Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1218406
A. Erol, Merve Canbeldek, Nesrin Işıkoğlu
Bu araştırmanın amacı, ilk kez baba olan erkeklerin babalık rolü kavramına yönelik algılarının incelenmesidir. Çalışma nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kapsamında yürütülmüştür. Çalışmaya ilk kez babalık deneyimi yaşayan Türkiye’nin güneybatısında bulunan bir üniversitede öğretim elemanı çalışan beş baba katılmıştır. Veriler üçlü görüşme metodu dikkate alınarak yarı yapılandırılmış görüşme protokolü aracılığıyla elde edilmiştir. Gerçekleştirilen birinci görüşmede katılımcıların yaşamlarına odaklanılmış, onları daha iyi tanımak ve deneyimlerini belirlemek amacıyla hazırlanan çeşitli sorular sorulmuştur. İkinci görüşmede katılımcıların deneyimlerinin detayları, ayrıntıları hakkında sorular hazırlanmış ve görüşme gerçekleştirilmiştir. Üçüncü görüşmede ise katılımcıların deneyimlerinden ne anlatmak istedikleri ve onların deneyimleri hakkında düşünmeleri istenmiş ve bu doğrultuda görüşme sonlandırılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Bulgulara göre katılımcıların baba olma nedenleri hayatın anlamı, hayal kurma, yenilik ve üretim ve evliliğin devamı ile yakından ilgilidir. Katılımcılar baba olacaklarını anladıklarında ve baba olduklarında sorumluluk, mutluluk, heyecan, kaygı, aidiyet ve şaşkınlık hissetmişlerdir. Ayrıca, içinde bulundukları kültür babalık anlayışları üzerinde etkili olmuştur. Erkekler babalık deneyimlerini çocuğun bakımına katılma, ev işlerine yardımcı olma ve çocukla oyun oynama şeklinde açıklamışlardır. Bu sonuçlar ilk kez baba olan erkeklerin deneyimlerini ve çocuklarına yönelik algılarını anlamamıza katkı sağlamaktadır.
{"title":"BABALARIN ÇOCUKLARINA YÖNELİK ALGISI: İLK BABALIK DENEYİMLERİ","authors":"A. Erol, Merve Canbeldek, Nesrin Işıkoğlu","doi":"10.21560/spcd.vi.1218406","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1218406","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, ilk kez baba olan erkeklerin babalık rolü kavramına yönelik algılarının incelenmesidir. Çalışma nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kapsamında yürütülmüştür. Çalışmaya ilk kez babalık deneyimi yaşayan Türkiye’nin güneybatısında bulunan bir üniversitede öğretim elemanı çalışan beş baba katılmıştır. Veriler üçlü görüşme metodu dikkate alınarak yarı yapılandırılmış görüşme protokolü aracılığıyla elde edilmiştir. Gerçekleştirilen birinci görüşmede katılımcıların yaşamlarına odaklanılmış, onları daha iyi tanımak ve deneyimlerini belirlemek amacıyla hazırlanan çeşitli sorular sorulmuştur. İkinci görüşmede katılımcıların deneyimlerinin detayları, ayrıntıları hakkında sorular hazırlanmış ve görüşme gerçekleştirilmiştir. Üçüncü görüşmede ise katılımcıların deneyimlerinden ne anlatmak istedikleri ve onların deneyimleri hakkında düşünmeleri istenmiş ve bu doğrultuda görüşme sonlandırılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Bulgulara göre katılımcıların baba olma nedenleri hayatın anlamı, hayal kurma, yenilik ve üretim ve evliliğin devamı ile yakından ilgilidir. Katılımcılar baba olacaklarını anladıklarında ve baba olduklarında sorumluluk, mutluluk, heyecan, kaygı, aidiyet ve şaşkınlık hissetmişlerdir. Ayrıca, içinde bulundukları kültür babalık anlayışları üzerinde etkili olmuştur. Erkekler babalık deneyimlerini çocuğun bakımına katılma, ev işlerine yardımcı olma ve çocukla oyun oynama şeklinde açıklamışlardır. Bu sonuçlar ilk kez baba olan erkeklerin deneyimlerini ve çocuklarına yönelik algılarını anlamamıza katkı sağlamaktadır.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133247871","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1126405
Rabia Erten
