Dünya genelinde her gün binlerce laboratuvarda milyonlarca test, ölçüm ve inceleme yapılmaktadır. Özellikle tekstil ürünlerinin kalite-kontrol işlemleri ve nihai ürün özelliklerinin tespiti, yapılan analizler içerisinde büyük paya sahiptir. Laboratuvar analizlerinin maddi ve hukuki yaptırımı bulunduğundan, sonuçların güvenirliliği büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle laboratuvarlarda elde edilen sonuçların her ölçümde doğruluğu sağlanmalıdır. Farklı aralıklarla elde edilen ölçüm sonuçlarının doğruluğunun kontrol edildiği yöntemlerden biri de metot doğrulama (verifikasyon) çalışmalarıdır. Yapılan incelemeler sonucunda, çeşitli tekstil laboratuvarlarında yapılan verifikasyon çalışmalarının farklı kabul ve algoritmalar içerdiği, analitik ölçüm çalışmalarının (geri kazanım, paralel çalışma vb.) analizlere uygulanabilirliğinde sorunlar oluştuğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı; tekstil deney laboratuvarlarında kullanılabilecek, sistematik ve amacına uygun bir verifikasyon çalışmasının aktarılmasıdır. Çalışma kapsamında, oluşturulan algoritma ile kopma mukavemeti tayini için çeşitli istatistiki yöntemler kullanılarak bir ölçüm sonucu üzerinden örneklendirme yapılmıştır. Ayrıca, analizlerde sıklıkla karşılaşılan ölçüm esnasında elde edilen verilerin diğerlerinden farklı olması durumunda (aykırı değer) izlenebilecek yöntem de aktarılmıştır. Çalışmanın özgünlüğü, literatürde metot validasyonu ve verifikasyonu ile ilgili birçok kaynak olmasına rağmen, tekstil deney laboratuvarlarının çalışmalarına ait yöntem belirlemekte sorun yaşaması nedeniyle tüm sürecin bir arada olduğu bir kaynak olma niteliği taşımasıdır. Sonuç olarak tekstil laboratuvarlarında yapılan verifikasyon çalışmalarına alternatif bir metot geliştirilmiştir.
{"title":"Analysis of Method Verification Studies in Textile testing Laboratory","authors":"Mehmet Ti̇ri̇toğlu","doi":"10.31466/kfbd.1300409","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1300409","url":null,"abstract":"Dünya genelinde her gün binlerce laboratuvarda milyonlarca test, ölçüm ve inceleme yapılmaktadır. Özellikle tekstil ürünlerinin kalite-kontrol işlemleri ve nihai ürün özelliklerinin tespiti, yapılan analizler içerisinde büyük paya sahiptir. Laboratuvar analizlerinin maddi ve hukuki yaptırımı bulunduğundan, sonuçların güvenirliliği büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle laboratuvarlarda elde edilen sonuçların her ölçümde doğruluğu sağlanmalıdır. Farklı aralıklarla elde edilen ölçüm sonuçlarının doğruluğunun kontrol edildiği yöntemlerden biri de metot doğrulama (verifikasyon) çalışmalarıdır. Yapılan incelemeler sonucunda, çeşitli tekstil laboratuvarlarında yapılan verifikasyon çalışmalarının farklı kabul ve algoritmalar içerdiği, analitik ölçüm çalışmalarının (geri kazanım, paralel çalışma vb.) analizlere uygulanabilirliğinde sorunlar oluştuğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı; tekstil deney laboratuvarlarında kullanılabilecek, sistematik ve amacına uygun bir verifikasyon çalışmasının aktarılmasıdır. Çalışma kapsamında, oluşturulan algoritma ile kopma mukavemeti tayini için çeşitli istatistiki yöntemler kullanılarak bir ölçüm sonucu üzerinden örneklendirme yapılmıştır. Ayrıca, analizlerde sıklıkla karşılaşılan ölçüm esnasında elde edilen verilerin diğerlerinden farklı olması durumunda (aykırı değer) izlenebilecek yöntem de aktarılmıştır. Çalışmanın özgünlüğü, literatürde metot validasyonu ve verifikasyonu ile ilgili birçok kaynak olmasına rağmen, tekstil deney laboratuvarlarının çalışmalarına ait yöntem belirlemekte sorun yaşaması nedeniyle tüm sürecin bir arada olduğu bir kaynak olma niteliği taşımasıdır. Sonuç olarak tekstil laboratuvarlarında yapılan verifikasyon çalışmalarına alternatif bir metot geliştirilmiştir.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"157 s1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138998517","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, termogravimetrik analiz kullanılarak Arguvan-Parçikan bitümlü şeylindeki organik maddenin yanma kinetiğini araştırmayı amaçlamıştır. Bu amaçla bitümlü şeyle ait kinetik parametreler Arrhenius, Coats-Redfern, Ingraham-Marrier, Horowitz-Metzger olmak üzere 4 farklı kinetik model kullanılarak TGA verilerinden belirlenmiştir. Farklı modeller kullanılarak elde edilen bu kinetik parametreler birbirleriyle karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre en yüksek aktivasyon enerjisi değerleri 277,27 - 1984,53 kj/mol olarak Arrhenius modeli ile hesaplanmıştır.
