Hangi büyüklükte olursa olsun, yoğun rekabet koşulları altında faaliyetlerini sürdürülebilir kılmaya çalışan firmaların kısıtlı olan, zaman, iş gücü ve finansal kaynaklarını en verimli şekilde kullanma zorunluluğu her geçen gün artmaktadır. Kaynakları bu verimli kullanma şartı firmayı, iş sağlığı ve güvenliği alanında yapacağı risk değerlendirmesindeki tehlikelerin giderilmeye nereden başlanması gerektiği, hangi tehlikeye, ne ölçüde kıymet atfederek kaynak aktarması gerektiği konularında da karar verme durumunda bırakmaktadır. Bu çalışmada, elektrik yapım işi sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın, klasik Fine Kinney yöntemiyle hazırlanmış olan risk değerlendirme raporundaki tehlikeler 10 kategoriye ayrılmış, alanında uzman kişilerle değerlendirilip, Creative Decisions Foundation kuruluşunun ürettiği SuperDecisions yazılımı aracılığıyla, Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ve Analitik Ağ Süreci (AAS) yöntemleri kullanılarak tehlike kategorileri önceliklendirilmiştir. Son olarak, AHS ve AAS sonuçları birbirleriyle karşılaştırılarak karar vericilere yön göstermeye çalışılmıştır.
无论企业规模大小,在激烈的竞争条件下,企业都必须以最有效的方式利用有限的时间、人力和财力资源来维持其活动,这种必要性与日俱增。这种高效利用资源的要求迫使公司做出决定,从哪里开始消除职业健康和安全领域风险评估中的危害,哪些危害以及在多大程度上应该通过价值归属来转移资源。在这项研究中,一家从事电气建筑行业的公司采用经典的 Fine Kinney 方法编制了风险评估报告,将报告中的危害分为 10 类,由该领域的专家进行评估,并通过创新决策基金会制作的超级决策软件,采用层次分析法(AHS)和网络分析法(AAS)对危害类别进行优先排序。最后,对 AHS 和 AAS 的结果进行了比较,以便为决策者提供指导。
{"title":"Elektrik Yapım İşi Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Risklerin AHS ve AAS Kullanılarak Önceliklendirilmesi","authors":"Umut Ergün, Funda Kahraman","doi":"10.33720/kisgd.1239839","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1239839","url":null,"abstract":"Hangi büyüklükte olursa olsun, yoğun rekabet koşulları altında faaliyetlerini sürdürülebilir kılmaya çalışan firmaların kısıtlı olan, zaman, iş gücü ve finansal kaynaklarını en verimli şekilde kullanma zorunluluğu her geçen gün artmaktadır. Kaynakları bu verimli kullanma şartı firmayı, iş sağlığı ve güvenliği alanında yapacağı risk değerlendirmesindeki tehlikelerin giderilmeye nereden başlanması gerektiği, hangi tehlikeye, ne ölçüde kıymet atfederek kaynak aktarması gerektiği konularında da karar verme durumunda bırakmaktadır. Bu çalışmada, elektrik yapım işi sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın, klasik Fine Kinney yöntemiyle hazırlanmış olan risk değerlendirme raporundaki tehlikeler 10 kategoriye ayrılmış, alanında uzman kişilerle değerlendirilip, Creative Decisions Foundation kuruluşunun ürettiği SuperDecisions yazılımı aracılığıyla, Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ve Analitik Ağ Süreci (AAS) yöntemleri kullanılarak tehlike kategorileri önceliklendirilmiştir. Son olarak, AHS ve AAS sonuçları birbirleriyle karşılaştırılarak karar vericilere yön göstermeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134110377","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İş sağlığı ve güvenliği kültürünün çalışanlar ve işverenler tarafından benimsenmiş olması büyük bir öneme sahiptir. İşletmelerde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik uygulamaların tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu uygulamalar üzerinde en önemli rolü üstlenen iş güvenliği uzmanıdır. Bu bağlamda iş güvenliği uzmanının işini etkin ve verimli bir şekilde yapabilmesi için iş tatmininin sağlanmış olması gerekmektedir. Çalışmada iş güvenliği uzmanlarının iş tatmini üzerinde etkisi bulunan bireysel faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında Konya ve Karaman illerinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda kaydı bulunan A sınıfı, B sınıfı ve C sınıfı 310 iş güvenliği uzmanına Minnesota İş Tatmin Ölçeği kısa formu ile Google docs aracılığı ile ulaşılmıştır. Verilerin istatiksel analizi için SPSS paket programı kullanılmıştır. Araştırmada iş güvenliği uzmanlarının iş tatmin düzeyi x̄=3,12 orta düzeyde bulunmuştur. İstatistiki analizlerde iş tatmininin yaş, medeni durum, cinsiyet ve eğitim durumu değişkenlerinde farklılaşmadığı; ücret ve kıdem değişkenlerinde farklılaştığı belirlenmiştir. Yüksek ücret alanlar ile kıdemi fazla olanların iş tatmin düzeyi diğer gruplardan yüksek bulunmuştur.
