Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada arasındaki kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlığın Uluslararası Adalet Divanı tarafından nasıl çözümlendiği ortaya koyulmuştur. Bu çalışma olgu sunumu niteliğindedir. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri/ Kanada davası dikkate alınarak hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı ise kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlıklarda Uluslararası Adalet Divanı’nın nasıl bir yol izlediğini ortaya koyabilmektir. Çalışmanın başlangıç kısmında Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın nedeni ifade edildikten sonra uyuşmazlığı Uluslararası Adalet Divanı’na taşıyan sürece değinilmiştir. Çalışmanın gelişme kısmında kovuşturma süreci ele alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın gelişme kısmında Uluslararası Adalet Divanı’nın öncelikle Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’nın ileri sürdüğü tezleri irdelediği daha sonra kendi ilke ve yöntemlerini somut uyuşmazlığa uyguladığı tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuç kısmında ise Uluslararası Adalet Divanı’nın uyuşmazlığın çözümünde kullandığı ilke ve yöntemler özetlenmiştir. Böylece devletler arasında ortaya çıkan kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlıklarda Uluslararası Adalet Divanı’nın nasıl bir yol izlediği ortaya koyulmuştur.
{"title":"CASE OF USA v CANADA RELATING TO THE CONTINENTAL SHELF AND FISHING AREA","authors":"Burak Kaya","doi":"10.31457/hr.1354906","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1354906","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada arasındaki kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlığın Uluslararası Adalet Divanı tarafından nasıl çözümlendiği ortaya koyulmuştur. Bu çalışma olgu sunumu niteliğindedir. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri/ Kanada davası dikkate alınarak hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı ise kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlıklarda Uluslararası Adalet Divanı’nın nasıl bir yol izlediğini ortaya koyabilmektir. Çalışmanın başlangıç kısmında Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın nedeni ifade edildikten sonra uyuşmazlığı Uluslararası Adalet Divanı’na taşıyan sürece değinilmiştir. Çalışmanın gelişme kısmında kovuşturma süreci ele alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın gelişme kısmında Uluslararası Adalet Divanı’nın öncelikle Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’nın ileri sürdüğü tezleri irdelediği daha sonra kendi ilke ve yöntemlerini somut uyuşmazlığa uyguladığı tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuç kısmında ise Uluslararası Adalet Divanı’nın uyuşmazlığın çözümünde kullandığı ilke ve yöntemler özetlenmiştir. Böylece devletler arasında ortaya çıkan kıta sahanlığına ve balıkçılık bölgesine ilişkin uyuşmazlıklarda Uluslararası Adalet Divanı’nın nasıl bir yol izlediği ortaya koyulmuştur.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"22 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139166340","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırma, elektronik ticaretin vergilendirilmesine odaklanırken uluslararası kuruluşların yaklaşımlarını ve Türkiye'nin vergilendirme uygulamalarını inceliyor. Elektronik ticaret, internetin yaygınlaşması ve dijital teknolojilerin ilerlemesiyle işletmelere küresel erişim ve tüketicilere daha fazla seçenek sunma fırsatı yaratmıştır. Uluslararası kuruluşlar, vergi düzenlemelerini elektronik ticaretin gelişimine uyumlu hale getirmek ve vergi adaletini sağlamak amacıyla çeşitli yönergeler ve çerçeveler oluşturuyorlar. Türkiye'nin elektronik ticaret vergilendirmesi ve dijital finans çalışmaları, büyümeyi desteklemek ve geliri korumak için düzenlemeler getirdiğini göstermektedir. Ancak, hızla büyüyen elektronik ticaret ve sınır ötesi satışlar, vergilendirme eşitsizlikleri ve karmaşıklıklarını artırarak reformları zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma, vergi tabanı belirleme, toplama süreçleri, eşitsizlik ve uluslararası standart eksiklikleri gibi temel zorlukları vurguluyor. Önerilen çözüm yolları arasında uluslararası iş birliği, yenilikçi vergi modelleri, sınıflandırma sistemleri, vergi uyumu ve muafiyetler bulunuyor. Bu araştırma, elektronik ticaretin mevcut durumunu ve gelecekteki eğilimlerini anlamak amacı güderken, sektörün hızlı büyümesi ve küresel etkisi nedeniyle güncellenmiş politikaların ve küresel iş birliğinin önemini vurgulamaktadır.
