首页 > 最新文献

Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi最新文献

英文 中文
Andriake Limanı nda Bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleri
Pub Date : 2023-01-01 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.53
Cüneyt Öz
Myra’nın liman yerleşimi Andriake, kentin güneybatısında, Andriakos Çayı’nın denize döküldüğü yerde (Çayağzı) kurulmuştur. Günümüzde ise Antalya ilinin Demre ilçesi sınırlarındadır. Limanda, 2009 yılında başlayan kazı çalışmalarında çok sayıda buluntuyla karşılaşılmıştır. Bu buluntular arasında en yoğun grubu seramikler oluşturmaktadır. Çalışmanın konusu, Andriake Limanı’nda bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleridir. Phokaia’da üretilen bu grup seramiklerden Andriake’de toplam otuz dört adet ele geçmiş, bunlar üç ana form ve altı alt tipe ayrılmıştır. Hayes’in tipolojisi dikkate alınarak yapılan sınıflandırmada Hayes Form 2, 3 ve 8 ana formlar iken, Hayes Form 2A, 3B, C, D, E ve F alt tipleri oluşturmaktadır. Ana formlar arasında en yoğun grup, Form 3’e ait tabaklardır. Bu tabaklar arasındaki en yoğun alt tip ise Form 3C ve F’ye ait örneklerdir. İncelenen seramikler içerisinde kâseler Hayes Form 8’e ait tek örnekle temsil edilmektedir. Andriake’de bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleri MS 5. yüzyılın başı ile 6. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir. Yerleşimde, MS 6. yüzyılın ilk yarısından sonra bu grup seramiklerin ele geçmemesi, MS 7. yüzyılda tüm Akdeniz’i etkisi altına alan Arap akınlarının Andriake’yi de etkilemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Limanda, Geç Roma C grubu seramiklerin yanı sıra MS 1.-3. yüzyıllara ait Phokaia üretimi tavaların da bulunması, Myra’nın limanı aracılığıyla Phokaia ile oldukça uzun yıllar (MS 1.-6. yüzyıllar arası) ticaret yaptığını göstermektedir.
{"title":"Andriake Limanı nda Bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleri","authors":"Cüneyt Öz","doi":"10.32949/arkhaia.2022.53","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.53","url":null,"abstract":"Myra’nın liman yerleşimi Andriake, kentin güneybatısında, Andriakos Çayı’nın denize döküldüğü yerde (Çayağzı) kurulmuştur. Günümüzde ise Antalya ilinin Demre ilçesi sınırlarındadır. Limanda, 2009 yılında başlayan kazı çalışmalarında çok sayıda buluntuyla karşılaşılmıştır. Bu buluntular arasında en yoğun grubu seramikler oluşturmaktadır. Çalışmanın konusu, Andriake Limanı’nda bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleridir. Phokaia’da üretilen bu grup seramiklerden Andriake’de toplam otuz dört adet ele geçmiş, bunlar üç ana form ve altı alt tipe ayrılmıştır. Hayes’in tipolojisi dikkate alınarak yapılan sınıflandırmada Hayes Form 2, 3 ve 8 ana formlar iken, Hayes Form 2A, 3B, C, D, E ve F alt tipleri oluşturmaktadır. Ana formlar arasında en yoğun grup, Form 3’e ait tabaklardır. Bu tabaklar arasındaki en yoğun alt tip ise Form 3C ve F’ye ait örneklerdir. İncelenen seramikler içerisinde kâseler Hayes Form 8’e ait tek örnekle temsil edilmektedir. Andriake’de bulunan Geç Roma C Kırmızı Astarlı Seramikleri MS 5. yüzyılın başı ile 6. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir. Yerleşimde, MS 6. yüzyılın ilk yarısından sonra bu grup seramiklerin ele geçmemesi, MS 7. yüzyılda tüm Akdeniz’i etkisi altına alan Arap akınlarının Andriake’yi de etkilemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Limanda, Geç Roma C grubu seramiklerin yanı sıra MS 1.-3. yüzyıllara ait Phokaia üretimi tavaların da bulunması, Myra’nın limanı aracılığıyla Phokaia ile oldukça uzun yıllar (MS 1.-6. yüzyıllar arası) ticaret yaptığını göstermektedir.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115374727","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Tripolis İthal Amphoraları: Bölgesel İlişkiler, Elit Eğilimler
Pub Date : 2022-12-30 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.54
Serkan Katiranci, Bahadır Duman
2012-2019 yılları arasında Tripolis antik kentinde yürütülen arkeolojik kazı ve araştırmalarda tespit edilen amphora buluntuları, bu makalenin ana konusunu oluşturmaktadır. Bölgedeki diğer antik kentlerde bulunan örneklerle yapılan karşılaştırmalar ve araştırmalar sonucunda amphora parçalarının ithal, yerel ve sınıflandırılamayan olmak üzere üç ana grup altında incelenmesiyle kentin amphora tipolojisi oluşturulmuştur. Gruplardan ilk sırayı yerel, ikinci sırayı ithal ve üçüncü sırayı ise sınıflandırılamayan amphoralar oluşturmaktadır. Lydia Bölgesi'nin güneyindeki son sınır kenti olan Tripolis antik kentinde kazı çalışması gerçekleştirilen hemen hemen her yapıda amphoralar bulunmuştur. Analoji çalışmaları sonucunda on beşi ithal amphora, üçü yerel amphora ve altısı sınıflandırılamayan olmak üzere toplam 24 farklı amphora tipi tespit edilmiştir. Söz konusu amphora tipleri Batı Akdeniz, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Adalar-Ege, Batı Anadolu, Lykos Vadisi ve Menderes Vadisi’nde konumlanan antik kentlerin üretimleridir. Amphora buluntularından hareketle elde edilen bilgiler doğrultusunda, kentin hem denizaşırı hem de bölgesel kentlerle önemli derecede ticari ilişkiler kurduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda yerel olarak üretilen amforalardan yola çıkarak, kentte üretim faaliyetlerinin yoğun bir şekilde gerçekleştiğini söylemek de mümkündür. MS 4. yüzyıldan itibaren Tripolis’te amphora kullanımı ve tip çeşitliliği artmıştır. Ancak MS 7. yüzyılın başından itibaren, tüm Batı Anadolu coğrafyasında olduğu gibi çeşitli faktörler nedeniyle meydana gelen nüfus azalmasıyla birlikte kentte amphora çeşitliliğinde azalma olduğu anlaşılmaktadır.
