Kamu harcamalarinin onemli bir unsuru olan savunma alimlari; yerli ve milli sistemlere ihtiyac duyulmasi, teknolojik altyapi gereksinimi, sektorde istihdam edilenlerin guvenlik gereksinimleri, uretim hattinin surdurulmesinde ihracata duyulan ihtiyac, temel tedarikcinin devlet olmasi gibi ozellikleriyle diger kamu alimlarindan ayrismaktadir. Ancak savunma harcamalarinin ulke kalkinmasina etkisi diger alanlarda oldugu gibi talep veya arz yonlu ekonomik modeller ile tespit edilmektedir. Hâlbuki savunma alimlarinin ulke kalkinmasina etkisi; yarattigi istihdam, ihracat rakamlarina etkisi, Ar-Ge ve teknolojik altyapiya katkisi baglaminda degerlendirilmelidir. Savunma alimlari ulkenin teknolojik gelismisligine bagli olarak ekonomiyi olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Teknolojik sahiplik duzeyi arttikca savunma alimlarinin ekonomiye olumlu yansimalari cogalmaktadir. Diger taraftan, savunma tedarik surelerinin uzamasi ise olumlu etkilerin yansimasini geciktirmektedir. Bu nedenle milli sanayinin gelismesi ulkelerin surekli gundeminde yer almaktadir. Bu dogrultuda sivil ve askeri amacli kullanilabilecek dual teknolojilere agirlik verilmesi savunma sanayi sirketlerinin rekabet kosullarinda faaliyetlerini surdurmeleri acisindan son derece onemlidir. Bu cercevede, bu calismada savunma alimlarinin ulke kalkinmasindaki rolu savunma tedarik strateji ve yontemleri kapsaminda ele alinmakta ve bir kisim onerilerde bulunulmaktadir.
{"title":"SAVUNMA ALIMLARININ ÜLKE KALKINMASINA ETKİSİ VE ROLÜ","authors":"Göksel Korkmaz, M. Topçu","doi":"10.28956/gbd.646351","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/gbd.646351","url":null,"abstract":"Kamu harcamalarinin onemli bir unsuru olan savunma alimlari; yerli ve milli sistemlere ihtiyac duyulmasi, teknolojik altyapi gereksinimi, sektorde istihdam edilenlerin guvenlik gereksinimleri, uretim hattinin surdurulmesinde ihracata duyulan ihtiyac, temel tedarikcinin devlet olmasi gibi ozellikleriyle diger kamu alimlarindan ayrismaktadir. Ancak savunma harcamalarinin ulke kalkinmasina etkisi diger alanlarda oldugu gibi talep veya arz yonlu ekonomik modeller ile tespit edilmektedir. Hâlbuki savunma alimlarinin ulke kalkinmasina etkisi; yarattigi istihdam, ihracat rakamlarina etkisi, Ar-Ge ve teknolojik altyapiya katkisi baglaminda degerlendirilmelidir. Savunma alimlari ulkenin teknolojik gelismisligine bagli olarak ekonomiyi olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Teknolojik sahiplik duzeyi arttikca savunma alimlarinin ekonomiye olumlu yansimalari cogalmaktadir. Diger taraftan, savunma tedarik surelerinin uzamasi ise olumlu etkilerin yansimasini geciktirmektedir. Bu nedenle milli sanayinin gelismesi ulkelerin surekli gundeminde yer almaktadir. Bu dogrultuda sivil ve askeri amacli kullanilabilecek dual teknolojilere agirlik verilmesi savunma sanayi sirketlerinin rekabet kosullarinda faaliyetlerini surdurmeleri acisindan son derece onemlidir. Bu cercevede, bu calismada savunma alimlarinin ulke kalkinmasindaki rolu savunma tedarik strateji ve yontemleri kapsaminda ele alinmakta ve bir kisim onerilerde bulunulmaktadir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"298 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114572248","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ulke sinirlarinin ulusal guvenlik politikasi acisindan tasidigi onem, son yillarda giderek hizlanan kuresellesme sureci ile birlikte azalmaya baslamistir. Kuresellesme ile birlikte dunyada, ulkelerin guc dagilim kanallari yeniden sekillenmis, asimetrik guc iliskileri ortaya cikmis ve ulusal guvenlik ihtiyaclari yeniden tanimlanmistir. Son yillarda yasanan teknolojik gelismeler siber guvenlik kavramini ortaya cikarmis ve siber guvenlik, ulusal guvenligin onemli bir unsuru haline gelmistir. Internetin, ulkelerin sinirlarini asan yapisi, internet aglarinin bireysel hizmetlerin ve amaclarin otesinde devletin kritik altyapilarinda ve kamu hizmetlerinin yurutulmesinde kullanilmasi, gun gectikce gelisen e-devlet uygulamalari, siber guvenligin ulusal guvenlik icerisindeki onemini daha da pekistirmistir. Bu baglamda, calismada ABD, Rusya ve Cin’in siber guvenlik politikalari, ozellikle bu uc ulkede yayinlanan resmi politika belgeleri temelinde incelenmekte ve karsilastirmali bir analiz yapilmaktadir .
