Konar-göçer kadınlar ile ilgili antropolojik ve sosyolojik çalışmaların varlığı söz konusu olsa da Osmanlı tarihi çalışmalarında aynı derecede zengin bir literatür yoktur. Bu çalışmada tarih yazımında geri planda kalmış olan konar-göçer kadın temsiliyetleri ile ilgili bazı ender bilgiler çerçevesinde literatüre mütevazı fakat önemli bir katkı sunulmuştur. Osmanlı arşivi kaynakları, konar-göçer kadın temsiliyeti ile ilgili araştırmacılara sınırlı bir veri sunabilmesine rağmen, ender de olsa bazı arşiv belgeleri konumuzu aydınlatıcı ve yön gösterici olmuştur. Ayrıca, oryantalist ve modernist önyargılarına rağmen, doğrudan gözlemler olması açısından, önemli kaynaklardan biri olan İngiliz erkek seyyahların Anadolu coğrafyasında sosyal yaşama dair sundukları veriler ışığında da konar-göçer kadın temsiliyetinin çok yönlülüğü ile ilgili bazı veriler paylaşılmıştır. İmparatorluğun son dönemlerine ait bu seyahatnameler ve yine bu döneme ait bazı Osmanlı arşiv kayıtları çerçevesinde konar-göçer topluluklarda kadının aşiret içerisindeki idari ve sosyal statülerinin çeşitliliğine ve çok yönlülüğüne değinilmiştir. Bu verilerin kritiği ve analizi çerçevesinde genellemeden kaçınarak konar-göçer kadınlar ile ilgili yapılacak sonraki çalışmalara katkı sunulması amaçlanmaktadır.
{"title":"İngiliz Seyahatnameleri ve Osmanlı Arşiv Kaynakları Işığında Geç Dönem Osmanlı Anadolu’sunda Konar-Göçer Kadın","authors":"Erdal Çiftçi","doi":"10.33831/jws.v24i2.439","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i2.439","url":null,"abstract":"Konar-göçer kadınlar ile ilgili antropolojik ve sosyolojik çalışmaların varlığı söz konusu olsa da Osmanlı tarihi çalışmalarında aynı derecede zengin bir literatür yoktur. Bu çalışmada tarih yazımında geri planda kalmış olan konar-göçer kadın temsiliyetleri ile ilgili bazı ender bilgiler çerçevesinde literatüre mütevazı fakat önemli bir katkı sunulmuştur. Osmanlı arşivi kaynakları, konar-göçer kadın temsiliyeti ile ilgili araştırmacılara sınırlı bir veri sunabilmesine rağmen, ender de olsa bazı arşiv belgeleri konumuzu aydınlatıcı ve yön gösterici olmuştur. Ayrıca, oryantalist ve modernist önyargılarına rağmen, doğrudan gözlemler olması açısından, önemli kaynaklardan biri olan İngiliz erkek seyyahların Anadolu coğrafyasında sosyal yaşama dair sundukları veriler ışığında da konar-göçer kadın temsiliyetinin çok yönlülüğü ile ilgili bazı veriler paylaşılmıştır. İmparatorluğun son dönemlerine ait bu seyahatnameler ve yine bu döneme ait bazı Osmanlı arşiv kayıtları çerçevesinde konar-göçer topluluklarda kadının aşiret içerisindeki idari ve sosyal statülerinin çeşitliliğine ve çok yönlülüğüne değinilmiştir. Bu verilerin kritiği ve analizi çerçevesinde genellemeden kaçınarak konar-göçer kadınlar ile ilgili yapılacak sonraki çalışmalara katkı sunulması amaçlanmaktadır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"11 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140244534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada kadın çalışan istihdamının yoğun olduğu tehlikeli ve emek yoğun bir sektör olan tekstil sektöründe kadın çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uygulamalarına bakış açısını ortaya koyabilmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında bir tekstil fabrikasındaki 180 kadın çalışana 35 soruluk 5’li Likert tipi ölçekle hazırlanan anket uygulanmıştır. Kadın çalışanların İSG konusundaki bilgi ve tecrübeleri değerlendirilerek, İSG kültürünün günümüz çalışma koşullarındaki durumu kadın çalışanların bakış açısıyla ortaya konmaya çalışılmıştır. Yapılan anket neticesinde, çalışanlarının %54'ünün "Kadın çalışanlara yönelik çıkarılan kanunların iyileştirilmesi gerektiğini düşündüğü”, bununla birlikte %49'luk kısmının ise “Kadın çalışanlar açısından gece vardiyasının erkek çalışanlara kıyasla daha zorlayıcı olduğunu düşündüğü” tespit edilmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise kadın çalışanların güvenlik kültürü ve İSG farkındalıklarının yetersiz olduğu ortaya konmuştur.