{"title":"Tripolis İthal Amphoraları: Bölgesel İlişkiler, Elit Eğilimler","authors":"Serkan Katiranci, Bahadır Duman","doi":"10.32949/arkhaia.2022.54","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.54","url":null,"abstract":"2012-2019 yılları arasında Tripolis antik kentinde yürütülen arkeolojik kazı ve araştırmalarda tespit edilen amphora buluntuları, bu makalenin ana konusunu oluşturmaktadır. Bölgedeki diğer antik kentlerde bulunan örneklerle yapılan karşılaştırmalar ve araştırmalar sonucunda amphora parçalarının ithal, yerel ve sınıflandırılamayan olmak üzere üç ana grup altında incelenmesiyle kentin amphora tipolojisi oluşturulmuştur. Gruplardan ilk sırayı yerel, ikinci sırayı ithal ve üçüncü sırayı ise sınıflandırılamayan amphoralar oluşturmaktadır. Lydia Bölgesi'nin güneyindeki son sınır kenti olan Tripolis antik kentinde kazı çalışması gerçekleştirilen hemen hemen her yapıda amphoralar bulunmuştur. Analoji çalışmaları sonucunda on beşi ithal amphora, üçü yerel amphora ve altısı sınıflandırılamayan olmak üzere toplam 24 farklı amphora tipi tespit edilmiştir. Söz konusu amphora tipleri Batı Akdeniz, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Adalar-Ege, Batı Anadolu, Lykos Vadisi ve Menderes Vadisi’nde konumlanan antik kentlerin üretimleridir. Amphora buluntularından hareketle elde edilen bilgiler doğrultusunda, kentin hem denizaşırı hem de bölgesel kentlerle önemli derecede ticari ilişkiler kurduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda yerel olarak üretilen amforalardan yola çıkarak, kentte üretim faaliyetlerinin yoğun bir şekilde gerçekleştiğini söylemek de mümkündür. MS 4. yüzyıldan itibaren Tripolis’te amphora kullanımı ve tip çeşitliliği artmıştır. Ancak MS 7. yüzyılın başından itibaren, tüm Batı Anadolu coğrafyasında olduğu gibi çeşitli faktörler nedeniyle meydana gelen nüfus azalmasıyla birlikte kentte amphora çeşitliliğinde azalma olduğu anlaşılmaktadır.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"46 13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115714534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kydnos Nehri ve Tarsus
Pub Date : 2022-10-13 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.52
Sabri Arici, İlkay Göçmen
Anadolu’nun güneyinde Kilikia Bölgesi’nin metropolü olan Tarsus antik kentinin kalıntıları, modern kentin altında yatmaktadır. Tarsus’tan bahseden antik yazarlar, antik kentin ortasından geçen Kydnos Nehri’nden de söz ederler. Bu yazarlar aynı zamanda şehrin büyüklüğüne ve ulaştığı refah düzeyine de vurgu yapmaktadırlar. Kentin gelişiminin temelinde ise, antik çağda bir limana sahip olması, kente uluslararası bir yolun ulaşması ve Kydnos Nehri’nin kentin içinden geçmesi gibi etkenler bulunmaktadır. Tüm bu nitelikler, kentin ilk kuruluşunda da iyi bir planlama yapıldığını doğrulamaktadır. Tarsus’un bu özellikleri, şehircilik, ticari ve kültürel gelişim gibi çeşitli alanları önemli ölçüde etkilemiş olmalıdır.Tarsus’un karayolu, deniz ve nehir ulaşımına uygun konumu göz önüne alındığında, neden büyük ve zengin bir şehir olarak tanımlandığı ortaya çıkmaktadır. Oldukça stratejik bir konuma sahip olan Tarsus’ta birçok önemli yapının yanı sıra köprü, hamam, sarnıç gibi suyla ilişkili yapılar da gün ışığına çıkarılmıştır. Ayrıca Tarsus’un hem gelişimine hem de antik dönemdeki ticari faaliyetlerine ışık tutacak ithal seramikler de dikkat çekici arkeolojik buluntular arasında sayılabilir. Bu çalışmada, antik çağda Tarsus ilçesi sınırları içinden geçerek denize dökülen ve Doğu Roma (Bizans) Dönemi’nde yatağı değiştirilen Kydnos Nehri’nin kentle olan bağlantısı ele alınmıştır. Arkeolojik verilerin yanında, antik ve modern yazarların verdiği bilgilere dayanarak, Kydnos Nehri’nin ticarete, şehir planlamasına ve Tarsus’un kuruluşundan bu yana elde edilen refah düzeyine katkısı araştırılmıştır.
塔尔苏斯古城遗址是安纳托利亚南部西里西亚的大都会,位于现代城市的地下。提到塔尔苏斯的古代作家还提到了流经古城中心的基德诺斯河。这些作家还强调了这座城市的规模和繁荣程度。这座城市的发展基于这样一个事实,即它在古代拥有一个港口,一条国际公路通往这座城市,基德诺斯河流经这座城市。所有这些特点都证明,这座城市在建立之初有着良好的规划。考虑到塔尔苏斯便利的公路、海运和河运位置,它被描述为一个富饶的大城市的原因也就不言而喻了。塔尔苏斯具有非常重要的战略位置,除了许多重要的建筑之外,还出土了与水有关的建筑,如桥梁、浴池和蓄水池。此外,考古发现中还有一些进口的陶瓷,这些陶瓷可以揭示古代塔尔苏斯的发展及其商业活动。基德诺斯河流经塔尔苏斯地区边界,在古代流入大海,在东罗马(拜占庭)时期河床发生变化,本研究讨论了基德诺斯河与该城市的联系。根据考古数据以及古代和现代作家提供的信息,研究了基德诺斯河对贸易、城市规划以及塔尔苏斯建城以来所达到的繁荣水平的贡献。
{"title":"Kydnos Nehri ve Tarsus","authors":"Sabri Arici, İlkay Göçmen","doi":"10.32949/arkhaia.2022.52","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.52","url":null,"abstract":"Anadolu’nun güneyinde Kilikia Bölgesi’nin metropolü olan Tarsus antik kentinin kalıntıları, modern kentin altında yatmaktadır. Tarsus’tan bahseden antik yazarlar, antik kentin ortasından geçen Kydnos Nehri’nden de söz ederler. Bu yazarlar aynı zamanda şehrin büyüklüğüne ve ulaştığı refah düzeyine de vurgu yapmaktadırlar. Kentin gelişiminin temelinde ise, antik çağda bir limana sahip olması, kente uluslararası bir yolun ulaşması ve Kydnos Nehri’nin kentin içinden geçmesi gibi etkenler bulunmaktadır. Tüm bu nitelikler, kentin ilk kuruluşunda da iyi bir planlama yapıldığını doğrulamaktadır. Tarsus’un bu özellikleri, şehircilik, ticari ve kültürel gelişim gibi çeşitli alanları önemli ölçüde etkilemiş olmalıdır.\u0000Tarsus’un karayolu, deniz ve nehir ulaşımına uygun konumu göz önüne alındığında, neden büyük ve zengin bir şehir olarak tanımlandığı ortaya çıkmaktadır. Oldukça stratejik bir konuma sahip olan Tarsus’ta birçok önemli yapının yanı sıra köprü, hamam, sarnıç gibi suyla ilişkili yapılar da gün ışığına çıkarılmıştır. Ayrıca Tarsus’un hem gelişimine hem de antik dönemdeki ticari faaliyetlerine ışık tutacak ithal seramikler de dikkat çekici arkeolojik buluntular arasında sayılabilir. Bu çalışmada, antik çağda Tarsus ilçesi sınırları içinden geçerek denize dökülen ve Doğu Roma (Bizans) Dönemi’nde yatağı değiştirilen Kydnos Nehri’nin kentle olan bağlantısı ele alınmıştır. Arkeolojik verilerin yanında, antik ve modern yazarların verdiği bilgilere dayanarak, Kydnos Nehri’nin ticarete, şehir planlamasına ve Tarsus’un kuruluşundan bu yana elde edilen refah düzeyine katkısı araştırılmıştır.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128255026","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Aiolis te Pers Kimliği Hakkında Yeni Bir Katkı: Akinakes Betimli Tisna Sikkeleri
