Bu çalışma, Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunların öğretmen görüşlerine göre tespit edilmesi amacı ile yapılmıştır. Yapılan bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenemoloji deseninden yararlanılmıştır. Araştırmaya Samsun ilinin bir ilçesindeki ilkokuldan 21 öğretmen dahil edilmiştir. Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunlar hakkında öğretmenlerin görüşleri alınırken amaçlı örnekleme yöntemlerinden, araştırma yapılacak olan gruba daha kolay ve hızlı ulaşılması nedeni ile uygun durum yöntemi kullanılmış, yarı yapılandırılmış açık uçlu soru formu kullanılarak veriler toplanmıştır. Bu formda öğretmenlere 5 soru sorulmuştur. Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunlar hakkında öğretmenlerin görüşleri betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Analizler sonucunda; öğretmenlerin, Covid 19 salgını sonrasında okulların tekrar açılmasına herhangi bir sebepten dolayı uzaktan eğitime katılamayan öğrencilerin başarısız olduğu düşüncesiyle olumlu baktığı ortaya çıkmıştır. Covid-19 pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin, arkadaşları ile uyum sağlamada, uzun süre arkadaşlarından ve öğretmenlerinden ayrı kaldıkları için arkadaşları ile iletişimlerinde ve aynı ortamı paylaşmada sorunlar yaşadıkları, sorunlarını çözmek için özellikle erkek öğrencilerin şiddete ve kaba sözlere başvurduğu ortaya çıkmıştır. Bunun yanında okuldan ve arkadaşlarından uzak kalan öğrencilerin birlerini özledikleri için mutlu oldukları da ortaya çıkmıştır. Covid-19 Pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin, özellikle veli desteği göremeyen ve uzaktan eğitime katılamayan öğrencilerin akademik uyumlarında başarısızlıklar ortaya çıkmıştır. Fakat uzaktan eğitime düzenli olarak katılan öğrencilerde akademik yönden bir uyumsuzluk görülmemiş, kısa zamanda derslere uyum sağladıkları ortaya çıkmıştır. Covid-19 Pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin okul kurallarına uyum sağlamada sorun yaşandığı ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi olarak da öğrencilerin evde kaldıkları sürede okul kültünü unutmuş olmaları, okula uyumlarını etkilediği görülmüştür. Bunun yanında bazı öğrencilerin ise okul kurallarına kısa sürede uyum sağladığı görülmüştür. Covid-19 pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin okula uyum sağlamalarında maske, mesafe ve, hijyen kurallarına uymada sorunlar yaşadığı, evde kaldıkları sürede teknolojinin fazla kullanılmasından kaynaklanan sorunlar yaşandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğrencilerin hantallaştığı ve çok çabuk hastalandıkları tespit edilmiştir.
{"title":"Covid 19 Salgını Sonrasında Öğrencilerin Okula Uyumlarında Karşılaşılan Sorunların Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi","authors":"Filiz Ünal","doi":"10.57135/jier.1103813","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1103813","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunların öğretmen görüşlerine göre tespit edilmesi amacı ile yapılmıştır. Yapılan bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenemoloji deseninden yararlanılmıştır. Araştırmaya Samsun ilinin bir ilçesindeki ilkokuldan 21 öğretmen dahil edilmiştir. Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunlar hakkında öğretmenlerin görüşleri alınırken amaçlı örnekleme yöntemlerinden, araştırma yapılacak olan gruba daha kolay ve hızlı ulaşılması nedeni ile uygun durum yöntemi kullanılmış, yarı yapılandırılmış açık uçlu soru formu kullanılarak veriler toplanmıştır. Bu formda öğretmenlere 5 soru sorulmuştur. Covid 19 salgını sonrasında öğrencilerin okula uyumlarında karşılaşılan sorunlar hakkında öğretmenlerin görüşleri betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Analizler sonucunda; öğretmenlerin, Covid 19 salgını sonrasında okulların tekrar açılmasına herhangi bir sebepten dolayı uzaktan eğitime katılamayan öğrencilerin başarısız olduğu düşüncesiyle olumlu baktığı ortaya çıkmıştır. Covid-19 pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin, arkadaşları ile uyum sağlamada, uzun süre arkadaşlarından ve öğretmenlerinden ayrı kaldıkları için arkadaşları ile iletişimlerinde ve aynı ortamı paylaşmada sorunlar yaşadıkları, sorunlarını çözmek için özellikle erkek öğrencilerin şiddete ve kaba sözlere başvurduğu ortaya çıkmıştır. Bunun yanında okuldan ve arkadaşlarından uzak kalan öğrencilerin birlerini özledikleri için mutlu oldukları da ortaya çıkmıştır. Covid-19 Pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin, özellikle veli desteği göremeyen ve uzaktan eğitime katılamayan öğrencilerin akademik uyumlarında başarısızlıklar ortaya çıkmıştır. Fakat uzaktan eğitime düzenli olarak katılan öğrencilerde akademik yönden bir uyumsuzluk görülmemiş, kısa zamanda derslere uyum sağladıkları ortaya çıkmıştır. Covid-19 Pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin okul kurallarına uyum sağlamada sorun yaşandığı ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi olarak da öğrencilerin evde kaldıkları sürede okul kültünü unutmuş olmaları, okula uyumlarını etkilediği görülmüştür. Bunun yanında bazı öğrencilerin ise okul kurallarına kısa sürede uyum sağladığı görülmüştür. Covid-19 pandemi sonrası okula başlayan öğrencilerin okula uyum sağlamalarında maske, mesafe ve, hijyen kurallarına uymada sorunlar yaşadığı, evde kaldıkları sürede teknolojinin fazla kullanılmasından kaynaklanan sorunlar yaşandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğrencilerin hantallaştığı ve çok çabuk hastalandıkları tespit edilmiştir.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"90 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127536919","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In this study, teacher opinions were taken about the availability of digital storytelling in preschool values education. 7 pre-school teachers participated in the study, which was a phenomenology from qualitative research patterns. A semi-structured interview form prepared by the researchers was used as a data collection tool. The data obtained from the interviews were analyzed by content analysis method. At the end of the analysis the themes such as "Supportive material effect of digital storytelling", "Disadvantages in the use of digital storytelling", "Comparison of digital storytelling with traditional education" were obtained. In addition results such as “digital storytelling contributes positively to preschoolers gaining values”, “students are interested in the fact that digital stories are audio and video compared to traditional education”, “inability to use materials in case of lack of technological devices necessary for the preparation and presentation of materials” were reached.
{"title":"Teacher Opinions on The Usability of Digital Stories in Pre-School Values Education","authors":"Ümmü Ataman, Fatih Balaman","doi":"10.57135/jier.1160170","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1160170","url":null,"abstract":"In this study, teacher opinions were taken about the availability of digital storytelling in preschool values education. 