Araştırmada okul öncesi dönem çocuklarının psikolojik sağlamlık düzeylerinin belirlenen değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma 2021-2022 eğitim öğretim yılında Erzurum ilinin Palandöken ve Yakutiye ilçelerindeki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı anasınıflarına ve anaokullarına devam eden 282 çocuk ile yürütülmüştür. Verileri toplamak amacıyla “Kişisel Bilgi Formu” ve “Çocuk Psikolojik Sağlamlık Ölçeği” kullanılmıştır. Araşıtma sonucunda elde edilen veriler Mann Whitney-U Testi ve Kruskal Wallis-H Testi’nden yararlanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların psikolojik sağlamlık düzeyleri ile çocuğun yaşı, cinsiyeti, kardeş sayısı, doğum sırası, okul öncesi eğitime devam etme süresi, tanısı konmuş bir hastalığa sahip olma durumu ve risk faktörü olarak değerlendirilebilecek bir olay yaşam durumu arasında anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Bulgular ilgili literatür kapsamında tartışılmıştır.
{"title":"Examining the Resilience Levels of Preschool Children","authors":"Zeynep Ki̇shali, Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN","doi":"10.37217/tebd.1287358","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1287358","url":null,"abstract":"Araştırmada okul öncesi dönem çocuklarının psikolojik sağlamlık düzeylerinin belirlenen değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma 2021-2022 eğitim öğretim yılında Erzurum ilinin Palandöken ve Yakutiye ilçelerindeki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı anasınıflarına ve anaokullarına devam eden 282 çocuk ile yürütülmüştür. Verileri toplamak amacıyla “Kişisel Bilgi Formu” ve “Çocuk Psikolojik Sağlamlık Ölçeği” kullanılmıştır. Araşıtma sonucunda elde edilen veriler Mann Whitney-U Testi ve Kruskal Wallis-H Testi’nden yararlanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların psikolojik sağlamlık düzeyleri ile çocuğun yaşı, cinsiyeti, kardeş sayısı, doğum sırası, okul öncesi eğitime devam etme süresi, tanısı konmuş bir hastalığa sahip olma durumu ve risk faktörü olarak değerlendirilebilecek bir olay yaşam durumu arasında anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Bulgular ilgili literatür kapsamında tartışılmıştır.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"7 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140515452","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yapay zekâ (AI) son yıllarda sağlık, bankacılık ve finans, teknoloji, endüstri, psikoloji ve eğitim gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Özellikle doğal dili anlayan ve dil modellerini etkili bir şekilde kullanarak cevaplar verebilen yapay zekâ tabanlı sohbet robotlarının (chatbot) ortaya çıkmasıyla beraber sohbet robotlarının sorulara verdikleri cevapların doğruluk düzeyi tartışma konusu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, iki sohbet robotunun üniversite seviyesinde, Bloom’ un bilişsel alan taksonomisi dikkate alınarak, yüzey gerilimi konusu ile ilgili hazırlanmış sorulara verdikleri cevapların doğruluk düzeylerini belirlemektir. Araştırmanın deseni durum çalışması olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak yüzey gerilimi ile ilgili Bloom’ un bilişsel alan taksonomisi dikkate alınarak hazırlanmış altı adet açık uçlu sorudan oluşan ölçek kullanılmıştır. Sohbet robotlarının yüzey gerilimi ile ilgili sorulara verdiği cevaplar üç uzman tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre sohbet robotlarının 60 puan üzerinden 35 ve 38 puan aldıkları, aynı sorularda aynı puan ortalamalarına sahip oldukları, çözümleme düzeyindeki soruyu yanlış cevapladıkları, yaratma düzeyindeki sorudan en yüksek puanı aldıkları ve cevaplarında yanlışlıklar/eksiklikler olduğu ancak açıklamalarının %66,7 oranında net olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlardan yola çıkarak; sohbet robotlarının performansının zorluk seviyesi kolaydan zora doğru olan farklı konularda belirlendiği, istem (prompt) girişinin birden fazla yapılarak bu uygulamanın daha doğru cevapların üretilmesine etki edip etmediği ve sohbet robotların cevaplarında yanlış kavramaların olup olmadığının belirlendiği çalışmaların yapılması önerilmektedir
