{"title":"İstanbul ve Anadolu Eczanelerinde Mesai Saatleri ve Nöbet Uygulamaları: Bir Tarihçe","authors":"E. Kocacık","doi":"10.26650/OBA.779665","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.779665","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89978878","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
“Zafer Artik Sungunun Ucunda degil, Tayyarenin Pervanesindedir.” Nuri Demirag’in 25 Agustos 1945 tarihinde soyledigi bu soz; ilk hava stratejisti olan Giulio Douhet’in bir sozunu hatirlamama vesile oldu: “Zafer, savasin dogasindaki degisimleri gorebilenlere gulumser.” Şuphesiz ki 20. yuzyilda savasin dogasini degistiren en buyuk gelisim havacilik ve ucaklar olmustur. Turk havacilik tarihi, bu gune kadar akademik calismalarda fazlaca yer bulamamis bir alandir. Yapilan cogu calisma birbirini tekrar eden, sinirli sayida kaynaga dayali, yeni bulgu, yorum ve analiz icermeyen calismalardan oteye gidememistir. Son zamanlarda konuya ilgi duyan arastirmaci ve yayin sayisinda artis gozlense de bu calismalarda dil sorunu yuzunden yerli kaynaklardan yararlanmaktan ileriye gidilmemistir. Tarihin birlikte yasandigi cografya ve ittifaklarda karsilastirmali tarih yazimi icin donemin hem dost hem de dusman arsiv belgelerinden ve yayinlarindan faydalanmak gerekir. Ozellikle Birinci Dunya Savasi ve sonrasi doneme olan ektisi goz onune alindiginda Almanya’da bulunan askeri ve sivil kurum arsivleri Turk tarih yazimi icin buyuk oneme haizdir. Ne yazik ki basta dil sorunu olmak uzere arastirmacilarin desteklenmemesi gibi olumsuzluklar, soz konusu arsivlerde arastirma yapilmasini ve Turk tarihinin bilinmeyenlerinin ortaya cikartilmasi onunde hala en buyuk engeller olarak durmaktadir.
{"title":"Nuri Demirağ’ın İstanbul’daki Fabrikasında Tasarlanan ve Almanya’da Denemeleri Yapılan Avcı Uçağının Hikâyesi","authors":"E. Kurt","doi":"10.26650/OBA.826828","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.826828","url":null,"abstract":"“Zafer Artik Sungunun Ucunda degil, Tayyarenin Pervanesindedir.” Nuri Demirag’in 25 Agustos 1945 tarihinde soyledigi bu soz; ilk hava stratejisti olan Giulio Douhet’in bir sozunu hatirlamama vesile oldu: “Zafer, savasin dogasindaki degisimleri gorebilenlere gulumser.” Şuphesiz ki 20. yuzyilda savasin dogasini degistiren en buyuk gelisim havacilik ve ucaklar olmustur. Turk havacilik tarihi, bu gune kadar akademik calismalarda fazlaca yer bulamamis bir alandir. Yapilan cogu calisma birbirini tekrar eden, sinirli sayida kaynaga dayali, yeni bulgu, yorum ve analiz icermeyen calismalardan oteye gidememistir. Son zamanlarda konuya ilgi duyan arastirmaci ve yayin sayisinda artis gozlense de bu calismalarda dil sorunu yuzunden yerli kaynaklardan yararlanmaktan ileriye gidilmemistir. Tarihin birlikte yasandigi cografya ve ittifaklarda karsilastirmali tarih yazimi icin donemin hem dost hem de dusman arsiv belgelerinden ve yayinlarindan faydalanmak gerekir. Ozellikle Birinci Dunya Savasi ve sonrasi doneme olan ektisi goz onune alindiginda Almanya’da bulunan askeri ve sivil kurum arsivleri Turk tarih yazimi icin buyuk oneme haizdir. Ne yazik ki basta dil sorunu olmak uzere arastirmacilarin desteklenmemesi gibi olumsuzluklar, soz konusu arsivlerde arastirma yapilmasini ve Turk tarihinin bilinmeyenlerinin ortaya cikartilmasi onunde hala