7 pre-school teachers participated in the study, which was a phenomenology from qualitative research patterns. A semi-structured interview form prepared by the researchers was used as a data collection tool. The data obtained from the interviews were analyzed by content analysis method. At the end of the analysis the themes such as \"Supportive material effect of digital storytelling\", \"Disadvantages in the use of digital storytelling\", \"Comparison of digital storytelling with traditional education\" were obtained. In addition results such as “digital storytelling contributes positively to preschoolers gaining values”, “students are interested in the fact that digital stories are audio and video compared to traditional education”, “inability to use materials in case of lack of technological devices necessary for the preparation and presentation of materials” were reached.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128744570","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Okul öncesi eğitim sürecinde yazı farkındalığına yönelik becerilerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi, çocukların okuma-yazmayı öğrenmedeki başarıları üzerinde oldukça önemli görülmektedir. Araştırmada okul öncesi eğitimde yazı farkındalığını kazandırmaya yönelik yapılan çalışmaların incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada çalışma grubu kolay ulaşılabilir durum örneklemi ve ölçüt örneklem yöntemlerine göre belirlenmiştir. Araştırmanın yapılacağı okullar kolay ulaşılabilir durum örneklemine göre Eskişehir İli merkez ilçelerinde bulunan bir bağımsız anaokulu ve bir ilkokulda anasınıfları olarak belirlenmiştir. Ölçüt örneklem yöntemine göre ise belirlenen okullarda görev yapan öğretmenlerin 5 yaş grubu öğretmeni olması ölçüt olarak belirlenmiş ve 12 okul öncesi öğretmeni araştırmaya katılmıştır. Araştırmada nitel araştırma veri toplama yöntemlerinden gözlem, görüşme ve doküman analizi yöntemleri kullanılmıştır. Sınıfların yazı farkındalığına yönelik kullanımının ve materyallerinin belirlenmesinde gözlem, öğretmenlerin hazırladıkları planların incelenmesinde doküman analizi ve öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik görüşlerinin belirlenmesinde görüşme yöntemi kullanılmıştır. Sınıfların yazı farkındalığına yönelik sahip olduğu özelliklerin belirlenmesinde gözlem yapılmış ve araştırmacılar tarafından geliştirilen gözlem formu kullanılmıştır. Öğretmenlerin Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak ayları olmak üzere aylık ve günlük planları alınmış ve yazı farkındalığına yönelik yapılan çalışmalar doküman olarak incelenmiştir. Öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik görüş ve önerileri yüz yüze görüşmeler yapılarak alınmıştır. Elde edilen veriler doküman haline getirilmiş ve araştırmanın alt amaçları doğrultusunda betimsel analiz yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda okul öncesi sınıflarda yazı farkındalığına yönelik birçok materyalin bulunduğu; bu materyallerin çocukların gelişimsel özelliklerine uygun olduğu; fakat sınıflarda uygun şekillerde konumlandırılmadığı gözlemlenmiştir. Okul öncesi öğretmenlerin planlarında en fazla bütünleştirilmiş etkinlikleri tercih ettikleri, bu etkinliklerde en fazla “Küçük kas kullanımı gerektiren hareketleri yapar.” kazanımına yer verdikleri tespit edilmiştir. Yapılan görüşmelerde ise öğretmenlerin yazı farkındalığını geliştirmeye yönelik çalışmalarında büyük grup etkinliklerini tercih ettikleri ve yazı farkındalığını geliştirmek için en fazla kalem tutma becerisinin kazandırılmasını ifade ettikleri görülmüştür. Öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik ise doğrudan ilgili kazanımlara değinmedikleri görülmüştür. Öğretmenler çoğunlukla okul öncesi dönemde yazı farkındalığının desteklenmesi gerektiğini ifade etmiş ve yazı farkındalığını desteklemeye yönelik dokuz farklı öneride bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar alan yazında tartışılmıştır.
