Amaç: Bu çalışmada hemşirelik öğrencilerinin ahlaki sıkıntı deneyimlerini ortaya çıkarmak amaçlandı.Yöntem: Çalışma, hemşirelik öğrencilerinde ahlaki sıkıntıya yol açan durumları ortaya çıkarmak amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenolojik tasarımda yapıldı. Veriler tematik analiz kullanılarak analiz edildi.Bulgular: Çalışmada öğrencilerde ahlaki sıkıntıya neden olan durumlar, öğrencilerin duyguları, öğrenci tutumları ve davranışları olmak üzere üç tema belirlendi. Öğrencilerin sağlık profesyonellerinin hastalara ve akrabalarına karşı olumsuz tutum ve davranışlarına şahit olduklarında ahlaki sıkıntı yaşadıkları belirlendi.Sonuç: Çalışmanın bulguları hemşirelik öğrencilerinin teorik ve pratik eğitimlerinde sıklıkla ahlaki sıkıntı yaşadığını ortaya koymaktadır.
{"title":"HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNDE AHLAKİ SIKINTI: NİTEL BİR ÇALIŞMA","authors":"Şerif Yilmaz, Selin KESKİN KIZILTEPE","doi":"10.52831/kjhs.1065534","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1065534","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada hemşirelik öğrencilerinin ahlaki sıkıntı deneyimlerini ortaya çıkarmak amaçlandı.Yöntem: Çalışma, hemşirelik öğrencilerinde ahlaki sıkıntıya yol açan durumları ortaya çıkarmak amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenolojik tasarımda yapıldı. Veriler tematik analiz kullanılarak analiz edildi.Bulgular: Çalışmada öğrencilerde ahlaki sıkıntıya neden olan durumlar, öğrencilerin duyguları, öğrenci tutumları ve davranışları olmak üzere üç tema belirlendi. Öğrencilerin sağlık profesyonellerinin hastalara ve akrabalarına karşı olumsuz tutum ve davranışlarına şahit olduklarında ahlaki sıkıntı yaşadıkları belirlendi.Sonuç: Çalışmanın bulguları hemşirelik öğrencilerinin teorik ve pratik eğitimlerinde sıklıkla ahlaki sıkıntı yaşadığını ortaya koymaktadır.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"2015 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127666184","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde gebelerin COVID-19 mitlerine inanma durumlarını, COVID-19 anksiyete ve sağlık algısı düzeylerini belirlemek amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tipte planlandı. 473 gebe ile tamamlandı. Tanıtıcı Bilgi Formu, COVID-19 Anksiyete Ölçeği, Sağlık Algısı Ölçeği ve COVID-19 Pandemisi ile ilgili mitler formu kullanıldı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, One way anova testi, Bağımsız gruplarda t testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman korelasyon analizleri yapıldı.Bulgular: COVID-19 mitlerine inanma sayısı ortalaması ile COVID-19 anksiyete (r=0.093, p=0.042) ve Sağlık algısı (r=0.115, p=0.012) ölçekleri puan ortalamaları arasında ilişki bulundu. Yaş ve gebelik haftası ortalamaları ile COVID-19 mitlerine inanma sayısı ortalaması (p=0.000; p=0.004), COVID-19 anksiyete (p=0.000; p=0.006) ve Sağlık algısı (p=0.008; p=0.036) ölçekleri puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulundu. Plansız gebeliklerde mitlere inanma sayısı ortalaması (p=0.011) ve COVID-19 anksiyete ölçeği puan ortalaması (p=0.004) daha yüksekti.Sonuç: Gebelerde COVID-19 mitlerine inanma düzeyi, anksiyete ve sağlık algısı ile ilişkili bulunmuştur. Gebelik haftasının ilerlemesi, gebelik yaşının yükselmesiyle mitlere inanma, sağlık algısı ve anksiyete düzeyleri yükselmektedir. Planlı gebeliklerde mitlere inanma ve anksiyete düzeyleri daha düşüktür. Gebelerin mitlere inanma düzeyi bir yandan anksiyete düzeyini yükseltirken bir yandan da sağlık algısının yükselmesi ile sonuçlanmıştır.
