Pub Date : 2022-06-23DOI: 10.34247/artukluakademi.1059824
Abdurrahman Yalçi̇
Birey, kendisinden önce düzenlenmiş olan bir dünyaya gözlerini açmaktadır. İçerisine doğulan toplum, gündelik etkileşimler sırasında ve aracılığıyla öğrenilmekte; ilk dönemden itibaren benlik bilinci de bu sürece bağlı olarak şekillenmektedir. Bilhassa rutin pratiklerin güven sağlayan yönü üzerinden gündelik hayatla ontolojik bir ilişki geliştirilmekte, pratik bilinç başkalarınca onanma temelinde kurgulanmaktadır. Bedeni ile etkileşim ağına dâhil olan birey, bir sunum gerçekleştirmekte ve beden politikasıyla ilişki içerisinde yaydığı izlenimi kontrol altında tutmak istemektedir. Bu çerçevede çalışmamız, gündelik pratiklerin bireyi kuşatıcı yönünü ve kimliğin kişilerarası boyutunu esas alarak sunumun kaçınılmaz oluşunu vurgulamaktadır. Böylelikle kimliğin ve ilişkili olarak pratik bilincin inşasında etkileşimin belirleyici yanını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Metodolojik yol gösterici kavram olarak etkileşime odaklanan araştırmamız, yine bu bağlam üzerinden bir kavram repertuvarı kullanmaktadır.
{"title":"Bir Sahne Olarak Gündelik Hayat: Benlik ve Başkaları","authors":"Abdurrahman Yalçi̇","doi":"10.34247/artukluakademi.1059824","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1059824","url":null,"abstract":"Birey, kendisinden önce düzenlenmiş olan bir dünyaya gözlerini açmaktadır. İçerisine doğulan toplum, gündelik etkileşimler sırasında ve aracılığıyla öğrenilmekte; ilk dönemden itibaren benlik bilinci de bu sürece bağlı olarak şekillenmektedir. Bilhassa rutin pratiklerin güven sağlayan yönü üzerinden gündelik hayatla ontolojik bir ilişki geliştirilmekte, pratik bilinç başkalarınca onanma temelinde kurgulanmaktadır. Bedeni ile etkileşim ağına dâhil olan birey, bir sunum gerçekleştirmekte ve beden politikasıyla ilişki içerisinde yaydığı izlenimi kontrol altında tutmak istemektedir. Bu çerçevede çalışmamız, gündelik pratiklerin bireyi kuşatıcı yönünü ve kimliğin kişilerarası boyutunu esas alarak sunumun kaçınılmaz oluşunu vurgulamaktadır. Böylelikle kimliğin ve ilişkili olarak pratik bilincin inşasında etkileşimin belirleyici yanını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Metodolojik yol gösterici kavram olarak etkileşime odaklanan araştırmamız, yine bu bağlam üzerinden bir kavram repertuvarı kullanmaktadır.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131289110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-23DOI: 10.34247/artukluakademi.1121554
Yusuf Baluken
Tarih boyunca Bingöl şehri civarında hüküm süren bazı hanedanlar kimi zaman kendi adlarına bu bölgedeki darphanelerde sikke kestirmişlerdir. Bingöl ve civarında bastırıldığı tespit edilen en eski sikke örnekleri Anadolu Selçuklu döneminin sonlarına tarihlenmektedir. Bunlar içerisinde bugün artık şehir merkezine yakın bir köy olan Samasur darphanesinde basılmış gümüş sikkelerin yanı sıra Bingöl ilinin kuzey ilçelerini arasında yer alan Kiğı darphanesinde bastırılmış sikkeler Anadolu Selçuklu hâkimiyetini gösteren en önemli kanıtlar arasında yer almıştır. Anadolu Selçuklu döneminde basılmış sikkeler III. Gıyaseddin Keyhüsrev, II. Mesud ve III. Alaeddin Keykubad dönemine aittir. Sonraki dönemlerde İlhanlı ve Osmanlı hâkimiyeti döneminde sadece Kiğı darphanesinin aktif olduğu görülmektedir. Anadolu’da Moğollara tabi oldukları bir dönemde basılmış bu sikkelerden günümüze ulaşanların çoğu özel koleksiyonlarda muhafaza edilmektedir. Bingöl il sınırları içerisinde yer alan bu iki darphanede basılmış sikkelerin özellikleri üzerlerindeki mevcut bilgilerin tarihi kaynaklarla da karşılaştırılarak konu edindiği bu çalışma sayesinde Anadolu Selçuklularının hâkimiyetleri bir şehir özelinde ve nümizmatik verileri ışığında işlenmiştir.
