Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.54370/ordubtd.1279004
Tuncay Şahi̇n, M. Güler, İ. Öner
Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal enerji açısından, jeopolitik ve coğrafi konumu itibari ile önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, Ordu İli Fatsa İlçesi Ilıca mahallesinde bulunan, bir Termal Otel için jeotermal kaynaklı ısı pompası ile duşlardan olan sıcak su ihtiyacının karşılanması için tesisat uygulama projeleri çizilerek sistemin tasarımı yapılmıştır. Çalışmamızın öncelikli amacı, düşük sıcaklık ve debiye sahip jeotermal bir kaynak için uygun bir ısı pompası seçilerek kullanım sıcak suyunun temin edilmesidir. Örnek alınan tesis için jeotermal kaynak suyu debisinin düşük olması sebebi ile jeotermal kaynağın doğrudan ısı pompasında kullanılamayacağı tespit edilmiş olup, bu sebeple termal havuzlarda gün içerisinde kullanılan havuz suyunun kullanım saatleri dışında boşaltılıp depolanması sağlanmış ve böylelikle atık su ısısından faydalanılması amaçlanmıştır. Ayrıca, jeotermal tesise ait kullanım sıcak su ihtiyacının, jeotermal kaynaklı atık su ısı pompası vasıtasıyla karşılanabilmesi için bir uygulama projesi hazırlanmış, 2023 yılı güncel ilk yatırım maliyeti, enerji tüketim giderleri ile beraber proje amortisman süreleri diğer enerji kaynakları ile karşılaştırılması yapılarak ekonomik açıdan değerlendirilmesi yapılmıştır. Isı pompasının kalorifer yakıtı fuel-oil kullanımına göre % 59 avantajlı olduğu görülmüştür. İlk yatırım maliyeti açısından bakıldığında ise hesaplama yapılan klasik sistemlere göre yüksek olduğu görülmektedir. Yakıt ve enerji maliyetlerinin her ikisi beraber değerlendirildiğinde amortisman süresinin yaklaşık 4.69 yılda kendisini amorti edeceği, ilk yatırım maliyetinde öne çıkan yüksek fiyatın yakıt maliyeti ile beraber avantajlı duruma geçeceği görülmektedir.
{"title":"The Use of Geothermal Energy Potential in Heating System in Fatsa, Ordu","authors":"Tuncay Şahi̇n, M. Güler, İ. Öner","doi":"10.54370/ordubtd.1279004","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1279004","url":null,"abstract":"Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal enerji açısından, jeopolitik ve coğrafi konumu itibari ile önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, Ordu İli Fatsa İlçesi Ilıca mahallesinde bulunan, bir Termal Otel için jeotermal kaynaklı ısı pompası ile duşlardan olan sıcak su ihtiyacının karşılanması için tesisat uygulama projeleri çizilerek sistemin tasarımı yapılmıştır. Çalışmamızın öncelikli amacı, düşük sıcaklık ve debiye sahip jeotermal bir kaynak için uygun bir ısı pompası seçilerek kullanım sıcak suyunun temin edilmesidir. Örnek alınan tesis için jeotermal kaynak suyu debisinin düşük olması sebebi ile jeotermal kaynağın doğrudan ısı pompasında kullanılamayacağı tespit edilmiş olup, bu sebeple termal havuzlarda gün içerisinde kullanılan havuz suyunun kullanım saatleri dışında boşaltılıp depolanması sağlanmış ve böylelikle atık su ısısından faydalanılması amaçlanmıştır. Ayrıca, jeotermal tesise ait kullanım sıcak su ihtiyacının, jeotermal kaynaklı atık su ısı pompası vasıtasıyla karşılanabilmesi için bir uygulama projesi hazırlanmış, 2023 yılı güncel ilk yatırım maliyeti, enerji tüketim giderleri ile beraber proje amortisman süreleri diğer enerji kaynakları ile karşılaştırılması yapılarak ekonomik açıdan değerlendirilmesi yapılmıştır. Isı pompasının kalorifer yakıtı fuel-oil kullanımına göre % 59 avantajlı olduğu görülmüştür. İlk yatırım maliyeti açısından bakıldığında ise hesaplama yapılan klasik sistemlere göre yüksek olduğu görülmektedir. Yakıt ve enerji maliyetlerinin her ikisi beraber değerlendirildiğinde amortisman süresinin yaklaşık 4.69 yılda kendisini amorti edeceği, ilk yatırım maliyetinde öne çıkan yüksek fiyatın yakıt maliyeti ile beraber avantajlı duruma geçeceği görülmektedir.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"108 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127576058","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.54370/ordubtd.1308195
Goncagül Serdaroğlu
This research aims to analyze the drug development potential of geranial, a naturally occurring compound known for its medicinal properties, through in-depth ADMT (Absorption, Distribution, Metabolism, and Toxicity) profiling and Density Functional Theory (DFT) calculations, at B3LYP/6-311G** level and basis set. The optimized and confirmed structures of the data set were used for further computations. The FMO "Frontier Molecular Orbital" energies and MEP "Molecular Electrostatic Potential" were considered to elucidate the possible reactivity features and regions of the molecules, respectively. Concurrently, DFT calculations helped to elucidate the compound's electronic properties and structural stability, further affirming its suitability for drug development. These findings emphasize the potential of compounds structurally related to geranial in the pharmaceutical field and underline the necessity of similar evaluations for novel drug candidates, ensuring safety and efficacy while mitigating potential risks to human health and the environment.
