Okul öncesi dönem çocuklarının erken düşünme becerileri ile bağımsız öğrenem davranışları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırma nicel araştırma desenlerinden yordayıcı korelasyonel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Türkiye geneli 2019-2020 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitimine devam eden 48-71 aylık 322 çocuk araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Erken Düşünme Becerileri Ölçeği ve Bağımsız Öğrenme Davranışları Ölçeği(3-5) kullanılmıştır. Araştırma grubunun betimsel istatistik sonuçları incelenmiş ve değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu analizi yapılmıştır. Ek olarak erken düşünme becerileri ölçeğinin alt boyutlarının ve cinsiyetin çocukların bağımsız öğrenme davranışlarını yordayıp yordamadığını belirlemek amacıyla hiyerarşik regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme karar verme becerileri ile bağımsız öğrenme davranışları arasında yüksek düzeyde ve pozitif yönde anlamlı ilişkinin olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme-karar verme becerileri arttıkça, bağımsız öğrenme davranışları da arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Ek olarak kız ve erkek çocukların eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme-karar verme becerilerinin bağımsız öğrenme davranışları üzerinde erkek çocukların lehine anlamlı farklılık gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır.
{"title":"Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Erken Düşünme Becerileri İle Bağımsız Öğrenme Davranışları Arasındaki İlişki","authors":"Mihriban Özcan","doi":"10.14812/cuefd.1122723","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.1122723","url":null,"abstract":"Okul öncesi dönem çocuklarının erken düşünme becerileri ile bağımsız öğrenem davranışları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırma nicel araştırma desenlerinden yordayıcı korelasyonel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Türkiye geneli 2019-2020 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitimine devam eden 48-71 aylık 322 çocuk araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Erken Düşünme Becerileri Ölçeği ve Bağımsız Öğrenme Davranışları Ölçeği(3-5) kullanılmıştır. Araştırma grubunun betimsel istatistik sonuçları incelenmiş ve değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu analizi yapılmıştır. Ek olarak erken düşünme becerileri ölçeğinin alt boyutlarının ve cinsiyetin çocukların bağımsız öğrenme davranışlarını yordayıp yordamadığını belirlemek amacıyla hiyerarşik regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme karar verme becerileri ile bağımsız öğrenme davranışları arasında yüksek düzeyde ve pozitif yönde anlamlı ilişkinin olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme-karar verme becerileri arttıkça, bağımsız öğrenme davranışları da arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Ek olarak kız ve erkek çocukların eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve problem çözme-karar verme becerilerinin bağımsız öğrenme davranışları üzerinde erkek çocukların lehine anlamlı farklılık gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46446495","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, pandemi döneminde uzaktan sosyal bilgiler derslerinin nasıl yürütüldüğünü öğretmenlerin deneyimleri doğrultusunda değerlendirmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseniyle gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yapan 14 sosyal bilgiler öğretmeniyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütülmüştür. Elde edilen veriler, içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, sosyal bilgiler öğretmenlerinin uzaktan eğitimi farklı materyal ve araçları kullanabilmeye, eğitimi sürdürmeye, teknolojiyi öğrenmeye, zaman ve mekân zorunluluğunu ortadan kaldırmaya olanak sağlayan bir sistem olarak algıladıklarını göstermektedir. Buna karşın öğretmenler, uzaktan eğitimin internet ve teknolojik araç eksikliğinden kaynaklanan bazı sınırlılıklara değinmişlerdir. Bunun yanında öğretmenlerin uzaktan eğitim döneminde öğretim için daha çok düz anlatım ve soru-cevap yöntemlerini, eğitim teknolojileri olarak EBA, Zoom ve bazı Web 2.0 araçlarını, ölçme değerlendirme için test ve soru cevap yöntemlerini kullandıkları tespit edilmiştir. Son olarak uzaktan eğitim sürecinde “teknolojik-sistemsel”, “iletişim-koordinasyon”, “öğrenci”, “aile” ve “diğer” başlıkları altında toplanan çeşitli sorunlar vurgulanmıştır. İncelenen deneyimler, tüm sorunların temelde internet bağlantısı, teknolojik araca ulaşma imkânı ve ailelerin çocuklarının eğitiminde nasıl rol oynadıklarıyla yakından ilgili olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda alanyazındaki diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında farklı branşlarda görev yapan öğretmenlerin de uzaktan eğitim döneminde benzer sorunlar yaşadıklarını, dolayısıyla geliştirebilecek yenilikçi uygulamaların tüm branşlara faydalı olacağını söylemek mümkündür.
