Özlem DOĞAN YÜKSEKOL, Özlem KOÇ, Nazlı BALTACI, Habibe POLAT
Objective: This study was carried out to determine the relationship between the attitudes of midwifery students about euthanasia and their religious attitudes.
Methods: The universe of this cross-sectional study consisted of students studying in the midwifery department of a university in eastern Türkiye. The study was carried out with 284 volunteer midwifery students between November and December 2021. Descriptive statistics such as frequency, percentage, mean and standard deviation values were used in the evaluation of the data. Independent samples t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used for normally distributed variables, and Spearman correlation analysis was used for non-normally distributed variables. The study data were collected through Google Form. Participants were asked a consent question via the Google form to confirm whether they wanted to participate in the study.
Results: The mean total Health Professional Euthanasia Attitude Scale (HPEAS) score of the participants was found as 83.04±16.07, while their mean total Ok-Religious Attitude Scale (ORASI) score was determined as 34.01±6.00. Accordingly, the participants had moderate attitudes about supporting euthanasia, while their religious attitudes were positive.
Conclusions: As a result of this study, it was observed that most of the students had negative attitudes towards euthanasia, and one of the factors that affected these attitudes was religious belief.
{"title":"The Relationship Between the Attitudes of Midwifery Students Towards Euthanasia and Their Religious Attitudes: A Cross Sectional Study in Türkiye","authors":"Özlem DOĞAN YÜKSEKOL, Özlem KOÇ, Nazlı BALTACI, Habibe POLAT","doi":"10.38108/ouhcd.1172112","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1172112","url":null,"abstract":"Objective: This study was carried out to determine the relationship between the attitudes of midwifery students about euthanasia and their religious attitudes.
 Methods: The universe of this cross-sectional study consisted of students studying in the midwifery department of a university in eastern Türkiye. The study was carried out with 284 volunteer midwifery students between November and December 2021. Descriptive statistics such as frequency, percentage, mean and standard deviation values were used in the evaluation of the data. Independent samples t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used for normally distributed variables, and Spearman correlation analysis was used for non-normally distributed variables. The study data were collected through Google Form. Participants were asked a consent question via the Google form to confirm whether they wanted to participate in the study.
 Results: The mean total Health Professional Euthanasia Attitude Scale (HPEAS) score of the participants was found as 83.04±16.07, while their mean total Ok-Religious Attitude Scale (ORASI) score was determined as 34.01±6.00. Accordingly, the participants had moderate attitudes about supporting euthanasia, while their religious attitudes were positive.
 Conclusions: As a result of this study, it was observed that most of the students had negative attitudes towards euthanasia, and one of the factors that affected these attitudes was religious belief.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"308 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135239741","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışma, kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarını kullanma engellerini kolaylaştırıcılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan çalışma, Türkiye’nin güneyindeki bir eğitim araştırma hastanesinin kadın hastalıkları-doğum klinikleri ve polikliniklerinde görev yapan 85 ebe ve hemşire ile yapılmıştır. Veriler, Haziran-Aralık 2020 tarihleri arasında, Kişisel Bilgi Formu ve Araştırma Kullanım Engelleri Ölçeği (AKEÖ) kullanılarak toplanmıştır. Veriler ebelerin ve hemşirelerin özbildirimine dayalı olarak toplanmıştır. Veriler, tanımlayıcı istatistikler, Kolmogorov-Smirnov normal dağlım testi, Kruskall-Wallis H test ve Mann-Whitney U testi kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Ebe ve hemşirelerin AKEÖ puan ortalamasının (91.22±15.30) yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırma kullanımı ile ilgili en yüksek engel algısının “Kurum” ve “Hemşire” alt boyutlarına, en düşük engel algısının “Araştırma” ve “Sunum” alt boyutlarına ait olduğu saptanmıştır. Ebe ve hemşirelerin %33’ü, kaynaklara ulaşımın sağlanmasının araştırma kullanımında en önemli kolaylaştırıcı faktör olduğunu belirtmişlerdir. Ebe ve hemşirelerin AKEÖ toplam puan ortalamasıyla eğitim durumu hariç diğer tüm tanıtıcı özellikler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur.
