Pub Date : 2024-06-13DOI: 10.16878/gsuilet.1468787
Bediz Yılmaz, Didem Danış
Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı gibi bir içe kapanma, ayrışma ve gettolaşma anlamına gelmez; aksine, yeni gelenler için, kente entegrasyonlarını kolaylaştıran “varış altyapıları” sunar. Tarlabaşı, İstanbul kent ekolojisinde göçmen nüfusların ilk yerleştiği mekan olarak kentin önemli varış noktalarındandır. Sahip olduğu sosyal ağlar ve kent merkezindeki konumu sayesinde bu mahalle bir “bekleme odası” karakteri sergiler. Tarihsel mimari dokusuna rağmen, yapı stoğunun köhnemişliği ve marjinal ekonomik faaliyetlerin hakim olması Tarlabaşı’nı ötekileştirilmeye ve damgalanmaya müsait kılmaktadır. Bu makalede, Tarlabaşı’nda bir sosyo-mekansal dönüşümün neden gerçekleşmediğini anlamaya çalışıyor, buradaki enformel ve illegal yapının tümüyle ayrıştırıcı bir dinamik olmadığını, sakinleri için kente “aşağıdan entegrasyon” fonksiyonu taşıdığını iddia ediyoruz. Tarlabaşı sakinlerinin İstanbul’un kentsel dokusuna klasik anlamda asimile olmasalar da farklı şekillerde entegre olduklarını ve kentsel ekosistemin vazgeçilemez unsurlarından biri olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bu makale, İtalo Calvino’nun Görünmez Kentler kitabının kılavuzluğunda, bir “bekleme yeri” olarak tanımladığımız Tarlabaşı’nda yaşanan değişimi anlamayı amaçlıyor.
{"title":"HER DÖNEMİN BEKLEME ODASI: GÖRÜNMEZ KENT TARLABAŞI","authors":"Bediz Yılmaz, Didem Danış","doi":"10.16878/gsuilet.1468787","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1468787","url":null,"abstract":"Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı gibi bir içe kapanma, ayrışma ve gettolaşma anlamına gelmez; aksine, yeni gelenler için, kente entegrasyonlarını kolaylaştıran “varış altyapıları” sunar. Tarlabaşı, İstanbul kent ekolojisinde göçmen nüfusların ilk yerleştiği mekan olarak kentin önemli varış noktalarındandır. Sahip olduğu sosyal ağlar ve kent merkezindeki konumu sayesinde bu mahalle bir “bekleme odası” karakteri sergiler. Tarihsel mimari dokusuna rağmen, yapı stoğunun köhnemişliği ve marjinal ekonomik faaliyetlerin hakim olması Tarlabaşı’nı ötekileştirilmeye ve damgalanmaya müsait kılmaktadır. \u0000Bu makalede, Tarlabaşı’nda bir sosyo-mekansal dönüşümün neden gerçekleşmediğini anlamaya çalışıyor, buradaki enformel ve illegal yapının tümüyle ayrıştırıcı bir dinamik olmadığını, sakinleri için kente “aşağıdan entegrasyon” fonksiyonu taşıdığını iddia ediyoruz. Tarlabaşı sakinlerinin İstanbul’un kentsel dokusuna klasik anlamda asimile olmasalar da farklı şekillerde entegre olduklarını ve kentsel ekosistemin vazgeçilemez unsurlarından biri olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bu makale, İtalo Calvino’nun Görünmez Kentler kitabının kılavuzluğunda, bir “bekleme yeri” olarak tanımladığımız Tarlabaşı’nda yaşanan değişimi anlamayı amaçlıyor.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"42 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141345902","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-06-13DOI: 10.16878/gsuilet.1361634
Gülşah Sarıyıldız, Hümeyra Uslu Cir Cir
Toplumsal dinamiklerin bütünüyle değiştiği Postmodern dönemde yeni bir kültürlenme ve iletişim biçimi yaratılmaktadır. Günümüzde sosyal medyanın başrol oynadığı yeni bir kültürden söz etmek mümkündür. Bu yeni kültür Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ kitabında gündelik hayatın medya ile manipüle edildiği, bireyin edilgenleştiği ve tüketimin toplumu yönlendirmede birincil etken olduğu ‘Gösteri Toplumunu’ işaret etmektedir. Bu çalışmada, Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ kavramı teorik çerçeve olarak işlenmiştir. Çalışmanın amacı Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ bağlamında postmodern tüketim ve pazarlama kavramlarını Coca Cola için oluşturulan Youtube videoları üzerinden irdelemektir. Yaşamsal