Fransiz Devrimi’nin etkisiyle ozellikle XIX. yuzyilin sonlari ve 20. yuzyilin baslarinda hizlanan milliyetcilik ruzgâri ile yeni bagim siz devletler dunya sahnesinde rol alirken, bu devletler, hakliliklarini ve varlik sebeplerini ic ve dis kamuoyuna anlatabilmek, taniti ya da propagandalarini yapabilmek icin o gunun kitle iletisim araclarindan buyuk olcude yararlanmislardir. Bu iletisim araclarindan biri de haber ajanslaridir. Haber ajansi kavrami XIX. yuzyilda iletisim literaturune girmistir. Fransiz gazetesi La Gazette de France’in eski ortaklarindan Charles Louis Havas, devraldigi tercume burosunu 1835 yilinda Avrupa gazetelerinden derlenen haber ozetlerini Fransiz basinina aktaran L’Agence de Feuilles Politiques Correspondence Generale adinda haber ajansina donusturmustur. Ajans daha cok kurucusunun adi ile Havas olarak taninacaktir. Benzer sekilde faaliyet gostermek uzere 1849’da Berlin’de National Zeitung gazetesinin sahibi Bernard Wolff tarafindan Wolff, 1851’de Londra’da Paul Jolius Reuter tarafindan Reuter, 1860’ta Viyana’da Avusturya Macaristan devlet ajansi olarak Telegraphen Korrespondenz Bureau (Korrbureau) ajanslari kurulmustur. Bu ajanslarin kendi ulke cikarlari dogrultusunda bir yayin politikalari izlemeleri ve ozellikle Korrbureau’nun bir devlet ajansi olarak kurulmasi, diger ulkelerde de benzer haber ajanslari icin ilham kaynagi olmustur. Bagimsizlik mucadelesi veren devletlerin cogu gibi Osmanli Devleti’nden ayrilip bagimsizligini ilan eden devletlerin de tanitim ve/veya propaganda amaciyla yaptiklari ilk islerden biri kendi haber ajanslarini kurmak olmustur. Ornegin Bulgaristan tam bagimsizligini elde etmeden once 1898’de Bulgaristan Telgraf Ajansi BTA’yi kurmustur. Yunanistan, 1895’te kurulan ozel Stefanopoli Telgraf Ajansi’ni 1905’te devletlestirmis ve bugunku Atina Haber Ajansi olusmustur. 1877’de bagimsizligini ilan eden Romanya’da 1899’da Romanya Telgraf Ajansi kurulmus, Arnavutluk’un da bagimsizligini kazanir kazanmaz 1912 yilinda faaliyete gecirdigi ilk kurumlardan biri Arnavutluk Telgraf Ajansi ATA olmustur. Bu orneklerde oldugu gibi Turkiye’de de Istiklal Harbi ile verilen bagimsizlik mucadelesi sirasinda kurulan ilk kurumlardan biri Anadolu Ajansi’dir. Gazi Mustafa Kemal (Ataturk), ajansin kurulus amacini, 6 Nisan 1920’de yayimladigi genelgede “kamuoyunun ic ve dis en dogru haber ile aydinlatilmasi” olarak belirtir. Ajans, Milli Mucadele sirasinda cephelerde elde edilen basarilari aktarirken, Turkiye Buyuk Millet Meclisi’nin kurulusunu duyurmus ve bundan sonra devletin sesi haline gelmistir. Bu makalede ulkelerin ulusal ajanslari ve bagimsizlik mucadeleleri arasindaki iliskilere deginilirken bu durum Osmanli bakiyesi ulkelerde ve ozellikle yeni Turk Devleti’nin ilk kurumu olan Anadolu Ajansi ozelinde incelenmektedir. Makalenin hazirlanmasinda arsiv belgeleri, konu ile ilgili olarak daha once yayimlanmis kitap ve makalelerden yararlanilmistir.
