Pub Date : 2022-07-05DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1121529
Yusuf Ziya Gökçek
The regional dominance struggles of the states after the cold war and the civil wars that broke out in the world often evolved into ethnic cleansing. Rwanda, which has been under the domination of many different colonial Powers in the historical process of Africa, is witnessing a new process of changing hands of international hegemony after the cold war as a result of the civil war and the genocide process after 1990. After the massacres in Rwanda, the directors transformed the country into a huge film plateau, both thematically and spatially. In this universe where there are no Rwandan directors, the testimony of the genocide attempts in the country is carried out through Western film directors. While the events in Rwanda are divided into those who support Hutu and Tutsi and those who do not, the genocide attempt is told on the basis of redemption where international powers accuse each other and acquit themselves. Hotel Rwanda (Terry George, 2004), Shooting Dogs (Michael Caton-Jones, 2005), Sometimes in April (Raoul Peck ,2005), Un dimanche à Kigali/ A Sunday in Kigali (Robert Favreau, 2006) and Shake Hands with the Devil (Peter Raymont, 2007) films with a structuralist approach, concepts such as redemption, white agent, and purification in relation to the concept of prosthetic memory undertaken by the films will also be discussed. It is seen that redemption is at the center of the narrative in Rwandan films, and it functions as a cathartic element of the Western perpetrator.
{"title":"As White Perpetrator Remembers: Prosthetic Memory Construction with Redemption in Rwandan Genocide Films","authors":"Yusuf Ziya Gökçek","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1121529","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1121529","url":null,"abstract":"The regional dominance struggles of the states after the cold war and the civil wars that broke out in the world often evolved into ethnic cleansing. Rwanda, which has been under the domination of many different colonial Powers in the historical process of Africa, is witnessing a new process of changing hands of international hegemony after the cold war as a result of the civil war and the genocide process after 1990. After the massacres in Rwanda, the directors transformed the country into a huge film plateau, both thematically and spatially. In this universe where there are no Rwandan directors, the testimony of the genocide attempts in the country is carried out through Western film directors. While the events in Rwanda are divided into those who support Hutu and Tutsi and those who do not, the genocide attempt is told on the basis of redemption where international powers accuse each other and acquit themselves. Hotel Rwanda (Terry George, 2004), Shooting Dogs (Michael Caton-Jones, 2005), Sometimes in April (Raoul Peck ,2005), Un dimanche à Kigali/ A Sunday in Kigali (Robert Favreau, 2006) and Shake Hands with the Devil (Peter Raymont, 2007) films with a structuralist approach, concepts such as redemption, white agent, and purification in relation to the concept of prosthetic memory undertaken by the films will also be discussed. It is seen that redemption is at the center of the narrative in Rwandan films, and it functions as a cathartic element of the Western perpetrator.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67978918","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-29DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1104220
Hülya Eraslan, Doğanay Eryilmaz
Bu çalışma Osmanlı basın tarihi araştırmalarında imparatorluğun ilk yarı-resmî gazetesi olarak nitelendirilen Ceride-i Havadis’in Osmanlı Türkçesi ile yayımlanışından yaklaşık iki yıl sonra Ermeni harfleriyle Türkçe olarak da basıldığını kanıtlama amacını taşımaktadır. Makalede Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla birlikte çok dilli ve çok kültürlü Osmanlı İmparatorluğu’nda Takvîm-i Vekâyi’nin ardından devlet desteğiyle çıkarılan Ceride-i Havadis’in iki dilli yayımlanması, ikinci yayın dili için gayrimüslim tebaadan Ermeni toplumunun seçilmesi ve söz konusu Osmanlı Ermeni toplumu için gazete dilinin Ermeni harfleriyle Türkçe olması tartışılacaktır. Osmanlı basın tarihi literatürüne “Ermeni Harfli Türkçe Basın” olarak giren kavram hakkında bilgi verilerek Ceride-i Havadis’in Ermeni harfli Türkçe nüshası ilk defa incelenecek ve orijinal gazeteden örnekler okuyucuyla paylaşılacaktır. Çalışmada betimleyici ve niteliksel tasarımdan yararlanılmıştır. Gazetelerdeki haberlerde kullanılan basın dili bu çalışmanın kapsamı dışındadır.