{"title":"SİBER GÜVENLİK POLİTİKASI: ABD, RUSYA VE ÇİN ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ","authors":"Volkan Göçoğlu, M. Aydin","doi":"10.28956/gbd.646311","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/gbd.646311","url":null,"abstract":"Ulke sinirlarinin ulusal guvenlik politikasi acisindan tasidigi onem, son yillarda giderek hizlanan kuresellesme sureci ile birlikte azalmaya baslamistir. Kuresellesme ile birlikte dunyada, ulkelerin guc dagilim kanallari yeniden sekillenmis, asimetrik guc iliskileri ortaya cikmis ve ulusal guvenlik ihtiyaclari yeniden tanimlanmistir. Son yillarda yasanan teknolojik gelismeler siber guvenlik kavramini ortaya cikarmis ve siber guvenlik, ulusal guvenligin onemli bir unsuru haline gelmistir. Internetin, ulkelerin sinirlarini asan yapisi, internet aglarinin bireysel hizmetlerin ve amaclarin otesinde devletin kritik altyapilarinda ve kamu hizmetlerinin yurutulmesinde kullanilmasi, gun gectikce gelisen e-devlet uygulamalari, siber guvenligin ulusal guvenlik icerisindeki onemini daha da pekistirmistir. Bu baglamda, calismada ABD, Rusya ve Cin’in siber guvenlik politikalari, ozellikle bu uc ulkede yayinlanan resmi politika belgeleri temelinde incelenmekte ve karsilastirmali bir analiz yapilmaktadir .","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114527535","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Son yillarda Turkiye’nin denizasiri askeri us sayisinda hizli bir artis yasanmistir. Bugun Turkiye, dunyada denizasiri askeri uslerle anilan sayili devletlerden biri durumundadir. Turkiye’nin denizasiri askeri us sayisindaki artisin nedenleri arasinda barisi destekleme harekâtlarina katki sunma anlayisi ve terorizmle mucadele maksadiyla sinir otesinde konuslanilmasi one cikmaktadir. Savunma isbirligi faaliyetleri kapsaminda yabanci devletlerin topraklarinda askeri varlik bulundurulmaya baslanmasi da yine nedenler arasindadir. Bir devletin sistematik bicimde denizasiri askeri usler kurmasi, ileri us stratejisini uyguladiginin gostergesi olarak kabul edilmektedir. Turkiye’nin de ayni stratejiyi izledigine suphe bulunmamaktadir. Bu calisma, Turkiye’nin denizasiri askeri us kurma girisimlerini analiz edip, gelecege yonelik onerilerde bulunmak amaciyla hazirlanmistir. Calismada, Turkiye’nin denizasiri askeri uslere yonelmesinin dogru bir hareket tarzi oldugunun alti cizilmektedir. Ayrica yeni uslerin kurulmasi ve guc aktarimi yeteneklerinin gelistirilmesi gerektigi de savunulmaktadir.
