Duygular örgütsel davranış alanının uzun yıllar ihmal edilen konularındandır. Okul yönetiminde duygular konusu da son yıllarda dikkat çeken konulardandır. Bu araştırmada Chen (2021) tarafından geliştirilen Okul Yöneticileri Duygu Envanteri’nin (OYDE) Türkiye’de görev yapan okul yöneticileri üzerinde Türkçe uyarlaması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yürütülmüştür. Araştırma Türkiye’nin çeşitli kamu okullarında görev yapan ve uygun örnekleme yöntemiyle seçilmiş 200 okul yöneticisi ile gerçekleştirilmiştir. Orijinali İngilizce olan ve 25 madde beş boyuttan oluşan envanter, her iki dile hâkim üç alan uzmanının görüşlerinden yararlanarak Türkçe’ ye çevrilmiştir. OYDE’nin yapı geçerliği Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ile güvenirliği ise Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı ile incelenmiştir. DFA sonuçları OYDE’nin orijinal formundaki gibi beş alt boyuttan oluştuğunu doğrulamıştır. Ancak kaygı boyutunda yer alan 16. madde yapılan analiz sonuçlarına göre çıkarılmıştır. Güvenirlik katsayıları ise OYDE’nin beş alt boyutunun da yüksek düzeyde güvenilir ölçümler ürettiğini ortaya koymuştur. Araştırma sonuçları Türkçe’ye uyarlanan OYDE’nin Türkiye bağlamında okul yöneticilerinin görev yaptıkları okulları ve okul yöneticiliği mesleğine yönelik duygularını değerlendirmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir sonuçlar üreten 24 madde ve beş alt boyuttan oluşan bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.
{"title":"School Administrators Emotion Inventory: The Study of Adaptation to Turkish, Validity and Reliability","authors":"S. Yildiz, Sibel Doğan, Sevda Katıtaş","doi":"10.33711/yyuefd.1242765","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1242765","url":null,"abstract":"Duygular örgütsel davranış alanının uzun yıllar ihmal edilen konularındandır. Okul yönetiminde duygular konusu da son yıllarda dikkat çeken konulardandır. Bu araştırmada Chen (2021) tarafından geliştirilen Okul Yöneticileri Duygu Envanteri’nin (OYDE) Türkiye’de görev yapan okul yöneticileri üzerinde Türkçe uyarlaması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yürütülmüştür. Araştırma Türkiye’nin çeşitli kamu okullarında görev yapan ve uygun örnekleme yöntemiyle seçilmiş 200 okul yöneticisi ile gerçekleştirilmiştir. Orijinali İngilizce olan ve 25 madde beş boyuttan oluşan envanter, her iki dile hâkim üç alan uzmanının görüşlerinden yararlanarak Türkçe’ ye çevrilmiştir. OYDE’nin yapı geçerliği Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ile güvenirliği ise Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı ile incelenmiştir. DFA sonuçları OYDE’nin orijinal formundaki gibi beş alt boyuttan oluştuğunu doğrulamıştır. Ancak kaygı boyutunda yer alan 16. madde yapılan analiz sonuçlarına göre çıkarılmıştır. Güvenirlik katsayıları ise OYDE’nin beş alt boyutunun da yüksek düzeyde güvenilir ölçümler ürettiğini ortaya koymuştur. Araştırma sonuçları Türkçe’ye uyarlanan OYDE’nin Türkiye bağlamında okul yöneticilerinin görev yaptıkları okulları ve okul yöneticiliği mesleğine yönelik duygularını değerlendirmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir sonuçlar üreten 24 madde ve beş alt boyuttan oluşan bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88614679","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
M. Ar, Serhan Sarioğlu, Bulut Demi̇r, Gokhan Yildiz
In the Central Exam of the High School Entrance System (known as LGS), which has been put into practice in Türkiye since 2018, it is aimed to measure the students' ability to transform the information they have learned into skills rather than simply remembering or memorizing them. In this context, the aim of the study is to analyze each of the 2021 central exam science questions prepared by the Ministry of National Education and to evaluate the questions in terms of scientific process skills in the 2018 science curriculum. Document analysis method, one of the qualitative research methods, was used as a method in the research. In this context, the questions of the science subtest of the 2021 central exam were examined by four academicians and six science teachers, who are experts in the field, who have studies on scientific process skills. Within the framework of expert opinions, the compatibility of the questions was evaluated according to the categorical compatibility criterion. According to the findings of the research, it was concluded that the 2021 central exam questions mostly focused on the scientific process skills of “inferring”, “interpreting data” and “defining variables”. According to this result, it was concluded that the central exam science test was not sufficient in terms of covering scientific process skills. In this context, it is thought that studies should be carried out to include more scientific process skills in the central exam questions, which is the transition application from primary education to secondary education, in line with the vision of our country's science curriculum.