en buyuk engeller olarak durmaktadir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"129 1","pages":"215-218"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77079844","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calisma, Osmanli doneminde elektrik islerinde egitim almak uzere, yurtdisina giden Osmanli ogrencilerini arastirmak uzere kaleme alinmistir. Osmanli Devleti, yerel teknik egitimdeki yetersizlikler sebebiyle, yurtdisina elektrik egitimi icin gidenleri destekleyen bir tutum sergilemistir. Bu calismada yabanci ulkelerde elektrik egitimi gormek isteyen, 56 Osmanli vatandasi tespit edilmistir. II. Abdulhamid (1876-1909) zamaninda sinirli sayida ogrenci, Fransa ve Almanya’ya gonderilmistir. II. Mesrutiyetin ilani (1908) sonrasi, yurtdisinda egitim alan ogrenci sayisi artmistir. Egitim icin tercih edilen ulkelerin listesi de genislemis olup, Ingiltere, Macaristan, Isvicre, Italya, Belcika ve ABD de bu ulkelerin arasina katilmistir. Yurtdisinda egitime gidenlerin bazilari universitelerde teorik ogrenim gorurken, bazilari da fabrika ve tersane gibi pratik egitim alacaklari yerleri tercih etmislerdir.
{"title":"Yurtdışında Elektrik Eğitimi Alan Osmanlılar","authors":"Fatih Damlıbağ","doi":"10.26650/OBA.702325","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.702325","url":null,"abstract":"Bu calisma, Osmanli doneminde elektrik islerinde egitim almak uzere, yurtdisina giden Osmanli ogrencilerini arastirmak uzere kaleme alinmistir. Osmanli Devleti, yerel teknik egitimdeki yetersizlikler sebebiyle, yurtdisina elektrik egitimi icin gidenleri destekleyen bir tutum sergilemistir. Bu calismada yabanci ulkelerde elektrik egitimi gormek isteyen, 56 Osmanli vatandasi tespit edilmistir. II. Abdulhamid (1876-1909) zamaninda sinirli sayida ogrenci, Fransa ve Almanya’ya gonderilmistir. II. Mesrutiyetin ilani (1908) sonrasi, yurtdisinda egitim alan ogrenci sayisi artmistir. Egitim icin tercih edilen ulkelerin listesi de genislemis olup, Ingiltere, Macaristan, Isvicre, Italya, Belcika ve ABD de bu ulkelerin arasina katilmistir. Yurtdisinda egitime gidenlerin bazilari universitelerde teorik ogrenim gorurken, bazilari da fabrika ve tersane gibi pratik egitim alacaklari yerleri tercih etmislerdir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"10 1","pages":"67-99"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78746800","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Zonguldak’ta madencilik ogretimi 1924’de Zonguldak Maden Muhendis Mektebi’nin acilmasiyla baslamistir. Bu okulun 1931’de kapatilmasinin ardindan 1949 yilina kadar gecen sure icinde Maden Tetkik ve Arama Enstitusu (MTA) tarafindan orta derecede madencilik teknisyenleri yetistirmek uzere okullar acilmistir. Bunlardan biri de 1940’da acilan ve ortaokul mezunlarini alan Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi’dir. Bu okul 1949’da Milli Egitim Bakanligi’na devredilmis ve kapatilarak yerine maden muhendisi yetistiren Zonguldak Maden Teknik Okulu acilmistir. Bu makalede Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi’nin kurulusu, yapisi ve 1940 – 1949 donemindeki calismalari ele alinmistir
