Pub Date : 2022-09-28DOI: 10.52835/19maysbd.1122292
Eda AKGÜL ARSLAN
İnsanlar var olduğundan beri iletişim halindedirler. Aslında bu bir tercih değil insan doğasının bir gereğidir. İnsanlar birbiriyle çeşitli iletişim araçlarıyla etkileşim kurarlar bu araçlara genel anlamda medya denilmektedir. Türk siyasal hayatı içinde medya eskiden beri varlığını sürdürmekte ve oldukça etkili olmaktadır. Yeni medyanın ortaya çıkmasından önce sıklıkla yazılı medya araçlarından gazete, dergi ve kitap kullanılmakta iken teknolojik gelişmelerle birlikte radyo ve televizyon ön plana çıkmıştır. İnternetin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte ise yeni medya araçları ortaya çıkmıştır ve yakın dönemde genç - yaşlı herkes tarafından kullanılmaktadır. Görülmektedir ki medya, haber alıp verme, kitleleri bilgilendirme, tanıtma ve benzeri özellikleri dolayısıyla siyasilerin ilgi odağındadır. Siyasiler, vermek istedikleri mesajları medya sayesinde hem daha geniş kitlelere ve hem de her kesimden insana oldukça hızlı bir şekilde ulaştırabilmektedir. Yeni medya araçlarının gelişmesiyle birlikte Türkiye’de siyasiler tarafından siyasi amaçlarla kullanıldığına dair birçok örnek mevcuttur. Bu sebepledir ki medya ve siyaset sıkı bir ilişki içindedir ve siyasiler için güçlü bir araçtır.
{"title":"Siyasal Hayattan Örneklerle Türkiye'de Yeni Medyanın Gücü","authors":"Eda AKGÜL ARSLAN","doi":"10.52835/19maysbd.1122292","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1122292","url":null,"abstract":"İnsanlar var olduğundan beri iletişim halindedirler. Aslında bu bir tercih değil insan doğasının bir gereğidir. İnsanlar birbiriyle çeşitli iletişim araçlarıyla etkileşim kurarlar bu araçlara genel anlamda medya denilmektedir. \u0000Türk siyasal hayatı içinde medya eskiden beri varlığını sürdürmekte ve oldukça etkili olmaktadır. Yeni medyanın ortaya çıkmasından önce sıklıkla yazılı medya araçlarından gazete, dergi ve kitap kullanılmakta iken teknolojik gelişmelerle birlikte radyo ve televizyon ön plana çıkmıştır. İnternetin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte ise yeni medya araçları ortaya çıkmıştır ve yakın dönemde genç - yaşlı herkes tarafından kullanılmaktadır. \u0000Görülmektedir ki medya, haber alıp verme, kitleleri bilgilendirme, tanıtma ve benzeri özellikleri dolayısıyla siyasilerin ilgi odağındadır. Siyasiler, vermek istedikleri mesajları medya sayesinde hem daha geniş kitlelere ve hem de her kesimden insana oldukça hızlı bir şekilde ulaştırabilmektedir. Yeni medya araçlarının gelişmesiyle birlikte Türkiye’de siyasiler tarafından siyasi amaçlarla kullanıldığına dair birçok örnek mevcuttur. Bu sebepledir ki medya ve siyaset sıkı bir ilişki içindedir ve siyasiler için güçlü bir araçtır.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115554695","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-27DOI: 10.52835/19maysbd.1161210
Sezen Güngör, Nihan TOMRİS KÜÇÜN
While the general acceptance in the 1970s was that investors acted rationally, the fact that investment decisions could not be explained only with a rational approach began to come to the fore in the early 1980s. Studies conducted in this context have diversified to examine the internal and external factors on the decision-making processes of individuals on investment. Opinions on investor behavior, which are fed by social sciences such as psychology, marketing, and sociology, have revealed that many factors are effective in the decision-making process. In this context, one of the most weighted elements in the decision-making literature is emotions. Emotions, which are directly related to different environmental conditions, have shown that they are also effective in investor decisions this way. This research was conducted to examine the effect of weather conditions on investment decisions. Data on multidimensional investment elements have been collected over a wide period and their relationships with different weather conditions have been examined. As a result, it has been concluded that the most important parameters of the investments, the transaction volume, and the transaction amount, are related to the pressure, temperature, and humidity of the weather. Similarly, transaction returns were also found to be related to air temperature.