{"title":"Examination of 2021 Turkish Central Exam Science Questions in Terms of Science Process Skills","authors":"M. Ar, Serhan Sarioğlu, Bulut Demi̇r, Gokhan Yildiz","doi":"10.33711/yyuefd.1178620","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1178620","url":null,"abstract":"In the Central Exam of the High School Entrance System (known as LGS), which has been put into practice in Türkiye since 2018, it is aimed to measure the students' ability to transform the information they have learned into skills rather than simply remembering or memorizing them. In this context, the aim of the study is to analyze each of the 2021 central exam science questions prepared by the Ministry of National Education and to evaluate the questions in terms of scientific process skills in the 2018 science curriculum. Document analysis method, one of the qualitative research methods, was used as a method in the research. In this context, the questions of the science subtest of the 2021 central exam were examined by four academicians and six science teachers, who are experts in the field, who have studies on scientific process skills. Within the framework of expert opinions, the compatibility of the questions was evaluated according to the categorical compatibility criterion. According to the findings of the research, it was concluded that the 2021 central exam questions mostly focused on the scientific process skills of “inferring”, “interpreting data” and “defining variables”. According to this result, it was concluded that the central exam science test was not sufficient in terms of covering scientific process skills. In this context, it is thought that studies should be carried out to include more scientific process skills in the central exam questions, which is the transition application from primary education to secondary education, in line with the vision of our country's science curriculum.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"40 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85935181","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Erken çocukluk dönemi, çocukların öğrenmeye özellikle yatkın oldukları ve yüksek duyarlılık gösterdikleri kritik dönemlerden biri olmakla birlikte erken müdahale uygulamalarının da temelini oluşturmaktadır. Ülkemizde erken müdahale hizmetlerinin verilmesine yönelik çalışmalar son yıllarda artış gösterse de yeterli olmadığı bilinmektedir. Bu araştırmanın amacı; 2018 yılında MEB tarafından geliştirilen ve 0-36 aylık özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara yönelik hazırlanan erken çocukluk özel eğitim öğretim programından faydalanan ebeveynlerin görüşlerini belirlemek, deneyimlerini ortaya çıkarmaktır. Olgubilim olarak desenlenen bu araştırmada; halen programdan yararlanan üç ebeveyn ile programdan ayrılmak zorunda kalan üç ebeveyn olmak üzere toplam altı ebeveynle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş ve görüşmeler olgubilim analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda ebeveynlerin erken müdahalenin önemi hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen ülkemizdeki erken müdahale programları hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıkları görülmektedir. Ebeveynler yararlanmış oldukları Erken Çocukluk Özel Öğretim programının olumlu yönleri olarak çocuklarının gelişim alanlarını desteklediklerini, gelişimi takip ettiklerini, ebeveyn- çocuk etkileşimini arttırarak evde kaliteli vakit geçirdiklerini belirtmiştir. Ancak bazı ebeveynler, pandemi koşulları, programın faydalı olmadıklarını düşünme gibi çeşitli sebeplerle programdan ayrılmıştır. Programın geliştirilmesi gereken yönleri ise verilen eğitim süresinin az olması, sürekliliğinin olmaması, materyal desteğinin olmaması ve eğitim sürecinde farklı disiplinlerden uzmanların yer almaması şeklinde belirtmiştir. Buradan yola çıkarak erken müdahale hizmetlerine yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.