Araştırma kapsamında sistem kuramı çerçevesinde çalışma yaşamının aile sistemi ve aile ilişkileri üzerinde etkilerinin neler olduğunun anlaşılması amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Karaman ilinde ikamet eden ve buradaki fabrikalarda işçi olarak çalışan en az bir çocuğu olan 26 evli çift olmak üzere toplamda 52 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat ve kısmi katılımlı gözlem araştırmanın veri toplama teknikleridir. Yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların onayı alınarak görüşmelerde ses kaydı yapılmıştır. Kayıtlar dinlenerek yazıya geçirilmiş, elde edilen metinler kodlanarak tematik olarak analiz edilmiştir. Katılımcıların fabrikadaki çalışma yaşamlarına, eşleri ve çocuklarıyla ilişkilerine, çalışma yaşamının aile ilişkileri üzerinde etkilerinin neler olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Katılımcıların çalışma yaşamlarının aile sistemi, eşler arası ilişkiler, ebeveyn-çocuk ilişkileri üzerinde önemli bir belirleyici olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"SİSTEM KURAMI ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMA YAŞAMININ AİLE SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İŞÇİ AİLELER ÜZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA","authors":"Rabia Erten","doi":"10.21560/spcd.vi.1126405","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1126405","url":null,"abstract":"Araştırma kapsamında sistem kuramı çerçevesinde çalışma yaşamının aile sistemi ve aile ilişkileri üzerinde etkilerinin neler olduğunun anlaşılması amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Karaman ilinde ikamet eden ve buradaki fabrikalarda işçi olarak çalışan en az bir çocuğu olan 26 evli çift olmak üzere toplamda 52 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat ve kısmi katılımlı gözlem araştırmanın veri toplama teknikleridir. Yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların onayı alınarak görüşmelerde ses kaydı yapılmıştır. Kayıtlar dinlenerek yazıya geçirilmiş, elde edilen metinler kodlanarak tematik olarak analiz edilmiştir. Katılımcıların fabrikadaki çalışma yaşamlarına, eşleri ve çocuklarıyla ilişkilerine, çalışma yaşamının aile ilişkileri üzerinde etkilerinin neler olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Katılımcıların çalışma yaşamlarının aile sistemi, eşler arası ilişkiler, ebeveyn-çocuk ilişkileri üzerinde önemli bir belirleyici olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128446501","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1082506
Merve Durmuş
Toplumu oluşturan bütün demografik grupların bürokraside yer almasıyla daha cevap verebilir bir kamu hizmeti sağlanacağını ileri süren temsili bürokrasi teorisinin türlerinden olan sembolik temsil, temsilci bürokratların hiçbir çaba sarf etmese dahi kendi gruplarına faydası olacağını ileri sürmektedir. Bu savdan hareketle mevcut araştırma engelli bireylerin kamu kurumlarında istihdamının sembolik temsil bağlamında değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada nitel araştırma yöntemi desenlerinden fenomenoloji kullanılarak engelli bireylerin bürokratik temsilinin sembolik etkileri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu engelli istihdamında aktif görev almış bürokrat, siyasi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu üyelerini içeren 20 katılımcıdan oluşturmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanan veriler içerik analiziyle analiz edilmiştir. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular engelli bireylerin bürokratik temsilinin literatürle paralel olarak “toplumun engellilere karşı önyargısını azaltma, rol model olma, bürokrasinin meşruiyetini sağlama/ vatandaş gözünde adil ve güvenilir bir yönetim algısı oluşturma ve temsilci bürokratların motivasyonunun artmasını sağlama” yönleriyle sembolik temsili sağladığını göstermiştir.