{"title":"GEBELİKTE COVİD-19 MİTLERİNE İNANMA DURUMU İLE COVİD-19 ANKSİYETESİ VE SAĞLIK ALGISI DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Çiğdem GÜN KAKAŞÇI, Ayşegül Durmaz","doi":"10.52831/kjhs.1101468","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1101468","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde gebelerin COVID-19 mitlerine inanma durumlarını, COVID-19 anksiyete ve sağlık algısı düzeylerini belirlemek amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tipte planlandı. 473 gebe ile tamamlandı. Tanıtıcı Bilgi Formu, COVID-19 Anksiyete Ölçeği, Sağlık Algısı Ölçeği ve COVID-19 Pandemisi ile ilgili mitler formu kullanıldı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, One way anova testi, Bağımsız gruplarda t testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman korelasyon analizleri yapıldı.Bulgular: COVID-19 mitlerine inanma sayısı ortalaması ile COVID-19 anksiyete (r=0.093, p=0.042) ve Sağlık algısı (r=0.115, p=0.012) ölçekleri puan ortalamaları arasında ilişki bulundu. Yaş ve gebelik haftası ortalamaları ile COVID-19 mitlerine inanma sayısı ortalaması (p=0.000; p=0.004), COVID-19 anksiyete (p=0.000; p=0.006) ve Sağlık algısı (p=0.008; p=0.036) ölçekleri puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulundu. Plansız gebeliklerde mitlere inanma sayısı ortalaması (p=0.011) ve COVID-19 anksiyete ölçeği puan ortalaması (p=0.004) daha yüksekti.Sonuç: Gebelerde COVID-19 mitlerine inanma düzeyi, anksiyete ve sağlık algısı ile ilişkili bulunmuştur. Gebelik haftasının ilerlemesi, gebelik yaşının yükselmesiyle mitlere inanma, sağlık algısı ve anksiyete düzeyleri yükselmektedir. Planlı gebeliklerde mitlere inanma ve anksiyete düzeyleri daha düşüktür. Gebelerin mitlere inanma düzeyi bir yandan anksiyete düzeyini yükseltirken bir yandan da sağlık algısının yükselmesi ile sonuçlanmıştır.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125418214","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Adolescence can be defined as the period of the most stormy and conflicting experiences of human life. In this period, the individual is in a significant change and development in terms of physiological, social, cognitive, spiritual, moral, emotional, sexual, behavioral and relational aspects. While multidimensional changes provide advantages for adolescents, they also bring some disadvantages. Adolescents' bodily changes increase, conflicts related to positive or negative perceptions about body image and the potential to take risks increase, their level of engaging in conflicting interactions, experiencing intrapsychic and interpersonal conflicts, being more questioning, and being more fragile. It is also possible for adolescents under institutional care to experience conflicting interactions with role model care personnel or institutional structure. In this process, they may exhibit positive and negative social and problematic behaviors. Adolescents in institutional care may show maladaptive behaviors such as peer bullying, depression, substance use, dropout or truancy from school, not obeying the rules, and not fulfilling their individual responsibilities. In this process, communication with adolescents is important. The use of effective communication skills by institutional staff working with adolescents helps them cope with these conflicting interactions. In this study, effective communication skills for staff working with adolescents under institutional care were mentioned.