{"title":"Do Weather Parameters That Affect Our Mood Also Affect Stock Market Data?","authors":"Sezen Güngör, Nihan TOMRİS KÜÇÜN","doi":"10.52835/19maysbd.1161210","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1161210","url":null,"abstract":"While the general acceptance in the 1970s was that investors acted rationally, the fact that investment decisions could not be explained only with a rational approach began to come to the fore in the early 1980s. Studies conducted in this context have diversified to examine the internal and external factors on the decision-making processes of individuals on investment. Opinions on investor behavior, which are fed by social sciences such as psychology, marketing, and sociology, have revealed that many factors are effective in the decision-making process. In this context, one of the most weighted elements in the decision-making literature is emotions. Emotions, which are directly related to different environmental conditions, have shown that they are also effective in investor decisions this way. \u0000This research was conducted to examine the effect of weather conditions on investment decisions. Data on multidimensional investment elements have been collected over a wide period and their relationships with different weather conditions have been examined. As a result, it has been concluded that the most important parameters of the investments, the transaction volume, and the transaction amount, are related to the pressure, temperature, and humidity of the weather. Similarly, transaction returns were also found to be related to air temperature.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124459140","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-16DOI: 10.52835/19maysbd.1067740
Merve Uzun, Ayşe AYGÜN ÖZGÖZ
Günümüzde işletmeler için müşteri kavramı ve müşteri memnuniyeti kavramı en önemli kavramlar olmuştur. Eskiden üretim, ürün ve satış odaklı hareket eden işletmeler artık müşteri odaklı hale gelmiş, müşteri memnuniyetine ve müşterilerden gelen şikayetlere önem gösterir olmuşlardır. Bir işletme için kâr getiren unsur müşterileridir ve müşteri kaybı, gelir kaybı anlamına gelmektedir. Eskiden yöneticiler işletmenin en önemli unsuru olarak görülürken pazarlama yaklaşımı ile birlikte müşterinin önemi anlaşılmıştır. Bir müşterinin memnun edilmesi, istek ve beklentilerinin tam olarak karşılanması ile mümkün olmaktadır. Beklentileri karşılanmayan bir müşteri ise şikayet kanalları ile bunu söz konusu işletmeye bildirecektir. Şikayetler aslında işletmeler için olumsuzlukların giderilmesi için birer uyarı sinyalidirler. Bu nedenle müşterilerden gelen şikayetler önemsenmelidir. Şikayet eden bir müşteri, şikayetinin çözüme ulaştırılmasını istemektedir. İyi ve etkili bir şikayet yönetimi sistemi kurularak şikayetçi bir müşteri memnun müşteri haline dönüştürülebilecektir. Çalışmanın amacı; müşteri şikayetleri yönetiminin müşteri memnuniyeti üzerine etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla online alışverişlerde yaşanan şikayetler ve işletmelerin şikayet yönetimi sonrası müşteri memnuniyetini yeniden sağlamadaki etkinliğini incelemek üzere Afyonkarahisar’da bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi 400 kişiden oluşmaktadır. Araştırma verileri yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmış ve toplanan veriler IBM SPSS StatisticsVersion 23 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizlerinde t-testi, varyans analizi, korelasyon analizi ve ki-kare testi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda müşteri şikayetleri yönetiminin müşteri memnuniyeti üzerine etkisinin olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"MÜŞTERİ ŞİKAYETLERİ YÖNETİMİNİN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Merve Uzun, Ayşe AYGÜN ÖZGÖZ","doi":"10.52835/19maysbd.1067740","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1067740","url":null,"abstract":"Günümüzde işletmeler için müşteri kavramı ve müşteri memnuniyeti kavramı en önemli kavramlar olmuştur. Eskiden üretim, ürün ve satış odaklı hareket eden işletmeler artık müşteri odaklı hale gelmiş, müşteri memnuniyetine ve müşterilerden gelen şikayetlere önem gösterir olmuşlardır. Bir işletme için kâr getiren unsur müşterileridir ve müşteri kaybı, gelir kaybı anlamına gelmektedir. Eskiden yöneticiler işletmenin en önemli unsuru olarak görülürken pazarlama yaklaşımı ile birlikte müşterinin önemi anlaşılmıştır. \u0000Bir müşterinin memnun edilmesi, istek ve beklentilerinin tam olarak karşılanması ile mümkün olmaktadır. Beklentileri karşılanmayan bir müşteri ise şikayet kanalları ile bunu söz konusu işletmeye bildirecektir. Şikayetler aslında işletmeler için olumsuzlukların giderilmesi için birer uyarı sinyalidirler. Bu nedenle müşterilerden gelen şikayetler önemsenmelidir. Şikayet eden bir müşteri, şikayetinin çözüme ulaştırılmasını istemektedir. İyi ve etkili bir şikayet yönetimi sistemi kurularak şikayetçi bir müşteri memnun müşteri