Pub Date : 2023-11-04DOI: 10.33907/turkjes.1246493
Ahmet Egemen AKMENÇE, Murat TUNCER
Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinin İngilizce dersine yönelik motivasyonlarını ölçmek amacıyla bir ölçek geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu Elazığ il merkezinde bulunan Anadolu, fen, meslek, spor ve özel liselerde öğrenim gören 9,10,11 ve 12. sınıflardaki toplam 302 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Gardner’ın (1985) Kanada’da öğrencilerin motivasyonlarını belirlemek amacıyla geliştirdiği Tutum/Motivasyon Test Havuzu başlıklı ölçeğini uyarlayan Yılmaz’a (2013) ait anket kullanılmıştır. Kullanılan anketin ölçeğe dönüştürülmesi ve geçerlik ve güvenirliğin sağlanması için öncelikle anket maddeleri, 153 öğrenciden alınan veriler üzerinden Açımlayıcı Faktör Analizine tabi tutulmuştur. Başlangıçta 14 maddeden oluşan beşli likert yapıya sahip anketin 2 maddesinin binişik olduğu tespit edilerek ölçekten çıkartılmıştır ve ölçeğin toplam açıklanan varyansının % 63.18 olduğu belirlenmiştir. Daha sonra ilk gruptan farklı 149 öğrenciden alınan veriler üzerinde Doğrulayıcı Faktör Analizi yapılmış, analizler sonucunda 12 maddeden oluşan, üç faktörlü bir yapı elde edilmiştir. Öğrencilerden maddelere katılma oranında 1ila 5 arasında puanlama yapması istenmektedir. Bu faktörler “Olumlu motivaston”, “Olumsuz Motivasyon” ve “Motivasyon Sürekliliği” şeklinde adlandırılmıştır. Ölçeğin tümü için elde edilen iç tutarlılık katsayısı ise .87 olarak belirlenmiştir. Geliştirilen bu ölçek sayesinde liselerde öğrenim gören bireylerin motivasyon durumları ortaya konulabilir. Bu sayede düşük yabancı dil motivasyonuna sahip öğrenciler için gerekli motivasyon geliştirici önlemler alınarak, yabancı dil öğrenim düzeyi artırılabilir.
{"title":"İngilizce Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği Geliştirme Çalışması","authors":"Ahmet Egemen AKMENÇE, Murat TUNCER","doi":"10.33907/turkjes.1246493","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1246493","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinin İngilizce dersine yönelik motivasyonlarını ölçmek amacıyla bir ölçek geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu Elazığ il merkezinde bulunan Anadolu, fen, meslek, spor ve özel liselerde öğrenim gören 9,10,11 ve 12. sınıflardaki toplam 302 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Gardner’ın (1985) Kanada’da öğrencilerin motivasyonlarını belirlemek amacıyla geliştirdiği Tutum/Motivasyon Test Havuzu başlıklı ölçeğini uyarlayan Yılmaz’a (2013) ait anket kullanılmıştır. Kullanılan anketin ölçeğe dönüştürülmesi ve geçerlik ve güvenirliğin sağlanması için öncelikle anket maddeleri, 153 öğrenciden alınan veriler üzerinden Açımlayıcı Faktör Analizine tabi tutulmuştur. Başlangıçta 14 maddeden oluşan beşli likert yapıya sahip anketin 2 maddesinin binişik olduğu tespit edilerek ölçekten çıkartılmıştır ve ölçeğin toplam açıklanan varyansının % 63.18 olduğu belirlenmiştir. Daha sonra ilk gruptan farklı 149 öğrenciden alınan veriler üzerinde Doğrulayıcı Faktör Analizi yapılmış, analizler sonucunda 12 maddeden oluşan, üç faktörlü bir yapı elde edilmiştir. Öğrencilerden maddelere katılma oranında 1ila 5 arasında puanlama yapması istenmektedir. Bu faktörler “Olumlu motivaston”, “Olumsuz Motivasyon” ve “Motivasyon Sürekliliği” şeklinde adlandırılmıştır. Ölçeğin tümü için elde edilen iç tutarlılık katsayısı ise .87 olarak belirlenmiştir. Geliştirilen bu ölçek sayesinde liselerde öğrenim gören bireylerin motivasyon durumları ortaya konulabilir. Bu sayede düşük yabancı dil motivasyonuna sahip öğrenciler için gerekli motivasyon geliştirici önlemler alınarak, yabancı dil öğrenim düzeyi artırılabilir.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"37 8","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773623","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-04DOI: 10.33907/turkjes.1284033
Mustafa KARAKAYA, Sevim SEVGİ