{"title":"Early Childhood Special Education Curriculum for Individuals with Special Education (0-36 months): Examination of Parents' Experiences with the Program and Process","authors":"M. Özer, Ezgi Türkkent","doi":"10.33711/yyuefd.1184757","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1184757","url":null,"abstract":"Erken çocukluk dönemi, çocukların öğrenmeye özellikle yatkın oldukları ve yüksek duyarlılık gösterdikleri kritik dönemlerden biri olmakla birlikte erken müdahale uygulamalarının da temelini oluşturmaktadır. Ülkemizde erken müdahale hizmetlerinin verilmesine yönelik çalışmalar son yıllarda artış gösterse de yeterli olmadığı bilinmektedir. Bu araştırmanın amacı; 2018 yılında MEB tarafından geliştirilen ve 0-36 aylık özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara yönelik hazırlanan erken çocukluk özel eğitim öğretim programından faydalanan ebeveynlerin görüşlerini belirlemek, deneyimlerini ortaya çıkarmaktır. Olgubilim olarak desenlenen bu araştırmada; halen programdan yararlanan üç ebeveyn ile programdan ayrılmak zorunda kalan üç ebeveyn olmak üzere toplam altı ebeveynle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş ve görüşmeler olgubilim analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda ebeveynlerin erken müdahalenin önemi hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen ülkemizdeki erken müdahale programları hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıkları görülmektedir. Ebeveynler yararlanmış oldukları Erken Çocukluk Özel Öğretim programının olumlu yönleri olarak çocuklarının gelişim alanlarını desteklediklerini, gelişimi takip ettiklerini, ebeveyn- çocuk etkileşimini arttırarak evde kaliteli vakit geçirdiklerini belirtmiştir. Ancak bazı ebeveynler, pandemi koşulları, programın faydalı olmadıklarını düşünme gibi çeşitli sebeplerle programdan ayrılmıştır. Programın geliştirilmesi gereken yönleri ise verilen eğitim süresinin az olması, sürekliliğinin olmaması, materyal desteğinin olmaması ve eğitim sürecinde farklı disiplinlerden uzmanların yer almaması şeklinde belirtmiştir. Buradan yola çıkarak erken müdahale hizmetlerine yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"263 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76802333","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Araştırmanın amacı, özel yetenekli öğrencilerin STEM mesleklerine yönelik ilgilerinin bazı değişkenlere göre incelemektir. Bu amaca bağlı olarak araştırmada alan taraması yöntemi kullanılmıştır. Araştırma grubu bilim ve sanat merkezinde öğrenim görmekte toplam 58 öğrenciden meydana gelmiştir. Bu öğrencilerin 16 tanesi “destek eğitim programı”, 14 tanesi “bireysel yetenekleri fark ettirme programı”, 12 tanesi “özel yetenekleri geliştirme programı” ve 16 tanesi ise “proje üretimi ve yönetimi programı”nda bulunmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kier, Blanchard, Osborne ve Albert (2013) tarafından geliştirilen ve Koyunlu Ünlü, Dökme ve Ünlü (2016) tarafından Türkçeye uyarlanan “Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik Mesleklerine Yönelik İlgi Ölçeği” kullanılmıştır. İlgili ölçme aracından elde edilen veriler nicel veri analiz programı olan SPSS ile analiz edilmiştir. Veri toplama aracından elde edilen verilere göre, özel yetenekli öğrencilerin STEM mesleklerine yönelik ilgilerinde cinsiyet, program ve baba eğitim durumu değişkeninin anlamlı olduğu görülmüştür. STEM’in her bir harfi olan alt boyutlar kısmında ise cinsiyetin fen ve teknoloji alt boyutlarında, programın fen, teknoloji ve matematik alt boyutlarında ve anne eğitim durumunun fen ve teknoloji alt boyutlarında anlamlı farklılık oluşturduğu belirlenmiştir. Elde edilen verilere bağlı olarak sonuçlara ve ileride yürütülmesi planlanan çalışmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
{"title":"Examining the Interests of Gifted Students in STEM Professions According to Some Variables","authors":"H. Ayvacı, M. Küçük, Gürhan Bebek","doi":"10.33711/yyuefd.1122482","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1122482","url":null,"abstract":"Araştırmanın amacı, özel yetenekli öğrencilerin STEM mesleklerine yönelik ilgilerinin bazı değişkenlere göre incelemektir. Bu amaca bağlı olarak araştırmada alan taraması yöntemi kullanılmıştır. Araştırma grubu bilim ve sanat merkezinde öğrenim görmekte toplam 58 öğrenciden meydana gelmiştir. Bu öğrencilerin 16 tanesi “destek eğitim programı”, 14 tanesi “bireysel yetenekleri fark ettirme programı”, 12 tanesi “özel yetenekleri geliştirme programı” ve 16 tanesi ise “proje üretimi ve yönetimi programı”nda bulunmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kier, Blanchard, Osborne ve Albert (2013) tarafından geliştirilen ve Koyunlu Ünlü, Dökme ve Ünlü (2016) tarafından Türkçeye uyarlanan “Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik Mesleklerine Yönelik İlgi Ölçeği” kullanılmıştır. İlgili ölçme aracından elde edilen veriler nicel veri analiz programı olan SPSS ile analiz edilmiştir. Veri toplama aracından elde edilen verilere