Sonuç: Araştırmada kadın hastalıkları ve doğum alanında çalışan ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarını kullanım engel algısının yüksek olduğu belirlenmiştir. Ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarına ulaşmasını ve uygulamada kullanılmasını kolaylaştıracak (kaynak, internet erişimi vb.) stratejiler geliştirilmelidir. Buna yönelik kadın hastalıkları ve doğum alanında araştırma ve kanıta dayalı uygulama kültürü oluşturma konusunda kurum içi faaliyetler yapılmalıdır. Bu bağlamda üniversite-hastane işbirliğinin sağlanması önemlidir.
{"title":"Barriers and Facilitators of Research Utilization Among Midwives and Nurses Working in Gynecology and Obstetrics Clinics","authors":"Zehra ÇERÇER, Nursevim AYDINGÜLÜ, Evşen NAZİK, Sevban ARSLAN","doi":"10.38108/ouhcd.1146131","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1146131","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışma, kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarını kullanma engellerini kolaylaştırıcılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. 
 Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan çalışma, Türkiye’nin güneyindeki bir eğitim araştırma hastanesinin kadın hastalıkları-doğum klinikleri ve polikliniklerinde görev yapan 85 ebe ve hemşire ile yapılmıştır. Veriler, Haziran-Aralık 2020 tarihleri arasında, Kişisel Bilgi Formu ve Araştırma Kullanım Engelleri Ölçeği (AKEÖ) kullanılarak toplanmıştır. Veriler ebelerin ve hemşirelerin özbildirimine dayalı olarak toplanmıştır. Veriler, tanımlayıcı istatistikler, Kolmogorov-Smirnov normal dağlım testi, Kruskall-Wallis H test ve Mann-Whitney U testi kullanılarak analiz edilmiştir.
 Bulgular: Ebe ve hemşirelerin AKEÖ puan ortalamasının (91.22±15.30) yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırma kullanımı ile ilgili en yüksek engel algısının “Kurum” ve “Hemşire” alt boyutlarına, en düşük engel algısının “Araştırma” ve “Sunum” alt boyutlarına ait olduğu saptanmıştır. Ebe ve hemşirelerin %33’ü, kaynaklara ulaşımın sağlanmasının araştırma kullanımında en önemli kolaylaştırıcı faktör olduğunu belirtmişlerdir. Ebe ve hemşirelerin AKEÖ toplam puan ortalamasıyla eğitim durumu hariç diğer tüm tanıtıcı özellikler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur.
 Sonuç: Araştırmada kadın hastalıkları ve doğum alanında çalışan ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarını kullanım engel algısının yüksek olduğu belirlenmiştir. Ebe ve hemşirelerin araştırma sonuçlarına ulaşmasını ve uygulamada kullanılmasını kolaylaştıracak (kaynak, internet erişimi vb.) stratejiler geliştirilmelidir. Buna yönelik kadın hastalıkları ve doğum alanında araştırma ve kanıta dayalı uygulama kültürü oluşturma konusunda kurum içi faaliyetler yapılmalıdır. Bu bağlamda üniversite-hastane işbirliğinin sağlanması önemlidir.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"143 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135239744","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Araştırma yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin hasta mahremiyetini koruma ve sürdürme durumlarını değerlendirilmek amacıyla yapıldı.
Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipteki araştırma Eylül-Aralık 2020 tarihlerinde bir üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler ile (n=202) yapıldı. Veriler “Hemşire Tanıtım Formu” ve “Hasta Mahremiyet Ölçeği (HMÖ)” kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Kruskal-Wallis H test ve Mann-Whitney U testi kullanıldı.
Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 27.50±4.01, çoğu kadın (%78.2), bekar (%71.8) ve lisans mezunu (%63.4)’dur. Hemşirelerin %56.4’ü dahili yoğun bakım ünitelerinde görevli ve, %55.4’ü 1-4 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak çalışmaktadır. Hemşirelerin tamamına yakını hasta mahremiyetini kişisel bilgilerin gizliliği (%91.4) ve beden gizliği (%92.4) olarak değerlendirmektedir. Çalıştığı yoğun bakım ünitesinde hasta mahremiyetinin ihlal edildiğini düşünenlerin oranı %90.1’dir. Hemşirelerin HMÖ toplam puan ortalaması 4.48±0.53 olup, eğitim düzeylerine göre HMÖ puanları arasında anlamlı fark saptanmıştır (p0.05)
Sonuç: Yoğun bakım hemşireleri hasta mahremiyetinin korunma ve sürdürülmesine yüksek düzeyde özen göstermektedir. Yoğun bakım ünitelerinde hasta mahremiyetinin gözetilmesini arttırmak amacıyla hizmet içi eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir.
