Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1402029
Tugba GÖNEL SÖNMEZ
Ritüeller, bir toplum veya grup içerisinde, belirli dönemlerde belirli bir sıra ile çeşitli jest, sembol, davranış veya etkinliklerin tekrarlandığı, dinî veya dindışı bir anlam ve amaç doğrultusunda gerçekleştirilen geleneksel uygulamalardır. Bu amaçlar arasında dinî ibadet, törensel kutlamalar, geçiş ritüelleri, toplumsal birliği güçlendirme ve koruma, halk hekimliği veya büyüsel uygulamalar gibi çeşitli sosyal ve kutsal zaman etkinlikleri yer almaktadır. Dolayısıyla ritüeller, genellikle toplum tarafından ortaklaşa icra edilir ve toplumun bir parçası olan bireyler arasında iletişimi, dayanışmayı ve bağları güçlendirir. Aynı zamanda ritüeller, bireylere aidiyet duygusu ve toplumsal kimlik kazandırır. Yetişkin dünyasının taklidi mahiyetindeki çocuk oyunları, toplumsal yaşamın her aşamasını inceleyebilmek için önemli bir kaynak niteliğindedir. Çocuklar, gözlem güçleri, taklit yetenekleri ve güçlü bellekleri ile geçmişi koruma ve saklama konusunda etkili bir rol oynarlar. Çocuk oyunları, bilişsel, fiziksel, duyusal gelişim özellikleri, katılımcıların niteliği, niceliği ve cinsiyeti, icra bağlamı gibi birçok değişkene bağlı olarak sınıflandırılmaktadır. Belirli bir kültürel ve dinî bağlamda, sosyal yaşamın ve inanç pratiklerinin taklidinden beslenen ritüel nitelikli çocuk oyunları, toplumun bir parçası olan çocuklar tarafından her toplumda icra edilmektedir. Nitekim Uygur Türkleri tarafından gerçekleştirilen ritüeller, çocuk oyunları arasında yer bulmakta, mevsimlik törenlerde, çeşitli tabiat olaylarını karşılarken, ürün hasadı sırasında, kutsal zaman niteliğindeki bayramlar, aylar, kandil gecelerinde ve milli bayramlarda, kalabalık çocuk grupları tarafından oynanmaktadır. Yetişkinlerin evren tasavvurunun taklidi ve sembolü niteliğindeki bu oyunlar, ilk çağlardan itibaren geçirdiği değişim ve dönüşüm vasıtasıyla Uygur Türklerinin toplumsal belleğinde önemli bir sembolik değer oluşturmakla birlikte kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir araç işlevi görürler. Çocuklar, bu oyunlar aracılığıyla Uygur kültürünün temel unsurlarını, inançlarını, yaşam tarzını ve değerlerini öğrenirler. Bu sayede toplumun ortak hafızası ve kimliği, gelecek kuşaklara aktarılır. Ritüel nitelikli çocuk oyunları, aynı zamanda çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine, iletişim kurma, işbirliği yapma, takım çalışması, liderlik becerileri gibi sosyal yeteneklerin kazanılmasına katkı sağlar. Çalışmada, Uygur Türkleri arasında oynanan ritüel nitelikli çocuk oyunları, kutsal ve sosyal zaman, mekan, icra ve icracı özellikleri bağlamında ele alınmaktadır. Ayrıca ritüel karakteristikteki Uygur çocuk oyunları, klasik ve modern oyun kuramları ve oyunun toplumsal işlevi bağlamında bütüncül bir bakış açısıyla literatür taramasından elde edilen verilerle değerlendirilmektedir.