{"title":"Parçikan Bitümlü Şeylinin Termal Analiz Kinetiği ve Reaksiyon Mekanizması","authors":"Yeliz Toptaş, Aydan Aksoğan Korkmaz","doi":"10.31466/kfbd.1329907","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1329907","url":null,"abstract":"Bu çalışma, termogravimetrik analiz kullanılarak Arguvan-Parçikan bitümlü şeylindeki organik maddenin yanma kinetiğini araştırmayı amaçlamıştır. Bu amaçla bitümlü şeyle ait kinetik parametreler Arrhenius, Coats-Redfern, Ingraham-Marrier, Horowitz-Metzger olmak üzere 4 farklı kinetik model kullanılarak TGA verilerinden belirlenmiştir. Farklı modeller kullanılarak elde edilen bu kinetik parametreler birbirleriyle karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre en yüksek aktivasyon enerjisi değerleri 277,27 - 1984,53 kj/mol olarak Arrhenius modeli ile hesaplanmıştır.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"25 99","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138999045","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The aim of this study was to investigate the anatomical characteristics of Primula auriculata, known as 'felçotu'. Anatomical studies were carried out on vegetative organs fixed in 70% alcohol. Sections were stained with a mixture of Safranin/fast green (1/9). The plant has a primary root structure. The root has prominent endodermis and pericycle layers. The stem is rhizome shaped. The vascular bundles are ring-shaped in the center of the rhizome. The leaf is dorsiventral and amphistomatic. There are idioblast cells in all investigated structures of the species. The stomatal index is 14.2 on the upper surface of the leaf and 18.4 on the lower surface.
{"title":"Primula auriculata Lam. Türünün Vejetatif Organlarının Anatomik Özellikleri","authors":"Öznur ERGEN AKÇİN, Şükran Öztürk, Gülcan Şenel","doi":"10.31466/kfbd.1298417","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1298417","url":null,"abstract":"The aim of this study was to investigate the anatomical characteristics of Primula auriculata, known as 'felçotu'. Anatomical studies were carried out on vegetative organs fixed in 70% alcohol. Sections were stained with a mixture of Safranin/fast green (1/9). The plant has a primary root structure. The root has prominent endodermis and pericycle layers. The stem is rhizome shaped. The vascular bundles are ring-shaped in the center of the rhizome. The leaf is dorsiventral and amphistomatic. There are idioblast cells in all investigated structures of the species. The stomatal index is 14.2 on the upper surface of the leaf and 18.4 on the lower surface.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"17 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138999258","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada fındık zurufu ve pirina atıklarından solucanlar yardımıyla elde edilen vermikompost ve vermiwash vermikültürlerinin farklı dozlarının marulun (Lactuca sativa) büyüme ve gelişimi üzerindeki etkileri belirlenerek organik gübre olarak kullanabilme potansiyelleri değerlendirilmiştir. Denemede öncelikle, seperatör (%100 ahır gübresi), seperatöre %30 ve %50 oranında ilave edilen fındık zurufu ve pirinanın karışımlarından vermikompost elde edilmiş; bu vermikompostun %2,5, 5 ve 10 oranında katı olarak uygulandığı toprakta marul bitkisi yetiştirilmişitir. Vermiwash denemesi için %50 seperatör+%50 fındık zurufu ve %50 seperatör+%50 pirinadan hazırlanan sıvıların %2,5, 5, 10 ve 100’lük dozları marul yapraklarına püskürtülmüştür. Bu ortamlarda büyütülen bitki örneklerinde yaprak sayısı, yaprak ağırlığı, kök uzunluğu ve SPAD klorofil analiz değerleri belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada elde edilen solucan vermikompostu için kuru ağırlık, organik madde, fulvik asit, humik asit, pH, tuz, azot (N), fosfor (P) ve potasyum (K) analizleri yapılmıştır. Vermikompostların kuru ağırlık, humik ve fulvik asit ile organik madde içerikleri bakımından en yüksek değerleri %50 pirina+%50 separatör karışımında, en düşük ise %30 fındık zurufu+%70 separatör karışımında tespit edilmiştir. Ayrıca %50 fındık zurufu+%50 separatör karışımından elde edilen vermiwash sıvısının incelenen parametreler içerisinde en yüksek değerlere ulaştığı saptanmıştır. Vermikompost denemesinde en fazla kök uzunluğu ve yaprak sayısı seperatörün %5 lik dozunda, SPAD klorofil değeri ise %10’luk deneme grubunda görülmüştür. Vermiwash denemesinde ise kök uzunluğu, yaprak sayısı, yaprak ağırlığı ve SPAD klorofil değerleri bakımından ise %50 oranında karıştırılan fındık zurufu ve pirinanın %100’lük uygulamada en yüksek değerlere ulaşılmıştır. Sonuçta her iki bitkisel atıktan solucanlar yoluyla elde edilen vermikültürlerin, kimyasal girdilerin kullanılmadığı sürdürülebilir tarım uygulamaları için alternatif olabileceği yönünde umut verici veriler elde edilmiştir.
