Pub Date : 2022-12-27DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1208783
Erdal Kiliç, Burak Yaprak
Tüketicilerin sosyal ve çevresel bilinç düzeylerinin artması ve Paris İklim Anlaşması başta olmak üzere uluslar üstü düzenlemelerin yürürlüğe girmesi gibi zorlayıcı sebepler, işletmelerin yönetsel ve operasyonel süreçlerde sürdürülebilirlik ilkesini benimsemesini teşvik etmektedir. İşletmelerin sürdürülebilir lojistik operasyonları kapsamında benimsediği uygulamalar ise yeşil lojistik, yalın lojistik ve tersine lojistiktir. Bu çalışmada temel amaç, DergiPark veri tabanında taranan hakemli dergilerde yayımlanmış araştırma makalelerinin bibliyografik haritasını çıkarmaktır. Bu doğrultuda, 2016 Ocak ayından 2022 yılının Ekim ayına kadar DergiPark’ta yayımlanmış 41 araştırma makalesi derlenmiş ve yayın yılları, başlıkları, anahtar kelimeleri ve özetlerine göre kümelenmiştir. Analizler sonucunda, tersine lojistik konusunda en çok makalenin yayımlandığı derginin Alphanumeric Journal olduğu, tersine lojistik ile birlikte en sık yer verilen anahtar sözcüklerin ise “geri dönüşüm” ve “diğer yöntemler” olduğu ve 35 çalışmada nicel araştırma yöntemleri kullanıldığı bulunmuştur. Araştırma sonucunda ayrıca, üzerine en çok araştırma yapılan sektörün üç araştırma ile sağlık sektörü olduğu ve sağlık sektörünü ise ikişer araştırmayla kamusal alanlar, tekstil sektörü ve imalat sanayiinin takip ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"SÜRDÜRÜLEBİLİR LOJİSTİK UYGULAMASI OLARAK TERSİNE LOJİSTİK ÜZERİNE TÜRKİYE’DE YAPILAN ÇALIŞMALARIN BİBLİYOMETRİK ANALİZİ","authors":"Erdal Kiliç, Burak Yaprak","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1208783","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1208783","url":null,"abstract":"Tüketicilerin sosyal ve çevresel bilinç düzeylerinin artması ve Paris İklim Anlaşması başta olmak üzere uluslar üstü düzenlemelerin yürürlüğe girmesi gibi zorlayıcı sebepler, işletmelerin yönetsel ve operasyonel süreçlerde sürdürülebilirlik ilkesini benimsemesini teşvik etmektedir. İşletmelerin sürdürülebilir lojistik operasyonları kapsamında benimsediği uygulamalar ise yeşil lojistik, yalın lojistik ve tersine lojistiktir. Bu çalışmada temel amaç, DergiPark veri tabanında taranan hakemli dergilerde yayımlanmış araştırma makalelerinin bibliyografik haritasını çıkarmaktır. Bu doğrultuda, 2016 Ocak ayından 2022 yılının Ekim ayına kadar DergiPark’ta yayımlanmış 41 araştırma makalesi derlenmiş ve yayın yılları, başlıkları, anahtar kelimeleri ve özetlerine göre kümelenmiştir. Analizler sonucunda, tersine lojistik konusunda en çok makalenin yayımlandığı derginin Alphanumeric Journal olduğu, tersine lojistik ile birlikte en sık yer verilen anahtar sözcüklerin ise “geri dönüşüm” ve “diğer yöntemler” olduğu ve 35 çalışmada nicel araştırma yöntemleri kullanıldığı bulunmuştur. Araştırma sonucunda ayrıca, üzerine en çok araştırma yapılan sektörün üç araştırma ile sağlık sektörü olduğu ve sağlık sektörünü ise ikişer araştırmayla kamusal alanlar, tekstil sektörü ve imalat sanayiinin takip ettiği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"24 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120908223","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-23DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1211293
Şeyda Si̇vri̇oğlu
Bu makale, Macbeth tragedyasında zamanın nasıl ete bürünüp mekân ve tarih ilişkisi içinde görünür hale geldiğini incelemeyi amaçlamaktadır. Oyunda zamanın rolünü üstlenen Macbeth, oyunun hem tarihsel hem de iktidar politikasını belirleyen kader ile rekabet içince girer. Macbeth zamansal/mekânsal iktidar çatışmaları ve kültür/uygarlıktan kopukluğu ile bağlantılı olarak, metnin başında da referans verilmiş olan cesur kahramanlıklarına bağlı olan erkekliğini kaybetmeye başlar. Bu mertlik kaybı ve karakterindeki parçalanma, bize James VI/I’in İngiliz monarşisinde tahta çıkışının başlangıcını ve İskoçya ve İngiltere tahtlarını birleştiren yasayı ilan etmesini hatırlatır çünkü Macbeth İskoçya’yı, Malcolm ise İngiltere’yi temsile etmekte olup bu birleşmenin imkânsız olduğunu gerek Macbeth üzerinden gerekse tahta çıkan Malcolm’ın, Fleance’ın kaçması ile, belirsiz olan geleceği simgeler. Bu makalede, Bakhtin, Michel de Certeau, Lefebvre ve tarihsel kaynaklara dayanarak Macbeth’in zaman, mekân ve kader ile olan ilişkisi tartışılacaktır.