Bu araştırmada Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (Programme for International Student Assessment) PISA 2018 verileri ışığında matematik okuryazarlığı ortalama puanı ile okula karşı tutum (attitude towards school), rekabet ve iş birliği algısı (perception of competition and cooperation), ayrımcı okul iklimi (discriminatory school climate) ilişkisini incelenmiştir. Araştırma 2018 PISA sonuçları ve çalışmanın gerçekleştiği Türkiye’deki öğrenci örneklemi ile sınırlıdır. Veriler İktisadi İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı (Organization for Economic Cooperation and Development [OECD]) internet sitesinden elde edilmiştir (https://www.oecd.org/PISA/data/2018database/). PISA 2018 veri setinde her bir öğrencinin matematik okuryazarlığı PV1MATH- PV10MATH dâhil olmak üzere 10 matematik verisinin ortalama puanı alınmıştır. Betimsel istatistik, normallik testi, mann-whitney u testi, korelasyon analizi yapılmıştır. Matematik okuryazarlığı puan ortalamanın, okula karşı tutum, rekabet ve iş birliği algı farkının kız öğrenciler, ayrımcı okul iklimindeki farkın erkek öğrenciler lehine anlamlı olduğu görülmektedir. Matematik okuryazarlığı ortalama puanın, okula karşı tutum, rekabet ve okulda iş birliği algısı arasında pozitif yönlü düşük anlamlı bir ilişkisi olduğu görülmektedir. Matematik okuryazarlığı ortalama puanın, ayrımcı okul iklimi arasında negatif yönlü düşük anlamlı bir ilişkisi olduğu görülmektedir.
{"title":"Matematik Okuryazarlığının PISA 2018 Öğrenci Verilerine Göre İncelenmesi","authors":"Mustafa KARAKAYA, Sevim SEVGİ","doi":"10.33907/turkjes.1284033","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1284033","url":null,"abstract":"Bu araştırmada Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (Programme for International Student Assessment) PISA 2018 verileri ışığında matematik okuryazarlığı ortalama puanı ile okula karşı tutum (attitude towards school), rekabet ve iş birliği algısı (perception of competition and cooperation), ayrımcı okul iklimi (discriminatory school climate) ilişkisini incelenmiştir. Araştırma 2018 PISA sonuçları ve çalışmanın gerçekleştiği Türkiye’deki öğrenci örneklemi ile sınırlıdır. Veriler İktisadi İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı (Organization for Economic Cooperation and Development [OECD]) internet sitesinden elde edilmiştir (https://www.oecd.org/PISA/data/2018database/). PISA 2018 veri setinde her bir öğrencinin matematik okuryazarlığı PV1MATH- PV10MATH dâhil olmak üzere 10 matematik verisinin ortalama puanı alınmıştır. Betimsel istatistik, normallik testi, mann-whitney u testi, korelasyon analizi yapılmıştır. Matematik okuryazarlığı puan ortalamanın, okula karşı tutum, rekabet ve iş birliği algı farkının kız öğrenciler, ayrımcı okul iklimindeki farkın erkek öğrenciler lehine anlamlı olduğu görülmektedir. Matematik okuryazarlığı ortalama puanın, okula karşı tutum, rekabet ve okulda iş birliği algısı arasında pozitif yönlü düşük anlamlı bir ilişkisi olduğu görülmektedir. Matematik okuryazarlığı ortalama puanın, ayrımcı okul iklimi arasında negatif yönlü düşük anlamlı bir ilişkisi olduğu görülmektedir.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"38 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773620","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-04DOI: 10.33907/turkjes.1078877
Güler SHAIKH, Faysal ÖZDAŞ
Bu çalışmada, İngilizce öğretmenlerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşlerini belirleyerek “uzaktan eğitim süreci” ile ilgili önerilerde bulunmak amaçlanmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmaya 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Mardin ili sınırları içerisinde bulunan resmî eğitim kurumlarında (ilkokul, ortaokul, lise) görev yapan 439 kadrolu İngilizce öğretmeninden kolay ulaşılabilir örnekleme yoluyla ulaşılan 228 öğretmen katılmıştır. Araştırma verilerinin istatistiksel çözümlenmesi, SPSS 22.00 programı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov test istatistikleri uygulanmış ve sonuçlarda katılımcıların verdikleri cevapların homojen dağılım gösterdiği görülmüştür (p>0.05). Bağımlı değişkenlerin etkisini test etmek amacıyla maddelere ANOVA ve t tesi uygulanmıştır. Ayrıca verilerin incelenmesinde LSD (Least Significant Difference) testi uygulanmıştır. Araştırmada Cronbach Alpha değeri; 0,905 çıkmıştır. Araştırma sonuçlarına göre İngilizce öğretmenlerinin %14,9’u uzaktan eğitimden memnun olduklarını, %53,9’u geliştirilmesi gerektiğini, %31,1’i memnun olmadıklarını belirtmektedirler.