{"title":"ENGELLİ BİREYLERİN BÜROKRATİK İSTİHDAMININ SEMBOLİK TEMSİL BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK NİTEL BİR ÇALIŞMA","authors":"Merve Durmuş","doi":"10.21560/spcd.vi.1082506","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1082506","url":null,"abstract":"Toplumu oluşturan bütün demografik grupların bürokraside yer almasıyla daha cevap verebilir bir kamu hizmeti sağlanacağını ileri süren temsili bürokrasi teorisinin türlerinden olan sembolik temsil, temsilci bürokratların hiçbir çaba sarf etmese dahi kendi gruplarına faydası olacağını ileri sürmektedir. Bu savdan hareketle mevcut araştırma engelli bireylerin kamu kurumlarında istihdamının sembolik temsil bağlamında değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada nitel araştırma yöntemi desenlerinden fenomenoloji kullanılarak engelli bireylerin bürokratik temsilinin sembolik etkileri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu engelli istihdamında aktif görev almış bürokrat, siyasi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu üyelerini içeren 20 katılımcıdan oluşturmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanan veriler içerik analiziyle analiz edilmiştir. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular engelli bireylerin bürokratik temsilinin literatürle paralel olarak “toplumun engellilere karşı önyargısını azaltma, rol model olma, bürokrasinin meşruiyetini sağlama/ vatandaş gözünde adil ve güvenilir bir yönetim algısı oluşturma ve temsilci bürokratların motivasyonunun artmasını sağlama” yönleriyle sembolik temsili sağladığını göstermiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122888484","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-23DOI: 10.21560/spcd.vi.1089667
Aykut Şahi̇n
Bu çalışmanın amacı uluslararası dergilerde yayımlanan beden eğitimi ya da spor alanındaki görme engellilere yönelik araştırmaların sistematik bir şekilde incelenmesidir. Bu amaçla Web of Science Core Collection veritabanındaki tüm indekslerde yayımlanmış araştırmalara ait verilere ulaşılmıştır. Elde edilen veriler “Excel” ve “txt” formatlarında indirilerek analiz edilmiştir. Analizlerde yapılan araştırmaların yıllara göre sayısal anlamda ve atıf satısına göre değişimleri ile birlikte, en önde gelen yazarlar, dergiler, üniversiteler ve ülkeler doküman sayısı, atıf sayısı ve toplam bağlantı güçlerine göre incelenmiştir. Ayrıca en çok atıf alan araştırmalara ait bazı istatistiksel bilgiler ve en çok kullanılan anahtar kelimelerin ilişkisel haritası sunulmuştur. Bu alanda ilk araştırmanın 1995, en fazla araştırmanın ise 2019 yılında yapıldığı belirlenmiştir. En çok atıf alan yazarın Justin Haegele A. isimli yazar olduğu, en çok atıf alan üniversitenin Old Dominion Üniversitesi olduğu ve son olarak en çok atıf alan ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğu görülmüştür. Bu alanda öne çıkan derginin Adapted Physical Activity Quarterly olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; görme engellilerin daha sağlıklı ve zinde olmaları, akranlarıyla birlikte beden eğitimi derslerine katılabilmeleri, görme yetersizliklerine rağmen fırsat eşitliğine sahip olmalarını konu edinen ve burada ortaya çıkan engelleri ortadan kaldıracak çözümler üreten araştırmaların alanyazında olduğu görülmüştür.
{"title":"BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ALANINDA YAPILAN GÖRME ENGELLİLERE YÖNELİK ARAŞTIRMALARIN SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE İNCELENMESİ","authors":"Aykut Şahi̇n","doi":"10.21560/spcd.vi.1089667","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1089667","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı uluslararası dergilerde yayımlanan beden eğitimi ya da spor alanındaki görme engellilere yönelik araştırmaların sistematik bir şekilde incelenmesidir. Bu amaçla Web of Science Core Collection veritabanındaki tüm indekslerde yayımlanmış araştırmalara ait verilere ulaşılmıştır. Elde edilen veriler “Excel” ve “txt” formatlarında indirilerek analiz edilmiştir. Analizlerde yapılan araştırmaların yıllara göre sayısal anlamda ve atıf satısına göre değişimleri ile birlikte, en önde gelen yazarlar, dergiler, üniversiteler ve ülkeler doküman sayısı, atıf sayısı ve toplam bağlantı güçlerine göre incelenmiştir. Ayrıca en çok atıf alan araştırmalara ait bazı istatistiksel bilgiler ve en çok kullanılan anahtar kelimelerin ilişkisel haritası sunulmuştur. Bu alanda ilk araştırmanın 1995, en fazla araştırmanın ise 2019 yılında yapıldığı belirlenmiştir. En çok atıf alan yazarın Justin Haegele A. isimli yazar olduğu, en çok atıf alan üniversitenin Old Dominion Üniversitesi olduğu ve son