{"title":"Impressions About Coins Minted in Samasur and Kighi Mints in the Period of Anatolian Seljuks","authors":"Yusuf Baluken","doi":"10.34247/artukluakademi.1121554","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1121554","url":null,"abstract":"Tarih boyunca Bingöl şehri civarında hüküm süren bazı hanedanlar kimi zaman kendi adlarına bu bölgedeki darphanelerde sikke kestirmişlerdir. Bingöl ve civarında bastırıldığı tespit edilen en eski sikke örnekleri Anadolu Selçuklu döneminin sonlarına tarihlenmektedir. Bunlar içerisinde bugün artık şehir merkezine yakın bir köy olan Samasur darphanesinde basılmış gümüş sikkelerin yanı sıra Bingöl ilinin kuzey ilçelerini arasında yer alan Kiğı darphanesinde bastırılmış sikkeler Anadolu Selçuklu hâkimiyetini gösteren en önemli kanıtlar arasında yer almıştır. Anadolu Selçuklu döneminde basılmış sikkeler III. Gıyaseddin Keyhüsrev, II. Mesud ve III. Alaeddin Keykubad dönemine aittir. Sonraki dönemlerde İlhanlı ve Osmanlı hâkimiyeti döneminde sadece Kiğı darphanesinin aktif olduğu görülmektedir. Anadolu’da Moğollara tabi oldukları bir dönemde basılmış bu sikkelerden günümüze ulaşanların çoğu özel koleksiyonlarda muhafaza edilmektedir. Bingöl il sınırları içerisinde yer alan bu iki darphanede basılmış sikkelerin özellikleri üzerlerindeki mevcut bilgilerin tarihi kaynaklarla da karşılaştırılarak konu edindiği bu çalışma sayesinde Anadolu Selçuklularının hâkimiyetleri bir şehir özelinde ve nümizmatik verileri ışığında işlenmiştir.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127124449","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-22DOI: 10.34247/artukluakademi.1096586
Fatih Tiyek, Hilal Reyhanlıoğlu
Kur’an-ı Kerim, tarihin belirli bir kesitinde, indiği dönemin şartlarıyla mündemiç nazil olmuş bir kitaptır. Onun yerel motifler taşıması mesajlarının evrensel olmasına engel değildir. Bilakis yaşanmış olaylar ve durumlardan beslenmesi onun mesajlarını evrensel boyuta taşıyan unsurlardan biri olmuştur. Bu sayede iletmek istediği mesajların muhatap tarafından anlaşılması ve benimsenmesi çok daha olanaklı hale gelmiştir. Bu bağlamda nüzul döneminde bambaşka şartlarda gelen ayetler, Mushaf düzeninde bir araya geldiğinde farklı yorumlara açık hale gelmiştir. Örneğin belirli bir konudan bahsedilen bir pasaj sırasında bağlamsal unsurlar dahilinde ya da bağlamından tamamen ayrı başka bir konuya değinilebilmektedir. Ara cümle olarak nitelendirdiğimiz bu tür ayetlerin algılanması ve bu algıya binaen yorumlanması hususunda müfessirlerimiz arasında bazı görüş farklılıkları ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede çalışmamızın konusunu Kur’an’da ara cümle unsuru, bu ara cümlelerin müfessirler tarafından algılanma şekilleri ve bu algılamanın manaya tesiri oluşturmaktadır.
