Pub Date : 2023-11-28DOI: 10.21560/spcd.vi.1106275
Okan Sadikoğlu, Nursel Topkaya
Bu araştırmanın amacı evde bakım yardımından faydalanan engelli yakınlarının kullanmış oldukları farklı savunma mekanizmalarının psikolojik sağlamlıkla ilişkisinin araştırılmasıdır. Bu çalışma korelasyonel desenli bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Samsun ili Havza ve Vezirköprü ilçelerinde yaşayan 18 ile 70 yaş arasında değişmekte olan evde bakım yardımından faydalanan 531 kadın ve 120 erkek olmak üzere 654 katılımcı oluşturmuştur. Araştırmanın verileri kişisel bilgi formu, Savunma Biçimleri Testi (SBT-40) ve Yetişkin Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ile elde edilmiştir. Tüm istatistiksel analizler IBM SPSS 23 programında gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizi için bağımsız örneklemler için t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda psikolojik sağlamlığın cinsiyet, medeni durum, ekonomik durum ile ilişkili olmadığı, yaş ve eğitim durumuna göre ise farklılaştığı bulunmuştur. Psikolojik sağlamlık puanları nevrotik savunma biçimleri ve olgun olmayan savunma biçimlerinin anlamlı bir yordayıcısı değil iken olgun savunma biçimlerinin pozitif anlamlı bir yordayıcısıdır. Araştırma sonuçları ilgili literatür doğrultusunda tartışılmış ve sonraki çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"The Relationship Of Different Defense Mechanisms Used By The Disabled Relatives Receiving Home Care Financial Support And Psychological Resilience","authors":"Okan Sadikoğlu, Nursel Topkaya","doi":"10.21560/spcd.vi.1106275","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1106275","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı evde bakım yardımından faydalanan engelli yakınlarının kullanmış oldukları farklı savunma mekanizmalarının psikolojik sağlamlıkla ilişkisinin araştırılmasıdır. Bu çalışma korelasyonel desenli bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Samsun ili Havza ve Vezirköprü ilçelerinde yaşayan 18 ile 70 yaş arasında değişmekte olan evde bakım yardımından faydalanan 531 kadın ve 120 erkek olmak üzere 654 katılımcı oluşturmuştur. Araştırmanın verileri kişisel bilgi formu, Savunma Biçimleri Testi (SBT-40) ve Yetişkin Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ile elde edilmiştir. Tüm istatistiksel analizler IBM SPSS 23 programında gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizi için bağımsız örneklemler için t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda psikolojik sağlamlığın cinsiyet, medeni durum, ekonomik durum ile ilişkili olmadığı, yaş ve eğitim durumuna göre ise farklılaştığı bulunmuştur. Psikolojik sağlamlık puanları nevrotik savunma biçimleri ve olgun olmayan savunma biçimlerinin anlamlı bir yordayıcısı değil iken olgun savunma biçimlerinin pozitif anlamlı bir yordayıcısıdır. Araştırma sonuçları ilgili literatür doğrultusunda tartışılmış ve sonraki çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"61 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139220110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-21DOI: 10.21560/spcd.vi.1357882
Şerif Esendemi̇r, Olgun Gündüz
Göç, insanlık tarihi boyunca süregelen insanların yer değiştirme hareketidir. Yaşlılık ise her canlı gibi bir yerde yaşamak durumunda kalan insanların ölümden önce geldikleri son yaş basamağıdır. Bu durum, göç ve yaşlılığı mekân üzerinden birlikte ele almayı gerektirmektedir, çünkü yaşlılar, bir süreklilik arz eden yaşam seyirlerinde farklı sebeplerden dolayı yer değiştirmelerini ifade eden göçü bir şekilde tecrübe etmektedirler. Bu açıdan “Geride bırakılan yer sıla” ve “gidilen yer gurbet” şeklinde mekân üzerinden derinden yaşanan bu tecrübelerini anlamak büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmada, “Sıla ve gurbet yaşlılar için ne anlam ifade ederler?” araştırma sorusundan yola çıkılarak yaşlıların bunlara dair deneyimlerinin anlaşılması amaçlanmaktadır. Bu araştırma, yaşlılar için sıla ve gurbetin arka planını oluşturmak için öncelikle göç ve yaşlanma üzerinde durmuştur. Sonrasında ise yaşlıları yaşam boyu etkileyen ve süreklilik arz eden özelliklerinden dolayı süreklilik kuramı açısından bunlar bir değerlendirmeye tabi