{"title":"Okul Öncesi Eğitimde Yazı Farkındalığına Yönelik Çalışmaların İncelenmesi","authors":"Fatma Özge Benli̇, Büşra Demir, D. N. Bay","doi":"10.57135/jier.1143046","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1143046","url":null,"abstract":"Okul öncesi eğitim sürecinde yazı farkındalığına yönelik becerilerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi, çocukların okuma-yazmayı öğrenmedeki başarıları üzerinde oldukça önemli görülmektedir. Araştırmada okul öncesi eğitimde yazı farkındalığını kazandırmaya yönelik yapılan çalışmaların incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada çalışma grubu kolay ulaşılabilir durum örneklemi ve ölçüt örneklem yöntemlerine göre belirlenmiştir. Araştırmanın yapılacağı okullar kolay ulaşılabilir durum örneklemine göre Eskişehir İli merkez ilçelerinde bulunan bir bağımsız anaokulu ve bir ilkokulda anasınıfları olarak belirlenmiştir. Ölçüt örneklem yöntemine göre ise belirlenen okullarda görev yapan öğretmenlerin 5 yaş grubu öğretmeni olması ölçüt olarak belirlenmiş ve 12 okul öncesi öğretmeni araştırmaya katılmıştır. Araştırmada nitel araştırma veri toplama yöntemlerinden gözlem, görüşme ve doküman analizi yöntemleri kullanılmıştır. Sınıfların yazı farkındalığına yönelik kullanımının ve materyallerinin belirlenmesinde gözlem, öğretmenlerin hazırladıkları planların incelenmesinde doküman analizi ve öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik görüşlerinin belirlenmesinde görüşme yöntemi kullanılmıştır. Sınıfların yazı farkındalığına yönelik sahip olduğu özelliklerin belirlenmesinde gözlem yapılmış ve araştırmacılar tarafından geliştirilen gözlem formu kullanılmıştır. Öğretmenlerin Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak ayları olmak üzere aylık ve günlük planları alınmış ve yazı farkındalığına yönelik yapılan çalışmalar doküman olarak incelenmiştir. Öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik görüş ve önerileri yüz yüze görüşmeler yapılarak alınmıştır. Elde edilen veriler doküman haline getirilmiş ve araştırmanın alt amaçları doğrultusunda betimsel analiz yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda okul öncesi sınıflarda yazı farkındalığına yönelik birçok materyalin bulunduğu; bu materyallerin çocukların gelişimsel özelliklerine uygun olduğu; fakat sınıflarda uygun şekillerde konumlandırılmadığı gözlemlenmiştir. Okul öncesi öğretmenlerin planlarında en fazla bütünleştirilmiş etkinlikleri tercih ettikleri, bu etkinliklerde en fazla “Küçük kas kullanımı gerektiren hareketleri yapar.” kazanımına yer verdikleri tespit edilmiştir. Yapılan görüşmelerde ise öğretmenlerin yazı farkındalığını geliştirmeye yönelik çalışmalarında büyük grup etkinliklerini tercih ettikleri ve yazı farkındalığını geliştirmek için en fazla kalem tutma becerisinin kazandırılmasını ifade ettikleri görülmüştür. Öğretmenlerin yazı farkındalığına yönelik ise doğrudan ilgili kazanımlara değinmedikleri görülmüştür. Öğretmenler çoğunlukla okul öncesi dönemde yazı farkındalığının desteklenmesi gerektiğini ifade etmiş ve yazı farkındalığını desteklemeye yönelik dokuz farklı öneride bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar alan yazında tartışılmıştır.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131568298","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada 2000 – 2022 yılları arasında sosyal beceri eğitimi alanında yapılmış çalışmaların doküman analizi ile incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla sosyal beceri eğitimi alanında yapılmış makale, yüksek lisan tezi ve doktora tezleri incelenmiştir. Ulusal Tez Merkezi YÖKTEZ, Google Akademik, Science Direct ve Proquest tabanlarından ulaşılan 179 çalışma incelenmiştir. Bu çalışmalardan Türkiye’de yürütülenler kendi içinde ayrıca incelenmiştir. Çalışmalar amaç, yapıldığı yer, yayın yılı, yöntem, desen, yayın dili, uygulandığı popülasyon, örneklem büyüklüğü, uygulandığı kademe, türü, uygulama süresi ve ölçme araçları alt problemleri ile ele alınmıştır. Bu araştırma nitel araştırma modellerinden doküman incelemesi yöntemiyle yürütülmüştür. Bu yöntem ile elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. 179 çalışmaya ait veriler bir Excel dosyasında toplanmış, betimlenmiş, açıklanmış ve sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda daha çok program geliştirmek amacıyla yapıldığı, daha çok nicel yöntemin kullanıldığı, deneysel desen kullanıldığı, genellikle tipik gelişim gösteren bireylerle çalışıldığı, çalışmaların son yıllara doğru yoğunlaştığı, en çok okul öncesi kademesinde çalışma yapıldığı ve bu konuda en çok makale yayınlandığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Ayrıca Türkiye’de yürütülen çalışmaların büyük bir çoğunluğu Türkiye’nin üç büyük ilinde uygulandığı sonucuna varılmıştır.