haline dönüştürülebilecektir. \u0000Çalışmanın amacı; müşteri şikayetleri yönetiminin müşteri memnuniyeti üzerine etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla online alışverişlerde yaşanan şikayetler ve işletmelerin şikayet yönetimi sonrası müşteri memnuniyetini yeniden sağlamadaki etkinliğini incelemek üzere Afyonkarahisar’da bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi 400 kişiden oluşmaktadır. Araştırma verileri yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmış ve toplanan veriler IBM SPSS StatisticsVersion 23 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizlerinde t-testi, varyans analizi, korelasyon analizi ve ki-kare testi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda müşteri şikayetleri yönetiminin müşteri memnuniyeti üzerine etkisinin olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123820240","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-13DOI: 10.52835/19maysbd.1036496
Özlem Gözün Kahraman, Nihan Demi̇rbaş
Bu çalışmada, okul öncesi çocuğa sahip annelerin sosyal medya bağımlılık düzeyleri ile aile işlevselliği ve anne-çocuk arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla uygun örnekleme yöntemiyle belirlenen çalışma grubunu, çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 244 anne oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında Sosyal Medya Bağımlılık Ölçeği-Yetişkin Formu (SMBÖ-YF), Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ) ve Çocuk-Anababa İlişki Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde verilerin normallik dağılımına göre Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi ve Ki-Kare Testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, ADÖ Roller bakımından sağlıklı ve sağlıksız bireylerle annenin çalışma durumu arasında; ADÖ Genel İşlevler bakımından sağlıklı ve sağlıksız bireylerle annenin çocuk sayısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p
本研究旨在探讨有学龄前儿童的母亲的社交媒体成瘾水平与家庭功能和母子关系之间的关系。为此,研究小组通过方便抽样法确定,由 244 名子女在学前教育机构就读的母亲组成。收集数据时使用了社交媒体成瘾量表-成人表(SMAS-AAD)、家庭评估量表(FAS)和儿童-父母关系量表。根据数据的正态分布,采用曼-惠特尼 U 检验、Kruskal Wallis H 检验和 Chi-Square 检验对数据进行分析。研究结果表明,健康和不健康个体在 AAS 中的角色与母亲的就业状况之间存在显著相关性,健康和不健康个体在 AAS 中的一般功能与母亲的子女数量之间存在显著相关性(P<0.05)。
{"title":"Okul Öncesi Çocuğa Sahip Annelerin Sosyal Medya Bağımlılığı ile Aile İşlevselliği Arasındaki İlişki","authors":"Özlem Gözün Kahraman, Nihan Demi̇rbaş","doi":"10.52835/19maysbd.1036496","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1036496","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, okul öncesi çocuğa sahip annelerin sosyal medya bağımlılık düzeyleri ile aile işlevselliği ve anne-çocuk arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla uygun örnekleme yöntemiyle belirlenen çalışma grubunu, çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 244 anne oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında Sosyal Medya Bağımlılık Ölçeği-Yetişkin Formu (SMBÖ-YF), Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ) ve Çocuk-Anababa İlişki Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde verilerin normallik dağılımına göre Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi ve Ki-Kare Testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, ADÖ Roller bakımından sağlıklı ve sağlıksız bireylerle annenin çalışma durumu arasında; ADÖ Genel İşlevler bakımından sağlıklı ve sağlıksız bireylerle annenin çocuk sayısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130151585","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-13DOI: 10.52835/19maysbd.1098338
H. B. Önem
By the effect of globalization, the importance that countries attach to foreign trade is increasing, and therefore every market that contributes to foreign trade is carefully examined. One of the indispensable market for both national and international economies is the textile sector. The materials used in this sector, which has a large share in foreign trade, are also economically important factors. For example, cotton plant is one of the most important input used in production processes for the textile industry. For this reason, in this work, studies are carried out on important indices that are traded on the Turkish stock market, especially with the theme of "cotton". The aim of this study is to reveal the cointegration and causality relations of BIST Textile Leather (XTEKS) index, American Cotton Futures Markets (CTZ2) and Dollar rate using daily data between 2.1.2019-31.12.2021 with Engle Granger cointegration test and VAR Granger causality test. According to the results of the study, an Engle Granger cointegration relationship has been found between the BIST Textile Leather (XTEKS) index with the American Cotton Futures Transactions (CTZ2) and the Dollar exchange rate and it has been determined that these variables come to equilibrium and act together in the long term. According to the VAR Granger causality test related to the variables, no statistical causality relationship could be detected.
