Pub Date : 2023-10-05DOI: 10.30798/makuiibf.1220079
Canan YILMAZ
2020'de ortaya çıkan Covid-19 dünya genelinde işletmeleri öngörülemeyen bir krizle mücadele etmek zorunda bıraktı. Bu dönem hem sağlığın korunması hem de günlük iş akışının sağlanması gerektiğinden gittikçe daha çok işletme uzaktan çalışmaya yöneldi. Çalışma hayatının bu yeni gerçekliği çalışanların bilfiil işte olmasına alışkın İnsan Kaynakları (İK) yöneticileri için yeni soruları gündeme getirmiştir. Bu kapsamda bu çalışmada İK yöneticilerinin “çalışanlar gerçekten çalışıyor mu?” sorusuyla mücadele yöntemlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada çalışan sayısı bakımından daha büyük bir kitleyi yönetmek zorunda olan Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu (ISO 500) listesinde yer alan işletmeler evren olarak belirlenmiştir. İşletmelerden her yirmilik sıralamadan seçilen bir işletmenin İK yöneticisiyle yarı-yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. 25 İK yöneticisiyle yapılan mülakatlardan elde edilen verilere nitel yönlendirilmiş içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulguların veri görselleştirmesi MAXQDA 2020 ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda uzaktan çalışma esnasında çalışanlara karşı erişilebilir saatleri belirleme,performans standartları belirleme, uzaktan bilgisayar erişimi ve takip yazılım kullanımı şeklinde denetleme mekanizmalarının kullanıldığı belirlenmiştir. Bunun yanında kameradan direkt izlemenin de yaygın olarak kullanılan bir denetim mekanizması olduğu tespitler arasındadır.
{"title":"UZAKTAN ÇALIŞMA KABUSU: İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLERİNİN UZAKTAN ÇALIŞMADA KULLANDIKLARI UZAKTAN DENETİM MEKANİZMALARI","authors":"Canan YILMAZ","doi":"10.30798/makuiibf.1220079","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1220079","url":null,"abstract":"2020'de ortaya çıkan Covid-19 dünya genelinde işletmeleri öngörülemeyen bir krizle mücadele etmek zorunda bıraktı. Bu dönem hem sağlığın korunması hem de günlük iş akışının sağlanması gerektiğinden gittikçe daha çok işletme uzaktan çalışmaya yöneldi. Çalışma hayatının bu yeni gerçekliği çalışanların bilfiil işte olmasına alışkın İnsan Kaynakları (İK) yöneticileri için yeni soruları gündeme getirmiştir. Bu kapsamda bu çalışmada İK yöneticilerinin “çalışanlar gerçekten çalışıyor mu?” sorusuyla mücadele yöntemlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada çalışan sayısı bakımından daha büyük bir kitleyi yönetmek zorunda olan Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu (ISO 500) listesinde yer alan işletmeler evren olarak belirlenmiştir. İşletmelerden her yirmilik sıralamadan seçilen bir işletmenin İK yöneticisiyle yarı-yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. 25 İK yöneticisiyle yapılan mülakatlardan elde edilen verilere nitel yönlendirilmiş içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulguların veri görselleştirmesi MAXQDA 2020 ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda uzaktan çalışma esnasında çalışanlara karşı erişilebilir saatleri belirleme,performans standartları belirleme, uzaktan bilgisayar erişimi ve takip yazılım kullanımı şeklinde denetleme mekanizmalarının kullanıldığı belirlenmiştir. Bunun yanında kameradan direkt izlemenin de yaygın olarak kullanılan bir denetim mekanizması olduğu tespitler arasındadır.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135547638","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-02DOI: 10.30798/makuiibf.1281663
Nilgün TUZCU
Bu çalışmanın amacı sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun marka bağlılığı ve tüketici yenilikçiliği üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaca yönelik bir model oluşturularak sosyal medya kullanımının marka bağlılığı ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkilerinin yanı sıra gelişmeleri kaçırma korkusu aracı değişkeni ile dolaylı etkilerinin değerlendirmesine yönelik hipotezler oluşturulmuştur. Veri seti Batı Akdeniz Bölgesi olarak ifade edilen Antalya, Burdur, Isparta illerindeki kamu üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerden elde edilen 1166 kullanılabilir çevrimiçi anket formu ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22.0 ve SmartPLS 3.3.3 programları kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, sosyal medya kullanımının gelişmeleri kaçırma korkusuna, marka bağlılığına ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkisinin olduğu; gelişmeleri kaçırma korkusunun marka bağlılığına ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkisinin olduğu; sosyal medya kullanımının tüketici yenilikçiliğine ve marka bağlılığına etkisinde gelişmeleri kaçırma korkusunun aracılık rolünün olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca tüketici yenilikçiliğinin marka bağlılığı üzerindeki negatif etkisi anlamlı sonuç vermemiştir.
