Pub Date : 2024-05-21DOI: 10.51802/istanbuljas.1460175
Abdülkerim Soliman
يُعَدُّ منجم باشي أحمد بن لطف الله المولوي أحد أبرز صوفيي عصره المولويين، وأحد علماء عصره المعروفين؛ فهو صاحب تراثٍ علميٍّ وتعليميٍّ ثريٍّ ومتنوِّعٍ، ساعده على ذلك ثقافتُهُ الدينيَّةُ والدنيويَّةُ الواسعةُ ومعرفته باللغة العربيَّة والتركيَّة والفارسيَّة، وتنقُّلُه بين الحواضر الإسلاميَّة مُعلِّمًا ومتعلِّمًا مِمَّا أثرى تجربَتَه المعرفيَّة وعدَّد مصادرَهُ العلميَّةَ والمذهبيَّةَ، فقد تنقَّل بين سلانيك وإسطنبول والقاهرة والحجاز ومكة، وقام بالتدريس فيها وهو ما ساعده على تحديد منهجه العلميِّ لطلابه والذي بدا واضحًا في مؤلَّفاته. وتهدف هذه الدراسة إلى عرض المنهج التفسيري عند منجم باشي، والذي رسم معالمه بوضوح في بعض مؤلَّفاته، وقد جاءت الدراسة في مقدمة وأربعة مباحث: تناول الأول بعض مصطلحات علم التفسير عند منجم باشي، وتناول الثاني أنواع التفسير المقبولة عند منجم باشي، وتناول الثالث مآخذ منجم باشي على بعض المفسرين، وتناول الرابع منهج منجم باشي التفسيري، وقد اعتمدت الدراسة على منهج التحليل والنقد.
Manjam Bashi Ahmad bin Lutfullah al-Mawlawi 是他那个时代最杰出的梅夫勒维-苏菲之一,也是他那个时代著名的学者之一;他拥有丰富多彩的科学和教育遗产,这得益于他广泛的宗教和世俗文化,他的阿拉伯语、土耳其语和波斯语知识,以及他作为教师和学习者在伊斯兰大都市之间的旅行,这丰富了他的认知经验,扩大了他的科学和教义来源。他在塞拉尼克、伊斯坦布尔、开罗、希贾兹和麦加等伊斯兰大都市之间游学,并在这些地方任教,这有助于他为学生确定科学方法论,这在他的著作中显而易见。本研究旨在介绍门杰姆-巴希的训诂学方法,他在自己的一些著作中明确阐述了这一方法:第一部分涉及曼杰姆-巴什的一些训诂学术语,第二部分涉及曼杰姆-巴什所接受的训诂类型,第三部分涉及曼杰姆-巴什对一些训诂学家的批评,第四部分涉及曼杰姆-巴什的训诂方法。
{"title":"منهج تفسير القرآن الكريم عند منجم باشي \"دراسة تحليلية نقدية\"","authors":"Abdülkerim Soliman","doi":"10.51802/istanbuljas.1460175","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1460175","url":null,"abstract":"يُعَدُّ منجم باشي أحمد بن لطف الله المولوي أحد أبرز صوفيي عصره المولويين، وأحد علماء عصره المعروفين؛ فهو صاحب تراثٍ علميٍّ وتعليميٍّ ثريٍّ ومتنوِّعٍ، ساعده على ذلك ثقافتُهُ الدينيَّةُ والدنيويَّةُ الواسعةُ ومعرفته باللغة العربيَّة والتركيَّة والفارسيَّة، وتنقُّلُه بين الحواضر الإسلاميَّة مُعلِّمًا ومتعلِّمًا مِمَّا أثرى تجربَتَه المعرفيَّة وعدَّد مصادرَهُ العلميَّةَ والمذهبيَّةَ، فقد تنقَّل بين سلانيك وإسطنبول والقاهرة والحجاز ومكة، وقام بالتدريس فيها وهو ما ساعده على تحديد منهجه العلميِّ لطلابه والذي بدا واضحًا في مؤلَّفاته. \u0000وتهدف هذه الدراسة إلى عرض المنهج التفسيري عند منجم باشي، والذي رسم معالمه بوضوح في بعض مؤلَّفاته، وقد جاءت الدراسة في مقدمة وأربعة مباحث: تناول الأول بعض مصطلحات علم التفسير عند منجم باشي، وتناول الثاني أنواع التفسير المقبولة عند منجم باشي، وتناول الثالث مآخذ منجم باشي على بعض المفسرين، وتناول الرابع منهج منجم باشي التفسيري، وقد اعتمدت الدراسة على منهج التحليل والنقد.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"32 43","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141118115","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-05-21DOI: 10.51802/istanbuljas.1460866
Yakup Kızılkaya, Lokman Cerrah, Murat Çiftli
İletişim teknolojisindeki gelişmelerle birlikte dijital öğretim imkanları çeşitlenmiş ve uzaktan eğitim uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Öğretimin bazı alanlarında sürdürülen uzaktan eğitim uygulamalarının alanı, pandemiyle birlikte genişlemiş ve eğitim uzaktan yapılmıştır. Böylece uzaktan eğitim uygulamaları, eğitim camiası ve toplum tarafından kabul görmeye ve benimsenmeye başlamıştır. Dahası pandemi sürecinde uzaktan eğitim uygulamalarının birçok avantajı fark edilmiştir. Bu nedenle yüz yüze eğitimin yanında uzaktan eğitimin belirli oranda uygulanması benimsenmiştir. İki öğretim modelinin bir arada uygulandığı model, hibrit veya harmanlanmış öğretim modelidir. Pandemi sonrasında bu modelin sürdürüleceği görülmektedir. Uzaktan eğitim uygulamaları ve hibrit model, Arapça öğretimi alanında da sürdürülmektedir. Bu bağlamda bu çalışma, Arapça öğretimi alanında uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim uygulamalarını, öğrencilerin bakış açısından, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi zorunlu Arapça hazırlık sınıfı örneğinde araştırmaktadır. Bu araştırmayla Arapça öğretimi alanında uygulanacak hibrit eğitim modelinin geliştirilmesine ilişkin verilerin ve sonuçların elde edilmesi amaçlanmaktadır. Nitel bir yöntem izlenen çalışmada açık uçlu sorulardan oluşan anket tekniği kullanılmıştır. Öğrencilerden iki modeli; müfredatın aktarımı, dil becerilerinin kazandırılması, yöntem ve teknikler, ölçme ve değerlendirme ve ders etkinlikleri bakımından değerlendirmeleri istenmiştir. Çalışmanın özgün yanı, araştırmayı Arapça öğretimi alanında yapmasıdır. Çalışmada elde edilen temel sonuç, dil eğitiminde esas model olarak yüz yüze eğitimin uygulanması, uzaktan eğitimin ise yardımcı model olarak daha çok ders etkinlikleri alanında kullanılmasıdır.