Pub Date : 2022-09-21 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.51
Emre Erdan
Bu çalışmada, Tisna kentinin sikke serilerinden biri ve bu seri üzerindeki akinakes betimleri aracılığıyla Aiolis’te Pers kimliğine dair yeni veriler incelenecektir. İzmir ili, Aliağa ilçesi sınırlarında yer alan Tisna hakkında ilk bilgilerimiz Plinius tarafından aktarılır. Plinius sonrası herhangi bir metinde adı anılmayan kentte ilk incelemeler A. Conze tarafından 1900’lü yılların başında gerçekleştirilmiştir. 2018 yılından bu yana kentte yürütülen arkeolojik araştırmalar neticesinde daha detaylı bilgi sahibi olunmaya başlanan kentte Tisna sikkelerinden çok sayıda örnek ele geçmiştir. Bu sikkelerin arka yüzlerinde akinakesli tipin daha yoğun olduğu anlaşılmıştır. Pers kimliğini yansıtmak adına sembolik bir anlam ifade ettiğini düşündüğümüz akinakeslerin niçin Tisna sikkelerinde betimlendiği ve bu sikkelerin MÖ 4. yüzyılın hangi aşamasında üretilmiş olabilecekleri sorularına yanıt aramak, bu çalışmanın ana konusu olmuştur. Sonuç olarak, Tisna’nın akinakes betimli sikkelerinin en azından MÖ 387-386 yıllarında yapılan Antalkidas Anlaşması ile Makedon komutanların bölgede hakimiyeti ele geçirdikleri MÖ 334 yılları arasında üretilmiş olabileceği önerilir. Antik metinler aracılığıyla bilinen Orontes isyanı sırasında darp edildiği bilinen sikkelerin Tisna örnekleri olabileceği ve bu senaryoda Tisna akinakesli sikkelerinin MÖ 360-334 yılları arasına tarihlenmesi gerektiği de önerilmiştir. Bununla beraber, Orontes ile Autophradates arasında MÖ 360’larda Kyme önlerinde yaşandığı belirtilen savaşın Tisna teritoryumunda gerçekleşmiş olabileceği de düşünülmektedir.
{"title":"Aiolis te Pers Kimliği Hakkında Yeni Bir Katkı: Akinakes Betimli Tisna Sikkeleri","authors":"Emre Erdan","doi":"10.32949/arkhaia.2022.51","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.51","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Tisna kentinin sikke serilerinden biri ve bu seri üzerindeki akinakes betimleri aracılığıyla Aiolis’te Pers kimliğine dair yeni veriler incelenecektir. İzmir ili, Aliağa ilçesi sınırlarında yer alan Tisna hakkında ilk bilgilerimiz Plinius tarafından aktarılır. Plinius sonrası herhangi bir metinde adı anılmayan kentte ilk incelemeler A. Conze tarafından 1900’lü yılların başında gerçekleştirilmiştir. 2018 yılından bu yana kentte yürütülen arkeolojik araştırmalar neticesinde daha detaylı bilgi sahibi olunmaya başlanan kentte Tisna sikkelerinden çok sayıda örnek ele geçmiştir. Bu sikkelerin arka yüzlerinde akinakesli tipin daha yoğun olduğu anlaşılmıştır. Pers kimliğini yansıtmak adına sembolik bir anlam ifade ettiğini düşündüğümüz akinakeslerin niçin Tisna sikkelerinde betimlendiği ve bu sikkelerin MÖ 4. yüzyılın hangi aşamasında üretilmiş olabilecekleri sorularına yanıt aramak, bu çalışmanın ana konusu olmuştur. Sonuç olarak, Tisna’nın akinakes betimli sikkelerinin en azından MÖ 387-386 yıllarında yapılan Antalkidas Anlaşması ile Makedon komutanların bölgede hakimiyeti ele geçirdikleri MÖ 334 yılları arasında üretilmiş olabileceği önerilir. Antik metinler aracılığıyla bilinen Orontes isyanı sırasında darp edildiği bilinen sikkelerin Tisna örnekleri olabileceği ve bu senaryoda Tisna akinakesli sikkelerinin MÖ 360-334 yılları arasına tarihlenmesi gerektiği de önerilmiştir. Bununla beraber, Orontes ile Autophradates arasında MÖ 360’larda Kyme önlerinde yaşandığı belirtilen savaşın Tisna teritoryumunda gerçekleşmiş olabileceği de düşünülmektedir.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"92 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121819779","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Sivas Arkeoloji Müzesi nde Korunan Assur Ticaret Kolonileri Çağı na Ait Pişmiş Toprak Bir Kartal Ritonu
Pub Date : 2022-06-08 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.50
Kadir Böyükulusoy
Çalışmamızın konusunu Sivas Arkeoloji Müzesi’nde korunan pişmiş toprak bir kartal ritonu oluşturmaktadır. Envanter fişinde satın alma yolu ile müzeye kazandırıldığı anlaşılmakta olup, eseri müzeye teslim eden kişi buluntu yeri hakkında bilgi vermemiştir. Pişmiş topraktan üretilmiş olan ritonun tamamı korunmamış olsa da; üretim tekniği, fizyonomik özellikleri, üzerindeki boya bezeme gibi unsurları özellikle Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın önemli merkezlerinden birisi olan Kültepe Kaniš-Karumu II. kat kartal ritonları ile yakın benzerlikler göstermektedir. Assur Ticaret Kolonileri Çağı; Anadolu’nun yazı ile tanıştığı, Mezopotamya ile yoğun ticari ilişkilerin geliştiği bir evredir. Hayvan biçimli kapların Anadolu’nun bu evredeki inanç sistemi ile yakından ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Hayvan biçimli kaplar Anadolu’da Geç Neolitik-Erken Kalkolitik Çağ’dan itibaren görülmekte olup, MÖ 2. binyıl boyunca üretimlerinin arttığı bilinmektedir. Özellikle Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın önemli buluntu gruplarından olan hayvan biçimli kült kapları; aslan, antilop, domuz, keklik ve kartal biçimli olarak pişmiş topraktan üretilmiştir. Hitit yazılı belgelerinde de hayvan biçimli kapların faklı hammaddelerden üretildiği ve özellikle libasyon işlemlerinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle kartal biçimli olanlar dikkat çeken özellikler göstermektedir. Sivas Arkeoloji Müzesi örneği dik tünemiş pozisyonda, kanatları kapalı, sadece üst gagası işlenmiş, kanat ve gövde tüyleri boya ile belirginleştirilmiştir. Boyun ile sırt kısmının birleştiği alanda silindirik biçimli sıvı doldurma bölümü yer almaktadır. Assur Ticaret Kolonileri Çağı kartal biçimli örneklerin büyük çoğunluğu Kültepe Kaniş-Karumu’ndan bilinmekte olup, Alişar Höyük’te de parça halinde bulunmuştur. Bu bağlamda, Anadolu’nun hayvan biçimli kap repertuvarında önemli bir yer edinen kartal biçimli kült kaplarından olan Sivas Arkeoloji Müzesi örneğini, Kültepe-Kaniš-Karumu buluntularından hareketle MÖ 1945-1835 aralığına tarihlemek mümkündür.
