Bu çalışmada bireylerin belirsizlik altında aldığı kararlarında temsiliyet kısa yolundan etkilenip etkilenmediği, istihdam edilen ve edilmeyen kadınlar çerçevesinde ele alınmıştır. Bunun için doktor olan kadınların ve ev kadınlarının karar alırken önsel bilgiyi kullanıp kullanmadıkları incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, kadınların rasyonellikten sapmalarında temsiliyet kısa yolunun etkisini ortaya çıkarmaktır. Uygulama yapılırken online anket tekniğiyle istihdam edilmiş ve edilmemiş 428 kadına temsiliyet kısa yolunu ölçmek için on dört soru sorulmuştur. Analiz sonucu literatüre uygun olup, bireylerin belirsizlik altında temsiliyet kısa yolu ile karar alarak rasyonellikten saptığı sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"Türkiye’de İstihdam Edilen ve Edilmeyen Kadınların Temsiliyet Kısa Yolu Üzerine Bir Araştırma","authors":"Aysun Yerlikaya, Deniz Özyakışır","doi":"10.33831/jws.v23i1.337","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v23i1.337","url":null,"abstract":"Bu çalışmada bireylerin belirsizlik altında aldığı kararlarında temsiliyet kısa yolundan etkilenip etkilenmediği, istihdam edilen ve edilmeyen kadınlar çerçevesinde ele alınmıştır. Bunun için doktor olan kadınların ve ev kadınlarının karar alırken önsel bilgiyi kullanıp kullanmadıkları incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, kadınların rasyonellikten sapmalarında temsiliyet kısa yolunun etkisini ortaya çıkarmaktır. Uygulama yapılırken online anket tekniğiyle istihdam edilmiş ve edilmemiş 428 kadına temsiliyet kısa yolunu ölçmek için on dört soru sorulmuştur. Analiz sonucu literatüre uygun olup, bireylerin belirsizlik altında temsiliyet kısa yolu ile karar alarak rasyonellikten saptığı sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123055515","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çağdaş yazının önemli öykü yazarlarından Yalçın Tosun, öykülerinde pek çok farklı kimliğe yer vererek toplumda üzerine çok düşünülmeyen veya düşünülmesi istenmeyen durumları, olayları ve ilişkileri doğrudan ya da dolaylı olarak okuyucuya aktarır. Bu makale, Tosun’un yayınlanmış beş öykü kitabında olay örgüsünün merkezinde baba olan veya olay örgüsünün kırılma anlarında babanın etki ettiği öyküleri incelemekte, bu öykülerdeki babalık performanslarını ve bu performansların şekillendirdiği baba-çocuk ilişkilerini analiz etmektedir. Öykülerde babalığa dair öne çıkan temaları şiddet, nesil çatışması, suskunluk/yokluk ve homofobi başlıkları altında sınıflandırarak ele almakta ve babalık performanslarını Türkiye’de yapılmış babalık araştırmalarıyla paralel okuma girişiminde bulunmaktadır.