雇员和雇主采用职业健康与安全文化具有重要意义。企业必须全面落实职业健康与安全的各项措施。职业安全专家在这些实践中发挥着最重要的作用。在这种情况下,必须确保工作满意度,以便职业安全专家切实有效地开展工作。本研究旨在确定影响职业安全专家工作满意度的个人因素。在研究范围内,通过谷歌文档对在科尼亚省和卡拉曼省劳动和社会保障部注册的 310 名 A 级、B 级和 C 级职业安全专家进行了明尼苏达工作满意度量表简表调查。使用 SPSS 软件包对数据进行统计分析。研究发现,职业安全专家的工作满意度为 x̄=3,12,处于中等水平。在统计分析中,确定工作满意度在年龄、婚姻状况、性别和教育状况变量上没有差异,但在工资和工龄变量上有差异。工资高和工龄长的人的工作满意度高于其他群体。
{"title":"Investigation of Individual Factors Affecting Job Satisfaction Level of Occupational Safety Experts: The Case of Karaman and Konya","authors":"Ayşe Ece Toyoğlu, Kubilay Özer","doi":"10.33720/kisgd.1203968","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1203968","url":null,"abstract":"İş sağlığı ve güvenliği kültürünün çalışanlar ve işverenler tarafından benimsenmiş olması büyük bir öneme sahiptir. İşletmelerde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik uygulamaların tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu uygulamalar üzerinde en önemli rolü üstlenen iş güvenliği uzmanıdır. Bu bağlamda iş güvenliği uzmanının işini etkin ve verimli bir şekilde yapabilmesi için iş tatmininin sağlanmış olması gerekmektedir. Çalışmada iş güvenliği uzmanlarının iş tatmini üzerinde etkisi bulunan bireysel faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında Konya ve Karaman illerinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda kaydı bulunan A sınıfı, B sınıfı ve C sınıfı 310 iş güvenliği uzmanına Minnesota İş Tatmin Ölçeği kısa formu ile Google docs aracılığı ile ulaşılmıştır. Verilerin istatiksel analizi için SPSS paket programı kullanılmıştır. Araştırmada iş güvenliği uzmanlarının iş tatmin düzeyi x̄=3,12 orta düzeyde bulunmuştur. İstatistiki analizlerde iş tatmininin yaş, medeni durum, cinsiyet ve eğitim durumu değişkenlerinde farklılaşmadığı; ücret ve kıdem değişkenlerinde farklılaştığı belirlenmiştir. Yüksek ücret alanlar ile kıdemi fazla olanların iş tatmin düzeyi diğer gruplardan yüksek bulunmuştur.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130117321","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Madencilik ve inşaat, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınma ve istihdam yaratmalarına katkıda bulunan lokomotif sektörlerdir. Ancak; bu sektörler her an kaza risk faktörlerini bünyesinde barındıran, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) yönünden çok tehlikeli iş kollarıdır. Türkiye’de yaşanan iş kazalarının %46,4’ü ve buna bağlı ölümlerin %41,1’i maden, inşaat ve metal sektörlerinde meydana gelmektedir. Çimento sektörü ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Fakat çimento sanayiinde çalışanlar pek çok istenmeyen iş kazasına maruz kalmaktadır. Bu araştırmada, Kayseri çimento fabrikası hammadde sahalarından üretim süreçlerine kadar yaşanabilecek muhtemel iş kazası risk faktörleri Fine-Kinney Metodu (FKM) ile analiz edilmiştir. Tespit edilen mevcut riskleri kabul edilebilir risk seviyesine indirgemek için, düzeltici önleyici faaliyetler (DÖF) belirlenerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
