Pub Date : 2024-01-02DOI: 10.33188/vetheder.1387684
A. Gözer, Onur Bahan, Gökhan Uyanik, Büşra Küçükkara, Ebru Arslanhan, G. Dogruer
A four-year-old, 5.3 kg multiparous female Chihuahua bitch was presented to the Obstetrics and Gynaecology Clinic, Faculty of Veterinary Medicine, Hatay Mustafa Kemal University for a routine post-partum genital organ examination one day after parturition. Vital parameters were within the normal ranges. On vaginal examination, there was found no fetal structure in the birth canal. Transabdominal ultrasonography showed no distinct signs of a fetus. However, the radiographic examination detected a round, compact form of fetal skeletal structure in the abdomen. An exploratory laparotomy was decided to remove the fetal structure. Complete haematological and biochemistry analysis illustrated neutrophilia, thrombocytosis, and increased C-reactive protein level. During the surgery, a vascularised mass containing the fetus was removed from the abdomen. As a result of dissection and radiographic examination of the mass, it was determined that it contained a fetus. In conclusion, it was concluded that extrauterine pregnancy in bitches is asymptomatic and may be diagnosed by radiographic examination in the postpartum genital organ examination.
哈塔伊穆斯塔法-凯末尔大学（Hatay Mustafa Kemal University）兽医系妇产科诊所接诊了一只四岁大、体重 5.3 千克的多胎雌性吉娃娃母犬，产后一天对其生殖器官进行了常规检查。各项生命指标均在正常范围内。经阴道检查，产道中未发现胎儿结构。经腹超声波检查没有发现胎儿的明显体征。然而，放射检查在腹部发现了一个圆形、紧凑的胎儿骨骼结构。于是决定进行剖腹探查术，取出胎儿结构。完整的血液学和生化分析显示中性粒细胞增多、血小板减少和 C 反应蛋白水平升高。手术中，从腹部取出了一个含有胎儿的血管团块。经过对肿块的解剖和射线检查，确定肿块内有一个胎儿。总之，结论是母犬宫外孕是无症状的，可在产后生殖器官检查中通过射线检查确诊。
{"title":"Extrauterine pregnancy in a chihuahua bitch","authors":"A. Gözer, Onur Bahan, Gökhan Uyanik, Büşra Küçükkara, Ebru Arslanhan, G. Dogruer","doi":"10.33188/vetheder.1387684","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1387684","url":null,"abstract":"A four-year-old, 5.3 kg multiparous female Chihuahua bitch was presented to the Obstetrics and Gynaecology Clinic, Faculty of Veterinary Medicine, Hatay Mustafa Kemal University for a routine post-partum genital organ examination one day after parturition. Vital parameters were within the normal ranges. On vaginal examination, there was found no fetal structure in the birth canal. Transabdominal ultrasonography showed no distinct signs of a fetus. However, the radiographic examination detected a round, compact form of fetal skeletal structure in the abdomen. An exploratory laparotomy was decided to remove the fetal structure. Complete haematological and biochemistry analysis illustrated neutrophilia, thrombocytosis, and increased C-reactive protein level. During the surgery, a vascularised mass containing the fetus was removed from the abdomen. As a result of dissection and radiographic examination of the mass, it was determined that it contained a fetus. In conclusion, it was concluded that extrauterine pregnancy in bitches is asymptomatic and may be diagnosed by radiographic examination in the postpartum genital organ examination.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"120 48","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139390700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-01-02DOI: 10.33188/vetheder.1375103
Zafer Şafak, M. Sağlam, Banu YÜCEER ÖZKUL
Dünyada ve Türkiye’de çok sayıda köpek genotipi bulunmaktadır. Bu köpek genotipleri çeşitli amaçlar (av, çoban, bekçi, arama-kurtarma köpeği vb) doğrultusunda yetiştirilmektedir. Geçmişte avcılıkla başlayan köpek ve insan birlikteliği günümüzde birçok alanda devam etmektedir ve ilk evciltilen tür olması muhtemeldir. Köpeklerin kökeni, evrimi ve birbirleri ile olan genetik uzaklıkların belirlenmesinde, köpeklerin bir veya birkaç yerde mi evcilleştirildiğini, evcilleştirildiği zamanı ve yerini tespit etmek, evcil köpekler arasındaki genetik varyasyonu belirlemek için çeşitli yöntemlerden (mitokondrial DNA (mtDNA), mikrosatelit, tek nükleotid polimorfizmi (SNP), kesilmiş parça uzunluk polimorfizmi (RFLP) gibi) yararlanılmaktadır. Bu analizlerin çoğu populasyon genetiği esasına dayanmaktadır. Diğer evcil türlerde olduğu gibi, köpeklerin de farklı yer ve zamanlarda evcilleştirilmeleri farklı köpek ırklarının oluşmasına neden olmuştur. Köpek yetiştiriciliğinde değişik birleştirme metodları ve seleksiyon uygulanarak farklı amaçlara uygun köpek ırkları meydana getirilmiştir. Birçok hayvan türünde olduğu gibi köpekler üzerinde de farklı genetik çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla genetik markerlardan (kalça displazisi gibi kalıtsal hastalıkların tespiti, yavru cinsiyetinin belirlenmesi, ikizlik ve freemartinismus olgularının tespiti, genom haritalarının çıkarılması vb) faydalanılmaktadır. Bu derlemede, köpeklerde marker genlerin kullanımı hakkında bilgi verilmiştir.