{"title":"The Effect of Two Different Vermiculture Treatments on Lettuce (Lactuca sativa L.) Plant Growth","authors":"Tuğba Özbucak, Selahattin Özbucak, İrem Özbucak, Alptekin Arisoy","doi":"10.31466/kfbd.1311076","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1311076","url":null,"abstract":"Bu çalışmada fındık zurufu ve pirina atıklarından solucanlar yardımıyla elde edilen vermikompost ve vermiwash vermikültürlerinin farklı dozlarının marulun (Lactuca sativa) büyüme ve gelişimi üzerindeki etkileri belirlenerek organik gübre olarak kullanabilme potansiyelleri değerlendirilmiştir. Denemede öncelikle, seperatör (%100 ahır gübresi), seperatöre %30 ve %50 oranında ilave edilen fındık zurufu ve pirinanın karışımlarından vermikompost elde edilmiş; bu vermikompostun %2,5, 5 ve 10 oranında katı olarak uygulandığı toprakta marul bitkisi yetiştirilmişitir. Vermiwash denemesi için %50 seperatör+%50 fındık zurufu ve %50 seperatör+%50 pirinadan hazırlanan sıvıların %2,5, 5, 10 ve 100’lük dozları marul yapraklarına püskürtülmüştür. Bu ortamlarda büyütülen bitki örneklerinde yaprak sayısı, yaprak ağırlığı, kök uzunluğu ve SPAD klorofil analiz değerleri belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada elde edilen solucan vermikompostu için kuru ağırlık, organik madde, fulvik asit, humik asit, pH, tuz, azot (N), fosfor (P) ve potasyum (K) analizleri yapılmıştır. Vermikompostların kuru ağırlık, humik ve fulvik asit ile organik madde içerikleri bakımından en yüksek değerleri %50 pirina+%50 separatör karışımında, en düşük ise %30 fındık zurufu+%70 separatör karışımında tespit edilmiştir. Ayrıca %50 fındık zurufu+%50 separatör karışımından elde edilen vermiwash sıvısının incelenen parametreler içerisinde en yüksek değerlere ulaştığı saptanmıştır. Vermikompost denemesinde en fazla kök uzunluğu ve yaprak sayısı seperatörün %5 lik dozunda, SPAD klorofil değeri ise %10’luk deneme grubunda görülmüştür. Vermiwash denemesinde ise kök uzunluğu, yaprak sayısı, yaprak ağırlığı ve SPAD klorofil değerleri bakımından ise %50 oranında karıştırılan fındık zurufu ve pirinanın %100’lük uygulamada en yüksek değerlere ulaşılmıştır. Sonuçta her iki bitkisel atıktan solucanlar yoluyla elde edilen vermikültürlerin, kimyasal girdilerin kullanılmadığı sürdürülebilir tarım uygulamaları için alternatif olabileceği yönünde umut verici veriler elde edilmiştir.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"18 16","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139000017","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Kocaeli İl’inin hava kalitesi parametrelerinin CBS tabanlı konumsal-zamansal sıcak nokta kümeleme analizleri gerçekleştirilerek hava kirliliği açısından riskli bölgeler tespit edilmiştir. Bu bağlamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalite İzleme Ağın’dan Kocaeli iline ait 2021-2022 yılları arasında kaydedilen Partikül madde (PM10) ve Kükürt dioksit (SO2) hava kalitesi parametreleri aylık ortalama değerler şeklinde temin edilerek düzenlenmiştir, konumla ilişkilendirilmiştir. Çalışmada, öncelikle kullanılan verilerin mekânsal otokorelasyon analizleri yürütülerek kümeleme eğilimi gösterip göstermediği tespit edilmiştir ve analizler için gerekli mesafe değerleri belirlenmiştir. Ardından, klasik nokta kümeleme analizlerinden sıcak nokta analizi (Getis Ord Gi*) ve analizlerde zamanı da esas alan gelişen sıcak nokta analizi (Emerging Hot Spot Analizi) yürütülmüştür. Sonuçlar, gelişen sıcak nokta analizlerinin, klasik sıcak nokta kümeleme analizlerine göre daha kolay ve hızlı bir analiz sağladığını, ayrıca herhangi bir zaman aralığına dayalı analizleri tek bir seferde değerlendirebilmenin kolay yönünü ve farklı konumlarda daha çok hava kirliliği sıcak noktalarının tespit edildiğini ortaya koymuştur.