{"title":"Investigating The Performance of AI-Based Chatbots in Answering Chemistry Questions","authors":"Ayşe YALÇIN ÇELİK, Özgür K.ÇOBAN","doi":"10.37217/tebd.1361401","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1361401","url":null,"abstract":"Yapay zekâ (AI) son yıllarda sağlık, bankacılık ve finans, teknoloji, endüstri, psikoloji ve eğitim gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Özellikle doğal dili anlayan ve dil modellerini etkili bir şekilde kullanarak cevaplar verebilen yapay zekâ tabanlı sohbet robotlarının (chatbot) ortaya çıkmasıyla beraber sohbet robotlarının sorulara verdikleri cevapların doğruluk düzeyi tartışma konusu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, iki sohbet robotunun üniversite seviyesinde, Bloom’ un bilişsel alan taksonomisi dikkate alınarak, yüzey gerilimi konusu ile ilgili hazırlanmış sorulara verdikleri cevapların doğruluk düzeylerini belirlemektir. Araştırmanın deseni durum çalışması olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak yüzey gerilimi ile ilgili Bloom’ un bilişsel alan taksonomisi dikkate alınarak hazırlanmış altı adet açık uçlu sorudan oluşan ölçek kullanılmıştır. Sohbet robotlarının yüzey gerilimi ile ilgili sorulara verdiği cevaplar üç uzman tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre sohbet robotlarının 60 puan üzerinden 35 ve 38 puan aldıkları, aynı sorularda aynı puan ortalamalarına sahip oldukları, çözümleme düzeyindeki soruyu yanlış cevapladıkları, yaratma düzeyindeki sorudan en yüksek puanı aldıkları ve cevaplarında yanlışlıklar/eksiklikler olduğu ancak açıklamalarının %66,7 oranında net olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlardan yola çıkarak; sohbet robotlarının performansının zorluk seviyesi kolaydan zora doğru olan farklı konularda belirlendiği, istem (prompt) girişinin birden fazla yapılarak bu uygulamanın daha doğru cevapların üretilmesine etki edip etmediği ve sohbet robotların cevaplarında yanlış kavramaların olup olmadığının belirlendiği çalışmaların yapılması önerilmektedir","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"28 6","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135726359","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, bedensel engelli üniversite öğrencilerinde spora katılımın önündeki zorlanmaları cinsiyet, sınıf düzeyi, gelir düzeyi, spor deneyimi ve öğrenim görülen fakülte değişkenlikleri açısından incelenmiştir. Araştırma nicel yaklaşımlardan tarama modeline göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya Ankara ilindeki üniversitelerde öğrenim görmekte olan ve bedensel engeli bulunan 131 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmanın verileri ‘Engelli Bireylerde Spora Katılımın Önündeki Zorlanmalar Ölçeği’ kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde normallik varsayımları sağlanmadığından ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U, çoklu karşılaştırmalarda ise Kruskal Wallis-H testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre bedensel engelli öğrencilerde spora katılımın önündeki zorlanmalar öğrenim görülen fakülte ve gelir düzeyine göre farklılaşmazken spor deneyimi ve sınıf düzeyine göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Spor deneyimi olan ve üniversite birinci sınıfta öğrenim gören öğrenciler spora katılımda daha az zorlanmaktadır. Ayrıca cinsiyet değişkeninde duyuşsal kaçınma boyutu açısından kadın öğrenciler anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır. Genel olarak bedensel engelli öğrencilerde spora katılımın önündeki zorlanmalar incelendiğinde elde edilen değerler çevresel zorlanma boyutunda farklılaşmazken farkındalık ve duyuşsal kaçınma alt boyutları ile ölçek toplamında farklılık göstermiştir.