我们的研究对象是保存在锡瓦斯考古博物馆的一件陶鹰礼盒。存货清单显示,博物馆是通过购买获得这件文物的,但将文物送到博物馆的人没有提供任何关于发现地点的信息。虽然整个陶俑没有被保存下来,但其制作技术、外形特征和彩绘装饰等元素与亚述贸易殖民时代最重要的中心之一库尔泰佩-卡尼什-卡鲁穆二级博物馆的鹰形陶俑非常相似。亚述贸易殖民时代是安纳托利亚引入文字并与美索不达米亚发展密切商业关系的时期。人们认为,动物形状的器皿与这一时期安纳托利亚的信仰体系密切相关。安纳托利亚早在新石器时代晚期--查尔克利石时代早期就出现了动物形器皿,公元前第二个千年期间,动物形器皿的产量有所增加。动物形状的崇拜器皿是亚述贸易殖民时代最重要的发现之一,是用陶土制作的狮子、羚羊、猪、鹧鸪和鹰的形状。从赫梯人的书面文献中可以了解到,动物形状的器皿是用不同的原材料制作的,特别是用于敬酒。尤其是鹰形器皿具有显著特征。锡瓦斯考古博物馆的标本呈直立栖息状,双翼闭合,只雕刻了上部的喙,翅膀和身体的羽毛都涂有颜料。颈部和背部交界处有一个圆柱形的液体填充部分。亚述贸易殖民时代的鹰形器大多产自库尔泰佩-卡尼什-卡鲁穆,在阿利萨尔-霍尤克也发现了一些残片。在这种情况下,根据库尔泰佩-卡尼什-卡鲁穆的发现,可以将锡瓦斯考古博物馆的标本年代定为公元前 1945 年至公元前 1835 年之间,该标本是安纳托利亚动物形状器皿中占有重要地位的鹰形崇拜器皿之一。
{"title":"Sivas Arkeoloji Müzesi nde Korunan Assur Ticaret Kolonileri Çağı na Ait Pişmiş Toprak Bir Kartal Ritonu","authors":"Kadir Böyükulusoy","doi":"10.32949/arkhaia.2022.50","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.50","url":null,"abstract":"Çalışmamızın konusunu Sivas Arkeoloji Müzesi’nde korunan pişmiş toprak bir kartal ritonu oluşturmaktadır. Envanter fişinde satın alma yolu ile müzeye kazandırıldığı anlaşılmakta olup, eseri müzeye teslim eden kişi buluntu yeri hakkında bilgi vermemiştir. Pişmiş topraktan üretilmiş olan ritonun tamamı korunmamış olsa da; üretim tekniği, fizyonomik özellikleri, üzerindeki boya bezeme gibi unsurları özellikle Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın önemli merkezlerinden birisi olan Kültepe Kaniš-Karumu II. kat kartal ritonları ile yakın benzerlikler göstermektedir. Assur Ticaret Kolonileri Çağı; Anadolu’nun yazı ile tanıştığı, Mezopotamya ile yoğun ticari ilişkilerin geliştiği bir evredir. Hayvan biçimli kapların Anadolu’nun bu evredeki inanç sistemi ile yakından ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Hayvan biçimli kaplar Anadolu’da Geç Neolitik-Erken Kalkolitik Çağ’dan itibaren görülmekte olup, MÖ 2. binyıl boyunca üretimlerinin arttığı bilinmektedir. Özellikle Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın önemli buluntu gruplarından olan hayvan biçimli kült kapları; aslan, antilop, domuz, keklik ve kartal biçimli olarak pişmiş topraktan üretilmiştir. Hitit yazılı belgelerinde de hayvan biçimli kapların faklı hammaddelerden üretildiği ve özellikle libasyon işlemlerinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle kartal biçimli olanlar dikkat çeken özellikler göstermektedir. Sivas Arkeoloji Müzesi örneği dik tünemiş pozisyonda, kanatları kapalı, sadece üst gagası işlenmiş, kanat ve gövde tüyleri boya ile belirginleştirilmiştir. Boyun ile sırt kısmının birleştiği alanda silindirik biçimli sıvı doldurma bölümü yer almaktadır. Assur Ticaret Kolonileri Çağı kartal biçimli örneklerin büyük çoğunluğu Kültepe Kaniş-Karumu’ndan bilinmekte olup, Alişar Höyük’te de parça halinde bulunmuştur. Bu bağlamda, Anadolu’nun hayvan biçimli kap repertuvarında önemli bir yer edinen kartal biçimli kült kaplarından olan Sivas Arkeoloji Müzesi örneğini, Kültepe-Kaniš-Karumu buluntularından hareketle MÖ 1945-1835 aralığına tarihlemek mümkündür.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126450545","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Konya Arkeoloji Müzesi nde Bulunan Bizans Dönemi Bronz Buhurdanlar
Pub Date : 2022-05-20 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.49
Yurdagül Özdemi̇r
Çalışmamızın konusunu, Konya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ve Bizans (Doğu Roma) Dönemi’ne tarihlenen bronz buhurdanlar oluşturmaktadır. İçinde tütsü yakılan, dini törenlerde ve günlük yaşamda kullanılan buhurdanın Hristiyan inancında özel bir yeri vardır. Bu inanca göre göklere doğru yükselen buhur, ibadet edenlerin Tanrıya ulaşan dualarını sembolize etmektedir. Erken Bizans Dönemi’nden Geç Bizans Dönemi’ne kadar kiliselerdeki ayinlerde, cenaze törenlerinde ya da toplumu etkileyen önemli olaylarda buhurdan kullanıldığı, yazılı kaynaklar, tasvirler ve günümüze ulaşan örnekler yoluyla bilinmektedir.Konya Arkeoloji Müzesi koleksiyonuna satın alma ve müsadere yolu ile dâhil edilen on bir adet bronz buhurdan bulunmaktadır. Bu buhurdanlar, Türkiye ile yurtdışındaki müzelerde ve koleksiyonlarda bulunan Bizans Dönemi buhurdanlar ile form, malzeme, teknik ve süsleme açısından benzerlik gösterir. Ancak müze koleksiyonundaki buhurdanların hiçbirinde belirgin bir dinsel konu, simge ve figür bulunmamaktadır. Bu dönemde, süslemeli ve süslemesiz buhurdanların dini ve günlük yaşamda kullanım farklılığına dair kesin veriler mevcut değildir. Bu nedenle eserler Bizans Dönemi dini törenlerinde kullanılan liturjik eşyalar veya günlük kullanım eşyaları olabilir. Çalışmada ele alınan buhurdanlar form, teknik ve süsleme özelliklerine göre incelenip, Türkiye ve yurtdışındaki müze koleksiyonlarında bulunan örneklerle karşılaştırılarak, her birinin ait olabileceği dönem belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmamız, Konya Arkeoloji Müzesi koleksiyonunda bulunan buhurdanların ilk defa ayrıntılı olarak ele alınması ve Bizans maden sanatındaki zengin örneklere yeni bulgular eklemesi açısından önem kazanmaktadır.