bir önemi olmayan nesnelerin, ihtiyaçmış gibi sunularak tüketimin arttırılmasında yeni mecraların rolünün tespitini yapmak araştırmanın diğer amacıdır. Çalışmada Coca Cola markası için Youtube’da oluşturulan “33 Muhteşem Yaşam Tüyosu” videoları 15 örnek üzerinden incelenerek bulgular Betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bu çerçevede çalışma kapsamında postmodernizmin ikonik nesnesi Coca Cola Youtube anlatıları, gösteri olgusu ve bu olgu karşısında markanın konumlandırılışı hakkında bir bağlam oluşturulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Guy Debord, Gösteri Toplumu, Postmodern Tüketim, Youtube, Coco Cola
{"title":"Guy Debord’un “Gösteri Toplumu” Bağlamında Coca Cola İçin Oluşturulan Youtube Videolarının Betimsel Analizi","authors":"Gülşah Sarıyıldız, Hümeyra Uslu Cir Cir","doi":"10.16878/gsuilet.1361634","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1361634","url":null,"abstract":"Toplumsal dinamiklerin bütünüyle değiştiği Postmodern dönemde yeni bir kültürlenme ve iletişim biçimi yaratılmaktadır. Günümüzde sosyal medyanın başrol oynadığı yeni bir kültürden söz etmek mümkündür. Bu yeni kültür Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ kitabında gündelik hayatın medya ile manipüle edildiği, bireyin edilgenleştiği ve tüketimin toplumu yönlendirmede birincil etken olduğu ‘Gösteri Toplumunu’ işaret etmektedir. Bu çalışmada, Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ kavramı teorik çerçeve olarak işlenmiştir. Çalışmanın amacı Guy Debord’un ‘Gösteri Toplumu’ bağlamında postmodern tüketim ve pazarlama kavramlarını Coca Cola için oluşturulan Youtube videoları üzerinden irdelemektir. Yaşamsal bir önemi olmayan nesnelerin, ihtiyaçmış gibi sunularak tüketimin arttırılmasında yeni mecraların rolünün tespitini yapmak araştırmanın diğer amacıdır. Çalışmada Coca Cola markası için Youtube’da oluşturulan “33 Muhteşem Yaşam Tüyosu” videoları 15 örnek üzerinden incelenerek bulgular Betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bu çerçevede çalışma kapsamında postmodernizmin ikonik nesnesi Coca Cola Youtube anlatıları, gösteri olgusu ve bu olgu karşısında markanın konumlandırılışı hakkında bir bağlam oluşturulmaya çalışılmıştır. \u0000 \u0000 \u0000Anahtar kelimeler: Guy Debord, Gösteri Toplumu, Postmodern Tüketim, Youtube, Coco Cola","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"44 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141349897","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-06-06DOI: 10.16878/gsuilet.1440851
Burcu Şenel Alpuğan
Sosyal medya platformları gibi pek çok mecra, toplumsal yaşamın yapıtaşları olan hikâyelerin anlatımı ve görünürlüğü yolunda önemli alanlar açmakta ve insanları hikâyelerini paylaşmaya çağırmaktadır. Bunun yanında “hikâyeni anlat” çağrısı ve “hikâyelerin gücü” vurgusu bugün salt dijital mecralar değil siyaset, psikoloji, edebiyat, reklamcılık gibi türlü yer ve alanın başat odaklarından biridir. Bu çalışma, her alanda karşımıza çıkan bu hikâye patlamasını anlama çabasıyla şekillenmiştir. Söz konusu tartışmayı, bir dijital hikâye okuma-yazma platformu olan Wattpad örneği üzerinden sürdürmeyi ve Wattpad’de hikâyenin cazibesini irdelemeyi amaçlamaktadır. Bu cazibenin, parçası olduğumuz neoliberal dönemin koşullarının hesaba katılarak anlaşılabileceğini savunmaktadır ve Wattpad’i neoliberal kapitalizmin ve zamanın ruhunun tezahürlerinin görüldüğü bir alan olarak yorumlamaktadır. Nitel bir araştırma olarak tasarlanan çalışmanın analizini şekillendiren veriler, 2019-2022 yılları arasında Wattpad ve platformun kullanıcılarına sunduğu özellikler ve etkileşimsel alanın dijital etnografi yöntemiyle incelendiği saha araştırmasına dayanmaktadır. Hikâye ve hikâye anlatıcılığıyla ilişkilenen verilerin içeriği, neoliberal zamanın koşulları bağlamında niteliksel bir yaklaşımla analiz edilerek yorumlanmıştır.