{"title":"Examination of the Difficulties in front of Sports Participation in Physically Disabled Students in terms of Various Variables","authors":"Volkan SURAL","doi":"10.37217/tebd.1368240","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1368240","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, bedensel engelli üniversite öğrencilerinde spora katılımın önündeki zorlanmaları cinsiyet, sınıf düzeyi, gelir düzeyi, spor deneyimi ve öğrenim görülen fakülte değişkenlikleri açısından incelenmiştir. Araştırma nicel yaklaşımlardan tarama modeline göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya Ankara ilindeki üniversitelerde öğrenim görmekte olan ve bedensel engeli bulunan 131 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmanın verileri ‘Engelli Bireylerde Spora Katılımın Önündeki Zorlanmalar Ölçeği’ kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde normallik varsayımları sağlanmadığından ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U, çoklu karşılaştırmalarda ise Kruskal Wallis-H testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre bedensel engelli öğrencilerde spora katılımın önündeki zorlanmalar öğrenim görülen fakülte ve gelir düzeyine göre farklılaşmazken spor deneyimi ve sınıf düzeyine göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Spor deneyimi olan ve üniversite birinci sınıfta öğrenim gören öğrenciler spora katılımda daha az zorlanmaktadır. Ayrıca cinsiyet değişkeninde duyuşsal kaçınma boyutu açısından kadın öğrenciler anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır. Genel olarak bedensel engelli öğrencilerde spora katılımın önündeki zorlanmalar incelendiğinde elde edilen değerler çevresel zorlanma boyutunda farklılaşmazken farkındalık ve duyuşsal kaçınma alt boyutları ile ölçek toplamında farklılık göstermiştir.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"44 4","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135461558","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırma öğretmenlerin mesleki haz ve iş doyumları ile lider üye etkileşimi arasındaki ilişkide örgüt desteği, yönetici desteği ve çalışma arkadaşları desteğinin aracılık rolünü belirlemeyi amaçlamış ilişkisel desende bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini Ankara’da devlet ortaokullarında görev yapan öğretmenler oluşturmuştur. Verilerin analizinde ikili ilişkilerin belirlenmesinde Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı, doğrudan ve dolaylı yordayıcılıkların belirlenmesinde yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Sonuçlar tüm değişkenler arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişkinin varlığını göstermiştir. Path analizi sonuçları lider üye etkileşiminin örgüt desteği, yönetici desteği, çalışma arkadaşları desteği ve içsel-dışsal iş doyumunu pozitif yönlü ve anlamlı şekilde yordadığını gösterirken mesleki haz üzerindeki yordayıcılık anlamsız olmuştur. Bununla birlikte çalışma arkadaşları desteği içsel-dışsal iş doyumu ile mesleki hazzı pozitif yönlü ve anlamlı yordarken örgüt desteği ve yönetici desteğinin yordayılığı anlamsız gerçekleşmiştir. Lider üye etkileşimi içsel iş doyumu ile mesleki hazzı çalışma arkadaşları desteği üzerinden dolaylı olarak pozitif yönlü yordamıştır. Araştırma sonuçları toplumsal kültür, eğitim politikası ve alanyazın bağlamında tartışılmıştır.