我们的研究课题是在科尼亚考古博物馆发现的青铜香炉,其年代为拜占庭(东罗马)时期。香炉是宗教仪式和日常生活中焚香用的器具,在基督教信仰中占有特殊地位。根据这种信仰,香升入天堂象征着崇拜者的祈祷到达上帝那里。从拜占庭早期到拜占庭晚期,通过文字资料、描绘和现存实例可以了解到,香炉被用于教堂礼拜、葬礼仪式或影响社会的重大事件中。科尼亚考古博物馆通过购买和没收的方式收藏了 11 件青铜香炉,这些香炉在形式、材料、技术和装饰方面与土耳其和国外博物馆和收藏的拜占庭香炉相似。不过,博物馆收藏的这些烛台都没有明显的宗教主题、符号或人物。在这一时期,没有关于宗教和日常生活中使用有装饰和无装饰烛台之间区别的精确数据。因此,这些文物可能是拜占庭宗教仪式上使用的礼仪用品,也可能是日常用品。本研究对所考察的烛台的形式、工艺和装饰进行了分析,并与土耳其和国外博物馆收藏的烛台进行了比较,以确定每件烛台可能属于哪个时期。这是首次对科尼亚考古博物馆收藏的烛台进行详细研究,为丰富的拜占庭金属艺术品增添了新的发现。
{"title":"Konya Arkeoloji Müzesi nde Bulunan Bizans Dönemi Bronz Buhurdanlar","authors":"Yurdagül Özdemi̇r","doi":"10.32949/arkhaia.2022.49","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.49","url":null,"abstract":"Çalışmamızın konusunu, Konya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ve Bizans (Doğu Roma) Dönemi’ne tarihlenen bronz buhurdanlar oluşturmaktadır. İçinde tütsü yakılan, dini törenlerde ve günlük yaşamda kullanılan buhurdanın Hristiyan inancında özel bir yeri vardır. Bu inanca göre göklere doğru yükselen buhur, ibadet edenlerin Tanrıya ulaşan dualarını sembolize etmektedir. Erken Bizans Dönemi’nden Geç Bizans Dönemi’ne kadar kiliselerdeki ayinlerde, cenaze törenlerinde ya da toplumu etkileyen önemli olaylarda buhurdan kullanıldığı, yazılı kaynaklar, tasvirler ve günümüze ulaşan örnekler yoluyla bilinmektedir.\u0000Konya Arkeoloji Müzesi koleksiyonuna satın alma ve müsadere yolu ile dâhil edilen on bir adet bronz buhurdan bulunmaktadır. Bu buhurdanlar, Türkiye ile yurtdışındaki müzelerde ve koleksiyonlarda bulunan Bizans Dönemi buhurdanlar ile form, malzeme, teknik ve süsleme açısından benzerlik gösterir. Ancak müze koleksiyonundaki buhurdanların hiçbirinde belirgin bir dinsel konu, simge ve figür bulunmamaktadır. Bu dönemde, süslemeli ve süslemesiz buhurdanların dini ve günlük yaşamda kullanım farklılığına dair kesin veriler mevcut değildir. Bu nedenle eserler Bizans Dönemi dini törenlerinde kullanılan liturjik eşyalar veya günlük kullanım eşyaları olabilir. Çalışmada ele alınan buhurdanlar form, teknik ve süsleme özelliklerine göre incelenip, Türkiye ve yurtdışındaki müze koleksiyonlarında bulunan örneklerle karşılaştırılarak, her birinin ait olabileceği dönem belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmamız, Konya Arkeoloji Müzesi koleksiyonunda bulunan buhurdanların ilk defa ayrıntılı olarak ele alınması ve Bizans maden sanatındaki zengin örneklere yeni bulgular eklemesi açısından önem kazanmaktadır.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128716443","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Stratonikeia Kuzey Cadde Kanalizasyonunda Bulunan Bir Grup Seramiğin Ön Değerlendirmesi
Pub Date : 2022-04-06 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.48
Bilal Söğüt, Mustafa Bi̇lgi̇n, Eylem ÖZDEMİR CANDUR
Stratonikeia antik kentinde, Kuzey Şehir Kapısı ve çeşme anıtından başlayıp, kent merkezine doğru devam eden, günlük kullanım dışında, Lagina Hekate ve Panamara Zeus kültü ile ilgili törenlerde de aktif olarak kullanılan Kuzey Cadde, yerleşim içindeki önemli yapılardan birisini oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar, bu caddenin Hellenistik, Roma ve Geç Antik Dönem boyunca kullanıldığını göstermektedir. Caddenin doğu kenarında yapılan kazılarda ise MÖ 2. binyılın son çeyreğine kadar inen seramik parçaları bulunmuştur. Kuzey Cadde’nin ortasında yapılan konservasyon ve restorasyon çalışmaları esnasında, kanalizasyonun yaklaşık 90 m uzunluğundaki bölümü açılmıştır. Kanalizasyonda yapılan temizlik ve kazı çalışmaları sonucu toplam 45 adet parça seramik tespit edilmiş, bunlardan kondisyonu iyi olan 35 örnek çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Söz konusu seramikler hamur-astar ve form özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılmış, tarihlendirme önerileri yapılmıştır. Kanalizasyonda tespit edilen seramiklerin istatiksel verileri dikkate alındığında, MS 5.-7. yüzyıla tarihlendirilen Geç Antik Dönem örneklerinin yoğun olduğu dikkati çekmektedir. Ancak buluntuların içinde tespit edilen Tunç Çağı’na ait bir parçanın varlığı, Kuzey Sütunlu Cadde ve çevresinin erken dönemlerden itibaren kullanılmış olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Geç Antik Dönem’de tüm Akdeniz pazarında sirkülasyonda olan, ithal seramik grupları dışında hamur, astar özellikleri farklı olan ve yerel üretimle ilişkilendirilebilecek buluntular yoğunluktadır. Bu durum, bölgede olasılıkla yerel ve daha ucuz bir üretime ait seramiklerin tercih edildiğini düşündürmektedir.