{"title":"TÜRKİYE’NİN DENİZAŞIRI ASKERİ ÜS KURMA GİRİŞİMLERİ: TESPİTLER VE GELECEĞE YÖNELİK ÖNERİLER","authors":"Cenk Özgen","doi":"10.28956/gbd.646388","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/gbd.646388","url":null,"abstract":"Son yillarda Turkiye’nin denizasiri askeri us sayisinda hizli bir artis yasanmistir. Bugun Turkiye, dunyada denizasiri askeri uslerle anilan sayili devletlerden biri durumundadir. Turkiye’nin denizasiri askeri us sayisindaki artisin nedenleri arasinda barisi destekleme harekâtlarina katki sunma anlayisi ve terorizmle mucadele maksadiyla sinir otesinde konuslanilmasi one cikmaktadir. Savunma isbirligi faaliyetleri kapsaminda yabanci devletlerin topraklarinda askeri varlik bulundurulmaya baslanmasi da yine nedenler arasindadir. Bir devletin sistematik bicimde denizasiri askeri usler kurmasi, ileri us stratejisini uyguladiginin gostergesi olarak kabul edilmektedir. Turkiye’nin de ayni stratejiyi izledigine suphe bulunmamaktadir. Bu calisma, Turkiye’nin denizasiri askeri us kurma girisimlerini analiz edip, gelecege yonelik onerilerde bulunmak amaciyla hazirlanmistir. Calismada, Turkiye’nin denizasiri askeri uslere yonelmesinin dogru bir hareket tarzi oldugunun alti cizilmektedir. Ayrica yeni uslerin kurulmasi ve guc aktarimi yeteneklerinin gelistirilmesi gerektigi de savunulmaktadir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"747 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129669061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu arastirmanin amaci, emniyet ve asayis ile kamu duzenini korumakla gorevli olan emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin tespit edilmesidir. Calismaya, Siirt'te gorev yapan 207 jandarma ve 197 polis olmak uzere toplam 404 personel katilmistir. Veri toplama araci olarak anket kullanilmistir. Verilerin analizinde, betimsel istatistiklerin (frekans, yuzde, ortalama, standart sapma) yani sira, bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin katilimcilarin demografik ozelliklerine gore karsilastirilmasinda t testi ve varyans analizi kullanilmistir. Arastirma sonucunda, bilgi guvenligi farkindalik duzeyi olceginin "saldiri ve tehditler" alt boyutuna iliskin genel ortalama 2,32 ve "kisisel verileri koruma" alt boyutuna iliskin genel ortalama ise 2,87 olarak hesaplanmistir. Bu degerler emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin yuksek olmadigini hatta ortalamanin altinda oldugunu gostermektedir. Diger taraftan katilimcilarin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin bazi demografik ozellik degiskenlerine gore farklilik gosterdigi tespit edilmistir. Arastirma sonuclari, emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin artirilmasina yonelik onlem alinmasini ve gerekli calismalar yapilmasini ortaya koymustur. Bununla birlikte konu ile ilgili farkli calismalarin farkli illerde farkli orneklemlerle yapilmasi bilgi guvenligi farkindalik duzeyinin mevcut durumunu betimleyecek, literature onemli katkilar ve ilgili birimlerin onlem almasi konusunda yoneticilere onemli veri kaynagi olusturacaktir.
{"title":"GÜVENLİK GÜÇLERİNİN BİLGİ GÜVENLİĞİ FARKINDALIĞINI BELİRLEMEYE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA","authors":"Emre Taner, I. Kilic","doi":"10.28956/gbd.646321","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/gbd.646321","url":null,"abstract":"Bu arastirmanin amaci, emniyet ve asayis ile kamu duzenini korumakla gorevli olan emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin tespit edilmesidir. Calismaya, Siirt'te gorev yapan 207 jandarma ve 197 polis olmak uzere toplam 404 personel katilmistir. Veri toplama araci olarak anket kullanilmistir. Verilerin analizinde, betimsel istatistiklerin (frekans, yuzde, ortalama, standart sapma) yani sira, bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin katilimcilarin demografik ozelliklerine gore karsilastirilmasinda t testi ve varyans analizi kullanilmistir. Arastirma sonucunda, bilgi guvenligi farkindalik duzeyi olceginin \"saldiri ve tehditler\" alt boyutuna iliskin genel ortalama 2,32 ve \"kisisel verileri koruma\" alt boyutuna iliskin genel ortalama ise 2,87 olarak hesaplanmistir. Bu degerler emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin yuksek olmadigini hatta ortalamanin altinda oldugunu gostermektedir. Diger taraftan katilimcilarin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin bazi demografik ozellik degiskenlerine gore farklilik gosterdigi tespit edilmistir. Arastirma sonuclari, emniyet personelinin bilgi guvenligi farkindalik duzeylerinin artirilmasina yonelik onlem alinmasini ve gerekli calismalar yapilmasini ortaya koymustur. Bununla birlikte konu ile ilgili farkli calismalarin farkli illerde farkli orneklemlerle yapilmasi bilgi guvenligi farkindalik duzeyinin mevcut durumunu betimleyecek, literature onemli katkilar ve ilgili birimlerin onlem almasi konusunda yoneticilere onemli veri kaynagi olusturacaktir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115256339","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Soguk Savas sonrasi guvenlik alani, birey guvenliginin one cikmasi, ulus devletin zayiflamasi ve askeri guvenligin gorece oneminin azalmasi itibariyla koklu degisimlere ugramis olsa da bugun dunya capinda konusulan konulara bakildiginda Realizm ve Neorealizmin one surdugu fikirsel cercevenin hâlâ devam ettigi cesitli verilerle birlikte gorulmektedir. Bu makale Realizm ve Neorealizm cercevesinde mevcut guvenlik ortamini analiz etmeyi amaclamaktadir. Teror ve sinir sorunlari gibi problemlerden dolayi askeri seceneklerin hâlâ guclu bir koz olmasi, uluslararasi iliskiler teorileri bakimindan degerlendirilecektir. Mevcut uluslararasi iliskiler ve uluslararasi guvenlik ortami analiz edilerek devletlerin hâlâ guclu bir konumda yer aldiklarina dikkat cekilmistir. Ozellikle son yillarda ic savaslarin uluslararasi gundemde daha fazla yer edinmesi ve insanlari etkilemeye baslamasiyla birlikte askeri secenekler on plana cikmaya baslamis, istikrarsiz bolgelerde guclu devletler cikar yarisina girmislerdir. Karsilikli bagimliligin gittikce artmasinin yani sira yeni ittifak yapilarinin ve bloklarin olustugu, Suriye Ic Savasi gibi guncel konular izlendiginde gorulmektedir. Ic savaslar ve istikrarsizliklar Realizm ve Neorealizmin tezlerini dogrulayabilecek ozellikler tasimaktadir.