{"title":"Ülkelerin Bağımsızlık Mücadeleleri ve Haber Ajansları İlişkisi – Anadolu Ajansı Örneği","authors":"Süleyman Hilmi Bengi","doi":"10.33419/aamd.639889","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/aamd.639889","url":null,"abstract":"Fransiz Devrimi’nin etkisiyle ozellikle XIX. yuzyilin sonlari ve 20. yuzyilin baslarinda hizlanan milliyetcilik ruzgâri ile yeni bagim siz devletler dunya sahnesinde rol alirken, bu devletler, hakliliklarini ve varlik sebeplerini ic ve dis kamuoyuna anlatabilmek, taniti ya da propagandalarini yapabilmek icin o gunun kitle iletisim araclarindan buyuk olcude yararlanmislardir. Bu iletisim araclarindan biri de haber ajanslaridir. Haber ajansi kavrami XIX. yuzyilda iletisim literaturune girmistir. Fransiz gazetesi La Gazette de France’in eski ortaklarindan Charles Louis Havas, devraldigi tercume burosunu 1835 yilinda Avrupa gazetelerinden derlenen haber ozetlerini Fransiz basinina aktaran L’Agence de Feuilles Politiques Correspondence Generale adinda haber ajansina donusturmustur. Ajans daha cok kurucusunun adi ile Havas olarak taninacaktir. Benzer sekilde faaliyet gostermek uzere 1849’da Berlin’de National Zeitung gazetesinin sahibi Bernard Wolff tarafindan Wolff, 1851’de Londra’da Paul Jolius Reuter tarafindan Reuter, 1860’ta Viyana’da Avusturya Macaristan devlet ajansi olarak Telegraphen Korrespondenz Bureau (Korrbureau) ajanslari kurulmustur. Bu ajanslarin kendi ulke cikarlari dogrultusunda bir yayin politikalari izlemeleri ve ozellikle Korrbureau’nun bir devlet ajansi olarak kurulmasi, diger ulkelerde de benzer haber ajanslari icin ilham kaynagi olmustur. Bagimsizlik mucadelesi veren devletlerin cogu gibi Osmanli Devleti’nden ayrilip bagimsizligini ilan eden devletlerin de tanitim ve/veya propaganda amaciyla yaptiklari ilk islerden biri kendi haber ajanslarini kurmak olmustur. Ornegin Bulgaristan tam bagimsizligini elde etmeden once 1898’de Bulgaristan Telgraf Ajansi BTA’yi kurmustur. Yunanistan, 1895’te kurulan ozel Stefanopoli Telgraf Ajansi’ni 1905’te devletlestirmis ve bugunku Atina Haber Ajansi olusmustur. 1877’de bagimsizligini ilan eden Romanya’da 1899’da Romanya Telgraf Ajansi kurulmus, Arnavutluk’un da bagimsizligini kazanir kazanmaz 1912 yilinda faaliyete gecirdigi ilk kurumlardan biri Arnavutluk Telgraf Ajansi ATA olmustur. Bu orneklerde oldugu gibi Turkiye’de de Istiklal Harbi ile verilen bagimsizlik mucadelesi sirasinda kurulan ilk kurumlardan biri Anadolu Ajansi’dir. Gazi Mustafa Kemal (Ataturk), ajansin kurulus amacini, 6 Nisan 1920’de yayimladigi genelgede “kamuoyunun ic ve dis en dogru haber ile aydinlatilmasi” olarak belirtir. Ajans, Milli Mucadele sirasinda cephelerde elde edilen basarilari aktarirken, Turkiye Buyuk Millet Meclisi’nin kurulusunu duyurmus ve bundan sonra devletin sesi haline gelmistir. Bu makalede ulkelerin ulusal ajanslari ve bagimsizlik mucadeleleri arasindaki iliskilere deginilirken bu durum Osmanli bakiyesi ulkelerde ve ozellikle yeni Turk Devleti’nin ilk kurumu olan Anadolu Ajansi ozelinde incelenmektedir. Makalenin hazirlanmasinda arsiv belgeleri, konu ile ilgili olarak daha once yayimlanmis kitap ve makalelerden yararlanilmistir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"231 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114157428","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tarihteki diger savaslarda oldugu gibi getirdigi ekonomik yikimla beraber 1. Dunya Savasi da (hatta buyuklugu ile dogru orantili olarak daha fazla sayida insana) ekonomik firsatlar sunmus ve olaganustu kazanclar elde edilmesini saglamistir. Bircok ulke gibi Osmanli Devleti, Ankara Hukumeti ve daha sonraki yeni Turk Devleti buna karsi aldiklari kararlar ile bu savas zamani kazanclarini vergilendirmeye calismislardir. Boylece tek seferde alinan Harp Kazanclari Vergisi ortaya cikmistir. Bu verginin onemli bir vechesi muafiyet uygulamasi olmustur. Diger bircok vergide oldugu gibi bu vergide de bazi durumlarda hem yerli hem yabanci devlet tebaasi olan sirketlere, kisilere veya bolgelere gerekli goruldugu takdirde muafiyet uygulanmistir. Bu uygulama Lozan Anlasmasi’nin oncesi ve sonrasinda oldugu gibi zamana ve kosullara gore farklilik gostermistir.