{"title":"ELEKTRONİK TİCARETİN VERGİLENDİRMESİ: ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR, TÜRKİYE'DEKİ UYGULAMALAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ","authors":"Tayfun Varnali","doi":"10.31457/hr.1373345","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1373345","url":null,"abstract":"Bu araştırma, elektronik ticaretin vergilendirilmesine odaklanırken uluslararası kuruluşların yaklaşımlarını ve Türkiye'nin vergilendirme uygulamalarını inceliyor. Elektronik ticaret, internetin yaygınlaşması ve dijital teknolojilerin ilerlemesiyle işletmelere küresel erişim ve tüketicilere daha fazla seçenek sunma fırsatı yaratmıştır. Uluslararası kuruluşlar, vergi düzenlemelerini elektronik ticaretin gelişimine uyumlu hale getirmek ve vergi adaletini sağlamak amacıyla çeşitli yönergeler ve çerçeveler oluşturuyorlar. Türkiye'nin elektronik ticaret vergilendirmesi ve dijital finans çalışmaları, büyümeyi desteklemek ve geliri korumak için düzenlemeler getirdiğini göstermektedir. Ancak, hızla büyüyen elektronik ticaret ve sınır ötesi satışlar, vergilendirme eşitsizlikleri ve karmaşıklıklarını artırarak reformları zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma, vergi tabanı belirleme, toplama süreçleri, eşitsizlik ve uluslararası standart eksiklikleri gibi temel zorlukları vurguluyor. Önerilen çözüm yolları arasında uluslararası iş birliği, yenilikçi vergi modelleri, sınıflandırma sistemleri, vergi uyumu ve muafiyetler bulunuyor. Bu araştırma, elektronik ticaretin mevcut durumunu ve gelecekteki eğilimlerini anlamak amacı güderken, sektörün hızlı büyümesi ve küresel etkisi nedeniyle güncellenmiş politikaların ve küresel iş birliğinin önemini vurgulamaktadır.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"66 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139310857","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışma kavramı insanlık tarihinin başlangıcından bu yana farklı şekillerde yorumlanmıştır. Dijital devrimin 21. yüzyılın başlarında ortaya çıkışı, çalışma dünyasını derinden etkilemeye başladı. Kariyer psikolojik danışmanlığı yaklaşımının kendine özgü felsefesi, kavramları ve müdahale teknikleri vardır. Kariyer psikolojik danışmanlığı yaklaşımının kendine özgü felsefesi, kavramları ve müdahale teknikleri olan bir anlayışa sahip olması bu karmaşık durumun incelenmesini kolaylaştıracaktır. Bireyin kariyerini yapılandırması aynı zamanda gelişim süreci içerisinde çevresine bir uyum süreci olarak ele alınmalıdır. Kariyer psikolojik danışmanları danışanlara yardım ederken yeni bir perspektif geliştirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde geleneksel kuramsal yaklaşımların yanı sıra dijital devrimin gerektirdiği değişiklikleri karşılayabilecek ve bireylerin çalışma dünyasında ortaya çıkan zorluklarla başa çıkmasına yardım edecek kuramsal yaklaşımları da kullanmaları gerekir. Bireyin kariyerini yapılandırması aynı zamanda gelişim süreci içerisinde çevresine bir uyum süreci olarak ele alınmalıdır. Bu çalışmada, kariyer psikolojik danışmanlığı kavramsal bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Anahtar Sözcükler: Kariyer, kariyer planlama, kariyer psikolojik danışmanlığı, okul psikolojik danışmanı, kariyer seçimi. A CONCEPTUAL OVERVIEW OF CAREER PSYCHOLOGICAL COUNSELING SERVICES Аbstract The concept of working has been interpreted in different ways since the beginning of human history. The advent of the digital revolution in the early years of the 21st century has begun to deeply affect the world of working. Career counseling approach has its own philosophy, concepts and intervention techniques. To investigate this complex situation career counseling needs a viewpoint which has specific philosophy, concepts and intervention techniques. An individual's career structuring should also be considered as a process of adaptation to his / her environment within the development process. Career counselors need to develop a new perspective while helping clients. When evaluated in this context, they need to use traditional theoretical approaches. At the same time, they need to use theoretical approaches that can meet the changes required by the digital revolution and help individuals cope with the challenges in the world of work. An individual's career structuring should also be considered as a process of adaptation to his / her environment within the development process. In this study, career counseling is discussed from a conceptual perspective. Keywords: Career, career planning, career counseling, school counselor, carrier choice.