{"title":"REALİZM VE NEOREALİZM BAĞLAMINDA SOĞUK SAVAŞ SONRASI GÜVENLİK ANLAYIŞININ DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Mücahit Özdoğan","doi":"10.28956/GBD.562934","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.562934","url":null,"abstract":"Soguk Savas sonrasi guvenlik alani, birey guvenliginin one cikmasi, ulus devletin zayiflamasi ve askeri guvenligin gorece oneminin azalmasi itibariyla koklu degisimlere ugramis olsa da bugun dunya capinda konusulan konulara bakildiginda Realizm ve Neorealizmin one surdugu fikirsel cercevenin hâlâ devam ettigi cesitli verilerle birlikte gorulmektedir. Bu makale Realizm ve Neorealizm cercevesinde mevcut guvenlik ortamini analiz etmeyi amaclamaktadir. Teror ve sinir sorunlari gibi problemlerden dolayi askeri seceneklerin hâlâ guclu bir koz olmasi, uluslararasi iliskiler teorileri bakimindan degerlendirilecektir. Mevcut uluslararasi iliskiler ve uluslararasi guvenlik ortami analiz edilerek devletlerin hâlâ guclu bir konumda yer aldiklarina dikkat cekilmistir. Ozellikle son yillarda ic savaslarin uluslararasi gundemde daha fazla yer edinmesi ve insanlari etkilemeye baslamasiyla birlikte askeri secenekler on plana cikmaya baslamis, istikrarsiz bolgelerde guclu devletler cikar yarisina girmislerdir. Karsilikli bagimliligin gittikce artmasinin yani sira yeni ittifak yapilarinin ve bloklarin olustugu, Suriye Ic Savasi gibi guncel konular izlendiginde gorulmektedir. Ic savaslar ve istikrarsizliklar Realizm ve Neorealizmin tezlerini dogrulayabilecek ozellikler tasimaktadir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"162 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114029787","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Degisen guvenlik olgusu sonucunda otaya cikan su guvenligi, su kaynaklarinin giderek tukenmesi, kirlenmesi ve buna karsilik dunya nufusunun hizla artmasindan dolayi gunumuzun en onemli guvenlik unsurlarindan birisi haline gelmistir. Suyun insan yasami, cevresel surdurulebilirlik ve kalkinma acilarindan vazgecilmez ozellige sahip olusu, onu uluslararasi ve yerel olceklerde bir paylasim unsuru haline getirmektedir. Uluslar, fiziksel olarak su kaynaklarini isgal edebildikleri gibi suyun ticari bir meta olarak algilanmasi sebebiyle kuresel sirketler tarafindan da ekonomik kazancin bir kaynagi olarak gorulmektedir. Su, dolayli olarak gida guvenligi, ekonomik guvenlik ve cevresel guvenligin odak noktasina yerlesmektedir. Turkiye’nin icerisinde bulundugu cografya hâlihazirda fiziksel ve ekonomik su kitliginin yasandigi bir bolge olmakla birlikte, ilerleyen zaman diliminde bu kitlik olgusunun daha da derinlesecegi ongorulmektedir. Yakin cevresinde suyla ilgili ihtilaflarin arttigi Turkiye’de yerel su guvenligini tehdit edebilecek gelismeler yasanmaktadir. Bu calismada Turkiye’nin sinirlari icerisindeki su guvenligi konusu miktar, kalite, erisilebilirlik ve yonetim acilarindan incelenerek yerel su guvenligini olumsuz yonde etkileyen unsurlara deginilecektir.