{"title":"AMERİKAN PAMUK VADELİ PİYASALARI VE DÖVİZİN BIST TEKSTİL DERİ SEKTÖRÜ İLE İLİŞKİSİ","authors":"H. B. Önem","doi":"10.52835/19maysbd.1098338","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1098338","url":null,"abstract":"By the effect of globalization, the importance that countries attach to foreign trade is increasing, and therefore every market that contributes to foreign trade is carefully examined. One of the indispensable market for both national and international economies is the textile sector. The materials used in this sector, which has a large share in foreign trade, are also economically important factors. For example, cotton plant is one of the most important input used in production processes for the textile industry. For this reason, in this work, studies are carried out on important indices that are traded on the Turkish stock market, especially with the theme of \"cotton\". The aim of this study is to reveal the cointegration and causality relations of BIST Textile Leather (XTEKS) index, American Cotton Futures Markets (CTZ2) and Dollar rate using daily data between 2.1.2019-31.12.2021 with Engle Granger cointegration test and VAR Granger causality test. According to the results of the study, an Engle Granger cointegration relationship has been found between the BIST Textile Leather (XTEKS) index with the American Cotton Futures Transactions (CTZ2) and the Dollar exchange rate and it has been determined that these variables come to equilibrium and act together in the long term. According to the VAR Granger causality test related to the variables, no statistical causality relationship could be detected.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132217111","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-09DOI: 10.52835/19maysbd.1133286
Hacı Ahmet Alagöz, M. Yazici
Bu çalışmanın amacı Türkiye’de fen okuryazarlığına yönelik yapılan lisansüstü tezleri çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırma doküman analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini fen okuryazarlığı alanında yurt içinde ve yurt dışında yapılmış makale ve lisansüstü tezler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Türkiye’de 2002 – 2020 yılları arasına fen okuryazarlığı alanında YÖK Ulusal Tez Merkezi veri tabanına kayıtlı erişim izinli 87 lisansüstü tez çalışması oluşturmaktadır. Erişim izni olmayan 2 lisansüstü tez araştırmaya dahil edilmemiştir. İncelediğimiz tezlerden elde edilen bulgulara göre; çalışmaların genellikle nicel yöntemler ve ilişkisel tarama deseniyle yapıldığı ve katılımcıların lise öğrencilerinden oluştuğu görülmektedir. Ayrıca Fen okuryazarlığı alanında yapılan lisansüstü tezlerin ölçme araçlarına göre incelenmesi sonucunda araştırmalarda çoğunlukla PISA’da kullanılan ölçeklerin kullanıldığı görülmektedir. Yine elde edilen bulgulardan okul türü, çevre bilinci, branş, öğretim yöntemi, baba eğitim düzeyi, evdeki olanaklar, aile sosyoekonomik düzeyi, sınıf seviyesi, bilgisayar kullanma, akademik başarı, yaş ve fen öz yeterliği değişkenlerinin fen okuryazarlık seviyelerini etkilediği tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"Document Analysis