{"title":"Ölümcül Babalar: Yalçın Tosun Öykülerinde Babalık Performansları","authors":"Atilla Barutçu","doi":"10.33831/jws.v23i1.348","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v23i1.348","url":null,"abstract":"Çağdaş yazının önemli öykü yazarlarından Yalçın Tosun, öykülerinde pek çok farklı kimliğe yer vererek toplumda üzerine çok düşünülmeyen veya düşünülmesi istenmeyen durumları, olayları ve ilişkileri doğrudan ya da dolaylı olarak okuyucuya aktarır. Bu makale, Tosun’un yayınlanmış beş öykü kitabında olay örgüsünün merkezinde baba olan veya olay örgüsünün kırılma anlarında babanın etki ettiği öyküleri incelemekte, bu öykülerdeki babalık performanslarını ve bu performansların şekillendirdiği baba-çocuk ilişkilerini analiz etmektedir. Öykülerde babalığa dair öne çıkan temaları şiddet, nesil çatışması, suskunluk/yokluk ve homofobi başlıkları altında sınıflandırarak ele almakta ve babalık performanslarını Türkiye’de yapılmış babalık araştırmalarıyla paralel okuma girişiminde bulunmaktadır.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"119 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127291801","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yeni medya mecraları, iletişim süreçlerinin en önemli aşamalarından biri olan geri bildirimleri en gerçek ve en hızlı haliyle kaynağa sunması bakımından son dönemde oldukça tercih edilir hale gelmiştir. Bugün, özellikle YouTube gibi platformların güncel izleme pratiklerini dönüştürdüğü söylenebilir. Fakat bu mecralarda yayınlanan videolar, içeriği ne olursa olsun, izleyicinin kendi kimliğini gizleme imkânı da sunduğundan ve herhangi bir sansür mekanizması bulunmadığından yapılan yorumlarda toplumsal cinsiyete dayalı cinsiyetçi söylemleri daha kolay yayılabilir hale de getirebilmektedir. Çalışmada, yapımcı Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlamak üzere hazırlayıp sunduğu Gör Beni adlı programında kadın gazeteci Nevşin Mengü’nün konuk olduğu bölüme yapılan yorumlar, toplumsal cinsiyet perspektifinden içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Cinsiyete yönelik söylemlerde erkek ya da kadın kullanıcıların oranları, kullanıcıların kimliklerini açık olarak kullanıp kullanmadıkları, cinsiyetçi söylemin bir hakaret ya da bilinçsiz bir övgü unsuru olarak kullanılması da araştırmaya dahil edilen konular arasındadır. Araştırmada elde edilen bulgular, kadın gazetecilere yönelik cinsiyetçi söylemlerin korumacı ya da düşmanca devam ettiğini ve toplumsal cinsiyet konusundaki kalıp yargıların henüz tam anlamıyla önüne geçilemediğini göstermiştir. Ayrıca bulgular, araştırmaya dahil edilen örneklemin kamuoyundaki algısının da önemli bir etken olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırmanın, yeni medya mecralarında yayınlanan içerikler aracılığıyla kadın gazetecilerin maruz kaldığı cinsiyetçi söylemlerin kaynakları ve yaklaşımlar konusunda bir perspektif sunabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Kadın Gazeteciler, Yeni Medyada Kadın
{"title":"Siberfeminizm Çerçevesinde Yeni Medyada Kadın Gazeteciler Üzerine Bir Araştırma","authors":"Selin KİRAZ DEMİR","doi":"10.33831/jws.v23i1.352","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v23i1.352","url":null,"abstract":"Yeni medya mecraları, iletişim süreçlerinin en önemli aşamalarından biri olan geri bildirimleri en gerçek ve en hızlı haliyle kaynağa sunması bakımından son dönemde oldukça tercih edilir hale gelmiştir. Bugün, özellikle YouTube gibi platformların güncel izleme pratiklerini dönüştürdüğü söylenebilir. Fakat bu mecralarda yayınlanan videolar, içeriği ne olursa olsun, izleyicinin kendi kimliğini gizleme imkânı da sunduğundan ve herhangi bir sansür mekanizması bulunmadığından yapılan yorumlarda toplumsal cinsiyete dayalı cinsiyetçi söylemleri daha kolay yayılabilir hale de getirebilmektedir. Çalışmada, yapımcı Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlamak üzere hazırlayıp sunduğu Gör Beni adlı programında kadın gazeteci Nevşin Mengü’nün konuk olduğu bölüme yapılan yorumlar, toplumsal cinsiyet perspektifinden içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Cinsiyete yönelik söylemlerde erkek ya da kadın kullanıcıların oranları, kullanıcıların kimliklerini açık olarak kullanıp kullanmadıkları, cinsiyetçi söylemin bir hakaret ya da bilinçsiz bir övgü unsuru olarak kullanılması da araştırmaya dahil edilen konular arasındadır. Araştırmada elde edilen bulgular, kadın gazetecilere yönelik cinsiyetçi söylemlerin korumacı ya da düşmanca devam ettiğini ve toplumsal cinsiyet konusundaki kalıp yargıların henüz tam anlamıyla önüne geçilemediğini göstermiştir. Ayrıca bulgular, araştırmaya dahil edilen örneklemin kamuoyundaki algısının da önemli bir etken olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırmanın, yeni medya mecralarında yayınlanan içerikler aracılığıyla kadın gazetecilerin maruz kaldığı cinsiyetçi söylemlerin kaynakları ve yaklaşımlar konusunda bir perspektif sunabileceği düşünülmektedir. \u0000Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Kadın Gazeteciler, Yeni Medyada Kadın","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129862542","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Microagressions are experienced almost in all social interactions. However most of the time they are not noticed. One of the dimensions that microagressions are experienced is gender dimension. Therefore, in the present study the microagresssions experienced by women living in İzmir, Turkey was examined. Ten women participated to the study. The data was collected by interviews and analysized by content analysis. According to the results, women in İzmir have difficulties in terms of living as a woman. It was also found that women experience almost all type of microagressions mentioned in literature about gender. How women experience the microagression process was also examined in detail and the findings were discussed under the light of literature.