{"title":"RİTÜELDEN OYUNA UYGUR ÇOCUK OYUNLARI","authors":"Tugba GÖNEL SÖNMEZ","doi":"10.33692/avrasyad.1402029","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1402029","url":null,"abstract":"Ritüeller, bir toplum veya grup içerisinde, belirli dönemlerde belirli bir sıra ile çeşitli jest, sembol, davranış veya etkinliklerin tekrarlandığı, dinî veya dindışı bir anlam ve amaç doğrultusunda gerçekleştirilen geleneksel uygulamalardır. Bu amaçlar arasında dinî ibadet, törensel kutlamalar, geçiş ritüelleri, toplumsal birliği güçlendirme ve koruma, halk hekimliği veya büyüsel uygulamalar gibi çeşitli sosyal ve kutsal zaman etkinlikleri yer almaktadır. Dolayısıyla ritüeller, genellikle toplum tarafından ortaklaşa icra edilir ve toplumun bir parçası olan bireyler arasında iletişimi, dayanışmayı ve bağları güçlendirir. Aynı zamanda ritüeller, bireylere aidiyet duygusu ve toplumsal kimlik kazandırır. \u0000Yetişkin dünyasının taklidi mahiyetindeki çocuk oyunları, toplumsal yaşamın her aşamasını inceleyebilmek için önemli bir kaynak niteliğindedir. Çocuklar, gözlem güçleri, taklit yetenekleri ve güçlü bellekleri ile geçmişi koruma ve saklama konusunda etkili bir rol oynarlar. Çocuk oyunları, bilişsel, fiziksel, duyusal gelişim özellikleri, katılımcıların niteliği, niceliği ve cinsiyeti, icra bağlamı gibi birçok değişkene bağlı olarak sınıflandırılmaktadır. Belirli bir kültürel ve dinî bağlamda, sosyal yaşamın ve inanç pratiklerinin taklidinden beslenen ritüel nitelikli çocuk oyunları, toplumun bir parçası olan çocuklar tarafından her toplumda icra edilmektedir. Nitekim Uygur Türkleri tarafından gerçekleştirilen ritüeller, çocuk oyunları arasında yer bulmakta, mevsimlik törenlerde, çeşitli tabiat olaylarını karşılarken, ürün hasadı sırasında, kutsal zaman niteliğindeki bayramlar, aylar, kandil gecelerinde ve milli bayramlarda, kalabalık çocuk grupları tarafından oynanmaktadır. Yetişkinlerin evren tasavvurunun taklidi ve sembolü niteliğindeki bu oyunlar, ilk çağlardan itibaren geçirdiği değişim ve dönüşüm vasıtasıyla Uygur Türklerinin toplumsal belleğinde önemli bir sembolik değer oluşturmakla birlikte kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir araç işlevi görürler. Çocuklar, bu oyunlar aracılığıyla Uygur kültürünün temel unsurlarını, inançlarını, yaşam tarzını ve değerlerini öğrenirler. Bu sayede toplumun ortak hafızası ve kimliği, gelecek kuşaklara aktarılır. Ritüel nitelikli çocuk oyunları, aynı zamanda çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine, iletişim kurma, işbirliği yapma, takım çalışması, liderlik becerileri gibi sosyal yeteneklerin kazanılmasına katkı sağlar. \u0000Çalışmada, Uygur Türkleri arasında oynanan ritüel nitelikli çocuk oyunları, kutsal ve sosyal zaman, mekan, icra ve icracı özellikleri bağlamında ele alınmaktadır. Ayrıca ritüel karakteristikteki Uygur çocuk oyunları, klasik ve modern oyun kuramları ve oyunun toplumsal işlevi bağlamında bütüncül bir bakış açısıyla literatür taramasından elde edilen verilerle değerlendirilmektedir.","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"90 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139011129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1402107
İlknur Günel
Fenikelilerin Akdeniz Dünyasında meydana getirdiği ekonomik, dini, siyasi ve kültürel etkileri, sikkeler üzerinden tespit etmek mümkündür. Sikkelerin ikonografileri, türleri ve ağırlıkları ile basılıp yayıldıkları coğrafyalar incelenerek Fenikelilerin hangi dönemlerde, hangi devletlerle, ne tür ilişkiler kurduğuna dair bilgiler edinilebilir. Bunlara ek olarak sikkelerin üzerinde yer alan tanrı, tanrıça ve dini uygulamalara dair tasvirlerden yola çıkarak ilgili dönemin inanç sistemlerine de ulaşılabilir. Yine aynı şekilde sikkelerin üzerinde yer alan pruva, dalga, yunus, kadırga, murex kabuğu gibi bir takım denizle ve denizcilikle ilgili semboller ekonomik hayata dair önemli ipuçları taşır. Sikkeler yoluyla politik gücü kimlerin elinde bulundurduğu da tespit edilebilir. Bu açıdan sikkeler, Fenike