Orhan Tatar, Fikret Koçbulut, Ali Polat, M. Demirel
Bu calismada, 2 Mart 2017 tarihinde saat 14.06’da Adiyaman ili Samsat ilcesine 2.5 km uzaklikta, yerin yaklasik 10 km derinliginde meydana gelen 5.5 Mw buyuklugundeki depremin bolgede yuzey deformasyonlari olusturup olusturmadigi, Yapay Aciklik Radar Interferometrisi (InSAR) yontemi ve arazi gozlemleriyle incelenmistir. Deprem oncesi ve deprem sonrasina ait Sentinel-1A uydusunun iki yapay aciklik radari (SAR) goruntusu analiz edilerek olusturulan interferogramdan deformasyon belirlenmeye calisilmistir. Interferogramin degerlendirilmesi sonucunda bolgede uydu bakis yonunde (LoS) yaklasik 2.5 cm civarinda bir yuzey deformasyonunun meydana geldigi gozlenmistir. Bu deformasyon daha cok Samsat ilcesi yakin kuzeydogusunda yogunlasmistir. Bolgede depremin hemen sonrasinda yapilan ayrintili saha incelemeleri sonucunda ise herhangi bir yuzey kiriginin olusmadigi, buna karsin bazi alanlarda yersel catlaklar seklinde yuzey deformasyonlarinin gelistigi saptanmistir. Depremin, Samsat Ilcesinin yaklasik 5 km kuzeyinden gecen ve TPAO tarafindan Samsat Fayi olarak adlandirilan fay uzerinde gelistigi anlasilmaktadir. Ana sok sonrasi bolgede meydana gelen 400’u askin artci sarsintinin kabaca K40-50B gidisli bir cizgisellik uzerinde yogunlastigi gorulmektedir. Sahada yapilan gozlemlerde de hasar dagiliminin ozellikle bu hat boyunca gelistigi dikkat cekicidir.
{"title":"02.03.2017 ve 24.04.2018 Samsat (Adıyaman) Depremleri ve Bölgesel Sismotektonik İçindeki Önemi","authors":"Orhan Tatar, Fikret Koçbulut, Ali Polat, M. Demirel","doi":"10.25288/TJB.559947","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.559947","url":null,"abstract":"Bu calismada, 2 Mart 2017 tarihinde saat 14.06’da Adiyaman ili Samsat ilcesine 2.5 km uzaklikta, yerin yaklasik 10 km derinliginde meydana gelen 5.5 Mw buyuklugundeki depremin bolgede yuzey deformasyonlari olusturup olusturmadigi, Yapay Aciklik Radar Interferometrisi (InSAR) yontemi ve arazi gozlemleriyle incelenmistir. Deprem oncesi ve deprem sonrasina ait Sentinel-1A uydusunun iki yapay aciklik radari (SAR) goruntusu analiz edilerek olusturulan interferogramdan deformasyon belirlenmeye calisilmistir. Interferogramin degerlendirilmesi sonucunda bolgede uydu bakis yonunde (LoS) yaklasik 2.5 cm civarinda bir yuzey deformasyonunun meydana geldigi gozlenmistir. Bu deformasyon daha cok Samsat ilcesi yakin kuzeydogusunda yogunlasmistir. Bolgede depremin hemen sonrasinda yapilan ayrintili saha incelemeleri sonucunda ise herhangi bir yuzey kiriginin olusmadigi, buna karsin bazi alanlarda yersel catlaklar seklinde yuzey deformasyonlarinin gelistigi saptanmistir. Depremin, Samsat Ilcesinin yaklasik 5 km kuzeyinden gecen ve TPAO tarafindan Samsat Fayi olarak adlandirilan fay uzerinde gelistigi anlasilmaktadir. Ana sok sonrasi bolgede meydana gelen 400’u askin artci sarsintinin kabaca K40-50B gidisli bir cizgisellik uzerinde yogunlastigi gorulmektedir. Sahada yapilan gozlemlerde de hasar dagiliminin ozellikle bu hat boyunca gelistigi dikkat cekicidir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42995184","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Teksas’in merkezinde yer alan Edwards akiferi uzerinde yapilan hidrojeolojik arastirmalarda kullanilan jeofizik yontemler onemli bir bilesen olmustur. Jeolojik yapiyi ve stratigrafiyi haritalamak, gomulu obruklarin ve magaralarin yerlerini tespit etmek icin cesitli elektrik ve elektromanyetik yontemler kullanilmistir. Jeofizik yontemler ayrica Balcones Fay Zonu’nda (BFZ) yer alan faylari ve kiriklari tanimlayabilmek icin de kullanilmistir. Austin bolgesindeki Edwards akiferi boyunca alti ayri sahada yurutulen calismalar, gomulu magaralarin ve obruklarin konumlari ile bolgedeki fay karakterizasyonlarinin iki boyutlu (2B) ve uc boyutlu (3B) ozdirenc ve dogal potansiyel (SP) yontemlerinin butunlesik kullanimi ile en iyi sekilde belirlenebilecegini gostermistir. Yer radari, induksiyon polarizasyon ve sismik kirilma tomografisi gibi ilave jeofizik yontemler kullanilarak da faylar ve karstik yapilar belirlenebilir. Bununla birlikte, yontemlerin basarili bir sekilde uygulanmasinin bolgeye ozgu oldugu belirtilmelidir; farkli bolgelerde yapilan calismalarda karstik yapilarin arastirilmasinda farkli jeofizik yontemler farkli cevaplar verebilir ve farkli birincil jeofizik yontemler tercih edilebilir.