{"title":"Stratonikeia Kuzey Cadde Kanalizasyonunda Bulunan Bir Grup Seramiğin Ön Değerlendirmesi","authors":"Bilal Söğüt, Mustafa Bi̇lgi̇n, Eylem ÖZDEMİR CANDUR","doi":"10.32949/arkhaia.2022.48","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.48","url":null,"abstract":"Stratonikeia antik kentinde, Kuzey Şehir Kapısı ve çeşme anıtından başlayıp, kent merkezine doğru devam eden, günlük kullanım dışında, Lagina Hekate ve Panamara Zeus kültü ile ilgili törenlerde de aktif olarak kullanılan Kuzey Cadde, yerleşim içindeki önemli yapılardan birisini oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar, bu caddenin Hellenistik, Roma ve Geç Antik Dönem boyunca kullanıldığını göstermektedir. Caddenin doğu kenarında yapılan kazılarda ise MÖ 2. binyılın son çeyreğine kadar inen seramik parçaları bulunmuştur. Kuzey Cadde’nin ortasında yapılan konservasyon ve restorasyon çalışmaları esnasında, kanalizasyonun yaklaşık 90 m uzunluğundaki bölümü açılmıştır. Kanalizasyonda yapılan temizlik ve kazı çalışmaları sonucu toplam 45 adet parça seramik tespit edilmiş, bunlardan kondisyonu iyi olan 35 örnek çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Söz konusu seramikler hamur-astar ve form özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılmış, tarihlendirme önerileri yapılmıştır. \u0000Kanalizasyonda tespit edilen seramiklerin istatiksel verileri dikkate alındığında, MS 5.-7. yüzyıla tarihlendirilen Geç Antik Dönem örneklerinin yoğun olduğu dikkati çekmektedir. Ancak buluntuların içinde tespit edilen Tunç Çağı’na ait bir parçanın varlığı, Kuzey Sütunlu Cadde ve çevresinin erken dönemlerden itibaren kullanılmış olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Geç Antik Dönem’de tüm Akdeniz pazarında sirkülasyonda olan, ithal seramik grupları dışında hamur, astar özellikleri farklı olan ve yerel üretimle ilişkilendirilebilecek buluntular yoğunluktadır. Bu durum, bölgede olasılıkla yerel ve daha ucuz bir üretime ait seramiklerin tercih edildiğini düşündürmektedir.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-04-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122667101","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Küçük Asia da Vespasianus Dönemi nde Sürdürülen Yapı Programı
Pub Date : 2022-04-05 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.47
Deniz Berk Tokbudak
Görsel anlamda İmparatorluk Dönemi Roma’sını, Cumhuriyet Dönemi’nden ayıran en belirgin faktör, eyaletlerde izlenen yapı programında görülmektedir. Cumhuriyet Dönemi’nde, ele geçirilen topraklar publicanusların (vergi mültezimleri) talep ettiği ağır vergilerden ötürü sistematik biçimde sömürülmektedir. Augustus ile başlayan imparatorluk döneminde ise talan siyasetinin terkedildiği ve eyaletlerde kimi zaman anıtsal olmak üzere kapsamlı bir yapı programına başlandığı görülmektedir. Bu politika Augustus’un ardılları tarafından da sürdürülmüştür. Bu çalışmada imparatorluğun ikinci hanedanının kurucusu Vespasianus Dönemi’nde Küçük Asia’da sürdürülen yapı faaliyetleri incelenmektedir. Vespasianus, Nero’nun ölümüyle başlayan iç savaştan galip gelmiş ve hükümdar olmuştur. Ancak imparatorluk bu sırada intizamını kaybetmiş, siyasi ve ekonomik olarak hırpalanmıştır. Devletin hazinesi boşalmış, ordular Germania ve Afrika’da isyana kalkışmışlardır. İç savaş başkent Roma’ya da sıçramış ve kentin önemli bir bölümü tahrip olmuştur. Tecrübeli bir komutan ve yönetici olan Vespasianus aldığı çeşitli önlemler ile imparatorluğu tekrar ayağa kaldırmayı başarmış, başkenti yeniden inşa ettirmiştir. Ancak yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantı Küçük Asia’daki yapı faaliyetlerini olumsuz etkilemiştir. Çalışma kapsamında Küçük Asia’nın, Asia, Galatia, Kappadokia, Bithynia-Pontus, Lykia-Pamphylia ve Kilikia eyaletlerinde Vespasianus Dönemi’ne tarihlendirilen 21 kamu yapısı incelenmiş ve bunların çoğunun mevcut olduğu, genişletme ve onarım ile kullanılmaya devam edildiği, yeni yapı faaliyetinin kısıtlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespitte dönemin koşullarının da etkili olabileceği düşünülmekte bu nedenle Vespasianus Dönemi’nde Küçük Asia’da izlenen yapı faaliyetlerinin kısıtlı olduğu savunulmaktadır.
{"title":"Küçük Asia da Vespasianus Dönemi nde Sürdürülen Yapı Programı","authors":"Deniz Berk Tokbudak","doi":"10.32949/arkhaia.2022.47","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.47","url":null,"abstract":"Görsel anlamda İmparatorluk Dönemi Roma’sını, Cumhuriyet Dönemi’nden ayıran en belirgin faktör, eyaletlerde izlenen yapı programında görülmektedir. Cumhuriyet Dönemi’nde, ele geçirilen topraklar publicanusların (vergi mültezimleri) talep ettiği ağır vergilerden ötürü sistematik biçimde sömürülmektedir. Augustus ile başlayan imparatorluk döneminde ise talan siyasetinin terkedildiği ve eyaletlerde kimi zaman anıtsal olmak üzere kapsamlı bir yapı programına başlandığı görülmektedir. Bu politika Augustus’un ardılları tarafından da sürdürülmüştür. Bu çalışmada imparatorluğun ikinci hanedanının kurucusu Vespasianus Dönemi’nde Küçük Asia’da sürdürülen yapı faaliyetleri incelenmektedir. Vespasianus, Nero’nun ölümüyle başlayan iç savaştan galip gelmiş ve hükümdar olmuştur. Ancak imparatorluk bu sırada intizamını kaybetmiş, siyasi ve ekonomik olarak hırpalanmıştır. Devletin hazinesi boşalmış, ordular Germania ve Afrika’da isyana kalkışmışlardır. İç savaş başkent Roma’ya da sıçramış ve kentin önemli bir bölümü tahrip olmuştur. Tecrübeli bir komutan ve yönetici olan Vespasianus aldığı çeşitli önlemler ile imparatorluğu tekrar ayağa kaldırmayı başarmış, başkenti yeniden inşa ettirmiştir. Ancak yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantı Küçük Asia’daki yapı faaliyetlerini olumsuz etkilemiştir. Çalışma kapsamında Küçük Asia’nın, Asia, Galatia, Kappadokia, Bithynia-Pontus, Lykia-Pamphylia ve Kilikia eyaletlerinde Vespasianus Dönemi’ne tarihlendirilen 21 kamu yapısı incelenmiş ve bunların çoğunun mevcut olduğu, genişletme ve onarım ile kullanılmaya devam edildiği, yeni yapı faaliyetinin kısıtlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespitte dönemin koşullarının da etkili olabileceği düşünülmekte bu nedenle Vespasianus Dönemi’nde Küçük Asia’da izlenen yapı faaliyetlerinin kısıtlı olduğu savunulmaktadır.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"116 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114821267","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Soli Pompeiopolis Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri
Pub Date : 2022-03-15 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.46
Volkan Yildiz