{"title":"Examining Microagression Experiences of Women: The Case of İzmir","authors":"M. Uzun, Gözde Gümüşçağlayan, D. Y. Kağnıcı","doi":"10.33831/jws.v22i2.190","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.190","url":null,"abstract":"Microagressions are experienced almost in all social interactions. However most of the time they are not noticed. One of the dimensions that microagressions are experienced is gender dimension. Therefore, in the present study the microagresssions experienced by women living in İzmir, Turkey was examined. Ten women participated to the study. The data was collected by interviews and analysized by content analysis. According to the results, women in İzmir have difficulties in terms of living as a woman. It was also found that women experience almost all type of microagressions mentioned in literature about gender. How women experience the microagression process was also examined in detail and the findings were discussed under the light of literature.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117160081","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
bell hooks Teaching to Transgress: Education as the Practice of Freedom eserinin Feminist Scholarship bölümünün çevirisidir
贝尔·胡克斯《从教学到越轨:作为自由实践的教育》,女权主义学术研究bölümünün
{"title":"Feminist Akademisyenlik","authors":"Elif Ertem","doi":"10.33831/jws.v22i2.321","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.321","url":null,"abstract":"bell hooks Teaching to Transgress: Education as the Practice of Freedom eserinin Feminist Scholarship bölümünün çevirisidir","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"272 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133070761","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Encouraging women to work has revealed the relationships between neoliberalism and gender. Neoliberalism, which is based on high performance, has also reflected this feature on the female body. Women, who are constantly asked to be hardworking both at home and at work, have also been exposed to the emphasis on having a fit body seen in women's magazines. This emphasis on success is more for the middle class. While this situation created a competitive environment with women in the lower classes, it negatively affected the psychology of young girls. Therefore, the relationship between neoliberalism and feminism leads to new discussions on the issue of gender equality.
{"title":"Feminism and the Politics of Resilience: Essays on Gender, Media and the End of Welfare","authors":"Çağatay Burcu","doi":"10.33831/jws.v22i2.299","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.299","url":null,"abstract":"Encouraging women to work has revealed the relationships between neoliberalism and gender. Neoliberalism, which is based on high performance, has also reflected this feature on the female body. Women, who are constantly asked to be hardworking both at home and at work, have also been exposed to the emphasis on having a fit body seen in women's magazines. This emphasis on success is more for the middle class. While this situation created a competitive environment with women in the lower classes, it negatively affected the psychology of young girls. Therefore, the relationship between neoliberalism and feminism leads to new discussions on the issue of gender equality.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124112429","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This paper discusses the social reasons for agoraphobia as a psychological disorder as observed in the women characters of British playwright Sue Townsend’s issue-based play Bazaar and Rummage (1982). The depiction of three agoraphobic women in a context characterised by patriarchal dominion constitutes the core of Townsend’s play. Although their problematic condition is presented rather comically, from their accounts, it seems apt to argue that societal oppression is the reason for their longlasting seclusion and constant fear of the outside world. The play offers a rummage sale as an opportunity for women to step outside and conquer their fear. Accordingly, in terms of presenting the psychological condition of women characters and associating the possible solution to their problem with a market occasion, Townsend’s play illustrates an example of feminist criticism. In this study, the play’s analysis is based on the 1980s context dominated by Thatcher politics, and Townsend’s portrayal of agoraphobia is discussed as a criticism of her society in which patriarchal hegemony plays a central role in women’s forced confinement.
