenmesi önerilmektedir.
1739年,作为《国家培训基本法》的一部分,土耳其教育系统提供了广泛的培训活动,以在非教育和非教育机会平等的基础上实现早期生活技能。特别是,在全球变化的21世纪,需要快速的信息和技能,需要将教育转变为某个地方、时间和生命有限的教育,这种教育通过公共教育贯穿一生。在这方面,土耳其制定了与世界发展同步的政策,以增加广泛的教育活动,减少对活动的参与。在令人感兴趣的政策和发展框架内,向普通教育开放的课程不起作用;在这种情况下,课程和课程旨在增加他们对课程和课程改革的参与。文献分析已用于定性研究方法的工作,2016年至2020年间发布的数据已在Life Boy调查和评估报告中进行了评估。Araştırma sonucunda yaygın eğitim kurs ve kursiyer sayılarının artışgösterdiği ancak hayat boyuğrenmeye katılım oranında henüz istenilen seviyeye ulaşılmadığıbelillenmiştir。在这种情况下,建议普通培训课程比时间更快,不同的课程应向某些年龄组开放,课程应由物质支持(物质支持与)和操作支持(心理安慰与)。
{"title":"Hayat Boyu Öğrenmeye Katılımın Yaygın Eğitim Kursları Bağlamında İncelenmesi","authors":"Birsen KARAKUŞ YILDIZ, A. Taş","doi":"10.37669/milliegitim.1130974","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1130974","url":null,"abstract":"1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunuyla örgün ve yaygın eğitim şeklinde teşkilatlanan Türk eğitim sisteminde, örgün eğitim dışında kalan ve eğitime erişemeyen bireylere fırsat eşitliği temelinde çağın gerektirdiği yaşam becerilerini kazandırmak amacıyla çok sayıda yaygın eğitim faaliyeti düzenlenmektedir. Özellikle hızlı bir küresel değişim gösteren 21.yüzyıl bilgi çağında, hızla değişen bilgiye ve bu bilgileri beceri haline getiren bireylere duyulan ihtiyaç, örgün eğitimin belli bir mekâna, zamana ve yaşa sınırladığı eğitimin, yaygın eğitim aracılığıyla tüm yaşam boyu devam eden sürekli eğitime dönüştürülmesini daha da önemli hale getirmiştir. Bu doğrultuda dünyadaki gelişmelere paralel şekilde Türkiye’de de hayat boyu öğrenme çatısı altında yaygın eğitim faaliyetlerinin artması ve ilgili faaliyetlere katılımın azami seviyeye çıkarılması yönünde politikalar geliştirilmektedir. İlgili politikalar ve gelişmeler çerçevesinde bu çalışmada, yaygın eğitime yönelik açılan kursların; kurs ve kursiyer sayıları ile kurs türü değişkenleri açısından incelenmesi, bu kapsamda kurslara ve dolayısıyla hayat boyu öğrenmeye katılımın arttırılmasına yönelik önerilerde bulunulması amaçlanmaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır ve 2016-2020 yılları arasında yayınlanan Hayat Boyu Öğrenme İzleme ve Değerlendirme Raporundaki veriler değerlendirmeye alınmıştır. Araştırma sonucunda yaygın eğitim kurs ve kursiyer sayılarının artış gösterdiği ancak hayat boyu öğrenmeye katılım oranında henüz istenilen seviyeye ulaşılmadığı belirlenmiştir. Bu doğrultuda yaygın eğitim kurslarının zaman açısından daha esnek hale getirilmesi, bazı yaş gruplarına yönelik farklı kurslar açılması, kursiyerlerin maddi (materyal desteği sağlanması vs) ve manevi açıdan (psikolojik rahatlama vs ) desteklenmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69971135","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-21DOI: 10.37669/milliegitim.1159853
Kübra Süreyya Açikel, Zehra Öztürk