üzerindeki egemen siyasi güçler ile Fenike yayılımının izinin sürülmesi ve hangi bölgelerde ne kadar süreyle hüküm sürüldüğünün anlaşılması açısından önemli başvuru kaynaklarıdır. Sikkelerin üzerinde yer alan tasvirlere bakarak dönemin giyim şekline ve bu konuda hangi uygarlıkların etkisinde kalındığına dair göstergelere erişilebilir. Böylece o dönemde hangi uygarlıklarla yoğun etkileşim yaşandığı, o uygarlıklardan hangi dini ve kültürel unsurların alındığı gözle görülür hale gelir. Tüm bunlardan yola çıkarak bu çalışmada Tyros kenti başta olmak üzere Sidon, Byblos, Arados, Berytus, Karne, Sicilya ve Kartaca’da farklı dönemlerde basılan Fenike sikke türleri incelenerek sikkelerin siyasi, dini, ticari ilişkilerin anlaşılmasındaki tarihsel önemleri vurgulanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte taşıdıkları politik, ekonomik ve kültürel izlerin yorumlanması da amaçlanmıştır.
{"title":"FENİKE SİKKELERİNİN TARİHSEL ÖNEMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"İlknur Günel","doi":"10.33692/avrasyad.1402107","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1402107","url":null,"abstract":"Fenikelilerin Akdeniz Dünyasında meydana getirdiği ekonomik, dini, siyasi ve kültürel etkileri, sikkeler üzerinden tespit etmek mümkündür. Sikkelerin ikonografileri, türleri ve ağırlıkları ile basılıp yayıldıkları coğrafyalar incelenerek Fenikelilerin hangi dönemlerde, hangi devletlerle, ne tür ilişkiler kurduğuna dair bilgiler edinilebilir. Bunlara ek olarak sikkelerin üzerinde yer alan tanrı, tanrıça ve dini uygulamalara dair tasvirlerden yola çıkarak ilgili dönemin inanç sistemlerine de ulaşılabilir. Yine aynı şekilde sikkelerin üzerinde yer alan pruva, dalga, yunus, kadırga, murex kabuğu gibi bir takım denizle ve denizcilikle ilgili semboller ekonomik hayata dair önemli ipuçları taşır. Sikkeler yoluyla politik gücü kimlerin elinde bulundurduğu da tespit edilebilir. Bu açıdan sikkeler, Fenike üzerindeki egemen siyasi güçler ile Fenike yayılımının izinin sürülmesi ve hangi bölgelerde ne kadar süreyle hüküm sürüldüğünün anlaşılması açısından önemli başvuru kaynaklarıdır. Sikkelerin üzerinde yer alan tasvirlere bakarak dönemin giyim şekline ve bu konuda hangi uygarlıkların etkisinde kalındığına dair göstergelere erişilebilir. Böylece o dönemde hangi uygarlıklarla yoğun etkileşim yaşandığı, o uygarlıklardan hangi dini ve kültürel unsurların alındığı gözle görülür hale gelir. Tüm bunlardan yola çıkarak bu çalışmada Tyros kenti başta olmak üzere Sidon, Byblos, Arados, Berytus, Karne, Sicilya ve Kartaca’da farklı dönemlerde basılan Fenike sikke türleri incelenerek sikkelerin siyasi, dini, ticari ilişkilerin anlaşılmasındaki tarihsel önemleri vurgulanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte taşıdıkları politik, ekonomik ve kültürel izlerin yorumlanması da amaçlanmıştır.","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"144 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139011140","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1402265
Ebru Erkan, Tuğba Mutlu
Technology has been a significant driver of sociological change throughout history. The relationship between technology and society is complex, with technology both shaping and being shaped by social forces. Technological developments, which started with the industrial revolution and gained a new dimension with Industry 4.0, have brought about radical changes in the ways technology is used to offer new products and services (Petrasch and Hentschke 2016). In addition, the 2020 Covid-19 pandemic has accelerated digital transformation causing many services and activities to be transferred to the digital environment and education was no exception. Advances in technology, changes in social structure and unforeseen epidemics and natural disasters have brought learning management systems in the center of our lives as a main part of education services. Although there existed several learning management systems for a while, after the 2020 pandemic we started to see a rapid increase