研究目的本研究旨在评估重症监护室护士保护和维护患者隐私的情况。研究方法在 2020 年 9 月至 12 月期间,对在一所大学医院重症监护室工作的护士(n=202)进行了描述性横断面研究。使用 "护士介绍表 "和 "患者隐私量表(PCS)"收集数据。数据分析采用了描述性统计、Kruskal-Wallis H 检验和 Mann-Whitney U 检验。结果如下参与研究的护士平均年龄为(27.50±4.01)岁,大多数为女性(78.2%),单身(71.8%),拥有学士学位(63.4%)。其中,56.4%的护士在内部重症监护室工作,55.4%的护士已从事重症监护护士工作 1-4 年。几乎所有护士都认为患者隐私是指个人信息保密(91.4%)和身体隐私(92.4%)。认为在其工作的重症监护病房中患者隐私受到侵犯的比例为 90.1%。护士的平均总得分为(4.48±0.53)分,不同学历护士的得分差异显著(P0.05)
结论:重症监护护士高度重视保护和维护患者隐私。建议组织在职培训,加强重症监护病房对患者隐私的观察。
{"title":"The Evaluation of the Situations of Protecting and Maintaining Patient Privacy of Intensive Care Nurses","authors":"Sevil OLĞUN, Gülengün TÜRK","doi":"10.38108/ouhcd.1217950","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1217950","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırma yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin hasta mahremiyetini koruma ve sürdürme durumlarını değerlendirilmek amacıyla yapıldı. 
 Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipteki araştırma Eylül-Aralık 2020 tarihlerinde bir üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler ile (n=202) yapıldı. Veriler “Hemşire Tanıtım Formu” ve “Hasta Mahremiyet Ölçeği (HMÖ)” kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Kruskal-Wallis H test ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. 
 Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 27.50±4.01, çoğu kadın (%78.2), bekar (%71.8) ve lisans mezunu (%63.4)’dur. Hemşirelerin %56.4’ü dahili yoğun bakım ünitelerinde görevli ve, %55.4’ü 1-4 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak çalışmaktadır. Hemşirelerin tamamına yakını hasta mahremiyetini kişisel bilgilerin gizliliği (%91.4) ve beden gizliği (%92.4) olarak değerlendirmektedir. Çalıştığı yoğun bakım ünitesinde hasta mahremiyetinin ihlal edildiğini düşünenlerin oranı %90.1’dir. Hemşirelerin HMÖ toplam puan ortalaması 4.48±0.53 olup, eğitim düzeylerine göre HMÖ puanları arasında anlamlı fark saptanmıştır (p0.05) 
 Sonuç: Yoğun bakım hemşireleri hasta mahremiyetinin korunma ve sürdürülmesine yüksek düzeyde özen göstermektedir. Yoğun bakım ünitelerinde hasta mahremiyetinin gözetilmesini arttırmak amacıyla hizmet içi eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135239738","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmada Geriatri Polikliniğine başvuran 65 yaş ve üzeri yaşlı hastaların yalnızlık ve yaşamın anlamına ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma bir vakıf üniversitesi hastanesinde Ağustos 2019–Kasım 2019 tarihleri arasında geriatri polikliniğine ayaktan başvuru yapan 65 yaş üzeri olan 100 yaşlı hasta ile yürütülmüştür. Veriler, kişisel bilgi formu, Mini-mental durum değerlendirme testi, Yalnızlık Ölçeği ve Yaşamın Anlamı Ölçeği ile toplanmıştır.
Bulgular: Çalışmamızda yaşlı hastaların yalnızlık ölçek puan ortalaması 8.89±5.48 ve yaşamın anlam ölçeği puan ortalaması 44.5±14.8’dir. Yalnızlık ve yaşamın anlamı ölçeği puan ortalamaları ile yaşlı hastaların sosyodemografik veriler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Yaşlı hastaların yalnızlık hissi orta düzeyde bulunmuştur.
Sonuç: Yaşlı hastaların arkadaşları ile görüşme sıklığı artıkça yalnızlık duyguları azaldığı belirlenmiştir. Yalnızlık duygusu artıkça yaşamdan anlam duygusunun azaldığı belirlenmiştir. Yaşlı hastaların sosyal desteğinin olması yalnızlığı önlemede önemli bir faktördür.
