A. Sarı, Kamal Ismayılzada, Sinan Akıska, Fuat Erol
Cu, Ni, Zn, Cd, Ba ve Se sucul ortamlarda canlılar için besin maddesi olarak hareket ederler. İncelenen örneklerinde, %TOC’nin sırasıyla Cu (r=0,122), Ni (r=0,002), Zn (r=0,081), Cd (r= -0,279) ve Ba’la (r= -0,661) çok zayıf veya zayıf, Se (r= 0,685) ile orta kuvvette korelasyon ilişkisi vardır. Bu durum, sadece Selenyumun organofil bir element olduğunu gösterir. Yine, incelenen örneklerde; Cu'ın Fe (r= 0,220) ve S (r=0,216), Ni’nin Fe (r= 0,029) ve S (r=-0,065), Zn'nin Fe (r= -0,142) ve S (r= -0,135), Cd'nin Fe (r= 0,379) ve S (r= 0,262) ve Ba’un S ile (r= -0,515) çok zayıf; Se’nin Fe (r= 0,696) ve S ile (r= 0,732) kuvvetli korelasyon ilişkisinin olması, sadece Se’nin sülfidli ve sülfatlı bileşikler şeklinde çökelmiş olduğunu göstermektedir. Yine, incelenen örneklerde; Cu’nin Mn (r= -0,52424) ve Zn (r=-0,16381) ile çok zayıf, Ba’un Mn’la (r=0,750667) olan kuvvetli korelasyon ilişkisi, ortamda sadece Ba’un, Baryum Permanganat [Ba(Mn2O8)] şeklinde çökelmiş olduğunu gösterir.
{"title":"Ilgın Sahası (Konya) Miyosen Yaşlı Bitümlü Kiltaşlarında Organofil Element İncelemeleri: Besin Girdisi ve Paleo-Üretkenliğin Etkisi","authors":"A. Sarı, Kamal Ismayılzada, Sinan Akıska, Fuat Erol","doi":"10.28948/ngumuh.1431830","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1431830","url":null,"abstract":"Cu, Ni, Zn, Cd, Ba ve Se sucul ortamlarda canlılar için besin maddesi olarak hareket ederler. İncelenen örneklerinde, %TOC’nin sırasıyla Cu (r=0,122), Ni (r=0,002), Zn (r=0,081), Cd (r= -0,279) ve Ba’la (r= -0,661) çok zayıf veya zayıf, Se (r= 0,685) ile orta kuvvette korelasyon ilişkisi vardır. Bu durum, sadece Selenyumun organofil bir element olduğunu gösterir. Yine, incelenen örneklerde; Cu'ın Fe (r= 0,220) ve S (r=0,216), Ni’nin Fe (r= 0,029) ve S (r=-0,065), Zn'nin Fe (r= -0,142) ve S (r= -0,135), Cd'nin Fe (r= 0,379) ve S (r= 0,262) ve Ba’un S ile (r= -0,515) çok zayıf; Se’nin Fe (r= 0,696) ve S ile (r= 0,732) kuvvetli korelasyon ilişkisinin olması, sadece Se’nin sülfidli ve sülfatlı bileşikler şeklinde çökelmiş olduğunu göstermektedir. Yine, incelenen örneklerde; Cu’nin Mn (r= -0,52424) ve Zn (r=-0,16381) ile çok zayıf, Ba’un Mn’la (r=0,750667) olan kuvvetli korelasyon ilişkisi, ortamda sadece Ba’un, Baryum Permanganat [Ba(Mn2O8)] şeklinde çökelmiş olduğunu gösterir.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"131 26","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141811272","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Medeniyetimizin teknolojideki ve bilhassa bilgi teknolojilerindeki ilerlemesi yakın zamanda ciddi bir seviyeye ulaşmıştır. Bilgi teknolojilerinin en mühim evresini telekomünikasyon alanında atılan adımlar oluşturmaktadır. Telekomünikasyon alt yapısının hayatımıza girişi önceleri telefon şebekeleri amaçlı tasarlanmış olsa da internetin keşfi ve bilim alanında sağlanan gelişmeler ile telekomünikasyon altyapıları çeşitlenmiş ve gelişmiştir. [1] Her araştırma gibi bilimsel olarak başlamış ve şu an tüm dünyada haberleşmeyi sağlayan internet birçok sektörün oluşmasına zemin hazırlamış ve karşı konulmaz bir kudreti olmuştur. Bu vaziyet, çok daha az masraf ile daha yüksek hızlı erişim hizmeti sunan, daha performanslı network yapılarının tesis edilmesi gerekliliğini oluşturmuştur. Sürekli talebi fazlalaşan internetin ücra yerlere hatasız ve hızlı olarak hizmet verilebilmesi, iyi tasarlanan fiber optik ağlar sayesinde olmaktadır. İlgili çalışmada, haneye kadar fiber (FTTH) mimarisinden bahsedilmiş, örnek bir fiber internet abonesi incelenmiş ve santralden eve kadar fiber kablonun, OFSD (Optik Fiber Saha Dolabı) ve optik bölücülerin en uygun nasıl konumlandırılacağı açıklanmış, Niğde ilinde yapılan uygulaması ile desteklenmiştir.
