Zorlayıcı deneyimler yaşamın bir parçası olmakla birlikte bazı durumlarda toplumun genelini etkileyerek kolektif travmaya sebep olabilmektedir. Bireysel veya kolektif travmaya yol açan bir yaşantı sonrası bu travmalardan yardım veren meslek elemanları ikincil bir şekilde etkilenebilmektedirler. Bu sebeple yardım veren meslek elemanlarından olan ruh sağlığı çalışanlarının ikincil travmatik stres yaşama riskleri bulunmaktadır. Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen deprem afeti sonrası ruh sağlığı çalışanları sahada psikolojik ilk yardım ve psikososyal destek hizmeti sunmuşlardır. Bu araştırmanın amacı psikoeğitim programının sahada yardım veren ruh sağlığı çalışanlarının ikincil travmatik stres düzeylerine ve psikolojik sağlamlıklarına olan etkisini araştırmaktır. Araştırmada tek grup ön test-son test deneysel deseni kullanılmıştır. Araştırma 11 katılımcıyla (iki psikolog ve dokuz psikolojik danışman) yürütülmüştür. Araştırmada hazırlanan psikoeğitim programı haftada bir gün sekiz hafta boyunca uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Demografik Bilgi Formu, İkincil Travmatik Stres Ölçeği ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda psikoeğitim programının katılımcıların ikincil travmatik stres düzeylerinin azalmasında ve psikolojik sağlamlıklarının artmasında anlamlı düzeyde etkili olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular neticesinde ikincil travmatik stres yaşama riski yüksek olan ruh sağlığı çalışanlarına yönelik grup müdahalelerinin koruyucu ve destekleyici bir mekanizma olarak işlev görebileceği ifade edilebilir. Ayrıca ruh sağlığı çalışanlarının psikolojik sağlamlıklarını arttırıcı müdahaleler bu bireylerin ikincil travmatik stres yaşama risklerini azaltabilecektir.
{"title":"Yardım Verenlere Yönelik Psikoeğitim Programının Psikolojik Sağlamlık ve İkincil Travmatik Stres Düzeylerine Etkisi","authors":"Hatice Kübra Yaşar, Türkan Doğan","doi":"10.19171/uefad.1397871","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1397871","url":null,"abstract":"Zorlayıcı deneyimler yaşamın bir parçası olmakla birlikte bazı durumlarda toplumun genelini etkileyerek kolektif travmaya sebep olabilmektedir. Bireysel veya kolektif travmaya yol açan bir yaşantı sonrası bu travmalardan yardım veren meslek elemanları ikincil bir şekilde etkilenebilmektedirler. Bu sebeple yardım veren meslek elemanlarından olan ruh sağlığı çalışanlarının ikincil travmatik stres yaşama riskleri bulunmaktadır. Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen deprem afeti sonrası ruh sağlığı çalışanları sahada psikolojik ilk yardım ve psikososyal destek hizmeti sunmuşlardır. Bu araştırmanın amacı psikoeğitim programının sahada yardım veren ruh sağlığı çalışanlarının ikincil travmatik stres düzeylerine ve psikolojik sağlamlıklarına olan etkisini araştırmaktır. Araştırmada tek grup ön test-son test deneysel deseni kullanılmıştır. Araştırma 11 katılımcıyla (iki psikolog ve dokuz psikolojik danışman) yürütülmüştür. Araştırmada hazırlanan psikoeğitim programı haftada bir gün sekiz hafta boyunca uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Demografik Bilgi Formu, İkincil Travmatik Stres Ölçeği ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda psikoeğitim programının katılımcıların ikincil travmatik stres düzeylerinin azalmasında ve psikolojik sağlamlıklarının artmasında anlamlı düzeyde etkili olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular neticesinde ikincil travmatik stres yaşama riski yüksek olan ruh sağlığı çalışanlarına yönelik grup müdahalelerinin koruyucu ve destekleyici bir mekanizma olarak işlev görebileceği ifade edilebilir. Ayrıca ruh sağlığı çalışanlarının psikolojik sağlamlıklarını arttırıcı müdahaleler bu bireylerin ikincil travmatik stres yaşama risklerini azaltabilecektir.