{"title":"“East West, Home’s Best”: Feminist Politics of Sue Townsend in Bazaar and Rummage","authors":"Özlem Özmen Akdoğan","doi":"10.33831/jws.v22i2.245","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.245","url":null,"abstract":"This paper discusses the social reasons for agoraphobia as a psychological disorder as observed in the women characters of British playwright Sue Townsend’s issue-based play Bazaar and Rummage (1982). The depiction of three agoraphobic women in a context characterised by patriarchal dominion constitutes the core of Townsend’s play. Although their problematic condition is presented rather comically, from their accounts, it seems apt to argue that societal oppression is the reason for their longlasting seclusion and constant fear of the outside world. The play offers a rummage sale as an opportunity for women to step outside and conquer their fear. Accordingly, in terms of presenting the psychological condition of women characters and associating the possible solution to their problem with a market occasion, Townsend’s play illustrates an example of feminist criticism. In this study, the play’s analysis is based on the 1980s context dominated by Thatcher politics, and Townsend’s portrayal of agoraphobia is discussed as a criticism of her society in which patriarchal hegemony plays a central role in women’s forced confinement.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"94 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117143665","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sinema bir sanat dalı ve bir kitle iletişim aracı olarak sıklıkla incelenmektedir. Filmler bu işlevlerinin yanı sıra uzun zamandır eğitime yardımcı bir araç olarak da görülmektedir. Görsel işitsel materyallerin, özellikle filmlerin, eğitim materyali olarak kullanımı ile öğrencilerin kavramları somutlaştırması kolaylaşmaktadır. Filmlerin toplumsal cinsiyet ve medya derslerinde kullanımı da öğrencilerin bu kavramı sorgulamalarına yol açma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye gibi cinsiyet eşitsizliğinin güçlü̈ biçimde deneyimlendiği bir ülkede, filmlerin materyal olarak kullanıldığı toplumsal cinsiyet temalı derslik deneyimlerinin incelenmesinin alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Buradan hareketle çalışmanın amacı, sinema sektörünün üreticilerini yetiştiren İletişim Fakültelerinde yürütülen ilgili derslerin kullanım pratiklerini açığa çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle ilgili alanda ders veren öğretim elemanlarına ve filmlerin materyal olarak kullanıldığı derslerin öğrencilerine birer anket yönetilmiştir. Alınan yanıtlar doğrultusunda, derslerde materyal olarak kullanılan filmler, sinemanın toplumsal cinsiyet temsillerinin inşasına etkisi bağlamında incelenmiştir. Çalışmanın önemli bulgularından biri, öğretim elemanlarının filmleri ders materyali olarak kullanma amaçları ile öğrenci deneyimlerinin örtüşmediği ve öğrenciler için toplumsal cinsiyet kavramını anlamlandırmada filmlerin diğer materyallerden daha etkili olduğudur. Öğrenciler açısından filmlerin toplumsal cinsiyet pratiklerini anlamlandırmanın aracısına dönüştüğü̈ ve egemen dışı kimliklerin tanındığı eşitlikçi bir derslik deneyimine alan açtığı görülmüştür.