本研究对科贾埃利省的空气质量参数进行了基于地理信息系统的时空热点聚类分析,并确定了空气污染风险区域。在此背景下,研究人员从环境、城市化和气候变化部的国家空气质量监测网络中获取了 2021-2022 年期间科贾埃利省的颗粒物(PM10)和二氧化硫(SO2)空气质量参数,并将其整理为月平均值和相关位置。在研究中,首先对所使用的数据进行了空间自相关分析,以确定这些数据是否呈现聚类趋势,并确定了分析所需的距离值。然后,进行了经典的点聚类分析之一--热点分析(Getis Ord Gi*),以及在分析中基于时间的新兴热点分析(Emerging Hot Spot Analysis)。结果表明,与经典的热点聚类分析相比,新兴热点分析提供了更简便、更快速的分析,而且易于在单一时间内对基于任意时间间隔的分析进行评估,并能在不同地点检测到更多的空气污染热点。
{"title":"Spatiotemporal Analysis of Air Pollution Risk Areas Using Air Quality Parameters (PM10 and SO2): The Case of Kocaeli Province","authors":"T. MEMİŞOĞLU BAYKAL","doi":"10.31466/kfbd.1280317","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1280317","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Kocaeli İl’inin hava kalitesi parametrelerinin CBS tabanlı konumsal-zamansal sıcak nokta kümeleme analizleri gerçekleştirilerek hava kirliliği açısından riskli bölgeler tespit edilmiştir. Bu bağlamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalite İzleme Ağın’dan Kocaeli iline ait 2021-2022 yılları arasında kaydedilen Partikül madde (PM10) ve Kükürt dioksit (SO2) hava kalitesi parametreleri aylık ortalama değerler şeklinde temin edilerek düzenlenmiştir, konumla ilişkilendirilmiştir. Çalışmada, öncelikle kullanılan verilerin mekânsal otokorelasyon analizleri yürütülerek kümeleme eğilimi gösterip göstermediği tespit edilmiştir ve analizler için gerekli mesafe değerleri belirlenmiştir. Ardından, klasik nokta kümeleme analizlerinden sıcak nokta analizi (Getis Ord Gi*) ve analizlerde zamanı da esas alan gelişen sıcak nokta analizi (Emerging Hot Spot Analizi) yürütülmüştür. Sonuçlar, gelişen sıcak nokta analizlerinin, klasik sıcak nokta kümeleme analizlerine göre daha kolay ve hızlı bir analiz sağladığını, ayrıca herhangi bir zaman aralığına dayalı analizleri tek bir seferde değerlendirebilmenin kolay yönünü ve farklı konumlarda daha çok hava kirliliği sıcak noktalarının tespit edildiğini ortaya koymuştur.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"350 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138996843","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ahmet Bi̇lgi̇li̇, Ömer Akpinar, Naki Kaya, M. Öztürk
In this study, Al 0.3 Ga 0.7 N/GaN high electron mobility transistor (HEMT) structure is grown on a sapphire (Al2O3) substrate by using metal-organic vapor phase epitaxy (MOVPE), and its electron transport and magnetic transport properties are investigated. Resistivity is measured in the 20-350 K temperature range. Hall mobility and Hall carrier concentration are measured in the 0-1.5 T magnetic field range and the same temperature range. Magnetic transport properties are analyzed using quantitative mobility spectrum analysis (QMSA). 2DEG and 3DEG transport mechanisms are separated by using QMSA results.