{"title":"Kader/Mekan/Zamanın Macbeth’in Politik Söylemindeki Fonksiyonu","authors":"Şeyda Si̇vri̇oğlu","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1211293","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1211293","url":null,"abstract":"Bu makale, Macbeth tragedyasında zamanın nasıl ete bürünüp mekân ve tarih ilişkisi içinde görünür hale geldiğini incelemeyi amaçlamaktadır. Oyunda zamanın rolünü üstlenen Macbeth, oyunun hem tarihsel hem de iktidar politikasını belirleyen kader ile rekabet içince girer. Macbeth zamansal/mekânsal iktidar çatışmaları ve kültür/uygarlıktan kopukluğu ile bağlantılı olarak, metnin başında da referans verilmiş olan cesur kahramanlıklarına bağlı olan erkekliğini kaybetmeye başlar. Bu mertlik kaybı ve karakterindeki parçalanma, bize James VI/I’in İngiliz monarşisinde tahta çıkışının başlangıcını ve İskoçya ve İngiltere tahtlarını birleştiren yasayı ilan etmesini hatırlatır çünkü Macbeth İskoçya’yı, Malcolm ise İngiltere’yi temsile etmekte olup bu birleşmenin imkânsız olduğunu gerek Macbeth üzerinden gerekse tahta çıkan Malcolm’ın, Fleance’ın kaçması ile, belirsiz olan geleceği simgeler. Bu makalede, Bakhtin, Michel de Certeau, Lefebvre ve tarihsel kaynaklara dayanarak Macbeth’in zaman, mekân ve kader ile olan ilişkisi tartışılacaktır.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128216324","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-13DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1212829
Zafer Yilmaz
Chris Hackley, PhD MSc BA BSc PGDip PGCE MBPsS is a Professor of Marketing, School of Business and Management at Royal Holloway University of London. Dr. Hackley’s research, teaching and supervisory interests include advertising and promotion, critical marketing and qualitative research methods. We reached out to Dr. Chris Hackley and conducted a comprehensive interview on Critical Theory, Social Constructionism and Marketing. At the end of the interview, you will find a bibliography of some of the sources that Hackley refers to and/or that will help to deepen the discussion.