{"title":"Kur’an’-ı Kerîm’de Ara Cümle Olgusu ve Tefsire Etkisi","authors":"Fatih Tiyek, Hilal Reyhanlıoğlu","doi":"10.34247/artukluakademi.1096586","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1096586","url":null,"abstract":"Kur’an-ı Kerim, tarihin belirli bir kesitinde, indiği dönemin şartlarıyla mündemiç nazil olmuş bir kitaptır. Onun yerel motifler taşıması mesajlarının evrensel olmasına engel değildir. Bilakis yaşanmış olaylar ve durumlardan beslenmesi onun mesajlarını evrensel boyuta taşıyan unsurlardan biri olmuştur. Bu sayede iletmek istediği mesajların muhatap tarafından anlaşılması ve benimsenmesi çok daha olanaklı hale gelmiştir. Bu bağlamda nüzul döneminde bambaşka şartlarda gelen ayetler, Mushaf düzeninde bir araya geldiğinde farklı yorumlara açık hale gelmiştir. Örneğin belirli bir konudan bahsedilen bir pasaj sırasında bağlamsal unsurlar dahilinde ya da bağlamından tamamen ayrı başka bir konuya değinilebilmektedir. Ara cümle olarak nitelendirdiğimiz bu tür ayetlerin algılanması ve bu algıya binaen yorumlanması hususunda müfessirlerimiz arasında bazı görüş farklılıkları ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede çalışmamızın konusunu Kur’an’da ara cümle unsuru, bu ara cümlelerin müfessirler tarafından algılanma şekilleri ve bu algılamanın manaya tesiri oluşturmaktadır.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"78 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126250350","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-17DOI: 10.34247/artukluakademi.1001055
Handan YALVAÇ ARICI
Öz-değer bireyin kendisini ve yeteneklerini kabul etmesi, kendisine değer vermesi ve kendisi hakkında gerçekçi olabilmesini destekleyen önemli bir duygudur. Günümüzde geleneksel medya ve sosyal medyanın sunduğu hayatlar ve o hayatlara özenti artmakta özellikle fenomen olarak tanımlanan bireylerin ortaya koyduğu güzellik anlayışı ve maddi refah düzeyleri, makam, mevki, prestij gibi birçok unsur bireyleri kendi hayatlarıyla diğerlerinin hayatlarını mukayese yoluna götürmekte ve bireysel özgünlüklerini ve özgürlüklerini yoksunlaştırmaktadır. Öz-değerini fiziksel görünüş, akademik başarı, zenginlik, prestij gibi dış kaynaklara dayandıran kişilerin içsel bütünlüklerini koruyamadıkları ve bunalıma girdikleri görülmektedir. Buna mukabil öz-değerini içsel kaynaklarından alan kişilerin daha huzurlu yaşadıkları, olumsuzluklarda kendilerini değersiz görmedikleri ve olumsuz durumlarda problemlerin çözümüne odaklandıkları bilinmektedir. Araştırmalar öz-değer duygusu doğru inşa edildiğinde bireylerin kendilerine karşı daha objektif ve toleranslı olduklarını, sorunları daha kolay çözdüklerini göstermektedir. Din eğitimi bireyin dünya ve ahiretini planlamasına ve fıtri olarak sahip olduklarını doğru kullanmasına rehberlik etmektedir. Bu araştırmada öz-değer, öz-değerin sanallaşması, inşası ve öz-değer duygusunun inşasında din eğitiminin işlevselliği anlatılmaktadır.