{"title":"Arapça Öğretiminde Harmanlanmış Öğretim Uygulamalarının Değerlendirilmesi","authors":"Yakup Kızılkaya, Lokman Cerrah, Murat Çiftli","doi":"10.51802/istanbuljas.1460866","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1460866","url":null,"abstract":"İletişim teknolojisindeki gelişmelerle birlikte dijital öğretim imkanları çeşitlenmiş ve uzaktan eğitim uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Öğretimin bazı alanlarında sürdürülen uzaktan eğitim uygulamalarının alanı, pandemiyle birlikte genişlemiş ve eğitim uzaktan yapılmıştır. Böylece uzaktan eğitim uygulamaları, eğitim camiası ve toplum tarafından kabul görmeye ve benimsenmeye başlamıştır. Dahası pandemi sürecinde uzaktan eğitim uygulamalarının birçok avantajı fark edilmiştir. Bu nedenle yüz yüze eğitimin yanında uzaktan eğitimin belirli oranda uygulanması benimsenmiştir. İki öğretim modelinin bir arada uygulandığı model, hibrit veya harmanlanmış öğretim modelidir. Pandemi sonrasında bu modelin sürdürüleceği görülmektedir. Uzaktan eğitim uygulamaları ve hibrit model, Arapça öğretimi alanında da sürdürülmektedir. Bu bağlamda bu çalışma, Arapça öğretimi alanında uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim uygulamalarını, öğrencilerin bakış açısından, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi zorunlu Arapça hazırlık sınıfı örneğinde araştırmaktadır. Bu araştırmayla Arapça öğretimi alanında uygulanacak hibrit eğitim modelinin geliştirilmesine ilişkin verilerin ve sonuçların elde edilmesi amaçlanmaktadır. Nitel bir yöntem izlenen çalışmada açık uçlu sorulardan oluşan anket tekniği kullanılmıştır. Öğrencilerden iki modeli; müfredatın aktarımı, dil becerilerinin kazandırılması, yöntem ve teknikler, ölçme ve değerlendirme ve ders etkinlikleri bakımından değerlendirmeleri istenmiştir. Çalışmanın özgün yanı, araştırmayı Arapça öğretimi alanında yapmasıdır. Çalışmada elde edilen temel sonuç, dil eğitiminde esas model olarak yüz yüze eğitimin uygulanması, uzaktan eğitimin ise yardımcı model olarak daha çok ders etkinlikleri alanında kullanılmasıdır.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"35 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141117629","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-05-10DOI: 10.51802/istanbuljas.1455083
Ahmet Gezek
Hicri yedinci yüzyıldan sonra klasik dönem tasnifinde bedî‘ ilminin, mana ve lafızla (söyleyişle) ilgili söz sanatları olarak iki kısımda değerlendirilmesi yaygındır. Çalışmamızda, lafızla ilgili sanatlar içerisinden eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği ile ilgili olanlara yer verilmiştir. Bu açıdan konu incelendiğinde, cinasın bazı alt başlıklarının eş seslilikle, bazısının ses özdeşliğiyle, bazısının da ses benzerliğiyle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Şöyle ki; cinâs-ı tâm’ın alt başlıklarından cinâs-ı mümâsil’de eş sesli sözcükler bulunmaktadır. Cinâs-ı müstevfâ ve cinâs-ı mürekkeb sanatlarında, telaffuzları aynı olduğu için iki kelime veya ifade arsında ses özdeşliği vardır. Ses benzerliğiyle ilgili söz sanatları; cinâs-ı gayr-ı tâm, seci ve lüzûm-ı mâ lâ yelzem’dir. Araştırmamızda, lafızla ilgili söz sanatlarının iki önemli konusu cinas ve seci ile ilgili farklı bir perspektif sunularak konunun daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. Yapılan araştırmada, lafızla ilgili bedî‘ sanatlarını eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği açısından ele alan çalışmaya rastlanmamasının konuyu daha önemli hale getirdiği düşünülmektedir.
{"title":"BEDΑ İLMİNDE EŞ SESLİLİK, SES ÖZDEŞLİĞİ VE SES BENZERLİĞİ İLE İLGİLİ SÖZ SANATLARI","authors":"Ahmet Gezek","doi":"10.51802/istanbuljas.1455083","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1455083","url":null,"abstract":"Hicri yedinci yüzyıldan sonra klasik dönem tasnifinde bedî‘ ilminin, mana ve lafızla (söyleyişle) ilgili söz sanatları olarak iki kısımda değerlendirilmesi yaygındır. Çalışmamızda, lafızla ilgili sanatlar içerisinden eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği ile ilgili olanlara yer verilmiştir. Bu açıdan konu incelendiğinde, cinasın bazı alt başlıklarının eş seslilikle, bazısının ses özdeşliğiyle, bazısının da ses benzerliğiyle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Şöyle ki; cinâs-ı tâm’ın alt başlıklarından cinâs-ı mümâsil’de eş sesli sözcükler bulunmaktadır. Cinâs-ı müstevfâ ve cinâs-ı mürekkeb sanatlarında, telaffuzları aynı olduğu için iki kelime veya ifade arsında ses özdeşliği vardır. Ses benzerliğiyle ilgili söz sanatları; cinâs-ı gayr-ı tâm, seci ve lüzûm-ı mâ lâ yelzem’dir. Araştırmamızda, lafızla ilgili söz sanatlarının iki önemli konusu cinas ve seci ile ilgili farklı bir perspektif sunularak konunun daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. Yapılan araştırmada, lafızla ilgili bedî‘ sanatlarını eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği açısından ele alan çalışmaya rastlanmamasının konuyu daha önemli hale getirdiği düşünülmektedir.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":" 35","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141128961","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-02DOI: 10.51802/istanbuljas.1369208
Fatma Zehra Misir
Karşılaştırmalı Edebiyat bilimi son zamanlarda akademik çalışmalarda sıkça başvurulan bir alan olmuştur. Farklı ırk ve kütürde yetişmiş yazar, şair ya da farklı dillerde yazılmış eserlerin karşılaştırılmasının yapılması edebiyat bilimine varsıl bir kimlik kazandırmıştır. Makalede direniş konusu ile ilgili şiirlerinin edebiyat bağlamında karşılaştırılması yapılan iki şair Nâzım Hikmet ve Mahmûd Dervîş’tir. Her iki şair de aynı yüzyılda yaşamış modern şiirin öncülerindendir. Benzer davalar uğruna şiirleriyle mücadele etmişlerdir. Makaledeki karşılaştırılan şiirlerinin konusu ise hayatları boyunca ideolojileri uğrundaki direnişleridir. Daha çok küçük yaşlardan itibaren yaşadıkları coğrafyadaki düzeni bozan güçlere karşı şiirleri ile verdikleri direniş mücadelesidir. Farklı ırklara sahip ve farklı kültürlerde yetişmiş ancak yaşam şartları birbirine oldukça benzer olan bu iki şairin direniş şiirlerini incelemekle karşılaştırmalı edebiyat bilimi alanında çalışma yapacak olan araştırmacılara farklı bir bakış açısı kazandırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın giriş kısmında karşılaştırılmalı edebiyat hakkında bilgi verilmiş; daha sonra söz konusu iki şairin hayatları ve eserleri farklı başlıklar altında işlenmiş son bölümde ise şiirlerinde ele aldıkları ortak konu olan ‘’Direniş’’ teması karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir.