Bu araştırmada açık öğretim liselerinde öğrenim gören öğrencilerin sosyodemografik özelliklerinin ve eğitim süreçlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, genel tarama yöntemlerinden tekil tarama modeli kullanılmıştır. 447 öğrenciye çevrim içi ortamda anket uygulaması yapılmıştır. Araştırma bulgularında sosyodemografik özelliklere göre dağılımlarda; cinsiyet göre kadınların, yaşa göre 18-27 yaş arasındakilerin, yaşadıkları ile göre İstanbul’da yaşayanların, medeni durumlarına göre evlilerin, çocuk durumuna göre çocuğu olmayanların, çalışma durumuna göre herhangi bir işte çalışmayanların, bilgisayar ve internet kullanımlarına göre orta ve ileri düzeyde bilgisayar ve internet kullanabilenlerin, anne-baba eğitim düzeyleri ilkokul ve altı, eş eğitim düzeyi ise ortaöğretim (lise) ara sınıftan ayrılma olanların, evdeki imkânlarına göre bilgisayar ve internet bağlantısı bulunanların, gelir düzeyleri asgari ücretin altındakilerin oranının fazla olduğu görülmüştür. Eğitim süreçlerine bakıldığında öğrencilerin çoğunlukla ortaokul ve ortaöğretim (lise) ara sınıftan ayrılmış olup ekonomik nedenlerle eğitimlerini yarıda bıraktığı görülmüştür. Açık öğretim liselerine meslek ve diploma sahibi olmak amacıyla kayıt yaptıranların ve okul türlerinden Açık Öğretim Lisesi’ni tercih edenlerin oranı fazladır. Çoğunluğu daha önce herhangi bir uzaktan eğitim faaliyetine katılmayan öğrenciler, ders seçme ve kayıt işlemlerini kendileri yapmakta, ders çalışırken daha çok dijital materyalleri tercih etmektedirler. Öğrenciler açık öğretim liselerinden mezun olduktan sonra da eğitimlerine devam etmeyi planlamaktadırlar. Ayrıca öğrenciler açık öğretim liselerinde eğitimin etkililiğinin artırılması adına eğitim sistemi, kayıt ve ders seçme işlemleri, mezuniyet şartları, sınavlar, ders kitapları, öğrencilere yapılan bilgilendirmeler ve öğrenim süreçlerindeki faaliyetler ile ilgili önerilerde bulunmuşlardır.
本研究旨在确定在公立学校学习的学生的社会人口学特征和教育过程。在本研究中,数值扫描模型被用于一般的扫描方法。对447名学生进行了问卷调查。Araştırma bulgularında sosyodemo-grafiközelliklere göre dağılımlarda;根据性别,根据媒体报道,居住在伊斯坦布尔的18至27岁的女性已婚,没有孩子,根据计算机和互联网用户的就业状况,她们根本不工作,并且能够在中级使用计算机和互联网,在一年级和六年级,高中毕业的父母所受的教育水平相同,根据计算机和互联网连接的可能性,收入水平高于算法下的工资份额。说到教育,事实证明,大多数学生都是从高中和高中分开的,因为经济原因离开了他们的教育。越来越多的人注册到公立教育学校,选择公立教育学校来获得工作和文凭。大多数不参加任何远程教育活动的学生在自己上课和录制过程中更喜欢数字材料。学生们计划在高中毕业后继续接受公共教育。此外,还向学生提供了教育、记录和选拔程序、学术条件、考试、课本、向学生提供的信息以及学习过程中的活动等系统。
{"title":"Açık Öğretim Liseleri Öğrencilerinin Sosyodemografik Özellikleri ve Eğitim Süreçlerinin İncelenmesi","authors":"Kübra Süreyya Açikel, Zehra Öztürk","doi":"10.37669/milliegitim.1159853","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1159853","url":null,"abstract":"Bu araştırmada açık öğretim liselerinde öğrenim gören öğrencilerin sosyodemografik özelliklerinin ve eğitim süreçlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, genel tarama yöntemlerinden tekil tarama modeli kullanılmıştır. 447 öğrenciye çevrim içi ortamda anket uygulaması yapılmıştır. Araştırma bulgularında sosyodemografik özelliklere göre dağılımlarda; cinsiyet göre kadınların, yaşa göre 18-27 yaş arasındakilerin, yaşadıkları ile göre İstanbul’da yaşayanların, medeni durumlarına göre evlilerin, çocuk durumuna göre çocuğu olmayanların, çalışma durumuna göre herhangi bir işte çalışmayanların, bilgisayar ve internet kullanımlarına göre orta ve ileri düzeyde bilgisayar ve internet kullanabilenlerin, anne-baba eğitim düzeyleri ilkokul ve