olarak en çok atıf alan ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğu görülmüştür. Bu alanda öne çıkan derginin Adapted Physical Activity Quarterly olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; görme engellilerin daha sağlıklı ve zinde olmaları, akranlarıyla birlikte beden eğitimi derslerine katılabilmeleri, görme yetersizliklerine rağmen fırsat eşitliğine sahip olmalarını konu edinen ve burada ortaya çıkan engelleri ortadan kaldıracak çözümler üreten araştırmaların alanyazında olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":" 23","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120834478","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-20DOI: 10.21560/spcd.vi.1257249
Aslı Kavurmaci, Halil İbrahim Gündüz
Yaşlı bireylerin nüfus içindeki payının artmasıyla birlikte dünyadaki ülkelerin büyük bir kısmı ciddi bir şekilde nüfus yaşlanması olgusu ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durum üzerinde bebek ölümleri, doğurganlık ve erken ölümlerdeki düşüşlerden kaynaklı artan yaşam süresinin yanı sıra sağlık hizmetleri ve teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin de etkili olduğu görülmektedir. Ancak küresel olarak değişen nüfus yapısı, gelecekteki sosyal harcamalar hakkında ciddi endişeleri de beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada 21 OECD ülkesinde 1981–2017 dönemi için yaşlı nüfus oranı ile sosyal harcamalar içinde önemli bir yardım türü olan aile yardımları arasındaki ilişki Emirmahmutoğlu ve Köse (2011) tarafından geliştirilen nedensellik yaklaşımı yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın bulgularına göre OECD ülkeleri için aile yardımlarının yaşlı nüfusu etkileyen önemli bir faktör olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle Türkiye, İsviçre, Japonya ve Yeni Zelanda için aile yardımlarının yaşlı nüfusun önemli bir belirleyicisi olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"YAŞLANMANIN AİLE YARDIMI HARCAMALARINA ETKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA","authors":"Aslı Kavurmaci, Halil İbrahim Gündüz","doi":"10.21560/spcd.vi.1257249","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1257249","url":null,"abstract":"Yaşlı bireylerin nüfus içindeki payının artmasıyla birlikte dünyadaki ülkelerin büyük bir kısmı ciddi bir şekilde nüfus yaşlanması olgusu ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durum üzerinde bebek ölümleri, doğurganlık ve erken ölümlerdeki düşüşlerden kaynaklı artan yaşam süresinin yanı sıra sağlık hizmetleri ve teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin de etkili olduğu görülmektedir. Ancak küresel olarak değişen nüfus yapısı, gelecekteki sosyal harcamalar hakkında ciddi endişeleri de beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada 21 OECD ülkesinde 1981–2017 dönemi için yaşlı nüfus oranı ile sosyal harcamalar içinde önemli bir yardım türü olan aile yardımları arasındaki ilişki Emirmahmutoğlu ve Köse (2011) tarafından geliştirilen nedensellik yaklaşımı yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın bulgularına göre OECD ülkeleri için aile yardımlarının yaşlı nüfusu etkileyen önemli bir faktör olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle Türkiye, İsviçre, Japonya ve Yeni Zelanda için aile yardımlarının yaşlı nüfusun önemli bir belirleyicisi olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132179285","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-01DOI: 10.21560/spcd.vi.1154433
Ali Güngör
Sosyoekonomik, kültürel ve demografik değişim ve dönüşümlerin giderek hızlandığı günümüz dünyasında, toplumsal hayatın merkezi konumunda olan aile kurumu da bu değişimlerden etkilenmektedir. Uzun süren savaşlar, kitlesel göçler ve salgın hastalıklar sebebiyle tarihin birçok döneminde aile kurumu ebeveyn kaybını yoğun bir şekilde yaşamıştır. Günümüzde ise vefat, zorunlu ayrılık gibi durumlara ek olarak boşanma ve tercih gibi sebeplerle de tek ebeveynli ailelerin oluştuğu görülmektedir. Bu derlemede amaç tek ebeveynli ailelerin Türkiye’deki yapısal değişimini boylamsal olarak ortaya koymak, sorunlarını ve süreçte geliştirdikleri güçlü yönlerini irdelemek ve bu konuda farkındalık oluşturmaktır. Araştırmanın veri kaynağını Türkiye Aile Yapısı Araştırmaları (TAYA) 2006, 2011 ve 2016 ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS), Evlenme ve Boşanma İstatistikleri ve Türkiye Aile Yapısı Araştırması verileri oluşturulmaktadır. Sonuç olarak araştırma kapsamında tek ebeveynli ailelerin yapısal değişimi boylamsal olarak ortaya konulmuş, sosyal yaşam, psikolojik durumları ve riskler incelenmiş olup muhtemel çözüm önerileri sıralanmıştır.
