Destinasyon rekabetçiliği, günümüz turizm endüstrisinde hayati bir öneme sahiptir. Son dönemde, turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerine dair artan farkındalık, destinasyon rekabetçiliği üzerine yapılan araştırmalarda büyük bir önem kazanmıştır. Bu çalışma, sosyal bilimler alanında sıkça kullanılan bir araştırma yöntemi olan bibliyometrik analiz sayesinde, destinasyon rekabetçiliği alanındaki araştırma eğilimlerinin belirlenmesi, bu alandaki araştırmaların çeşitli yönlerinin tanınması ve aynı zamanda alandaki boşlukları tespit ederek ilerleyen süreçte yapılması planlanan çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çalışma kapsamında, WOS veri tabanında 1999 ile 2024 yılları arasında yayınlanmış olan 1108 farklı türdeki eserin bibliyometrik verileri temel alınmıştır. Analiz VOSviwer yazılımı yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Destinasyon rekabetçiliğine yönelik gerçekleştirilen bibliyometrik analizde yazar, kurum, ülke ve anahtar kelime açısından atıf ve eser incelemelerine zaman, yoğunluk ve bağlantılılık perspektifinden yer verilmektedir. Bu çalışmanın, destinasyon rekabetçiliği alanında mevcut durumun anlaşılması ve gelecekteki eğilimlerin belirlenmesi açısından literatüre katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
{"title":"Destinasyon Rekabetçiliği Üzerine Yapılan Araştırmaların Vosviewer Aracılığıyla Bibliyometrik Bir Analizi","authors":"Burcu Yürük, Şennur Sezgin","doi":"10.54737/aujfe.1478495","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1478495","url":null,"abstract":"Destinasyon rekabetçiliği, günümüz turizm endüstrisinde hayati bir öneme sahiptir. Son dönemde, turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerine dair artan farkındalık, destinasyon rekabetçiliği üzerine yapılan araştırmalarda büyük bir önem kazanmıştır. Bu çalışma, sosyal bilimler alanında sıkça kullanılan bir araştırma yöntemi olan bibliyometrik analiz sayesinde, destinasyon rekabetçiliği alanındaki araştırma eğilimlerinin belirlenmesi, bu alandaki araştırmaların çeşitli yönlerinin tanınması ve aynı zamanda alandaki boşlukları tespit ederek ilerleyen süreçte yapılması planlanan çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çalışma kapsamında, WOS veri tabanında 1999 ile 2024 yılları arasında yayınlanmış olan 1108 farklı türdeki eserin bibliyometrik verileri temel alınmıştır. Analiz VOSviwer yazılımı yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Destinasyon rekabetçiliğine yönelik gerçekleştirilen bibliyometrik analizde yazar, kurum, ülke ve anahtar kelime açısından atıf ve eser incelemelerine zaman, yoğunluk ve bağlantılılık perspektifinden yer verilmektedir. Bu çalışmanın, destinasyon rekabetçiliği alanında mevcut durumun anlaşılması ve gelecekteki eğilimlerin belirlenmesi açısından literatüre katkı sağlayacağı öngörülmektedir.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":" 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140997655","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İklim değişikliği, çevre ile ilgili sorunlar içerisinde uluslararası alanda gündemi en fazla meşgul eden konudur. Sera gazı emisyonlarında meydana gelen artışlar iklim krizine sebep olmaktadır. Fosil yakıt kullanımı, tarımsal faaliyetler, ormansızlaşma ve sanayi devrimiyle beraber artan metan ve karbondioksit artışı gibi insan faaliyetleri sonucu sera gazı emisyonlarında büyük oranda artışlar meydana gelmektedir. Çevre küresel kamusal bir maldır. Faydaları gibi zararları da tüm insanlığı etkilemektedir. Bu nedenle iklim değişikliğinin etkileri ülkelerin sınırlarını aştığı için küresel düzeyde bir sorun halindedir. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında uluslararası ve yerel olmak üzere pek çok anlaşmalar yapılmaktadır. Yine iklim değişikliği ile mücadelede global olarak atılan ortak bir adım Karbon Vergisi uygulamasıdır. Uygulanacak karbon vergisi ile karbondioksit içeren fosil yakıtların vergilendirilmesi yolu ile çevreye zarar veren karbondioksit oranını minimuma indirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışmada neden bir karbon vergisine ihtiyaç olduğu ve karbon vergisinin nasıl bir vergi türü olduğu sorularına yanıt aranmıştır.