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140386680","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin yaşadıkları gerçeklik şokunun neden ve sonuçlarını anlamaya çalışmaktır. Araştırmanın çalışma grubu, 2022-2023 eğitim öğretim yılında Düzce il merkezinde resmi ortaokul kurumlarında çalışan farklı branşlardaki 14 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örneklem tekniklerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler açık uçlu sorular yoluyla toplanmış ve verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır Elde edilen sonuçlara göre öğretmenler, veli kaynaklı, meslektaş ve okul yönetimi kaynaklı, öğrenci kaynaklı, öğretmenin tecrübesizliğinden kaynaklı gerçeklik şoku yaşadıkları görülmüştür. Gerçeklik şokunun psiko-sosyal yaşantılara yansımaları, mesleki yönden ve kişisel yönden oluşmuştur. Bunlar, hayal kırıklığı, meslekten soğuma, mesleki, sosyal ve psikolojik anlamda öğrenciye yetememek, öğrenci vakalarının etkisinde kalmak gibi durumlardır. Gerçeklik şokunun bireysel ve mesleki yansımaları, öğretmen yönünden ve müfredat değişikliği yönünden oluşmuştur. Deneyimsizliklerden ders çıkarma, sosyalleşememe, tükenmişlik hissi bu yansımaların sonuçlarındandır. Öğretmenlerin, mesleğin ilk yıllarında karşılaştıkları gerçeklik şoku dikkate alınarak, lisans eğitiminde, staj döneminde, adaylık eğitiminde uygulanan programların gözden geçirilmesi önerilmiştir.
{"title":"Öğretmenlerin Yaşadıkları Gerçeklik Şokunun Neden ve Sonuçlarına İlişkin Fenomenolojik Bir Çalışma","authors":"Ender Kazak, Şevval Kübra Yavuz","doi":"10.19171/uefad.1397012","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1397012","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin yaşadıkları gerçeklik şokunun neden ve sonuçlarını anlamaya çalışmaktır. Araştırmanın çalışma grubu, 2022-2023 eğitim öğretim yılında Düzce il merkezinde resmi ortaokul kurumlarında çalışan farklı branşlardaki 14 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örneklem tekniklerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler açık uçlu sorular yoluyla toplanmış ve verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır Elde edilen sonuçlara göre öğretmenler, veli kaynaklı, meslektaş ve okul yönetimi kaynaklı, öğrenci kaynaklı, öğretmenin tecrübesizliğinden kaynaklı gerçeklik şoku yaşadıkları görülmüştür. Gerçeklik şokunun psiko-sosyal yaşantılara yansımaları, mesleki yönden ve kişisel yönden oluşmuştur. Bunlar, hayal kırıklığı, meslekten soğuma, mesleki, sosyal ve psikolojik anlamda öğrenciye yetememek, öğrenci vakalarının etkisinde kalmak gibi durumlardır. Gerçeklik şokunun bireysel ve mesleki yansımaları, öğretmen yönünden ve müfredat değişikliği yönünden oluşmuştur. Deneyimsizliklerden ders çıkarma, sosyalleşememe, tükenmişlik hissi bu yansımaların sonuçlarındandır. Öğretmenlerin, mesleğin ilk yıllarında karşılaştıkları gerçeklik şoku dikkate alınarak, lisans eğitiminde, staj döneminde, adaylık eğitiminde uygulanan programların gözden geçirilmesi önerilmiştir.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140387394","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Covid-19 küresel salgın süreci eğitim alanında değişimleri beraberinde getirmiştir. Salgın sürecinin eğitim alanında getirdiği değişimler, özel eğitim süreçlerini, özel gereksinimli bireyleri ve özel gereksinimli bireylerle çalışan özel eğitim alan öğretmenlerini de birçok yönden etkilemiştir. Bu araştırma, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan özel eğitim alan mezunu öğretmenlerin Covid-19 küresel salgın sürecinde deneyimlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim modeline göre tasarlanmıştır. Araştırma alan mezunu 6 özel eğitim öğretmeni ile odak grup görüşmesi tekniğiyle gerçekleştirilmiş ve görüşmeden elde edilen verilerin analizi sürecinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bulgularda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan özel eğitim alan mezunu öğretmenlerinin Covid-19 küresel salgın sürecinin özel ve mesleki yaşamlarında ve rehabilitasyon merkezlerindeki çalışma koşullarında değişikliklere yol açtığını ifade etmişlerdir. Bu süreçte mesleki, psikolojik ve maddi açıdan desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtirken, aynı zamanda öğretmenler çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi gibi konularda önerilerde bulunmuşlardır.