{"title":"Sosyal Beceri Eğitimine Yönelik Çalışmaların İncelenmesi","authors":"Hatice Damla GÜR DÖRTOK, Mehmet Başaran","doi":"10.57135/jier.1150523","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1150523","url":null,"abstract":"Bu çalışmada 2000 – 2022 yılları arasında sosyal beceri eğitimi alanında yapılmış çalışmaların doküman analizi ile incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla sosyal beceri eğitimi alanında yapılmış makale, yüksek lisan tezi ve doktora tezleri incelenmiştir. Ulusal Tez Merkezi YÖKTEZ, Google Akademik, Science Direct ve Proquest tabanlarından ulaşılan 179 çalışma incelenmiştir. Bu çalışmalardan Türkiye’de yürütülenler kendi içinde ayrıca incelenmiştir. Çalışmalar amaç, yapıldığı yer, yayın yılı, yöntem, desen, yayın dili, uygulandığı popülasyon, örneklem büyüklüğü, uygulandığı kademe, türü, uygulama süresi ve ölçme araçları alt problemleri ile ele alınmıştır. Bu araştırma nitel araştırma modellerinden doküman incelemesi yöntemiyle yürütülmüştür. Bu yöntem ile elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. 179 çalışmaya ait veriler bir Excel dosyasında toplanmış, betimlenmiş, açıklanmış ve sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda daha çok program geliştirmek amacıyla yapıldığı, daha çok nicel yöntemin kullanıldığı, deneysel desen kullanıldığı, genellikle tipik gelişim gösteren bireylerle çalışıldığı, çalışmaların son yıllara doğru yoğunlaştığı, en çok okul öncesi kademesinde çalışma yapıldığı ve bu konuda en çok makale yayınlandığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Ayrıca Türkiye’de yürütülen çalışmaların büyük bir çoğunluğu Türkiye’nin üç büyük ilinde uygulandığı sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114437549","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mental health is the ability of a person to deal with daily challenges. Mental health of teacher is one of the key factors that can play a role of barrier in path of effective teaching. In this regard, a descriptive research was conducted to explore the mental health among male and female subject specialist teachers at Higher Secondary School level. Therefore, sample of 141 subject specialists, both male (79) and female (62), were selected from 35 Higher Secondary Schools of district Peshawar through proportionate stratified random sampling technique. A standardized Mental health checklist was used for the collection of data. The findings of the study revealed that both male and female teachers rarely suffer from mental problems and physical problems. Also, both the groups possessed better mental health. However, there is no significant difference between mental health of male and female teachers. According to findings of the study some recommendations are suggested.
{"title":"MENTAL HEALTH OF TEACHERS: A DESCRIPTIVE STUDY OF SUBJECT SPECIALISTS AT HIGHER SECONDARY LEVEL IN KHYBER PAKHTUNKHWA, PAKISTAN","authors":"R. Mehmood, Muhammad Inamullah, Mehmet Çerçi̇kaya","doi":"10.57135/jier.1127735","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1127735","url":null,"abstract":"Mental health is the ability of a person to deal with daily challenges. Mental health of teacher is one of the key factors that can play a role of barrier in path of effective teaching. In this regard, a descriptive research was conducted to explore the mental health among male and female subject specialist teachers at Higher Secondary School level. Therefore, sample of 141 subject specialists, both male (79) and female (62), were selected from 35 Higher Secondary Schools of district Peshawar through proportionate stratified random sampling technique. A standardized Mental health checklist was used for the collection of data. \u0000The findings of the study revealed that both male and female teachers rarely suffer from mental problems and physical problems. Also, both the groups possessed better mental health. However, there is no significant difference between mental health of male and female teachers. According to findings of the study some recommendations are suggested.