{"title":"THE MEDIATING ROLE OF FEAR OF MISSING OUT IN THE EFFECT OF SOCIAL MEDIA USE ON BRAND LOYALTY AND CONSUMER INNOVATION","authors":"Nilgün TUZCU","doi":"10.30798/makuiibf.1281663","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1281663","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun marka bağlılığı ve tüketici yenilikçiliği üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaca yönelik bir model oluşturularak sosyal medya kullanımının marka bağlılığı ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkilerinin yanı sıra gelişmeleri kaçırma korkusu aracı değişkeni ile dolaylı etkilerinin değerlendirmesine yönelik hipotezler oluşturulmuştur. Veri seti Batı Akdeniz Bölgesi olarak ifade edilen Antalya, Burdur, Isparta illerindeki kamu üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerden elde edilen 1166 kullanılabilir çevrimiçi anket formu ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22.0 ve SmartPLS 3.3.3 programları kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, sosyal medya kullanımının gelişmeleri kaçırma korkusuna, marka bağlılığına ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkisinin olduğu; gelişmeleri kaçırma korkusunun marka bağlılığına ve tüketici yenilikçiliğine doğrudan etkisinin olduğu; sosyal medya kullanımının tüketici yenilikçiliğine ve marka bağlılığına etkisinde gelişmeleri kaçırma korkusunun aracılık rolünün olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca tüketici yenilikçiliğinin marka bağlılığı üzerindeki negatif etkisi anlamlı sonuç vermemiştir.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135901386","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-30DOI: 10.30798/makuiibf.1281630
Ümit ALPEREN, Timuçin KODAMAN
Bu makale, Çin’de uluslararası ilişkiler çalışmalarını ve yerel teori çalışmaları ile Çin’in
uluslararası sistemdeki değişen konumunu arasındaki ilişkiyi tarihsel bağlamda
tartışmaktadır. Çin’in 1978’de başlattığı Açılım Reformları ile Çin, Batı-merkezli
uluslararası sisteme daha fazla entegre olmaya başlamıştır. Aynı zamanda bu reformlar
Çin’in ekonomik, politik, askeri olarak güçlenmesine ve bu gelişmelerin bir çıktısı
olarak da uluslararası sistemin merkezinin Atlantik’ten Pasifik’e kaymasında etkili
olmuştur. Dolayısıyla Çin’in uluslararası sistemle artan angajmanı, Çinli karar alıcıların
da teşvikiyle uluslararası ilişkiler uzmanlarını, Çin’i kendi düşünce sistemi, tarihi ve
geleneğinden üretilmiş uluslararası ilişkiler teorileri ile açıklamaya sevketmiştir. Bu
çalışma, Çin’de ideoloji-dışı uluslararası ilişkiler ve yerel teori çalışmalarında motive
edici faktörün Çin’in dünya ile entegre süreci ve kendisini küresel sistem içinde yeniden
konumlandırmasının bir neticesi olduğunu savunmaktadır. Genel olarak, bu çalışma
uluslararası ilişkilerde teorik bakış açılarının çeşitliliği ve Batı-dışı ülkelerin entelektüel
katkılarını tanıma ihtiyacı hakkında süregelen tartışmaya katkıda bulunmaya
çalışmaktadır. Ayrıca Çin-merkezli uluslararası ilişkilerde yerel teorileştirme
çalışmalarına odaklanarak, disiplinin evrimine dair bir gözlem sağlamakta ve Batı-dışı
bakış açılarını ana akıma dahil etmenin getirdiği zorlukları vurgulamaktadır.