Chris Hackley, PhD MSc BA BSc PGDip PGCE mbps，伦敦皇家霍洛威大学商业管理学院市场营销教授。他的研究、教学和监督兴趣包括广告和促销、关键营销和定性研究方法。我们联系到了Chris Hackley博士，并就批判理论、社会建构主义和市场营销进行了全面的采访。在访谈结束时，你会发现Hackley提到的一些资料的参考书目，这将有助于深化讨论。
{"title":"Interview with Dr. Chris Hackley on Critical Theory, Social Constructionism and Marketing","authors":"Zafer Yilmaz","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1212829","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1212829","url":null,"abstract":"Chris Hackley, PhD MSc BA BSc PGDip PGCE MBPsS is a Professor of Marketing, School of Business and Management at Royal Holloway University of London. Dr. Hackley’s research, teaching and supervisory interests include advertising and promotion, critical marketing and qualitative research methods. We reached out to Dr. Chris Hackley and conducted a comprehensive interview on Critical Theory, Social Constructionism and Marketing. At the end of the interview, you will find a bibliography of some of the sources that Hackley refers to and/or that will help to deepen the discussion.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129476082","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-06DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1159733
Yasin Avcı
Bu çalışmada toplumlar üzerine etki eden illüstrasyonlarda minimal yaklaşımlar araştırılmıştır. Sanat birçok alanda toplumları etkileyebilen ve üretildiği çağa etkisini yansıtabilen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. En az ile en iyiyi anlatan minimalizm, özellikleri itibariyle, tarihsel süreçlerde birçok mecrada (resim, heykel, mimari, grafik tasarım, video sanatı vs.) etkili olmuştur. Buradan hareketle toplum üzerinde iz bırakabilen yaklaşımlardan birinin de minimalizm olduğu görülmektedir. İllüstrasyon sanatının ise en etkili tasarım alanlarından biri olduğu geçmiş örneklerden bakılarak anlaşılmaktadır. Çalışma içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 1970’ten günümüze kadar çalışmalarını minimal yaklaşımlarla tasarlayan 5 farklı illüstratörün çalışmaları üzerinden oluşturulmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde minimalizm sanat akımı ile ilgi bilgiler verilirken ikinci bölümde sanat ve toplum konusundaki ilişki ifade edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise toplumlar üzerine etki etmeyi başarmış ve minimal yaklaşımlarla tasarlanmış illüstrasyonlar örneklerle analiz edilmiştir. Bulgulara göre, minimal formlarla şekillenen illüstrasyonların toplumsal olayların farkındalığı açısından etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Genellikle sade, yalın ve net bir biçimde tasarlanan illüstrasyonların daha idealist bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Tasarlanan illüstrasyonların yıllar geçmesine rağmen popülerliğini koruduğu hatta ikonlaştığı bile anlaşılmaktadır. Az malzeme ile tasarlanmış illüstrasyonların konu edindiği toplumsal olaylar hafızalarda daha uzun süre kalabilmekte ve konu ile illüstrasyonun ilişkilendirilmesi daha kolay yapılabilmektedir.
{"title":"Toplumlar Üzerine Etki Eden İllüstrasyonlarda Minimal Yaklaşımlar","authors":"Yasin Avcı","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1159733","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1159733","url":null,"abstract":"Bu çalışmada toplumlar üzerine etki eden illüstrasyonlarda minimal yaklaşımlar araştırılmıştır. Sanat birçok alanda toplumları etkileyebilen ve üretildiği çağa etkisini yansıtabilen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. En az ile en iyiyi anlatan minimalizm, özellikleri itibariyle, tarihsel süreçlerde birçok mecrada (resim, heykel, mimari, grafik tasarım, video sanatı vs.) etkili olmuştur. Buradan hareketle toplum üzerinde iz bırakabilen yaklaşımlardan birinin de minimalizm olduğu görülmektedir. İllüstrasyon sanatının ise en etkili tasarım alanlarından biri olduğu geçmiş örneklerden bakılarak anlaşılmaktadır. Çalışma içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 1970’ten günümüze kadar çalışmalarını minimal yaklaşımlarla tasarlayan 5 farklı illüstratörün çalışmaları üzerinden oluşturulmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde minimalizm sanat akımı ile ilgi bilgiler verilirken ikinci bölümde sanat ve toplum konusundaki ilişki ifade edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise toplumlar üzerine etki