tutulmuşlardır. Bunun akabinde de metodolojik olarak nitel araştırma türüyle sıla ve gurbeti yaşayan yaşlıların bizzat kendilerine gidilerek onlar için bunların anlamı ve yaşadıkları deneyimleri ortaya konulmuştur. Son olarak da yaşlılardan alınan veriler tematik bir analize tabi tutularak tartışılmış, ortaya çıkan sonuçlar ortaya konmuş ve bu konudaki yeni çalışmalar için bazı önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"The Meaning Of Hometown And Expatriate For Older Adults in Türkiye","authors":"Şerif Esendemi̇r, Olgun Gündüz","doi":"10.21560/spcd.vi.1357882","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1357882","url":null,"abstract":"Göç, insanlık tarihi boyunca süregelen insanların yer değiştirme hareketidir. Yaşlılık ise her canlı gibi bir yerde yaşamak durumunda kalan insanların ölümden önce geldikleri son yaş basamağıdır. Bu durum, göç ve yaşlılığı mekân üzerinden birlikte ele almayı gerektirmektedir, çünkü yaşlılar, bir süreklilik arz eden yaşam seyirlerinde farklı sebeplerden dolayı yer değiştirmelerini ifade eden göçü bir şekilde tecrübe etmektedirler. Bu açıdan “Geride bırakılan yer sıla” ve “gidilen yer gurbet” şeklinde mekân üzerinden derinden yaşanan bu tecrübelerini anlamak büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmada, “Sıla ve gurbet yaşlılar için ne anlam ifade ederler?” araştırma sorusundan yola çıkılarak yaşlıların bunlara dair deneyimlerinin anlaşılması amaçlanmaktadır. Bu araştırma, yaşlılar için sıla ve gurbetin arka planını oluşturmak için öncelikle göç ve yaşlanma üzerinde durmuştur. Sonrasında ise yaşlıları yaşam boyu etkileyen ve süreklilik arz eden özelliklerinden dolayı süreklilik kuramı açısından bunlar bir değerlendirmeye tabi tutulmuşlardır. Bunun akabinde de metodolojik olarak nitel araştırma türüyle sıla ve gurbeti yaşayan yaşlıların bizzat kendilerine gidilerek onlar için bunların anlamı ve yaşadıkları deneyimleri ortaya konulmuştur. Son olarak da yaşlılardan alınan veriler tematik bir analize tabi tutularak tartışılmış, ortaya çıkan sonuçlar ortaya konmuş ve bu konudaki yeni çalışmalar için bazı önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"223 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139251218","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.21560/spcd.vi.1315214
Nuray Özge Sağbaş, S. T. Kamer, Mikail Eren, Nur Özkaya
Salgın döneminde hayat tarzı ve alışkanlıklar açısından etkilenen alanlardan biri şüphesiz eğitimdir. Bu dönemde öğrenciler eğitim imkânlarından uzaktan öğretim aracılığıyla yararlanmıştır. Öğrenciler, toplumsal ve duygusal gelişimleri için önemli bir ortam olan okuldan ve arkadaşlarından uzakta kalmışlardır. Kamu politikalarının uygulanma hizmetinden de mahrum kaldıkları bir süreç geçirmişlerdir. Aile bireylerinin salgın döneminde televizyonda, bilgisayarda, telefonda ve internette geçirdikleri sürenin arttığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda salgın dönemindeki kısıtlamalardan dolayı çocukların herhangi bir sebep olmadan öfke ve saldırganlık davranışlarını gösterdiği belirtilmiştir. MEB bu problemlerin çözümü için Aile Okulu Projesi kapsamında ailelere yönelik eğitimler düzenleme kararı almıştır. Eğitimler öncelikli olarak yedi ilden gönüllü olarak davet edilen öğretmenlere, alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla verilmiştir. Eğitim alan öğretmenler kendi illerinde hem öğretmenlere hem de ailelere yönelik olarak belirlenen sekiz konu başlığında okullarda ve halk eğitimi merkezlerinde eğitimler vermiştir. Ailelere yönelik olarak başlatılan eğitimlere katılım sağlayan velilerin ve çocuklarının eğitimlere ilişkin görüşlerini belirlemek için yapılan bu çalışma, nitel araştırma yaklaşımına dayalı olarak yürütülmüştür. Araştırma çalışma grubunu; Mersin’de aile eğitimi programına katılan 10 ebeveyn, eşleri ve çocukları olmak üzere toplam 30 kişi oluşturmuş ve katılımcılarla odak grup görüşmesi yapılmıştır. İçerik analizi yöntemi ile veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre katılımcılar eğitimlerin yararlı olduğunu belirtmiş ve eğitime katılan ailelerin çocuklarının kaygı, öfke ve dikkat eksikliği davranışlarında önemli oranda azalma olduğu ifade edilmiştir.
