On dokuzuncu yuzyilin bilim ve teknik alanindaki baslica icatlarindan biri telefondur. 1875’teki icadindan sonra dunya ulkelerine hizla yayilmistir. Osmanlilar, patenti Alexander Graham Bell tarafindan 1876’de alinan telefon ile II. Abdulhamid doneminde, 1881’de tanismistir. Ancak telefonla ilk deneyimleri cok kisa surmustur: Telefon, “gizli-sakli” islerde kullanilma ihtimali uzerine, 1886’da yasaklanmistir. Avrupa’dan Osmanli liman kentlerine gelen telefonlar gumruklerde “tevkif edilerek” muhafaza altina alinmistir. Bu tedbirlere ragmen telefonun kacak yollarla ulkeye girisi engellenememis ve zaman icerisinde kullanimina yonelik talepler artmistir. II. Mesrutiyet’in liberal politikalari cercevesinde yabanci sirketlere imtiyaz verilerek telefon kullanimi tesvik edilmistir. Istanbul, telefon ile ozdeslesen baslica Osmanli kenti olmustur. Izmir ve Aydin gibi ticaret kentleri ile Anadolu’nun muhtelif yerlerindeki kullanimi sinirli kalmistir. Telefonun Osmanli’ya ilk girisinden serbest birakilmasina kadar gecen surede, populer sureli yayinlarda telefona dair genis bir literatur olusmustur. Bu sure icerisinde, telefon kullanimi konusunda gelismis ulkelere nazaran oldukca geri kalan Osmanli’nin telefonla imtihani yogun burokratik yazismalarda da kendini gostermistir.
{"title":"Osmanlı Devleti’nde İletişim Araçlarının Kontrolü: “Telefon Tevkifleri”","authors":"Şeyhmus Bingül","doi":"10.26650/oba.647196","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.647196","url":null,"abstract":"On dokuzuncu yuzyilin bilim ve teknik alanindaki baslica icatlarindan biri telefondur. 1875’teki icadindan sonra dunya ulkelerine hizla yayilmistir. Osmanlilar, patenti Alexander Graham Bell tarafindan 1876’de alinan telefon ile II. Abdulhamid doneminde, 1881’de tanismistir. Ancak telefonla ilk deneyimleri cok kisa surmustur: Telefon, “gizli-sakli” islerde kullanilma ihtimali uzerine, 1886’da yasaklanmistir. Avrupa’dan Osmanli liman kentlerine gelen telefonlar gumruklerde “tevkif edilerek” muhafaza altina alinmistir. Bu tedbirlere ragmen telefonun kacak yollarla ulkeye girisi engellenememis ve zaman icerisinde kullanimina yonelik talepler artmistir. II. Mesrutiyet’in liberal politikalari cercevesinde yabanci sirketlere imtiyaz verilerek telefon kullanimi tesvik edilmistir. Istanbul, telefon ile ozdeslesen baslica Osmanli kenti olmustur. Izmir ve Aydin gibi ticaret kentleri ile Anadolu’nun muhtelif yerlerindeki kullanimi sinirli kalmistir. Telefonun Osmanli’ya ilk girisinden serbest birakilmasina kadar gecen surede, populer sureli yayinlarda telefona dair genis bir literatur olusmustur. Bu sure icerisinde, telefon kullanimi konusunda gelismis ulkelere nazaran oldukca geri kalan Osmanli’nin telefonla imtihani yogun burokratik yazismalarda da kendini gostermistir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"229 1","pages":"293-320"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79554889","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aynstayn Nazariyyesi: Mekân, Zaman ve Kutle Mefhumlarinin Tebeddulu, Mehmet Refik Fenmen’in (1882-1951) Einstein’in Gorelilik Teorisini tanitmak icin kaleme aldigi bir eserdir. Muhendis Mektebi ve Darulfunun fizik hocalarindan, Muhendis Mektebi mudurlerinden elektrik muhendisi Mehmet Refik’in bu eserinin ilk baskisi 1922’de, ikinci baskisi 1924 yilinda yapilmistir. Iki baski arasinda, gerek yontem gerekse muhteva acisindan belirgin farkliliklar vardir. Latin harflerine aktardigimiz bu ilk baskida “medhal” basligi altinda bir giris yazisi ve “fasil” baslikli 13 bolum yer almaktadir. Herkesin anlayacagi bir sekilde kaleme alinan eser, bazi kusur ve noksanliklarina ragmen Einstein’in teorisi hakkinda bildigimiz kadariyla Turkce yazilmis ilk mustakil eser olmasi bakimindan onemlidir. Eserin ilk alti bolumu ozel gorelilik, geri kalan yedi bolumu ise genel gorelilik teorisi ile ilgilidir. Bu calismada Mehmet Refik’in Aynstayn Nazariyyesi adli kitabi, ilk defa Latin harflerine harflere aktarilarak sunulmustur. Yazarin uslubuna riayet etmek icin Osmanlica terimlerde sadelestirme yapilmamis; calismanin sonunda okuyucuya kolaylik saglamasi icin secme bir sozluge yer verilmistir.