{"title":"Harp Kazançları Vergisi’nde Muafiyet Durumu ve Uygulaması","authors":"Emir Bostanci","doi":"10.33419/AAMD.557963","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.557963","url":null,"abstract":"Tarihteki diger savaslarda oldugu gibi getirdigi ekonomik yikimla beraber 1. Dunya Savasi da (hatta buyuklugu ile dogru orantili olarak daha fazla sayida insana) ekonomik firsatlar sunmus ve olaganustu kazanclar elde edilmesini saglamistir. Bircok ulke gibi Osmanli Devleti, Ankara Hukumeti ve daha sonraki yeni Turk Devleti buna karsi aldiklari kararlar ile bu savas zamani kazanclarini vergilendirmeye calismislardir. Boylece tek seferde alinan Harp Kazanclari Vergisi ortaya cikmistir. Bu verginin onemli bir vechesi muafiyet uygulamasi olmustur. Diger bircok vergide oldugu gibi bu vergide de bazi durumlarda hem yerli hem yabanci devlet tebaasi olan sirketlere, kisilere veya bolgelere gerekli goruldugu takdirde muafiyet uygulanmistir. Bu uygulama Lozan Anlasmasi’nin oncesi ve sonrasinda oldugu gibi zamana ve kosullara gore farklilik gostermistir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132164537","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
NILI casusluk orgutu, Ingilizlerin Birinci Dunya Savasi’nda kullandigi onemli istihbarat organlarindan birisiydi. Yahudiler tarafindan kurulan orgut, Filistin-Suriye Cephesi’nde konuslanmis Muttefik ordulari hakkinda Ingiliz istihbaratina bilgi saglamaktaydi. Osmanli arsivleri, NILI ve faaliyetleri hakkinda ozgun bilgiler icermektedir. Turk istihbarat raporlari; orgutun kuruculari, faaliyetleri ve calisma usulleri hakkinda tatmin edici bilgiler vermektedir. Turk arsivlerini goz ardi eden bir arastirma, NILI casusluk orgutunu saglikli bir sekilde analiz edemez. Buyuk olcude arsiv belgelerine dayanan bu arastirma, Turk kamuoyunun yeterince bilmedigi NILI casusluk orgutunun sir perdesini buyuk olcude aralamaktadir.