{"title":"Geranial benzeri -dienlerin İlaç Benzerliği ve ADMT Özelliklerine İlişkin Hesaplamalı Analizler","authors":"Goncagül Serdaroğlu","doi":"10.54370/ordubtd.1308195","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1308195","url":null,"abstract":"This research aims to analyze the drug development potential of geranial, a naturally occurring compound known for its medicinal properties, through in-depth ADMT (Absorption, Distribution, Metabolism, and Toxicity) profiling and Density Functional Theory (DFT) calculations, at B3LYP/6-311G** level and basis set. The optimized and confirmed structures of the data set were used for further computations. The FMO \"Frontier Molecular Orbital\" energies and MEP \"Molecular Electrostatic Potential\" were considered to elucidate the possible reactivity features and regions of the molecules, respectively. Concurrently, DFT calculations helped to elucidate the compound's electronic properties and structural stability, further affirming its suitability for drug development. These findings emphasize the potential of compounds structurally related to geranial in the pharmaceutical field and underline the necessity of similar evaluations for novel drug candidates, ensuring safety and efficacy while mitigating potential risks to human health and the environment.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"89 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139370153","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1109564
S. Alkan, Özlem Berber
In this study, it is aimed to determine the egg consumption behaviors of consumers in Bursa. For this purpose, data obtained from face-to-face surveys with 460 people determined by simple random sampling from citizens residing in Bursa province in 2021 were used. It was revealed that 30% of families consume 10-15 eggs, 27% consume 20 or more eggs, 25.7% consume 15-20 eggs, and 17% consume 5-10 eggs per week. In the research, 47% of consumers preferred medium and 47% large eggs. At the same time, 55% of the consumers stated that the packaging style affects their purchasing preferences, whereas 45% stated that it did not. In the research, 31.3% of the consumers stated that they preferred brown-shelled eggs and 22.6% of them preferred white-shelled eggs. On the other hand, it was determined that the color of the eggshell was not effective in the purchasing preference of 46.1% of the consumers. Also, 69.6% of consumers stated that the color of egg yolk was effective in their preferences and 72.4% of them stated that they preferred dark yolk eggs. While 57% of consumers stated that covid-19 cases did not affect egg consumption, 26.1% stated that egg consumption increased.