altı, eş eğitim düzeyi ise ortaöğretim (lise) ara sınıftan ayrılma olanların, evdeki imkânlarına göre bilgisayar ve internet bağlantısı bulunanların, gelir düzeyleri asgari ücretin altındakilerin oranının fazla olduğu görülmüştür. Eğitim süreçlerine bakıldığında öğrencilerin çoğunlukla ortaokul ve ortaöğretim (lise) ara sınıftan ayrılmış olup ekonomik nedenlerle eğitimlerini yarıda bıraktığı görülmüştür. Açık öğretim liselerine meslek ve diploma sahibi olmak amacıyla kayıt yaptıranların ve okul türlerinden Açık Öğretim Lisesi’ni tercih edenlerin oranı fazladır. Çoğunluğu daha önce herhangi bir uzaktan eğitim faaliyetine katılmayan öğrenciler, ders seçme ve kayıt işlemlerini kendileri yapmakta, ders çalışırken daha çok dijital materyalleri tercih etmektedirler. Öğrenciler açık öğretim liselerinden mezun olduktan sonra da eğitimlerine devam etmeyi planlamaktadırlar. Ayrıca öğrenciler açık öğretim liselerinde eğitimin etkililiğinin artırılması adına eğitim sistemi, kayıt ve ders seçme işlemleri, mezuniyet şartları, sınavlar, ders kitapları, öğrencilere yapılan bilgilendirmeler ve öğrenim süreçlerindeki faaliyetler ile ilgili önerilerde bulunmuşlardır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69971541","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-16DOI: 10.37669/milliegitim.1188877
Nilgun KİRİŞÇİ, Şule DEMİREL DİNGEÇ
Özel yetenekli çocukların eğitimlerinde önemli prensiplerden biri erken tanılamadır. Erken çocukluk dönemi bu nedenle özel yetenekli çocuklar için en kritik dönemlerden biri olarak değerlendirilebilir. Bu dönem özel yetenek alanında çalışan araştırmacılar için de önemli görülmekte; erken çocukluk döneminde tanılama en fazla tartışılan konulardan biri olarak değerlendirilmektedir. Araştırmacılar için tartışmalı, kimi zaman çözüm bulmuş kimi zaman ise alternatif çözümler geliştirilmeye çalışılan tanılama sürecinin anlaşılması bu süreçte rol üstlenen bütün bireyler için önem taşımaktadır. Tanılama süreci sadece uzmanların yer aldığı bir süreç olmanın ötesinde çocuklar ile etkileşimde bulunan ebeveynler, öğretmenler, uzmanlar ve yasal düzenlemelerden sorumlu yetkililerin önemli roller üstlenmeleri gerektiği bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan doğru tanılama özel yetenekli çocukların eğitimlerinin düzenlenmesinde ilk ve en önemli adımdır. Doğru tanılamayla birlikte özel yetenekli çocuklar uygun eğitim fırsatlarıyla karşılaşabilme fırsatı yakalayabilirler. Özel yetenekli çocukların tanılanmasında temel amaç çocukları etiketleyerek ayrı bir gruba dâhil etmek değil; bilişsel, sosyal ve duyuşsal gelişimlerine uygun eğitim alabilmelerini sağlamaktır. Bütün bunların çerçevesinde bu çalışmada erken çocukluk döneminde özel yeteneklilerin özellikleri ve tanılanmaları ile Türkiye’de ve dünyada konuyla ilgili güncel durum eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir. Tanılama sürecinde karşılaşılan sorunlar belirlenerek çözüm önerileri sunulmuştur. Bu amaç doğrultusunda güncel çalışmalar incelenmiş ve Türkiye’de erken çocukluk döneminde tanılama uygulamalarında var olan girişimlere yer verilerek eksikler tartışılmıştır.