{"title":"Neoliberal Zamanlarda “Hikâye”nin Büyüsü ve Cazibesini Wattpad Üzerinden Okumak","authors":"Burcu Şenel Alpuğan","doi":"10.16878/gsuilet.1440851","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1440851","url":null,"abstract":"Sosyal medya platformları gibi pek çok mecra, toplumsal yaşamın yapıtaşları olan hikâyelerin anlatımı ve görünürlüğü yolunda önemli alanlar açmakta ve insanları hikâyelerini paylaşmaya çağırmaktadır. Bunun yanında “hikâyeni anlat” çağrısı ve “hikâyelerin gücü” vurgusu bugün salt dijital mecralar değil siyaset, psikoloji, edebiyat, reklamcılık gibi türlü yer ve alanın başat odaklarından biridir. Bu çalışma, her alanda karşımıza çıkan bu hikâye patlamasını anlama çabasıyla şekillenmiştir. Söz konusu tartışmayı, bir dijital hikâye okuma-yazma platformu olan Wattpad örneği üzerinden sürdürmeyi ve Wattpad’de hikâyenin cazibesini irdelemeyi amaçlamaktadır. Bu cazibenin, parçası olduğumuz neoliberal dönemin koşullarının hesaba katılarak anlaşılabileceğini savunmaktadır ve Wattpad’i neoliberal kapitalizmin ve zamanın ruhunun tezahürlerinin görüldüğü bir alan olarak yorumlamaktadır. Nitel bir araştırma olarak tasarlanan çalışmanın analizini şekillendiren veriler, 2019-2022 yılları arasında Wattpad ve platformun kullanıcılarına sunduğu özellikler ve etkileşimsel alanın dijital etnografi yöntemiyle incelendiği saha araştırmasına dayanmaktadır. Hikâye ve hikâye anlatıcılığıyla ilişkilenen verilerin içeriği, neoliberal zamanın koşulları bağlamında niteliksel bir yaklaşımla analiz edilerek yorumlanmıştır.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"10 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141378758","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-06-04DOI: 10.16878/gsuilet.1458975
Mehtap Özsoy
Türkiye’de 1930’lu yıllarda kurulan ve devletleştirme politikaları ile etkin üretim hedeflenen SEKA, Sümerbank Bez Fabrikaları işletmelerde sosyal hakların bir parçası olarak sinema salonlarının da kurulduğu bilinmektedir. Bu işletmeleri ele alan kimi çalışmalarda, sinema salonlarına değinilmiştir. Ancak günümüzde önemli bir kısmı yok olan, Türkiye’nin endüstri mirasının aktörleri konumundaki bu salonlar; ayrıntılı bir araştırma sahası olarak tartışılmamıştır. Literatürdeki bu eksikliğe katkı sunmayı amaçlayan ve bir anlamda keşif niteliği taşıyan bu araştırmada, Türkiye’nin endüstrileşme tarihinde en önemli duraklardan biri konumundaki Ereğli Kömür İşletmeleri’ne bağlı maden bölgelerinden biri olan Armutçuk Bölgesi’ndeki sinema salonları ve sinema deneyimi, belgeler, sözlü tarih görüşmeleri ve fotoğraflar ışığında ele alınmıştır. Bu araştırmada, Armutçuk Bölgesi özelinde, literatürde daha önce tartışılmayan iki olgu ele alınmaktadır: Sosyal hak olarak sinemaya gitme deneyimi ve bu deneyimin parçası konumundaki “işçi sinemaları”. Sinema deneyimi konusundaki bu iki özgün başlık; beyaz yakalılar ile maden işçileri ve onların aileleri olmak üzere her biri farklı sosyokültürel ve sosyoekonomik düzeye sahip Armutçuk’taki seyirci özneleri üzerinden, sözlü tarih yöntemiyle tartışılmaktadır.