{"title":"Güvenlik Kültürü ve İş Sağlığı Güvenliği Konusunda Kadın Çalışanların Farkındalığı: Tekstil Sektörü Üzerine Bir Çalışma","authors":"Merve Okur, Adem Yurtsever","doi":"10.33831/jws.v24i2.458","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i2.458","url":null,"abstract":"Bu çalışmada kadın çalışan istihdamının yoğun olduğu tehlikeli ve emek yoğun bir sektör olan tekstil sektöründe kadın çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uygulamalarına bakış açısını ortaya koyabilmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında bir tekstil fabrikasındaki 180 kadın çalışana 35 soruluk 5’li Likert tipi ölçekle hazırlanan anket uygulanmıştır. Kadın çalışanların İSG konusundaki bilgi ve tecrübeleri değerlendirilerek, İSG kültürünün günümüz çalışma koşullarındaki durumu kadın çalışanların bakış açısıyla ortaya konmaya çalışılmıştır. Yapılan anket neticesinde, çalışanlarının %54'ünün \"Kadın çalışanlara yönelik çıkarılan kanunların iyileştirilmesi gerektiğini düşündüğü”, bununla birlikte %49'luk kısmının ise “Kadın çalışanlar açısından gece vardiyasının erkek çalışanlara kıyasla daha zorlayıcı olduğunu düşündüğü” tespit edilmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise kadın çalışanların güvenlik kültürü ve İSG farkındalıklarının yetersiz olduğu ortaya konmuştur.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"3 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140244681","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kanon edebiyat eserlerini Batı ede¬biyatının oluşturduğu, buna yönelik eleştirilerin dahi çoğunlukla Batılı feministlerden geldiği gerçekliği çerçevesinde, bu metinde öncelikle Türkiye'de yazının kanonlaşma potansiyelleri soruşturulmaktadır. Çalışma, Suat Derviş eserlerini, Derviş'in ismi, kişiliği ve mücadelesiyle paralellikler kurarak, Kara Kitap'tan Hiç'e karakterlerin sınıfsal, toplumsal, cinsiyete dayalı yönleriyle nasıl resmedildiğini irdelemektedir. Derviş'in karakterlerinin birbirleriyle ilişkileri ve bedenlerinin cisimleşmelerini tartışan makale, feminist edebiyatla kadın anlatılarının ve Suat Derviş edebiyatının kanonlaşma olanağını sorgulamaktadır.