etmeyi başarmış ve minimal yaklaşımlarla tasarlanmış illüstrasyonlar örneklerle analiz edilmiştir. Bulgulara göre, minimal formlarla şekillenen illüstrasyonların toplumsal olayların farkındalığı açısından etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Genellikle sade, yalın ve net bir biçimde tasarlanan illüstrasyonların daha idealist bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Tasarlanan illüstrasyonların yıllar geçmesine rağmen popülerliğini koruduğu hatta ikonlaştığı bile anlaşılmaktadır. Az malzeme ile tasarlanmış illüstrasyonların konu edindiği toplumsal olaylar hafızalarda daha uzun süre kalabilmekte ve konu ile illüstrasyonun ilişkilendirilmesi daha kolay yapılabilmektedir.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120906915","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-11-25DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1187044
İsmail Doru, Seçkin Özmen
Tarihte toplumsalın ve sosyo-politiğin bir gerekliliği olarak ortaya çıkan retorik, günümüzde iletişim pratiğinin tüm alanlarını kapsayan bir yapı sunmaktadır. İletişim araçlarının, süreçlerinin, aktörlerinin, biçimlerinin ve söylemlerinin olabildiğince karmaşıklaştığı ve çeşitlendiği iletişim ortamında ise retorik; önemli bir pratik ve analiz biçimidir. Buradan hareketle bu araştırma gündelik bir fenomen haline gelen YouTuberlar, video anlatıları ve takipçilerini retorik merkezli konu ve problem edinmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın temel sorusu “YouTuber hedef kitleleri izledikleri içeriklerde geçen retorik bileşenleri nasıl alımlamaktadır?” şeklindedir. Soruya cevap bulmak için nitel yöntemin benimsediği durum desenine sahip araştırma yürütülmüştür. Evren ve örneklem bölümünde ayrıntısına açıkladığı üzere araştırma Barış Özcan isimli Youtuberın video anlatılarına yapılan yorulardan hareketle yapılmıştır. Verileri elde etmek için doküman-belge inceleme tekniği kullanılmış, verilerin analizinde ise nitel içerik analizi uygulanmıştır. Nitel içerik analizi uygulamasında MAXQDA isimli program kullanılmış ve kodlamalarda elde edilen veriler görselleştirilip, yorumlanmıştır. Bu doğrultuda YouTuber hedef kitlesinin video anlatılarına yönelik olumlu yaklaşım sergilediği görülmüştür. Olumlu yaklaşımın oluşmasında ethos bileşeni ön plana çıkmıştır. Ayrıca retorik bileşenlerin içerikle uyumlu bir şekilde alımlandığı ve retorik birleşenlerin birlikte etkili kullanımının retorik sürece yönelik olumlu yaklaşımların oluşmasına katkı sağladığı tespit edilmiştir.
修辞学在历史上作为社会和社会政治的必需品而出现，今天则提供了一种涵盖传播实践所有领域的结构。在传播工具、过程、参与者、形式和话语都变得尽可能复杂和多样化的传播环境中，修辞是一种重要的实践和分析形式。从这个角度出发，本研究将已成为日常现象的优酷视频、视频叙事及其追随者作为以修辞为中心的研究对象和问题。为此，本研究的主要问题是 "YouTuber 的目标受众如何看待他们所观看内容中的修辞成分？为了找到问题的答案，研究采用了定性方法中的案例设计。正如人口和抽样部分所详细解释的那样，研究是基于对名为 Barış Özcan 的 Youtuber 视频叙述的评论进行的。研究采用了文档审查技术来获取数据，并应用定性内容分析法对数据进行分析。在定性内容分析应用中，使用了名为 MAXQDA 的程序，并对编码获得的数据进行了可视化和解释。在这一方向上，我们观察到优酷的目标受众对视频叙事持积极态度。在形成积极态度的过程中，精神因素发挥了重要作用。此外，研究还确定，修辞成分与内容的接收是和谐的，修辞成分的有效使用共同促成了对修辞过程的积极态度的形成。
{"title":"Youtube Video Anlatılarındaki Retorik Bileşenlerin Alımlanması: Barış Özcan Örneği","authors":"İsmail Doru, Seçkin Özmen","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1187044","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1187044","url":null,"abstract":"Tarihte toplumsalın ve sosyo-politiğin bir gerekliliği olarak ortaya çıkan retorik, günümüzde iletişim pratiğinin tüm alanlarını kapsayan bir yapı sunmaktadır. İletişim araçlarının, süreçlerinin, aktörlerinin, biçimlerinin ve söylemlerinin olabildiğince karmaşıklaştığı ve çeşitlendiği iletişim ortamında ise retorik; önemli bir pratik ve analiz biçimidir. Buradan hareketle bu araştırma gündelik bir fenomen haline gelen YouTuberlar, video anlatıları ve takipçilerini retorik merkezli konu ve problem edinmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın temel sorusu “YouTuber hedef kitleleri izledikleri içeriklerde geçen retorik bileşenleri nasıl alımlamaktadır?” şeklindedir. Soruya cevap bulmak için nitel yöntemin benimsediği durum desenine sahip araştırma yürütülmüştür. Evren ve örneklem bölümünde ayrıntısına açıkladığı üzere araştırma Barış Özcan isimli Youtuberın video anlatılarına yapılan yorulardan hareketle yapılmıştır. Verileri elde etmek için doküman-belge inceleme tekniği kullanılmış, verilerin analizinde ise nitel içerik analizi uygulanmıştır. Nitel