{"title":"Nükleik asit temelli moleküler yöntemler: Köpeklerde genetik markerlar","authors":"Zafer Şafak, M. Sağlam, Banu YÜCEER ÖZKUL","doi":"10.33188/vetheder.1375103","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1375103","url":null,"abstract":"Dünyada ve Türkiye’de çok sayıda köpek genotipi bulunmaktadır. Bu köpek genotipleri çeşitli amaçlar (av, çoban, bekçi, arama-kurtarma köpeği vb) doğrultusunda yetiştirilmektedir. Geçmişte avcılıkla başlayan köpek ve insan birlikteliği günümüzde birçok alanda devam etmektedir ve ilk evciltilen tür olması muhtemeldir. Köpeklerin kökeni, evrimi ve birbirleri ile olan genetik uzaklıkların belirlenmesinde, köpeklerin bir veya birkaç yerde mi evcilleştirildiğini, evcilleştirildiği zamanı ve yerini tespit etmek, evcil köpekler arasındaki genetik varyasyonu belirlemek için çeşitli yöntemlerden (mitokondrial DNA (mtDNA), mikrosatelit, tek nükleotid polimorfizmi (SNP), kesilmiş parça uzunluk polimorfizmi (RFLP) gibi) yararlanılmaktadır. Bu analizlerin çoğu populasyon genetiği esasına dayanmaktadır. Diğer evcil türlerde olduğu gibi, köpeklerin de farklı yer ve zamanlarda evcilleştirilmeleri farklı köpek ırklarının oluşmasına neden olmuştur. Köpek yetiştiriciliğinde değişik birleştirme metodları ve seleksiyon uygulanarak farklı amaçlara uygun köpek ırkları meydana getirilmiştir. Birçok hayvan türünde olduğu gibi köpekler üzerinde de farklı genetik çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla genetik markerlardan (kalça displazisi gibi kalıtsal hastalıkların tespiti, yavru cinsiyetinin belirlenmesi, ikizlik ve freemartinismus olgularının tespiti, genom haritalarının çıkarılması vb) faydalanılmaktadır. Bu derlemede, köpeklerde marker genlerin kullanımı hakkında bilgi verilmiştir.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"93 25","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139390477","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1246102
Alperen Varalan, M. B. Çevrimli
Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de ve Dünya’da arıcılık sektöründe yer alan işletmelerde arıcılık ürünlerinin üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar geçen süreçte karşılaştıkları risk faktörlerinin incelenmesidir. Arıcılık sektörü, doğa olaylarına daha hassas olması sebebiyle hayvancılığın diğer alt sektörlerine kıyasla küresel ısınma ve iklim değişikliğinden daha fazla etkilenmektedir. Bu yüzden, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin arıcılık sektörü için bir risk faktörü olduğu söylenebilir. Arıcılık sektöründe bu risk faktörünün dışında birçok risk faktörü mevcuttur. Bu risk faktörleri hastalık ve zararlılar, ana arı, pestisit kullanımı, hırsızlık ve kovan çalınması kaynaklı risk faktörleri olarak sıralanabilir. Ayrıca arıcılık sektörünü olumsuz etkileyen finansal, ekonomik ve pazarlama kaynaklı risk faktörleri de mevcuttur. İncelenen bu risk faktörleri arıcılık sektöründe sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. Bu nedenle bu risk faktörlerine karşı önlemler alınmalıdır. Üreticiler bu önlemleri alırken risk faktörlerini doğru bir şekilde analiz etmelidir. Sigorta, arıcılığın daha profesyonel hale gelmesi için üreticilere verilecek eğitimler, kooperatiflerin arttırılarak üreticilere daha fazla destek verilmesi gibi unsurlar bu risk faktörlerini azaltabilecek veya ortadan kaldırabilecek önerilerdir. Bu sayede arıcılık sektörünü sürdürülebilir kılmak mümkün olacaktır.
