首页 > 最新文献

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi最新文献

英文 中文
LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİNDE EMREDİCİ HÜKÜMLER İLKESİ 有限责任公司协议中的强制性条款原则
Pub Date : 2024-02-20 DOI: 10.54704/akdhfd.1332239
M. F. Önder, Enes Talha Eği̇lmez
Kural olarak, sözleşme hukukunda sözleşme serbestisi ilkesi geçerlidir. Sözleşme serbestisinin sınırları ise TBK m.27 ve Türk Medeni Kanunu m.23’te düzenlenen genel hükümlerdir. Şirket sözleşmesi içeriğinde zorunlu ve öngörülmesi şartıyla bağlayıcı olacak kayıtlar TTK m.576 vd. gösterilmiştir. Kanun koyucunun açıkça düzenlemediği hususların şirket sözleşmesinde yer alması veya şirket sözleşmesi etkisine sahip olup olmadığı hususunda emredici hükümler ilkesi devreye girmektedir. Emredici hükümler ilkesi ile, sermaye şirketlerinde sözleşme serbestisi önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. İlk kez 6102 Sayılı TTK ile hukukumuza giren emredici hükümler ilkesi, anonim şirketlerden esinlenerek limited şirket sözleşmeleri için de öngörülmüştür. Emredici hükümler ilkesinin şirket sözleşmesi için geçerliliği ve etkisi doktrinde tartışma konusu olmaktadır. Bu nedenle çalışmada şirket sözleşmesi içeriğinden kısaca bahsedilerek sonrasında emredici hükümler ilkesinin tanımı, getiriliş amacı ve ilkenin yerindeliğine dair hususlar izahata çalışılacak ve son olarak da ilkenin, şirket sözleşmesine olan etkilerine değinilecektir.
合同法通常适用合同自由原则。合同自由的限制是《土耳其公司法》第 27 条和《土耳其民法典》第 23 条规定的一般条款。土耳其民法典》第 576 条及其后条款规定了公司章程中的强制性和约束性条款。强制性规定原则适用于将立法者未明确规定的事项纳入公司章程,或这些事项是否具有公司协议的效力。强制性规定原则极大地限制了资本公司的合同自由。强制性规定原则是在第 6102 号《土耳其商法典》中首次出现在我国法律中的,其灵感来自股份公司,同时也适用于有限责任公司协议。强制性条款原则在公司协议中的有效性和效力是理论界争论的焦点。因此,在本研究中,将首先简要介绍公司协议的内容,然后尝试解释强制性条款原则的定义、引入该原则的目的以及与该原则的适当性有关的问题,最后提及该原则对公司协议的影响。
{"title":"LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİNDE EMREDİCİ HÜKÜMLER İLKESİ","authors":"M. F. Önder, Enes Talha Eği̇lmez","doi":"10.54704/akdhfd.1332239","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1332239","url":null,"abstract":"Kural olarak, sözleşme hukukunda sözleşme serbestisi ilkesi geçerlidir. Sözleşme serbestisinin sınırları ise TBK m.27 ve Türk Medeni Kanunu m.23’te düzenlenen genel hükümlerdir. Şirket sözleşmesi içeriğinde zorunlu ve öngörülmesi şartıyla bağlayıcı olacak kayıtlar TTK m.576 vd. gösterilmiştir. Kanun koyucunun açıkça düzenlemediği hususların şirket sözleşmesinde yer alması veya şirket sözleşmesi etkisine sahip olup olmadığı hususunda emredici hükümler ilkesi devreye girmektedir. Emredici hükümler ilkesi ile, sermaye şirketlerinde sözleşme serbestisi önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. İlk kez 6102 Sayılı TTK ile hukukumuza giren emredici hükümler ilkesi, anonim şirketlerden esinlenerek limited şirket sözleşmeleri için de öngörülmüştür. Emredici hükümler ilkesinin şirket sözleşmesi için geçerliliği ve etkisi doktrinde tartışma konusu olmaktadır. Bu nedenle çalışmada şirket sözleşmesi içeriğinden kısaca bahsedilerek sonrasında emredici hükümler ilkesinin tanımı, getiriliş amacı ve ilkenin yerindeliğine dair hususlar izahata çalışılacak ve son olarak da ilkenin, şirket sözleşmesine olan etkilerine değinilecektir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"776 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140446129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Anonim Ortaklık Yönetim Kurulunda Azınlığın Temsili 少数群体在股份公司董事会中的代表权
Pub Date : 2024-01-04 DOI: 10.54704/akdhfd.1318804
Onur Memi̇şoğlu
Bu çalışmada, anonim ortaklık yönetim kurullarında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, 6762 sayılı Kanun hükümlerinden farklı olarak belirli bir pay grubuna temsil yetkisi verilebileceğine ilişkin hükmü çerçevesinde azlığın yönetim kurulunda temsili üzerinde durulmuştur. Azınlığın mevzuat hükümlerinde açıkça düzenlenmesinin sebebi, anonim ortaklıklarda oransallık ilkesi gereği şirket yönetiminde çoğunluğun tahakkümünün söz konusu olduğu durumlarda, karar alabilme imkanına sahip bulunmayan, ancak sermayenin belirli bir bölümünü de teşkil eden pay sahiplerinin korunması amacına hizmet etmektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun azınlık paylarının yönetim kurulunda temsiline ilişkin hükümleri de aynı endişelerle, anonim şirket genel kurulunun egemeni olacak çoğunluğu sağlayabilen pay sahiplerinin, azınlığın yönetim kurulunda temsilini engelleyebilecek türdeki işlemlerini sınırlayabilmek ve azınlığın yönetim kurulunda temsiline fırsat yaratabilmek için getirilmiştir. Çalışmada azlığın çıkış noktası olan anonim ortaklıklara hâkim ilkelerden çoğunluk ilkesine değinildikten sonra, genel olarak azınlık kavramı, belirleyici unsurları, azınlık hakkına sahip pay gruplarının yönetim kurulunda temsili ve 360. Madde hükmünün ihlalinin sonuçları anlatılmıştır.
本研究侧重于《土耳其商法典》(第 6102 号)规定框架内的少数股东在股份公司董事会中的代表权问题,该规定不同于《土耳其商法典》(第 6762 号)中关于授权某一股份集团代表权的规定。之所以在法律条款中明确规定少数股东,是为了在多数股东根据股份公司比例原则主导公司管理的情况下,保护那些没有机会做出决定但也占一定资本比例的股东。土耳其商法典》(第 6102 号)中关于少数股份在董事会中的代表权的规定也是出于同样的考虑而引入的,目的是限制能够提供多数股份的股东主导股份公司大会的交易,这可能会阻碍少数股份在董事会中的代表权,同时也为少数股份在董事会中的代表权创造机会。在本研究中,在提及作为少数的起点的多数原则之后,解释了少数的一般概念、其决定要素、享有少数权利的股份团体在董事会中的代表权以及违反第 360 条的后果。
{"title":"Anonim Ortaklık Yönetim Kurulunda Azınlığın Temsili","authors":"Onur Memi̇şoğlu","doi":"10.54704/akdhfd.1318804","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1318804","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, anonim ortaklık yönetim kurullarında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, 6762 sayılı Kanun hükümlerinden farklı olarak belirli bir pay grubuna temsil yetkisi verilebileceğine ilişkin hükmü çerçevesinde azlığın yönetim kurulunda temsili üzerinde durulmuştur. \u0000Azınlığın mevzuat hükümlerinde açıkça düzenlenmesinin sebebi, anonim ortaklıklarda oransallık ilkesi gereği şirket yönetiminde çoğunluğun tahakkümünün söz konusu olduğu durumlarda, karar alabilme imkanına sahip bulunmayan, ancak sermayenin belirli bir bölümünü de teşkil eden pay sahiplerinin korunması amacına hizmet etmektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun azınlık paylarının yönetim kurulunda temsiline ilişkin hükümleri de aynı endişelerle, anonim şirket genel kurulunun egemeni olacak çoğunluğu sağlayabilen pay sahiplerinin, azınlığın yönetim kurulunda temsilini engelleyebilecek türdeki işlemlerini sınırlayabilmek ve azınlığın yönetim kurulunda temsiline fırsat yaratabilmek için getirilmiştir. \u0000Çalışmada azlığın çıkış noktası olan anonim ortaklıklara hâkim ilkelerden çoğunluk ilkesine değinildikten sonra, genel olarak azınlık kavramı, belirleyici unsurları, azınlık hakkına sahip pay gruplarının yönetim kurulunda temsili ve 360. Madde hükmünün ihlalinin sonuçları anlatılmıştır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"35 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139384500","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
HAYVAN REFAHI: DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE GETİRİLEN YENİ BİR SINIRLANDIRMA NEDENİ Mİ? 动物福利:限制宗教和信仰自由的新理由?