{"title":"Uzaktan Eğitim Sürecinde İngilizce Öğretmenlerinin Görüşlerinin Değerlendirilmesi","authors":"Güler SHAIKH, Faysal ÖZDAŞ","doi":"10.33907/turkjes.1078877","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1078877","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, İngilizce öğretmenlerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşlerini belirleyerek “uzaktan eğitim süreci” ile ilgili önerilerde bulunmak amaçlanmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmaya 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Mardin ili sınırları içerisinde bulunan resmî eğitim kurumlarında (ilkokul, ortaokul, lise) görev yapan 439 kadrolu İngilizce öğretmeninden kolay ulaşılabilir örnekleme yoluyla ulaşılan 228 öğretmen katılmıştır. Araştırma verilerinin istatistiksel çözümlenmesi, SPSS 22.00 programı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov test istatistikleri uygulanmış ve sonuçlarda katılımcıların verdikleri cevapların homojen dağılım gösterdiği görülmüştür (p>0.05). Bağımlı değişkenlerin etkisini test etmek amacıyla maddelere ANOVA ve t tesi uygulanmıştır. Ayrıca verilerin incelenmesinde LSD (Least Significant Difference) testi uygulanmıştır. Araştırmada Cronbach Alpha değeri; 0,905 çıkmıştır. Araştırma sonuçlarına göre İngilizce öğretmenlerinin %14,9’u uzaktan eğitimden memnun olduklarını, %53,9’u geliştirilmesi gerektiğini, %31,1’i memnun olmadıklarını belirtmektedirler.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"37 6","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773625","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-04DOI: 10.33907/turkjes.1324149
Mahmut SAĞIR, Ceren DEVECİ
Bu araştırmanın amacı okul müdürlerinin yönetim tarzları ile öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelemektir. Araştırma nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın evrenini 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılı Osmaniye İlinde resmi ilkokullarda görev yapan 1680 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise “Küme Örnekleme” yöntemiyle seçilen 372 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada okul müdürlerinin yönetim tarzına ilişkin veriler Üstüner (2016) tarafından geliştirilen “Algılanan Yönetim Tarzı Ölçeği” ile öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeylerine ilişkin veriler ise Kahveci ve Demirtaş (2013) tarafından geliştirilen “Örgütsel Sessizlik Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırmada öğretmenler okul müdürleri yönetim tarzlarından en fazla “İşbirlikli Yönetim Tarzına” en az “İlgisiz Yönetim Tarzına” sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin örgütsel sessizlik algılarının ise “katılıyorum” düzeyinde olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeyleri en fazla yönetici alt boyutunda, en az okul ortamı alt boyutunda olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada yöneticilerin algılanan yönetim tarzlarıyla örgütsel sessizlik algı düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde ilişki saptanmıştır. Yönetim tarzı ölçeğinin öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeylerinin %39’unu yordamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Okul Yöneticisi, Yönetim Tarzı, Örgütsel Sessizlik
{"title":"Okul Müdürlerinin Yönetim Tarzı ile Öğretmenlerin Örgütsel Sessizlik Algı Düzeyleri Arasındaki İlişki","authors":"Mahmut SAĞIR, Ceren DEVECİ","doi":"10.33907/turkjes.1324149","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1324149","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı okul müdürlerinin yönetim tarzları ile öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelemektir. Araştırma nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın evrenini 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılı Osmaniye İlinde resmi ilkokullarda görev yapan 1680 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise “Küme Örnekleme” yöntemiyle seçilen 372 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada okul müdürlerinin yönetim tarzına ilişkin veriler Üstüner (2016) tarafından geliştirilen “Algılanan Yönetim Tarzı Ölçeği” ile öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeylerine ilişkin veriler ise Kahveci ve Demirtaş (2013) tarafından geliştirilen “Örgütsel Sessizlik Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırmada öğretmenler okul müdürleri yönetim tarzlarından en fazla “İşbirlikli Yönetim Tarzına” en az “İlgisiz Yönetim Tarzına” sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin örgütsel sessizlik algılarının ise “katılıyorum” düzeyinde olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeyleri en fazla yönetici alt boyutunda, en az okul ortamı alt boyutunda olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada yöneticilerin algılanan yönetim tarzlarıyla örgütsel sessizlik algı düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde ilişki saptanmıştır. Yönetim tarzı ölçeğinin öğretmenlerin örgütsel sessizlik algı düzeylerinin %39’unu yordamaktadır. 