göre, özel yetenekli öğrencilerin STEM mesleklerine yönelik ilgilerinde cinsiyet, program ve baba eğitim durumu değişkeninin anlamlı olduğu görülmüştür. STEM’in her bir harfi olan alt boyutlar kısmında ise cinsiyetin fen ve teknoloji alt boyutlarında, programın fen, teknoloji ve matematik alt boyutlarında ve anne eğitim durumunun fen ve teknoloji alt boyutlarında anlamlı farklılık oluşturduğu belirlenmiştir. Elde edilen verilere bağlı olarak sonuçlara ve ileride yürütülmesi planlanan çalışmalara yönelik öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"22 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84769097","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrencilerin okula uyum ve okula hazır bulunuşluk düzeylerini cinsiyet, yaş ve okul öncesi eğitim alıp almama durumlarına göre değerlendirmektir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu İzmir ili Bornova ilçesindeki devlet ilkokullarında okuyan 362 ilkokul 1.sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada, öğrencilerin okula hazır bulunuşluklarını belirlemek amacıyla “İlkokula Hazır Bulunuşluk Ölçeği”, okula uyumlarını belirlemek amacıyla “Okula Uyum Ölçeği” ve demografik bilgileri belirlemek için kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmada verilerin analizi SPSS istatistik programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okula hazır bulunuşluk ve okula uyum düzeylerinde cinsiyete göre anlamlı fark bulunamamıştır. Okul öncesi eğitim alan ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okula uyumları ve okula hazır bulunuşlukları, okul öncesi eğitim almayan ilkokul 1. sınıf öğrencilerinden yüksek düzeydedir. 69-71 aylık ve 72 ay üzeri olan öğrencilerin okula uyum ve hazır bulunuşlukları, 60-68 aylık öğrencilerden yüksek bulunmuştur. 72 ay üzeri olan öğrencilerin okula uyum ve okula hazır bulunuşlukları 69-71 aylık öğrencilerden daha yüksek düzeydedir. Okula uyum ve okula hazır bulunuşluk arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur.
{"title":"İlkokul 1. Sınıf Öğrencilerinin Okula Uyum ve Okula Hazır Bulunuşluklarının Değerlendirilmesi","authors":"Gülçin KURTULUŞ ÇALIŞKAN, Tuncay Canbulat","doi":"10.33711/yyuefd.1114797","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1114797","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrencilerin okula uyum ve okula hazır bulunuşluk düzeylerini cinsiyet, yaş ve okul öncesi eğitim alıp almama durumlarına göre değerlendirmektir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu İzmir ili Bornova ilçesindeki devlet ilkokullarında okuyan 362 ilkokul 1.sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada, öğrencilerin okula hazır bulunuşluklarını belirlemek amacıyla “İlkokula Hazır Bulunuşluk Ölçeği”, okula uyumlarını belirlemek amacıyla “Okula Uyum Ölçeği” ve demografik bilgileri belirlemek için kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmada verilerin analizi SPSS istatistik programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okula hazır bulunuşluk ve okula uyum düzeylerinde cinsiyete göre anlamlı fark bulunamamıştır. Okul öncesi eğitim alan ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okula uyumları ve okula hazır bulunuşlukları, okul öncesi eğitim almayan ilkokul 1. sınıf öğrencilerinden yüksek düzeydedir. 69-71 aylık ve 72 ay üzeri olan öğrencilerin okula uyum ve hazır bulunuşlukları, 60-68 aylık öğrencilerden yüksek bulunmuştur. 72 ay üzeri olan öğrencilerin okula uyum ve okula hazır bulunuşlukları 69-71 aylık öğrencilerden daha yüksek düzeydedir. Okula uyum ve okula hazır bulunuşluk arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73920465","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Shyness appears as an important factor affecting teachers’, pre-service teachers’ and students’ performance and how teachers handle classroom management situations in the classroom environment. Thus, this study aims to bridge the gap in the research concerning teacher and student shyness and teachers’ classroom management strategies in the field of foreign language teaching and suggest new avenues for the investigation of the differences among teachers’ classroom management strategies in terms of teacher and student shyness. To achieve this goal, a sample consisting of 99 pre-service English teachers was requested to complete a survey measuring their shyness levels and their responses to hypothetical learners with different genders and shyness levels. The results suggested that pre-service English teachers’ high-powered strategy usage displayed a difference depending on student shyness, student gender, teacher gender, the interaction of student shyness and student gender and the interaction of student shyness and teacher shyness while social learning strategies indicated a significant difference depending on student shyness and the interaction of student shyness and student gender. A more detailed discussion of the findings and implications for teacher training and foreign language education were addressed in the article.