{"title":"Functionality Of Religious Education In The Development Of The Sense Of Self-Worth","authors":"Handan YALVAÇ ARICI","doi":"10.34247/artukluakademi.1001055","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1001055","url":null,"abstract":"Öz-değer bireyin kendisini ve yeteneklerini kabul etmesi, kendisine değer vermesi ve kendisi hakkında gerçekçi olabilmesini destekleyen önemli bir duygudur. Günümüzde geleneksel medya ve sosyal medyanın sunduğu hayatlar ve o hayatlara özenti artmakta özellikle fenomen olarak tanımlanan bireylerin ortaya koyduğu güzellik anlayışı ve maddi refah düzeyleri, makam, mevki, prestij gibi birçok unsur bireyleri kendi hayatlarıyla diğerlerinin hayatlarını mukayese yoluna götürmekte ve bireysel özgünlüklerini ve özgürlüklerini yoksunlaştırmaktadır. Öz-değerini fiziksel görünüş, akademik başarı, zenginlik, prestij gibi dış kaynaklara dayandıran kişilerin içsel bütünlüklerini koruyamadıkları ve bunalıma girdikleri görülmektedir. Buna mukabil öz-değerini içsel kaynaklarından alan kişilerin daha huzurlu yaşadıkları, olumsuzluklarda kendilerini değersiz görmedikleri ve olumsuz durumlarda problemlerin çözümüne odaklandıkları bilinmektedir. Araştırmalar öz-değer duygusu doğru inşa edildiğinde bireylerin kendilerine karşı daha objektif ve toleranslı olduklarını, sorunları daha kolay çözdüklerini göstermektedir. Din eğitimi bireyin dünya ve ahiretini planlamasına ve fıtri olarak sahip olduklarını doğru kullanmasına rehberlik etmektedir. Bu araştırmada öz-değer, öz-değerin sanallaşması, inşası ve öz-değer duygusunun inşasında din eğitiminin işlevselliği anlatılmaktadır.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123180816","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-09DOI: 10.34247/artukluakademi.1085569
Muhammet Cevat Acar
Pozitif psikoloji ile gündeme gelen kavramlardan biri olan minnettarlık, birçok ruh sağlığı göstergesi ile ilişkilidir. Bir değer, tutum, duygu, kişilik yapısı ve davranış örüntüsü olarak tanımlanabilen minnettarlık ile ilgili özgün Türkçe bir ölçeğe rastlanamamıştır. Buna bağlı olarak da Likert tipi Türkçe Minnettarlık Ölçeği geliştirilmesi için bu çalışma yürütülmüştür. Araştırma verileri bir üniversitenin lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilerden toplanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi için 477; Açımlayıcı faktör analizi için 369 ve test tekrar test analizi için 24 olmak üzere toplam 870 veri kullanılmıştır. Ölçek geliştirilme sürecinde 5 uzmandan ölçek maddelerine ilişkin görüş alınmıştır. Uzman görüşlerinin ardından psikoloji lisans öğrencileri ile odak grup görüşmesi yapılmış ve 48 maddelik madde havuzu ile ilk uygulama ve Açımlayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Faktör analizi sonucunda madde yükleri düşük olan maddeler ölçekten çıkarılmış ve 26 madde ile birinci düzey doğrulayıcı faktör analizi için veri toplanmıştır. İlgili modelin test edilmesi sonucunda 3 madde daha ölçekten çıkarılmış ve 5 faktörlü 23 maddelik bir ölçek formu elde dilmiştir. İlgili maddelerin toplam varyansın % 45.75’ini açıkladığı görülmüştür. Ölçüt geçerliliği ve test tekrar test geçerliliği analizlerinde pozitif yönlü anlamlı ilişki görülmüştür. Ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı ise .855 olarak tespit edilmiştir.
