Orhan Tatar, Fikret Koçbulut, Ali Polat, M. Demirel
Bu calismada, 2 Mart 2017 tarihinde saat 14.06’da Adiyaman ili Samsat ilcesine 2.5 km uzaklikta, yerin yaklasik 10 km derinliginde meydana gelen 5.5 Mw buyuklugundeki depremin bolgede yuzey deformasyonlari olusturup olusturmadigi, Yapay Aciklik Radar Interferometrisi (InSAR) yontemi ve arazi gozlemleriyle incelenmistir. Deprem oncesi ve deprem sonrasina ait Sentinel-1A uydusunun iki yapay aciklik radari (SAR) goruntusu analiz edilerek olusturulan interferogramdan deformasyon belirlenmeye calisilmistir. Interferogramin degerlendirilmesi sonucunda bolgede uydu bakis yonunde (LoS) yaklasik 2.5 cm civarinda bir yuzey deformasyonunun meydana geldigi gozlenmistir. Bu deformasyon daha cok Samsat ilcesi yakin kuzeydogusunda yogunlasmistir. Bolgede depremin hemen sonrasinda yapilan ayrintili saha incelemeleri sonucunda ise herhangi bir yuzey kiriginin olusmadigi, buna karsin bazi alanlarda yersel catlaklar seklinde yuzey deformasyonlarinin gelistigi saptanmistir. Depremin, Samsat Ilcesinin yaklasik 5 km kuzeyinden gecen ve TPAO tarafindan Samsat Fayi olarak adlandirilan fay uzerinde gelistigi anlasilmaktadir. Ana sok sonrasi bolgede meydana gelen 400’u askin artci sarsintinin kabaca K40-50B gidisli bir cizgisellik uzerinde yogunlastigi gorulmektedir. Sahada yapilan gozlemlerde de hasar dagiliminin ozellikle bu hat boyunca gelistigi dikkat cekicidir.
{"title":"02.03.2017 ve 24.04.2018 Samsat (Adıyaman) Depremleri ve Bölgesel Sismotektonik İçindeki Önemi","authors":"Orhan Tatar, Fikret Koçbulut, Ali Polat, M. Demirel","doi":"10.25288/TJB.559947","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.559947","url":null,"abstract":"Bu calismada, 2 Mart 2017 tarihinde saat 14.06’da Adiyaman ili Samsat ilcesine 2.5 km uzaklikta, yerin yaklasik 10 km derinliginde meydana gelen 5.5 Mw buyuklugundeki depremin bolgede yuzey deformasyonlari olusturup olusturmadigi, Yapay Aciklik Radar Interferometrisi (InSAR) yontemi ve arazi gozlemleriyle incelenmistir. Deprem oncesi ve deprem sonrasina ait Sentinel-1A uydusunun iki yapay aciklik radari (SAR) goruntusu analiz edilerek olusturulan interferogramdan deformasyon belirlenmeye calisilmistir. Interferogramin degerlendirilmesi sonucunda bolgede uydu bakis yonunde (LoS) yaklasik 2.5 cm civarinda bir yuzey deformasyonunun meydana geldigi gozlenmistir. Bu deformasyon daha cok Samsat ilcesi yakin kuzeydogusunda yogunlasmistir. Bolgede depremin hemen sonrasinda yapilan ayrintili saha incelemeleri sonucunda ise herhangi bir yuzey kiriginin olusmadigi, buna karsin bazi alanlarda yersel catlaklar seklinde yuzey deformasyonlarinin gelistigi saptanmistir. Depremin, Samsat Ilcesinin yaklasik 5 km kuzeyinden gecen ve TPAO tarafindan Samsat Fayi olarak adlandirilan fay uzerinde gelistigi anlasilmaktadir. Ana sok sonrasi bolgede meydana gelen 400’u askin artci sarsintinin kabaca K40-50B gidisli bir cizgisellik uzerinde yogunlastigi gorulmektedir. Sahada yapilan gozlemlerde de hasar dagiliminin ozellikle bu hat boyunca gelistigi dikkat cekicidir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42995184","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Teksas’in merkezinde yer alan Edwards akiferi uzerinde yapilan hidrojeolojik arastirmalarda kullanilan jeofizik yontemler onemli bir bilesen olmustur. Jeolojik yapiyi ve stratigrafiyi haritalamak, gomulu obruklarin ve magaralarin yerlerini tespit etmek icin cesitli elektrik ve elektromanyetik yontemler kullanilmistir. Jeofizik yontemler ayrica Balcones Fay Zonu’nda (BFZ) yer alan faylari ve kiriklari tanimlayabilmek icin de kullanilmistir. Austin bolgesindeki Edwards akiferi boyunca alti ayri sahada yurutulen calismalar, gomulu magaralarin ve obruklarin konumlari ile bolgedeki fay karakterizasyonlarinin iki boyutlu (2B) ve uc boyutlu (3B) ozdirenc ve dogal potansiyel (SP) yontemlerinin butunlesik kullanimi ile en iyi sekilde belirlenebilecegini gostermistir. Yer radari, induksiyon polarizasyon ve sismik kirilma tomografisi gibi ilave jeofizik yontemler kullanilarak da faylar ve karstik yapilar belirlenebilir. Bununla birlikte, yontemlerin basarili bir sekilde uygulanmasinin bolgeye ozgu oldugu belirtilmelidir; farkli bolgelerde yapilan calismalarda karstik yapilarin arastirilmasinda farkli jeofizik yontemler farkli cevaplar verebilir ve farkli birincil jeofizik yontemler tercih edilebilir.