{"title":"Mehmet Refik Fenmen’in Aynştayn Nazariyyesi: Mekân Zaman ve Kütle Mefhumlarının Tebeddülü Adlı Eseri (Latin Harfli Metin ve Sözlük)","authors":"Y. Akçay","doi":"10.26650/oba.654466","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.654466","url":null,"abstract":"Aynstayn Nazariyyesi: Mekân, Zaman ve Kutle Mefhumlarinin Tebeddulu, Mehmet Refik Fenmen’in (1882-1951) Einstein’in Gorelilik Teorisini tanitmak icin kaleme aldigi bir eserdir. Muhendis Mektebi ve Darulfunun fizik hocalarindan, Muhendis Mektebi mudurlerinden elektrik muhendisi Mehmet Refik’in bu eserinin ilk baskisi 1922’de, ikinci baskisi 1924 yilinda yapilmistir. Iki baski arasinda, gerek yontem gerekse muhteva acisindan belirgin farkliliklar vardir. Latin harflerine aktardigimiz bu ilk baskida “medhal” basligi altinda bir giris yazisi ve “fasil” baslikli 13 bolum yer almaktadir. Herkesin anlayacagi bir sekilde kaleme alinan eser, bazi kusur ve noksanliklarina ragmen Einstein’in teorisi hakkinda bildigimiz kadariyla Turkce yazilmis ilk mustakil eser olmasi bakimindan onemlidir. Eserin ilk alti bolumu ozel gorelilik, geri kalan yedi bolumu ise genel gorelilik teorisi ile ilgilidir. Bu calismada Mehmet Refik’in Aynstayn Nazariyyesi adli kitabi, ilk defa Latin harflerine harflere aktarilarak sunulmustur. Yazarin uslubuna riayet etmek icin Osmanlica terimlerde sadelestirme yapilmamis; calismanin sonunda okuyucuya kolaylik saglamasi icin secme bir sozluge yer verilmistir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"1 1","pages":"369-398"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83221153","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ondokuzuncu yuzyilin ikinci yarisinda, ozellikle II. Abdulhamid doneminde, Osmanli Imparatorlugu’nda Amerikali Protestan misyonerler tarafindan kurulan okul ve hastanelerin bir bolumu ABCFM (American Board of Commissioners for Foreign Missions) orgutune bagliydi. ABCFM orgutunun tarihsel arsivlerinin okurlara acilmasi, bu kuruluslari konu alan calismalarin yapilmasina olanak saglamistir. Ancak, soz konusu yayinlarda ABCFM belgelerinin secici bir bicimde kullanildigi; yazarlarin kavrama, irdeleme ve dogrulama yerine kolayca yorum ve cikarsama ile sonuca varmaya calistiklari dikkati cekmektedir. Buyuk olcude ABCFM belgeleriyle internet ortamindan erisilebilen kaynaklardan derlenerek yayima hazirlanan Anadolu’nun Kaybolan Renklerinden Bir Doga Bilimci J.J. Manissadjian adli kitap, hatalari ve eksikleri nedeniyle, bize Prof. Ohannes Manisaciyan’i layikiyla tanitamamaktadir.