 
 Anahtar Kelimeler: Okul Yöneticisi, Yönetim Tarzı, Örgütsel Sessizlik","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"38 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773621","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın temel amacı, dil eğitiminde dijital öyküleme yöntemini kullanan araştırmaların sistematik bir derlemesini sunmaktır. Alanyazında 2004-2022 yılları arasında yapılmış tez ve makaleler incelendiğinde, dil eğitiminde dijital öyküleme yönteminin kullanıldığı 32 araştırmaya ulaşılmıştır. Nitel yöntemin kullanıldığı araştırmada sistematik derleme tekniğinden yaralanmılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonunda dil eğitiminde dijital öykü yönteminin dört temel dil becerisi için kullanıldığı ancak araştırmaların %51’inin anlatma becerisine yönelik olduğu; dil eğitiminde dijital öykü kullanan araştırmaların büyük bir kısmının nicel (%56) ve nitel araştırma (%25) deseninde hazırlandığı; dijital öykü yönteminin bütün dil becerilerinin kazandırılması ve geliştirilmesi süreçlerine olumlu etki sağladığı görülmüştür.
{"title":"Language Education Through Digital Storytelling: A Systematic Compilation Study","authors":"Yılmaz PERÇİN, Zeynep SAĞMAK PERÇİN, Metin ÜNAL, Ayşe UZUN, Teslime ATEŞMEN, Aysel YILMAZYILDIZ, Hüseyin KESKİN","doi":"10.33907/turkjes.1295292","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1295292","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın temel amacı, dil eğitiminde dijital öyküleme yöntemini kullanan araştırmaların sistematik bir derlemesini sunmaktır. Alanyazında 2004-2022 yılları arasında yapılmış tez ve makaleler incelendiğinde, dil eğitiminde dijital öyküleme yönteminin kullanıldığı 32 araştırmaya ulaşılmıştır. Nitel yöntemin kullanıldığı araştırmada sistematik derleme tekniğinden yaralanmılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonunda dil eğitiminde dijital öykü yönteminin dört temel dil becerisi için kullanıldığı ancak araştırmaların %51’inin anlatma becerisine yönelik olduğu; dil eğitiminde dijital öykü kullanan araştırmaların büyük bir kısmının nicel (%56) ve nitel araştırma (%25) deseninde hazırlandığı; dijital öykü yönteminin bütün dil becerilerinin kazandırılması ve geliştirilmesi süreçlerine olumlu etki sağladığı görülmüştür.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"37 7","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773624","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Birçok ülkede zorunlu eğitim kapsamına alınan okul öncesi eğitime Türkiye'de de gerekli önem verilmeye çalışılmaktadır. Verilen bu önem şüphesiz okul öncesi eğitimin daha nitelikli hale gelmesini sağlayacaktır. Okul öncesi eğitimin nitelikli bir şekilde gerçekleştirilmesi ise var olan sorunların ortadan kaldırılması ile bağlantılıdır. Buradan hareketle araştırmada, okul öncesi öğretmenlerinin yaşadıkları sorunların incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar farklı yönleriyle ortaya konulmuş ve okul öncesi eğitime olan yansımaları belirlenmeye çalışılmıştır. Betimsel bir durum saptaması niteliğinde olan bu araştırmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile 12 okul öncesi öğretmeninin katılımıyla araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda okul öncesi öğretmenleri ile yöneticiler arasında uyumsuzluk yaşandığı ve çalışma koşullarının diğer öğretmenlerden çok daha farklı niteliklere sahip olduğu görülmüştür. Bunlar arasında özellikle öğrencilerin yanından ayrılamama, kesintisiz bir şekilde çalışma, dinlenememe ve diğer öğretmenlerle iletişim kuramama gibi olumsuz sonuçların var olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda okul öncesi öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilerek verimin arttırılması ve nitelikli eğitime ulaşılması amacıyla yardımcı personel sayısında iyileştirmeye gidilmesi önerilmiştir.