{"title":"KARİYER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞI HİZMETLERİNE KAVRAMSAL BİR BAKIŞ","authors":"Kasim Tatli̇li̇oglu","doi":"10.31457/hr.1353867","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1353867","url":null,"abstract":"Çalışma kavramı insanlık tarihinin başlangıcından bu yana farklı şekillerde yorumlanmıştır. Dijital devrimin 21. yüzyılın başlarında ortaya çıkışı, çalışma dünyasını derinden etkilemeye başladı. Kariyer psikolojik danışmanlığı yaklaşımının kendine özgü felsefesi, kavramları ve müdahale teknikleri vardır. Kariyer psikolojik danışmanlığı yaklaşımının kendine özgü felsefesi, kavramları ve müdahale teknikleri olan bir anlayışa sahip olması bu karmaşık durumun incelenmesini kolaylaştıracaktır. Bireyin kariyerini yapılandırması aynı zamanda gelişim süreci içerisinde çevresine bir uyum süreci olarak ele alınmalıdır. Kariyer psikolojik danışmanları danışanlara yardım ederken yeni bir perspektif geliştirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde geleneksel kuramsal yaklaşımların yanı sıra dijital devrimin gerektirdiği değişiklikleri karşılayabilecek ve bireylerin çalışma dünyasında ortaya çıkan zorluklarla başa çıkmasına yardım edecek kuramsal yaklaşımları da kullanmaları gerekir. Bireyin kariyerini yapılandırması aynı zamanda gelişim süreci içerisinde çevresine bir uyum süreci olarak ele alınmalıdır. Bu çalışmada, kariyer psikolojik danışmanlığı kavramsal bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Anahtar Sözcükler: Kariyer, kariyer planlama, kariyer psikolojik danışmanlığı, okul psikolojik danışmanı, kariyer seçimi. A CONCEPTUAL OVERVIEW OF CAREER PSYCHOLOGICAL COUNSELING SERVICES Аbstract The concept of working has been interpreted in different ways since the beginning of human history. The advent of the digital revolution in the early years of the 21st century has begun to deeply affect the world of working. Career counseling approach has its own philosophy, concepts and intervention techniques. To investigate this complex situation career counseling needs a viewpoint which has specific philosophy, concepts and intervention techniques. An individual's career structuring should also be considered as a process of adaptation to his / her environment within the development process. Career counselors need to develop a new perspective while helping clients. When evaluated in this context, they need to use traditional theoretical approaches. At the same time, they need to use theoretical approaches that can meet the changes required by the digital revolution and help individuals cope with the challenges in the world of work. An individual's career structuring should also be considered as a process of adaptation to his / her environment within the development process. In this study, career counseling is discussed from a conceptual perspective. Keywords: Career, career planning, career counseling, school counselor, carrier choice.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"114 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139312122","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Gastronomi ve mutfak sanatları alanında verilen mesleki eğitimde yaşanan sorunlar, öğrencilerin mesleki becerilerini geliştirmelerini ve kariyer hedeflerine yönelik adımlar atmalarını zorlaştırmaktadır. Bu nitel çalışmanın amacı, gastronomi ve mutfak sanatları alanında okuyan öğrencilerin kariyer planlama süreçlerinde karşılaştıkları engelleri araştırmak ve bu sorunların üstesinden gelmek için öneriler sunmaktır. Veriler, öğrencilerle yapılan görüşmelerden elde edilmiştir. Analiz sonucunda, müfredatta mesleki uygulamaların yetersizliği, uygulama derslerini verebilecek akademisyenlerin eksikliği, uygulama mutfaklarının yetersiz oluşu ve mutfak uygulamaları için yeterli maddi kaynakların aktarılmaması, işletmelerle iş birliği eksikliği gibi sorunlar tespit edilmiştir. Bu sorunların, öğrencilerin mesleki eğitimlerinde yetersizlikler yaşanmasına ve kariyer planlama süreçlerinde olumsuz etki yapmasına neden olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, müfredatın gözden geçirilmesi, uygulama derslerinde deneyimli akademisyenlerin görevlendirilmesi, mutfakların modernizasyonu ve maddi kaynakların artırılması gibi öneriler sunulmuştur. Bu önerilerin hayata geçirilmesi ile öğrencilerin mesleki gelişimleri desteklenecek ve kariyer planlama süreçleri daha sağlıklı yürütülecektir.