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.54704/akdhfd.1376911
Zeynep Hazar
Felsefi ve bilimsel boyutlarıyla ele alınabilen hayvan refahı kavramı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem Avrupa Birliği hem Avrupa Konseyi nezdinde hukuki düzenlemelerin konusunu oluşturmaya başlamıştır. Hayvan refahına ilişkin AB düzenlemeleri; AB’ye üye devletlerin, hissedebilen varlıklar olarak kabul edilen hayvanların refahına azami ölçüde dikkat etmeleri gerektiğini belirlemiştir. Düzenlemeler aynı zamanda, AB’nin ve üye devletlerin dini ayinlere saygı gösterme zorunluluğunu içerir. Hayvan refahını koruma yükümlülüğü bağlamında, AB’ye üye devletler hayvan kesiminde öldürmeden önce bayıltma işlemini uygulamak zorundadır. AB müktesebatınca bir ilke olarak kabul edilen söz konusu işlem, Belçika’da yaşayan Musevi ve Müslümanların bir bölümü tarafından din ve inanç özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirilmiştir. Bu durum din ve inanç özgürlüğü ile hayvan refahının karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Çalışmada ilk olarak, dini kurallara uygun hayvan kesiminin, din ve inanç özgürlüğünün kapsamına girip girmediği sorusuna cevap aranmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin din ve inanç özgürlüğü çerçevesindeki içtihatları ve 2000 yılında vermiş olduğu Cha’are Shalom ve Tsedek v. Fransa kararı uyarınca, dini kurallara uygun hayvan kesimi uygulamaları, din ve inanç özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmiştir. Çalışma kapsamında cevabı aranan ikinci soru ise hayvan refahının, dini kurallara uygun hayvan kesimi bağlamında din ve inanç özgürlüğünü sınırlandıran bir neden olup olmadığıdır. Avrupa Birliği Adalet Divanının 2020 yılında verdiği Belçika Merkez İsrail Konseyi ve Diğerleri kararı ile dini kurallara uygun hayvan kesimi, hayvanların refahının korunması amacı çerçevesinde tekrar tartışılmaya açılmıştır. ABAD mevzubahis kararda, çağdaş demokratik toplumlar için hayvan refahının son yıllarda yükselen bir değer olduğunu ifade etmiştir. ABAD’a göre hayvan refahı, toplumdaki değişimler ışığında, din ve inanç özgürlüğü bağlamında daha fazla dikkate alınmalıdır. ABAD’ın insan hakları metinlerinin dinamik doğasına yaptığı vurgu ve bir insan hakkı karşısında hayvan refahını dikkate alarak orantılılık incelemesi yapması, hayvanların menfaatlerinin yalnızca din ve inanç özgürlüğü bağlamında değil genel olarak insan haklarını sınırlandıran bir neden olarak ortaya çıkışının ayak sesleri olarak okunabilir.
自 20 世纪下半叶以来,动物福利的概念一直是欧盟和欧洲委员会法律法规的主题。欧盟关于动物福利的法规规定,欧盟成员国必须对动物的福利给予最大的关注,因为动物被认为是有知觉的生命。该条例还包括欧盟及其成员国尊重宗教仪式的义务。在保护动物福利的义务方面,欧盟成员国有义务在动物屠宰中实行杀前电晕。这一程序在欧盟法律中被视为一项原则,但生活在比利时的一些犹太人和穆斯林却认为它侵犯了宗教和信仰自由。这种情况导致了宗教信仰自由与动物福利之间的对立。在本研究中,首先要回答的问题是,按照宗教规则屠宰动物是否属于宗教信仰自由的范畴。根据欧洲人权法院在宗教和信仰自由框架内的判例以及 2000 年 Cha'are Shalom 和 Tsedek 诉法国一案的裁决,按照宗教规则屠宰动物的做法被视为宗教和信仰自由的一部分。本研究要回答的第二个问题是,在按照宗教规则屠宰动物的情况下,动物福利是否是限制宗教和信仰自由的理由。随着欧盟法院 2020 年对 "比利时以色列中央委员会及其他 "一案的判决,在保护动物福利的宗旨框架内,根据宗教规则屠宰动物的问题被重新讨论。欧盟法院在该判决中指出,近年来,动物福利已成为当代民主社会不断提升的价值观。欧盟法院认为,鉴于社会的变化,动物福利应在宗教和信仰自由的背景下得到更多的考虑。欧盟法院强调人权文本的动态性质,并通过将动物福利与人权相提并论进行相称性分析,可以被解读为动物利益作为限制一般人权的理由而非仅在宗教和信仰自由背景下出现的脚步。
{"title":"HAYVAN REFAHI: DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE GETİRİLEN YENİ BİR SINIRLANDIRMA NEDENİ Mİ?","authors":"Zeynep Hazar","doi":"10.54704/akdhfd.1376911","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1376911","url":null,"abstract":"Felsefi ve bilimsel boyutlarıyla ele alınabilen hayvan refahı kavramı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem Avrupa Birliği hem Avrupa Konseyi nezdinde hukuki düzenlemelerin konusunu oluşturmaya başlamıştır. Hayvan refahına ilişkin AB düzenlemeleri; AB’ye üye devletlerin, hissedebilen varlıklar olarak kabul edilen hayvanların refahına azami ölçüde dikkat etmeleri gerektiğini belirlemiştir. Düzenlemeler aynı zamanda, AB’nin ve üye devletlerin dini ayinlere saygı gösterme zorunluluğunu içerir. Hayvan refahını koruma yükümlülüğü bağlamında, AB’ye üye devletler hayvan kesiminde öldürmeden önce bayıltma işlemini uygulamak zorundadır. AB müktesebatınca bir ilke olarak kabul edilen söz konusu işlem, Belçika’da yaşayan Musevi ve Müslümanların bir bölümü tarafından din ve inanç özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirilmiştir. Bu durum din ve inanç özgürlüğü ile hayvan refahının karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Çalışmada ilk olarak, dini kurallara uygun hayvan kesiminin, din ve inanç özgürlüğünün kapsamına girip girmediği sorusuna cevap aranmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin din ve inanç özgürlüğü çerçevesindeki içtihatları ve 2000 yılında vermiş olduğu Cha’are Shalom ve Tsedek v. Fransa kararı uyarınca, dini kurallara uygun hayvan kesimi uygulamaları, din ve inanç özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmiştir. Çalışma kapsamında cevabı aranan ikinci soru ise hayvan refahının, dini kurallara uygun hayvan kesimi bağlamında din ve inanç özgürlüğünü sınırlandıran bir neden olup olmadığıdır. Avrupa Birliği Adalet Divanının 2020 yılında verdiği Belçika Merkez İsrail Konseyi ve Diğerleri kararı ile dini kurallara uygun hayvan kesimi, hayvanların refahının korunması amacı çerçevesinde tekrar tartışılmaya açılmıştır. ABAD mevzubahis kararda, çağdaş demokratik toplumlar için hayvan refahının son yıllarda yükselen bir değer olduğunu ifade etmiştir. ABAD’a göre hayvan refahı, toplumdaki değişimler ışığında, din ve inanç özgürlüğü bağlamında daha fazla dikkate alınmalıdır. ABAD’ın insan hakları metinlerinin dinamik doğasına yaptığı vurgu ve bir insan hakkı karşısında hayvan refahını dikkate alarak orantılılık incelemesi yapması, hayvanların menfaatlerinin yalnızca din ve inanç özgürlüğü bağlamında değil genel olarak insan haklarını sınırlandıran bir neden olarak ortaya çıkışının ayak sesleri olarak okunabilir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"11 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139155659","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLAMANIN 7338 SAYILI KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ ÖNCESİ VE SONRASI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ 评估第 7338 号法律修订前后税务检查的启动情况及其法律性质