{"title":"Bir FTTH yapısını, OFSD kurgusu ile tasarlama","authors":"Turgay Karacan, Bekir Sami Tezekiçi","doi":"10.28948/ngumuh.1444202","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1444202","url":null,"abstract":"Medeniyetimizin teknolojideki ve bilhassa bilgi teknolojilerindeki ilerlemesi yakın zamanda ciddi bir seviyeye ulaşmıştır. Bilgi teknolojilerinin en mühim evresini telekomünikasyon alanında atılan adımlar oluşturmaktadır. Telekomünikasyon alt yapısının hayatımıza girişi önceleri telefon şebekeleri amaçlı tasarlanmış olsa da internetin keşfi ve bilim alanında sağlanan gelişmeler ile telekomünikasyon altyapıları çeşitlenmiş ve gelişmiştir. [1] Her araştırma gibi bilimsel olarak başlamış ve şu an tüm dünyada haberleşmeyi sağlayan internet birçok sektörün oluşmasına zemin hazırlamış ve karşı konulmaz bir kudreti olmuştur. Bu vaziyet, çok daha az masraf ile daha yüksek hızlı erişim hizmeti sunan, daha performanslı network yapılarının tesis edilmesi gerekliliğini oluşturmuştur. Sürekli talebi fazlalaşan internetin ücra yerlere hatasız ve hızlı olarak hizmet verilebilmesi, iyi tasarlanan fiber optik ağlar sayesinde olmaktadır. İlgili çalışmada, haneye kadar fiber (FTTH) mimarisinden bahsedilmiş, örnek bir fiber internet abonesi incelenmiş ve santralden eve kadar fiber kablonun, OFSD (Optik Fiber Saha Dolabı) ve optik bölücülerin en uygun nasıl konumlandırılacağı açıklanmış, Niğde ilinde yapılan uygulaması ile desteklenmiştir.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":" 13","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141824759","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Görme yetersizliğine sahip bireylerin hayatını kolaylaştırmak ve diğer bireylere bağımlılıklarını en aza indirmek amacıyla market raflarının ve ürünlerin sınıflandırılması önem arz etmektedir. Ürünlerin sınıflandırılması ve ürün raflarının tanıtılması için çeşitli görüntü işleme yöntemleri halihazırda kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda market raflarının ve ürünlerin sınıflandırılması için çoğunlukla geleneksel yöntemlerin kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada market raflarındaki ürünler geleneksel görüntü işleme yöntemlerinden farklı olarak yüksek doğruluk ve hızda sonuç verebilen derin yapay sinir ağları kullanılarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca bu çalışmada, görme bozukluğuna sahip bireylere kolaylık sağlaması açısından gündelik hayatta kullanılan akıllı cihazlara yüklenebilen ve tüm mobil işletim sistemlerini destekleyen flutter altyapısı kullanılmıştır. Bu sayede tüm mobil platformlarda ürün detaylarını sesli ve görsel olarak kullanıcılara aktarmak hedeflenmektedir. Uygulama Türkiye'nin Erzurum ilinde bulunan bir markette yapılmıştır. Veri kümesi söz konusu marketten alınan 14 farklı kategoriye ait toplam 2222 adet görüntüden oluşmaktadır. Bu görüntüler kullanılarak veri artırma işlemi yapılmış ve sonuç olarak toplam 4585 adet görüntü YOLOv8, EfficientDet D7TF2 ve YOLOv5 modellerinin eğitilmesi ile sınıflandırılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda en yüksek performansı YOLOv8 modelinin gösterdiği saptanmıştır. YOLOv8 modeline ait doğruluk, hassasiyet, duyarlılık ve F1 skor oranları sırasıyla %92,8, %98,6, %95 ve %96,8 olarak bulunmuştur.