得克萨斯州工厂中心的地质化合物由水文地质气体组成,一定是第十分子之一。为了绘制地质结构和地层学图,大块薄片和杂志的位置都使用了勇敢的电学和电磁化合物。地球物理元素也用于识别位于Balcones Fay区(BFZ)的文件和电路。在奥斯汀的轨道上,爱德华轴的六维calims、整体磁轭和obruchar位置(2B)的纤维特性的总使用以及中值(3B)孤立和自然电位(SP)分量可以以尽可能好的方式确定。地球雷达、感应、偏振和对称间隙层析成像可以通过添加有用和热结构形式的地球物理化合物来定义。Bununla birlikte,yontemlerin basarili bir sekilde vigulanmassinin bolgeye ozgu oldugu belitilmeidir;在不同的情况下,不同的地质化合物可以对由热植物制成的calims产生不同的反应,并且可以选择不同的地质混合物。
{"title":"Amerika, Orta Teksas’ta Yer Alan Edwards Akiferi’nde Karstik Yapıların ve Fay Karakterizasyonunun Bütünleşik Jeofizik Yöntemler Kullanılarak Araştırılması","authors":"Mustafa Sarıbudak","doi":"10.25288/TJB.545084","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.545084","url":null,"abstract":"Teksas’in merkezinde yer alan Edwards akiferi uzerinde yapilan hidrojeolojik arastirmalarda kullanilan jeofizik yontemler onemli bir bilesen olmustur. Jeolojik yapiyi ve stratigrafiyi haritalamak, gomulu obruklarin ve magaralarin yerlerini tespit etmek icin cesitli elektrik ve elektromanyetik yontemler kullanilmistir. Jeofizik yontemler ayrica Balcones Fay Zonu’nda (BFZ) yer alan faylari ve kiriklari tanimlayabilmek icin de kullanilmistir. Austin bolgesindeki Edwards akiferi boyunca alti ayri sahada yurutulen calismalar, gomulu magaralarin ve obruklarin konumlari ile bolgedeki fay karakterizasyonlarinin iki boyutlu (2B) ve uc boyutlu (3B) ozdirenc ve dogal potansiyel (SP) yontemlerinin butunlesik kullanimi ile en iyi sekilde belirlenebilecegini gostermistir. Yer radari, induksiyon polarizasyon ve sismik kirilma tomografisi gibi ilave jeofizik yontemler kullanilarak da faylar ve karstik yapilar belirlenebilir. Bununla birlikte, yontemlerin basarili bir sekilde uygulanmasinin bolgeye ozgu oldugu belirtilmelidir; farkli bolgelerde yapilan calismalarda karstik yapilarin arastirilmasinda farkli jeofizik yontemler farkli cevaplar verebilir ve farkli birincil jeofizik yontemler tercih edilebilir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49045471","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Insanin doga icerisinde var olma cabasi, kendisini ekosistemin bir parcasi olmaktan cikarip dogayi kendi ihtiyacina uygun bir hâle getirme noktasina suruklemistir. Insanin doga ile olan bu mucadelesi suphesiz dogada farkli olceklerde tahribatlara sebep olmaktadir. Ortaya cikan bu tahribatin izleri ise jeolojik surecler icerisinde kayit altina alinmaktadir. Insanin dogaya etkileri ile ortaya cikan cevresel degisiklikler ise gunumuzde “antropojenik kirlilik” olarak isimlendirilmektedir. Insanin doga uzerindeki kalici izlerini tanimlamak amaciyla yapilan en ciddi calismalarin baslangici 19. yuzyilin ortalarina dayanmakta olsa da ozellikle antik Yunan ve Romali yazarlarin ve filozoflarin gunumuze ulasan eserlerinden de bu farkindaligin cok daha eskiye dayandigi bilinmektedir. Bu etkilerin yapilan gozlemler ve bilimsel metotlarla arastirilmaya baslanarak evrildigi son doneme dogru bircok arastirmaci, icinde bulundugumuz jeolojik seri olan Holosen’in zamansal olarak ayrilmasi ve Holosen’den sonra yeni bir jeolojik seri olarak Antroposen’e girilmesi gerektigini savunmaktadir. Aslinda bu gorus 19. yuzyilda defaatle dile getirilmis olsa da sonradan unutulmus ve 2000’li yillarin basindan itibaren tekrar gundeme getirilerek popularitesi artirilmistir. Bu zamansal ayrimin tekrar onerilmesinin ardindan, Antroposen’in varligi ve baslangici ile ilgili calismalar nispeten yogunlasmis ve bircok arastirmaci tarafindan tartisilan ve multidisipliner bir kapsamda irdelenen bilimsel bir konu hâline gelmistir. Gelecekte Antropojen ve Antroposen kavramlarinin netlestirilmesi ve detaylandirilmasi adina ele alinmasi gereken 2 ana unsur bulunmaktadir. Bunlar; (1) antropojenik etki/katkinin olculmesindeki standartlarin belirlenmesindeki ozellikle jeojenik problemler ve cozumu icin uygulanmasi gereken adimlar ve (2) Antroposen’in zamansal olarak ayrilmasinin artik kavramsal olarak tartismasindan cok, mutlak yas verileri ile desteklenebilecek calismalarin uretilmesinin gerekliligidir. Bu unsurlarin dikkate alinarak yapildigi farkli bolgelerdeki calismalar hic suphesiz antropojenik etkinin boyutunu ve Antroposen sinirinin zamansal ayrimini daha net bir bicimde ortaya koyacaktir.