{"title":"EREĞLİ KÖMÜR İŞLETMELERİ-ARMUTÇUK-KANDİLLİ MADEN BÖLGESİ’NDE SOSYAL HAK OLARAK SİNEMAYA GİTMEK ve ARMUTÇUK İŞÇİ SİNEMASI","authors":"Mehtap Özsoy","doi":"10.16878/gsuilet.1458975","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1458975","url":null,"abstract":"Türkiye’de 1930’lu yıllarda kurulan ve devletleştirme politikaları ile etkin üretim hedeflenen SEKA, Sümerbank Bez Fabrikaları işletmelerde sosyal hakların bir parçası olarak sinema salonlarının da kurulduğu bilinmektedir. Bu işletmeleri ele alan kimi çalışmalarda, sinema salonlarına değinilmiştir. Ancak günümüzde önemli bir kısmı yok olan, Türkiye’nin endüstri mirasının aktörleri konumundaki bu salonlar; ayrıntılı bir araştırma sahası olarak tartışılmamıştır. \u0000Literatürdeki bu eksikliğe katkı sunmayı amaçlayan ve bir anlamda keşif niteliği taşıyan bu araştırmada, Türkiye’nin endüstrileşme tarihinde en önemli duraklardan biri konumundaki Ereğli Kömür İşletmeleri’ne bağlı maden bölgelerinden biri olan Armutçuk Bölgesi’ndeki sinema salonları ve sinema deneyimi, belgeler, sözlü tarih görüşmeleri ve fotoğraflar ışığında ele alınmıştır. \u0000Bu araştırmada, Armutçuk Bölgesi özelinde, literatürde daha önce tartışılmayan iki olgu ele alınmaktadır: Sosyal hak olarak sinemaya gitme deneyimi ve bu deneyimin parçası konumundaki “işçi sinemaları”. Sinema deneyimi konusundaki bu iki özgün başlık; beyaz yakalılar ile maden işçileri ve onların aileleri olmak üzere her biri farklı sosyokültürel ve sosyoekonomik düzeye sahip Armutçuk’taki seyirci özneleri üzerinden, sözlü tarih yöntemiyle tartışılmaktadır.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"147 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141387248","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-06-03DOI: 10.16878/gsuilet.1308928
Serhat Güney, Ayşenur Ölmezses
Kadıköy, İstanbul’daki en eski kentsel yerleşimlerden birisi olmakla birlikte tarihsel olarak İstanbul (Beyoğlu)’un karşısında ikincil bir merkezdir. Ancak 2010lu yıllardan bu yana, fiziksel sınırlarını aşan bir talep artışı ile metropolde “hip” bir merkez olarak öne çıkmaktadır. İkincil olarak niteleyebileceğimiz kentsel bir merkezin bugün bu ölçüde cazibe merkezi haline gelişini nasıl açıklayabiliriz? Makale kentsel hareketlilik yaratan bu durumu, metropolün içinde olduğu zaman mekânsal durum ile öne çıkan Kadıköy'ün benzersiz tarihi deneyimi, otantik hikayesi ve özgün kültürel kimliğine dayandırmaktadır. Bu otantikliği açıklamak üzere his yapıları kavramı Kadıköy’e ilişkin anlatılarda araştırma aracı olarak kullanılmıştır. Kadıköy’ün his yapıları deniz ile kurulan bağ, kozmopolitanizm ve farklılıklara açıklık, topluluk kültürü ve samimi topluluk ilişkileri, canlı gündelik yaşam, nostalji ve bohem burjuva kültür olarak işaretlenmiştir. Oluşan demografik hareketlilik ile Kadıköy’ün mekansal çekirdeğini patlatmayan sürdürülebilir bir dönüşüm inşa etmek ancak mekansal anlatılar yoluyla ortaya koyulmuş his yapılarının ne ölçüde gündelik hayat pratiklerinde tekrar edebildiği ile yakından ilişkilidir.
