Pub Date : 2023-08-10DOI: 10.18070/erciyesiibd.1179989
Alper Karasoy
Singapur’un ekonomisi için doğrudan yabancı yatırımlar [DYY] ve turizm kritik öneme sahiptir. Bunun yanında Singapur, enerjide dış kaynaklara bağımlılığının yüksek ve fosil yakıtlarının enerji tüketim kompozisyonunda baskın olması sebebiyle yüksek enerji güvenliği riskine [EGR] sahiptir. Her ne kadar literatürde DYY’lerin ve turizmin enerji tüketimine veya çevresel bozulmaya etkileri ampirik olarak incelenmiş olsa da bu değişkenlerin enerji güvenliğini nasıl etkilediği konusunda ampirik bir çalışma yoktur. Bu araştırmanın amacı, Singapur örneğini ele alarak literatürdeki bu boşluğu doldurmaktır. Bu kapsamda bu araştırmada, DYY’lerin ve turizmin Singapur’un EGR’sini nasıl etkilediği 1980-2018 dönemi için ampirik olarak incelenmiştir. Öncelikle gecikmeleri dağıtılmış otoregresif [ARDL] model kullanılarak DYY’lerin ve turizmin EGR’yi nasıl etkiledikleri tahmin edilmiş, sonrasında Toda-Yamamoto [T-Y] testiyle değişkenler arasındaki nedensellik ilişkileri incelenmiştir. Ekonometrik analiz sonucunda elde edilen bulgular şunlardır: Birincisi, uzun dönemde, DYY’ler Singapur’un EGR’sini arttırırken turizm EGR’yi azaltmaktadır. İkincisi, sanayileşme Singapur’un EGR’sini hem kısa hem de uzun dönemlerde arttırmaktadır. Üçüncü olarak turizm ve sanayileşme EGR’ye neden olmaktadır. Son olarak DYY’ler hem turizme hem de sanayileşmeye neden olmaktadır. Bu sonuçlar, DYY’lerin Singapur’un uzun dönem enerji güvenliğini azaltırken turizmin enerji güvenliğini iyileştirdiğini göstermektedir. Ayrıca sanayileşme kısa ve uzun dönemlerde Singapur’un enerji güvenliği riskini arttırmaktadır.
Singapur'un ekonomisiçin doğrudan yabancıyatırımlar[DY]ve turizm kritiköneme sahibir。此外,由于依赖能源的高能源和化石燃料的高能耗构成,新加坡面临着高能源安全风险。然而,从字面上看,还没有关于能源安全变化如何影响DY的放大器研究,游客的能源消耗或环境退化也被分析为放大器。本研究的目的是以新加坡为样本,填补文献空白。在这项研究中,DYD和游客在1980-2018年期间被调查为新加坡EGR的放大器。最初,预测使用预先分布的动态回归[ARDL]模型会影响DYY和旅游EGR的影响,并调查Toda-Yamamoto[T-Y]检验中变化之间的因果关系。经济分析的结果表明:第一,在很长一段时间内,DYY降低了新加坡的EGR。其次,工业化在短期和长期内都在增加新加坡的EGR。第三,旅游业和工业化是EGR的原因。最后,DYY是旅游业和工业的原因。在sonuçlar,DYY'lerin Singapur'un uzun dönem enerji güvenliğini azaltırken turizmin enerji gövenliåini iyileştirdiğini göstermektedir。此外,工业化在短期和长期内增加了新加坡能源安全的风险。
{"title":"DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN VE TURİZMİN ENERJİ GÜVENLİĞİNE ETKİSİ: SİNGAPUR ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR İNCELEME","authors":"Alper Karasoy","doi":"10.18070/erciyesiibd.1179989","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1179989","url":null,"abstract":"Singapur’un ekonomisi için doğrudan yabancı yatırımlar [DYY] ve turizm kritik öneme sahiptir. Bunun yanında Singapur, enerjide dış kaynaklara bağımlılığının yüksek ve fosil yakıtlarının enerji tüketim kompozisyonunda baskın olması sebebiyle yüksek enerji güvenliği riskine [EGR] sahiptir. Her ne kadar literatürde DYY’lerin ve turizmin enerji tüketimine veya çevresel bozulmaya etkileri ampirik olarak incelenmiş olsa da bu değişkenlerin enerji güvenliğini nasıl etkilediği konusunda ampirik bir çalışma yoktur. Bu araştırmanın amacı, Singapur örneğini ele alarak literatürdeki bu boşluğu doldurmaktır. Bu kapsamda bu araştırmada, DYY’lerin ve turizmin Singapur’un EGR’sini nasıl etkilediği 1980-2018 dönemi için ampirik olarak incelenmiştir. Öncelikle gecikmeleri dağıtılmış otoregresif [ARDL] model kullanılarak DYY’lerin ve turizmin EGR’yi nasıl etkiledikleri tahmin edilmiş, sonrasında Toda-Yamamoto [T-Y] testiyle değişkenler arasındaki nedensellik ilişkileri incelenmiştir. Ekonometrik analiz sonucunda elde edilen bulgular şunlardır: Birincisi, uzun dönemde, DYY’ler Singapur’un EGR’sini arttırırken turizm EGR’yi azaltmaktadır. İkincisi, sanayileşme Singapur’un EGR’sini hem kısa hem de uzun dönemlerde arttırmaktadır. Üçüncü olarak turizm ve sanayileşme EGR’ye neden olmaktadır. Son olarak DYY’ler hem turizme hem de sanayileşmeye neden olmaktadır. Bu sonuçlar, DYY’lerin Singapur’un uzun dönem enerji güvenliğini azaltırken turizmin enerji güvenliğini iyileştirdiğini göstermektedir. Ayrıca sanayileşme kısa ve uzun dönemlerde Singapur’un enerji güvenliği riskini arttırmaktadır.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67667402","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-20DOI: 10.18070/erciyesiibd.1284086