{"title":"Antropojen ve Antroposen Kavramlarının Tarihsel Gelişimine Yerbilimsel Bir Bakış","authors":"Ökmen Sümer, Akın Alak, Arman Tekin","doi":"10.25288/tjb.605167","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/tjb.605167","url":null,"abstract":"Insanin doga icerisinde var olma cabasi, kendisini ekosistemin bir parcasi olmaktan cikarip dogayi kendi ihtiyacina uygun bir hâle getirme noktasina suruklemistir. Insanin doga ile olan bu mucadelesi suphesiz dogada farkli olceklerde tahribatlara sebep olmaktadir. Ortaya cikan bu tahribatin izleri ise jeolojik surecler icerisinde kayit altina alinmaktadir. Insanin dogaya etkileri ile ortaya cikan cevresel degisiklikler ise gunumuzde “antropojenik kirlilik” olarak isimlendirilmektedir. Insanin doga uzerindeki kalici izlerini tanimlamak amaciyla yapilan en ciddi calismalarin baslangici 19. yuzyilin ortalarina dayanmakta olsa da ozellikle antik Yunan ve Romali yazarlarin ve filozoflarin gunumuze ulasan eserlerinden de bu farkindaligin cok daha eskiye dayandigi bilinmektedir. Bu etkilerin yapilan gozlemler ve bilimsel metotlarla arastirilmaya baslanarak evrildigi son doneme dogru bircok arastirmaci, icinde bulundugumuz jeolojik seri olan Holosen’in zamansal olarak ayrilmasi ve Holosen’den sonra yeni bir jeolojik seri olarak Antroposen’e girilmesi gerektigini savunmaktadir. Aslinda bu gorus 19. yuzyilda defaatle dile getirilmis olsa da sonradan unutulmus ve 2000’li yillarin basindan itibaren tekrar gundeme getirilerek popularitesi artirilmistir. Bu zamansal ayrimin tekrar onerilmesinin ardindan, Antroposen’in varligi ve baslangici ile ilgili calismalar nispeten yogunlasmis ve bircok arastirmaci tarafindan tartisilan ve multidisipliner bir kapsamda irdelenen bilimsel bir konu hâline gelmistir. Gelecekte Antropojen ve Antroposen kavramlarinin netlestirilmesi ve detaylandirilmasi adina ele alinmasi gereken 2 ana unsur bulunmaktadir. Bunlar; (1) antropojenik etki/katkinin olculmesindeki standartlarin belirlenmesindeki ozellikle jeojenik problemler ve cozumu icin uygulanmasi gereken adimlar ve (2) Antroposen’in zamansal olarak ayrilmasinin artik kavramsal olarak tartismasindan cok, mutlak yas verileri ile desteklenebilecek calismalarin uretilmesinin gerekliligidir. Bu unsurlarin dikkate alinarak yapildigi farkli bolgelerdeki calismalar hic suphesiz antropojenik etkinin boyutunu ve Antroposen sinirinin zamansal ayrimini daha net bir bicimde ortaya koyacaktir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48249278","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada, Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu (Palu, Elazig) civarinda yuzeylenen Bitlis masifi ortu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve foraminifer iceriklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Olculen kesit boyunca kirectaslarindan Triyas’i karakterize eden stratigrafik dagilimlari acisindan buyuk oneme sahip olan foraminifer turleri tayin edilmistir. Istif icerisinde kaydedilen Triasina hantkeni Gec Triyas icin kilavuz fosil olarak kabul edilmektedir. Klavuz fosile orneklerde, Aulotortus sinuosus, Aulotortus friedli, Involutina sp., Galeanella? sp., Duostomina sp., Glomospira sp., Glomospirella sp., Duotaxis birmanica, Siphovalvulina sp., ve Reophax sp. foraminifer toplulugu eslik etmektedir. Bu turlere dayanilarak gec Noriyen-Resiyen yasini veren Triasina hantkeni zonu tanimlanmistir. Foraminifer turlerinin yani sira kesit icerisinde megalodontidler, algler, gastropod ve mercan fosilleri de bulunmaktadir. Bolgede yayilim gosteren bu karbonatlarin cokelim ortamlarini belirleyebilmek icin gerceklestirilen mikrofasiyes calismalari sonucunda; camurtasi, vaketasi-istiftasi ve pelletli biyoklastli istiftasi-tanetasi olmak uzere 3 mikrofasiyes tipi belirlenmistir. Mikrofasiyes tipleri, cokelimin lagun ve sig denizel ortamda gerceklestigini isaret etmektedir.
