Anlaşmazlık insan evladının günlük yaşamında sık-sık karşılaşılan bir durum olduğundan bu sorunu çözmek için geliştirilen yöntemler de toplumdan-topluma farklıklar göstermekle beraber birçok ortak yönlere malikler. Anlaşmazlıkları çözmek için özellikle gençlerin büyüklerin tavsiyelerine ve yönlendirmelerine kulak vermesi Türk toplumları için olağan bir durum iken bu sürecin kurumsallaşması ise Batı ülkelerinde başlamıştır. Günümüz dünyasında arabuluculuk anlaşmazlıkların alternatif çözüm yöntemi olarak genellikte gönüllü başvuru yapılan bir kurumsal yapıdır. Çalışma kapsamında çeşitli Türkçe, Azerbaycanca, Rusça, İngilizce dillerinde olan kaynaklardan yararlanarak arabuluculukla ilgili kavramsal çerçeve, arabuluculuk çeşitleri, arabuluculuğun kısa tarihi ve Azerbaycan’da bu konularda yapılan uygulamalar incelendi. Azerbaycan’da bu arabuluculukla ilgili Rusya imparatorluğuna ve SSCB’ye katılmadan önceki dönemlerde bazı uygulamalar yapılmış ve bu uygulamalar son yıllarda ise bu konuda daha sistemli ve kurumsallaşmış uygulamalar başlandı.
Bu makale Karadeniz Teknik Üniversitesi, Adalet Bakanlığı ve Şiddetle Mücadele Vakfı işbirliği ile gerçekleştirilen “Uluslararası Katılımlı İnsan Hakları Ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirme Yolu Olarak Türkiye’de Sosyal Arabuluculuk Çalıştayı”nda sunulan aynı başlıklı bildirimiz temel alınarak hazırlanmıştır.
{"title":"SOSYAL ARABULUCULUK VE UYGULAMA ALANLARI","authors":"Günel ASADOVA, Farrukh RAHİMLİ","doi":"10.58646/bengi.1232335","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1232335","url":null,"abstract":"Anlaşmazlık insan evladının günlük yaşamında sık-sık karşılaşılan bir durum olduğundan bu sorunu çözmek için geliştirilen yöntemler de toplumdan-topluma farklıklar göstermekle beraber birçok ortak yönlere malikler. Anlaşmazlıkları çözmek için özellikle gençlerin büyüklerin tavsiyelerine ve yönlendirmelerine kulak vermesi Türk toplumları için olağan bir durum iken bu sürecin kurumsallaşması ise Batı ülkelerinde başlamıştır. Günümüz dünyasında arabuluculuk anlaşmazlıkların alternatif çözüm yöntemi olarak genellikte gönüllü başvuru yapılan bir kurumsal yapıdır. Çalışma kapsamında çeşitli Türkçe, Azerbaycanca, Rusça, İngilizce dillerinde olan kaynaklardan yararlanarak arabuluculukla ilgili kavramsal çerçeve, arabuluculuk çeşitleri, arabuluculuğun kısa tarihi ve Azerbaycan’da bu konularda yapılan uygulamalar incelendi. Azerbaycan’da bu arabuluculukla ilgili Rusya imparatorluğuna ve SSCB’ye katılmadan önceki dönemlerde bazı uygulamalar yapılmış ve bu uygulamalar son yıllarda ise bu konuda daha sistemli ve kurumsallaşmış uygulamalar başlandı. 
 Bu makale Karadeniz Teknik Üniversitesi, Adalet Bakanlığı ve Şiddetle Mücadele Vakfı işbirliği ile gerçekleştirilen “Uluslararası Katılımlı İnsan Hakları Ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirme Yolu Olarak Türkiye’de Sosyal Arabuluculuk Çalıştayı”nda sunulan aynı başlıklı bildirimiz temel alınarak hazırlanmıştır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135959100","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Trabzon, geçmişten günümüze çok sayıda şairin yetiştiği yegâne şehirlerden biridir. Bu şairlerin bir kısmı divan edebiyatı bir kısmı halk edebiyatı ve bir kısmı da modern edebiyat bünyesinde şiirlerini icra etmişlerdir. Özellikle Osmanlı döneminde, bazı Trabzonlu şairler dönemin şiir anlayışı sebebiyle şiirlerinde sık sık Arapça, Farsça kelimelere ve terkiplere başvurmuşlardır. Cumhuriyet dönemine doğru gidildikçe, özellikle millî edebiyat anlayışı ile şiirler yazılsa da şairler şiirlerinde yer yer Arapça kelimelere yer vermişlerdir. Günümüzde ise belli başlı şairler, şiirlerinde Arapça unsurlar bulundurmaktadır. Bu unsurlar Arapça isim, fiil ve eklerden, sıfat ve tamlamalardan oluşmaktadır. Bu çalışmada şiirlerinde Arapça unsurlar tespit edilen Trabzonlu şairlerin öncelikle biyografileri verilmiş daha sonra örnek dizeler doğrultusunda şiirlerindeki Arapça kelimeler, tamlamalar ve diğer unsurlar değerlendirilmiştir. Söz konusu şairlerin biyografileri ve şiirleri literatür taraması ile çeşitli kaynaklardan temin edilmiş Arapça kelimelerin anlamları Türkçe ve Arapça sözlükler kullanılarak açıklanmıştır.