{"title":"Hizmet Öncesi Öğretmen ve Öğrenci Utangaçlığı: İngiliz Dili Eğitimi Bağlamı","authors":"Devrim Hol, Onat Küçük","doi":"10.33711/yyuefd.1118901","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1118901","url":null,"abstract":"Shyness appears as an important factor affecting teachers’, pre-service teachers’ and students’ performance and how teachers handle classroom management situations in the classroom environment. Thus, this study aims to bridge the gap in the research concerning teacher and student shyness and teachers’ classroom management strategies in the field of foreign language teaching and suggest new avenues for the investigation of the differences among teachers’ classroom management strategies in terms of teacher and student shyness. To achieve this goal, a sample consisting of 99 pre-service English teachers was requested to complete a survey measuring their shyness levels and their responses to hypothetical learners with different genders and shyness levels. The results suggested that pre-service English teachers’ high-powered strategy usage displayed a difference depending on student shyness, student gender, teacher gender, the interaction of student shyness and student gender and the interaction of student shyness and teacher shyness while social learning strategies indicated a significant difference depending on student shyness and the interaction of student shyness and student gender. A more detailed discussion of the findings and implications for teacher training and foreign language education were addressed in the article.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"31 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80794361","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı kapsamında yer verilen çevre eğitimi kazanımlarının merkezi sınavlar olan TEOG’da ve LGS’de sorgulanma durumu araştırılmıştır. Aynı zamanda, TEOG ve LGS sınavları kapsamında çevre eğitimine yönelik soruların yenilenmiş Bloom taksonomisine göre analizi de incelenmiştir. Araştırma, doküman analizi tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın veri kaynaklarını; 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı kazanımları, TEOG’un ve LGS’nin çevre eğitimi ile ilgili soruları oluşturmaktadır. Veriler, betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırmanın sonucunda; çevre eğitimi kazanımlarının uygulanan her TEOG sınavında en az bir soru ile sorgulandığı görülmektedir. Bununla birlikte çevre eğitimi kazanımlarının uygulanan her LGS sınavında en az beş soru ile sorgulandığı görülmektedir. Ayrıca sınavlarda sorulan soruların genellikle bilgi basamağı ile anlama basamağında yer aldığı tespit edilmiştir.
{"title":"TEOG ve LGS Sınavlarında Çevre Eğitimi Sorularının Sorgulanma Durumu ve Yenilenmiş Bloom Taksonomisine Göre Değerlendirilmesi","authors":"Adem Koç, Emine Kahraman","doi":"10.33711/yyuefd.1098855","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1098855","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı kapsamında yer verilen çevre eğitimi kazanımlarının merkezi sınavlar olan TEOG’da ve LGS’de sorgulanma durumu araştırılmıştır. Aynı zamanda, TEOG ve LGS sınavları kapsamında çevre eğitimine yönelik soruların yenilenmiş Bloom taksonomisine göre analizi de incelenmiştir. Araştırma, doküman analizi tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın veri kaynaklarını; 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı kazanımları, TEOG’un ve LGS’nin çevre eğitimi ile ilgili soruları oluşturmaktadır. Veriler, betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırmanın sonucunda; çevre eğitimi kazanımlarının uygulanan her TEOG sınavında en az bir soru ile sorgulandığı görülmektedir. Bununla birlikte çevre eğitimi kazanımlarının uygulanan her LGS sınavında en az beş soru ile sorgulandığı görülmektedir. Ayrıca sınavlarda sorulan soruların genellikle bilgi basamağı ile anlama basamağında yer aldığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"31 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79060033","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Teachers are one of the most important factors in the success of any educational institution. Many things may be done to create an atmosphere favorable to good teaching, but ultimately, it is the teachers who determine the success of a program, especially on atypical days like Covid-19 period. There is no exception to the fact that language teachers play a key part in the effective learning of a language, which cannot be overlooked. In countries such as Turkey, where language acquisition happens mostly in formal classroom settings and where teachers, as the major source of language input to students, have a direct influence on their learning, the connection between teachers and students must be given considerable attention. Therefore, the goal of this study was to evaluate the relationship between self-resilience and self-regulation, as well as self-resilience and teaching experience, with a focus on the pandemic period when certain courses were not yet offered face-to-face. Sixty language instructors were chosen as participants for this purpose. Two questionnaires were used to obtain answers from participants: the Effective Language Teacher (ELT) and the Teacher Self-Regulation Scale. As the first step in data analysis, the Kolmogorov-Smirnov test was used to determine the kind of variable distribution. The Pearson correlation test was then utilized to investigate the study hypotheses in order to determine whether or not they were supported. These experiments confirmed the relationship between self-resilience and self-regulation and also a link between self-resilience and teaching experience was identified. Female teachers reported better levels of self-regulation than their male colleagues.
