Aim: The aim of the study is to compare the performance of portfolios constructed based on variance and semi-variance using data obtained from the BIST-100 Index. Method: In the study, using the return data obtained from the adjusted weighted average price data of securities in the BIST-100, variance and covariance matrices were constracted to generate optimal portfolios, and the returns of two different portfolios were calculated and compared. Findings: The findings of the study indicate that, despite securities within the BIST-100 Index generally yielding negative returns during the 2018-2019 period, portfolios constructed based on semi-variance protected investors from the risk of negative returns. It was observed that as the levels of risk tolerance increased, the returns of portfolios also increased. Conclusions: It has been concluded that portfolios created according to semi-variance offer better protection for investors with low risk tolerance against the risk of unexpected negative returns.
{"title":"PORTFOLIO OPTIMIZATION WITH SEMI-VARIANCE MODEL: AN APPLICATION ON BIST-100 INDEX","authors":"S. Kahraman, Kartal Somuncu","doi":"10.22139/jobs.1382612","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1382612","url":null,"abstract":"Aim: The aim of the study is to compare the performance of portfolios constructed based on variance and semi-variance using data obtained from the BIST-100 Index. Method: In the study, using the return data obtained from the adjusted weighted average price data of securities in the BIST-100, variance and covariance matrices were constracted to generate optimal portfolios, and the returns of two different portfolios were calculated and compared. Findings: The findings of the study indicate that, despite securities within the BIST-100 Index generally yielding negative returns during the 2018-2019 period, portfolios constructed based on semi-variance protected investors from the risk of negative returns. It was observed that as the levels of risk tolerance increased, the returns of portfolios also increased. Conclusions: It has been concluded that portfolios created according to semi-variance offer better protection for investors with low risk tolerance against the risk of unexpected negative returns.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"23 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158173","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Şirketler paylarını ilk halka arz yöntemi ile ihraç ederek fon ihtiyacını giderme, kredibilite ve likidite gibi çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Bununla birlikte pay senetlerinin düşük fiyatlandırılması gibi halka arz kararını etkileyebilecek bazı dezavantajlar da bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Borsa İstanbul’da (BİST) 2005-2020 yılları arası ilk halka arzı gerçekleşen pay senetlerinde düşük fiyatlama olgusunun varlığını test etmektir. Yöntem: Olay etüdü yönteminin kullanıldığı çalışmada, anormal getiriler piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modeli ve sermaye varlıkları fiyatlama modeli (SVFM) ile hesaplanmıştır. Bulgular: Piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modeli ile SVFM’nin karşılaştırıldığı t-testi sonucunda iki modele göre hesaplanan anormal getiriler arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmüştür. Anormal getiri ortalamaları piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modelinde SVFM’ye göre daha yüksek bulunmuştur. Sektörlere göre anormal getiriler arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan ANOVA testi sonucunda sektörler arasında düşük fiyatlama açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Sonuç: İki model açısından da düşük fiyatlandırmanın varlığı tespit edilmiştir.
