Amac: Bu raporun amaci Ergene Havzasinda ag ir metal kirlilig inin halk sag lig ina olan etkilerini deg erlendirmektir. Yontem: Deg isik endu stri kollarinda calisanlar basta olmak u zere, tu m insanlar ve dig er canlilar az ya da cok kimyasal maddelere maruz kalmaktadirlar. Trakya bo lgesindeki o nemli su kaynaklarindan biri olan Ergene nehri de, civarinda yog un endu strilesme ve kentlesmeden dolayi hizla kirlenmektedir. Bo lgede evsel ve endu striyel aritma tesislerinin yetersizlig i ve kacak desarjlar nedeniyle uygun aritma yapilmadan bircok kimyasal madde Ergene nehrine desarj edilmektedir. Dolayisiyla hem cevre hem de insanlar ciddi tehdit altindadir. Uzun yillardir bo lgede suda, toprakta, havada, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda ag ir metaller ile ilgili pek cok calisma yapilmistir. Calismamizda bo lgede yapilmis ag ir metal konsantrasyonlari ile ilgili literatu r o zetlenerek, bes yillik kanser istatistiklerinin deg erlendirilmesi yapilmistir. Bulgular: Farkli cevresel materyaller de yapilmis calismalara bakildig inda hepsinde ortak metal olan kursun konsantrasyonu sinir deg erlerin u zerinde tespit edilmistir. 2006-2011 yillari arasinda kanser verilerinin deg erlendirilmesi sonucu da tu m kanser tiplerinde artis go ru lmu stu r. Sonuc: Kanser ve cevresel fakto rleri bire bir iliskilendirmek zor olsa da, yapilan calismalar ve kanser istatistikleri, kursun konsantrasyonlari – tekstil ve deri sekto ru – mesane ve bo brek kanserleri arasinda yakin iliski olabileceg ini go stermektedir. Ancak risk deg erlendirmesi gibi daha ileri calismalara ihtiyac duyulmaktadir.
Amac:Bu raporun amaci Ergene Havzasinda ag ir metal kirling in halk sag lig ina olan etkilerini deg erlendirmektir。此外,令人沮丧的是,人和其他动物或多或少地受到化学物质的影响。额尔根尼河是特拉基亚Bo的淡水来源之一,由于瑜伽和末日罢工以及周围的城市,它仍然受到污染。额尔根尼河中发现了许多化学物质,这些化学物质不足以提供性和持久的算术设施。因此,宇宙和人类都处于严重的危险之中。多年来,森林的水、土地、空气、植物、动物和人类都被校准了ag铁金属。在我们的calismus中,植物是由关于金属浓度的文献组成的,它是由经典的癌症统计数据组成的。研究结果是:在由金属制成的calims中观察到不同的嫉妒物质,并且在神经度马的零点中检测到与普通金属的课程浓度。2006年至2011年间,癌症数据可被解释为artis go ru stu r的结果。因此,如果癌症与遗传事实、植物基因组学和癌症统计数据之间难以沟通,则课程集中度——纺织和皮肤部门ru——包括美沙拉烷和bo breke癌症。然而,需要风险来改进校准,而不是暴露。
{"title":"Evaluation of heavy metal pollution in the Ergene River Basin from a public health perspective","authors":"A. Dokmeci","doi":"10.20518/TJPH.375342","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.375342","url":null,"abstract":"Amac: Bu raporun amaci Ergene Havzasinda ag ir metal kirlilig inin halk sag lig ina olan etkilerini deg erlendirmektir. Yontem: Deg isik endu stri kollarinda calisanlar basta olmak u zere, tu m insanlar ve dig er canlilar az ya da cok kimyasal maddelere maruz kalmaktadirlar. Trakya bo lgesindeki o nemli su kaynaklarindan biri olan Ergene nehri de, civarinda yog un endu strilesme ve kentlesmeden dolayi hizla kirlenmektedir. Bo lgede evsel ve endu striyel aritma tesislerinin yetersizlig i ve kacak desarjlar nedeniyle uygun aritma yapilmadan bircok kimyasal madde Ergene nehrine desarj edilmektedir. Dolayisiyla hem cevre hem de insanlar ciddi tehdit altindadir. Uzun yillardir bo lgede suda, toprakta, havada, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda ag ir metaller ile ilgili pek cok calisma yapilmistir. Calismamizda bo lgede yapilmis ag ir metal konsantrasyonlari ile ilgili literatu r o zetlenerek, bes yillik kanser istatistiklerinin deg erlendirilmesi yapilmistir. Bulgular: Farkli cevresel materyaller de yapilmis calismalara bakildig inda hepsinde ortak metal olan kursun konsantrasyonu sinir deg erlerin u zerinde tespit edilmistir. 2006-2011 yillari arasinda kanser verilerinin deg erlendirilmesi sonucu da tu m kanser tiplerinde artis go ru lmu stu r. Sonuc: Kanser ve cevresel fakto rleri bire bir iliskilendirmek zor olsa da, yapilan calismalar ve kanser istatistikleri, kursun konsantrasyonlari – tekstil ve deri sekto ru – mesane ve bo brek kanserleri arasinda yakin iliski olabileceg ini go stermektedir. Ancak risk deg erlendirmesi gibi daha ileri calismalara ihtiyac duyulmaktadir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"212-221"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45732214","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amac: Arastirma sinif ogretmenlerinin tip 2 diyabet risk oranlari, saglikli yasam bicimi davranislari ve diyabet riski ile iliskili