这项研究的目的是评估教师在疫情期间从遥远的地方进行社会信息课程的经验。在一项以公共研究形式进行的研究中,对在土耳其不同国家工作的14名社会信息教师进行了调查。Elde edilen veriler,içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir。研究结果表明,社会信息教师可以使用不同的材料和工具,继续训练,学习技术,消除时间和空间的限制。相比之下,由于缺乏互联网和技术工具,教师已经改变了某些局限性。除此之外,教师还使用EBA、Zoom和一些Web2.0工具、测试和回答方法来评估测量,以获得更准确的解释和回答方法。近年来,在“技术系统”、“沟通协调”、“学生”、“家庭”和“其他”等标题下发现了各种问题。经验研究表明,所有问题的互联网连接与获取技术的能力以及儿童的教育方式密切相关。在这方面,可以说,与该领域的其他工作相比,在不同部门工作的教师在远程教育时代也有类似的问题,创新应用可以从所有部门受益。
{"title":"Öğretmenlerin Deneyimleriyle Pandemi Döneminde Uzaktan Sosyal Bilgiler Dersleri","authors":"Ilker Dere, Ali Can Akkaya","doi":"10.14812/cuefd.1035594","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.1035594","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, pandemi döneminde uzaktan sosyal bilgiler derslerinin nasıl yürütüldüğünü öğretmenlerin deneyimleri doğrultusunda değerlendirmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseniyle gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yapan 14 sosyal bilgiler öğretmeniyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütülmüştür. Elde edilen veriler, içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, sosyal bilgiler öğretmenlerinin uzaktan eğitimi farklı materyal ve araçları kullanabilmeye, eğitimi sürdürmeye, teknolojiyi öğrenmeye, zaman ve mekân zorunluluğunu ortadan kaldırmaya olanak sağlayan bir sistem olarak algıladıklarını göstermektedir. Buna karşın öğretmenler, uzaktan eğitimin internet ve teknolojik araç eksikliğinden kaynaklanan bazı sınırlılıklara değinmişlerdir. Bunun yanında öğretmenlerin uzaktan eğitim döneminde öğretim için daha çok düz anlatım ve soru-cevap yöntemlerini, eğitim teknolojileri olarak EBA, Zoom ve bazı Web 2.0 araçlarını, ölçme değerlendirme için test ve soru cevap yöntemlerini kullandıkları tespit edilmiştir. Son olarak uzaktan eğitim sürecinde “teknolojik-sistemsel”, “iletişim-koordinasyon”, “öğrenci”, “aile” ve “diğer” başlıkları altında toplanan çeşitli sorunlar vurgulanmıştır. İncelenen deneyimler, tüm sorunların temelde internet bağlantısı, teknolojik araca ulaşma imkânı ve ailelerin çocuklarının eğitiminde nasıl rol oynadıklarıyla yakından ilgili olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda alanyazındaki diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında farklı branşlarda görev yapan öğretmenlerin de uzaktan eğitim döneminde benzer sorunlar yaşadıklarını, dolayısıyla geliştirebilecek yenilikçi uygulamaların tüm branşlara faydalı olacağını söylemek mümkündür.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41516364","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu fenomenoloji araştırmasında ortaokul matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitim yöntemine ilişkin algılarının tanımlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırmaya Türkiye’nin dört farklı ilindeki devlet okullarında görev yapmakta olan sekiz ortaokul matematik öğretmeni dâhil edilmiştir. Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış bir dizi görüşme aracılığıyla elde edilmiştir. Veriler üzerinde içerik analizi yapılarak öğretmenlerin uzaktan eğitim yönteminin matematik dersleri için içermiş olduğu avantajlara ve engellere ilişkin algıları ve bu yeni yönteme yönelik duyguları ve genel değerlendirmeleri tanımlanmıştır. Araştırma sonucunda matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitimin matematik dersleri için bir takım avantajlar sunduğuna inandıkları, buna karşın daha çok içermiş olduğu engelleri ön plana çıkardıkları tespit edilmiştir. Öğretmenler, uzaktan eğitimi matematik dersleri için verimsiz bir yöntem olarak tanımlamışlardır. Ayrıca uzaktan eğitime yönelik oldukça olumsuz duygulara sahip oldukları tespit edilmiştir. Uzaktan matematik derslerinde, sınırlı öğretim materyali kullanarak öğretmen merkezli bir öğretim anlayış sergiledikleri, buna karşın uzaktan matematik öğretme performanslarından genel anlamda memnun oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin uzaktan matematik derslerinde sergilemiş oldukları öğrenme motivasyonu ve başarısından ise memnun olmadıkları tespit edilmiştir.