{"title":"Bir Çevre Vergisi Olarak Karbon Vergisi","authors":"Nurgul Oguz, Seyfi Yıldız","doi":"10.54737/aujfe.1475971","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1475971","url":null,"abstract":"İklim değişikliği, çevre ile ilgili sorunlar içerisinde uluslararası alanda gündemi en fazla meşgul eden konudur. Sera gazı emisyonlarında meydana gelen artışlar iklim krizine sebep olmaktadır. Fosil yakıt kullanımı, tarımsal faaliyetler, ormansızlaşma ve sanayi devrimiyle beraber artan metan ve karbondioksit artışı gibi insan faaliyetleri sonucu sera gazı emisyonlarında büyük oranda artışlar meydana gelmektedir. Çevre küresel kamusal bir maldır. Faydaları gibi zararları da tüm insanlığı etkilemektedir. Bu nedenle iklim değişikliğinin etkileri ülkelerin sınırlarını aştığı için küresel düzeyde bir sorun halindedir. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında uluslararası ve yerel olmak üzere pek çok anlaşmalar yapılmaktadır. Yine iklim değişikliği ile mücadelede global olarak atılan ortak bir adım Karbon Vergisi uygulamasıdır. Uygulanacak karbon vergisi ile karbondioksit içeren fosil yakıtların vergilendirilmesi yolu ile çevreye zarar veren karbondioksit oranını minimuma indirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışmada neden bir karbon vergisine ihtiyaç olduğu ve karbon vergisinin nasıl bir vergi türü olduğu sorularına yanıt aranmıştır.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"79 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141021351","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sanayi Devrimi’nden bu yana, doğrusal ekonomik sistemlerin yol açtığı atık ve kaynak tükenmesi sorunları, döngüsel ekonomi kavramını ortaya çıkardı. Döngüsel ekonomi, azaltım, yeniden kullanma ve geri dönüşüm prensiplerini içermektedir. Böylece doğal kaynakların verimli kullanılması ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi sağlanır. Geri dönüşümün belirleyicilerine yönelik literatürde pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar makro ve mikro ölçeklidir. Makro ölçekli çalışmalarda ambalaj atıklarının geri dönüşümünün belirleyicileri olarak sıklıkla sosyoekonomik faktörler kullanılmaktadır. Fakat ambalaj atıklarının her türünü aynı anda inceleyen çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada 6 farklı ambalaj atığının sosyoekonomik belirleyicileri incelenmiştir. Kullanılan 6 farklı modelde 28 AB ülkesinin 2015-2019 yılları arasındaki verileri panel veri analiz yöntemi ile incelenmiştir. İstatistiki açıdan anlamlı çıkan modellerden kağıt ve cam geri dönüşüm oranlarının bağımlı değişken olduğu modellerde Ar&Ge faaliyetlerinin ilgili materyallerin geri dönüşüm oranını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Cam atıklarının geri dönüşümünde eğitimin olumlu etkisi de bu çalışmanın sonuçları içerisinde yer almaktadır. Çalışmada ayrıca beklentilerin aksine GSYH’nın plastik malzemenin geri dönüşümünü azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"Geri Dönüşümün Alt Boyutlarının Sosyoekonomik Belirleyicileri: AB Ülkeleri Üzerine Ampirik Kanıtlar","authors":"Yavuz Odabaşi, Özer Özçeli̇k, Hüseyin Önder","doi":"10.54737/aujfe.1400465","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1400465","url":null,"abstract":"Sanayi Devrimi’nden bu yana, doğrusal ekonomik sistemlerin yol açtığı atık ve kaynak tükenmesi sorunları, döngüsel ekonomi kavramını ortaya çıkardı. Döngüsel ekonomi, azaltım, yeniden kullanma ve geri dönüşüm prensiplerini içermektedir. Böylece doğal kaynakların verimli kullanılması ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi sağlanır. Geri dönüşümün belirleyicilerine yönelik literatürde pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar makro ve mikro ölçeklidir. Makro ölçekli çalışmalarda ambalaj atıklarının geri dönüşümünün belirleyicileri olarak sıklıkla sosyoekonomik faktörler kullanılmaktadır. Fakat ambalaj atıklarının her türünü aynı anda inceleyen çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada 6 farklı ambalaj atığının sosyoekonomik belirleyicileri incelenmiştir. Kullanılan 6 farklı modelde 28 AB ülkesinin 2015-2019 yılları arasındaki verileri