{"title":"TÜRKİYE’DE YEREL SU GÜVENLİĞİ","authors":"Hasibe Körbalta","doi":"10.28956/GBD.562965","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.562965","url":null,"abstract":"Degisen guvenlik olgusu sonucunda otaya cikan su guvenligi, su kaynaklarinin giderek tukenmesi, kirlenmesi ve buna karsilik dunya nufusunun hizla artmasindan dolayi gunumuzun en onemli guvenlik unsurlarindan birisi haline gelmistir. Suyun insan yasami, cevresel surdurulebilirlik ve kalkinma acilarindan vazgecilmez ozellige sahip olusu, onu uluslararasi ve yerel olceklerde bir paylasim unsuru haline getirmektedir. Uluslar, fiziksel olarak su kaynaklarini isgal edebildikleri gibi suyun ticari bir meta olarak algilanmasi sebebiyle kuresel sirketler tarafindan da ekonomik kazancin bir kaynagi olarak gorulmektedir. Su, dolayli olarak gida guvenligi, ekonomik guvenlik ve cevresel guvenligin odak noktasina yerlesmektedir. Turkiye’nin icerisinde bulundugu cografya hâlihazirda fiziksel ve ekonomik su kitliginin yasandigi bir bolge olmakla birlikte, ilerleyen zaman diliminde bu kitlik olgusunun daha da derinlesecegi ongorulmektedir. Yakin cevresinde suyla ilgili ihtilaflarin arttigi Turkiye’de yerel su guvenligini tehdit edebilecek gelismeler yasanmaktadir. Bu calismada Turkiye’nin sinirlari icerisindeki su guvenligi konusu miktar, kalite, erisilebilirlik ve yonetim acilarindan incelenerek yerel su guvenligini olumsuz yonde etkileyen unsurlara deginilecektir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132323461","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
PKK-Suriye iliskileri 1980 yilinda teror orgutu mensuplarinin Suriye’de agirlanmasiyla baslamistir. 1980’den Ekim 1998’e kadar PKK-Suriye iliskileri Suriye rejiminin izni ve denetimde surmustur. Bu donemde teror orgutu rejimin Turkiye’ye karsi yuruttugu vekâlet savasi dâhilinde faaliyet gostermistir. Bu dogrultuda Suriye sahasi daha kurulus yillarindan itibaren PKK’nin orgutsel yapilanma, eleman, lojistik ve finans temini ve operasyonel kabiliyeti acisindan kilit bir role sahip olmustur. Ekim 1998’de Turkiye’nin askeri mudahale tehdidinin ardindan Suriye rejimi ulkesinde PKK’nin faaliyetlerini yasaklamis ve teror orgutune karsi harekete gecmistir. Takiben Suriye rejimi, ulkesinde PYD yapilanmasi adi altinda faaliyetlerine devam eden PKK mensuplarina karsi tutuklamalar gerceklestirmistir. Bunun sonucunda teror orgutunun Suriye’deki liderleri Kuzey Irak’a kacarak Kandil bolgesine siginmislardir. Boylece PKK-Suriye iliskilerinde catisma donemi baslamistir. Bu donem 2011 Suriye ic savasina kadar devam etmistir. 2011 ic savasiyla birlikte ise PKK-Suriye iliskilerinde yeni bir asamaya girilmistir. Ulkede kontrolu kaybeden rejim PKK’yla bu kez ortaklik iliskisi kurarak ulkenin kuzey bolgelerini teror orgutune birakmistir. Boylece teror orgutu Suriye’de faaliyet gosteren kolu PYD marifetiyle onemli hâkimiyet alanlarina sahip olmustur. Boyle bir ortamda PKK Suriye’de 1998 oncesi gibi rejimin cizdigi sinirlar icerisinde ve direktifleriyle hareket eden vekil aktor konumundan, rejimin ortagi konumuna gelmistir. Buradan hareketle, eldeki calisma PKK-Suriye rejimi arasindaki iliskiyi vekillikten catismaya, catismadan ortakliga bir surec olarak tasvir ederek, ikili arasindaki iliskilerin degisen karakteristigini irdelemektedir.