得克萨斯州工厂中心的地质化合物由水文地质气体组成,一定是第十分子之一。为了绘制地质结构和地层学图,大块薄片和杂志的位置都使用了勇敢的电学和电磁化合物。地球物理元素也用于识别位于Balcones Fay区(BFZ)的文件和电路。在奥斯汀的轨道上,爱德华轴的六维calims、整体磁轭和obruchar位置(2B)的纤维特性的总使用以及中值(3B)孤立和自然电位(SP)分量可以以尽可能好的方式确定。地球雷达、感应、偏振和对称间隙层析成像可以通过添加有用和热结构形式的地球物理化合物来定义。Bununla birlikte,yontemlerin basarili bir sekilde vigulanmassinin bolgeye ozgu oldugu belitilmeidir;在不同的情况下,不同的地质化合物可以对由热植物制成的calims产生不同的反应,并且可以选择不同的地质混合物。
{"title":"Amerika, Orta Teksas’ta Yer Alan Edwards Akiferi’nde Karstik Yapıların ve Fay Karakterizasyonunun Bütünleşik Jeofizik Yöntemler Kullanılarak Araştırılması","authors":"Mustafa Sarıbudak","doi":"10.25288/TJB.545084","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.545084","url":null,"abstract":"Teksas’in merkezinde yer alan Edwards akiferi uzerinde yapilan hidrojeolojik arastirmalarda kullanilan jeofizik yontemler onemli bir bilesen olmustur. Jeolojik yapiyi ve stratigrafiyi haritalamak, gomulu obruklarin ve magaralarin yerlerini tespit etmek icin cesitli elektrik ve elektromanyetik yontemler kullanilmistir. Jeofizik yontemler ayrica Balcones Fay Zonu’nda (BFZ) yer alan faylari ve kiriklari tanimlayabilmek icin de kullanilmistir. Austin bolgesindeki Edwards akiferi boyunca alti ayri sahada yurutulen calismalar, gomulu magaralarin ve obruklarin konumlari ile bolgedeki fay karakterizasyonlarinin iki boyutlu (2B) ve uc boyutlu (3B) ozdirenc ve dogal potansiyel (SP) yontemlerinin butunlesik kullanimi ile en iyi sekilde belirlenebilecegini gostermistir. Yer radari, induksiyon polarizasyon ve sismik kirilma tomografisi gibi ilave jeofizik yontemler kullanilarak da faylar ve karstik yapilar belirlenebilir. Bununla birlikte, yontemlerin basarili bir sekilde uygulanmasinin bolgeye ozgu oldugu belirtilmelidir; farkli bolgelerde yapilan calismalarda karstik yapilarin arastirilmasinda farkli jeofizik yontemler farkli cevaplar verebilir ve farkli birincil jeofizik yontemler tercih edilebilir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49045471","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Insanin doga icerisinde var olma cabasi, kendisini ekosistemin bir parcasi olmaktan cikarip dogayi kendi ihtiyacina uygun bir hâle getirme noktasina suruklemistir. Insanin doga ile olan bu mucadelesi suphesiz dogada farkli olceklerde tahribatlara sebep olmaktadir. Ortaya cikan bu tahribatin izleri ise jeolojik surecler icerisinde kayit altina alinmaktadir. Insanin dogaya etkileri ile ortaya cikan cevresel degisiklikler ise gunumuzde “antropojenik kirlilik” olarak isimlendirilmektedir. Insanin doga uzerindeki kalici izlerini tanimlamak amaciyla yapilan en ciddi calismalarin baslangici 19. yuzyilin ortalarina dayanmakta olsa da ozellikle antik Yunan ve Romali yazarlarin ve filozoflarin gunumuze ulasan eserlerinden de bu farkindaligin cok daha eskiye dayandigi bilinmektedir. Bu etkilerin yapilan gozlemler ve bilimsel metotlarla arastirilmaya baslanarak evrildigi son doneme dogru bircok arastirmaci, icinde bulundugumuz jeolojik seri olan Holosen’in zamansal olarak ayrilmasi ve Holosen’den sonra yeni bir jeolojik seri olarak Antroposen’e girilmesi gerektigini savunmaktadir. Aslinda bu gorus 19. yuzyilda defaatle dile getirilmis olsa da sonradan unutulmus ve 2000’li yillarin basindan itibaren tekrar gundeme getirilerek popularitesi artirilmistir. Bu zamansal ayrimin tekrar onerilmesinin ardindan, Antroposen’in varligi ve baslangici ile ilgili calismalar nispeten yogunlasmis ve bircok arastirmaci tarafindan tartisilan ve multidisipliner bir kapsamda irdelenen bilimsel bir konu hâline gelmistir. Gelecekte Antropojen ve Antroposen kavramlarinin netlestirilmesi ve detaylandirilmasi adina ele alinmasi gereken 2 ana unsur bulunmaktadir. Bunlar; (1) antropojenik etki/katkinin olculmesindeki standartlarin belirlenmesindeki ozellikle jeojenik problemler ve cozumu icin uygulanmasi gereken adimlar ve (2) Antroposen’in zamansal olarak ayrilmasinin artik kavramsal olarak tartismasindan cok, mutlak yas verileri ile desteklenebilecek calismalarin uretilmesinin gerekliligidir. Bu unsurlarin dikkate alinarak yapildigi farkli bolgelerdeki calismalar hic suphesiz antropojenik etkinin boyutunu ve Antroposen sinirinin zamansal ayrimini daha net bir bicimde ortaya koyacaktir.