{"title":"Kayseri Çimento Fabrikasında Kaza Risk Faktörlerinin Fine-Kinney Metodu ile Analizi","authors":"Mahmut Suat Deli̇balta, Ozan Tuna Türkmen","doi":"10.33720/kisgd.1156641","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1156641","url":null,"abstract":"Madencilik ve inşaat, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınma ve istihdam yaratmalarına katkıda bulunan lokomotif sektörlerdir. Ancak; bu sektörler her an kaza risk faktörlerini bünyesinde barındıran, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) yönünden çok tehlikeli iş kollarıdır. Türkiye’de yaşanan iş kazalarının %46,4’ü ve buna bağlı ölümlerin %41,1’i maden, inşaat ve metal sektörlerinde meydana gelmektedir. Çimento sektörü ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Fakat çimento sanayiinde çalışanlar pek çok istenmeyen iş kazasına maruz kalmaktadır. Bu araştırmada, Kayseri çimento fabrikası hammadde sahalarından üretim süreçlerine kadar yaşanabilecek muhtemel iş kazası risk faktörleri Fine-Kinney Metodu (FKM) ile analiz edilmiştir. Tespit edilen mevcut riskleri kabul edilebilir risk seviyesine indirgemek için, düzeltici önleyici faaliyetler (DÖF) belirlenerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117037154","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Adile Tümer, Fehime Nida Güllü, Mürüvvet Durak, S. Dönmez
The study was conducted to examine the relationship between the fear of COVID-19 and the hygiene behaviors of municipal employees. The descriptive and cross-sectional this study was conducted on 283 individuals who were employees of the municipality of the southwestern region of Turkey. The COVID-19 Fear Scale and the COVID-19 Hygiene Scale were used for data collection. It was found that the COVID-19 Fear Scale total score was determined to be 21.15±6.31, and the COVID-19 Hygiene Scale score was determined to be 105.04±19.76. A positive and moderate statistically significant correlation was found between the scales (r=0.389; p<.050). The most important variables affecting COVID-19 hygiene behavior were fear in the first place (Beta=0.30), education level (Beta=0.27), and COVID-19 status of individuals (Beta=0.13 at the second place). The mean score of the COVID-19 Fear Scale was higher in married individuals, those with low education levels, those with chronic diseases, and those whose relatives were diagnosed with COVID-19. In addition, the mean score of the COVID-19 Hygiene Scale was lower in divorced individuals, those with higher education and income levels, and those whose relatives were diagnosed with COVID-19 before. It was concluded that the most important variable affecting the COVID-19 hygiene behavior was the fear of COVID-19, and as the fear of COVID-19 increased, compliance with hygiene behaviors increased.