{"title":"Investigation of risk factors in the beekeeping sector","authors":"Alperen Varalan, M. B. Çevrimli","doi":"10.33188/vetheder.1246102","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1246102","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de ve Dünya’da arıcılık sektöründe yer alan işletmelerde arıcılık ürünlerinin üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar geçen süreçte karşılaştıkları risk faktörlerinin incelenmesidir. Arıcılık sektörü, doğa olaylarına daha hassas olması sebebiyle hayvancılığın diğer alt sektörlerine kıyasla küresel ısınma ve iklim değişikliğinden daha fazla etkilenmektedir. Bu yüzden, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin arıcılık sektörü için bir risk faktörü olduğu söylenebilir. Arıcılık sektöründe bu risk faktörünün dışında birçok risk faktörü mevcuttur. Bu risk faktörleri hastalık ve zararlılar, ana arı, pestisit kullanımı, hırsızlık ve kovan çalınması kaynaklı risk faktörleri olarak sıralanabilir. Ayrıca arıcılık sektörünü olumsuz etkileyen finansal, ekonomik ve pazarlama kaynaklı risk faktörleri de mevcuttur. İncelenen bu risk faktörleri arıcılık sektöründe sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. Bu nedenle bu risk faktörlerine karşı önlemler alınmalıdır. Üreticiler bu önlemleri alırken risk faktörlerini doğru bir şekilde analiz etmelidir. Sigorta, arıcılığın daha profesyonel hale gelmesi için üreticilere verilecek eğitimler, kooperatiflerin arttırılarak üreticilere daha fazla destek verilmesi gibi unsurlar bu risk faktörlerini azaltabilecek veya ortadan kaldırabilecek önerilerdir. Bu sayede arıcılık sektörünü sürdürülebilir kılmak mümkün olacaktır.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"126 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134414828","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1254469
Y. Şahin, M. Türk, S. Sevin, Kevser Peker, Esra Bozkaya, S. A. Peker, Aleyna Çavdar
This study aimed to investigate the impact of hellebrin on human lung cancer cell (H1299) and breast cancer cell (MCF-7) lines over time. The viability of various concentrations of hellebrin (100 nM-400 nM) on two cancer cell lines was measured using the MTT method. The cellular proliferation over time was examined using xCELLigence real-time cell analysis (RTCA). The results showed a significant decrease in cell viability with increasing concentrations of hellebrin in both cancer cell lines compared to the control group (p˂0.0001). While the viability of both cancer cells decreased after a certain period of hellebrin application, the viability of the control groups increased over time. These findings indicate that hellebrin has high antiproliferative and cytotoxic effects on breast and lung cancer cells. Consequently, this study suggests that hellebrin may have potential as a treatment for other cancers, especially lung cancer, and further in vitro and in vivo experiments are needed to investigate this possibility.