{"title":"OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR","authors":"Ramazan ASAR, Derya CİVAN, Serap TONBUL AKKURT","doi":"10.33907/turkjes.901202","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.901202","url":null,"abstract":"Birçok ülkede zorunlu eğitim kapsamına alınan okul öncesi eğitime Türkiye'de de gerekli önem verilmeye çalışılmaktadır. Verilen bu önem şüphesiz okul öncesi eğitimin daha nitelikli hale gelmesini sağlayacaktır. Okul öncesi eğitimin nitelikli bir şekilde gerçekleştirilmesi ise var olan sorunların ortadan kaldırılması ile bağlantılıdır. Buradan hareketle araştırmada, okul öncesi öğretmenlerinin yaşadıkları sorunların incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar farklı yönleriyle ortaya konulmuş ve okul öncesi eğitime olan yansımaları belirlenmeye çalışılmıştır. Betimsel bir durum saptaması niteliğinde olan bu araştırmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile 12 okul öncesi öğretmeninin katılımıyla araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda okul öncesi öğretmenleri ile yöneticiler arasında uyumsuzluk yaşandığı ve çalışma koşullarının diğer öğretmenlerden çok daha farklı niteliklere sahip olduğu görülmüştür. Bunlar arasında özellikle öğrencilerin yanından ayrılamama, kesintisiz bir şekilde çalışma, dinlenememe ve diğer öğretmenlerle iletişim kuramama gibi olumsuz sonuçların var olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda okul öncesi öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilerek verimin arttırılması ve nitelikli eğitime ulaşılması amacıyla yardımcı personel sayısında iyileştirmeye gidilmesi önerilmiştir.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773622","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-04DOI: 10.33907/turkjes.1359252
Mustafa ARMUT, Esmehan ÖZER
Bu araştırmada, özel yetenekli ve tipik gelişim gösteren yedinci sınıf öğrencilerinin yazılı metinlerindeki söz varlıkları karşılaştırılarak derlem tabanlı incelenmiştir. Araştırmanın katılmcılarını yedinci sınıfa devam edip tipik gelişim gösteren 29 öğrenci ile hem devlet okullarında yedinci sınıfa hem de Bilim ve Sanat Merkezine (BİLSEM) devam eden özel yetenekli tanısı almış 29 öğrenci olmak üzere toplam 58 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri öğrencilerin yazdığı “Arkadaşlık/Dostluk” konulu öyküleyici metinlerden Güncel Türkçe Sözlük, Kubbealtı Lugatı ve Türkçe Veri Deposu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda, özel yetenekli öğrenciler tipik gelişim gösteren öğrencilerden öyküleyici metinlerinde daha fazla sözcük kullanmalarıyla birlikte bu öğrencilerin farklı sözcük/toplam sözcük oranlarının birbirine yakın olduğu hesaplanmıştır. Tipik gelişim gösteren öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları edatlar ve bağlaçlar gibi işlev sözcüklerinin aynı metinlerden elde edilen genel söz varlıkları ile oranlarının özel yetenekli akranlarınınkine göre bir miktar yüksek olduğu belirlenmiştir. Tipik gelişim gösteren öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları atasözleri, deyimler ve kalıp sözcüklerinin aynı metinlerden elde edilen genel söz varlıkları ile oranlarının özel yetenekli akranlarınınkine göre çok az yüksek olduğu bulunmuştur. Ancak özel yetenekli öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları söz sanatlarının aynı metinlerden ulaşılan genel söz varlıkları ile oranlarının tipik gelişim gösteren akranlarınınkine göre çok az yüksek olduğu hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular alan yazın bağlamında tartışılıp öneriler sunulmuştur.