本研究利用金属有机气相外延(MOVPE)技术,在蓝宝石(Al2O3)衬底上生长出 Al 0.3 Ga 0.7 N/GaN 高电子迁移率晶体管(HEMT)结构,并对其电子传输和磁传输特性进行了研究。电阻率是在 20-350 K 温度范围内测量的。霍尔迁移率和霍尔载流子浓度是在 0-1.5 T 磁场范围和相同温度范围内测量的。利用定量迁移率谱分析(QMSA)分析了磁传输特性。利用 QMSA 分析结果区分了 2DEG 和 3DEG 传输机制。
{"title":"Al 0.3 Ga 0.7 N/GaN HEMT Yapısı için QMSA Metodu Uygulanması","authors":"Ahmet Bi̇lgi̇li̇, Ömer Akpinar, Naki Kaya, M. Öztürk","doi":"10.31466/kfbd.1276114","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1276114","url":null,"abstract":"In this study, Al 0.3 Ga 0.7 N/GaN high electron mobility transistor (HEMT) structure is grown on a sapphire (Al2O3) substrate by using metal-organic vapor phase epitaxy (MOVPE), and its electron transport and magnetic transport properties are investigated. Resistivity is measured in the 20-350 K temperature range. Hall mobility and Hall carrier concentration are measured in the 0-1.5 T magnetic field range and the same temperature range. Magnetic transport properties are analyzed using quantitative mobility spectrum analysis (QMSA). 2DEG and 3DEG transport mechanisms are separated by using QMSA results.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"290 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138996896","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study was carried out in order to determine the color values of the oils obtained by the oil extraction machine at different temperatures, and the press and energy efficiency of the device. For this purpose, the oils were extracted from Giresun Quality (GQ) and Levant Quality (LQ) hazelnuts by pressing at 5 different temperatures (i.e. cold pressed, 50 °C, 100 °C, 150 °C and 200 °C). The color values of the obtained oils were measured with the HunterLab Color Flex EZ colorimeter device. According to the results, while the oil amount increased with an increase in temperature up to 100 °C in GQ, the extracting time decreased. For LQ, on the other hand, while the extracting time increased with the increase in temperature, the amount of oil obtained decreased. In terms of energy efficiency, the most suitable pressing temperature was determined as 100 oC for GQ and room temperature (20 0C) for LQ. Also, a significant decrease was observed in L* (brightness), b* (yellowness) and color intensity (C*) values with increasing temperature, and a serious color difference (ΔE) emerged in relation to this decrease. In addition, no significant change was observed in a* (redness) and H° (color tone) values (p>0.05). When the change of the efficiency of Giresun quality and Levant quality hazelnuts with temperature in the oil extraction process by the helix method was examined, different results were obtained. While the efficiency increased with higher temperature in Giresun quality hazelnuts, the efficiency increasement with temperature in Levant quality was not observed.
本研究旨在确定榨油机在不同温度下榨出的油的色值,以及设备的压榨效率和能效。为此,采用 5 种不同的温度(即冷压、50 °C、100 °C、150 °C 和 200 °C)从 Giresun 品质(GQ)和 Levant 品质(LQ)的榛子中榨油。使用 HunterLab Color Flex EZ 色度计测量所得油脂的色值。结果显示,虽然 GQ 的油量随着温度的升高而增加,最高可达 100 °C,但萃取时间却缩短了。另一方面,LQ 的萃取时间随着温度的升高而增加,但获得的油量却减少了。就能源效率而言,GQ 的最合适压榨温度为 100 oC,LQ 的最合适压榨温度为室温(20 0C)。此外,随着温度的升高,L*(亮度)、b*(黄度)和色度(C*)值也明显降低,并且出现了严重的色差(ΔE)。此外,a*(红度)和 H°(色调)值也没有明显变化(p>0.05)。在用螺旋法榨油的过程中,当研究吉雷松优质榛子和阆中优质榛子的效率随温度的变化时,得到了不同的结果。吉雷松优质榛子的效率随温度升高而提高,而 Levant 优质榛子的效率却没有随温度升高而提高。