{"title":"Determination of Egg Consumption Behaviors of Consumers in Bursa Province","authors":"S. Alkan, Özlem Berber","doi":"10.54370/ordubtd.1109564","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1109564","url":null,"abstract":"In this study, it is aimed to determine the egg consumption behaviors of consumers in Bursa. For this purpose, data obtained from face-to-face surveys with 460 people determined by simple random sampling from citizens residing in Bursa province in 2021 were used. It was revealed that 30% of families consume 10-15 eggs, 27% consume 20 or more eggs, 25.7% consume 15-20 eggs, and 17% consume 5-10 eggs per week. In the research, 47% of consumers preferred medium and 47% large eggs. At the same time, 55% of the consumers stated that the packaging style affects their purchasing preferences, whereas 45% stated that it did not. In the research, 31.3% of the consumers stated that they preferred brown-shelled eggs and 22.6% of them preferred white-shelled eggs. On the other hand, it was determined that the color of the eggshell was not effective in the purchasing preference of 46.1% of the consumers. Also, 69.6% of consumers stated that the color of egg yolk was effective in their preferences and 72.4% of them stated that they preferred dark yolk eggs. While 57% of consumers stated that covid-19 cases did not affect egg consumption, 26.1% stated that egg consumption increased.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"27 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123567551","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1207968
Arzu Sezer, S. Şahi̇n
Çalışma Erysiphe corylacearum U.Braun & S.Takam.’un neden olduğu külleme hastalığının uzun süreli depolama koşullarında fındıkta bazı iç bozuklukları ile kalite parametrelerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu kapsamda fındıkta küflü iç, çürük iç, göbek boşluğunda kahverengi leke (GBKL), lekeli iç, gizli küf gibi iç bozukluklarının görülme oranları ile kuru madde, yağ, serbest yağ asitliği, peroksit sayısı, antioksidan kapasitesi ve yağ asidi kompozisyonu konuları ele alınmıştır. Külleme hastalığına karşı kimyasal mücadele yapılmış ve etkili kontrol sağlanmış fındık parsellerinden alınan fındıklar ile mücadele yapılmamış ve hastalık şiddetinin yüksek olduğu parsellerden alınan fındıklar 22-24 aylık bir depolama sonucunda belirtilen bu özellikler yönünden incelenmiş ve birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca iç bozuklukları ile alakalı funguslar tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda küflü iç değerleri ve yağ asitlerinden linoleik asit değerleri haricindeki değerlerin külleme mücadelesine bağlı olarak değişmediği belirlenmiştir. Kusurlu iç fındıklardan Aspergillus spp. (%79.07), Cladosporium spp. (%9.30), Penicillium sp. (%1.16), Phomopsis sp. (%1.16), Alternaria spp. (%3.49), Trichothecium roseum (%3.49) ve Rhizopus spp. (%2.33) izole edilmiştir.
{"title":"Fındıkta Külleme Hastalığının Uzun Süreli Depolamada Bazı İç Bozuklukları ve Kalite Parametrelerine Etkisi","authors":"Arzu Sezer, S. Şahi̇n","doi":"10.54370/ordubtd.1207968","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1207968","url":null,"abstract":"Çalışma Erysiphe corylacearum U.Braun & S.Takam.’un neden olduğu külleme hastalığının uzun süreli depolama koşullarında fındıkta bazı iç bozuklukları ile kalite parametrelerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu kapsamda fındıkta küflü iç, çürük iç, göbek boşluğunda kahverengi leke (GBKL), lekeli iç, gizli küf gibi iç bozukluklarının görülme oranları ile kuru madde, yağ, serbest yağ asitliği, peroksit sayısı, antioksidan kapasitesi ve yağ asidi kompozisyonu konuları ele alınmıştır. Külleme hastalığına karşı kimyasal mücadele yapılmış ve etkili kontrol sağlanmış fındık parsellerinden alınan fındıklar ile mücadele yapılmamış ve hastalık şiddetinin yüksek olduğu parsellerden alınan fındıklar 22-24 aylık bir depolama sonucunda belirtilen bu özellikler yönünden incelenmiş ve birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca iç bozuklukları ile alakalı funguslar tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda küflü iç değerleri ve yağ asitlerinden linoleik asit değerleri haricindeki değerlerin külleme mücadelesine bağlı olarak değişmediği belirlenmiştir. Kusurlu iç fındıklardan Aspergillus spp. (%79.07), Cladosporium spp. (%9.30), Penicillium sp. (%1.16), Phomopsis sp. (%1.16), Alternaria spp. (%3.49), Trichothecium roseum (%3.49) ve Rhizopus spp. (%2.33) izole edilmiştir.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122315076","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1086204