这项工作旨在证明Seride-i是在土耳其印刷的,大约两年后,该报被描述为奥斯曼土耳其奥斯曼出版社历史上的第一份半官方报纸。Makalede Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla birlikteçok dilli veçok kültürlüOsmanlı,第二份出版物中对亚美尼亚社区的选择以土耳其语进行了讨论,并附上了该报为亚美尼亚社会撰写的亚美尼亚信件。Ceride-i Havadis的亚美尼亚-亚美尼亚-土耳其居民将首先审查并与读者分享原始报纸的例子,其中将包括亚美尼亚-哈夫利-土耳其媒体的概念。它被用于一个引人入胜的定性设计。报纸上使用的新闻语言不在这项工作的范围之内。
{"title":"Turkish Edition of Ceride-i Havadis in Armenian Letters","authors":"Hülya Eraslan, Doğanay Eryilmaz","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1104220","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1104220","url":null,"abstract":"Bu çalışma Osmanlı basın tarihi araştırmalarında imparatorluğun ilk yarı-resmî gazetesi olarak nitelendirilen Ceride-i Havadis’in Osmanlı Türkçesi ile yayımlanışından yaklaşık iki yıl sonra Ermeni harfleriyle Türkçe olarak da basıldığını kanıtlama amacını taşımaktadır. Makalede Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla birlikte çok dilli ve çok kültürlü Osmanlı İmparatorluğu’nda Takvîm-i Vekâyi’nin ardından devlet desteğiyle çıkarılan Ceride-i Havadis’in iki dilli yayımlanması, ikinci yayın dili için gayrimüslim tebaadan Ermeni toplumunun seçilmesi ve söz konusu Osmanlı Ermeni toplumu için gazete dilinin Ermeni harfleriyle Türkçe olması tartışılacaktır. Osmanlı basın tarihi literatürüne “Ermeni Harfli Türkçe Basın” olarak giren kavram hakkında bilgi verilerek Ceride-i Havadis’in Ermeni harfli Türkçe nüshası ilk defa incelenecek ve orijinal gazeteden örnekler okuyucuyla paylaşılacaktır. Çalışmada betimleyici ve niteliksel tasarımdan yararlanılmıştır. Gazetelerdeki haberlerde kullanılan basın dili bu çalışmanın kapsamı dışındadır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67978818","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-22DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1074779
Canan DURAL TASOUJİ
Dijital çağın vatandaşları gün içinde eğitimden alışverişe, eğlenceden, bilgi edinmeye, meslek alanlarından mali işlere kadar pek çok alanda faaliyetlerini sürdürdüğü dijital platformlarda Covid-19 sürecinde daha sık görünür olmuştur. Pandemide evde geçirdiğimiz zamanın artması ile internette mobil teknoloji ile dijitalleşmiş gündelik yaşam aktivitelerimizi sürdürür hale geldik. Pandemide dijital yaşamda “dijitalleşmiş bireyler” olarak çevrimiçi varlığımızı sürdürüyoruz. Eğitim hayatı çevrimiçi sürerken, biz ebeveynler esnek çalışma ya da home-ofis olarak devam eden iş yaşamlarımızdaki bu dönüşümlere adapte oluyoruz. Eve kapanma döneminde online olarak yaptığımız, alışveriş, bankacılık işlemleri, aldığımız sağlık hizmetlerinin yanı sıra gün içinde geçirdiğimiz vaktin epey büyük bir kısmını kaplayan televizyon, dizi ya da film izleme pratiklerimiz de bu süreçte dijital platformlara taşıdık. Pandemide evde geçirdiğimiz günlerde elimizin altında kullanımımıza hazır dijital teknolojiler ve dijital eğlence, dizi ve film platformları her bireyin zevkine, yaşına, yaşam tarzına göre içerik bulma olanağı sunmaktadır. Pandemi süresince izolasyonda geçirdiğimiz sürede bu platformlar gündelik yaşamın rutinlerine bir yenilik katma ve bir etkileşim alanı yaratma olanağı sunmaktadır. Karantina günlerinde dijitalleşen izleme pratiklerimize odaklanan bu çalışmada salgın süresince evde olmayı ve gündelik hayatımızın izleme pratikleri özelinde nasıl dijitalleştiği, yaşadığımız Covid-19 pandemisi gibi bir toplumsal krizde bu dijitalleşmenin getirdiklerine ışık tutmak amaçlanmaktadır.