{"title":"Examples To Arabıc Elements In The Poems Of The Poets Of Trabzon","authors":"İbrahim ÜNALAN","doi":"10.58646/bengi.1349677","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1349677","url":null,"abstract":"Trabzon, geçmişten günümüze çok sayıda şairin yetiştiği yegâne şehirlerden biridir. Bu şairlerin bir kısmı divan edebiyatı bir kısmı halk edebiyatı ve bir kısmı da modern edebiyat bünyesinde şiirlerini icra etmişlerdir. Özellikle Osmanlı döneminde, bazı Trabzonlu şairler dönemin şiir anlayışı sebebiyle şiirlerinde sık sık Arapça, Farsça kelimelere ve terkiplere başvurmuşlardır. Cumhuriyet dönemine doğru gidildikçe, özellikle millî edebiyat anlayışı ile şiirler yazılsa da şairler şiirlerinde yer yer Arapça kelimelere yer vermişlerdir. Günümüzde ise belli başlı şairler, şiirlerinde Arapça unsurlar bulundurmaktadır. Bu unsurlar Arapça isim, fiil ve eklerden, sıfat ve tamlamalardan oluşmaktadır. Bu çalışmada şiirlerinde Arapça unsurlar tespit edilen Trabzonlu şairlerin öncelikle biyografileri verilmiş daha sonra örnek dizeler doğrultusunda şiirlerindeki Arapça kelimeler, tamlamalar ve diğer unsurlar değerlendirilmiştir. Söz konusu şairlerin biyografileri ve şiirleri literatür taraması ile çeşitli kaynaklardan temin edilmiş Arapça kelimelerin anlamları Türkçe ve Arapça sözlükler kullanılarak açıklanmıştır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135959850","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Müzecilik günümüzde, geleneksel ve çağdaş olarak ikiye ayrılmaktadır. Geleneksel müzelerin sanata, kültüre ve bilime dair bilgileri belgeleyerek koruma, sergileme fonksiyonunu üstlendiği, obje merkezli içe dönük bir yapı teşkil ettiği görülmüştür. Fakat çağdaş müzecilik ile birlikte kurumun işlev ve fonksiyonları yeni bir misyon kazanmış, eserlerin depolandığı ve sergilendiği mekân olmaktan çıkmıştır. Obje merkezli değil, ziyaretçiye dönük tasarımlarla kurgulanmıştır.
Adnan Menderes Demokrasi Müzesi, 1950-1960 yılları arasında Başbakanlık yapan Adnan Menderes’in hayatını anlatan çağdaş, interaktif ve pedogojik bir özellik taşımaktadır. Yönetsel, mekânsal ve tasarımı ile dikkat çekmekte duyumsal, etkileşimci içerik, rehberlik hizmetleri, canlandırmaları, ses görüntü efektleri ile ziyaretçi çeşitliliğini artırmakta ve farklı yaş gruplarına hitap etmektedir. Sergi mekânları, sergileme yöntemleri, koleksiyonları ile ziyaretçileri öznelliğe davet etmekte ve adeta menderes deseni oluşturan bina zemini ile gerçeklik perdesi aralamaktadır. Ayrıca hikâyesinin de mekân ve bina ile özdeşleştiği görülmektedir.
Çalışma kapsamında; obje, mekân ve ziyaretçiyi bütünleşik bir yaklaşımla bir araya getiren, teoriye ve pratiğe yönelik köklü değişimleri içerisinde barındıran müessesenin; dış mekânı, restoranı, satış birimleri, ziyaretçiyi içerinin konseptine hazırlayan geçiş mekânı, iç mekânı, iç mekânın bölümleri, karşılama mekânı, sergi mekânı, çok amaçlı salonu, kütüphanesi ele alınacak, yapılan etkinlikler, basın haberleri, akademik toplantılar ve yayınlar sıcak intibahlar bölümünde değerlendirilecektir.
Bu çalışmanın amacı, depolama yöntemlerinin kullanıldığı geleneksel anlayıştan farklı olarak, çağdaş mimari örneklemi oluşturan mekânın tasarımını, sergi yöntemini, içeriklerini, ziyaretçinin sosyalleşmesini sağlayan tesislerini araştırma ortamı kapsamında analiz etmek, kurulacak olan çağdaş müzelere de modern yaklaşımlarıyla fikir sağlayacak bir kaynak oluşturmaktır.