{"title":"Görme yetersizliği olan bireyler için derin öğrenme tabanlı ürün sınıflandırma sistemi","authors":"Fatma Betül Keskin, Nursena Bayğın, Işıl Karabey Aksakallı, Özlem Çomaklı Sökmen","doi":"10.28948/ngumuh.1375785","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1375785","url":null,"abstract":"Görme yetersizliğine sahip bireylerin hayatını kolaylaştırmak ve diğer bireylere bağımlılıklarını en aza indirmek amacıyla market raflarının ve ürünlerin sınıflandırılması önem arz etmektedir. Ürünlerin sınıflandırılması ve ürün raflarının tanıtılması için çeşitli görüntü işleme yöntemleri halihazırda kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda market raflarının ve ürünlerin sınıflandırılması için çoğunlukla geleneksel yöntemlerin kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada market raflarındaki ürünler geleneksel görüntü işleme yöntemlerinden farklı olarak yüksek doğruluk ve hızda sonuç verebilen derin yapay sinir ağları kullanılarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca bu çalışmada, görme bozukluğuna sahip bireylere kolaylık sağlaması açısından gündelik hayatta kullanılan akıllı cihazlara yüklenebilen ve tüm mobil işletim sistemlerini destekleyen flutter altyapısı kullanılmıştır. Bu sayede tüm mobil platformlarda ürün detaylarını sesli ve görsel olarak kullanıcılara aktarmak hedeflenmektedir. Uygulama Türkiye'nin Erzurum ilinde bulunan bir markette yapılmıştır. Veri kümesi söz konusu marketten alınan 14 farklı kategoriye ait toplam 2222 adet görüntüden oluşmaktadır. Bu görüntüler kullanılarak veri artırma işlemi yapılmış ve sonuç olarak toplam 4585 adet görüntü YOLOv8, EfficientDet D7TF2 ve YOLOv5 modellerinin eğitilmesi ile sınıflandırılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda en yüksek performansı YOLOv8 modelinin gösterdiği saptanmıştır. YOLOv8 modeline ait doğruluk, hassasiyet, duyarlılık ve F1 skor oranları sırasıyla %92,8, %98,6, %95 ve %96,8 olarak bulunmuştur.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":" 37","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141829980","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This research examined the impact of biochar and bio-oil, derived from the pyrolysis process of pine cones, on a bituminous binder. The bituminous binder underwent modification by including biochar at concentrations of 5%, 10%, and 15%, as well as bio-oil at concentrations of 2%, 4%, and 6%. The penetration, softening point, rotational viscometer (RV), and dynamic shear rheometer (DSR) tests were conducted to examine the physical and rheological characteristics of both natural and modified bituminous binders. The binders' temperature sensitivity and rutting resistance were assessed based on the data acquired from the testing. The study concluded that including pyrolytic materials, namely biochar and bio-oil derived from pine cones, as additives in bituminous binders may effectively reduce the temperature sensitivity of the binder and enhance its resistance to rutting.