İbrahim Bulut, Mehmet Süheyil Tarin
Bu çalışmada dokuz tane örten çift yıldız sisteminin eksen dönmesi ve ışık-zaman etkisi, (O-C) analizi kullanılarak incelenmiştir. Analizlerden eksen dönmesi parametreleri ve çift sisteme bağlı muhtemel üçüncü cisme ilişkin parametreler belirlenmiştir. Sonuçlara göre en kısa eksen dönmesi dönemi U Oph için hesaplanmıştır (U = 19.7 yıl). Sistemlere çekimsel bağlı muhtemel üçüncü cisimlerin kütleleri 0.09 – 4.97 Mʘ aralığında bulunmuştur. Eksen dönmesine sebep olan fiziksel süreçlerin, gözlenen eksen dönmesi hızına olan katkıları da hesaplanmıştır. Eksen dönmesine en büyük katkının (RR Lyn ve V889 Aql dışında) bileşenlerin dönme ve karşılıklı çekim nedeniyle oluşturduğu etkilerden geldiği görülmüştür. RR Lyn ve V889 Aql sistemlerinde ise eksen dönmesine Genel Göreliliğin katkısının daha büyük olduğu bulunmuştur. Diğer sistemlerde ise bu etkinin katkısının %1 ile %13 arasında olduğu hesaplanmıştır. Dokuz sistem için gözlenen eksen dönmesine üçüncü cisim nedeniyle oluşan etkinin diğer etkiler yanında ihmal edilebilir büyüklükte olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Dokuz Tane Örten Çift Yıldız Sisteminde Eksen Dönmesi ve Işık-Zaman Etkisi Analizi","authors":"İbrahim Bulut, Mehmet Süheyil Tarin","doi":"10.54370/ordubtd.1086204","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1086204","url":null,"abstract":"Bu çalışmada dokuz tane örten çift yıldız sisteminin eksen dönmesi ve ışık-zaman etkisi, (O-C) analizi kullanılarak incelenmiştir. Analizlerden eksen dönmesi parametreleri ve çift sisteme bağlı muhtemel üçüncü cisme ilişkin parametreler belirlenmiştir. Sonuçlara göre en kısa eksen dönmesi dönemi U Oph için hesaplanmıştır (U = 19.7 yıl). Sistemlere çekimsel bağlı muhtemel üçüncü cisimlerin kütleleri 0.09 – 4.97 Mʘ aralığında bulunmuştur. Eksen dönmesine sebep olan fiziksel süreçlerin, gözlenen eksen dönmesi hızına olan katkıları da hesaplanmıştır. Eksen dönmesine en büyük katkının (RR Lyn ve V889 Aql dışında) bileşenlerin dönme ve karşılıklı çekim nedeniyle oluşturduğu etkilerden geldiği görülmüştür. RR Lyn ve V889 Aql sistemlerinde ise eksen dönmesine Genel Göreliliğin katkısının daha büyük olduğu bulunmuştur. Diğer sistemlerde ise bu etkinin katkısının %1 ile %13 arasında olduğu hesaplanmıştır. Dokuz sistem için gözlenen eksen dönmesine üçüncü cisim nedeniyle oluşan etkinin diğer etkiler yanında ihmal edilebilir büyüklükte olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128497339","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1172579
Betül Başeli̇, M. Özcan, Ş. Kara
Abstract Plant tissue culture techniques have a widespread usage in rapid, easy and continuous propagation of bulbous and tuberous plants, called geophytes. The genus Galanthus (commonly called snowdrops), perennial bulbiferous geophytes belonging the Amaryllidaceae family, contain several high-value alkaloids with pharmaceutical use to treat Alzheimer’s disease. The objective of this study was to assess the effect of photoperiod, plant growth regulators and explant size on in vitro bulblet formation in snowdrop (Galanthus woronowii). Bulb twin-scale explants were cultured on MS medium containing different combinations of BAP with various concentrations of NAA, IAA and IBA under 16/8 h light/dark and 24 h dark conditions. Effect of plant growth regulators was significant on the number of bulblet, bulblet diameter, bulblet weight, and the number of bulblet bigger than 5 mm in diameter. Continuous dark application resulted in highly significant increases in bulblet formation, as compared to light treatment. The maximum number of bulblet (4.83) was recorded from 4-piece explants treated with 2 mg l-1 BAP+0.1 mg l-1 NAA hormone combination kept in 24 h dark condition. Dark treatment resulted in an increase of %57.33 in the number of bulblet bigger than 5 mm in diameter. Explant size showed no effect on any of the attributes studied. In conclusion, this study revealed that 24 h dark treatment has a very important positive effect on in vitro bulblet formation in snowdrop.