{"title":"Osmanlı Arşiv Belgelerinde Nili Casusluk Örgütü","authors":"Celil Bozkurt","doi":"10.33419/AAMD.557954","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.557954","url":null,"abstract":"NILI casusluk orgutu, Ingilizlerin Birinci Dunya Savasi’nda kullandigi onemli istihbarat organlarindan birisiydi. Yahudiler tarafindan kurulan orgut, Filistin-Suriye Cephesi’nde konuslanmis Muttefik ordulari hakkinda Ingiliz istihbaratina bilgi saglamaktaydi. Osmanli arsivleri, NILI ve faaliyetleri hakkinda ozgun bilgiler icermektedir. Turk istihbarat raporlari; orgutun kuruculari, faaliyetleri ve calisma usulleri hakkinda tatmin edici bilgiler vermektedir. Turk arsivlerini goz ardi eden bir arastirma, NILI casusluk orgutunu saglikli bir sekilde analiz edemez. Buyuk olcude arsiv belgelerine dayanan bu arastirma, Turk kamuoyunun yeterince bilmedigi NILI casusluk orgutunun sir perdesini buyuk olcude aralamaktadir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129487261","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Demokrat Parti (DP) iktidari doneminde yasanan 6/7 Eylul Olaylari basit bir dis politika meselesinden fazlasini teskil etmektedir. Bu olaylari, yine salt Gayrimuslimlere karsi ve dini temelli bir saldiri olarak aciklamak ise ancak olaylarin bir boyutunu gormek olacaktir. Bu baglamda once olaylarin arka planina bakilmis, sebepler incelenmistir. Ardindan olaylarin baslamasi, gelisimi ve sonuclari degerlendirilmistir. Bilahare, olaylarin hem TBMM muzakerelerine, hem de basin ve kamuoyuna yansimalari tekrar hatirlanmistir. Bundan baska, Turkiye’deki Gayrimuslim cemaatlerin bazi mensuplari ile yapilan bazi gorusmelere dayali olarak olaylara siyaset disi bir bakisa yer verilmistir. Calismamizda, olaylar sonrasi zararin tespit ve tazminine dair detaylardan baska, 27 Mayis askeri darbesine dek ortaya cikan diger yansimalar da aciklanmistir. Bu cercevede, DP’nin iktidardan uzaklastirilmasi sonrasi yapilan Yassiada Yargilamalari da mercek altina alinmistir. Bu calismanin yazari, boylece 6/7 Eylul Olaylari’nin bir kez daha hatirlanmasini saglayarak ve olaylarin DP hukumeti ile ne kadar baglantisi oldugu sorusunu cevaplandirabilmeyi umit etmektedir.
{"title":"6/7 Eylül Olaylarına Tbmm ve Kamuoyu Tartışmaları Çerçevesinde Yeni Bir Bakış","authors":"Taner Zorbay","doi":"10.33419/AAMD.558023","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.558023","url":null,"abstract":"Demokrat Parti (DP) iktidari doneminde yasanan 6/7 Eylul Olaylari basit bir dis politika meselesinden fazlasini teskil etmektedir. Bu olaylari, yine salt Gayrimuslimlere karsi ve dini temelli bir saldiri olarak aciklamak ise ancak olaylarin bir boyutunu gormek olacaktir. Bu baglamda once olaylarin arka planina bakilmis, sebepler incelenmistir. Ardindan olaylarin baslamasi, gelisimi ve sonuclari degerlendirilmistir. Bilahare, olaylarin hem TBMM muzakerelerine, hem de basin ve kamuoyuna yansimalari tekrar hatirlanmistir. Bundan baska, Turkiye’deki Gayrimuslim cemaatlerin bazi mensuplari ile yapilan bazi gorusmelere dayali olarak olaylara siyaset disi bir bakisa yer verilmistir. Calismamizda, olaylar sonrasi zararin tespit ve tazminine dair detaylardan baska, 27 Mayis askeri darbesine dek ortaya cikan diger yansimalar da aciklanmistir. Bu cercevede, DP’nin iktidardan uzaklastirilmasi sonrasi yapilan Yassiada Yargilamalari da mercek altina alinmistir. Bu calismanin yazari, boylece 6/7 Eylul Olaylari’nin bir kez daha hatirlanmasini saglayarak ve olaylarin DP hukumeti ile ne kadar baglantisi oldugu sorusunu cevaplandirabilmeyi umit etmektedir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133931764","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calisma goc ve gocun olusturdugu degisimler uzerine sosyolojik bir cozumlemedir. Calismada tarihin bir doneminde yasanan toplumsal karsilasmalari, yazili basin orneginden hareketle cozumlemek amaclanmistir. Calisma merkezine Romanya’dan Turkiye’ye goc etmeye zorlanan Musluman Turkler ornegini 1934-1938 donemlerini yerlestirmistir. Calismada orneklem olarak 6 gazete tercih edilmistir. Bu gazeteler Ulus gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Son Posta, Aksam, Tan ve Turk Yolu gazetesidir. Bu gazetelerin tercih edilmesindeki temel gerekce ulusal olmalari ve bulunduklari donem icerisinde Turkiye’deki yazili basinin temel sacayaklari olmasidir. Turk Yolu’nun tercih edilmesindeki ozel neden ise gazetenin yayinladigi merkez olan Izmit’in Romanya’dan gelen gocmenlerin yerlestirildigi onemli bolgelerden birisi olmasidir. Boylece calismada yazili basindan hareketle icerik cozumlemesini kullanilmistir. Icerik analizinde kullanilacak kategoriler Turkiye’den olaylarin akisina donuk olumlu ya da olumsuz tepkiler, sosyal problemler, yerlesilen bolgelerde gocmenlerin yasadiklari spesifik olgular, gocmenlerin halkin gundelik yasamina etkileri seklinde belirlenmistir. Calismanin nihai amaci Romanya’dan gelen Turkler uzerinden yasanan kulturel ve sosyal karsilasmalari medyadaki soylem bicimlerinden hareketle cozumlemektir.