{"title":"VEKİLLİKTEN ÇATIŞMAYA, ÇATIŞMADAN ORTAKLIĞA: PKK-SURİYE İLİŞKİLERİNİN DEĞİŞEN KARAKTERİSTİĞİ","authors":"Buğra Sarı","doi":"10.28956/GBD.562981","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.562981","url":null,"abstract":"PKK-Suriye iliskileri 1980 yilinda teror orgutu mensuplarinin Suriye’de agirlanmasiyla baslamistir. 1980’den Ekim 1998’e kadar PKK-Suriye iliskileri Suriye rejiminin izni ve denetimde surmustur. Bu donemde teror orgutu rejimin Turkiye’ye karsi yuruttugu vekâlet savasi dâhilinde faaliyet gostermistir. Bu dogrultuda Suriye sahasi daha kurulus yillarindan itibaren PKK’nin orgutsel yapilanma, eleman, lojistik ve finans temini ve operasyonel kabiliyeti acisindan kilit bir role sahip olmustur. Ekim 1998’de Turkiye’nin askeri mudahale tehdidinin ardindan Suriye rejimi ulkesinde PKK’nin faaliyetlerini yasaklamis ve teror orgutune karsi harekete gecmistir. Takiben Suriye rejimi, ulkesinde PYD yapilanmasi adi altinda faaliyetlerine devam eden PKK mensuplarina karsi tutuklamalar gerceklestirmistir. Bunun sonucunda teror orgutunun Suriye’deki liderleri Kuzey Irak’a kacarak Kandil bolgesine siginmislardir. Boylece PKK-Suriye iliskilerinde catisma donemi baslamistir. Bu donem 2011 Suriye ic savasina kadar devam etmistir. 2011 ic savasiyla birlikte ise PKK-Suriye iliskilerinde yeni bir asamaya girilmistir. Ulkede kontrolu kaybeden rejim PKK’yla bu kez ortaklik iliskisi kurarak ulkenin kuzey bolgelerini teror orgutune birakmistir. Boylece teror orgutu Suriye’de faaliyet gosteren kolu PYD marifetiyle onemli hâkimiyet alanlarina sahip olmustur. Boyle bir ortamda PKK Suriye’de 1998 oncesi gibi rejimin cizdigi sinirlar icerisinde ve direktifleriyle hareket eden vekil aktor konumundan, rejimin ortagi konumuna gelmistir. Buradan hareketle, eldeki calisma PKK-Suriye rejimi arasindaki iliskiyi vekillikten catismaya, catismadan ortakliga bir surec olarak tasvir ederek, ikili arasindaki iliskilerin degisen karakteristigini irdelemektedir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"81 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122444045","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yeni bin yilin dunyasi da insan ve devlete ait degerleri hedef alan cok cesitli risk, tehdit ve tehlike halleriyle dikkat cekmektedir. Hatta bugun, neredeyse hicbir mekân ve zaman diliminin yuzde yuz guven vermedigi, anlik yontem degistiren bir guvenlik oruntusu one cikmaktadir. Bu hassasiyetin neticesi olan analitik bu calisma, onalici guvenlik ( preemptive ) paradigmasiyla, Turkiye ozel guvenlik uygulamasinin sabiteleri uzerinden marka degeri yukseltilmis askeri sirket yapilanmasini tartismaktadir. Konunun alt basliklari ise guvenlik olgusu ile Turkiye’nin bu sisteme eklemlenme mazisi ve gunceline tahsis edilmistir. Yontem boyutuyla makale, ulusal ve uluslararasi nitel calismalar uzerinden, Turkiye’nin teorik guvenlik havuzuna katkiyi onceleyen bir misyon ve tumdengelim metodunu iceren bir vizyonla sekillenmektedir. Bu yolda beliren taktik hedefler araciligiyla da ozel askeri sirketlesmenin avantajlarina iliskin bir temaya odaklanilmaktadir. Boylece, faaliyet gosteren iki ozel askeri sirket ornegi uzerinden sektorun profesyonel bir yaklasimla yapilandirilmasinin Turkiye’nin onalici ulusal guvenligini tamamlayacagi tezi temellendirilmeye calisilmaktadir.