Zahide Kübra Koçak, Ayşe Ci̇ngöz
Akıllı teknolojilerin hızla yaygınlaşması geleneksel perakendecilik anlayışını değişmiş ve akıllı perakendecilik olarak adlandırılan yepyeni bir iş modeli gündeme gelmiştir. Perakendecilik alanı, başarılı bir şekilde uygulanacak olan akıllı teknolojilerin kullanımı ile ortaya çıkacak büyük bir inovasyon gücüne sahiptir. Ancak fiziksel ve dijital boyutları bütünleştiren akıllı perakendecilikte akıllı sistemlerin yaygın kullanımıyla ilgili çeşitli zorlukların ortaya çıkması beklenmektedir. Son on yılda hem akademisyenler hem de uygulayıcılar tarafından akıllı perakendecilik konusuna artan bir ilgi olmasına rağmen bu yeni yaklaşımın temel dinamiklerine çok az dikkat edilmiştir. Bu noktada yapılan bu çalışmanın temel amacı akıllı perakendecilik kavramını teorik olarak açıklayarak, kavramın bileşenleri ve zorluklarını ortaya koymaktır. Konunun kavramsal temellerinin bir bütün olarak ele alınması daha sonra yapılacak olan ampirik araştırmalara temel oluşturacaktır.
{"title":"AKILLI PERAKENDECİLİK: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, BİLEŞENLER VE ZORLUKLAR","authors":"Zahide Kübra Koçak, Ayşe Ci̇ngöz","doi":"10.18070/erciyesiibd.1284086","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1284086","url":null,"abstract":"Akıllı teknolojilerin hızla yaygınlaşması geleneksel perakendecilik anlayışını değişmiş ve akıllı perakendecilik olarak adlandırılan yepyeni bir iş modeli gündeme gelmiştir. Perakendecilik alanı, başarılı bir şekilde uygulanacak olan akıllı teknolojilerin kullanımı ile ortaya çıkacak büyük bir inovasyon gücüne sahiptir. Ancak fiziksel ve dijital boyutları bütünleştiren akıllı perakendecilikte akıllı sistemlerin yaygın kullanımıyla ilgili çeşitli zorlukların ortaya çıkması beklenmektedir. Son on yılda hem akademisyenler hem de uygulayıcılar tarafından akıllı perakendecilik konusuna artan bir ilgi olmasına rağmen bu yeni yaklaşımın temel dinamiklerine çok az dikkat edilmiştir. Bu noktada yapılan bu çalışmanın temel amacı akıllı perakendecilik kavramını teorik olarak açıklayarak, kavramın bileşenleri ve zorluklarını ortaya koymaktır. Konunun kavramsal temellerinin bir bütün olarak ele alınması daha sonra yapılacak olan ampirik araştırmalara temel oluşturacaktır.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67667190","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.18070/erciyesiibd.1225351
Zübeyr Şakar
Bürokrasi, günümüzde çok farklı anlamlarda kullanılan bir kavramdır. Bürokrasinin bu çeşitli anlamları, devlet faaliyetlerinin büyümesi ve genişlemesi süreciyle yakından bağlantılıdır. Devlet faaliyetleri geliştikçe ve büyüdükçe bürokrasinin farklı yönleri ve biçimleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bürokrasi kavramı ilk önce devlet yönetimini ve teşkilatını tanımlamak için kullanılırken, zamanla bu anlam olumsuz bir kavramsallaştırmaya dönüşmüştür. Bilimsel anlamda bürokrasi kavramı, ilk kez Weber ile teorik bir çerçeve bulmuş ve kamu yönetimi teorilerinin ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur. Weber’den sonraki bürokrasi teorisyenler ve düşünürler ise Weber’in yasal-ussal bürokrasisine çeşitli eleştiriler getirerek, yeni teoriler ortaya koymaya çalışmışlardır. Michels, Djilas, Gouldner, Rizzi ve Mises başta olmak üzere pek çok düşünür Weberyan bürokrasiye eleştirel bir açıdan bakmışlar ve onu dönemlerinin ruhu ve psikolojisiyle yorumlamışlardır. Bu bağlamda çalışma, tarihsel gelişimle birlikte bürokrasinin teorik yapısında meydana gelen değişimlerin psikolojik izdüşümlerini anlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu çalışma, bürokrasi teorilerinin yönetim psikolojisi bağlamında incelenmesini ve kavramın pratikte neye karşılık geldiğini anlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın nitel özelliğe sahip olduğu ifade edilmelidir.