{"title":"Erken Çocukluk Döneminde Özel Yeteneğin Tanılanmasına İlişkin Eleştirel Değerlendirme","authors":"Nilgun KİRİŞÇİ, Şule DEMİREL DİNGEÇ","doi":"10.37669/milliegitim.1188877","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1188877","url":null,"abstract":"Özel yetenekli çocukların eğitimlerinde önemli prensiplerden biri erken tanılamadır. Erken çocukluk dönemi bu nedenle özel yetenekli çocuklar için en kritik dönemlerden biri olarak değerlendirilebilir. Bu dönem özel yetenek alanında çalışan araştırmacılar için de önemli görülmekte; erken çocukluk döneminde tanılama en fazla tartışılan konulardan biri olarak değerlendirilmektedir. Araştırmacılar için tartışmalı, kimi zaman çözüm bulmuş kimi zaman ise alternatif çözümler geliştirilmeye çalışılan tanılama sürecinin anlaşılması bu süreçte rol üstlenen bütün bireyler için önem taşımaktadır. Tanılama süreci sadece uzmanların yer aldığı bir süreç olmanın ötesinde çocuklar ile etkileşimde bulunan ebeveynler, öğretmenler, uzmanlar ve yasal düzenlemelerden sorumlu yetkililerin önemli roller üstlenmeleri gerektiği bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan doğru tanılama özel yetenekli çocukların eğitimlerinin düzenlenmesinde ilk ve en önemli adımdır. Doğru tanılamayla birlikte özel yetenekli çocuklar uygun eğitim fırsatlarıyla karşılaşabilme fırsatı yakalayabilirler. Özel yetenekli çocukların tanılanmasında temel amaç çocukları etiketleyerek ayrı bir gruba dâhil etmek değil; bilişsel, sosyal ve duyuşsal gelişimlerine uygun eğitim alabilmelerini sağlamaktır. Bütün bunların çerçevesinde bu çalışmada erken çocukluk döneminde özel yeteneklilerin özellikleri ve tanılanmaları ile Türkiye’de ve dünyada konuyla ilgili güncel durum eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir. Tanılama sürecinde karşılaşılan sorunlar belirlenerek çözüm önerileri sunulmuştur. Bu amaç doğrultusunda güncel çalışmalar incelenmiş ve Türkiye’de erken çocukluk döneminde tanılama uygulamalarında var olan girişimlere yer verilerek eksikler tartışılmıştır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135553351","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-16DOI: 10.37669/milliegitim.1194444
İsmail Tolga KAYA, Munise Tuğba AKTAŞ
Eğitim bilimlerinde dürtme yönteminin kullanımı giderek artmaktadır. Ancak, yerli literatürde dürtmelerin gerçekte ne kadar etkili olduğuna dair bir çalışmaya henüz rastlanılmamıştır. Bu çalışmayla literatürdeki bu boşluğun doldurulması ve ilgili konunun bütüncül bir şekilde ele alınması planlanmaktadır. Çalışmanın amacı, eğitim bilimlerinde uygulanan dürtme yöntemlerinin ne kadar etkili olduğunu tespit etmektir. Çok sayıda deneysel çalışmanın sonucunu tek bir değere dönüştürüp yorumlanmasını olanaklı kılan meta-analiz, çalışmanın yöntemi olarak belirlenmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda eğitim alanında 46 adet dürtme uygulaması analiz edilmiştir. Rastgele etkiler modeli ile hesaplanan meta-analizin bağımlı değişkeni, ortalama etki büyüklüğü, d=0,243 bulunmuştur. Bu, dürtmelerin eğitim bilimlerinde tatmin edici bir etki yaratmadığını göstermektedir. Yapılan alt grup analizleri, dürtmelerin okulöncesi ve ilkokul-ortaokul eğitim seviyelerinde daha etkili sonuçlar verdiğini göstermektedir. Dürtme iktisatla bağlantısı nedeniyle farklı özelliklere sahiptir. Eğitim bilimi alanındaki uzmanlarca dürtme tasarlanmalıdır. Dürtmelerin uygulanacağı eğitim seviyesi, dürtmelerin konusu, dürtme tipi ayrıntılı şekilde incelenmeli ve belirlenmelidir. Küçük yaştaki öğrencilere uygulanacak dürtmeler daha basit olmalıdır. Öte yandan, daha büyük yaştaki öğrencilere yapılan dürtmelerin etkin olmadığı görüldüğünden bunlar tekrar ele alınıp hazırlanmalıdır.