{"title":"ÇAĞDAŞ ÖRNEKLER İÇERİSİNDE: ADNAN MENDERES DEMOKRASİ MÜZESİ","authors":"Bircan KAYACAN","doi":"10.58646/bengi.1340987","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1340987","url":null,"abstract":"Müzecilik günümüzde, geleneksel ve çağdaş olarak ikiye ayrılmaktadır. Geleneksel müzelerin sanata, kültüre ve bilime dair bilgileri belgeleyerek koruma, sergileme fonksiyonunu üstlendiği, obje merkezli içe dönük bir yapı teşkil ettiği görülmüştür. Fakat çağdaş müzecilik ile birlikte kurumun işlev ve fonksiyonları yeni bir misyon kazanmış, eserlerin depolandığı ve sergilendiği mekân olmaktan çıkmıştır. Obje merkezli değil, ziyaretçiye dönük tasarımlarla kurgulanmıştır. 
 Adnan Menderes Demokrasi Müzesi, 1950-1960 yılları arasında Başbakanlık yapan Adnan Menderes’in hayatını anlatan çağdaş, interaktif ve pedogojik bir özellik taşımaktadır. Yönetsel, mekânsal ve tasarımı ile dikkat çekmekte duyumsal, etkileşimci içerik, rehberlik hizmetleri, canlandırmaları, ses görüntü efektleri ile ziyaretçi çeşitliliğini artırmakta ve farklı yaş gruplarına hitap etmektedir. Sergi mekânları, sergileme yöntemleri, koleksiyonları ile ziyaretçileri öznelliğe davet etmekte ve adeta menderes deseni oluşturan bina zemini ile gerçeklik perdesi aralamaktadır. Ayrıca hikâyesinin de mekân ve bina ile özdeşleştiği görülmektedir. 
 Çalışma kapsamında; obje, mekân ve ziyaretçiyi bütünleşik bir yaklaşımla bir araya getiren, teoriye ve pratiğe yönelik köklü değişimleri içerisinde barındıran müessesenin; dış mekânı, restoranı, satış birimleri, ziyaretçiyi içerinin konseptine hazırlayan geçiş mekânı, iç mekânı, iç mekânın bölümleri, karşılama mekânı, sergi mekânı, çok amaçlı salonu, kütüphanesi ele alınacak, yapılan etkinlikler, basın haberleri, akademik toplantılar ve yayınlar sıcak intibahlar bölümünde değerlendirilecektir. 
 Bu çalışmanın amacı, depolama yöntemlerinin kullanıldığı geleneksel anlayıştan farklı olarak, çağdaş mimari örneklemi oluşturan mekânın tasarımını, sergi yöntemini, içeriklerini, ziyaretçinin sosyalleşmesini sağlayan tesislerini araştırma ortamı kapsamında analiz etmek, kurulacak olan çağdaş müzelere de modern yaklaşımlarıyla fikir sağlayacak bir kaynak oluşturmaktır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135958276","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dede Korkut Kitabı’ndaki sekizinci boy Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’dur. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da en eskisi tarihin derinliklerine uzanan birçok tarihi-destani-efsanevi-mitolojik tabaka bulunmaktadır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da tarihi-coğrafi-edebi-kültürel olarak başlıca iki tabaka bulunmaktadır: Alt Tabaka ve Üst Tabaka. Alt Tabaka En Eski Devirler Tabakası, İskit/Saka-Hun-Kanglı-Usun Tabakası, Göktürk-Türgiş Tabakası, Oğuz Tabakası’ndan oluşmaktadır. Basat tipi Oğuzların/Türklerin binlerce yıllık gelişim sürecinin bir yansımasıdır. Bir insan ile bir ruhun birleşmesinden oluşan Tepegöz, eski Türk inanışları ve Şamanizm ile yakından ilgilidir. Binlerce yıl öncesinden gelen, kökeni eski Türk kamlarının/şamanlarının kötü ruhlarla mücadelesini anlatan mit, inanış ve efsaneler (Tepegöz), tarihi süreç içerisinde kuşaktan kuşağa aktarımlarda, eski Türklerdeki aslan tarafından büyütülen çocuk hakkındaki efsane (Arslan Çocuk Hikâyesi) ile kaynaşmış, bu kaynaşma da Basat adlı bir kahramana ve Dede Korkut Oğuzlarına uyarlanmış, böylece altyapısında birçok mit, inanış, efsane ve tabakayı bünyesinde barındıran Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy ortaya çıkmıştır. Bu kaynaşmaların tam olarak gerçekleşmemesi nedeniyle Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da bazı çelişkiler ve tutarsızlıklar vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un, İskit/Saka-Hun-Kanglı-Usun dönemine uzanan bir alt tabakası vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un antik Grek/Yunan anlatılarıyla olan benzerlikleri bu boyun tarihin derinliklerine uzanan tarihi-destani-efsanevi-mitolojik köklerinin olduğunu göstermektedir. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un bir alt tabakası Göktürk-Türgiş dönemiyle ilgilidir. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un, Oğuz dönemine uzanan bir alt tabakası vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un Yekegöz adlı Türkmenistan varyantının ve rivayet şeklindeki İğdir adlı varyantının olması, boyda Karadağ’ın geçmesi, ayrıca anlatının birçok Türk halklarında ve başka milletlerde de görülmesi, bu boyun tarihi köklerinin Oğuzlar’ın Orta Asya’da bulundukları 10.-11. yüzyıllardan daha eski bir tarihe ait olduğunu göstermektedir: Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un en üst tabakası sonraki dönemlerle ilgilidir. Bu çalışmada Dede Korkut’taki Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un tarihi incelenmiştir.