{"title":"Kişisel ile Sosyal Arasında Suat Derviş Karakterleri: Karanlıktan Hiçliğe Cinsiyetli Bedenler, Bedenleşmiş Duygular","authors":"Seran Demiral","doi":"10.33831/jws.v24i2.422","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i2.422","url":null,"abstract":"Kanon edebiyat eserlerini Batı ede¬biyatının oluşturduğu, buna yönelik eleştirilerin dahi çoğunlukla Batılı feministlerden geldiği gerçekliği çerçevesinde, bu metinde öncelikle Türkiye'de yazının kanonlaşma potansiyelleri soruşturulmaktadır. Çalışma, Suat Derviş eserlerini, Derviş'in ismi, kişiliği ve mücadelesiyle paralellikler kurarak, Kara Kitap'tan Hiç'e karakterlerin sınıfsal, toplumsal, cinsiyete dayalı yönleriyle nasıl resmedildiğini irdelemektedir. Derviş'in karakterlerinin birbirleriyle ilişkileri ve bedenlerinin cisimleşmelerini tartışan makale, feminist edebiyatla kadın anlatılarının ve Suat Derviş edebiyatının kanonlaşma olanağını sorgulamaktadır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"19 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140244267","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This qualitative study examines the gender dynamics and societal expectations embedded within a traditional song and its associated story. Focusing on the themes of virginity and women purity, the research investigates the power structures, control, and cultural implications reflected in the narrative. Through a comprehensive literature review, we explore existing scholarship on gender studies and societal norms surrounding virginity. The song and story are analyzed, highlighting the depiction of the character Nazife, a fifteen-year-old girl whose worth is tied to her virginity. Drawing upon gender theories, feminist theory and intersectionality, the study critically deconstructs the societal norms and power dynamics present in the narrative. The research uncovers a patriarchal notion that women sexuality is controlled by men, who act as gatekeepers of a woman's virtue. Moreover, the study examines the social stigma and shaming faced by women who do not conform to traditional expectations of purity. By analyzing the cultural and historical context, the study provides insights into the gendered dynamics prevalent during the song's origin. This research contributes to the understanding of how societal constructs impact women's agency and the importance of challenging gender norms to achieve gender equality.
{"title":"A Discourse Analysis of Women Sexuality in the Lyrics of an Anonymous Turkish Folk Song","authors":"Suleyman Kasap","doi":"10.33831/jws.v24i2.470","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i2.470","url":null,"abstract":"This qualitative study examines the gender dynamics and societal expectations embedded within a traditional song and its associated story. Focusing on the themes of virginity and women purity, the research investigates the power structures, control, and cultural implications reflected in the narrative. Through a comprehensive literature review, we explore existing scholarship on gender studies and societal norms surrounding virginity. The song and story are analyzed, highlighting the depiction of the character Nazife, a fifteen-year-old girl whose worth is tied to her virginity. Drawing upon gender theories, feminist theory and intersectionality, the study critically deconstructs the societal norms and power dynamics present in the narrative. The research uncovers a patriarchal notion that women sexuality is controlled by men, who act as gatekeepers of a woman's virtue. Moreover, the study examines the social stigma and shaming faced by women who do not conform to traditional expectations of purity. By analyzing the cultural and historical context, the study provides insights into the gendered dynamics prevalent during the song's origin. This research contributes to the understanding of how societal constructs impact women's agency and the importance of challenging gender norms to achieve gender equality.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"22 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140242156","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Damızlık Kızın Öyküsü’ dizisi, beden ile sosyal yapı arasındaki güç ilişkilerine atıfta bulunarak, toplumsal normların ve güç dinamiklerinin bireyin bedenini şekillendirdiği bir tahakküm ilişkisini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, dizi mekânındaki temsiller, bireylerin bedenlerinin cinsiyet, sınıf, ırk gibi faktörlere bağlı olarak nasıl algılandığı ve kullanıldığı konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu araştırma, dijital medya dizisinin kurgusal iç mekânlarında kadın temsillerini inceleyerek, cinsiyet çalışmaları, sinematografi ve iç mimarlık gibi birçok disipline katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Araştırma, ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ dizisinin ilk sezonunda yer alan Waterford Evi’ni sinematik mekânsal analiz aracı olarak odak noktası haline getirmektedir. Set tasarımı, mekânsal unsurları ve düzenlemeleri, mekânda gerçekleştirilen eylemler, sembolik anlamlar, toplumsal normatif kalıpların kadraja yansıması ve karakterlerin teorik arka planları sinematik veriler varlığında incelenmiştir. Makalenin amacı, sinematik mekâna ilişkin anlamları derinleştirerek, kadın temsillerinin farklı normlarını gözlemlemek ve toplumun normatif kalıplarına ilişkin stereotipleri vurgulamaktır. Bu çalışmanın mekânsal analizinin sonuçları, dizinin kurgulanan kültürü, zamanı ve mekânında tasvir edilen cinsiyet rollerinin temsilinin ifade edilmesinin yanında günümüzdeki ve gelecekteki toplumsal cinsiyet ve mekân çalışmalarına ışık tutacaktır. Ayrıca, kadınların sosyal hayatta karşılaştığı kısıtlamaları vurgulayarak kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratılmasına katkıda bulunması umulmaktadır.