{"title":"Minnettarlık Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması","authors":"Muhammet Cevat Acar","doi":"10.34247/artukluakademi.1085569","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1085569","url":null,"abstract":"Pozitif psikoloji ile gündeme gelen kavramlardan biri olan minnettarlık, birçok ruh sağlığı göstergesi ile ilişkilidir. Bir değer, tutum, duygu, kişilik yapısı ve davranış örüntüsü olarak tanımlanabilen minnettarlık ile ilgili özgün Türkçe bir ölçeğe rastlanamamıştır. Buna bağlı olarak da Likert tipi Türkçe Minnettarlık Ölçeği geliştirilmesi için bu çalışma yürütülmüştür. Araştırma verileri bir üniversitenin lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilerden toplanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi için 477; Açımlayıcı faktör analizi için 369 ve test tekrar test analizi için 24 olmak üzere toplam 870 veri kullanılmıştır. Ölçek geliştirilme sürecinde 5 uzmandan ölçek maddelerine ilişkin görüş alınmıştır. Uzman görüşlerinin ardından psikoloji lisans öğrencileri ile odak grup görüşmesi yapılmış ve 48 maddelik madde havuzu ile ilk uygulama ve Açımlayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Faktör analizi sonucunda madde yükleri düşük olan maddeler ölçekten çıkarılmış ve 26 madde ile birinci düzey doğrulayıcı faktör analizi için veri toplanmıştır. İlgili modelin test edilmesi sonucunda 3 madde daha ölçekten çıkarılmış ve 5 faktörlü 23 maddelik bir ölçek formu elde dilmiştir. İlgili maddelerin toplam varyansın % 45.75’ini açıkladığı görülmüştür. Ölçüt geçerliliği ve test tekrar test geçerliliği analizlerinde pozitif yönlü anlamlı ilişki görülmüştür. Ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı ise .855 olarak tespit edilmiştir.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131628945","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-31DOI: 10.34247/artukluakademi.1093609
Halide Rumeysa Küçüköner
Neo-gelenekselçi akımın önemli temsilcilerinden olan Timoty John Winter, İslam ve Hristiyanlık Politik-Teoloji Denemeleri isimli eserinde, Hristiyan ve İslam geleneklerini, her iki dinî gelenek açısından anlamlı olan kişi ve semboller üzerinden mukayese etmektedir. Bu açıdan eser, klasik, mukayeseli dinler tarihi kitaplarından farklıdır. Geniş bir konu seçkisiyle çalışma; dinler tarihi, İslam tarihi, İslam mezhepleri tarihi, din sosyolojisi ve tasavvuf alanında çalışan araştırmacılar için oldukça geniş ve değerli bir entelektüel tecrübe sunmaktadır.
{"title":"Timothy John Winter, İslam ve Hristiyanlık Politik-Teoloji Denemeleri, Tr. Onur Atalay, Etkileşim Yayınları, İstanbul, 2007, 270 p.","authors":"Halide Rumeysa Küçüköner","doi":"10.34247/artukluakademi.1093609","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1093609","url":null,"abstract":"Neo-gelenekselçi akımın önemli temsilcilerinden olan Timoty John Winter, İslam ve Hristiyanlık Politik-Teoloji Denemeleri isimli eserinde, Hristiyan ve İslam geleneklerini, her iki dinî gelenek açısından anlamlı olan kişi ve semboller üzerinden mukayese etmektedir. Bu açıdan eser, klasik, mukayeseli dinler tarihi kitaplarından farklıdır. Geniş bir konu seçkisiyle çalışma; dinler tarihi, İslam tarihi, İslam mezhepleri tarihi, din sosyolojisi ve tasavvuf alanında çalışan araştırmacılar için oldukça geniş ve değerli bir entelektüel tecrübe sunmaktadır.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116556607","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-31DOI: 10.34247/artukluakademi.1101883
Mustafa Yıldız
Çağdaş dönemde akıl, pozitivist, rasyonalist, natüralist vb. birtakım akımların tesiriyle neredeyse her konuda akıl, mutlak otorite kabul edilmiş ve tabir yerindeyse putlaştırılmıştır. Söz konusu fikri cereyanların gittikçe güçlendiği bu dönemde bilginin ayrıca keşf, ilham, basîret, feraset, mârifet ve yakîn gibi manevi yollarla da elde edilebileceğine dikkat çekmek gerekmektedir. Bu noktada tefsir ekolleri arasında işârî tefsir yönteminin bilgi temininde akla ilaveten yukarıda sözü edilen manevi yollara da müracaat ederek onları önemli bir referans kabul etmesi dikkat çekicidir. İşârî tefsir ekolünün bu yöntemi lehte ve aleyhte birçok görüşe sahne olmuştur. Son dönemlerde işârî tefsir ekolü hakkında bazı çalışmalara imza atıldığı gözlense de bunların sınırlı sayıda olduğu, dolayısıyla bu sahanın, alanında yetkin araştırmacıları beklediği belirtilmelidir.