{"title":"Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde Çalışan Özel Eğitim Alan Mezunu Öğretmenlerinin Pandemi Deneyimleri: Bir Odak Grup Tartışması","authors":"Fidan Güneş Gürgör Kılıç, F. Aksoy","doi":"10.19171/uefad.1402819","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1402819","url":null,"abstract":"Covid-19 küresel salgın süreci eğitim alanında değişimleri beraberinde getirmiştir. Salgın sürecinin eğitim alanında getirdiği değişimler, özel eğitim süreçlerini, özel gereksinimli bireyleri ve özel gereksinimli bireylerle çalışan özel eğitim alan öğretmenlerini de birçok yönden etkilemiştir. Bu araştırma, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan özel eğitim alan mezunu öğretmenlerin Covid-19 küresel salgın sürecinde deneyimlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim modeline göre tasarlanmıştır. Araştırma alan mezunu 6 özel eğitim öğretmeni ile odak grup görüşmesi tekniğiyle gerçekleştirilmiş ve görüşmeden elde edilen verilerin analizi sürecinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bulgularda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan özel eğitim alan mezunu öğretmenlerinin Covid-19 küresel salgın sürecinin özel ve mesleki yaşamlarında ve rehabilitasyon merkezlerindeki çalışma koşullarında değişikliklere yol açtığını ifade etmişlerdir. Bu süreçte mesleki, psikolojik ve maddi açıdan desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtirken, aynı zamanda öğretmenler çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi gibi konularda önerilerde bulunmuşlardır.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140389787","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Furkan Tavşan, E. Dönmez, Ömer Faruk Gönen, Tuğba Türker Kaya, Mustafa Çolak
Bu araştırmanın amacı; uzaktan eğitim sürecinde özel gereksinimli öğrencilerin algılarının ortaya konmasıdır. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan 17 öğrenci araştırmanın katılımcı grubu olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde tasarlanan bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla veri toplanmıştır. Veriler, betimsel analiz yöntemi kullanılarak MaxQDA programı aracılığıyla analiz edilmiştir. “Uzaktan eğitimde ders süreci”, “yüz yüze eğitime bakış” ve “uzaktan eğitime bakış” ana temalarıyla elde edilen bulgulara göre; özel gereksinimli öğrenciler uzaktan eğitimin risk durumunda kullanılabileceğinin farkında olsa da kendileri için okul rutini ve sosyal ortamın önemine vurgu yapmıştır. Öğrenciler fiziksel olarak aynı ortamda olmamanın, geleneksel sınıf ortamında alışkanlıklarını sürdürememenin motivasyonlarını olumsuz etkilediklerini belirten ifadelerde bulunmuşlardır. Bunun yanında öğrencilerin erişim konusunda aile desteği alması, sıklıkla cihaz ve bağlantı sorunları yaşaması, ödevlendirmenin bir rutin olarak devam etmesi tipik gelişen akranlarıyla benzer şekildedir. Öğrencilerin ifadelerinden hareketle, özel eğitim öğretmenlerinin uzaktan eğitime uygun olacak şekilde ders işlenişinde uyarlamalar yapmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgular doğrultusunda uzaktan eğitimin özel eğitimde kullanılabilirliği, olumsuz yönlerinin geliştirilmesi için öneriler sunulmuştur.
