首页 > 最新文献

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi最新文献

英文 中文
KIBRIS CUMHURİYETİ (1960-1963) DÖNEMİNDE KIBRIS TÜRK BASININDA ATATÜRK
Pub Date : 2023-05-24 DOI: 10.33419/aamd.1301345
Münevver Kata, Azize Ummanel
Osmanlı Devleti’nin 1878 yılında Kıbrıs’ı İngilizlere teslim etmek zorunda kalmasıyla Ada’da İngiliz sömürge yönetimi başlamış; Ada’nın 1914 yılında İngiltere tarafından ilhak edilmesi ve 1925 yılında Britanya Krallığı’na bağlı Taç Koloni ilan edilmesiyle Kıbrıs’ta İngiliz sömürge yönetimi hüküm sürmüştür (1878-1960). 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte Türkiye’de yaşanan birçok gelişme ve inkılaplar, İngiliz sömürge idaresinde olan Kıbrıs Türk toplumu tarafından da hızlı bir şekilde benimsenmiş ve uygulanmıştır. Kıbrıs Türk toplumu, her koşulda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye’ye bağlılığını dile getirmiş ve bunu davranışlarıyla da göstermiştir. Ada’da yayımlanan Kıbrıs Türk gazetelerinin hemen hemen hepsinde bu tutuma örnek teşkil eden söylemler ve haber metinleri yer almaktadır. Uzun yıllar Adada hâkimiyet süren İngiliz sömürge yönetiminden sonra Kıbrıs Türkleri ve Rumlar arasında yaşanan gerginlikleri sona erdirmek, Rumların Enosis, Türklerin ise Taksim ideolojisini ortadan kaldırmak ve tüm paydaşların çıkarlarına uygun bir ortam yaratmak için 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Türkleri ve Rumların birlikte yaşama esasına dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde oluşan yeni düzende iki toplumun barış içerisinde ve demokratik bir ortamda yaşaması amaçlanmış olsa da iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti sadece üç yıl ayakta kalabilmiş ve süreç başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Buna rağmen, bu yıllarda, Kıbrıs Türk basınına yansıyan genel söylem daha önceki yıllarda olduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye’ye olan bağlılık ve sevgi çerçevesinde devam etmiştir. Bu çalışma, 1960-1963 yılları arasında varlığını sürdüren iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde Kıbrıs Türk basınına yansıyan Atatürk ile ilgili haberleri incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Atatürk’le ilgili gazetelere yansıyan haberler incelenmiş ve sınıflandırılarak değerlendirmelerde bulunulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili basına yansıyan haberlerin genellikle Onun askerî yönü ile ilgili olduğu; az da olsa edebî yönünü de içeren kişisel özelliklerinin gazete sayfalarında yer aldığı görülmüştür. Bunun yanı sıra, Atatürk’e ve Onun devrimlerine olan bağlılığı gösteren yazılara da rastlanmıştır. Çalışma sonucunda Kıbrıs Türkü’nün Mustafa Kemal Atatürk’ü bir lider olarak gördüğü ve Onun yaptıklarını kendi bağımsızlık mücadelesi sürecinde örnek aldığı tespit edilmiştir.
{"title":"KIBRIS CUMHURİYETİ (1960-1963) DÖNEMİNDE KIBRIS TÜRK BASININDA ATATÜRK","authors":"Münevver Kata, Azize Ummanel","doi":"10.33419/aamd.1301345","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1301345","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nin 1878 yılında Kıbrıs’ı İngilizlere teslim etmek zorunda kalmasıyla Ada’da İngiliz sömürge yönetimi başlamış; Ada’nın 1914 yılında İngiltere tarafından ilhak edilmesi ve 1925 yılında Britanya Krallığı’na bağlı Taç Koloni ilan edilmesiyle Kıbrıs’ta İngiliz sömürge yönetimi hüküm sürmüştür (1878-1960). 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte Türkiye’de yaşanan birçok gelişme ve inkılaplar, İngiliz sömürge idaresinde olan Kıbrıs Türk toplumu tarafından da hızlı bir şekilde benimsenmiş ve uygulanmıştır. Kıbrıs Türk toplumu, her koşulda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye’ye bağlılığını dile getirmiş ve bunu davranışlarıyla da göstermiştir. Ada’da yayımlanan Kıbrıs Türk gazetelerinin hemen hemen hepsinde bu tutuma örnek teşkil eden söylemler ve haber metinleri yer almaktadır. Uzun yıllar Adada hâkimiyet süren İngiliz sömürge yönetiminden sonra Kıbrıs Türkleri ve Rumlar arasında yaşanan gerginlikleri sona erdirmek, Rumların Enosis, Türklerin ise Taksim ideolojisini ortadan kaldırmak ve tüm paydaşların çıkarlarına uygun bir ortam yaratmak için 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Türkleri ve Rumların birlikte yaşama esasına dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde oluşan yeni düzende iki toplumun barış içerisinde ve demokratik bir ortamda yaşaması amaçlanmış olsa da iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti sadece üç yıl ayakta kalabilmiş ve süreç başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Buna rağmen, bu yıllarda, Kıbrıs Türk basınına yansıyan genel söylem daha önceki yıllarda olduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye’ye olan bağlılık ve sevgi çerçevesinde devam etmiştir. Bu çalışma, 1960-1963 yılları arasında varlığını sürdüren iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde Kıbrıs Türk basınına yansıyan Atatürk ile ilgili haberleri incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Atatürk’le ilgili gazetelere yansıyan haberler incelenmiş ve sınıflandırılarak değerlendirmelerde bulunulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili basına yansıyan haberlerin genellikle Onun askerî yönü ile ilgili olduğu; az da olsa edebî yönünü de içeren kişisel özelliklerinin gazete sayfalarında yer aldığı görülmüştür. Bunun yanı sıra, Atatürk’e ve Onun devrimlerine olan bağlılığı gösteren yazılara da rastlanmıştır. Çalışma sonucunda Kıbrıs Türkü’nün Mustafa Kemal Atatürk’ü bir lider olarak gördüğü ve Onun yaptıklarını kendi bağımsızlık mücadelesi sürecinde örnek aldığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"1 5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123229649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