{"title":"INTERNATIONAL RELATIONS STUDIES IN CHINA: FROM IDEOLOGY-FOREIGN POLICY-BASED APPROACHES TO KNOWLEDGE-BASED HOMEGROWN THEORIZING","authors":"Ümit ALPEREN, Timuçin KODAMAN","doi":"10.30798/makuiibf.1281630","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1281630","url":null,"abstract":"Bu makale, Çin’de uluslararası ilişkiler çalışmalarını ve yerel teori çalışmaları ile Çin’in 
 uluslararası sistemdeki değişen konumunu arasındaki ilişkiyi tarihsel bağlamda 
 tartışmaktadır. Çin’in 1978’de başlattığı Açılım Reformları ile Çin, Batı-merkezli 
 uluslararası sisteme daha fazla entegre olmaya başlamıştır. Aynı zamanda bu reformlar 
 Çin’in ekonomik, politik, askeri olarak güçlenmesine ve bu gelişmelerin bir çıktısı 
 olarak da uluslararası sistemin merkezinin Atlantik’ten Pasifik’e kaymasında etkili 
 olmuştur. Dolayısıyla Çin’in uluslararası sistemle artan angajmanı, Çinli karar alıcıların 
 da teşvikiyle uluslararası ilişkiler uzmanlarını, Çin’i kendi düşünce sistemi, tarihi ve 
 geleneğinden üretilmiş uluslararası ilişkiler teorileri ile açıklamaya sevketmiştir. Bu 
 çalışma, Çin’de ideoloji-dışı uluslararası ilişkiler ve yerel teori çalışmalarında motive 
 edici faktörün Çin’in dünya ile entegre süreci ve kendisini küresel sistem içinde yeniden 
 konumlandırmasının bir neticesi olduğunu savunmaktadır. Genel olarak, bu çalışma 
 uluslararası ilişkilerde teorik bakış açılarının çeşitliliği ve Batı-dışı ülkelerin entelektüel 
 katkılarını tanıma ihtiyacı hakkında süregelen tartışmaya katkıda bulunmaya 
 çalışmaktadır. Ayrıca Çin-merkezli uluslararası ilişkilerde yerel teorileştirme 
 çalışmalarına odaklanarak, disiplinin evrimine dair bir gözlem sağlamakta ve Batı-dışı 
 bakış açılarını ana akıma dahil etmenin getirdiği zorlukları vurgulamaktadır.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135083151","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cross-sectional and descriptive type of the universe of the study has created 19 May to 19 July 2020, individuals living in Turkey. Owing to pandemic has been achieved 3035 people who accept attending to researching applying online survey method. The data collection tool, the pandemic, psychological effects and pesilience of the outbreak, and Beck's Anxiety Inventory. 0.8% of individuals stated that they suffered from coronavirus, 21.4% of them were affected by coronavirus disease in their family or close environment, 6.3% of them were relatives who died of this disease, and 9.9% of them applied quarantine as a suspicious patient. It was found that the mean Beck's Anxiety Inventory scores were higher in women, in those in the advanced age group, in married individuals, in thosewith a higher education level, and in those perceiving their socioeconomic status lower. In this study, individuals living in Turkey were found to experience high levels of stres because pandemic.