{"title":"Vidalı Sistem ile Fındık Yağı Ekstraksiyonunda Sıcaklığın Proses Verimi ve Yağ Rengi Üzerine Etkisi","authors":"Birkut Güler, Hasan Karaosmanoğlu","doi":"10.31466/kfbd.1261988","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1261988","url":null,"abstract":"This study was carried out in order to determine the color values of the oils obtained by the oil extraction machine at different temperatures, and the press and energy efficiency of the device. For this purpose, the oils were extracted from Giresun Quality (GQ) and Levant Quality (LQ) hazelnuts by pressing at 5 different temperatures (i.e. cold pressed, 50 °C, 100 °C, 150 °C and 200 °C). The color values of the obtained oils were measured with the HunterLab Color Flex EZ colorimeter device. According to the results, while the oil amount increased with an increase in temperature up to 100 °C in GQ, the extracting time decreased. For LQ, on the other hand, while the extracting time increased with the increase in temperature, the amount of oil obtained decreased. In terms of energy efficiency, the most suitable pressing temperature was determined as 100 oC for GQ and room temperature (20 0C) for LQ. Also, a significant decrease was observed in L* (brightness), b* (yellowness) and color intensity (C*) values with increasing temperature, and a serious color difference (ΔE) emerged in relation to this decrease. In addition, no significant change was observed in a* (redness) and H° (color tone) values (p>0.05). When the change of the efficiency of Giresun quality and Levant quality hazelnuts with temperature in the oil extraction process by the helix method was examined, different results were obtained. While the efficiency increased with higher temperature in Giresun quality hazelnuts, the efficiency increasement with temperature in Levant quality was not observed.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"1 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138998142","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yasin Karan, Emre Yildiz, Serdar Di̇zman, Soner Tokçalar
Günümüzde, birçok değerli makine sürekli olarak 24 saat boyunca aktif olarak çalışırken genellikle yanında bir görevli gerektirmektedir. Ancak, gelişen endüstri devrimleri sayesinde, bilişim teknolojileri ve robot kolları gibi temel teknolojilerle makineler uzaktan kontrol edilebilir hale gelmiştir. Bu durum, enerji ve kaynak tasarrufu sağlama potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmada, zırhlı ölçüm odasına sahip bir manuel numune değiştiricili cihaz olan Yüksek Saflıkta Germanium Dedektörü'nün uzaktan erişimle kontrol edilebilmesi sağlanmıştır. Bu dedektör, çeşitli çevresel örneklerde (gıda, su, toprak, granit, seramik vb.) gama radyasyon miktarını belirleme kapasitesine sahiptir. Ancak, bu dedektör sıvı azot ile soğutularak çalıştığından, ölçümlerin tamamlanmasının ardından numunelerin manuel olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Numune değişim süreleri, ölçülen malzemenin türüne bağlı olarak değişiklik gösterir (25000-80000 s). Ancak, numune değişimleri bazen gece geç saatlere veya hafta sonlarına denk gelebilir. Bu bağlamda, manuel olarak zamanında numune değişimi yapılmadığında dedektör hem elektrik sarfiyatı yapmakta hem de sıvı azot tüketmektedir. Bu durum, boş yere hem elektrik enerjisi hem de sıvı azot israfına yol açmaktadır. Bu çalışma kapsamında, zırhlı ölçüm odalı radyasyon dedektörleri için uzaktan kontrollü bir numune değiştirme sistemi tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Bu sayede, araştırmacılara büyük kolaylık sağlanacak ve aynı zamanda enerji ve sıvı azot israfının önüne geçilecektir.