官僚主义是一个今天以多种不同方式使用的概念。官僚主义的这些不同含义与国家活动的增长和扩张密切相关。随着国家行动的发展,官僚机构开始以不同的方式和形式出现。官僚主义概念最初被用来定义政府行政和机构,但与此同时,它变成了一个毫无意义的概念。从科学的角度来看,官僚主义概念首先与韦伯建立了一个理论框架,并成为公共管理理论的组成部分。在韦伯的官僚制度之后,理论家和思想家们试图发展新的理论,对韦伯的俄罗斯法律官僚制度进行了不同的评价。Michels、Djilas、Gouldner、Rizzi和Mises思考了很多关于从Webber官僚主义开始的问题,并评论了时代的精神和心理。Bu bağlamdaçalışma,tarihsel gelişimle birlikte bürokrasinin teorik yapısında meydana gelen değişimmlerin psikolojik izdüşmlerini anlamayıamaçlamaktadır。此外,本研究还试图探索官僚主义理论的治理心理学,并了解其在实践中的益处。应该说,处理这种联系具有定性性质。
{"title":"BÜROKRASİ TEORİLERİ’NİN YÖNETİM PSİKOLOJİSİ BAĞLAMINDA TEORİK BİR TAHLİLİ","authors":"Zübeyr Şakar","doi":"10.18070/erciyesiibd.1225351","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1225351","url":null,"abstract":"Bürokrasi, günümüzde çok farklı anlamlarda kullanılan bir kavramdır. Bürokrasinin bu çeşitli anlamları, devlet faaliyetlerinin büyümesi ve genişlemesi süreciyle yakından bağlantılıdır. Devlet faaliyetleri geliştikçe ve büyüdükçe bürokrasinin farklı yönleri ve biçimleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bürokrasi kavramı ilk önce devlet yönetimini ve teşkilatını tanımlamak için kullanılırken, zamanla bu anlam olumsuz bir kavramsallaştırmaya dönüşmüştür. Bilimsel anlamda bürokrasi kavramı, ilk kez Weber ile teorik bir çerçeve bulmuş ve kamu yönetimi teorilerinin ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur. Weber’den sonraki bürokrasi teorisyenler ve düşünürler ise Weber’in yasal-ussal bürokrasisine çeşitli eleştiriler getirerek, yeni teoriler ortaya koymaya çalışmışlardır. Michels, Djilas, Gouldner, Rizzi ve Mises başta olmak üzere pek çok düşünür Weberyan bürokrasiye eleştirel bir açıdan bakmışlar ve onu dönemlerinin ruhu ve psikolojisiyle yorumlamışlardır. Bu bağlamda çalışma, tarihsel gelişimle birlikte bürokrasinin teorik yapısında meydana gelen değişimlerin psikolojik izdüşümlerini anlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu çalışma, bürokrasi teorilerinin yönetim psikolojisi bağlamında incelenmesini ve kavramın pratikte neye karşılık geldiğini anlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın nitel özelliğe sahip olduğu ifade edilmelidir.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67667526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-20DOI: 10.18070/erciyesiibd.1177578
H. Korkmaz
Akıllı şehir girişimci bir şehirdir. (Krishna ve Kummitha; 2019: 1). Şehrin mevcut ve gelecekteki varlıkları, şehirden kâr etmeye ve şehri değiştirmeye devam etmek için girişimci faaliyetler için veri sağlamaktadır (Pereyra; 2019: 8). Akıllı şehirlerin girişimci ilgiyi teşvik etmede sunduğu büyük bir potansiyel bulunmaktadır (Krishna ve Kummitha; 2019: 2). Dijitalleşme ise girişimciler için büyüleyici inovasyon fırsatları sunmaktadır (Cohen, Amorós ve Lundy; 2017: 742). İş fikri geliştirme fırsatı arayan girişimciler için dijitalleşme, günümüzde en önemli iş sahalarını açan bir anahtar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaratıcılık, inovasyon, iş birliği ve problem çözme yetkinlikleri girişimcileri iş fırsatlarını belirlemede ve iş fikirlerini hayata geçirmede bir adım ileriye taşımaktadır. Bu yeni girişimcilik biçimini benimseyen girişimcilerin hayata geçirdikleri dijitalleşme tabanlı Ar-Ge ve teknoloji içeren iş fikirlerinin şehirlerdeki yaşam kalitesini artırdığı bilinmektedir.