{"title":"Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi (1940 – 1949)","authors":"Emre Dölen","doi":"10.26650/OBA.806131","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.806131","url":null,"abstract":"Zonguldak’ta madencilik ogretimi 1924’de Zonguldak Maden Muhendis Mektebi’nin acilmasiyla baslamistir. Bu okulun 1931’de kapatilmasinin ardindan 1949 yilina kadar gecen sure icinde Maden Tetkik ve Arama Enstitusu (MTA) tarafindan orta derecede madencilik teknisyenleri yetistirmek uzere okullar acilmistir. Bunlardan biri de 1940’da acilan ve ortaokul mezunlarini alan Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi’dir. Bu okul 1949’da Milli Egitim Bakanligi’na devredilmis ve kapatilarak yerine maden muhendisi yetistiren Zonguldak Maden Teknik Okulu acilmistir. Bu makalede Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi’nin kurulusu, yapisi ve 1940 – 1949 donemindeki calismalari ele alinmistir","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"1 1","pages":"1-66"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77579998","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli cografyasina Rus hacilarla giris yapan 1910 kolera salgini ilk once Temmuz ayinda Erzurum’da goruldukten sonra, basta liman kentleri olmak uzere civar kentlere kisa surede yayilmistir. Yerel Osmanli yoneticileri, yetersiz saglik altyapisina ragmen, karantina tedbirlerine basvurarak salginin yayilmasini engellemeye calismislardir. Alinan tedbirleri yetersiz goren Hanya (Girit) halki, inisiyatifi eline alarak bulasici hastalik tasidigi dusunulen bir geminin kentlerine yanasmasina ve yolcu indirmesine siddetle karsi cikmistir. Yoneticilerin, kimi zaman yerel halkin panige kapilarak kaotik bir ortamin dogmasini onlemek amaciyla, kimi zaman da deniz ticaret ve posta trafiginin aksamasindan kaynakli maddi kayiplarin onune gecmek icin, salgin haberleri ile ilgili gercekleri halktan gizlemeye calistiklari olmustur. Bu makalede kolera salgininin Hayfa, Beyrut, Yafa, Hanya, Samsun, Trabzon, Izmir, Canakkale, Selanik gibi Osmanli liman kentleri ile Adana, Osmaniye, Halep, Tiberya, Şam gibi civar kentlerde yarattigi panik atmosfer ve sonrasinda yasananlar 1911- 1914 arasinda kaleme alinmis olan Alman konsolosluk raporlarina yansidigi kadariyla konu edilmistir. Kolera karsisinda yerel duzeyde yasanan olaylar genel tablo hakkinda fikir vermesi acisindan onemlidir.
{"title":"Alman Konsolosluk Raporlarına Göre 1911-1914 Yılları Arasında Osmanlı Liman Kentlerinde Kolera","authors":"Ahmet Asker","doi":"10.26650/OBA.781442","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.781442","url":null,"abstract":"Osmanli cografyasina Rus hacilarla giris yapan 1910 kolera salgini ilk once Temmuz ayinda Erzurum’da goruldukten sonra, basta liman kentleri olmak uzere civar kentlere kisa surede yayilmistir. Yerel Osmanli yoneticileri, yetersiz saglik altyapisina ragmen, karantina tedbirlerine basvurarak salginin yayilmasini engellemeye calismislardir. Alinan tedbirleri yetersiz goren Hanya (Girit) halki, inisiyatifi eline alarak bulasici hastalik tasidigi dusunulen bir geminin kentlerine yanasmasina ve yolcu indirmesine siddetle karsi cikmistir. Yoneticilerin, kimi zaman yerel halkin panige kapilarak kaotik bir ortamin dogmasini onlemek amaciyla, kimi zaman da deniz ticaret ve posta trafiginin aksamasindan kaynakli maddi kayiplarin onune gecmek icin, salgin haberleri ile ilgili gercekleri halktan gizlemeye calistiklari olmustur. Bu makalede