faktorleri belirlemek amaciyla yapilmistir. Yontem: Arastirma tanimlayici tipte ve 975 sinif ogretmeni ile yapilmistir. Verilerin toplanmasinda sinif ogretmenlerinin sosyo-demografik ozelliklerini iceren anket formu, diyabet riskini degerlendiren Finlandiya Diyabet Risk Anketi (FINDRISK) ile Saglikli Yasam Bicimi Davranislari Olcegi II (SYBDO-II) kullanilmistir. Bulgular: Arastirmaya grubunun yas ortalamasi 36 .5±7.1 ve %50.7’si kadindir. FINDRISK’e gore sinif ogretmenlerinin %5.7’si yuksek risk tasimaktadir. Sinif ogretmenlerinin saglik algisi azaldikca FINDRISK’ten 15 puan ve uzerinde alanlarin yuzdesi artmaktadir(p<0.05).Kadin sinif ogretmenlerinin fiziksel aktivite ve beslenme alt grup puan ortalamalari, erkek ogretmenlere gore istatistiksel acidan anlamli derecede yuksek bulunmustur (p<0.05). Bekar ogretmenlerin manevi gelisim, fiziksel aktivite, kisilerarasi iliskiler ve stres yonetimi alt grup puan ortalamalarinin evlilere gore daha yuksek oldugu saptanmistir (p<0.05). Saglik durumlarini cok iyi olarak tanimlayanlarin fiziksel aktivite, manevi gelisim ve stres yonetimi puanlari anlamli olarak yuksek bulunmustur (p<0.05). Tip 2 diyabet riski ile saglikli yasam bicimi davranislari arasinda negatif yonde iliski oldugu belirlenmistir (r=-.071, p=0.026).
Amac:Arastirma sinif ogretmenlerin tip 2 diyabet risk oralari,saglikli yasam bicimi davranislari ve diyabett risk ile iliskili faktorleri belillemek amaciyla yapilmistir。包括:采用975级诊断类型进行勘探。在数据收集中,Saglikli Yasam Bicimi Davranislari Olcegi II结果分别为研究组平均值的36.5±7.1%和50.7%。FINDRRISK的高风险估计为5.7%的年级毕业生。当健康算法减少时,FINDRRISK增加了15个点,区域密度增加(p<0.05)。经典分级器的体力活动和进食显著高于男性分级器的平均水平,男性分级器平均水平高于统计酸(p<0.05),他们的关系和压力集中度表明,较低组分的婚姻较高(p<0.05)。了解自己健康状况的人的体育活动是明确的,2型糖尿病的风险被定义为健康法律自行车的治疗之间存在负相关(r=-0.071,p=0.026)。
{"title":"Determining primary school teachers’type 2 diabetes risk and healthy lifestyle behaviors","authors":"H. Koçak, S. Öncel, H. Zincir, E. U. Seviğ","doi":"10.20518/TJPH.341151","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.341151","url":null,"abstract":"Amac: Arastirma sinif ogretmenlerinin tip 2 diyabet risk oranlari, saglikli yasam bicimi davranislari ve diyabet riski ile iliskili faktorleri belirlemek amaciyla yapilmistir. Yontem: Arastirma tanimlayici tipte ve 975 sinif ogretmeni ile yapilmistir. Verilerin toplanmasinda sinif ogretmenlerinin sosyo-demografik ozelliklerini iceren anket formu, diyabet riskini degerlendiren Finlandiya Diyabet Risk Anketi (FINDRISK) ile Saglikli Yasam Bicimi Davranislari Olcegi II (SYBDO-II) kullanilmistir. Bulgular: Arastirmaya grubunun yas ortalamasi 36 .5±7.1 ve %50.7’si kadindir. FINDRISK’e gore sinif ogretmenlerinin %5.7’si yuksek risk tasimaktadir. Sinif ogretmenlerinin saglik algisi azaldikca FINDRISK’ten 15 puan ve uzerinde alanlarin yuzdesi artmaktadir(p<0.05).Kadin sinif ogretmenlerinin fiziksel aktivite ve beslenme alt grup puan ortalamalari, erkek ogretmenlere gore istatistiksel acidan anlamli derecede yuksek bulunmustur (p<0.05). Bekar ogretmenlerin manevi gelisim, fiziksel aktivite, kisilerarasi iliskiler ve stres yonetimi alt grup puan ortalamalarinin evlilere gore daha yuksek oldugu saptanmistir (p<0.05). Saglik durumlarini cok iyi olarak tanimlayanlarin fiziksel aktivite, manevi gelisim ve stres yonetimi puanlari anlamli olarak yuksek bulunmustur (p<0.05). Tip 2 diyabet riski ile saglikli yasam bicimi davranislari arasinda negatif yonde iliski oldugu belirlenmistir (r=-.071, p=0.026).","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"70-83"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48496004","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Laboratuvarlar is yeri olarak cok tehlikeli/tehlikeli olarak siniflandirilmaktadir. Amac: Bu tanimlayici arastirmanin amaci, T.C. Saglik Bakanligi Turkiye Ilac ve Tibbi Cihaz Kurumu laboratuvarlarinda calisan analist ve teknisyenlerin laboratuvar guvenligi hakkinda bazi bilgi ve uygulamalarinin belirlenmesidir. Yontem: Calisanlarin (n= 109) %85.0’ine (n=93) ulasilmistir. Onceden denenmis, laboratuvar guvenligine iliskin, kendi kendine uygulanabilen bir anket gozlem altinda gerceklestirilmistir. Bulgular: Katilimcilarin cogunlugu (%66,7) kadindir; laboratuvar tecrubeleri ortalama 12.8±8.2 yildir ve haftada ortalama 24.6±10.3 saat laboratuvarda calismaktadirlar. Calisanlarin %53.8’i calismalari sirasinda genellikle yanici/patlayici maddelerle, %29.0’u cok/akut toksik veya karsinojenik kimyasallarla, %30.1’i ise fiziksel tehlikelerle calismaktadir. Tum katilimcilarin %14.0’u hic laboratuvar guvenligi egitimi almamistir. Calisanlarin “her zaman” onluk, eldiven ve koruyucu gozluk kullanma sikligi sirasiyla %84.9, %66.7 ve %6.5’tir. Katilimcilarin %11.9’u calisma hayati boyunca en az bir ciddi buyuk yaralanma, %24.7’si ise son alti ay icinde en az bir kucuk yaralanma gecirmistir. Yasanmis yaralanmalar icinde dikis gerektirmeyen kesik, isirik, yirtik (%21.0) ve kimyasal madde buhari soluma (%16.1) ilk siralardadir. Temel laboratuvar guvenligi bilgisi sorularina dogru cevap verme ortalamalari 100 uzerinden 65.4±26.5’tir. Sonuc: Sonuc olarak, calisanlarin guvenlik uygulamalarinda yetersiz kaldiklari ve laboratuvar guvenligi hakkinda duzenli egitim almaya istekli olduklari saptanmistir. Bu konuda is yeri tarafindan duzenli araliklarla guvenlik konusunda egitim verilmesi uygun olacaktir.
{"title":"Knowledge and practices of pharmaceutical laboratory workers on laboratory safety","authors":"E. Emerce, B. Doğan","doi":"10.20518/tjph.341163","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/tjph.341163","url":null,"abstract":"Laboratuvarlar is yeri olarak cok tehlikeli/tehlikeli olarak siniflandirilmaktadir. Amac: Bu tanimlayici arastirmanin amaci, T.C. Saglik Bakanligi Turkiye Ilac ve Tibbi Cihaz Kurumu laboratuvarlarinda calisan analist ve teknisyenlerin laboratuvar guvenligi hakkinda bazi bilgi ve uygulamalarinin belirlenmesidir. Yontem: Calisanlarin (n= 109) %85.0’ine (n=93) ulasilmistir. Onceden denenmis, laboratuvar guvenligine iliskin, kendi kendine uygulanabilen bir anket gozlem altinda gerceklestirilmistir. Bulgular: Katilimcilarin cogunlugu (%66,7) kadindir; laboratuvar tecrubeleri ortalama 12.8±8.2 yildir ve haftada ortalama 24.6±10.3 saat laboratuvarda calismaktadirlar. Calisanlarin %53.8’i calismalari sirasinda genellikle yanici/patlayici maddelerle, %29.0’u cok/akut toksik veya karsinojenik kimyasallarla, %30.1’i ise fiziksel tehlikelerle calismaktadir. Tum katilimcilarin %14.0’u hic laboratuvar guvenligi egitimi almamistir. Calisanlarin “her zaman” onluk, eldiven ve koruyucu gozluk kullanma sikligi sirasiyla %84.9, %66.7 ve %6.5’tir. Katilimcilarin %11.9’u calisma hayati boyunca en az bir ciddi buyuk yaralanma, %24.7’si ise son alti ay icinde en az bir kucuk yaralanma gecirmistir. Yasanmis yaralanmalar icinde dikis gerektirmeyen kesik, isirik, yirtik (%21.0) ve kimyasal madde buhari soluma (%16.1) ilk siralardadir. Temel laboratuvar guvenligi bilgisi sorularina dogru cevap verme ortalamalari 100 uzerinden 65.4±26.5’tir. Sonuc: Sonuc olarak, calisanlarin guvenlik uygulamalarinda yetersiz kaldiklari ve laboratuvar guvenligi hakkinda duzenli egitim almaya istekli olduklari saptanmistir. Bu konuda is yeri tarafindan duzenli araliklarla guvenlik konusunda egitim verilmesi uygun olacaktir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"106-122"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43740907","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
N. Savaş, T. Inandi, E. Arslan, Ersin Peker, E. Durmaz, Mehmet Erdem, Ömer Alışkın, Arif Yeniçeri
Amac: Bu calismanin amaci Hatay’da dogum ya da dusuk nedeniyle hastaneye basvuran kadinlarda istenmeyen gebelik ve isteyerek dusuk sikligini ve bunlarla iliskili risk faktorlerini belirlemektir. Yontem: Kesitsel nitelikteki calismanin evreni bir ay icinde dogum ve dusuk nedeniyle Hatay’daki hastanelere basvuran kadinlardir. Toplam 635 kadina anket uygulanmistir. Istenmeyen gebelikler bagimli degisken, kadinin ve esinin yasi, nikah durumu, egitim, toplam gebelik sayisi, calisma durumu, aile planlamasi yontemi kullanma ve danismanlik alma durumu bagimsiz degisken olarak alinmistir. Analizlerde Ki-kare ve Student-t testleri kullanilmistir. Bulgular: Kadinlarin %21.4’u gebe kaldiginda bir aile planlamasi yontemi kullandigini belirtmekle birlikte, %15.1’i bu gebeligi istemedigini bildirmistir. Istenmeyen gebeligi olan kadin ve eslerinin yaslari yuksek ve toplam gebelik sayilari daha fazladir (p<0.05). Esi calismayanlarda, dusuk egitim duzeyine sahip kadin ve eslerde, bekar ya da resmi nikahi olmayanlarda, engellilerde ve aile hekiminden aile