在这一现象研究中,它旨在定义教师的远程培训方式。为此,土耳其四年中的八所公立学校接受了学习数学的培训。研究数据是通过一系列半配置的会议获得的。此外,数据分析已经确定了教师从遥远的地方和数学课上学习的优势和障碍,以及新方法、情绪和对他们进行进一步分析的方式的总体评价。研究的结果是,他们认为数学教师为数学课提供了一个优势团队,并确定了其中更多的障碍。老师们把教育定义为数学课的一种不幸方式。Ayrıca uzaktan eğitime yönelik oldukça olumsuz duygulara sahip olduklarıtespit edilmiştir。在远程数学课上,他们通常对老师的数学表现感到满意,使用的教材有限。学生在数学课上表现出的学习动机和成功并不令人满意。
{"title":"Ortaokul Matematik Öğretmenlerinin Bakış Açısıyla Uzaktan Eğitim","authors":"Erhan Bozkurt, E. Peker","doi":"10.14812/cuefd.941371","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.941371","url":null,"abstract":"Bu fenomenoloji araştırmasında ortaokul matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitim yöntemine ilişkin algılarının tanımlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırmaya Türkiye’nin dört farklı ilindeki devlet okullarında görev yapmakta olan sekiz ortaokul matematik öğretmeni dâhil edilmiştir. Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış bir dizi görüşme aracılığıyla elde edilmiştir. Veriler üzerinde içerik analizi yapılarak öğretmenlerin uzaktan eğitim yönteminin matematik dersleri için içermiş olduğu avantajlara ve engellere ilişkin algıları ve bu yeni yönteme yönelik duyguları ve genel değerlendirmeleri tanımlanmıştır. Araştırma sonucunda matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitimin matematik dersleri için bir takım avantajlar sunduğuna inandıkları, buna karşın daha çok içermiş olduğu engelleri ön plana çıkardıkları tespit edilmiştir. Öğretmenler, uzaktan eğitimi matematik dersleri için verimsiz bir yöntem olarak tanımlamışlardır. Ayrıca uzaktan eğitime yönelik oldukça olumsuz duygulara sahip oldukları tespit edilmiştir. Uzaktan matematik derslerinde, sınırlı öğretim materyali kullanarak öğretmen merkezli bir öğretim anlayış sergiledikleri, buna karşın uzaktan matematik öğretme performanslarından genel anlamda memnun oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin uzaktan matematik derslerinde sergilemiş oldukları öğrenme motivasyonu ve başarısından ise memnun olmadıkları tespit edilmiştir.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43573790","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, fen bilimleri dersi 2018 yılı öğretim programı çerçevesinde 7. sınıf “Kuvvet ve Enerji” ünitesine yönelik geçerli ve güvenilir bir başarı testinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, öğretim programındaki kuvvet ve enerji ünitesinde yer alan kazanımlardaki bilgilerin çoğunlukla üst düzey bilişsel süreçlerle ölçüleceği 34 çoktan seçmeli madde hazırlanmıştır. Testin uygulama çalışması, 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenim gören 144 öğrenci ile yapılmıştır. Oluşturulan test maddelerinin anlaşılırlığı, zaman yeterliği, maddelerdeki bilgilerin bilimsel doğruluğu için alanında uzman kişilerin görüşleri alınarak gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Testin uygulanmasından sonra toplanan cevaplara göre her bir maddeye ilişkin madde ayırt edicilik ve madde güçlük indeksleri hesaplanmıştır. Madde analizinden sonra 12 madde testten çıkartılmış ve 22 sorudan oluşan Kuvvet ve Enerji Başarı Testi elde edilmiştir. Kuvvet ve Enerji Başarı Testinin ortalama madde güçlüğü 0.41, ortalama madde ayırt ediciliği 0.39 olarak hesaplanmıştır.