{"title":"Filmlerle Öğrenmek: Derslik Deneyimlerine Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Bakmak","authors":"Aslıhan Doğan-Topçu, Işıl Kızılırmak","doi":"10.33831/jws.v22i2.237","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.237","url":null,"abstract":"Sinema bir sanat dalı ve bir kitle iletişim aracı olarak sıklıkla incelenmektedir. Filmler bu işlevlerinin yanı sıra uzun zamandır eğitime yardımcı bir araç olarak da görülmektedir. Görsel işitsel materyallerin, özellikle filmlerin, eğitim materyali olarak kullanımı ile öğrencilerin kavramları somutlaştırması kolaylaşmaktadır. Filmlerin toplumsal cinsiyet ve medya derslerinde kullanımı da öğrencilerin bu kavramı sorgulamalarına yol açma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye gibi cinsiyet eşitsizliğinin güçlü̈ biçimde deneyimlendiği bir ülkede, filmlerin materyal olarak kullanıldığı toplumsal cinsiyet temalı derslik deneyimlerinin incelenmesinin alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Buradan hareketle çalışmanın amacı, sinema sektörünün üreticilerini yetiştiren İletişim Fakültelerinde yürütülen ilgili derslerin kullanım pratiklerini açığa çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle ilgili alanda ders veren öğretim elemanlarına ve filmlerin materyal olarak kullanıldığı derslerin öğrencilerine birer anket yönetilmiştir. Alınan yanıtlar doğrultusunda, derslerde materyal olarak kullanılan filmler, sinemanın toplumsal cinsiyet temsillerinin inşasına etkisi bağlamında incelenmiştir. Çalışmanın önemli bulgularından biri, öğretim elemanlarının filmleri ders materyali olarak kullanma amaçları ile öğrenci deneyimlerinin örtüşmediği ve öğrenciler için toplumsal cinsiyet kavramını anlamlandırmada filmlerin diğer materyallerden daha etkili olduğudur. Öğrenciler açısından filmlerin toplumsal cinsiyet pratiklerini anlamlandırmanın aracısına dönüştüğü̈ ve egemen dışı kimliklerin tanındığı eşitlikçi bir derslik deneyimine alan açtığı görülmüştür.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125591906","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Emergency contraception (EC) has been and remains available in Turkey without prescription since 2002. This study attempted to determine the availability of emergency contraception from pharmacies in Istanbul, Turkey and whether the identity of the purchaser had any impact on availability. More specifically, we sought to understand if young women feel shamed or denied access to EC. This study employed a mystery patient/shopper approach where mystery patients attempted to purchase emergency contraception from a random sample of 352 pharmacies in Istanbul. Mystery shoppers, ages 18-22, were trained and provided a standard scenario and identity. The identities included: conservative/ religious female; secular/modern female; and male. After each pharmacy visit, the mystery patients recorded the details of their attempts to purchase EC. In 95.4% of visits mystery shoppers were able to purchase EC. Despite the availability of several types of EC, little choice was given to shoppers. Male mystery shoppers were given more choice of EC than their female counterparts and were more often able to purchase the less expensive form of EC. In the majority of transactions, pharmacists offered no medical instructions or recommendations. EC is widely available from pharmacies in Istanbul but lack of choice and information from pharmacists result in a less than ideal health care experience.
{"title":"Identity and the Availability of Emergency Contraception from Pharmacies in Istanbul","authors":"M. O'Neil, B. Aldanmaz","doi":"10.33831/jws.v22i2.318","DOIUrl":"https://doi.org/10.33831/jws.v22i2.318","url":null,"abstract":"Emergency contraception (EC) has been and remains available in Turkey without prescription since 2002. This study attempted to determine the availability of emergency contraception from pharmacies in Istanbul, Turkey and whether the identity of the purchaser had any impact on availability. More specifically, we sought to understand if young women feel shamed or denied access to EC. This study employed a mystery patient/shopper approach where mystery patients attempted to purchase emergency contraception from a random sample of 352 pharmacies in Istanbul. Mystery shoppers, ages 18-22, were trained and provided a standard scenario and identity. The identities included: conservative/ religious female; secular/modern female; and male. After each pharmacy visit, the mystery patients recorded the details of their attempts to purchase EC. In 95.4% of visits mystery shoppers were able to purchase EC. Despite the availability of several types of EC, little choice was given to shoppers. Male mystery shoppers were given more choice of EC than their female counterparts and were more often able to purchase the less expensive form of EC. In the majority of transactions, pharmacists offered no medical instructions or recommendations. EC is widely available from pharmacies in Istanbul but lack of choice and information from pharmacists result in a less than ideal health care experience.","PeriodicalId":302283,"journal":{"name":"Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126813019","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}