{"title":"Antropojen ve Antroposen Kavramlarının Tarihsel Gelişimine Yerbilimsel Bir Bakış","authors":"Ökmen Sümer, Akın Alak, Arman Tekin","doi":"10.25288/tjb.605167","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/tjb.605167","url":null,"abstract":"Insanin doga icerisinde var olma cabasi, kendisini ekosistemin bir parcasi olmaktan cikarip dogayi kendi ihtiyacina uygun bir hâle getirme noktasina suruklemistir. Insanin doga ile olan bu mucadelesi suphesiz dogada farkli olceklerde tahribatlara sebep olmaktadir. Ortaya cikan bu tahribatin izleri ise jeolojik surecler icerisinde kayit altina alinmaktadir. Insanin dogaya etkileri ile ortaya cikan cevresel degisiklikler ise gunumuzde “antropojenik kirlilik” olarak isimlendirilmektedir. Insanin doga uzerindeki kalici izlerini tanimlamak amaciyla yapilan en ciddi calismalarin baslangici 19. yuzyilin ortalarina dayanmakta olsa da ozellikle antik Yunan ve Romali yazarlarin ve filozoflarin gunumuze ulasan eserlerinden de bu farkindaligin cok daha eskiye dayandigi bilinmektedir. Bu etkilerin yapilan gozlemler ve bilimsel metotlarla arastirilmaya baslanarak evrildigi son doneme dogru bircok arastirmaci, icinde bulundugumuz jeolojik seri olan Holosen’in zamansal olarak ayrilmasi ve Holosen’den sonra yeni bir jeolojik seri olarak Antroposen’e girilmesi gerektigini savunmaktadir. Aslinda bu gorus 19. yuzyilda defaatle dile getirilmis olsa da sonradan unutulmus ve 2000’li yillarin basindan itibaren tekrar gundeme getirilerek popularitesi artirilmistir. Bu zamansal ayrimin tekrar onerilmesinin ardindan, Antroposen’in varligi ve baslangici ile ilgili calismalar nispeten yogunlasmis ve bircok arastirmaci tarafindan tartisilan ve multidisipliner bir kapsamda irdelenen bilimsel bir konu hâline gelmistir. Gelecekte Antropojen ve Antroposen kavramlarinin netlestirilmesi ve detaylandirilmasi adina ele alinmasi gereken 2 ana unsur bulunmaktadir. Bunlar; (1) antropojenik etki/katkinin olculmesindeki standartlarin belirlenmesindeki ozellikle jeojenik problemler ve cozumu icin uygulanmasi gereken adimlar ve (2) Antroposen’in zamansal olarak ayrilmasinin artik kavramsal olarak tartismasindan cok, mutlak yas verileri ile desteklenebilecek calismalarin uretilmesinin gerekliligidir. Bu unsurlarin dikkate alinarak yapildigi farkli bolgelerdeki calismalar hic suphesiz antropojenik etkinin boyutunu ve Antroposen sinirinin zamansal ayrimini daha net bir bicimde ortaya koyacaktir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48249278","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada, Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu (Palu, Elazig) civarinda yuzeylenen Bitlis masifi ortu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve foraminifer iceriklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Olculen kesit boyunca kirectaslarindan Triyas’i karakterize eden stratigrafik dagilimlari acisindan buyuk oneme sahip olan foraminifer turleri tayin edilmistir. Istif icerisinde kaydedilen Triasina hantkeni Gec Triyas icin kilavuz fosil olarak kabul edilmektedir. Klavuz fosile orneklerde, Aulotortus sinuosus, Aulotortus friedli, Involutina sp., Galeanella? sp., Duostomina sp., Glomospira sp., Glomospirella sp., Duotaxis birmanica, Siphovalvulina sp., ve Reophax sp. foraminifer toplulugu eslik etmektedir. Bu turlere dayanilarak gec Noriyen-Resiyen yasini veren Triasina hantkeni zonu tanimlanmistir. Foraminifer turlerinin yani sira kesit icerisinde megalodontidler, algler, gastropod ve mercan fosilleri de bulunmaktadir. Bolgede yayilim gosteren bu karbonatlarin cokelim ortamlarini belirleyebilmek icin gerceklestirilen mikrofasiyes calismalari sonucunda; camurtasi, vaketasi-istiftasi ve pelletli biyoklastli istiftasi-tanetasi olmak uzere 3 mikrofasiyes tipi belirlenmistir. Mikrofasiyes tipleri, cokelimin lagun ve sig denizel ortamda gerceklestigini isaret etmektedir.
Bu calimada、Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu(Palu,Elazig)civarinda yuzeylenen Bitlis masifi or tu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve有孔虫iceriklenin ortaya konulmasi amaclanmistir。在Olcule的整个尖端,有孔虫的转弯是从Triya的地层皮层测量到的。Triasina选择的价格被认为是Gec Triyas的千瓦级化石。Klavuz化石装饰器,正弦Aulotortus sinusus,friedli Aulotorts,渐开线属,Galeanella?Duostomina sp.、Glomospira sp.、Gromospirella sp.、Duotaxis包含birmanica、Siphovalvulina sp.和Reophax sp.有孔虫。在这些旅行的基础上,通过了挪威居留法的特里亚西纳被确定为比赛场地。在花生冰、藻类、腹足类动物和汞磷中也发现了Furaminifer龟。为了确定玻利维亚这些二氧化碳排放的总体环境,预计将进行微观时尚校准;微冲洗的类型被定义为camurtase、vacetasi istiphtase和颗粒生物碎屑istiphtase。微灰化的类型表明我的焦炭是在液体和烟雾的气氛中。
{"title":"Palu (Elazığ) Civarında Yüzeylenen Bitlis Masifi Üst Triyas Karbonatlarının Foraminifer Biyostratigrafisi, Mikrofasiyes Analizleri ve Çökelim Ortamları","authors":"Ayşe Atakul Özdemir","doi":"10.25288/TJB.496325","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.496325","url":null,"abstract":"Bu calismada, Elazig il sinirlari icinde Cakmakkaya koyu (Palu, Elazig) civarinda yuzeylenen Bitlis masifi ortu birimleri icerisinde yeralan Ust Triyas karbonatli kayaclarin mikrofasiyes ozelliklerinin ve foraminifer iceriklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Olculen kesit boyunca kirectaslarindan Triyas’i karakterize eden stratigrafik dagilimlari acisindan buyuk oneme sahip olan foraminifer turleri tayin edilmistir. Istif icerisinde kaydedilen Triasina hantkeni Gec Triyas icin kilavuz fosil olarak kabul edilmektedir. Klavuz fosile orneklerde, Aulotortus sinuosus, Aulotortus friedli, Involutina sp., Galeanella? sp., Duostomina sp., Glomospira sp., Glomospirella sp., Duotaxis birmanica, Siphovalvulina sp., ve Reophax sp. foraminifer toplulugu eslik etmektedir. Bu turlere dayanilarak gec Noriyen-Resiyen yasini veren Triasina hantkeni zonu tanimlanmistir. Foraminifer turlerinin yani sira kesit icerisinde megalodontidler, algler, gastropod ve mercan fosilleri de bulunmaktadir. Bolgede yayilim gosteren bu karbonatlarin cokelim ortamlarini belirleyebilmek icin gerceklestirilen mikrofasiyes calismalari sonucunda; camurtasi, vaketasi-istiftasi ve pelletli biyoklastli istiftasi-tanetasi olmak uzere 3 mikrofasiyes tipi belirlenmistir. Mikrofasiyes tipleri, cokelimin lagun ve sig denizel ortamda gerceklestigini isaret etmektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69122264","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Son yillarda acik maden isletme sahalarinda haritacilik islemleri, gerek maliyet gerek zaman gerekse is guvenligi acisindan avantajli olan Insansiz Hava Araclari (IHA) kullanilarak gerceklestirilmektedir. IHA ile zorlu arazi sartlarinda kolay, hizli, yuksek hassasiyetli ve ekonomik olcumler yapilabilmektedir. Bu calismada, acik isletmelerde IHA tabanli haritalama uygulamalarinin avantajlari aciklanmistir. Bu kapsamda, IHA fotogrametrisiyle uretilen ortofoto haritalar, Sayisal Yukseklik Modelleri (SYM), dekapaj ve uretim miktari hesaplari, stok ve dokum hacmi tespiti ve deformasyon olcum calismalari sunulmustur.