{"title":"TEK EBEVEYNLİ AİLELER: SOSYAL PSİKOLOJİK BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Ali Güngör","doi":"10.21560/spcd.vi.1154433","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1154433","url":null,"abstract":"Sosyoekonomik, kültürel ve demografik değişim ve dönüşümlerin giderek hızlandığı günümüz dünyasında, toplumsal hayatın merkezi konumunda olan aile kurumu da bu değişimlerden etkilenmektedir. Uzun süren savaşlar, kitlesel göçler ve salgın hastalıklar sebebiyle tarihin birçok döneminde aile kurumu ebeveyn kaybını yoğun bir şekilde yaşamıştır. Günümüzde ise vefat, zorunlu ayrılık gibi durumlara ek olarak boşanma ve tercih gibi sebeplerle de tek ebeveynli ailelerin oluştuğu görülmektedir. Bu derlemede amaç tek ebeveynli ailelerin Türkiye’deki yapısal değişimini boylamsal olarak ortaya koymak, sorunlarını ve süreçte geliştirdikleri güçlü yönlerini irdelemek ve bu konuda farkındalık oluşturmaktır. Araştırmanın veri kaynağını Türkiye Aile Yapısı Araştırmaları (TAYA) 2006, 2011 ve 2016 ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS), Evlenme ve Boşanma İstatistikleri ve Türkiye Aile Yapısı Araştırması verileri oluşturulmaktadır. Sonuç olarak araştırma kapsamında tek ebeveynli ailelerin yapısal değişimi boylamsal olarak ortaya konulmuş, sosyal yaşam, psikolojik durumları ve riskler incelenmiş olup muhtemel çözüm önerileri sıralanmıştır.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"15 3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134396574","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-24DOI: 10.21560/spcd.vi.1092868
Hilal Kök
Engelli evde bakım hizmetlerinin temel amacı engelli bireyin yaşamını aile içinde destekleyerek bağımsız yaşamına katkı sunmaktır. Engelli evde bakım hizmetleri engellinin evinde ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmaları içermektedir. Engelli evde bakım aylığı ise informal bakım olarak nitelendirilen ağır engelli bireye akrabası tarafından bakım sorumluluğunun yerine getirilmesi karşılığında her ay düzenli olarak ödenen nakdi yardımdır. Bu derleme makalede öncelikle evde bakım kavramı, evde bakım hizmeti ihtiyacı, evde bakım hizmetinin amacı ve bu hizmetin mevzuat temellendirmesine değinilerek evde bakım hizmeti ve evde bakım aylığı uygulamalarında karşılaşılabilecek birbirinden farklı sorunlar tartışılmıştır. Sorunlara ilişkin değerlendirme ve çözüm önerileri mevcut uygulamalar, engelli birey, bakım veren ve uygulayıcılar perspektifinden ele alınmıştır. Çalışmada engelli evde bakım hizmet sunumu, gelir kriteri, mevzuat, yapılan sosyal incelemeler, uygulayıcıların niteliği, bakım verenin ihtiyaçları vb. pek çok konunun ele alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Son olarak yapılan değerlendirmeler ışığında uygulamalardaki olası sorunların giderilerek hizmet sunumundaki kalitenin artırılmasına dair pek çok öneri sunulmuştur.