{"title":"TÜRKİYE'DEKİ COVID-19 SALGINININ PSİKOLOJİK ETKİLERİ VE PSİKOLOJİK DAYANIKLILIĞI","authors":"Nilgün ULUTAŞDEMİR, Süreyya YİGİTALP RENÇBER, Ebru ÖZTÜRK ÇOPUR","doi":"10.30798/makuiibf.1097775","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1097775","url":null,"abstract":"Cross-sectional and descriptive type of the universe of the study has created 19 May to 19 July 2020, individuals living in Turkey. Owing to pandemic has been achieved 3035 people who accept attending to researching applying online survey method. The data collection tool, the pandemic, psychological effects and pesilience of the outbreak, and Beck's Anxiety Inventory. 0.8% of individuals stated that they suffered from coronavirus, 21.4% of them were affected by coronavirus disease in their family or close environment, 6.3% of them were relatives who died of this disease, and 9.9% of them applied quarantine as a suspicious patient. It was found that the mean Beck's Anxiety Inventory scores were higher in women, in those in the advanced age group, in married individuals, in thosewith a higher education level, and in those perceiving their socioeconomic status lower. In this study, individuals living in Turkey were found to experience high levels of stres because pandemic.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135721235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-23DOI: 10.30798/makuiibf.1281651
Salih ÇİFTÇİ, Mesut KAYAER
Bu çalışmada, Türkiye’de yoksullukla mücadelede Türkiye İş Kurumu’nun istihdama yönelik yapmış olduğu faaliyetler incelenmiştir. Kurum, yoksulluğun azaltılması amacıyla kişileri istihdam etmek için çeşitli konularda meslek edindirme kursları düzenlemektedir. Kurum tarafından düzenlenen kurslarda, belediyeler genellikle etkin rol oynamaktadır. Çünkü pek çok kurs belediyelerin bünyesinde gerçekleşmektedir. Çalışmada kurum tarafından düzenlenen meslek edindirme kurslarının son yirmi yıl içerisinde ki istihdam verileri incelenmiştir. Kurum tarafından istihdama yönelik verilerin açıklandığı en son yıl olan 2021 ile 2000 yılı istihdam oranları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Son yirmi yıllık süreçte, mesleklere yönelik açılan kurs programları hemen hemen aynı olmakla birlikte, istihdam edilmede kamu ve özel sektörün etkinliğinde önemli değişimler bulunmaktadır.
{"title":"EFFICIENCY OF İŞKUR IN COMBATING POVERTY AND ITS IMPACT ON EMPLOYMENT","authors":"Salih ÇİFTÇİ, Mesut KAYAER","doi":"10.30798/makuiibf.1281651","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1281651","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Türkiye’de yoksullukla mücadelede Türkiye İş Kurumu’nun istihdama yönelik yapmış olduğu faaliyetler incelenmiştir. Kurum, yoksulluğun azaltılması amacıyla kişileri istihdam etmek için çeşitli konularda meslek edindirme kursları düzenlemektedir. Kurum tarafından düzenlenen kurslarda, belediyeler genellikle etkin rol oynamaktadır. Çünkü pek çok kurs belediyelerin bünyesinde gerçekleşmektedir. Çalışmada kurum tarafından düzenlenen meslek edindirme kurslarının son yirmi yıl içerisinde ki istihdam verileri incelenmiştir. Kurum tarafından istihdama yönelik verilerin açıklandığı en son yıl olan 2021 ile 2000 yılı istihdam oranları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Son yirmi yıllık süreçte, mesleklere yönelik açılan kurs programları hemen hemen aynı olmakla birlikte, istihdam edilmede kamu ve özel sektörün etkinliğinde önemli değişimler bulunmaktadır.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135621355","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-21DOI: 10.30798/makuiibf.1219000
Yusuf Kalkan
The development of High-Technology Exports (HTE) contributes to the increase of competitiveness and growth in national production, the development of commercial and economic cooperation with foreign countries, and the diversification of the economy. In addition, high technology exports reduce the current account deficit of the country's economy. Therefore, high-tech industries have become indispensable for economic development in a country. The aim of this study is to examine the existence of spatial (neighbourhood) relations of countries in high-technology exports. In this study, Exploratory Regression analysis was applied to determine the model that best explains HTE among the variables. Moran Index was used for spatial autocorrelation, Geographical Weighted Regression (GWR) method for spatial regression analysis, and Ordinary Least Squares (OLS) method, to compare with the GWR method. The GWR model established in this study showed that countries have a weak or strong spatial relationship with their neighboring countries in terms of HTE. It has been observed that this spatial relationship is strong in the countries neighboring China, which ranks first in HTE, while the spatial relationship is weak in countries where HTE is low.