planlamasi danismanligi almayanlarda istenmeyen gebelik daha fazladir (p<0.05). Istenmeyen gebeligi olanlarin %45.8’inin gebe kaldiginda herhangi bir aile planlamasi yontemi kullanmadigi, %20.8’inin de geri cekme yontemi kullandigi saptanmistir. Istenmeyen gebeliklerin %65.3’u canli dogumla, %25.0’i isteyerek dusukle sonuclanmistir. Tum gebeliklerin %10.4’unun kendiliginden, %4.25’inin ise isteyerek dusukle sonuclandigi bildirilmistir. Isteyerek dusuklerin birinci nedeni ekonomik zorluk olarak gosterilmistir (%44). Sonuc: Hatay’da istenmeyen gebelik sikligi yuksektir. Isteyerek dusuklerin yariya yakininin kendiliginden dusuk olarak bildirildigi tahmin edilmektedir.
{"title":"Unintended pregnancies, induced abortions and risk factors in women admitted to hospitals due to birth or abortion in Hatay","authors":"N. Savaş, T. Inandi, E. Arslan, Ersin Peker, E. Durmaz, Mehmet Erdem, Ömer Alışkın, Arif Yeniçeri","doi":"10.20518/TJPH.341158","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.341158","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismanin amaci Hatay’da dogum ya da dusuk nedeniyle hastaneye basvuran kadinlarda istenmeyen gebelik ve isteyerek dusuk sikligini ve bunlarla iliskili risk faktorlerini belirlemektir. Yontem: Kesitsel nitelikteki calismanin evreni bir ay icinde dogum ve dusuk nedeniyle Hatay’daki hastanelere basvuran kadinlardir. Toplam 635 kadina anket uygulanmistir. Istenmeyen gebelikler bagimli degisken, kadinin ve esinin yasi, nikah durumu, egitim, toplam gebelik sayisi, calisma durumu, aile planlamasi yontemi kullanma ve danismanlik alma durumu bagimsiz degisken olarak alinmistir. Analizlerde Ki-kare ve Student-t testleri kullanilmistir. Bulgular: Kadinlarin %21.4’u gebe kaldiginda bir aile planlamasi yontemi kullandigini belirtmekle birlikte, %15.1’i bu gebeligi istemedigini bildirmistir. Istenmeyen gebeligi olan kadin ve eslerinin yaslari yuksek ve toplam gebelik sayilari daha fazladir (p<0.05). Esi calismayanlarda, dusuk egitim duzeyine sahip kadin ve eslerde, bekar ya da resmi nikahi olmayanlarda, engellilerde ve aile hekiminden aile planlamasi danismanligi almayanlarda istenmeyen gebelik daha fazladir (p<0.05). Istenmeyen gebeligi olanlarin %45.8’inin gebe kaldiginda herhangi bir aile planlamasi yontemi kullanmadigi, %20.8’inin de geri cekme yontemi kullandigi saptanmistir. Istenmeyen gebeliklerin %65.3’u canli dogumla, %25.0’i isteyerek dusukle sonuclanmistir. Tum gebeliklerin %10.4’unun kendiliginden, %4.25’inin ise isteyerek dusukle sonuclandigi bildirilmistir. Isteyerek dusuklerin birinci nedeni ekonomik zorluk olarak gosterilmistir (%44). Sonuc: Hatay’da istenmeyen gebelik sikligi yuksektir. Isteyerek dusuklerin yariya yakininin kendiliginden dusuk olarak bildirildigi tahmin edilmektedir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"85-95"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48593193","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amac: Bu calismanin amaci, Turkiye’de 2005-2014 yillari arasindaki olumlu/yaralanmali trafik kazalarini etkileyen risk faktorlerini arastirmaktir. Yontem: Bu calisma, Emniyet Genel Mudurlugu’nun kayitlarindan elde edilen 2005-2014 yillari arasinda gerceklesen 1,656,403 olumlu/yaralanmali kazadan analizlere uygun 1,201,203 vaka raporunu degerlendirmistir. Bagimsiz degiskenler, kazanin yeri ve zamani, aracin tipi ve modeli, surucunun sosyo-demografik ozellikleridir. Kazalardaki olum olaylari bagimli degisken olarak tanimlanmistir. Her bir yil icin olumlu kaza olusumunu etkiledigi dusunulen risk faktorleri lojistik regresyon model olusturularak arastirilmistir. Olumlu kazalara bagli olusan toplam olum sayisi ve yaralanmali kazalarda meydana gelen toplam yarali sayisi ve bu sayilari etkileyen risk faktorleri Negatif Binom ve Poisson regresyon modelleri kullanilarak irdelenmistir. Bulgular: Olumle sonuclanan vakalarin yuzdesi %1.9’dur. Kazaya karisan surucunun erkek olmasi olumlu kaza riskini arttirmaktadir. Veriden elde edilen sonuclar gore ogrenim duzeyinin dusuk olmasi, kazanin otobus veya minibus tipi araclarda ve yerlesim yeri disinda gerceklesmesi olumlu kaza sayisini arttirmaktadir. Sonuc: Suruculerin bilgilendirilmesi ve trafik yasalarinin etkili olarak uygulanmasi yakin gelecekte olumlu kazalarin azalmasina katki saglayacaktir.