{"title":"Cytotoxic and antiproliferative effects of hellebrin on breast and lung cancer cells","authors":"Y. Şahin, M. Türk, S. Sevin, Kevser Peker, Esra Bozkaya, S. A. Peker, Aleyna Çavdar","doi":"10.33188/vetheder.1254469","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1254469","url":null,"abstract":"This study aimed to investigate the impact of hellebrin on human lung cancer cell (H1299) and breast cancer cell (MCF-7) lines over time. The viability of various concentrations of hellebrin (100 nM-400 nM) on two cancer cell lines was measured using the MTT method. The cellular proliferation over time was examined using xCELLigence real-time cell analysis (RTCA). The results showed a significant decrease in cell viability with increasing concentrations of hellebrin in both cancer cell lines compared to the control group (p˂0.0001). While the viability of both cancer cells decreased after a certain period of hellebrin application, the viability of the control groups increased over time. These findings indicate that hellebrin has high antiproliferative and cytotoxic effects on breast and lung cancer cells. Consequently, this study suggests that hellebrin may have potential as a treatment for other cancers, especially lung cancer, and further in vitro and in vivo experiments are needed to investigate this possibility.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127508928","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1225758
Afşin Kocakaya, Yavuzkan Paksoy, Ceyhan Özbeyaz
Horses, used for various purposes for centuries, are today commonly used for sporting purposes. It is critical to identify the horses that are used in this way by using the coat color and markings on the horse. The animal material for this research consisted of 101 Arabs and 206 Thoroughbreds. The most common coat color was BAY (56.6%). The least common coat colors were BLACK (0.3%) and DUN (0.3%). The presence of head marks on horses rated 0, 1, 2, 3, 4, and 5, and the rate of presence of the head mark were 17.2%, 29.2%, 7.5%, 6.8%, 26.0%, and 13.3%, respectively. When examining leg markings, the most common mark was the half-stocking (16.9%) on the left back leg, while the stocking (1.3%) was the least frequent mark on the front right leg. According to the findings of the study, which was conducted to analyze the condition of Arab and Thoroughbred horses, bay was the most common coat color seen in horses in general. Consequently, this situation is due to the preferences of breeders and horse owners.
{"title":"Arap ve İngiliz atlarında don rengi ve nişanelerin dağılımı","authors":"Afşin Kocakaya, Yavuzkan Paksoy, Ceyhan Özbeyaz","doi":"10.33188/vetheder.1225758","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1225758","url":null,"abstract":"Horses, used for various purposes for centuries, are today commonly used for sporting purposes. It is critical to identify the horses that are used in this way by using the coat color and markings on the horse. The animal material for this research consisted of 101 Arabs and 206 Thoroughbreds. The most common coat color was BAY (56.6%). The least common coat colors were BLACK (0.3%) and DUN (0.3%). The presence of head marks on horses rated 0, 1, 2, 3, 4, and 5, and the rate of presence of the head mark were 17.2%, 29.2%, 7.5%, 6.8%, 26.0%, and 13.3%, respectively. When examining leg markings, the most common mark was the half-stocking (16.9%) on the left back leg, while the stocking (1.3%) was the least frequent mark on the front right leg. According to the findings of the study, which was conducted to analyze the condition of Arab and Thoroughbred horses, bay was the most common coat color seen in horses in general. Consequently, this situation is due to the preferences of breeders and horse owners.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"79 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126786048","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1298063
Eren Uslu, Şeyma Sueda Bayraktar, Zeynep Ateş
Ventral abdominal hernia cases are frequently encountered in bird species. These abdominal hernias are usually seen in sexually active female birds. Although the etiopathology is not fully understood, it is believed that the main cause is hyperestrogenism. Among the herniated organs, intestines have been reported most commonly. However, a case of abdominal hernia accompanied by air sac rupture has not been identified in the literature. An 8-year-old female budgerigar presented with a complaint of swelling under the tail and was brought to Ankara University Veterinary Hospital. Clinical examination revealed the presence of a ventral abdominal hernia under the tail. Radiographic evaluation showed that a significant portion of the swelling was filled with air, and the herniated structures were identified as intestines. The swelling was punctured with a 16G gray cannula, and the air was completely drained. Immediately after the air was expelled, it was observed that the air refilled, indicating air sac rupture. During the surgery, the herniated intestines were reduced, and the abdominal wall was repaired. At the final follow-up examination after 14 days, complete recovery of the patient was observed. In conclusion, the surgical procedure and postoperative follow-up results of a case involving previously unreported ventral abdominal herniation accompanied by air sac rupture are presented.