德德-科尔库特》一书中的第八个故事是巴萨特杀死特佩戈兹的故事。在《巴萨特-特佩戈兹的厄尔杜尔-库尔德男孩》中,有许多历史-史诗-传说-神话层,其中最古老的可以追溯到历史深处。Basat Tepegöz'ü Slayed Boy》主要有两个历史-地理-文学-文化层:下层和上层。下层由最古老时期层、斯基泰/萨卡-洪-康里-乌孙层、格克图尔克-图尔吉斯层和奥古斯层组成。巴萨特类型反映了奥古斯人/土尔扈特人数千年的发展过程。特佩戈兹是人与精灵的结合体,与古代土耳其信仰和萨满教密切相关。神话、信仰和传说(Tepegöz)起源于几千年前,讲述了古代土耳其卡姆/沙曼人与邪灵的斗争,在历史进程中与古代土耳其人狮子抚养孩子的传说(Arslan Çocuk Hikâyesi)在代代相传中融合,这种融合被改编成一个名叫巴萨特和德德-科尔库特-奥古斯的英雄,因此出现了《巴萨特男孩杀死特佩戈兹》,它包含了许多神话、信仰、传说和层次。由于这些融合没有完全实现,《杀死特佩戈兹的男孩》中存在一些矛盾和不一致之处。Basat Tepegöz'ü Killed Boy 的底层可以追溯到斯基泰/萨卡-匈奴-康里-乌孙(Scythian/Saka-Hun-Kangli-Usun)时期。Basat Tepegöz'ü 被杀男孩 "与古希腊/希腊叙事的相似之处表明,这个男孩的历史-轶事-传说-神话根源可追溯到历史深处。Basat Tepegöz'u Slayed Boy 的一个分支与 Göktürk-Türgish 时期有关。Basat Tepegöz'u Slayed Boy 的一个分支可以追溯到奥古斯时期。在叙事形式上,有一个土库曼斯坦的变体叫 Yekegöz,还有一个变体叫 Igdir,故事中提到了 Karadağ,而且在许多突厥人和其他民族中也能看到这种叙事,这些都表明这个部落的历史根源要早于 10-11 世纪奥古斯人在中亚的时期:Basat Killed Tepegöz'u 该部落的顶层与后期有关。本研究分析了 Dede Korkut 地区巴萨特-特佩戈兹(Basat Tepegöz'u)杀死男孩的历史。
{"title":"The History Of Basat Tepegoz'u Oldurdugu Boy","authors":"Dursun Can EYÜBOĞLU","doi":"10.58646/bengi.1210691","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1210691","url":null,"abstract":"Dede Korkut Kitabı’ndaki sekizinci boy Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’dur. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da en eskisi tarihin derinliklerine uzanan birçok tarihi-destani-efsanevi-mitolojik tabaka bulunmaktadır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da tarihi-coğrafi-edebi-kültürel olarak başlıca iki tabaka bulunmaktadır: Alt Tabaka ve Üst Tabaka. Alt Tabaka En Eski Devirler Tabakası, İskit/Saka-Hun-Kanglı-Usun Tabakası, Göktürk-Türgiş Tabakası, Oğuz Tabakası’ndan oluşmaktadır. Basat tipi Oğuzların/Türklerin binlerce yıllık gelişim sürecinin bir yansımasıdır. Bir insan ile bir ruhun birleşmesinden oluşan Tepegöz, eski Türk inanışları ve Şamanizm ile yakından ilgilidir. Binlerce yıl öncesinden gelen, kökeni eski Türk kamlarının/şamanlarının kötü ruhlarla mücadelesini anlatan mit, inanış ve efsaneler (Tepegöz), tarihi süreç içerisinde kuşaktan kuşağa aktarımlarda, eski Türklerdeki aslan tarafından büyütülen çocuk hakkındaki efsane (Arslan Çocuk Hikâyesi) ile kaynaşmış, bu kaynaşma da Basat adlı bir kahramana ve Dede Korkut Oğuzlarına uyarlanmış, böylece altyapısında birçok mit, inanış, efsane ve tabakayı bünyesinde barındıran Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy ortaya çıkmıştır. Bu kaynaşmaların tam olarak gerçekleşmemesi nedeniyle Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’da bazı çelişkiler ve tutarsızlıklar vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un, İskit/Saka-Hun-Kanglı-Usun dönemine uzanan bir alt tabakası vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un antik Grek/Yunan anlatılarıyla olan benzerlikleri bu boyun tarihin derinliklerine uzanan tarihi-destani-efsanevi-mitolojik köklerinin olduğunu göstermektedir. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un bir alt tabakası Göktürk-Türgiş dönemiyle ilgilidir. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un, Oğuz dönemine uzanan bir alt tabakası vardır. Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un Yekegöz adlı Türkmenistan varyantının ve rivayet şeklindeki İğdir adlı varyantının olması, boyda Karadağ’ın geçmesi, ayrıca anlatının birçok Türk halklarında ve başka milletlerde de görülmesi, bu boyun tarihi köklerinin Oğuzlar’ın Orta Asya’da bulundukları 10.-11. yüzyıllardan daha eski bir tarihe ait olduğunu göstermektedir: Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un en üst tabakası sonraki dönemlerle ilgilidir. Bu çalışmada Dede Korkut’taki Basat Tepegöz’ü Öldürdüğü Boy’un tarihi incelenmiştir.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135958275","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
XX. Yüzyılın en önemli icadı olan uçak, savaş stratejisine yönelik taktik ve operatif anlayışı değiştiren en önemli enstrüman olmuştur. Bu kapsamda uçakların keşif, gözetleme, ulaştırma, haberleşme, taarruz, bombardıman, beyanname atma ve topçulara yön verme gibi nitelikleri onu harp ortamının vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir.