{"title":"ENTREPRENEURSHIP OPPORTUNITIES: SMART CITY AND DIGITALIZATION","authors":"H. Korkmaz","doi":"10.18070/erciyesiibd.1177578","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1177578","url":null,"abstract":"Akıllı şehir girişimci bir şehirdir. (Krishna ve Kummitha; 2019: 1). Şehrin mevcut ve gelecekteki varlıkları, şehirden kâr etmeye ve şehri değiştirmeye devam etmek için girişimci faaliyetler için veri sağlamaktadır (Pereyra; 2019: 8). Akıllı şehirlerin girişimci ilgiyi teşvik etmede sunduğu büyük bir potansiyel bulunmaktadır (Krishna ve Kummitha; 2019: 2). Dijitalleşme ise girişimciler için büyüleyici inovasyon fırsatları sunmaktadır (Cohen, Amorós ve Lundy; 2017: 742). İş fikri geliştirme fırsatı arayan girişimciler için dijitalleşme, günümüzde en önemli iş sahalarını açan bir anahtar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaratıcılık, inovasyon, iş birliği ve problem çözme yetkinlikleri girişimcileri iş fırsatlarını belirlemede ve iş fikirlerini hayata geçirmede bir adım ileriye taşımaktadır. Bu yeni girişimcilik biçimini benimseyen girişimcilerin hayata geçirdikleri dijitalleşme tabanlı Ar-Ge ve teknoloji içeren iş fikirlerinin şehirlerdeki yaşam kalitesini artırdığı bilinmektedir.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48301813","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-26DOI: 10.18070/erciyesiibd.1252958
M. Saadatmehr
The impact of monetary policies on inflation has always been one of the goals of monetary policymakers. To what extent a monetary shock can be effective on inflation, or that both positive and negative monetary shocks can be effective in aggravating or controlling inflation are among the important issues in monetary economics, which scientific research is aimed at It is very necessary to answer them. Therefore, in this research, the impact of positive and negative shocks on the inflation rate in selected West Asian countries has been investigated. In this research, panel data has been used in the period of 2000-2020 for the countries of the West Asian region, including Iran, Armenia, Jordan, Azerbaijan, Pakistan, Oman, Saudi Arabia, Kyrgyzstan, Kazakhstan, Qatar, Kuwait and Georgia. GLS method is used to estimate the model. The results showed that the impact of monetary shocks on the general level of prices are different from each other in the countries of the West Asian region, both in terms of the level of significance and in terms of the level of influence. In the countries of Iran, Pakistan, Kyrgyzstan, Kuwait and Georgia, monetary shocks had a symmetrical effect on the general level of prices, and in the countries of Jordan, Azerbaijan and Qatar, the effect of monetary shocks was asymmetric. Of course, in the countries of Saudi Arabia, Oman and Kazakhstan, only negative shocks have an effect on the general level of prices, as a result, the impact of monetary shocks on the general level of prices is asymmetric in these countries as well. Also, the results showed that in all the studied countries, the impact of negative shocks on prices is greater than positive shocks.