Amac:本次评估的目的是强调影响土耳其2005年至2014年间正面/受伤交通事故的风险因素。项目:Bu calima,Emniyet Genel Mudulugu'un kayitlarinda elde edilen 2005-2014 yillari arasinda gerceklesen 1656403 olumlu/yarranmali kazadan analizlere维吾尔1201203 vaka raporunu degerlendirmistir。不幸的粒子是获胜者的位置和时间、车辆的类型和型号、面部的社会人口统计技能。事故中的事件被描述为有辱人格。每年的icin影响阳性事故olusumu dusunulen危险因素逻辑回归模型olustulurak arastirimistir。使用负Binom和Poisson回归模型消除了正面事故的暴露总数和事故造成的伤害总数。事件:事件发生的概率为%1.9。事故增加了男性事故的风险。从数据中获得的结果是,在赌博设备、获胜的公交车或小巴类型以及当地发生的事故数量增加。因此,交通法规的信息和执行将得到密切保障,以减少未来正面事故的发生。
{"title":"The evaluation of data on traffic accidents resulting in death or injury, between the years 2005-2014, in Turkey","authors":"H. Ünlü, B. K. Bicer, H. Özcebe","doi":"10.20518/TJPH.341165","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.341165","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismanin amaci, Turkiye’de 2005-2014 yillari arasindaki olumlu/yaralanmali trafik kazalarini etkileyen risk faktorlerini arastirmaktir. Yontem: Bu calisma, Emniyet Genel Mudurlugu’nun kayitlarindan elde edilen 2005-2014 yillari arasinda gerceklesen 1,656,403 olumlu/yaralanmali kazadan analizlere uygun 1,201,203 vaka raporunu degerlendirmistir. Bagimsiz degiskenler, kazanin yeri ve zamani, aracin tipi ve modeli, surucunun sosyo-demografik ozellikleridir. Kazalardaki olum olaylari bagimli degisken olarak tanimlanmistir. Her bir yil icin olumlu kaza olusumunu etkiledigi dusunulen risk faktorleri lojistik regresyon model olusturularak arastirilmistir. Olumlu kazalara bagli olusan toplam olum sayisi ve yaralanmali kazalarda meydana gelen toplam yarali sayisi ve bu sayilari etkileyen risk faktorleri Negatif Binom ve Poisson regresyon modelleri kullanilarak irdelenmistir. Bulgular: Olumle sonuclanan vakalarin yuzdesi %1.9’dur. Kazaya karisan surucunun erkek olmasi olumlu kaza riskini arttirmaktadir. Veriden elde edilen sonuclar gore ogrenim duzeyinin dusuk olmasi, kazanin otobus veya minibus tipi araclarda ve yerlesim yeri disinda gerceklesmesi olumlu kaza sayisini arttirmaktadir. Sonuc: Suruculerin bilgilendirilmesi ve trafik yasalarinin etkili olarak uygulanmasi yakin gelecekte olumlu kazalarin azalmasina katki saglayacaktir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"123-135"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45820954","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cinsiyet buyuk oranda dogumda belirlenirken; toplumsal cinsiyet, toplumsal acidan belirlenmis gorev ve sorumluluklarin dagilimi ile nitelendirilen bir cinsiyet yorumlamasina atifta bulunmaktadir. Toplum tarafindan olusturulan cinsiyet kaliplari, kadin ve erkekleri basitce birbirinden farklilastirmakla kalmayip, sosyal kaynaklara erisimi, firsatlarin kullanimini, sorumluluklarin ve kaynaklarin dagilimini da onemli olcude etkilemektedir. Kadinlar yasamlarinin farkli donemlerinde cinsiyet esitsizliklerinden kaynaklanan farkli risklerle karsi karsiya kalmaktadir. Cinsiyet esitligi ulusal ve uluslararasi duzenlemelerle guvence altina alinmis olmasina karsin dunyada toplumsal cinsiyet esitliginin tam olarak saglanabildigi hic bir ulke yoktur. Bununla birlikte bu esitsizlik bazi bolgelerde daha belirgindir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi, Turkiye’nin de onemli sorunlarindan biridir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi her gecen gun buyumektedir ve bu gerileme bircok acidan kadinlarin gunluk yasamlarini onemli bir bicimde etkilemektedir. Bu calismada cinsiyet esitsizliginin kadinlarin yasami uzerindeki etkileri, toplumsal cinsiyet esitligine dayali politika uygulayan ve uygulamayan ulkeler karsilastirilarak degerlendirilmistir. Cinsiyet esitligi ve ulkelerdeki ilgili temel gostergeler incelenmis ve ozgun tablolar olusturulmustur.