{"title":"The Effectiveness of Nudge Methods in Education: A Meta-Analysis Study","authors":"İsmail Tolga KAYA, Munise Tuğba AKTAŞ","doi":"10.37669/milliegitim.1194444","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1194444","url":null,"abstract":"Eğitim bilimlerinde dürtme yönteminin kullanımı giderek artmaktadır. Ancak, yerli literatürde dürtmelerin gerçekte ne kadar etkili olduğuna dair bir çalışmaya henüz rastlanılmamıştır. Bu çalışmayla literatürdeki bu boşluğun doldurulması ve ilgili konunun bütüncül bir şekilde ele alınması planlanmaktadır. Çalışmanın amacı, eğitim bilimlerinde uygulanan dürtme yöntemlerinin ne kadar etkili olduğunu tespit etmektir. Çok sayıda deneysel çalışmanın sonucunu tek bir değere dönüştürüp yorumlanmasını olanaklı kılan meta-analiz, çalışmanın yöntemi olarak belirlenmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda eğitim alanında 46 adet dürtme uygulaması analiz edilmiştir. Rastgele etkiler modeli ile hesaplanan meta-analizin bağımlı değişkeni, ortalama etki büyüklüğü, d=0,243 bulunmuştur. Bu, dürtmelerin eğitim bilimlerinde tatmin edici bir etki yaratmadığını göstermektedir. Yapılan alt grup analizleri, dürtmelerin okulöncesi ve ilkokul-ortaokul eğitim seviyelerinde daha etkili sonuçlar verdiğini göstermektedir. Dürtme iktisatla bağlantısı nedeniyle farklı özelliklere sahiptir. Eğitim bilimi alanındaki uzmanlarca dürtme tasarlanmalıdır. Dürtmelerin uygulanacağı eğitim seviyesi, dürtmelerin konusu, dürtme tipi ayrıntılı şekilde incelenmeli ve belirlenmelidir. Küçük yaştaki öğrencilere uygulanacak dürtmeler daha basit olmalıdır. Öte yandan, daha büyük yaştaki öğrencilere yapılan dürtmelerin etkin olmadığı görüldüğünden bunlar tekrar ele alınıp hazırlanmalıdır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135553693","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-13DOI: 10.37669/milliegitim.1249808
Ali GURBETOĞLU
Çocuk Dostu (1914), Türkiye’de okulöncesi kademesi çocukları için çıkarılan ilk çocuk dergisidir. Dergi tarihsel malzeme olarak dönemin imkanlarını ve çocukluk anlayışını yansıtması yanında Türk çocukluk tarihi açısından da önemli bir belgedir. Dergi araştırmacılarca genel değerlendirmelerin dışında geniş bir incelemeye tabi tutulmamıştır. Dönemin eğitim anlayışı ve çocuk paradigmasını anlama açısından, dergi içeriğinin incelenmesi önemlidir. Nitel araştırma yönteminin uygulandığı çalışmada çocukluk kavramı, çocuklara yönelik süreli yayınların işlevleri ve dönemin çocuk dergiciliği kısaca incelenmiş, derginin eğitim açısından önemi değerlendirilmiştir. Biçimsel açıdan derginin yayın bilgileri, hedef kitlesi, amacı-önemi, içerik açısından da görselliği, başlıca konuları eğitici-öğretici yönü incelenmiştir. İncelemede derginin tüm sayıları kullanılmıştır.
Derginin genel söylemi, çocuğa görelik boyutu, amaç-içerik uyumu, içerdiği sakıncalı mesajlar değerlendirilmiştir. İçerikten, hedef kitlenin bilgi sahibi, araştırmacı, azimli, girişimci, dürüst, çalışkan, paylaşımcı ve vatansever duygularla yetiştirilmesinin hedeflendiği görülmüştür. Çağdaşı diğer çocuk dergilerine göre dönemin olumsuz şartlarından kaynaklı pedagojik sakıncalardan önemli ölçüde uzak durmayı başarmıştır. Biçim ve içeriğiyle çağdaş çocuk yayıncılığı anlayışıyla uyumlu olduğu görülmüştür. Çocuklara sunduğu içeriklerle bir yönüyle çocuk merkezci diğer yönüyle geleceğin yetişkini anlayışını sergilemiştir. Bu bakımdan “Romantik” ve “Protestan” çocukluk anlayışından etkilenerek iki kulvarda gelişmiş olan 20.yüzyıl çocuk paradigmasına uyumlu bir yayın olduğu söylenebilir. Dergi ait olduğu dönemin çocuk yetiştirme imkanları ile model insan anlayışı konusunda kanaat oluşturmaya yardımcı bir belge nitelindedir. Bu bakımdan çalışmanın Türk eğitim ve çocukluk tarihi literatürüne önemli katkısı olacağı umulmaktadır.