{"title":"Özel Yetenekli ve Tipik Gelişim Gösteren Öğrencilerin Öyküleyici Metinlerindeki Söz Varlıklarının İncelenmesi1","authors":"Mustafa ARMUT, Esmehan ÖZER","doi":"10.33907/turkjes.1359252","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1359252","url":null,"abstract":"Bu araştırmada, özel yetenekli ve tipik gelişim gösteren yedinci sınıf öğrencilerinin yazılı metinlerindeki söz varlıkları karşılaştırılarak derlem tabanlı incelenmiştir. Araştırmanın katılmcılarını yedinci sınıfa devam edip tipik gelişim gösteren 29 öğrenci ile hem devlet okullarında yedinci sınıfa hem de Bilim ve Sanat Merkezine (BİLSEM) devam eden özel yetenekli tanısı almış 29 öğrenci olmak üzere toplam 58 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri öğrencilerin yazdığı “Arkadaşlık/Dostluk” konulu öyküleyici metinlerden Güncel Türkçe Sözlük, Kubbealtı Lugatı ve Türkçe Veri Deposu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda, özel yetenekli öğrenciler tipik gelişim gösteren öğrencilerden öyküleyici metinlerinde daha fazla sözcük kullanmalarıyla birlikte bu öğrencilerin farklı sözcük/toplam sözcük oranlarının birbirine yakın olduğu hesaplanmıştır. Tipik gelişim gösteren öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları edatlar ve bağlaçlar gibi işlev sözcüklerinin aynı metinlerden elde edilen genel söz varlıkları ile oranlarının özel yetenekli akranlarınınkine göre bir miktar yüksek olduğu belirlenmiştir. Tipik gelişim gösteren öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları atasözleri, deyimler ve kalıp sözcüklerinin aynı metinlerden elde edilen genel söz varlıkları ile oranlarının özel yetenekli akranlarınınkine göre çok az yüksek olduğu bulunmuştur. Ancak özel yetenekli öğrencilerin öyküleyici metinlerinde kullandıkları söz sanatlarının aynı metinlerden ulaşılan genel söz varlıkları ile oranlarının tipik gelişim gösteren akranlarınınkine göre çok az yüksek olduğu hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular alan yazın bağlamında tartışılıp öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"37 5","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135773626","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-28DOI: 10.33907/turkjes.1175433
Cemal AKÜZÜM, Leyla AKÜZÜM, Muzaffer ERDEM, Tacer TEKİN, Zülfü AKÜZÜM
Araştırmanın amacı, ortaokullarda öğrenim görmekte olan öğrencilerin akademik gelişimlerini ve sosyal hayatlarını etkileyen konuşma becerisi kazandırılması sürecinde gözlemlenen konuşma kusurlarını öğretmen görüşlerine göre incelemektir. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bir ilimizin merkezinde bulunan ortaokullarda görev yapan 10 Türkçe öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 7 maddelik yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde, içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları; sınav kaygısı yüzünden test ağırlıklı çalışan çocuğun konuşmaya ve yazmaya gerektiği kadar zaman ayıramadığını, öğretmenlerin öğrencilerinin konuşma becerisi geliştirebilmeleri için derslerinde sesli öykü ve şiir okutma etkinlikleri yaptırdıklarını, öğrencilerinde söz hakkını beklememe, yöresel ağız kullanma ve kelime hazinesinin yetersizliği gibi konuşma kusurları gözlemlediklerini, akademik başarının konuşma becerisinden etkilendiğini ve konuşma sıkıntısı yaşayan öğrencilerin sosyal becerileri sergilemede yetersizlik yaşadıklarını ortaya koymaktadır.
{"title":"Ortaokul Öğrencilerinin Konuşma Kusurlarının Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi","authors":"Cemal AKÜZÜM, Leyla AKÜZÜM, Muzaffer ERDEM, Tacer TEKİN, Zülfü AKÜZÜM","doi":"10.33907/turkjes.1175433","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1175433","url":null,"abstract":"Araştırmanın amacı, ortaokullarda öğrenim görmekte olan öğrencilerin akademik gelişimlerini ve sosyal hayatlarını etkileyen konuşma becerisi kazandırılması sürecinde gözlemlenen konuşma kusurlarını öğretmen görüşlerine göre incelemektir. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bir ilimizin merkezinde bulunan ortaokullarda görev yapan 10 Türkçe öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 7 maddelik yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde, içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları; sınav kaygısı yüzünden test ağırlıklı çalışan çocuğun konuşmaya ve yazmaya gerektiği kadar zaman ayıramadığını, öğretmenlerin öğrencilerinin konuşma becerisi geliştirebilmeleri için derslerinde sesli öykü ve şiir okutma etkinlikleri yaptırdıklarını, öğrencilerinde söz hakkını beklememe, yöresel ağız kullanma ve kelime hazinesinin yetersizliği gibi konuşma kusurları gözlemlediklerini, akademik başarının konuşma becerisinden etkilendiğini ve konuşma sıkıntısı yaşayan öğrencilerin sosyal becerileri sergilemede yetersizlik yaşadıklarını ortaya koymaktadır.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135743811","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-28DOI: 10.33907/turkjes.1140209