{"title":"LOW PRICING ANOMALY IN INITIAL PUBLIC OFFERINGS: COMPARISON OF THE MARKET ADJUSTED ABNORMAL RETURN MODEL WITH CAPM IN BORSA ISTANBUL","authors":"Adem Yilmaz, Nida Abdi̇oğlu","doi":"10.22139/jobs.1372488","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1372488","url":null,"abstract":"Amaç: Şirketler paylarını ilk halka arz yöntemi ile ihraç ederek fon ihtiyacını giderme, kredibilite ve likidite gibi çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Bununla birlikte pay senetlerinin düşük fiyatlandırılması gibi halka arz kararını etkileyebilecek bazı dezavantajlar da bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Borsa İstanbul’da (BİST) 2005-2020 yılları arası ilk halka arzı gerçekleşen pay senetlerinde düşük fiyatlama olgusunun varlığını test etmektir. Yöntem: Olay etüdü yönteminin kullanıldığı çalışmada, anormal getiriler piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modeli ve sermaye varlıkları fiyatlama modeli (SVFM) ile hesaplanmıştır. Bulgular: Piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modeli ile SVFM’nin karşılaştırıldığı t-testi sonucunda iki modele göre hesaplanan anormal getiriler arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmüştür. Anormal getiri ortalamaları piyasaya göre düzeltilmiş anormal getiri modelinde SVFM’ye göre daha yüksek bulunmuştur. Sektörlere göre anormal getiriler arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan ANOVA testi sonucunda sektörler arasında düşük fiyatlama açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Sonuç: İki model açısından da düşük fiyatlandırmanın varlığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"13 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158017","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmanın temel amacını, finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıklarını nasıl etkilediği oluşturmaktadır. Ayrıca takipteki krediler, banka büyüklüğü, döviz kurları, gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme oranı (GDP), faiz oranları, işsizlik ve enflasyon değişkenleri de çalışmada dikkate alınmıştır. Yöntem: Analizler için Türkiye’de faaliyet gösteren Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türkiye Finans Katılım Bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıf Katılım Bankası ve Emlak Katılım Bankası’nın 2005Q4-2023Q2 dönemine ait veriler kullanılarak panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulgularına göre finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıkları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca takipteki kredilerin negatif, banka büyüklüğü ve işsizliğin pozitif bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Döviz kurları, GDP, faiz oranları ve enflasyon değişkenleri ise istatistiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. Sonuç: Finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıkları üzerindeki rolünün negatif olduğu bulgular ile ortaya konulmuştur. Katılım bankalarının finansal derinleşmenin bu olumsuz etkisinin yanında diğer faktörlere de odaklanması gerekmektedir. Dolayısıyla banka yönetimlerinin kârlılığı etkileyen bu faktörleri detaylı analiz ederek geleceğe dair stratejik adımlar atması beklenilmektedir.
研究目的本研究的主要目的是探讨金融深化如何影响参股银行的盈利能力。此外,不良贷款、银行规模、汇率、国内生产总值(GDP)增长率、利率、失业率和通货膨胀率等变量也是研究的考虑因素。 研究方法:采用面板数据分析方法,使用 2005Q4-2023Q2 期间在土耳其运营的 Albaraka Türk 参股银行、Kuveyt Türk 参股银行、Türkiye Finans 参股银行、Ziraat 参股银行、Vakıf 参股银行和 Emlak 参股银行的数据进行分析。 研究结果:研究结果表明,金融深化对参股银行的盈利能力有负面影响。此外,不良贷款也有负面影响,而银行规模和失业率则有正面影响。汇率、国内生产总值、利率和通货膨胀变量在统计上并不显著。 结论研究结果表明,金融深化对参股银行盈利能力的影响是负面的。除了金融深化的负面影响外,参股银行还应关注其他因素。因此,希望银行管理层通过详细分析这些影响盈利能力的因素,为未来采取战略性措施。
{"title":"THE IMPACT OF FINANCIAL DEEPENING ON BANK PROFITABILITY: AN APPLICATION ON PARTICIPATION BANKS IN TURKEY","authors":"Muhammed Hadin Öner","doi":"10.22139/jobs.1371974","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1371974","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın temel amacını, finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıklarını nasıl etkilediği oluşturmaktadır. Ayrıca takipteki krediler, banka büyüklüğü, döviz kurları, gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme oranı (GDP), faiz oranları, işsizlik ve enflasyon değişkenleri de çalışmada dikkate alınmıştır. Yöntem: Analizler için Türkiye’de faaliyet gösteren Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türkiye Finans Katılım Bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıf Katılım Bankası ve Emlak Katılım Bankası’nın 2005Q4-2023Q2 dönemine ait veriler kullanılarak panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulgularına göre finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıkları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca takipteki kredilerin negatif, banka büyüklüğü ve işsizliğin pozitif bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Döviz kurları, GDP, faiz oranları ve enflasyon değişkenleri ise istatistiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. Sonuç: Finansal derinleşmenin katılım bankalarının kârlılıkları üzerindeki rolünün negatif olduğu bulgular ile ortaya konulmuştur. Katılım bankalarının finansal derinleşmenin bu olumsuz etkisinin yanında diğer faktörlere de odaklanması gerekmektedir. Dolayısıyla banka yönetimlerinin kârlılığı etkileyen bu faktörleri detaylı analiz ederek geleceğe dair stratejik adımlar atması beklenilmektedir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"16 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186715","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
döneminde minimum maliyet ile maksimum oy elde ederek, iktidara gelebilmek için gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerin tümünü kapsamaktadır. Diğer ülkelere kıyasla ülkemizde politik pazarlama uygulamalarına geç kalınmış olsa da günümüzde siyasi adaylar ve partiler tarafından politik pazarlama faaliyetleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bu açıdan politik pazarlamaya baktığımızda daimî bir rekabet söz konusu olduğu görülmektedir. Bir siyasi partinin hedefi potansiyel seçmene ulaşabilmek, seçmeni ikna edebilmek ve muhalefetle farkını yaratıp seçim döneminde iktidara gelebilmektir. Bu araştırmanın temel amacı, Kafkas Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin politik pazarlama uygulamalarına yönelik eğilimlerini belirlemektir. Yöntem: Bu amaç doğrultusunda, Kafkas Üniversitesinde okuyan 400 öğrenciye yüz yüze anket uygulaması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket istatistik programında, t-testi, ANOVA testi ve Pearson Korelasyon ile analiz edilerek yorumlanmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonucunda; üniversite öğrencilerinin, oy tercihlerinde; politik ürün, partinin lideri, ideolojisi, adayı, programı ve geçmiş çalışmaları gibi faktörlerin daha fazla etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Verilerin analizi sonucunda; erkek öğrenciler, kız öğrencilere kıyasla daha fazla siyasi içerikli haberleri takip etmekte ve siyasi kampanya çalışmalarına daha fazla katılım sağlamaktadır. Aynı zamanda politik pazarlama bileşenlerinin, farklı demografik özelliklere sahip genç seçmen grubunu farklı şekilde etkilediği görülmektedir. Sonuç: Araştırmanın önemi genç seçmenlerin siyasi faaliyetlere yönelik tutumlarının belirlenmesi ve bu faaliyetlere katılım düzeylerinin ortaya çıkarılmasıdır. Böylece ülkemizde yürütülen siyasi faaliyetlerin ne kadar etkili olduğu ve gençlerin oy verme konusunda bu faaliyetlerden ne ölçüde etkilendiği ortaya konulmaktadır.
{"title":"THOUGHTS OF YOUNG VOTERS ABOUT POLITICAL MARKETING PRACTICES: THE CASE OF CAUCASIAN UNIVERSITY","authors":"Ebru Akgül, Ahmet Tan","doi":"10.22139/jobs.1360494","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1360494","url":null,"abstract":"döneminde minimum maliyet ile maksimum oy elde ederek, iktidara gelebilmek için gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerin tümünü kapsamaktadır. Diğer ülkelere kıyasla ülkemizde politik pazarlama uygulamalarına geç kalınmış olsa da günümüzde siyasi adaylar ve partiler tarafından politik pazarlama faaliyetleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bu açıdan politik pazarlamaya baktığımızda daimî bir rekabet söz konusu olduğu görülmektedir. Bir siyasi partinin hedefi potansiyel seçmene ulaşabilmek, seçmeni ikna edebilmek ve muhalefetle farkını yaratıp seçim döneminde iktidara gelebilmektir. Bu araştırmanın temel amacı, Kafkas Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin politik pazarlama uygulamalarına yönelik eğilimlerini belirlemektir. Yöntem: Bu amaç doğrultusunda, Kafkas Üniversitesinde okuyan 400 öğrenciye yüz yüze anket uygulaması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket istatistik programında, t-testi, ANOVA testi ve Pearson Korelasyon ile analiz edilerek yorumlanmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonucunda; üniversite öğrencilerinin, oy tercihlerinde; politik ürün, partinin lideri, ideolojisi, adayı, programı ve geçmiş çalışmaları gibi faktörlerin daha fazla etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Verilerin analizi sonucunda; erkek öğrenciler, kız öğrencilere kıyasla daha fazla siyasi içerikli haberleri takip etmekte ve siyasi kampanya çalışmalarına daha fazla katılım sağlamaktadır. Aynı zamanda politik pazarlama bileşenlerinin, farklı demografik özelliklere sahip genç seçmen grubunu farklı şekilde etkilediği görülmektedir. Sonuç: Araştırmanın önemi genç seçmenlerin siyasi faaliyetlere yönelik tutumlarının belirlenmesi ve bu faaliyetlere katılım düzeylerinin ortaya çıkarılmasıdır. Böylece ülkemizde yürütülen siyasi faaliyetlerin ne kadar etkili olduğu ve gençlerin oy verme konusunda bu faaliyetlerden ne ölçüde etkilendiği ortaya konulmaktadır.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"12 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186773","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma, sağlık kurumlarında çalışan personelin hizmet içi eğitim tutumları ile iş tatmini düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma, X Hastanesi’nde çalışan 11974 personelin içerisinden tabakalı örneklem yöntemine göre belirlenmiş 412 kişi üzerinde yürütülmüştür. Veriler tanıtıcı bilgi formu, hizmet içi eğitim ölçeği ve iş tatmini ölçeğinin yer aldığı anket formu üzerinden toplanmıştır. Tanımlayıcı istatistikler için SPSS 26 programında, Kruskall Wallis Testi, Bağımsız Örneklem t Testi, Pearson Korelasyon Analizi ve Regresyon analizleri, Doğrulayıcı Faktör Analizi için AMOS 26 programı kullanılmıştır. Bulgular: Hekimlerin hizmet içi eğitim tutumlarının, hemşirelerden ve işçilerden daha düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Hekimlerin ve hemşirelerin iş tatmini düzeylerinin, diğer sağlık personellerinin ve işçilerin iş tatmini düzeylerinden daha düşük olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların hizmet içi eğitim tutumları ile iş tatmini arasında zayıf ve anlamlı düzeyde ilişkinin olduğu bulunmuştur. Katılımcıların hizmet içi eğitim tutumundaki 1 birimlik artışın ise iş tatminini 0,305 birim artırdığı sonucuna varılmıştır. Sonuç: Sonuç olarak, hizmet içi eğitim tutumu ile iş tatmini arasındaki ilişki düzeyi zayıf bulunmuştur ancak hizmet içi eğitim programlarının güncel tutulmasının ve farklı alanlarda çalışan personelin beklentilerini karşılayacak şekilde planlanmasının, iş tatmini düzeylerini daha da fazla arttıracağı düşünülmektedir.
{"title":"INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIPS BETWEEN IN-SERVICE TRAINING ATTITUDES AND JOB SATISFACTION LEVELS OF PERSONNEL WORKING IN HEALTH INSTITUTIONS","authors":"İzzet Demi̇r, Gökhan Aba","doi":"10.22139/jobs.1359600","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1359600","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, sağlık kurumlarında çalışan personelin hizmet içi eğitim tutumları ile iş tatmini düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma, X Hastanesi’nde çalışan 11974 personelin içerisinden tabakalı örneklem yöntemine göre belirlenmiş 412 kişi üzerinde yürütülmüştür. Veriler tanıtıcı bilgi formu, hizmet içi eğitim ölçeği ve iş tatmini ölçeğinin yer aldığı anket formu üzerinden toplanmıştır. Tanımlayıcı istatistikler için SPSS 26 programında, Kruskall Wallis Testi, Bağımsız Örneklem t Testi, Pearson Korelasyon Analizi ve Regresyon analizleri, Doğrulayıcı Faktör Analizi için AMOS 26 programı kullanılmıştır. Bulgular: Hekimlerin hizmet içi eğitim tutumlarının, hemşirelerden ve işçilerden daha düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Hekimlerin ve hemşirelerin iş tatmini düzeylerinin, diğer sağlık personellerinin ve işçilerin iş tatmini düzeylerinden daha düşük olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların hizmet içi eğitim tutumları ile iş tatmini arasında zayıf ve anlamlı düzeyde ilişkinin olduğu bulunmuştur. Katılımcıların hizmet içi eğitim tutumundaki 1 birimlik artışın ise iş tatminini 0,305 birim artırdığı sonucuna varılmıştır. Sonuç: Sonuç olarak, hizmet içi eğitim tutumu ile iş tatmini arasındaki ilişki düzeyi zayıf bulunmuştur ancak hizmet içi eğitim programlarının güncel tutulmasının ve farklı alanlarda çalışan personelin beklentilerini karşılayacak şekilde planlanmasının, iş tatmini