{"title":"THE IMPACT OF MONETARY SHOCKS ON INFLATION IN SELECTED WEST ASIAN COUNTRIES","authors":"M. Saadatmehr","doi":"10.18070/erciyesiibd.1252958","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1252958","url":null,"abstract":"The impact of monetary policies on inflation has always been one of the goals of monetary policymakers. To what extent a monetary shock can be effective on inflation, or that both positive and negative monetary shocks can be effective in aggravating or controlling inflation are among the important issues in monetary economics, which scientific research is aimed at It is very necessary to answer them. Therefore, in this research, the impact of positive and negative shocks on the inflation rate in selected West Asian countries has been investigated. In this research, panel data has been used in the period of 2000-2020 for the countries of the West Asian region, including Iran, Armenia, Jordan, Azerbaijan, Pakistan, Oman, Saudi Arabia, Kyrgyzstan, Kazakhstan, Qatar, Kuwait and Georgia. GLS method is used to estimate the model. The results showed that the impact of monetary shocks on the general level of prices are different from each other in the countries of the West Asian region, both in terms of the level of significance and in terms of the level of influence. In the countries of Iran, Pakistan, Kyrgyzstan, Kuwait and Georgia, monetary shocks had a symmetrical effect on the general level of prices, and in the countries of Jordan, Azerbaijan and Qatar, the effect of monetary shocks was asymmetric. Of course, in the countries of Saudi Arabia, Oman and Kazakhstan, only negative shocks have an effect on the general level of prices, as a result, the impact of monetary shocks on the general level of prices is asymmetric in these countries as well. Also, the results showed that in all the studied countries, the impact of negative shocks on prices is greater than positive shocks.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48480959","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-16DOI: 10.18070/erciyesiibd.1213140
Üstün Yüksel, Hakkı Büyükbaş
Religious freedom has been established as a fundamental right in the United States of America (U.S.A.). Thomas Jefferson’s famous ‘wall of separation’ metaphor has taken religious freedom under protection against possible oppression by the state, by building a high wall between church and state. Jefferson’s metaphor established the legal basis of religious freedom as a fundamental human right by defining the boundaries of church and state relations. James Madison also, the author of the U.S. Constitution, attributes a special importance to the church-state relations’ separation for religious freedom. The U.S. Constitution guaranteed freedom of religion in the first amendment. Türkiye is in search of a new and civilian constitution, which religion-state relations will undoubtedly have an important place. Therefore, we are interested in examining the American style of church and state relations. We hope that this article will provide a contribution to the constitutional debates in Türkiye for the civilian-drafted constitution for the first time. The new constitution is about planning to replace the 1982 Constitution, which was drafted after September 12, 1980 military coup.
{"title":"RELIGIOUS FREEDOM IN THE USA: SEPARATION BETWEEN CHURCH AND STATE","authors":"Üstün Yüksel, Hakkı Büyükbaş","doi":"10.18070/erciyesiibd.1213140","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1213140","url":null,"abstract":"Religious freedom has been established as a fundamental right in the United States of America (U.S.A.). Thomas Jefferson’s famous ‘wall of separation’ metaphor has taken religious freedom under protection against possible oppression by the state, by building a high wall between church and state. Jefferson’s metaphor established the legal basis of religious freedom as a fundamental human right by defining the boundaries of church and state relations. James Madison also, the author of the U.S. Constitution, attributes a special importance to the church-state relations’ separation for religious freedom. The U.S. Constitution guaranteed freedom of religion in the first amendment. Türkiye is in search of a new and civilian constitution, which religion-state relations will undoubtedly have an important place. Therefore, we are interested in examining the American style of church and state relations. We hope that this article will provide a contribution to the constitutional debates in Türkiye for the civilian-drafted constitution for the first time. The new constitution is about planning to replace the 1982 Constitution, which was drafted after September 12, 1980 military coup.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48855265","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-12DOI: 10.18070/erciyesiibd.1262528
H. Öztürk
Ödemede belirli bir süre gecikmeye izin verilmesi varsayımının toplam maliyet üzerindeki etkisi birçok üretim stok kontrol modelinde ele alınmıştır. Bu modellerde, ödemede izin verilen gecikme süresinin alıcının satın alma kararını etkilediği bu durumun da stok maliyetlerini önemli ölçüde azalttığı sonucuna varılmıştır. Stok maliyetlerini azaltmanın bir diğer yolu da üretim sırasında üretilen kusurlu ürünlerin tamir edilmesidir. Bu çalışmada, kusurlu ürünlerin dışkaynak kullanılarak tamiri ve ödemede gecikmeye izin verilmesi varsayımları altında bir ekonomik üretim miktarı modeli geliştirilmiştir. Birim zamandaki toplam maliyeti enküçükleyecek optimum üretim miktarı önerilen bir algoritma yardımıyla elde edilmiştir. Sonuçları göstermek amacıyla duyarlılık analizine sahip iki sayısal örnek verilmiştir. Sayısal analizler, kusurlu ürünlerin dışkaynak tamirinin aynı üretim sisteminde tamirine göre kısmen daha avantajlı olduğunu göstermiştir.