panel veri analiz yöntemi ile incelenmiştir. İstatistiki açıdan anlamlı çıkan modellerden kağıt ve cam geri dönüşüm oranlarının bağımlı değişken olduğu modellerde Ar&Ge faaliyetlerinin ilgili materyallerin geri dönüşüm oranını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Cam atıklarının geri dönüşümünde eğitimin olumlu etkisi de bu çalışmanın sonuçları içerisinde yer almaktadır. Çalışmada ayrıca beklentilerin aksine GSYH’nın plastik malzemenin geri dönüşümünü azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":" 754","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138960263","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
20. yüzyılın ikinci yarısından sonra ivme kazanan doğrudan yabancı yatırım akımları ülke ekonomisi üzerinde birtakım olumlu ve olumsuz etkiler bırakmaktadır. Söz konusu etkiler yapılan yatırımların amacına ve şekline göre değişiklik gösterebileceği gibi ülkelerin ekonomik yapısı ve uyguladıkları politikalara göre de farklılık göstermektedir. Fakat yaygın görüş, yabancı yatırımların sermaye düzeyine ve verimlilik artışına sebep olarak ekonomik büyüme ve kalkınmayı pozitif etkilediğine yöneliktir. Bu sebeple çoğu ülke doğrudan yabancı yatırım çekmeye yönelik çeşitli teşvik politikaları uygulamaya başlamıştır. Yapılan bu araştırmada, 1996-2018 yıllarına ait verilerden hareketle seçilmiş geçiş ekonomilerinin büyümesi üzerinde doğrudan yabancı yatırımların etkisi panel veri analizi kullanılarak incelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda ise doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeyi pozitif ve anlamlı olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"Doğrudan Yabancı Yatırım ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Geçiş Ekonomileri Örneği","authors":"Ömer Özdemi̇r, Fatma Turan Koyuncu","doi":"10.54737/aujfe.1389710","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1389710","url":null,"abstract":"20. yüzyılın ikinci yarısından sonra ivme kazanan doğrudan yabancı yatırım akımları ülke ekonomisi üzerinde birtakım olumlu ve olumsuz etkiler bırakmaktadır. Söz konusu etkiler yapılan yatırımların amacına ve şekline göre değişiklik gösterebileceği gibi ülkelerin ekonomik yapısı ve uyguladıkları politikalara göre de farklılık göstermektedir. Fakat yaygın görüş, yabancı yatırımların sermaye düzeyine ve verimlilik artışına sebep olarak ekonomik büyüme ve kalkınmayı pozitif etkilediğine yöneliktir. Bu sebeple çoğu ülke doğrudan yabancı yatırım çekmeye yönelik çeşitli teşvik politikaları uygulamaya başlamıştır. Yapılan bu araştırmada, 1996-2018 yıllarına ait verilerden hareketle seçilmiş geçiş ekonomilerinin büyümesi üzerinde doğrudan yabancı yatırımların etkisi panel veri analizi kullanılarak incelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda ise doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeyi pozitif ve anlamlı olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"13 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138967892","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüz teknolojisinin etkisiyle hızla büyüyen ve gelişen şehirler, ne yazık ki toplumu aynı hızla tabiattan, açık ve yeşil alanlardan da uzaklaştırmaktadır. Bu uzaklaşma şehir hayatı içerisinde yaşam mücadelesi veren toplumu, yönetilmesi gereken bir strese sürüklemektedir. Nitekim insan sosyal bir varlıktır ve sosyal varlık olmasının getirisi olarak sosyalleşmeye ihtiyaç duymaktadır. Son konjonktürde toplumsal olarak yeşile duyulan ihtiyaç, insanların hobi bahçelerine yönelmelerine neden olmuştur. Hobi bahçeleri, hobi amaçlı organik üretim yapmak gibi çeşitli nedenlerle kullanılan alanlar olmakla birlikte, yapı kooperatifleri şeklinde işletilmektedir. Ancak hobi bahçelerinin kullanım amacı dışına çıkarılmaması, tarımsal araziler üzerine kurulmaması adına, çeşitli yasaklar ve cezai müeyyideler içeren kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Bu çalışmada, hobi bahçesi işletmeciliğinin yapı kooperatifleri kurulmak suretiyle yapılıp yapılamayacağı, ilgili mevzuat düzenlemeleri ile yargı kararları çerçevesinde irdelenmiş ve konunun vergi kanunları yönünden değerlendirilmesi yapılmıştır.