{"title":"Evaluation of pyrolytic products obtained from pine cone as bituminous binder additives","authors":"İbrahim Aslan, Yüksel Tasdemir","doi":"10.28948/ngumuh.1440722","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1440722","url":null,"abstract":"This research examined the impact of biochar and bio-oil, derived from the pyrolysis process of pine cones, on a bituminous binder. The bituminous binder underwent modification by including biochar at concentrations of 5%, 10%, and 15%, as well as bio-oil at concentrations of 2%, 4%, and 6%. The penetration, softening point, rotational viscometer (RV), and dynamic shear rheometer (DSR) tests were conducted to examine the physical and rheological characteristics of both natural and modified bituminous binders. The binders' temperature sensitivity and rutting resistance were assessed based on the data acquired from the testing. The study concluded that including pyrolytic materials, namely biochar and bio-oil derived from pine cones, as additives in bituminous binders may effectively reduce the temperature sensitivity of the binder and enhance its resistance to rutting.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"142 33","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141350754","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı evrim, iletişim altyapılarının sürekli olarak güncellenmesini ve optimize edilmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda, geniş bant erişimini sağlayan ağ altyapıları, artan taleplere ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek için sürekli olarak revize edilmelidir. Bu tez çalışması, geleneksel Hybrid Fiber-Coaxial (HFC) ve Radio Frequency Over Glass (RFOG) şebekelerinden Gigabit Passive Optical Network (GPON) şebekelerine geçişin incelenmesini amaçlamaktadır. HFC, kablo televizyon ağlarında geniş bant erişimini sağlamak için geliştirilen bir teknolojidir. Ancak, HFC şebekelerinin kapasite sınırlamaları ve mevcut taleplerin ötesindeki ihtiyaçlar, daha gelişmiş ve yüksek kapasiteli ağ altyapılarına geçişi zorunlu kılmıştır. Bu noktada, GPON teknolojisi, optik fiber altyapısını kullanarak yüksek hızlı internet erişimi sağlayan ve geleceğin geniş bant taleplerini karşılamaya yönelik çözümler sunan bir potansiyele sahiptir.
{"title":"İnternet Erişiminde Yüksek Hızlı Veri Transferi için GPON Fiber Dönüşüm Teknolojileri ve Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma","authors":"Harun Ünüvar, Asuman Savaşcıhabeş","doi":"10.28948/ngumuh.1397325","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1397325","url":null,"abstract":"Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı evrim, iletişim altyapılarının sürekli olarak güncellenmesini ve optimize edilmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda, geniş bant erişimini sağlayan ağ altyapıları, artan taleplere ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek için sürekli olarak revize edilmelidir. Bu tez çalışması, geleneksel Hybrid Fiber-Coaxial (HFC) ve Radio Frequency Over Glass (RFOG) şebekelerinden Gigabit Passive Optical Network (GPON) şebekelerine geçişin incelenmesini amaçlamaktadır. HFC, kablo televizyon ağlarında geniş bant erişimini sağlamak için geliştirilen bir teknolojidir. Ancak, HFC şebekelerinin kapasite sınırlamaları ve mevcut taleplerin ötesindeki ihtiyaçlar, daha gelişmiş ve yüksek kapasiteli ağ altyapılarına geçişi zorunlu kılmıştır. Bu noktada, GPON teknolojisi, optik fiber altyapısını kullanarak yüksek hızlı internet erişimi sağlayan ve geleceğin geniş bant taleplerini karşılamaya yönelik çözümler sunan bir potansiyele sahiptir.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"34 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141355372","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, ham perlit agregalı kompozitlerin alkali silika reaksiyonunun (ASR) neden olduğu dayanıklılık sorunlarına karşı davranışlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. %5, %10, %25, %50, %75 ve %100 ham perlit içeren harçlar ASR deneyine tabi tutulmuştur. Harçlar üzerinde mekanik deneyler de yapılmıştır. Ayrıca taramalı elektron mikroskobu (SEM) analizleri de uygulanmıştır. En yüksek ASR genleşmesine sahip %25 ham perlit katkılı harcın genleşme değeri kontrol harcına göre %145 oranında artış göstermiştir. Ham perlit oranı %25’ten %100’e yükseldiğinde genleşme değerleri ciddi oranda azalmıştır. %5 ham perlit katkılı harç, en yüksek basınç ve eğilme dayanımına sahip olmuştur. SEM analiz sonuçlarının ASR genleşme sonuçlarıyla tutarlı olduğu görülmüştür. Deneysel sonuçlar, %100 ham perlitten üretilen harçların, ASR’nin neden olduğu dayanıklılık sorunlarını azaltmak için etkin bir şekilde kullanılabileceğini kanıtlamıştır.