在新冠肺炎的数字平台中,数字公民更有可能从购物、娱乐、信息到工作等日常活动。Pandemide evde geçirdiğimiz zamanın artmasıile internette mobil technologji ile dijitaleşmişgündelik yaşam aktivitelrimizi sürdürür hale geldik。在我的数字生活中,我们仍然是转换器。当教育生活发生变化时,我们会适应父母作为落后工人或家庭办公室生活中的这些变化。在关闭房子的时候,我们进行了很多电视、连续剧或电影监控,包括我们当天接受的医疗服务,包括数字平台。在Pandemia的家中度过的那一天,我们展示了数字技术和数字娱乐、序列和电影平台,让彼此、年龄和生活方式都感到愉悦。Pandemi süresence izolasyonda geçirdiğimiz sürede bu platformlar gündelik yaşamın rutineline bir yenilik katma ve bir etkileşim alanıyaratma olanağısunmaktadır。在这项研究中,重点关注Karantina时代的数字监控实践,旨在了解我们的日常生活是如何数字化的,尤其是在我们生活的新冠肺炎大流行等社会危机中。
{"title":"Pandemide Dijitalleşen İzleme Hallerimiz: Evde Kalma Ve Dijital İzleyici Olma Deneyimi","authors":"Canan DURAL TASOUJİ","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1074779","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1074779","url":null,"abstract":"Dijital çağın vatandaşları gün içinde eğitimden alışverişe, eğlenceden, bilgi edinmeye, meslek alanlarından mali işlere kadar pek çok alanda faaliyetlerini sürdürdüğü dijital platformlarda Covid-19 sürecinde daha sık görünür olmuştur. Pandemide evde geçirdiğimiz zamanın artması ile internette mobil teknoloji ile dijitalleşmiş gündelik yaşam aktivitelerimizi sürdürür hale geldik. Pandemide dijital yaşamda “dijitalleşmiş bireyler” olarak çevrimiçi varlığımızı sürdürüyoruz. Eğitim hayatı çevrimiçi sürerken, biz ebeveynler esnek çalışma ya da home-ofis olarak devam eden iş yaşamlarımızdaki bu dönüşümlere adapte oluyoruz. Eve kapanma döneminde online olarak yaptığımız, alışveriş, bankacılık işlemleri, aldığımız sağlık hizmetlerinin yanı sıra gün içinde geçirdiğimiz vaktin epey büyük bir kısmını kaplayan televizyon, dizi ya da film izleme pratiklerimiz de bu süreçte dijital platformlara taşıdık. Pandemide evde geçirdiğimiz günlerde elimizin altında kullanımımıza hazır dijital teknolojiler ve dijital eğlence, dizi ve film platformları her bireyin zevkine, yaşına, yaşam tarzına göre içerik bulma olanağı sunmaktadır. Pandemi süresince izolasyonda geçirdiğimiz sürede bu platformlar gündelik yaşamın rutinlerine bir yenilik katma ve bir etkileşim alanı yaratma olanağı sunmaktadır. Karantina günlerinde dijitalleşen izleme pratiklerimize odaklanan bu çalışmada salgın süresince evde olmayı ve gündelik hayatımızın izleme pratikleri özelinde nasıl dijitalleştiği, yaşadığımız Covid-19 pandemisi gibi bir toplumsal krizde bu dijitalleşmenin getirdiklerine ışık tutmak amaçlanmaktadır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48949477","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1099394
Ayşe Bilginer Kucur
Instagram, fotoğraf, video gibi görseller aracılığıyla bireylerin kendini tanıtmak, kimlik inşa etmek, beğeni almak, takipçi sayısını artırmak, toplumda kabul görmek, sosyalleşmek, tükettiğini sergileyebilmek, reklam veya farklı ticari eylemler için işbirliği yapmak gibi farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Bu tür mecralarda aile, ev, çocuk, düğün, nişan, doğum, çeşitli özel günlerin kutlanması gibi gündelik yaşama dair bilgiler birçok kullanıcı tarafından paylaşılmaktadır. Paylaşımlarda özel hayat gönüllü olarak ifşa edilmekte paylaşımlar amacının ötesine geçerek mahremiyet ihlallerini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada gündelik yaşamlarına dair bilgilerini paylaşan aile hesapları incelenmiştir. Çalışmaya uygun olarak amaçlı örneklem çerçevesinde seçilen sözü edilen paylaşımları yapan, en çok takipçisi olan aile hesapları belirlenmiş, örneklem profil bilgilerinde meslek belirtmeyenlerle sınırlandırılmıştır. Bu doğrultuda dört hesap çalışmaya konu edilmiş, bu hesaplardan yapılan paylaşımlar niteliksel içerik analizi ile irdelenerek çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Paylaşımlarda mahremiyetin ihlal edildiği, gösterişçi tüketime yönelik içeriklere yer verildiği ve incelenen hesaplarda tesettürlü kadınların tüketim pratiklerinin moda ile ilişkili olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır.