{"title":"“Damızlık Kızın Öyküsü” Dizisinin Mekânlarında Kadın Temsiliyetleri","authors":"Zeynep Seymen, Meltem Eranıl","doi":"10.33831/jws.v24i2.443","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i2.443","url":null,"abstract":"Damızlık Kızın Öyküsü’ dizisi, beden ile sosyal yapı arasındaki güç ilişkilerine atıfta bulunarak, toplumsal normların ve güç dinamiklerinin bireyin bedenini şekillendirdiği bir tahakküm ilişkisini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, dizi mekânındaki temsiller, bireylerin bedenlerinin cinsiyet, sınıf, ırk gibi faktörlere bağlı olarak nasıl algılandığı ve kullanıldığı konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu araştırma, dijital medya dizisinin kurgusal iç mekânlarında kadın temsillerini inceleyerek, cinsiyet çalışmaları, sinematografi ve iç mimarlık gibi birçok disipline katkı sağlamayı amaçlamaktadır.\u0000Araştırma, ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ dizisinin ilk sezonunda yer alan Waterford Evi’ni sinematik mekânsal analiz aracı olarak odak noktası haline getirmektedir. Set tasarımı, mekânsal unsurları ve düzenlemeleri, mekânda gerçekleştirilen eylemler, sembolik anlamlar, toplumsal normatif kalıpların kadraja yansıması ve karakterlerin teorik arka planları sinematik veriler varlığında incelenmiştir. Makalenin amacı, sinematik mekâna ilişkin anlamları derinleştirerek, kadın temsillerinin farklı normlarını gözlemlemek ve toplumun normatif kalıplarına ilişkin stereotipleri vurgulamaktır.\u0000Bu çalışmanın mekânsal analizinin sonuçları, dizinin kurgulanan kültürü, zamanı ve mekânında tasvir edilen cinsiyet rollerinin temsilinin ifade edilmesinin yanında günümüzdeki ve gelecekteki toplumsal cinsiyet ve mekân çalışmalarına ışık tutacaktır. Ayrıca, kadınların sosyal hayatta karşılaştığı kısıtlamaları vurgulayarak kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratılmasına katkıda bulunması umulmaktadır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"9 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140242894","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada Hofstede'nin Kültürel Boyutlar Kuramında tanımlanan değerler ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutum arasındaki ilişkide toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının aracı rolünün sınanması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda “Bireysel Kültürel Değerler Ölçeği”, “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” ve “Yetkinlik ve Sevecenlik Kalıpyargısı Ölçümü” araçları kullanılarak 271 üniversite öğrencisinin verileriyle analizler gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek üzere korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Değerler ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutum arasındaki ilişkide cinsiyet kalıpyargılarının aracılık rolü SPSS 24 programının Process Makro eklentisiyle incelenmiştir. Beklenildiği üzere erillik, güç mesafesi ve toplulukçuluk değerlerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumla güçlü pozitif ilişkiler gösterdiği bulunmuştur. Erillik değerinin benimsenmesi arttıkça kadını yetkinlik kalıpyargısıyla tanımlama azalmıştır ve bu azalmaya bağlı olarak toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun benimsenmesi artmıştır. Erkeği sevecenlik kalıpyargısıyla tanımlamanın toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun negatif yordayıcısı olması beklenirken, tam tersine erkeğin sevecen tanımlanışı arttıkça geleneksel tutumun arttığı görülmüştür. Buna göre erillik ve toplulukçuluk değerleri arttıkça erkeğin sevecen tanımlanışı artmıştır. Erkeğin sevecen tanımlanması arttıkça ise toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun benimsenmesi artmıştır. Toplulukçuluk düzeyi yüksek olan kültürlerde sevecenlik kalıpyargısının erkeğin statüsüne katkı sağlayan bir unsur olabileceği literatürdeki bilgiler doğrultusunda tartışılmıştır.