Çocuk Dostu》(1914 年)是土耳其第一本为学龄前儿童出版的儿童杂志。除了反映当时的可能性和对童年作为历史素材的理解外,该杂志还是土耳其童年史方面的重要文献。除一般性评价外,研究人员尚未对该杂志进行广泛研究。从了解当时的教育认识和儿童范式的角度分析该杂志的内容非常重要。本研究采用定性研究方法,简要考察了童年的概念、儿童期刊的功能以及当时的儿童新闻,并评价了该杂志在教育方面的重要性。在形式方面,分析了杂志的出版信息、目标受众、目的-重要性、内容的直观性、主要主题、教育-教学方面。在形式方面,分析了杂志的出版信息、目标受众、目的重要性、内容的直观性、主要话题、教育教学方面。从内容上看,目标受众的培养目标是知识型、研究型、坚定型、创业型、诚实型、勤奋型、分享型和爱国型。与其他当代儿童杂志相比,它成功地避免了因当时的不利条件而产生的教学弊端。在形式和内容上,它都符合当代人对儿童出版的理解。在为儿童提供的内容方面,它一方面展示了以儿童为中心的方法,另一方面展示了面向未来的成人方法。在这方面,可以说它是一本符合 20 世纪儿童范式的出版物,这种范式受到 "浪漫主义 "和 "新教 "对童年的理解的影响,并在两条道路上发展。该杂志是一份有助于形成对儿童成长机会的看法以及对其所属时期的人类理解模式的文件。在这方面,希望本研究能为土耳其教育和童年史文献做出重要贡献。
{"title":"Osmanlı Süreli Çocuk Yayınlarında Çocukluk ve Eğitim Anlayışı \"Çocuk Dostu\" Örneği","authors":"Ali GURBETOĞLU","doi":"10.37669/milliegitim.1249808","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1249808","url":null,"abstract":"Çocuk Dostu (1914), Türkiye’de okulöncesi kademesi çocukları için çıkarılan ilk çocuk dergisidir. Dergi tarihsel malzeme olarak dönemin imkanlarını ve çocukluk anlayışını yansıtması yanında Türk çocukluk tarihi açısından da önemli bir belgedir. Dergi araştırmacılarca genel değerlendirmelerin dışında geniş bir incelemeye tabi tutulmamıştır. Dönemin eğitim anlayışı ve çocuk paradigmasını anlama açısından, dergi içeriğinin incelenmesi önemlidir. Nitel araştırma yönteminin uygulandığı çalışmada çocukluk kavramı, çocuklara yönelik süreli yayınların işlevleri ve dönemin çocuk dergiciliği kısaca incelenmiş, derginin eğitim açısından önemi değerlendirilmiştir. Biçimsel açıdan derginin yayın bilgileri, hedef kitlesi, amacı-önemi, içerik açısından da görselliği, başlıca konuları eğitici-öğretici yönü incelenmiştir. İncelemede derginin tüm sayıları kullanılmıştır.
 Derginin genel söylemi, çocuğa görelik boyutu, amaç-içerik uyumu, içerdiği sakıncalı mesajlar değerlendirilmiştir. İçerikten, hedef kitlenin bilgi sahibi, araştırmacı, azimli, girişimci, dürüst, çalışkan, paylaşımcı ve vatansever duygularla yetiştirilmesinin hedeflendiği görülmüştür. Çağdaşı diğer çocuk dergilerine göre dönemin olumsuz şartlarından kaynaklı pedagojik sakıncalardan önemli ölçüde uzak durmayı başarmıştır. Biçim ve içeriğiyle çağdaş çocuk yayıncılığı anlayışıyla uyumlu olduğu görülmüştür. Çocuklara sunduğu içeriklerle bir yönüyle çocuk merkezci diğer yönüyle geleceğin yetişkini anlayışını sergilemiştir. Bu bakımdan “Romantik” ve “Protestan” çocukluk anlayışından etkilenerek iki kulvarda gelişmiş olan 20.yüzyıl çocuk paradigmasına uyumlu bir yayın olduğu söylenebilir. Dergi ait olduğu dönemin çocuk yetiştirme imkanları ile model insan anlayışı konusunda kanaat oluşturmaya yardımcı bir belge nitelindedir. Bu bakımdan çalışmanın Türk eğitim ve çocukluk tarihi literatürüne önemli katkısı olacağı umulmaktadır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136006211","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-13DOI: 10.37669/milliegitim.1149350
Elif Karamuk, Sabiha Dulay
Duygusal zekâ, bireylerin kendi duygularının ve etkileşimde olduğu diğer insanların duygularının farkında olmasını ifade eder. Bireylerin iş ve sosyal hayatlarında başarılı olmasını ve sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlayan duygusal zekânın, yaşanan çatışmaların etkili bir şekilde çözülmesinde önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, söz konusu çalışmada okul yöneticilerinin duygusal zekâ becerilerinin çatışma yönetimi stratejilerini yordama gücünün incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nicel araştırma desenlerinden ilişkisel model kullanılmıştır. Araştırma verileri, kolay ulaşılabilir ve maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemleri ile seçilen özel ve devlet okullarında çalışan 299 öğretmenden, Yöneticilerin Duygusal Zekâ Becerilerini Değerlendirme Ölçeği ve