{"title":"Hobi Bahçesi İşletmeciliğinden Elde Edilen Kazançların Vergilendirilmesi Sorunsalı Üzerine Genel Değerlendirme","authors":"Caner Yurttakal, S. Yildiz","doi":"10.54737/aujfe.1400068","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1400068","url":null,"abstract":"Günümüz teknolojisinin etkisiyle hızla büyüyen ve gelişen şehirler, ne yazık ki toplumu aynı hızla tabiattan, açık ve yeşil alanlardan da uzaklaştırmaktadır. Bu uzaklaşma şehir hayatı içerisinde yaşam mücadelesi veren toplumu, yönetilmesi gereken bir strese sürüklemektedir. Nitekim insan sosyal bir varlıktır ve sosyal varlık olmasının getirisi olarak sosyalleşmeye ihtiyaç duymaktadır. Son konjonktürde toplumsal olarak yeşile duyulan ihtiyaç, insanların hobi bahçelerine yönelmelerine neden olmuştur. Hobi bahçeleri, hobi amaçlı organik üretim yapmak gibi çeşitli nedenlerle kullanılan alanlar olmakla birlikte, yapı kooperatifleri şeklinde işletilmektedir. Ancak hobi bahçelerinin kullanım amacı dışına çıkarılmaması, tarımsal araziler üzerine kurulmaması adına, çeşitli yasaklar ve cezai müeyyideler içeren kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Bu çalışmada, hobi bahçesi işletmeciliğinin yapı kooperatifleri kurulmak suretiyle yapılıp yapılamayacağı, ilgili mevzuat düzenlemeleri ile yargı kararları çerçevesinde irdelenmiş ve konunun vergi kanunları yönünden değerlendirilmesi yapılmıştır.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"12 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138596917","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde dijital teknolojilerin gelişmesi ile beraber dünya ekonomisinin önde gelen şirketlerinin çoğunluğunu teknoloji şirketleri oluşturmaktadır. Bu bakımdan dijital hizmet sektörü vergilendirme açısından büyük potansiyel taşımaktadır ancak bu sektörde faaliyette bulunan kuruluşların elde ettiği gelirleri özümsemesi ve kaynak ülkesinde kamu gelirine katkıda bulunmaması küresel anlamda vergileme sorununu beraberinde getirmiştir. Bu sorunun önüne geçmek adına OECD ve AB işbirliği çerçevesinde dijital hizmetlerin vergisi adı altında bir vergi alınması planı gündeme getirilmiştir. Türkiye’de uluslararası çözümleri takip ederek Dijital Hizmet Vergisi uygulamasını yürürlüğe sunmuştur. 2020 yılında bu hizmete yönelik hukuki altyapı sağlamış olup Türkiye’de bu vergi uygulanmaya başlanarak çok uluslu nitelikte şirketlerin fiziki bir işyeri olmadan ülkemizde elde ettikleri kazançların vergilendirilmesi sağlanmıştır.
{"title":"Türkiye’de Dijital Hizmet Vergisinin Değerlendirilmesi","authors":"Nurgul Oguz, Hafize Erva Yildiz","doi":"10.54737/aujfe.1400103","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1400103","url":null,"abstract":"Günümüzde dijital teknolojilerin gelişmesi ile beraber dünya ekonomisinin önde gelen şirketlerinin çoğunluğunu teknoloji şirketleri oluşturmaktadır. Bu bakımdan dijital hizmet sektörü vergilendirme açısından büyük potansiyel taşımaktadır ancak bu sektörde faaliyette bulunan kuruluşların elde ettiği gelirleri özümsemesi ve kaynak ülkesinde kamu gelirine katkıda bulunmaması küresel anlamda vergileme sorununu beraberinde getirmiştir. Bu sorunun önüne geçmek adına OECD ve AB işbirliği çerçevesinde dijital hizmetlerin vergisi adı altında bir vergi alınması planı gündeme getirilmiştir. Türkiye’de uluslararası çözümleri takip ederek Dijital Hizmet Vergisi uygulamasını yürürlüğe sunmuştur. 2020 yılında bu hizmete yönelik hukuki altyapı sağlamış olup Türkiye’de bu vergi uygulanmaya başlanarak çok uluslu nitelikte şirketlerin fiziki bir işyeri olmadan ülkemizde elde ettikleri kazançların vergilendirilmesi sağlanmıştır.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"7 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138601503","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışmada insanların yaşamlarının farklı alanlarından duydukları memnuniyetin, hayatlarından genel olarak duydukları memnuniyeti (mutluluğu) oluşturduğunu öne süren ölçek memnuniyeti teorisi, 2017 ile 2019 yılları arasında Türkiye için incelenmiştir. Bu çerçevede TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırmasından alınan mikro veri seti ile sıralı lojistik regresyon analizi yapılarak Türkiye’de yaşayan kişilerin hangi yaşam alanlarının ya da ölçek memnuniyetlerinin, genel memnuniyetlerini etkilediği araştırılmıştır. Sonuçlara göre sağlık, evlilik, iş hayatı, bireysel kazancı, hane geliri ve sosyal hayat alanlarındaki memnuniyetler genel yaşam memnuniyetine etki etmektedir.