Bu calimada、Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu(Palu,Elazig)civarinda yuzeylenen Bitlis masifi or tu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve有孔虫iceriklenin ortaya konulmasi amaclanmistir。在Olcule的整个尖端,有孔虫的转弯是从Triya的地层皮层测量到的。Triasina选择的价格被认为是Gec Triyas的千瓦级化石。Klavuz化石装饰器,正弦Aulotortus sinusus,friedli Aulotorts,渐开线属,Galeanella?Duostomina sp.、Glomospira sp.、Gromospirella sp.、Duotaxis包含birmanica、Siphovalvulina sp.和Reophax sp.有孔虫。在这些旅行的基础上,通过了挪威居留法的特里亚西纳被确定为比赛场地。在花生冰、藻类、腹足类动物和汞磷中也发现了Furaminifer龟。为了确定玻利维亚这些二氧化碳排放的总体环境,预计将进行微观时尚校准;微冲洗的类型被定义为camurtase、vacetasi istiphtase和颗粒生物碎屑istiphtase。微灰化的类型表明我的焦炭是在液体和烟雾的气氛中。
{"title":"Palu (Elazığ) Civarında Yüzeylenen Bitlis Masifi Üst Triyas Karbonatlarının Foraminifer Biyostratigrafisi, Mikrofasiyes Analizleri ve Çökelim Ortamları","authors":"Ayşe Atakul Özdemir","doi":"10.25288/TJB.496325","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.496325","url":null,"abstract":"Bu calismada, Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu (Palu, Elazig) civarinda yuzeylenen Bitlis masifi ortu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve foraminifer iceriklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Olculen kesit boyunca kirectaslarindan Triyas’i karakterize eden stratigrafik dagilimlari acisindan buyuk oneme sahip olan foraminifer turleri tayin edilmistir. Istif icerisinde kaydedilen Triasina hantkeni Gec Triyas icin kilavuz fosil olarak kabul edilmektedir. Klavuz fosile orneklerde, Aulotortus sinuosus, Aulotortus friedli, Involutina sp., Galeanella? sp., Duostomina sp., Glomospira sp., Glomospirella sp., Duotaxis birmanica, Siphovalvulina sp., ve Reophax sp. foraminifer toplulugu eslik etmektedir. Bu turlere dayanilarak gec Noriyen-Resiyen yasini veren Triasina hantkeni zonu tanimlanmistir. Foraminifer turlerinin yani sira kesit icerisinde megalodontidler, algler, gastropod ve mercan fosilleri de bulunmaktadir. Bolgede yayilim gosteren bu karbonatlarin cokelim ortamlarini belirleyebilmek icin gerceklestirilen mikrofasiyes calismalari sonucunda; camurtasi, vaketasi-istiftasi ve pelletli biyoklastli istiftasi-tanetasi olmak uzere 3 mikrofasiyes tipi belirlenmistir. Mikrofasiyes tipleri, cokelimin lagun ve sig denizel ortamda gerceklestigini isaret etmektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69122264","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Son yillarda acik maden isletme sahalarinda haritacilik islemleri, gerek maliyet gerek zaman gerekse is guvenligi acisindan avantajli olan Insansiz Hava Araclari (IHA) kullanilarak gerceklestirilmektedir. IHA ile zorlu arazi sartlarinda kolay, hizli, yuksek hassasiyetli ve ekonomik olcumler yapilabilmektedir. Bu calismada, acik isletmelerde IHA tabanli haritalama uygulamalarinin avantajlari aciklanmistir. Bu kapsamda, IHA fotogrametrisiyle uretilen ortofoto haritalar, Sayisal Yukseklik Modelleri (SYM), dekapaj ve uretim miktari hesaplari, stok ve dokum hacmi tespiti ve deformasyon olcum calismalari sunulmustur.
{"title":"Açık Maden İşletmelerinde İnsansız Hava Aracı (İHA) Uygulamaları","authors":"Y. Gül","doi":"10.25288/TJB.519506","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.519506","url":null,"abstract":"Son yillarda acik maden isletme sahalarinda haritacilik islemleri, gerek maliyet gerek zaman gerekse is guvenligi acisindan avantajli olan Insansiz Hava Araclari (IHA) kullanilarak gerceklestirilmektedir. IHA ile zorlu arazi sartlarinda kolay, hizli, yuksek hassasiyetli ve ekonomik olcumler yapilabilmektedir. Bu calismada, acik isletmelerde IHA tabanli haritalama uygulamalarinin avantajlari aciklanmistir. Bu kapsamda, IHA fotogrametrisiyle uretilen ortofoto haritalar, Sayisal Yukseklik Modelleri (SYM), dekapaj ve uretim miktari hesaplari, stok ve dokum hacmi tespiti ve deformasyon olcum calismalari sunulmustur.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69122638","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15 km B-GB’sinda yer almaktadir. Calisma alaninda Gec Miyosen ile Pliyo-Kuvaterner yas araligina sahip kayac birimleri gozlenmektedir. Birimler alttan uste dogru Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu ile baslamakta ve uyumlu olarak Ust Pliyosen yasli Uzunyayla Formasyonu tarafindan uzerlenmektedir. Bu birimi ise uyumsuzlukla Pliyo-Kuvaterner yasli Gobekoren Volkanikleri ve Kuvaterner yasli aluvyonlar uzerlemektedir. Inceleme alaninda bulunan Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu, yaklasik olarak 200 m kalinliga sahip olup, kumtasi, camurtasi ve yer yer linyit bantlarindan olusmaktadir. Kangal Formasyonu’nun uzerine ise uyumlu olarak yerlesmis olan Uzunyayla Formasyonu Gastropotlu marn ve golsel kirectaslarindan olusmaktadir. Bu birimlerin uzerinde ise uyumsuz olarak Gec Pliyosen yasli yaklasik 10 m kalinliga sahip koyu kahve-siyah renkli, gozenekli, gaz bosluklu, masif ve cogunlukla sutunsu bazaltlardan, daha az trakibazaltlardan olusan Gobekoren Volkanikleri bulunmaktadir. Gobekoren Volkanikleri jeokimyasal olarak alkalen karakter sergilemekte ve hem mineralojik-petrografik hem de jeokimyasal olarak irdelendiginde bazaltlardan trakibazaltlara dogru olivin ve klinopiroksen fraksiyonlanmasinin gostermektedir. Gobekoren volkaniklerinde hafif nadir toprak elementlerin agir nadir toprak elementlere gore daha fazla zenginlesmis oldugu gozlenmistir. Bu durum magmadaki kristallenme esnasinda kabuksal kokenli malzeme katkisinin olabilecegine isaret etmektedir. Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltlardan bazaltlara dogru artis gostermektedir. Sivas Baseni icerisinde yer alan Gobekoren Volkanikleri litosferik incelmenin bir sonucu olarak olusmus, kitasal levha ici kokenli plato bazaltlarina karsilik gelmektedir.
Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15公里B-GB'sinda yer almaktadir。在卡利西姆的战场上,Miyosen和Pliyo Kuvaterner的夜晚对岩石部队拥有登陆车感到高兴。该单位假设Gec Miyosen Pliyosen的准确压力由Pliyasen大师的合法形成使用,与Gec Miyesen Pliyesen的合法形成一致。该组织参与不当使用Plyo Kuwait合法的Gobekoren火山和科威特合法的铝。Night Miyosen Pliyosen legal Kangal地层位于调查区,包含约200米口径、海滩、camurtsi和航天器。运河的使用形成与天麻的形成是一致的,受到了大理石和黄金的污染。在这些单元的区域内,如果你不是贩运者,Gobekoren火山不太可能位于夜晚Pliyosen的街道上,接近10米的咖啡黑、黄色、气态、巨大而舒适。当Gobekor火山被宣布为jeokimisal火山时,市场上观察到的酒精特征、矿物学、岩石学和chokinomal包括商人的直接橄榄和氯丙烯分馏。在戈贝科火山中,地球上的稀有元素通常比地球上的元素更丰富。在这种情况下,在结晶过程中,焦炭的概念可以被认为是一种可接受的成分。Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltladan bazaltlara dogru artis gostermekteddir。由于对位于Sivas Baseni冰盖内的Gobekoren火山进行了岩石圈调查,岩石圈高原市场是碳酸的。
{"title":"Pliyo-Kuvaterner Yaşlı Göbekören Volkaniklerinin Petrolojisi (Kangal-Sivas)","authors":"Taner Eki̇ci̇, Sultan Taş","doi":"10.25288/TJB.504069","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.504069","url":null,"abstract":"Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15 km B-GB’sinda yer almaktadir. Calisma alaninda Gec Miyosen ile Pliyo-Kuvaterner yas araligina sahip kayac birimleri gozlenmektedir. Birimler alttan uste dogru Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu ile baslamakta ve uyumlu olarak Ust Pliyosen yasli Uzunyayla Formasyonu tarafindan uzerlenmektedir. Bu birimi ise uyumsuzlukla Pliyo-Kuvaterner yasli Gobekoren Volkanikleri ve Kuvaterner yasli aluvyonlar uzerlemektedir. Inceleme alaninda bulunan Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu, yaklasik olarak 200 m kalinliga sahip olup, kumtasi, camurtasi ve yer yer linyit bantlarindan olusmaktadir. Kangal Formasyonu’nun uzerine ise uyumlu olarak yerlesmis olan Uzunyayla Formasyonu Gastropotlu marn ve golsel kirectaslarindan olusmaktadir. Bu birimlerin uzerinde ise uyumsuz olarak Gec Pliyosen yasli yaklasik 10 m kalinliga sahip koyu kahve-siyah renkli, gozenekli, gaz bosluklu, masif ve cogunlukla sutunsu bazaltlardan, daha az trakibazaltlardan olusan Gobekoren Volkanikleri bulunmaktadir. Gobekoren Volkanikleri jeokimyasal olarak alkalen karakter sergilemekte ve hem mineralojik-petrografik hem de jeokimyasal olarak irdelendiginde bazaltlardan trakibazaltlara dogru olivin ve klinopiroksen fraksiyonlanmasinin gostermektedir. Gobekoren volkaniklerinde hafif nadir toprak elementlerin agir nadir toprak elementlere gore daha fazla zenginlesmis oldugu gozlenmistir. Bu durum magmadaki kristallenme esnasinda kabuksal kokenli malzeme katkisinin olabilecegine isaret etmektedir. Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltlardan bazaltlara dogru artis gostermektedir. Sivas Baseni icerisinde yer alan Gobekoren Volkanikleri litosferik incelmenin bir sonucu olarak olusmus, kitasal levha ici kokenli plato bazaltlarina karsilik gelmektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48215526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mustafa Softa, Tahir Emre, Hasan Sözbi̇li̇r, Joel Q.G. Spencer, M. Turan
Dogu Pontidler, Arabistan-Avrasya levhalarinin yakinlasmasindan dolayi sikismali fay gecisi (transpressional) icerisinde, 0,5 mm’den fazla bir hizla “push-up” geometrisiyle yukselen aktif bir dag kusagidir. Soz konusu yukselim, Karadeniz’e cephe dag onlerinde ilk kez bu calismada haritalanan ara asmali (en echelon) geometrili egim/verev atimli normal fay segmentleri tarafindan karsilanmaktadir. Yaklasik 65 km uzunlugunda ve 1 km genisliginde 9 farkli parcadan olusan Guneydogu Karadeniz Fay zonu boyunca yapilan kinematik calismalarda egim acilari 60 o -90 o ve kayma acilari (rake) 32 o -90 o arasinda degisen ve sahil kesimindeki dag onlerini denetleyen cok sayida fay duzlemi olculmustur. Bu calismada varilan sonuclar, (i) Dogu Pontidler’in kiyi seridinde gozlenen bu faylanma, baslangicta σ1’in yatay konumlu oldugu sikismali bir ortamda olusan bindirme fayi ve ters bilesenli dogrultu atimli faylar nedeniyle kabuk kalinligini artirdigini ve bunun sonucunda yatayda olan σ1 dusey konuma gecerek eski zayiflik zonlarinin normal faylar seklinde yeniden calistigini, (ii) Guneydogu Karadeniz Fayi olarak tanimlanan bu zayiflik zonunun Kuvaterner’de yuzey faylanmasiyla sonuclanmis depremler urettigini ve bu nedenle Turkiye Diri Fay Haritasi’nda “Kuvaterner Fayi” sinifinda degerlendirilmesi gerektigini gostermektedir.