{"title":"Covid-19 Pandemi sürecinde Yabancı Dil Öğretmenleri Arasında Öz-Dirençlik, Öz-Düzenleme ve Öğretmenlik Deneyimi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Parisa Yeganehpour","doi":"10.33711/yyuefd.1186670","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1186670","url":null,"abstract":"Teachers are one of the most important factors in the success of any educational institution. Many things may be done to create an atmosphere favorable to good teaching, but ultimately, it is the teachers who determine the success of a program, especially on atypical days like Covid-19 period. There is no exception to the fact that language teachers play a key part in the effective learning of a language, which cannot be overlooked. In countries such as Turkey, where language acquisition happens mostly in formal classroom settings and where teachers, as the major source of language input to students, have a direct influence on their learning, the connection between teachers and students must be given considerable attention. Therefore, the goal of this study was to evaluate the relationship between self-resilience and self-regulation, as well as self-resilience and teaching experience, with a focus on the pandemic period when certain courses were not yet offered face-to-face. Sixty language instructors were chosen as participants for this purpose. Two questionnaires were used to obtain answers from participants: the Effective Language Teacher (ELT) and the Teacher Self-Regulation Scale. As the first step in data analysis, the Kolmogorov-Smirnov test was used to determine the kind of variable distribution. The Pearson correlation test was then utilized to investigate the study hypotheses in order to determine whether or not they were supported. These experiments confirmed the relationship between self-resilience and self-regulation and also a link between self-resilience and teaching experience was identified. Female teachers reported better levels of self-regulation than their male colleagues.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76988208","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma ortaokul matematik öğretmen adaylarının dijital matematik oyunlarıyla ilgili farkındalıklarına odaklanılan bir olgubilim çalışmasıdır. Ölçüt örnekleme yöntemiyle belirlenen katılımcılar seçmeli bir ders kapsamında Scratch ile kodlama eğitimi almış ve Scratch ile matematiksel oyun tasarlamış olan on beş matematik öğretmen adayıdır. Araştırmanın verileri dijital matematik oyunlarının matematik eğitiminde kullanılmasıyla ilgili açık uçlu sorulardan oluşan bir test yardımıyla toplanmıştır. Araştırmanın verilerini katılımcı öğretmen adaylarının açık uçlu sorulara verdikleri yazılı cevaplar ve testteki sorulara yönelik gerçekleştirilen görüşmelerdeki ses kayıtları oluşturmaktadır. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları, katılımcı öğretmen adaylarının Scratch ile tasarlanan dijital oyunların matematik öğretiminde kullanılmasının faydaları ve sınırlılıkları ile ilgili bazı farkındalıklarının olduğunu göstermektedir.