{"title":"Hafif Düzeyde Zihin Yetersizliği Olan Öğrenciler Uzaktan Eğitim İçin Ne Diyor?","authors":"Furkan Tavşan, E. Dönmez, Ömer Faruk Gönen, Tuğba Türker Kaya, Mustafa Çolak","doi":"10.19171/uefad.1371239","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1371239","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı; uzaktan eğitim sürecinde özel gereksinimli öğrencilerin algılarının ortaya konmasıdır. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan 17 öğrenci araştırmanın katılımcı grubu olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde tasarlanan bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla veri toplanmıştır. Veriler, betimsel analiz yöntemi kullanılarak MaxQDA programı aracılığıyla analiz edilmiştir. “Uzaktan eğitimde ders süreci”, “yüz yüze eğitime bakış” ve “uzaktan eğitime bakış” ana temalarıyla elde edilen bulgulara göre; özel gereksinimli öğrenciler uzaktan eğitimin risk durumunda kullanılabileceğinin farkında olsa da kendileri için okul rutini ve sosyal ortamın önemine vurgu yapmıştır. Öğrenciler fiziksel olarak aynı ortamda olmamanın, geleneksel sınıf ortamında alışkanlıklarını sürdürememenin motivasyonlarını olumsuz etkilediklerini belirten ifadelerde bulunmuşlardır. Bunun yanında öğrencilerin erişim konusunda aile desteği alması, sıklıkla cihaz ve bağlantı sorunları yaşaması, ödevlendirmenin bir rutin olarak devam etmesi tipik gelişen akranlarıyla benzer şekildedir. Öğrencilerin ifadelerinden hareketle, özel eğitim öğretmenlerinin uzaktan eğitime uygun olacak şekilde ders işlenişinde uyarlamalar yapmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgular doğrultusunda uzaktan eğitimin özel eğitimde kullanılabilirliği, olumsuz yönlerinin geliştirilmesi için öneriler sunulmuştur.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140389843","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmada Güzel Sanatlar Liselerinde görev alan koro öğretmenlerinin alan yeterliklerini ne düzeyde olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 11 müzik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubuna açık uçlu 8 sorudan oluşan görüşme formu ve 7 soruluk demografik bilgi formu uygulanmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen verilerin analizinde içerik analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda bazı katılımcıların kendilerini piyano hakimiyeti, koro disiplini, koro-şef uyumu ve nefes-ses çalışmaları konusunda yeterli; bazı katılımcıların ise koro dersi hakimiyetinde kısmen yeterli gördükleri belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda katılımcıların koro dağarlarını yeterli buldukları, öğretmenler arası dağar paylaşımının ve sosyal ağların da söz konusu bu dağara katkı sağladığı belirlenmiştir. Koro öğretmenlerinin çoğunun kendilerini piyanoyu eşlik amacıyla kullanabilme becerisi, sahne hakimiyeti, mesleki eğitimlere katılım ve eser hakimiyeti açısından yetersiz; süreç yönetimi becerisi ve liderlik vasfı açısından ise yeterli buldukları tespit edilmiştir.
{"title":"Güzel Sanatlar Liselerinde Koro Eğitimi Vermekte Olan Koro Eğitimcilerinin Alan Yeterliklerine İlişkin Bir Değerlendirme","authors":"İrem Özalp, Melike Çakan Uzunkavak, Gülnihal Gül","doi":"10.19171/uefad.1401068","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1401068","url":null,"abstract":"Bu araştırmada Güzel Sanatlar Liselerinde görev alan koro öğretmenlerinin alan yeterliklerini ne düzeyde olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 11 müzik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubuna açık uçlu 8 sorudan oluşan görüşme formu ve 7 soruluk demografik bilgi formu uygulanmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen verilerin analizinde içerik analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda bazı katılımcıların kendilerini piyano hakimiyeti, koro disiplini, koro-şef uyumu ve nefes-ses çalışmaları konusunda yeterli; bazı katılımcıların ise koro dersi hakimiyetinde kısmen yeterli gördükleri belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda katılımcıların koro dağarlarını yeterli buldukları, öğretmenler arası dağar paylaşımının ve sosyal ağların da söz konusu bu dağara katkı sağladığı belirlenmiştir. Koro öğretmenlerinin çoğunun kendilerini piyanoyu eşlik amacıyla kullanabilme becerisi, sahne hakimiyeti, mesleki eğitimlere katılım ve eser hakimiyeti açısından yetersiz; süreç yönetimi becerisi ve liderlik vasfı açısından ise yeterli buldukları tespit edilmiştir.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 21","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140391801","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmada 2019 yılında kullanılmaya başlanan Güzel Sanatlar Lisesi flüt ders kitaplarının öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda kullanılma durumu, kitapların içeriği, kitaplarda karşılaşılan sorunlar ve bu konu hakkındaki önerilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu oluşturulurken kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Buna bağlı olarak araştırmanın çalışma grubunu Güzel Sanatlar Liselerinde görev yapmakta olan 9 flüt öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin toplanabilmesi amacıyla literatür taraması sonrası yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmış ve flüt eğitimi alanında 3 uzmanın görüşü alınmıştır. Tüm bu görüşler doğrultusunda görüşme formuna son şekli verilmiştir. Araştırmada veriler yüz yüze ve çevrimiçi ortamda toplanmış, elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Verilerden elde edilen tema ve kodların haritalanmasında MAXQDA nitel ve karma yöntemler için profesyonel veri analizi yazılımı kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlarda; katılımcıların çoğunlukla flüt ders kitaplarını kullandıkları, flüt ders kitaplarını önceki basımlara göre daha başarılı ve yeterli bulunduğu, bazı katılımcıların egzersiz içeriklerini müfredata uygun bazılarının ise yetersiz bulduğu, etütleri sayısal açıdan yeterli ve yetersiz bulan katılımcıların olduğu, nota yazım stili ve biçimsel açıdan kurallara uygun ve okunaklı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra egzersizlerin sayısal ve çeşitlilik olarak yeterli olmadığı, eserlerin sayısal olarak yeterli olmadığı, çoğunlukla her döneme ait eser olduğu ancak çağdaş ve Türk bestecilerinin eserlerine az yer verildiği, kitaplarda daha fazla görsele ve orijinal edisyonlara yer verilmesi gerektiği, en yaygın sorunun ise seviye uygunsuzluğu/eser seviyesi olduğu gibi sonuçlara da ulaşılmıştır.