{"title":"Evaluation of the Fear of Covid-19 and Hygiene Behaviors of Municipal Employees","authors":"Adile Tümer, Fehime Nida Güllü, Mürüvvet Durak, S. Dönmez","doi":"10.33720/kisgd.1128988","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1128988","url":null,"abstract":"The study was conducted to examine the relationship between the fear of COVID-19 and the hygiene behaviors of municipal employees. The descriptive and cross-sectional this study was conducted on 283 individuals who were employees of the municipality of the southwestern region of Turkey. The COVID-19 Fear Scale and the COVID-19 Hygiene Scale were used for data collection. It was found that the COVID-19 Fear Scale total score was determined to be 21.15±6.31, and the COVID-19 Hygiene Scale score was determined to be 105.04±19.76. A positive and moderate statistically significant correlation was found between the scales (r=0.389; p<.050). The most important variables affecting COVID-19 hygiene behavior were fear in the first place (Beta=0.30), education level (Beta=0.27), and COVID-19 status of individuals (Beta=0.13 at the second place). The mean score of the COVID-19 Fear Scale was higher in married individuals, those with low education levels, those with chronic diseases, and those whose relatives were diagnosed with COVID-19. In addition, the mean score of the COVID-19 Hygiene Scale was lower in divorced individuals, those with higher education and income levels, and those whose relatives were diagnosed with COVID-19 before. It was concluded that the most important variable affecting the COVID-19 hygiene behavior was the fear of COVID-19, and as the fear of COVID-19 increased, compliance with hygiene behaviors increased.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"172 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131109466","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma plastik enjeksiyon yöntemi ile beyaz eşya sektörüne plastik imalatı yapan bir tesisin faaliyetleri esas alınarak yapılmıştır. İşletmede iş sağlığı ve güvenliği çatısı altında gözlemler yapılmış, üretim prosesi boyunca meydana gelen kimyasal ve fiziksel tehlikeler, makine ve ekipmanların kullanımından kaynaklanan tehlikeler, iş kazaları, meslek hastalıkları ve hammadde kaynaklı potansiyel tehlikeler tanımlanmıştır. Çalışmanın amacı; tesiste yer alan hammaddelerin iş sağlığı ve güvenliği açısından incelenerek, yapılacak olan anket çalışması ile çalışanların maruziyetlerinin belirlenmesi ve bu maruziyetler için alınması gereken önlemlerin açıklanmasıdır. Ayrıca işyerinde kullanılan makineler, kimyasal ve fiziksel tehlikeler, sektörel bazlı meslek hastalıkları ve iş kazaları da incelenmiştir. Çalışmanın, ilgili sektördeki yönetici ve çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği açısından yol gösterici olması beklenmektedir.
{"title":"Bir Plastik Enjeksiyon Tesisinde Kullanılan Hammaddelerin İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından İncelenmesi","authors":"F. Erdem","doi":"10.33720/kisgd.1141289","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1141289","url":null,"abstract":"Bu çalışma plastik enjeksiyon yöntemi ile beyaz eşya sektörüne plastik imalatı yapan bir tesisin faaliyetleri esas alınarak yapılmıştır. İşletmede iş sağlığı ve güvenliği çatısı altında gözlemler yapılmış, üretim prosesi boyunca meydana gelen kimyasal ve fiziksel tehlikeler, makine ve ekipmanların kullanımından kaynaklanan tehlikeler, iş kazaları, meslek hastalıkları ve hammadde kaynaklı potansiyel tehlikeler tanımlanmıştır. Çalışmanın amacı; tesiste yer alan hammaddelerin iş sağlığı ve güvenliği açısından incelenerek, yapılacak olan anket çalışması ile çalışanların maruziyetlerinin belirlenmesi ve bu maruziyetler için alınması gereken önlemlerin açıklanmasıdır. Ayrıca işyerinde kullanılan makineler, kimyasal ve fiziksel tehlikeler, sektörel bazlı meslek hastalıkları ve iş kazaları da incelenmiştir. Çalışmanın, ilgili sektördeki yönetici ve çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği açısından yol gösterici olması beklenmektedir.