of Graduate Theses in the Field of Science Literacy in Turkey","authors":"Hacı Ahmet Alagöz, M. Yazici","doi":"10.52835/19maysbd.1133286","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1133286","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı Türkiye’de fen okuryazarlığına yönelik yapılan lisansüstü tezleri çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırma doküman analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini fen okuryazarlığı alanında yurt içinde ve yurt dışında yapılmış makale ve lisansüstü tezler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Türkiye’de 2002 – 2020 yılları arasına fen okuryazarlığı alanında YÖK Ulusal Tez Merkezi veri tabanına kayıtlı erişim izinli 87 lisansüstü tez çalışması oluşturmaktadır. Erişim izni olmayan 2 lisansüstü tez araştırmaya dahil edilmemiştir. İncelediğimiz tezlerden elde edilen bulgulara göre; çalışmaların genellikle nicel yöntemler ve ilişkisel tarama deseniyle yapıldığı ve katılımcıların lise öğrencilerinden oluştuğu görülmektedir. Ayrıca Fen okuryazarlığı alanında yapılan lisansüstü tezlerin ölçme araçlarına göre incelenmesi sonucunda araştırmalarda çoğunlukla PISA’da kullanılan ölçeklerin kullanıldığı görülmektedir. Yine elde edilen bulgulardan okul türü, çevre bilinci, branş, öğretim yöntemi, baba eğitim düzeyi, evdeki olanaklar, aile sosyoekonomik düzeyi, sınıf seviyesi, bilgisayar kullanma, akademik başarı, yaş ve fen öz yeterliği değişkenlerinin fen okuryazarlık seviyelerini etkilediği tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129814159","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-05DOI: 10.52835/19maysbd.1130092
Ümmü Demir, Mert Aktaş
Bu araştırmanın amacı, girişimcilik boyutlarından hareketle, üniversite öğrencilerinin genç girişimci olma yolundaki isteklerini girişimcilik dersi alıp almama bazında değerlendirmek ve yaratıcılığın girişimcilik performansı üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmada yaratıcılık ile özgüven, kontrol odaklılık, fırsatları değerlendirme, risk alma, yenilikçilik, kararlılık, başarma isteği girişimcilik alt boyutlarından oluşan bir model kullanılmıştır. Girişimcilik eğitimi ile girişimci olma istekleri arasındaki ilişkinin incelenmesi bakımından girişimcilik eğitimi de modele dahil edilerek girişimcilik dersi bazında farklılıklar incelenmiştir. Araştırmada Mersin Üniversitesinde eğitim gören 300 öğrenciden veri toplanmıştır. Araştırmada, yaratıcılık ile girişimciliğin tüm alt boyutları arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı ilişkilerin olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada, bağımsız örnekler için t testi sonuçlarına bakıldığında, girişimcilik dersi almış ve almamış öğrenci gruplarının sadece yenilikçilik bazında istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde ayrıştığı görülmektedir. Buna göre girişimcilik dersi almamış kişilerin yenilikçilik ölçek puanları 3.70 ile girişimcilik dersi almış kişilerden daha yüksektir ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlıdır. Öte yandan girişimcilik ölçeği ve girişimcilik ölçek alt boyutlarının, girişimcilik dersi alıp almama durumu bazında ayrışmadığı görülmüştür.