HISTORICAL DEVELOPMENT OF LEGAL EDUCATION IN THE TURKISH GENDARMERIE 土耳其宪兵队法学教育的历史发展
Pub Date : 2023-05-24 DOI: 10.33419/aamd.1301721
İ. Demi̇rci̇oğlu, Ebru Demi̇rci̇oğlu, Onur Güven, Kaan Özgür Kayici
Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemi’yle birlikte iç güvenlik alanında attığı adımlar jandarma ve polis gibi kolluk kuvvetlerinin ortaya çıkmasını sağladı. Zaman içerisinde kolluk kuvvetlerini teşkilatlandırma noktasında gerçekleştirilen reform hareketleri, kolluk eğitimini geliştirme amacını taşıyordu. Bu kapsamda XIX. yüzyılın başlarında Balkan coğrafyasında kurulan Jandarma Mektepleri, ilerleyen dönemlerde Anadolu’nun çeşitli noktalarına yayılarak nitelikli jandarma personeli yetiştirmek için çalışmalar yapmıştır. Jandarma Teşkilatı’nın kuruluşu itibariyle devlet içerisinde düzeni ve asayişi sağlamak gibi üstlendiği bazı görevleri bulunmaktadır. Bu durumda Jandarma Okullarında yetişecek bir personelin kanun hükümlerini sahada tatbik edebilecek nitelikte hukuk bilgisine sahip olması gerekmektedir. Jandarma personeli edindiği hukuk bilgileri ölçüsünde çeşitli mülki, adli ve askeri görevler icra etmiştir. Personelin alacağı hukuk dersleri de bu noktada jandarma eğitiminin önemli bir merhalesini oluşturmaktadır. Jandarma okullarında verilen örgün eğitimin her döneminde hukuk dersleri, eğitim müfredatında kendisine yer bulmuştur. Jandarma eğitiminde bu denli önemli rol oynayan hukuk derslerinin, bu okulların kuruluşundan günümüze kadar geçen süreçte nasıl bir değişim ve gelişim geçirdiğini irdelemek, nitelikli kolluk personeli yetiştirmede hukukun rolünü tarihsel bağlamda değerlendirmek açısından fayda sağlayacaktır. Makalede genel anlamda 1904 yılından günümüze kadar olan evrede jandarma subay ve astsubaylara verilen hukuk eğitiminin içeriği, yayımlanan müfredat programları kapsamında değerlendirilmesi, hukuk alanında okutulan ders kitapları, dönemin şartlarına göre jandarma eğitiminde yaşanan kırılma noktaları incelemeye tâbi tutulmuştur. Kullanılan kaynaklar çoğunlukla hukuk alanındaki ders müfredatlarından seçilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Jandarma Okullarının kuruluşundan günümüze jandarma subay ve astsubay eğitiminde okutulan hukuk derslerini değerlendirmektir. Makalede tarihsel yöntem kullanılmış; veriler doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir.
{"title":"HISTORICAL DEVELOPMENT OF LEGAL EDUCATION IN THE TURKISH GENDARMERIE","authors":"İ. Demi̇rci̇oğlu, Ebru Demi̇rci̇oğlu, Onur Güven, Kaan Özgür Kayici","doi":"10.33419/aamd.1301721","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1301721","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemi’yle birlikte iç güvenlik alanında attığı adımlar jandarma ve polis gibi kolluk kuvvetlerinin ortaya çıkmasını sağladı. Zaman içerisinde kolluk kuvvetlerini teşkilatlandırma noktasında gerçekleştirilen reform hareketleri, kolluk eğitimini geliştirme amacını taşıyordu. Bu kapsamda XIX. yüzyılın başlarında Balkan coğrafyasında kurulan Jandarma Mektepleri, ilerleyen dönemlerde Anadolu’nun çeşitli noktalarına yayılarak nitelikli jandarma personeli yetiştirmek için çalışmalar yapmıştır. \u0000 \u0000Jandarma Teşkilatı’nın kuruluşu itibariyle devlet içerisinde düzeni ve asayişi sağlamak gibi üstlendiği bazı görevleri bulunmaktadır. \u0000 \u0000Bu durumda Jandarma Okullarında yetişecek bir personelin kanun hükümlerini sahada tatbik edebilecek nitelikte hukuk bilgisine sahip olması gerekmektedir. Jandarma personeli edindiği hukuk bilgileri ölçüsünde çeşitli mülki, adli ve askeri görevler icra etmiştir. Personelin alacağı hukuk dersleri de bu noktada jandarma eğitiminin önemli bir merhalesini oluşturmaktadır. \u0000 \u0000Jandarma okullarında verilen örgün eğitimin her döneminde hukuk dersleri, eğitim müfredatında kendisine yer bulmuştur. Jandarma eğitiminde bu denli önemli rol oynayan hukuk derslerinin, bu okulların kuruluşundan günümüze kadar geçen süreçte nasıl bir değişim ve gelişim geçirdiğini irdelemek, nitelikli kolluk personeli yetiştirmede hukukun rolünü tarihsel bağlamda değerlendirmek açısından fayda sağlayacaktır. Makalede genel anlamda 1904 yılından günümüze kadar olan evrede jandarma subay ve astsubaylara verilen hukuk eğitiminin içeriği, yayımlanan müfredat programları kapsamında değerlendirilmesi, hukuk alanında okutulan ders kitapları, dönemin şartlarına göre jandarma eğitiminde yaşanan kırılma noktaları incelemeye tâbi tutulmuştur. Kullanılan kaynaklar çoğunlukla hukuk alanındaki ders müfredatlarından seçilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Jandarma Okullarının kuruluşundan günümüze jandarma subay ve astsubay eğitiminde okutulan hukuk derslerini değerlendirmektir. Makalede tarihsel yöntem kullanılmış; veriler doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123493496","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