{"title":"Güzel Sanatlar Liseleri Flüt Ders Kitapları: Öğretmen Bakış Açılarına Dayalı Bir İnceleme","authors":"Aze Bölek, Ajda Şenol Sakin","doi":"10.19171/uefad.1393321","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1393321","url":null,"abstract":"Bu araştırmada 2019 yılında kullanılmaya başlanan Güzel Sanatlar Lisesi flüt ders kitaplarının öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda kullanılma durumu, kitapların içeriği, kitaplarda karşılaşılan sorunlar ve bu konu hakkındaki önerilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu oluşturulurken kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Buna bağlı olarak araştırmanın çalışma grubunu Güzel Sanatlar Liselerinde görev yapmakta olan 9 flüt öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin toplanabilmesi amacıyla literatür taraması sonrası yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmış ve flüt eğitimi alanında 3 uzmanın görüşü alınmıştır. Tüm bu görüşler doğrultusunda görüşme formuna son şekli verilmiştir. Araştırmada veriler yüz yüze ve çevrimiçi ortamda toplanmış, elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Verilerden elde edilen tema ve kodların haritalanmasında MAXQDA nitel ve karma yöntemler için profesyonel veri analizi yazılımı kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlarda; katılımcıların çoğunlukla flüt ders kitaplarını kullandıkları, flüt ders kitaplarını önceki basımlara göre daha başarılı ve yeterli bulunduğu, bazı katılımcıların egzersiz içeriklerini müfredata uygun bazılarının ise yetersiz bulduğu, etütleri sayısal açıdan yeterli ve yetersiz bulan katılımcıların olduğu, nota yazım stili ve biçimsel açıdan kurallara uygun ve okunaklı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra egzersizlerin sayısal ve çeşitlilik olarak yeterli olmadığı, eserlerin sayısal olarak yeterli olmadığı, çoğunlukla her döneme ait eser olduğu ancak çağdaş ve Türk bestecilerinin eserlerine az yer verildiği, kitaplarda daha fazla görsele ve orijinal edisyonlara yer verilmesi gerektiği, en yaygın sorunun ise seviye uygunsuzluğu/eser seviyesi olduğu gibi sonuçlara da ulaşılmıştır.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":" 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140391770","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmada, matematik öğretmen adaylarının matematiksel kalibrasyon ve öz-kontrol becerileri arasındaki ilişki ele alınmıştır. Araştırmanın temel amacı, bu iki önemli becerinin cinsiyet, sınıf düzeyi ve akademik başarı gibi çeşitli değişkenlere bağlı olarak değişip değişmediğini anlamaktır. Nicel bir yaklaşım benimsenen bu çalışma, betimsel ilişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini, Marmara bölgesinde bir devlet üniversitesinin matematik öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 125 öğretmen adayı oluşturmuştur. Veri toplama sürecinde, öğretmen adaylarının öz-kontrol düzeylerini ölçmek için Çok Boyutlu Kısa Öz-kontrol Ölçeği ve matematiksel kalibrasyon becerilerini değerlendirmek için Analiz 1 ve 2 derslerinde alınan sınav notları ile bu sınavlardan beklentileri üzerine tahminleri kullanılmıştır. Çalışma, cinsiyet, sınıf ve başarı düzeyleri bağlamında öğretmen adaylarının kalibrasyon ve öz-kontrol puanları arasındaki ilişkileri tespit etmek için t-testi ve ANOVA gibi istatistiksel testler kullanmıştır. Ayrıca, Pearson korelasyon katsayısı ile başarı puanları ve bu iki beceri arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, matematik öğretmen adaylarının kalibrasyon becerilerinin cinsiyet değişkenine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermediğini, ancak sınıf ve başarı durumu değişkenlerine göre önemli ölçüde farklılaştığını ortaya koymuştur. Öz-kontrol becerileri açısından ise, cinsiyet ve başarı durumu değişkenlerine göre anlamlı farklar gözlemlenmiş, fakat sınıf değişkenine göre herhangi bir istatistiksel farklılık bulunmamıştır. Araştırma, kalibrasyon becerisi ile öz-kontrol becerileri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ve başarı puanları ile kalibrasyon ve öz-kontrol puanları arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişkinin mevcut olduğunu belirlemiştir.