本研究旨在根据大学生是否选修创业课程来评估他们成为青年企业家的愿望,并确定创造力对创业绩效的影响。研究采用了一个由创造力和创业精神子维度(自信心、控制导向、机会评估、风险承担、创新能力、决心和成功欲望)组成的模型。在研究创业教育与创业愿望之间的关系时,也将创业教育纳入了模型,并根据创业课程研究了两者之间的差异。研究收集了梅尔辛大学 300 名学生的数据。研究结果表明,创造力与创业精神的所有子维度之间都存在正向关系,且在统计学上有显著意义。对独立样本的 t 检验结果进行分析后发现,在统计学上,只在创新性方面,修读过创业课程的学生群体与未修读过创业课程的学生群体存在显著差异。因此,未修过创业课程的学生的创新能力量表得分高于修过创业课程的学生,达到 3.70 分,这一差异在统计学上具有显著性。另一方面,创业量表和创业量表的子维度在是否参加创业课程的基础上没有差异。
{"title":"Üniversite Öğrencilerinin İş Hayatına İlişkin Eğilimleri: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma","authors":"Ümmü Demir, Mert Aktaş","doi":"10.52835/19maysbd.1130092","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1130092","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, girişimcilik boyutlarından hareketle, üniversite öğrencilerinin genç girişimci olma yolundaki isteklerini girişimcilik dersi alıp almama bazında değerlendirmek ve yaratıcılığın girişimcilik performansı üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmada yaratıcılık ile özgüven, kontrol odaklılık, fırsatları değerlendirme, risk alma, yenilikçilik, kararlılık, başarma isteği girişimcilik alt boyutlarından oluşan bir model kullanılmıştır. Girişimcilik eğitimi ile girişimci olma istekleri arasındaki ilişkinin incelenmesi bakımından girişimcilik eğitimi de modele dahil edilerek girişimcilik dersi bazında farklılıklar incelenmiştir. Araştırmada Mersin Üniversitesinde eğitim gören 300 öğrenciden veri toplanmıştır. Araştırmada, yaratıcılık ile girişimciliğin tüm alt boyutları arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı ilişkilerin olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada, bağımsız örnekler için t testi sonuçlarına bakıldığında, girişimcilik dersi almış ve almamış öğrenci gruplarının sadece yenilikçilik bazında istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde ayrıştığı görülmektedir. Buna göre girişimcilik dersi almamış kişilerin yenilikçilik ölçek puanları 3.70 ile girişimcilik dersi almış kişilerden daha yüksektir ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlıdır. Öte yandan girişimcilik ölçeği ve girişimcilik ölçek alt boyutlarının, girişimcilik dersi alıp almama durumu bazında ayrışmadığı görülmüştür.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134609158","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-08-24DOI: 10.52835/19maysbd.1061258
Safiye Elif Cibir
COVID-19 salgını bir pandemi olarak küresel ölçekte etkiler göstermiştir. Çok hızlı yayılım göstererek milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu sebeple bu yeni sağlık krizi ortasında bir ok sosyal ve ekonomik sorunlar da yaşanmaya başlamıştır. Pandeminin tedavisinin bilinmemesi süreci zorlaştırmış, kısa uzun süreli kapanmalar ekonomik zorluklara neden olmuş ve işsizlik de artış görülmüştür. Ayrıca eğitim sisteminde kapanmalar uzaktan eğitim adıyla yeni bir modelin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Dezavantajlı gruplar bu işsizlik ve uzaktan eğitim açmazında bir kat daha zorlukla yüzleşmişlerdir. COVID-19 pandemisi sosyal, küresel etkileriyle sosyal hizmet uygulamalarına duyulan ihtiyacı gündeme getirmiştir. Özellikle dezavantajlı grupların sosyal adalet ilkesiyle toplumda yerini korumaları bu dönemde oldukça önemli bir hale gelmiştir. Meslek elemanları pandeminin kısa ve uzun vadeli etkilerini göz önüne alarak koruyucu ve destekleyici hizmetlerin düzenlenmesi için çalışmaların gerekliliğini sıkça tartışmıştır. Bu düşünceler çerçevesinde sosyal politikaların ve ekonomik planların pandemi etkileri çerçevesinde düşünülerek derin bir krize dönüşen salgın süreciyle mücadelede önem kazanacağı ön plana çıkmaktadır. Bu derleme COVID-19 pandemisi sürecinde derinleşen yoksulluk ve uzaktan eğitim sürecinin sosyal hizmet bakış açısıyla değerlendirilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.