REAL ESTATE SALES TO FOREIGNERS AND PROBLEMS ENCOUNTERED IN TÜRKİYE IN THE PROCESS UP TO THE LAUSANNE CONFERENCE 房地产销售给外国人和遇到的问题在tÜrkİye过程中,直到洛桑会议
Pub Date : 2023-05-24 DOI: 10.33419/aamd.1301600
Cengiz Mutlu
1867 yılından önce Osmanlı Devleti’nde yabancılara gayrimenkul iktisabı yasaktı. Bu tarihten itibaren devlet, Safer Kanunu ile yabancılara gayrimenkul iktisabını legal hâle getirirken iktisabı belli şartlara bağlamıştı. Böyle bir kanunun çıkartılmasında Kırım Savaşı sonrası alınan dış borçlar ve kapitülasyonlar etkili olmuştur. Yabancıların taşınmaz iktisabı Osmanlı kanunları uygulanması karara bağlanırken, bu unsurun Hicaz’da taşınmaz edinmesinin önü kapatılmıştı. Ayrıca Osmanlı uyruğunda iken sonradan yabancı bir devletin uyruğuna geçenlerin taşınmaz alması da yasaklanmıştır. Daha evvel gerçek kişilere tanınan taşınmaz edinme hakkı 1913’te yabancı tüzel kişilere de teşmil edilmiştir. Yabancıların, bu kanunla elde ettiği kazanımlarla ilgili haklar Birinci Dünya Savaşı’na dek devam etmiştir. 1914’te eski antlaşmalara ait hükümlerle birlikte kapitülasyonların lağvedilmesi yabancılara tanınan tüm ayrıcalıkları ortadan kaldırmıştır. Mütareke ile birlikte Yunanlara taşınmaz satışı özellikle Batı Anadolu’nun bazı vilayetlerinde yüzde doksanlara varmıştır. Müslüman emlakının yabancıların eline geçmemesini temin için ortaya atılan birtakım öneriler ise sonuçsuz kalmıştı. Her gün binlerce lira kıymette Müslüman emlakının yabancıların eline geçişi Türk kamuoyunda tepkileri beraberinde getirmişti. Türk basınında Müslüman emlak sahiplerinin müşkülat ve zaruretler karşısında himaye edilmesi gündeme gelse de etkili bir tedbir alınamamıştır. Tüm tedbirler, millî basın vasıtasıyla Müslüman emlak sahiplerine yönelik iyi müşteriler bulmaları hususundaki nasihatlerinden öteye gidememişti. Satışların bir hayli artması üzerine İstanbul Hükûmeti bazı tedbirlere başvurmak zorunda kalsa da bundan da bir sonuç çıkmamıştır. Lozan Antlaşması’nda ise İtilaf Devletleri vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz edinmesi kabul edilirken buna karşın bu devletler de Türk vatandaşlarına taşınmaz edinme hakkı tanımıştır. Bu çalışmada başlangıcından Lozan Konferansı’na kadar Türk devletinin egemenlik sorunlarından biri olan yabancılara gayrimenkul satışı belgelerle ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çalışmamızda veri analiziyle, doküman analizi yöntem olarak kullanılacaktır.
{"title":"REAL ESTATE SALES TO FOREIGNERS AND PROBLEMS ENCOUNTERED IN TÜRKİYE IN THE PROCESS UP TO THE LAUSANNE CONFERENCE","authors":"Cengiz Mutlu","doi":"10.33419/aamd.1301600","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1301600","url":null,"abstract":"1867 yılından önce Osmanlı Devleti’nde yabancılara gayrimenkul iktisabı yasaktı. Bu tarihten itibaren devlet, Safer Kanunu ile yabancılara gayrimenkul iktisabını legal hâle getirirken iktisabı belli şartlara bağlamıştı. Böyle bir kanunun çıkartılmasında Kırım Savaşı sonrası alınan dış borçlar ve kapitülasyonlar etkili olmuştur. Yabancıların taşınmaz iktisabı Osmanlı kanunları uygulanması karara bağlanırken, bu unsurun Hicaz’da taşınmaz edinmesinin önü kapatılmıştı. Ayrıca Osmanlı uyruğunda iken sonradan yabancı bir devletin uyruğuna geçenlerin taşınmaz alması da yasaklanmıştır. Daha evvel gerçek kişilere tanınan taşınmaz edinme hakkı 1913’te yabancı tüzel kişilere de teşmil edilmiştir. Yabancıların, bu kanunla elde ettiği kazanımlarla ilgili haklar Birinci Dünya Savaşı’na dek devam etmiştir. 1914’te eski antlaşmalara ait hükümlerle birlikte kapitülasyonların lağvedilmesi yabancılara tanınan tüm ayrıcalıkları ortadan kaldırmıştır. Mütareke ile birlikte Yunanlara taşınmaz satışı özellikle Batı Anadolu’nun bazı vilayetlerinde yüzde doksanlara varmıştır. Müslüman emlakının yabancıların eline geçmemesini temin için ortaya atılan birtakım öneriler ise sonuçsuz kalmıştı. Her gün binlerce lira kıymette Müslüman emlakının yabancıların eline geçişi Türk kamuoyunda tepkileri beraberinde getirmişti. Türk basınında Müslüman emlak sahiplerinin müşkülat ve zaruretler karşısında himaye edilmesi gündeme gelse de etkili bir tedbir alınamamıştır. Tüm tedbirler, millî basın vasıtasıyla Müslüman emlak sahiplerine yönelik iyi müşteriler bulmaları hususundaki nasihatlerinden öteye gidememişti. Satışların bir hayli artması üzerine İstanbul Hükûmeti bazı tedbirlere başvurmak zorunda kalsa da bundan da bir sonuç çıkmamıştır. Lozan Antlaşması’nda ise İtilaf Devletleri vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz edinmesi kabul edilirken buna karşın bu devletler de Türk vatandaşlarına taşınmaz edinme hakkı tanımıştır. Bu çalışmada başlangıcından Lozan Konferansı’na kadar Türk devletinin egemenlik sorunlarından biri olan yabancılara gayrimenkul satışı belgelerle ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çalışmamızda veri analiziyle, doküman analizi yöntem olarak kullanılacaktır.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"100 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122668709","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİNDE İNGİLİZ İŞGALİ SÜRECİNDE ESKİŞEHİR’DE ASAYİŞ SORUNLARI
Pub Date : 2023-05-23 DOI: 10.33419/aamd.1301295
Fahri Yeti̇m