{"title":"Nâzım Hikmet ile Mahmûd Dervîş’in Şiirlerindeki Direniş Temasının Karşılaştırmalı Edebiyat Bağlamında İncelenmesi","authors":"Fatma Zehra Misir","doi":"10.51802/istanbuljas.1369208","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1369208","url":null,"abstract":"Karşılaştırmalı Edebiyat bilimi son zamanlarda akademik çalışmalarda sıkça başvurulan bir alan olmuştur. Farklı ırk ve kütürde yetişmiş yazar, şair ya da farklı dillerde yazılmış eserlerin karşılaştırılmasının yapılması edebiyat bilimine varsıl bir kimlik kazandırmıştır. Makalede direniş konusu ile ilgili şiirlerinin edebiyat bağlamında karşılaştırılması yapılan iki şair Nâzım Hikmet ve Mahmûd Dervîş’tir. Her iki şair de aynı yüzyılda yaşamış modern şiirin öncülerindendir. Benzer davalar uğruna şiirleriyle mücadele etmişlerdir. Makaledeki karşılaştırılan şiirlerinin konusu ise hayatları boyunca ideolojileri uğrundaki direnişleridir. Daha çok küçük yaşlardan itibaren yaşadıkları coğrafyadaki düzeni bozan güçlere karşı şiirleri ile verdikleri direniş mücadelesidir. Farklı ırklara sahip ve farklı kültürlerde yetişmiş ancak yaşam şartları birbirine oldukça benzer olan bu iki şairin direniş şiirlerini incelemekle karşılaştırmalı edebiyat bilimi alanında çalışma yapacak olan araştırmacılara farklı bir bakış açısı kazandırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın giriş kısmında karşılaştırılmalı edebiyat hakkında bilgi verilmiş; daha sonra söz konusu iki şairin hayatları ve eserleri farklı başlıklar altında işlenmiş son bölümde ise şiirlerinde ele aldıkları ortak konu olan ‘’Direniş’’ teması karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"5 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138606876","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-24DOI: 10.51802/istanbuljas.1335129
Bekir Mehmetali̇
كانت اللّغة العربيّة تجري على لسان أهلها في عصر الفِطرة، والسَّليقة، والسَّماع جرياناً فِطريَّاً دون الحاجة إلى تقعيد وقياس. وبعد أن شاع اللَّحن اللُّغويّ على الألسنة في العصور اللَّاحقة مع دخول غير العرب في الإسلام ظهرت الحاجة إلى جمعها، وصِياغتها في قوانين لغويّة سُمِّيت قواعد كان لها الأثرُ البارز في حفظ اللغة العربيّة الفُصحى عبر العصور المتعاقبة إلى الآن. وهذا البحث الّذي عنونتُه بـ (السَّبب والتَّعليل في النّحو العربيّ) أَحسبُه لَبنة في خدمة هذه اللُّغة، فهو يتناول معنَيَي السَّبب والتَّعليل داخل الجملة العربيّة، والعناصر اللُّغويّة الّتي استعملها العربُ؛ للتَّعبير عن هذين المعنيَين اللَّذين لهما الأثر الكبير في فَهم المعاني السِّياقيّة الأُخرى. فكلُّ حدث لابُدَّ له في الغالب سببٌ يدفع الفاعل إلى إيقاعه، وتعليلٌ يُوضِّح سبب حدوثه. فالبحثُ يَهدفُ إلى الوقوف على العناصر والأساليب اللُّغويّة الّتي اعتمد عليها العربُ في كلامهم؛ لـتأدية هذين المعنَيَين، والفروق بينها؛ لأنّ كلَّ عدول من تعبير إلى آخر يصحبُه عدول من معنى إلى آخر. وتتجلَّى أهميّةُ البحث في موضوعه، وهدفه الَّذي يَسعى إليه، ومن طبيعته؛ إذ يَدخلُ في فِقه النَّحو الّذي نحنُ بِحاجَّة ماسَّة إليه؛ لأنّ الكلامَ غيرَ المفهوم لا قيمة له، وإن وافقَ القاعدة اللُّغويّة الموضوعة. ويَنهج الباحث في هذا البحث مناهج الوصف، والاستقصاء، والتّحليل، والاستقراء، والاستنتاج، فيصفُ القواعد اللُّغويّة ذات الصِّلة بموضوع البحث، ويَستقصيها في كتب النُّحاة المتقدِّمين والمتأخِّرين، ويتناولها مع أمثلتها وشواهدها بالعرض والتّحليل، ويَستقرئها؛ لِيستخلص منها النَّتائج.