içerik analizi uygulamasında MAXQDA isimli program kullanılmış ve kodlamalarda elde edilen veriler görselleştirilip, yorumlanmıştır. Bu doğrultuda YouTuber hedef kitlesinin video anlatılarına yönelik olumlu yaklaşım sergilediği görülmüştür. Olumlu yaklaşımın oluşmasında ethos bileşeni ön plana çıkmıştır. Ayrıca retorik bileşenlerin içerikle uyumlu bir şekilde alımlandığı ve retorik birleşenlerin birlikte etkili kullanımının retorik sürece yönelik olumlu yaklaşımların oluşmasına katkı sağladığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130918256","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-11-08DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1144191
Esra Tani, Hatun BOZTEPE TAŞKIRAN
İletişim teknolojilerinin yaygın etkileri toplumsal belleğin inşasında medyanın rolüne olan ilgiyi artırmaktadır. Kitle iletişim araçlarıyla ‘geçmiş’ yeniden üretilebilir ve değiştirilebilir bir içerik haline gelmiştir. Aynı zamanda ‘an’ teknolojiyle kaydedilip tekrar şahit olunabilecek bir sürece dönüşmüştür. Kolektif bilincin oluşmasında, ortak iyilerin inşasında ve toplumsal olayların hatırlanma biçimde medyanın yadsınamaz işlevi bulunmaktadır. Bu nedenlerle sosyolojinin temel çalışma konularından biri olan toplumsal bellek, 1970’li yıllardan itibaren iletişim sosyolojisinin çalışma alanına dahil olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı iletişim bilimleri perspektifinden toplumsal belleği incelemektir. Toplumsal belleğin inşasında ve gelecek kuşaklara aktarımında medya teknolojilerinin güçlü etkilerini zamansal bir çizgide ortaya koyabilmektir. Kavramsal tartışma yapıldıktan sonra sözlü iletişimin, yazılı ve basılı iletişim araçlarının toplumsal belleğin inşasındaki rolü açıklanmıştır. Daha sonra kitle iletişim araçlarının toplumsal hatırlama ve unutma süreçlerine olan etkisi irdelenmiştir. İletişimin ve medyanın toplumsal belleğin şekillenmesindeki rolü örnek vakalar: Holocaust dizisi ve 17 ağustos depreminin medyada anılması vakaları üzerinden eleştirel bir perspektiften ele alınmıştır. Ana akım medyanın hem geçmiş hem de güncel toplumsal vakaların anımsanmasında ve kolektif kimliğin oluşmasında kritik bir role sahip olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Kitle İletişim Araçlarının Toplumsal Belleğin İnşasındaki Rolü","authors":"Esra Tani, Hatun BOZTEPE TAŞKIRAN","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1144191","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1144191","url":null,"abstract":"İletişim teknolojilerinin yaygın etkileri toplumsal belleğin inşasında medyanın rolüne olan ilgiyi artırmaktadır. Kitle iletişim araçlarıyla ‘geçmiş’ yeniden üretilebilir ve değiştirilebilir bir içerik haline gelmiştir. Aynı zamanda ‘an’ teknolojiyle kaydedilip tekrar şahit olunabilecek bir sürece dönüşmüştür. Kolektif bilincin oluşmasında, ortak iyilerin inşasında ve toplumsal olayların hatırlanma biçimde medyanın yadsınamaz işlevi bulunmaktadır. Bu nedenlerle sosyolojinin temel çalışma konularından biri olan toplumsal bellek, 1970’li yıllardan itibaren iletişim sosyolojisinin çalışma alanına dahil olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı iletişim bilimleri perspektifinden toplumsal belleği incelemektir. Toplumsal belleğin inşasında ve gelecek kuşaklara aktarımında medya teknolojilerinin güçlü etkilerini zamansal bir çizgide ortaya koyabilmektir. Kavramsal tartışma yapıldıktan sonra sözlü iletişimin, yazılı ve basılı iletişim araçlarının toplumsal belleğin inşasındaki rolü açıklanmıştır. Daha sonra kitle iletişim araçlarının toplumsal hatırlama ve unutma süreçlerine olan etkisi irdelenmiştir. İletişimin ve medyanın toplumsal belleğin şekillenmesindeki rolü örnek vakalar: Holocaust dizisi ve 17 ağustos depreminin medyada anılması vakaları üzerinden eleştirel bir perspektiften ele alınmıştır. Ana akım medyanın hem geçmiş hem de güncel toplumsal vakaların anımsanmasında ve kolektif kimliğin oluşmasında kritik bir role sahip olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125531819","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-25DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1144780
İ. Özer