在这项研究中,科学课是2018年教育计划中的第7节。sınıf“Kuvvet ve Enerji”üniteine yönelik geçerli ve güvenilir bir başarıtestinin geliştirimesi amaçlanmıştır。为此,教育计划中的能力和能源部门已经准备了34种物质,将通过更高级别的科学程序进行测量。该测试申请是针对2018-2019学年的144名学生完成的。对所创造的测试物质的理解是由时间决定的,材料中的信息是科学验证所必需的。根据测试后收集的回复,每种物质都被计算为一个独特的、与物质相关的强度指数。Madde analizinden sonra 12 made testtençıkartılmışve 22 sorudan oluşan Kuvvet ve Enerji BaşarıTesti elde edilmiştir。能量和能量成功测试的平均强度为0.41,即0.39。
{"title":"Fen Bilimleri Dersi “Kuvvet ve Enerji” Ünitesine Yönelik Başarı Testinin Geliştirilmesi","authors":"Ferhat Ermiş, Ibrahim Karaman","doi":"10.14812/cuefd.1059186","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.1059186","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, fen bilimleri dersi 2018 yılı öğretim programı çerçevesinde 7. sınıf “Kuvvet ve Enerji” ünitesine yönelik geçerli ve güvenilir bir başarı testinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, öğretim programındaki kuvvet ve enerji ünitesinde yer alan kazanımlardaki bilgilerin çoğunlukla üst düzey bilişsel süreçlerle ölçüleceği 34 çoktan seçmeli madde hazırlanmıştır. Testin uygulama çalışması, 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenim gören 144 öğrenci ile yapılmıştır. Oluşturulan test maddelerinin anlaşılırlığı, zaman yeterliği, maddelerdeki bilgilerin bilimsel doğruluğu için alanında uzman kişilerin görüşleri alınarak gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Testin uygulanmasından sonra toplanan cevaplara göre her bir maddeye ilişkin madde ayırt edicilik ve madde güçlük indeksleri hesaplanmıştır. Madde analizinden sonra 12 madde testten çıkartılmış ve 22 sorudan oluşan Kuvvet ve Enerji Başarı Testi elde edilmiştir. Kuvvet ve Enerji Başarı Testinin ortalama madde güçlüğü 0.41, ortalama madde ayırt ediciliği 0.39 olarak hesaplanmıştır.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":"51 3-4","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41303030","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada ebeveyn-ergen ilişkisini etkileyen faktörleri belirlemeye odaklanan bir model geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Araştırmada ekolojik yaklaşım temelinde ebeveyn-ergen ilişkisini etkileyen değişkenlerden eş desteği, kardeş ilişkileri, akran ilişkileri ve ebeveyn öz-yetkinliği değişkenleri ele alınmıştır. Çalışma grubu 14-17 yaşları arasında 391 ergen ve ebeveynlerinden oluşmaktadır (n=782). Model testi sonuçları, eş desteği, akran ilişkisi ve kardeş ilişkisinin ebeveyn-ergen ilişkisi üzerinde olumlu, ebeveyn öz-yetkinliğinin ise ebeveyn-ergen ilişkisi üzerinde olumsuz etkisi olduğunu göstermiştir. Ayrıca ebeveyn öz-yetkinliği, kardeş ilişkisi aracılığıyla ebeveyn-ergen ilişkisini etkilemiştir. Bu bulgular sonucunda ekolojik sistem yaklaşımı temelinde belirlenen değişkenlerin söz konusu ilişkinin niteliği üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinin olduğu görülmektedir. İleride yapılacak araştırmalarda bu değişkenlerin ebeveyn-ergen ilişkisine yönelik müdahale programlarında ele alınması ve bu ilişkinin diğer yönlerinin ortaya çıkarılması için nitel yöntemlerle incelenmesi önerilebilir.
{"title":"Eş Desteği, Kardeş İlişkisi, Akran İlişkisi ve Ebeveyn Öz-Yetkinliğinin Ebeveyn-Ergen İlişkisine Etkisi","authors":"E. Aktaş, İ. Yildirim","doi":"10.14812/cuefd.955694","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.955694","url":null,"abstract":"Bu çalışmada ebeveyn-ergen ilişkisini etkileyen faktörleri belirlemeye odaklanan bir model geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Araştırmada ekolojik yaklaşım temelinde ebeveyn-ergen ilişkisini etkileyen değişkenlerden eş desteği, kardeş ilişkileri, akran ilişkileri ve ebeveyn öz-yetkinliği değişkenleri ele alınmıştır. Çalışma grubu 14-17 yaşları arasında 391 ergen ve ebeveynlerinden oluşmaktadır (n=782). Model testi sonuçları, eş desteği, akran ilişkisi ve kardeş ilişkisinin ebeveyn-ergen ilişkisi üzerinde olumlu, ebeveyn öz-yetkinliğinin ise ebeveyn-ergen ilişkisi üzerinde olumsuz etkisi olduğunu göstermiştir. Ayrıca ebeveyn öz-yetkinliği, kardeş ilişkisi aracılığıyla ebeveyn-ergen ilişkisini etkilemiştir. Bu bulgular sonucunda ekolojik sistem yaklaşımı temelinde belirlenen değişkenlerin söz konusu ilişkinin niteliği üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinin olduğu görülmektedir. İleride yapılacak araştırmalarda bu değişkenlerin ebeveyn-ergen ilişkisine yönelik müdahale programlarında ele alınması ve bu ilişkinin diğer yönlerinin ortaya çıkarılması için nitel yöntemlerle incelenmesi önerilebilir.