كانت اللّغة العربيّة تجري على لسان أهلها في عصر الفِطرة، والسَّليقة، والسَّماع جرياناً فِطريَّاً دون الحاجة إلى تقعيد وقياس.وبعد أن شاع اللّحن اللُّغويّ على الألسنة في العصور اللّاحقة مع دخول غير العرب في الإسلام ظهرت الحاجة إلى جمعها،وصِياغتها في قوانين لغويّة سُمِّيت قواعد كان لها الأثرُ البارز في حفظ اللغة العربيّة الفُصحى عبر العصور المتعاقبة إلى الآن.وهذا البحث الّذي عنونتُه بـ (السَّبب والتَّعليل في النّحو العربيّ) أَحسبُه لَبنة في خدمة هذه اللُّغة، فهو يتناول معنَيَي السَّبب والتَّعليل داخل الجملةالعربيّة والعناصر اللُّغويّة الّتي استعملها العربُ؛ للتَّعبير عن هذين المعنيَين اللَّذين لهما الأثر الكبير في فَهم المعاني السِّياقيّة الأُخرى.فكلُّ حدث لابُدَّ له في الغالب سببٌ يدفع الفاعل إلى إيقاعه، وتعليلٌ يُوضِّح سبب حدوثه.فالبحثُ يَهدفُ إلى الوقوف على العناصر والأساليب اللُّغويّة الّتي اعتمد عليها العربُ في كلامهم؛ لـتأدية هذين المعنَيَين، والفروق بينها؛ لأنّ كلَّ عدول من تعبير إلى آخر يصحبُه عدول من معنى إلى آخر.وتجلَّى أهميّةُ البحث في موضوعه، وهدفه الَّذي يَسعى إليه، ومن طبيعته؛ إذ يَدخلُ في فِقه النَّحو الّذينحنُ بحِاجَّة ماسَّة إليه؛ لأنّ الكلامَ غيرَ المفهوم لا قيمة له، وإن وافقَ القاعدة اللُّغويّة الموضوعة.ويَنهج الباحث في هذا البحث مناهج الوصف، والاستقصاء، والتّحليل، والاستقراء، والاستنتاج، فيصفُ القواعد اللُّغويّة ذات الصِّلة بموضوع البحث،ويَستقصيها في كتب النُّحاة المتقدِّمين والمتأخِّرين، ويتناولها مع أمثلتها وشواهدها بالعرض والتّحليل، ويَستقرئها؛ لِيستخلص منها النَّتائج.
{"title":"Reason and reasoning in Arabic grammar","authors":"Bekir Mehmetali̇","doi":"10.51802/istanbuljas.1335129","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1335129","url":null,"abstract":"كانت اللّغة العربيّة تجري على لسان أهلها في عصر الفِطرة، والسَّليقة، والسَّماع جرياناً فِطريَّاً دون الحاجة إلى تقعيد وقياس. وبعد أن شاع اللَّحن اللُّغويّ على الألسنة في العصور اللَّاحقة مع دخول غير العرب في الإسلام ظهرت الحاجة إلى جمعها، وصِياغتها في قوانين لغويّة سُمِّيت قواعد كان لها الأثرُ البارز في حفظ اللغة العربيّة الفُصحى عبر العصور المتعاقبة إلى الآن. وهذا البحث الّذي عنونتُه بـ (السَّبب والتَّعليل في النّحو العربيّ) أَحسبُه لَبنة في خدمة هذه اللُّغة، فهو يتناول معنَيَي السَّبب والتَّعليل داخل الجملة العربيّة، والعناصر اللُّغويّة الّتي استعملها العربُ؛ للتَّعبير عن هذين المعنيَين اللَّذين لهما الأثر الكبير في فَهم المعاني السِّياقيّة الأُخرى. فكلُّ حدث لابُدَّ له في الغالب سببٌ يدفع الفاعل إلى إيقاعه، وتعليلٌ يُوضِّح سبب حدوثه. فالبحثُ يَهدفُ إلى الوقوف على العناصر والأساليب اللُّغويّة الّتي اعتمد عليها العربُ في كلامهم؛ لـتأدية هذين المعنَيَين، والفروق بينها؛ لأنّ كلَّ عدول من تعبير إلى آخر يصحبُه عدول من معنى إلى آخر. وتتجلَّى أهميّةُ البحث في موضوعه، وهدفه الَّذي يَسعى إليه، ومن طبيعته؛ إذ يَدخلُ في فِقه النَّحو الّذي نحنُ بِحاجَّة ماسَّة إليه؛ لأنّ الكلامَ غيرَ المفهوم لا قيمة له، وإن وافقَ القاعدة اللُّغويّة الموضوعة. ويَنهج الباحث في هذا البحث مناهج الوصف، والاستقصاء، والتّحليل، والاستقراء، والاستنتاج، فيصفُ القواعد اللُّغويّة ذات الصِّلة بموضوع البحث، ويَستقصيها في كتب النُّحاة المتقدِّمين والمتأخِّرين، ويتناولها مع أمثلتها وشواهدها بالعرض والتّحليل، ويَستقرئها؛ لِيستخلص منها النَّتائج.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"49 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139240033","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-24DOI: 10.51802/istanbuljas.1363119
Halid Hallaf
اهتم الباحث في هذا البحث بدراسة توظيف التراث العربي في الشعر العراقي الحديث، وتناول الباحث قصائد الشاعر عبد الرزاق عبد الواحد بوصفه أحد النماذج الرائدة في الشعر العراقي الحديث، فقد كان رائدا من رواد قصيدة التفعيلة التي ظهرت في العراق في منتصف القرن الماضي، كما كان من الشعراء المميزين الذين أجادوا نظم القصيدة العمودية في شكلها القديم، وقد بلغ شعره منزلة كبيرة في ديوان الشعر العراقي، ولقد اعتمدت القصيدة العراقية على توظيف التراث اعتمادا كبيرا، وقد تنوع استدعاء التراث وتوظيفه في الشعر، فجاء على ثلاث صور، كان أولها وأكثرها شيوعا توظيف التراث الديني بما فيه من معتقدات دينية ونصوص قرآنية، وبما تميز به رموز دينية كالأنبياء والصحابة وغيرهم، كما كان توظيف التراث التاريخي حاضرا بصورة كثيفة في الشعر العراقي، وظهر هذا جليا في قصائد عبد الرزاق عبد الواحد من خلال توظيف الوقائع والأحداث التاريخية الشهيرة، والربط بينها وبين أحداث ووقائع حديثة مماثلة لها، ونال توظيف التراث الأدبي والشعبي حظه في قصائد الشاعر، لا سيما استحضار رموز الأدب العربي القديم كالمتنبي والبحتري وابن زيدون وغيرهم، فاستدعى الشاعر العديد من الشعراء العرب الكبار في قصائده، ووظف العديد من الحكايات الأدبية والشعبية المأثورة في التراث العربي، وكان توظيفه لها توظيفا بديعا أثرى نصه الشعرى، ورفعه إلى منازل متقدمة بين نصوص الشعر العراقي الحديث، فنال ذيوعا وشهرة كبيرة حتى سمي الشاعر بالمتنبي الأخير.