Asayiş konusu toplumsal tarihin genel akışı içinde olağan gidişatı etkileyen yönleri itibarıyla her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Çoğu zaman toplumsal ortamın kendine özgü niteliklerinin yansıması olarak ortaya çıkan bu durum, bazen neden olabileceği politik sonuçları açısından bulunduğu bölgenin mukadderatına etki eder. Söz konusu durum açısından Millî Mücadele Dönemi’ne bakıldığında, Türk toplumunun tarihsel açıdan âdeta beka sorunu ile karşı karşıya bulunduğu bir dönemde asayiş sorunlarının zaman zaman bu süreci etkileyecek boyutlara vardığı görülmüştür. Millî Mücadele’nin Batı Cephesi’nde geçen muharebelerde özellikle askerî açıdan savaşın düğümlendiği ve aynı zamanda çözüme giden gelişmelerin yaşandığı bölgenin odağında yer alan Eskişehir’de, işgal döneminde bu süreci derinden etkileyen asayiş sorunları ortaya çıkmıştır. Dönemin tarihsel koşulları içinde belli ölçüde ülkenin geneli için de söz konusu olan bu durum, bölgenin savaşın gidişatı açısından bulunduğu kritik konumu dolayısıyla Eskişehir’de daha farklı önem taşımıştır. Bazı bölgelerde iç isyanların da etkisiyle kendini gösteren asayiş sorunları, bazı bölgelerde ise işgal ortamından kaynaklanan durum dolayısıyla kronik boyutlara ulaşarak toplumsal yaşamı oldukça zora sokmuştur. Bu çalışmada spesifik olarak asayiş konusuna odaklanılarak Millî Mücadele Dönemi’nde işgal sürecinde Eskişehir’in toplumsal ortamına ışık tutulacaktır. Konuyla ilgili çok sayıda belge bulunması ve geniş bir kontekste dayanması dolayısıyla çalışma konusu, İngiliz işgali dönemi (22 Ocak 1919-20 Mart 1920) ile sınırlandırılmıştır. Çalışmada ana kaynak olarak arşiv belgelerine yer verilecektir. Ayrıca diğer resmî yayınlar, süreli yayınlar, gazeteler ve konuyla ilgili literatürden de gerekli ölçüde istifade edilecektir.
{"title":"MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİNDE İNGİLİZ İŞGALİ SÜRECİNDE ESKİŞEHİR’DE ASAYİŞ SORUNLARI","authors":"Fahri Yeti̇m","doi":"10.33419/aamd.1301295","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1301295","url":null,"abstract":"Asayiş konusu toplumsal tarihin genel akışı içinde olağan gidişatı etkileyen yönleri itibarıyla her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Çoğu zaman toplumsal ortamın kendine özgü niteliklerinin yansıması olarak ortaya çıkan bu durum, bazen neden olabileceği politik sonuçları açısından bulunduğu bölgenin mukadderatına etki eder. Söz konusu durum açısından Millî Mücadele Dönemi’ne bakıldığında, Türk toplumunun tarihsel açıdan âdeta beka sorunu ile karşı karşıya bulunduğu bir dönemde asayiş sorunlarının zaman zaman bu süreci etkileyecek boyutlara vardığı görülmüştür. Millî Mücadele’nin Batı Cephesi’nde geçen muharebelerde özellikle askerî açıdan savaşın düğümlendiği ve aynı zamanda çözüme giden gelişmelerin yaşandığı bölgenin odağında yer alan Eskişehir’de, işgal döneminde bu süreci derinden etkileyen asayiş sorunları ortaya çıkmıştır. Dönemin tarihsel koşulları içinde belli ölçüde ülkenin geneli için de söz konusu olan bu durum, bölgenin savaşın gidişatı açısından bulunduğu kritik konumu dolayısıyla Eskişehir’de daha farklı önem taşımıştır. Bazı bölgelerde iç isyanların da etkisiyle kendini gösteren asayiş sorunları, bazı bölgelerde ise işgal ortamından kaynaklanan durum dolayısıyla kronik boyutlara ulaşarak toplumsal yaşamı oldukça zora sokmuştur. \u0000Bu çalışmada spesifik olarak asayiş konusuna odaklanılarak Millî Mücadele Dönemi’nde işgal sürecinde Eskişehir’in toplumsal ortamına ışık tutulacaktır. Konuyla ilgili çok sayıda belge bulunması ve geniş bir kontekste dayanması dolayısıyla çalışma konusu, İngiliz işgali dönemi (22 Ocak 1919-20 Mart 1920) ile sınırlandırılmıştır. Çalışmada ana kaynak olarak arşiv belgelerine yer verilecektir. Ayrıca diğer resmî yayınlar, süreli yayınlar, gazeteler ve konuyla ilgili literatürden de gerekli ölçüde istifade edilecektir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122385674","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ATATÜRK DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE ORMAN VE ORMANCILIK POLİTİKASI (1920-1938)
Pub Date : 2023-05-22 DOI: 10.33419/aamd.1300709
Nadir Yurtoğlu
Bu makale 1920 yılından 1938’e kadar olan süreçte Türkiye’de orman ve ormancılık politikası ile bunun ekonomiye olan yansımalarına odaklanmaktadır. Çalışma, Atatürk Dönemi’nde ormanlarla ilgili yapılan yasal düzenlemeler; orman ve ormancılık faaliyetleri ve Orman faaliyetlerinde örgütlenme ile sınırlandırılarak üç ana başlık dâhilinde incelenmiştir. Orman ve ormancılığın ülke ekonomisine olan etkileri sayısal verilerle değerlendirilmiştir. Çalışmanın kaynak materyalini, Başkanlık Cumhuriyet Arşivi Belgeleri, resmî yayınlardan; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Zabıt Ceridesi, kanunlar ve tutanak dergileri, Türkiye Cumhuriyeti Resmî Gazetesi, istatistik yıllıkları ve dönemin süreli yayınları arasında bulunan gazete ve dergilerinin makaleleri oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar şunlardır: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ülkenin zenginlik kaynaklarından olan orman ve ormancılığın geliştirilmesine yönelik çalışmaların başlatıldığını, orman ürünleri ve sanayisine verilen önem, yasal düzenlemelerin yapılması ve örgütlenme faaliyetlerine gidilmesinden anlıyoruz. Bu suretle orman ve ormancılıkla ilgili üretim hacmi, işletme hasılatı ve gayrisafi millî hasıla artırılarak millî ekonomiye katkılar sağlanmıştır.