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49370150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kimya, içerdiği soyut kavramlar sebebiyle anlaşılması zor bir disiplindir. Bu yüzden soyut yapıların anlaşılması kimyanın öğrenilmesinde oldukça önemlidir. Bu sebeple bu araştırma, işbirlikli öğrenmenin animasyonlar, modeller (oyun hamuru ve çubuk-top) ve yedi ilke (lisans eğitiminde niteliği arttırmak amacıyla ileri sürülen iyi bir eğitim için yedi ilke) ile uygulanmasının kimyanın kavramsal anlaşılmasına etkisini incelemektedir. Araştırma eşitlenmemiş karşılaştırma gruplu yarı-deneysel desene göre yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 91 fen bilgisi öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Öğrenciler dört farklı deney grubuna ayrılmıştır. Birinci grupta işbirlikli öğrenme, ikinci grupta işbirlikli öğrenme ve yedi ilke, üçüncü grupta işbirlikli öğrenme ve animasyon, dördüncü grupta ise işbirlikli öğrenme ve modellerle uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Veriler dört Modül Test ile toplanmıştır. Modül Testler, araştırmada uygulanan yöntem ve tekniklerin kavramsal anlamaya etkisini belirlemek amacıyla ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre işbirlikli öğrenmenin yedi ilke ve işbirlikli öğrenmenin modeller ile birlikte uygulanmasının kimyanın kavramsal anlaşılmasında daha etkili olduğu sonucuna erişilmiştir.
{"title":"İşbirlikli Öğrenme İle Birlikte Uygulanan Animasyonların, Modellerin ve Yedi İlke’nin Kimyanın Kavramsal Anlaşılmasına Etkisi","authors":"Mustafa Alyar, Kemal Doymuş","doi":"10.14812/cuefd.1029854","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.1029854","url":null,"abstract":"Kimya, içerdiği soyut kavramlar sebebiyle anlaşılması zor bir disiplindir. Bu yüzden soyut yapıların anlaşılması kimyanın öğrenilmesinde oldukça önemlidir. Bu sebeple bu araştırma, işbirlikli öğrenmenin animasyonlar, modeller (oyun hamuru ve çubuk-top) ve yedi ilke (lisans eğitiminde niteliği arttırmak amacıyla ileri sürülen iyi bir eğitim için yedi ilke) ile uygulanmasının kimyanın kavramsal anlaşılmasına etkisini incelemektedir. Araştırma eşitlenmemiş karşılaştırma gruplu yarı-deneysel desene göre yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 91 fen bilgisi öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Öğrenciler dört farklı deney grubuna ayrılmıştır. Birinci grupta işbirlikli öğrenme, ikinci grupta işbirlikli öğrenme ve yedi ilke, üçüncü grupta işbirlikli öğrenme ve animasyon, dördüncü grupta ise işbirlikli öğrenme ve modellerle uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Veriler dört Modül Test ile toplanmıştır. Modül Testler, araştırmada uygulanan yöntem ve tekniklerin kavramsal anlamaya etkisini belirlemek amacıyla ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre işbirlikli öğrenmenin yedi ilke ve işbirlikli öğrenmenin modeller ile birlikte uygulanmasının kimyanın kavramsal anlaşılmasında daha etkili olduğu sonucuna erişilmiştir.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45620291","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hiyerarşik veriler üzerinde tek düzeyli analizlerin kullanımı ile tek ve çok düzeyli yapısal eşitlik modelinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin literatürde ampirik bir kanıt bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de PISA 2015 uygulamasına katılmış bireylerin fen başarısını yordadığı düşünülen fen öğrenmekten zevk alma, fen öğreniminde araçsal güdülenme, fen öz yeterliği, eğitim sürecindeki engeller, öğrenme engeli değişkenlerinin etkisi tek düzeyli ve çok düzeyli yapısal eşitlik ile modellenmiştir. Yordayıcı değişkenlerin etkileri, verilerin toplanması ve ayrıştırılması ile oluşturulan iki tek düzeyli model ile kestirilmiş ve model uyumu ile standartlaştırılmış parametreler açısından iki düzeyli model ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak grup düzeyi göz ardı edilen modelde regresyon katsayılarına ait standart hataların azalmasından, birey düzeyi göz ardı edilen modelde ise grup içi varyans analize dâhil edilmediğinden ve veri kaybı yaşanmasından dolayı yanlı sonuçlar elde edilmiş ve istatiksel testin gücünü azaltmıştır. Bu sonuçların, gelecekte hiyerarşik verilerde yapılacak çalışmalarda kullanılacak analizler için araştırmacılara fikir sunması beklenmektedir.