{"title":"ENGELLİ EVDE BAKIM HİZMETLERİNDE KARŞILAŞILABİLECEK SORUNLAR ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Hilal Kök","doi":"10.21560/spcd.vi.1092868","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1092868","url":null,"abstract":"Engelli evde bakım hizmetlerinin temel amacı engelli bireyin yaşamını aile içinde destekleyerek bağımsız yaşamına katkı sunmaktır. Engelli evde bakım hizmetleri engellinin evinde ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmaları içermektedir. Engelli evde bakım aylığı ise informal bakım olarak nitelendirilen ağır engelli bireye akrabası tarafından bakım sorumluluğunun yerine getirilmesi karşılığında her ay düzenli olarak ödenen nakdi yardımdır. Bu derleme makalede öncelikle evde bakım kavramı, evde bakım hizmeti ihtiyacı, evde bakım hizmetinin amacı ve bu hizmetin mevzuat temellendirmesine değinilerek evde bakım hizmeti ve evde bakım aylığı uygulamalarında karşılaşılabilecek birbirinden farklı sorunlar tartışılmıştır. Sorunlara ilişkin değerlendirme ve çözüm önerileri mevcut uygulamalar, engelli birey, bakım veren ve uygulayıcılar perspektifinden ele alınmıştır. Çalışmada engelli evde bakım hizmet sunumu, gelir kriteri, mevzuat, yapılan sosyal incelemeler, uygulayıcıların niteliği, bakım verenin ihtiyaçları vb. pek çok konunun ele alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Son olarak yapılan değerlendirmeler ışığında uygulamalardaki olası sorunların giderilerek hizmet sunumundaki kalitenin artırılmasına dair pek çok öneri sunulmuştur.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129416625","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-02DOI: 10.21560/spcd.vi.1206746
Zeynep Müjde Sakar
Bu çalışma ile ülkemizde gerçekleştirilen yaşlı bakımıyla ilgili gelişmeler ele alınmıştır. Yaşlı bakımının dönem içerisinde geçirdiği değişim vurgulanmaya çalışılmış ve çekirdek aile, köyden kente göç gibi olguların üzerinde durularak yaşlı bakımıyla ilişkilendirilmiştir. Çalışmamızın öznesi olan “yaşlı bakımı” konusunda Cumhuriyetin ilk yıllarında çalışmalar yeterli ölçüde değildir. Yaşlı bakımıyla ilgili çalışmalar genel manada yerel bir özellik taşıyordu. Bu dönemde Genellikle belediyeler üzerinden yürütülmeye çalışılan sistem önemli ölçüde ihtiyacı karşılayamamıştır. İhtiyacı karşılama konusunda bir takım sıkıntıların çıkmasıyla bu alanda önemli çalışmalar yapıldı Öyle ki 1960’larla birlikte hız kazanacak olan çalışmalar bugünün şekillenmesin de etkili olacaktı. Özellikle 1961 Anayasası’nda sosyal devletten bahsedilmesi ve 1963’te Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğünün kurulması bu yolda atılan önemli adımlar arasındadır. Ayrıca planlı kalkınma döneminin başlaması ve konumuzla ilgili bir takım çalışmaların üzerinde durulması gelişimin hızlanmasını sağlamıştır. Bütün bunların yanında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun kabul edilmesiyle ciddi anlamda mesafe alınmıştır. Son dönemde yapılan evde bakım hizmeti çalışmaları, destekleyici bakım hizmeti ve yaşlı yaşam evi gibi uygulamalar bu konuda ne kadar ilerlediğimizin bir kanıtı niteliğindedir