Instagram用于各种目的,如自我识别、识别、接受、社会接受、消费、推广或合作不同的商业行为,如视频、视频和视频。在这些部分中,家庭、房子、孩子、婚礼、订婚、出生、各种特殊的日子被许多用户分享,并提供有关日常生活的信息。共享提供了私人生活的一种自愿表现,从而突破了共享目标之外的隐私错误。在这项研究中,对分享日常生活信息的家庭账户进行了调查。示例框架中选定的分区仅限于那些没有在示例配置文件信息中指定作业的分区,即受监控程度最高的家庭帐户。Bu doğrultuda dört hesapçalışmaya konu edilmiş,Bu hesaplardan yapılan paylaşımlar niteliksel içerik analizi ile irdelenerekçeşitli sonuçlara ulaş。在比较中,隐私仅限于演示者的消费内容,结果是根据评估账户中确立的女性消费习惯得出的。
{"title":"Mahremiyet ve Gösterişçi Tüketim Bağlamında Instagram’da Aile Hesapları","authors":"Ayşe Bilginer Kucur","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1099394","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1099394","url":null,"abstract":"Instagram, fotoğraf, video gibi görseller aracılığıyla bireylerin kendini tanıtmak, kimlik inşa etmek, beğeni almak, takipçi sayısını artırmak, toplumda kabul görmek, sosyalleşmek, tükettiğini sergileyebilmek, reklam veya farklı ticari eylemler için işbirliği yapmak gibi farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Bu tür mecralarda aile, ev, çocuk, düğün, nişan, doğum, çeşitli özel günlerin kutlanması gibi gündelik yaşama dair bilgiler birçok kullanıcı tarafından paylaşılmaktadır. Paylaşımlarda özel hayat gönüllü olarak ifşa edilmekte paylaşımlar amacının ötesine geçerek mahremiyet ihlallerini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada gündelik yaşamlarına dair bilgilerini paylaşan aile hesapları incelenmiştir. Çalışmaya uygun olarak amaçlı örneklem çerçevesinde seçilen sözü edilen paylaşımları yapan, en çok takipçisi olan aile hesapları belirlenmiş, örneklem profil bilgilerinde meslek belirtmeyenlerle sınırlandırılmıştır. Bu doğrultuda dört hesap çalışmaya konu edilmiş, bu hesaplardan yapılan paylaşımlar niteliksel içerik analizi ile irdelenerek çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Paylaşımlarda mahremiyetin ihlal edildiği, gösterişçi tüketime yönelik içeriklere yer verildiği ve incelenen hesaplarda tesettürlü kadınların tüketim pratiklerinin moda ile ilişkili olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47928376","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-14DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1119333
Mustafa Dereli
This research deals with the relationship between the level of religious orientation and religious sharing attitude on social media. Religious orientation, which is examined in many disciplines of social sciences, especially religious sciences, is defined as the individual’s way of applying his religious beliefs and religious values and putting them into practice. Religious content that can be positioned as an indicator of religious orientation is abundant in social media environments. This study tries to reveal the levels of religious orientation of the Faculty of Theology students and their religious sharing attitudes on social media. In this article, a questionnaire was applied to 481 students studying at the Erciyes University Faculty of Theology at the undergraduate level. T test, one-way ANOVA test, Pearson correlation analysis and multiple regression analysis were used in the analysis of the data obtained in this study. In the article, it was found that the levels of religious orientation of Erciyes University Faculty of Theology students and the average of their religious sharing attitudes on social media were high. Moreover it has been concluded that there is a significant relationship and effect between the levels of religious orientation and religious sharing attitudes on social media.
{"title":"A Quantitative Research on the Relationship between the Level of Religious Orientation and Religious Sharing Attitude on Social Media: The Example of Erciyes University Faculty of Theology Students","authors":"Mustafa Dereli","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1119333","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1119333","url":null,"abstract":"This research deals with the relationship between the level of religious orientation and religious sharing attitude on social media. Religious orientation, which is examined in many disciplines of social sciences, especially religious sciences, is defined as the individual’s way of applying his religious beliefs and religious values and putting them into practice. Religious content that can be positioned as an indicator of religious orientation is abundant in social media environments. This study tries to reveal the levels of religious orientation of the Faculty of Theology students and their religious sharing attitudes on social media. In this article, a questionnaire was applied to 481 students studying at the Erciyes University Faculty of Theology at the undergraduate level. T test, one-way ANOVA test, Pearson correlation analysis and multiple regression analysis were used in the analysis of the data obtained in this study. In the article, it was found that the levels of religious orientation of Erciyes University Faculty of Theology students and the average of their religious sharing attitudes on social media were high. Moreover it has been concluded that there is a significant relationship and effect between the levels of religious orientation and religious sharing attitudes on social media.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48380461","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-01DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1091267
Cihangir Çakır, Mihrali Köseli̇ören
Teknoloji kullanımı kişiler arası iletişim ve etkileşimi bozmakta ve iletişim sürecine müdahale etmektedir. Bunun görünür olduğu toplumsal alanlardan biri de çiftler arası iletişimdir. Bu nedenle teknolojik araçların kullanımının farklı yaş gruplarında ve farklı demografik özelliklere sahip evli çiftlerin, iletişim süreçlerinde, ilişki doyumunda ve çatışma durumlarında olumlu ya da olumsuz ne gibi özellikler gösterdiği ve kişilerin teknoloji kullanımının ilişkilerine olan etkilerini öğrenme noktasında önemli olmaktadır. Bu anlamda bu etkileri belirlemek amacıyla araştırma, İstanbul ilinde bulunan farklı yaş ve demografik özelliklere sahip 264 evli kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak teknoferans ölçeği, ilişki doyum ölçeği ve romantik partner çatışma ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizi sonucunda, genel olarak, kişilerin teknoloji kullanımı ve ilişkideki teknoferans etkisi arttıkça, kişilerin ilişki memnuniyetinde bir azalma olduğu ve buna bağlı olarak teknoloji kullanımı dolaylı evli çift çatışmalarının da arttığı gözlenmektedir. Ayrıca evli çiftlerin teknoloji kullanımı, ilişki memnuniyeti ve çatışmaya yönelik tutumları, cinsiyet, yaş, eğitim ve gelir düzeyine göre farklılık göstermektedir.