kolera salgininin Hayfa, Beyrut, Yafa, Hanya, Samsun, Trabzon, Izmir, Canakkale, Selanik gibi Osmanli liman kentleri ile Adana, Osmaniye, Halep, Tiberya, Şam gibi civar kentlerde yarattigi panik atmosfer ve sonrasinda yasananlar 1911- 1914 arasinda kaleme alinmis olan Alman konsolosluk raporlarina yansidigi kadariyla konu edilmistir. Kolera karsisinda yerel duzeyde yasanan olaylar genel tablo hakkinda fikir vermesi acisindan onemlidir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"50 1","pages":"101-119"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89160700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkiye’de arkeolojik kazilardan elde edilen ve muzelerde bulunan kultur varliklarinin restorasyon ve konservasyonunun tarihi arastirildiginda, ilk onarim faaliyetlerinin Osman Hamdi Bey’in mudur oldugu donemde (1881- 1910) Muze-i Humayun’da yapildigi gorulur. Bu donemde, heykeltiraslar tarafindan yapilan onarimlara Cumhuriyet’in ilk donemlerinde kimyagerler de katilmistir. Muze-i Humayun’daki onarim gelenegini konservasyon uygulamalari ile zenginlestiren ve Istanbul Arkeoloji Muzeleri bunyesinde hizmet veren Kimyahane’de modern konservasyon biliminin uygulanmasi yolunda ilk adimlar atilmistir. Bu makalede, ilk kez kullanilan arsiv belgeleri isiginda Kimyahane’nin kurulusu ve calisma sistemi irdelenmekte, Kimyahane’de gorev yapan iki onemli uzman (Nurettin Akbulut ve Hadi Tamer) tanitilarak Turkiye’de koruma alanina yaptiklari katkilar degerlendirilmektedir.
{"title":"Türkiye’de Kültür Varlıkları Konservasyonunun Öncü Kurum ve Kişileri: Kimyahane ve İki Uzmanı Nurettin Akbulut ve Hadi Tamer","authors":"Vildan Yarlıgaş","doi":"10.26650/OBA.733425","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/OBA.733425","url":null,"abstract":"Turkiye’de arkeolojik kazilardan elde edilen ve muzelerde bulunan kultur varliklarinin restorasyon ve konservasyonunun tarihi arastirildiginda, ilk onarim faaliyetlerinin Osman Hamdi Bey’in mudur oldugu donemde (1881- 1910) Muze-i Humayun’da yapildigi gorulur. Bu donemde, heykeltiraslar tarafindan yapilan onarimlara Cumhuriyet’in ilk donemlerinde kimyagerler de katilmistir. Muze-i Humayun’daki onarim gelenegini konservasyon uygulamalari ile zenginlestiren ve Istanbul Arkeoloji Muzeleri bunyesinde hizmet veren Kimyahane’de modern konservasyon biliminin uygulanmasi yolunda ilk adimlar atilmistir. Bu makalede, ilk kez kullanilan arsiv belgeleri isiginda Kimyahane’nin kurulusu ve calisma sistemi irdelenmekte, Kimyahane’de gorev yapan iki onemli uzman (Nurettin Akbulut ve Hadi Tamer) tanitilarak Turkiye’de koruma alanina yaptiklari katkilar degerlendirilmektedir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"12 1","pages":"121-138"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78301965","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Vidinli Huseyin Tevfik Pasa (1832-1901), Osmanli imparatorlugunun modernlesme sancilari cektigi bir donemde, kendisine verilen onemli idari gorevler ile bilimsel calismalarini bir arada yurutebilmis bir asker, burokrat ve matematikcidir. Mekteb-i Harbiye’de muallimlik, Paris’teki Mekteb-i Osmani’de mudur yardimciligi, Tophane-i Amire Muayene Komisyonu uyeligi, Paris’te askeri ataselik, Amerika’da Martini-Henry tufeklerinin uretimini denetleme ve Orta Elcilik, Muhendishane