{"title":"Okullarda Lider Üye Etkileşimi: Öğretmenlerin Mesleki Haz ve İş Doyumlarında Destek Algısının Rolü","authors":"Onur ERDOĞAN","doi":"10.37217/tebd.1345469","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1345469","url":null,"abstract":"Bu araştırma öğretmenlerin mesleki haz ve iş doyumları ile lider üye etkileşimi arasındaki ilişkide örgüt desteği, yönetici desteği ve çalışma arkadaşları desteğinin aracılık rolünü belirlemeyi amaçlamış ilişkisel desende bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini Ankara’da devlet ortaokullarında görev yapan öğretmenler oluşturmuştur. Verilerin analizinde ikili ilişkilerin belirlenmesinde Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı, doğrudan ve dolaylı yordayıcılıkların belirlenmesinde yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Sonuçlar tüm değişkenler arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişkinin varlığını göstermiştir. Path analizi sonuçları lider üye etkileşiminin örgüt desteği, yönetici desteği, çalışma arkadaşları desteği ve içsel-dışsal iş doyumunu pozitif yönlü ve anlamlı şekilde yordadığını gösterirken mesleki haz üzerindeki yordayıcılık anlamsız olmuştur. Bununla birlikte çalışma arkadaşları desteği içsel-dışsal iş doyumu ile mesleki hazzı pozitif yönlü ve anlamlı yordarken örgüt desteği ve yönetici desteğinin yordayılığı anlamsız gerçekleşmiştir. Lider üye etkileşimi içsel iş doyumu ile mesleki hazzı çalışma arkadaşları desteği üzerinden dolaylı olarak pozitif yönlü yordamıştır. Araştırma sonuçları toplumsal kültür, eğitim politikası ve alanyazın bağlamında tartışılmıştır.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136099839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri ile dijital okuryazarlıkları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri ölçeği ile dijital okuryazarlık ölçeğinin alt boyutlarına ilişkin verdikleri cevaplar, cinsiyet ve bölüm değişkeni açısından incelenmiştir. İlişkisel tarama modeli kullanılan araştırmada veri toplama araçları olarak Gülbahar ve Alper (2014) tarafından geliştirilen “E-Öğrenme Stilleri Ölçeği” ile Bayrakcı ve Narmanlıoğlu (2021) tarafından geliştirilen “Dijital Okuryazarlık Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2022-2023 öğretim yılında bir devlet üniversitesi eğitim fakültesinin 2. sınıfında öğrenim gören 248 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; çalışmada e-öğrenme stilleri ile dijital okuryazarlık arasında pozitif yönde anlamlı orta düzeyde ilişki bulunmaktadır. Kadın ve erkek öğretmen adaylarının farklı e-öğrenme stilleri sergiledikleri görülürken; farklı bölümlerde öğrenim gören öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri arasında “mantıksal öğrenme” hariç diğer alt boyutlarda benzer özellikler gösterdiği belirlenmiştir. Adayların dijital okuryazarlık düzeyleri üzerinde cinsiyet açısından belirgin bir etkinin olmadığı, ancak öğrenim gördükleri bölümlere bağlı olarak farklılık gösterdiği söylenebilir. Elde edilen bulgular ışığında öğretmen adaylarının e-öğrenme stillerinin farklılıkları dikkate alınarak daha görsel ve etkileşimli dijital öğrenme materyallerinin tasarlanması gibi öneriler sunulmuştur.
{"title":"Öğretmen Adaylarının E-öğrenme Stilleri ile Dijital Okuryazarlık Arasındaki İlişki","authors":"Serap TÜFEKÇİ ASLIM, Gülçin SARAÇOĞLU","doi":"10.37217/tebd.1337594","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1337594","url":null,"abstract":"Öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri ile dijital okuryazarlıkları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri ölçeği ile dijital okuryazarlık ölçeğinin alt boyutlarına ilişkin verdikleri cevaplar, cinsiyet ve bölüm değişkeni açısından incelenmiştir. İlişkisel tarama modeli kullanılan araştırmada veri toplama araçları olarak Gülbahar ve Alper (2014) tarafından geliştirilen “E-Öğrenme Stilleri Ölçeği” ile Bayrakcı ve Narmanlıoğlu (2021) tarafından geliştirilen “Dijital Okuryazarlık Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2022-2023 öğretim yılında bir devlet üniversitesi eğitim fakültesinin 2. sınıfında öğrenim gören 248 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; çalışmada e-öğrenme stilleri ile dijital