{"title":"Contributions of Family School Trainings to Families","authors":"Nuray Özge Sağbaş, S. T. Kamer, Mikail Eren, Nur Özkaya","doi":"10.21560/spcd.vi.1315214","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1315214","url":null,"abstract":"Salgın döneminde hayat tarzı ve alışkanlıklar açısından etkilenen alanlardan biri şüphesiz eğitimdir. Bu dönemde öğrenciler eğitim imkânlarından uzaktan öğretim aracılığıyla yararlanmıştır. Öğrenciler, toplumsal ve duygusal gelişimleri için önemli bir ortam olan okuldan ve arkadaşlarından uzakta kalmışlardır. Kamu politikalarının uygulanma hizmetinden de mahrum kaldıkları bir süreç geçirmişlerdir. Aile bireylerinin salgın döneminde televizyonda, bilgisayarda, telefonda ve internette geçirdikleri sürenin arttığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda salgın dönemindeki kısıtlamalardan dolayı çocukların herhangi bir sebep olmadan öfke ve saldırganlık davranışlarını gösterdiği belirtilmiştir. MEB bu problemlerin çözümü için Aile Okulu Projesi kapsamında ailelere yönelik eğitimler düzenleme kararı almıştır. Eğitimler öncelikli olarak yedi ilden gönüllü olarak davet edilen öğretmenlere, alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla verilmiştir. Eğitim alan öğretmenler kendi illerinde hem öğretmenlere hem de ailelere yönelik olarak belirlenen sekiz konu başlığında okullarda ve halk eğitimi merkezlerinde eğitimler vermiştir. Ailelere yönelik olarak başlatılan eğitimlere katılım sağlayan velilerin ve çocuklarının eğitimlere ilişkin görüşlerini belirlemek için yapılan bu çalışma, nitel araştırma yaklaşımına dayalı olarak yürütülmüştür. Araştırma çalışma grubunu; Mersin’de aile eğitimi programına katılan 10 ebeveyn, eşleri ve çocukları olmak üzere toplam 30 kişi oluşturmuş ve katılımcılarla odak grup görüşmesi yapılmıştır. İçerik analizi yöntemi ile veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre katılımcılar eğitimlerin yararlı olduğunu belirtmiş ve eğitime katılan ailelerin çocuklarının kaygı, öfke ve dikkat eksikliği davranışlarında önemli oranda azalma olduğu ifade edilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"133 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139336354","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.21560/spcd.vi.1159362
Selin Koçak
Çevre kavramı fiziksel, sosyal, kültürel gibi pek çok unsuru bir arada bulundurmaktadır. Farklı disiplinlerin çalışma konusu olan çevre, son yıllardaki küresel ısınma, iklim krizi gibi problemlerle birlikte farklı açılardan da ele alınmaya başlanmıştır. Sosyal hizmette de çevre sosyal hizmet bilgisi ve uygulamasının odağıdır. Ekolojik yaklaşım, sistem yaklaşımı ve çevresi içinde birey bakış açısı sosyal hizmette çevrenin önemli bir yeri olduğunu gösteren kuramlardır. Bu kuramlarda sosyal hizmette çevre kavramı sosyal çevre olarak, insan merkezli bir bakış açısıyla ele alınmıştır, ancak küresel ekolojik krizlerle birlikte bu yaklaşımın değişmeye başladığı görülmektedir. Sosyal hizmette çevrenin hangi yönleriyle nasıl ele alındığı toplumu ve bilimi birçok yönden etkileyen modernizm ve postmodernizm ile bağlantılıdır. Bu nedenle makalede modernizmin ve postmodernizmin temel özelliklerinin sosyal hizmetin çevre kavramına bakışını, uygulamalarını ve araştırmalarını nasıl şekillendirdiğine yer verilmiştir.