在总成本的多生产库存控制模型中,考虑了允许付款延迟一定时间的假设。在这些模型中,延迟付款期影响了买家的购买决定,库存成本显著降低。Stok maliyelerini azaltmanın bir diğer yolu daüretim sırasındaüretilen kusurluürünlerin tamir edilmesidir。在这项研究中,在允许偿还和延迟偿还故障产品的假设下,开发了许多经济生产模型。同时,通过提出一种算法来减少最优输出,从而降低总成本。给出了两个灵敏度分析的数字例子来说明结果。数值分析表明,在相同的生产系统中,产品的外部修复更有优势。
{"title":"THE JOINT EFFECT OF OUTSOURCED REPAIR AND PERMISSIBLE DELAY IN PAYMENT ON THE PERFORMANCE OF AN IMPERFECT PRODUCTION INVENTORY SYSTEM","authors":"H. Öztürk","doi":"10.18070/erciyesiibd.1262528","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1262528","url":null,"abstract":"Ödemede belirli bir süre gecikmeye izin verilmesi varsayımının toplam maliyet üzerindeki etkisi birçok üretim stok kontrol modelinde ele alınmıştır. Bu modellerde, ödemede izin verilen gecikme süresinin alıcının satın alma kararını etkilediği bu durumun da stok maliyetlerini önemli ölçüde azalttığı sonucuna varılmıştır. Stok maliyetlerini azaltmanın bir diğer yolu da üretim sırasında üretilen kusurlu ürünlerin tamir edilmesidir. Bu çalışmada, kusurlu ürünlerin dışkaynak kullanılarak tamiri ve ödemede gecikmeye izin verilmesi varsayımları altında bir ekonomik üretim miktarı modeli geliştirilmiştir. Birim zamandaki toplam maliyeti enküçükleyecek optimum üretim miktarı önerilen bir algoritma yardımıyla elde edilmiştir. Sonuçları göstermek amacıyla duyarlılık analizine sahip iki sayısal örnek verilmiştir. Sayısal analizler, kusurlu ürünlerin dışkaynak tamirinin aynı üretim sisteminde tamirine göre kısmen daha avantajlı olduğunu göstermiştir.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67667181","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-11DOI: 10.18070/erciyesiibd.1267712
Adnan Güzel
Türkiye ekonomisinin küreselleşme ve dışa açılma sürecinde bankacılık sektörü ekonomiyi en fazla destekleyen güç olmuştur. Türk bankaları son kırk yıllık dönemde teknolojik altyapısını, iş görme şeklini, finansal ürünlerini hızla geliştirmiş, sermaye yapısını güçlendirmiş, yurtiçinde şubeleşme, yurtdışında finansal iştirak edinme yoluyla büyümesini sürdürmüştür. Bu büyüme sürecini destekleyen en önemli unsur ise bankaların sağlam finansal yapıları ve kârlılık performansındaki iyileşmedir. Kârlılık bankacılık faaliyetlerinde verimliliğin bir göstergesi olduğu gibi piyasa değerinin artırılması, rekabette başarı sağlanması ve varlığının devamında en önemli belirleyici olmuştur. Bankalarda kârlılık performansının belirleyicilerine yönelik olarak çok sayıda çalışma yapılmış, bankaların kârlılıkları arasındaki farklılıkların banka yönetimlerinin etkileyebildiği bankalara özgü içsel faktörlerden mi, yoksa banka yönetimlerinin etkileyemediği makroekonomik gelişmelerden mi etkilendiği konusu farklı ülke, banka grupları ve dönem bazında araştırılmıştır. Bu çalışmada, özgün bir yaklaşımla Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren piyasa payı en yüksek on beş bankanın kârlılıklarının sektör ortalaması ile yakınsayıp yakınsamadığı stokastik yakınsama yöntemi ve 2003:Q1-2021:Q4 dönemi için çeyrek frekanslı veriler kullanılarak ve doğrusal olmayan birim kök testlerinden faydalanılarak analiz edilmiştir. Banka kârlılıklarının sektör ortalamaları ile uyumlu olduğu, kârlılık oranlarında endüstri içi farklılıkların küçük ve piyasa yapısıyla ilişkisiz olduğunu varsayılmaktadır. Birim kök testleri sonucunda durağan olduğu tespit edilen bankalar için seçilen dönem ve kârlılık yapısının yakınsadığı ve bankalar arasında yoğun bir rekabetin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"BANKALARDA KÂRLILIK YAKINSAMASININ MODELLENMESİ VE TAHMİNİ: TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK BİR ANALİZ","authors":"Adnan Güzel","doi":"10.18070/erciyesiibd.1267712","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1267712","url":null,"abstract":"Türkiye ekonomisinin küreselleşme ve dışa açılma sürecinde bankacılık sektörü ekonomiyi en fazla destekleyen güç olmuştur. Türk bankaları son kırk yıllık dönemde teknolojik altyapısını, iş görme şeklini, finansal ürünlerini hızla geliştirmiş, sermaye yapısını güçlendirmiş, yurtiçinde şubeleşme, yurtdışında finansal iştirak edinme yoluyla büyümesini sürdürmüştür. Bu büyüme sürecini destekleyen en önemli unsur ise bankaların