{"title":"Sanal Tarih Yazıcılığının Sorunları: Prof. Ohannes Manisacıyan ve Merzifon Anadolu Koleji Müzesi","authors":"Şeref Etker, Gönenç Göçmengil","doi":"10.26650/oba.202001","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.202001","url":null,"abstract":"Ondokuzuncu yuzyilin ikinci yarisinda, ozellikle II. Abdulhamid doneminde, Osmanli Imparatorlugu’nda Amerikali Protestan misyonerler tarafindan kurulan okul ve hastanelerin bir bolumu ABCFM (American Board of Commissioners for Foreign Missions) orgutune bagliydi. ABCFM orgutunun tarihsel arsivlerinin okurlara acilmasi, bu kuruluslari konu alan calismalarin yapilmasina olanak saglamistir. Ancak, soz konusu yayinlarda ABCFM belgelerinin secici bir bicimde kullanildigi; yazarlarin kavrama, irdeleme ve dogrulama yerine kolayca yorum ve cikarsama ile sonuca varmaya calistiklari dikkati cekmektedir. Buyuk olcude ABCFM belgeleriyle internet ortamindan erisilebilen kaynaklardan derlenerek yayima hazirlanan Anadolu’nun Kaybolan Renklerinden Bir Doga Bilimci J.J. Manissadjian adli kitap, hatalari ve eksikleri nedeniyle, bize Prof. Ohannes Manisaciyan’i layikiyla tanitamamaktadir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"6 1","pages":"403-421"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86638743","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Burada tanitilan yayin iki ciltten olusmaktadir: Ciltlerden birisi, Klaudios Ptolemaios’un (Batlamyus) milattan sonra ikinci yuzyilda Roma hakimiyeti altindaki Iskenderiye’de yazdigi cografya eseri Geographike Hyphegesis’in (Cografya El Kitabi) Topkapi Sarayi koleksiyonunda bulunan Yunanca kopyasinin (Codex Seragliensis GI 57)1 tipkibasimidir. Diger cilt ise, Geographike Hyphegesis’in incelenmesi sonucu uretilen Arastirma Raporu’ndan ve iki makaleden olusmaktadir. Bu degerli prestij yayini, Bern Universitesi Ptolemaios Arastirma Merkezi, Boyut Yayincilik A.Ş. ve T.C. Kultur Bakanligi Kultur Varliklari ve Muzeler Genel Mudurlugu Topkapi Sarayi Muzesi Mudurlugu’nun ortakligi ile 2017 yilinda gerceklesmistir. Celal Şengor’un, Istanbul kutuphanelerinde cok az sayida bulunan bu gorkemli ve heybetli2 yayini sahsima hediye etme nezaketini gostermesi, bu yaziyi hazirlamak icin eseri incelemede bana buyuk kolaylik sagladi. Kendisine tesekkuru borc bilirim.
{"title":"Batlamyus’un Coğrafya’sının Yeni Bir Tıpkıbasımı: Bizans İstanbulunda kopyalanan Codex Seragliensis Gİ 57","authors":"Feza Günergun","doi":"10.26650/oba.728039","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.728039","url":null,"abstract":"Burada tanitilan yayin iki ciltten olusmaktadir: Ciltlerden birisi, Klaudios Ptolemaios’un (Batlamyus) milattan sonra ikinci yuzyilda Roma hakimiyeti altindaki Iskenderiye’de yazdigi cografya eseri Geographike Hyphegesis’in (Cografya El Kitabi) Topkapi Sarayi koleksiyonunda bulunan Yunanca kopyasinin (Codex Seragliensis GI 57)1 tipkibasimidir. Diger cilt ise, Geographike Hyphegesis’in incelenmesi sonucu uretilen Arastirma Raporu’ndan ve iki makaleden olusmaktadir. Bu degerli prestij yayini, Bern Universitesi Ptolemaios Arastirma Merkezi, Boyut Yayincilik A.Ş. ve T.C. Kultur Bakanligi Kultur Varliklari ve Muzeler Genel Mudurlugu Topkapi Sarayi Muzesi Mudurlugu’nun ortakligi ile 2017 yilinda gerceklesmistir. Celal Şengor’un, Istanbul kutuphanelerinde cok az sayida bulunan bu gorkemli ve heybetli2 yayini sahsima hediye etme nezaketini gostermesi, bu yaziyi hazirlamak icin eseri incelemede bana buyuk kolaylik sagladi. Kendisine tesekkuru borc bilirim.