{"title":"COVID-19 PANDEMİSİ SÜRECİNDE SOSYAL SORUNLAR VE SOSYAL HİZMET","authors":"Safiye Elif Cibir","doi":"10.52835/19maysbd.1061258","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1061258","url":null,"abstract":"COVID-19 salgını bir pandemi olarak küresel ölçekte etkiler göstermiştir. Çok hızlı yayılım göstererek milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu sebeple bu yeni sağlık krizi ortasında bir ok sosyal ve ekonomik sorunlar da yaşanmaya başlamıştır. \u0000Pandeminin tedavisinin bilinmemesi süreci zorlaştırmış, kısa uzun süreli kapanmalar ekonomik zorluklara neden olmuş ve işsizlik de artış görülmüştür. Ayrıca eğitim sisteminde kapanmalar uzaktan eğitim adıyla yeni bir modelin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Dezavantajlı gruplar bu işsizlik ve uzaktan eğitim açmazında bir kat daha zorlukla yüzleşmişlerdir. \u0000COVID-19 pandemisi sosyal, küresel etkileriyle sosyal hizmet uygulamalarına duyulan ihtiyacı gündeme getirmiştir. Özellikle dezavantajlı grupların sosyal adalet ilkesiyle toplumda yerini korumaları bu dönemde oldukça önemli bir hale gelmiştir. Meslek elemanları pandeminin kısa ve uzun vadeli etkilerini göz önüne alarak koruyucu ve destekleyici hizmetlerin düzenlenmesi için çalışmaların gerekliliğini sıkça tartışmıştır. Bu düşünceler çerçevesinde sosyal politikaların ve ekonomik planların pandemi etkileri çerçevesinde düşünülerek derin bir krize dönüşen salgın süreciyle mücadelede önem kazanacağı ön plana çıkmaktadır. Bu derleme COVID-19 pandemisi sürecinde derinleşen yoksulluk ve uzaktan eğitim sürecinin sosyal hizmet bakış açısıyla değerlendirilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115368171","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-08-17DOI: 10.52835/19maysbd.1000414
Özgür Üstün
Toplumsal yaşantımızı doğrudan etkileyen Yazı Devrimi, Tanzimat’tan beri birçok aydın tarafından dile getirilen ve II. Meşrutiyet yıllarında iyice alevlenen bir sorunun çözüme kavuşturulmuş biçimidir. Uzun yıllardır kangrenleşmiş, bazı aydınlara göre ilerlemenin önünde büyük bir engel olarak duran alfabe konusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde ciddî bir planlamayla ve büyük bir cesaretle başarıyla sonuçlanmıştır. Yazı konusu, sadece bir alfabe değişikliği olarak görülmediği, çağdaşlaşmanın ilk basamağı olarak düşünüldüğü için yeni yazıyı toplumun tüm kesimlerine öğretmek adına devletin tüm olanakları seferber edilmiştir. Kısa sürede okur-yazar oranımızda ve kültür düzeyimizde eskiye göre bir sıçrayış görülmüştür. Ne var ki bu artış, dikkate alınmadan Cumhuriyet yıllarında düşük tonda yapılan eleştiriler, ilerleyen yıllarda ve özellikle günümüzde çok daha ağır boyutlara ulaşmıştır. Yeni yazıyla toplumun cahil bırakıldığı, yabancılaştırıldığı, tarihinden ve İslamiyet’ten koparıldığı sık sık ileri sürülmüştür. Toplumun bilgisizlikten neler çektiğini çok iyi bilen Cumhuriyet kadrosu, dilimizin, kültürümüzün, tarihimizin bilimsel yöntemlerle araştırılması için çeşitli kurumlar kurmanın yanında İslamiyet’in doğru öğrenilmesi ve öğretilmesi için de önemli adımlar atmıştır. Latin kökenli yeni Türk yazısı, cehaletle savaşın en önemli silahı olarak görülmüş, çağdaş uygarlığa giden yolun başlangıcı sayılmıştır. Bu yazı, Yazı Devrimi’ne eleştiri getirenlere yanıt vermenin yanında genel anlamda konuyla ilgili önemli bilgileri tazeleme, hatırlatma amacına yöneliktir.