{"title":"Kur’an’a İşârî Yaklaşımlar","authors":"Mustafa Yıldız","doi":"10.34247/artukluakademi.1101883","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1101883","url":null,"abstract":"Çağdaş dönemde akıl, pozitivist, rasyonalist, natüralist vb. birtakım akımların tesiriyle neredeyse her konuda akıl, mutlak otorite kabul edilmiş ve tabir yerindeyse putlaştırılmıştır. Söz konusu fikri cereyanların gittikçe güçlendiği bu dönemde bilginin ayrıca keşf, ilham, basîret, feraset, mârifet ve yakîn gibi manevi yollarla da elde edilebileceğine dikkat çekmek gerekmektedir. Bu noktada tefsir ekolleri arasında işârî tefsir yönteminin bilgi temininde akla ilaveten yukarıda sözü edilen manevi yollara da müracaat ederek onları önemli bir referans kabul etmesi dikkat çekicidir. İşârî tefsir ekolünün bu yöntemi lehte ve aleyhte birçok görüşe sahne olmuştur. Son dönemlerde işârî tefsir ekolü hakkında bazı çalışmalara imza atıldığı gözlense de bunların sınırlı sayıda olduğu, dolayısıyla bu sahanın, alanında yetkin araştırmacıları beklediği belirtilmelidir.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122378578","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-29DOI: 10.34247/artukluakademi.1085551
Mehmet Emin Efe
Emevi dönemi hitabeti, İslam edebiyat tarihinde önemli bir yer edinmektedir. Cahiliyye döneminde şiir kadar etkin olmasa da sosyal hayatla sıkı bir ilişkisi bulunan hitabet, İslam dinin gelişi ile ibadetlerin bir parçası haline gelmiştir. Sadru’l-İslam döneminde irtidat olayları ve iç çekişmelerden hitabet de nasibini almış, diğer edebi sanatlar gibi fazla ilgi görememiştir. Emevi dönemine gelindiğinde, devlet otoritesinin genel olarak sağlanması ve İslam devletinin topraklarının genişlemesi ile Müslümanlar, ilmi ve edebi çalışmalara ağırlık vermiş iken, hitabet de Kur’an-ı Kerim’in eşsiz belağatinden de istifade ederek doruk noktasına ulaşabilmiştir. Hitabetin bu dönemde sosyal hayatın her alanına dini bir kimlik ile girmesi bir yana, dönemin siyasi ve mezhepsel çekişmelerinin en etkin araçlarından olmayı başarmıştır. Cahiliyye, Sadru’l-İslam ve Emevi dönemi hitabetinin kısa bir şekilde ele alındığı bir çalışma ve ilk iki dönem hitabetinin ayrı bir şekilde ayrıntılı olarak ele alındığı çalışmalar mevcut iken, bu alandaki eksikliği tamamlama adına, çalışmamızda Emevi döneminde hitabet ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
{"title":"Emevî Döneminde Hitâbet","authors":"Mehmet Emin Efe","doi":"10.34247/artukluakademi.1085551","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1085551","url":null,"abstract":"Emevi dönemi hitabeti, İslam edebiyat tarihinde önemli bir yer edinmektedir. Cahiliyye döneminde şiir kadar etkin olmasa da sosyal hayatla sıkı bir ilişkisi bulunan hitabet, İslam dinin gelişi ile ibadetlerin bir parçası haline gelmiştir. Sadru’l-İslam döneminde irtidat olayları ve iç çekişmelerden hitabet de nasibini almış, diğer edebi sanatlar gibi fazla ilgi görememiştir. Emevi dönemine gelindiğinde, devlet otoritesinin genel olarak sağlanması ve İslam devletinin topraklarının genişlemesi ile Müslümanlar, ilmi ve edebi çalışmalara ağırlık vermiş iken, hitabet de Kur’an-ı Kerim’in eşsiz belağatinden