{"title":"COMMUNICATION WITH ADOLESCENTS UNDER INSTITUTIONAL CARE","authors":"Bulent Öngören, İshak Aydemir","doi":"10.52831/kjhs.1147354","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1147354","url":null,"abstract":"Adolescence can be defined as the period of the most stormy and conflicting experiences of human life. In this period, the individual is in a significant change and development in terms of physiological, social, cognitive, spiritual, moral, emotional, sexual, behavioral and relational aspects. While multidimensional changes provide advantages for adolescents, they also bring some disadvantages. Adolescents' bodily changes increase, conflicts related to positive or negative perceptions about body image and the potential to take risks increase, their level of engaging in conflicting interactions, experiencing intrapsychic and interpersonal conflicts, being more questioning, and being more fragile. It is also possible for adolescents under institutional care to experience conflicting interactions with role model care personnel or institutional structure. In this process, they may exhibit positive and negative social and problematic behaviors. Adolescents in institutional care may show maladaptive behaviors such as peer bullying, depression, substance use, dropout or truancy from school, not obeying the rules, and not fulfilling their individual responsibilities. In this process, communication with adolescents is important. The use of effective communication skills by institutional staff working with adolescents helps them cope with these conflicting interactions. In this study, effective communication skills for staff working with adolescents under institutional care were mentioned.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"103 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122428199","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırma, 18 yaş ve üzerindeki erkeklerin yakın ilişkilerinde şiddete ve evlilik dışı cinsel yakınlığa yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel türde yürütülen araştırmanın örneklemini 253 kişi oluşturmuştur. Araştırma verileri, Kişisel Bilgi Formu, Erkeğin Flörtte Şiddete Yönelik Tutum Ölçekleri ve Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeği ile Kasım 2021-Ocak 2022 tarihleri arasında çevrimiçi toplanmıştır. Katılımcıların tanımlayıcı özellikleri sayı, yüzde, ortalama olarak verilmiştir. Verilerin normallik dağılımını değerlendirmek için Kolmogorov-Smirnov testi yapılmıştır. Normallik analizi sonucu, bağımsız gruplarda t testi, Wilcoxon test, Mann-Whitney U test, Kruskal Wallis-H test ve Tek Yönlü Varyans testleri kullanılmıştır. Ölçekler arasındaki ilişki pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmada, katılımcılar Erkeğin Flörtte Uyguladığı Psikolojik Şiddete Yönelik Tutum Ölçeğinden 57.89±10.20 puan, Erkeğin Flörtte Uyguladığı Fiziksel Şiddete Yönelik Tutum Ölçeğinden 51.39±8.77 puan, Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeğinden 82.16±8.57 puan almışlardır. Erkeğin Flörtte Şiddete Yönelik Tutum Ölçekleri ile Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeği arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki görülmedi (p
{"title":"DETERMINATION OF ATTRIBUTES TO VIOLENCE AND EXTRAMARITAL SEXUAL INTENSITY AND AFFECTING FACTORS OF MEN AGE 18 AND OVER","authors":"Handan Eren, Şadiye Özcan","doi":"10.52831/kjhs.1122720","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1122720","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırma, 18 yaş ve üzerindeki erkeklerin yakın ilişkilerinde şiddete ve evlilik dışı cinsel yakınlığa yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. \u0000Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel türde yürütülen araştırmanın örneklemini 253 kişi oluşturmuştur. Araştırma verileri, Kişisel Bilgi Formu, Erkeğin Flörtte Şiddete Yönelik Tutum Ölçekleri ve Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeği ile Kasım 2021-Ocak 2022 tarihleri arasında çevrimiçi toplanmıştır. Katılımcıların tanımlayıcı özellikleri sayı, yüzde, ortalama olarak verilmiştir. Verilerin normallik dağılımını değerlendirmek için Kolmogorov-Smirnov testi yapılmıştır. Normallik analizi sonucu, bağımsız gruplarda t