Örgütsel Çatışma Envanteri (ROC II) ile toplanmıştır. Bulgular, okul yöneticilerinin duygusal zekâ becerileri ile çatışma yönetimi stratejileri arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğunu göstermiştir. Duygusal zekânın alt boyutlarından kişisel yetenekler ve iletişim becerileri, uyum ve motivasyon, duyguların yönetimi; çatışma yönetimi stratejilerinden tümleştirme, ödün verme, kaçınma ve uzlaşma ile pozitif yönlü anlamlı bir ilişkiye sahipken, hükmetme stratejisi negatif yönlü anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Ayrıca, duygusal zekanın çatışma yönetimi stratejilerinin anlamlı bir yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
情商是指人们意识到自己的感受和互动。使人们在工作和社会生活中取得成功的情商将在有效解决冲突方面发挥重要作用。在这种背景下,它旨在研究学校管理人员在研究这一主题时对抗情商的策略。Bu amaçdoğrultusunda nicel araştırma desenlerinden ilişkisel模型kullanılmıştşr。研究数据是从私立和公立学校的299名教师中收集的,这些教师是用方便的方法和最大限度的抽样方法选出的,管理人员已经收集了管理机构情商影响的测量(ROC II)。研究结果表明,学校管理者在情商和奋斗策略之间存在着有意义的积极关系。管理个人技能和沟通技能,服从和激励,从情商的底层;对抗战略具有消极关系,翻译、借用、规避和谈判战略之间具有积极关系。此外,情商已经实现了对斗争策略的有意义的诠释。
{"title":"The Predictive Power of Emotional Intelligence on Conflict Management Strategies of School Principals from the Perspective of Teachers","authors":"Elif Karamuk, Sabiha Dulay","doi":"10.37669/milliegitim.1149350","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1149350","url":null,"abstract":"Duygusal zekâ, bireylerin kendi duygularının ve etkileşimde olduğu diğer insanların duygularının farkında olmasını ifade eder. Bireylerin iş ve sosyal hayatlarında başarılı olmasını ve sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlayan duygusal zekânın, yaşanan çatışmaların etkili bir şekilde çözülmesinde önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, söz konusu çalışmada okul yöneticilerinin duygusal zekâ becerilerinin çatışma yönetimi stratejilerini yordama gücünün incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nicel araştırma desenlerinden ilişkisel model kullanılmıştır. Araştırma verileri, kolay ulaşılabilir ve maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemleri ile seçilen özel ve devlet okullarında çalışan 299 öğretmenden, Yöneticilerin Duygusal Zekâ Becerilerini Değerlendirme Ölçeği ve Örgütsel Çatışma Envanteri (ROC II) ile toplanmıştır. Bulgular, okul yöneticilerinin duygusal zekâ becerileri ile çatışma yönetimi stratejileri arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğunu göstermiştir. Duygusal zekânın alt boyutlarından kişisel yetenekler ve iletişim becerileri, uyum ve motivasyon, duyguların yönetimi; çatışma yönetimi stratejilerinden tümleştirme, ödün verme, kaçınma ve uzlaşma ile pozitif yönlü anlamlı bir ilişkiye sahipken, hükmetme stratejisi negatif yönlü anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Ayrıca, duygusal zekanın çatışma yönetimi stratejilerinin anlamlı bir yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48405373","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-07DOI: 10.37669/milliegitim.1105091
Hülya Aslan Efe, Handan İz
Bu çalışmanın amacı, 2015- 2020 yılları arasında ulusal düzeyde gerçekleştirilmiş olan ortaöğretime geçiş sınavlarındaki fen bilimleri dersi sorularının MEB kazanımlarına, PISA yeterlik seviyelerine ve Yenilenmiş Bloom taksonomisine (YBT) göre analizini ortaya koymaktır. Bu amaç eşliğinde, nitel araştırma metotlarından olan doküman analizi ile veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler, önceden süregelen kategori veya boyutlar gözetilerek özetlenmesi ve yorumlanmasına dayalı betimsel analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada 2015-2020 yılları arasında yapılan ortaöğretim geçiş sınavlarında sorulan fen bilimleri soruları, 2013 ile 2018 senelerindeki fen bilimleri dersi öğretim programı doküman olarak kullanılmıştır. Araştırmaya dahil edilen TEOG sınavları kapsamında 80, LGS sınavları kapsamında 60 fen bilimleri dersi sınav sorusu bulunmaktadır. 