de istifade ederek doruk noktasına ulaşabilmiştir. Hitabetin bu dönemde sosyal hayatın her alanına dini bir kimlik ile girmesi bir yana, dönemin siyasi ve mezhepsel çekişmelerinin en etkin araçlarından olmayı başarmıştır. Cahiliyye, Sadru’l-İslam ve Emevi dönemi hitabetinin kısa bir şekilde ele alındığı bir çalışma ve ilk iki dönem hitabetinin ayrı bir şekilde ayrıntılı olarak ele alındığı çalışmalar mevcut iken, bu alandaki eksikliği tamamlama adına, çalışmamızda Emevi döneminde hitabet ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130015170","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-19DOI: 10.34247/artukluakademi.1083808
Tuba Nur Umut, Nazan Yeşi̇lkaya
Modern sonrası dönemde evrim teorisi, insanı gelişim aşamasında ortaya çıkan formlardan bir forma indirgerken teknoloji, insanı “geliştirmeye açık” manipülasyon nesnesi kılmış, böylelikle rasyonel süjenin özel konumu sarsılmıştır. Anti-özcü yaklaşımlarda insan ile insan üretimi teknoloji arasındaki sınırların bulanıklaştığına dair düşünceler felsefi gündemde yer bulmuştur. Yeni teknolojilerin mümkün kıldığı transhümanist hareket, evrim sürecindeki insanın teknolojik müdahale ile geliştirilmesine ve insan olmanın ötesine giden yeni bir anlayışa kapı aralamıştır. Fakat transhümanizm, ortaya koyduğu ideallerin ahlaki sonuçlarına ilişkin yeterli bir soruşturmaya girişmemektedir. Bu çalışmada gelişen insan tasavvuru ile transhümanist düşüncede yapılan felsefi ve ahlâki değerlendirmeler arasındaki boşluklara dikkat çekilecek olup söz konusu düşüncenin hazırlıksız olduğu yeni durumda bu tasavvurların bizleri belli erdemler açısından hususen adalet açısından karşı karşıya bırakacağı sorunlara genel itibariyle işaret edilecektir. Makalede özellikle Ray Kurzweil, John Harris, Nick Bostrom gibi çağdaş düşünürlerce ortaya koyulan transhümanist söylemin, adil bir toplum ideali ortaya koymada yetersiz kaldığı yönündeki eleştiriler, felsefi bir çerçevede, biyo-iktidar ilişkileri de gözetilerek adalet erdemi üzerinden değerlendirilecektir.
{"title":"Transhümanizmde Adaleti Tesisin İmkanına İlişkin Bir Değerlendirme","authors":"Tuba Nur Umut, Nazan Yeşi̇lkaya","doi":"10.34247/artukluakademi.1083808","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1083808","url":null,"abstract":"Modern sonrası dönemde evrim teorisi, insanı gelişim aşamasında ortaya çıkan formlardan bir forma indirgerken teknoloji, insanı “geliştirmeye açık” manipülasyon nesnesi kılmış, böylelikle rasyonel süjenin özel konumu sarsılmıştır. Anti-özcü yaklaşımlarda insan ile insan üretimi teknoloji arasındaki sınırların bulanıklaştığına dair düşünceler felsefi gündemde yer bulmuştur. Yeni teknolojilerin mümkün kıldığı transhümanist hareket, evrim sürecindeki insanın teknolojik müdahale ile geliştirilmesine ve insan olmanın ötesine giden yeni bir anlayışa kapı aralamıştır. Fakat transhümanizm, ortaya koyduğu ideallerin ahlaki sonuçlarına ilişkin yeterli bir soruşturmaya girişmemektedir. Bu çalışmada gelişen insan tasavvuru ile transhümanist düşüncede yapılan felsefi ve ahlâki değerlendirmeler arasındaki boşluklara dikkat çekilecek olup söz konusu düşüncenin hazırlıksız olduğu yeni durumda bu tasavvurların bizleri belli erdemler açısından hususen adalet açısından karşı karşıya bırakacağı sorunlara genel itibariyle işaret edilecektir. Makalede özellikle Ray Kurzweil, John Harris, Nick Bostrom gibi çağdaş düşünürlerce ortaya koyulan transhümanist söylemin, adil bir toplum ideali ortaya koymada yetersiz kaldığı yönündeki eleştiriler, felsefi bir çerçevede, biyo-iktidar ilişkileri de gözetilerek adalet erdemi üzerinden değerlendirilecektir.