in such systems. However, usability of these systems need to be evaluated preferably before and after their release. In this paper, we examined the usability of Bozok Learning Management System (BOYSIS) developed within Yozgat Bozok University and designed in line with the needs of the university. Since every system performs differently depending on the social and cultural environment it belongs, system usability needs to be evaluated from the point of final users. For this purpose, the System Usability Scale (SUS) was employed and we found that the BOYSIS has acceptable level of usability, yet it is below the expected industry standard.
{"title":"AN EVALUATION OF PERCEIVED USABILITY: BOZOK LEARNING MANAGEMENT SYSTEM","authors":"Ebru Erkan, Tuğba Mutlu","doi":"10.33692/avrasyad.1402265","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1402265","url":null,"abstract":"Technology has been a significant driver of sociological change throughout history. The relationship between technology and society is complex, with technology both shaping and being shaped by social forces. Technological developments, which started with the industrial revolution and gained a new dimension with Industry 4.0, have brought about radical changes in the ways technology is used to offer new products and services (Petrasch and Hentschke 2016). In addition, the 2020 Covid-19 pandemic has accelerated digital transformation causing many services and activities to be transferred to the digital environment and education was no exception. Advances in technology, changes in social structure and unforeseen epidemics and natural disasters have brought learning management systems in the center of our lives as a main part of education services. Although there existed several learning management systems for a while, after the 2020 pandemic we started to see a rapid increase in such systems. However, usability of these systems need to be evaluated preferably before and after their release. In this paper, we examined the usability of Bozok Learning Management System (BOYSIS) developed within Yozgat Bozok University and designed in line with the needs of the university. Since every system performs differently depending on the social and cultural environment it belongs, system usability needs to be evaluated from the point of final users. For this purpose, the System Usability Scale (SUS) was employed and we found that the BOYSIS has acceptable level of usability, yet it is below the expected industry standard.","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"222 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139011076","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1402091
Mensure KIZIL ÖZTÜRK
Bitlis Vilayetindeki Muş Sancağı dâhilinde 1894 Sason olayları ve Ermeni komitecilerin çıkardığı isyanlar birçok köy ve kasabada asayiş problemlerine sebep olmuştur. Bu doğrultuda, bölgede yaşayan Müslim ve gayrimüslim ahalinin durumuna dair yabancı basına yansıyan haberler Ermeni Meselesi çerçevesinde uluslararası bir gündem oluşturularak ele alınmıştır. Ancak yabancı basında çıkan haberlerin aksine bölgede yaşanan sorunlar bizatihi Osmanlı hükümeti tarafından takip edilerek bu hususta gerekli tedbirlerin alındığını gösteren yazışmalar ve belgeler mevcuttur. Bu çalışma, 21 Aralık 1894 tarihinde Bitlis’teki Müslim ve gayrimüslim ahalinin huzur ve güvenliğinin sağlandığına dair Muş Ermeni Katolik Cemaatinden İdare Meclisi Üyesi Ohannes ve Aramyan Bedros tarafından kaleme alınan bir mektubun Dersaadet’e gönderilmesi ile bu evrakın Bosna Hersek’te Türkçe olarak çıkarılan Vatan gazetesinde yayımlanmasını konu almaktadır. Vatan Gazetesinin 75. sayısında, “Ermenistan Yaygarası” başlığı ile yayımlanan vesikanın tahlil edilerek Bitlis’teki Ermeni Katolik cemaatinde ismi geçen başrahiplerin ortaya çıkarılması ve yaşanan gelişmeler doğrultusunda Ermeni sorunsalı olarak zikredilen asayiş problemlerine karşı idari yapının nasıl bir tutum sergilediği hususları kayıtlar dâhilinde analiz edilecektir.