{"title":"Gender related issues","authors":"Hacer Özel Doğan, Birgül Piyal","doi":"10.20518/tjph.341173","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/tjph.341173","url":null,"abstract":"Cinsiyet buyuk oranda dogumda belirlenirken; toplumsal cinsiyet, toplumsal acidan belirlenmis gorev ve sorumluluklarin dagilimi ile nitelendirilen bir cinsiyet yorumlamasina atifta bulunmaktadir. Toplum tarafindan olusturulan cinsiyet kaliplari, kadin ve erkekleri basitce birbirinden farklilastirmakla kalmayip, sosyal kaynaklara erisimi, firsatlarin kullanimini, sorumluluklarin ve kaynaklarin dagilimini da onemli olcude etkilemektedir. Kadinlar yasamlarinin farkli donemlerinde cinsiyet esitsizliklerinden kaynaklanan farkli risklerle karsi karsiya kalmaktadir. Cinsiyet esitligi ulusal ve uluslararasi duzenlemelerle guvence altina alinmis olmasina karsin dunyada toplumsal cinsiyet esitliginin tam olarak saglanabildigi hic bir ulke yoktur. Bununla birlikte bu esitsizlik bazi bolgelerde daha belirgindir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi, Turkiye’nin de onemli sorunlarindan biridir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi her gecen gun buyumektedir ve bu gerileme bircok acidan kadinlarin gunluk yasamlarini onemli bir bicimde etkilemektedir. Bu calismada cinsiyet esitsizliginin kadinlarin yasami uzerindeki etkileri, toplumsal cinsiyet esitligine dayali politika uygulayan ve uygulamayan ulkeler karsilastirilarak degerlendirilmistir. Cinsiyet esitligi ve ulkelerdeki ilgili temel gostergeler incelenmis ve ozgun tablolar olusturulmustur.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"150-163"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43815206","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amac : Yeme bozukluklari, onemli fiziksel komplikasyonlarla iliskili ciddi ruhsal hastaliklardir. Bu calismanin amaci, ergen ogrenciler arasinda bozulmus yeme tutumlari sikligini ve psikolojik semptomlarla iliskisini belirlemektir. Yontem: Bu tanimlayici calismaya 338 lise ogrencisi katilmistir. Veriler, Yeme Tutum Testi-26 (YTT˗26), Duke Sagligi Profili ve sosyodemografik sorulari iceren kendi kendine uygulanabilen bir anket formu kullanilarak toplandi. 20 ya da daha yuksek bir YTT-26'i skoru, bozuk yeme tutumlarinin varligi olarak tanimlandi. Veriler, hem tanimlayici hem de analitik istatistikler kullanilarak, SPSS 16,0 ile analiz edildi. Bulgular: Yeme bozuklugu tutumlarinin sikligi %18,3 (erkeklerde %7,1, kizlarda %21,3) olarak bulundu. Bu sonuclar, yeme bozukluklari gelisme riski ile yas, cinsiyet ve ruhsal saglik arasinda istatistiksel olarak anlamli iliskiler oldugunu gostermektedir. Sonuc: Yeme bozukluklari, ozellikle kizlarda olmak uzere ergenler arasinda daha yaygin bir hale gelmektedir. Yeme bozukluklari ergenlerin ruh sagligiyla guclu bir sekilde iliskili oldugundan, ozellikle okul egitimi mufredatinda, her iki cinsiyet icin ergenlik doneminin gelisimsel zorluklari ve sorunlarina odaklanan mudahale programlari uygulanmalidir.
{"title":"The relationship between psychological symptoms and frequency of eating disorders in adolescents","authors":"H. Çam","doi":"10.20518/TJPH.341162","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.341162","url":null,"abstract":"Amac : Yeme bozukluklari, onemli fiziksel komplikasyonlarla iliskili ciddi ruhsal hastaliklardir. Bu calismanin amaci, ergen ogrenciler arasinda bozulmus yeme tutumlari sikligini ve psikolojik semptomlarla iliskisini belirlemektir. Yontem: Bu tanimlayici calismaya 338 lise ogrencisi katilmistir. Veriler, Yeme Tutum Testi-26 (YTT˗26), Duke Sagligi Profili ve sosyodemografik sorulari iceren kendi kendine uygulanabilen bir anket formu kullanilarak toplandi. 20 ya da daha yuksek bir YTT-26'i skoru, bozuk yeme tutumlarinin varligi olarak tanimlandi. Veriler, hem tanimlayici hem de analitik istatistikler kullanilarak, SPSS 16,0 ile analiz edildi. Bulgular: Yeme bozuklugu tutumlarinin sikligi %18,3 (erkeklerde %7,1, kizlarda %21,3) olarak bulundu. Bu sonuclar, yeme bozukluklari gelisme riski ile yas, cinsiyet ve ruhsal saglik arasinda istatistiksel olarak anlamli iliskiler oldugunu gostermektedir. Sonuc: Yeme bozukluklari, ozellikle kizlarda olmak uzere ergenler arasinda daha yaygin bir hale gelmektedir. Yeme bozukluklari ergenlerin ruh sagligiyla guclu bir sekilde iliskili oldugundan, ozellikle okul egitimi mufredatinda, her iki cinsiyet icin ergenlik doneminin gelisimsel zorluklari ve sorunlarina odaklanan mudahale programlari uygulanmalidir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"96-105"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43413007","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Romanlar Avrupa’daki en buyuk etnik azinliktir. Trakya bolgesinde Romanlar nufusun %6-7’sini olusturmaktadir. Calismamiz Edirne’deki Roman topluluklari ile ilgili onceki calismalarda elde edilmis verileri derlemis ve mevcut literatur ile karsilastirmistir. Bu calismanin amaci Edirne’de yasayan Romanlarda sagligin sosyal belirleyicilerine iliskin durum ve bunun saglikla ilgili sonuclarini mevcut bilgiler isiginda tanimlamaktir. Edirne’deki Romanlarin %42.8’i, sosyal guvenceye sahip iken Roman olmayanlarin %79’u sosyal guvenceye sahiptir. Cocuk olumu deneyimi Romanlarda anlamli olarak fazladir (%10.3’e kiyasla %5.7). Tum Roman evliliklerinin %56’si adolesan cagda gerceklesmistir. Roman kadinlar, bolgedeki Roman olmayan kadinlara gore daha erken cocuk sahibi olmus, daha cok dogurmus, daha fazla dusuk yapmis ve daha az ve daha gec dogum oncesi bakim almistir.