{"title":"Romanya’dan Türkiye’ye Gelen Göçmenlerle Türk Toplumu Arasındaki İlişkinin Sosyolojik Çözümlemesi: Türk Yazılı Basınında 1934-1938 Dönemi","authors":"Adem Sağır, Z. Aktaş","doi":"10.33419/AAMD.558012","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.558012","url":null,"abstract":"Bu calisma goc ve gocun olusturdugu degisimler uzerine sosyolojik bir cozumlemedir. Calismada tarihin bir doneminde yasanan toplumsal karsilasmalari, yazili basin orneginden hareketle cozumlemek amaclanmistir. Calisma merkezine Romanya’dan Turkiye’ye goc etmeye zorlanan Musluman Turkler ornegini 1934-1938 donemlerini yerlestirmistir. Calismada orneklem olarak 6 gazete tercih edilmistir. Bu gazeteler Ulus gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Son Posta, Aksam, Tan ve Turk Yolu gazetesidir. Bu gazetelerin tercih edilmesindeki temel gerekce ulusal olmalari ve bulunduklari donem icerisinde Turkiye’deki yazili basinin temel sacayaklari olmasidir. Turk Yolu’nun tercih edilmesindeki ozel neden ise gazetenin yayinladigi merkez olan Izmit’in Romanya’dan gelen gocmenlerin yerlestirildigi onemli bolgelerden birisi olmasidir. Boylece calismada yazili basindan hareketle icerik cozumlemesini kullanilmistir. Icerik analizinde kullanilacak kategoriler Turkiye’den olaylarin akisina donuk olumlu ya da olumsuz tepkiler, sosyal problemler, yerlesilen bolgelerde gocmenlerin yasadiklari spesifik olgular, gocmenlerin halkin gundelik yasamina etkileri seklinde belirlenmistir. Calismanin nihai amaci Romanya’dan gelen Turkler uzerinden yasanan kulturel ve sosyal karsilasmalari medyadaki soylem bicimlerinden hareketle cozumlemektir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122239742","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkiye Muallime ve Muallimler Dernekleri Birligi, 7 Mayis 1921 tarihinde kurulmustur. 1924 yilinda gerceklesen ilk genel kongresinde ulke genelinde faaliyet yuruten muallim orgutlerini tek cati altinda birlestirme karari alan Dernek, ismini de Turkiye Muallimler Birligi olarak degistirmistir. Birligin temel amaci muallimler arasinda yardimlasma ve dayanismanin saglanmasi ve cumhuriyet idaresi ile birlikte gerceklestirilen inkilaplarin halka anlatilmasidir. Teskilatlanmasini tamamlayan ve bu amaclar dogrultusunda faaliyet yuruten Birlik, 1924, 1925, 1926 ve 1928 yillarinda genel nitelikte kongreler duzenlemistir. 1928 kongresi Birlik tarihi acisinda onemlidir. Zira bu kongrede Turkiye Muallimler Birligi, yasasinda yapilan degisiklikle “konfederasyon”a donusturulmustur. Bu degisiklikle artik “Turkiye Cumhuriyeti Muallimler Birlikleri Federasyonu” adini alan Birlik, mutemetlik usulu ile idare olunmaya baslanmistir. Bundan sonra bagimsiz faaliyet yuruten muallim birlikleri ortaya cikmistir. Bunlar icinde en dikkat cekici olani Istanbul merkezli faaliyet gosteren Istanbul Muallimler Birligidir. Istanbul Muallimler Birligi, 1936 yilina kadar faaliyetlerini surdurmustur. Sonrasinda ise hukumetin dernekler uzerinde izledigi politika nedeniyle 1935-1936 egitim ogretim senesinde kendisini fesh etmek durumunda kalmistir.