{"title":"GASTRONOMİ VE MUTFAK SANATLARI ALANINDA KARİYER PLANLAMANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER","authors":"Osman Keski̇n, Şirvan Kizil","doi":"10.31457/hr.1353562","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1353562","url":null,"abstract":"Gastronomi ve mutfak sanatları alanında verilen mesleki eğitimde yaşanan sorunlar, öğrencilerin mesleki becerilerini geliştirmelerini ve kariyer hedeflerine yönelik adımlar atmalarını zorlaştırmaktadır. Bu nitel çalışmanın amacı, gastronomi ve mutfak sanatları alanında okuyan öğrencilerin kariyer planlama süreçlerinde karşılaştıkları engelleri araştırmak ve bu sorunların üstesinden gelmek için öneriler sunmaktır. Veriler, öğrencilerle yapılan görüşmelerden elde edilmiştir. Analiz sonucunda, müfredatta mesleki uygulamaların yetersizliği, uygulama derslerini verebilecek akademisyenlerin eksikliği, uygulama mutfaklarının yetersiz oluşu ve mutfak uygulamaları için yeterli maddi kaynakların aktarılmaması, işletmelerle iş birliği eksikliği gibi sorunlar tespit edilmiştir. Bu sorunların, öğrencilerin mesleki eğitimlerinde yetersizlikler yaşanmasına ve kariyer planlama süreçlerinde olumsuz etki yapmasına neden olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, müfredatın gözden geçirilmesi, uygulama derslerinde deneyimli akademisyenlerin görevlendirilmesi, mutfakların modernizasyonu ve maddi kaynakların artırılması gibi öneriler sunulmuştur. Bu önerilerin hayata geçirilmesi ile öğrencilerin mesleki gelişimleri desteklenecek ve kariyer planlama süreçleri daha sağlıklı yürütülecektir.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"152 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139314113","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Birinci Dünya Savaşı devam ederken meydana gelmiş olan Ermeni Tehciri geçmişten günümüze tartışılan bir konudur. Bu konuyla ilgili Türk ve Ermeni tarafından ciltlerce kitap ve makale yazıldı. Ancak iki taraf da mutabakata varamadı. Benim bu çalışmamdaki amacımın ahlakî ve politik olduğunu söylemeliyim. Zira bir Türk tarihçisi olarak farklı iddialar ortaya koyan Taner Akçam’ın iddialarından birisi de Türkiye’de göreceli bir demokrasinin olmamasıdır. Ben Taner Akçam’ın tezlerini gündeme getirerek Türkiye’de kendisinin iddialarının da okunduğu ve tartışıldığı bir kültürel-demokratik ortamın varlığını kanıtlamak istedim. Nitekim Türkiye’nin demokratik kurumsallaşma anlamında bazı eksiklikleri olduğu doğrudur ancak Türkiye’yi Tanzanya gibi bir ülke konumuna düşürmek de sıkıntılı bir çözümlemedir. Çalışmamın hedefi Ermeni Tehcirinin sosyo-poltik gerekçelerini ve sonraki aşamada olan olayları arşiv belgeleri ile ortaya koyabilmektir sonrasında ise Taner Akçam’ın iddialarını dile getirerek sorunsalın çözümünü okuyucuya bırakabilmektir. Son kertede düşüncem dipnot ve kaynakça yarıştırmaktan ziyade kendi okumalarımı dile getirebilmektir. Emperyalizmin de diline pelesenk ettiği ve siyasallaştırdığı bu konuda sağduyulu Ermenilerle anlaşabileceğimi ve Tehcirin nedenlerini onların da idrak edebileceğini umuyorum.
{"title":"Sözde Ermeni Soykırımı Yalanı ve Taner Akçam’ın İddiaları","authors":"Girayalp Karakuş","doi":"10.31457/hr.1359913","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1359913","url":null,"abstract":"Birinci Dünya Savaşı devam ederken meydana gelmiş olan Ermeni Tehciri geçmişten günümüze tartışılan bir konudur. Bu konuyla ilgili Türk ve Ermeni tarafından ciltlerce kitap ve makale yazıldı. Ancak iki taraf da mutabakata varamadı. Benim bu çalışmamdaki amacımın ahlakî ve politik olduğunu söylemeliyim. Zira bir Türk tarihçisi olarak farklı iddialar ortaya koyan Taner Akçam’ın iddialarından birisi de Türkiye’de göreceli bir demokrasinin olmamasıdır. Ben Taner Akçam’ın tezlerini gündeme getirerek Türkiye’de kendisinin iddialarının da okunduğu ve tartışıldığı bir kültürel-demokratik ortamın varlığını kanıtlamak istedim. Nitekim Türkiye’nin demokratik kurumsallaşma anlamında bazı eksiklikleri olduğu doğrudur ancak Türkiye’yi Tanzanya gibi bir ülke konumuna düşürmek de sıkıntılı bir çözümlemedir. Çalışmamın hedefi Ermeni Tehcirinin sosyo-poltik gerekçelerini ve sonraki aşamada olan olayları arşiv belgeleri ile ortaya koyabilmektir sonrasında ise Taner Akçam’ın iddialarını dile getirerek sorunsalın çözümünü okuyucuya bırakabilmektir. Son kertede düşüncem dipnot ve kaynakça yarıştırmaktan ziyade kendi okumalarımı dile getirebilmektir. Emperyalizmin de diline pelesenk ettiği ve siyasallaştırdığı bu konuda sağduyulu Ermenilerle anlaşabileceğimi ve Tehcirin nedenlerini onların da idrak edebileceğini umuyorum.