{"title":"Yaşlı Hastaların Yalnızlık ve Yaşamın Anlamına İlişkin Görüşleri","authors":"Banu ÇEVİK, Gülşen KILIÇ, Berrak BALANUYE, Hüseyin DORUK, Özlem GÖKÇE, Nevin DOGAN","doi":"10.38108/ouhcd.1124265","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1124265","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada Geriatri Polikliniğine başvuran 65 yaş ve üzeri yaşlı hastaların yalnızlık ve yaşamın anlamına ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır.
 Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma bir vakıf üniversitesi hastanesinde Ağustos 2019–Kasım 2019 tarihleri arasında geriatri polikliniğine ayaktan başvuru yapan 65 yaş üzeri olan 100 yaşlı hasta ile yürütülmüştür. Veriler, kişisel bilgi formu, Mini-mental durum değerlendirme testi, Yalnızlık Ölçeği ve Yaşamın Anlamı Ölçeği ile toplanmıştır.
 Bulgular: Çalışmamızda yaşlı hastaların yalnızlık ölçek puan ortalaması 8.89±5.48 ve yaşamın anlam ölçeği puan ortalaması 44.5±14.8’dir. Yalnızlık ve yaşamın anlamı ölçeği puan ortalamaları ile yaşlı hastaların sosyodemografik veriler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Yaşlı hastaların yalnızlık hissi orta düzeyde bulunmuştur.
 Sonuç: Yaşlı hastaların arkadaşları ile görüşme sıklığı artıkça yalnızlık duyguları azaldığı belirlenmiştir. Yalnızlık duygusu artıkça yaşamdan anlam duygusunun azaldığı belirlenmiştir. Yaşlı hastaların sosyal desteğinin olması yalnızlığı önlemede önemli bir faktördür.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"124 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135239739","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Doğum sonrası dönemde emzirmenin başlatılması, sürdürülmesinde eş desteği önemlidir. Bu sistematik derlemenin amacı, emzirme desteğinde babaların eğitimine yönelik randomize kontrollü çalışmaların bulgularının sistematik incelenmesidir.
Yöntem: Sistematik derleme niteliğinde olan bu çalışmada, PubMed, Science Direct, Web of Science, Cochrane ve Scopus veri tabanlarından 24.06.2022-01.08.2022 tarihleri arasında tarama yapıldı. Taramada “education of fathers OR breastfeeding”, “education of fathers AND breastfeeding” anahtar kelimeleri kullanıldı. Sistematik derlemeye, alınma kriterlerine uyan 7 randomize kontrollü çalışma dahil edildi. Sistematik derlemenin raporlamasında PRISMA kılavuzundan yararlanıldı.
Bulgular: Çalışmada toplam 401 çalışmaya ulaşılmış ve analiz sonucunda 7 randomize kontrollü çalışma alındı. Babalara verilen emzirme danışmanlığı eğitimlerinin, baba odaklı doğum öncesi emzirme sınıfının ve anne-babalara birlikte verilen emzirme eğitimlerinin emzirme öz yeterlilik, bilgi ve tutumlarında olumlu etkileri olduğu bulundu, ancak anne ve babalara verilen oral stimülasyon programının emzirme süresine etkisi olmadığı saptandı.
Sonuç: Babalara verilen emzirme eğitimlerinin, babaların emzirme öz yeterlilik, bilgi ve tutumlarında olumlu etkilerinin olduğu, prenatal ve postnatal eğitimlere anneler ile birlikte babaların dahil edilmesinin emzirmeyi başlatma ve sürdürmede etkili olacağı sonucuna varıldı. Bununla birlikte, bu konuda daha fazla çalışma yapılması önerilir.
{"title":"Emzirme Desteğinde Babaların Eğitimi: Randomize Kontrollü Çalışmaların Sistematik İncelemesi","authors":"Hilal Gül BOYRAZ, Nülüfer ERBİL","doi":"10.38108/ouhcd.1238181","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1238181","url":null,"abstract":"Amaç: Doğum sonrası dönemde emzirmenin başlatılması, sürdürülmesinde eş desteği önemlidir. Bu sistematik derlemenin amacı, emzirme desteğinde babaların eğitimine yönelik randomize kontrollü çalışmaların bulgularının sistematik incelenmesidir.