{"title":"ATATÜRK DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE ORMAN VE ORMANCILIK POLİTİKASI (1920-1938)","authors":"Nadir Yurtoğlu","doi":"10.33419/aamd.1300709","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1300709","url":null,"abstract":"Bu makale 1920 yılından 1938’e kadar olan süreçte Türkiye’de orman ve ormancılık politikası ile bunun ekonomiye olan yansımalarına odaklanmaktadır. Çalışma, Atatürk Dönemi’nde ormanlarla ilgili yapılan yasal düzenlemeler; orman ve ormancılık faaliyetleri ve Orman faaliyetlerinde örgütlenme ile sınırlandırılarak üç ana başlık dâhilinde incelenmiştir. Orman ve ormancılığın ülke ekonomisine olan etkileri sayısal verilerle değerlendirilmiştir. Çalışmanın kaynak materyalini, Başkanlık Cumhuriyet Arşivi Belgeleri, resmî yayınlardan; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Zabıt Ceridesi, kanunlar ve tutanak dergileri, Türkiye Cumhuriyeti Resmî Gazetesi, istatistik yıllıkları ve dönemin süreli yayınları arasında bulunan gazete ve dergilerinin makaleleri oluşturmaktadır. \u0000Araştırmadan elde edilen sonuçlar şunlardır: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ülkenin zenginlik kaynaklarından olan orman ve ormancılığın geliştirilmesine yönelik çalışmaların başlatıldığını, orman ürünleri ve sanayisine verilen önem, yasal düzenlemelerin yapılması ve örgütlenme faaliyetlerine gidilmesinden anlıyoruz. Bu suretle orman ve ormancılıkla ilgili üretim hacmi, işletme hasılatı ve gayrisafi millî hasıla artırılarak millî ekonomiye katkılar sağlanmıştır.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115065145","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
French National Holiday Celebrations in Occupied Istanbul (1919-1923) 被占领的伊斯坦布尔的法国国定假日庆祝活动(1919-1923)
Pub Date : 2022-11-01 DOI: 10.33419/aamd.1195864
Pinar Tuna
In this study, the French National Holiday celebrations held in Occupied Istanbul between 1919 and 1923 were examined within the scope of historical research method. The Entente Powers actually occupied the capital city, Istanbul, on 13 November 1918, and officially occupied it on 16 March 1920, in accordance with the Armistice of Mudros. One of the important developments that took place during the occupation of Istanbul was the French National Holiday celebrations. Various activities were carried out in these celebrations, which were held within a certain program between 1919 and 1923. In this context, first of all, lantern regiments were organized and military parades were held in which the Entente Powers’ officers participated as spectators. In addition, reception ceremonies were held regularly at the French embassy. In these ceremonies, French officials made speeches about the meaning of the day and gave some political messages. Thus, the French, as an occupying power, made a show of power with their military units, and also made political propaganda through celebrations. On the other hand, no Turkish officials attended the French National Holiday celebrations. However, the festive ceremonies were reflected in the Istanbul press in detail. In this context, news and impressions about the ceremonies were conveyed and various political evaluations were included. In these evaluations, first of all, the history of the French Revolution and its achievements at the universal level are mentioned. In this context, the importance of the revolution and its universal achievements such as freedom, justice, equality, fraternity and the Declaration of Human Rights were highlighted. It has also been stated that the French National Holiday is not only the common holiday of France, but also of all civilized countries. Another prominent issue in the evaluations is the Turkish-French relations. In this regard, the importance of Turkish-French relations was emphasized and the similarity between the French Revolution and the Turkish Revolution was pointed out. In this direction, although the French National Holiday celebrations in 1919-1922 were dealt with positively in the press, it was criticized that the French celebrated a feast in Istanbul in 1923.
在本研究中,在历史研究方法的范围内,研究了1919年至1923年在被占领的伊斯坦布尔举行的法国国庆日庆祝活动。协约国于1918年11月13日实际占领了首都伊斯坦布尔,并于1920年3月16日根据穆德罗斯停战协定正式占领了它。在占领伊斯坦布尔期间发生的重要事态发展之一是法国国庆日的庆祝活动。在1919年至1923年期间,在这些庆祝活动中进行了各种活动。在这方面,首先组织了灯笼团,举行了阅兵式,协约国军官作为观众参加了阅兵式。此外,还定期在法国大使馆举行接待仪式。在这些仪式上,法国官员发表了关于这一天意义的演讲,并传达了一些政治信息。于是,作为占领国的法国人,一方面用自己的军队展示实力,另一方面也通过庆典进行政治宣传。另一方面,没有土耳其官员参加法国国庆日庆祝活动。然而,伊斯坦布尔的新闻界对节日仪式进行了详细的报道。在这方面,传达了有关仪式的新闻和印象,并包括各种政治评价。在这些评价中,首先提到了法国大革命的历史及其在普遍层面上的成就。在这方面,强调了革命的重要性及其普遍成就,如自由、正义、平等、博爱和《人权宣言》。也有人说,法国国定假日不仅是法国的共同节日,也是所有文明国家的共同节日。评估中的另一个突出问题是土法关系。在这方面,土耳其和法国关系的重要性得到了强调,并指出了法国革命和土耳其革命之间的相似之处。在这个方向上,虽然新闻界对1919-1922年法国的国定假日庆祝活动持积极态度,但有人批评法国人在1923年在伊斯坦布尔庆祝盛宴。
{"title":"French National Holiday Celebrations in Occupied Istanbul (1919-1923)","authors":"Pinar Tuna","doi":"10.33419/aamd.1195864","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1195864","url":null,"abstract":"In this study, the French National Holiday celebrations held in Occupied Istanbul between 1919 and 1923 were examined within the scope of historical research method. The Entente Powers actually occupied the capital city, Istanbul, on 13 November 1918, and officially occupied it on 16 March 1920, in accordance with the Armistice of Mudros. One of the important developments that took place during the occupation of Istanbul was the French National Holiday celebrations. Various activities were carried out in these celebrations, which were held within a certain program between 1919 and 1923. In this context, first of all, lantern regiments were organized and military parades were held in which the Entente Powers’ officers participated as spectators. In addition, reception ceremonies were held regularly at the French embassy. In these ceremonies, French officials made speeches about the meaning of the day and gave some political messages. Thus, the French, as an occupying power, made a show of power with their military units, and also made political