sağlam finansal yapıları ve kârlılık performansındaki iyileşmedir. Kârlılık bankacılık faaliyetlerinde verimliliğin bir göstergesi olduğu gibi piyasa değerinin artırılması, rekabette başarı sağlanması ve varlığının devamında en önemli belirleyici olmuştur. Bankalarda kârlılık performansının belirleyicilerine yönelik olarak çok sayıda çalışma yapılmış, bankaların kârlılıkları arasındaki farklılıkların banka yönetimlerinin etkileyebildiği bankalara özgü içsel faktörlerden mi, yoksa banka yönetimlerinin etkileyemediği makroekonomik gelişmelerden mi etkilendiği konusu farklı ülke, banka grupları ve dönem bazında araştırılmıştır. \u0000Bu çalışmada, özgün bir yaklaşımla Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren piyasa payı en yüksek on beş bankanın kârlılıklarının sektör ortalaması ile yakınsayıp yakınsamadığı stokastik yakınsama yöntemi ve 2003:Q1-2021:Q4 dönemi için çeyrek frekanslı veriler kullanılarak ve doğrusal olmayan birim kök testlerinden faydalanılarak analiz edilmiştir. Banka kârlılıklarının sektör ortalamaları ile uyumlu olduğu, kârlılık oranlarında endüstri içi farklılıkların küçük ve piyasa yapısıyla ilişkisiz olduğunu varsayılmaktadır. Birim kök testleri sonucunda durağan olduğu tespit edilen bankalar için seçilen dönem ve kârlılık yapısının yakınsadığı ve bankalar arasında yoğun bir rekabetin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47294729","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-02DOI: 10.18070/erciyesiibd.1174798
Canan Gamze Bal, Mine Elagöz
Bu araştırmanın amacı, Chen vd. (2014) tarafından geliştirilen “Yeşil Öz Yeterlilik Ölçeği”nin Türkçeye uyarlanmasıdır. Öncelikle orijinal ölçeği geliştiren yazarlardan elektronik ortamda izin alma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Daha sonra ölçek araştırmacı tarafından Türkçeye çevrilmiş ve çevirisi yapılan ölçek hakkında uzman görüşleri alınmıştır. Dil ve anlam bakımından eşdeğerliliği sağlanan ölçek Türkiye genelinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren 207 çalışana uygulanmıştır. Hedef kitleden elde edilen veriler için yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçekte bulunan altı maddenin tek faktör altında toplandığı ve açıklanan varyans oranının %57,143 olduğu görülmüştür. Uyarlanan ölçeğin faktör yapısının doğruluğunu test etmek için doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve yapılan analiz sonucunda elde edilen değerler; AGFI=,87 GFI=,94 CFI=,96, NFI=,94 RFI=,91 IFI=,96 şeklindedir. İç tutarlılık ve güvenilirlik analizinde Cronbach Alpha kat sayı değeri %84’tür. Elde edilen bu sonuçlara göre anketin güvenilir bir ölçme aracı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
本研究的目的是陈。土耳其于2014年制定的“绿色自给自足措施”。最初,授权程序是通过开发原始维度在电子环境中执行的。后来,一位规模研究人员将专家对转型规模的看法翻译到了土耳其。土耳其的语言和含义比例已应用于不同部门的207项活动。作为对从目标集获得的数据的解释性因素分析的结果,估计的六种物质被收集在一个因素下,估计的方差率为57.143%。作为分析结果进行并获得的验证器因子分析,以测试对警告措施的因子结构的验证;AGFI=,87 GFI=,94 CFI=,96,NFI=,94rfi=,91ifi=,96。Ilçtutarlılık ve güvenilirlik analizinde Cronbach Alpha kat sayıdeğeri%84没有。因此,调查表已成为一种可靠的衡量工具。
{"title":"YEŞİL ÖZ-YETERLİLİK ÖLÇEĞİ: TÜRKÇE’YE UYARLAMA ÇALIŞMASI","authors":"Canan Gamze Bal, Mine Elagöz","doi":"10.18070/erciyesiibd.1174798","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1174798","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, Chen vd. (2014) tarafından geliştirilen “Yeşil Öz Yeterlilik Ölçeği”nin Türkçeye uyarlanmasıdır. Öncelikle orijinal ölçeği geliştiren yazarlardan elektronik ortamda izin alma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Daha sonra ölçek araştırmacı tarafından Türkçeye çevrilmiş ve çevirisi yapılan ölçek hakkında uzman görüşleri alınmıştır. Dil ve anlam bakımından eşdeğerliliği sağlanan ölçek Türkiye genelinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren 207 çalışana uygulanmıştır. Hedef kitleden elde edilen veriler için yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçekte bulunan altı maddenin tek faktör altında toplandığı ve açıklanan varyans oranının %57,143 olduğu görülmüştür. Uyarlanan ölçeğin faktör yapısının doğruluğunu test etmek için doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve yapılan analiz sonucunda elde edilen değerler; AGFI=,87 GFI=,94 CFI=,96, NFI=,94 RFI=,91 IFI=,96 şeklindedir. İç tutarlılık ve güvenilirlik analizinde Cronbach Alpha kat sayı değeri %84’tür. Elde edilen bu sonuçlara göre anketin güvenilir bir ölçme aracı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47775794","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-27DOI: 10.18070/erciyesiibd.1210669