技术的使用是为了干扰个体之间的打破和互动。其中一个社交领域似乎与这对夫妇有联系。因此,在不同的年龄组和不同的人口特征中,在沟通过程、关系喂养和冲突情况下,以及个人技术使用的积极或消极影响下,技术工具的使用是重要的。从这个意义上说,伊斯坦布尔有264名不同年龄和人口特征的已婚人士参与了研究,以确定这些影响。这项研究使用技术规模、相对营养规模和浪漫伴侣战斗测量作为数据收集工具。Araştırma verilerinin analizi sonucunda,genel olarak,kişilerin teknoloji kullanı。此外,已婚夫妇对技术的使用、恋爱的乐趣和打击的方向、性别、年龄、教育程度和收入水平各不相同。
{"title":"İletişim Sürecine Teknoloji Müdahalesi Olarak Teknoferans: Evli Çiftler Üzerine Bir Araştırma","authors":"Cihangir Çakır, Mihrali Köseli̇ören","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1091267","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1091267","url":null,"abstract":"Teknoloji kullanımı kişiler arası iletişim ve etkileşimi bozmakta ve iletişim sürecine müdahale etmektedir. Bunun görünür olduğu toplumsal alanlardan biri de çiftler arası iletişimdir. Bu nedenle teknolojik araçların kullanımının farklı yaş gruplarında ve farklı demografik özelliklere sahip evli çiftlerin, iletişim süreçlerinde, ilişki doyumunda ve çatışma durumlarında olumlu ya da olumsuz ne gibi özellikler gösterdiği ve kişilerin teknoloji kullanımının ilişkilerine olan etkilerini öğrenme noktasında önemli olmaktadır. Bu anlamda bu etkileri belirlemek amacıyla araştırma, İstanbul ilinde bulunan farklı yaş ve demografik özelliklere sahip 264 evli kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak teknoferans ölçeği, ilişki doyum ölçeği ve romantik partner çatışma ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizi sonucunda, genel olarak, kişilerin teknoloji kullanımı ve ilişkideki teknoferans etkisi arttıkça, kişilerin ilişki memnuniyetinde bir azalma olduğu ve buna bağlı olarak teknoloji kullanımı dolaylı evli çift çatışmalarının da arttığı gözlenmektedir. Ayrıca evli çiftlerin teknoloji kullanımı, ilişki memnuniyeti ve çatışmaya yönelik tutumları, cinsiyet, yaş, eğitim ve gelir düzeyine göre farklılık göstermektedir.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67979192","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-23DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1075014
Fatih Emre Şen, Ümmühan Kaygisiz
İkinci Dünya Savaşı 1945 yılında sonlanmış olsa da siyasi, ekonomik, sosyolojik ve hatta biyolojik etkileri halen devam etmektedir. Savaşın çeşitli alanlarda insanlık tarihine etkileri de akademisyenler ve araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Ancak bu savaş ve etkileri hakkında incelenmeyi bekleyen daha pek çok farklı konu olduğu da söylenebilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında farklı amaçlarla yüzlerce çizgi film üretilmiştir. Bu çalışmada da savaş yıllarında üretilen çizgi filmler araştırmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Savaş sırasında üretilen ve savaşın her iki tarafının düşüncelerini yansıtır şekilde, Der Störenfried, What Hitler Wants, The Ducktators, Reason and Emotion çizgi filmleri ele alınmıştır. Çalışmada göstergeler üzerinden analiz yapabilme imkânı sağlayan göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak bu dört farklı çizgi filmden hareketle ideolojik propagandanın nasıl kullanıldığı, kitleleri etkilemek için göstergelerin ne şekilde çizgi filmlerde yer aldığı, Slavoj Zizek ve Cemil Meriç’in ideoloji tanımları ile İkinci Dünya Savaşı çizgi filmlerinde ideolojik propagandanın bu tanımlara göre nasıl şekillendiği hususları incelenmiştir. Neticede çizgi filmlerin tamamında göstergeler aracılığıyla çizgi filmi hazırlayan ülkenin dönemin hâkim ideolojisi çerçevesinde kitleleri etkilemek adına ideolojik propaganda yapıldığı ve çizgi filmlerin birer ideolojik propaganda aracı olarak kullanıldıkları sonucuna varılmıştır.