{"title":"Undertail body wall herniation with abdominal air sac rupture in budgerigar (Melopsittacus undulatus)","authors":"Eren Uslu, Şeyma Sueda Bayraktar, Zeynep Ateş","doi":"10.33188/vetheder.1298063","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1298063","url":null,"abstract":"Ventral abdominal hernia cases are frequently encountered in bird species. These abdominal hernias are usually seen in sexually active female birds. Although the etiopathology is not fully understood, it is believed that the main cause is hyperestrogenism. Among the herniated organs, intestines have been reported most commonly. However, a case of abdominal hernia accompanied by air sac rupture has not been identified in the literature. An 8-year-old female budgerigar presented with a complaint of swelling under the tail and was brought to Ankara University Veterinary Hospital. Clinical examination revealed the presence of a ventral abdominal hernia under the tail. Radiographic evaluation showed that a significant portion of the swelling was filled with air, and the herniated structures were identified as intestines. The swelling was punctured with a 16G gray cannula, and the air was completely drained. Immediately after the air was expelled, it was observed that the air refilled, indicating air sac rupture. During the surgery, the herniated intestines were reduced, and the abdominal wall was repaired. At the final follow-up examination after 14 days, complete recovery of the patient was observed. In conclusion, the surgical procedure and postoperative follow-up results of a case involving previously unreported ventral abdominal herniation accompanied by air sac rupture are presented.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"53 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126254086","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1203378
Özgecan Korkmaz Ağaoğlu, Safa Gürcan
Bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin analiz edilmesinde istatistiksel yöntemler önemli birer araçtır. Bununla birlikte; elde edilen verinin çok büyük olması gibi durumlarda klasik istatistiksel yöntemler yetersiz kalabilmektedir. Teknolojinin hızla gelişmesi ve bilgilerin depolanabilme kapasitelerinin artması, bilginin önemini daha da arttırmıştır. Bilginin önemli hale gelmesi, toplanan verinin büyük olması ve klasik istatistiksel yöntemlerin bu veriyi analiz etmede yetersiz kalması ise veri madenciliği gibi yöntemlerin doğmasına neden olmuştur. Veri madenciliği, dijital platformlarda depolanan devasa büyüklükteki veriler arasındaki örüntülerin değerlendirilmesi, çıkarımlar yapılması ve bunun sonucunda da anlamlı bilgiler elde edilmesi için uygulanan analizler olarak tanımlanmaktadır. Veteriner hekimliği; hayvan yetiştiriciliği, gıda güvenliği, gıda kalitesinin belirlenmesi, hayvan hastalıklarının yayılımı, hastalıkların teşhis ve tedavisi gibi birçok konuda veri üretilmesi nedeniyle veri madenciliğinin uygulanabileceği bir alandır. Bu derlemede veteriner hekimliği alanında son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan ve önemli bir sınıflandırma modeli olan karar ağaçları modelleme yönteminin içeriği ve kullanım alanlarının tanıtılması amaçlanmıştır
{"title":"Examination of decision trees applications in the veterinary medicine","authors":"Özgecan Korkmaz Ağaoğlu, Safa Gürcan","doi":"10.33188/vetheder.1203378","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1203378","url":null,"abstract":"Bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin analiz edilmesinde istatistiksel yöntemler önemli birer araçtır. Bununla birlikte; elde edilen verinin çok büyük olması gibi durumlarda klasik istatistiksel yöntemler yetersiz kalabilmektedir. Teknolojinin hızla gelişmesi ve bilgilerin depolanabilme kapasitelerinin artması, bilginin önemini daha da arttırmıştır. Bilginin önemli hale gelmesi, toplanan verinin büyük olması ve klasik istatistiksel yöntemlerin bu veriyi analiz etmede yetersiz kalması ise veri madenciliği gibi yöntemlerin doğmasına neden olmuştur. Veri madenciliği, dijital platformlarda depolanan devasa büyüklükteki veriler arasındaki örüntülerin değerlendirilmesi, çıkarımlar yapılması ve bunun sonucunda da anlamlı bilgiler elde edilmesi için uygulanan analizler olarak tanımlanmaktadır. Veteriner hekimliği; hayvan yetiştiriciliği, gıda güvenliği, gıda kalitesinin belirlenmesi, hayvan hastalıklarının yayılımı, hastalıkların teşhis ve tedavisi gibi birçok konuda veri üretilmesi nedeniyle veri madenciliğinin uygulanabileceği bir alandır. Bu derlemede veteriner hekimliği alanında son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan ve önemli bir sınıflandırma modeli olan karar ağaçları modelleme yönteminin içeriği ve kullanım alanlarının tanıtılması amaçlanmıştır","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121529840","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1284279
S. Aydoğdu, Ali Koçyi̇ği̇t