اهتم الباحث في هذا البحث بدراسة توظيف التراث العربي في الشعر العراقي الحديث، وتناول الباحث قصائد الشاعر عبد الرزاق عبد الواحد بوصفه أحد النماذج الرائدة في الشعرالعراقي الحديث، فقد كان رائدا من رواد قصيدة التفعيلة التي ظهرت في العراق في منتصف القرن الماضي، كما كان من الشعراء المميزين الذين أجادوا نظم القصيدة العموديةفي شكلها القديم، وقد بلغ شعره منزلة كبيرة في ديوان الشعر العراقي، ولقد اعتمدت القصيدة العراقية على توظيف التراث اعتمادا كبيرا، وقد تنوع استدعاء التراث وتوظيفهفي الشعر، فجاء على ثلاث صور، كان أولها وأكثرها شيوعا توظيف التراث الديني بما فيه من معتقدات دينية ونصوص قرآنية وبما تميز به رموز دينية كالأنبياء والصحابةوغيرهم، كما كان توظيف التراث التاريخي حاضرا بصورة كثيفة في الشعر العراقي، وظهر هذا جليا في قصائد عبد الرزاق عبد الواحد من خلال توظيف الوقائع والأحداث التاريخيةالشهيرة، والربط بينها وبين أحداث ووقائع حديثة مماثلة لها، ونال توظيف التراث الأدبي والشعبي حظه في قصائد الشاعر، لا سيما استحضار رموز الأدب العربي القديمكالمتنبي والبحتري وابن زيدون وغيرهم، فاستدعى الشاعر العديد من الشعراء العرب الكبار في قصائده، ووظف العديد من الحكايات الأدبية والشعبية المأثورة في التراثالعربي، وكان توظيفه لها توظيفا بديعا أثرى نصه الشعرى، ورفعه إلى منازل متقدمة بين نصوص الشعر العراقي الحديث، فنال ذيوعا وشهرة كبيرة حتى سمي الشاعر بالمتنبي الأخير.
{"title":"Modern Irak Şiirinde Mirasın Kullanılması (Bir Örnek Olarak Abdürrezzâk Abdülvâhid)","authors":"Halid Hallaf","doi":"10.51802/istanbuljas.1363119","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1363119","url":null,"abstract":"اهتم الباحث في هذا البحث بدراسة توظيف التراث العربي في الشعر العراقي الحديث، وتناول الباحث قصائد الشاعر عبد الرزاق عبد الواحد بوصفه أحد النماذج الرائدة في الشعر العراقي الحديث، فقد كان رائدا من رواد قصيدة التفعيلة التي ظهرت في العراق في منتصف القرن الماضي، كما كان من الشعراء المميزين الذين أجادوا نظم القصيدة العمودية في شكلها القديم، وقد بلغ شعره منزلة كبيرة في ديوان الشعر العراقي، ولقد اعتمدت القصيدة العراقية على توظيف التراث اعتمادا كبيرا، وقد تنوع استدعاء التراث وتوظيفه في الشعر، فجاء على ثلاث صور، كان أولها وأكثرها شيوعا توظيف التراث الديني بما فيه من معتقدات دينية ونصوص قرآنية، وبما تميز به رموز دينية كالأنبياء والصحابة وغيرهم، كما كان توظيف التراث التاريخي حاضرا بصورة كثيفة في الشعر العراقي، وظهر هذا جليا في قصائد عبد الرزاق عبد الواحد من خلال توظيف الوقائع والأحداث التاريخية الشهيرة، والربط بينها وبين أحداث ووقائع حديثة مماثلة لها، ونال توظيف التراث الأدبي والشعبي حظه في قصائد الشاعر، لا سيما استحضار رموز الأدب العربي القديم كالمتنبي والبحتري وابن زيدون وغيرهم، فاستدعى الشاعر العديد من الشعراء العرب الكبار في قصائده، ووظف العديد من الحكايات الأدبية والشعبية المأثورة في التراث العربي، وكان توظيفه لها توظيفا بديعا أثرى نصه الشعرى، ورفعه إلى منازل متقدمة بين نصوص الشعر العراقي الحديث، فنال ذيوعا وشهرة كبيرة حتى سمي الشاعر بالمتنبي الأخير.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"47 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139241671","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-10DOI: 10.51802/istanbuljas.1335032
Abdulhalim Abdullah
لا شكّ في أن المعاجم - في كل لغات العالم - تعدّ مصدرًا مهمًّا من مصادر الثروة اللغوية، ووسيلة مثلى في الحفاظ عليها تجاه عوامل الزمن، ولذلك انبرى اللغويون إلى السماع من ناطقي اللغة الأقحاح لتدوين مفرداتها، وكذلك فعل اللغويون العرب لتدوين الثروة اللغوية بشروط زمانية ومكانية اشترطوها من أجل الحفاظ على لغة القرآن، فكان معجم كتاب العين للفراهيدي (170ه) أول معجم متكامل دوّنَ صاحبه فيه ألفاظ اللغة العربية بعدما رحل إلى الصحراء وشافه الأعراب وسمع منهم، ودوّنَ مفرداتهم، وكان ذلك إيذانًا ببدء مرحلة التدوين المعجمي للغة العربية، وما لبثت أن ازدادت واتسعت حتى صار لدينا بعد خمسة قرون تراثٌ معجميٌّ مذهلٌ، مع الإشارة إلى أنَّ المعجميين الأوائل رحلوا إلى الصحراء وشافهوا الأعراب ودوّنوا الألفاظ، غير أنّ المعجميين في الأجيال اللاحقة أخذوا مادّتهم المعجمية عن المعاجم المكتوبة من قبل، فوقع بعضهم في تصحيفات وتحريفات - لم تكن مقصودة - ولّدت مواد معجمية جديدة لم تُسمع من أهل اللغة. يتوقف هذا البحث عند مادة (ر ع ض) المعجمية في لسان العرب وستكون قراءتنا النقدية في ثلاثة اتجاهات، الأول منها: قراءة المصادر المستقاة منها، والثاني: قراءة المادة اللغوية في المعاجم النظيرة، والثالث: نقد الشواهد، ليتوصّل البحث بالنتيجة إلى أنّ مادة (ر ع ض) إنما هي مادة (ر ع ص) وقد وقع فيها تحريف. ويُعدُّ البحث اجتهادا لم يسبق - إلا بإشارةٍ عاجلة - في بيان التحريف الذي وقع في هذه المادة المعجمية، على الرغم من بُعدنا التاريخي منذ زمن ابن منظور ومصادر المادة اللغوية.