 Yöntem: Sistematik derleme niteliğinde olan bu çalışmada, PubMed, Science Direct, Web of Science, Cochrane ve Scopus veri tabanlarından 24.06.2022-01.08.2022 tarihleri arasında tarama yapıldı. Taramada “education of fathers OR breastfeeding”, “education of fathers AND breastfeeding” anahtar kelimeleri kullanıldı. Sistematik derlemeye, alınma kriterlerine uyan 7 randomize kontrollü çalışma dahil edildi. Sistematik derlemenin raporlamasında PRISMA kılavuzundan yararlanıldı.
 Bulgular: Çalışmada toplam 401 çalışmaya ulaşılmış ve analiz sonucunda 7 randomize kontrollü çalışma alındı. Babalara verilen emzirme danışmanlığı eğitimlerinin, baba odaklı doğum öncesi emzirme sınıfının ve anne-babalara birlikte verilen emzirme eğitimlerinin emzirme öz yeterlilik, bilgi ve tutumlarında olumlu etkileri olduğu bulundu, ancak anne ve babalara verilen oral stimülasyon programının emzirme süresine etkisi olmadığı saptandı.
 Sonuç: Babalara verilen emzirme eğitimlerinin, babaların emzirme öz yeterlilik, bilgi ve tutumlarında olumlu etkilerinin olduğu, prenatal ve postnatal eğitimlere anneler ile birlikte babaların dahil edilmesinin emzirmeyi başlatma ve sürdürmede etkili olacağı sonucuna varıldı. Bununla birlikte, bu konuda daha fazla çalışma yapılması önerilir.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"59 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136048887","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmada, lise öğrencilerinin bilişsel esneklik ile problem çözme becerilerinin ve aralarındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı türdeki araştırmanın örneklemini İç Anadolu Bölgesinde bulunan bir Sosyal Bilimler Lisesi'nde öğrenim gören 382 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında, Öğrenci Bilgi Formu, Bilişsel Esneklik Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Spearman Korelasyon testi ile değişkenler arasındaki ilişki araştırılmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin bilişsel esneklik ölçeği puan ortalaması 51.45±8.51’dir. Problem çözme envanteri toplam puan ortalaması 96.43±19.92 olup problem çözme yeteneğine güven boyutu puan ortalaması 31.28±8.84, yaklaşma kaçınma boyutu puan ortalaması 48.29±11.37 ve kişisel kontrol boyutu puan ortalaması 16.85±3.51’dir. Bilişsel esneklik ile problem çözme arasında orta düzeyde ve negatif yönde bir ilişki vardır (r = -0.490, p < 0.01).
Sonuç: Öğrencilerin bilişsel esneklik düzeyleri arttıkça problem çözme becerileri de artmıştır. Bu nedenle lise öğrencilerinin hem bilişsel esneklik düzeylerini hem de problem çözme becerilerini geliştirmek için müdahale programları planlanmalı ve uygulanmalıdır.
{"title":"Cognitive Flexibility and Problem Solving Skills Levels of High School Students: A Descriptive and Correlational Study","authors":"Emel BAHADIR YILMAZ, Arzu YÜKSEL","doi":"10.38108/ouhcd.1141062","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1141062","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada, lise öğrencilerinin bilişsel esneklik ile problem çözme becerilerinin ve aralarındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
 Yöntem: Tanımlayıcı türdeki araştırmanın örneklemini İç Anadolu Bölgesinde bulunan bir Sosyal Bilimler Lisesi'nde öğrenim gören 382 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında, Öğrenci Bilgi Formu, Bilişsel Esneklik Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Spearman Korelasyon testi ile değişkenler arasındaki ilişki araştırılmıştır.
 Bulgular: Öğrencilerin bilişsel esneklik ölçeği puan ortalaması 51.45±8.51’dir. Problem çözme envanteri toplam puan ortalaması 96.43±19.92 olup problem çözme yeteneğine güven boyutu puan ortalaması 31.28±8.84, yaklaşma kaçınma boyutu puan ortalaması 48.29±11.37 ve kişisel kontrol boyutu puan ortalaması 16.85±3.51’dir. Bilişsel esneklik ile problem çözme arasında orta düzeyde ve negatif yönde bir ilişki vardır (r = -0.490, p < 0.01).