testi, Wilcoxon test, Mann-Whitney U test, Kruskal Wallis-H test ve Tek Yönlü Varyans testleri kullanılmıştır. Ölçekler arasındaki ilişki pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Araştırmada, katılımcılar Erkeğin Flörtte Uyguladığı Psikolojik Şiddete Yönelik Tutum Ölçeğinden 57.89±10.20 puan, Erkeğin Flörtte Uyguladığı Fiziksel Şiddete Yönelik Tutum Ölçeğinden 51.39±8.77 puan, Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeğinden 82.16±8.57 puan almışlardır. Erkeğin Flörtte Şiddete Yönelik Tutum Ölçekleri ile Evlilik Dışı Cinsel Yakınlığa Yönelik Tutum Ölçeği arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki görülmedi (p","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"122 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123712292","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: The aim of this study is to estimate the acceptance level of the COVID-19 vaccine, to evaluate the attitudes and thoughts towards the vaccine, and to evaluate the fear of contracting the disease before a COVID-19 vaccine that has completed the clinical stages and has been released to the market is applied. Method: The sample of the study included 155 volunteer patients who met the research criteria between October and December 2020. In order to obtain the data, a questionnaire prepared by the researchers in line with the literature and the Covid-19 Fear Scale were used. The statistical significance level was taken as p
{"title":"Evaluation of attitudes and thoughts towards the COVID-19 vaccine and fear of contracting the disease","authors":"Songül Güngör, D. Atik","doi":"10.52831/kjhs.1093351","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1093351","url":null,"abstract":"Objective: The aim of this study is to estimate the acceptance level of the COVID-19 vaccine, to evaluate the attitudes and thoughts towards the vaccine, and to evaluate the fear of contracting the disease before a COVID-19 vaccine that has completed the clinical stages and has been released to the market is applied. \u0000Method: The sample of the study included 155 volunteer patients who met the research criteria between October and December 2020. In order to obtain the data, a questionnaire prepared by the researchers in line with the literature and the Covid-19 Fear Scale were used. The statistical significance level was taken as p","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130534201","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: Number of pregnancy has a positive correlation with the development of lower limb venous insufficiency. We purpose to reveal the relation between the venous insufficiency in pregnancy and concomittant gestational features. Method: A retrospective analysis was performed using data collected from the database of our institution between January 2016-January 2021. 35 patients were included.The informations about age,in vitro fertilisation usage,polycystic ovary syndrome(PCOS),free T4 (fT4) and TSH levels,gestational diabetes mellitus(DM),other features and reports of Doppler ultrasound (USG) were investigated.Quantitative variables were analysed using Kolmogorov-Smirnov test.Relation between qualitative variables were analysed using x2 test.Descriptive statistics of qualitative variables were considered as mean±standard deviation,median (25-75 percentile), minimum-maximum.Descriptive statistics of quantitative variables were considered as frequency (%). p
{"title":"GEBELİKTE ALT EKSTREMİTE VENÖZ YETMEZLİĞİNİN ETYOLOJİK FAKTÖRLERİ","authors":"Hande Iştar, Burcu Kasap, Neşat Çullu, Burak Can Depboylu, Serkan Yazman, Gokhan Ilhan, Kadir Arslan, Mürüvvet Funda TETİK SARUHAN, Buğra Harmandar","doi":"10.52831/kjhs.1047838","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1047838","url":null,"abstract":"Objective: Number of pregnancy has a positive correlation with the development of lower limb venous insufficiency. We purpose to reveal the relation between the venous insufficiency in pregnancy and concomittant gestational features. \u0000Method: A retrospective analysis was performed using data collected from the database of our institution between January 2016-January 2021. 