İtalyanlar tarafından İlk kez Trablusgarp Harbi’nde kullanılan uçaklar, tüm dünyada askeri havacılık teşkilatının kuruluşuna ve yeni bir askeri sınıfın ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Osmanlı Ordusunun Trablusgarp’ta bu yeni savaş aracının etkilerine maruz kalması ve uçakların öneminin anlaşılması Türk devlet adamlarının harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda Osmanlı Harbiye Nezareti tarafından personele havacılık eğitimi aldırılması ve uçak temin etmeye dönük faaliyetlere girişilmiştir.
1911 yılında Avrupa’ya gönderilecek personelin seçimi ve faaliyetlerin organizasyonu için bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştır. Bu komisyonun yaptığı sınav sonucunda Yüzbaşı Fesa (Evrensev) ile Üsteğmen Yusuf Kenan Beylerin Fransa’da Bleriot Tayyare Fabrikasının Uçuş Okulu’nda eğitim alması planlanmıştır. Bu sırada bu pilotların eğitimlerini tamamladıktan sonra kullanması için iki tayyare alınması kararlaştırılmıştır. Sonuçta Paris Askeri Ataşe Vekili Yüzbaşı Süleyman Tevfik Bey’in girişimleri ile Deperdussin model iki adet tayyare satın alınmıştır. Satın alınan uçaklardan birine Padişah V. Mehmet Reşat’ın isteği üzerine “Osmanlı” adı verilmiştir.
“Osmanlı” Tayyaresi, Türk havacılık tarihinde gerçekleştirilen birçok ilk ile adını duyurmuştur. Bu kapsamda Balkan Harbi esnasında ilk gece uçuşu ve bir Türk kadınının Türk göklerinde ilk uçuşu “Osmanlı” Tayyaresi ile yapılmıştır. “Osmanlı” Tayyaresi, Birinci Dünya Harbi esnasında İstanbul Yeşilköy’de görevlendirilmiş, ancak bir keşif görevi dönüşü yerden açılan dost ateşi ile envanterden çıkmıştır.
Bu çalışmada, Türk ordusunun envanterine giren ilk uçak olan “Osmanlı” Tayyaresinin satın alınma sürecinden envanterden ayrılmasına kadar geçen süreçte yaşananlara, arşiv belgeleri ve tetkik eserler üzerinden yer verilecektir.
飞机是二十世纪最重要的发明,也是改变战争战略的战术和行动理解的最重要工具。在这种情况下,飞机的侦察、监视、运输、通信、攻击、轰炸、投掷宣战书和指挥火炮等特性使其成为战争环境中不可或缺的要素。意大利人在的黎波里战争中首次使用飞机,为在全世界建立军事航空组织和出现新的军事阶层铺平了道路。奥斯曼帝国军队在的黎波里塔尼亚受到这种新战争手段的影响,并意识到飞机的重要性,这影响了土耳其政治家采取行动。在这种情况下,奥斯曼帝国陆军部开始了为人员提供航空培训和采购飞机的活动。1911 年,土耳其决定成立一个委员会,负责选拔人员派往欧洲并组织活动。根据该委员会的考核结果,费萨上尉(叶夫伦塞夫)和优素福-凯南-贝伊中尉计划在法国布莱里奥特飞机制造厂飞行学校接受培训。与此同时,还决定购买两架飞机供这些飞行员在完成培训后使用。因此,在驻巴黎副武官 Süleyman Tevfik Bey 上尉的倡议下,购买了两架 Deperdussin 模型飞机。应苏丹穆罕默德-雷沙特五世(Sultan Mehmet Reşat V.)的要求,购买的其中一架飞机被命名为 "奥斯曼"。"奥斯曼 "飞机在土耳其航空史上创造了许多第一。其中,巴尔干战争期间的首次夜间飞行和土耳其妇女在土耳其天空的首次飞行都是用 "奥斯曼 "飞机完成的。在第一次世界大战期间,"奥斯曼 "飞机被分配到伊斯坦布尔的叶希尔科伊,但在执行完一次侦察任务返回后,遭到地面友军的炮火袭击,因此被调离部队。
{"title":"TÜRK ORDUSUNUN ENVANTERİNE GİREN İLK UÇAK: “OSMANLI” TAYYARESİ","authors":"Erdal KORKMAZ","doi":"10.58646/bengi.1303316","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1303316","url":null,"abstract":"XX. Yüzyılın en önemli icadı olan uçak, savaş stratejisine yönelik taktik ve operatif anlayışı değiştiren en önemli enstrüman olmuştur. Bu kapsamda uçakların keşif, gözetleme, ulaştırma, haberleşme, taarruz, bombardıman, beyanname atma ve topçulara yön verme gibi nitelikleri onu harp ortamının vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir.