{"title":"CHANGE IN THE ENVIRONMENTAL CONCEPT IN SOCIAL WORK","authors":"Selin Koçak","doi":"10.21560/spcd.vi.1159362","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1159362","url":null,"abstract":"Çevre kavramı fiziksel, sosyal, kültürel gibi pek çok unsuru bir arada bulundurmaktadır. Farklı disiplinlerin çalışma konusu olan çevre, son yıllardaki küresel ısınma, iklim krizi gibi problemlerle birlikte farklı açılardan da ele alınmaya başlanmıştır. Sosyal hizmette de çevre sosyal hizmet bilgisi ve uygulamasının odağıdır. Ekolojik yaklaşım, sistem yaklaşımı ve çevresi içinde birey bakış açısı sosyal hizmette çevrenin önemli bir yeri olduğunu gösteren kuramlardır. Bu kuramlarda sosyal hizmette çevre kavramı sosyal çevre olarak, insan merkezli bir bakış açısıyla ele alınmıştır, ancak küresel ekolojik krizlerle birlikte bu yaklaşımın değişmeye başladığı görülmektedir. Sosyal hizmette çevrenin hangi yönleriyle nasıl ele alındığı toplumu ve bilimi birçok yönden etkileyen modernizm ve postmodernizm ile bağlantılıdır. Bu nedenle makalede modernizmin ve postmodernizmin temel özelliklerinin sosyal hizmetin çevre kavramına bakışını, uygulamalarını ve araştırmalarını nasıl şekillendirdiğine yer verilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"295 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139336691","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-15DOI: 10.21560/spcd.vi.1230623
Özlem Yağcioğlu, Betül YILMAZ ATMAN
Otizm spektrum bozukluğu (OSB) bireylerin iletişimi başlatma, devam ettirme gibi sosyal etkileşim alanlarında sınırlılıklara sebep olan bir nörogelişimsel bozukluktur. Çocukları OSB tanısı aldıktan sonra ebeveynlerin yaşamları değişmekte, çocuklarından bağımsız hareket etme, çocuklarına ve kendilerine ilişkin rehberlik edilmesi gibi konularda ebeveynler yardıma ihtiyaç duyabilmektedir. Bu duruma yönelik ebeveynler çeşitli hizmetler almaktadır. Ülkemizde OSB olan bireyler ve ailelerine hem destek eğitim sağlanmakta hem de ailelerin ihtiyaçlarına ilişkin bakanlıklarca yürütülen farklı hizmetler verilmektedir. Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) OSB olan birey ve ailelerine çeşitli hizmetler sağlayan kurumlardan biridir. ASHB tarafından yayımlanan Otizm Eylem Planı doğrultusunda yalnızca OSB olan bireyler ve ailelerine hizmet veren “Otizm Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi” (OGBRADM) adıyla kurumlar açılmıştır. Henüz yeni açılan bu merkezlerde aile danışmanlığı ve gündüz bakımı gibi çeşitli hizmetler verilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ebeveynlerin OSB olan çocuklarına yönelik OGBRADM’den aldıkları hizmetlere ilişkin görüşlerini incelemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmada altı anne ve bir baba olmak üzere yedi katılımcı yer almış, elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla analiz edilmiştir. Ebeveynlerin merkezlerden eğitsel, sosyal ve rehberlik hizmetleri aldıkları bu hizmetleri yararlı ancak sınırlı buldukları, geliştirilmesine yönelik öneriler sundukları tespit edilmiştir.
{"title":"INVESTIGATION OF PARENTS' VIEWS ON THE SERVICES FROM AUTISM DAY CARE AND FAMILY COUNSELING CENTERS","authors":"Özlem Yağcioğlu, Betül YILMAZ ATMAN","doi":"10.21560/spcd.vi.1230623","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1230623","url":null,"abstract":"Otizm spektrum bozukluğu (OSB) bireylerin iletişimi başlatma, devam ettirme gibi sosyal etkileşim alanlarında sınırlılıklara sebep olan bir nörogelişimsel bozukluktur. Çocukları OSB tanısı aldıktan sonra ebeveynlerin yaşamları değişmekte, çocuklarından bağımsız hareket etme, çocuklarına ve kendilerine ilişkin rehberlik edilmesi gibi konularda ebeveynler yardıma ihtiyaç duyabilmektedir. Bu duruma yönelik ebeveynler çeşitli hizmetler almaktadır. Ülkemizde OSB olan bireyler ve ailelerine hem destek eğitim sağlanmakta hem de ailelerin ihtiyaçlarına ilişkin bakanlıklarca yürütülen farklı hizmetler verilmektedir. Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) OSB olan birey ve ailelerine çeşitli hizmetler sağlayan kurumlardan biridir. ASHB tarafından yayımlanan Otizm Eylem Planı doğrultusunda yalnızca OSB olan bireyler ve ailelerine hizmet veren “Otizm Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi” (OGBRADM) adıyla kurumlar açılmıştır. Henüz yeni açılan bu merkezlerde aile danışmanlığı ve gündüz bakımı gibi çeşitli hizmetler verilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ebeveynlerin OSB olan çocuklarına yönelik OGBRADM’den aldıkları hizmetlere ilişkin görüşlerini incelemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmada altı anne ve bir baba olmak üzere yedi katılımcı yer almış, elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla analiz edilmiştir. Ebeveynlerin merkezlerden eğitsel, sosyal ve rehberlik hizmetleri aldıkları bu hizmetleri yararlı ancak sınırlı buldukları, geliştirilmesine yönelik öneriler sundukları tespit edilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139339754","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-15DOI: 10.21560/spcd.vi.1239556