لا شكّ في أن المعاجم - في كل لغات العالم - تعدّ مصدرًا مهمًّامن مصادر الثروة الغويةتعدّ مصدرًا مهمًّا من مصادر الثروة اللغوية، ووسيلة مثلى في الحفاظ عليها تجاه عوامل الزمن، ولذلك انبرى اللغويون إلى السماع من ناطقي اللغة الأقحاح لتدوين مفرداتها، وكذلك فعل اللغويون العربلتدوين الثروة اللغوية بشروط زمانية ومكانية اشترطوها من أجل الحفاظ على لغة القرآن، فكان معجم كتاب العين للفراهيدي (170ه) أول معجم متكامل دوّنَ صاحبه فيه ألفاظ اللغة العربية بعدما رحل إلى الصحراءوشافه الأعراب وسمع منهم، ودوّنَ مفرداتهم، وكان ذلك إيذانًا ببدء مرحلة التدوين المعجمي للغة العربية، وما لبثت أن ازدادت واتسعت حتى صار لدينا بعد خمسة قرون تراثٌ معجميٌّ مذهلٌ، مع الإشارة إلى أنَّالمعجميEن الأوائل رحلوا إلى الصحراء وشافهوا الأعراب ودوّنوا الألفاظ، غير أنّ المعجميEن في الأجيال اللاحقة أخذوا مادّتهم المعجمية عن المعاجم المكتوبة من قبل، فوقع بعضهم في تصحيفات وتحريفات -لم تكن مقصودة - ولّدت مواد معجمية جديدة لم تُسمع من أهل اللغة. توقف هذا البحث عند مادة (ر ع ض) المعجمية في لسان العرب وستكون قراءتنا النقدية في ثلاثة اتجاهات، الأول منها: قراءة المصادر المستقاة منها، والثاني: قراءة المادة اللغوية في المعاجم النظيرة، والثالث:نقد الشواهد، ليتوصّل البحث بالنتيجة إلى أنّ مادة (ر عض) إنما هي مادة (ر عص) وقد وقع فيها تحريف. ويُعدُّ البحث اجتهادا لم يسبق - إلا بإشارةٍ عاجلة - في بيان التحريف الذي وقع في هذه المادة المعجمية، على الرغم من بُعدنا التاريخي منذ زمن ابن منظور ومصادر المادة اللغوية.
{"title":"Lisanü’l-Arab’da Eleştirel Bir Okuma: (Ra, ‘Ayn, Ḍad) Maddesi Örneği","authors":"Abdulhalim Abdullah","doi":"10.51802/istanbuljas.1335032","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1335032","url":null,"abstract":"لا شكّ في أن المعاجم - في كل لغات العالم - تعدّ مصدرًا مهمًّا من مصادر الثروة اللغوية، ووسيلة مثلى في الحفاظ عليها تجاه عوامل الزمن، ولذلك انبرى اللغويون إلى السماع من ناطقي اللغة الأقحاح لتدوين مفرداتها، وكذلك فعل اللغويون العرب لتدوين الثروة اللغوية بشروط زمانية ومكانية اشترطوها من أجل الحفاظ على لغة القرآن، فكان معجم كتاب العين للفراهيدي (170ه) أول معجم متكامل دوّنَ صاحبه فيه ألفاظ اللغة العربية بعدما رحل إلى الصحراء وشافه الأعراب وسمع منهم، ودوّنَ مفرداتهم، وكان ذلك إيذانًا ببدء مرحلة التدوين المعجمي للغة العربية، وما لبثت أن ازدادت واتسعت حتى صار لدينا بعد خمسة قرون تراثٌ معجميٌّ مذهلٌ، مع الإشارة إلى أنَّ المعجميين الأوائل رحلوا إلى الصحراء وشافهوا الأعراب ودوّنوا الألفاظ، غير أنّ المعجميين في الأجيال اللاحقة أخذوا مادّتهم المعجمية عن المعاجم المكتوبة من قبل، فوقع بعضهم في تصحيفات وتحريفات - لم تكن مقصودة - ولّدت مواد معجمية جديدة لم تُسمع من أهل اللغة. يتوقف هذا البحث عند مادة (ر ع ض) المعجمية في لسان العرب وستكون قراءتنا النقدية في ثلاثة اتجاهات، الأول منها: قراءة المصادر المستقاة منها، والثاني: قراءة المادة اللغوية في المعاجم النظيرة، والثالث: نقد الشواهد، ليتوصّل البحث بالنتيجة إلى أنّ مادة (ر ع ض) إنما هي مادة (ر ع ص) وقد وقع فيها تحريف. ويُعدُّ البحث اجتهادا لم يسبق - إلا بإشارةٍ عاجلة - في بيان التحريف الذي وقع في هذه المادة المعجمية، على الرغم من بُعدنا التاريخي منذ زمن ابن منظور ومصادر المادة اللغوية.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139281223","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-02DOI: 10.51802/istanbuljas.1347910
Asuman Emi̇n
Bu çalışma, insan zihninin çalışma sisteminden kaynaklanan bir ihtiyaç olarak tarihi dönemlendirmenin gerekliliğini incelemektedir. Makale, tarihi dönemlendirmenin neden ve nasıl ortaya çıktığını ela alarak, döngüsel ve çizgisel tarih anlayışlarını analiz ettikten sonra Batı dünyasında yaygın olarak kabul edilen eski çağ, orta çağ ve yeni çağ dönemlendirmesinin evrimini detaylı bir şekilde ortaya koyarak, bu kategorizasyonun tarihsel gelişimini ve bu dönemlendirme sistemine getirilen eleştirilere odaklanmaktadır. Tarihsel dönemlendirmenin öznel bir yaklaşım içerdiğini ve farklı perspektiflerin farklı tarihsel dönemlendirmelere imkan vereceğini vurguladıktan sonra bunun Arap edebiyatı tarihine yansıması ele alınacaktır. Arap edebiyatı tarihinde oryantalistler ve yerli edebiyatçılar tarafından yapılan ilk çalışmaları değerlendirerek yerli edebiyatçıların oryantalistlerin başlattığı sistemi takip ve taklit ettikleri sonucuna ulaşacaktır. Çalışma, edebiyat tarihinde öne sürülen çöküş paradigmasına karşı getirilen eleştirileri inceledikten sonra dönemlendirmenin, dönemlendirmeyi yapan tarihçinin tercihlerini ve önceliklerini yansıtan öznel bir yapı olduğunu, dolayısıyla Arap edebiyatı tarihinde genel kabul gören dönemlendirmenin gözden geçirilerek yalnızca edebiyata mahsus terimlerle, tutarlı, objektif ve sürekliliği olan bir dönemlendirme yapma ihtiyacına temas edecektir.