{"title":"VATAN GAZETESİNE GÖRE 1894 BİTLİS’TEKİ GAYRİMÜSLİM AHALİNİN ASAYİŞİNE DAİR BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Mensure KIZIL ÖZTÜRK","doi":"10.33692/avrasyad.1402091","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1402091","url":null,"abstract":"Bitlis Vilayetindeki Muş Sancağı dâhilinde 1894 Sason olayları ve Ermeni komitecilerin çıkardığı isyanlar birçok köy ve kasabada asayiş problemlerine sebep olmuştur. Bu doğrultuda, bölgede yaşayan Müslim ve gayrimüslim ahalinin durumuna dair yabancı basına yansıyan haberler Ermeni Meselesi çerçevesinde uluslararası bir gündem oluşturularak ele alınmıştır. Ancak yabancı basında çıkan haberlerin aksine bölgede yaşanan sorunlar bizatihi Osmanlı hükümeti tarafından takip edilerek bu hususta gerekli tedbirlerin alındığını gösteren yazışmalar ve belgeler mevcuttur. Bu çalışma, 21 Aralık 1894 tarihinde Bitlis’teki Müslim ve gayrimüslim ahalinin huzur ve güvenliğinin sağlandığına dair Muş Ermeni Katolik Cemaatinden İdare Meclisi Üyesi Ohannes ve Aramyan Bedros tarafından kaleme alınan bir mektubun Dersaadet’e gönderilmesi ile bu evrakın Bosna Hersek’te Türkçe olarak çıkarılan Vatan gazetesinde yayımlanmasını konu almaktadır. Vatan Gazetesinin 75. sayısında, “Ermenistan Yaygarası” başlığı ile yayımlanan vesikanın tahlil edilerek Bitlis’teki Ermeni Katolik cemaatinde ismi geçen başrahiplerin ortaya çıkarılması ve yaşanan gelişmeler doğrultusunda Ermeni sorunsalı olarak zikredilen asayiş problemlerine karşı idari yapının nasıl bir tutum sergilediği hususları kayıtlar dâhilinde analiz edilecektir.","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"267 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139010990","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1402121
Tuğba Özçeli̇k, Mine KOYUNCU ŞAHİN
Bu araştırmanın temel amacı “Değerler Takımı” çizgi filminin toplumsal cinsiyet rolleri açısından incelenerek medya aracılığıyla topluma ve çocuklara sunulan toplumsal cinsiyet rollerinin ne şekilde biçimlendirildiğini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, “Değerler Takımı” çizgi filminin sekiz bölümü oluşturmaktadır. Veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi ve verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Verilerin analiz aşamasında çizgi filmdeki kadın ve erkek karakterlerin özellikleri, rolleri ve çizgi filmdeki konuşmaları değerlendirilmiş ve çizgi filmde olan toplumsal cinsiyet temaları (meslek grupları, günlük yaşam faaliyetleri, değerler) belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; Değerler Takımı çizgi filminde erkek karakterler, sayıca kadın karakterlerden fazladır. Kadın ve erkeklerin kıyafetlerine ve renklerine bakıldığında kadın karakterlerde daha çok pembe ve pembenin tonlarının kullanıldığı bulunmuştur. Erkeklerde ise mavi ve siyah tonlarının kullanıldığı görülmüştür. Kadın ve erkek karakterlerin
{"title":"DEĞERLER TAKIMI ÇİZGİ FİLMİNE TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ AÇISINDAN BAKIŞ","authors":"Tuğba Özçeli̇k, Mine KOYUNCU ŞAHİN","doi":"10.33692/avrasyad.1402121","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1402121","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın temel amacı “Değerler Takımı” çizgi filminin toplumsal cinsiyet rolleri açısından incelenerek medya aracılığıyla topluma ve çocuklara sunulan toplumsal cinsiyet rollerinin ne şekilde