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"28 1","pages":"435-444"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75789488","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Calismamizda, muharebe egitiminin onemli bir parcasi olarak kabul edilen arazi talimleri, diger bir deyisle mevsimlik manevralar ve bunlarin Osmanli askeri mekanizmasi icindeki yeri tartisilacaktir. Tartismanin ekseninde, 1910 senesinin Ekim ve Kasim aylarinda icra edilen ve Osmanli ordusunun ilk kez duzenledigi sonbahar manevrasi yer almaktadir. I. ve II. Kolordu’nun katilimi ile gerceklestirilen manevra icin Istanbul-Edirne hatti arasinda Luleburgaz ve Babaeski mevkileri secilmis ve dort gun suren carpismalarin ardindan gorkemli bir resmigecit toreni ile son bulmustur. 1910 Sonbahar Manevrasi, arazinin analizi ve cografi imkân ve imkânsizliklarin onceden belirlenmesi acisindan da ehemmiyetlidir. Bu baglamda arastirmamiz, gercek savas kosullari kurgulanarak duzenlenen manevranin Balkan savaslarina giden surecte ordu teskilatinin kapasitesi ve sinirlarini, savasin patlak verecegi muhtemel cografyada tecrube edebilecegi yegâne faaliyet oldugunu ortaya koymaktadir. Temel kaynaklarimiz, manevraya bizzat istirak eden Von der Goltz Pasa’nin raporlari, mektuplari ve gorusleri ile 1910 Sonbahar Manevrasinin konu edildigi Osmanlica eserler ve T. C. Cumhurbaskanligi Devlet Arsivleri Baskanligi Osmanli Arsivi’nden edinilen belgelerdir.
{"title":"Kışladan Araziye: 1910 Osmanlı Sonbahar Manevrası","authors":"Zeynep Sabanci","doi":"10.26650/oba.568826","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.568826","url":null,"abstract":"Calismamizda, muharebe egitiminin onemli bir parcasi olarak kabul edilen arazi talimleri, diger bir deyisle mevsimlik manevralar ve bunlarin Osmanli askeri mekanizmasi icindeki yeri tartisilacaktir. Tartismanin ekseninde, 1910 senesinin Ekim ve Kasim aylarinda icra edilen ve Osmanli ordusunun ilk kez duzenledigi sonbahar manevrasi yer almaktadir. I. ve II. Kolordu’nun katilimi ile gerceklestirilen manevra icin Istanbul-Edirne hatti arasinda Luleburgaz ve Babaeski mevkileri secilmis ve dort gun suren carpismalarin ardindan gorkemli bir resmigecit toreni ile son bulmustur. 1910 Sonbahar Manevrasi, arazinin analizi ve cografi imkân ve imkânsizliklarin onceden belirlenmesi acisindan da ehemmiyetlidir. Bu baglamda arastirmamiz, gercek savas kosullari kurgulanarak duzenlenen manevranin Balkan savaslarina giden surecte ordu teskilatinin kapasitesi ve sinirlarini, savasin patlak verecegi muhtemel cografyada tecrube edebilecegi yegâne faaliyet oldugunu ortaya koymaktadir. Temel kaynaklarimiz, manevraya bizzat istirak eden Von der Goltz Pasa’nin raporlari, mektuplari ve gorusleri ile 1910 Sonbahar Manevrasinin konu edildigi Osmanlica eserler ve T. C. Cumhurbaskanligi Devlet Arsivleri Baskanligi Osmanli Arsivi’nden edinilen belgelerdir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"33 1","pages":"271-291"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87988175","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mehmed Said Efendi (o. 1767), Humbaraci Ahmed Pasa (1675-1747) olarak taninan Claude Alexandre de Bonneval’in idaresi altinda 1735 yilinda kurulan Ulufeli Humbaraci Ocagi’nda muhendis hocasi olarak gorev yapmistir. Said Efendi’nin geometri ve astronomi alanlarinda telif ve tercume olarak bircok eseri bulunmaktadir. Kendisinin icat ettigini soyledigi rub‘-i muceyyeb-i zu’lkavseyn (veya diger ismiyle musellesiye) adli muhendislik aleti uzerine olan risâlesi ile Avrupa kaynaklarindan tercume ederek hazirladigi pergâr-i nisbe aletini anlattigi risâlesi Mehmed Said Efendi’nin bilimsel aletlere olan ilgisini gostermektedir. Daha once incelenmis olan yukaridaki risâlelere ek olarak, bu calismada Mehmed Said Efendi’nin 1154/1741 senesinde el-Hacc (Şehlâ) Ahmed Pasa icin hazirladigi ve arazi olcumunde (misâha) kullanilan tabla aletinden bahsettigi risâlesi tanitilacaktir. Eserin yeni bulunan nushalarindan bahsedilecek ve ceviriyazisi da verilecektir. Bu risâle, Ebu Sehl Nu‘mân Efendi’nin tabla aleti uzerine olan Tebyinu A‘mâli’l-Misâha adli eseriyle ayni donemde yazildigindan iki eser arasinda bir iliski olup olmadigi uzerinde de durulacaktir.