尽管第二次世界大战于1945年结束,但政治、经济、社会甚至生物影响仍在继续。在战争的各个领域,学术界和研究人员一直在研究人类历史的影响。但可以说,关于这场战争及其影响,还有很多事情需要关注。在第二次世界大战期间,已经制作了数百条具有不同目标的线路。在这项研究中,对战争年代制作的线性电影进行了调查。战争期间,战争双方的思想都被Der Stör enfried、What Hitler Wants、the Ducktaters、Reason and Emotion所采纳。Çalışmada göstergelerüzerinden analiz yapafilme imânısağlayan göster gebilimsel analiz yöntemi kullanılarak bu dört farklıçizgi filmden shareketle ideolojik propagandanın nasıl kullanşldığı,kitleleri etkilemek için götergelerin,根据齐泽克和梅里奇对意识形态宣传的定义,对他们在二战电影中的意识形态进行了研究。因此,整个系列电影都是在国家绘画意识形态框架的意识形态宣传中产生的,绘画电影的结果被用作意识形态宣传工具。
{"title":"A Semiological Examination On Cartoons In The Context Of Ideological Propaganda In The Second World War","authors":"Fatih Emre Şen, Ümmühan Kaygisiz","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1075014","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1075014","url":null,"abstract":"İkinci Dünya Savaşı 1945 yılında sonlanmış olsa da siyasi, ekonomik, sosyolojik ve hatta biyolojik etkileri halen devam etmektedir. Savaşın çeşitli alanlarda insanlık tarihine etkileri de akademisyenler ve araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Ancak bu savaş ve etkileri hakkında incelenmeyi bekleyen daha pek çok farklı konu olduğu da söylenebilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında farklı amaçlarla yüzlerce çizgi film üretilmiştir. Bu çalışmada da savaş yıllarında üretilen çizgi filmler araştırmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Savaş sırasında üretilen ve savaşın her iki tarafının düşüncelerini yansıtır şekilde, Der Störenfried, What Hitler Wants, The Ducktators, Reason and Emotion çizgi filmleri ele alınmıştır. Çalışmada göstergeler üzerinden analiz yapabilme imkânı sağlayan göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak bu dört farklı çizgi filmden hareketle ideolojik propagandanın nasıl kullanıldığı, kitleleri etkilemek için göstergelerin ne şekilde çizgi filmlerde yer aldığı, Slavoj Zizek ve Cemil Meriç’in ideoloji tanımları ile İkinci Dünya Savaşı çizgi filmlerinde ideolojik propagandanın bu tanımlara göre nasıl şekillendiği hususları incelenmiştir. Neticede çizgi filmlerin tamamında göstergeler aracılığıyla çizgi filmi hazırlayan ülkenin dönemin hâkim ideolojisi çerçevesinde kitleleri etkilemek adına ideolojik propaganda yapıldığı ve çizgi filmlerin birer ideolojik propaganda aracı olarak kullanıldıkları sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48228509","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-20DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1077706
Tuğba Baytimur
Torture is considered a violation of human rights worldwide according to the Declaration of Human Rights. Many countries accept torture as a crime and aim to prevent torture with various penal sanctions. In addition, Amnesty International (AI) tries to raise awareness against torture in the international public opinion by giving various messages against torture through public service announcements in its campaigns. In the study, the messages that AI wanted to give for the prevention of torture in the anti-torture campaigns carried out in various countries. For this purpose, the public service announcements used by AI in anti-torture campaigns were analyzed semiotically through British linguist Geoffrey Leech's Seven Types of Meaning (conceptual, connotative, social, affective, reflected, collocative, thematic meaning) in this study. In the light of the findings obtained within the scope of the study, it was revealed that messages that torture can be prevented by actively participating in the anti-torture struggle through the visual and written indicators in the public service announcements in the anti-torture campaigns. In this way, it was concluded that the number of anti-torture activists in the international community is sought to be increased through the campaigns carried out by AI.