 Sonuç: Öğrencilerin bilişsel esneklik düzeyleri arttıkça problem çözme becerileri de artmıştır. Bu nedenle lise öğrencilerinin hem bilişsel esneklik düzeylerini hem de problem çözme becerilerini geliştirmek için müdahale programları planlanmalı ve uygulanmalıdır.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"81 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135717906","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de hemşirelik alanında ventrogluteal bölgeye intramüsküler enjeksiyon uygulaması ile ilgili yapılmış lisansüstü tezlerin incelenmesidir.
Yöntem: Araştırmanın evrenini, Türkiye Ulusal Tez Veri Tabanı’nda arşivlenen ve hemşirelik alanında yapılan lisansüstü tezler oluşturmuştur. Tezlerin çalışmaya dâhil edilme kriterleri, hemşirelik alanında yapılmış olması, tam metne ulaşılması ve başlığında ventrogluteal kelimesinin yer almasıdır. Çalışmaya 14 tez dâhil edilmiştir. Veri toplamada “Tez Değerlendirme Formu” kullanılmıştır.
Bulgular: Konu ile ilgili tezlerin 2012-2021 tarihleri arasında yapıldığı, çoğunluğunun yüksek lisans tezi olduğu ve yarı deneysel (n=8) türde olduğu belirlenmiştir. Tezlerde VG bölgeye enjeksiyon ile ilgili olarak hemşirelere verilen eğitimlerin etkinliği (n=7), dorsogluteal bölge ile karşılaştırma (n=4), bölge tespiti için araç geliştirme (n=1), aspirasyon gerekliliği (n=1) ve hemşirelerin bilgi düzeyleri (n=1) ele alınmıştır.
Sonuç: Yapılan tezlerde eğitimin hemşirelerin konu ile ilgili bilgi düzeyini arttırdığı, VG bölgeye uygulanan IM enjeksiyonlarda ağrı, kanama ve hematom oluşumunun DG bölgeye göre daha az görüldüğü, enjeksiyon alanını belirlemek amacıyla geliştirilen aracın geçerli ve güvenilir olduğu, VG bölgeden yapılan IM enjeksiyonlarda aspirasyon uygulamasına gerek olmadığı ve hemşirelerin konu ile ilgili orta düzeyde bilgiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
{"title":"Intramuscular Injection to Ventrogluteal Region: Examining Nursing Theses","authors":"İpek KÖSE TOSUNÖZ","doi":"10.38108/ouhcd.1183729","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1183729","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de hemşirelik alanında ventrogluteal bölgeye intramüsküler enjeksiyon uygulaması ile ilgili yapılmış lisansüstü tezlerin incelenmesidir.
 Yöntem: Araştırmanın evrenini, Türkiye Ulusal Tez Veri Tabanı’nda arşivlenen ve hemşirelik alanında yapılan lisansüstü tezler oluşturmuştur. Tezlerin çalışmaya dâhil edilme kriterleri, hemşirelik alanında yapılmış olması, tam metne ulaşılması ve başlığında ventrogluteal kelimesinin yer almasıdır. Çalışmaya 14 tez dâhil edilmiştir. Veri toplamada “Tez Değerlendirme Formu” kullanılmıştır.
 Bulgular: Konu ile ilgili tezlerin 2012-2021 tarihleri arasında yapıldığı, çoğunluğunun yüksek lisans tezi olduğu ve yarı deneysel (n=8) türde olduğu belirlenmiştir. Tezlerde VG bölgeye enjeksiyon ile ilgili olarak hemşirelere verilen eğitimlerin etkinliği (n=7), dorsogluteal bölge ile karşılaştırma (n=4), bölge tespiti için araç geliştirme (n=1), aspirasyon gerekliliği (n=1) ve hemşirelerin bilgi düzeyleri (n=1) ele alınmıştır. 