Sami Kalayci, Beyza Erkoç
Yalnızlık, yaşlı bireylerin yaşadıkları psikososyal sorunlardan biri olmakla birlikte yaşlı bireyin tüm hayatına etki eden olumsuz bir gerçekliktir. Bu çalışma ile yaşlı bireylerin hissettikleri yalnızlık algısının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ve elde edilen sonuçların sosyal hizmet perspektifi ile elen alınarak önerilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma 01.07.2021- 31.12.2022 tarihleri arasında, Şırnak ili ve ilçelerinde yaşayan, 60 yaş ve üzeri yaşlı bireylerle anket yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında 271 adet anket formu değerlendirilmiştir. Verilerin toplanmasında Katılımcı Bilgi Formu ile Yaşlılar İçin Yalnızlık Ölçeği kullanılmış, analizler SPSS 22 paket programıyla yapılmıştır. Analizler sonucunda; cinsiyete göre sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark yokken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark tespit edilmiştir. Yaş durumuna göre sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu; eğitim durumuna göre ise sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark bulunmazken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu görülmüştür. Ayrıca medeni duruma göre sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı bir fark bulunurken aylık gelire göre sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Buna karşın duygusal yalnızlık ve toplam puanda medeni duruma göre anlamlı fark gözlenmiştir. Diğer bir kriter olan kronik hastalık bulunma durumuna göre ise sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark tespit edilmiştir. Bir diğer kriter olan kurum bakımı ve desteği alma durumuna göre de sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark yokken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Yaşlı bireylerin yaşamış oldukları yalnızlık duygusu ile baş edebilmeleri için güçlendirilmeleri adına sosyal hizmet meslek ve disiplininin mikro, mezzo ve makro düzeylerde çalışmalar yapması önerilmektedir.
{"title":"Yaşlılarda Yalnızlık Algısının Sosyal Hizmet Perspektifi İle İncelenmesi","authors":"Sami Kalayci, Beyza Erkoç","doi":"10.21560/spcd.vi.1239556","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1239556","url":null,"abstract":"Yalnızlık, yaşlı bireylerin yaşadıkları psikososyal sorunlardan biri olmakla birlikte yaşlı bireyin tüm hayatına etki eden olumsuz bir gerçekliktir. Bu çalışma ile yaşlı bireylerin hissettikleri yalnızlık algısının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ve elde edilen sonuçların sosyal hizmet perspektifi ile elen alınarak önerilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma 01.07.2021- 31.12.2022 tarihleri arasında, Şırnak ili ve ilçelerinde yaşayan, 60 yaş ve üzeri yaşlı bireylerle anket yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında 271 adet anket formu değerlendirilmiştir. Verilerin toplanmasında Katılımcı Bilgi Formu ile Yaşlılar İçin Yalnızlık Ölçeği kullanılmış, analizler SPSS 22 paket programıyla yapılmıştır. Analizler sonucunda; cinsiyete göre sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark yokken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark tespit edilmiştir. Yaş durumuna göre sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu; eğitim durumuna göre ise sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark bulunmazken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu görülmüştür. Ayrıca medeni duruma göre sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı bir fark bulunurken aylık gelire göre sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Buna karşın duygusal yalnızlık ve toplam puanda medeni duruma göre anlamlı fark gözlenmiştir. Diğer bir kriter olan kronik hastalık bulunma durumuna göre ise sosyal yalnızlık, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark tespit edilmiştir. Bir diğer kriter olan kurum bakımı ve desteği alma durumuna göre de sosyal yalnızlık puanlarında anlamlı fark yokken, duygusal yalnızlık ve toplam puanda anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Yaşlı bireylerin yaşamış oldukları yalnızlık duygusu ile baş edebilmeleri için güçlendirilmeleri adına sosyal hizmet meslek ve disiplininin mikro, mezzo ve makro düzeylerde çalışmalar yapması önerilmektedir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139339769","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-15DOI: 10.21560/spcd.vi.1150176