{"title":"Amnesty International's Campaigns Against Torture in Light of Geoffrey Leech's Seven Types of Meaning","authors":"Tuğba Baytimur","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1077706","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1077706","url":null,"abstract":"Torture is considered a violation of human rights worldwide according to the Declaration of Human Rights. Many countries accept torture as a crime and aim to prevent torture with various penal sanctions. In addition, Amnesty International (AI) tries to raise awareness against torture in the international public opinion by giving various messages against torture through public service announcements in its campaigns. In the study, the messages that AI wanted to give for the prevention of torture in the anti-torture campaigns carried out in various countries. For this purpose, the public service announcements used by AI in anti-torture campaigns were analyzed semiotically through British linguist Geoffrey Leech's Seven Types of Meaning (conceptual, connotative, social, affective, reflected, collocative, thematic meaning) in this study. In the light of the findings obtained within the scope of the study, it was revealed that messages that torture can be prevented by actively participating in the anti-torture struggle through the visual and written indicators in the public service announcements in the anti-torture campaigns. In this way, it was concluded that the number of anti-torture activists in the international community is sought to be increased through the campaigns carried out by AI.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47539144","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-20DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1076669
M. Kutlu
Televizyon dizileri, üretildikleri toplumun yapısal izlerini taşımaktadır. Ekranda canlandırılan karakterler aracılığı ile toplumun sosyal, kültürel ve ideolojik değerleri izleyicinin gözleri önüne serilmektedir. Çalışmada ele alınan dizi film, toplumsal yaşamın bir göstergesi olarak incelenmektedir. Gülse Birsel’in senaristliğini yaptığı “Jet Sosyete” isimli durum komedisi, faydacı karakterler üzerine kurgulanmış önemli bir yapımdır. Toplumsal ilişkilerdeki faydacı tutumu ve bunun neticesinde ortaya çıkan faydacı karakteri önemli bir gerçeklik ölçüsünde ekranlara yansıtan bu durum komedisi, faydacılık eleştirisinin önemli bir örneğini teşkil etmektedir. Dizideki insani ilişkiler, olaylar ve söylemler ağırlıklı olarak menfi beklentiler üzerine inşa edilmiştir. Faydacı söylemler ile sosyolojik mesajlar komiklik algısı üzerinden birbirine eklemlenerek üretilmiştir. Bu doğrultuda araştırma nesnesi olarak ele alınan dizi filmin sosyolojik perspektiften analizi John Stuart Mill’in “faydacılık” teorisi ve Alain Caillé’in “faydacı aklın eleştirisi” çerçevesinde yapılmıştır. Çalışmada söylem analizi yöntemi kullanılmıştır. Dizideki söylemler aracılığı ile toplumsal yapıdaki faydacı ilişkileri ve işleyişi araştırıp ortaya koymayı amaçlayan çalışma, aynı zamanda faydacılığın akıbeti üzerinde durarak hazin sonuna vurgu yapmaktadır.
这部电视连续剧即将展现他们正在制作的社区的结构性足迹。社会的社会、文化和意识形态价值观通过屏幕上的视觉效果在监视器前连载。作品中拍摄的一系列电影被视为社会生活的一个指标。Gülse Birsel表演的“喷气式社会”场景是一个基于有用角色的重要结构。Toplumsal ilişkilerdeki faydacıtutumu ve bunon neticesinde ortayaçıkan faydacşkarakteriönemli bir gerçeklikölçüsünde ekranlara yansıtan bu durum komedisi,faydacÇlık eleştirisinönemili birörneğini teşkil etmektedir。摆在桌面上的人际关系、事件和言论在很大程度上建立在对更年期的期望之上。由消费者陈述和社会学信息产生,相互添加有趣的信息。在这个方向上,对作为研究对象的电影序列的分析是在约翰·斯图尔特·密尔的“效用”理论的社会学视角和阿兰·凯莱的“有用的智力批评”框架下进行的。在工作中,使用了分析记录的方法。本研究旨在通过一系列文字来探索和揭示社会结构的有用关系和过程,也是以效率为代价来攻击宝藏的终结。
