In this study, it was aimed to provide biocontrol of Salmonella spp. and Listeria spp. contamination in tahini. For this purpose, 10 different tahini samples were obtained from Kahramanmaraş market and enumeration of Salmonella spp., Listeria spp., total mesophilic aerobic bacteria (TMAB), yeast-mold, Staphylococcus spp. and coliform bacteria were made. Antagonistic effects of Lactiplantibacillus plantarum and CompaniLactobacillus alimentarius strains against Salmonella typhimurium and Listeria monocytogenes strains were determined. The numbers of all microorganisms inoculated on the 7th, 14th, 21st and 28th days, including the first day, were determined from the stored samples. Salmonella enterica serovar typhimurium was found in one sample. The mean TMAB and yeast-mold counts of the samples were determined as 3.50 and 3.39 log cfu/g, respectively. L. plantarum strains showed stronger antagonistic effects than C. alimentarius strains against pathogens in the medium.
{"title":"Prevention of the Growth of Salmonella spp. and Listeria spp. in Tahini by Using Antagonistic Microorganisms","authors":"Elif Esen","doi":"10.36846/cjafs.2023.96","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.96","url":null,"abstract":"In this study, it was aimed to provide biocontrol of Salmonella spp. and Listeria spp. contamination in tahini. For this purpose, 10 different tahini samples were obtained from Kahramanmaraş market and enumeration of Salmonella spp., Listeria spp., total mesophilic aerobic bacteria (TMAB), yeast-mold, Staphylococcus spp. and coliform bacteria were made. Antagonistic effects of Lactiplantibacillus plantarum and CompaniLactobacillus alimentarius strains against Salmonella typhimurium and Listeria monocytogenes strains were determined. The numbers of all microorganisms inoculated on the 7th, 14th, 21st and 28th days, including the first day, were determined from the stored samples. Salmonella enterica serovar typhimurium was found in one sample. The mean TMAB and yeast-mold counts of the samples were determined as 3.50 and 3.39 log cfu/g, respectively. L. plantarum strains showed stronger antagonistic effects than C. alimentarius strains against pathogens in the medium.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79773023","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bal arıları günlük yaşamlarında; protein, karbonhidrat, lipit, vitamin, mineral ve suya gereksinim duymaktadır. Bal arıları polen ve nektarı ile beslenmektedir. Polen önemli bir protein, vitamin ve mineral kaynağı olup, nektar ise arıların karbonhidrat ihtiyacını karşılamaktadır. Ancak yılın bazı dönemlerinde kötü hava koşulları arı beslenmesini olumsuz yönde etkilemekte ve arılar için besin kaynakları (nektar ve polen gibi) yetersiz kalmaktadır. Bu dönemlerde arıların hayatta kalması ve popülasyonlarının artması için polen takviyesi veya farklı yem formülasyonları kullanılmalıdır. Son yıllarda araştırmacılar, biyolojik olarak aktif maddelerin önemli kaynakları olarak mikroalgleri önermektedir. Bu algler arasında Spirulina yüksek protein ve vitamin içeriğine sahip olmasının yanında, esansiyel amino asit, yağ asitleri, mineral ve antioksidanlarca oldukça zengindir. Bu projede, arı kekine %5, %10 ve %20 oranında kullanılan Spirulina platensis’in, bal arısı (Apis mellifera) gelişimi, bal üretimi ve varroa üzerine etkisi incelenmiştir.