The aim of this study is to calculate the cerebellum volume in Akkaraman sheep and Hair goat using the Cavalieri's principle. Cerebellum of 12 healthy 1-2 year old male animals (6 sheep and 6 goats) were used in the study. The weight of the cerebellum separated from the rhombencephalon was calculated with a sensitive electronic balance, and its volume was calculated with Archimedes' principle. In the volume measurement to be made with Cavalieri's principle, the cerebellum was blocked with 8% agar to prevent tissue loss during slicing. The stained sections were scanned with a horizontal scanner at 600 dpi resolution. Gray matter and white matter volume were calculated separately by dropping the point counting grid on cross sections in ImageJ software. Cerebellum weight was calculated as 11.6 gr in sheep and 12.55 gr in goats. The ratio of cerebellum weight to total brain weight was calculated as 0.10 in both species. It was observed that the cerebellum weighs an average of 9.8% of the total brain weight in sheep. In the goat, it was observed that the cerebellum constituted 10.11% of the brain. Gray matter and white matter volumes were calculated as 6.75 ml and 3.36 ml in sheep, respectively. In the goat, the gray matter and white matter volumes were measured as 6.80 ml and 3.82 ml, respectively. Total cerebellum volume was found to be 10.14 ml and 10.65 ml in sheep and goats, respectively. In sheep, 65.55% of the cerebellum volume consisted of gray matter and 33.08% of white matter. In goats, 63.88% of the cerebellum consisted of gray matter and 35.85% of white matter. No statistical difference was observed in the volume measurement results obtained in both species (p>0.05). In recent years, there has been an increase in neurodegenerative disease models in farm animals. These diseases can cause changes in the volume of the cerebellum. In this context, it is thought that the volume values obtained from healthy sheep and goat cerebellum in the current study will be important for future studies
{"title":"Akkaraman koyunu ve Kıl keçisinde Cavalieri prensibi kullanılarak cerebellum hacminin hesaplanması","authors":"S. Aydoğdu, Ali Koçyi̇ği̇t","doi":"10.33188/vetheder.1284279","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1284279","url":null,"abstract":"The aim of this study is to calculate the cerebellum volume in Akkaraman sheep and Hair goat using the Cavalieri's principle. Cerebellum of 12 healthy 1-2 year old male animals (6 sheep and 6 goats) were used in the study. The weight of the cerebellum separated from the rhombencephalon was calculated with a sensitive electronic balance, and its volume was calculated with Archimedes' principle. In the volume measurement to be made with Cavalieri's principle, the cerebellum was blocked with 8% agar to prevent tissue loss during slicing. The stained sections were scanned with a horizontal scanner at 600 dpi resolution. Gray matter and white matter volume were calculated separately by dropping the point counting grid on cross sections in ImageJ software. Cerebellum weight was calculated as 11.6 gr in sheep and 12.55 gr in goats. The ratio of cerebellum weight to total brain weight was calculated as 0.10 in both species. It was observed that the cerebellum weighs an average of 9.8% of the total brain weight in sheep. In the goat, it was observed that the cerebellum constituted 10.11% of the brain. Gray matter and white matter volumes were calculated as 6.75 ml and 3.36 ml in sheep, respectively. In the goat, the gray matter and white matter volumes were measured as 6.80 ml and 3.82 ml, respectively. Total cerebellum volume was found to be 10.14 ml and 10.65 ml in sheep and goats, respectively. In sheep, 65.55% of the cerebellum volume consisted of gray matter and 33.08% of white matter. In goats, 63.88% of the cerebellum consisted of gray matter and 35.85% of white matter. No statistical difference was observed in the volume measurement results obtained in both species (p>0.05). In recent years, there has been an increase in neurodegenerative disease models in farm animals. These diseases can cause changes in the volume of the cerebellum. In this context, it is thought that the volume values obtained from healthy sheep and goat cerebellum in the current study will be important for future studies","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"519 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116253483","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1191942
Nigar Yerli̇kaya, A. Ünsal, Berfin MELİKOĞLU GÖLCÜ, Tamay BAŞAĞAÇ GÜL
This qualitative study was conducted to determine career plans of intern veterinarians and their approaches to academic career-making. The data of the study were collected from the homework assignment files of 90 intern veterinarians participating in Turkish and English intern rotation programmes of the Department of Veterinary History and Deontology, Veterinary Faculty, Ankara University in the Fall Semester of the 2020-2021 Academic Year. In the research, under the theme of career plan, four categories were created as “private sector”, “public sector”, “academic career” and “other”, and these categories were divided into codes among themselves. The data were evaluated by the content analysis method. As a result of the research, it was determined that 39 interns wanted to work in the field of pet medicine in the first place, while 13 interns wanted to pursue academic careers in the first place. 26 interns had a positive attitude toward pursuing an academic career. For those who did not think about an academic career but wanted to get a graduate degree, the most preferred field was clinical sciences. 62 participants, who did not consider pursuing an academic career, stated that being an academic is a difficult and tiring profession as the primary reason. The study showed that many parameters play a role in determining the career plans of intern veterinarians and academic career is not preferred by them due to some disadvantages.