本研究旨在调查含有未加工珍珠岩骨料的复合材料在碱性硅反应(ASR)引起的耐久性问题方面的表现。 含有 5%、10%、25%、25%、50%、75% 和 100%未加工珍珠岩的砂浆均接受了 ASR 测试。此外,还对砂浆进行了机械测试。此外,还进行了扫描电子显微镜(SEM)分析。与对照砂浆相比,含 25% 生珍珠岩的砂浆的 ASR 膨胀值增加了 145%,膨胀率最高。生珍珠岩比例从 25% 增加到 100% 时,膨胀值显著下降。SEM 分析结果与 ASR 膨胀结果一致。实验结果证明,使用 100% 珍珠岩原料生产的砂浆可有效减少 ASR 引起的耐久性问题。
{"title":"Ham perlitin hafif agregalı kompozitlerin alkali-silika reaksiyonu ile mekanik özellikleri üzerine etkisi","authors":"H. Bulut","doi":"10.28948/ngumuh.1451305","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1451305","url":null,"abstract":"Bu çalışma, ham perlit agregalı kompozitlerin alkali silika reaksiyonunun (ASR) neden olduğu dayanıklılık sorunlarına karşı davranışlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. %5, %10, %25, %50, %75 ve %100 ham perlit içeren harçlar ASR deneyine tabi tutulmuştur. Harçlar üzerinde mekanik deneyler de yapılmıştır. Ayrıca taramalı elektron mikroskobu (SEM) analizleri de uygulanmıştır. En yüksek ASR genleşmesine sahip %25 ham perlit katkılı harcın genleşme değeri kontrol harcına göre %145 oranında artış göstermiştir. Ham perlit oranı %25’ten %100’e yükseldiğinde genleşme değerleri ciddi oranda azalmıştır. %5 ham perlit katkılı harç, en yüksek basınç ve eğilme dayanımına sahip olmuştur. SEM analiz sonuçlarının ASR genleşme sonuçlarıyla tutarlı olduğu görülmüştür. Deneysel sonuçlar, %100 ham perlitten üretilen harçların, ASR’nin neden olduğu dayanıklılık sorunlarını azaltmak için etkin bir şekilde kullanılabileceğini kanıtlamıştır.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"15 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141355899","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, MR GRL boyasının giderim verimleri Fenton, foto-Fenton prosesleri gibi farklı Fenton reaksiyonları ile incelenmiştir. Giderimin en uygun koşullarını belirlemek için H2O2 ve Fe+2 miktarı, reaksiyon süresi, pH ve boya konsantrasyonu gibi değişkenler incelendi. UV ışık olarak UV-A, UV-B ve UV-C olmak üzere üç farklı ışık kaynağı kullanıldı. Çalışma için en uygun şartlar, 50 mg/L Fe+2, 150 mg/L H2O2, t 30 dakika, pH 3 ve boya konsantrasyonu 100 mg/L olarak gerçekleşti. Çalışmada elde edilen giderim verimleri Fenton ve foto-Fenton (UV-A, UV-B ve UV-C) prosesleri için sırasıyla %94.2, %95.4, %96.2 ve %97.3 olarak gerçekleşti. Bu çalışma özellikle MR GRL boya gideriminde farklı UV lambaların etkisinin ortaya konulması açısından önemlidir. Çalışma, Fenton proseslerinin MR GRL'nin uzaklaştırılması için yüksek verimde ve güvenilir bir yöntem olarak kullanılabileceğini göstermiştir.