düzeylerini daha da fazla arttıracağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"96 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186798","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Sağlık çalışanları üzerinde yapılan bu çalışmanın amacı, pozitif ses çıkartmanın işten ayrılma niyeti üzerine etkisinde lider-üye etkileşiminin aracı rolünü belirlemektir. Yöntem: Çalışmanın evrenini İstanbul’da hizmet veren özel bir hastanede çalışan 450 sağlık personeli oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere yönelik açıklayıcı faktör analizi (AFA) ve ölçeklerin yapı geçerliliği için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmış, uyum iyilikleri olumlu sonuç vermiştir. Ölçüm modeline göre, ilişkilerin belirlenmesine yönelik yapısal eşitlik modeli (YEM) uygulanmış ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Araştırmada ana boyut ve alt boyut ilişkilerinin belirlenmesi amaçlı korelasyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; pozitif ses çıkartma boyutu işten ayrılma niyetini istatistiksel olarak negatif yönde anlamlı %42,1 etkilerken, pozitif ses çıkartma boyutu lider-üye etkileşimini pozitif yönde anlamlı %39, etkilemektedir. Öte yandan, lider-üye etkileşimi boyutu işten ayrılma niyetini negatif yönde anlamlı %33 etkilemektedir. Sonuç: Araştırmada, sağlık sektörün de pozitif ses çıkartma davranışı arttıkça işten ayrılma niyetinin azalacağı sonucuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda çalışanların fikirlerini paylaşımında liderleri ile olan ilişkinin samimiyetinin işten ayrılma niyeti üzerinde önemli bir katkı sağladığı görülmektedir.
{"title":"ÇALIŞANLARDA POZİTİF SES ÇIKARTMANIN İŞTEN AYRILMA NİYETİNE ETKİSİNDE LİDER ÜYE ETKİLEŞİMİNİN ARACI ROLÜ","authors":"Falis Abshır Ali̇, Şule Darican","doi":"10.22139/jobs.1300431","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1300431","url":null,"abstract":"Amaç: Sağlık çalışanları üzerinde yapılan bu çalışmanın amacı, pozitif ses çıkartmanın işten ayrılma niyeti üzerine etkisinde lider-üye etkileşiminin aracı rolünü belirlemektir. \u0000Yöntem: Çalışmanın evrenini İstanbul’da hizmet veren özel bir hastanede çalışan 450 sağlık personeli oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere yönelik açıklayıcı faktör analizi (AFA) ve ölçeklerin yapı geçerliliği için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmış, uyum iyilikleri olumlu sonuç vermiştir. Ölçüm modeline göre, ilişkilerin belirlenmesine yönelik yapısal eşitlik modeli (YEM) uygulanmış ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Araştırmada ana boyut ve alt boyut ilişkilerinin belirlenmesi amaçlı korelasyon analizi uygulanmıştır. \u0000Bulgular: Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; pozitif ses çıkartma boyutu işten ayrılma niyetini istatistiksel olarak negatif yönde anlamlı %42,1 etkilerken, pozitif ses çıkartma boyutu lider-üye etkileşimini pozitif yönde anlamlı %39, etkilemektedir. Öte yandan, lider-üye etkileşimi boyutu işten ayrılma niyetini negatif yönde anlamlı %33 etkilemektedir. \u0000Sonuç: Araştırmada, sağlık sektörün de pozitif ses çıkartma davranışı arttıkça işten ayrılma niyetinin azalacağı sonucuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda çalışanların fikirlerini paylaşımında liderleri ile olan ilişkinin samimiyetinin işten ayrılma niyeti üzerinde önemli bir katkı sağladığı görülmektedir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130134116","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı motorlu kuryelerde çalışma koşullarının iş tatmini ve işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini tespit etmektir. Yöntem: Araştırma amacına ulaşmak için toplam 266 katılımcıdan veri toplanmıştır. Çalışmada farklı değişkenler arasındaki ilişkileri araştırmak için korelasyon ve regresyon analizi tekniklerinden yararlanılmıştır. Bulgular: Toplanan verilerin analizi önemli bilgiler ortaya çıkarmıştır. Özellikle, sonuçlar çalışma koşulları ile iş tatmini arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu araştırma, çalışma koşulları ile işten ayrılma niyeti arasında negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuç: Araştırma bulgularına göre çalışma koşullarının iyileştirilmesi motorlu kuryelerin iş tatminlerinin yükseltmekte, işten ayrılma niyetlerini azaltmaktadır. Bu sonuç örgüt yöneticilerinin çalışma koşullarına dikkat etmesi gerektiğini göstermektedir.