Dog Pontide是一个活跃的月亮,由于阿拉伯-欧洲杠杆的下降,它以超过0.5毫米的“向上推”几何形状上升。此外,在这些灾难中,地球表面首次通过最佳法线纤维段与几何结构交织在一起。在卡拉德尼兹-费伊南部地区,长约65公里,纬度1公里,有9个不同的部分,植物酸的总量在60到90°之间,火箭酸(rake)在32到-90°之间,以及控制它们的山在海滩上。这场灾难的结果包括(i)该系列中Dog Pontides的炎症,这导致了σ1炎症位于baslangicta的对称环境,导致了负面的负面影响,导致σ1 dusey恢复了以前贫困地区的正常档案,(ii)这个被称为黑海南部法伊的贫困地区的影响是由库瓦特纳的高冲击地震引起的,这就是为什么土耳其必须被转移到迪里法伊地图中的“库瓦特纳-法伊”类别。
{"title":"Kuvaterner Yaşlı Güneydoğu Karadeniz Fayı’nın Arazi Verileri ve Bunun Tektonik Önemi, Doğu Pontidler, Türkiye","authors":"Mustafa Softa, Tahir Emre, Hasan Sözbi̇li̇r, Joel Q.G. Spencer, M. Turan","doi":"10.25288/TJB.504050","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.504050","url":null,"abstract":"Dogu Pontidler, Arabistan-Avrasya levhalarinin yakinlasmasindan dolayi sikismali fay gecisi (transpressional) icerisinde, 0,5 mm’den fazla bir hizla “push-up” geometrisiyle yukselen aktif bir dag kusagidir. Soz konusu yukselim, Karadeniz’e cephe dag onlerinde ilk kez bu calismada haritalanan ara asmali (en echelon) geometrili egim/verev atimli normal fay segmentleri tarafindan karsilanmaktadir. Yaklasik 65 km uzunlugunda ve 1 km genisliginde 9 farkli parcadan olusan Guneydogu Karadeniz Fay zonu boyunca yapilan kinematik calismalarda egim acilari 60 o -90 o ve kayma acilari (rake) 32 o -90 o arasinda degisen ve sahil kesimindeki dag onlerini denetleyen cok sayida fay duzlemi olculmustur. Bu calismada varilan sonuclar, (i) Dogu Pontidler’in kiyi seridinde gozlenen bu faylanma, baslangicta σ1’in yatay konumlu oldugu sikismali bir ortamda olusan bindirme fayi ve ters bilesenli dogrultu atimli faylar nedeniyle kabuk kalinligini artirdigini ve bunun sonucunda yatayda olan σ1 dusey konuma gecerek eski zayiflik zonlarinin normal faylar seklinde yeniden calistigini, (ii) Guneydogu Karadeniz Fayi olarak tanimlanan bu zayiflik zonunun Kuvaterner’de yuzey faylanmasiyla sonuclanmis depremler urettigini ve bu nedenle Turkiye Diri Fay Haritasi’nda “Kuvaterner Fayi” sinifinda degerlendirilmesi gerektigini gostermektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43275453","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada Canakkale’ye bagli Guzelyali Koyu dolayindaki eski heyelan dokuntusu incelenmis ve ayrica Erenkoy kuzeydogusundaki tarihsel buyuk heyelanlarin izleri ortaya cikarilmistir. Bu kapsamda, soz konusu heyelanlarin olusum ve gelisim nedenlerini, jeolojik ve jeomorfolojik yontemlerle analiz ederek, heyelani olusturan hazirlayici ve tetikleyici etmenleri belirlemek amaclanmistir. Bu makalede 1875 Erenkoy-Canakkale Depremlerinin tetikledigi Erenkoy yakinindaki heyelanlarla ilgili veriler sunulmaktadir. Erenkoy-Guzelyali dolayindaki eski heyelanlar kompleksinin yayilim alani Canakkale dolayindaki en buyuk heyelan alanlarindan bir tanesidir. Tarihsel heyelan alaninin buyuklugu yaklasik 3.75 km’dir. Erenkoy yakinindaki bu tarihsel buyuk heyelanlar, iki karakteristik yeryuzu ozelikleri ile arazide fark edilmektedir. Bunlar yamacin dibinde duzensiz bicimde dokulmus halde yuzeyleyen kayaclarin karisik bir goruntu sunmasi ve kaymanin geldigi tepelerde konkav ya da keskin-duz gorunuslu kesik topografyadir. 1875 Erenkoy Depreminden sonraki yillarda alanda suregelen erozyon, heyelanin yuzeydeki bazi topografik verilerini kismen silmistir. Guzelyali koyu yakinindaki eski heyelan dokuntusunun ise cok sayida tekrarlayan akma (krip) tipi heyelanlarla olustugu dusunulmektedir. Birbiri arasinda belki de yuzyillar olan cok sayida tekrarlanmis olabilecek bu heyelanlarin bazilarinin bolge ve yakin dolayinda tarihsel donemlerde meydana gelmis depremlerle yer yer tetiklenmis olmasi olasidir. Guzelyali heyelan dokuntusu yakin gecmiste krip tipi heyelanlar olarak tekrar hareket etmistir. Eski heyelan dokuntusu Guzelyali yerlesim alaninin kuzeydogusundaki konutlar icin tehlikeli olmaktadir. Guzelyali Koyu’ndeki eski heyelan dokuntusu ve ilgili heyelanlarin ilk olusum yasi, Erenkoy Heyelanindan oncedir.