{"title":"Tarihi Dönemlendirmenin Öznel Niteliği ve Arap Edebiyatı Tarihine Yansımaları","authors":"Asuman Emi̇n","doi":"10.51802/istanbuljas.1347910","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1347910","url":null,"abstract":"Bu çalışma, insan zihninin çalışma sisteminden kaynaklanan bir ihtiyaç olarak tarihi dönemlendirmenin gerekliliğini incelemektedir. Makale, tarihi dönemlendirmenin neden ve nasıl ortaya çıktığını ela alarak, döngüsel ve çizgisel tarih anlayışlarını analiz ettikten sonra Batı dünyasında yaygın olarak kabul edilen eski çağ, orta çağ ve yeni çağ dönemlendirmesinin evrimini detaylı bir şekilde ortaya koyarak, bu kategorizasyonun tarihsel gelişimini ve bu dönemlendirme sistemine getirilen eleştirilere odaklanmaktadır. Tarihsel dönemlendirmenin öznel bir yaklaşım içerdiğini ve farklı perspektiflerin farklı tarihsel dönemlendirmelere imkan vereceğini vurguladıktan sonra bunun Arap edebiyatı tarihine yansıması ele alınacaktır. Arap edebiyatı tarihinde oryantalistler ve yerli edebiyatçılar tarafından yapılan ilk çalışmaları değerlendirerek yerli edebiyatçıların oryantalistlerin başlattığı sistemi takip ve taklit ettikleri sonucuna ulaşacaktır. Çalışma, edebiyat tarihinde öne sürülen çöküş paradigmasına karşı getirilen eleştirileri inceledikten sonra dönemlendirmenin, dönemlendirmeyi yapan tarihçinin tercihlerini ve önceliklerini yansıtan öznel bir yapı olduğunu, dolayısıyla Arap edebiyatı tarihinde genel kabul gören dönemlendirmenin gözden geçirilerek yalnızca edebiyata mahsus terimlerle, tutarlı, objektif ve sürekliliği olan bir dönemlendirme yapma ihtiyacına temas edecektir.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"24 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139290228","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-29DOI: 10.51802/istanbuljas.1354251
İsmail Araz
Bu çalışmada klasik Arap şiir eleştirmenlerinden Asmaî’nin, Fuhûletü’ş-Şu‘arâ’ adlı eseri çerçevesinde en üstün şair anlamına gelen fahl kategorisi dışında kalan şairlere yaklaşımı incelenmiştir. Asmaî’nin, öğrencisi Ebû Hâtim es-Sicistânî’nin sorularına verdiği cevapların bir araya getirilmesiyle oluşan Fuhûle, uzun zaman boyunca şifahi olarak devam eden şiir geleneğinde “şair” ile “üstün şair” arasında ihmal edilen ayrımı farklı yönlerden ele almasıyla Arap şiir eleştirisinin dönüm noktalarından kabul edilmiştir. Şairleri şiir söyleme kabiliyetlerine göre sınıflandıran Asmaî, bu eserinde üstün ve yetenekli bulduğu şairleri fahl olarak isimlendirmiştir. Ancak şairin fahl seviyesine yükselebilmesi için sadece şiir söylemesini yeterli bulmamış, nitelik ve niceliği esas alarak birçok şart ileri sürmüştür. Örtük bir şekilde ifade ettiği bu şartları gerçekleştirememeleri dolayısıyla yetenekli bazı şairleri fahl kategorisi dışında değerlendirmiştir. Çalışmada Asmaî’nin, kaliteli şiirleri olduğu hâlde bazı şairleri fahl olarak değerlendirmemesinde hangi gerekçelere dayandığı ele alınmıştır. “Fahl değildir.” şeklinde kısa cümlelerden oluşan bu değerlendirmeler, Asmaî’nin fahl kavramının teorik çerçevesi dikkate alınarak açıklanmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması için eserden seçilen örnekler bütüncül ve analitik bir bakış açısıyla tahlil edilmiştir. Bu şekilde okunması ve anlaşılması kolay bir risale olduğu izlenimi veren Fuhûle’deki değerlendirmelerin arka planında ciddi gerekçelerin bulunduğuna ve rastlantısal bir şekilde yapılmadığına dikkat çekilmiştir. Çalışmanın temel amacı, Fuhûle eseri çerçevesinde klasik dönem Arap şiir eleştirisinde şair ile fahl şairin aynı kategoride değerlendirilmediğini ortaya koymak ve yeri geldiğinde her şiir söyleyenin şair kabul edildiği ancak fahl şair olmak için daha ciddi kriterlerin şart koşulduğunu vurgulamaktır.
{"title":"العَوَامِلُ التي تَمْنَعُ الشَّاعِرَ أنْ يكَونَ فَحْلًا خِنْذِيذَا وفقًا للأصْمَعِي في سِياقِ كتابِهِ فُحُولَةِ الشُّعَراءِ","authors":"İsmail Araz","doi":"10.51802/istanbuljas.1354251","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1354251","url":null,"abstract":"Bu çalışmada klasik Arap şiir eleştirmenlerinden Asmaî’nin, Fuhûletü’ş-Şu‘arâ’ adlı eseri çerçevesinde en üstün şair anlamına gelen fahl kategorisi dışında kalan şairlere yaklaşımı incelenmiştir. Asmaî’nin, öğrencisi Ebû Hâtim es-Sicistânî’nin sorularına verdiği cevapların bir araya getirilmesiyle oluşan Fuhûle, uzun zaman boyunca şifahi olarak devam eden şiir geleneğinde “şair” ile “üstün şair” arasında ihmal edilen ayrımı farklı yönlerden ele almasıyla Arap şiir eleştirisinin dönüm noktalarından kabul edilmiştir. Şairleri şiir söyleme kabiliyetlerine göre sınıflandıran Asmaî, bu eserinde üstün ve yetenekli bulduğu şairleri fahl olarak isimlendirmiştir. Ancak şairin fahl seviyesine yükselebilmesi için sadece şiir söylemesini yeterli bulmamış, nitelik ve niceliği esas alarak birçok şart ileri sürmüştür. Örtük bir şekilde ifade ettiği bu şartları gerçekleştirememeleri dolayısıyla yetenekli bazı şairleri fahl kategorisi dışında değerlendirmiştir. Çalışmada Asmaî’nin, kaliteli şiirleri olduğu hâlde bazı şairleri fahl olarak değerlendirmemesinde hangi gerekçelere