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126359780","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Okul yaz tatilleri birçok öğrenci için mutlu ve kaygısız bir zaman olarak tanımlansa da düşük gelirli aileye sahip çocuklar için okul yaz tatilleri can sıkıntısı ve hareketsizlik anlamına gelebilmektedir. Kimi öğrenci okul yaz tatillerinde kampa veya kursa giderek, tatile giderek geçirirken kimi öğrenci kendilerinin veya başkalarının bahçesinde, işyerinde çalışarak, evlerinde televizyon izleyerek, internette gezinerek yaz tatillerini geçirebilmektedir. Bu araştırmada düşük ve yüksek gelirli anne babaların okul yaz tatillerine ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu araştırmada veriler düşük ve yüksek gelirli anne babalardan elde edilmiş, araştırma sonuçları bu verilere dayandırılmıştır. Bu amaçla yaşları 22 ile 64 arasında değişen 75 anne baba ile nitel görüşme yapılmıştır. Yapılan nitel görüşmelerin tematik analizi sonucunda ‘yapılan aktiviteler, yapılması arzu edilen aktiviteler, yaşanan öğrenme kayıpları’ temaları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda çocukların daha çok yaz tatillerinde televizyon izledikleri, internette gezindikleri, zamanlarını boşa harcadıkları anne babalar tarafından ifade edilmiştir. Anne babaların çocukların yaz aylarında öğrenme kaybı yaşadıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Düşük ve yüksek gelirli anne babaların çocuklarına farklı imkanlar sağlamak istedikleri, ancak düşük gelirli anne babaların bu imkanları sağlayamadıkları görülmüştür. Elde edilen bulgular çerçevesinde araştırmacılara ve yetkililere pratik öneriler sunulmuştur.
{"title":"Düşük ve Yüksek Gelirli Anne Babaların Okul Yaz Tatillerine İlişkin Görüşleri","authors":"Rifat Şen, Onur Esmergi̇l, Erkan Türkmen","doi":"10.57135/jier.1136998","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1136998","url":null,"abstract":"Okul yaz tatilleri birçok öğrenci için mutlu ve kaygısız bir zaman olarak tanımlansa da düşük gelirli aileye sahip çocuklar için okul yaz tatilleri can sıkıntısı ve hareketsizlik anlamına gelebilmektedir. Kimi öğrenci okul yaz tatillerinde kampa veya kursa giderek, tatile giderek geçirirken kimi öğrenci kendilerinin veya başkalarının bahçesinde, işyerinde çalışarak, evlerinde televizyon izleyerek, internette gezinerek yaz tatillerini geçirebilmektedir. Bu araştırmada düşük ve yüksek gelirli anne babaların okul yaz tatillerine ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu araştırmada veriler düşük ve yüksek gelirli anne babalardan elde edilmiş, araştırma sonuçları bu verilere dayandırılmıştır. Bu amaçla yaşları 22 ile 64 arasında değişen 75 anne baba ile nitel görüşme yapılmıştır. Yapılan nitel görüşmelerin tematik analizi sonucunda ‘yapılan aktiviteler, yapılması arzu edilen aktiviteler, yaşanan öğrenme kayıpları’ temaları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda çocukların daha çok yaz tatillerinde televizyon izledikleri, internette gezindikleri, zamanlarını boşa harcadıkları anne babalar tarafından ifade edilmiştir. Anne babaların çocukların yaz aylarında öğrenme kaybı yaşadıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Düşük ve yüksek gelirli anne babaların çocuklarına farklı imkanlar sağlamak istedikleri, ancak düşük gelirli anne babaların bu imkanları sağlayamadıkları görülmüştür. Elde edilen bulgular çerçevesinde araştırmacılara ve yetkililere pratik öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"118 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123218783","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmada Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin inceleme gezilerine yönelik görüşlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışmasına göre yürütülmüştür. Araştırma kapsamında elde edilen veriler Maxqda 12 programına veri olarak girilmiş ve veriler program üzerinden içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Kilis ilinde görev yapan 47 Sosyal Bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak standartlaştırılmış açık uçlu sorulardan oluşan öğretmen görüş formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin önemli bir bölümünün herhangi bir inceleme gezisi faaliyetinde bulunmadığı tespit edilmiştir. İnceleme gezisi faaliyetinde bulunan öğretmenlerin ise daha çok bir veya iki kez bu faaliyetleri gerçekleştirdiği, hiçbir öğretmenin beş ve üzerinde inceleme gezisi düzenlemediği ortaya konmuştur. Ayrıca inceleme gezisi gerçekleştiren öğretmenlerin ağırlıkta günübirlik geziler düzenledikleri, gezi esnasında daha çok anlatım yöntemini kullandıkları ve ağırlıklı olarak tarihi mekanların ve doğal ortamların bulunduğu yerleri tercih ettikleri sonuçlarına varılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin neredeyse tamamının lisans, hizmet içi veya seminer eğitimi döneminde inceleme gezilerine dönük herhangi bir eğitim almadıkları ve önemli bir çoğunluğunun inceleme gezisi gerçekleştirme konusunda kendisini yeterli görmediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte inceleme gezilerinin yaparak yaşayarak öğrenmeye uygun olma, kalıcılığı ve etkili öğrenmeyi sağlama, konuları somutlaştırma ve öğrenmeyi kolaylaştırma gibi niteliklerinden dolayı Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde gerekli olduğu öğretmenlerce dile getirilmiş ancak başta ekonomik ve bürokratik engeller olmak üzere birtakım engellerden dolayı inceleme gezilerinin yeteri kadar yapılamadığı vurgulanırken çeşitli çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
{"title":"Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin İnceleme Gezilerine Yönelik Görüşlerinin Değerlendirilmesi","authors":"Yılmaz Demi̇r","doi":"10.57135/jier.1089805","DOIUrl":"https://doi.org/10.57135/jier.1089805","url":null,"abstract":"Bu araştırmada Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin inceleme gezilerine yönelik görüşlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışmasına göre yürütülmüştür. Araştırma kapsamında elde edilen veriler Maxqda 12 programına veri olarak girilmiş ve veriler program üzerinden içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Kilis ilinde görev yapan 47 Sosyal Bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak standartlaştırılmış açık uçlu sorulardan oluşan öğretmen görüş formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin önemli bir bölümünün herhangi bir inceleme gezisi faaliyetinde bulunmadığı tespit edilmiştir. İnceleme gezisi faaliyetinde bulunan öğretmenlerin ise daha çok bir veya iki kez bu faaliyetleri gerçekleştirdiği, hiçbir öğretmenin beş ve üzerinde inceleme gezisi düzenlemediği ortaya konmuştur. Ayrıca inceleme gezisi gerçekleştiren öğretmenlerin ağırlıkta günübirlik geziler düzenledikleri, gezi esnasında daha çok anlatım yöntemini kullandıkları ve ağırlıklı olarak tarihi mekanların ve doğal ortamların bulunduğu yerleri tercih ettikleri sonuçlarına varılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin neredeyse tamamının lisans, hizmet içi veya seminer eğitimi döneminde inceleme gezilerine dönük herhangi bir eğitim almadıkları ve önemli bir çoğunluğunun inceleme gezisi gerçekleştirme konusunda kendisini yeterli görmediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte inceleme gezilerinin yaparak yaşayarak öğrenmeye uygun olma, kalıcılığı ve etkili öğrenmeyi sağlama, konuları somutlaştırma ve öğrenmeyi kolaylaştırma gibi niteliklerinden dolayı Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde gerekli olduğu öğretmenlerce dile getirilmiş ancak başta ekonomik ve bürokratik engeller olmak üzere birtakım engellerden dolayı inceleme gezilerinin yeteri kadar yapılamadığı vurgulanırken çeşitli çözüm önerilerinde bulunulmuştur.","PeriodicalId":148928,"journal":{"name":"Disiplinlerarası Eğitim Araştırmaları Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133143157","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：