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126981439","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-15DOI: 10.34247/artukluakademi.1069435
Rıfat Ablay
Kur’ân-ı Kerîm, İslâm dininin birinci, hadisler ise ikinci kaynağı kabul edilmektedir. Hadis mecmualarında kıraat ilmine dair birtakım rivâyetler mevcuttur. İlgili rivâyetler; Kur’ân’daki bir ayetin veya bir kelimenin eda keyfiyetine dair olduğu gibi Kur’ân okuma adabı, Kur’ân’ı öğretmek ve öğrenmeye dair de olabilmektedir. Bu rivâyetlerde geçen kıraat farklılıkları, hadis ilminin kaidelerine göre sahih, hasen veya zayıf olabilmektedir. Sahih kabul edilen bir hadis rivâyetindeki kıraat farklılığı, kıraat ilmi literatüründe de sahih kabul görülür. Ancak bazı rivâyetler hadis ilmi açısından sahih kabul edilmesine rağmen resm-i mushafa ters düştüğü için şâz kıraat kabul edilmektedir. Öte yandan hadislerde zayıf kabul edilen bir kıraat rivâyeti, kıraat ilmi açısından sahih kabul edilebilmektedir. Bu çalışmamızda kıraat ilmi usulüne göre sahih olan bir veçhin neden hadis kaynaklarında zayıf görüldüğü, hadis ilmi literatüründe sahih görülen bir hadisteki kıraat veçhinin kıraat ilmi literatüründe neden şâz veya merdut görüldüğü hususları üzerinde durulacaktır.
{"title":"The Significance and Evaluation of Hadiths Relating to The Science of Qiraat in Hadith Collections","authors":"Rıfat Ablay","doi":"10.34247/artukluakademi.1069435","DOIUrl":"https://doi.org/10.34247/artukluakademi.1069435","url":null,"abstract":"Kur’ân-ı Kerîm, İslâm dininin birinci, hadisler ise ikinci kaynağı kabul edilmektedir. Hadis mecmualarında kıraat ilmine dair birtakım rivâyetler mevcuttur. İlgili rivâyetler; Kur’ân’daki bir ayetin veya bir kelimenin eda keyfiyetine dair olduğu gibi Kur’ân okuma adabı, Kur’ân’ı öğretmek ve öğrenmeye dair de olabilmektedir. Bu rivâyetlerde geçen kıraat farklılıkları, hadis ilminin kaidelerine göre sahih, hasen veya zayıf olabilmektedir. Sahih kabul edilen bir hadis rivâyetindeki kıraat farklılığı, kıraat ilmi literatüründe de sahih kabul görülür. Ancak bazı rivâyetler hadis ilmi açısından sahih kabul edilmesine rağmen resm-i mushafa ters düştüğü için şâz kıraat kabul edilmektedir. Öte yandan hadislerde zayıf kabul edilen bir kıraat rivâyeti, kıraat ilmi açısından sahih kabul edilebilmektedir. Bu çalışmamızda kıraat ilmi usulüne göre sahih olan bir veçhin neden hadis kaynaklarında zayıf görüldüğü, hadis ilmi literatüründe sahih görülen bir hadisteki kıraat veçhinin kıraat ilmi literatüründe neden şâz veya merdut görüldüğü hususları üzerinde durulacaktır.","PeriodicalId":179102,"journal":{"name":"ARTUKLU AKADEMİ","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123991091","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}