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"31 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139324293","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Genel olarak meslek seçim süreci çok karmaşık bir süreçtir. Meslek seçimi, bir gencin gelecekteki tüm yaşamını etkileyen çok önemli bir yaşam adımıdır. Bir kişinin sosyal değeri, fiziksel ve psikolojik sağlığı ve mesleki gelişimi, bireyin mesleğini doğru seçip seçmemesine bağlıdır. Meslek ne kadar doğru seçilirse, işten doyum ve verimlilik de o kadar yüksek olur. Bir meslek seçiminde kişinin ilgileri, yetenekleri, niyetleri, istekleri, vb. gibi unsurlar belirleyici olmaktadır. Rusya'nın Ukrayna’ya saldırması ve işgal girişimine başlaması, Ukrayna gençliğini farklı ve hedeflere yöneltmiştir. Savaş sonrasında, Ukrayna devletinin ve toplumunun gelişmesi için koşulların, kurumların, ekonomik ve bilimsel alanların yüksek nitelikli uzmanlara ihtiyacı olacaktır. Sosyo-ekonomik koşulların değişmesiyle birlikte ülke nüfusunun tamamının ideallerinde, beklentilerinde, yönelimlerinde ve hedeflerinde bir değişim olmaktadır. Bu nedenle, genç uzmanların sahip olmaları gereken bir takım beceriler olacaktır. Sadece teorik ve pratik eğitime sahip olmaları yeterli değildir. Diğer taraftan sosyal olarak olgun bir kişi olmaları, belirsizlik koşullarında yüksek verimlilik sağlamaları ve değişimlere hızla adapte olmaları gerekiyor. Savaş sonrası süreçte daha çok yaratıcı, dinamik, modern düşünceye sahip genç profesyoneller yüksek rağbet görecektir. Bu nedenle, bir kişinin profesyonel hayatı, yeni mesleklere duyulan ihtiyaçla ilişkili olacak ve yüksek dinamizm ile karakterize edilecektir. Ukrayna’nın halihazırda içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durum, lise son sınıf öğrencilerinin meslek seçimi sorununu gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, Ukrayna'nın içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak, lise öğrencilerinin mesleki seçimlerini ve tercihlerini etkileyen faktörler analiz edilmiştir.
{"title":"MESLEK SEÇİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: UKRAYNA ÖRNEĞİ","authors":"Nadiia SENCHYLO-TATLILIOĞLU","doi":"10.31457/hr.1348745","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1348745","url":null,"abstract":"Genel olarak meslek seçim süreci çok karmaşık bir süreçtir. Meslek seçimi, bir gencin gelecekteki tüm yaşamını etkileyen çok önemli bir yaşam adımıdır. Bir kişinin sosyal değeri, fiziksel ve psikolojik sağlığı ve mesleki gelişimi, bireyin mesleğini doğru seçip seçmemesine bağlıdır. Meslek ne kadar doğru seçilirse, işten doyum ve verimlilik de o kadar yüksek olur. Bir meslek seçiminde kişinin ilgileri, yetenekleri, niyetleri, istekleri, vb. gibi unsurlar belirleyici olmaktadır. Rusya'nın Ukrayna’ya saldırması ve işgal girişimine başlaması, Ukrayna gençliğini farklı ve hedeflere yöneltmiştir. Savaş sonrasında, Ukrayna devletinin ve toplumunun gelişmesi için koşulların, kurumların, ekonomik ve bilimsel alanların yüksek nitelikli uzmanlara ihtiyacı olacaktır. Sosyo-ekonomik koşulların değişmesiyle birlikte ülke nüfusunun tamamının ideallerinde, beklentilerinde, yönelimlerinde ve hedeflerinde bir değişim olmaktadır. Bu nedenle, genç uzmanların sahip olmaları gereken bir takım beceriler olacaktır. Sadece teorik ve pratik eğitime sahip olmaları yeterli değildir. Diğer taraftan sosyal olarak olgun bir kişi olmaları, belirsizlik koşullarında yüksek verimlilik sağlamaları ve değişimlere hızla adapte olmaları gerekiyor. Savaş sonrası süreçte daha çok yaratıcı, dinamik, modern düşünceye sahip genç profesyoneller yüksek rağbet görecektir. Bu nedenle, bir kişinin profesyonel hayatı, yeni mesleklere duyulan ihtiyaçla ilişkili olacak ve yüksek dinamizm ile karakterize edilecektir. Ukrayna’nın halihazırda içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durum, lise son sınıf öğrencilerinin meslek seçimi sorununu gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, Ukrayna'nın içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak, lise öğrencilerinin mesleki seçimlerini ve tercihlerini etkileyen faktörler analiz edilmiştir.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"80 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139338033","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, Hakkâri, Van ve Şırnak illerindeki meslek liselerinin öğrenci potansiyeli, meslek liselerinde mezun olan öğrencilerin istihdam olanakları ve meslek liselerinin tercih edilme(me)sini sağlayan faktörleri tespit etmektir. Bu üç ilin araştırma örneği olarak seçilmesinin nedeni, söz konusu illerde meslek lisesi öğrencilerinin iş ve istihdam olanaklarının Türkiye’nin diğer illerine göre kısıtlı olmasıdır. Araştırma, “1999 yılında meslek liseleri için çıkarılan katsayı uygulamasının sonuçları neler olmuş, o zamandan beri meslek liselerinin öğrenci tercihlerindeki yeri nasıldır, günümüzde meslek liselerini tercih etme(me) durumlarını etkileyen faktörler nelerdir?” soruları üzerinden inşa edilmiştir. Çalışmanın verileri, araştırma örneği olarak rastgele seçilmiş okullarda çalışan yöneticilere yöneltilen on beş soru üzerinden yapılan derinlemesine görüşmelerle toplanmıştır. Görüşmelerde elde edilen veriler eğitim politikası kavramının ilkeleri bağlamında analize tabi tutulmuştur. Sonuç olarak, meslek liselerinin eğitim sistemi içinde ve öğrencilerin geleceğinde önemli bir yer işgal ettiği, bunun yanında meslek liselerinin tercih edilebilir bir seviyeye getirilmesinde kamu ve özel tüm kurumların işbirliği içinde çalışması gerektiği bulgularına rastlanmıştır.