 Sonuç: Yapılan tezlerde eğitimin hemşirelerin konu ile ilgili bilgi düzeyini arttırdığı, VG bölgeye uygulanan IM enjeksiyonlarda ağrı, kanama ve hematom oluşumunun DG bölgeye göre daha az görüldüğü, enjeksiyon alanını belirlemek amacıyla geliştirilen aracın geçerli ve güvenilir olduğu, VG bölgeden yapılan IM enjeksiyonlarda aspirasyon uygulamasına gerek olmadığı ve hemşirelerin konu ile ilgili orta düzeyde bilgiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135717905","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışmada, gebelerde evlilik doyumu ve prenatal bağlanmayı etkileyen faktörler ile evlilik doyumunun prenatal bağlanma üzerine etkisini incelemek amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Çalışmanın verileri 01 Nisan 2021- 30 Haziran 2021 tarihleri arasında örnekleme dâhil edilme kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 252 gebeden toplanmıştır. Veriler kişisel bilgi formu, Prenatal Bağlanma Envanteri (PBE) ve Evlilik Doyum Ölçeği (EDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı ve yüzdelik dağılımlar, ortalama, non-parametrik testler (Kruskal Wallis, Mann Whitney-U) ile sürekli değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemede Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Gebelerin ekonomik durumu (p=0.027), evlenme yaşı (p=0.030), eşi ile tanışma şekli (p=0.006), gebeliğin planlanma durumu (p=0.017), gravidite (p=0.003) ve gebelik trimesteri (p=0.033) prenatal bağlanmalarını etkilemektedir (p
{"title":"Gebelerde Evlilik Doyumunun Prenatal Bağlanmaya Etkisi","authors":"Filiz ÜNAL TOPRAK, Zekiye TURAN","doi":"10.38108/ouhcd.1120773","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1120773","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmada, gebelerde evlilik doyumu ve prenatal bağlanmayı etkileyen faktörler ile evlilik doyumunun prenatal bağlanma üzerine etkisini incelemek amaçlanmıştır.
 Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Çalışmanın verileri 01 Nisan 2021- 30 Haziran 2021 tarihleri arasında örnekleme dâhil edilme kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 252 gebeden toplanmıştır. Veriler kişisel bilgi formu, Prenatal Bağlanma Envanteri (PBE) ve Evlilik Doyum Ölçeği (EDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı ve yüzdelik dağılımlar, ortalama, non-parametrik testler (Kruskal Wallis, Mann Whitney-U) ile sürekli değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemede Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. 
 Bulgular: Gebelerin ekonomik durumu (p=0.027), evlenme yaşı (p=0.030), eşi ile tanışma şekli (p=0.006), gebeliğin planlanma durumu (p=0.017), gravidite (p=0.003) ve gebelik trimesteri (p=0.033) prenatal bağlanmalarını etkilemektedir (p","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135771831","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma, “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersinin, hemşirelik öğrencilerinin sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları ile eleştirel düşünme motivasyonu ve eğilimleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır.
Yöntem: Prospektif tipteki bu araştırmanın evrenini 2020 - 2021 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersini alan 93 hemşirelik bölümü 1. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersi kapsamında, Eleştirel Düşünme Motivasyonu Ölçeği, California Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Sosyal Medyaya Özgü Epistemolojik İnançlar Ölçeği aracılığıyla dört defa tekrarlı ölçümler sonucunda toplanmıştır.
Bulgular: Araştırma sonucuna göre, öğrencilerin, sosyal medyaya özgü epistemolojik inançlarının ve eleştirel düşünme motivasyonlarının dört ölçüm sonucuna göre yüksek düzeyde olduğu, eleştirel düşünme eğilimlerinin ise düşük düzeyde olduğu saptanmıştır. Sosyal medyaya özgü epistemolojik inançlar, eleştirel düşünme motivasyonu ve eleştirel düşünme eğiliminin 1. ve 4. ölçümleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişki belirlenmiştir.
Sonuç: Öğrencilere bilgiyi sorgulama, bilginin kaynağına ulaşma ve doğru bilgiyi seçme, eleştirel düşünme gibi becerileri kazandıracak seçimlik derslerin hemşirelik eğitim programlarına eklenmesi ve derslerde, öğrencileri düşünmeye ve sorgulamaya yönelten öğretim yöntemlerinin kullanımına daha fazla yer verilmesi önerilebilir.
{"title":"The Effect of ‘Social Media and Nursing’ Course on Nursing Students' Social Media-Specific Epistemological Beliefs and Critical Thinking Motivations and Dispositions","authors":"Burçin IŞIK, Burcu ÇAKI, Sebahat KUŞLU, Zeynep GÜNGÖRMÜŞ","doi":"10.38108/ouhcd.1142210","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1142210","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersinin, hemşirelik öğrencilerinin sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları ile eleştirel düşünme motivasyonu ve eğilimleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır. 