{"title":"Fen Okuryazarlığını Etkileyen Faktörlerin Tek ve Çok Düzeyli Yapısal Eşitlik Modeli ile İncelenmesi: PISA 2015 Örneği","authors":"Eda AKDOĞDU YILDIZ, M. Demir, Selahattin Gelbal","doi":"10.14812/cuefd.933101","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.933101","url":null,"abstract":"Hiyerarşik veriler üzerinde tek düzeyli analizlerin kullanımı ile tek ve çok düzeyli yapısal eşitlik modelinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin literatürde ampirik bir kanıt bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de PISA 2015 uygulamasına katılmış bireylerin fen başarısını yordadığı düşünülen fen öğrenmekten zevk alma, fen öğreniminde araçsal güdülenme, fen öz yeterliği, eğitim sürecindeki engeller, öğrenme engeli değişkenlerinin etkisi tek düzeyli ve çok düzeyli yapısal eşitlik ile modellenmiştir. Yordayıcı değişkenlerin etkileri, verilerin toplanması ve ayrıştırılması ile oluşturulan iki tek düzeyli model ile kestirilmiş ve model uyumu ile standartlaştırılmış parametreler açısından iki düzeyli model ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak grup düzeyi göz ardı edilen modelde regresyon katsayılarına ait standart hataların azalmasından, birey düzeyi göz ardı edilen modelde ise grup içi varyans analize dâhil edilmediğinden ve veri kaybı yaşanmasından dolayı yanlı sonuçlar elde edilmiş ve istatiksel testin gücünü azaltmıştır. Bu sonuçların, gelecekte hiyerarşik verilerde yapılacak çalışmalarda kullanılacak analizler için araştırmacılara fikir sunması beklenmektedir. ","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49361586","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The purpose of this study is to research into the relationship between instructional supervision and learning school from the perspective of primary school teachers. This study utilized the correlational survey model, which is a type of quantitative research approach. The study's population includes 758 teachers working in primary schools associated with the MoNE in the central of Ağrı in 2021. The study's sample consisted of 257 teachers who were chosen using a simple random sampling method. As a data collection tool in research; "School Principals' Instructional Supervision Behavior (SPISB) Scale" and "Learning School (LS) Scale" were used. For statistical analysis of data; parametric tests were used. As a result of the analysis, it was found that the teachers' perceptions of learning schools were higher than their perceptions of instructional supervision. It was determined that teachers' perceptions of SPISB and LS differed significantly in some sub-dimensions according to their demographic variables. It was found that there is a significant positive relationship between the SPISB Scale sub-dimensions and the LS Scale sub-dimensions. The multiple regression analysis revealed that, with the exception of the personal mastery dimension, the sub-dimensions of the SPISB Scale significantly predicted the sub-dimensions of the LS Scale.
{"title":"Öğretmenlerin Öğretimsel Denetim ile Öğrenen Okul Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Emre Esen, Canan Albez","doi":"10.14812/cuefd.952833","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.952833","url":null,"abstract":"The purpose of this study is to research into the relationship between instructional supervision and learning school from the perspective of primary school teachers. This study utilized the correlational survey model, which is a type of quantitative research approach. The study's population includes 758 teachers working in primary schools associated with the MoNE in the central of Ağrı in 2021. The study's sample consisted of 257 teachers who were chosen using a simple random sampling method. As a data collection tool in research; \"School Principals' Instructional Supervision Behavior (SPISB) Scale\" and \"Learning School (LS) Scale\" were used. For statistical analysis of data; parametric tests were used. As a result of the analysis, it was found that the teachers' perceptions of learning schools were higher than their perceptions of instructional supervision. It was determined that teachers' perceptions of SPISB and LS differed significantly in some sub-dimensions according to their demographic variables. It was found that there is a significant positive relationship between the SPISB Scale sub-dimensions and the LS Scale sub-dimensions. The multiple regression analysis revealed that, with the exception of the personal mastery dimension, the sub-dimensions of the SPISB Scale significantly predicted the sub-dimensions of the LS Scale.