{"title":"EFFECT OF PHOTOPERIOD, PLANT GROWTH REGULATORS AND EXPLANT SIZE ON IN VITRO BULBLET FORMATION IN SNOWDROP","authors":"Betül Başeli̇, M. Özcan, Ş. Kara","doi":"10.54370/ordubtd.1172579","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1172579","url":null,"abstract":"Abstract\u0000Plant tissue culture techniques have a widespread usage in rapid, easy and continuous propagation of bulbous and tuberous plants, called geophytes. The genus Galanthus (commonly called snowdrops), perennial bulbiferous geophytes belonging the Amaryllidaceae family, contain several high-value alkaloids with pharmaceutical use to treat Alzheimer’s disease. The objective of this study was to assess the effect of photoperiod, plant growth regulators and explant size on in vitro bulblet formation in snowdrop (Galanthus woronowii). Bulb twin-scale explants were cultured on MS medium containing different combinations of BAP with various concentrations of NAA, IAA and IBA under 16/8 h light/dark and 24 h dark conditions. Effect of plant growth regulators was significant on the number of bulblet, bulblet diameter, bulblet weight, and the number of bulblet bigger than 5 mm in diameter. Continuous dark application resulted in highly significant increases in bulblet formation, as compared to light treatment. The maximum number of bulblet (4.83) was recorded from 4-piece explants treated with 2 mg l-1 BAP+0.1 mg l-1 NAA hormone combination kept in 24 h dark condition. Dark treatment resulted in an increase of %57.33 in the number of bulblet bigger than 5 mm in diameter. Explant size showed no effect on any of the attributes studied. In conclusion, this study revealed that 24 h dark treatment has a very important positive effect on in vitro bulblet formation in snowdrop.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"136 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123589814","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1183760
Volkan Oda, M. Korkmaz, H. Şenol
In this study, it is explained how the Richards model, which is one of the sigmoid growth models, is transformed into a mechanical model with biologically significant parameters such as maximum growth value, lag time and maximum specific growth rate. Detail transformations of the Richards growth model containing 4 parameters with biologically significant parameters calculated with the help of the first and second derivatives were given. In order to test the accuracy of this model, the model prediction values were analyzed by using the height data of the E. Camaldulensis Dehn tree by years. The estimated values of the biologically significant parameters of Richards growth model containing 4 parameters were compared with the estimated values of the modified Gompertz, Logistic and Bertalanffy models containing the other 3 parameters. Error Sum of Squares, Coefficients of Determination and Akaike Information Criteria were used as model evaluation criteria for all proposed models, and it was concluded that the Richards growth model containing 4-parameters predicted relatively better than other models.
{"title":"A Study over Transformations of the Parameters of Richards Growth Model into the Biologically Meaningful Parameters","authors":"Volkan Oda, M. Korkmaz, H. Şenol","doi":"10.54370/ordubtd.1183760","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1183760","url":null,"abstract":"In this study, it is explained how the Richards model, which is one of the sigmoid growth models, is transformed into a mechanical model with biologically significant parameters such as maximum growth value, lag time and maximum specific growth rate. Detail transformations of the Richards growth model containing 4 parameters with biologically significant parameters calculated with the help of the first and second derivatives were given. In order to test the accuracy of this model, the model prediction values were analyzed by using the height data of the E. Camaldulensis Dehn tree by years. The estimated values of the biologically significant parameters of Richards growth model containing 4 parameters were compared with the estimated values of the modified Gompertz, Logistic and Bertalanffy models containing the other 3 parameters. Error Sum of Squares, Coefficients of Determination and Akaike Information Criteria were used as model evaluation criteria for all proposed models, and it was concluded that the Richards growth model containing 4-parameters predicted relatively better than other models.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127603176","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1205725
Kübra Özkul, H. Karakaya
Isolation of unicellular cyanobacteria as pure cultures were carried out from the water samples collected from Uzun Lake and Cernek Lake in Kızılırmak delta, Samsun. Diluted water samples were spread onto a solid BG11 medium which was positively selective for cyanobacteria and isolated single colonies were observed after incubation under continuous light. 20 of colonies composed of unicellular cells were selected as unicellular isolates. These single colonies from each of the isolates were transferred into liquid BG11 medium to grow as liquid cultures under continuous light. Characteristics of the cells in liquid cultures of each isolates were used for identification of the subsection and form-genus of Cyanobacteria they might be included. The results showed that all the isolates were settled in Subsectin 1 and form-genus Synechococcus. To support this identification, genomic DNAs were isolated from each of the isolates, 16S rRNA gene regions were amplified and each of the amplicons was digested with EcoRI. Restriction fragment lengths were found to be consistent with those of standard cyanobacterial strain Synechococcus sp. PCC7942. Since restriction fragment lengths and cultural characteristics were consistent, all the isolates were, therefore, evaluated to be included into Subsection 1 and form-genus Synechococcus.