{"title":"Değerler ile Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Geleneksel Tutum Arasındaki İlişkide Toplumsal Cinsiyet Kalıpyargılarının Aracı Etkisi","authors":"Ezgi Kaşdarma","doi":"10.33831/jws.v24i1.382","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i1.382","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Hofstede'nin Kültürel Boyutlar Kuramında tanımlanan değerler ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutum arasındaki ilişkide toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının aracı rolünün sınanması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda “Bireysel Kültürel Değerler Ölçeği”, “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” ve “Yetkinlik ve Sevecenlik Kalıpyargısı Ölçümü” araçları kullanılarak 271 üniversite öğrencisinin verileriyle analizler gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek üzere korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Değerler ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutum arasındaki ilişkide cinsiyet kalıpyargılarının aracılık rolü SPSS 24 programının Process Makro eklentisiyle incelenmiştir. Beklenildiği üzere erillik, güç mesafesi ve toplulukçuluk değerlerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumla güçlü pozitif ilişkiler gösterdiği bulunmuştur. Erillik değerinin benimsenmesi arttıkça kadını yetkinlik kalıpyargısıyla tanımlama azalmıştır ve bu azalmaya bağlı olarak toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun benimsenmesi artmıştır. Erkeği sevecenlik kalıpyargısıyla tanımlamanın toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun negatif yordayıcısı olması beklenirken, tam tersine erkeğin sevecen tanımlanışı arttıkça geleneksel tutumun arttığı görülmüştür. Buna göre erillik ve toplulukçuluk değerleri arttıkça erkeğin sevecen tanımlanışı artmıştır. Erkeğin sevecen tanımlanması arttıkça ise toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumun benimsenmesi artmıştır. Toplulukçuluk düzeyi yüksek olan kültürlerde sevecenlik kalıpyargısının erkeğin statüsüne katkı sağlayan bir unsur olabileceği literatürdeki bilgiler doğrultusunda tartışılmıştır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"148 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116701635","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırma, toplumsal cinsiyet bakış açısıyla, evli genç mülteci kadınların evlilik içindeki cinsiyet rollerine ilişkin deneyimlerine dayalı olarak “haklarına” dair farkındalıklarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, “nitel” araştırma yaklaşımlarında kullanılan “fenomenoloji” deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın öznesi olan Suriye uyruklu 26 genç mülteci kadın ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular, sosyo-demografik özellikler ve erkek egemen toplumlarda kadınlara atfedilen toplumsal cinsiyet pratikleri sonucu meydana gelen toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri üzerinden “Genç Mülteci Kadınların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” ana temasında ele alınarak analiz edilmiştir. Araştırma bulguları kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda genç mülteci kadınların ataerkil toplumdaki görünmezliği ile mücadele etmek ve maruz kaldıkları “hak” ihlallerini önlemek adına “güçlenme” ihtiyaçlarının olduğu ve buna yönelik çalışmaların yapılması gerektiği tespit edilmiştir.