{"title":"Zırhlı Ölçüm Odasına Sahip Radyasyon Dedektörleri için Uzaktan Kontrollü Numune Değiştiricisinin Tasarlanması ve Geliştirilmesi","authors":"Yasin Karan, Emre Yildiz, Serdar Di̇zman, Soner Tokçalar","doi":"10.31466/kfbd.1356337","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1356337","url":null,"abstract":"Günümüzde, birçok değerli makine sürekli olarak 24 saat boyunca aktif olarak çalışırken genellikle yanında bir görevli gerektirmektedir. Ancak, gelişen endüstri devrimleri sayesinde, bilişim teknolojileri ve robot kolları gibi temel teknolojilerle makineler uzaktan kontrol edilebilir hale gelmiştir. Bu durum, enerji ve kaynak tasarrufu sağlama potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmada, zırhlı ölçüm odasına sahip bir manuel numune değiştiricili cihaz olan Yüksek Saflıkta Germanium Dedektörü'nün uzaktan erişimle kontrol edilebilmesi sağlanmıştır. Bu dedektör, çeşitli çevresel örneklerde (gıda, su, toprak, granit, seramik vb.) gama radyasyon miktarını belirleme kapasitesine sahiptir. Ancak, bu dedektör sıvı azot ile soğutularak çalıştığından, ölçümlerin tamamlanmasının ardından numunelerin manuel olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Numune değişim süreleri, ölçülen malzemenin türüne bağlı olarak değişiklik gösterir (25000-80000 s). Ancak, numune değişimleri bazen gece geç saatlere veya hafta sonlarına denk gelebilir. Bu bağlamda, manuel olarak zamanında numune değişimi yapılmadığında dedektör hem elektrik sarfiyatı yapmakta hem de sıvı azot tüketmektedir. Bu durum, boş yere hem elektrik enerjisi hem de sıvı azot israfına yol açmaktadır. Bu çalışma kapsamında, zırhlı ölçüm odalı radyasyon dedektörleri için uzaktan kontrollü bir numune değiştirme sistemi tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Bu sayede, araştırmacılara büyük kolaylık sağlanacak ve aynı zamanda enerji ve sıvı azot israfının önüne geçilecektir.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"187 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138998239","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mobil cihazların yaygın olarak kullanımı ile birlikte görüntülerin yakalanması ve fotoğraflarının çekilmesi büyük ölçüde kolay hale gelmiştir. Mobil aygıtlar ile elde edilen görüntüler büyük bir oranda eğri taranmış ve düzensiz bir yapıya sahip olmaktadır. Bu eğrilikler görüntü kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca elde edilecek görsel bilgilerin anlamlandırılmasını da zorlaştırmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, mobil cihazlarda elde edilecek eğri görüntülerin düzeltilmesi önemli bir öncelik haline gelmektedir. Eğri taratılmış görüntülerin düzeltilmesi görüntü işleme tekniklerini ve matematiksel bir alt yapıyı içermektedir. Bu alanda pek çok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmada, eğri taranmış görüntülerin düzeltilmesi için bir yöntem sunulmuştur. Önerilen yöntem, matematiksel bir alt yapıya sahiptir. Beraberinde görüntü işleme tekniklerini içermektedir. Yöntem, mobil cihazlardan rastgele alınan perspektifi bozulmuş görüntülerin düzeltilmesini, kullanıcıya kaliteli ve iyileştirilmiş bir sonuç sunulmasını amaçlamaktadır. Elde edilen sonuç görüntüleri MSE, PSNR, SSIM ve AED gibi hata ölçüm metrikleri ile test edilmiştir. Ölçüm metriklerinden elde edilen MSE 0,0316, PSNR 23,4998, SSIM 0,9331 ve AED 0,1024 değerleri ile başarılı bir sonuca ulaşmıştır. Önerilen yöntemin literatür çalışmaları ile karşılaştırılması sağlanmış ve iyi bir başarıma sahip olduğu görülmüştür.
{"title":"Correcting Skewed Scanned Images Obtained Using Mobile Devices","authors":"Erdal Güvenoğlu","doi":"10.31466/kfbd.1332466","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1332466","url":null,"abstract":"Mobil cihazların yaygın olarak kullanımı ile birlikte görüntülerin yakalanması ve fotoğraflarının çekilmesi büyük ölçüde kolay hale gelmiştir. Mobil aygıtlar ile elde edilen görüntüler büyük bir oranda eğri taranmış ve düzensiz bir yapıya sahip olmaktadır. Bu eğrilikler görüntü kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca elde edilecek görsel bilgilerin anlamlandırılmasını da zorlaştırmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, mobil cihazlarda elde edilecek eğri görüntülerin düzeltilmesi önemli bir öncelik haline gelmektedir. Eğri taratılmış görüntülerin düzeltilmesi görüntü işleme tekniklerini