{"title":"A POLITICAL READ ON VOCATIONAL HIGH SCHOOLS","authors":"Engin Korkmaz","doi":"10.31457/hr.1350449","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1350449","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, Hakkâri, Van ve Şırnak illerindeki meslek liselerinin öğrenci potansiyeli, meslek liselerinde mezun olan öğrencilerin istihdam olanakları ve meslek liselerinin tercih edilme(me)sini sağlayan faktörleri tespit etmektir. Bu üç ilin araştırma örneği olarak seçilmesinin nedeni, söz konusu illerde meslek lisesi öğrencilerinin iş ve istihdam olanaklarının Türkiye’nin diğer illerine göre kısıtlı olmasıdır. Araştırma, “1999 yılında meslek liseleri için çıkarılan katsayı uygulamasının sonuçları neler olmuş, o zamandan beri meslek liselerinin öğrenci tercihlerindeki yeri nasıldır, günümüzde meslek liselerini tercih etme(me) durumlarını etkileyen faktörler nelerdir?” soruları üzerinden inşa edilmiştir. Çalışmanın verileri, araştırma örneği olarak rastgele seçilmiş okullarda çalışan yöneticilere yöneltilen on beş soru üzerinden yapılan derinlemesine görüşmelerle toplanmıştır. Görüşmelerde elde edilen veriler eğitim politikası kavramının ilkeleri bağlamında analize tabi tutulmuştur. Sonuç olarak, meslek liselerinin eğitim sistemi içinde ve öğrencilerin geleceğinde önemli bir yer işgal ettiği, bunun yanında meslek liselerinin tercih edilebilir bir seviyeye getirilmesinde kamu ve özel tüm kurumların işbirliği içinde çalışması gerektiği bulgularına rastlanmıştır.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139347132","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yapay zekâ teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularının önemini arttırmıştır. Bu makalede, yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunmasına etkisi incelenmiştir. İlgili yasal mevzuat ve uygulamalar ele alınarak, yapay zekâ ile yapılan eserlerin yasal durumları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, yapay zekâ ile oluşan eserlerin hangi durumlarda yasal bir koruma altına girdiği ve hangi durumlarda girmemiş olduğu açıklanmıştır. Ayrıca, yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı sırasında ortaya çıkan sorunlar incelenmiş ve bu sorunların çözüm yolları araştırılmıştır. Bunlar arasında, yapay zekâ ile oluşan eserlerin kaynaklarının belirlenmesi, yapay zekâ tarafından oluşan eserlerin haklarının belirlenmesi ve kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması gibi konular bulunmaktadır. Bu çerçevede ilgili araştırma, yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularındaki güncel durumun belirlenmesi ve bu konulara ilişkin yasal düzenlemelerin ve uygulamaların değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Sonuç olarak, yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte bu konuların daha da önem kazanması beklenmektedir ve bu konulardaki eksikliklerin giderilmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bu çerçevede Araştırma yöntemi olarak, Literatür taraması yapılarak Yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularına ilişkin mevcut literatür incelenmiş ve güncel durum belirlenmiştir. Yasal mevzuat ve uygulamaların değerlendirilmesi ile İlgili yasal mevzuat ve uygulamalar ele alınarak, yapay zekâ ile yapılan eserlerin yasal durumları değerlendirilmiştir. Sorunların tespiti ile Yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı sırasında ortaya çıkan sorunlar incelenmesiyle. Çözüm yollarının araştırılması çerçevesinde ise Ortaya çıkan sorunlar için çözüm yolları araştırılarak sonuçlandırılmıştır.