{"title":"THE EFFECT OF WORKING CONDITIONS ON JOB SATISFACTION AND TURNOVER INTENTION OF MOTORCYCLE COURIERS","authors":"Ersin Irkilata, Ersin Irk","doi":"10.22139/jobs.1317786","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1317786","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın temel amacı motorlu kuryelerde çalışma koşullarının iş tatmini ve işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini tespit etmektir.\u0000Yöntem: Araştırma amacına ulaşmak için toplam 266 katılımcıdan veri toplanmıştır. Çalışmada farklı değişkenler arasındaki ilişkileri araştırmak için korelasyon ve regresyon analizi tekniklerinden yararlanılmıştır.\u0000Bulgular: Toplanan verilerin analizi önemli bilgiler ortaya çıkarmıştır. Özellikle, sonuçlar çalışma koşulları ile iş tatmini arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu araştırma, çalışma koşulları ile işten ayrılma niyeti arasında negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya çıkarmıştır.\u0000Sonuç: Araştırma bulgularına göre çalışma koşullarının iyileştirilmesi motorlu kuryelerin iş tatminlerinin yükseltmekte, işten ayrılma niyetlerini azaltmaktadır. Bu sonuç örgüt yöneticilerinin çalışma koşullarına dikkat etmesi gerektiğini göstermektedir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130135424","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: İşletmeler, Ar-ge odaklı değer yaratan pazarlama faaliyetlerinin gelecek kuşaklar üzerinde olumsuz etkilerini önlemek için sürdürülebilir inovasyona yönelmektedir. Sürdürülebilir inovasyondan sağlanan değer, sürdürülebilir gelişmedir ve bu gelişmeye yönelik pazarlama stratejileri izlenmelidir. Araştırmanın amacı; Kütahya seramik sektöründeki uluslararası firmanın inovasyon odaklı stratejik pazarlama hedefleri ve araçlarını, sürdürülebilirlik değer önerilerini, bünyesi içindeki ve dışındaki sürdürülebilir inovasyona etki eden faktörleri ile inovasyon özellikleri bakımından nasıl sınıflandırıldığını belirmektir. Yöntem: Araştırmada nitel tasarımdan yararlanılmış ve yargısal örnekleme kullanılmıştır. Araştırmada; öncelikle firmanın üst düzey yöneticileri ile yüz yüze görüşmelerden birincil veriler toplanmış, sonrasında kurumsal web sayfaları başta olmak üzere firma içi kayıtlar ve ikincil verilerin analiziyle çoklu veri kaynaklarından yararlanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulgularında, firmanın sürdürülebilir inovasyonu bir yatırım olarak gördüğü; farklı pazarlarda farklı inovasyon odaklı stratejik pazarlama hedeflerine sahip olduğu; sürdürülebilir inovasyonunun gelişiminde, tüm iç ve dış faktörlerin etkili olduğu; sürdürülebilir inovasyon özellikleri bakımından toplumsal değişimi hedefleyen “sistem kurma” aşamasında sınıflandırılabileceği belirlenmiştir. Sonuç: Seramik sektöründe yapılan araştırmanın sonucu, literatürü destekler niteliktedir.