okuryazarlık arasında pozitif yönde anlamlı orta düzeyde ilişki bulunmaktadır. Kadın ve erkek öğretmen adaylarının farklı e-öğrenme stilleri sergiledikleri görülürken; farklı bölümlerde öğrenim gören öğretmen adaylarının e-öğrenme stilleri arasında “mantıksal öğrenme” hariç diğer alt boyutlarda benzer özellikler gösterdiği belirlenmiştir. Adayların dijital okuryazarlık düzeyleri üzerinde cinsiyet açısından belirgin bir etkinin olmadığı, ancak öğrenim gördükleri bölümlere bağlı olarak farklılık gösterdiği söylenebilir. Elde edilen bulgular ışığında öğretmen adaylarının e-öğrenme stillerinin farklılıkları dikkate alınarak daha görsel ve etkileşimli dijital öğrenme materyallerinin tasarlanması gibi öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"2015 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136099844","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, öğretmen liderliği ile öğretmenlerin okul imajı algıları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılı İstanbul ili Kartal ilçesinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı görev yapmakta olan, kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen 473 öğretmenden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında demografik bilgi formu, Okul İmajı Ölçeği ve Öğretmen Liderliği Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin okul imajı ve öğretmen liderliği algılarının yüksek düzeyde olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin okul imajı algısının cinsiyete, görev yaptığı okul türüne ve bilimsel yayınları takip etme sıklığına göre anlamlı olarak farklılaştığı; medeni durum, yaş, eğitim durumu, kıdem, aynı okuldaki görev süresi ve mesleki eğitimlere katılma sıklığına göre anlamlı olarak farklılaşmadığı bulunmuştur. Öğretmenlerin öğretmen liderliği düzeyi, mesleki eğitimlere katılma sıklığı ve bilimsel yayınları takip etme değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşırken; cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, yaş, okul türü, mesleki kıdem ve aynı okuldaki görev süresi değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşmamaktadır. Öğretmenler tarafından algılanan okul imajı ve okul liderliği arasında orta düzeyde ve pozitif anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Öğretmenler tarafından algılanan okul imajı öğretmen liderliğini pozitif ve anlamlı düzeyde etkilemektedir. Araştırma sonuçları tartışılmış, araştırmacı ve uygulayıcılara önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"Öğretmen Liderliği ile Öğretmenlerin Okul İmajı Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Esra TÖRE, Rukiye KESTİ","doi":"10.37217/tebd.1299459","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1299459","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, öğretmen liderliği ile öğretmenlerin okul imajı algıları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılı İstanbul ili Kartal ilçesinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı görev yapmakta olan, kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen 473 öğretmenden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında demografik bilgi formu, Okul İmajı Ölçeği ve Öğretmen Liderliği Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin okul imajı ve öğretmen liderliği algılarının yüksek düzeyde olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin okul imajı algısının cinsiyete, görev yaptığı okul türüne ve bilimsel yayınları takip etme sıklığına göre anlamlı olarak farklılaştığı; medeni durum, yaş, eğitim durumu, kıdem, aynı okuldaki görev süresi ve mesleki eğitimlere katılma sıklığına göre anlamlı olarak farklılaşmadığı bulunmuştur. Öğretmenlerin öğretmen liderliği düzeyi, mesleki eğitimlere katılma sıklığı ve bilimsel yayınları takip etme değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşırken; cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, yaş, okul türü, mesleki kıdem ve aynı okuldaki görev süresi değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaşmamaktadır. Öğretmenler tarafından algılanan okul imajı ve okul liderliği arasında orta düzeyde ve pozitif anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Öğretmenler tarafından algılanan okul imajı öğretmen