Pub Date : 2023-12-19 DOI: 10.54704/akdhfd.1402137
Ömrüm Dilek Ersoy
Beyan esasına dayalı vergi sisteminin vazgeçilmez tamamlayıcısı olan vergi incelemesi, muhatap aldığı mükellefin hukukunu etkileyerek, temel hak ve özgürlüklerini devletin vergilendirme hakkına dayanarak kısıtlamaktadır. Bu müdahaleci özelliği sebebiyle vergi incelemesinin mükellef nezdinde başladığı tarih önem arz etmektedir. Zira, mülkiyet hakkı, özel hayatın gizliliği gibi haklar vergi inceleme sürecinin başlaması ile kısıtlanmakta ya da bu ihtimali içinde barındırır hale gelmektedir. Bunun yanı sıra VUK’da, mükellefin maddi vergi ödevlerine ilişkin olarak, vergilerin vergi idaresi ile işbirliği halinde beyan edilmesi ya da mükellefin vergi kanunlarının uygulanmasında tereddüt ettiği hususlara yönelik aydınlatılmasına dair müesseseler bakımından, mükellef nezdinde vergi incelemesine başlanılmamış olması önem arz etmektedir. Bu nedenlerle mükellefin hukukuna doğrudan etki eden incelemeye başlama tarihinin net olarak belirlenmesi elzemdir. Bu doğrultuda 23/7/2010 tarihli 6009 sayılı Kanun ile VUK’da yapılan değişikliklerle öncelikle incelemeye yetkililerin vergi incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana verecekleri düzenlenmiştir. İncelemeye başlama tutanağının mükellefçe imzalandığı tarih incelemeye başlama tarihi olarak kabul edilmişse de; tam bir netlik sağlamamıştır. 7338 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle ise incelemeye yetkililer tarafından incelemeye başlama bildirimi adı altında düzenlenecek bir yazı ile incelemeye başlanacağı kabul edilmiştir. Bu düzenleme gelişen dijital teknolojiler sonucu vergi denetimlerinde yaşanan elektronik dönüşüm amacına uygun olarak vergi incelemesinin daha hızlı sonuçlandırılmasını amaçlamaktadır. İncelemeye başlamanın tarihinin açık olarak kanunda düzenlenmeyip yönetmelikle belirlenmesi ve yönetmelikle bildirimin mükellefe tebliğ edildiği tarih yerine bildirimin dairede düzenlendiği tarihin benimsenmiş olması hukuki güvenlik ilkesi ve mükellef hakları bakımından eleştiriye açıktır. Bunun yanı sıra incelemeye başlama bildirimi hukuki niteliği itibariyle vergi idaresi tarafından meydana getirilmiş bir idari işlemdir. Bu sebeple idari işlem teorisi çerçevesinde kanun ve yönetmelik ile belirlenen usuller çerçevesinde yapılmalı ve işlemde bulunması gereken unsurları barındırmalıdır. Esasa etkili şekil unsuruna aykırılıklar barındırması durumunda bu sakatlık vergi incelemesi sonucu oluşan tarhiyat işleminin de iptalini gerektirebilir.
税务检查是以申报为基础的税制不可或缺的补充,它影响纳税人的法律,限制其基于国家征税权的基本权利和自由。由于这种干预性特点,税务检查在纳税人面前开始的日期非常重要。这是因为财产权和隐私权等权利会随着税务稽查程序的开始而受到限制,或成为这种可能性的对象。除此以外,税务稽查程序未在纳税人之前开始,这一点对于《税法》中有关纳税人实质纳税义务的机构、与税务管理部门合作进行纳税申报或就纳税人在适用税法方面有疑问的问题对纳税人进行启发也很重要。由于这些原因,必须明确确定直接影响纳税人法律的审查开始日期。为此,根据 2010 年 7 月 23 日颁布的第 6009 号法律对《税法》进行了修订,规定税务检查机关应首先记录税务检查的开始日期,并将副本交给税务检查员。虽然纳税人在检查开始记录上签字的日期被认为是检查开始的日期,但并不完全明确。随着第 7338 号法律的修订,检查机关将以 "检查开始通知书 "的名义发函开始检查。该规定旨在根据数字技术发展带来的税务审计电子化的目的,更快地完成税务检查。检查开始日期在法律中没有明确规定,而是由条例确定,而且条例采用的是在办公室发出通知的日期,而不是通知纳税人的日期,这在法律安全原则和纳税人权利方面是值得批评的。此外,就其法律性质而言,开始审查通知书是税务机关作出的行政行为。因此,它必须在行政交易理论框架内,在法律法规确定的程序框架内进行,并且必须包含交易中必须存在的要素。如果存在影响实质内容的形式要件的违规行为,这种残疾也可能要求取消因税务检查而产生的纳税评估。
{"title":"VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLAMANIN 7338 SAYILI KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ ÖNCESİ VE SONRASI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ","authors":"Ömrüm Dilek Ersoy","doi":"10.54704/akdhfd.1402137","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1402137","url":null,"abstract":"Beyan esasına dayalı vergi sisteminin vazgeçilmez tamamlayıcısı olan vergi incelemesi, muhatap aldığı mükellefin hukukunu etkileyerek, temel hak ve özgürlüklerini devletin vergilendirme hakkına dayanarak kısıtlamaktadır. Bu müdahaleci özelliği sebebiyle vergi incelemesinin mükellef nezdinde başladığı tarih önem arz etmektedir. Zira, mülkiyet hakkı, özel hayatın gizliliği gibi haklar vergi inceleme sürecinin başlaması ile kısıtlanmakta ya da bu ihtimali içinde barındırır hale gelmektedir. Bunun yanı sıra VUK’da, mükellefin maddi vergi ödevlerine ilişkin olarak, vergilerin vergi idaresi ile işbirliği halinde beyan edilmesi ya da mükellefin vergi kanunlarının uygulanmasında tereddüt ettiği hususlara yönelik aydınlatılmasına dair müesseseler bakımından, mükellef nezdinde vergi incelemesine başlanılmamış olması önem arz etmektedir. Bu nedenlerle mükellefin hukukuna doğrudan etki eden incelemeye başlama tarihinin net olarak belirlenmesi elzemdir. Bu doğrultuda 23/7/2010 tarihli 6009 sayılı Kanun ile VUK’da yapılan değişikliklerle öncelikle incelemeye yetkililerin vergi incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana verecekleri düzenlenmiştir. İncelemeye başlama tutanağının mükellefçe imzalandığı tarih incelemeye başlama tarihi olarak kabul edilmişse de; tam bir netlik sağlamamıştır. 7338 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle ise incelemeye yetkililer tarafından incelemeye başlama bildirimi adı altında düzenlenecek bir yazı ile incelemeye başlanacağı kabul edilmiştir. Bu düzenleme gelişen dijital teknolojiler sonucu vergi denetimlerinde yaşanan elektronik dönüşüm amacına uygun olarak vergi incelemesinin daha hızlı sonuçlandırılmasını amaçlamaktadır. İncelemeye başlamanın tarihinin açık olarak kanunda düzenlenmeyip yönetmelikle belirlenmesi ve yönetmelikle bildirimin mükellefe tebliğ edildiği tarih yerine bildirimin dairede düzenlendiği tarihin benimsenmiş olması hukuki güvenlik ilkesi ve mükellef hakları bakımından eleştiriye açıktır. Bunun yanı sıra incelemeye başlama bildirimi hukuki niteliği itibariyle vergi idaresi tarafından meydana getirilmiş bir idari işlemdir. Bu sebeple idari işlem teorisi çerçevesinde kanun ve yönetmelik ile belirlenen usuller çerçevesinde yapılmalı ve işlemde bulunması gereken unsurları barındırmalıdır. Esasa etkili şekil unsuruna aykırılıklar barındırması durumunda bu sakatlık vergi incelemesi sonucu oluşan tarhiyat işleminin de iptalini gerektirebilir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"115 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139171750","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ MADDE TEMİNİ SUÇU (TCK m.194) 供应危害健康物质罪(《土耳其刑法典》第 194 条)