{"title":"İSTATİSTİKLER IŞIĞINDA YAŞLI BAKIM HİZMETLERİ ALANINDA ÜLKEMİZDE UYGULANAN POLİTİKALAR","authors":"Zeynep Müjde Sakar","doi":"10.21560/spcd.vi.1206746","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1206746","url":null,"abstract":"Bu çalışma ile ülkemizde gerçekleştirilen yaşlı bakımıyla ilgili gelişmeler ele alınmıştır. Yaşlı bakımının dönem içerisinde geçirdiği değişim vurgulanmaya çalışılmış ve çekirdek aile, köyden kente göç gibi olguların üzerinde durularak yaşlı bakımıyla ilişkilendirilmiştir. \u0000Çalışmamızın öznesi olan “yaşlı bakımı” konusunda Cumhuriyetin ilk yıllarında çalışmalar yeterli ölçüde değildir. Yaşlı bakımıyla ilgili çalışmalar genel manada yerel bir özellik taşıyordu. Bu dönemde Genellikle belediyeler üzerinden yürütülmeye çalışılan sistem önemli ölçüde ihtiyacı karşılayamamıştır. İhtiyacı karşılama konusunda bir takım sıkıntıların çıkmasıyla bu alanda önemli çalışmalar yapıldı Öyle ki 1960’larla birlikte hız kazanacak olan çalışmalar bugünün şekillenmesin de etkili olacaktı. \u0000Özellikle 1961 Anayasası’nda sosyal devletten bahsedilmesi ve 1963’te Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğünün kurulması bu yolda atılan önemli adımlar arasındadır. Ayrıca planlı kalkınma döneminin başlaması ve konumuzla ilgili bir takım çalışmaların üzerinde durulması gelişimin hızlanmasını sağlamıştır. Bütün bunların yanında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun kabul edilmesiyle ciddi anlamda mesafe alınmıştır. Son dönemde yapılan evde bakım hizmeti çalışmaları, destekleyici bakım hizmeti ve yaşlı yaşam evi gibi uygulamalar bu konuda ne kadar ilerlediğimizin bir kanıtı niteliğindedir","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133612975","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-02DOI: 10.21560/spcd.vi.1118106
Cem Karakiliç
Mahkeme kayıtları bir toplumun bütün kodlarını içinde barındıran ayrıntılı envanterdir. Burada aile bağının kuruluş öyküsünü, evlenme ve boşanma usullerini, şiddetin aileye yansıyan yüzünü, İslam hukukunun pratiklerini, ailenin ekonomik faaliyetlerini, üretim ve tüketim stratejilerini ya da içinde yaşadığı kolektif mekânların özelliklerini bulmak mümkündür. Bu çalışmanın amacı mahkeme kayıtlarından yola çıkarak Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemi Mucur ailesi hakkında senkronik ve diyakronik bir okuma gerçekleştirmek, hane halkının sayısal ve yapısal özelliklerini kullanarak yörenin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik özelliklerini tespit etmek, ailenin teamül ve temayüllerini maksimize etmek suretiyle insanı, haneyi, sokağı, ve toplumu anlamaya çalışmaktır. Araştırma konumuz çalışmanın sınırlarını ve kapsamını içeren kısa bir giriş ile Mucur ailesinin yapısal ve sayısal özelliklerini-tabi ki, mahkeme kayıtlarına yansıyan yüzüyle- ihtiva eden beş başlıktan oluşmaktadır. Araştırma yöntemimiz örnek olay incelemelerine dayanan dolaylı (vasıtalı) gözlemlerdir. Araştırma konusunun tespit ve teşekkülünde 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 16, 18, 19, 21, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35 numaralı Kırşehir Şer’iyye Sicillerinde bulunan mukavele, senet, satış, vakfiye, vekâlet, kefalet, vesayet, veraset, ıtk, borçlanma, tereke/taksim, evlenme, boşanma, itaat gibi dava tutanaklarından yararlanılmıştır. Ayrıca İslam hukukunun ayrıntılarını anlaşılır kılabilmek için çağdaş kaynaklardan da istifade edilmiştir.