{"title":"COĞRAFİ AĞIRLIKLI REGRESYON İLE YÜKSEK TEKNOLOJİ İHRACATININ MEKANSAL ANALİZİ","authors":"Yusuf Kalkan","doi":"10.30798/makuiibf.1219000","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1219000","url":null,"abstract":"The development of High-Technology Exports (HTE) contributes to the increase of competitiveness and growth in national production, the development of commercial and economic cooperation with foreign countries, and the diversification of the economy. In addition, high technology exports reduce the current account deficit of the country's economy. Therefore, high-tech industries have become indispensable for economic development in a country. The aim of this study is to examine the existence of spatial (neighbourhood) relations of countries in high-technology exports. In this study, Exploratory Regression analysis was applied to determine the model that best explains HTE among the variables. Moran Index was used for spatial autocorrelation, Geographical Weighted Regression (GWR) method for spatial regression analysis, and Ordinary Least Squares (OLS) method, to compare with the GWR method. The GWR model established in this study showed that countries have a weak or strong spatial relationship with their neighboring countries in terms of HTE. It has been observed that this spatial relationship is strong in the countries neighboring China, which ranks first in HTE, while the spatial relationship is weak in countries where HTE is low.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69605232","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-21DOI: 10.30798/makuiibf.1281904
Gülşen ÇETİN AYDIN, Serpil AYTAÇ
Afetler, şiddeti ve etkisi bulunulan yere göre değişen doğa olaylarıdır. Afetler, binalara, ürünlere, mahsullere, çevreye, insanlara, hayvanlara, kısacası canlı ve cansız her şeye zarar vermekte ve zaman ve mekân fark etmeksizin canlıların yaşamlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Bireyler deprem gibi afetlerden ruhsal açıdan olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin güneydoğusunda Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin, dezavantajlı gruplardan biri olan kadınlar üzerindeki psiko-sosyal etkisini Türkiye özelinde değerlendirmektir. Araştırma sonucunda, Türkiye’de yaşanan son deprem felaketinin kadınları özellikle önemli ölçüde etkileyebildiği, ayrıca afetlere hazırlıklı olmada psikolojik sağlamlığın ne denli önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu amaçla, araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak 20 depremzede kadın ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kadınların, deprem sırasında ve sonrasında karşı karşıya kaldığı sorunlarla baş etmede zorluklar yaşadığı, stres/depresyon/kaygı, tükenmişlik ile karşılaştıkları ve bölge koşullarının bu süreçte önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda, depremin araştırmaya katılan kadınları olumsuz etkileyerek onların psikolojik sağlıklarının bozukluklarına yol açtığı, depresyon belirtilerinin oluşmasına neden olduğu gözlemlenmiştir.
{"title":"DEPREMİN DEZAVANTAJLI GRUPLARDAN BİRİ OLAN KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ","authors":"Gülşen ÇETİN AYDIN, Serpil AYTAÇ","doi":"10.30798/makuiibf.1281904","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1281904","url":null,"abstract":"Afetler, şiddeti ve etkisi bulunulan yere göre değişen doğa olaylarıdır. Afetler, binalara, ürünlere, mahsullere, çevreye, insanlara, hayvanlara, kısacası canlı ve cansız her şeye zarar vermekte ve zaman ve mekân fark etmeksizin canlıların yaşamlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Bireyler deprem gibi afetlerden ruhsal açıdan olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin güneydoğusunda Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin, dezavantajlı gruplardan biri olan kadınlar üzerindeki psiko-sosyal etkisini Türkiye özelinde değerlendirmektir. Araştırma sonucunda, Türkiye’de yaşanan son deprem felaketinin kadınları özellikle önemli ölçüde etkileyebildiği, ayrıca afetlere hazırlıklı olmada psikolojik sağlamlığın ne denli önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu amaçla, araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak 20 depremzede kadın ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kadınların, deprem sırasında ve sonrasında karşı karşıya kaldığı sorunlarla baş etmede zorluklar yaşadığı, stres/depresyon/kaygı, tükenmişlik ile karşılaştıkları ve bölge koşullarının bu süreçte önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda, depremin araştırmaya katılan kadınları olumsuz etkileyerek onların psikolojik sağlıklarının bozukluklarına yol açtığı, depresyon belirtilerinin oluşmasına neden olduğu gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135877192","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-08DOI: 10.30798/makuiibf.1097703
Sevcan Karci, Mehtap Karakoç
Bu çalışma, hegemonik erkeklik değerlerinin taşrada gündelik hayat pratikleri üzerinden nasıl inşa edildiğini tartışmaya açmıştır. Küresel düzlemde yaşanan erkeklik krizinin taşradaki bir sahada incelenmesini temel alan çalışma hegemonik erkekliğin inşasındaki ilişkiselliği erkeklerin dilinden anlama çabasındadır. Hegemonik erkeklik farklı erkeklikleri ve farklı kadınlıkları yönlendiren, baskılayan, iş birliği yapan erkeklik formlarından sadece biridir. Bu noktadan hareketle bu çalışma bahsi geçen ilişkiselliği taşrada yaşayan üst-orta sınıf erkeklerin anlatılarından hareketle hem kadınlar hem de diğer erkeklikler karşısında nasıl inşa edildiğini tartışmaktadır. Çalışma, Uşak'ta mali müşavirlik yapan sekiz erkekle yapılan yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerin tematik analizine dayanmaktadır. Çalışma hem erkekler arasındaki hem de erkeklerin farklı kadınlıklarla kurduğu ilişkiyi göstermesi açısından önemlidir. Sahadan edindiğimiz bulgular Türkiye'de hegemonik erkekliğin göstergelerinin literatürdeki tespitleriyle uyuşmaktadır. Erkeklik krizi taşrada, küresel eğilimlerle kısmi bir paralellik gösteriyor. Bir değişim olsa bile bu değişimin çok yavaş olduğunu söylemek mümkün. Taşra erkekliği, hegemonik erkekliğin eğitimli, üst-sınıf, güçlü, prestijli olma özelliklerini taşıyabildiği gibi aynı zamanda argo konuşan, mangal yapan erkeklik örüntülerini de aynı erkeklik formunda barındırma becerisi gösteriyor.
这项研究开启了一场关于霸权男性价值观如何建立在日常生活实践之上的讨论。全球规划中的性别危机是基于一项实地调查,旨在了解男性与霸权男性建设之间的关系。霸权男人只是引导、推动、合作的男人和女人的一种形式。在这一点上,这项研究正在讨论女性和其他男性是如何在生活在岩石上的高级男性的故事面前建立起来的。这项工作是基于对八名男性的采访的主题分析,他们都是半成品。Çalışma hem erkekler-arasındaki hem de erkeklerin farklıkadınlıklarla kurduğu ilişkiyi göstermesi açısındanönemlidir。我们在这一领域的发现与土耳其霸权主义者的文学记录相一致。在森林中,男性危机与全球变暖是平行的。即使有变化,也可以说这种变化是缓慢的。能够包括会说隐语、漫画的男模,以及石头人的教育、超阶级、强大、有声望的特征。
{"title":"HEGEMONİK ERKEKLİK BAĞLAMINDA ERKEK MALİ MÜŞAVİRLERİN GÜNDELİK HAYAT PRATİKLERİ: UŞAK İLİ ÖRNEĞİ","authors":"Sevcan Karci, Mehtap Karakoç","doi":"10.30798/makuiibf.1097703","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1097703","url":null,"abstract":"Bu çalışma, hegemonik erkeklik değerlerinin taşrada gündelik hayat pratikleri üzerinden nasıl inşa edildiğini tartışmaya açmıştır. Küresel düzlemde yaşanan erkeklik krizinin taşradaki bir sahada incelenmesini temel alan çalışma hegemonik erkekliğin inşasındaki ilişkiselliği erkeklerin dilinden anlama çabasındadır. Hegemonik erkeklik farklı erkeklikleri ve farklı kadınlıkları yönlendiren, baskılayan, iş birliği yapan erkeklik formlarından sadece biridir. Bu noktadan hareketle bu çalışma bahsi geçen ilişkiselliği taşrada yaşayan üst-orta sınıf