{"title":"Açık Maden İşletmelerinde İnsansız Hava Aracı (İHA) Uygulamaları","authors":"Y. Gül","doi":"10.25288/TJB.519506","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.519506","url":null,"abstract":"Son yillarda acik maden isletme sahalarinda haritacilik islemleri, gerek maliyet gerek zaman gerekse is guvenligi acisindan avantajli olan Insansiz Hava Araclari (IHA) kullanilarak gerceklestirilmektedir. IHA ile zorlu arazi sartlarinda kolay, hizli, yuksek hassasiyetli ve ekonomik olcumler yapilabilmektedir. Bu calismada, acik isletmelerde IHA tabanli haritalama uygulamalarinin avantajlari aciklanmistir. Bu kapsamda, IHA fotogrametrisiyle uretilen ortofoto haritalar, Sayisal Yukseklik Modelleri (SYM), dekapaj ve uretim miktari hesaplari, stok ve dokum hacmi tespiti ve deformasyon olcum calismalari sunulmustur.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2019-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69122638","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15 km B-GB’sinda yer almaktadir. Calisma alaninda Gec Miyosen ile Pliyo-Kuvaterner yas araligina sahip kayac birimleri gozlenmektedir. Birimler alttan uste dogru Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu ile baslamakta ve uyumlu olarak Ust Pliyosen yasli Uzunyayla Formasyonu tarafindan uzerlenmektedir. Bu birimi ise uyumsuzlukla Pliyo-Kuvaterner yasli Gobekoren Volkanikleri ve Kuvaterner yasli aluvyonlar uzerlemektedir. Inceleme alaninda bulunan Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu, yaklasik olarak 200 m kalinliga sahip olup, kumtasi, camurtasi ve yer yer linyit bantlarindan olusmaktadir. Kangal Formasyonu’nun uzerine ise uyumlu olarak yerlesmis olan Uzunyayla Formasyonu Gastropotlu marn ve golsel kirectaslarindan olusmaktadir. Bu birimlerin uzerinde ise uyumsuz olarak Gec Pliyosen yasli yaklasik 10 m kalinliga sahip koyu kahve-siyah renkli, gozenekli, gaz bosluklu, masif ve cogunlukla sutunsu bazaltlardan, daha az trakibazaltlardan olusan Gobekoren Volkanikleri bulunmaktadir. Gobekoren Volkanikleri jeokimyasal olarak alkalen karakter sergilemekte ve hem mineralojik-petrografik hem de jeokimyasal olarak irdelendiginde bazaltlardan trakibazaltlara dogru olivin ve klinopiroksen fraksiyonlanmasinin gostermektedir. Gobekoren volkaniklerinde hafif nadir toprak elementlerin agir nadir toprak elementlere gore daha fazla zenginlesmis oldugu gozlenmistir. Bu durum magmadaki kristallenme esnasinda kabuksal kokenli malzeme katkisinin olabilecegine isaret etmektedir. Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltlardan bazaltlara dogru artis gostermektedir. Sivas Baseni icerisinde yer alan Gobekoren Volkanikleri litosferik incelmenin bir sonucu olarak olusmus, kitasal levha ici kokenli plato bazaltlarina karsilik gelmektedir.
Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15公里B-GB'sinda yer almaktadir。在卡利西姆的战场上,Miyosen和Pliyo Kuvaterner的夜晚对岩石部队拥有登陆车感到高兴。该单位假设Gec Miyosen Pliyosen的准确压力由Pliyasen大师的合法形成使用,与Gec Miyesen Pliyesen的合法形成一致。该组织参与不当使用Plyo Kuwait合法的Gobekoren火山和科威特合法的铝。Night Miyosen Pliyosen legal Kangal地层位于调查区,包含约200米口径、海滩、camurtsi和航天器。运河的使用形成与天麻的形成是一致的,受到了大理石和黄金的污染。在这些单元的区域内,如果你不是贩运者,Gobekoren火山不太可能位于夜晚Pliyosen的街道上,接近10米的咖啡黑、黄色、气态、巨大而舒适。当Gobekor火山被宣布为jeokimisal火山时,市场上观察到的酒精特征、矿物学、岩石学和chokinomal包括商人的直接橄榄和氯丙烯分馏。在戈贝科火山中,地球上的稀有元素通常比地球上的元素更丰富。在这种情况下,在结晶过程中,焦炭的概念可以被认为是一种可接受的成分。Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltladan bazaltlara dogru artis gostermekteddir。由于对位于Sivas Baseni冰盖内的Gobekoren火山进行了岩石圈调查,岩石圈高原市场是碳酸的。
{"title":"Pliyo-Kuvaterner Yaşlı Göbekören Volkaniklerinin Petrolojisi (Kangal-Sivas)","authors":"Taner Eki̇ci̇, Sultan Taş","doi":"10.25288/TJB.504069","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.504069","url":null,"abstract":"Calisma alani Sivas iline bagli Kangal ilcesinin 15 km B-GB’sinda yer almaktadir. Calisma alaninda Gec Miyosen ile Pliyo-Kuvaterner yas araligina sahip kayac birimleri gozlenmektedir. Birimler alttan uste dogru Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu ile baslamakta ve uyumlu olarak Ust Pliyosen yasli Uzunyayla Formasyonu tarafindan uzerlenmektedir. Bu birimi ise uyumsuzlukla Pliyo-Kuvaterner yasli Gobekoren Volkanikleri ve Kuvaterner yasli aluvyonlar uzerlemektedir. Inceleme alaninda bulunan Gec Miyosen-Pliyosen yasli Kangal Formasyonu, yaklasik olarak 200 m kalinliga sahip olup, kumtasi, camurtasi ve yer yer linyit bantlarindan olusmaktadir. Kangal Formasyonu’nun uzerine ise uyumlu olarak yerlesmis olan Uzunyayla Formasyonu Gastropotlu marn ve golsel kirectaslarindan olusmaktadir. Bu birimlerin uzerinde ise uyumsuz olarak Gec Pliyosen yasli yaklasik 10 m kalinliga sahip koyu kahve-siyah renkli, gozenekli, gaz bosluklu, masif ve cogunlukla sutunsu bazaltlardan, daha az trakibazaltlardan olusan Gobekoren Volkanikleri bulunmaktadir. Gobekoren Volkanikleri jeokimyasal olarak alkalen karakter sergilemekte ve hem mineralojik-petrografik hem de jeokimyasal olarak irdelendiginde bazaltlardan trakibazaltlara dogru olivin ve klinopiroksen fraksiyonlanmasinin gostermektedir. Gobekoren volkaniklerinde hafif nadir toprak elementlerin agir nadir toprak elementlere gore daha fazla zenginlesmis oldugu gozlenmistir. Bu durum magmadaki kristallenme esnasinda kabuksal kokenli malzeme katkisinin olabilecegine isaret etmektedir. Ayrica kismi ergime miktari trakibazaltlardan bazaltlara dogru artis gostermektedir. Sivas Baseni icerisinde yer alan Gobekoren Volkanikleri litosferik incelmenin bir sonucu olarak olusmus, kitasal levha ici kokenli plato bazaltlarina karsilik gelmektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48215526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mustafa Softa, Tahir Emre, Hasan Sözbi̇li̇r, Joel Q.G. Spencer, M. Turan
Dogu Pontidler, Arabistan-Avrasya levhalarinin yakinlasmasindan dolayi sikismali fay gecisi (transpressional) icerisinde, 0,5 mm’den fazla bir hizla “push-up” geometrisiyle yukselen aktif bir dag kusagidir. Soz konusu yukselim, Karadeniz’e cephe dag onlerinde ilk kez bu calismada haritalanan ara asmali (en echelon) geometrili egim/verev atimli normal fay segmentleri tarafindan karsilanmaktadir. Yaklasik 65 km uzunlugunda ve 1 km genisliginde 9 farkli parcadan olusan Guneydogu Karadeniz Fay zonu boyunca yapilan kinematik calismalarda egim acilari 60 o -90 o ve kayma acilari (rake) 32 o -90 o arasinda degisen ve sahil kesimindeki dag onlerini denetleyen cok sayida fay duzlemi olculmustur. Bu calismada varilan sonuclar, (i) Dogu Pontidler’in kiyi seridinde gozlenen bu faylanma, baslangicta σ1’in yatay konumlu oldugu sikismali bir ortamda olusan bindirme fayi ve ters bilesenli dogrultu atimli faylar nedeniyle kabuk kalinligini artirdigini ve bunun sonucunda yatayda olan σ1 dusey konuma gecerek eski zayiflik zonlarinin normal faylar seklinde yeniden calistigini, (ii) Guneydogu Karadeniz Fayi olarak tanimlanan bu zayiflik zonunun Kuvaterner’de yuzey faylanmasiyla sonuclanmis depremler urettigini ve bu nedenle Turkiye Diri Fay Haritasi’nda “Kuvaterner Fayi” sinifinda degerlendirilmesi gerektigini gostermektedir.
Dog Pontide是一个活跃的月亮,由于阿拉伯-欧洲杠杆的下降,它以超过0.5毫米的“向上推”几何形状上升。此外,在这些灾难中,地球表面首次通过最佳法线纤维段与几何结构交织在一起。在卡拉德尼兹-费伊南部地区,长约65公里,纬度1公里,有9个不同的部分,植物酸的总量在60到90°之间,火箭酸(rake)在32到-90°之间,以及控制它们的山在海滩上。这场灾难的结果包括(i)该系列中Dog Pontides的炎症,这导致了σ1炎症位于baslangicta的对称环境,导致了负面的负面影响,导致σ1 dusey恢复了以前贫困地区的正常档案,(ii)这个被称为黑海南部法伊的贫困地区的影响是由库瓦特纳的高冲击地震引起的,这就是为什么土耳其必须被转移到迪里法伊地图中的“库瓦特纳-法伊”类别。