{"title":"GÜVENLİK İHRACI BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN ÖZEL ASKERÎ-GÜVENLİK SİSTEMİ","authors":"Menderes Alpkutlu","doi":"10.28956/GBD.562958","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.562958","url":null,"abstract":"Yeni bin yilin dunyasi da insan ve devlete ait degerleri hedef alan cok cesitli risk, tehdit ve tehlike halleriyle dikkat cekmektedir. Hatta bugun, neredeyse hicbir mekân ve zaman diliminin yuzde yuz guven vermedigi, anlik yontem degistiren bir guvenlik oruntusu one cikmaktadir. Bu hassasiyetin neticesi olan analitik bu calisma, onalici guvenlik ( preemptive ) paradigmasiyla, Turkiye ozel guvenlik uygulamasinin sabiteleri uzerinden marka degeri yukseltilmis askeri sirket yapilanmasini tartismaktadir. Konunun alt basliklari ise guvenlik olgusu ile Turkiye’nin bu sisteme eklemlenme mazisi ve gunceline tahsis edilmistir. Yontem boyutuyla makale, ulusal ve uluslararasi nitel calismalar uzerinden, Turkiye’nin teorik guvenlik havuzuna katkiyi onceleyen bir misyon ve tumdengelim metodunu iceren bir vizyonla sekillenmektedir. Bu yolda beliren taktik hedefler araciligiyla da ozel askeri sirketlesmenin avantajlarina iliskin bir temaya odaklanilmaktadir. Boylece, faaliyet gosteren iki ozel askeri sirket ornegi uzerinden sektorun profesyonel bir yaklasimla yapilandirilmasinin Turkiye’nin onalici ulusal guvenligini tamamlayacagi tezi temellendirilmeye calisilmaktadir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127717833","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makalede Soguk Savas sonrasi modern Rusya’nin ic guvenlik aktorleri ayri ayri incelenmis, yapisal ve kurumsal ozellikleri haricinde daha anlasilabilir olmasi adina ulkemiz muadil kurumlariyla karsilastirmalari yapilmistir. Rusya Federasyonu kapladigi milyonlarca kilometrekare topragi ve bu topraklar icerisinde yasayan cok cesitli halklari ile zor ve buyuk bir cografyada ic guvenlik ve ic asayisi saglamaya calismaktadir. Boylesine farkli halklari bir arada genis bir cografyada barindirmak orgutsel ve mali olarak oldukca zor bir is haline gelmis, soguk savas sonrasi Sovyetler Birliginin yikilmasi uzerine temelinden sarsilan duzen, yeni bir devlet anlayisi icerisinde yapilanma zorunlulugu getirmistir. Ic karisikliklar ve ekonomik buhranlar yapilanmanin yavaslamasina neden olmus, ic guvenlik sorunu uzun yillar boyunca Rusya’nin en onemli sorunu olmustur. Putin donemine kadar yeniden yapilanma ile rol model kapsaminda yetersiz kalinmis ve Sovyetler gelenegi hissedilmeye devam etmistir. Ancak Putin donemi ile Carlik Rusya’si devlet duzeni incelenmis ve Carlik Rusyasi-Sovyetler sentezi ile kendine ozgu bir ic guvenlik anlayisi ve bu anlayis uzerine yapilanan kurumlar ortaya cikmistir. Makalede, yeniden yapilanan ic guvenlik organlarinin yapisal, islevsel yonleri ele alinmis, Turkiye’deki muadilleri ile karsilastirilmasi amaclanmistir.
{"title":"SOĞUK SAVAŞ SONRASI RUSYA FEDERASYONU İÇ GÜVENLİK BİRİMLERİ","authors":"Ahmet Burak Içen","doi":"10.28956/GBD.563001","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.563001","url":null,"abstract":"Bu makalede Soguk Savas sonrasi modern Rusya’nin ic guvenlik aktorleri ayri ayri incelenmis, yapisal ve kurumsal ozellikleri haricinde daha anlasilabilir olmasi adina ulkemiz muadil kurumlariyla karsilastirmalari yapilmistir. Rusya Federasyonu kapladigi milyonlarca kilometrekare topragi ve bu topraklar icerisinde yasayan cok cesitli halklari ile zor ve buyuk bir cografyada ic guvenlik ve ic asayisi saglamaya calismaktadir. Boylesine farkli halklari bir arada genis bir cografyada barindirmak orgutsel ve mali olarak oldukca zor bir is haline gelmis, soguk savas sonrasi Sovyetler Birliginin yikilmasi uzerine temelinden sarsilan duzen, yeni bir devlet anlayisi icerisinde yapilanma zorunlulugu getirmistir. Ic karisikliklar ve ekonomik buhranlar yapilanmanin yavaslamasina neden olmus, ic guvenlik sorunu uzun yillar boyunca Rusya’nin en onemli sorunu olmustur. Putin donemine kadar yeniden yapilanma ile rol model kapsaminda yetersiz kalinmis ve Sovyetler gelenegi hissedilmeye devam etmistir. Ancak