{"title":"Teşkilat Yapısı ve Faaliyetleriyle Türkiye Muallimler Birliği (1921-1936)","authors":"Yunus Pustu","doi":"10.33419/AAMD.557989","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.557989","url":null,"abstract":"Turkiye Muallime ve Muallimler Dernekleri Birligi, 7 Mayis 1921 tarihinde kurulmustur. 1924 yilinda gerceklesen ilk genel kongresinde ulke genelinde faaliyet yuruten muallim orgutlerini tek cati altinda birlestirme karari alan Dernek, ismini de Turkiye Muallimler Birligi olarak degistirmistir. Birligin temel amaci muallimler arasinda yardimlasma ve dayanismanin saglanmasi ve cumhuriyet idaresi ile birlikte gerceklestirilen inkilaplarin halka anlatilmasidir. Teskilatlanmasini tamamlayan ve bu amaclar dogrultusunda faaliyet yuruten Birlik, 1924, 1925, 1926 ve 1928 yillarinda genel nitelikte kongreler duzenlemistir. 1928 kongresi Birlik tarihi acisinda onemlidir. Zira bu kongrede Turkiye Muallimler Birligi, yasasinda yapilan degisiklikle “konfederasyon”a donusturulmustur. Bu degisiklikle artik “Turkiye Cumhuriyeti Muallimler Birlikleri Federasyonu” adini alan Birlik, mutemetlik usulu ile idare olunmaya baslanmistir. Bundan sonra bagimsiz faaliyet yuruten muallim birlikleri ortaya cikmistir. Bunlar icinde en dikkat cekici olani Istanbul merkezli faaliyet gosteren Istanbul Muallimler Birligidir. Istanbul Muallimler Birligi, 1936 yilina kadar faaliyetlerini surdurmustur. Sonrasinda ise hukumetin dernekler uzerinde izledigi politika nedeniyle 1935-1936 egitim ogretim senesinde kendisini fesh etmek durumunda kalmistir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123427040","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkiye ve Fransa arasinda 23 Haziran 1939 tarihinde, Paris’te Buyukelci Suat Davaz ile Disisleri Bakani Georges Bonnet tarafindan Turk – Fransiz Deklarasyonu ve Ankara’da ise, Disisleri Bakani Şukru Saracoglu ile Buyukelci Rene Massigli tarafindan Hatay’in Turkiye’ye birakilmasina iliskin antlasma imzalandi. Bu anlasma ile Turkiye ile Suriye arasindaki toprak sorunu kesin olarak cozulerek iki ulke siniri belirlenmistir. Fransa, Hatay’in Turkiye’ye katilmasina razi olmus, Hatay’da bulunan Fransiz kuvvetlerinin bir ay icinde ulkeyi bosaltmasini kabul etmistir. Hatay Meclisi de, 29 Haziran’da oybirligi ile Turkiye’ye katilma karari almistir. Uc yil suren mucadele sonunda Hatay Devleti’nin kurularak, Turkiye’nin vilayeti olmasiyla tamamlanan surec, donemin uluslararasi gundemini uzun sure mesgul etmistir. Dunyanin onemli basin organlari tarafindan, olay yogun bir sekilde islenmistir. 1939 Turk-Fransiz Antlasmasi, basindan beri olayi takip eden Fransiz basininda da cesitli yazilarda degerlendirilmistir. Bu calismada, Fransiz diplomatik arsiv belgelerinde yer alan 23 Haziran 1939 anlasmalarinin imzalanma surecindeki gelismeler ve Fransiz basinina yansimalari incelenecektir.