erkeklerin anlatılarından hareketle hem kadınlar hem de diğer erkeklikler karşısında nasıl inşa edildiğini tartışmaktadır. Çalışma, Uşak'ta mali müşavirlik yapan sekiz erkekle yapılan yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerin tematik analizine dayanmaktadır. Çalışma hem erkekler arasındaki hem de erkeklerin farklı kadınlıklarla kurduğu ilişkiyi göstermesi açısından önemlidir. Sahadan edindiğimiz bulgular Türkiye'de hegemonik erkekliğin göstergelerinin literatürdeki tespitleriyle uyuşmaktadır. Erkeklik krizi taşrada, küresel eğilimlerle kısmi bir paralellik gösteriyor. Bir değişim olsa bile bu değişimin çok yavaş olduğunu söylemek mümkün. Taşra erkekliği, hegemonik erkekliğin eğitimli, üst-sınıf, güçlü, prestijli olma özelliklerini taşıyabildiği gibi aynı zamanda argo konuşan, mangal yapan erkeklik örüntülerini de aynı erkeklik formunda barındırma becerisi gösteriyor.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47648538","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-04DOI: 10.30798/makuiibf.1220241
Esme Özdaşli
Azerbaycan topraklarının yaklaşık olarak %20’sini işgal eden Ermenistan, sadece bir milyondan fazla insanın topraklarından ayrılmasına neden olmamış, aynı zamanda bölgenin tarihi, kültürel ve doğal dokusunu da tamamen yok etmiştir. Bu saldırılarla, Uluslararası İnsancıl Hukukun en önemli belgeleri arasında yer alan 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve 1954 Lahey Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Varlığın Korunması Sözleşmesi başta olmak üzere ilgili anlaşma ve sözleşmeler açıkça ihlal edilmiştir. Yapılan çevresel terör nedeniyle, endemik türlerin de yer aldığı çok sayıda bitki ekonomik beklentilerle yok edilmiş ve başka bir uluslararası hukuk ihlaline de imza atılarak bölgede yer alan 155 farklı türde maden ve yeraltı kaynağının önemli bir kısmı işletilmiş, hatta İran ve Fransa gibi ülkelere satılmıştır. Bununla birlikte başta Suriye ve Lübnan olmak üzere Ortadoğu’nun istikrasız bölgelerinden Ermeniler Karabağ’a yerleştirilerek bölgenin nüfus yapısı da değiştirilmeye çalışılmıştır. İşgalden kurtarılan toprakların neredeyse yüzde 99’u yok edilmiştir. Özellikle Türk-İslam tarihine ait tarihi ve dini eserlerin tahrip edilmesiyle bölgenin Azerbaycan ile manevi bağının kopartılması hedeflenmiştir. Neredeyse hiçbir binanın ayakta kalmadığı ve işgalden önce en fazla nüfusun yaşadığı Ağdam’ın Nazilerin İkinci Dünya Savaşı’nda Varşova’da yaptığı yıkıma benzetilmesinin nedeni de budur.
亚美尼亚摧毁了阿塞拜疆近20%的土地,没有留下100多万人,但破坏了该地区的历史、文化和自然影响。在这些袭击中,1949年《国际人权法》和1954年《关于在拉黑军队冲突中保护文化的条约》这两份最重要的文件之间的协议和协定明显遭到违反。许多地方性恐怖物种被植物经济的期望摧毁,并被出售给伊朗和法国等国,包括违反国际法。Bununla birlikte başta Suriye ve Lübnan olmaküzere Ortadoğu’un istikrasız bölgelerinden Ermeniler Karabağa yerleştirilerek bölvenin nüfus yapısıda değiştirlimeyeçalış。从这项工作中节省下来的土地几乎99%都被毁了。特别是,土耳其和伊斯兰教的历史和宗教著作旨在摧毁阿塞拜疆与该地区之间的屏障。这就是为什么在第二次世界大战中,华沙没有建造任何建筑,纳粹摧毁了华沙,占领前大多数人都住在那里。
{"title":"INTERNATIONAL CRIMES COMMITTED IN KARABAKH DURING THE OCCUPATION and AZERBAIJAN'S STRATEGY FOR RECONSTRUCTION OF THE REGION","authors":"Esme Özdaşli","doi":"10.30798/makuiibf.1220241","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1220241","url":null,"abstract":"Azerbaycan topraklarının yaklaşık olarak %20’sini işgal eden Ermenistan, sadece bir milyondan fazla insanın topraklarından ayrılmasına neden olmamış, aynı zamanda bölgenin tarihi, kültürel ve doğal dokusunu da tamamen yok etmiştir. Bu saldırılarla, Uluslararası İnsancıl Hukukun en önemli belgeleri arasında yer alan 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve 1954 Lahey Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Varlığın Korunması Sözleşmesi başta olmak üzere ilgili anlaşma ve sözleşmeler açıkça ihlal edilmiştir. Yapılan çevresel terör nedeniyle, endemik