本研究调查了职前数学教师的数学校准和自我控制能力之间的关系。研究的主要目的是了解这两项重要技能是否会因性别、年级和学业成绩等各种变量的不同而发生变化。本研究采用定量方法,采用描述性关系调查模式。研究样本包括 125 名就读于马尔马拉地区一所国立大学数学教学系的职前教师。在数据收集过程中,使用了多维简明自控量表来测量职前教师的自控水平,并使用了他们在分析 1 和分析 2 课程中的考试成绩以及他们对这些考试的预期预测来评估他们的数学校准能力。研究采用了 t 检验和方差分析等统计检验方法来确定性别、年级和成绩水平背景下职前教师的校准和自我控制得分之间的关系。此外,还使用了皮尔逊相关系数来分析成绩分数与这两种技能之间的关系。结果显示,职前数学教师的校准技能在统计上并没有因性别变量的不同而出现显著差异,但在年级和成绩状况变量上却有显著差异。在自我控制能力方面,性别和成绩状况变量之间存在显著差异,但年级变量之间没有统计学差异。研究确定,校准技能和自我控制技能之间存在显著关系,成绩分数与校准和自我控制分数之间存在正向和中度关系。
{"title":"Matematik Öğretmen Adaylarının Kalibrasyon ve Öz-Kontrol Becerilerinin İncelenmesi","authors":"Rümeysa Beyazhançer, B. Demir","doi":"10.19171/uefad.1402164","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1402164","url":null,"abstract":"Bu araştırmada, matematik öğretmen adaylarının matematiksel kalibrasyon ve öz-kontrol becerileri arasındaki ilişki ele alınmıştır. Araştırmanın temel amacı, bu iki önemli becerinin cinsiyet, sınıf düzeyi ve akademik başarı gibi çeşitli değişkenlere bağlı olarak değişip değişmediğini anlamaktır. Nicel bir yaklaşım benimsenen bu çalışma, betimsel ilişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini, Marmara bölgesinde bir devlet üniversitesinin matematik öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 125 öğretmen adayı oluşturmuştur. Veri toplama sürecinde, öğretmen adaylarının öz-kontrol düzeylerini ölçmek için Çok Boyutlu Kısa Öz-kontrol Ölçeği ve matematiksel kalibrasyon becerilerini değerlendirmek için Analiz 1 ve 2 derslerinde alınan sınav notları ile bu sınavlardan beklentileri üzerine tahminleri kullanılmıştır. Çalışma, cinsiyet, sınıf ve başarı düzeyleri bağlamında öğretmen adaylarının kalibrasyon ve öz-kontrol puanları arasındaki ilişkileri tespit etmek için t-testi ve ANOVA gibi istatistiksel testler kullanmıştır. Ayrıca, Pearson korelasyon katsayısı ile başarı puanları ve bu iki beceri arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, matematik öğretmen adaylarının kalibrasyon becerilerinin cinsiyet değişkenine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermediğini, ancak sınıf ve başarı durumu değişkenlerine göre önemli ölçüde farklılaştığını ortaya koymuştur. Öz-kontrol becerileri açısından ise, cinsiyet ve başarı durumu değişkenlerine göre anlamlı farklar gözlemlenmiş, fakat sınıf değişkenine göre herhangi bir istatistiksel farklılık bulunmamıştır. Araştırma, kalibrasyon becerisi ile öz-kontrol becerileri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ve başarı puanları ile kalibrasyon ve öz-kontrol puanları arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişkinin mevcut olduğunu belirlemiştir.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":"356 18","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140397715","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Araştırmada amaçlanan okulöncesi müzik eğitiminde kullanılan ProdigiesMusic müzik eğitimi uygulamalarının uzman uygulayıcı görüşleri doğrultusunda değerlendirmesidir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle belirlenen örneklem, ProdigiesMusic eğitmenleri arasından seçilen Preschool Prodigies kademesinde aktif eğitim veren 9 eğitmenden oluşmuştur. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanmış, içeriğin analizi ile çözümlenip yorumlanmıştır. Söz konusu çalışma, ülkemizde bu konu ile ilgili yapılmış az sayıda araştırmadan biri olması ve söz konusu eğitim uygulamalarının etkin bir şekilde yürütülmesinde yol gösterici sonuçlar taşıması nedeniyle önemli görülmektedir. Araştırmada ProdigiesMusic müzik eğitimi programının kazanımları, uygulamaları, kullanılan eğitici materyalleri, çalgı hedefleri, Türkçe şarkıları ve eğitmen eğitimi ile ilgili olumlu ve olumsuz görüşler elde edilmiş, programın çoğunlukla çocukların müzikal gelişimlerine katkı sağlayacak nitelikte olduğu ve çocukları genel müzik eğitimine hazırladığı şeklinde sonuç elde edilmiştir.