{"title":"İntörn veteriner hekimlerin kariyer planları ve akademik kariyere yaklaşımları üzerine nitel bir çalışma","authors":"Nigar Yerli̇kaya, A. Ünsal, Berfin MELİKOĞLU GÖLCÜ, Tamay BAŞAĞAÇ GÜL","doi":"10.33188/vetheder.1191942","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1191942","url":null,"abstract":"This qualitative study was conducted to determine career plans of intern veterinarians and their approaches to academic career-making. The data of the study were collected from the homework assignment files of 90 intern veterinarians participating in Turkish and English intern rotation programmes of the Department of Veterinary History and Deontology, Veterinary Faculty, Ankara University in the Fall Semester of the 2020-2021 Academic Year. In the research, under the theme of career plan, four categories were created as “private sector”, “public sector”, “academic career” and “other”, and these categories were divided into codes among themselves. The data were evaluated by the content analysis method. As a result of the research, it was determined that 39 interns wanted to work in the field of pet medicine in the first place, while 13 interns wanted to pursue academic careers in the first place. 26 interns had a positive attitude toward pursuing an academic career. For those who did not think about an academic career but wanted to get a graduate degree, the most preferred field was clinical sciences. 62 participants, who did not consider pursuing an academic career, stated that being an academic is a difficult and tiring profession as the primary reason. The study showed that many parameters play a role in determining the career plans of intern veterinarians and academic career is not preferred by them due to some disadvantages.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130449196","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.33188/vetheder.1225545
Abdullah Engin Göktepe, Aytaç Akçay, Hande Gürler
Sağım şekli süt kalitesi ve meme sağlığını etkilemektedir. Yapılan bu çalışmada, geleneksel makineli sağım ile otomatik sağım sistemleri kullanılarak sağılan ineklerde sağım sisteminin sütteki aerobik bakteri sayısı ve somatik hücre sayısı üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışma materyalini makineli sağım ile otomatik sağım sistemi kullanan çiftliklerden toplanan süt örnekleri oluşturmuştur. Sağım tipine göre süt örneklerindeki aerobik bakteri ve somatik hücre sayılarının Log10 dönüşümleri yapılmış, istatistik karşılaştırmasında Student T test kullanılmıştır. Çalışma sonucunda makineli sağım ile otomatik sağımından elde edilen süt örneklerinde aerobik bakteri sayısı istatistik olarak anlamlı farklılık göstermiş (p=0,002), somatik hücre sayısı bakımından anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,605). Buna göre süt örneklerinde aerobik bakteri sayısı (log10) makineli sağımda (4,83) otomatik sağımdan (4,28) daha yüksek hesaplanmıştır.
{"title":"Otomatik/robotik ve geleneksel makineli sağımın somatik hücre ve aerobik kültür sayısı üzerine etkisinin değerlendirilmesi","authors":"Abdullah Engin Göktepe, Aytaç Akçay, Hande Gürler","doi":"10.33188/vetheder.1225545","DOIUrl":"https://doi.org/10.33188/vetheder.1225545","url":null,"abstract":"Sağım şekli süt kalitesi ve meme sağlığını etkilemektedir. Yapılan bu çalışmada, geleneksel makineli sağım ile otomatik sağım sistemleri kullanılarak sağılan ineklerde sağım sisteminin sütteki aerobik bakteri sayısı ve somatik hücre sayısı üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışma materyalini makineli sağım ile otomatik sağım sistemi kullanan çiftliklerden toplanan süt örnekleri oluşturmuştur. Sağım tipine göre süt örneklerindeki aerobik bakteri ve somatik hücre sayılarının Log10 dönüşümleri yapılmış, istatistik karşılaştırmasında Student T test kullanılmıştır. \u0000Çalışma sonucunda makineli sağım ile otomatik sağımından elde edilen süt örneklerinde aerobik bakteri sayısı istatistik olarak anlamlı farklılık göstermiş (p=0,002), somatik hücre sayısı bakımından anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,605). Buna göre süt örneklerinde aerobik bakteri sayısı (log10) makineli sağımda (4,83) otomatik sağımdan (4,28) daha yüksek hesaplanmıştır.","PeriodicalId":103596,"journal":{"name":"Veteriner Hekimler Derneği Dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116396142","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：