{"title":"Roma health in Edirne: Social determinants of health and health status","authors":"M. Eskiocak, Duygu Akbaşak","doi":"10.20518/TJPH.341169","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.341169","url":null,"abstract":"Romanlar Avrupa’daki en buyuk etnik azinliktir. Trakya bolgesinde Romanlar nufusun %6-7’sini olusturmaktadir. Calismamiz Edirne’deki Roman topluluklari ile ilgili onceki calismalarda elde edilmis verileri derlemis ve mevcut literatur ile karsilastirmistir. Bu calismanin amaci Edirne’de yasayan Romanlarda sagligin sosyal belirleyicilerine iliskin durum ve bunun saglikla ilgili sonuclarini mevcut bilgiler isiginda tanimlamaktir. Edirne’deki Romanlarin %42.8’i, sosyal guvenceye sahip iken Roman olmayanlarin %79’u sosyal guvenceye sahiptir. Cocuk olumu deneyimi Romanlarda anlamli olarak fazladir (%10.3’e kiyasla %5.7). Tum Roman evliliklerinin %56’si adolesan cagda gerceklesmistir. Roman kadinlar, bolgedeki Roman olmayan kadinlara gore daha erken cocuk sahibi olmus, daha cok dogurmus, daha fazla dusuk yapmis ve daha az ve daha gec dogum oncesi bakim almistir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"136-149"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45011124","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
A. Zeinalzadeh, Behrooz Alizadeh, P. Raeisi, J. Babaei, Rozita Firooznia, M. G. Ghozikali, Somaieh Roohani Majd, Mohsen Nouri, Khamnian Zhila
Evaluating of health status and explore the challenges of health problems that threaten human life following disasters and major earthquakes providing windows of opportunities for health care providers in future planning of disasters. The main purpose of this report was to survey the environmental sanitation statues after 200 days of the affected populations in earthquakes of East Azerbaijan, northwestern of Iran, 2012. The survey was carried out in earthquake zones 200 days after the occurrence of the earthquake. A single stage cluster sampling from among 95 villages damaged in the earthquake of 2012 East Azerbaijan of three towns Ahar, Varzeghan and Heris were selected. The data were collected with questionnaire, site visits and evaluation of water and sanitation. In a twin Earthquake, East Azerbaijan province that 399 villages of Ahar, Varzeghan, Heris, Tabriz and Kaleibar cities were affected and 356 (89.2 %) villages were destroyed between 30-100%. Evaluation of water and sanitation infrastructure after 200 days, shown that only half of these villages consumed healthy water with high coverage and adequate. Half of the villages in 200 days after the earthquake were covered safe drinking water (treated drinking water). The bacteriological quality of drinking-water supply of the affected area was assessed in randomly collected 146 samples from this region and ten (6.8%) reported as unsuitable. Solid waste management facilities in residents have not been acceptable that affect public health. Solid waste disposal was done by district residents (cooperation rural residents) 68.4%, 36.8% and 76.3% in Ahar, Varzeghan and Heris, respectively. Overall, the impact of infectious and communicable diseases after Earthquake was reported 42.1% (16 villages) in the Varzeghan. The lack of geographical view with a focus in mountainous and rural areas, partial support and dispersion of earthquake-stricken people in affected villages and lack of participatory need assessment and pre-crisis coordination among various organizations led to negative effects of environmental factors on health status in villages. Providing intra-sector coordination for waste management with a sanitary disposal of sewage and detection hazardous materials aftermath as well as immediate measurements in the water supply system are necessary for health promotion of the affected population in the disaster region.