{"title":"Mehmed Said Efendi’nin Misâha Risâlesi","authors":"Atilla Polat, Halime Çavuşoğlu","doi":"10.26650/oba.650926","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.650926","url":null,"abstract":"Mehmed Said Efendi (o. 1767), Humbaraci Ahmed Pasa (1675-1747) olarak taninan Claude Alexandre de Bonneval’in idaresi altinda 1735 yilinda kurulan Ulufeli Humbaraci Ocagi’nda muhendis hocasi olarak gorev yapmistir. Said Efendi’nin geometri ve astronomi alanlarinda telif ve tercume olarak bircok eseri bulunmaktadir. Kendisinin icat ettigini soyledigi rub‘-i muceyyeb-i zu’lkavseyn (veya diger ismiyle musellesiye) adli muhendislik aleti uzerine olan risâlesi ile Avrupa kaynaklarindan tercume ederek hazirladigi pergâr-i nisbe aletini anlattigi risâlesi Mehmed Said Efendi’nin bilimsel aletlere olan ilgisini gostermektedir. Daha once incelenmis olan yukaridaki risâlelere ek olarak, bu calismada Mehmed Said Efendi’nin 1154/1741 senesinde el-Hacc (Şehlâ) Ahmed Pasa icin hazirladigi ve arazi olcumunde (misâha) kullanilan tabla aletinden bahsettigi risâlesi tanitilacaktir. Eserin yeni bulunan nushalarindan bahsedilecek ve ceviriyazisi da verilecektir. Bu risâle, Ebu Sehl Nu‘mân Efendi’nin tabla aleti uzerine olan Tebyinu A‘mâli’l-Misâha adli eseriyle ayni donemde yazildigindan iki eser arasinda bir iliski olup olmadigi uzerinde de durulacaktir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"69 1","pages":"249-270"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87208146","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Istanbul ve cevresinde verem savasimi icin 1903 yilinda Ligue contre la Tuberculose (Phitisie pulmonaire) de Constantinople adiyla bir dernek kurulmustur. Dr. Kleovulos H. Kokolatos (Cleobule C. Coccolatos, 1865-1944) tarafindan kurulan bu dernek, 1912 yilinda Societe internationale contre la Tuberculose de Constantinople adini almistir. Boylece, I. Dunya Savasi’nin sonunda kurulan Veremle Mucadele Osmanli Cemiyeti’nden once, Istanbullu hekimlerin Vereme (Fitizi Pulmoner, Akciger Tuberkulozu) Karsi Savasim Birligi’ni olusturarak Turkiye’nin oncu saglik orgutleri arasina katildiklari saptanmaktadir. Kleovulos Kokolatos, ayni yillarda ayrica Bulletin medical de Constantinople adli aylik bir dergi yayimlamistir. Dernegin 1903 ve 1912 tarihli tuzuklerinde, din, milliyet ve cinsiyet ayrimi yapilmadan Istanbul halkina veremden korunma carelerini ogretme, yoksul hastalara parasiz saglik hizmeti sunma, dispanser ve sanatoryumlar kurma amaclari one cikmaktadir. Dernek uyeleri, ozellikle tuberkuloz hastaliginin erken tanisi, sagaltimi ve genel hijyen uygulamalari egitiminde basari saglamis gorunmektedir. Dr. Kleovulos Kokolatos’un yirminci yuzyilin basinda tuberkuloza karsi baslattigi uluslararasi savasim Turkiye’nin verem savas derneklerine ornek olmustur.