{"title":"Bal Arılarında (Apis mellifera L) Spirulina platensis Alginin, Varroa destructor Parazitine Karşı Kullanımı ve Bal Arısı Kolonilerinin Performansı Üzerine Etkilerinin Araştırılması","authors":"Aykut Burğut","doi":"10.36846/cjafs.2023.95","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.95","url":null,"abstract":"Bal arıları günlük yaşamlarında; protein, karbonhidrat, lipit, vitamin, mineral ve suya gereksinim duymaktadır. Bal arıları polen ve nektarı ile beslenmektedir. Polen önemli bir protein, vitamin ve mineral kaynağı olup, nektar ise arıların karbonhidrat ihtiyacını karşılamaktadır. Ancak yılın bazı dönemlerinde kötü hava koşulları arı beslenmesini olumsuz yönde etkilemekte ve arılar için besin kaynakları (nektar ve polen gibi) yetersiz kalmaktadır. Bu dönemlerde arıların hayatta kalması ve popülasyonlarının artması için polen takviyesi veya farklı yem formülasyonları kullanılmalıdır. Son yıllarda araştırmacılar, biyolojik olarak aktif maddelerin önemli kaynakları olarak mikroalgleri önermektedir. Bu algler arasında Spirulina yüksek protein ve vitamin içeriğine sahip olmasının yanında, esansiyel amino asit, yağ asitleri, mineral ve antioksidanlarca oldukça zengindir. Bu projede, arı kekine %5, %10 ve %20 oranında kullanılan Spirulina platensis’in, bal arısı (Apis mellifera) gelişimi, bal üretimi ve varroa üzerine etkisi incelenmiştir.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"26 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79243858","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fenolik bileşikler gibi bazı fitokimyasallar, antioksidan özellikleri nedeni ile iltihaplanma, kalp damar hastalıkları ve belirli kanser türlerine karşı olası koruma sağladıklarından büyük ilgi görmektedir. Murt meyvesi (Myrtus communis L.) içerdiği biyoaktif bileşiklerden dolayı insan sağlığı üzerinde potansiyel pozitif etki göstermektedir. Bu çalışmada, murt meyvesinin biyoaktif bileşikleri ultrasonik-destekli ekstraksiyon (USE) yöntemi ile optimize edilmiştir. Murt meyvesi ekstraktlarının toplam fenolik madde içeriği (TFM) ve antioksidan aktivite (AA) açısından optimal ekstraksiyon koşulları, Yanıt Yüzey Yöntemi (RSM) Box-Behnken deney tasarımı kullanılarak belirlenmiştir. Ultrasonikasyon gücü, ultrasonikasyon süresi ve katı-sıvı oranı gibi ekstraksiyon parametrelerinin TFM ve AA üzerindeki etkisi, ikinci dereceden bir regresyon denklemi kullanılarak modellenmiştir. Optimum USE koşulları 70 W sonikasyon gücü, 15 dakika sonikasyon süresi ve % 7 katı-sıvı oranında elde edilmiştir. Sonikasyon gücü ve katı-sıvı oranı TFM ve AA ekstraksiyon işleminde istatistiksel olarak önemli (p<0.05) bulunmuştur. Optimum koşullar altında TFM ve AA sırası ile 1.164 g GAE/L ve % 100.34 olarak tahminlenirken, bu değerler deneysel olarak 1.07 g GAE/L ve % 96.41 olarak bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar, deneysel tasarım ile murt meyvesinden biyoaktif bileşiklerin USE yöntemi ile ekstraksiyonunun zaman ve çözgen açısından fayda sağladığını ortaya koymaktadır.