 İtalyanlar tarafından İlk kez Trablusgarp Harbi’nde kullanılan uçaklar, tüm dünyada askeri havacılık teşkilatının kuruluşuna ve yeni bir askeri sınıfın ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Osmanlı Ordusunun Trablusgarp’ta bu yeni savaş aracının etkilerine maruz kalması ve uçakların öneminin anlaşılması Türk devlet adamlarının harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda Osmanlı Harbiye Nezareti tarafından personele havacılık eğitimi aldırılması ve uçak temin etmeye dönük faaliyetlere girişilmiştir.
 1911 yılında Avrupa’ya gönderilecek personelin seçimi ve faaliyetlerin organizasyonu için bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştır. Bu komisyonun yaptığı sınav sonucunda Yüzbaşı Fesa (Evrensev) ile Üsteğmen Yusuf Kenan Beylerin Fransa’da Bleriot Tayyare Fabrikasının Uçuş Okulu’nda eğitim alması planlanmıştır. Bu sırada bu pilotların eğitimlerini tamamladıktan sonra kullanması için iki tayyare alınması kararlaştırılmıştır. Sonuçta Paris Askeri Ataşe Vekili Yüzbaşı Süleyman Tevfik Bey’in girişimleri ile Deperdussin model iki adet tayyare satın alınmıştır. Satın alınan uçaklardan birine Padişah V. Mehmet Reşat’ın isteği üzerine “Osmanlı” adı verilmiştir.
 “Osmanlı” Tayyaresi, Türk havacılık tarihinde gerçekleştirilen birçok ilk ile adını duyurmuştur. Bu kapsamda Balkan Harbi esnasında ilk gece uçuşu ve bir Türk kadınının Türk göklerinde ilk uçuşu “Osmanlı” Tayyaresi ile yapılmıştır. “Osmanlı” Tayyaresi, Birinci Dünya Harbi esnasında İstanbul Yeşilköy’de görevlendirilmiş, ancak bir keşif görevi dönüşü yerden açılan dost ateşi ile envanterden çıkmıştır.
 Bu çalışmada, Türk ordusunun envanterine giren ilk uçak olan “Osmanlı” Tayyaresinin satın alınma sürecinden envanterden ayrılmasına kadar geçen süreçte yaşananlara, arşiv belgeleri ve tetkik eserler üzerinden yer verilecektir.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135958274","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Makalede talep, tüketici talebinin özü ve talebin karşılanmasında tarımın önemi açıklanmıştır. Özellikle tüketici talebini karşılamanın önemi vurgulanmış ve tüketici talebini etkileyen faktörler tespit edilmiştir. Tüketici talebinin memnuniyet düzeyi ve tatmin düzeyi araştırılmış, mevcut durum ve geçmiş yıllara ait istatistiksel veriler karşılaştırılmıştır. Tüketici talebini etkileyen temel unsurlardan biri olarak fiyat kriteri gerekçelendirilmiş ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi analizine dikkat çekilmiştir. Makale aynı zamanda hane halkının gelir dinamiklerini ve nihai tüketim harcamalarını da göstermektedir. Sonuç olarak, bahsedilen faktörlerin tüketici talebi üzerindeki etkilerinin ayrı ayrı ve karşılıklı olarak analizi yapılmıştır.