{"title":"İstanbul’un İlk Verem Savaşımı Derneği: Ligue contre la Tuberculose (Phitisie pulmonaire) de Constantinople","authors":"Şeref Etker","doi":"10.26650/oba.710116","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.710116","url":null,"abstract":"Istanbul ve cevresinde verem savasimi icin 1903 yilinda Ligue contre la Tuberculose (Phitisie pulmonaire) de Constantinople adiyla bir dernek kurulmustur. Dr. Kleovulos H. Kokolatos (Cleobule C. Coccolatos, 1865-1944) tarafindan kurulan bu dernek, 1912 yilinda Societe internationale contre la Tuberculose de Constantinople adini almistir. Boylece, I. Dunya Savasi’nin sonunda kurulan Veremle Mucadele Osmanli Cemiyeti’nden once, Istanbullu hekimlerin Vereme (Fitizi Pulmoner, Akciger Tuberkulozu) Karsi Savasim Birligi’ni olusturarak Turkiye’nin oncu saglik orgutleri arasina katildiklari saptanmaktadir. Kleovulos Kokolatos, ayni yillarda ayrica Bulletin medical de Constantinople adli aylik bir dergi yayimlamistir. Dernegin 1903 ve 1912 tarihli tuzuklerinde, din, milliyet ve cinsiyet ayrimi yapilmadan Istanbul halkina veremden korunma carelerini ogretme, yoksul hastalara parasiz saglik hizmeti sunma, dispanser ve sanatoryumlar kurma amaclari one cikmaktadir. Dernek uyeleri, ozellikle tuberkuloz hastaliginin erken tanisi, sagaltimi ve genel hijyen uygulamalari egitiminde basari saglamis gorunmektedir. Dr. Kleovulos Kokolatos’un yirminci yuzyilin basinda tuberkuloza karsi baslattigi uluslararasi savasim Turkiye’nin verem savas derneklerine ornek olmustur.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"43 1","pages":"225-247"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78922412","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ibrahim Edhem Pasa’nin (1818-1893) “Medhal-i ‘Ilm-i Jeoloji” basligini tasiyan makaleler dizisi, 1862-1865 yillari arasinda Munif Pasa’nin (1830-1910) populer bilim dergisi Mecmu‘a-i Funun’da tefrika edilmistir. Munif Pasa, bu makaleler dizisini Ibrahim Edhem Pasa’nin fizik, kimya ve mineralojiye dair eserlerinden ve onun ‘Ilm-i Jeoloji adli kitabindan derledigini belirtmektedir. Munif Pasa, makaleye, ‘Mukaddime-i ‘ilm-i jeoloji’ baslikli bir giris yazmistir. Makalede, jeolojik arastirma ve incelemeler bakimindan onemli oldugu gerekcesiyle once madde, maddenin uc hali, genel ozellikleri, isi, isik, elektrik gibi temel fiziksel olgular hakkinda bilgi verilir. Sonra yine jeolojiyle ilgili olan elementler, gazlar, gazlarin birbirleriyle ve diger elementlerle olusturdugu bilesikler, metaller, ametaller, asitler, bazlar ve tuzlar konusunda kimyasal aciklamalar yapilir. Daha sonra okyanuslar, denizler, nehirler, goller, tatli su kaynaklari, kutuplar ve buzullar tanitilir. Makale taslar, olusumlari, yapilari, fiziksel ve kimyasal ozellikler hakkinda verilen bilgilerle son bulur. Bu calisma, Ibrahim Edhem Pasa’nin bugun elimizde bulunmayan jeoloji ve fen bilimleriyle ilgili eserlerinin bulunduguna dikkat cekmekte ve jeolojiyle ilgili kitabindan yapilan derlemeyi tanitmaktadir.