{"title":"Mekansal Anlatılarda His Yapılarının Araştırılması: Kadıköy Örneği","authors":"Serhat Güney, Ayşenur Ölmezses","doi":"10.16878/gsuilet.1308928","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1308928","url":null,"abstract":"Kadıköy, İstanbul’daki en eski kentsel yerleşimlerden birisi olmakla birlikte tarihsel olarak İstanbul (Beyoğlu)’un karşısında ikincil bir merkezdir. Ancak 2010lu yıllardan bu yana, fiziksel sınırlarını aşan bir talep artışı ile metropolde “hip” bir merkez olarak öne çıkmaktadır. İkincil olarak niteleyebileceğimiz kentsel bir merkezin bugün bu ölçüde cazibe merkezi haline gelişini nasıl açıklayabiliriz? Makale kentsel hareketlilik yaratan bu durumu, metropolün içinde olduğu zaman mekânsal durum ile öne çıkan Kadıköy'ün benzersiz tarihi deneyimi, otantik hikayesi ve özgün kültürel kimliğine dayandırmaktadır. Bu otantikliği açıklamak üzere his yapıları kavramı Kadıköy’e ilişkin anlatılarda araştırma aracı olarak kullanılmıştır. Kadıköy’ün his yapıları deniz ile kurulan bağ, kozmopolitanizm ve farklılıklara açıklık, topluluk kültürü ve samimi topluluk ilişkileri, canlı gündelik yaşam, nostalji ve bohem burjuva kültür olarak işaretlenmiştir. Oluşan demografik hareketlilik ile Kadıköy’ün mekansal çekirdeğini patlatmayan sürdürülebilir bir dönüşüm inşa etmek ancak mekansal anlatılar yoluyla ortaya koyulmuş his yapılarının ne ölçüde gündelik hayat pratiklerinde tekrar edebildiği ile yakından ilişkilidir.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"94 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.16878/gsuilet.1342183
Serpil Karaaslan
Eleştirel teori, hâkim ideolojinin düşüncemizi nasıl şekillendirdiğini açıklamak için yüzünü kültüre döner. Medya kültürünün yükselip gündelik yaşamda hissedilir bir etkiye sahip olduğu bir dönemde, eleştirel teori temsilcileri kitlesel medya ile yaşam dahil olan kültürel üretimleri, endüstriyel seri üretim ürünlerinin analizindeki benzer kavramlara- metalaştırma, standardizasyon ve kitleselleştirme vb. – başvurarak analiz etmişlerdir. Onlara göre, film, popüler müzik, radyo, televizyon ve diğer kitle kültürü biçimleri politikanın, eleştirel düşüncenin kapsamını sınırlandırmaktaydı. Sonsuz Dikkat Dağınıklığı: Gündelik Yaşam Sosyal Medyaya Odaklanmak eserinde Dominic Pettman de aynı eleştirel çizgide günümüzün hâkim medyası haline gelmiş ve farklı seslerin aralıksız akışı ile dikkat dağıtıcı sosyal medyanın sosyal, politik, kültürel ve psikolojik açıdan etkilerine odaklanmaktadır.
{"title":"Sosyal Medyanın Gündelik Varoluşa Etkisine Dair Eleştirel Bir Analiz: Sonsuz Dikkat Dağınıklığı","authors":"Serpil Karaaslan","doi":"10.16878/gsuilet.1342183","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1342183","url":null,"abstract":"Eleştirel teori, hâkim ideolojinin düşüncemizi nasıl şekillendirdiğini açıklamak için yüzünü kültüre döner. Medya kültürünün yükselip gündelik yaşamda hissedilir bir etkiye sahip olduğu bir dönemde, eleştirel teori temsilcileri kitlesel medya ile yaşam dahil olan kültürel üretimleri, endüstriyel seri üretim ürünlerinin analizindeki benzer kavramlara- metalaştırma, standardizasyon ve kitleselleştirme vb. – başvurarak analiz etmişlerdir. Onlara göre, film, popüler müzik, radyo, televizyon ve diğer kitle kültürü biçimleri politikanın, eleştirel düşüncenin kapsamını sınırlandırmaktaydı. Sonsuz Dikkat Dağınıklığı: Gündelik Yaşam Sosyal Medyaya Odaklanmak eserinde Dominic Pettman de aynı eleştirel çizgide günümüzün hâkim medyası haline gelmiş ve farklı seslerin aralıksız akışı ile dikkat dağıtıcı sosyal medyanın sosyal, politik, kültürel ve psikolojik açıdan etkilerine odaklanmaktadır.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.16878/gsuilet.1260030
Tuba Sütlüoğlu, Sait Vesek
Bu çalışma, Suriyelilerin ulusötesi ilişkilerinde ve göç ettikleri yerdeki sosyal uyum süreçlerinde sosyal medyanın rolüne odaklanmaktadır. Araştırmanın amacı, Gaziantep’te yaşayan Suriyelilerin göç öncesi ve göç sonrası deneyimlerine sosyal medya kullanımının nasıl eşlik ettiğini keşfetmektir. Nitel yöntem ve fenomenolojik desenin benimsendiği araştırmada, Gaziantep’te yaşayan geçici koruma statüsündeki 12 Suriyeli ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, yeni medya araç ve ortamlarının Suriyelilerin göç etme kararlarındaki etkisi ile, bu araç ve ortamların diasporik alandaki kullanımlarının göç sonrası sosyal uyum süreçlerindeki etkisi irdelenmiştir. Ulusötesi alanlarda, Suriye ile olan bağlantıların devam ettirilmesi noktasındaki sosyal medya pratikleri de araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma sonuçları, sosyal medyanın göçe karar verme ve göç sonrası uyumun sağlanması süreçlerinde Suriyeliler için önemli rol oynadığını göstermektedir. Sosyal medyanın göç sonrası uyumun sağlanmasında oynadığı rol; dil öğrenmeyi, işgücü piyasasına katılmayı, bilgi edinme ile dayanışma ve yardımlaşma ağlarına dahil olmayı kolaylaştırma işlevleri üzerinden somutlaşmaktadır.