{"title":"TARIM ÜRÜNLERİNE YÖNELİK TÜKETİCİ TALEBİ VE ONU ETKİLEYEN FAKTÖRLER","authors":"Narmin Mi̇rzazade","doi":"10.58646/bengi.1231936","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1231936","url":null,"abstract":"Makalede talep, tüketici talebinin özü ve talebin karşılanmasında tarımın önemi açıklanmıştır. Özellikle tüketici talebini karşılamanın önemi vurgulanmış ve tüketici talebini etkileyen faktörler tespit edilmiştir. Tüketici talebinin memnuniyet düzeyi ve tatmin düzeyi araştırılmış, mevcut durum ve geçmiş yıllara ait istatistiksel veriler karşılaştırılmıştır. Tüketici talebini etkileyen temel unsurlardan biri olarak fiyat kriteri gerekçelendirilmiş ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi analizine dikkat çekilmiştir. Makale aynı zamanda hane halkının gelir dinamiklerini ve nihai tüketim harcamalarını da göstermektedir. Sonuç olarak, bahsedilen faktörlerin tüketici talebi üzerindeki etkilerinin ayrı ayrı ve karşılıklı olarak analizi yapılmıştır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126279594","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin tebaası olan Ermeni milleti 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Rumlar ve Sırplar gibi kendi bağımsızlıklarını kazanmak için uzun soluklu bir çalışma başlatmış, 1878 Osmanlı Rus savaşı ile emellerine ulaşamayınca, çareyi kendi kaderlerini kendilerinin belirleyebilmesi amacıyla 1890-1915 yıllarına kadar süren bir ayaklanmalar devresine girmekte bulmuşlardır. Ancak bu ayaklanmaların hemen her defasında Ermeni milletine hüsrandan başka bir şey getirmediği aşikardır. Mesrob K. Krikorian, (1976). Osmanlı İmparatorluğu Hizmetinde Ermeniler, 1860-1908, Viyana adlı doktora tezinde bu hususa dikkat çekmekle beraber, Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskan Kanununu bir sürgün yasasından çok Ermenilerin yok ediliş yasası gibi yansıtıyor olsa da, eserin geneli ele alındığında 1860-1915 yılları arasında Osmanlı emrinde bulunan ve henüz bir bağımsızlık havasına girmemişken Ermenilerle Türkler arasındaki idari ve kültürel bağları ortaya koymaya çalışmaktadır. Diğer taraftan eser verdiği istatistiki bilgiler ile Osmanlı tezlerine çok yakın veriler sunmakta ve Türklerin iddialarının aksine Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olduğunu ispat etmeye çalışan veriler sunmaktadır. Bu makale, Krikorian’ın ileri sürdüğü Ermeni yanlısı görüşleri düzeltmek ve konu hakkındaki Türk tarafının tezlerini ortaya koymaya çalışmaktadır.
{"title":"ERMENİ TARİHÇİ MESROB K. KROKİAN’A GÖRE ERZURUM’DA ERMENİLER VE TÜRKLERLE İLGİLİ İLERİ SÜRDÜĞÜ NÜFUS VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Mehmet Yaylaci","doi":"10.58646/bengi.1233252","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1233252","url":null,"abstract":"Yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin tebaası olan Ermeni milleti 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Rumlar ve Sırplar gibi kendi bağımsızlıklarını kazanmak için uzun soluklu bir çalışma başlatmış, 1878 Osmanlı Rus savaşı ile emellerine ulaşamayınca, çareyi kendi kaderlerini kendilerinin belirleyebilmesi amacıyla 1890-1915 yıllarına kadar süren bir ayaklanmalar devresine girmekte bulmuşlardır. Ancak bu ayaklanmaların hemen her defasında Ermeni milletine hüsrandan başka bir şey getirmediği aşikardır. Mesrob K. Krikorian, (1976). Osmanlı İmparatorluğu Hizmetinde Ermeniler, 1860-1908, Viyana adlı doktora tezinde bu hususa dikkat çekmekle beraber, Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskan Kanununu bir sürgün yasasından çok Ermenilerin yok ediliş yasası gibi yansıtıyor olsa da, eserin geneli ele alındığında 1860-1915 yılları arasında Osmanlı emrinde bulunan ve henüz bir bağımsızlık havasına girmemişken Ermenilerle Türkler arasındaki idari ve kültürel bağları ortaya koymaya çalışmaktadır. Diğer taraftan eser verdiği istatistiki bilgiler ile Osmanlı tezlerine çok yakın veriler sunmakta ve Türklerin iddialarının aksine Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olduğunu ispat etmeye çalışan veriler sunmaktadır. \u0000Bu makale, Krikorian’ın ileri sürdüğü Ermeni yanlısı görüşleri düzeltmek ve konu hakkındaki Türk tarafının tezlerini ortaya koymaya çalışmaktadır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"76 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123754012","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Eğitim, geçmişten bugüne değin insanların kalkınma ve refah yaşam sürme amacı için araç konumunda olmuştur. Bu eğitim aracını düzenli şekilde kullanabilmek nihai amaç olan refah yaşama ulaşmayı sağlamaktadır. Bunun için de eğitim aracını sistematik ve sürdürülebilir politikalar ile düzenlemek gerekir. Ülkemiz eğitim politikalarına değindiğimiz bu çalışmamızın amacı ülkemiz eğitim politikaları konusunda yaşanan sorunları tespit etmektir.