Bu çalışmada, Ovalık Kilikya Bölgesi’nin önemli bir liman kenti olan Soli Pompeiopolis’te bulunan Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri değerlendirilmiştir. Kentte, 1999-2019 yılları arasında Sütunlu Cadde, nekropolis ve Soli Höyük’te gerçekleştirilen sistematik kazılar ile ortaya çıkarılan Geç Roma seramikleri arasında Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri, en yoğun ikinci grubu oluşturmaktadır. Bu seramik grupları yoğun olarak Sütunlu Cadde’de bulunmuştur. Bu gruba giren 109 parça seramik saptanmıştır. Bu kadar yoğun bir grup beraberinde 20 farklı formdan oluşan bir repertuvarın oluşmasını sağlamıştır. Grubun form repertuvarının oluşturulmasında genel olarak Hayes’in tipolojisi örnek alınmıştır. Hayes’in tipolojisinde olmayan bir form ise Mackensen’nin tipolojisine göre değerlendirilmiştir. Tespit edilen formların tamamı yiyecek servisinde kullanılan tabak, kâse ve kapaklardır. Söz konusu grupta saptanan formlara işlevsel açıdan bakıldığında, Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri arasında bulunan kapalı kapların yerine farklı ebatlarda tabak, kâse ve kapakların tercih edildiği görülmüştür. Bu kap repertuvarı, gelir düzeyi düşük halkın bu kap kacakları tercih ettiğini göstermektedir. Ayrıca barbotine, aplike veya kalıpta yapılan kabartmalı bezemelerin görüldüğü daha nitelikli kapların eksikliği de, Soli Pompeiopolislilerin hayat standartları açısından da fikir vermektedir. Üretildikleri süreçte metal kaplara gerek formları gerekse bezemeleriyle de öykünen bu seramikler; Kuzey Afrika’da Tunus’un merkezi ile kuzeyinde bulunan atölyelerde MS 1. yüzyıl ortalarından MS 7. yüzyıl sonlarına kadar üretilmişlerdir. Soli Pompeiopolis’te tespit edilen Afrika Kırmızı Astarlı grubu MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında sınırlı sayıdadır. Bu veriler, kentin MS 1. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Kuzey Afrika ile ticaret ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Kentte, Afrika Kırmızı Astarlıları sayısının ve form çeşitliliğinin artmaya başladığı tarih MS 5. yüzyılken; en yoğun görüldüğü tarih MS 6. yüzyıldır. MS 7. yüzyıldan itibaren ise Afrika Kırmızı Astarlılarının sayısında ciddi oranda bir düşüş görülür. Bu olumsuz etkinin nedeni MS 7. yüzyılda bölgeyi etkisi altına alan Arap akınları olmalıdır. Bu veriler, kentin MS 7. yüzyıldaki Arap akınları sırasında var olduğunu ve de belli bir süre daha varlığını devam ettirdiğini; limanının aktif bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.
{"title":"Soli Pompeiopolis Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri","authors":"Volkan Yildiz","doi":"10.32949/arkhaia.2022.46","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.46","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Ovalık Kilikya Bölgesi’nin önemli bir liman kenti olan Soli Pompeiopolis’te bulunan Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri değerlendirilmiştir. Kentte, 1999-2019 yılları arasında Sütunlu Cadde, nekropolis ve Soli Höyük’te gerçekleştirilen sistematik kazılar ile ortaya çıkarılan Geç Roma seramikleri arasında Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri, en yoğun ikinci grubu oluşturmaktadır. Bu seramik grupları yoğun olarak Sütunlu Cadde’de bulunmuştur. Bu gruba giren 109 parça seramik saptanmıştır. Bu kadar yoğun bir grup beraberinde 20 farklı formdan oluşan bir repertuvarın oluşmasını sağlamıştır. Grubun form repertuvarının oluşturulmasında genel olarak Hayes’in tipolojisi örnek alınmıştır. Hayes’in tipolojisinde olmayan bir form ise Mackensen’nin tipolojisine göre değerlendirilmiştir. Tespit edilen formların tamamı yiyecek servisinde kullanılan tabak, kâse ve kapaklardır. Söz konusu grupta saptanan formlara işlevsel açıdan bakıldığında, Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri arasında bulunan kapalı kapların yerine farklı ebatlarda tabak, kâse ve kapakların tercih edildiği görülmüştür. Bu kap repertuvarı, gelir düzeyi düşük halkın bu kap kacakları tercih ettiğini göstermektedir. Ayrıca barbotine, aplike veya kalıpta yapılan kabartmalı bezemelerin görüldüğü daha nitelikli kapların eksikliği de, Soli Pompeiopolislilerin hayat standartları açısından da fikir vermektedir. Üretildikleri süreçte metal kaplara gerek formları gerekse bezemeleriyle de öykünen bu seramikler; Kuzey Afrika’da Tunus’un merkezi ile kuzeyinde bulunan atölyelerde MS 1. yüzyıl ortalarından MS 7. yüzyıl sonlarına kadar üretilmişlerdir. Soli Pompeiopolis’te tespit edilen Afrika Kırmızı Astarlı grubu MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında sınırlı sayıdadır. Bu veriler, kentin MS 1. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Kuzey Afrika ile ticaret ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Kentte, Afrika Kırmızı Astarlıları sayısının ve form çeşitliliğinin artmaya başladığı tarih MS 5. yüzyılken; en yoğun görüldüğü tarih MS 6. yüzyıldır. MS 7. yüzyıldan itibaren ise Afrika Kırmızı Astarlılarının sayısında ciddi oranda bir düşüş görülür. Bu olumsuz etkinin nedeni MS 7. yüzyılda bölgeyi etkisi altına alan Arap akınları olmalıdır. Bu veriler, kentin MS 7. yüzyıldaki Arap akınları sırasında var olduğunu ve de belli bir süre daha varlığını devam ettirdiğini; limanının aktif bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122021348","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Parion Hristiyanlık Tarihine Yeni Bir Katkı: Parion Başpiskoposu Ioannes in Kurşun Mührü
Pub Date : 2022-03-14 DOI: 10.32949/arkhaia.2022.45
Kasım Oyarçi̇n
Çalışmanın konusunu, 2009 yılında Parion’da bulunmuş, kentin başpiskoposu Ioannes’e ait bir Bizans kurşun mührü oluşturmaktadır. Çalışmada sırasıyla; Parion’un Hristiyanlık dönemi, mührün kullanımı ve ikonografik özellikleri ele alınmıştır. Ayrıca mührün ortaya çıktığı yapı hakkında, mührün kontekstindeki numismatik ve diğer arkeolojik veriler ışığında değerlendirmeler yapılmıştır. Parion, deniz ticaretine uygun jeopolitik konuma ve iki adet doğal limana sahip olması sayesinde MÖ 8. yüzyıldan MS 14. yüzyıla kadar önemli bir liman ve ticaret kenti olarak kesintisiz yerleşim görmüştür. MÖ 8. yüzyılda bir Hellen kolonisi olarak kurulan Parion’a, Roma Cumhuriyet Dönemi’nin sonlarında, Iulius Caesar tarafından koloni statüsü verilmiştir. Bizans Dönemi’nde ise kent, Hristiyanlık inancının güçlü bir şekilde temsil edildiği bölge içerisinde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. MS 4. yüzyılın başlarında piskoposluk merkezi olan Parion, MS 640 yılında başpiskoposluk merkezi statüsüne yükselmiş ve bu statüsünü MS 13. yüzyılın sonlarına kadar korumuştur. Yaklaşık bin yıla yakın bir zaman piskoposluk merkezi konumuna sahip olan Parion kentine görevlendirilen piskoposlarla ilgili veriler oldukça yetersizdir. Parion’da görev yapan piskoposlarla ilgili üç adet modern çalışmada toplam 21 piskoposun adı belirlenmiş olmasına rağmen, Başpiskopos Ioannes’in adı üç çalışmada da geçmemektedir. Ancak Başpiskopos Ioannes’in MS 1072 yılında Parion’da görev yaptığı bilgisinin piskoposluk listelerinde mevcut olduğu, yapılan synod listeleri taramaları sonucunda anlaşılmıştır. Parion piskopos mühürleriyle ilgili veriler de oldukça yetersiz olup yalnızca dört örnek yayımlanmıştır; MS 9. yüzyılda piskoposluk yapmış Euthymios’a ait mühür, MS 11. yüzyıl piskoposu Konstantinos’a ait mühür, muhtemelen MS 11.-12. yüzyılda görev yapmış fakat üzerinde piskoposun adı yazmayan bir mühür ve MS 12. yüzyıl piskoposu Niketas’a ait müzayede kataloglarında yer alan bir mühür. Parion antik kenti uzun süre piskoposluk merkezi olmasına ve birçok piskoposun görev yapmasına rağmen, kente ait piskopos mühürleri ile ilgili çalışmaların yetersiz olması nedeniyle yapılacak her bilimsel yayın, Anadolu sigillografi çalışmalarına katkı sunacaktır. Bu çalışma kapsamında ele alınan ve çok tanınmayan bir Parion Başpiskoposu Ioannes’e ait mühür ise hem Parion’un Bizans Dönemi hem de sigillografi çalışmaları açısından oldukça önemli bir yere sahiptir.