biçimlendirildiğini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, “Değerler Takımı” çizgi filminin sekiz bölümü oluşturmaktadır. Veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi ve verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Verilerin analiz aşamasında çizgi filmdeki kadın ve erkek karakterlerin özellikleri, rolleri ve çizgi filmdeki konuşmaları değerlendirilmiş ve çizgi filmde olan toplumsal cinsiyet temaları (meslek grupları, günlük yaşam faaliyetleri, değerler) belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; Değerler Takımı çizgi filminde erkek karakterler, sayıca kadın karakterlerden fazladır. Kadın ve erkeklerin kıyafetlerine ve renklerine bakıldığında kadın karakterlerde daha çok pembe ve pembenin tonlarının kullanıldığı bulunmuştur. Erkeklerde ise mavi ve siyah tonlarının kullanıldığı görülmüştür. Kadın ve erkek karakterlerin","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"45 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139011614","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-08DOI: 10.33692/avrasyad.1401984
Gülbaşak DİKTAŞ YERLİ
Eğitim sosyolojisi, toplumla, toplumsal kurumlarla eğitimin bağlantısını araştıran bir alan olarak kabul görmektedir. Eğitim sosyolojisine yönelik çalışmaların önemli bir kısmı sosyoloji disiplininde var olan işlevselci, çatışmacı, yorumcu teorilerin ışığında inşa edilmektedir. Bu yaklaşımlara eleştirel pedagoji yaklaşımı da dahil olmaktadır. Toplumsal dönüşümün kaçınılmaz gerçekliğini dünya tarihi bize kanıtlamaktadır. Eğitim ise hem sosyal değişimi belirlemekte hem de değişimden etkilenmektedir. Bu doğrultuda araştırmada, eğitim sosyolojisi perspektifinde eğitimin işlevine, sosyal değişimlerin nasıl olduğuna, sosyal değişmenin eğitim sistemini nasıl etkilediğine ve eğitim sistemindeki değişmelerin toplumsal sistemi nasıl etkilediğine ilişkin öğretmen görüşlerini tespit etmek amaçlanmaktadır. Çalışma, nitel araştırma tekniği kullanılan tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırmada verilere gerçekleştirilen, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle ulaşılmaktadır. Derinlemesine görüşmelerde araştırmanın amacına uygun, yarı yapılandırılmış şekilde, anlaşılabilirlik ve araştırmanın amacına uygunluk açısından değerlendirilerek hazırlanmış sorular kullanılmaktadır. Araştırmanın örneklemi, İstanbul, Edirne, Kocaeli ve Sakarya şehirlerinde 30 yıl ve üzeri öğretmenlik yapmış, emekli olmuş 40 öğretmenden oluşmaktadır. Katılımcılar, amaçlı örnekleme türlerinden uygun durum örneklemesi tekniğiyle, gönüllülük ve kolay ulaşılabilirlik esaslarına göre belirlenmiştir. Araştırma sonucu ulaşılan bulgular betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiş, oluşturulan metin üzerinde içerik analiziyle kodlara, kodlardan kategorilere ve oradan da temalara ulaşılmıştır. Araştırma sonucu doğrultusunda eğitimin işlevi, değişimi, eğitimdeki sorunlar ve ideal eğitim sistemi temalarına ulaşılmış, ulaşılan bu temalar eğitim sosyolojisindeki yaklaşımlar ışığında değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre eğitimin sosyal değişme sürecinde etkili role sahip olduğu kanısı kadar sosyal değişmenin de eğitim üzerinde etkisinin kabulü yer almaktadır. Eğitim, sosyal değişime zemin hazırladığı kadar, değişen politik, ekonomik ve sosyal koşullar için ihtiyaç duyulan bilgilerle bireyleri donatan işlevsel bir toplumsal kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.