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128791595","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışmanın amacı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlara yönelik şiddet eylemlerine dikkat çekmek ve sağlık sektöründeki şiddete karşı çözüm önerileri üretmektir. İlk olarak, 2018 yılı Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Niğde EAH) çalışan güvenliği birimine yapılan başvurular incelendi. İkinci olarak çalışmaya katılmayı kabul eden 540 hastane çalışanı tarafından doldurulan ve 2018 yılı içerisinde uğradıkları şiddetle ilgili bilgileri içeren formlar incelendi. Niğde EAH çalışan güvenliği birimine 2018 yılında 35 başvuru yapılmıştı. En fazla başvuru acil servisten ve hekim dışı sağlık personeli tarafından olmuştu. Son 1 yıl içerisinde çalışanların % 50,7’si şiddete uğramış; bunların % 27,4’si şiddete uğradığı birim olarak acil servisi ve % 62,4’i sözel şiddet şeklinde şiddete uğradıklarını bildirmişti. Şiddet en fazla hasta yakınları tarafından uygulanmış. Katılımcıların yaklaşık %70’i hastanede çalışan güvenliği birimi olduğunu bilmesine rağmen; yalnızca % 21,5’i çalışan güvenliği uygulamalarını yeterli bulmuş. Şiddete uğrayanların sadece %12.8’i beyaz kod vermişti. Çalışanların cinsiyet, eğitim durumu, meslek, çalıştığı birim ve çalışma yılının şiddete uğrama açısından anlamlı değişkenler olduğu tespit edildi. Sağlık sektöründe çalışanlara giderek artan şiddete karşı alınacak önlemleri; eğitimlerin düzenlenmesi, caydırıcı yasal düzenlemelerinin yapılması, güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi, toplumun doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, idarecilerin çalışanların yanında yer alması, etkin çözüm önerileri üretmeleri ve kitle iletişim araçlarında sağlık çalışanlarının haklarını gündeme getirilmesi şeklinde sıralayabiliriz.
{"title":"Bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çalışanlarında Şiddete Uğrama ve Çalışan Güvenliği Uygulamaları","authors":"Aydın Kurt, E. E. Erşan","doi":"10.33720/kisgd.1145310","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1145310","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlara yönelik şiddet eylemlerine dikkat çekmek ve sağlık sektöründeki şiddete karşı çözüm önerileri üretmektir. İlk olarak, 2018 yılı Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Niğde EAH) çalışan güvenliği birimine yapılan başvurular incelendi. İkinci olarak çalışmaya katılmayı kabul eden 540 hastane çalışanı tarafından doldurulan ve 2018 yılı içerisinde uğradıkları şiddetle ilgili bilgileri içeren formlar incelendi. Niğde EAH çalışan güvenliği birimine 2018 yılında 35 başvuru yapılmıştı. En fazla başvuru acil servisten ve hekim dışı sağlık personeli tarafından olmuştu. Son 1 yıl içerisinde çalışanların % 50,7’si şiddete uğramış; bunların % 27,4’si şiddete uğradığı birim olarak acil servisi ve % 62,4’i sözel şiddet şeklinde şiddete uğradıklarını bildirmişti. Şiddet en fazla hasta yakınları tarafından uygulanmış. Katılımcıların yaklaşık %70’i hastanede çalışan güvenliği birimi olduğunu bilmesine rağmen; yalnızca % 21,5’i çalışan güvenliği uygulamalarını yeterli bulmuş. Şiddete uğrayanların sadece %12.8’i beyaz kod vermişti. Çalışanların cinsiyet, eğitim durumu, meslek, çalıştığı birim ve çalışma yılının şiddete uğrama açısından anlamlı değişkenler olduğu tespit edildi. Sağlık sektöründe çalışanlara giderek artan şiddete karşı alınacak önlemleri; eğitimlerin düzenlenmesi, caydırıcı yasal düzenlemelerinin yapılması, güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi, toplumun doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, idarecilerin çalışanların yanında yer alması, etkin çözüm önerileri üretmeleri ve kitle iletişim araçlarında sağlık çalışanlarının haklarını gündeme getirilmesi şeklinde sıralayabiliriz.