Hazal Sweari̇nger
Uzayan yaşam süreleri ve kronik hastalıklarla geçen sürelerin artması neticesinde yaşlılık süresince deneyimlenen fiziksel ve zihinsel engellilik yaygınlaşmıştır. Bu engelleri yaşayan yaşlı bireylere kişisel bakım hizmetleri sunan uzun süreli bakım modelleri kritik bir öneme ulaşmıştır. Sosyal adaleti sağlamayı hedefleyen sosyal politikalar, yaşlılıkta engellilik yaşayan ve bakıma muhtaç bireylerin bu ihtiyaçlarına uzun süreli bakım hizmetleri aracılığı ile hak temelli bir çerçevede yaklaşmalıdır. Bu çalışma Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bağlamında sosyal refah modelleri ve uzun süreli bakım modelleri arasındaki ilişkiyi kurmayı hedeflemiştir. Bu amaçla, Amerikan sosyal refah sisteminin piyasa merkezli liberal refah modeline sahip olmasının uzun süreli bakım sistemini nasıl şekillendirdiğini, uzun süreli bakım modelleri, finansmanı ve hizmet sunumuna değinerek tarihsel bir çerçevede tartışmıştır. Bu tartışma, Amerikan uzun süreli bakım sisteminin piyasa merkezli gelir-testi modeline sahip olduğu ve hak temelli ve sosyal adaleti sağlamayı hedefleyen bir yaklaşım takip etmediği sonucuna ulaşmıştır. Bunun neticesinde uzun süreli bakıma erişimde ve erişilen hizmetin kalitesinde büyük eşitsizliklerle karşılaşılmaktadır. ABD, bu bakımın sunulmasında sosyal adaleti sağlamak için uzun süreli bakım hizmetlerinin organizasyonu, finansmanı ve sunumunda yapısal reformlar yaparak bu alanda yaşanan eşitsizliklere müdahale etmeli, aynı zamanda da gelişen teknolojiyi bakım modellerine daha iyi entegre etmek için uzun süreli bakım modellerini geliştirilmeli ve düzenlenmelidir.
{"title":"AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE YAŞLILIKTA UZUN SÜRELİ BAKIM: SOSYAL ADALET, SOSYAL REFAH VE HİZMET MODELLERİ","authors":"Hazal Sweari̇nger","doi":"10.21560/spcd.vi.1150176","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1150176","url":null,"abstract":"Uzayan yaşam süreleri ve kronik hastalıklarla geçen sürelerin artması neticesinde yaşlılık süresince deneyimlenen fiziksel ve zihinsel engellilik yaygınlaşmıştır. Bu engelleri yaşayan yaşlı bireylere kişisel bakım hizmetleri sunan uzun süreli bakım modelleri kritik bir öneme ulaşmıştır. Sosyal adaleti sağlamayı hedefleyen sosyal politikalar, yaşlılıkta engellilik yaşayan ve bakıma muhtaç bireylerin bu ihtiyaçlarına uzun süreli bakım hizmetleri aracılığı ile hak temelli bir çerçevede yaklaşmalıdır. Bu çalışma Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bağlamında sosyal refah modelleri ve uzun süreli bakım modelleri arasındaki ilişkiyi kurmayı hedeflemiştir. Bu amaçla, Amerikan sosyal refah sisteminin piyasa merkezli liberal refah modeline sahip olmasının uzun süreli bakım sistemini nasıl şekillendirdiğini, uzun süreli bakım modelleri, finansmanı ve hizmet sunumuna değinerek tarihsel bir çerçevede tartışmıştır. Bu tartışma, Amerikan uzun süreli bakım sisteminin piyasa merkezli gelir-testi modeline sahip olduğu ve hak temelli ve sosyal adaleti sağlamayı hedefleyen bir yaklaşım takip etmediği sonucuna ulaşmıştır. Bunun neticesinde uzun süreli bakıma erişimde ve erişilen hizmetin kalitesinde büyük eşitsizliklerle karşılaşılmaktadır. ABD, bu bakımın sunulmasında sosyal adaleti sağlamak için uzun süreli bakım hizmetlerinin organizasyonu, finansmanı ve sunumunda yapısal reformlar yaparak bu alanda yaşanan eşitsizliklere müdahale etmeli, aynı zamanda da gelişen teknolojiyi bakım modellerine daha iyi entegre etmek için uzun süreli bakım modellerini geliştirilmeli ve düzenlenmelidir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"135 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139339573","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1117010
Nilgün Kalburan, Deniz KAHRİMAN PAMUK, Yekta Koşan