{"title":"Murt Meyvesinin Biyoaktif Özelliklerinin Ultrases Destekli Ekstraksiyon Yöntemi ile Optimizasyonu","authors":"Tugba DURSUN CAPAR","doi":"10.36846/cjafs.2023.94","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.94","url":null,"abstract":"Fenolik bileşikler gibi bazı fitokimyasallar, antioksidan özellikleri nedeni ile iltihaplanma, kalp damar hastalıkları ve belirli kanser türlerine karşı olası koruma sağladıklarından büyük ilgi görmektedir. Murt meyvesi (Myrtus communis L.) içerdiği biyoaktif bileşiklerden dolayı insan sağlığı üzerinde potansiyel pozitif etki göstermektedir. Bu çalışmada, murt meyvesinin biyoaktif bileşikleri ultrasonik-destekli ekstraksiyon (USE) yöntemi ile optimize edilmiştir. Murt meyvesi ekstraktlarının toplam fenolik madde içeriği (TFM) ve antioksidan aktivite (AA) açısından optimal ekstraksiyon koşulları, Yanıt Yüzey Yöntemi (RSM) Box-Behnken deney tasarımı kullanılarak belirlenmiştir. Ultrasonikasyon gücü, ultrasonikasyon süresi ve katı-sıvı oranı gibi ekstraksiyon parametrelerinin TFM ve AA üzerindeki etkisi, ikinci dereceden bir regresyon denklemi kullanılarak modellenmiştir. Optimum USE koşulları 70 W sonikasyon gücü, 15 dakika sonikasyon süresi ve % 7 katı-sıvı oranında elde edilmiştir. Sonikasyon gücü ve katı-sıvı oranı TFM ve AA ekstraksiyon işleminde istatistiksel olarak önemli (p<0.05) bulunmuştur. Optimum koşullar altında TFM ve AA sırası ile 1.164 g GAE/L ve % 100.34 olarak tahminlenirken, bu değerler deneysel olarak 1.07 g GAE/L ve % 96.41 olarak bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar, deneysel tasarım ile murt meyvesinden biyoaktif bileşiklerin USE yöntemi ile ekstraksiyonunun zaman ve çözgen açısından fayda sağladığını ortaya koymaktadır.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86850349","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
For profitable production, greenhouses must be heated, particularly during the winter in all the zones in Turkey, and the high load of heating was calculated in zone III. Throughout all Turkey zones, ventilation plays a role in regulating the greenhouse climate for a part of the year. The cooling load (in hours) was calculated to be high in zone II compared to other zones, and the Fan&Pad system is more effective in this zone, however, in Zone III it is possible to control the temperature to the comfort levels by using a short-term fog cooling system.
{"title":"Greenhouse Climatization in Different Climate Regions in Turkey","authors":"Mahamed Abdalla MAKAUY ABASS","doi":"10.36846/cjafs.2023.103","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.103","url":null,"abstract":"For profitable production, greenhouses must be heated, particularly during the winter in all the zones in Turkey, and the high load of heating was calculated in zone III. Throughout all Turkey zones, ventilation plays a role in regulating the greenhouse climate for a part of the year. The cooling load (in hours) was calculated to be high in zone II compared to other zones, and the Fan&Pad system is more effective in this zone, however, in Zone III it is possible to control the temperature to the comfort levels by using a short-term fog cooling system.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"31 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73074874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Class A evaporation pan is often used to estimate reference evapotranspiration (ETo), considered one of the essential variables in water resource planning and irrigation scheduling. This study for Adana region conditions where the Mediterranean climate prevails aimed to compare the performances of the Snyder ETo (1995) and Ghare ETo (1996) equations which are pan-based approaches that do not require wind speed (U) and relative humidity (RH) data to estimate ETo, with the performance of the FAO24 Pan ETo equation. The FAO56-Penman–Monteith (PM) equation was used as a reference method to compare the performances of the equations. According to the research results, the Snyder ETo equation using only pan evaporation (epan) to estimate ETo has been the best equation on monthly and seasonal scales. The results showed that converting epan to reference evapotranspiration with the Snyder ETo equation can be used successfully in Adana region conditions.