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125576768","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, eski yapılara sahip fabrikalarda çatı kaplama malzemesi olarak kullanılan çimento esaslı oluklu levhaların örnek olarak seçilmiş bir fabrikada ‘’Malzeme Değerlendirme Algoritması’’ ve “Asbest Risk Değerlendirme” yöntemleri kullanılarak risk seviyesi belirlenmiştir. Uygulama için seçilen fabrikadaki çatı kaplama malzemeleri incelenerek ürün tipi, hasar durumu, yüzey durumu ve asbestin tipi unsurları puanlanarak lif yayma potansiyeli tespit edilmiştir. Aynı malzemeler için asbestli malzemenin bulunduğu alanda gerçekleştirilen faaliyetin tipi, asbestli kaplamaların yeri, bu levhalara ulaşılabilirlik durumu, miktarı, alandaki kullanıcı sayısı, kullanım sıklığı, bakım tipi ve bakım periyodu değerlendirilerek toplam risk skoru belirlenmiştir. Yapılan analiz ile malzeme değerlendirme algoritmasından elde edilen puan (6 puan) ile asbest risk değerlendirmesinden elde edilen puan (11) toplanarak 17 puan orta risk skoru elde edilmiştir. Bu sonuca göre orta vadede aksiyon alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Söküm sırasında karşılaşılabilecek diğer tehlikeler ise iş tehlike analizi ile tespit edilmiştir. Bu çalışma ile asbest içerikli levhalardaki liflerin sebep olabileceği hastalıklar ve olası tehlikeler, bu malzemelerin uzaklaştırılmasında uyulacak kurallar ve korunma tedbirlerinin artırılması hakkında farkındalığın yükseltilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca asbest hakkındaki Türkiye’deki mevzuat ile asbesti yasaklamış ülkelerin mevzuatları karşılaştırılarak Türkiye’deki mevzuata eklenmesi gereken konular hakkında bir analiz yapılmıştır.
{"title":"Asbest İçeren Çimento Esaslı Çatı Kaplama Levhalarının Sökümü İşlerinde Risk Değerlendirme","authors":"Onur Şahi̇n, Nuri Bi̇ngöl","doi":"10.33720/kisgd.1156103","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1156103","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, eski yapılara sahip fabrikalarda çatı kaplama malzemesi olarak kullanılan çimento esaslı oluklu levhaların örnek olarak seçilmiş bir fabrikada ‘’Malzeme Değerlendirme Algoritması’’ ve “Asbest Risk Değerlendirme” yöntemleri kullanılarak risk seviyesi belirlenmiştir. Uygulama için seçilen fabrikadaki çatı kaplama malzemeleri incelenerek ürün tipi, hasar durumu, yüzey durumu ve asbestin tipi unsurları puanlanarak lif yayma potansiyeli tespit edilmiştir. Aynı malzemeler için asbestli malzemenin bulunduğu alanda gerçekleştirilen faaliyetin tipi, asbestli kaplamaların yeri, bu levhalara ulaşılabilirlik durumu, miktarı, alandaki kullanıcı sayısı, kullanım sıklığı, bakım tipi ve bakım periyodu değerlendirilerek toplam risk skoru belirlenmiştir. Yapılan analiz ile malzeme değerlendirme algoritmasından elde edilen puan (6 puan) ile asbest risk değerlendirmesinden elde edilen puan (11) toplanarak 17 puan orta risk skoru elde edilmiştir. Bu sonuca göre orta vadede aksiyon alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Söküm sırasında karşılaşılabilecek diğer tehlikeler ise iş tehlike analizi ile tespit edilmiştir. Bu çalışma ile asbest içerikli levhalardaki liflerin sebep olabileceği hastalıklar ve olası tehlikeler, bu malzemelerin uzaklaştırılmasında uyulacak kurallar ve korunma tedbirlerinin artırılması hakkında farkındalığın yükseltilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca asbest hakkındaki Türkiye’deki mevzuat ile asbesti yasaklamış ülkelerin mevzuatları karşılaştırılarak Türkiye’deki mevzuata eklenmesi gereken konular hakkında bir analiz yapılmıştır.