Pub Date : 2023-12-14 DOI: 10.54704/akdhfd.1387000
Mahmut Kaplan
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 194’te düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçunun incelendiği bu çalışmada, ilgili düzenleme suç inceleme metodu çerçevesinde analiz edilmiştir. Çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullanan kişilere sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri verme veya bu kişilerin kullanımına sunma çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Suçun koruduğu hukuki değer bağlamında tehlike suçu olarak kabul edilen suç tipinin soyut tehlike mi somut tehlike mi olduğu ve bu kapsamda da teşebbüs hükümlerinin uygulanabilirliği çalışma içerisinde tartışılmıştır. Kanuni düzenlemede suçun konusu olarak “sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeler” ifadesine yer verilmesi, suçun konusu açısından belirlilik ilkesi ile çelişki yaratacaktır. Yine sağlık açısından tehlikeli olabilecek maddeler sadece gerekçede ifade edildiği gibi alkol veya tütün ürünleri olmadığından diğer maddeler açısından getirilen özel düzenlemelerle ilişkisi de çalışma kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin sağlık için tehlike oluşturacak madde aynı zamanda bağımlılık yaratan bir madde ise uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle içtima ilişkisi ortaya konması gereken sorunlardandır.
土耳其《刑法典》(第 5237 号)第 194 条分析了供应危害健康物质罪,并在犯罪分析方法框架内分析了相关法规。研究范围是向儿童、精神病患者或挥发性物质使用者提供或供应可能危害健康的物质。在犯罪所保护的法律价值方面,作为危险罪被接受的犯罪类型是抽象危险还是具体危险,在此背景下,本研究讨论了未遂条款的适用性。将 "可能危害健康的物质 "作为犯罪主体写入法律条文,会与犯罪主体的确定性原则产生矛盾。同样,由于可能危害健康的物质不仅是理由中所述的酒类或烟草制品,因此与针对其他物质的特殊法规之间的关系也将在研究范围内进行评估。例如,如果可能危害健康的物质同时也是成瘾物质,那么该罪行与毒品和兴奋剂之间的关系就是要解决的问题之一。
{"title":"SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ MADDE TEMİNİ SUÇU (TCK m.194)","authors":"Mahmut Kaplan","doi":"10.54704/akdhfd.1387000","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387000","url":null,"abstract":"5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 194’te düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçunun incelendiği bu çalışmada, ilgili düzenleme suç inceleme metodu çerçevesinde analiz edilmiştir. Çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullanan kişilere sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri verme veya bu kişilerin kullanımına sunma çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Suçun koruduğu hukuki değer bağlamında tehlike suçu olarak kabul edilen suç tipinin soyut tehlike mi somut tehlike mi olduğu ve bu kapsamda da teşebbüs hükümlerinin uygulanabilirliği çalışma içerisinde tartışılmıştır. Kanuni düzenlemede suçun konusu olarak “sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeler” ifadesine yer verilmesi, suçun konusu açısından belirlilik ilkesi ile çelişki yaratacaktır. Yine sağlık açısından tehlikeli olabilecek maddeler sadece gerekçede ifade edildiği gibi alkol veya tütün ürünleri olmadığından diğer maddeler açısından getirilen özel düzenlemelerle ilişkisi de çalışma kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin sağlık için tehlike oluşturacak madde aynı zamanda bağımlılık yaratan bir madde ise uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle içtima ilişkisi ortaya konması gereken sorunlardandır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"66 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139179678","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A LEGAL ANALYSIS OF THE USE OF RUBBER BULLETS IN SOCIAL EVENTS 对在社会活动中使用橡皮子弹的法律分析
Pub Date : 2023-12-14 DOI: 10.54704/akdhfd.1367598
Hüseyin Mecek
İfade hürriyetinin özel bir görünümü olan ve toplu bir şekilde kullanılmasını sağlayan toplantı ve gösteri hakkı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü koruma gayesi güden yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı demokratik toplumun temel değerleri arasında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre toplantı ve gösteri hakkı, barışçıl olma koşuluna bağlıdır. Barışçıl niteliği bozulan gösterilere devlet, kamu güvenliğini sağlamak için müdahale edebilir. Toplumsal olaylara müdahale ederken kolluk, öldürücü olmayan bedensel kuvvetten öldürücü nitelikteki ateşli silahlara uzanan geniş bir yelpazede çeşitli zor kullanma araçlarına sahiptir. Plastik mermiler de literatürde kolluğun öldürücü olmayan zor kullanma araçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Toplantı ve gösteri hakkına yapılacak müdahalenin anayasal çerçevede çizilen sınırlara riayet edilerek kanunla, gereklilik ve orantılılık koşullarına uygun olarak icra edilmesi gerekir. Müdahalenin yasal bir dayanaktan yoksun olması durumunda gereklilik ve orantılılık ölçütleri açısından ayrıca bir inceleme yapılmasına ihtiyaç kalmamaktadır. Kolluğun zor kullanma araçları toplantı ve gösteri hakkının yanı sıra yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağıyla da doğrudan bağlantılıdır. Toplantı ve gösteri hakkına müdahalelerdeki “kanunilik ilkesi”nin yaşam hakkı ve işkence ve kötü muamele yasağındaki izdüşümü, devletin pozitif yükümlülüklerinden biri olan “mevzuat oluşturma yükümlülüğü”dür. Türkiye’de plastik mermi kullanımına cevaz veren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşın toplumsal olaylarda plastik mermi kullanıldığı iddiaları sürekli gündemde olagelmiştir. Plastik mermi ibaresi geçmemekle birlikte literatürde bunun eş anlamlısı olarak kabul edilen “darbe etkili mermi”, ilk kez 2011 yılında İçişleri Bakanlığınca çıkarılan bir yönerge ile düzenlenmiştir. Anayasa’nın 13. ve 34. maddelerine göre kanunla sınırlandırılabilecek temel hak ve özgürlüklerin idarenin adsız düzenleyici işlemiyle tanzim edilmeye çalışılması, normlar hiyerarşisine ve kanunilik prensibine aykırıdır.