{"title":"ProdigiesMusic Müzik Eğitimi Uygulamalarının Uzman Uygulayıcı Görüşleri Doğrultusunda Değerlendirilmesi","authors":"Meriç YİĞİT KÖKER, Hatice ONURAY EĞİLMEZ","doi":"10.19171/uefad.1367337","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1367337","url":null,"abstract":"Araştırmada amaçlanan okulöncesi müzik eğitiminde kullanılan ProdigiesMusic müzik eğitimi uygulamalarının uzman uygulayıcı görüşleri doğrultusunda değerlendirmesidir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle belirlenen örneklem, ProdigiesMusic eğitmenleri arasından seçilen Preschool Prodigies kademesinde aktif eğitim veren 9 eğitmenden oluşmuştur. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanmış, içeriğin analizi ile çözümlenip yorumlanmıştır. Söz konusu çalışma, ülkemizde bu konu ile ilgili yapılmış az sayıda araştırmadan biri olması ve söz konusu eğitim uygulamalarının etkin bir şekilde yürütülmesinde yol gösterici sonuçlar taşıması nedeniyle önemli görülmektedir. Araştırmada ProdigiesMusic müzik eğitimi programının kazanımları, uygulamaları, kullanılan eğitici materyalleri, çalgı hedefleri, Türkçe şarkıları ve eğitmen eğitimi ile ilgili olumlu ve olumsuz görüşler elde edilmiş, programın çoğunlukla çocukların müzikal gelişimlerine katkı sağlayacak nitelikte olduğu ve çocukları genel müzik eğitimine hazırladığı şeklinde sonuç elde edilmiştir.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":"361 24","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140397795","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Y. Kabapınar, Banu Moçoşoğlu, İbrahim Baştuğ, Özlem TUNCER ŞENER
Bu araştırma eğitimin sessiz paydaşları olarak görülen okul yardımcı personellerinin okuldaki anlam ve önemi, yaşadıkları güçlükler, beklentileri gibi konuların paydaşlar (yardımcı personeller, öğretmen/yöneticiler ve öğrenciler) tarafından nasıl algılandığının incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nitel araştırma modellerinden olan durum çalışması desenine göre yürütülmüştür. Araştırmada, ölçüt örnekleme yöntemine göre 37 yardımcı personel, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi ile ise 16 öğretmen/yönetici ve 15 öğrenci katılımcı olarak yer almıştır. Katılımcılara araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu verilmiştir. Gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülen araştırmada elde edilen veriler içerik analizi ve betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar tablolar halinde sunulmuştur. Sonuçlar incelendiğinde yardımcı personellerin anlam ve önemine ilişkin olumlu ifadelerin yer aldığı, görevlerini yerine getirirken birçok güçlükler yaşadıkları, yardımcı personellerin özlük haklarının iyileştirilmesi, takdir edilmesi, temizliğe okul paydaşlarınca önem verilmesi gibi konularda beklentilerinin olduğu, olumsuz anılarının olumlu anılara göre daha fazla olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Ortaya çıkan bulgular doğrultusunda eğitim paydaşlarına önerilerde bulunularak çalışma sonlandırılmıştır.