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130735223","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Purpose of the study; The aim of this study is to investigate the effect of the pandemic process on occupational accidents that health personnel working in a state hospital are exposed to. During the pandemic process, 70 occupational accidents reported to the Provincial Directorate of Social Security regarding occupational accidents experienced by healthcare workers in a state hospital were examined retrospectively. In our study; It was determined that health personnel were exposed to cutting and knife injuries at a rate of 80%, contact with blood and body fluids at a rate of 2.85%, and musculoskeletal injuries at a rate of 14.28% during the pandemic process. It was determined that 24.28% of the health personnel who reported due to occupational accident had an occupational accident in the pandemic service and 12.86% in the vaccination polyclinics. It was determined that health workers were exposed to work accidents at a higher rate due to the increased workload and psychosocial risks with the pandemic process. In order to prevent occupational accidents and injuries, it is necessary to record which situations cause injury, to determine and plan preventive interventions.
{"title":"Pandemi Sürecinde İş Kazaları","authors":"Tuğba Solmaz, Mehtap Solmaz","doi":"10.33720/kisgd.1057528","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1057528","url":null,"abstract":"Purpose of the study; The aim of this study is to investigate the effect of the pandemic process on occupational accidents that health personnel working in a state hospital are exposed to. During the pandemic process, 70 occupational accidents reported to the Provincial Directorate of Social Security regarding occupational accidents experienced by healthcare workers in a state hospital were examined retrospectively. In our study; It was determined that health personnel were exposed to cutting and knife injuries at a rate of 80%, contact with blood and body fluids at a rate of 2.85%, and musculoskeletal injuries at a rate of 14.28% during the pandemic process. It was determined that 24.28% of the health personnel who reported due to occupational accident had an occupational accident in the pandemic service and 12.86% in the vaccination polyclinics. It was determined that health workers were exposed to work accidents at a higher rate due to the increased workload and psychosocial risks with the pandemic process. In order to prevent occupational accidents and injuries, it is necessary to record which situations cause injury, to determine and plan preventive interventions.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114343254","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İndigo denim kumaşların renklendirilmesinde kullanılan bir boyarmaddedir. Doğal indigo 6.000 yıldan, sentetik indigo ise 150 yıldan fazla bir süredir tekstil boyası olarak kullanılmasına rağmen indigo'nun yan etkileri ve toksisitesi hakkında çok az araştırma raporu bulunmaktadır. Bu derlemede boyahanelerdeki indigo boyarmadde tozlarının çalışan sağlığı üzerine yapacağı olumsuz sağlık sorunlarının neler olabileceği araştırılmıştır. Dünyada üretilen yaklaşık 25 milyon ton pamuğun yüzde 20’si denim kumaşların üretiminde kullanılıyor olması ve bunların renklendirilmesinde indigo boyarmaddesine ihtiyaç duyulması nedeniyle tonlarca indigo boyarmadde tozları ile çalışanlar üretin sürecinde karşı karşıya kalacak demektir. Bu durumun sonuçlarının halk sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir. İndigo boyarmadde tozlarının işyeri ortam havasına yayılması sonucu çalışanların karşılaşabileceği sağlık sorunları hakkında literatürde belirtilmiş olan araştırma ve bulguları bir çatı altında toplayarak işverenin, çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimi ve diğer sağlık personellerinin farkındalıklarının artırılması beklenmektedir.