Çocukların oyunlarında risk almaları ve oyun alanlarında riskli ekipmanların bulunmasının gelişimsel faydaları giderek daha fazla araştırmaya konu olmaktadır. Özellikle şehirleşmeyle birlikte çocukların oyun tercihleri de değişiklik göstermektedir. Bu araştırma Türkiye'de bulunan bir büyükşehir belediyesine ait açık hava oyun parklarının riskli oyun olanaklarının gözlemler ve görüşmelerle derinlemesine incelenmesini amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında açık hava oyun parklarının fiziksel özellikleri ve çocukların bu parklardaki oyun davranışları gözlemlenmiş; ayrıca yerel yönetimlerden bir yetkili ve ailelerle yapılan görüşmelerle riskli oyunların potansiyel ve uygulamadaki destekleyicileri derinlemesine ortaya koyulmuştur. Araştırma sonunda, oyun park alanlarında yüksek hız ve büyük yükseklik kategorilerindeki unsurların sıklıkla gözlemlendiği fakat riskli oyunlarda kullanılabilecek tehlikeli unsur ve aletlerin neredeyse hiç gözlemlenemediği ortaya çıkmıştır. Oyun park alanlarında gözlemlenen ekipmanlara paralel olarak çocukların riskli oyunlarında da en sık yüksek hızda koşma ve yüksekliklerde sallanma/atlama gibi davranışların ortaya çıktığı bulunmuştur. Aileler ve yerel yetkili ile yapılan görüşmeler sonucunda; ekipmanlara karar verme süreçlerinin ve ailelerin riskli oyunlara yönelik görüşlerinin çocukların riskli oyunlarında rolü olduğunu söylemek mümkündür.
{"title":"AÇIK HAVA OYUN PARKLARINDA RİSKLİ OYUNA ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ","authors":"Nilgün Kalburan, Deniz KAHRİMAN PAMUK, Yekta Koşan","doi":"10.21560/spcd.vi.1117010","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1117010","url":null,"abstract":"Çocukların oyunlarında risk almaları ve oyun alanlarında riskli ekipmanların bulunmasının gelişimsel faydaları giderek daha fazla araştırmaya konu olmaktadır. Özellikle şehirleşmeyle birlikte çocukların oyun tercihleri de değişiklik göstermektedir. Bu araştırma Türkiye'de bulunan bir büyükşehir belediyesine ait açık hava oyun parklarının riskli oyun olanaklarının gözlemler ve görüşmelerle derinlemesine incelenmesini amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında açık hava oyun parklarının fiziksel özellikleri ve çocukların bu parklardaki oyun davranışları gözlemlenmiş; ayrıca yerel yönetimlerden bir yetkili ve ailelerle yapılan görüşmelerle riskli oyunların potansiyel ve uygulamadaki destekleyicileri derinlemesine ortaya koyulmuştur. Araştırma sonunda, oyun park alanlarında yüksek hız ve büyük yükseklik kategorilerindeki unsurların sıklıkla gözlemlendiği fakat riskli oyunlarda kullanılabilecek tehlikeli unsur ve aletlerin neredeyse hiç gözlemlenemediği ortaya çıkmıştır. Oyun park alanlarında gözlemlenen ekipmanlara paralel olarak çocukların riskli oyunlarında da en sık yüksek hızda koşma ve yüksekliklerde sallanma/atlama gibi davranışların ortaya çıktığı bulunmuştur. Aileler ve yerel yetkili ile yapılan görüşmeler sonucunda; ekipmanlara karar verme süreçlerinin ve ailelerin riskli oyunlara yönelik görüşlerinin çocukların riskli oyunlarında rolü olduğunu söylemek mümkündür.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"165 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114703261","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1247658
Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN, Ahmet Sinan Türkyilmaz
The aim of this study is to examine changes in fertility ideals and intentions of women and fertility gap at both macro and micro level for the 1993-2018 period using data of Turkey Demographic and Health Surveys (TDHS), and to analyze fertility intentions of currently married women by parity, i.e. number of children ever born, using 2018 TDHS data employing descriptive and logistic regression methods. According to the findings, while ideal number of children increased in the 25-year period, intended number of children decreased. Although fertility gap is positive when using conventional TFR, it is negative when adjusted TFR is used, meaning actual fertility is greater than ideal or intended number of children. There has been an increase in the level of pronatalism in Türkiye recently, but it would be wrong to conclude that this is reflected in intentions and behaviors. Our multivariate findings covering all parities show that age and child-related variables are important determinants of women's fertility intention. Additionally, region, mother tongue and use of contraceptive methods are important. Socioeconomic variables, however, were not found to be significantly associated with birth intention. Some of these were found to be significant in intention for progression to first- and second-births.