参考蒸散量(ETo)是水资源规划和灌溉调度的重要变量之一,常用于估算参考蒸散量。本研究针对阿达纳地区的地中海气候条件,旨在比较Snyder ETo(1995)和Ghare ETo(1996)方程的性能,这是基于Pan的方法,不需要风速(U)和相对湿度(RH)数据来估计ETo,与FAO24 Pan ETo方程的性能。采用FAO56-Penman-Monteith (PM)方程作为参考方法,比较各方程的性能。研究结果表明,仅使用蒸发皿蒸发量估算ETo的Snyder方程在月尺度和季节尺度上都是最佳方程。结果表明,在Adana地区条件下,利用Snyder ETo方程将蒸发量转化为参考蒸散量是可行的。
{"title":"Comparison of the Performances of Pan-Based Equations to Estimate Reference Evapotranspiration (ETo) in Mediterranean Climate Conditions","authors":"D. Koç","doi":"10.36846/cjafs.2023.98","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.98","url":null,"abstract":"Class A evaporation pan is often used to estimate reference evapotranspiration (ETo), considered one of the essential variables in water resource planning and irrigation scheduling. This study for Adana region conditions where the Mediterranean climate prevails aimed to compare the performances of the Snyder ETo (1995) and Ghare ETo (1996) equations which are pan-based approaches that do not require wind speed (U) and relative humidity (RH) data to estimate ETo, with the performance of the FAO24 Pan ETo equation. The FAO56-Penman–Monteith (PM) equation was used as a reference method to compare the performances of the equations. According to the research results, the Snyder ETo equation using only pan evaporation (epan) to estimate ETo has been the best equation on monthly and seasonal scales. The results showed that converting epan to reference evapotranspiration with the Snyder ETo equation can be used successfully in Adana region conditions.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78503178","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinin Nizip ve Birecik ilçelerinde 2018-2020 yılları arasında 10 farklı bahçede 10 yaş üzerindeki antep fıstığı ağaçlarında solma, dal kuruması ve geriye doğru ölüme neden olan patojenler araştırılmıştır. Fusarium oxysporum, Fusarium equiseti ve Fusarium solani fungus türleri, Gaziantep ili Nizip ilçesinde antep fıstığı ağaçlarında yapraklarda küçülme ve solmalara, taç ve dallarda kurumalara, köklerde ise çürüklüğe neden olmuştur. Fungus türleri, koloni rengi, konidilerin morfolojik karakterlerine göre ve ITS gen dizilerinin NCBI gen bankasındaki diğer genlerle eşleştirme analizleri ile tanımlanmıştır. Şanlıurfa ili Birecik ilçesinde antep fıstığının solgunluk ve dal kurumasına neden olan patojen, ITS dizisi analizi ve konidiyal morfoloji özellikleri ile Neoscytalidium dimidiatum fungus türü olarak tanımlanmıştır. Bu fungus türlerinin, Güneydoğu Anadolu Bölgesin’nde antepfıstığı ağaçlarında hastalık etmeni olduğu, dal ve fidan patojenisite testi ile kanıtlanmıştır.
{"title":"Antepfıstığı Ağaçlarında Kök Çürüklüğü ve Geriye Doğru Ölüme Neden Olan Fungal Hastalıkların Araştırılması","authors":"Mukaddes Kayim","doi":"10.36846/cjafs.2023.102","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.102","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinin Nizip ve Birecik ilçelerinde 2018-2020 yılları arasında 10 farklı bahçede 10 yaş üzerindeki antep fıstığı ağaçlarında solma, dal kuruması ve geriye doğru ölüme neden olan patojenler araştırılmıştır. Fusarium oxysporum, Fusarium equiseti ve Fusarium solani fungus türleri, Gaziantep ili Nizip ilçesinde antep fıstığı ağaçlarında yapraklarda küçülme ve solmalara, taç ve dallarda kurumalara, köklerde ise çürüklüğe neden olmuştur. Fungus türleri, koloni rengi, konidilerin morfolojik karakterlerine göre ve ITS gen dizilerinin NCBI gen bankasındaki diğer genlerle eşleştirme analizleri ile tanımlanmıştır. Şanlıurfa ili Birecik ilçesinde antep fıstığının solgunluk ve dal kurumasına neden olan patojen, ITS dizisi analizi ve konidiyal morfoloji özellikleri ile Neoscytalidium dimidiatum fungus türü olarak tanımlanmıştır. Bu fungus türlerinin, Güneydoğu Anadolu Bölgesin’nde antepfıstığı ağaçlarında hastalık etmeni olduğu, dal ve fidan patojenisite testi ile kanıtlanmıştır.