集会和示威权是表达自由的一种特殊表现形式,使表达自由得以集体行使;生命权旨在保护个人的身心健全;禁止酷刑和虐待是民主社会的基本价值观之一。根据《土耳其共和国宪法》和《欧洲人权公约》,集会和示威权以和平为条件。国家可对和平性质受到干扰的示威进行干预,以确保公共安全。在干预社会事件时,执法人员可使用多种武力手段,从非致命的人身武力到致命的火器。在文献中,塑料子弹也被认为是使用武力的非致命手段之一。对集会和示威权的干预必须尊重宪法框架规定的限度,依法、必要和相称地进行。如果干预缺乏法律依据,则无需根据必要性和相称性标准进行单独审查。警方使用武力与集会和示威权、生命权以及禁止酷刑和虐待直接相关。合法性原则 "对生命权和禁止酷刑和虐待的集会和示威权的干预是 "制定法律的义务 "的投射,是国家的积极义务之一。土耳其没有授权使用橡皮子弹的法律规定。然而,关于在社会活动中使用橡皮子弹的指控一直被提上议事日程。虽然没有提及 "橡皮子弹 "一词,但内政部 2011 年发布的一项指令首次对 "撞击弹 "进行了规范,"撞击弹 "在文献中被视为同义词。根据《宪法》第 13 条和第 34 条,基本权利和自由可由法律加以限制,但试图通过行政部门的匿名监管行为对其加以规范,有悖于规范的等级制度和合法性原则。
{"title":"A LEGAL ANALYSIS OF THE USE OF RUBBER BULLETS IN SOCIAL EVENTS","authors":"Hüseyin Mecek","doi":"10.54704/akdhfd.1367598","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1367598","url":null,"abstract":"İfade hürriyetinin özel bir görünümü olan ve toplu bir şekilde kullanılmasını sağlayan toplantı ve gösteri hakkı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü koruma gayesi güden yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı demokratik toplumun temel değerleri arasında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre toplantı ve gösteri hakkı, barışçıl olma koşuluna bağlıdır. Barışçıl niteliği bozulan gösterilere devlet, kamu güvenliğini sağlamak için müdahale edebilir. Toplumsal olaylara müdahale ederken kolluk, öldürücü olmayan bedensel kuvvetten öldürücü nitelikteki ateşli silahlara uzanan geniş bir yelpazede çeşitli zor kullanma araçlarına sahiptir. Plastik mermiler de literatürde kolluğun öldürücü olmayan zor kullanma araçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Toplantı ve gösteri hakkına yapılacak müdahalenin anayasal çerçevede çizilen sınırlara riayet edilerek kanunla, gereklilik ve orantılılık koşullarına uygun olarak icra edilmesi gerekir. Müdahalenin yasal bir dayanaktan yoksun olması durumunda gereklilik ve orantılılık ölçütleri açısından ayrıca bir inceleme yapılmasına ihtiyaç kalmamaktadır. Kolluğun zor kullanma araçları toplantı ve gösteri hakkının yanı sıra yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağıyla da doğrudan bağlantılıdır. Toplantı ve gösteri hakkına müdahalelerdeki “kanunilik ilkesi”nin yaşam hakkı ve işkence ve kötü muamele yasağındaki izdüşümü, devletin pozitif yükümlülüklerinden biri olan “mevzuat oluşturma yükümlülüğü”dür. Türkiye’de plastik mermi kullanımına cevaz veren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşın toplumsal olaylarda plastik mermi kullanıldığı iddiaları sürekli gündemde olagelmiştir. Plastik mermi ibaresi geçmemekle birlikte literatürde bunun eş anlamlısı olarak kabul edilen “darbe etkili mermi”, ilk kez 2011 yılında İçişleri Bakanlığınca çıkarılan bir yönerge ile düzenlenmiştir. Anayasa’nın 13. ve 34. maddelerine göre kanunla sınırlandırılabilecek temel hak ve özgürlüklerin idarenin adsız düzenleyici işlemiyle tanzim edilmeye çalışılması, normlar hiyerarşisine ve kanunilik prensibine aykırıdır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"246 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139180096","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
CEZA YARGILAMASINDA HÜKMÜN TEFHİMİNDEN SONRA SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ SUNULMASI UYGULAMASI BAĞLAMINDA ANAYASA MAHKEMESİNİN 26.07.2023 TARİHLİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 对宪法法院 2023 年 7 月 26 日的裁决进行评估,该裁决涉及在刑事诉讼宣判后提交时限申请的做法
Pub Date : 2023-12-07 DOI: 10.54704/akdhfd.1387150
Muharrem Egemen Gürses
İcra hukuk mahkemelerinde görülen davalar hariç olmak üzere özel hukuktan kaynaklanan tüm davalar ile idare ve vergi mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmalarına katılan taraflar ve vekilleri için olağan kanun yollarına başvurmak üzere duruşmadan sonra süre tutum dilekçesi ibraz etme uygulaması bulunmasa da Cumhuriyet savcısı da dahil olmak üzere ceza mahkemelerinde görülen davaların karar duruşmalarına iştirak edenler yönünden hükmün tefhiminden sonra başvurulacak olağan kanun yolunun niteliğine göre farklılık arz eden yasal süreler içinde ilgili kanun yoluna başvurulacağı iradesini ortaya koyar mahiyette süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu bulunmaktadır. Ceza mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmasına katılıp da olağan kanun yoluna başvurma hakkı hukuken kendisine tanınmış kişilerin itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurma haklarını saklı tutmak için karar duruşmasından sonra ilgili yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunmaması durumunda olağan kanun yollarına başvurma haklarını kaybettikleri kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 24.10.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan norm denetimi kararı ile kararın Resmi Gazete’de yayım tarihinden itibaren dokuz ay sonrasında yürürlüğe girmesi suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…hükmün açıklanmasından itibaren…” ibaresinin iptal edilmesine karar verilmiştir. Bu kararla birlikte ceza mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar yönünden istinaf süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu 24.07.2024 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere kaldırılmıştır. Çalışmada, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen norm denetimi kararı değerlendirilmek suretiyle ceza yargılamasında süre tutum müessesesine ilişkin genel bir inceleme yapılacak, süre tutum dilekçesi uygulamasının mahkemeye erişim hakkı başta olmak üzere bir kısım temel hakları ihlal edip etmediği tartışıldıktan sonra süre tutum dilekçesi uygulamasının ceza yargılamasında sürdürülebilirliğine ve uygulanabilirliğine ilişkin yürürlükte olan ilgili kanun maddeleri değerlendirilmek ve uygulamada mevcut problemlere değinilmek suretiyle görüşlerimize yer verilecektir.