{"title":"TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN DOĞURGANLIK TERCİHLERİ: PARİTEYE GÖRE ANALİZLER","authors":"Ayşe ABBASOĞLU ÖZGÖREN, Ahmet Sinan Türkyilmaz","doi":"10.21560/spcd.vi.1247658","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1247658","url":null,"abstract":"The aim of this study is to examine changes in fertility ideals and intentions of women and fertility gap at both macro and micro level for the 1993-2018 period using data of Turkey Demographic and Health Surveys (TDHS), and to analyze fertility intentions of currently married women by parity, i.e. number of children ever born, using 2018 TDHS data employing descriptive and logistic regression methods. According to the findings, while ideal number of children increased in the 25-year period, intended number of children decreased. Although fertility gap is positive when using conventional TFR, it is negative when adjusted TFR is used, meaning actual fertility is greater than ideal or intended number of children. There has been an increase in the level of pronatalism in Türkiye recently, but it would be wrong to conclude that this is reflected in intentions and behaviors. Our multivariate findings covering all parities show that age and child-related variables are important determinants of women's fertility intention. Additionally, region, mother tongue and use of contraceptive methods are important. Socioeconomic variables, however, were not found to be significantly associated with birth intention. Some of these were found to be significant in intention for progression to first- and second-births.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122891902","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1203556
Esma İNCE KESER, Haktan Demircioğlu
Bu çalışmada çocuk evlerinde çalışan bakım elemanlarının psikolojik yönden iyi oluş düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmış olup Türkiye’yi temsilen NUTS 2 (26 alt bölge) illerinde bulunan ve çocuk evlerinde çalışan 505 bakım elemanı (442 kadın, 63 erkek) çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Çalışma verileri “Gönüllü Katılım Formu”, “Bilgi Formu” ile “Psikolojik İyi Oluş Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Bağımsız Gruplar t testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının yaşlarına, kendi çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığına, çocuklarıyla sorun yaşama sıklığına, geçmişte psikolojik destek alıp almadığına, sportif faaliyetlerine katılım sıklığına, çocuk gelişimi ve eğitimi konusundaki bilgi düzeylerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı bulunmuştur. Bununla birlikte bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının çocuk evlerinde çalışma süresine, çocuk evindeki çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılama düzeylerine, çocuk evinde sorumlu oldukları çocuklarla sorun yaşama sıklığına göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği ancak bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının cinsiyetine, eğitim düzeyine, kronik hastalığı olması durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Bulgular alanyazın doğrultusunda tartışılarak öneriler sunulmuştur.
{"title":"INVESTIGATION OF THE PSYCHOLOGICAL WELL-BEING LEVELS OF CARE STAFF WORKING IN CHILD HOMES","authors":"Esma İNCE KESER, Haktan Demircioğlu","doi":"10.21560/spcd.vi.1203556","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1203556","url":null,"abstract":"Bu çalışmada çocuk evlerinde çalışan bakım elemanlarının psikolojik yönden iyi oluş düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmış olup Türkiye’yi temsilen NUTS 2 (26 alt bölge) illerinde bulunan ve çocuk evlerinde çalışan 505 bakım elemanı (442 kadın, 63 erkek) çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Çalışma verileri “Gönüllü Katılım Formu”, “Bilgi Formu” ile “Psikolojik İyi Oluş Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Bağımsız Gruplar t testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının yaşlarına, kendi çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığına, çocuklarıyla sorun yaşama sıklığına, geçmişte psikolojik destek alıp almadığına, sportif faaliyetlerine katılım sıklığına, çocuk gelişimi ve eğitimi konusundaki bilgi düzeylerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı bulunmuştur. Bununla birlikte bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının çocuk evlerinde çalışma süresine, çocuk evindeki çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılama düzeylerine, çocuk evinde sorumlu oldukları çocuklarla sorun yaşama sıklığına göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği ancak bakım elemanlarının psikolojik iyi oluş düzeylerinin, bakım elemanlarının cinsiyetine, eğitim düzeyine, kronik hastalığı olması durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Bulgular alanyazın doğrultusunda tartışılarak öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"256 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122774643","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}