{"title":"Çanakkale Yöresi (KB Türkiye) Erenköy ve Güzelyalı Fosil Heyelanlarının Jeolojik ve Jeomorfolojik Analizi","authors":"Doğan Perinçek","doi":"10.25288/TJB.458432","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.458432","url":null,"abstract":"Bu calismada Canakkale’ye bagli Guzelyali Koyu dolayindaki eski heyelan dokuntusu incelenmis ve ayrica Erenkoy kuzeydogusundaki tarihsel buyuk heyelanlarin izleri ortaya cikarilmistir. Bu kapsamda, soz konusu heyelanlarin olusum ve gelisim nedenlerini, jeolojik ve jeomorfolojik yontemlerle analiz ederek, heyelani olusturan hazirlayici ve tetikleyici etmenleri belirlemek amaclanmistir. Bu makalede 1875 Erenkoy-Canakkale Depremlerinin tetikledigi Erenkoy yakinindaki heyelanlarla ilgili veriler sunulmaktadir. Erenkoy-Guzelyali dolayindaki eski heyelanlar kompleksinin yayilim alani Canakkale dolayindaki en buyuk heyelan alanlarindan bir tanesidir. Tarihsel heyelan alaninin buyuklugu yaklasik 3.75 km’dir. Erenkoy yakinindaki bu tarihsel buyuk heyelanlar, iki karakteristik yeryuzu ozelikleri ile arazide fark edilmektedir. Bunlar yamacin dibinde duzensiz bicimde dokulmus halde yuzeyleyen kayaclarin karisik bir goruntu sunmasi ve kaymanin geldigi tepelerde konkav ya da keskin-duz gorunuslu kesik topografyadir. 1875 Erenkoy Depreminden sonraki yillarda alanda suregelen erozyon, heyelanin yuzeydeki bazi topografik verilerini kismen silmistir. Guzelyali koyu yakinindaki eski heyelan dokuntusunun ise cok sayida tekrarlayan akma (krip) tipi heyelanlarla olustugu dusunulmektedir. Birbiri arasinda belki de yuzyillar olan cok sayida tekrarlanmis olabilecek bu heyelanlarin bazilarinin bolge ve yakin dolayinda tarihsel donemlerde meydana gelmis depremlerle yer yer tetiklenmis olmasi olasidir. Guzelyali heyelan dokuntusu yakin gecmiste krip tipi heyelanlar olarak tekrar hareket etmistir. Eski heyelan dokuntusu Guzelyali yerlesim alaninin kuzeydogusundaki konutlar icin tehlikeli olmaktadir. Guzelyali Koyu’ndeki eski heyelan dokuntusu ve ilgili heyelanlarin ilk olusum yasi, Erenkoy Heyelanindan oncedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-09-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46948081","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Engin Meriç, Atike Nazik, M. B. Yokeş, İpek F. Barut, Mustafa Kumral, Mustafa Eryilmaz, Fulya Yücesoy Eryilmaz, İbrahim Gündoğan, Bora Sonuvar, Feyza Dinçer
Dogu Ege Denizi kiyilarinda eski ve yeni termal kaynaklarin bulundugu alanlardaki yasamda degisiklikler ile ilgili olarak farkli canli topluluklari uzerinde bircok bilimsel calisma surdurulmektedir. Aliaga (Izmir) bolgesinde de termal kaynaklar bulunmaktadir. Birbirine yakin iki kaynak, Aliaga kuzeybatisi ile Karaagac Koyu kuzeybatisi arasindaki Ilica Burnu kiyi alanindadir. Sicakliklari sirasiyla 40°C ve 51°C dir. Calisma alaninda yer alan deniz tabani cokellerini kaya parcalari, cakil, kum, silt ve kil birimleri olusturmaktadir. Bu arastirmada, Ilica Burnu ile Tasli Burun arasinda kalan alanda deniz icinde farkli nokta ve derinliklerden alinmis olan 13 dip sediment ornegi incelenmistir. Sediment orneklerinde ICP-MS ile agir metal analizleri yapilmistir. Ayrica, kaynak suyu ve deniz yuzeyinden alinan sularda eser element analizleri sonucu ile toplam Alfa ve Beta Ozellikleri degerlendirilmistir. Amac, bu bolgede yer alan sicak su kaynaklarinin bentik foraminifer, ostrakod ve mollusk topluluklarina olan etkisini arastirarak meiobentik yasam kosullari hakkinda yorum yapmaktir. Calisilan orneklerde 32 cins ve 50 turden olusan tipik Ege Denizi foraminifer faunasinin baskin oldugu gozlenmistir. Bu bolge icin onemli bir ozellik, calisilan orneklerde, Ege Denizi Turkiye kiyilarinda sikca rastlanilan Amphistegina lobifera Larsen ile peneroplidlere ait herhangi bir cins ve ture ait fertlere rastlanilmamis olmasidir. Ostrakodlardan Akdeniz ve Ege Denizi’nde yaygin olarak bilinen 19 cins ve 28 tur bulunmustur. Mollusk faunasini ise gastropodlardan 9 cins ve 10 tur, bivalvlerden 14 cins ve 14 tur olusturmaktadir. Bulgulardan diger onemli bir ozellik ise, A11 numarali ornekte gozlenen cok sayida tekce jips kristallerinin varligidir. Bu bulgu, eski bir termal kaynagin gostergesidir. Ayrica, ayni ornekte agir metallerden cinko (Zn), kursun (Pb), bakir (Cu) ve arsenik (As) dagilimi en yuksek degerde bulunmustur. Bu orneklerde foraminifer turleri az sayida, ostrakod ve bivalvlerden ise birer tur saptanmistir.