{"title":"ULUSLARARASI PAZARLARDA İNOVASYON ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: X SERAMİK ŞİRKETİNDE DEĞERLENDİRME","authors":"Serpil Dural, Habib Şener, E. Taşkin","doi":"10.22139/jobs.1269779","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1269779","url":null,"abstract":"Amaç: İşletmeler, Ar-ge odaklı değer yaratan pazarlama faaliyetlerinin gelecek kuşaklar üzerinde olumsuz etkilerini önlemek için sürdürülebilir inovasyona yönelmektedir. Sürdürülebilir inovasyondan sağlanan değer, sürdürülebilir gelişmedir ve bu gelişmeye yönelik pazarlama stratejileri izlenmelidir. Araştırmanın amacı; Kütahya seramik sektöründeki uluslararası firmanın inovasyon odaklı stratejik pazarlama hedefleri ve araçlarını, sürdürülebilirlik değer önerilerini, bünyesi içindeki ve dışındaki sürdürülebilir inovasyona etki eden faktörleri ile inovasyon özellikleri bakımından nasıl sınıflandırıldığını belirmektir. \u0000Yöntem: Araştırmada nitel tasarımdan yararlanılmış ve yargısal örnekleme kullanılmıştır. Araştırmada; öncelikle firmanın üst düzey yöneticileri ile yüz yüze görüşmelerden birincil veriler toplanmış, sonrasında kurumsal web sayfaları başta olmak üzere firma içi kayıtlar ve ikincil verilerin analiziyle çoklu veri kaynaklarından yararlanılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırma bulgularında, firmanın sürdürülebilir inovasyonu bir yatırım olarak gördüğü; farklı pazarlarda farklı inovasyon odaklı stratejik pazarlama hedeflerine sahip olduğu; sürdürülebilir inovasyonunun gelişiminde, tüm iç ve dış faktörlerin etkili olduğu; sürdürülebilir inovasyon özellikleri bakımından toplumsal değişimi hedefleyen “sistem kurma” aşamasında sınıflandırılabileceği belirlenmiştir. \u0000Sonuç: Seramik sektöründe yapılan araştırmanın sonucu, literatürü destekler niteliktedir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116415322","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de medikal turizmin sektörel yapısı, aktörleri, işleyişi ve sorunlarını farklı paydaşların gözünden tespit etmektir. Yöntem: Türkiye’de medikal turizm alanında hizmet veren ve kartopu örnekleme tekniği ile ulaşılan 4 hastane yöneticisi, 6 seyahat acentası yetkilisi, 5 VIP taşımacılık firması yetkilisi ve 1 danışmanlık firması yetkilisi ile yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler tematik analiz yaklaşımıyla analiz edilmiş, bulgular, betimsel öğeler de kullanılarak sunulmuştur. Bulgular: Araştırmanın sonucunda, akreditasyon, işgücünün niteliği, onay almadan tedavi hizmeti veren ve aracılık yapan işletmelerin varlığı, tanıtım sorunları ve mevzuatın eksikleri gibi temel sorunlar yanında medikal turizm alanında kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesine ihtiyaç bulunduğu saptanmıştır. Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) hakkında fikir ayrılıklarının olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç: Türkiye’de medikal turizm sektörünün işleyişi yasal mevzuat, kamu aktörlerinin çabaları ve rekabetçi güçlerin etkileşimi içerisinde şekillenmektedir. Ancak, işleyişi bozan çok sayıda etken tespit edilmiştir. Bu sorunların çözümü için aktörler arasında etkin koordinasyon yanında etkin kontrol mekanizmalarının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu denetimler konusunda kamu otoritelerinden beklentiler yüksektir.