Kübra Melis AVCU, Özlem ÇAKAR ÇELİK
İnsanoğlu tarih boyunca birçok kez salgın hastalıklarla karşılaşmış, ağır kayıplar vermiştir. Akademik literatürde beşerî afetler içerisinde değerlendirilen salgın hastalıkların en belirgin özelliği hastalığın türü, ortaya çıkış-yayılış şekli ve zamanın değişkenlik göstermesine rağmen yeniden görülme özelliğinin daima var olmasıdır. Nitekim salgın hastalıklar 21. yüzyılda dünyanın gündemine tekrar oturmuş, ekonomik, sosyal, kültürel vb. birçok açıdan insanlığı derinden etkilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart 2020 tarihinde salgını pandemi olarak duyurmuştur. Bu nedenle pandemi kavramı günlük hayatın içerisine doğrudan yerleşmiş, eğitim düzeyi, yaş aralığı, cinsiyet, meslek türü fark etmeksizin insanlar tarafından bilinir hale gelmiştir. Ancak salgının psiko-sosyal, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel etkileriyle nedeniyle pandemi kavramı birçok insan için farklı anlam taşımaktadır. Bu çalışmada geleceğin öğretmenleri olarak sosyal bilgiler öğretmen adaylarının pandemi kavramına ilişkin metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel türde olgubilim deseniyle yürütülen bu çalışmada katılımcıları 2021-2022 eğitim öğretim yılı güz dönemi Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalının lisans programının bütün sınıf düzeylerinde öğrenim gören toplamda 200 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma sonucunda pandemi kavramına ilişkin olarak katılımcılar tarafından 129 metafor geliştirilmiştir. Tespit edilen bu metaforlar “kısıtlama”, “psikolojik ve ruhsal etki”, “belirsizlik”, “yayılma”, “hakimiyet ve etkisi altına alma”, “ekonomik etki”, “sosyal yaşam ve insan ilişkileri”, “bilinçli olma”,” ve “dinlenme” olmak üzere 9 kavramsal kategoride değerlendirilmiştir.
{"title":"The Metaphorical Perceptions Of Social Studies Preservice Teachers Towards The Concept Of Pandemic","authors":"Kübra Melis AVCU, Özlem ÇAKAR ÇELİK","doi":"10.33907/turkjes.1140209","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1140209","url":null,"abstract":"İnsanoğlu tarih boyunca birçok kez salgın hastalıklarla karşılaşmış, ağır kayıplar vermiştir. Akademik literatürde beşerî afetler içerisinde değerlendirilen salgın hastalıkların en belirgin özelliği hastalığın türü, ortaya çıkış-yayılış şekli ve zamanın değişkenlik göstermesine rağmen yeniden görülme özelliğinin daima var olmasıdır. Nitekim salgın hastalıklar 21. yüzyılda dünyanın gündemine tekrar oturmuş, ekonomik, sosyal, kültürel vb. birçok açıdan insanlığı derinden etkilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart 2020 tarihinde salgını pandemi olarak duyurmuştur. Bu nedenle pandemi kavramı günlük hayatın içerisine doğrudan yerleşmiş, eğitim düzeyi, yaş aralığı, cinsiyet, meslek türü fark etmeksizin insanlar tarafından bilinir hale gelmiştir. Ancak salgının psiko-sosyal, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel etkileriyle nedeniyle pandemi kavramı birçok insan için farklı anlam taşımaktadır. Bu çalışmada geleceğin öğretmenleri olarak sosyal bilgiler öğretmen adaylarının pandemi kavramına ilişkin metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel türde olgubilim deseniyle yürütülen bu çalışmada katılımcıları 2021-2022 eğitim öğretim yılı güz dönemi Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalının lisans programının bütün sınıf düzeylerinde öğrenim gören toplamda 200 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma sonucunda pandemi kavramına ilişkin olarak katılımcılar tarafından 129 metafor geliştirilmiştir. Tespit edilen bu metaforlar “kısıtlama”, “psikolojik ve ruhsal etki”, “belirsizlik”, “yayılma”, “hakimiyet ve etkisi altına alma”, “ekonomik etki”, “sosyal yaşam ve insan ilişkileri”, “bilinçli olma”,” ve “dinlenme” olmak üzere 9 kavramsal kategoride değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135743813","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-28DOI: 10.33907/turkjes.1109684