liderliğini pozitif ve anlamlı düzeyde etkilemektedir. Araştırma sonuçları tartışılmış, araştırmacı ve uygulayıcılara önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"73 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135786732","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Okula uyum farklı değişkenlerden etkilenen çok boyutlu bir yapıdır ve okulun değişim taleplerine öğrencinin verdiği karşılıkları ifade etmektedir. Çocuğun yeni girdiği bu ortamdan yarar sağlayabilmesinin yolu sosyal ve akademik olarak bu yeni yaşam alanına uyum sağlamasıdır. Bu araştırma, okul öncesi dönemdeki özel gereksinimli olan ve olmayan öğrencilerinin okula uyumları ile pragmatik dil becerileri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kapsayıcı eğitimin uygulandığı okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim alan 52 özel gereksinimli öğrenci ile bu öğrencilerle aynı sınıflardan seçilen 52 tipik gelişim gösteren öğrenci oluşturmaktadır. Veriler okula uyum ve pragmatik dil becerileri ölçekleri ile elde edilmiştir. Bulgular, öğrencilerin okula uyumları ve pragmatik dil becerileri yaşa göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığını göstermektedir. Cinsiyete göre kız öğrencilerin okula uyumun bir alt boyutunda erkeklere göre daha yüksek uyuma sahip oldukları bununla birlikte pragmatik dilde cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşmadığı görülmüştür. Özel gereksinimli öğrencilerin hem okula uyum düzeyleri hem de pragmatik dil becerileri tipik gelişen akranlarından anlamlı derecede düşük çıkmıştır. Okula uyum ile pragmatik dil becerileri arasında orta ve yüksek düzeylerde anlamlı ilişkiler olduğu görülmüştür. Sonuçlar, özel gereksinimli öğrencilerin okul öncesi eğitime geçiş sürecinde pragmatik dil becerilerini geliştirecek müdahalelerin sağlanmasının okula uyumlarını kolaylaştıracağını işaret etmektedir.
{"title":"Özel Gereksinimli Olan ve Olmayan Okul Öncesi Öğrencilerinin Okula Uyumları ve Pragmatik Dil Becerileri","authors":"Elif Emine TİRYAKİ, Veysel AKSOY","doi":"10.37217/tebd.1303148","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1303148","url":null,"abstract":"Okula uyum farklı değişkenlerden etkilenen çok boyutlu bir yapıdır ve okulun değişim taleplerine öğrencinin verdiği karşılıkları ifade etmektedir. Çocuğun yeni girdiği bu ortamdan yarar sağlayabilmesinin yolu sosyal ve akademik olarak bu yeni yaşam alanına uyum sağlamasıdır. Bu araştırma, okul öncesi dönemdeki özel gereksinimli olan ve olmayan öğrencilerinin okula uyumları ile pragmatik dil becerileri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kapsayıcı eğitimin uygulandığı okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim alan 52 özel gereksinimli öğrenci ile bu öğrencilerle aynı sınıflardan seçilen 52 tipik gelişim gösteren öğrenci oluşturmaktadır. Veriler okula uyum ve pragmatik dil becerileri ölçekleri ile elde edilmiştir. Bulgular, öğrencilerin okula uyumları ve pragmatik dil becerileri yaşa göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığını göstermektedir. Cinsiyete göre kız öğrencilerin okula uyumun bir alt boyutunda erkeklere göre daha yüksek uyuma sahip oldukları bununla birlikte pragmatik dilde cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşmadığı görülmüştür. Özel gereksinimli öğrencilerin hem okula uyum düzeyleri hem de pragmatik dil becerileri tipik gelişen akranlarından anlamlı derecede düşük çıkmıştır. Okula uyum ile pragmatik dil becerileri arasında orta ve yüksek düzeylerde anlamlı ilişkiler olduğu görülmüştür. Sonuçlar, özel gereksinimli öğrencilerin okul öncesi eğitime geçiş sürecinde pragmatik dil becerilerini geliştirecek müdahalelerin sağlanmasının okula uyumlarını kolaylaştıracağını işaret etmektedir.