Kapitalizmin mantığında insan hayatını ve mutluluğunu sayılara ve formüllere tesviye etmek müzmindir. Romantizmin eleştirisinden bu yana bu düzleştirici kayıtsızlık hayatın çok yönlü dokusu, refahın ve yoksulluğun sayıların ifade ettiğinin ötesinde tecrübesi vurgulanarak ifşa edilmiştir. İnsan hayatına faydacı mantığın düzleştirici görüşünden daha fazla değer vermeye çalışan bu eleştirel geleneklerden biri de "ahlaki ekonomi" fikridir. Ancak ahlaki ekonominin insana atfetmek arzusunda olduğu bu değer, nitelikli bir düşünsel kurgu ve açıklanabilir bir eleştiri içinde inşa edilmelidir ki elle tutulur bir eleştirel zemin oluştursun. İşte Tim Rogan’ın kitabı, bu inşa çabalarının tarihini anlatmaktadır. 20.yüzyılın başından gelen bu eleştirel geleneğin tarihinde potansiyelleri, çıkmazları ve tekrara düşmeleri izah eder Rogan. Bununla birlikte, yalnızca bir tarih anlatısı olmakla yetinerek, ahlaki ekonomi fikrini 20.yüzyılın son çeyreğinde yaşadığı gerilemeye terk etmez. Bu fikrin iktisat disiplinini içeriden dönüştüreceğini uman Rogan, ahlaki ekonominin uzlaşacabileceği diğer entelektüel geleneklere ve bu yolla üstesinden gelebileceği sorunlarına odaklanıyor. Bu anlamda çalışması aynı zamanda günümüze yönelik bir teklif içermekte, sosyal ve ekonomik reformlarda karar alma süreçlerinin ve sosyal olmanın daha umut verici şekillerde nasıl düşünülebileceğinin üzerinde durmaktadır.
{"title":"“Geleceğin Tarihi”: Tim Rogan’ın The Moral Economist Kitabının Bir Değerlendirmesi","authors":"İ. Özer","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1144780","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1144780","url":null,"abstract":"Kapitalizmin mantığında insan hayatını ve mutluluğunu sayılara ve formüllere tesviye etmek müzmindir. Romantizmin eleştirisinden bu yana bu düzleştirici kayıtsızlık hayatın çok yönlü dokusu, refahın ve yoksulluğun sayıların ifade ettiğinin ötesinde tecrübesi vurgulanarak ifşa edilmiştir. İnsan hayatına faydacı mantığın düzleştirici görüşünden daha fazla değer vermeye çalışan bu eleştirel geleneklerden biri de \"ahlaki ekonomi\" fikridir. Ancak ahlaki ekonominin insana atfetmek arzusunda olduğu bu değer, nitelikli bir düşünsel kurgu ve açıklanabilir bir eleştiri içinde inşa edilmelidir ki elle tutulur bir eleştirel zemin oluştursun. İşte Tim Rogan’ın kitabı, bu inşa çabalarının tarihini anlatmaktadır. 20.yüzyılın başından gelen bu eleştirel geleneğin tarihinde potansiyelleri, çıkmazları ve tekrara düşmeleri izah eder Rogan. Bununla birlikte, yalnızca bir tarih anlatısı olmakla yetinerek, ahlaki ekonomi fikrini 20.yüzyılın son çeyreğinde yaşadığı gerilemeye terk etmez. Bu fikrin iktisat disiplinini içeriden dönüştüreceğini uman Rogan, ahlaki ekonominin uzlaşacabileceği diğer entelektüel geleneklere ve bu yolla üstesinden gelebileceği sorunlarına odaklanıyor. Bu anlamda çalışması aynı zamanda günümüze yönelik bir teklif içermekte, sosyal ve ekonomik reformlarda karar alma süreçlerinin ve sosyal olmanın daha umut verici şekillerde nasıl düşünülebileceğinin üzerinde durmaktadır.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"82 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122252700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-30DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1127356
S. Mustafa
Since the Tanzimat edict the Ottoman state started to adopt a liberal governmental rationality similar to the Western states. According to Foucault, government refers to “the conduct of conduct” and governmentality is state’s use of modern and rational governmental techniques for conducting the acts of individuals and populations. At the turn of the century, the Ottoman state, which had increased its administrative modernization and centralization, became responsible for public security and order. The state apparatus provided this public order by reproducing the traditional morality of the neighborhood in the state discourse of governmentality. In other words, the moral discourse of the neighborhood was juxtaposed with the citizen-based liberal administrative discourse that responded to public safety, public health and the lower demands of the citizens. Presenting the genealogy of moral discourse in the late Ottoman society, this study shows that the moral regime in the premodern Ottoman neighborhood is combined with the modern administrative discourse focused on “good governance” that serves the safety and well-being of society and citizens (i.e., populations and the individuals in them, respectively).