{"title":"STRUCTURE, OPERATION AND PROBLEMS IN THE TURKISH MEDICAL TOURISM SECTOR: AN EVALUATION FROM THE PERSPECTIVE OF DIFFERENT STAKEHOLDERS","authors":"Murat Eren, Oğuz Türkay","doi":"10.22139/jobs.1234011","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1234011","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de medikal turizmin sektörel yapısı, aktörleri, işleyişi ve sorunlarını farklı paydaşların gözünden tespit etmektir. \u0000Yöntem: Türkiye’de medikal turizm alanında hizmet veren ve kartopu örnekleme tekniği ile ulaşılan 4 hastane yöneticisi, 6 seyahat acentası yetkilisi, 5 VIP taşımacılık firması yetkilisi ve 1 danışmanlık firması yetkilisi ile yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler tematik analiz yaklaşımıyla analiz edilmiş, bulgular, betimsel öğeler de kullanılarak sunulmuştur. \u0000Bulgular: Araştırmanın sonucunda, akreditasyon, işgücünün niteliği, onay almadan tedavi hizmeti veren ve aracılık yapan işletmelerin varlığı, tanıtım sorunları ve mevzuatın eksikleri gibi temel sorunlar yanında medikal turizm alanında kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesine ihtiyaç bulunduğu saptanmıştır. Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) hakkında fikir ayrılıklarının olduğu ortaya çıkmıştır. \u0000Sonuç: Türkiye’de medikal turizm sektörünün işleyişi yasal mevzuat, kamu aktörlerinin çabaları ve rekabetçi güçlerin etkileşimi içerisinde şekillenmektedir. Ancak, işleyişi bozan çok sayıda etken tespit edilmiştir. Bu sorunların çözümü için aktörler arasında etkin koordinasyon yanında etkin kontrol mekanizmalarının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu denetimler konusunda kamu otoritelerinden beklentiler yüksektir.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122851565","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma katılımcıların, e-sağlık okuryazarlık düzeyi ile hastane tercihinde sosyal medya kullanım algısı arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın evrenini Mersin ve Adana ilinde ikamet eden ve sosyal medya kullanıcısı olan 18 yaş ve üzeri bireyler oluşturmaktadır. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak kararsal (kasti) ve kartopu yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler, tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve regresyon analizleri yapılarak raporlanmıştır. Bulgular: E-sağlık okuryazarlık düzeyi ile hastane tercihinde sosyal medya kullanımı arasındaarasında orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir (p<0.001). E-sağlık okuryazarlık düzeyinin, hastane tercihinde sosyal medya kullanımı düzeyindeki varyansın %18’ini (R2) açıkladığı görülmüştür. Sonuç: Sosyal medya araçlarının, toplumu yönlendirme özelliği ve sağlıkla ilgili hususlarda duyarlılığını arttırma potansiyeli bulunmaktadır. Çalışma sonucunda bu potansiyelin doğru kullanılabilmesi için e-sağlık okuryazarlık düzeyinin arttırılması gerektiği ortaya konulmuştur.
{"title":"The Relationship between E-Health Literacy and Social Media Use in Hospital Preference","authors":"Şeyda Çavmak","doi":"10.22139/jobs.1205170","DOIUrl":"https://doi.org/10.22139/jobs.1205170","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma katılımcıların, e-sağlık okuryazarlık düzeyi ile hastane tercihinde sosyal medya kullanım algısı arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. \u0000Yöntem: Çalışmanın evrenini Mersin ve Adana ilinde ikamet eden ve sosyal medya kullanıcısı olan 18 yaş ve üzeri bireyler oluşturmaktadır. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak kararsal (kasti) ve kartopu yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler, tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve regresyon analizleri yapılarak raporlanmıştır. \u0000Bulgular: E-sağlık okuryazarlık düzeyi ile hastane tercihinde sosyal medya kullanımı arasındaarasında orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir (p<0.001). E-sağlık okuryazarlık düzeyinin, hastane tercihinde sosyal medya kullanımı düzeyindeki varyansın %18’ini (R2) açıkladığı görülmüştür. \u0000Sonuç: Sosyal medya araçlarının, toplumu yönlendirme özelliği ve sağlıkla ilgili hususlarda duyarlılığını arttırma potansiyeli bulunmaktadır. Çalışma sonucunda bu potansiyelin doğru kullanılabilmesi için e-sağlık okuryazarlık düzeyinin arttırılması gerektiği ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":258137,"journal":{"name":"İşletme Bilimi Dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116755896","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}