{"title":"İbrahim Edhem Paşa’nın ‘Medhal-i ‘İlm-i Jeoloji’ Başlıklı Makalesi","authors":"B. Yurtoğlu","doi":"10.26650/oba.593733","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.593733","url":null,"abstract":"Ibrahim Edhem Pasa’nin (1818-1893) “Medhal-i ‘Ilm-i Jeoloji” basligini tasiyan makaleler dizisi, 1862-1865 yillari arasinda Munif Pasa’nin (1830-1910) populer bilim dergisi Mecmu‘a-i Funun’da tefrika edilmistir. Munif Pasa, bu makaleler dizisini Ibrahim Edhem Pasa’nin fizik, kimya ve mineralojiye dair eserlerinden ve onun ‘Ilm-i Jeoloji adli kitabindan derledigini belirtmektedir. Munif Pasa, makaleye, ‘Mukaddime-i ‘ilm-i jeoloji’ baslikli bir giris yazmistir. Makalede, jeolojik arastirma ve incelemeler bakimindan onemli oldugu gerekcesiyle once madde, maddenin uc hali, genel ozellikleri, isi, isik, elektrik gibi temel fiziksel olgular hakkinda bilgi verilir. Sonra yine jeolojiyle ilgili olan elementler, gazlar, gazlarin birbirleriyle ve diger elementlerle olusturdugu bilesikler, metaller, ametaller, asitler, bazlar ve tuzlar konusunda kimyasal aciklamalar yapilir. Daha sonra okyanuslar, denizler, nehirler, goller, tatli su kaynaklari, kutuplar ve buzullar tanitilir. Makale taslar, olusumlari, yapilari, fiziksel ve kimyasal ozellikler hakkinda verilen bilgilerle son bulur. Bu calisma, Ibrahim Edhem Pasa’nin bugun elimizde bulunmayan jeoloji ve fen bilimleriyle ilgili eserlerinin bulunduguna dikkat cekmekte ve jeolojiyle ilgili kitabindan yapilan derlemeyi tanitmaktadir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"79 1","pages":"101-149"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73016510","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kevkep Resat [Duruoz] 1906 yilinda Istanbul’da dogmustur. Babasi Izettin Mehmet Resat, Erenkoy Inas Sultanisi ve Darulfunun Disci ve Eczaci Mektepleri Dahiliye Mudurlerindendir. Kevkep Resat, Erenkoy Inas Sultanisi’nden mezun olduktan sonra Istanbul Darulfununu Fen Fakultesi’nden 1926 yilinda kimyagerlik diplomasi almistir. Ardindan, 1927 yilinda, Muderris Dr. Cevat Mazhar’in yanina Kimya-yi Sinai-i Uzvi ve Hayati (Organik Sinai Kimya ve Biyokimya) asistani olarak atanmistir. Fen Fakultesi’nin ilk kadin asistanlarindan biridir. Cevat Mazhar ve Hatice Bodur ile ‘Istanbul yogurdu’ uzerine yaptigi bir arastirma 1932’de Almanca olarak Chemiker-Zeitung dergisinde yayimlanmistir. Bu calisma, 1933 oncesi Turkiye’de uygulamali kimya konusunda yapilan ilk calismalardandir. Kevkep Resat’in kimya asistanligi, 1933 Universite Reformu ile son bulmustur. O yildan sonra, Istanbul’daki ortaogretim kurumlarinda ogretmenlik yapmistir. Notre Dame de Sion’da Turkce, Tarih ve Cografya, Saint Benoit’da Turkce dersleri vermistir. 1936 yilinda Istanbul’da Kumkapi Ortaokulu’nda Fen Bilgisi ogretmenligi vardir. Gecirdigi bir ‘felc’ nedeniyle, 1942 yilinda ogretmenlikten ayrilmis, 1994 yilinda vefat etmistir.
{"title":"Kimyager Kevkep Reşat [Duruöz] Hanımın Kısa Süren Meslek Yaşamı","authors":"Şeref Etker","doi":"10.26650/oba.613870","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.613870","url":null,"abstract":"Kevkep Resat [Duruoz] 1906 yilinda Istanbul’da dogmustur. Babasi Izettin Mehmet Resat, Erenkoy Inas Sultanisi ve Darulfunun Disci ve Eczaci Mektepleri Dahiliye Mudurlerindendir. Kevkep Resat, Erenkoy Inas Sultanisi’nden mezun olduktan sonra Istanbul Darulfununu Fen Fakultesi’nden 1926 yilinda kimyagerlik diplomasi almistir. Ardindan, 1927 yilinda, Muderris Dr. Cevat Mazhar’in yanina Kimya-yi Sinai-i Uzvi ve Hayati (Organik Sinai Kimya ve Biyokimya) asistani olarak atanmistir. Fen Fakultesi’nin ilk kadin asistanlarindan biridir. Cevat Mazhar ve Hatice Bodur ile ‘Istanbul yogurdu’ uzerine yaptigi bir arastirma 1932’de Almanca olarak Chemiker-Zeitung dergisinde yayimlanmistir. Bu calisma, 1933 oncesi Turkiye’de uygulamali kimya konusunda yapilan ilk calismalardandir. Kevkep Resat’in kimya asistanligi, 1933 Universite Reformu ile son bulmustur. O yildan sonra, Istanbul’daki ortaogretim kurumlarinda ogretmenlik yapmistir. Notre Dame de Sion’da Turkce, Tarih ve Cografya, Saint Benoit’da Turkce dersleri vermistir. 