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"69 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135787023","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, yabancı dil öğretmenlerinin yabancı dil konuşma kaygısıyla ilgili görüşlerini ve deneyimlerini derinlemesine inceleyerek kaygının yabancı dil öğretimi üzerindeki etkisini araştırmayı ve kaygı yönetimi stratejilerinin geliştirilmesine yönelik ipuçlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırma grubu kolay ulaşılabilir örnekleme tekniği ile seçilmiştir. Deneyimli öğretmenlerin kaygılarının süreç içerisinde azalmış olabileceği ve tecrübe ile kaygılarının olmaması düşünülerek katılımcıların mesleğinin ilk beş yılında olan ve farklı kurumlarda çalışan 11 yabancı dil öğretmeni katılmıştır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Görüşme formunda katılımcıların yabancı dil konuşma kaygısını nasıl anlamlandırdıkları, yabancı dil konuşma kaygısına dair görüş ve deneyimlerine dair yedi soru yer almaktadır. Verilerin analizi, veri toplama süreci ile paralel olarak yürütülmüştür. Verilerin analizinde NVivo Programı kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların görüşlerine ilişkin bulgular yabancı dil konuşma kaygısına yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısına neden olan etkenlere yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısını arttıran etkenlere yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısını azaltan etkenlere yönelik görüşler olmak üzere dört tema altında toplanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, dil öğretim pratiği ve öğretmen eğitimi alanında kaygıyla ilgili daha bilinçli ve etkili yaklaşımların benimsenmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"Yabancı Dil Öğretmenlerinin Yabancı Dil Konuşma Kaygısına İlişkin Görüşleri ve Deneyimleri: Nitel Bir Araştırma","authors":"Aygül ŞAHİN TOPTAŞ","doi":"10.37217/tebd.1328704","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1328704","url":null,"abstract":"Bu çalışma, yabancı dil öğretmenlerinin yabancı dil konuşma kaygısıyla ilgili görüşlerini ve deneyimlerini derinlemesine inceleyerek kaygının yabancı dil öğretimi üzerindeki etkisini araştırmayı ve kaygı yönetimi stratejilerinin geliştirilmesine yönelik ipuçlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırma grubu kolay ulaşılabilir örnekleme tekniği ile seçilmiştir. Deneyimli öğretmenlerin kaygılarının süreç içerisinde azalmış olabileceği ve tecrübe ile kaygılarının olmaması düşünülerek katılımcıların mesleğinin ilk beş yılında olan ve farklı kurumlarda çalışan 11 yabancı dil öğretmeni katılmıştır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Görüşme formunda katılımcıların yabancı dil konuşma kaygısını nasıl anlamlandırdıkları, yabancı dil konuşma kaygısına dair görüş ve deneyimlerine dair yedi soru yer almaktadır. Verilerin analizi, veri toplama süreci ile paralel olarak yürütülmüştür. Verilerin analizinde NVivo Programı kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların görüşlerine ilişkin bulgular yabancı dil konuşma kaygısına yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısına neden olan etkenlere yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısını arttıran etkenlere yönelik görüşler, yabancı dil konuşma kaygısını azaltan etkenlere yönelik görüşler olmak üzere dört tema altında toplanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, dil öğretim pratiği ve öğretmen eğitimi alanında kaygıyla ilgili daha bilinçli ve etkili yaklaşımların benimsenmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"55 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135787003","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarına ve öz düzenleyici öğrenme becerilerine ilişkin görüşlerinin cinsiyet ve sınıf seviyesi değişkenleri açısından incelenmesidir. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini, 2022–2023 akademik yılı bahar döneminde eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan üç üniversitenin eğitim fakültelerinde öğrenim gören 323 katılımcı oluşturmaktadır. Araştırmada, “Öğretmen Öz yeterlik Ölçeği” ve “Öz düzenleyici Öğrenme Becerileri Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde tek yönlü çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) ve Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarının ve öz düzenleyici öğrenme becerilerinin orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları ve öz düzenleyici öğrenme becerileri cinsiyet açısından anlamlı bir farklılık göstermezken; sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları ile öz düzenleyici öğrenme becerileri arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.