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49379650","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bir üniversite dersinde veya seminerde İngilizce not alma (NA), gerektirdiği özel akademik ve bilişsel becerilerden dolayı göz korkutucu bir iştir. Öğrencilerden, konuşmacı tarafından sunulan bilgileri anlamaları, aktarıldığı tarzı belirlemeleri, konuşmanın gerekli ve gereksiz kısımlarını ayırt etmeleri, konuşulan dili kişisel olarak ayırt edilebilir kodlara ve bilgi yığınlarına dönüştürmeleri ve önemli noktaları kaçırmadan konuşma hızında yazmaları beklenir. Not almayı, yükseköğretimdeki öğrenciler tarafından yaygın kullanılan bir kişisel çalışma aracı olarak ele alan bu çalışma, Türkiye'de bir devlet üniversitesinin İngiliz Dili ve Edebiyatı programında okutulan üniversite düzeyindeki derslerde dillerarası geçiş ve not alma arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışmaktadır. Veriler; öğrenci notları, öğrenci ve öğretim üyesi görüşmeleri ve derslerde yapılan gözlemler yoluyla bahar döneminde toplanmıştır. Araştırma, öncelikle üniversite öğrencilerinin içerik temelli derslerde nasıl not aldıklarını araştırmayı amaçlamaktadır. Öğrencilerin ders notlarında dillerarası geçişi nasıl kullandığına özel önem verilecektir. Örnekler, öğrencilerin ikinci dilde verilen bir dersi dinlediğinde, birinci ve ikinci dil kombinasyonunda notlarını aldığını ortaya koymaktadır. Sonuçlar, dillerarası geçişin sadece öğrenciler tarafından etkileşimlerinde sözlü olarak kullanılan bir araç olmadığını, aynı zamanda not almak için potansiyel bir araç olduğunu göstermektedir. Az araştırılmış bir uygulamaya odaklanan ve ona yönelik tutumları ortaya koyan bu çalışma, öğrenci notlarında dillerarası geçiş uygulamalarının işlevlerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu konudaki araştırmanın kapsamının, yazılı uygulamalara ve bunların akademik sınıflardaki tamamlayıcı kullanımlarına genişletilebileceğini önermektedir.
{"title":"Üniversite Öğrencilerinin Edebiyat Derslerinde Not Tutmalarını Keşfetme: Bir Dillerarası Geçiş Perspektifi","authors":"Vildan İnci Kavak, Yasemin Kırkgöz","doi":"10.14812/cuefd.1027947","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.1027947","url":null,"abstract":"Bir üniversite dersinde veya seminerde İngilizce not alma (NA), gerektirdiği özel akademik ve bilişsel becerilerden dolayı göz korkutucu bir iştir. Öğrencilerden, konuşmacı tarafından sunulan bilgileri anlamaları, aktarıldığı tarzı belirlemeleri, konuşmanın gerekli ve gereksiz kısımlarını ayırt etmeleri, konuşulan dili kişisel olarak ayırt edilebilir kodlara ve bilgi yığınlarına dönüştürmeleri ve önemli noktaları kaçırmadan konuşma hızında yazmaları beklenir. Not almayı, yükseköğretimdeki öğrenciler tarafından yaygın kullanılan bir kişisel çalışma aracı olarak ele alan bu çalışma, Türkiye'de bir devlet üniversitesinin İngiliz Dili ve Edebiyatı programında okutulan üniversite düzeyindeki derslerde dillerarası geçiş ve not alma arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışmaktadır. Veriler; öğrenci notları, öğrenci ve öğretim üyesi görüşmeleri ve derslerde yapılan gözlemler yoluyla bahar döneminde toplanmıştır. Araştırma, öncelikle üniversite öğrencilerinin içerik temelli derslerde nasıl not aldıklarını araştırmayı amaçlamaktadır. Öğrencilerin ders notlarında dillerarası geçişi nasıl kullandığına özel önem verilecektir. Örnekler, öğrencilerin ikinci dilde verilen bir dersi dinlediğinde, birinci ve ikinci dil kombinasyonunda notlarını aldığını ortaya koymaktadır. Sonuçlar, dillerarası geçişin sadece öğrenciler tarafından etkileşimlerinde sözlü olarak kullanılan bir araç olmadığını, aynı zamanda not almak için potansiyel bir araç olduğunu göstermektedir. Az araştırılmış bir uygulamaya odaklanan ve ona yönelik tutumları ortaya koyan bu çalışma, öğrenci notlarında dillerarası geçiş uygulamalarının işlevlerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu konudaki araştırmanın kapsamının, yazılı uygulamalara ve bunların akademik sınıflardaki tamamlayıcı kullanımlarına genişletilebileceğini önermektedir.