{"title":"Kuvaterner Yaşlı Güneydoğu Karadeniz Fayı’nın Arazi Verileri ve Bunun Tektonik Önemi, Doğu Pontidler, Türkiye","authors":"Mustafa Softa, Tahir Emre, Hasan Sözbi̇li̇r, Joel Q.G. Spencer, M. Turan","doi":"10.25288/TJB.504050","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.504050","url":null,"abstract":"Dogu Pontidler, Arabistan-Avrasya levhalarinin yakinlasmasindan dolayi sikismali fay gecisi (transpressional) icerisinde, 0,5 mm’den fazla bir hizla “push-up” geometrisiyle yukselen aktif bir dag kusagidir. Soz konusu yukselim, Karadeniz’e cephe dag onlerinde ilk kez bu calismada haritalanan ara asmali (en echelon) geometrili egim/verev atimli normal fay segmentleri tarafindan karsilanmaktadir. Yaklasik 65 km uzunlugunda ve 1 km genisliginde 9 farkli parcadan olusan Guneydogu Karadeniz Fay zonu boyunca yapilan kinematik calismalarda egim acilari 60 o -90 o ve kayma acilari (rake) 32 o -90 o arasinda degisen ve sahil kesimindeki dag onlerini denetleyen cok sayida fay duzlemi olculmustur. Bu calismada varilan sonuclar, (i) Dogu Pontidler’in kiyi seridinde gozlenen bu faylanma, baslangicta σ1’in yatay konumlu oldugu sikismali bir ortamda olusan bindirme fayi ve ters bilesenli dogrultu atimli faylar nedeniyle kabuk kalinligini artirdigini ve bunun sonucunda yatayda olan σ1 dusey konuma gecerek eski zayiflik zonlarinin normal faylar seklinde yeniden calistigini, (ii) Guneydogu Karadeniz Fayi olarak tanimlanan bu zayiflik zonunun Kuvaterner’de yuzey faylanmasiyla sonuclanmis depremler urettigini ve bu nedenle Turkiye Diri Fay Haritasi’nda “Kuvaterner Fayi” sinifinda degerlendirilmesi gerektigini gostermektedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43275453","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada Canakkale’ye bagli Guzelyali Koyu dolayindaki eski heyelan dokuntusu incelenmis ve ayrica Erenkoy kuzeydogusundaki tarihsel buyuk heyelanlarin izleri ortaya cikarilmistir. Bu kapsamda, soz konusu heyelanlarin olusum ve gelisim nedenlerini, jeolojik ve jeomorfolojik yontemlerle analiz ederek, heyelani olusturan hazirlayici ve tetikleyici etmenleri belirlemek amaclanmistir. Bu makalede 1875 Erenkoy-Canakkale Depremlerinin tetikledigi Erenkoy yakinindaki heyelanlarla ilgili veriler sunulmaktadir. Erenkoy-Guzelyali dolayindaki eski heyelanlar kompleksinin yayilim alani Canakkale dolayindaki en buyuk heyelan alanlarindan bir tanesidir. Tarihsel heyelan alaninin buyuklugu yaklasik 3.75 km’dir. Erenkoy yakinindaki bu tarihsel buyuk heyelanlar, iki karakteristik yeryuzu ozelikleri ile arazide fark edilmektedir. Bunlar yamacin dibinde duzensiz bicimde dokulmus halde yuzeyleyen kayaclarin karisik bir goruntu sunmasi ve kaymanin geldigi tepelerde konkav ya da keskin-duz gorunuslu kesik topografyadir. 1875 Erenkoy Depreminden sonraki yillarda alanda suregelen erozyon, heyelanin yuzeydeki bazi topografik verilerini kismen silmistir. Guzelyali koyu yakinindaki eski heyelan dokuntusunun ise cok sayida tekrarlayan akma (krip) tipi heyelanlarla olustugu dusunulmektedir. Birbiri arasinda belki de yuzyillar olan cok sayida tekrarlanmis olabilecek bu heyelanlarin bazilarinin bolge ve yakin dolayinda tarihsel donemlerde meydana gelmis depremlerle yer yer tetiklenmis olmasi olasidir. Guzelyali heyelan dokuntusu yakin gecmiste krip tipi heyelanlar olarak tekrar hareket etmistir. Eski heyelan dokuntusu Guzelyali yerlesim alaninin kuzeydogusundaki konutlar icin tehlikeli olmaktadir. Guzelyali Koyu’ndeki eski heyelan dokuntusu ve ilgili heyelanlarin ilk olusum yasi, Erenkoy Heyelanindan oncedir.
{"title":"Çanakkale Yöresi (KB Türkiye) Erenköy ve Güzelyalı Fosil Heyelanlarının Jeolojik ve Jeomorfolojik Analizi","authors":"Doğan Perinçek","doi":"10.25288/TJB.458432","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.458432","url":null,"abstract":"Bu calismada Canakkale’ye bagli Guzelyali Koyu dolayindaki eski heyelan dokuntusu incelenmis ve ayrica Erenkoy kuzeydogusundaki tarihsel buyuk heyelanlarin izleri ortaya cikarilmistir. Bu kapsamda, soz konusu heyelanlarin olusum ve gelisim nedenlerini, jeolojik ve jeomorfolojik yontemlerle analiz ederek, heyelani olusturan hazirlayici ve tetikleyici etmenleri belirlemek amaclanmistir. Bu makalede 1875 Erenkoy-Canakkale Depremlerinin tetikledigi Erenkoy yakinindaki heyelanlarla ilgili veriler sunulmaktadir. Erenkoy-Guzelyali dolayindaki eski heyelanlar kompleksinin yayilim alani Canakkale dolayindaki en buyuk heyelan alanlarindan bir tanesidir. Tarihsel heyelan alaninin buyuklugu yaklasik 3.75 km’dir. Erenkoy yakinindaki bu tarihsel buyuk heyelanlar, iki karakteristik yeryuzu ozelikleri ile arazide fark edilmektedir. Bunlar yamacin dibinde duzensiz bicimde dokulmus halde yuzeyleyen kayaclarin karisik bir goruntu sunmasi ve kaymanin geldigi tepelerde konkav ya da keskin-duz gorunuslu kesik topografyadir. 