{"title":"TÜRK EĞİTİM POLİTİKALARI SORUNLARI","authors":"Muhammet Mustafa Çörtük, Gökhan Çörtük","doi":"10.58646/bengi.1233810","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1233810","url":null,"abstract":"Eğitim, geçmişten bugüne değin insanların kalkınma ve refah yaşam sürme amacı için araç konumunda olmuştur. Bu eğitim aracını düzenli şekilde kullanabilmek nihai amaç olan refah yaşama ulaşmayı sağlamaktadır. Bunun için de eğitim aracını sistematik ve sürdürülebilir politikalar ile düzenlemek gerekir. \u0000Ülkemiz eğitim politikalarına değindiğimiz bu çalışmamızın amacı ülkemiz eğitim politikaları konusunda yaşanan sorunları tespit etmektir.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"604 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131659340","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmamızda öncelikli amacımız Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen devrimlerle Türk kadınının elde ettiği hakların İngiliz basını tarafından nasıl algılandığını örneklerle ortaya koymaktır. Bunu yaparken çalışmamızda doküman analiz tekniği kullanılarak Osmanlıdan cumhuriyete Türk kadının sosyal ve siyasal haklar bakımından geçirdiği aşamalar irdelenerek tarihsel perspektif içerisinde konu incelenmiştir. Doküman analizinde yararlandığımız kaynakların başında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerindeki ilgili belgeler ve yayınlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınları ile ilgili söylev ve demeçleri, İngiliz Basınında yer alan önemli gazete yazıları bulunmaktadır. Bunlara ek olarak çalışma konumuzla ilgili temel kitap ve makalelere yer verilmiştir.
{"title":"OSMANLIDAN CUMHURİYETE KADIN HAKLARI VE İNGİLİZ BASINININ ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI ALGISI","authors":"Elçin Yilmaz","doi":"10.58646/bengi.1228729","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1228729","url":null,"abstract":"Bu çalışmamızda öncelikli amacımız Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen devrimlerle Türk kadınının elde ettiği hakların İngiliz basını tarafından nasıl algılandığını örneklerle ortaya koymaktır. Bunu yaparken çalışmamızda doküman analiz tekniği kullanılarak Osmanlıdan cumhuriyete Türk kadının sosyal ve siyasal haklar bakımından geçirdiği aşamalar irdelenerek tarihsel perspektif içerisinde konu incelenmiştir. Doküman analizinde yararlandığımız kaynakların başında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerindeki ilgili belgeler ve yayınlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınları ile ilgili söylev ve demeçleri, İngiliz Basınında yer alan önemli gazete yazıları bulunmaktadır. Bunlara ek olarak çalışma konumuzla ilgili temel kitap ve makalelere yer verilmiştir.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129688981","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Murat Çoban, Buket Genco, Cemil Temel, I. H. Demirli
Bu çalışmada, Pandemi süreci ile karşımıza çıkan olağan dışı süreçte Resmi okullarda görev yapan her kademeden (ilk, orta ve lise düzeyi) öğretmenlerin spor yapma alışkanlıklarının belirlenmesi ve incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Hatay ili Antakya ilçesinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. 60 kadın ve 42 erkek olmak üzere 102 öğretmen de çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak (Özdedeoğlu, 2014) tarafından geliştirilen 26 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS programı ile incelenmiştir. Araştırmaya katılanların verdikleri cevaplara göre; katılımcıların en fazla ilgi duydukları spor aktivitesi sırasıyla Rekreasyon amaçlı yürüyüşler, zindelik aktiviteleri ve eşit düzeyde takım sporları ve yavaş tempolu koşular olarak karşımıza çıkmakta. Spor yapmadığını belirten katılımcıların çok büyük bir kısmı ise imkanları olsa yüzme sporu ile ilgilenmek istediklerini belirtmişlerdir. Bu sorulara verilen cevaplardan çıkan sonuçlarla sporun topluma faydalı bireyler yetişmesinde, sporun etkili iletişim kurmada ve spor yapanların kendisi ile barışık olduğu gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
{"title":"PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRETMENLERİN SPOR YAPMA ALIŞKANLIKLARINI DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Murat Çoban, Buket Genco, Cemil Temel, I. H. Demirli","doi":"10.58646/bengi.1232887","DOIUrl":"https://doi.org/10.58646/bengi.1232887","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Pandemi süreci ile karşımıza çıkan olağan dışı süreçte Resmi okullarda görev yapan her kademeden (ilk, orta ve lise düzeyi) öğretmenlerin spor yapma alışkanlıklarının belirlenmesi ve incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Hatay ili Antakya ilçesinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. 60 kadın ve 42 erkek olmak üzere 102 öğretmen de çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak (Özdedeoğlu, 2014) tarafından geliştirilen 26 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS programı ile incelenmiştir. Araştırmaya katılanların verdikleri cevaplara göre; katılımcıların en fazla ilgi duydukları spor aktivitesi sırasıyla Rekreasyon amaçlı yürüyüşler, zindelik aktiviteleri ve eşit düzeyde takım sporları ve yavaş tempolu koşular olarak karşımıza çıkmakta. Spor yapmadığını belirten katılımcıların çok büyük bir kısmı ise imkanları olsa yüzme sporu ile ilgilenmek istediklerini belirtmişlerdir. Bu sorulara verilen cevaplardan çıkan sonuçlarla sporun topluma faydalı bireyler yetişmesinde, sporun etkili iletişim kurmada ve spor yapanların kendisi ile barışık olduğu gibi sonuçlara ulaşılmıştır.","PeriodicalId":239832,"journal":{"name":"BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130310997","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}