{"title":"Le Rôle des Médias Sociaux dans les Relations Transnationales des Syriens et les Processus d'Adaptation Post-Migratoire","authors":"Tuba Sütlüoğlu, Sait Vesek","doi":"10.16878/gsuilet.1260030","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1260030","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Suriyelilerin ulusötesi ilişkilerinde ve göç ettikleri yerdeki sosyal uyum süreçlerinde sosyal medyanın rolüne odaklanmaktadır. Araştırmanın amacı, Gaziantep’te yaşayan Suriyelilerin göç öncesi ve göç sonrası deneyimlerine sosyal medya kullanımının nasıl eşlik ettiğini keşfetmektir. Nitel yöntem ve fenomenolojik desenin benimsendiği araştırmada, Gaziantep’te yaşayan geçici koruma statüsündeki 12 Suriyeli ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, yeni medya araç ve ortamlarının Suriyelilerin göç etme kararlarındaki etkisi ile, bu araç ve ortamların diasporik alandaki kullanımlarının göç sonrası sosyal uyum süreçlerindeki etkisi irdelenmiştir. Ulusötesi alanlarda, Suriye ile olan bağlantıların devam ettirilmesi noktasındaki sosyal medya pratikleri de araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma sonuçları, sosyal medyanın göçe karar verme ve göç sonrası uyumun sağlanması süreçlerinde Suriyeliler için önemli rol oynadığını göstermektedir. Sosyal medyanın göç sonrası uyumun sağlanmasında oynadığı rol; dil öğrenmeyi, işgücü piyasasına katılmayı, bilgi edinme ile dayanışma ve yardımlaşma ağlarına dahil olmayı kolaylaştırma işlevleri üzerinden somutlaşmaktadır.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"44 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159762","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.16878/gsuilet.1260241
Sezgin Savaş, Esra Tunçay
This study focuses on examining the crisis communication efforts of public institutions, specifically health ministries, over social media during the Covid 19 period, in terms of word use and sentiment analysis. In the study, content and sentiment analysis was carried out by text mining method, focusing on the Twitter posts of the ministries of health of the countries with the highest number of cases in the world, especially on the social media pages used within the framework of crisis communication. According to the results of the study, it has been found that the health ministries of the countries have different crisis communication orientations and integrate with different words and emotions during the Covid global crisis. According to the results, while the US Ministry of Health and Human Services came to the fore as the ministry with the most content consistency with the World Health Organization, it is found that the Ministry of Health of the Republic of Turkey approached the crisis with a broad perspective, and the Ministry of Health and Family Welfare of India carried out activities for perception management. When the results were examined in terms of sentiment analysis, it was found that the sentiments in the posts of the health ministries of the countries differed significantly from each other.