Nazirligi, Ticaret ve Nafia Nazirligi ve Maliye Nazirligi bu gorevler arasindadir. Diger taraftan Istanbul’daki konaginda duzenledigi bilimsel toplantilarda matematik konularini tartismasi (Salih Zeki kendisine haftalarca kompleks (kemmiyyat-i muhdese) anlattirdigini yazar), cebir ders kitaplari yazmasi, ilk populer matematik dergisi Mebahis-i Ilmiye’yi yayinlamasi, Fransa Matematik Cemiyeti uyeligi, Darussafaka kuruculugu, Avrupa matematik dergilerine abone olmasi, mekanik ve cebir konusunda eserleri, ve nihayet Linear Algebra’yi telif etmis olmasi, onun matematik bilgisini ve sevgisini one cikarmaktadir
{"title":"Yazık Oldu Vidinli’nin Emeklerine! Hüseyin Tevfik Paşa ve “Linear Algebra” (1988) Kitabının Yenibasımı Üzerine Düşünceler","authors":"Feza Günergun","doi":"10.26650/oba.728030","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.728030","url":null,"abstract":"Vidinli Huseyin Tevfik Pasa (1832-1901), Osmanli imparatorlugunun modernlesme sancilari cektigi bir donemde, kendisine verilen onemli idari gorevler ile bilimsel calismalarini bir arada yurutebilmis bir asker, burokrat ve matematikcidir. Mekteb-i Harbiye’de muallimlik, Paris’teki Mekteb-i Osmani’de mudur yardimciligi, Tophane-i Amire Muayene Komisyonu uyeligi, Paris’te askeri ataselik, Amerika’da Martini-Henry tufeklerinin uretimini denetleme ve Orta Elcilik, Muhendishane Nazirligi, Ticaret ve Nafia Nazirligi ve Maliye Nazirligi bu gorevler arasindadir. Diger taraftan Istanbul’daki konaginda duzenledigi bilimsel toplantilarda matematik konularini tartismasi (Salih Zeki kendisine haftalarca kompleks (kemmiyyat-i muhdese) anlattirdigini yazar), cebir ders kitaplari yazmasi, ilk populer matematik dergisi Mebahis-i Ilmiye’yi yayinlamasi, Fransa Matematik Cemiyeti uyeligi, Darussafaka kuruculugu, Avrupa matematik dergilerine abone olmasi, mekanik ve cebir konusunda eserleri, ve nihayet Linear Algebra’yi telif etmis olmasi, onun matematik bilgisini ve sevgisini one cikarmaktadir","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"26 1","pages":"449-457"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75001586","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cem Tezer gectigimiz Şubat ayinin 27’sinde vefat etti. Icinde bulundugumuz donem oldukca garip. Cem hoca bu gariplikleri yasayamadan, bu donem icin hikmetli ve belki de nukteli sozlerini soyleyemeden huzura erdi. Kendisi icin acilan ve hâlâ aktif olan taziye defteri, kendisini bir vesile ile taniyanlari hem huzunlendiriyor, hem de yuzlerde bir tebessum hâsil ediyor. Hocayi lisans donemimden (tek tarafli) tanimam, “et-tekraru ahsen velev kane yuz seksen” fehvasinca birden cok defalar aldigim kompleks kalkulus ve geometri dersleri sayesindeydi. Esas tanismamizi ise ortak merakimiz olan Vidinli Huseyin Tevfik’in bulunamayan bir kitapcigina borcluyum. Cem hocanin uzun bir sure aradigi ve bulmaya muvaffak olamadigi bir kitapcigi benim bulmus olmam ve ardindan pek de cekinerek bunu kendisiyle paylasmam, kendisiyle ilk kucuk sohbetim icin bir bahane olmustu. O anki heyecanimi tarif mumkun degildi. Kendisine yonelttigim, “hocam neden bilim tarihiyle daha cok ilgilenmiyorsunuz?” sualine “benimkisi sadece tecessus” diye cevap vermisti. Tecessus kelimesinin hafsalamda gitgide yucelesmeye baslamasi saniyorum bu an itibariyledir.