 Yöntem: Prospektif tipteki bu araştırmanın evrenini 2020 - 2021 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersini alan 93 hemşirelik bölümü 1. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, “Sosyal Medya ve Hemşirelik” dersi kapsamında, Eleştirel Düşünme Motivasyonu Ölçeği, California Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Sosyal Medyaya Özgü Epistemolojik İnançlar Ölçeği aracılığıyla dört defa tekrarlı ölçümler sonucunda toplanmıştır.
 Bulgular: Araştırma sonucuna göre, öğrencilerin, sosyal medyaya özgü epistemolojik inançlarının ve eleştirel düşünme motivasyonlarının dört ölçüm sonucuna göre yüksek düzeyde olduğu, eleştirel düşünme eğilimlerinin ise düşük düzeyde olduğu saptanmıştır. Sosyal medyaya özgü epistemolojik inançlar, eleştirel düşünme motivasyonu ve eleştirel düşünme eğiliminin 1. ve 4. ölçümleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişki belirlenmiştir.
 Sonuç: Öğrencilere bilgiyi sorgulama, bilginin kaynağına ulaşma ve doğru bilgiyi seçme, eleştirel düşünme gibi becerileri kazandıracak seçimlik derslerin hemşirelik eğitim programlarına eklenmesi ve derslerde, öğrencileri düşünmeye ve sorgulamaya yönelten öğretim yöntemlerinin kullanımına daha fazla yer verilmesi önerilebilir.","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135771834","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin yaşadığı stres kaynakları ile algıladıkları sosyal destek arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu çalışma, 6 Mayıs-24 Haziran 2019 tarihleri arasında İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan iki üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2018-2019 öğretim yılı bahar döneminde okuyan tüm hemşirelik öğrencileri (N=1117) oluşturmuştur. Çalışma, katılmayı kabul eden toplam 860 (%76.9) öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, “Öğrenci Kişisel Bilgi Formu” (ÖKBF), “Öğrenci Stresör Ölçeği” (ÖSÖ) ve “Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği” (ÇBASDÖ) kullanılarak edinilmiştir. Verilerin analizinde Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis-H testi ve Spearman korelasyon uygulanmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin ÖSÖ toplam puan ortalaması 33.58±7.60 iken, ÇBASDÖ toplam puan ortalaması 60.68±14.02 olarak bulunmuştur. Hemşirelik öğrencilerinden ailesinin gelir durumu iyi olanlarda ve sorunlar karşısında ailesinden destek alanlarda ÖSÖ puan ortalaması anlamlı derecede daha düşük, ÇBASDÖ puan ortalaması ise anlamlı derecede daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p
{"title":"Hemşirelik Öğrencilerinin Stres Kaynakları ile Algıladıkları Sosyal Destek Arasındaki İlişki","authors":"Duygu BAYRAKTAR, Arzu KARABAĞ AYDIN, Saadet ERZİNCANLI","doi":"10.38108/ouhcd.1117081","DOIUrl":"https://doi.org/10.38108/ouhcd.1117081","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin yaşadığı stres kaynakları ile algıladıkları sosyal destek arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır.
 Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu çalışma, 6 Mayıs-24 Haziran 2019 tarihleri arasında İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan iki üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2018-2019 öğretim yılı bahar döneminde okuyan tüm hemşirelik öğrencileri (N=1117) oluşturmuştur. Çalışma, katılmayı kabul eden toplam 860 (%76.9) öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, “Öğrenci Kişisel Bilgi Formu” (ÖKBF), “Öğrenci Stresör Ölçeği” (ÖSÖ) ve “Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği” (ÇBASDÖ) kullanılarak edinilmiştir. Verilerin analizinde Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis-H testi ve Spearman korelasyon uygulanmıştır.
 Bulgular: Öğrencilerin ÖSÖ toplam puan ortalaması 33.58±7.60 iken, ÇBASDÖ toplam puan ortalaması 60.68±14.02 olarak bulunmuştur. Hemşirelik öğrencilerinden ailesinin gelir durumu iyi olanlarda ve sorunlar karşısında ailesinden destek alanlarda ÖSÖ puan ortalaması anlamlı derecede daha düşük, ÇBASDÖ puan ortalaması ise anlamlı derecede daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p","PeriodicalId":485616,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi","volume":"278 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135771833","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}