{"title":"Digital Communication During Crisis: The Example of The World Health Organization and The Ministries of Health in The Covid-19 Global Crisis","authors":"Sezgin Savaş, Esra Tunçay","doi":"10.16878/gsuilet.1260241","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1260241","url":null,"abstract":"This study focuses on examining the crisis communication efforts of public institutions, specifically health ministries, over social media during the Covid 19 period, in terms of word use and sentiment analysis. In the study, content and sentiment analysis was carried out by text mining method, focusing on the Twitter posts of the ministries of health of the countries with the highest number of cases in the world, especially on the social media pages used within the framework of crisis communication. According to the results of the study, it has been found that the health ministries of the countries have different crisis communication orientations and integrate with different words and emotions during the Covid global crisis. According to the results, while the US Ministry of Health and Human Services came to the fore as the ministry with the most content consistency with the World Health Organization, it is found that the Ministry of Health of the Republic of Turkey approached the crisis with a broad perspective, and the Ministry of Health and Family Welfare of India carried out activities for perception management. When the results were examined in terms of sentiment analysis, it was found that the sentiments in the posts of the health ministries of the countries differed significantly from each other.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"51 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159646","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.16878/gsuilet.1274165
Raziye Nevzat, Süleyman Rebge, Çise Mi̇ş, Zeki Aykol, Aliyu Awwal
Jean Baudrillard states, the theoretical equivalence of body and objects as signs is actually, ‘buy; you will be at peace with yourself’(Baudrillard, 2014). Baudrillard’s phrase ‘buy, and you will be at ease in your body’ has given way to ‘buy and share, you will be at ease in your body’. This research aims to investigate whether displaying purchased luxury goods on Instagram is a type of conspicuous consumption (Veblen, 1899) that may structure a new form of social capital and reputation capital as suggested by Pierre Bourdieu. We argue that this new form of social capital is a digital capital that serves to shape a contemporary reputation capital. The study involves 354 social media users and the data were gathered through an online survey. Our findings reveal that there is insufficient evidence of a relationship between high reputation capital and high social status; however, the aforementioned consumption type depicts reputation capital as a contemporary method of social capital.
{"title":"La Digitalisation du Capital Social: « Consommation Ostentatoire sur Instagram »","authors":"Raziye Nevzat, Süleyman Rebge, Çise Mi̇ş, Zeki Aykol, Aliyu Awwal","doi":"10.16878/gsuilet.1274165","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1274165","url":null,"abstract":"Jean Baudrillard states, the theoretical equivalence of body and objects as signs is actually, ‘buy; you will be at peace with yourself’(Baudrillard, 2014). Baudrillard’s phrase ‘buy, and you will be at ease in your body’ has given way to ‘buy and share, you will be at ease in your body’. This research aims to investigate whether displaying purchased luxury goods on Instagram is a type of conspicuous consumption (Veblen, 1899) that may structure a new form of social capital and reputation capital as suggested by Pierre Bourdieu. We argue that this new form of social capital is a digital capital that serves to shape a contemporary reputation capital. The study involves 354 social media users and the data were gathered through an online survey. Our findings reveal that there is insufficient evidence of a relationship between high reputation capital and high social status; however, the aforementioned consumption type depicts reputation capital as a contemporary method of social capital.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"26 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139157818","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.16878/gsuilet.1290012
Nigar Deği̇rmenci̇, Ç. P. Tunçer
This study aims to examine the use of dehumanization techniques in political cartoons published in Türkiye between 1930-1945. For this purpose, different types of dehumanization were examined primarily in the conceptual and theoretical framework. Then, five cartoons selected by the purposive sampling method were subjected to semiotics and critical discourse analysis. At the end of the study, it is seen that different types of dehumanization are found in cartoons. However, while dehumanization with a message of genocide was used for the Japanese in the cartoons in America or for the Jews in the cartoons in Germany in this period, it is understood that the dehumanization in these cartoons in Türkiye emerged mostly in the form of scapegoats for the economic and other problems experienced.
{"title":"Déshumanisations dans les caricatures politiques : une étude de cas sur les Juifs de Turquie entre 1930 et 1945","authors":"Nigar Deği̇rmenci̇, Ç. P. Tunçer","doi":"10.16878/gsuilet.1290012","DOIUrl":"https://doi.org/10.16878/gsuilet.1290012","url":null,"abstract":"This study aims to examine the use of dehumanization techniques in political cartoons published in Türkiye between 1930-1945. For this purpose, different types of dehumanization were examined primarily in the conceptual and theoretical framework. Then, five cartoons selected by the purposive sampling method were subjected to semiotics and critical discourse analysis. At the end of the study, it is seen that different types of dehumanization are found in cartoons. However, while dehumanization with a message of genocide was used for the Japanese in the cartoons in America or for the Jews in the cartoons in Germany in this period, it is understood that the dehumanization in these cartoons in Türkiye emerged mostly in the form of scapegoats for the economic and other problems experienced.","PeriodicalId":166189,"journal":{"name":"Galatasaray Üniversitesi İleti-ş-im Dergisi","volume":"45 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159106","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：