{"title":"YAZI DEVRİMİ’NE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER HAKKINDA","authors":"Özgür Üstün","doi":"10.52835/19maysbd.1000414","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1000414","url":null,"abstract":"Toplumsal yaşantımızı doğrudan etkileyen Yazı Devrimi, Tanzimat’tan beri birçok aydın tarafından dile getirilen ve II. Meşrutiyet yıllarında iyice alevlenen bir sorunun çözüme kavuşturulmuş biçimidir. Uzun yıllardır kangrenleşmiş, bazı aydınlara göre ilerlemenin önünde büyük bir engel olarak duran alfabe konusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde ciddî bir planlamayla ve büyük bir cesaretle başarıyla sonuçlanmıştır. Yazı konusu, sadece bir alfabe değişikliği olarak görülmediği, çağdaşlaşmanın ilk basamağı olarak düşünüldüğü için yeni yazıyı toplumun tüm kesimlerine öğretmek adına devletin tüm olanakları seferber edilmiştir. Kısa sürede okur-yazar oranımızda ve kültür düzeyimizde eskiye göre bir sıçrayış görülmüştür. Ne var ki bu artış, dikkate alınmadan Cumhuriyet yıllarında düşük tonda yapılan eleştiriler, ilerleyen yıllarda ve özellikle günümüzde çok daha ağır boyutlara ulaşmıştır. Yeni yazıyla toplumun cahil bırakıldığı, yabancılaştırıldığı, tarihinden ve İslamiyet’ten koparıldığı sık sık ileri sürülmüştür. Toplumun bilgisizlikten neler çektiğini çok iyi bilen Cumhuriyet kadrosu, dilimizin, kültürümüzün, tarihimizin bilimsel yöntemlerle araştırılması için çeşitli kurumlar kurmanın yanında İslamiyet’in doğru öğrenilmesi ve öğretilmesi için de önemli adımlar atmıştır. Latin kökenli yeni Türk yazısı, cehaletle savaşın en önemli silahı olarak görülmüş, çağdaş uygarlığa giden yolun başlangıcı sayılmıştır. Bu yazı, Yazı Devrimi’ne eleştiri getirenlere yanıt vermenin yanında genel anlamda konuyla ilgili önemli bilgileri tazeleme, hatırlatma amacına yöneliktir.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128950191","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-08-15DOI: 10.52835/19maysbd.1143577
Bayram Tuncer, Leyla Şafak
Coğrafi mekân üzerinde kurulan şehir, mevcut fonksiyonlarıyla tarihsel süreç içerisinde bir anlam ve önem kazanır. Bulunduğu tarihsel dönemin şehir üzerine yaptığı yansımaların analiz edilerek yorumlanması büyük önem arz etmektedir. Şehrin bulunduğu döneme ait özelliklerinin analiz edilmesi ve şehirsel fonksiyonlarının zaman-mekân bağlamında değerlendirilmesi tarihi coğrafyanın inceleme alanına girmektedir. Bu çalışmanın amacı; XVI. yüzyıl Konya örnekleminde Konya’nın şehirsel görünümü ve şehirsel fonksiyonlarının tarihi coğrafya açısından değerlendirilmesidir. Çalışma konusunun dayandığı temel kaynak Hicri 978-989 / 1570-1582 yıllarına ait 2 numaralı Konya Şer’iye Sicili’dir. Şer’iye Sicili dışında Konya şehrinin XVI. yüzyıl için tarihi coğrafya konuları üzerine geniş bir literatür çalışması yapılarak, Konya şehrinin içinde yer aldığı monografik çalışmaların derlenmesi ve değerlendirilmesi yapılmıştır.
{"title":"Tarihi Coğrafya Açısından XVI. Yüzyıl’da Konya Şehri ve Şehirsel Fonksiyonları","authors":"Bayram Tuncer, Leyla Şafak","doi":"10.52835/19maysbd.1143577","DOIUrl":"https://doi.org/10.52835/19maysbd.1143577","url":null,"abstract":"Coğrafi mekân üzerinde kurulan şehir, mevcut fonksiyonlarıyla tarihsel süreç içerisinde bir anlam ve önem kazanır. Bulunduğu tarihsel dönemin şehir üzerine yaptığı yansımaların analiz edilerek yorumlanması büyük önem arz etmektedir. Şehrin bulunduğu döneme ait özelliklerinin analiz edilmesi ve şehirsel fonksiyonlarının zaman-mekân bağlamında değerlendirilmesi tarihi coğrafyanın inceleme alanına girmektedir. Bu çalışmanın amacı; XVI. yüzyıl Konya örnekleminde Konya’nın şehirsel görünümü ve şehirsel fonksiyonlarının tarihi coğrafya açısından değerlendirilmesidir. Çalışma konusunun dayandığı temel kaynak Hicri 978-989 / 1570-1582 yıllarına ait 2 numaralı Konya Şer’iye Sicili’dir. Şer’iye Sicili dışında Konya şehrinin XVI. yüzyıl için tarihi coğrafya konuları üzerine geniş bir literatür çalışması yapılarak, Konya şehrinin içinde yer aldığı monografik çalışmaların derlenmesi ve değerlendirilmesi yapılmıştır.","PeriodicalId":440276,"journal":{"name":"19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"73 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122512007","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}