35 patients were included.The informations about age,in vitro fertilisation usage,polycystic ovary syndrome(PCOS),free T4 (fT4) and TSH levels,gestational diabetes mellitus(DM),other features and reports of Doppler ultrasound (USG) were investigated.Quantitative variables were analysed using Kolmogorov-Smirnov test.Relation between qualitative variables were analysed using x2 test.Descriptive statistics of qualitative variables were considered as mean±standard deviation,median (25-75 percentile), minimum-maximum.Descriptive statistics of quantitative variables were considered as frequency (%). p","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"29-32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126776401","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Oldukça karmaşık olan ve birçok değişkenden etkilenen ebeveynlik rolünü günümüzde etkileyen durumlardan biri de yaşadığımız pandemi sürecidir. Yapılan çalışmalar, pandemi döneminde gebelik ve doğum sonrası kadınların, yalnızlık duyguları, belirsizliğe bağlı stres ve sosyal destek eksikliği ve bilginin doğruluğu ile ilgili endişelerin eşlik ettiği yüksek oranlarda depresif belirti ve anksiyete yaşadığını göstermektedir. Bu araştırma ile annelerin COVID-19 korku düzeylerinin bebek bakım davranışları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel türde yürütülen araştırma Haziran–Aralık 2021 tarihleri arasında Google forms üzerinden online veri toplama yöntemi ile gerçekleştirildi. Araştırmanın örneklemi evreni bilinmeyen örnek büyüklüğü hesaplama formülü kullanılarak Open Epi programı hesaplama aracı ile hesaplandı (%90 Güven düzeyinde, %85 görülme sıklığı ve %5 yanılgı ile (n=138). Çalışmaya 0-6 ay arası çocuğa sahip olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 152 anne dahil edildi. Veri toplama araçları olarak, tanıtıcı özellikler soru formu, COVID-19 korkusu ölçeği, doğum sonu bağlanma ölçeği ve postpartum dönemde annelerin bebek bakımı ile ilgili obsesif ve kompulsif davranışları ölçeği kullanıldı. Bulgular: Annelerin yaş ortalaması 30.24±4.47’dir. Annelerin COVID-19 korku ölçeği puan ortalamaları 20.50±6.69, postpartum dönemde annelerin bebek bakımı ile ilgili obsesif ve kompulsif davranışları ölçek puan ortalamaları 30.40±7.99, doğum sonrası bağlanma ölçeği ölçek puan ortalamaları 9.90±8.15 olarak saptanmıştır. Annelerin COVID-19 geçirme durumu, pandemi sürecinde emzirmenin etkilenme durumu ile COVID-19 korkusu ölçek puan ortalaması arasında, gebeliğinde sağlık problemi yaşama durumu ile doğum sonu bağlanma ölçeği puan ortalaması arasında ve eğitim durumu ve çalışma durumu ile obsesif-kompulsif davranışları ölçek puan ortalaması arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Çalışma sonucunda ölçek puan ortalamalarına göre annelerin bağlanma düzeylerinin yüksek olduğu, orta düzey obsesif-kompülsif davranış sergiledikleri ve COVID-19 korku düzeylerinin orta düzeyde olduğu saptanmıştır.
{"title":"THE RELATIONSHIP BETWEEN MOTHERS' COVID-19 FEAR LEVELS AND BABY CARE BEHAVIORS","authors":"E. S. Çağan, Buse Alış, Aysun Ekşioğlu","doi":"10.52831/kjhs.1106665","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1106665","url":null,"abstract":"Amaç: Oldukça karmaşık olan ve birçok değişkenden etkilenen ebeveynlik rolünü günümüzde etkileyen durumlardan biri de yaşadığımız pandemi sürecidir. Yapılan çalışmalar, pandemi döneminde gebelik ve doğum sonrası kadınların, yalnızlık duyguları, belirsizliğe bağlı stres ve sosyal destek eksikliği ve bilginin doğruluğu ile ilgili endişelerin eşlik ettiği yüksek oranlarda depresif belirti ve anksiyete yaşadığını göstermektedir. Bu araştırma ile annelerin COVID-19 korku düzeylerinin bebek bakım davranışları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel türde yürütülen araştırma Haziran–Aralık 2021 tarihleri arasında Google forms üzerinden online veri toplama yöntemi ile gerçekleştirildi. Araştırmanın örneklemi evreni bilinmeyen örnek büyüklüğü hesaplama formülü kullanılarak Open Epi programı hesaplama aracı ile hesaplandı (%90 Güven düzeyinde, %85 görülme sıklığı ve %5 yanılgı ile (n=138). Çalışmaya 0-6 ay arası çocuğa sahip olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 152 anne dahil edildi. Veri toplama araçları olarak, tanıtıcı özellikler soru formu, COVID-19 korkusu