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46141817","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, 20 yılı aşkın sürede OSB olan çocuklara duyguları anlama ve ifade etme, sözel ifade, yüz ifadeleri, jestler ve tonlama bileşenlerinden oluşan sosyal tepki davranışlarının öğretimine yönelik müdahalelerin etkisini sınayan çalışmaları; demografik, yöntem ve bulgu değişkenleri açısından inceleyerek kapsamlı bir betimsel analiz yapmaktır. Bir üniversitenin toplu veri tabanlarında, anahtar kelimeler kullanılarak ilk tarama yürütülmüştür. Taramadaki 112 çalışmaya kaynakçaların gözden geçirilmesi ile iki çalışma daha eklenerek toplamda 114 çalışmaya ulaşılmıştır. Bu çalışmalar dahil etme ölçütleri olarak (a) Ocak 2000-Mayıs 2020 yılları arasında yürütülmesi, (b) hakemli dergilerde İngilizce ve Türkçe dillerinden biriyle yayımlanması, (c) katılımcılardan en az birinin OSB tanısının olması, (d) nicel ve nitel araştırma yöntemleriyle tasarlanması ve (e) sosyal tepki davranışlarından (sözel ifade, yüz ifadesi, jestler, tonlama) en az birinin öğretiminin hedeflenmesi açısından incelenmiştir ve 36 çalışma araştırma kapsamına alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, son yıllardaki çalışmalarda farklı yaşlarda olan OSB olan bireylere, tüm sosyal tepki davranışlarının öğretimi için çoğunlukla ve etkili olarak teknoloji temelli uygulamaların kullanıldığı görülmüştür. Araştırmanın bulguları tartışılarak ileri araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
这项工作的目的是测试过去20年来患有OSB的儿童之间的社交互动的影响,包括表达情绪、表达情感、面部表情、手势和语气成分;这是对人口统计学、方法和整体变化的全面具体分析。Birüniversitenin toplu veri tabanlarında,anahtar kelimeler kullanılarak ilk tarama yürütülmüş。扫描中的112个工作资源已经完成,114项额外研究已经完成。这些活动于2000年1月至2020年5月进行,其中一本官方杂志以英语和土耳其语出版,目的是至少有一名参与者是OSB,(d) (e)社会反应(表情、数百种表情、手势、吨位)已由至少一名教师的目标进行了检查,并纳入了36项研究。由于这项工作,OSB近年来被用来教授人们,主要是有效地教授所有的社会反应。由于与调查结果存在争议,已提出进一步研究建议。
{"title":"Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Sosyal Tepki Davranışlarının Öğretimine İlişkin Araştırmaların Değerlendirilmesi","authors":"Selin Gökçe, Burcu ÜLKE KÜRKÇÜOĞLU","doi":"10.14812/cuefd.849623","DOIUrl":"https://doi.org/10.14812/cuefd.849623","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, 20 yılı aşkın sürede OSB olan çocuklara duyguları anlama ve ifade etme, sözel ifade, yüz ifadeleri, jestler ve tonlama bileşenlerinden oluşan sosyal tepki davranışlarının öğretimine yönelik müdahalelerin etkisini sınayan çalışmaları; demografik, yöntem ve bulgu değişkenleri açısından inceleyerek kapsamlı bir betimsel analiz yapmaktır. Bir üniversitenin toplu veri tabanlarında, anahtar kelimeler kullanılarak ilk tarama yürütülmüştür. Taramadaki 112 çalışmaya kaynakçaların gözden geçirilmesi ile iki çalışma daha eklenerek toplamda 114 çalışmaya ulaşılmıştır. Bu çalışmalar dahil etme ölçütleri olarak (a) Ocak 2000-Mayıs 2020 yılları arasında yürütülmesi, (b) hakemli dergilerde İngilizce ve Türkçe dillerinden biriyle yayımlanması, (c) katılımcılardan en az birinin OSB tanısının olması, (d) nicel ve nitel araştırma yöntemleriyle tasarlanması ve (e) sosyal tepki davranışlarından (sözel ifade, yüz ifadesi, jestler, tonlama) en az birinin öğretiminin hedeflenmesi açısından incelenmiştir ve 36 çalışma araştırma kapsamına alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, son yıllardaki çalışmalarda farklı yaşlarda olan OSB olan bireylere, tüm sosyal tepki davranışlarının öğretimi için çoğunlukla ve etkili olarak teknoloji temelli uygulamaların kullanıldığı görülmüştür. Araştırmanın bulguları tartışılarak ileri araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":41750,"journal":{"name":"Cukurova University Faculty of Education Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.3,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44847369","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}