{"title":"YAPAY ZEKÂ İLE OLUŞTURULAN ESERLERİN TELİF HAKKI VE KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI","authors":"M. Özdal","doi":"10.31457/hr.1249328","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1249328","url":null,"abstract":"Yapay zekâ teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularının önemini arttırmıştır. Bu makalede, yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunmasına etkisi incelenmiştir. \u0000İlgili yasal mevzuat ve uygulamalar ele alınarak, yapay zekâ ile yapılan eserlerin yasal durumları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, yapay zekâ ile oluşan eserlerin hangi durumlarda yasal bir koruma altına girdiği ve hangi durumlarda girmemiş olduğu açıklanmıştır. \u0000Ayrıca, yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı sırasında ortaya çıkan sorunlar incelenmiş ve bu sorunların çözüm yolları araştırılmıştır. Bunlar arasında, yapay zekâ ile oluşan eserlerin kaynaklarının belirlenmesi, yapay zekâ tarafından oluşan eserlerin haklarının belirlenmesi ve kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması gibi konular bulunmaktadır. \u0000Bu çerçevede ilgili araştırma, yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularındaki güncel durumun belirlenmesi ve bu konulara ilişkin yasal düzenlemelerin ve uygulamaların değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Sonuç olarak, yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte bu konuların daha da önem kazanması beklenmektedir ve bu konulardaki eksikliklerin giderilmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. \u0000Bu çerçevede Araştırma yöntemi olarak, Literatür taraması yapılarak Yapay zekâ teknolojilerinin eserlerin telif hakları ve kişisel verilerin korunması konularına ilişkin mevcut literatür incelenmiş ve güncel durum belirlenmiştir. Yasal mevzuat ve uygulamaların değerlendirilmesi ile İlgili yasal mevzuat ve uygulamalar ele alınarak, yapay zekâ ile yapılan eserlerin yasal durumları değerlendirilmiştir. Sorunların tespiti ile Yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı sırasında ortaya çıkan sorunlar incelenmesiyle. Çözüm yollarının araştırılması çerçevesinde ise Ortaya çıkan sorunlar için çözüm yolları araştırılarak sonuçlandırılmıştır.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"190 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116786666","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Milyonlarca insanın zorla yeniden yerleştirilmesi sorunlarının modern dünyanın en akut sorunları arasında yer almaktadır. Bir sosyal afet türü olan göç, günümüz dünyasının ve bulunduğumuz coğrafyanın en önemli sorunlarındandır. Bu çalışmada örnek olarak, Karabağ kullanılmıştır. Karabağ’da, Ermeniler tarafından özellikle 1923'ten beri süren sistemli olarak göçe zorlanan Azeri halkının yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel vb durumlar hakkında bir anket çerçevesinde inceleme yapılmıştır. İşgal edilmiş bölgelerin, terör örgütlerinin yaşam, barınma ve illegal faaliyetleri için kullanılması tüm bölgeyi tehdit etmektedir. Göçe zorlanmış insanların yaşadıkları zorluklar ve geçen zaman içinde yaşamsal kayıpları çalışmanın içeriğinde sunulmuştur. İşgal edilmiş bu bölgelerin terör örgütlerinin yaşam, barınma ve illegal faaliyetleri için kullanılması tüm bölgeyi tehdit etmektedir. İşgalden kurtulmuş bölgelerin gerçek sahiplerine verilmesi gerekmektedir. Göçmen durumuna düşmüş bu insanlara geri dönüşleri için gerekli imkânlar sağlanmalıdır. Yerleşecekleri yerlerde imar, altyapı çalışmaları yapılmalı, modern ihtiyaçlara cevap verebilecek yapılar tesis edilmediler. Kendi içinde büyük ilgi uyandıran göç sorununun Karabağ örneğinde analizi, tüm modern dünya topluluğunun dinamiklerini tüm karmaşıklığı ve çeşitliliğiyle göz önünde bulundurarak “kesişen” bir kaynak rolü olarak verimli olabilir. Göç sorunları, kendisi de farklı bir insan uygarlığına “göç” halinde olan modern toplumun birçok “acı” noktasına yol açmaktadır.