ölçeği, doğum sonu bağlanma ölçeği ve postpartum dönemde annelerin bebek bakımı ile ilgili obsesif ve kompulsif davranışları ölçeği kullanıldı. \u0000Bulgular: Annelerin yaş ortalaması 30.24±4.47’dir. Annelerin COVID-19 korku ölçeği puan ortalamaları 20.50±6.69, postpartum dönemde annelerin bebek bakımı ile ilgili obsesif ve kompulsif davranışları ölçek puan ortalamaları 30.40±7.99, doğum sonrası bağlanma ölçeği ölçek puan ortalamaları 9.90±8.15 olarak saptanmıştır. Annelerin COVID-19 geçirme durumu, pandemi sürecinde emzirmenin etkilenme durumu ile COVID-19 korkusu ölçek puan ortalaması arasında, gebeliğinde sağlık problemi yaşama durumu ile doğum sonu bağlanma ölçeği puan ortalaması arasında ve eğitim durumu ve çalışma durumu ile obsesif-kompulsif davranışları ölçek puan ortalaması arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. \u0000Sonuç: Çalışma sonucunda ölçek puan ortalamalarına göre annelerin bağlanma düzeylerinin yüksek olduğu, orta düzey obsesif-kompülsif davranış sergiledikleri ve COVID-19 korku düzeylerinin orta düzeyde olduğu saptanmıştır.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132656808","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: This study was conducted to determine the dietary acid load of obese women and to examine the relationship between dietary acid load, anthropometric measurements, and quality-of-life. Method: 140 volunteer adult individuals with body mass index 30-0.05). PRAL score in obese smokers was higher than the PRAL score of obese non-smokers (p0.05). Conclusion: In this study, the dietary acid load increased with the increase in obesity. Smoking is another condition that increases dietary acid load. In addition, factors such as socioeconomic status and constipation also affect dietary acid load. Besides, as the obesity status of individuals increases, the quality-of-life decreases. Therefore, attention should be paid on assessing dietary acid load and weight control when planning nutritional therapy in obese individuals.
{"title":"OBEZ KADINLARDA YAŞAM KALİTESİ VE DİYET ASİT YÜKÜ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Nurefşan Konyaligil, Betül Çi̇çek, Tuba Tekin, Meltem ÜNLÜSAVURAN SÖNMEZ","doi":"10.52831/kjhs.1137880","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1137880","url":null,"abstract":"Objective: This study was conducted to determine the dietary acid load of obese women and to examine the relationship between dietary acid load, anthropometric measurements, and quality-of-life. \u0000Method: 140 volunteer adult individuals with body mass index 30-0.05). PRAL score in obese smokers was higher than the PRAL score of obese non-smokers (p0.05). \u0000Conclusion: In this study, the dietary acid load increased with the increase in obesity. Smoking is another condition that increases dietary acid load. In addition, factors such as socioeconomic status and constipation also affect dietary acid load. Besides, as the obesity status of individuals increases, the quality-of-life decreases. Therefore, attention should be paid on assessing dietary acid load and weight control when planning nutritional therapy in obese individuals.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115427102","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: This study was conducted to determine the effect of social support and spiritual well-being on posttraumatic growth in dialysis patients and their caregivers. Method: The population and sample of the research consisted of all dialysis patients (n=44) and their caregivers (n=44) who received inpatient or outpatient dialysis treatment at the Health Research and Application Center in the Department of Nephrology at Zonguldak Bulent Ecevit University between 13 July 2019 and 17 October 2019. The data were collected using the Multidimensional Scale of Perceived Social Support, the Spiritual Well-Being Scale, and the Posttraumatic Growth Inventory. Results: The results showed that there was a positive correlation between the posttraumatic growth, spiritual well-being and social support scores of the dialysis patients (p