propaganda through celebrations. On the other hand, no Turkish officials attended the French National Holiday celebrations. However, the festive ceremonies were reflected in the Istanbul press in detail. In this context, news and impressions about the ceremonies were conveyed and various political evaluations were included. In these evaluations, first of all, the history of the French Revolution and its achievements at the universal level are mentioned. In this context, the importance of the revolution and its universal achievements such as freedom, justice, equality, fraternity and the Declaration of Human Rights were highlighted. It has also been stated that the French National Holiday is not only the common holiday of France, but also of all civilized countries. Another prominent issue in the evaluations is the Turkish-French relations. In this regard, the importance of Turkish-French relations was emphasized and the similarity between the French Revolution and the Turkish Revolution was pointed out. In this direction, although the French National Holiday celebrations in 1919-1922 were dealt with positively in the press, it was criticized that the French celebrated a feast in Istanbul in 1923.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122705737","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Armenian Terror in Italy: The Assassination of Sait Halim Pasha and the Italian Press 意大利的亚美尼亚恐怖:圣·哈利姆·帕夏遇刺与意大利新闻界
Pub Date : 2022-11-01 DOI: 10.33419/aamd.1195872
Mevlüt Çelebi̇
Armenians used terror as an effective tool in their struggle for independence against the Ottoman Empire. It is possible to examine the terrorist activities of Armenians against the Ottoman Empire and later the Republic of Turkiye in three stages. First, the Ottoman Bank raid in Istanbul (August 26, 1896) and an assassination attempt against Sultan Abdülhamit II (July 21, 1905) the second is the Nemesis operations they organized to take revenge on the leaders of the Union and Progress Party, which took the deportation decision in 1915 after the Armistice of Mudros. The third stage is the attacks they launched against Turkish diplomats in different countries of the world in the 1970s. In this article, the first attack of Armenian terrorist organizations against Turks in Italy is examined. This is the murder of Sait Halim Pasha, (6 December 1921) the grand vizier of the Ottoman Government, who took the deportation decision.
亚美尼亚人利用恐怖作为对抗奥斯曼帝国的独立斗争的有效工具。可以将亚美尼亚人对奥斯曼帝国和后来的土耳其共和国的恐怖活动分为三个阶段来考察。首先是1896年8月26日在伊斯坦布尔袭击奥斯曼银行和1905年7月21日企图暗杀苏丹阿卜杜勒·阿卜杜拉米特二世,其次是他们组织的复仇行动,目的是报复统一与进步党领导人,后者在1915年穆德罗斯停战后做出了驱逐决定。第三阶段是20世纪70年代他们在世界各国对土耳其外交官发动的袭击。本文考察了亚美尼亚恐怖组织在意大利对土耳其人的第一次袭击。这是对作出驱逐决定的奥斯曼政府大维齐尔塞伊特·哈利姆·帕夏(1921年12月6日)的谋杀。
{"title":"Armenian Terror in Italy: The Assassination of Sait Halim Pasha and the Italian Press","authors":"Mevlüt Çelebi̇","doi":"10.33419/aamd.1195872","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1195872","url":null,"abstract":"Armenians used terror as an effective tool in their struggle for independence against the Ottoman Empire. It is possible to examine the terrorist activities of Armenians against the Ottoman Empire and later the Republic of Turkiye in three stages. First, the Ottoman Bank raid in Istanbul (August 26, 1896) and an assassination attempt against Sultan Abdülhamit II (July 21, 1905) the second is the Nemesis operations they organized to take revenge on the leaders of the Union and Progress Party, which took the deportation decision in 1915 after the Armistice of Mudros. The third stage is the attacks they launched against Turkish diplomats in different countries of the world in the 1970s. \u0000In this article, the first attack of Armenian terrorist organizations against Turks in Italy is examined. This is the murder of Sait Halim Pasha, (6 December 1921) the grand vizier of the Ottoman Government, who took the deportation decision.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"74 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127582435","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Vienna Women’s Center of the Red Crescent Society and Its Activities 维也纳红新月会妇女中心及其活动
Pub Date : 2022-11-01 DOI: 10.33419/aamd.1195620
Muttalip Şi̇mşek
During the First World War, the Red Crescent Society opened branches in the allied countries in order to collect aid and supply the needed materials from Europe. One of these was the Women’s Center (Frauenverein vom Ottomanischen Roten Halbmond in Wien) established in Vienna under the Women’s Center Committee and the conference given by Dr. Besim Ömer in Vienna had a great impact on the establishment of this center. Women’s Center, which was opened towards the end of 1916 with the initiative of Fatma Zehra Hanım, wife of Vienna Ambassador Hüseyin Hilmi Pasha, as it tried to meet all the needs of Turkish soldiers who were injured in the Galicia Front and treated in hospitals in Austria-Hungary, it provided great support to the society with the fundraising activities it carried out in Austria and Hungary. The Women’s Center opened a donation account in Vienna’s leading banks, such as the Wiener Bankverein and Postsparkasse, for donations to be collected from Vienna and its surroundings. In particular, the Vienna Ambassador H. Hilmi Pasha, the Undersecretary of the Embassy R. Blacque and the Red Crescent Society Vienna Representative Dr. Hikmet Bey tried to support the work of the Women’s Center. In this study where we will evaluate the activities of the Vienna Women’s Center, first of all, the factors driving Turkish women in Vienna to such an attempt will be explained, later, information will be given about the issues related to the establishment and start to work of the Women’s Center. In addition, the aids collected and the investigation of both the Vienna Red Crescent Representative Office and the Women’s Center in the Galicia Front will be put forward, in the light of the Austrian press of the period, especially the archival documents.