{"title":"Eğitimin Sessiz Paydaşları Olarak Okul Yardımcı Personelleri: Kimler ve Yaptıkları Nasıl Anlamlandırılıyor?","authors":"Y. Kabapınar, Banu Moçoşoğlu, İbrahim Baştuğ, Özlem TUNCER ŞENER","doi":"10.19171/uefad.1368199","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1368199","url":null,"abstract":"Bu araştırma eğitimin sessiz paydaşları olarak görülen okul yardımcı personellerinin okuldaki anlam ve önemi, yaşadıkları güçlükler, beklentileri gibi konuların paydaşlar (yardımcı personeller, öğretmen/yöneticiler ve öğrenciler) tarafından nasıl algılandığının incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nitel araştırma modellerinden olan durum çalışması desenine göre yürütülmüştür. Araştırmada, ölçüt örnekleme yöntemine göre 37 yardımcı personel, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi ile ise 16 öğretmen/yönetici ve 15 öğrenci katılımcı olarak yer almıştır. Katılımcılara araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu verilmiştir. Gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülen araştırmada elde edilen veriler içerik analizi ve betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar tablolar halinde sunulmuştur. Sonuçlar incelendiğinde yardımcı personellerin anlam ve önemine ilişkin olumlu ifadelerin yer aldığı, görevlerini yerine getirirken birçok güçlükler yaşadıkları, yardımcı personellerin özlük haklarının iyileştirilmesi, takdir edilmesi, temizliğe okul paydaşlarınca önem verilmesi gibi konularda beklentilerinin olduğu, olumsuz anılarının olumlu anılara göre daha fazla olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Ortaya çıkan bulgular doğrultusunda eğitim paydaşlarına önerilerde bulunularak çalışma sonlandırılmıştır.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":"83 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140459745","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Project schools were first introduced in 2014 with the approval of the Ministry of National Education. Between 2014-2018, there were limited number of project schools. However, with the change in the high school entrance system in 2018, all the schools accepting their students with high school entrance exam transformed into project schools. This study aims to introduce and evaluate the Project Schools, a new type of high school in an education system that already has many kinds of high schools, according to the views of teachers. The present study was conducted through case study, a qualitative research method. 35 teachers of different branches working in four different kinds of project schools located in the central districts of Konya, İstanbul, Antalya, and Adıyaman participated in the study. Data were collected through semi-structured interviews and analyzed through descriptive analysis. At the end of the study, it was found that teachers have positive thoughts towards project schools, on the other hand, they think project schools have certain operational problems. It was also revealed that the aim of the project schools and the expectations from teachers working in these schools are not clear, that the teachers are expected to do extra work that do not stated in their job definition, that the teacher selection process is obscure and must be done according to objective criteria including central exam, and that curriculum of these schools needs to be different from others and must be suitable for their type and characteristics.
{"title":"Exploring the Effectiveness of Project Schools from the Perspectives of Teachers","authors":"Saim Akman, Eda Gürlen","doi":"10.19171/uefad.1362728","DOIUrl":"https://doi.org/10.19171/uefad.1362728","url":null,"abstract":"Project schools were first introduced in 2014 with the approval of the Ministry of National Education. Between 2014-2018, there were limited number of project schools. However, with the change in the high school entrance system in 2018, all the schools accepting their students with high school entrance exam transformed into project schools. This study aims to introduce and evaluate the Project Schools, a new type of high school in an education system that already has many kinds of high schools, according to the views of teachers. The present study was conducted through case study, a qualitative research method. 35 teachers of different branches working in four different kinds of project schools located in the central districts of Konya, İstanbul, Antalya, and Adıyaman participated in the study. Data were collected through semi-structured interviews and analyzed through descriptive analysis. At the end of the study, it was found that teachers have positive thoughts towards project schools, on the other hand, they think project schools have certain operational problems. It was also revealed that the aim of the project schools and the expectations from teachers working in these schools are not clear, that the teachers are expected to do extra work that do not stated in their job definition, that the teacher selection process is obscure and must be done according to objective criteria including central exam, and that curriculum of these schools needs to be different from others and must be suitable for their type and characteristics.","PeriodicalId":186052,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi","volume":"25 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140513806","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}