{"title":"DİYALİZ HASTALARI VE BAKIM VERENLERİNDE SOSYAL DESTEK VE SPİRİTÜEL İYİ OLUŞUN TRAVMA SONRASI BÜYÜMEYE ETKİSİ","authors":"Canan Kömürcü, Ayşe Kuzu","doi":"10.52831/kjhs.1090841","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1090841","url":null,"abstract":"Objective: This study was conducted to determine the effect of social support and spiritual well-being on posttraumatic growth in dialysis patients and their caregivers. \u0000Method: The population and sample of the research consisted of all dialysis patients (n=44) and their caregivers (n=44) who received inpatient or outpatient dialysis treatment at the Health Research and Application Center in the Department of Nephrology at Zonguldak Bulent Ecevit University between 13 July 2019 and 17 October 2019. The data were collected using the Multidimensional Scale of Perceived Social Support, the Spiritual Well-Being Scale, and the Posttraumatic Growth Inventory. \u0000Results: The results showed that there was a positive correlation between the posttraumatic growth, spiritual well-being and social support scores of the dialysis patients (p","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129059744","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Salih Metin, F. Ekinci, Tuncay Taş, Tümay" RAY KUTLU
Objective: The aim of this study is to examine the depression, anxiety levels, and associated social, economic and cultural factors of Syrian refugees living in Turkey who had to migrate after the war in Syria, Methods: The sample of this observational study consisted of 254 healthy Syrin refugees between the age of 18-65, living in Yıldırım region of Bursa province of Turkey, who applied to the Yıldırım Migrant Health Center, and volunteered to participate in the study. The questionnaires were applied to the participants with face-to-face interview by the resercher who speaks Arabic, with the support of an interpreter when needed. The Immigrant Health Assessment Questionnaire, the Beck Depression Inventory (BDI), and the Beck Anxiety Inventory (BAI) were applied. Results: The depression and anxiety levels of the participants were high. The depression and anxiety levels of female participants were significantly higher than males. There was statistically significant and weak positive correlation between anxiety and depression levels and both the number of pregnancy and the number of miscarriages. The depression levels of the participants with substance dependence were significantly higher than that of participants with no history of substance dependence.
{"title":"The Living Conditions and Psychosocial Circumtances of Syrian Refugees Who Migrated from Their Country After War: The Example of Bursa City","authors":"Salih Metin, F. Ekinci, Tuncay Taş, Tümay\" RAY KUTLU","doi":"10.52831/kjhs.1142534","DOIUrl":"https://doi.org/10.52831/kjhs.1142534","url":null,"abstract":"Objective: The aim of this study is to examine the depression, anxiety levels, and associated social, economic and cultural factors of Syrian refugees living in Turkey who had to migrate after the war in Syria, \u0000Methods: The sample of this observational study consisted of 254 healthy Syrin refugees between the age of 18-65, living in Yıldırım region of Bursa province of Turkey, who applied to the Yıldırım Migrant Health Center, and volunteered to participate in the study. The questionnaires were applied to the participants with face-to-face interview by the resercher who speaks Arabic, with the support of an interpreter when needed. The Immigrant Health Assessment Questionnaire, the Beck Depression Inventory (BDI), and the Beck Anxiety Inventory (BAI) were applied. \u0000Results: The depression and anxiety levels of the participants were high. The depression and anxiety levels of female participants were significantly higher than males. There was statistically significant and weak positive correlation between anxiety and depression levels and both the number of pregnancy and the number of miscarriages. The depression levels of the participants with substance dependence were significantly higher than that of participants with no history of substance dependence.","PeriodicalId":212263,"journal":{"name":"Karya Journal of Health Science","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121141876","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：