2013 senesi Fen Bilimleri Öğretim Programında, 8. sınıfta ise 78, 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programında ise 8. sınıfta 61 tane kazanımın olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamında 140 fen bilimleri sorusu ve bu sorulara karşılık gelen 128 kazanım betimsel analiz kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın sonuçları 2015-2020 yılları arasında ulusal çapta düzenlenen ortaöğretime geçiş sınavlarında sorulan MEB kazanımları ile uyumlu olduğuna işaret etmektedir. Bunun yanı sıra soruların PISA yeterlik düzeyleri bağlamında 2. ve 3. Düzeylerde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. 2015-2020 yılları arasında sorulan fen bilimleri dersi sorularının Yenilenmiş Bloom taksonomisinin kavrama bilgi boyutu, anlama ve uygulama biliş düzeyinde yoğunlaştığı saptanmıştır. Araştırmanın sonuçları bağlamında; ulusal sınavlarda YBT’ye göre işlemsel ve metabilişsel bilgi düzeyinde, uygulama ve çözümleme biliş düzeyinde soruların sayılarının arttırılması önerilmektedir. Yine ulusal sınavlarda PISA yeterlik seviyelerine göre üst düzey soruların temsilinin arttırılması önerilmektedir.
{"title":"An Analyzes of Science Questions in Secondary Education Entrance Exams According to Different Variables","authors":"Hülya Aslan Efe, Handan İz","doi":"10.37669/milliegitim.1105091","DOIUrl":"https://doi.org/10.37669/milliegitim.1105091","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, 2015- 2020 yılları arasında ulusal düzeyde gerçekleştirilmiş olan ortaöğretime geçiş sınavlarındaki fen bilimleri dersi sorularının MEB kazanımlarına, PISA yeterlik seviyelerine ve Yenilenmiş Bloom taksonomisine (YBT) göre analizini ortaya koymaktır. Bu amaç eşliğinde, nitel araştırma metotlarından olan doküman analizi ile veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler, önceden süregelen kategori veya boyutlar gözetilerek özetlenmesi ve yorumlanmasına dayalı betimsel analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada 2015-2020 yılları arasında yapılan ortaöğretim geçiş sınavlarında sorulan fen bilimleri soruları, 2013 ile 2018 senelerindeki fen bilimleri dersi öğretim programı doküman olarak kullanılmıştır. Araştırmaya dahil edilen TEOG sınavları kapsamında 80, LGS sınavları kapsamında 60 fen bilimleri dersi sınav sorusu bulunmaktadır. 2013 senesi Fen Bilimleri Öğretim Programında, 8. sınıfta ise 78, 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programında ise 8. sınıfta 61 tane kazanımın olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamında 140 fen bilimleri sorusu ve bu sorulara karşılık gelen 128 kazanım betimsel analiz kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın sonuçları 2015-2020 yılları arasında ulusal çapta düzenlenen ortaöğretime geçiş sınavlarında sorulan MEB kazanımları ile uyumlu olduğuna işaret etmektedir. Bunun yanı sıra soruların PISA yeterlik düzeyleri bağlamında 2. ve 3. Düzeylerde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. 2015-2020 yılları arasında sorulan fen bilimleri dersi sorularının Yenilenmiş Bloom taksonomisinin kavrama bilgi boyutu, anlama ve uygulama biliş düzeyinde yoğunlaştığı saptanmıştır. Araştırmanın sonuçları bağlamında; ulusal sınavlarda YBT’ye göre işlemsel ve metabilişsel bilgi düzeyinde, uygulama ve çözümleme biliş düzeyinde soruların sayılarının arttırılması önerilmektedir. Yine ulusal sınavlarda PISA yeterlik seviyelerine göre üst düzey soruların temsilinin arttırılması önerilmektedir.","PeriodicalId":35319,"journal":{"name":"Milli Egitim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49403535","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}