{"title":"Fransız Arşiv Belgelerinde 23 Haziran 1939 Tarihli Türk – Fransız Antlaşması","authors":"Müzehher Yamaç","doi":"10.33419/AAMD.558015","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.558015","url":null,"abstract":"Turkiye ve Fransa arasinda 23 Haziran 1939 tarihinde, Paris’te Buyukelci Suat Davaz ile Disisleri Bakani Georges Bonnet tarafindan Turk – Fransiz Deklarasyonu ve Ankara’da ise, Disisleri Bakani Şukru Saracoglu ile Buyukelci Rene Massigli tarafindan Hatay’in Turkiye’ye birakilmasina iliskin antlasma imzalandi. Bu anlasma ile Turkiye ile Suriye arasindaki toprak sorunu kesin olarak cozulerek iki ulke siniri belirlenmistir. Fransa, Hatay’in Turkiye’ye katilmasina razi olmus, Hatay’da bulunan Fransiz kuvvetlerinin bir ay icinde ulkeyi bosaltmasini kabul etmistir. Hatay Meclisi de, 29 Haziran’da oybirligi ile Turkiye’ye katilma karari almistir. Uc yil suren mucadele sonunda Hatay Devleti’nin kurularak, Turkiye’nin vilayeti olmasiyla tamamlanan surec, donemin uluslararasi gundemini uzun sure mesgul etmistir. Dunyanin onemli basin organlari tarafindan, olay yogun bir sekilde islenmistir. 1939 Turk-Fransiz Antlasmasi, basindan beri olayi takip eden Fransiz basininda da cesitli yazilarda degerlendirilmistir. Bu calismada, Fransiz diplomatik arsiv belgelerinde yer alan 23 Haziran 1939 anlasmalarinin imzalanma surecindeki gelismeler ve Fransiz basinina yansimalari incelenecektir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"108 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127046873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kurtulus Savasi’nin basariyla sonlanmasinin ardindan, donemin siyasi aktorleri, bir an once, yeni bir devletin temellerini atmak istemislerdir. Savas haline son vermek icin toplanan Lozan Konferansi, var olan sorunlarin cozulmesi icin bir firsat olarak gorulmustur. Zira Istanbul’un tahliye edilmesi ve savas sonrasi duruma gecilip devletler arasindaki sorunlarin kalici bir sekilde cozulebilmesi icin Lozan Konferansi buyuk onem tasimaktaydi. Lozan Konferansi’nda yurutulen muzakerelerin bir boyutu da son yuzyilda Avrupali devletler karsisinda bir varlik gosteremeyen Osmanli diplomasisinden farklilasmak isteyen Anadolu Hareketinin Lozan muzakerelerinde karsilastigi icinden cikilmaz gucluklerdi. Bu calisma kapsaminda Turk delegasyon heyetinin Lozan Konferansi’nda icine girdigi diplomasi mucadelesinde yasadigi cikmazlar ve gelistirdigi cozum yontemleri uzerinde durularak birincil kaynaklar isiginda Yeni Turkiye Devleti’nin diplomatik temellerinin aydinlatilmasina katki sunulmaya calisilacaktir.
{"title":"Muharebeden Diplomasiye: Lozan Konferansı’nda Türk Delegasyon Heyetinin Karşılaştığı Zorluklar","authors":"Resul Babaoğlu","doi":"10.33419/AAMD.558002","DOIUrl":"https://doi.org/10.33419/AAMD.558002","url":null,"abstract":"Kurtulus Savasi’nin basariyla sonlanmasinin ardindan, donemin siyasi aktorleri, bir an once, yeni bir devletin temellerini atmak istemislerdir. Savas haline son vermek icin toplanan Lozan Konferansi, var olan sorunlarin cozulmesi icin bir firsat olarak gorulmustur. Zira Istanbul’un tahliye edilmesi ve savas sonrasi duruma gecilip devletler arasindaki sorunlarin kalici bir sekilde cozulebilmesi icin Lozan Konferansi buyuk onem tasimaktaydi. Lozan Konferansi’nda yurutulen muzakerelerin bir boyutu da son yuzyilda Avrupali devletler karsisinda bir varlik gosteremeyen Osmanli diplomasisinden farklilasmak isteyen Anadolu Hareketinin Lozan muzakerelerinde karsilastigi icinden cikilmaz gucluklerdi. Bu calisma kapsaminda Turk delegasyon heyetinin Lozan Konferansi’nda icine girdigi diplomasi mucadelesinde yasadigi cikmazlar ve gelistirdigi cozum yontemleri uzerinde durularak birincil kaynaklar isiginda Yeni Turkiye Devleti’nin diplomatik temellerinin aydinlatilmasina katki sunulmaya calisilacaktir.","PeriodicalId":408985,"journal":{"name":"Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131934999","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}