{"title":"Investigations on isolation and characterisation of unicellular cyanobacteria in Uzun Lake and Cernek Lake, Samsun, Türkiye","authors":"Kübra Özkul, H. Karakaya","doi":"10.54370/ordubtd.1205725","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1205725","url":null,"abstract":"Isolation of unicellular cyanobacteria as pure cultures were carried out from the water samples collected from Uzun Lake and Cernek Lake in Kızılırmak delta, Samsun. Diluted water samples were spread onto a solid BG11 medium which was positively selective for cyanobacteria and isolated single colonies were observed after incubation under continuous light. 20 of colonies composed of unicellular cells were selected as unicellular isolates. These single colonies from each of the isolates were transferred into liquid BG11 medium to grow as liquid cultures under continuous light. Characteristics of the cells in liquid cultures of each isolates were used for identification of the subsection and form-genus of Cyanobacteria they might be included. The results showed that all the isolates were settled in Subsectin 1 and form-genus Synechococcus. To support this identification, genomic DNAs were isolated from each of the isolates, 16S rRNA gene regions were amplified and each of the amplicons was digested with EcoRI. Restriction fragment lengths were found to be consistent with those of standard cyanobacterial strain Synechococcus sp. PCC7942. Since restriction fragment lengths and cultural characteristics were consistent, all the isolates were, therefore, evaluated to be included into Subsection 1 and form-genus Synechococcus.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"164 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116640613","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1160257
Tuğba Özbucak, Sinem Dağ, Görkem Gürkan
Bu çalışmada Diospyros kaki L. (Trabzon hurması) meyvesinin kabukları ile hazırlanan metanol, etanol ve su ekstraktları kullanılarak antimikrobiyal, antioksidan kapasiteleri incelenmiştir. Çalışılan örneklerin katalitik aktivitesinin incelenmesi amacıyla sodyum borhidrür (NaBH4) varlığında Metilen Mavisi boyasının indirgenmesi değerlendirilmiştir ve sonuçlar UV-Visible Spektrofotometresinde (UV-Vis) izlenmiştir. GC-MS analizi ile meyve kabuğunun yapısında bulunan bileşenler belirlenmiştir. Çalışma sonucunda en yüksek antimikrobiyal etki etanol, en düşük antimikrobiyal etki ise su ekstraktında görülmüştür. GC-MS analizi sonucuna göre meyve kabuğu %50 oranında yağ türevli bileşenler içermektedir. En yüksek oranda bulunan bileşen %26,89 ile Octadecanoic acid, 2,3-dihydroxypropyl ester, en düşük bulunan ise 0,86’lık oran ile Docosane isimli bir alkandır. Çalışılan örnekler arasında en yüksek ve en düşük fenolik asit ile FRAP içeriği sırasıyla su ve etanol ekstraktlarındadır. Metanol ekstraktı en yüksek DPPH radikalini süpürme yüzdesi değerine sahipken, en düşük değer etanol ekstraktında tespit edilmiştir. Kataliz reaksiyonlarında ise su örneklerinin metilen mavisi boyasını indirgeyerek çok kısa bir süre içerisinde boya rengini açtığı belirlenmiştir.