dayandığı ele alınmıştır. “Fahl değildir.” şeklinde kısa cümlelerden oluşan bu değerlendirmeler, Asmaî’nin fahl kavramının teorik çerçevesi dikkate alınarak açıklanmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması için eserden seçilen örnekler bütüncül ve analitik bir bakış açısıyla tahlil edilmiştir. Bu şekilde okunması ve anlaşılması kolay bir risale olduğu izlenimi veren Fuhûle’deki değerlendirmelerin arka planında ciddi gerekçelerin bulunduğuna ve rastlantısal bir şekilde yapılmadığına dikkat çekilmiştir. Çalışmanın temel amacı, Fuhûle eseri çerçevesinde klasik dönem Arap şiir eleştirisinde şair ile fahl şairin aynı kategoride değerlendirilmediğini ortaya koymak ve yeri geldiğinde her şiir söyleyenin şair kabul edildiği ancak fahl şair olmak için daha ciddi kriterlerin şart koşulduğunu vurgulamaktır.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139311761","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-26DOI: 10.51802/istanbuljas.1348095
Emine Nur Çalişkanöztürk
يهدف هذا البحث إلى التحليل الفوناتيكي في إطار الأصوات الأسنانية، لذلك يقتصر البحث على الأصوات الثلاثة وهي (الثاء – الذال – الظاء) في هذه الدراسة، ويضم التحليل الفوناتيكي للأصوات الأسنانية أربعة عناصر وهي: عمل أعضاء النطق، ومخارج الأصوات، وصفات الأصوات الكتاية الصوتية، ويتم هذا التحليل وفق منهجين من خلال الدراسة. إضافة إلى ذلك تتطرق الدراسة إلى تغيّرات هذه الأصوات في اللغات السامية من خلال التحليل. يتبع البحث المنهج الوصفي التحليلي في محاولاته وصف الموضوع أولاً، ثم يتم استخدام المنهج التراثي عند التمييز بين صفات هذه الأصوات عند القدماء والمحدثين، ويستخدم المنهج التاريخي المقارن في إبراز أشكال هذه الأصوات في اللغات السامية وإلقاء نظرة على التطور التاريخي لها من خلال التحليل الفوناتيكي، أما تحليل الأمثلة فيضم المنهج التاريخي المقارن والمنهج التوليدي التحويلي. من أبرز نتائج البحث: أن تغيّر الأصوات الأسنانية إلى الأصوات الأخرى موجود في اللغات السامية وبعض اللهجات، وأسباب هذه التغييرات قد تعود إلى أسباب تاريخية، وقد تعود إلى أسباب صوتية، لكننا نرى هذه التغييرات بين الأصوات المتقاربة من ناحية صفاتها أو مخارجها، أي هذه الأصوات تضم السمات المعلمة إلا بعض السمات فقط، إضافة إلى ذلك هذه التغييرات ما أدت إلى تغيير المعنى، وهي تدل على تغيير الصوت فقط، ولذلك التغييرات تضم القواعد الاختيارية وليست القواعد الإجبارية.
يهدف هذا البحث إلى التحليل الفوناتيكي في إطار الأصوات الأسنانية، لذلك يقتصر البحث على الأصوات الثلاثةوهي (الثاء - الذال - الظاء) في هذه الدراسة، ويضم التحليل الفوناتيكي للأصوات الأسنانية أربعة عناصر وهي:عمل أعضاء النطق، ومخارج الأصوات، وصفات الأصوات الكتاية الصوتية، ويتم هذا التحليل وفق منهجين من خلال الدراسة.إضافة إلى ذلك تتطرق الدراسة إلى تغيّرات هذه الأصوات في اللغات السامية من خلال التحليل.يتبع البحث المنهج الوصفي التحليلي في محاولاته وصف الموضوع أولاًﺎﻣ ثم يتم استخدام المنهج التراثي عند التميز بين صفات هذه الأصوات عند القدماء والمحدثين، ويستخدم المنهج التاريخي المقارنفي إبراز أشكال هذه الأصوات في اللغات السامية وإلقاء نظرة على التطور التاريخي لها من خلال التحليل الفوناتيكي، أما تحليل الأمثلة فيضم المنهج التاريخي المقارن والمنهج التوليدي التحويلي.من أبرز نتائج البحث:أن تغيّر الأصوات الأسنانية إلى الأصوات الأخرى موجود في اللغات السامية وبعض اللهجات، وأسباب هذه التغيراتقد تعود إلى أسباب تاريخية، وقد تعود إلى أسباب صوتية، لكننا نرى هذه التغيرات بين الأصوات المتقاربة منن احيةصفاتها أو مخارجها، أي هذه الأصوات تضم السمات المعلمة إلا بعض السمات فقط، إضافة إلى ذلك هذه التغيEرات ما أدتإلى تغيير المعنى، وهي تدل على تغيير الصوت فقط، ولذلك التغيرات تضم القواعد الاختيارية وليست القواعد الإجبارية.
{"title":"الأصوات الأسنانية في اللغة العربية واللغات السامية: دراسة من منظور علم الأصوات \"ث – ذ – ظ\"","authors":"Emine Nur Çalişkanöztürk","doi":"10.51802/istanbuljas.1348095","DOIUrl":"https://doi.org/10.51802/istanbuljas.1348095","url":null,"abstract":"يهدف هذا البحث إلى التحليل الفوناتيكي في إطار الأصوات الأسنانية، لذلك يقتصر البحث على الأصوات الثلاثة وهي (الثاء – الذال – الظاء) في هذه الدراسة، ويضم التحليل الفوناتيكي للأصوات الأسنانية أربعة عناصر وهي: عمل أعضاء النطق، ومخارج الأصوات، وصفات الأصوات الكتاية الصوتية، ويتم هذا التحليل وفق منهجين من خلال الدراسة. إضافة إلى ذلك تتطرق الدراسة إلى تغيّرات هذه الأصوات في اللغات السامية من خلال التحليل. يتبع البحث المنهج الوصفي التحليلي في محاولاته وصف الموضوع أولاً، ثم يتم استخدام المنهج التراثي عند التمييز بين صفات هذه الأصوات عند القدماء والمحدثين، ويستخدم المنهج التاريخي المقارن في إبراز أشكال هذه الأصوات في اللغات السامية وإلقاء نظرة على التطور التاريخي لها من خلال التحليل الفوناتيكي، أما تحليل الأمثلة فيضم المنهج التاريخي المقارن والمنهج التوليدي التحويلي. من أبرز نتائج البحث: أن تغيّر الأصوات الأسنانية إلى الأصوات الأخرى موجود في اللغات السامية وبعض اللهجات، وأسباب هذه التغييرات قد تعود إلى أسباب تاريخية، وقد تعود إلى أسباب صوتية، لكننا نرى هذه التغييرات بين الأصوات المتقاربة من ناحية صفاتها أو مخارجها، أي هذه الأصوات تضم السمات المعلمة إلا بعض السمات فقط، إضافة إلى ذلك هذه التغييرات ما أدت إلى تغيير المعنى، وهي تدل على تغيير الصوت فقط، ولذلك التغييرات تضم القواعد الاختيارية وليست القواعد الإجبارية.","PeriodicalId":204194,"journal":{"name":"Istanbul Journal of Arabic Studies","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139313157","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}