Tuğçe SANDIKÇI, Muhammet DÜŞÜKCAN
Bu çalışma ile öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlik düzeyleri üzerindeki etkisinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu alanda yapılan araştırmaların gösterdiği üzere, sergilenen duygularla, gerçekte hissedilen duyguların birbirinden farklı olması yani duygusal uyumsuzluk bulunması durumu çalışanların işlerinden sağladıkları doyum düzeylerinin azalmasına ve buna bağlı olarak stres ve tükenmişlik düzeylerinin artmasına sebep olmaktadır. Çalışmada özel okulda eğitim veren öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlik düzeyleri üzerine etkisi incelenerek, ortaya çıkan sonuca göre öğretmenlerin iş doyumunu artıracak ve stres düzeylerini minimuma indirecek alternatif yollar sunulabilecektir. Çalışmda, Elazığ ilinde bulunan özel okullarda görev yapmakta olan 211 öğretmenin katıldığı bir anket uygulanmıştır. Araştırmada veri aracı olarak ‘’Kişisel Bilgi Formu’’, ‘’Maslach Tükenmişlik Envanteri’’ ve ‘’Duygusal Emek Ölçeği’’ kullanılmıştır. Duygusal emek ile ilgili veriler Diefendorff ve arkadaşları (2005) tarafından, Tükenmişlik ölçeği verileri Maslach ve Jackson (1982) tarafından geliştirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 22 programında çözümlenmiştir. Verilerin analizlerinde, betimleyici istatistikler, güvenirlik analizi, faktör analizi, korelasyon analizi ve regrasyon analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, Öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlikleri üzerinde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Buna göre çalışanların duygusal emek gösterimleri (bağımsız değişken), tükenmişlik düzeylerini (bağımlı değişken) %10.9 oranında etkilemektedir. Diğer bir ifade ile bağımsız değişken bağımlı değişkendeki değişimlerin %10.9’unun kaynağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır
{"title":"Özel Okullarda Eğitim Veren Öğretmenlerin Duygusal Emek Gösterimlerinin Tükenmişlik Düzeyleri Üzerine Etkisi","authors":"Tuğçe SANDIKÇI, Muhammet DÜŞÜKCAN","doi":"10.33907/turkjes.1109684","DOIUrl":"https://doi.org/10.33907/turkjes.1109684","url":null,"abstract":"Bu çalışma ile öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlik düzeyleri üzerindeki etkisinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu alanda yapılan araştırmaların gösterdiği üzere, sergilenen duygularla, gerçekte hissedilen duyguların birbirinden farklı olması yani duygusal uyumsuzluk bulunması durumu çalışanların işlerinden sağladıkları doyum düzeylerinin azalmasına ve buna bağlı olarak stres ve tükenmişlik düzeylerinin artmasına sebep olmaktadır. Çalışmada özel okulda eğitim veren öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlik düzeyleri üzerine etkisi incelenerek, ortaya çıkan sonuca göre öğretmenlerin iş doyumunu artıracak ve stres düzeylerini minimuma indirecek alternatif yollar sunulabilecektir. Çalışmda, Elazığ ilinde bulunan özel okullarda görev yapmakta olan 211 öğretmenin katıldığı bir anket uygulanmıştır. Araştırmada veri aracı olarak ‘’Kişisel Bilgi Formu’’, ‘’Maslach Tükenmişlik Envanteri’’ ve ‘’Duygusal Emek Ölçeği’’ kullanılmıştır. Duygusal emek ile ilgili veriler Diefendorff ve arkadaşları (2005) tarafından, Tükenmişlik ölçeği verileri Maslach ve Jackson (1982) tarafından geliştirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 22 programında çözümlenmiştir. Verilerin analizlerinde, betimleyici istatistikler, güvenirlik analizi, faktör analizi, korelasyon analizi ve regrasyon analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, Öğretmenlerin duygusal emek gösterimlerinin tükenmişlikleri üzerinde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Buna göre çalışanların duygusal emek gösterimleri (bağımsız değişken), tükenmişlik düzeylerini (bağımlı değişken) %10.9 oranında etkilemektedir. Diğer bir ifade ile bağımsız değişken bağımlı değişkendeki değişimlerin %10.9’unun kaynağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır","PeriodicalId":498011,"journal":{"name":"Turkish journal of educational studies","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135743812","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}