本研究的主题是 2009 年在帕里翁发现的一枚拜占庭时期的大主教 Ioannes 铅印。在研究中,分别讨论了帕里翁的基督教时期、印章的用途及其图标特征。此外,还根据印章背景下的钱币和其他考古数据对印章的结构进行了评估。从公元前 8 世纪到公元 14 世纪,帕里翁一直是一个重要的港口和贸易城市,这得益于其适合海上贸易的地理位置和两个天然良港。公元前 8 世纪,帕里翁作为希腊殖民地建立,罗马共和国时期末期,尤利乌斯-凯撒授予其殖民地地位。拜占庭时期,这座城市成为该地区重要的主教中心,基督教信仰在这里得到了有力的体现。帕里翁在公元 4 世纪早期是一个主教中心,公元 640 年晋升为大主教中心,并一直保持到公元 13 世纪末。帕里翁城作为主教区中心已有近千年的历史,但有关该城主教的资料却相当匮乏。虽然在三份有关在帕里翁任职的主教的现代研究报告中总共提到了 21 位主教,但在所有三份研究报告中都没有提到大主教 Ioannes 的名字。不过,通过对主教会议名单的扫描发现,在主教名单中可以找到 Ioannes 大主教于公元 1072 年在帕里翁任职的信息。有关帕里翁主教印章的资料也非常少,目前仅公布了四枚:一枚公元 9 世纪主教欧提米欧斯(Euthymios)的印章、一枚公元 11 世纪主教君士坦丁(Constantine)的印章、一枚可能是公元 11-12 世纪的印章但没有主教姓名,以及一枚公元 12 世纪主教尼基塔斯(Niketas)的印章,这些印章都是在拍卖目录中发现的。虽然帕里翁古城曾长期是主教中心,许多主教都曾在此任职,但有关该城主教印章的研究却十分匮乏,任何科学出版物都将有助于安纳托利亚碑刻学的研究。本研究中讨论的帕里翁大主教 Ioannes 的印章在帕里翁拜占庭时期和碑刻学研究方面都具有非常重要的地位。
{"title":"Parion Hristiyanlık Tarihine Yeni Bir Katkı: Parion Başpiskoposu Ioannes in Kurşun Mührü","authors":"Kasım Oyarçi̇n","doi":"10.32949/arkhaia.2022.45","DOIUrl":"https://doi.org/10.32949/arkhaia.2022.45","url":null,"abstract":"Çalışmanın konusunu, 2009 yılında Parion’da bulunmuş, kentin başpiskoposu Ioannes’e ait bir Bizans kurşun mührü oluşturmaktadır. Çalışmada sırasıyla; Parion’un Hristiyanlık dönemi, mührün kullanımı ve ikonografik özellikleri ele alınmıştır. Ayrıca mührün ortaya çıktığı yapı hakkında, mührün kontekstindeki numismatik ve diğer arkeolojik veriler ışığında değerlendirmeler yapılmıştır. \u0000Parion, deniz ticaretine uygun jeopolitik konuma ve iki adet doğal limana sahip olması sayesinde MÖ 8. yüzyıldan MS 14. yüzyıla kadar önemli bir liman ve ticaret kenti olarak kesintisiz yerleşim görmüştür. MÖ 8. yüzyılda bir Hellen kolonisi olarak kurulan Parion’a, Roma Cumhuriyet Dönemi’nin sonlarında, Iulius Caesar tarafından koloni statüsü verilmiştir. Bizans Dönemi’nde ise kent, Hristiyanlık inancının güçlü bir şekilde temsil edildiği bölge içerisinde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. MS 4. yüzyılın başlarında piskoposluk merkezi olan Parion, MS 640 yılında başpiskoposluk merkezi statüsüne yükselmiş ve bu statüsünü MS 13. yüzyılın sonlarına kadar korumuştur. Yaklaşık bin yıla yakın bir zaman piskoposluk merkezi konumuna sahip olan Parion kentine görevlendirilen piskoposlarla ilgili veriler oldukça yetersizdir. Parion’da görev yapan piskoposlarla ilgili üç adet modern çalışmada toplam 21 piskoposun adı belirlenmiş olmasına rağmen, Başpiskopos Ioannes’in adı üç çalışmada da geçmemektedir. Ancak Başpiskopos Ioannes’in MS 1072 yılında Parion’da görev yaptığı bilgisinin piskoposluk listelerinde mevcut olduğu, yapılan synod listeleri taramaları sonucunda anlaşılmıştır. Parion piskopos mühürleriyle ilgili veriler de oldukça yetersiz olup yalnızca dört örnek yayımlanmıştır; MS 9. yüzyılda piskoposluk yapmış Euthymios’a ait mühür, MS 11. yüzyıl piskoposu Konstantinos’a ait mühür, muhtemelen MS 11.-12. yüzyılda görev yapmış fakat üzerinde piskoposun adı yazmayan bir mühür ve MS 12. yüzyıl piskoposu Niketas’a ait müzayede kataloglarında yer alan bir mühür. Parion antik kenti uzun süre piskoposluk merkezi olmasına ve birçok piskoposun görev yapmasına rağmen, kente ait piskopos mühürleri ile ilgili çalışmaların yetersiz olması nedeniyle yapılacak her bilimsel yayın, Anadolu sigillografi çalışmalarına katkı sunacaktır. Bu çalışma kapsamında ele alınan ve çok tanınmayan bir Parion Başpiskoposu Ioannes’e ait mühür ise hem Parion’un Bizans Dönemi hem de sigillografi çalışmaları açısından oldukça önemli bir yere sahiptir.","PeriodicalId":393995,"journal":{"name":"Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126665271","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Arkhaia Anatolika Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1