{"title":"Cem Tezer’in Aziz Hatırasına…","authors":"Atilla Polat","doi":"10.26650/oba.730252","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.730252","url":null,"abstract":"Cem Tezer gectigimiz Şubat ayinin 27’sinde vefat etti. Icinde bulundugumuz donem oldukca garip. Cem hoca bu gariplikleri yasayamadan, bu donem icin hikmetli ve belki de nukteli sozlerini soyleyemeden huzura erdi. Kendisi icin acilan ve hâlâ aktif olan taziye defteri, kendisini bir vesile ile taniyanlari hem huzunlendiriyor, hem de yuzlerde bir tebessum hâsil ediyor. Hocayi lisans donemimden (tek tarafli) tanimam, “et-tekraru ahsen velev kane yuz seksen” fehvasinca birden cok defalar aldigim kompleks kalkulus ve geometri dersleri sayesindeydi. Esas tanismamizi ise ortak merakimiz olan Vidinli Huseyin Tevfik’in bulunamayan bir kitapcigina borcluyum. Cem hocanin uzun bir sure aradigi ve bulmaya muvaffak olamadigi bir kitapcigi benim bulmus olmam ve ardindan pek de cekinerek bunu kendisiyle paylasmam, kendisiyle ilk kucuk sohbetim icin bir bahane olmustu. O anki heyecanimi tarif mumkun degildi. Kendisine yonelttigim, “hocam neden bilim tarihiyle daha cok ilgilenmiyorsunuz?” sualine “benimkisi sadece tecessus” diye cevap vermisti. Tecessus kelimesinin hafsalamda gitgide yucelesmeye baslamasi saniyorum bu an itibariyledir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"107 1","pages":"399-401"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84919446","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Uluslararasi Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birligi (IUHPST) bunyesinde yer alan Bilimsel Aletler Komisyonu (Scientific Instrument Commission, SIC) 1981 yilindan beri her yil baska bir ulkede toplanarak bilgi solenleri (sempozyumlar) tertiplemektedir. Bilimsel Aletler bilgi soleninin 35’incisi Istanbul Universitesi Bilim Tarihi Bolumu tarafindan, Feza Gunergun’un yonetiminde 26-30 Eylul 2016 tarihlerinde Istanbul’da tertiplenmistir. O tarihlerde ulkemiz sikintili gunler gecirmesine ragmen bu toplantiya, yarisindan fazlasi Turkiye ve Iran’dan olmak uzere, 80 bilim insani katilmistir. Toplanti suresince katilimcilar ozellikle Istanbul Universitesi bunyesinde bulunan bilimsel alet, kitap ve objelerden olusan Bilginin Izinde sergisini ziyaret etme firsatini bulmustur. Ayrica tertiplenen gezilerle Istanbul’da bulunan bilimsel alet koleksiyonlarini gezebilmislerdir.
{"title":"Bilimsel Aletlerin Doğu ile Batı Arasındaki Yolculuğu","authors":"Atilla Bir","doi":"10.26650/oba.728042","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.728042","url":null,"abstract":"Uluslararasi Bilim ve Teknoloji Tarihi ve Felsefesi Birligi (IUHPST) bunyesinde yer alan Bilimsel Aletler Komisyonu (Scientific Instrument Commission, SIC) 1981 yilindan beri her yil baska bir ulkede toplanarak bilgi solenleri (sempozyumlar) tertiplemektedir. Bilimsel Aletler bilgi soleninin 35’incisi Istanbul Universitesi Bilim Tarihi Bolumu tarafindan, Feza Gunergun’un yonetiminde 26-30 Eylul 2016 tarihlerinde Istanbul’da tertiplenmistir. O tarihlerde ulkemiz sikintili gunler gecirmesine ragmen bu toplantiya, yarisindan fazlasi Turkiye ve Iran’dan olmak uzere, 80 bilim insani katilmistir. Toplanti suresince katilimcilar ozellikle Istanbul Universitesi bunyesinde bulunan bilimsel alet, kitap ve objelerden olusan Bilginin Izinde sergisini ziyaret etme firsatini bulmustur. Ayrica tertiplenen gezilerle Istanbul’da bulunan bilimsel alet koleksiyonlarini gezebilmislerdir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"6 1","pages":"423-426"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77700346","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Fransız Milli Kütüphanesi Koleksiyonundaki Matematiksel Aletler Arasında Bilimsel bir Gezi","authors":"Gaye Danışan","doi":"10.26650/oba.731458","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.731458","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85544005","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：