{"title":"Effect of Indigo Dye Powder on Employee Health of Denim Factory","authors":"Hüseyin Benli̇","doi":"10.33720/kisgd.1124692","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.1124692","url":null,"abstract":"İndigo denim kumaşların renklendirilmesinde kullanılan bir boyarmaddedir. Doğal indigo 6.000 yıldan, sentetik indigo ise 150 yıldan fazla bir süredir tekstil boyası olarak kullanılmasına rağmen indigo'nun yan etkileri ve toksisitesi hakkında çok az araştırma raporu bulunmaktadır. Bu derlemede boyahanelerdeki indigo boyarmadde tozlarının çalışan sağlığı üzerine yapacağı olumsuz sağlık sorunlarının neler olabileceği araştırılmıştır. Dünyada üretilen yaklaşık 25 milyon ton pamuğun yüzde 20’si denim kumaşların üretiminde kullanılıyor olması ve bunların renklendirilmesinde indigo boyarmaddesine ihtiyaç duyulması nedeniyle tonlarca indigo boyarmadde tozları ile çalışanlar üretin sürecinde karşı karşıya kalacak demektir. Bu durumun sonuçlarının halk sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir. İndigo boyarmadde tozlarının işyeri ortam havasına yayılması sonucu çalışanların karşılaşabileceği sağlık sorunları hakkında literatürde belirtilmiş olan araştırma ve bulguları bir çatı altında toplayarak işverenin, çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimi ve diğer sağlık personellerinin farkındalıklarının artırılması beklenmektedir.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"81 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121283923","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Straining movements, repetitive movements, vibration, staying in inappropriate posture for prolonged periods cause complaints such as pain in the in the musculoskeletal system, injuries, sprains, hernia, tears and soft tissue injuries. Complaints of excessive strain and frequent repetitions over time can suddenly arise, causing a work injury. The aim of this study is to determine the relationship between the working postures of textile factory workers and whether they affect work injuries or not. The postures of the workers during the job were analysed by videotaping them. Of all the participants (n=101), 75.2% were female, mean age was 33.4 ± 5.35 and 54.5% were high school graduate. Working experience mean was 8.53 ± 5.82 and the frequency of work injury was 18.8%. 57.8% of the workers in the textile industry exhibited a normal working position in category C1, 41.2% in C2, 0.5% in C3 and 0.1% in C4. However, it was observed that the educational level of workers who had experienced the WI was higher than the others and as the working experience increased the possibility of having injuries was statistically meaningful (p=0,014). In order to prevent work injuries in the textile industry, it is necessary to give in-service training about work safety to increase the awareness levels of females regardless of educational level.
{"title":"Relationship between Working Posture and Work Injuries in a Clothing Factory Workers in Edirne","authors":"İ. Avcıbaşı, Ilknur Dindar","doi":"10.33720/kisgd.945387","DOIUrl":"https://doi.org/10.33720/kisgd.945387","url":null,"abstract":"Straining movements, repetitive movements, vibration, staying in inappropriate posture for prolonged periods cause complaints such as pain in the in the musculoskeletal system, injuries, sprains, hernia, tears and soft tissue injuries. Complaints of excessive strain and frequent repetitions over time can suddenly arise, causing a work injury. The aim of this study is to determine the relationship between the working postures of textile factory workers and whether they affect work injuries or not. The postures of the workers during the job were analysed by videotaping them. Of all the participants (n=101), 75.2% were female, mean age was 33.4 ± 5.35 and 54.5% were high school graduate. Working experience mean was 8.53 ± 5.82 and the frequency of work injury was 18.8%. 57.8% of the workers in the textile industry exhibited a normal working position in category C1, 41.2% in C2, 0.5% in C3 and 0.1% in C4. However, it was observed that the educational level of workers who had experienced the WI was higher than the others and as the working experience increased the possibility of having injuries was statistically meaningful (p=0,014). In order to prevent work injuries in the textile industry, it is necessary to give in-service training about work safety to increase the awareness levels of females regardless of educational level.","PeriodicalId":143486,"journal":{"name":"Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126753766","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}