{"title":"Öğretmen Adaylarının Öz Yeterlik Algı Düzeyi ve Öz Düzenleyici Öğrenme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Yalçın DİLEKLİ, Şenol ORAKCI, Burak AYÇİÇEK","doi":"10.37217/tebd.1313393","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1313393","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarına ve öz düzenleyici öğrenme becerilerine ilişkin görüşlerinin cinsiyet ve sınıf seviyesi değişkenleri açısından incelenmesidir. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini, 2022–2023 akademik yılı bahar döneminde eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan üç üniversitenin eğitim fakültelerinde öğrenim gören 323 katılımcı oluşturmaktadır. Araştırmada, “Öğretmen Öz yeterlik Ölçeği” ve “Öz düzenleyici Öğrenme Becerileri Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde tek yönlü çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) ve Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarının ve öz düzenleyici öğrenme becerilerinin orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları ve öz düzenleyici öğrenme becerileri cinsiyet açısından anlamlı bir farklılık göstermezken; sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları ile öz düzenleyici öğrenme becerileri arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135786880","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Meslek Kanunu’nun kabulü beraberinde birçok tartışma getirmiş bu durum öğretmenler arasında olumlu ya da olumsuz farklı görüşlerin oluşmasına neden olmuştur. İlkokullarda görev yapan öğretmenlerin öğretmenlik mesleğinde mesleki gelişim ve Meslek Kanunu'na ilişkin görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması desenine uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’de ilkokullarda görev yapan ve homojen örnekleme yolu ile seçilen toplam 32 sınıf ve branş öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada nitel araştırma yöntemi, desen olarak ise durum çalışması tercih edilmiştir. Araştırmanın verileri açık uçlu sorulardan oluşan anket ile toplanmış, elde edilen veriler içerik analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Analiz sonucu elde edilen bulgulara göre; mesleki gelişim kavramının öğretmenler tarafından mesleki yönden kendini geliştirmek ve yeniliklere uyum sağlamak olarak ifade edildiği görülmüştür. Ayrıca öğretmenlik mesleğinde mesleki gelişimi sağlamada en önemli kavramın öğretmenlerin eğitimlere katılması ile sağlanabileceği, öğretmenlerin Meslek Kanunu hakkındaki görüşlerinin olumsuz olduğu; öğretmenlerin kariyer planlamasına yönlendirmesinin Meslek Kanunu’nun en olumlu yönü olarak görüldüğü, öğretmenler arasında ayrışma yaşanacağı görüşünün ise Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun en olumsuz yönü olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
{"title":"İlkokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Öğretmenlik Mesleğinde Mesleki Gelişim ve Meslek Kanunu'na İlişkin Görüşleri","authors":"Sibel GÜVEN, Başar BARLAS","doi":"10.37217/tebd.1256690","DOIUrl":"https://doi.org/10.37217/tebd.1256690","url":null,"abstract":"Meslek Kanunu’nun kabulü beraberinde birçok tartışma getirmiş bu durum öğretmenler arasında olumlu ya da olumsuz farklı görüşlerin oluşmasına neden olmuştur. İlkokullarda görev yapan öğretmenlerin öğretmenlik mesleğinde mesleki gelişim ve Meslek Kanunu'na ilişkin görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması desenine uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’de ilkokullarda görev yapan ve homojen örnekleme yolu ile seçilen toplam 32 sınıf ve branş öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada nitel araştırma yöntemi, desen olarak ise durum çalışması tercih edilmiştir. Araştırmanın verileri açık uçlu sorulardan oluşan anket ile toplanmış, elde edilen veriler içerik analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Analiz sonucu elde edilen bulgulara göre; mesleki gelişim kavramının öğretmenler tarafından mesleki yönden kendini geliştirmek ve yeniliklere uyum sağlamak olarak ifade edildiği görülmüştür. Ayrıca öğretmenlik mesleğinde mesleki gelişimi sağlamada en önemli kavramın öğretmenlerin eğitimlere katılması ile sağlanabileceği, öğretmenlerin Meslek Kanunu hakkındaki görüşlerinin olumsuz olduğu; öğretmenlerin kariyer planlamasına yönlendirmesinin Meslek Kanunu’nun en olumlu yönü olarak görüldüğü, öğretmenler arasında ayrışma yaşanacağı görüşünün ise Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun en olumsuz yönü olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.","PeriodicalId":477316,"journal":{"name":"Türk Eğitim Bilimleri Dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135369562","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}