1875 Erenkoy Depreminden sonraki yillarda alanda suregelen erozyon, heyelanin yuzeydeki bazi topografik verilerini kismen silmistir. Guzelyali koyu yakinindaki eski heyelan dokuntusunun ise cok sayida tekrarlayan akma (krip) tipi heyelanlarla olustugu dusunulmektedir. Birbiri arasinda belki de yuzyillar olan cok sayida tekrarlanmis olabilecek bu heyelanlarin bazilarinin bolge ve yakin dolayinda tarihsel donemlerde meydana gelmis depremlerle yer yer tetiklenmis olmasi olasidir. Guzelyali heyelan dokuntusu yakin gecmiste krip tipi heyelanlar olarak tekrar hareket etmistir. Eski heyelan dokuntusu Guzelyali yerlesim alaninin kuzeydogusundaki konutlar icin tehlikeli olmaktadir. Guzelyali Koyu’ndeki eski heyelan dokuntusu ve ilgili heyelanlarin ilk olusum yasi, Erenkoy Heyelanindan oncedir.","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-09-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46948081","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ö. Bozkaya, G. Bozkaya, Nurullah Hanilçi, S. Guven, D. Banks, T. Uysal
Copler porfiri-epitermal altin yatagi, Tetis Alpin-Himalaya orojenik kusaginda acilmali tektonizma sonucu gelisen orta Eosen yasli plutonik sokulumlarla iliskili bir altin yatagidir. Plutonik kayaclar (granodiyorit porfir, diyorit porfir) Gec Paleozoyik-Mesozoyik yasli metapelit ve metakarbonat kayaclar icerisine sokulum yaparak porfiri-epitermal bir Cu-Au yatagi olusturmus ve hidrotermal alterasyon zonlarinin (potasik, fillik, propilitik, arjilik) gelisimine neden olmustur. Bu calismada, onceki arastirmacilarca yerel ve sinirli alanda gelistigi belirtilen superjen alterasyonun aksine, genis yayilim sunan arjilik alterasyon zonlarinin mineralojik-petrografik ozelliklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Bu kapsamda, optik ve taramali elektron mikroskop (SEM ve SEM-EDS), X-isinlari kirinimi (XRD), O-H izotop jeokimyasi ve K/Ar yas tayini incelemeleri gerceklestirilmistir. Asiri killesmis granodiyorit porfirlerde bile, ilksel porfiritik doku izlenebilmekte, ince-kristalli kil ve kuvarslar homojen ve yer yer mikrolaminasyonlar seklinde gozlenmektedir. Simektit ve karisik-tabakali illit-simektit (I-S) mineralleri yapraksituysu, illit ve kaolinitler levhamsi bicimler sergilemektedir. Kuvars ve jarositler ozsekilli kristaller, kristobalitler kurtcuk gorunumlu, bu calismada ilk kez belirlenen krandallitler ise ince-taneli granuler topluluklar seklinde gozlenmektedir. Arjilik zona ait ornekler fillik zona yakin ic kesimlerde (ileri arjilik zon) kuvars + I-S, kuvars + krandallit + jarosit ve kristobalit, dis kesimlerde (arjilik zon) ise kuvars + simektit + kaolinit birliktelikleri sergilemektedir. Simektitler dioktahedral bilesime sahiptir (d060<1.500 A, oktahedral Al=1.47-1.66). I-S mineralleri yuksek illit bilesenli (I85-S15) ve R3 tipi ara tabakalanmaya sahip olup, oktahedral Al ve yapraklar arasi K icerikleri sirasiyla 1.66-1.71 ve 0.58-0.75 arasinda degismektedir. I-S’lerin O-H izotop bilesimi, dusuk sicaklik kosullarinda ve magmatik suyun baskin oldugu bir olusumu isaret etmektedir. Jarosit iceren ornegin K/Ar yas verisi (43.6 ± 1.0 My), arjilik alterasyonun plutonik sokulum sirasinda veya hemen sonrasinda (<1 My) basladigina isaret etmektedir. Elde edilen bulgular, Copler porfiriepitermal altin yataginda genis yayilim sunan, dusuk sicaklik (<200 oC) ve asidik kosullarda gelismis, aluminyum fosfat ve demir sulfat minerallerinin de gelistigi bir arjilik alterasyonun varligini ortaya koymaktadir. (The Copler porphyry-epithermal gold deposit is associated with middle Eocene intrusive rocks related to an extensional tectonic phase in the Tethyan Alpine-Himalayan orogenic belt. The intrusive rocks (granodiorite porphyry and diorite porphyry) were emplaced into Late Paleozoic–Mesozoic metapelite and metacarbonate rocks creating the porphyry-epithermal Cu-Au deposit and hydrothermal alteration zones (potassic, phyllic, propylitic, argillic). The mineralogic-petrographic and geochemical properties of the extensive argillic alteration zones (not supe