{"title":"Environmental Health assessment 200 Days after Earthquake-Affected Region in East Azerbaijan Earthquake, North-Western of Iran, 2012","authors":"A. Zeinalzadeh, Behrooz Alizadeh, P. Raeisi, J. Babaei, Rozita Firooznia, M. G. Ghozikali, Somaieh Roohani Majd, Mohsen Nouri, Khamnian Zhila","doi":"10.20518/TJPH.326814","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/TJPH.326814","url":null,"abstract":"Evaluating of health status and explore the challenges of health problems that threaten human life following disasters and major earthquakes providing windows of opportunities for health care providers in future planning of disasters. The main purpose of this report was to survey the environmental sanitation statues after 200 days of the affected populations in earthquakes of East Azerbaijan, northwestern of Iran, 2012. The survey was carried out in earthquake zones 200 days after the occurrence of the earthquake. A single stage cluster sampling from among 95 villages damaged in the earthquake of 2012 East Azerbaijan of three towns Ahar, Varzeghan and Heris were selected. The data were collected with questionnaire, site visits and evaluation of water and sanitation. In a twin Earthquake, East Azerbaijan province that 399 villages of Ahar, Varzeghan, Heris, Tabriz and Kaleibar cities were affected and 356 (89.2 %) villages were destroyed between 30-100%. Evaluation of water and sanitation infrastructure after 200 days, shown that only half of these villages consumed healthy water with high coverage and adequate. Half of the villages in 200 days after the earthquake were covered safe drinking water (treated drinking water). The bacteriological quality of drinking-water supply of the affected area was assessed in randomly collected 146 samples from this region and ten (6.8%) reported as unsuitable. Solid waste management facilities in residents have not been acceptable that affect public health. Solid waste disposal was done by district residents (cooperation rural residents) 68.4%, 36.8% and 76.3% in Ahar, Varzeghan and Heris, respectively. Overall, the impact of infectious and communicable diseases after Earthquake was reported 42.1% (16 villages) in the Varzeghan. The lack of geographical view with a focus in mountainous and rural areas, partial support and dispersion of earthquake-stricken people in affected villages and lack of participatory need assessment and pre-crisis coordination among various organizations led to negative effects of environmental factors on health status in villages. Providing intra-sector coordination for waste management with a sanitary disposal of sewage and detection hazardous materials aftermath as well as immediate measurements in the water supply system are necessary for health promotion of the affected population in the disaster region.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"47-57"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46105136","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amac: Bu calismada evde saglik hizmeti alan hastalara bakim verenlerin yukunu ve iliskili faktorleri degerlendirmek amaclanmistir. Yontem: Kesitsel tipte olan arastirma, Manisa Şehzadeler bolgesinde 2014-2016 yillarinda evde saglik hizmeti alan kisilere bakim verenlerde yurutulmustur. Arastirmanin evreni 234 kisiden olusmaktadir. Katilim orani % 83.5'tir. Katilimcilara sosyodemografik ozellikler, evde saglik hizmeti alan kisinin hastaligi ile ilgili sorulardan olusan bir anket formu ve bakim verenlerin yasadigi stresi degerlendiren Zarit Bakim Veren Yuk Olcegi uygulanmistir. Bulgular: Bakim verenlerin % 67.7'si orta/ileri/asiri duzeyde yuke sahip, %87.4'u kadin, %67.1'i bakim alan kisinin 1.derece akrabasi ve %89.8'i alt sosyal siniftadir. Bakim verenin alt sosyal sinifta olmasi, hastanin gelini olmasi, genis aile yapisi ve hastanin saglik algisinin kotu olmasi bakim verme yukunu artiran nedenlerdir. Sonuc: Bakim verenlerin ekonomik, sosyal ve ruhsal yonden desteklenmeleri gerekmektedir. Evde saglik hizmeti alan kisilere bakim verecek olan ucretli bakicilarin tesvik edilmesi, konu ile ilgili ek calismalarin planlanmasi da oneriler arasinda bulunmaktadir.
{"title":"Evaluation of caregivers' burden of the patients receiving home health service in Manisa","authors":"Çağlar Sögüt, P. Dündar","doi":"10.20518/tjph.326797","DOIUrl":"https://doi.org/10.20518/tjph.326797","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismada evde saglik hizmeti alan hastalara bakim verenlerin yukunu ve iliskili faktorleri degerlendirmek amaclanmistir. Yontem: Kesitsel tipte olan arastirma, Manisa Şehzadeler bolgesinde 2014-2016 yillarinda evde saglik hizmeti alan kisilere bakim verenlerde yurutulmustur. Arastirmanin evreni 234 kisiden olusmaktadir. Katilim orani % 83.5'tir. Katilimcilara sosyodemografik ozellikler, evde saglik hizmeti alan kisinin hastaligi ile ilgili sorulardan olusan bir anket formu ve bakim verenlerin yasadigi stresi degerlendiren Zarit Bakim Veren Yuk Olcegi uygulanmistir. Bulgular: Bakim verenlerin % 67.7'si orta/ileri/asiri duzeyde yuke sahip, %87.4'u kadin, %67.1'i bakim alan kisinin 1.derece akrabasi ve %89.8'i alt sosyal siniftadir. Bakim verenin alt sosyal sinifta olmasi, hastanin gelini olmasi, genis aile yapisi ve hastanin saglik algisinin kotu olmasi bakim verme yukunu artiran nedenlerdir. Sonuc: Bakim verenlerin ekonomik, sosyal ve ruhsal yonden desteklenmeleri gerekmektedir. Evde saglik hizmeti alan kisilere bakim verecek olan ucretli bakicilarin tesvik edilmesi, konu ile ilgili ek calismalarin planlanmasi da oneriler arasinda bulunmaktadir.","PeriodicalId":30432,"journal":{"name":"Turkish Journal of Public Health","volume":"15 1","pages":"37-46"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2017-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46088570","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}