虽然在所有私法案件中,除了在执行法院审理的案件,以及在行政法院和税务法院审理的案件中,参与裁决听证的当事人及其律师没有在听证后提交申请普通法律救济的时限请求的惯例,但检察官也有义务在法定期限内提交时限请求。对于参加刑事法院案件裁决听证会的人,包括参加刑事法院案件裁决听证会的人,有义务在法定期限内提交期限申请,期限根据判决宣布后适用的普通法律补救措施的性质而有所不同,其方式应表明适用相关法律补救措施的意愿。一般认为,参加刑事案件判决听证并依法有权申请普通法律救济的人,如果不在判决听证后的相关法定期限内提交期限申请书,以保留申请异议、上诉和申诉等法律救济的权利,就丧失了申请普通法律救济的权利。 2023 年 10 月 24 日的《政府公报》公布了宪法法院的规范审查决定,决定取消《刑事诉讼法》第 273 条第 1 款中的"......自判决公布之日起......",该决定将在《政府公报》公布该决定之日起 9 个月后生效。根据该决定,自 2024 年 7 月 24 日起,刑事法院审理的争议案件已取消上诉申请的义务。 在本研究中,我们将通过评估宪法法院的规范控制决定,对刑事诉讼中的时限申请进行一般性审查,在讨论了时限申请的适用是否侵犯了某些基本权利,尤其是诉诸法院的权利之后,我们将通过评估现行法律中关于在刑事诉讼中适用时限申请的可持续性和适用性的相关条款,并通过解决实践中存在的问题,提出我们的意见。
{"title":"CEZA YARGILAMASINDA HÜKMÜN TEFHİMİNDEN SONRA SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ SUNULMASI UYGULAMASI BAĞLAMINDA ANAYASA MAHKEMESİNİN 26.07.2023 TARİHLİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Muharrem Egemen Gürses","doi":"10.54704/akdhfd.1387150","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387150","url":null,"abstract":"İcra hukuk mahkemelerinde görülen davalar hariç olmak üzere özel hukuktan kaynaklanan tüm davalar ile idare ve vergi mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmalarına katılan taraflar ve vekilleri için olağan kanun yollarına başvurmak üzere duruşmadan sonra süre tutum dilekçesi ibraz etme uygulaması bulunmasa da Cumhuriyet savcısı da dahil olmak üzere ceza mahkemelerinde görülen davaların karar duruşmalarına iştirak edenler yönünden hükmün tefhiminden sonra başvurulacak olağan kanun yolunun niteliğine göre farklılık arz eden yasal süreler içinde ilgili kanun yoluna başvurulacağı iradesini ortaya koyar mahiyette süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu bulunmaktadır. Ceza mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmasına katılıp da olağan kanun yoluna başvurma hakkı hukuken kendisine tanınmış kişilerin itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurma haklarını saklı tutmak için karar duruşmasından sonra ilgili yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunmaması durumunda olağan kanun yollarına başvurma haklarını kaybettikleri kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 24.10.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan norm denetimi kararı ile kararın Resmi Gazete’de yayım tarihinden itibaren dokuz ay sonrasında yürürlüğe girmesi suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…hükmün açıklanmasından itibaren…” ibaresinin iptal edilmesine karar verilmiştir. Bu kararla birlikte ceza mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar yönünden istinaf süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu 24.07.2024 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere kaldırılmıştır. Çalışmada, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen norm denetimi kararı değerlendirilmek suretiyle ceza yargılamasında süre tutum müessesesine ilişkin genel bir inceleme yapılacak, süre tutum dilekçesi uygulamasının mahkemeye erişim hakkı başta olmak üzere bir kısım temel hakları ihlal edip etmediği tartışıldıktan sonra süre tutum dilekçesi uygulamasının ceza yargılamasında sürdürülebilirliğine ve uygulanabilirliğine ilişkin yürürlükte olan ilgili kanun maddeleri değerlendirilmek ve uygulamada mevcut problemlere değinilmek suretiyle görüşlerimize yer verilecektir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"19 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139185599","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ENFLASYONA DİRENEN YAPTIRIM: TÜRK CEZA HUKUKUNDA DÜZENLENEN ADLÎ PARA CEZASININ REEL DEĞERİNİN AZALMASI ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME 抵御通货膨胀的制裁:土耳其刑法中司法罚金实际价值下降的比较分析
Pub Date : 2023-12-05 DOI: 10.54704/akdhfd.1387608
Çağrı Tuğşat Kemaloğlu
Gün para cezası sistemini benimseyen Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar, adlî para cezasının düzenlendiği 52. maddedeki alt ve üst sınır miktarlarında herhangi bir güncelleme yapılmamıştır. Ülkemizde ise özellikle son yıllarda yaşanan enflasyon artışının bir sonucu olarak Türk Lirası oldukça fazla değer kaybetmiştir. Her ne kadar adlî para cezası daha hafif suçlar için hapis cezasının doğuracağı muhtemel sakıncaları önlemek için öngörülmüş bir yaptırım türü olsa da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının reel değerindeki dramatik düşüşün, yıllar içinde adlî para cezasının etkinliğini ve caydırıcılığını yitirmesine sebep olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İfade etmek gerekir ki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırı arasındaki fark da oldukça düşüktür. Bu durum, adlî para cezasının bireyselleştirilmesini zorlaştırmakta, ekonomik gücü yüksek olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası ile ekonomik gücü düşük olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası arasında adil bir fark olmasına izin vermemektedir. TCK’da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının üst sınırı alt sınırının 5 katı iken; adlî para cezasına ilişkin kanuni düzenlemeleri çalışmamıza konu olan ülkelerden Almanya’da 30.000 katı, Avusturya’da 1250 katı, İsviçre’de 300 katıdır. Sonuç adlî para cezasının miktarı ayrıca tespit edilecek gün unsuruna bağlı olsa da karşılaştırma yapılan neredeyse her ülkedeki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırları arasındaki makas aralığının TCK’ya kıyasla oldukça geniş olması dikkat çekicidir.