ve matematiksel bir alt yapıyı içermektedir. Bu alanda pek çok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmada, eğri taranmış görüntülerin düzeltilmesi için bir yöntem sunulmuştur. Önerilen yöntem, matematiksel bir alt yapıya sahiptir. Beraberinde görüntü işleme tekniklerini içermektedir. Yöntem, mobil cihazlardan rastgele alınan perspektifi bozulmuş görüntülerin düzeltilmesini, kullanıcıya kaliteli ve iyileştirilmiş bir sonuç sunulmasını amaçlamaktadır. Elde edilen sonuç görüntüleri MSE, PSNR, SSIM ve AED gibi hata ölçüm metrikleri ile test edilmiştir. Ölçüm metriklerinden elde edilen MSE 0,0316, PSNR 23,4998, SSIM 0,9331 ve AED 0,1024 değerleri ile başarılı bir sonuca ulaşmıştır. Önerilen yöntemin literatür çalışmaları ile karşılaştırılması sağlanmış ve iyi bir başarıma sahip olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"75 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138998818","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dikgen Olmayan Çoklu Erişim (NOMA) sisteminde Kaynak Tahsisi, Kullanıcı Eşleştirme ve Güç Tahsisi olmak üzere iki başlık altında incelenir. Kaynak tahsisi, Kullanıcı Eşleştirme ve Güç Tahsisinin birlikte uygulanması ile gerçekleştirilir. Kullanıcı Eşleştirme ile hücredeki kullanıcılar birden fazla gruba ayrılır ve her grup için NOMA uygulanır. Bu çalışmada, her biri, iki kullanıcıdan oluşan gruplar için güç alanında kaynak tahsisi yapılmıştır. Kullanıcıları eşleştirmek için Rastgele Eşleştirme, Optimal Kullanıcı Eşleştirme ve Uyarlanabilir Kullanıcı Eşleştirme algoritmaları kullanılmıştır. Kullanılan kullanıcı eşleştirme algoritmaları sonrası oluşan gruplar içerisinde güç tahsisi yapılmıştır. Güç tahsisi, meta-sezgisel optimizasyon algoritmalarından biri olan Parçacık Sürü Optimizasyon algoritması kullanılarak yapılmıştır. Ardından, literatürde sıkça kullanılan Kanal Durum Bilgisi (CSI) tabanlı güç tahsisi yöntemi kullanılarak oluşturulan sonuçlar, Parçacık Sürü Optimizasyonu algoritmasına dayalı güç tahsisi yöntemi ile oluşturulan sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Son olarak, kullanılan tüm bu yöntemler ile yapılan kaynak tahsisi sonucu oluşturulan veri hızları, geleneksel Dikgen Çoklu Erişim ile oluşturulan veri hızları ile karşılaştırılmıştır ve üstünlüğü ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında kullanıcıların optimal bir eşleşme ile gruplandırılması ve sistemin toplam veri hızının arttırılması hedeflenmiştir.
{"title":"Dikgen Olmayan Çoklu Erişimde Aşağı Yönlü Kaynak Tahsisi","authors":"Caner Küçükyilmaz, Gokce Haci̇oglu","doi":"10.31466/kfbd.1194528","DOIUrl":"https://doi.org/10.31466/kfbd.1194528","url":null,"abstract":"Dikgen Olmayan Çoklu Erişim (NOMA) sisteminde Kaynak Tahsisi, Kullanıcı Eşleştirme ve Güç Tahsisi olmak üzere iki başlık altında incelenir. Kaynak tahsisi, Kullanıcı Eşleştirme ve Güç Tahsisinin birlikte uygulanması ile gerçekleştirilir. Kullanıcı Eşleştirme ile hücredeki kullanıcılar birden fazla gruba ayrılır ve her grup için NOMA uygulanır. Bu çalışmada, her biri, iki kullanıcıdan oluşan gruplar için güç alanında kaynak tahsisi yapılmıştır. Kullanıcıları eşleştirmek için Rastgele Eşleştirme, Optimal Kullanıcı Eşleştirme ve Uyarlanabilir Kullanıcı Eşleştirme algoritmaları kullanılmıştır. Kullanılan kullanıcı eşleştirme algoritmaları sonrası oluşan gruplar içerisinde güç tahsisi yapılmıştır. Güç tahsisi, meta-sezgisel optimizasyon algoritmalarından biri olan Parçacık Sürü Optimizasyon algoritması kullanılarak yapılmıştır. Ardından, literatürde sıkça kullanılan Kanal Durum Bilgisi (CSI) tabanlı güç tahsisi yöntemi kullanılarak oluşturulan sonuçlar, Parçacık Sürü Optimizasyonu algoritmasına dayalı güç tahsisi yöntemi ile oluşturulan sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Son olarak, kullanılan tüm bu yöntemler ile yapılan kaynak tahsisi sonucu oluşturulan veri hızları, geleneksel Dikgen Çoklu Erişim ile oluşturulan veri hızları ile karşılaştırılmıştır ve üstünlüğü ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında kullanıcıların optimal bir eşleşme ile gruplandırılması ve sistemin toplam veri hızının arttırılması hedeflenmiştir.","PeriodicalId":17795,"journal":{"name":"Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi","volume":"22 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138999242","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}