{"title":"Faydacılığın Dizi Karakterleri Üzerinden Okunması","authors":"M. Kutlu","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1076669","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1076669","url":null,"abstract":"Televizyon dizileri, üretildikleri toplumun yapısal izlerini taşımaktadır. Ekranda canlandırılan karakterler aracılığı ile toplumun sosyal, kültürel ve ideolojik değerleri izleyicinin gözleri önüne serilmektedir. Çalışmada ele alınan dizi film, toplumsal yaşamın bir göstergesi olarak incelenmektedir. Gülse Birsel’in senaristliğini yaptığı “Jet Sosyete” isimli durum komedisi, faydacı karakterler üzerine kurgulanmış önemli bir yapımdır. Toplumsal ilişkilerdeki faydacı tutumu ve bunun neticesinde ortaya çıkan faydacı karakteri önemli bir gerçeklik ölçüsünde ekranlara yansıtan bu durum komedisi, faydacılık eleştirisinin önemli bir örneğini teşkil etmektedir. Dizideki insani ilişkiler, olaylar ve söylemler ağırlıklı olarak menfi beklentiler üzerine inşa edilmiştir. Faydacı söylemler ile sosyolojik mesajlar komiklik algısı üzerinden birbirine eklemlenerek üretilmiştir. Bu doğrultuda araştırma nesnesi olarak ele alınan dizi filmin sosyolojik perspektiften analizi John Stuart Mill’in “faydacılık” teorisi ve Alain Caillé’in “faydacı aklın eleştirisi” çerçevesinde yapılmıştır. Çalışmada söylem analizi yöntemi kullanılmıştır. Dizideki söylemler aracılığı ile toplumsal yapıdaki faydacı ilişkileri ve işleyişi araştırıp ortaya koymayı amaçlayan çalışma, aynı zamanda faydacılığın akıbeti üzerinde durarak hazin sonuna vurgu yapmaktadır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67977952","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-20DOI: 10.17680/erciyesiletisim.1083855
Özlem Özgür
Dijital platformların yayın hayatına başlaması ile birlikte eğlence endüstrilerinde büyük yapısal değişiklikler gerçekleşmiş ve buna paralel olarak video anlatılarının tüketilme şekilleri de farklılaşmış, yeni izleme biçimleri ortaya çıkmıştır. Seri izleme bu köklü yapısal değişikliklerin bir sonucudur. Her ne kadar üzerinde uzlaşılmış bir tanımı olmasa da bir dizinin en az üç bölümünü tek oturuşta ve oldukça kısa bir sürede izleme biçimine seri izleme adı verilmektedir. Hatta Netflix 2013 gibi erken bir dönemde seri izlemeyi yeni normal olarak ilan etmiştir ve 2013 yılından günümüze dünyanın farklı coğrafyalarında seri izleme, birçok izleyicinin deneyimlediği bir izleme biçimi haline gelmeye başlamıştır. Özellikle Y ve Z kuşağına mensup izleyiciler seri izleme tercihleri ile dikkat çekmektedir. Ancak seri izlemeyi gerçekleştiren öznelerin bu tercihlerinin altında yatan gerekçeler ve seri izleme motivasyonları üzerine sınırlı sayıda araştırmaya sahip, bilgi boşluklarının olduğu bir alandır. Dolayısıyla bu çalışma bireylerin seri izleme tercihlerini keşfetmek amacıyla gerçekleştirilen Kullanımlar Doyumlar yaklaşımı üzerine temellendirilmiş nitel bir araştırmadır.
Dijital平台ların yayın hayatına başlamasıile birlikteğcience endüstrilerinde büyük yapısal değişiklikler gerçekleşmişve buna parale-orak视频。连续监测是这些基本结构变化的结果。如果没有改进的定义,目录的至少三个部分将在很短的时间内被赋予串行监视格式。据Netflix报道,2013年初,一系列监视被宣布为新常态,自2013年以来,世界各地不同照片中的一系列监视开始成为许多观察者体验到的一种监视方式。特别是,消息范围Y和Z对串行观察偏好非常谨慎。然而,根据串行监视的要求和动机,执行串行监视的特征是其数据缺口数量有限的领域的一部分。因此,本研究是基于一种基于Doyums近似的研究来探索个体序列监测偏好。
{"title":"A Qualitative Research on Serial Watching as the New Normal Type of Watching","authors":"Özlem Özgür","doi":"10.17680/erciyesiletisim.1083855","DOIUrl":"https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1083855","url":null,"abstract":"Dijital platformların yayın hayatına başlaması ile birlikte eğlence endüstrilerinde büyük yapısal değişiklikler gerçekleşmiş ve buna paralel olarak video anlatılarının tüketilme şekilleri de farklılaşmış, yeni izleme biçimleri ortaya çıkmıştır. Seri izleme bu köklü yapısal değişikliklerin bir sonucudur. Her ne kadar üzerinde uzlaşılmış bir tanımı olmasa da bir dizinin en az üç bölümünü tek oturuşta ve oldukça kısa bir sürede izleme biçimine seri izleme adı verilmektedir. Hatta Netflix 2013 gibi erken bir dönemde seri izlemeyi yeni normal olarak ilan etmiştir ve 2013 yılından günümüze dünyanın farklı coğrafyalarında seri izleme, birçok izleyicinin deneyimlediği bir izleme biçimi haline gelmeye başlamıştır. Özellikle Y ve Z kuşağına mensup izleyiciler seri izleme tercihleri ile dikkat çekmektedir. Ancak seri izlemeyi gerçekleştiren öznelerin bu tercihlerinin altında yatan gerekçeler ve seri izleme motivasyonları üzerine sınırlı sayıda araştırmaya sahip, bilgi boşluklarının olduğu bir alandır. Dolayısıyla bu çalışma bireylerin seri izleme tercihlerini keşfetmek amacıyla gerçekleştirilen Kullanımlar Doyumlar yaklaşımı üzerine temellendirilmiş nitel bir araştırmadır.","PeriodicalId":33766,"journal":{"name":"Erciyes iletisim Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48436587","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}