土耳其刑法典》采用按日罚款制度,自该法典生效以来,规定司法罚款的第 52 条中的下限和上限金额没有更新。在土耳其,由于近年来通货膨胀加剧,土耳其里拉大幅贬值。虽然司法罚金是为防止对不太严重的违法行为实施监禁可能带来的弊端而预见的一种制裁,但如果说 1 天司法罚金的实际价值大幅下降导致司法罚金多年来失去其效力和威慑力,也并非错误。 值得注意的是,1 天司法罚款的下限和上限之间的差距也相当小。这种情况使得司法罚金难以个性化,对经济实力强的行为人和经济实力弱的行为人的司法罚金无法形成公平的差异。虽然《土耳其刑法典》规定的 1 日司法罚金的上限是下限的 5 倍,但在德国是 3 万倍,在奥地利是 1250 倍,在瑞士是 300 倍。尽管由此产生的司法罚金数额也取决于待确定的日要素,但值得注意的是,与《土耳其刑法典》相比,几乎所有国家 1 日司法罚金数额的下限和上限之间的差距都相当大。
{"title":"ENFLASYONA DİRENEN YAPTIRIM: TÜRK CEZA HUKUKUNDA DÜZENLENEN ADLÎ PARA CEZASININ REEL DEĞERİNİN AZALMASI ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME","authors":"Çağrı Tuğşat Kemaloğlu","doi":"10.54704/akdhfd.1387608","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387608","url":null,"abstract":"Gün para cezası sistemini benimseyen Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar, adlî para cezasının düzenlendiği 52. maddedeki alt ve üst sınır miktarlarında herhangi bir güncelleme yapılmamıştır. Ülkemizde ise özellikle son yıllarda yaşanan enflasyon artışının bir sonucu olarak Türk Lirası oldukça fazla değer kaybetmiştir. Her ne kadar adlî para cezası daha hafif suçlar için hapis cezasının doğuracağı muhtemel sakıncaları önlemek için öngörülmüş bir yaptırım türü olsa da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının reel değerindeki dramatik düşüşün, yıllar içinde adlî para cezasının etkinliğini ve caydırıcılığını yitirmesine sebep olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İfade etmek gerekir ki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırı arasındaki fark da oldukça düşüktür. Bu durum, adlî para cezasının bireyselleştirilmesini zorlaştırmakta, ekonomik gücü yüksek olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası ile ekonomik gücü düşük olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası arasında adil bir fark olmasına izin vermemektedir. TCK’da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının üst sınırı alt sınırının 5 katı iken; adlî para cezasına ilişkin kanuni düzenlemeleri çalışmamıza konu olan ülkelerden Almanya’da 30.000 katı, Avusturya’da 1250 katı, İsviçre’de 300 katıdır. Sonuç adlî para cezasının miktarı ayrıca tespit edilecek gün unsuruna bağlı olsa da karşılaştırma yapılan neredeyse her ülkedeki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırları arasındaki makas aralığının TCK’ya kıyasla oldukça geniş olması dikkat çekicidir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"21 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186688","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ BAĞLAMINDA AYRIMCILIK YASAĞI VE EŞİTLİK İLKESİNİN ETKİN KORUNMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 对在《欧洲人权公约》框架内禁止歧视和有效保护平等原则的评估
Pub Date : 2023-12-04 DOI: 10.54704/akdhfd.1351016
Cansu Koç
Eşitlik düşüncesinin gelişimi ile eşitlik ilkesinin ulusal ve ulusalüstü hukuki düzenlemelerde yer alması, köklü bir tarihsel mirasa sahiptir. Eşitlik ilkesinin hukuki koruma bulması ise genel itibariyle ayrımcılık yasağına ilişkin hukuki düzenlemeler ile mümkün olmaktadır. İnsanın sadece insan olmaktan kaynaklanan hakları olarak insan hakları, hiçbir biçimde yaş, mülkiyet, cinsiyet, dil, din, ırk ya da başkaca herhangi bir statü ayrımı gözetilmeksizin herkes için her yerde aynı olmalı ve aynı şekilde uygulanmalıdır. Dolayısıyla insan haklarının ideal tanımından uzaklaşmamak, insan haklarının herkes için fiilen hayata geçirilmesini sağlamak ve eşitlik ilkesini uygulanabilir hâle getirmek adına ayrımcılık yasağının güçlü bir koruma bulması gerekmektedir. Bu bağlamda etkili bir koruma mekanizmasına sahip olması dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ayrımcılık yasağına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler özellikle önemli görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 14’te Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olarak ayrımcılık yasağı düzenlenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokol 12 (1)’de ise Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olmaksızın genel ayrımcılık yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemine dâhil edildiği görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki ayrımcılık yasağı düzenlemeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin koruma mekanizması olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ayrımcılık yasağına ilişkin uygulaması, insan haklarının eşit bir biçimde herkes için hayata geçirilebilmesine yönelik olarak hedeflenen korumanın sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Eşitlik ilkesinin yalnızca soyut bir kavramsal düzenleme olarak algılanmaması, hukuki eşitliğin yanı sıra fiili eşitliğin sağlanmasının gerekliliğinin kavranması ve bunun hukuki düzenlemelerle desteklenerek hayata geçirilmesi bir hedef noktası olarak ifade edilebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında gelişen ayrımcılık yasağına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar ise aksayan yönleri de dikkate alınarak bu konuda bir yol haritası oluşturabilir niteliktedir.
平等思想的发展以及将平等原则纳入国家和超国家法律法规有着根深蒂固的历史传统。对平等原则的法律保护一般是通过禁止歧视的法律规定来实现的。人权是人作为人而享有的权利,在任何地方,无论年龄、财产、性别、语言、宗 教、种族或任何其他身份,每个人都应享有同样的权利,并以同样的方式适用于每个人。因此,为了不偏离人权的理想定义,确保切实实现所有人的人权并贯彻平等原则,禁止歧视必须得到强有力的保护。在这方面,《欧洲人权公约》中关于禁止歧视的规定被认为特别重要,因为它们具有有效的保护机制。欧洲人权公约》第 14 条对禁止与公约及其议定书中其他权利相关的歧视做出了规定。从《欧洲人权公约》第 12(1)号附加议定书中可以看出,《欧洲人权公约》体系中包含了禁止歧视的一般性规定,与《公约》及其议定书中的其他权利无关。欧洲人权公约》体系中的非歧视条款以及作为《欧洲人权公约》保护机制的欧洲人权法院在非歧视方面的实践,在确保有针对性地保护所有人平等实现人权方面发挥着重要作用。可以作为一个目标点指出,不应将平等原则仅仅视为抽象的概念性规定,应认识到除了法律上的平等外,还必须确保事实上的平等,而且这一点应得到法律规定的支持。考虑到《欧洲人权公约》的不足之处,在该公约范围内制定的有关禁止歧视的法规和做法可以成为这方面的路线图。
{"title":"AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ BAĞLAMINDA AYRIMCILIK YASAĞI VE EŞİTLİK İLKESİNİN ETKİN KORUNMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Cansu Koç","doi":"10.54704/akdhfd.1351016","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1351016","url":null,"abstract":"Eşitlik düşüncesinin gelişimi ile eşitlik ilkesinin ulusal ve ulusalüstü hukuki düzenlemelerde yer alması, köklü bir tarihsel mirasa sahiptir. Eşitlik ilkesinin hukuki koruma bulması ise genel itibariyle ayrımcılık yasağına ilişkin hukuki düzenlemeler ile mümkün olmaktadır. İnsanın sadece insan olmaktan kaynaklanan hakları olarak insan hakları, hiçbir biçimde yaş, mülkiyet, cinsiyet, dil, din, ırk ya da başkaca herhangi bir statü ayrımı gözetilmeksizin herkes için her yerde aynı olmalı ve aynı şekilde uygulanmalıdır. Dolayısıyla insan haklarının ideal tanımından uzaklaşmamak, insan haklarının herkes için fiilen hayata geçirilmesini sağlamak ve eşitlik ilkesini uygulanabilir hâle getirmek adına ayrımcılık yasağının güçlü bir koruma bulması gerekmektedir. Bu bağlamda etkili bir koruma mekanizmasına sahip olması dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ayrımcılık yasağına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler özellikle