第一次世界大战期间,红新月会在盟国开设了分支机构,以便从欧洲收集援助和提供所需的物资。其中之一是妇女中心委员会在维也纳设立的妇女中心(维也纳的Ottomanischen Roten Halbmond), Besim博士Ömer在维也纳举行的会议对该中心的设立产生了重大影响。妇女中心是在维也纳大使h seyin Hilmi Pasha的妻子Fatma Zehra Hanım的倡议下于1916年底成立的,它试图满足在加利西亚前线受伤并在奥匈帝国医院接受治疗的土耳其士兵的所有需要,它通过在奥地利和匈牙利开展的筹款活动为社会提供了极大的支持。妇女中心在维也纳的主要银行,如维也纳联合银行和邮政储蓄银行开设了一个捐赠账户,用于从维也纳及其周边地区收集捐款。特别是维也纳大使H. Hilmi Pasha、大使馆副部长R. Blacque和维也纳红新月会代表Hikmet Bey博士努力支持妇女中心的工作。在这项研究中,我们将评价维也纳妇女中心的活动,首先,将解释促使维也纳的土耳其妇女进行这种尝试的因素,然后,将提供有关妇女中心建立和开始工作的问题的资料。此外,维也纳红新月会代表办事处和加利西亚前线妇女中心收集的资料和调查将根据这一时期奥地利新闻界的报道,特别是档案文件提出。
{"title":"Vienna Women’s Center of the Red Crescent Society and Its Activities","authors":"Muttalip Şi̇mşek","doi":"10.33419/aamd.1195620","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1195620","url":null,"abstract":"During the First World War, the Red Crescent Society opened branches in the allied countries in order to collect aid and supply the needed materials from Europe. One of these was the Women’s Center (Frauenverein vom Ottomanischen Roten Halbmond in Wien) established in Vienna under the Women’s Center Committee and the conference given by Dr. Besim Ömer in Vienna had a great impact on the establishment of this center. Women’s Center, which was opened towards the end of 1916 with the initiative of Fatma Zehra Hanım, wife of Vienna Ambassador Hüseyin Hilmi Pasha, as it tried to meet all the needs of Turkish soldiers who were injured in the Galicia Front and treated in hospitals in Austria-Hungary, it provided great support to the society with the fundraising activities it carried out in Austria and Hungary. The Women’s Center opened a donation account in Vienna’s leading banks, such as the Wiener Bankverein and Postsparkasse, for donations to be collected from Vienna and its surroundings. In particular, the Vienna Ambassador H. Hilmi Pasha, the Undersecretary of the Embassy R. Blacque and the Red Crescent Society Vienna Representative Dr. Hikmet Bey tried to support the work of the Women’s Center. \u0000In this study where we will evaluate the activities of the Vienna Women’s Center, first of all, the factors driving Turkish women in Vienna to such an attempt will be explained, later, information will be given about the issues related to the establishment and start to work of the Women’s Center. In addition, the aids collected and the investigation of both the Vienna Red Crescent Representative Office and the Women’s Center in the Galicia Front will be put forward, in the light of the Austrian press of the period, especially the archival documents.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132587874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Critics Directed to Ottoman and European Histories in the Turkish Historic Committee Journal 土耳其历史委员会杂志上针对奥斯曼和欧洲历史的批评
Pub Date : 2022-11-01 DOI: 10.33419/aamd.1195587
Selami Kurt
Considered as the laboratory of the Republic, the 2nd Constitutional Monarchy period represents a transitional period in which classical, popular, academic and institutional history studies were carried out together in terms of Turkish historiography. This period is important in that it is a period in which the understanding of history, the usefulness and duty of history, its methods, history education, science and national history began to deepen and scientific historiography became institutionalized. The Turkish History Committee, which was established in this period and continued its activities until 1931, made significant contributions to scientific history studies. Encümen's journal, which is described as the first scientific history journal of Turkish history, reflects the understanding of history of the period and the developments that took place over time. Of course, it cannot be claimed that all writers of the Journal had the same conception of history during this transitional period. However, the criticisms of some journal writers, who can follow the developments in the world, especially in history, on Ottoman and European histories, show that scientific history studies are given importance and that the understanding of history is developing. In the journal, criticisms of Ottoman histories were made in terms of method, style and content. In the criticism of the style, the use of gloss and exaggerated language, which emerged in historiography with the influence of Iranian and Byzantine literature and continued its effect for a long time, began to be produced for the people of history in the 2nd Constitutional Era. It was emphasized that it did not meet the needs in the constitutional conditions. Criticism about the procedure, giving incomplete and wrong information, not applying the methods of criticism, making unnecessary details and deviating the truth in order to benefit the sultan in some matters, etc. focused on issues. Criticism of the content was that Ottoman histories mostly included political and military issues and neglected social, economic, commercial and cultural issues. In the criticisms of European histories, their cynical and biased approach by giving place to incomplete, false and fabricated news comes to the fore. While it is emphasized that Ottoman and European histories are full of deficiencies and mistakes in the Ottoman period articles of the journal, the determinations about procedural errors are more prominent in the articles of the Republic period. This situation shows that the understanding of history from the Ottoman Empire to the Republic has developed and deepened.