{"title":"YAPISAL VE SAYISAL ÖZELLİKLERİYLE TÜRK TOPLUMUNDA AİLE: GEÇ OSMANLI VE ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ MAHKEME KAYITLARINA GÖRE MUCUR AİLESİ","authors":"Cem Karakiliç","doi":"10.21560/spcd.vi.1118106","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1118106","url":null,"abstract":"Mahkeme kayıtları bir toplumun bütün kodlarını içinde barındıran ayrıntılı envanterdir. Burada aile bağının kuruluş öyküsünü, evlenme ve boşanma usullerini, şiddetin aileye yansıyan yüzünü, İslam hukukunun pratiklerini, ailenin ekonomik faaliyetlerini, üretim ve tüketim stratejilerini ya da içinde yaşadığı kolektif mekânların özelliklerini bulmak mümkündür. Bu çalışmanın amacı mahkeme kayıtlarından yola çıkarak Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemi Mucur ailesi hakkında senkronik ve diyakronik bir okuma gerçekleştirmek, hane halkının sayısal ve yapısal özelliklerini kullanarak yörenin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik özelliklerini tespit etmek, ailenin teamül ve temayüllerini maksimize etmek suretiyle insanı, haneyi, sokağı, ve toplumu anlamaya çalışmaktır. Araştırma konumuz çalışmanın sınırlarını ve kapsamını içeren kısa bir giriş ile Mucur ailesinin yapısal ve sayısal özelliklerini-tabi ki, mahkeme kayıtlarına yansıyan yüzüyle- ihtiva eden beş başlıktan oluşmaktadır. Araştırma yöntemimiz örnek olay incelemelerine dayanan dolaylı (vasıtalı) gözlemlerdir. Araştırma konusunun tespit ve teşekkülünde 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 16, 18, 19, 21, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35 numaralı Kırşehir Şer’iyye Sicillerinde bulunan mukavele, senet, satış, vakfiye, vekâlet, kefalet, vesayet, veraset, ıtk, borçlanma, tereke/taksim, evlenme, boşanma, itaat gibi dava tutanaklarından yararlanılmıştır. Ayrıca İslam hukukunun ayrıntılarını anlaşılır kılabilmek için çağdaş kaynaklardan da istifade edilmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124485618","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-02DOI: 10.21560/spcd.vi.1076782
Arzu Özyürek, Elif Sultan Korkut
Bu çalışmada okul öncesi dönemdeki çocukların zorba-kurban davranışları ile sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubunu Karabük ili şehir merkezindeki okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaşındaki çocuklardan rastlantısal olarak seçilen 25 okul öncesi eğitim kurumundan 150 çocuk oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Zorba ve Kurban Çocuk Davranışlarını Değerlendirme Formu ile Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği (OSBED) Öğretmen Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde Mann Whitney U ve Spearman Brown Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda çocukların zorba kurban davranışları ve sosyal becerileriyle cinsiyet ve yaşları arasında anlamlı fark olduğu belirlenmiştir. Kız çocukların akademik destek becerileri, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin erkek çocuklardan daha yüksek olduğu, 6 yaşındaki çocukların arkadaşlık becerilerinin 5 yaşındaki çocuklara oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çocukların kurban-çocuk davranışları arttıkça sosyal becerilerden başlangıç becerilerinin arttığı, pasif zorba-çocuk davranışları arttıkça başlangıç becerileri, arkadaşlık becerileri, akademik destek becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin arttığı; zorba-çocuk davranışları arttıkça başlangıç becerileri, akademik destek becerileri, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin arttığı belirlenmiştir.
{"title":"OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA ZORBA-KURBAN DAVRANIŞLARI VE SOSYAL BECERİLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ","authors":"Arzu Özyürek, Elif Sultan Korkut","doi":"10.21560/spcd.vi.1076782","DOIUrl":"https://doi.org/10.21560/spcd.vi.1076782","url":null,"abstract":"Bu çalışmada okul öncesi dönemdeki çocukların zorba-kurban davranışları ile sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubunu Karabük ili şehir merkezindeki okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaşındaki çocuklardan rastlantısal olarak seçilen 25 okul öncesi eğitim kurumundan 150 çocuk oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Zorba ve Kurban Çocuk Davranışlarını Değerlendirme Formu ile Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği (OSBED) Öğretmen Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde Mann Whitney U ve Spearman Brown Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda çocukların zorba kurban davranışları ve sosyal becerileriyle cinsiyet ve yaşları arasında anlamlı fark olduğu belirlenmiştir. Kız çocukların akademik destek becerileri, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin erkek çocuklardan daha yüksek olduğu, 6 yaşındaki çocukların arkadaşlık becerilerinin 5 yaşındaki çocuklara oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çocukların kurban-çocuk davranışları arttıkça sosyal becerilerden başlangıç becerilerinin arttığı, pasif zorba-çocuk davranışları arttıkça başlangıç becerileri, arkadaşlık becerileri, akademik destek becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin arttığı; zorba-çocuk davranışları arttıkça başlangıç becerileri, akademik destek becerileri, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinin arttığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":122285,"journal":{"name":"Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi","volume":"96 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126975195","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}