{"title":"Diospyros kaki L. Meyve Kabuklarının Biyoaktif Potansiyelinin Belirlenmesi","authors":"Tuğba Özbucak, Sinem Dağ, Görkem Gürkan","doi":"10.54370/ordubtd.1160257","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1160257","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Diospyros kaki L. (Trabzon hurması) meyvesinin kabukları ile hazırlanan metanol, etanol ve su ekstraktları kullanılarak antimikrobiyal, antioksidan kapasiteleri incelenmiştir. Çalışılan örneklerin katalitik aktivitesinin incelenmesi amacıyla sodyum borhidrür (NaBH4) varlığında Metilen Mavisi boyasının indirgenmesi değerlendirilmiştir ve sonuçlar UV-Visible Spektrofotometresinde (UV-Vis) izlenmiştir. GC-MS analizi ile meyve kabuğunun yapısında bulunan bileşenler belirlenmiştir. Çalışma sonucunda en yüksek antimikrobiyal etki etanol, en düşük antimikrobiyal etki ise su ekstraktında görülmüştür. GC-MS analizi sonucuna göre meyve kabuğu %50 oranında yağ türevli bileşenler içermektedir. En yüksek oranda bulunan bileşen %26,89 ile Octadecanoic acid, 2,3-dihydroxypropyl ester, en düşük bulunan ise 0,86’lık oran ile Docosane isimli bir alkandır. Çalışılan örnekler arasında en yüksek ve en düşük fenolik asit ile FRAP içeriği sırasıyla su ve etanol ekstraktlarındadır. Metanol ekstraktı en yüksek DPPH radikalini süpürme yüzdesi değerine sahipken, en düşük değer etanol ekstraktında tespit edilmiştir. Kataliz reaksiyonlarında ise su örneklerinin metilen mavisi boyasını indirgeyerek çok kısa bir süre içerisinde boya rengini açtığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"184 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115198832","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.54370/ordubtd.1143106
Ferda Özkorkmaz, Fatih Öner
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarla bitkileri laboratuvarında 2022 Yılında yürütülen bu çalışmada tuz stresi altındaki arpa çeşitlerinde salisilik asit uygulamalarının çimlenme ve tohum özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bitki materyali olarak 3 farklı arpa çeşidi (Larende, Beyşehir, Kral) kullanılmıştır. Dört farklı tuz konsantrasyonu (0-50-100-150 mM) ve dört farklı salisilik asit konsantrasyonu (0-0.25-0.5-1 mM) arpa tohumlarına uygulanmıştır. Araştırma, tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre üç tekrarlı olarak yürütülmüş. Araştırmada çimlenme oranı (%), çimlenme süresi (gün), toplam yaş ve kuru ağırlık (g), radikula yaş ve kuru ağırlık (g), koleoptil yaş ve kuru ağırlık (g), radikula uzunluk (mm) ve koleoptil uzunluk (mm) değerleri hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda tüm uygulamalarda en iyi sonuç veren çeşitler Larende ve Beyşehir arpa çeşitleri olmuştur. Tuz dozlarının artmasıyla birlikte hemen hemen incelenen tüm parametrelerde olumsuz yönde değişiklikler meydana gelmiş, salisilik asit uygulamalarıyla ile bu olumsuz değişiklikler tamamen ortadan kaldırılamasa da etkileri azaltılmıştır. Tuzun özellikle 150 mM dozu en kritik değişikliklerin meydana geldiği tuz dozu olarak belirlenmiştir.
{"title":"Salisilik Asit Uygulamalarının Tuz Stresi Altındaki Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinde Çimlenme ve Tohum Özellikleri Üzerine Etkisinin Belirlenmesi","authors":"Ferda Özkorkmaz, Fatih Öner","doi":"10.54370/ordubtd.1143106","DOIUrl":"https://doi.org/10.54370/ordubtd.1143106","url":null,"abstract":"Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarla bitkileri laboratuvarında 2022 Yılında yürütülen bu çalışmada tuz stresi altındaki arpa çeşitlerinde salisilik asit uygulamalarının çimlenme ve tohum özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bitki materyali olarak 3 farklı arpa çeşidi (Larende, Beyşehir, Kral) kullanılmıştır. Dört farklı tuz konsantrasyonu (0-50-100-150 mM) ve dört farklı salisilik asit konsantrasyonu (0-0.25-0.5-1 mM) arpa tohumlarına uygulanmıştır. Araştırma, tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre üç tekrarlı olarak yürütülmüş. Araştırmada çimlenme oranı (%), çimlenme süresi (gün), toplam yaş ve kuru ağırlık (g), radikula yaş ve kuru ağırlık (g), koleoptil yaş ve kuru ağırlık (g), radikula uzunluk (mm) ve koleoptil uzunluk (mm) değerleri hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda tüm uygulamalarda en iyi sonuç veren çeşitler Larende ve Beyşehir arpa çeşitleri olmuştur. Tuz dozlarının artmasıyla birlikte hemen hemen incelenen tüm parametrelerde olumsuz yönde değişiklikler meydana gelmiş, salisilik asit uygulamalarıyla ile bu olumsuz değişiklikler tamamen ortadan kaldırılamasa da etkileri azaltılmıştır. Tuzun özellikle 150 mM dozu en kritik değişikliklerin meydana geldiği tuz dozu olarak belirlenmiştir.","PeriodicalId":212595,"journal":{"name":"Ordu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122616005","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}