{"title":"Prospective Mathematics Teachers’ Awareness About Digital Mathematics Games Designed with Scratch","authors":"Seher Avcu","doi":"10.33711/yyuefd.1178451","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1178451","url":null,"abstract":"Bu çalışma ortaokul matematik öğretmen adaylarının dijital matematik oyunlarıyla ilgili farkındalıklarına odaklanılan bir olgubilim çalışmasıdır. Ölçüt örnekleme yöntemiyle belirlenen katılımcılar seçmeli bir ders kapsamında Scratch ile kodlama eğitimi almış ve Scratch ile matematiksel oyun tasarlamış olan on beş matematik öğretmen adayıdır. Araştırmanın verileri dijital matematik oyunlarının matematik eğitiminde kullanılmasıyla ilgili açık uçlu sorulardan oluşan bir test yardımıyla toplanmıştır. Araştırmanın verilerini katılımcı öğretmen adaylarının açık uçlu sorulara verdikleri yazılı cevaplar ve testteki sorulara yönelik gerçekleştirilen görüşmelerdeki ses kayıtları oluşturmaktadır. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları, katılımcı öğretmen adaylarının Scratch ile tasarlanan dijital oyunların matematik öğretiminde kullanılmasının faydaları ve sınırlılıkları ile ilgili bazı farkındalıklarının olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84720424","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada üstün yetenekli bireylere ilişkin Türkçe eğitimi alanında yapılmış lisansüstü tezlerin betimsel içerik analizi yöntemi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda YÖK veri tabanında erişim izni olan araştırmalar çeşitli anahtar kelimeler kullanılarak taranmış, tarama sonucunda üstün yetenekli bireylerle Türkçe eğitimi alanında gerçekleştirilen toplam 24 teze ulaşılmıştır. Araştırmalar çeşitli değişkenler açısından değerlendirilmiştir. İnceleme sonucunda lisansüstü tezlerde sıklıkla tercih edilen beceri alanlarının okuma ve yazma olduğu, diğer beceri alanlarına yönelik çalışmaların yapılmadığı belirlenmiştir. İncelenen tezlerin gerçekleştirildiği anabilim dalına göre en fazla tezin Türkçe eğitimi alanında yapıldığı görülmüştür. Yöntemleri açısından değerlendirildiğinde ise nitel, nicel ve deneysel yöntemlerin hemen hemen eşit sayıda tercih edildiği görülürken karma yöntemin diğer yöntemlere göre daha az tercih edildiği tespit edilmiştir. Benimsenen yönteme uygun olarak tasarlanan çeşitli müdahale programlarının olduğu ve müdahalelerin olumlu katkılar sunduğu görülmüştür. Diğer taraftan üstün yetenekli ve normal gelişim gösteren bireyleri çalışma grubuna dâhil eden tezlerin sonuçları incelendiğinde ise üstün yetenekli bireylerin araştırmaların birçoğunda daha başarılı olduğuna ulaşılmıştır.
{"title":"Türkçe Eğitimi Alanında Üstün Yetenekli Öğrencilerle Yapılan Lisansüstü Tezlerin İncelenmesi","authors":"Ali Kirci, Mustafa Ceylan","doi":"10.33711/yyuefd.1104741","DOIUrl":"https://doi.org/10.33711/yyuefd.1104741","url":null,"abstract":"Bu çalışmada üstün yetenekli bireylere ilişkin Türkçe eğitimi alanında yapılmış lisansüstü tezlerin betimsel içerik analizi yöntemi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda YÖK veri tabanında erişim izni olan araştırmalar çeşitli anahtar kelimeler kullanılarak taranmış, tarama sonucunda üstün yetenekli bireylerle Türkçe eğitimi alanında gerçekleştirilen toplam 24 teze ulaşılmıştır. Araştırmalar çeşitli değişkenler açısından değerlendirilmiştir. İnceleme sonucunda lisansüstü tezlerde sıklıkla tercih edilen beceri alanlarının okuma ve yazma olduğu, diğer beceri alanlarına yönelik çalışmaların yapılmadığı belirlenmiştir. İncelenen tezlerin gerçekleştirildiği anabilim dalına göre en fazla tezin Türkçe eğitimi alanında yapıldığı görülmüştür. Yöntemleri açısından değerlendirildiğinde ise nitel, nicel ve deneysel yöntemlerin hemen hemen eşit sayıda tercih edildiği görülürken karma yöntemin diğer yöntemlere göre daha az tercih edildiği tespit edilmiştir. Benimsenen yönteme uygun olarak tasarlanan çeşitli müdahale programlarının olduğu ve müdahalelerin olumlu katkılar sunduğu görülmüştür. Diğer taraftan üstün yetenekli ve normal gelişim gösteren bireyleri çalışma grubuna dâhil eden tezlerin sonuçları incelendiğinde ise üstün yetenekli bireylerin araştırmaların birçoğunda daha başarılı olduğuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":23699,"journal":{"name":"Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89131109","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}