{"title":"Mutluluğun Ölçülmesinde Ölçek Memnuniyeti: Türkiye Örneği","authors":"Başak SEZGİN KIROĞLU","doi":"10.54737/aujfe.1293766","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1293766","url":null,"abstract":"Çalışmada insanların yaşamlarının farklı alanlarından duydukları memnuniyetin, hayatlarından genel olarak duydukları memnuniyeti (mutluluğu) oluşturduğunu öne süren ölçek memnuniyeti teorisi, 2017 ile 2019 yılları arasında Türkiye için incelenmiştir. Bu çerçevede TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırmasından alınan mikro veri seti ile sıralı lojistik regresyon analizi yapılarak Türkiye’de yaşayan kişilerin hangi yaşam alanlarının ya da ölçek memnuniyetlerinin, genel memnuniyetlerini etkilediği araştırılmıştır. Sonuçlara göre sağlık, evlilik, iş hayatı, bireysel kazancı, hane geliri ve sosyal hayat alanlarındaki memnuniyetler genel yaşam memnuniyetine etki etmektedir.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132785315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Türkiye dâhil OECD ülkelerinin tamamı olmak üzere 2000-2018 yılları arasında kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), kişi başına düşen sağlık harcaması ve ölüm oranı değişkenlerini kullanarak bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda sağlık harcamalarında meydana gelen %1’lik (%10) artışın kişi başına düşen GSYH’yi %0.78 (%7,8) artırdığı tespit edilmiştir. Buna ek olarak kriz ve salgın dönemlerinde kişi başına düşen gelirin azalması, iktisadi olarak anlamı bulunmuş ve katsayı olasılık değerleri 0.01’den düşük bulunmuştur. Güçlü anlamlılık şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca araştırmaya tabi tutulan ülkelerin sonuçlarına bakarak sağlık seviyeleri ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri arasında yakın bir ilişki olduğu tespit edilmiştir
{"title":"Sağlık Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin Kriz ve Salgın Dönemlerinde Analizi","authors":"Yalçın Kocabadak, M. Şengür","doi":"10.54737/aujfe.1254414","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1254414","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Türkiye dâhil OECD ülkelerinin tamamı olmak üzere 2000-2018 yılları arasında kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), kişi başına düşen sağlık harcaması ve ölüm oranı değişkenlerini kullanarak bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda sağlık harcamalarında meydana gelen %1’lik (%10) artışın kişi başına düşen GSYH’yi %0.78 (%7,8) artırdığı tespit edilmiştir. Buna ek olarak kriz ve salgın dönemlerinde kişi başına düşen gelirin azalması, iktisadi olarak anlamı bulunmuş ve katsayı olasılık değerleri 0.01’den düşük bulunmuştur. Güçlü anlamlılık şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca araştırmaya tabi tutulan ülkelerin sonuçlarına bakarak sağlık seviyeleri ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri arasında yakın bir ilişki olduğu tespit edilmiştir","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"133 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127362654","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmanın amacı, sağlık çalışanlarının demografik özellikleri açısından duygusal emek düzeylerinin farklılaşıp farklılaşamadığını tespit etmektir. Yöntem: Bu amaç doğrultusunda Bilecik İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı tüm birimlerde çalışan sağlık personelinden, 1 Ağustos 2021- 31 Ağustos 2021 tarihleri arasında online anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Tüm değerlendirmeler 381 anket üzerinden yapılmıştır. Bulgular: Analiz sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarının cinsiyet, medeni durum ve istihdam şekli açısından yüzeysel davranış, derinlemesine davranış ve samimi davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeyleri farklılaşmamaktadır. Benzer şekilde sağlık çalışanlarının deneyimleri açısından da anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Katılımcıların yaşları açısından yüzeysel davranış ve samimi davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılık göstermediği ancak derinlemesine davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılığa sahip olduğu görülmüştür. Benzer şekilde katılımcıların eğitim düzeyleri açısından da derinlemesine davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılığa sahip olduğu görülmektedir. Sonuç: Sağlık sektörü yönetimi, tüm çalışanların belirlenmiş davranış kurallarını uygulaması amacıyla görev ayrımı yapmaksızın gerekli eğitimleri vermelidir. Bu anlamda, sağlık sektöründe duygusal emek çalışmalarına daha çok ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.