{"title":"MR GRL Boyasının İleri Oksidasyon Yöntemleri Kullanarak Giderimi","authors":"Sayiter Yıldız, Gamze Topal Canbaz","doi":"10.28948/ngumuh.1442065","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1442065","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, MR GRL boyasının giderim verimleri Fenton, foto-Fenton prosesleri gibi farklı Fenton reaksiyonları ile incelenmiştir. Giderimin en uygun koşullarını belirlemek için H2O2 ve Fe+2 miktarı, reaksiyon süresi, pH ve boya konsantrasyonu gibi değişkenler incelendi. UV ışık olarak UV-A, UV-B ve UV-C olmak üzere üç farklı ışık kaynağı kullanıldı. Çalışma için en uygun şartlar, 50 mg/L Fe+2, 150 mg/L H2O2, t 30 dakika, pH 3 ve boya konsantrasyonu 100 mg/L olarak gerçekleşti. Çalışmada elde edilen giderim verimleri Fenton ve foto-Fenton (UV-A, UV-B ve UV-C) prosesleri için sırasıyla %94.2, %95.4, %96.2 ve %97.3 olarak gerçekleşti. Bu çalışma özellikle MR GRL boya gideriminde farklı UV lambaların etkisinin ortaya konulması açısından önemlidir. Çalışma, Fenton proseslerinin MR GRL'nin uzaklaştırılması için yüksek verimde ve güvenilir bir yöntem olarak kullanılabileceğini göstermiştir.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"24 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141356917","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hazırlanma sürelerinin uzun olması ve termofiziksel özelliklerinin belirlenmesinin zahmetli olması nanoakışkan çalışmalarını yapay zeka destekli modelleme çalışmalarına yönlendirmiştir. Bununla birlikte yapılan modelleme çalışmaları ağırlıklı olarak ısıl iletkenlik ve viskozite üzerine yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada, nanoakışkan çalışmalarında genellikle ihmal edilen stabilite ve elektriksel iletkenlik göz önüne alınarak, %0.1-%3 kütlesel oran ve 20°C-70°C sıcaklık aralığındaki MgO/EG nanoakışkanların pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyelini tahmin etmek için bir yapay sinir ağları modeli geliştirilmiştir. Geliştirilen modelin MSE ve R değeri sırasıyla 0.011118 ve 0.99987 iken, pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyeli için ortalama mutlak MoD değerleri ise sırasıyla %0.11, %0.78 ve %0.74 olarak belirlenmiştir. Ayrıca model verileri kullanılarak literatürde ilk defa bu üç özellik için de geçerli, katsayıları birbirinden farklı ortak bir korelasyon ortaya koyulmuştur. Yeni korelasyonun pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyeli için ortalama mutlak MoD değerleri sırasıyla %0.35, %2.08 ve %1.54’tür.
{"title":"Nanoakışkanların elektriksel iletkenlik ve stabilitelerinin YSA ile modellenmesi: kütlesel oran ve sıcaklığa bağlı korelasyon türetilmesi","authors":"Ömer Genç","doi":"10.28948/ngumuh.1483840","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1483840","url":null,"abstract":"Hazırlanma sürelerinin uzun olması ve termofiziksel özelliklerinin belirlenmesinin zahmetli olması nanoakışkan çalışmalarını yapay zeka destekli modelleme çalışmalarına yönlendirmiştir. Bununla birlikte yapılan modelleme çalışmaları ağırlıklı olarak ısıl iletkenlik ve viskozite üzerine yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada, nanoakışkan çalışmalarında genellikle ihmal edilen stabilite ve elektriksel iletkenlik göz önüne alınarak, %0.1-%3 kütlesel oran ve 20°C-70°C sıcaklık aralığındaki MgO/EG nanoakışkanların pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyelini tahmin etmek için bir yapay sinir ağları modeli geliştirilmiştir. Geliştirilen modelin MSE ve R değeri sırasıyla 0.011118 ve 0.99987 iken, pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyeli için ortalama mutlak MoD değerleri ise sırasıyla %0.11, %0.78 ve %0.74 olarak belirlenmiştir. Ayrıca model verileri kullanılarak literatürde ilk defa bu üç özellik için de geçerli, katsayıları birbirinden farklı ortak bir korelasyon ortaya koyulmuştur. Yeni korelasyonun pH, elektriksel iletkenlik ve zeta potansiyeli için ortalama mutlak MoD değerleri sırasıyla %0.35, %2.08 ve %1.54’tür.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":" 30","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141365950","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Gilaburu, Adoxaceae ailesine ait bir çalı bitkisi olan Viburnum opulus L.'nin meyvelerine verilen isimdir. Bu meyveler parlak kırmızı renkte olup buruk bir tada sahiptir. Viburnum opulus L., Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Rusya ve Türkiye gibi bölgelerde yetişir. Gilaburu meyveleri, yaprakları ve kabuğu çeşitli tıbbi amaçlarla kullanılmaktadır. Gilaburu zengin fenolik, organik asit, mineral bileşimi sayesinde, üst solonum yolu hastalıkları, sindirim sorunları, diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve cilt hastalıkları gibi sorunların tedavisinde kullanılabilmektedir. Gilaburu meyvesi doğrudan tüketildiğinde hoş olmayan bir acı tada sahiptir. Bunun nedeni, saponin, glikozitler ve vinburnin adı verilen hafif toksik bileşikler içermesidir. Bu nedenle, genellikle reçel, marmelat veya fermente içecek olarak tüketilmektedir. Sonuç olarak gilaburu yapısında barındırdığı çeşitli antimikrobiyal özellikteki biyoaktif bileşenler ve mikroorganizmaların sentetik antimikrobiyallere karşı dirençli olması sebebi ile patojenler karşı sentetik antimikrobiyallere alternatif olabilecek kıymetli bir meyvedir.
Gilaburu 是属于 Adoxaceae 科的灌木植物 Viburnum opulus L. 的果实名称。这些果实呈鲜红色,味道涩。Viburnum opulus L. 生长在亚洲、欧洲、北非、俄罗斯西部和土耳其等地区。Gilaburu 的果实、叶子和树皮可用于各种药用目的。吉拉布鲁含有丰富的酚类、有机酸和矿物质成分,可用于治疗上呼吸道疾病、消化系统疾病、糖尿病、心脏病、高血压、癌症、心血管疾病和皮肤病。直接食用吉拉布鲁果会有一种令人不快的苦味。这是因为它含有皂苷、甙类和称为 vinburnin 的微毒化合物。因此,人们通常将其作为果酱、橘子酱或发酵饮料食用。因此,吉拉布鲁是一种宝贵的水果,由于其生物活性成分具有各种抗菌特性,微生物对合成抗菌剂具有抗药性,因此可以替代合成抗菌剂来对抗病原体。
{"title":"Gilaburu (Viburnum opulus L.) meyvesi: bileşimi, önemi ve kullanım alanları","authors":"Şeyda Yanardağ Karabulut, Gülce Bedis Kaynarca","doi":"10.28948/ngumuh.1315024","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1315024","url":null,"abstract":"Gilaburu, Adoxaceae ailesine ait bir çalı bitkisi olan Viburnum opulus L.'nin meyvelerine verilen isimdir. Bu meyveler parlak kırmızı renkte olup buruk bir tada sahiptir. Viburnum opulus L., Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Rusya ve Türkiye gibi bölgelerde yetişir. Gilaburu meyveleri, yaprakları ve kabuğu çeşitli tıbbi amaçlarla kullanılmaktadır. Gilaburu zengin fenolik, organik asit, mineral bileşimi sayesinde, üst solonum yolu hastalıkları, sindirim sorunları, diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve cilt hastalıkları gibi sorunların tedavisinde kullanılabilmektedir. Gilaburu meyvesi doğrudan tüketildiğinde hoş olmayan bir acı tada sahiptir. Bunun nedeni, saponin, glikozitler ve vinburnin adı verilen hafif toksik bileşikler içermesidir. Bu nedenle, genellikle reçel, marmelat veya fermente içecek olarak tüketilmektedir. Sonuç olarak gilaburu yapısında barındırdığı çeşitli antimikrobiyal özellikteki biyoaktif bileşenler ve mikroorganizmaların sentetik antimikrobiyallere karşı dirençli olması sebebi ile patojenler karşı sentetik antimikrobiyallere alternatif olabilecek kıymetli bir meyvedir.