Copler斑岩表皮金床,导致Tetis Alpin Himalaya造山咳嗽的快速构造作用,是一个与Eosen中部合法的深成岩窝有关的金床。Plutonic岩石(花岗斑岩、diyorite斑岩)导致了夜间古生物-中生物-合法变细岩和元碳酸盐岩的冰化,形成了斑岩-表热铜-金矿床和热液蚀变带(钾质、泥质、原岩、海生质)。在这场灾难中,土著和愤怒地区的众多清理人员并没有开发superjen替代品,而是打算将矿物岩相油橄榄区暴露在分布范围内。其中包括光学和扫描电子显微镜(SEM和SEM-EDS)、X射线基里尼(XRD)、O-H同位素jeokimisis和K/Ar-yas类型。Asiri killesmis granodiyorit porfirlerde bile,ilksel porfiritik doku izlenebilmekte,ince kristali kil ve kuvarslar homojen ve yer mikrolamsynlar seklinde gozlenmektedir。对称和碳基非法对称矿物(I-S)的特征是释放自行车、非法和非法列弗。立方体和震击岩受到振荡晶体的干扰,结晶岩受到小颗粒的保护,这些小颗粒首先在calismus中被发现,但小颗粒受到社会的影响。该地区的装饰物以填充kuvars+I-s、kuvars+krandallit+黄钾铁矾和结晶岩的近ic小数表示,在这些小数中,组合牛仔+对称+钙石。症状具有二八面体化合物I-S的同位素手镯是液体干旱和岩浆水压的发明。黄钾铁矾的斜率显示在K/A轴的斜率(43.6±1.0 My)中,或在弧蚀变斜率之后,在深成轴的斜率中。此外,Copler在金矿床中广泛分布,产生了dusuk sicaklik(<200℃)和酸性服装、磷酸铝和硫酸铁矿物。(Copler斑岩超热液金矿床与始新世中期侵入岩有关,侵入岩与特提斯-阿尔卑斯-喜马拉雅造山带的伸展构造相有关。侵入岩(花岗闪长斑岩和闪长斑岩)侵位于晚古生代-中生代的变细岩和元碳酸盐岩中,形成了斑岩超热热液铜金矿床和热液交替带(钾质、千枚岩、丙基、泥质)。通过光学和扫描电子显微镜(SEM和SEM-EDS)、X射线衍射(XRD)、O-H同位素地球化学和K-Ar定年测定了广泛的泥质蚀变带(而不是之前描述的表生蚀变)的矿物学、岩石学和地球化学性质。在原生斑状结构中,细粒粘土和石英晶体以均匀和部分微叠层的形式存在于更强烈的泥化花岗闪长斑岩中。蒙脱石和混层伊利石-蒙脱石(I-S)矿物分别呈现片状/海绵状和纤维状,而伊利石和高岭土则呈现片状/板状晶体形状。石英和黄钾铁矾具有自形晶体,方石英和裂隙岩(此处首次确定)分别显示为蠕虫状和细粒颗粒聚集体,在孔隙内发育,表明热液直接沉淀。泥质带的样品在靠近千枚岩带的内部(高级泥质带)显示石英+I-S,而石英+蒙脱石+高岭石组合则朝向外部(泥质区)。蒙脱石具有二八面体组成(d060<1.500A,八面体Al=1.47-1.66 a.p.f.u)。I-S矿物具有较高的伊利石成分(I85-S15),具有R3型层间有序性。四面体Al和夹层K的含量分别为1.66-1.71和0.58-0.75。I-S的氧和氢同位素组成表明了岩浆水主导流体的低温条件。含黄钾铁矾样品的K/Ar年龄数据(43.6±1.0My)表明,泥质蚀变始于深成侵入期间或之后不久(<1Ma)。数据表明,泥质蚀变在低温(<200℃)、酸性条件下广泛分布和发育,与磷酸铝和磷酸铁矿物有关。)
{"title":"Çöpler (Erzincan, İç-Doğu Anadolu) Porfiri-Epitermal Altın Yatağında Arjilik Alterasyona İlişkin Mineralojik Kanıtlar","authors":"Ö. Bozkaya, G. Bozkaya, Nurullah Hanilçi, S. Guven, D. Banks, T. Uysal","doi":"10.25288/TJB.468148","DOIUrl":"https://doi.org/10.25288/TJB.468148","url":null,"abstract":"Copler porfiri-epitermal altin yatagi, Tetis Alpin-Himalaya orojenik kusaginda acilmali tektonizma sonucu gelisen orta Eosen yasli plutonik sokulumlarla iliskili bir altin yatagidir. Plutonik kayaclar (granodiyorit porfir, diyorit porfir) Gec Paleozoyik-Mesozoyik yasli metapelit ve metakarbonat kayaclar icerisine sokulum yaparak porfiri-epitermal bir Cu-Au yatagi olusturmus ve hidrotermal alterasyon zonlarinin (potasik, fillik, propilitik, arjilik) gelisimine neden olmustur. Bu calismada, onceki arastirmacilarca yerel ve sinirli alanda gelistigi belirtilen superjen alterasyonun aksine, genis yayilim sunan arjilik alterasyon zonlarinin mineralojik-petrografik ozelliklerinin ortaya konulmasi amaclanmistir. Bu kapsamda, optik ve taramali elektron mikroskop (SEM ve SEM-EDS), X-isinlari kirinimi (XRD), O-H izotop jeokimyasi ve K/Ar yas tayini incelemeleri gerceklestirilmistir. Asiri killesmis granodiyorit porfirlerde bile, ilksel porfiritik doku izlenebilmekte, ince-kristalli kil ve kuvarslar homojen ve yer yer mikrolaminasyonlar seklinde gozlenmektedir. Simektit ve karisik-tabakali illit-simektit (I-S) mineralleri yapraksituysu, illit ve kaolinitler levhamsi bicimler sergilemektedir. Kuvars ve jarositler ozsekilli kristaller, kristobalitler kurtcuk gorunumlu, bu calismada ilk kez belirlenen krandallitler ise ince-taneli granuler topluluklar seklinde gozlenmektedir. Arjilik zona ait ornekler fillik zona yakin ic kesimlerde (ileri arjilik zon) kuvars + I-S, kuvars + krandallit + jarosit ve kristobalit, dis kesimlerde (arjilik zon) ise kuvars + simektit + kaolinit birliktelikleri sergilemektedir. Simektitler dioktahedral bilesime sahiptir (d060<1.500 A, oktahedral Al=1.47-1.66). I-S mineralleri yuksek illit bilesenli (I85-S15) ve R3 tipi ara tabakalanmaya sahip olup, oktahedral Al ve yapraklar arasi K icerikleri sirasiyla 1.66-1.71 ve 0.58-0.75 arasinda degismektedir. I-S’lerin O-H izotop bilesimi, dusuk sicaklik kosullarinda ve magmatik suyun baskin oldugu bir olusumu isaret etmektedir. Jarosit iceren ornegin K/Ar yas verisi (43.6 ± 1.0 My), arjilik alterasyonun plutonik sokulum sirasinda veya hemen sonrasinda (<1 My) basladigina isaret etmektedir. Elde edilen bulgular, Copler porfiriepitermal altin yataginda genis yayilim sunan, dusuk sicaklik (<200 oC) ve asidik kosullarda gelismis, aluminyum fosfat ve demir sulfat minerallerinin de gelistigi bir arjilik alterasyonun varligini ortaya koymaktadir. \u0000 \u0000 \u0000 \u0000(The Copler porphyry-epithermal gold deposit is associated with middle Eocene intrusive rocks related to an extensional tectonic phase in the Tethyan Alpine-Himalayan orogenic belt. The intrusive rocks (granodiorite porphyry and diorite porphyry) were emplaced into Late Paleozoic–Mesozoic metapelite and metacarbonate rocks creating the porphyry-epithermal Cu-Au deposit and hydrothermal alteration zones (potassic, phyllic, propylitic, argillic). The mineralogic-petrographic and geochemical properties of the extensive argillic alteration zones (not supe","PeriodicalId":42517,"journal":{"name":"Turkiye Jeoloji Bulteni-Geological Bulletin of Turkey","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2018-09-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42523497","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}