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91079785","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, bazı nohut (Cicer arietinum L.) çeşitlerinin (Tunç, Aslanbey, Nihatbey, Atabay, Karlı, Aydoğan, Göktürk, Bahadır ve Çiftçi) teknolojik özelliklerinin ve aralarındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla Kayseri ekolojik koşullarında yürütülmüştür. Yapılan çalışmadan elde edilen sonuçlara göre kuru ağırlık 35.65-45.89 g, kuru hacim 31.33-42.00 ml, yaş ağırlık 77.36-101.89 g, ıslak hacim 78.67-99.33 ml, su alma kapasitesi 0.42-0.56 g/tane, su alma indeksi %1.05-1.35, hidrasyon katsayısı %104.67-135.40, şişme kapasitesi 0.45-0.57 ml/tane, şişme indeksi %2.22-2.55, birim hacim ağırlığı 1.09-1.16 g/ml, pişme süresi 37.67-45.43 dk ve pişme sonrasında dağılan tane sayısı 0.00-20.00 arasında değişim göstermiştir. Yapılan korelasyon analizi sonucunda özellikler arası önemli ilişkiler bulunmuştur.
{"title":"Kayseri Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Bazı Tescilli Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin Teknolojik Özelliklerinin Çok Değişkenli İstatistiksel Analizlerle Belirlenmesi","authors":"Oğuz Erol","doi":"10.36846/cjafs.2023.99","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.99","url":null,"abstract":"Bu çalışma, bazı nohut (Cicer arietinum L.) çeşitlerinin (Tunç, Aslanbey, Nihatbey, Atabay, Karlı, Aydoğan, Göktürk, Bahadır ve Çiftçi) teknolojik özelliklerinin ve aralarındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla Kayseri ekolojik koşullarında yürütülmüştür. Yapılan çalışmadan elde edilen sonuçlara göre kuru ağırlık 35.65-45.89 g, kuru hacim 31.33-42.00 ml, yaş ağırlık 77.36-101.89 g, ıslak hacim 78.67-99.33 ml, su alma kapasitesi 0.42-0.56 g/tane, su alma indeksi %1.05-1.35, hidrasyon katsayısı %104.67-135.40, şişme kapasitesi 0.45-0.57 ml/tane, şişme indeksi %2.22-2.55, birim hacim ağırlığı 1.09-1.16 g/ml, pişme süresi 37.67-45.43 dk ve pişme sonrasında dağılan tane sayısı 0.00-20.00 arasında değişim göstermiştir. Yapılan korelasyon analizi sonucunda özellikler arası önemli ilişkiler bulunmuştur.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90146004","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The objective of this study was to evaluate the effect of factors such as irrigation, variety and collection time on mineral contents of olive leaves. The highest Ca (31115.73 mg/kg), K (8398.34 mg/kg) and S (1679.05 mg/kg) contents were determined in leaves of Gemlik variety collected in irrigated orchard. Olive leaves of Ayvalık variety grown in irrigated orchard contained the maximum levels of Mg (3394.94 mg/kg) and P (949.13 mg/kg). The P, K and Mg amounts of olive leaves, in general, showed an increase with irrigation treatment. Generally, a regular increase or decrease did not observe in levels of macro elements of olive leaves based on collection time. Concerning the micro element contents of leaves, the highest Na contents were found in Ayvalık (241.11 mg/kg) and Yağlık (237.65 mg/kg) varieties. An increase was obtained in Fe contents of Yağlık olive leaves with irrigation during collection period. The concentrations of both macro and micro elements showed differences depending on the collection time, irrigation process and variety of olive leaves.