türlerin de yer aldığı çok sayıda bitki ekonomik beklentilerle yok edilmiş ve başka bir uluslararası hukuk ihlaline de imza atılarak bölgede yer alan 155 farklı türde maden ve yeraltı kaynağının önemli bir kısmı işletilmiş, hatta İran ve Fransa gibi ülkelere satılmıştır. Bununla birlikte başta Suriye ve Lübnan olmak üzere Ortadoğu’nun istikrasız bölgelerinden Ermeniler Karabağ’a yerleştirilerek bölgenin nüfus yapısı da değiştirilmeye çalışılmıştır. İşgalden kurtarılan toprakların neredeyse yüzde 99’u yok edilmiştir. Özellikle Türk-İslam tarihine ait tarihi ve dini eserlerin tahrip edilmesiyle bölgenin Azerbaycan ile manevi bağının kopartılması hedeflenmiştir. Neredeyse hiçbir binanın ayakta kalmadığı ve işgalden önce en fazla nüfusun yaşadığı Ağdam’ın Nazilerin İkinci Dünya Savaşı’nda Varşova’da yaptığı yıkıma benzetilmesinin nedeni de budur.","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69605362","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-03DOI: 10.30798/makuiibf.1097392
Tuğba ÖZTÜRK YILDIRIM, Emel Kaya
During the pandemic, nurses and other healthcare workers fought an unprecedented struggle for sustaining the delivery of quality patient care. In this process, nurses take an effective role within the team and patient care. This study aims to explain the moderator role of providing nursing care to the patient with COVID-19 in the effect of nurses' teamwork attitudes on their caregiving roles. This descriptive, correlational and cross-sectional study included 256 nurses working in private, state, and university hospitals between May and June, 2020 with a high rate of COVID-19 cases in Turkey. Data were collected by survey and analyzed using descriptive statistical analyses, Pearson's correlation analysis, linear regression analysis. The moderator effect was done using Model 1 of the PROCESS macro for SPSS. Nursing care to the patient with COVID-19 has a moderator role in the effect of nurses' teamwork attitudes on their caregiving roles (β=0.23, p
在大流行期间,护士和其他卫生保健工作者为持续提供高质量的患者护理进行了前所未有的斗争。在这个过程中,护士在团队和病人护理中发挥了有效的作用。本研究旨在解释护理COVID-19患者在护士团队态度对护理角色影响中的调节作用。这项描述性、相关性和横断面研究包括2020年5月至6月期间在私立、州立和大学医院工作的256名护士,土耳其的COVID-19病例率很高。采用问卷调查法收集资料,采用描述性统计分析、Pearson相关分析、线性回归分析进行分析。调节效应采用SPSS的PROCESS宏模型1进行检验。新冠肺炎患者护理在护士团队合作态度对护理角色的影响中具有调节作用(β=0.23, p
{"title":"NURSES’ TEAMWORK ATTITUDES AND THEIR CAREGIVING ROLES: THE MODERATOR ROLE OF PATIENT WITH COVID-19 NURSING CARE","authors":"Tuğba ÖZTÜRK YILDIRIM, Emel Kaya","doi":"10.30798/makuiibf.1097392","DOIUrl":"https://doi.org/10.30798/makuiibf.1097392","url":null,"abstract":"During the pandemic, nurses and other healthcare workers fought an unprecedented struggle for sustaining the delivery of quality patient care. In this process, nurses take an effective role within the team and patient care. This study aims to explain the moderator role of providing nursing care to the patient with COVID-19 in the effect of nurses' teamwork attitudes on their caregiving roles. This descriptive, correlational and cross-sectional study included 256 nurses working in private, state, and university hospitals between May and June, 2020 with a high rate of COVID-19 cases in Turkey. Data were collected by survey and analyzed using descriptive statistical analyses, Pearson's correlation analysis, linear regression analysis. The moderator effect was done using Model 1 of the PROCESS macro for SPSS. Nursing care to the patient with COVID-19 has a moderator role in the effect of nurses' teamwork attitudes on their caregiving roles (β=0.23, p","PeriodicalId":40700,"journal":{"name":"Journal of Mehmet Akif Ersoy University Economics and Administrative Sciences Faculty","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69604001","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}