就爱琴海南部的古代和新的热源而言,在使用不同的生活社区方面有许多科学计算。在阿利亚加,有热源。在两个来源附近,Aliaga西北部和Karagac Koyu西北部位于Ilica Burnu地区。钙区的温度分别为40°C和51°C,形成岩石、热、沙子、丝绸和粘土单元。在这种情况下,伊利卡-伯努和塔斯利-布伦之间的区域在海洋中的不同点和13个深座位的深度进行了检查。在分割饰品时,使用ICP-MS进行了灵活的金属分析。Ayrica,kaynak suyu ve deniz yuzeyinden alinan sularda eser element analizleri sonucu ile top am Alfa ve Beta Ozellikleri degerlendirimistir。Amac将通过强调温室气体对底栖有孔虫、介形虫和软体动物群落花园的影响来评论meaobentic合法化妆品。在calisilan饰品中,典型的Ege Navy有孔虫植物被32个基因和50只火鸡抑制。因此,我们没有属于海洋十大装饰物中的龙虾安菲斯特吉纳和准roplides的性别或仪式肥料。太平洋和爱琴海共有19个基因和28个回路。分子动物群由腹足类的9个基因和10个周期、双壳类的14个基因和14个周期组成。除了其他十进制章鱼外,数字A11是消耗的十进制jip晶体的总数。这个发现是一个古老的热源客人。此外,铁金属(Zn)、珊瑚(Pb)、巴克尔(Cu)和砷(As)处于最高点。在这些地方,磷虾的轮匝数量很少,被排斥和双壳类。
{"title":"Aliağa (İzmir) Kıyılarında Termal Su Kaynaklarının Meiobentik Topluluğa (Bentik Foraminifer, Ostrakod ve Mollusk) Etkisi","authors":"Engin Meriç, Atike Nazik, M. B. Yokeş, İpek F. Barut, Mustafa Kumral, Mustafa Eryilmaz, Fulya Yücesoy Eryilmaz, İbrahim Gündoğan, Bora Sonuvar, Feyza Dinçer","doi":"10.25288/TJB.459774","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.459774","url":null,"abstract":"Dogu Ege Denizi kiyilarinda eski ve yeni termal kaynaklarin bulundugu alanlardaki yasamda degisiklikler ile ilgili olarak farkli canli topluluklari uzerinde bircok bilimsel calisma surdurulmektedir. Aliaga (Izmir) bolgesinde de termal kaynaklar bulunmaktadir. Birbirine yakin iki kaynak, Aliaga kuzeybatisi ile Karaagac Koyu kuzeybatisi arasindaki Ilica Burnu kiyi alanindadir. Sicakliklari sirasiyla 40°C ve 51°C dir. Calisma alaninda yer alan deniz tabani cokellerini kaya parcalari, cakil, kum, silt ve kil birimleri olusturmaktadir. Bu arastirmada, Ilica Burnu ile Tasli Burun arasinda kalan alanda deniz icinde farkli nokta ve derinliklerden alinmis olan 13 dip sediment ornegi incelenmistir. Sediment orneklerinde ICP-MS ile agir metal analizleri yapilmistir. Ayrica, kaynak suyu ve deniz yuzeyinden alinan sularda eser element analizleri sonucu ile toplam Alfa ve Beta Ozellikleri degerlendirilmistir. Amac, bu bolgede yer alan sicak su kaynaklarinin bentik foraminifer, ostrakod ve mollusk topluluklarina olan etkisini arastirarak meiobentik yasam kosullari hakkinda yorum yapmaktir. Calisilan orneklerde 32 cins ve 50 turden olusan tipik Ege Denizi foraminifer faunasinin baskin oldugu gozlenmistir. Bu bolge icin onemli bir ozellik, calisilan orneklerde, Ege Denizi Turkiye kiyilarinda sikca rastlanilan Amphistegina lobifera Larsen ile peneroplidlere ait herhangi bir cins ve ture ait fertlere rastlanilmamis olmasidir. Ostrakodlardan Akdeniz ve Ege Denizi’nde yaygin olarak bilinen 19 cins ve 28 tur bulunmustur. Mollusk faunasini ise gastropodlardan 9 cins ve 10 tur, bivalvlerden 14 cins ve 14 tur olusturmaktadir. Bulgulardan diger onemli bir ozellik ise, A11 numarali ornekte gozlenen cok sayida tekce jips kristallerinin varligidir. Bu bulgu, eski bir termal kaynagin gostergesidir. Ayrica, ayni ornekte agir metallerden cinko (Zn), kursun (Pb), bakir (Cu) ve arsenik (As) dagilimi en yuksek degerde bulunmustur. Bu orneklerde foraminifer turleri az sayida, ostrakod ve bivalvlerden ise birer tur saptanmistir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-09-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41675811","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}