{"title":"Influence of Irrigation, Variety and Collection Time on Mineral Contents of Olive Leaves","authors":"N. Uslu","doi":"10.36846/cjafs.2023.104","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.104","url":null,"abstract":"The objective of this study was to evaluate the effect of factors such as irrigation, variety and collection time on mineral contents of olive leaves. The highest Ca (31115.73 mg/kg), K (8398.34 mg/kg) and S (1679.05 mg/kg) contents were determined in leaves of Gemlik variety collected in irrigated orchard. Olive leaves of Ayvalık variety grown in irrigated orchard contained the maximum levels of Mg (3394.94 mg/kg) and P (949.13 mg/kg). The P, K and Mg amounts of olive leaves, in general, showed an increase with irrigation treatment. Generally, a regular increase or decrease did not observe in levels of macro elements of olive leaves based on collection time. Concerning the micro element contents of leaves, the highest Na contents were found in Ayvalık (241.11 mg/kg) and Yağlık (237.65 mg/kg) varieties. An increase was obtained in Fe contents of Yağlık olive leaves with irrigation during collection period. The concentrations of both macro and micro elements showed differences depending on the collection time, irrigation process and variety of olive leaves.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"111 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80676893","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis’in neden olduğu Bakteriyel Solgunluk Hastalığı ekonomik anlamda domates bitkilerinde önemli ürün kayıplarına neden olmaktadır. Hastalıkla mücadelede mikrobiyal gübreler, iki dezenfektan ve domateste ruhsatlı bir bakırlı preparatın domates bitkilerinde baskılayıcı etkisi ve yeşil aksamdaki toplam bakteriyel floraya etkisi bu çalışmada araştırılmıştır. Uygulamalar arasında, 14 farklı antagonist bakteri türünü içeren bir biyolojik mücadele ürünü olan Bio-Ag, hastalığı %51.07 oranında baskılayarak en etkili uygulama olarak belirlenmiştir. SS-Süper Roots ve SS-Stomafix uygulamaları da etkili diğer uygulamalar olarak belirlenmiş ve hastalık sırasıyla %35.70 ve %35.17 oranında baskılanmıştır. Sonuç olarak mikrobiyal gübrelerin Bakteriyel Solgunluk Hastalığı’nın biyolojik mücadelesinde kullanılma potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Domates Bakteriyel Solgunluk Hastalığının Kimyasal ve Biyolojik Mücadele Olanaklarının Araştırılması","authors":"Y. Aysan","doi":"10.36846/cjafs.2023.105","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.105","url":null,"abstract":"Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis’in neden olduğu Bakteriyel Solgunluk Hastalığı ekonomik anlamda domates bitkilerinde önemli ürün kayıplarına neden olmaktadır. Hastalıkla mücadelede mikrobiyal gübreler, iki dezenfektan ve domateste ruhsatlı bir bakırlı preparatın domates bitkilerinde baskılayıcı etkisi ve yeşil aksamdaki toplam bakteriyel floraya etkisi bu çalışmada araştırılmıştır. Uygulamalar arasında, 14 farklı antagonist bakteri türünü içeren bir biyolojik mücadele ürünü olan Bio-Ag, hastalığı %51.07 oranında baskılayarak en etkili uygulama olarak belirlenmiştir. SS-Süper Roots ve SS-Stomafix uygulamaları da etkili diğer uygulamalar olarak belirlenmiş ve hastalık sırasıyla %35.70 ve %35.17 oranında baskılanmıştır. Sonuç olarak mikrobiyal gübrelerin Bakteriyel Solgunluk Hastalığı’nın biyolojik mücadelesinde kullanılma potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74918469","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Milas (Muğla)’da açık tarla domates yetiştiriciliğinde zarar oluşturan Hemiptera takımı Cicadellidae familyası türleri ile farklı renk yapışkan tuzaklara yönelimi ve popülasyon gelişmelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmalar 2014 ve 2015 yılları üretim sezonunda yazlık açık tarla domates üretimi yapılan bir alanda yürütülmüştür. Deneme alanında domatesten toplanan cicadellid türleri Empoasca decipiens Paoli, Zyginida sohrab Zachvatkin, Austragallia sinuta (Mulsant & Rey) ve Cicadulina bipunctella (Melichar) olarak tanılanmıştır. Toplanan türlerin yoğunlukları sırasıyla %83.22, 15.44, 0.67 ve 0.67 olarak belirlenmiştir. Cicadellid türlerin tuzak renk tercihini belirlemek amacıyla 2014 ve 2015 yıllarında yürütülen çalışmalarda her iki üretim sezonunda da en çok tercih edilen tuzak rengi sırasıyla %42.96 ve %57.98 ile sarı renk yapışkan tuzak olmuştur. Cicadellid türlerinin beyaz, siyah, kırmızı ve yeşil renkleri tercih etme oranları 2014 yılı için sırasıyla, %7.30, 12.35, 10.60, 10.77; 2015 yılı için ise %5.80, 9.57, 13.25 ve 13.40 olarak gerçekleşmiştir. Çalışmada her iki yılda da mayıs ayı sonundan itibaren cicadellid erginleri tuzaklarda yakalanmaya başlanmış ve haziran ayı ortasında popülasyon yoğunlukları tepe noktasına ulaşmıştır. Elde edilen sonuçlar yörede domateste verim kayıplarına zarar oluşumunda Cicadellidae familyası türlerinin rolü açısından tartışılmıştır.
{"title":"Milas (Muğla) da Tarla Domatesinde Zararlı Cicadellidae (Hemiptera) Türleri İle Farklı Tuzak Renklerine Bağlı Olarak Popülasyon Gelişmeleri","authors":"Yaşar Mutlu Türkmen","doi":"10.36846/cjafs.2023.101","DOIUrl":"https://doi.org/10.36846/cjafs.2023.101","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Milas (Muğla)’da açık tarla domates yetiştiriciliğinde zarar oluşturan Hemiptera takımı Cicadellidae familyası türleri ile farklı renk yapışkan tuzaklara yönelimi ve popülasyon gelişmelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmalar 2014 ve 2015 yılları üretim sezonunda yazlık açık tarla domates üretimi yapılan bir alanda yürütülmüştür. Deneme alanında domatesten toplanan cicadellid türleri Empoasca decipiens Paoli, Zyginida sohrab Zachvatkin, Austragallia sinuta (Mulsant & Rey) ve Cicadulina bipunctella (Melichar) olarak tanılanmıştır. Toplanan türlerin yoğunlukları sırasıyla %83.22, 15.44, 0.67 ve 0.67 olarak belirlenmiştir. Cicadellid türlerin tuzak renk tercihini belirlemek amacıyla 2014 ve 2015 yıllarında yürütülen çalışmalarda her iki üretim sezonunda da en çok tercih edilen tuzak rengi sırasıyla %42.96 ve %57.98 ile sarı renk yapışkan tuzak olmuştur. Cicadellid türlerinin beyaz, siyah, kırmızı ve yeşil renkleri tercih etme oranları 2014 yılı için sırasıyla, %7.30, 12.35, 10.60, 10.77; 2015 yılı için ise %5.80, 9.57, 13.25 ve 13.40 olarak gerçekleşmiştir. Çalışmada her iki yılda da mayıs ayı sonundan itibaren cicadellid erginleri tuzaklarda yakalanmaya başlanmış ve haziran ayı ortasında popülasyon yoğunlukları tepe noktasına ulaşmıştır. Elde edilen sonuçlar yörede domateste verim kayıplarına zarar oluşumunda Cicadellidae familyası türlerinin rolü açısından tartışılmıştır.","PeriodicalId":10840,"journal":{"name":"Cukurova University, Agriculture Faculty","volume":"72 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85843400","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}