{"title":"EĞİTİM SOSYOLOJİSİ PERSPEKTİFİNDE EĞİTİMİN İŞLEVİ VE SOSYAL DEĞİŞME ÜZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA","authors":"Gülbaşak DİKTAŞ YERLİ","doi":"10.33692/avrasyad.1401984","DOIUrl":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1401984","url":null,"abstract":"Eğitim sosyolojisi, toplumla, toplumsal kurumlarla eğitimin bağlantısını araştıran bir alan olarak kabul görmektedir. Eğitim sosyolojisine yönelik çalışmaların önemli bir kısmı sosyoloji disiplininde var olan işlevselci, çatışmacı, yorumcu teorilerin ışığında inşa edilmektedir. Bu yaklaşımlara eleştirel pedagoji yaklaşımı da dahil olmaktadır. Toplumsal dönüşümün kaçınılmaz gerçekliğini dünya tarihi bize kanıtlamaktadır. Eğitim ise hem sosyal değişimi belirlemekte hem de değişimden etkilenmektedir. Bu doğrultuda araştırmada, eğitim sosyolojisi perspektifinde eğitimin işlevine, sosyal değişimlerin nasıl olduğuna, sosyal değişmenin eğitim sistemini nasıl etkilediğine ve eğitim sistemindeki değişmelerin toplumsal sistemi nasıl etkilediğine ilişkin öğretmen görüşlerini tespit etmek amaçlanmaktadır. Çalışma, nitel araştırma tekniği kullanılan tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırmada verilere gerçekleştirilen, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle ulaşılmaktadır. Derinlemesine görüşmelerde araştırmanın amacına uygun, yarı yapılandırılmış şekilde, anlaşılabilirlik ve araştırmanın amacına uygunluk açısından değerlendirilerek hazırlanmış sorular kullanılmaktadır. Araştırmanın örneklemi, İstanbul, Edirne, Kocaeli ve Sakarya şehirlerinde 30 yıl ve üzeri öğretmenlik yapmış, emekli olmuş 40 öğretmenden oluşmaktadır. Katılımcılar, amaçlı örnekleme türlerinden uygun durum örneklemesi tekniğiyle, gönüllülük ve kolay ulaşılabilirlik esaslarına göre belirlenmiştir. Araştırma sonucu ulaşılan bulgular betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiş, oluşturulan metin üzerinde içerik analiziyle kodlara, kodlardan kategorilere ve oradan da temalara ulaşılmıştır. Araştırma sonucu doğrultusunda eğitimin işlevi, değişimi, eğitimdeki sorunlar ve ideal eğitim sistemi temalarına ulaşılmış, ulaşılan bu temalar eğitim sosyolojisindeki yaklaşımlar ışığında değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre eğitimin sosyal değişme sürecinde etkili role sahip olduğu kanısı kadar sosyal değişmenin de eğitim üzerinde etkisinin kabulü yer almaktadır. Eğitim, sosyal değişime zemin hazırladığı kadar, değişen politik, ekonomik ve sosyal koşullar için ihtiyaç duyulan bilgilerle bireyleri donatan işlevsel bir toplumsal kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.","PeriodicalId":479546,"journal":{"name":"Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi","volume":"45 37","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139011728","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}