被认为是共和国的实验室,第二次君主立宪制时期代表了一个过渡时期,在这个时期,古典,流行,学术和制度历史研究在土耳其史学方面一起进行。这一时期很重要,因为这是一个对历史的理解、历史的用途和责任、历史的方法、历史教育、科学和国史开始深化的时期,科学史学开始制度化。在这一时期成立的土耳其历史委员会一直持续到1931年,对科学史研究作出了重大贡献。encencmen的杂志被描述为土耳其历史上第一本科学历史杂志,反映了对这一时期历史的理解以及随着时间的推移所发生的发展。当然,不能说在这个过渡时期,《华尔街日报》的所有作者都有同样的历史观。然而,一些能够跟上世界特别是历史发展的期刊作者对奥斯曼和欧洲历史的批评表明,科学史研究受到重视,对历史的理解正在发展。在该杂志中,对奥斯曼历史的批评从方法、风格和内容上进行了阐述。在对文体的批判中,受伊朗和拜占庭文学影响而在史学中出现并持续了很长时间的粉饰和夸张语言的使用,在第二次立宪时代开始为历史人产生了影响。有人强调,它不符合宪法条件下的需要。对程序的批评,提供不完整和错误的信息,不采用批评的方法,不必要的细节和偏离事实,以便在某些问题上有利于苏丹等。对内容的批评是奥斯曼历史主要包括政治和军事问题,而忽视了社会、经济、商业和文化问题。在对欧洲历史的批评中,他们以不完整、虚假和捏造的新闻为中心,采取愤世嫉俗和偏见的方式。虽然本刊关于奥斯曼帝国时期的文章强调奥斯曼帝国和欧洲历史的不足和错误,但关于程序错误的认定在共和国时期的文章中更为突出。这种情况表明,从奥斯曼帝国到共和国,对历史的认识得到了发展和深化。
{"title":"Critics Directed to Ottoman and European Histories in the Turkish Historic Committee Journal","authors":"Selami Kurt","doi":"10.33419/aamd.1195587","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1195587","url":null,"abstract":"Considered as the laboratory of the Republic, the 2nd Constitutional Monarchy period represents a transitional period in which classical, popular, academic and institutional history studies were carried out together in terms of Turkish historiography. This period is important in that it is a period in which the understanding of history, the usefulness and duty of history, its methods, history education, science and national history began to deepen and scientific historiography became institutionalized. The Turkish History Committee, which was established in this period and continued its activities until 1931, made significant contributions to scientific history studies. Encümen's journal, which is described as the first scientific history journal of Turkish history, reflects the understanding of history of the period and the developments that took place over time. Of course, it cannot be claimed that all writers of the Journal had the same conception of history during this transitional period. However, the criticisms of some journal writers, who can follow the developments in the world, especially in history, on Ottoman and European histories, show that scientific history studies are given importance and that the understanding of history is developing. In the journal, criticisms of Ottoman histories were made in terms of method, style and content. In the criticism of the style, the use of gloss and exaggerated language, which emerged in historiography with the influence of Iranian and Byzantine literature and continued its effect for a long time, began to be produced for the people of history in the 2nd Constitutional Era. It was emphasized that it did not meet the needs in the constitutional conditions. Criticism about the procedure, giving incomplete and wrong information, not applying the methods of criticism, making unnecessary details and deviating the truth in order to benefit the sultan in some matters, etc. focused on issues. Criticism of the content was that Ottoman histories mostly included political and military issues and neglected social, economic, commercial and cultural issues. In the criticisms of European histories, their cynical and biased approach by giving place to incomplete, false and fabricated news comes to the fore. While it is emphasized that Ottoman and European histories are full of deficiencies and mistakes in the Ottoman period articles of the journal, the determinations about procedural errors are more prominent in the articles of the Republic period. This situation shows that the understanding of history from the Ottoman Empire to the Republic has developed and deepened.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132594930","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Sharif Hussain’s Revolt and Hejaz Front in the Light of the Memories 从记忆看谢里夫·侯赛因的起义和汉志阵线
Pub Date : 2022-11-01 DOI: 10.33419/aamd.1195609
Umut Akcakaya, Erdal Aydoğan
Hedjaz front line was one of the front lines where Ottoman Empire fought during World War I. The struggle in the Hedjaz front line was indeed against Arabic tribes, which revolted and was led by Mecca Emir Sharif Hussein. The rebellion was economically and logistically supported by the English; besides, the English intelligence agencies provided military consultancy for rebellious leaders. The contacts between Sharif Hussein and the English started before World War I and went through correspondence then. In this correspondence, it is clearly seen that Sharif Hussein planned to unite Arab kingdom and caliphate in the places where the Arabian population lived. Thus, moving on the English support, Sharif Hussein revolted in June 1916. The emerging affairs in Hedjaz were closely related to the events in Sinai-Palestine front line. Sharif Hussein’s revolt continued till the end of World War I, but it was not supported by the Arabian population. The revolt paid off and was characterized with nationalism only when the Ottoman army was defeated in the Palestine front line.
赫德贾兹前线是奥斯曼帝国在第一次世界大战期间作战的前线之一。赫德贾兹前线的斗争确实是针对麦加埃米尔谢里夫侯赛因领导的阿拉伯部落的起义。叛乱得到了英国人的经济和后勤支持;此外,英国情报机构还为叛乱领导人提供军事咨询。谢里夫·侯赛因与英国人之间的接触始于第一次世界大战之前,并通过通信进行。在这封信中,可以清楚地看到谢里夫侯赛因计划在阿拉伯人居住的地方联合阿拉伯王国和哈里发。因此,在英国的支持下,谢里夫·侯赛因于1916年6月发动了起义。赫德贾兹新出现的事件与西奈-巴勒斯坦前线的事件密切相关。谢里夫·侯赛因的反抗一直持续到第一次世界大战结束,但没有得到阿拉伯人民的支持。只有当奥斯曼军队在巴勒斯坦前线被击败时,起义才获得了回报,并被赋予了民族主义的特征。
{"title":"Sharif Hussain’s Revolt and Hejaz Front in the Light of the Memories","authors":"Umut Akcakaya, Erdal Aydoğan","doi":"10.33419/aamd.1195609","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.1195609","url":null,"abstract":"Hedjaz front line was one of the front lines where Ottoman Empire fought during World War I. The struggle in the Hedjaz front line was indeed against Arabic tribes, which revolted and was led by Mecca Emir Sharif Hussein. The rebellion was economically and logistically supported by the English; besides, the English intelligence agencies provided military consultancy for rebellious leaders. The contacts between Sharif Hussein and the English started before World War I and went through correspondence then. In this correspondence, it is clearly seen that Sharif Hussein planned to unite Arab kingdom and caliphate in the places where the Arabian population lived. Thus, moving on the English support, Sharif Hussein revolted in June 1916. \u0000The emerging affairs in Hedjaz were closely related to the events in Sinai-Palestine front line. Sharif Hussein’s revolt continued till the end of World War I, but it was not supported by the Arabian population. The revolt paid off and was characterized with nationalism only when the Ottoman army was defeated in the Palestine front line.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122728836","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1