Putin donemi ile Carlik Rusya’si devlet duzeni incelenmis ve Carlik Rusyasi-Sovyetler sentezi ile kendine ozgu bir ic guvenlik anlayisi ve bu anlayis uzerine yapilanan kurumlar ortaya cikmistir. Makalede, yeniden yapilanan ic guvenlik organlarinin yapisal, islevsel yonleri ele alinmis, Turkiye’deki muadilleri ile karsilastirilmasi amaclanmistir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125592122","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dunyada artan enerji ihtiyaci ve bagimliligi; tarihsel onemini yuzyillardir koruyan Dogu Akdeniz’i gunumuzde tekrar diplomasinin merkezine cekmeye baslamistir. Dogu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon rezervleri kiyidas devletlerin bu rezervler uzerinde arama ve yararlanma hakki iddia etmeleri ve bu iddia edilmis haklarini hukuki zemine oturtabilmek icin ikili anlasmalar yapmalarina sebep olmustur. Ancak bu rezervlerden yararlanma hakkinin hem Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti’nin varligini hem de Turkiye ve Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti arasindaki ikili anlasmayi goz ardi etmesi sebebiyle bolgede bir takim gerilimler ortaya cikmaktadir. Kibris adasinin hukuki durumu da goz onunde bulunduruldugunda, rezervlerden elde edilen ekonomik degerlerin hem ada halkinin ortak cikarina sunulmamasi hem de Turkiye’nin Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti ile anlasmasindan dogan yetki alanlarinin gasp edilmesi acisindan onemi bulunmaktadir. Bu calismada, Dogu Akdeniz’deki taraflarin iddia ettigi yetki alanlari ve bu alanlardan elde edilen ciktinin paylasimi uluslararasi hukuk nezdinde bir zemine oturtulmaya calisilacaktir. Bu sebeple once Dogu Akdeniz’deki yetki alanlarinin Uluslararasi Deniz Hukuku’na uygun bicimde ayrimi yapilacak olup sonrasinda Kibris adasinin ve Turkiye’nin Dogu Akdeniz’deki konumuna deginilmistir. Guney Kibris Rum Yonetimi’nin adanin tek soz sahibi ve temsilcisi gibi davranmasinin uluslararasi hukuka aykiriligindan bahsedilecek olup olasi cozum yollarina da deginilmistir.
{"title":"DOĞU AKDENİZ’DE DENİZ YETKİ ALANLARI VE ENERJİ KAYNAKLARI ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE’NİN ENERJİ GÜVENLİĞİ","authors":"H. Peker, Kübra Öztürk Oktay, Yavuz Şensoy","doi":"10.28956/GBD.562972","DOIUrl":"https://doi.org/10.28956/GBD.562972","url":null,"abstract":"Dunyada artan enerji ihtiyaci ve bagimliligi; tarihsel onemini yuzyillardir koruyan Dogu Akdeniz’i gunumuzde tekrar diplomasinin merkezine cekmeye baslamistir. Dogu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon rezervleri kiyidas devletlerin bu rezervler uzerinde arama ve yararlanma hakki iddia etmeleri ve bu iddia edilmis haklarini hukuki zemine oturtabilmek icin ikili anlasmalar yapmalarina sebep olmustur. Ancak bu rezervlerden yararlanma hakkinin hem Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti’nin varligini hem de Turkiye ve Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti arasindaki ikili anlasmayi goz ardi etmesi sebebiyle bolgede bir takim gerilimler ortaya cikmaktadir. Kibris adasinin hukuki durumu da goz onunde bulunduruldugunda, rezervlerden elde edilen ekonomik degerlerin hem ada halkinin ortak cikarina sunulmamasi hem de Turkiye’nin Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti ile anlasmasindan dogan yetki alanlarinin gasp edilmesi acisindan onemi bulunmaktadir. Bu calismada, Dogu Akdeniz’deki taraflarin iddia ettigi yetki alanlari ve bu alanlardan elde edilen ciktinin paylasimi uluslararasi hukuk nezdinde bir zemine oturtulmaya calisilacaktir. Bu sebeple once Dogu Akdeniz’deki yetki alanlarinin Uluslararasi Deniz Hukuku’na uygun bicimde ayrimi yapilacak olup sonrasinda Kibris adasinin ve Turkiye’nin Dogu Akdeniz’deki konumuna deginilmistir. Guney Kibris Rum Yonetimi’nin adanin tek soz sahibi ve temsilcisi gibi davranmasinin uluslararasi hukuka aykiriligindan bahsedilecek olup olasi cozum yollarina da deginilmistir.","PeriodicalId":266904,"journal":{"name":"Güvenlik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125840679","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：