{"title":"EXAMINATION OF EMOTIONAL LABOR LEVELS OF HEALTH SECTOR EMPLOYEES IN TERMS OF DEMOGRAPHIC VARIABLES","authors":"Turgay Kanbay, Atıl Taşer","doi":"10.54737/aujfe.1262689","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1262689","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, sağlık çalışanlarının demografik özellikleri açısından duygusal emek düzeylerinin farklılaşıp farklılaşamadığını tespit etmektir. \u0000Yöntem: Bu amaç doğrultusunda Bilecik İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı tüm birimlerde çalışan sağlık personelinden, 1 Ağustos 2021- 31 Ağustos 2021 tarihleri arasında online anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Tüm değerlendirmeler 381 anket üzerinden yapılmıştır. \u0000Bulgular: Analiz sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarının cinsiyet, medeni durum ve istihdam şekli açısından yüzeysel davranış, derinlemesine davranış ve samimi davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeyleri farklılaşmamaktadır. Benzer şekilde sağlık çalışanlarının deneyimleri açısından da anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Katılımcıların yaşları açısından yüzeysel davranış ve samimi davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılık göstermediği ancak derinlemesine davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılığa sahip olduğu görülmüştür. Benzer şekilde katılımcıların eğitim düzeyleri açısından da derinlemesine davranış göstermelerine ilişkin duygusal emek düzeylerinin farklılığa sahip olduğu görülmektedir. \u0000Sonuç: Sağlık sektörü yönetimi, tüm çalışanların belirlenmiş davranış kurallarını uygulaması amacıyla görev ayrımı yapmaksızın gerekli eğitimleri vermelidir. Bu anlamda, sağlık sektöründe duygusal emek çalışmalarına daha çok ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"90 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127180847","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fear is a natural, strong and primitive human emotion. It is a universal biochemical response and includes a high individual emotional response. It also alerts us to the presence of danger or threat of harm, whether physical or psychological. In this respect, very briefly, “fear” is power. Fear is a concept that can be produced today and unfortunately it is unlimited. The source of producible and unlimited fear is, in a way, the state. In other words, fear in this context can be called an institutionalized fear. This institutionalized fear has been formed - or is accepted as a model created in this study - has existed in the historical process and is still valid and applied today. The aim of this study is to examine and explain the individual-state relationship in terms of the concept of "fear" in political theory. By using the concept of "fear" in the study, the main problem addressed in the study is to explain how the greatest possible economic welfare with the best possible social protection is interpreted by the state apparatus in the historical process.
{"title":"An Elusive Coexistence; The Individual, The State of Fear, Thomas Hobbes, and Taxation","authors":"Cumhur Dulger","doi":"10.54737/aujfe.1170968","DOIUrl":"https://doi.org/10.54737/aujfe.1170968","url":null,"abstract":"Fear is a natural, strong and primitive human emotion. It is a universal biochemical response and includes a high individual emotional response. It also alerts us to the presence of danger or threat of harm, whether physical or psychological. In this respect, very briefly, “fear” is power. Fear is a concept that can be produced today and unfortunately it is unlimited. The source of producible and unlimited fear is, in a way, the state. In other words, fear in this context can be called an institutionalized fear. This institutionalized fear has been formed - or is accepted as a model created in this study - has existed in the historical process and is still valid and applied today. The aim of this study is to examine and explain the individual-state relationship in terms of the concept of \"fear\" in political theory. By using the concept of \"fear\" in the study, the main problem addressed in the study is to explain how the greatest possible economic welfare with the best possible social protection is interpreted by the state apparatus in the historical process.","PeriodicalId":105662,"journal":{"name":"Anadolu University Journal of Faculty of Economics","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124363869","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：