1936 yilinda Istanbul’da Kumkapi Ortaokulu’nda Fen Bilgisi ogretmenligi vardir. Gecirdigi bir ‘felc’ nedeniyle, 1942 yilinda ogretmenlikten ayrilmis, 1994 yilinda vefat etmistir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"85 1","pages":"57-69"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74597400","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Istanbul Darulfununu Turk Edebiyati Tarihi muderrisi Mehmet Fuad Koprulu, Tevhid-i Efkâr’da 1924 yilinda yayinlanan “Turk Musikisi Tarihi” baslikli makalesinde, muzikolog ve besteci Rauf Yekta Bey’in daha once Paris’te yayimlanan “La Musique turque” (Turk Muzigi) baslikli yazisindan ovguyle bahsetmis ve yazinin icerigini ozetlemistir. Hem Koprulu’nun hem de Rauf Yekta Bey’in makaleleri, Turk Muzigi Tarihi bakimindan ayri ayri onemlidir. Koprulu, makalesinin sonunda, Rauf Yekta’dan bilimsel nitelikte bir “milli musiki” yazisi yazmasini istemektedir. Burada “milli musiki” denilen muzik Turk halk muzigidir. Peki, Turk halk muzigini “milli” kilan sebepler nelerdir? Neden “milli musiki” denilen bir anlayis var olmustur? Bu muzige atfedilen “milli”lik Rauf Yekta Bey’in bahsettigi “Turk Musikisi”nde yok mudur? Tum bu sorularin cevaplari, yazilarin kaleme alindigi donemde etkili olan “Milliyetcilik” akimi ile yakindan iliskilidir. Osmanlinin son yillarinda baslayan bu akim, Turkiye’deki muzik kulturunu de derinden etkilemistir. Koprulu’nun yazisinin burada sunulan cevirisi, “milli musiki” dusuncesinin olusma nedenlerini ve surecini gostermek amaciyla yapilmistir.
{"title":"Fuad Köprülü’nün “Türk Musikisi Tarihi” Başlıklı Yazısının Çevirisi","authors":"Idris Çakiroğlu","doi":"10.26650/oba.559657","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/oba.559657","url":null,"abstract":"Istanbul Darulfununu Turk Edebiyati Tarihi muderrisi Mehmet Fuad Koprulu, Tevhid-i Efkâr’da 1924 yilinda yayinlanan “Turk Musikisi Tarihi” baslikli makalesinde, muzikolog ve besteci Rauf Yekta Bey’in daha once Paris’te yayimlanan “La Musique turque” (Turk Muzigi) baslikli yazisindan ovguyle bahsetmis ve yazinin icerigini ozetlemistir. Hem Koprulu’nun hem de Rauf Yekta Bey’in makaleleri, Turk Muzigi Tarihi bakimindan ayri ayri onemlidir. Koprulu, makalesinin sonunda, Rauf Yekta’dan bilimsel nitelikte bir “milli musiki” yazisi yazmasini istemektedir. Burada “milli musiki” denilen muzik Turk halk muzigidir. Peki, Turk halk muzigini “milli” kilan sebepler nelerdir? Neden “milli musiki” denilen bir anlayis var olmustur? Bu muzige atfedilen “milli”lik Rauf Yekta Bey’in bahsettigi “Turk Musikisi”nde yok mudur? Tum bu sorularin cevaplari, yazilarin kaleme alindigi donemde etkili olan “Milliyetcilik” akimi ile yakindan iliskilidir. Osmanlinin son yillarinda baslayan bu akim, Turkiye’deki muzik kulturunu de derinden etkilemistir. Koprulu’nun yazisinin burada sunulan cevirisi, “milli musiki” dusuncesinin olusma nedenlerini ve surecini gostermek amaciyla yapilmistir.","PeriodicalId":30761,"journal":{"name":"Osmanli Bilimi Arastirmalari","volume":"90 1","pages":"205-212"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90624924","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}