{"title":"Osmanlı Toplumunda “Ahlaksızlar”: Ondokuzuncu Yüzyıl Sonunda Osmanlı Ahlak Söyleminin Jeneolojisi","authors":"S. Mustafa","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1127356","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1127356","url":null,"abstract":"Since the Tanzimat edict the Ottoman state started to adopt a liberal governmental rationality similar to the Western states. According to Foucault, government refers to “the conduct of conduct” and governmentality is state’s use of modern and rational governmental techniques for conducting the acts of individuals and populations. At the turn of the century, the Ottoman state, which had increased its administrative modernization and centralization, became responsible for public security and order. The state apparatus provided this public order by reproducing the traditional morality of the neighborhood in the state discourse of governmentality. In other words, the moral discourse of the neighborhood was juxtaposed with the citizen-based liberal administrative discourse that responded to public safety, public health and the lower demands of the citizens. Presenting the genealogy of moral discourse in the late Ottoman society, this study shows that the moral regime in the premodern Ottoman neighborhood is combined with the modern administrative discourse focused on “good governance” that serves the safety and well-being of society and citizens (i.e., populations and the individuals in them, respectively).","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132044264","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-09DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1106229
Mehmet Sinan Tam, Sönmez Safa Kurtuluş
Rusya – Ukrayna arasında son yıllarda yaşanan gerilimin sonucu olarak 2022 yılının şubat ayında Rusya Ukrayna’ya saldırmıştır. Bu saldırıların sonucunda sosyal medya platformlarında konuya ilişkin birçok içerik yazılmış veya hazırlanmıştır. Hazırlanan içeriklere kullanıcıların ne gibi tepkiler verdiğini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada YouTube platformunda konuya ilişkin en çok yorumlanan üç video örneklem olarak seçilmiştir. Video içeriklerini izleyenler söz konusu olayı savaş olarak tanımlarken, savaşın ana sebebini ise ABD, NATO ve çıkar çatışması şeklinde görmüştür. İzler kitlenin yaptığı yorumlarda Putin’in imajından ve Rusya’nın savaş sebeplerini haklı görmesi nedeniyle Rus yanlısı bir tavır takındığı bulgulanmıştır. Öte yandan YouTube kullanıcıları içerikleri genel anlamda beğenmiştir. Bunun yanı sıra içeriklerin taraflı, yanlış ve eksik analizle sunulduğuna ilişkin de görüşler ortaya konulmuştur. Çalışmada kamuoyunu belli konulara kanalize etmede YouTube’un önemli bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya ait veriler, savaşın ilk aylarına aittir. Savaş sonrası dönemde de YouTube içeriklerinde öne çıkan yeni değişkenleri belirlemek adına söz konusu video yorumlarının yeniden incelenmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
{"title":"AUDIENCE REACTIONS TO YOUTUBER VIDEOS ABOUT THE RUSSIA-UKRAINE WAR","authors":"Mehmet Sinan Tam, Sönmez Safa Kurtuluş","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1106229","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1106229","url":null,"abstract":"Rusya – Ukrayna arasında son yıllarda yaşanan gerilimin sonucu olarak 2022 yılının şubat ayında Rusya Ukrayna’ya saldırmıştır. Bu saldırıların sonucunda sosyal medya platformlarında konuya ilişkin birçok içerik yazılmış veya hazırlanmıştır. Hazırlanan içeriklere kullanıcıların ne gibi tepkiler verdiğini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada YouTube platformunda konuya ilişkin en çok yorumlanan üç video örneklem olarak seçilmiştir. Video içeriklerini izleyenler söz konusu olayı savaş olarak tanımlarken, savaşın ana sebebini ise ABD, NATO ve çıkar çatışması şeklinde görmüştür. İzler kitlenin yaptığı yorumlarda Putin’in imajından ve Rusya’nın savaş sebeplerini haklı görmesi nedeniyle Rus yanlısı bir tavır takındığı bulgulanmıştır. Öte yandan YouTube kullanıcıları içerikleri genel anlamda beğenmiştir. Bunun yanı sıra içeriklerin taraflı, yanlış ve eksik analizle sunulduğuna ilişkin de görüşler ortaya konulmuştur. Çalışmada kamuoyunu belli konulara kanalize etmede YouTube’un önemli bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya ait veriler, savaşın ilk aylarına aittir. Savaş sonrası dönemde de YouTube içeriklerinde öne çıkan yeni değişkenleri belirlemek adına söz konusu video yorumlarının yeniden incelenmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131208262","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-09DOI: 10.55796/dusuncevetoplum.1104888