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":" 17","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141375368","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Önceki çalışmada karışım tozuna farklı miktarlarda nano ölçekli kalay katkılaması yaparak, Ba2Ca3Cu6-xSnxOy (x = 0.0, 0.5, 1.0, 1.5, 2.0) nominal kompozisyona sahip bir seri külçe yüksek sıcaklık süperiletken (HTS) seramiği katı hal reaksiyon yöntemiyle üretildi. Bu çalışmada ise süperiletken numunelerin manyetik akı kapasitesi üzerinde kalay katkısının etkileri araştırıldı. Süperiletken örneklere ait manyetik kaldırma kuvvetini (MLF) ölçmek için 300 mT değerinde sabit mıknatıs (PM) kullanıldı. MLF ölçümleri sıfır alan soğutma (ZFC), alan altında soğutma (FC) koşullarında, tek boyutta, düşey uzaklığa bağlı statik ölçüm şeklinde alındı. ZFC koşulunda MLF ölçümlerinden manyetik sertlik (stiffness) hesaplanarak kalay katkısının etkisi ortaya çıkarıldı. Ayrıca FC koşulunda 3 döngü üzerinden MLF ölçümleri alındı. MLF eğrilerinin belirtilen koşullarda önemli histeretik davranış sergilediği görüldü. HTS’lerin duyarlık gösterdiği bölgenin 0-30 mm aralığı olduğu belirlendi. ZFC’ de tüm örneklerde kalay katkısının akı yakalama kapasitesini zayıflattığı sonucuna ulaşıldı. Döngüsel MLF ölçümlerindeki aşağı yönlü kaymalar Bean'in Kritik Durum Modeline atfedildi.
{"title":"Kalay katkısının Ba2Ca3Cu6-xSnxOy süperiletken seramiğin manyetik kaldırma ve manyetik sertlik performansına etkisi","authors":"Şahin Ünlüer","doi":"10.28948/ngumuh.1488012","DOIUrl":"https://doi.org/10.28948/ngumuh.1488012","url":null,"abstract":"Önceki çalışmada karışım tozuna farklı miktarlarda nano ölçekli kalay katkılaması yaparak, Ba2Ca3Cu6-xSnxOy (x = 0.0, 0.5, 1.0, 1.5, 2.0) nominal kompozisyona sahip bir seri külçe yüksek sıcaklık süperiletken (HTS) seramiği katı hal reaksiyon yöntemiyle üretildi. Bu çalışmada ise süperiletken numunelerin manyetik akı kapasitesi üzerinde kalay katkısının etkileri araştırıldı. Süperiletken örneklere ait manyetik kaldırma kuvvetini (MLF) ölçmek için 300 mT değerinde sabit mıknatıs (PM) kullanıldı. MLF ölçümleri sıfır alan soğutma (ZFC), alan altında soğutma (FC) koşullarında, tek boyutta, düşey uzaklığa bağlı statik ölçüm şeklinde alındı. ZFC koşulunda MLF ölçümlerinden manyetik sertlik (stiffness) hesaplanarak kalay katkısının etkisi ortaya çıkarıldı. Ayrıca FC koşulunda 3 döngü üzerinden MLF ölçümleri alındı. MLF eğrilerinin belirtilen koşullarda önemli histeretik davranış sergilediği görüldü. HTS’lerin duyarlık gösterdiği bölgenin 0-30 mm aralığı olduğu belirlendi. ZFC’ de tüm örneklerde kalay katkısının akı yakalama kapasitesini zayıflattığı sonucuna ulaşıldı. Döngüsel MLF ölçümlerindeki aşağı yönlü kaymalar Bean'in Kritik Durum Modeline atfedildi.","PeriodicalId":508079,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"48 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141384672","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}