Zuhal Akgün, Pınar Hacihasanoğlu
Talebe Dayalı Video (TDV) hizmetleri dijitalleşmeye paralel olarak televizyon ve video izleme alışkanlıklarında da önemli bir değişimi beraberinde getirmektedir. Bu araştırmada Yozgat ilinde ikamet eden katılımcıların TDV hizmetleri kullanımına yönelik görüşleri incelenmiştir. Kullanıcıların TDV’ye abone olma nedeni ve söz konusu hizmetlerin tüketicilere sunduğu avantajların/dezavantajların belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak adına nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Çalışmada örnekleme yöntemi olarak amaçlı örnekleme yönteminin alt yöntemlerinden biri olan kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 42 TDV abonesinden yarı yapılandırılmış görüşme formu vasıtasıyla elde edilen veriler analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, talebe dayalı video hizmetleri ile sunulan içeriklerin zengin ve ilgi çekici olması ile TV içeriklerinin yetersiz olması en yüksek frekansa sahip abone olma nedenleri olarak belirlenmiştir. Pandemi sürecinde kapanma nedeniyle evde geçirilen sürenin fazla olması da abone olma nedenleri arasında yer almıştır. Ayrıca talebe dayalı video hizmetlerinin istenildiği zaman izlenme imkânı sunması ve zengin içeriğin olması en yüksek frekansa sahip avantajlar olarak tespit edilmiştir. TDV hizmetleri kapsamında sunulan uygun olmayan içerikli programların fazla olması, bağımlılığa neden olması ve fiyat artışlarının fazla olması ise en yüksek frekansa sahip dezavantajlar arasında yer almıştır.
请求分部视频(TDV)服务还包括与数字化并行的电视和视频监控习惯的重要变化。Yozgat ilinde ikamet eden katılımcıların TDV hizmetreri kullanımına yönelik görüşleri incelenmiştir。目的是确定用户在该主题上向TDV和消费者提供的优势/劣势。为了达到这一目的,科学分析技术被用于科学研究方法领域。目标样本方法的一种基本方法的一个易于访问的示例被用作工作的样本方法。通过半配置的呼叫表分析了42个TDV用户的数据。结果,分析发现,基于视频服务的需求是由于电视内容的内容不足以作为订户具有最高频率。由于疫情流程的关闭,用户在家的时间已经被替换。此外,基于需求的视频服务被认为是监控和内容的最高频率优势。由于依赖性和高成本增加,TDV服务的不合规内部节目数量被置于高频障碍之间。
{"title":"TALEBE DAYALI VİDEO HİZMETLERİNİN KULLANIMINA YÖNELİK BETİMSEL BİR ARAŞTIRMA","authors":"Zuhal Akgün, Pınar Hacihasanoğlu","doi":"10.18070/erciyesiibd.1210669","DOIUrl":"https://doi.org/10.18070/erciyesiibd.1210669","url":null,"abstract":"Talebe Dayalı Video (TDV) hizmetleri dijitalleşmeye paralel olarak televizyon ve video izleme alışkanlıklarında da önemli bir değişimi beraberinde getirmektedir. Bu araştırmada Yozgat ilinde ikamet eden katılımcıların TDV hizmetleri kullanımına yönelik görüşleri incelenmiştir. Kullanıcıların TDV’ye abone olma nedeni ve söz konusu hizmetlerin tüketicilere sunduğu avantajların/dezavantajların belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak adına nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Çalışmada örnekleme yöntemi olarak amaçlı örnekleme yönteminin alt yöntemlerinden biri olan kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 42 TDV abonesinden yarı yapılandırılmış görüşme formu vasıtasıyla elde edilen veriler analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, talebe dayalı video hizmetleri ile sunulan içeriklerin zengin ve ilgi çekici olması ile TV içeriklerinin yetersiz olması en yüksek frekansa sahip abone olma nedenleri olarak belirlenmiştir. Pandemi sürecinde kapanma nedeniyle evde geçirilen sürenin fazla olması da abone olma nedenleri arasında yer almıştır. Ayrıca talebe dayalı video hizmetlerinin istenildiği zaman izlenme imkânı sunması ve zengin içeriğin olması en yüksek frekansa sahip avantajlar olarak tespit edilmiştir. TDV hizmetleri kapsamında sunulan uygun olmayan içerikli programların fazla olması, bağımlılığa neden olması ve fiyat artışlarının fazla olması ise en yüksek frekansa sahip dezavantajlar arasında yer almıştır.","PeriodicalId":53159,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi","volume":"78 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67667463","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}