Seril Çakmak, A. Nas
The digital transformation has also changed the dynamics of the communication process between brands and consumers by moving consumers to the position of content producers. Influencer marketing, which emerged as a result of this process, represents a marketing strategy that facilitates the building of sincere and reliable relationships between brands and consumers. On the other hand, post-truth, another concept that entered our lives with digitalization and started to make its impact felt in almost every area of social life is defined as the situation in which personal beliefs, feelings and thoughts are more effective than objective facts in forming public opinion. When the literature on influencer marketing and post-truth is examined, it is perceived that the factors that pave the way for the emergence and rise of these concepts are similar. From this point of view, this study aims to analyze the post-truth phenomenon in terms of influencer marketing, and secondly, to discuss the effects of influencer marketing practices on the target audience in the context of post-truth. For these purposes, in the literature review part of the study, the concepts of influencer marketing and post-truth were discussed and semi-structured interviews were conducted with 14 participants in the application part and the data obtained were analyzed by descriptive analysis method. As a result of the research, it was determined that the participants acted with their personal beliefs, feelings and thoughts in the context of the influencers they accompanied, the influencers followed were accepted as a sincere and reliable source of information, and they were in the position of the initiator and distributor of WOM. In this respect, it has been concluded that the effects of post-truth are also reflected in the behavior of consumers through influencer marketing practices and that influencers can directly or indirectly pave the way for the legitimation and reinforcement of the post-truth phenomenon.
{"title":"THE ANALYSIS OF INFLUENCER MARKETING APPLICATIONS IN THE CONTEXT OF POST-TRUTH","authors":"Seril Çakmak, A. Nas","doi":"10.55796/dusuncevetoplum.1104888","DOIUrl":"https://doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1104888","url":null,"abstract":"The digital transformation has also changed the dynamics of the communication process between brands and consumers by moving consumers to the position of content producers. Influencer marketing, which emerged as a result of this process, represents a marketing strategy that facilitates the building of sincere and reliable relationships between brands and consumers. On the other hand, post-truth, another concept that entered our lives with digitalization and started to make its impact felt in almost every area of social life is defined as the situation in which personal beliefs, feelings and thoughts are more effective than objective facts in forming public opinion. When the literature on influencer marketing and post-truth is examined, it is perceived that the factors that pave the way for the emergence and rise of these concepts are similar. From this point of view, this study aims to analyze the post-truth phenomenon in terms of influencer marketing, and secondly, to discuss the effects of influencer marketing practices on the target audience in the context of post-truth. For these purposes, in the literature review part of the study, the concepts of influencer marketing and post-truth were discussed and semi-structured interviews were conducted with 14 participants in the application part and the data obtained were analyzed by descriptive analysis method. As a result of the research, it was determined that the participants acted with their personal beliefs, feelings and thoughts in the context of the influencers they accompanied, the influencers followed were accepted as a sincere and reliable source of information, and they were in the position of the initiator and distributor of WOM. In this respect, it has been concluded that the effects of post-truth are also reflected in the behavior of consumers through influencer marketing practices and that influencers can directly or indirectly pave the way for the legitimation and reinforcement of the post-truth phenomenon.","PeriodicalId":128518,"journal":{"name":"Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130533282","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：