{"title":"SOSYAL AFETLER SAVAŞ VE GÖÇ: KARABAĞ (AZERBAYCAN) ÖRNEĞİ","authors":"Famil Ataki̇shi̇yev, Aydın Büyüksaraç","doi":"10.31457/hr.1228228","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1228228","url":null,"abstract":"Milyonlarca insanın zorla yeniden yerleştirilmesi sorunlarının modern dünyanın en akut sorunları arasında yer almaktadır. Bir sosyal afet türü olan göç, günümüz dünyasının ve bulunduğumuz coğrafyanın en önemli sorunlarındandır. Bu çalışmada örnek olarak, Karabağ kullanılmıştır. Karabağ’da, Ermeniler tarafından özellikle 1923'ten beri süren sistemli olarak göçe zorlanan Azeri halkının yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel vb durumlar hakkında bir anket çerçevesinde inceleme yapılmıştır. İşgal edilmiş bölgelerin, terör örgütlerinin yaşam, barınma ve illegal faaliyetleri için kullanılması tüm bölgeyi tehdit etmektedir. Göçe zorlanmış insanların yaşadıkları zorluklar ve geçen zaman içinde yaşamsal kayıpları çalışmanın içeriğinde sunulmuştur. İşgal edilmiş bu bölgelerin terör örgütlerinin yaşam, barınma ve illegal faaliyetleri için kullanılması tüm bölgeyi tehdit etmektedir. İşgalden kurtulmuş bölgelerin gerçek sahiplerine verilmesi gerekmektedir. Göçmen durumuna düşmüş bu insanlara geri dönüşleri için gerekli imkânlar sağlanmalıdır. Yerleşecekleri yerlerde imar, altyapı çalışmaları yapılmalı, modern ihtiyaçlara cevap verebilecek yapılar tesis edilmediler. Kendi içinde büyük ilgi uyandıran göç sorununun Karabağ örneğinde analizi, tüm modern dünya topluluğunun dinamiklerini tüm karmaşıklığı ve çeşitliliğiyle göz önünde bulundurarak “kesişen” bir kaynak rolü olarak verimli olabilir. Göç sorunları, kendisi de farklı bir insan uygarlığına “göç” halinde olan modern toplumun birçok “acı” noktasına yol açmaktadır.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114291382","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Doğu Akdeniz'deki güncel gelişmeler ve Türkiye-İsrail ilişkilerinden yola çıkılarak Doğu Akdeniz’de İsrail’in Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırı konusunda Türkiye ile uzlaşması durumu zengin bir araştırma konusu teşkil etmektedir. Türkiye için İsrail bölgede istikrarlı, güçlü bir devlet ve Türkiye’nin çizdiği MEB alanları konusunda uzlaşmaya varabileceği önemli bir ülkedir. İki ülke ilişkilerinde siyasi konularda anlaşmazlıklar bulunmasına rağmen diğer bölge ülkelerine nazaran İsrail Türkiye ile ülke çıkarları için daha erken uzlaşmaya varılabilecek bir devlettir. Bu çalışmada iki ülkenin uzlaşmasının önündeki en büyük engellerin ideolojik sebeplere dayandığı tezi araştırılmaya çalışılmıştır. Bölgede enerji kaynaklarının keşfinden itibaren kurulan dengeler ve iki ülkenin ilişkilerine yön veren gelişmeler incelenmiştir. Araştırılan bilgilerle iki ülkenin ekonomik ve politik çıkarlarının uzlaşmayı gerektirdiği bulgusuna varılmıştır. Uzlaşmanın sağlanmasıyla bölgede kurulacak enerji koridoru sayesinde İsrail güvenilir ve alt yapı olarak hazır bir enerji koridoruna ulaşmış, Türkiye ise enerjiyi ithal ettiği ülke sayısının arttırmakla beraber arz güvenliğini de yükseltebilecektir. Makalede tarama yöntemiyle elde edilen veriler ile Neo-Realist teori kullanılarak varılan kazanımlar üzerinden çıkarım yapılmaya çalışılmıştır.
{"title":"TÜRKİYE VE İSRAİL’İN DOĞU AKDENİZ’DE MUHTEMEL UZLAŞMASININ KAZANIMLARI","authors":"Tuba Aslan, Timuçin Kodaman","doi":"10.31457/hr.1223995","DOIUrl":"https://doi.org/10.31457/hr.1223995","url":null,"abstract":"Doğu Akdeniz'deki güncel gelişmeler ve Türkiye-İsrail ilişkilerinden yola çıkılarak Doğu Akdeniz’de İsrail’in Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırı konusunda Türkiye ile uzlaşması durumu zengin bir araştırma konusu teşkil etmektedir. Türkiye için İsrail bölgede istikrarlı, güçlü bir devlet ve Türkiye’nin çizdiği MEB alanları konusunda uzlaşmaya varabileceği önemli bir ülkedir. İki ülke ilişkilerinde siyasi konularda anlaşmazlıklar bulunmasına rağmen diğer bölge ülkelerine nazaran İsrail Türkiye ile ülke çıkarları için daha erken uzlaşmaya varılabilecek bir devlettir. \u0000Bu çalışmada iki ülkenin uzlaşmasının önündeki en büyük engellerin ideolojik sebeplere dayandığı tezi araştırılmaya çalışılmıştır. Bölgede enerji kaynaklarının keşfinden itibaren kurulan dengeler ve iki ülkenin ilişkilerine yön veren gelişmeler incelenmiştir. Araştırılan bilgilerle iki ülkenin ekonomik ve politik çıkarlarının uzlaşmayı gerektirdiği bulgusuna varılmıştır. Uzlaşmanın sağlanmasıyla bölgede kurulacak enerji koridoru sayesinde İsrail güvenilir ve alt yapı olarak hazır bir enerji koridoruna ulaşmış, Türkiye ise enerjiyi ithal ettiği ülke sayısının arttırmakla beraber arz güvenliğini de yükseltebilecektir. Makalede tarama yöntemiyle elde edilen veriler ile Neo-Realist teori kullanılarak varılan kazanımlar üzerinden çıkarım yapılmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":268288,"journal":{"name":"Hakkari Review","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116608739","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}