{"title":"Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Göç Ve Genç Mülteci Kadınların Kendi Kaderini Tayin Hakkı","authors":"Hülya Karakartal, Derya Şaşman Kaylı","doi":"10.33831/jws.v24i1.363","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i1.363","url":null,"abstract":"Bu araştırma, toplumsal cinsiyet bakış açısıyla, evli genç mülteci kadınların evlilik içindeki cinsiyet rollerine ilişkin deneyimlerine dayalı olarak “haklarına” dair farkındalıklarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, “nitel” araştırma yaklaşımlarında kullanılan “fenomenoloji” deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın öznesi olan Suriye uyruklu 26 genç mülteci kadın ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular, sosyo-demografik özellikler ve erkek egemen toplumlarda kadınlara atfedilen toplumsal cinsiyet pratikleri sonucu meydana gelen toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri üzerinden “Genç Mülteci Kadınların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” ana temasında ele alınarak analiz edilmiştir. Araştırma bulguları kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda genç mülteci kadınların ataerkil toplumdaki görünmezliği ile mücadele etmek ve maruz kaldıkları “hak” ihlallerini önlemek adına “güçlenme” ihtiyaçlarının olduğu ve buna yönelik çalışmaların yapılması gerektiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116271355","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
“Toplumsal cinsiyet farklı zaman ve mekânlarda değişen anlamlar barındırabilir mi?’ ya da “Her dönemde her toplum erkek ve kadını var olduğuna inandıkları bedensel farklılıkları temelinde ayırt etmiş midir?” Sonya Orleans Rose’un kaleme aldığı Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? başlıklı kitabı bu sorulara cevap aramaktadır.
{"title":"Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir?","authors":"Safiye Tüvür","doi":"10.33831/jws.v24i1.446","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i1.446","url":null,"abstract":"“Toplumsal cinsiyet farklı zaman ve mekânlarda değişen anlamlar barındırabilir mi?’ ya da “Her dönemde her toplum erkek ve kadını var olduğuna inandıkları bedensel farklılıkları temelinde ayırt etmiş midir?” Sonya Orleans Rose’un kaleme aldığı Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? başlıklı kitabı bu sorulara cevap aramaktadır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117170057","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This article focuses on the reception of Frozen by young Turkish women, posing three major questions: (1) How did young women in Turkey describe Elsa? (2) What are the differences between Frozen and other princess movies? (3) Do young Turkish women think Frozen is a feminist movie? The most interesting findings of this research have to do with the third question. Here a superficial view of the responses would suggest that the research participants agree with those critics of Frozen who claim that it is not a feminist film. However, once one takes a closer look at their responses, one can see that this agreement holds only in form, and not in content, as the research participants recognize feminist qualities in the film but without being willing to label them as feminist. The reason for this has to do with the negative connotations of the terms “feminism” and “feminist” in Turkish mainstream language. Here, a feminist viewpoint has to be expressed in terms of “women – men equality” instead. This particular finding points to the more general need in any cross-cultural research to ascertain the translatability of central terms having evaluative connotations, like “feminism” and “feminist” in this case.
{"title":"The Reception of Frozen among Young Women in Turkey: A Feminist Film or Not?","authors":"F. F. Tepe, Per Bauhn","doi":"10.33831/jws.v24i1.432","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v24i1.432","url":null,"abstract":"This article focuses on the reception of Frozen by young Turkish women, posing three major questions: (1) How did young women in Turkey describe Elsa? (2) What are the differences between Frozen and other princess movies? (3) Do young Turkish women think Frozen is a feminist movie? The most interesting findings of this research have to do with the third question. Here a superficial view of the responses would suggest that the research participants agree with those critics of Frozen who claim that it is not a feminist film. However, once one takes a closer look at their responses, one can see that this agreement holds only in form, and not in content, as the research participants recognize feminist qualities in the film but without being willing to label them as feminist. The reason for this has to do with the negative connotations of the terms “feminism” and “feminist” in Turkish mainstream language. Here, a feminist viewpoint has to be expressed in terms of “women – men equality” instead. This particular finding points to the more general need in any cross-cultural research to ascertain the translatability of central terms having evaluative connotations, like “feminism” and “feminist” in this case.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"57 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122048771","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}