önemli görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 14’te Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olarak ayrımcılık yasağı düzenlenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokol 12 (1)’de ise Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olmaksızın genel ayrımcılık yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemine dâhil edildiği görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki ayrımcılık yasağı düzenlemeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin koruma mekanizması olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ayrımcılık yasağına ilişkin uygulaması, insan haklarının eşit bir biçimde herkes için hayata geçirilebilmesine yönelik olarak hedeflenen korumanın sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Eşitlik ilkesinin yalnızca soyut bir kavramsal düzenleme olarak algılanmaması, hukuki eşitliğin yanı sıra fiili eşitliğin sağlanmasının gerekliliğinin kavranması ve bunun hukuki düzenlemelerle desteklenerek hayata geçirilmesi bir hedef noktası olarak ifade edilebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında gelişen ayrımcılık yasağına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar ise aksayan yönleri de dikkate alınarak bu konuda bir yol haritası oluşturabilir niteliktedir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"97 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186788","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
THE POSSIBLE EFFECTS OF THE ANNULMENT OF ART. 187 OF THE TURKISH CIVIL CODE ON THE SURNAME OF THE CHILD AND A SUGGESTION IN THE CONTEXT OF THE LAW SHOULD BE IN PLACE 废除《土耳其民法典》第 187 条对子女姓氏可能产生的影响土耳其民法典》第 187 条对儿童姓氏可能产生的影响,以及在此背景下应制定的法律建议
Pub Date : 2023-11-29 DOI: 10.54704/akdhfd.1387023
Damla Özden Çelt
2002 yılında yürürlüğe giren ve aile hukuku bağlamında eşler arasında eşitlik ilkesini temel alan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) en tartışmalı hükümlerinden biri şüphesiz kadının evlenmekle kocasının soyadını almasını öngören TMK m. 187 hükmüdür. Anayasa Mahkemesi bu hükmü 22.2.2023 tarih ve E. 2022/155, K. 2023/38 sayılı kararı ile Anayasa (AY) m.10’da düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiştir. İptal hükmü TMK m. 321’de öngörülen, ana baba evli ise çocuğun ailenin soyadını alacağını öngören düzenleme ile sıkı ilişki içindedir. Zira TMK m. 187’ye göre ailenin soyadı kocanın soyadı olabileceğinden TMK m. 321 bağlamında çocuğun ancak babasının soyadını alması mümkündür. TMK m. 187’nin iptali kararının yürürlüğe girmesi ile eşlerin ortak soyadı taşımaları zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Ana baba aynı soyadını taşımadığında çocuğun soyadının ne olacağı hususu da belirsizleşecektir. Söz konusu belirsizliğin giderilmesi amacıyla kanun koyucunun yalnızca eşlerin değil, çocuğun soyadına ilişkin hükümlerde de revizyona gitmesi, çocuğun soyadını eşlerin ortak soyadı taşıdığı ve taşımadığı ihtimallere göre ayrıntılı olarak düzenlemesi gerekecektir. Bu noktada kanaatimiz eşlerin soyadı bakımından eşlerin iradelerini ve eşler arasında eşitlik ilkesini gözeten esnek bir hükmün ihdas edilmesi gerektiği yönündedir. Çocuğun soyadı bakımından ise ana babanın iradeleri yanında çocuğun üstün yararı da gözetilmelidir. Türk kanun koyucusu Kıta Avrupası hukuk sistemlerine dâhil ülkelerin düzenlemelerinin avantajlarını ve dezavantajlarını dikkate alarak, en tatmin edici çözümü sunma imkânını haizdir. Bu amaca yönelik olarak çalışmada öncelikle mevcut haliyle ana ve babası evli olan çocuğun soyadı meselesi üzerinde durulacak, ardından İsviçre, Alman ve Avusturya Medeni Kanunlarında eşlerin ve çocuğun soyadına ilişkin düzenlemeler incelenecek, nihayet olması gereken hukuk bağlamında önerimiz sunulacaktır.
土耳其民法典》(第 4721 号)第 187 条于 2002 年生效,其依据是家庭法中的配偶平等原则。宪法法院于 2023 年 2 月 22 日做出编号为 E. 2022/155、K. 2023/38 的裁决,取消了这一条款,认为其违背了《宪法》第 10 条规定的法律面前人人平等的原则(AY)。废止条款与《土耳其刑法典》第 321 条的规定密切相关,该条规定,如果父母结婚,子女将使用 家庭的姓氏。由于根据《婚姻和家庭法典》第 187 条,家庭的姓氏可以是丈夫的姓氏,因此只有在《婚姻和家庭法典》第 321 条的范围内,子女才有可能使用父亲的姓氏。随着《婚姻和家庭法典》第 187 条的废止生效,配偶使用共同姓氏的义务将不复存在。当父母的姓氏不一致时,子女的姓氏将变得不确定。为了消除这种不确定性,立法者不仅要修改有关配偶姓氏的规定,还要修改有关子女姓氏的规定,并根据配偶同姓和不同姓的可能性对子女的姓氏做出详细规定。在这一点上,我们的意见是,在夫妻姓氏方面,应制定一个尊重夫妻意愿和夫妻平等原则的灵活条款。关于子女的姓氏,除了父母的意愿外,还应考虑子女的最大利益。土耳其立法者有机会通过考虑欧洲大陆法系国家法规的优缺点,提供最令人满意的解决方案。为此,本研究将首先关注父母已婚的子女的姓氏问题,然后分析瑞士、德国和奥地利《民法典》中有关配偶和子女姓氏的规定,最后将根据应制定的法律提出我们的建议。
{"title":"THE POSSIBLE EFFECTS OF THE ANNULMENT OF ART. 187 OF THE TURKISH CIVIL CODE ON THE SURNAME OF THE CHILD AND A SUGGESTION IN THE CONTEXT OF THE LAW SHOULD BE IN PLACE","authors":"Damla Özden Çelt","doi":"10.54704/akdhfd.1387023","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387023","url":null,"abstract":"2002 yılında yürürlüğe giren ve aile hukuku bağlamında eşler arasında eşitlik ilkesini temel alan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) en tartışmalı hükümlerinden biri şüphesiz kadının evlenmekle kocasının soyadını almasını öngören TMK m. 187 hükmüdür. Anayasa Mahkemesi bu hükmü 22.2.2023 tarih ve E. 2022/155, K. 2023/38 sayılı kararı ile Anayasa (AY) m.10’da düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiştir. İptal hükmü TMK m. 321’de öngörülen, ana baba evli ise çocuğun ailenin soyadını alacağını öngören düzenleme ile sıkı ilişki içindedir. Zira TMK m. 187’ye göre ailenin soyadı kocanın soyadı olabileceğinden TMK m. 321 bağlamında çocuğun ancak babasının soyadını alması mümkündür. TMK m. 187’nin iptali kararının yürürlüğe girmesi ile eşlerin ortak soyadı taşımaları zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Ana baba aynı soyadını taşımadığında çocuğun soyadının ne olacağı hususu da belirsizleşecektir. Söz konusu belirsizliğin giderilmesi amacıyla kanun koyucunun yalnızca eşlerin değil, çocuğun soyadına ilişkin hükümlerde de revizyona gitmesi, çocuğun soyadını eşlerin ortak soyadı taşıdığı ve taşımadığı ihtimallere göre ayrıntılı olarak düzenlemesi gerekecektir. Bu noktada kanaatimiz eşlerin soyadı bakımından eşlerin iradelerini ve eşler arasında eşitlik ilkesini gözeten esnek bir hükmün ihdas edilmesi gerektiği yönündedir. Çocuğun soyadı bakımından ise ana babanın iradeleri yanında çocuğun üstün yararı da gözetilmelidir. Türk kanun koyucusu Kıta Avrupası hukuk sistemlerine dâhil ülkelerin düzenlemelerinin avantajlarını ve dezavantajlarını dikkate alarak, en tatmin edici çözümü sunma imkânını haizdir. Bu amaca yönelik olarak çalışmada öncelikle mevcut haliyle ana ve babası evli olan çocuğun soyadı meselesi üzerinde durulacak, ardından İsviçre, Alman ve Avusturya Medeni Kanunlarında eşlerin ve çocuğun soyadına ilişkin düzenlemeler incelenecek, nihayet olması gereken hukuk bağlamında önerimiz sunulacaktır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"43 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139214718","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1